#Altın ve gümüş yatırımları
Explore tagged Tumblr posts
parakazanmaplatformu · 11 months ago
Text
Altın mı Daha İyi Yoksa Gümüş mü
Altın mı Daha İyi Yoksa Gümüş mü Yatırım Seçenekleri: Altın mı Daha İyi Yoksa Gümüş mü? Yatırım dünyasında altın ve gümüş, uzun yıllardır değerli metal yatırımlarının iki temel sütunu olarak kabul edilmiştir. Ancak bu iki metal arasında önemli farklar bulunmaktadır ve yatırımcıların bu farklara dikkat etmesi gerekir. Yatırım Seçenekleri Giriş: Altın ve Gümüş Arasındaki Temel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sansadavetcom · 20 days ago
Text
Yatırım Aracı Olarak Gümüşün Geleceği ve Riskler
Gümüş, tarih boyunca değerli bir yatırım aracı olmuştur. Altın kadar popüler olmasa da, gümüş yatırımcılar için cazip fırsatlar sunar. Son yıllarda, özellikle küresel ekonomik belirsizliklerin ve enflasyon kaygılarının artmasıyla birlikte, gümüşe olan ilgi de artmaktadır. Bu makalede, gümüşün gelecekteki yatırım potansiyeli ve karşılaşılabilecek riskler üzerinde durulacaktır.
1. Gümüş ve Enflasyon
Gümüş, tıpkı altın gibi, enflasyona karşı bir koruma aracı olarak görülmektedir. Enflasyonist baskılar arttığında, yatırımcılar genellikle değerli metallere yönelirler. Para birimlerinin değer kaybetmesi, gümüş gibi fiziksel varlıkların değerini artırabilir. Özellikle merkez bankalarının genişletici para politikaları ve düşük faiz oranları, enflasyonist risklerin artmasına neden olabilir. Bu durumda, gümüş gibi değerli metallere olan talep artar ve bu da fiyatların yükselmesine yol açar.
2. Gümüş ve Ekonomik Belirsizlikler
Küresel ekonomik belirsizlikler de gümüş yatırımının geleceğini şekillendirebilir. Savaşlar, siyasi gerilimler ve ticaret savaşları gibi faktörler, yatırımcıların güvenli liman arayışına girmesine neden olur. Altın bu anlamda genellikle ilk tercih olsa da, gümüş daha uygun fiyatlı bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Gelecekte, dünya ekonomisindeki dalgalanmalar ve belirsizliklerin devam etmesi durumunda, gümüşe olan talep artabilir.
3. Fiyat Volatilitesi ve Riskler
Gümüş, diğer yatırım araçlarına göre daha yüksek bir fiyat volatilitesine sahiptir. Bu durum, hem bir fırsat hem de bir risk olarak değerlendirilebilir. Gümüş fiyatları genellikle altınla paralel hareket etse de, daha hızlı ve keskin dalgalanmalar gösterebilir. Özellikle kısa vadeli spekülatif yatırımlar için gümüş, yatırımcılar açısından yüksek riskler barındırabilir. Öte yandan, uzun vadeli yatırımcılar için bu dalgalanmalar bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ancak, gümüş fiyatlarının küresel ekonomik gelişmelerden nasıl etkilendiğini dikkatle izlemek gerekir.
4. Dijitalleşme ve Gümüş Yatırımları
Gelecekte, dijital platformlar üzerinden gümüş yatırımlarının artması beklenmektedir. ETF'ler (Exchange Traded Funds), vadeli işlemler ve diğer dijital yatırım araçları, gümüşe erişimi kolaylaştırmaktadır. Özellikle genç yatırımcılar, dijitalleşmenin sunduğu kolaylıklar sayesinde gümüşe yatırım yapma fırsatına daha fazla ilgi gösterebilir. Bu durum, piyasaya daha fazla likidite sağlayarak gümüş fiyatlarının daha hızlı hareket etmesine neden olabilir.
0 notes
guncelhaberleri · 2 years ago
Text
Altın Fiyatlarını Canlı Bir Şekilde Takip Edin
Altın Fiyatlarını Canlı Bir Şekilde Takip Edin
Altın Fiyatlarını Canlı Bir Şekilde Takip Edin Ayan altın olarak müşterilerimizin altına ve dövize yaptığı yatırımları önemsiyoruz. Altın, gümüş gibi değerli madenler her dönemde kullanılan yatırım araçları olmuşlardır. Günümüzde altın ve gümüşe ek olarak döviz yatırımları da özellikle dijital gelişimle popülerleşmiştir. Eğer ki yatırım olarak al-unut  taktiği izlemiyorsanız, döviz ve altın…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
seslimeram · 4 years ago
Text
Geleceğimiz Çalınıyor!
Tumblr media
Her gün, hemen, hemen her yerde pek çok farklı tezahür ile ve anlamda “yıkımın” varlığı güncelleniyor. Ortaya çıkan ülke portresi daha öncesinden aşina olduklarımızdan uzağa hiç düşmese de artık çok daha korkunç bir tahayyülü ortaya seriyor. Her gün bir öncesinin aşıldığı / var edildiği yıkımlara rehin edilirken bütün o karanlık dört bir yanı kuşatırken bu sahada onlar mesel edilmesin diye hamleler ardışık kılınıyor. Cerahat salt, sadece lafta değil, çürüme uzakta değil, kırım hali sözde değilken, demokrasinin varlığı hep ama hep bir biçimde sonlandırılırken olan biten her şey muamma kılınmaya çalışılıyor.
Yıkımlarla yol / yön arayan, girişen ve tahayyül eden ülkenin hazanı yokmuş gibi davranılıyor hala ve hala! Kalakaldığımız, içinde bırakıldığımız yerin hakkaniyeti bütün bunların toplamı ile yalnız tek bir seferlik değil, tek bir günlük değil hemen hemen ömrü hayatlarımızın tamamını kapsayan devlet pratikleriyle kuşatılıyor. Madun siyaset, dün o ya da bu akıma ait görünen, olan ile bugün faşizan ve siyasal fundametalist akımla birlikteliğinde işlevsel kılınmış / güncellenmiş suretinde ulu orta bu paralize etme hali var ediliyor. Hayat her an ve her gün anlamından bağlamından tastamam kopartılıyor.Yıkım daimi / ehven bir yol olarak görülüyor. Erk, muktedir, iktidar tahayyülü doğrudan ve hiç kesintisiz bir halde cürümleri icraat kılarak o yıkımı kalıcılaştırıyor.
Yıllardır örneklemeye çalıştığımız bütün o biyopolitika bugünün sathı mahallinde gerçeği deneyleriyle, dengeleri bozan bütün o taarruzlarıyla, erk eliyle yapılan her müdahalede bariz kılınıyor. Cerahatin ortasında işte bugün yükselmeye devam olunan ülke bahsinde yıkım ötede beride değildir. Ekonomik çöküşün istikamet dahilinde süreğen kılındığı, pandeminin artık laf değil hakikaten örtbas olunduğu / buna çalışıldığı yerde anlamca yıkım dört bir yandadır. Hayat hep ucuz mudur?  Hayat bu kadar mesel olmaktan enikonu alıkonulan bir edim midir? Kör kör parmağım gözüne, durmaksızın bir çürümeye rehine kılınan ülkenin hakikati ortadayken hayat her ne haldedir, ne hale koyulacaktır hiç ama hiç soruyor musunuz?
Geçtiğimiz hafta perşembe günü var edilmiş ekonomik çökeltinin, adıyla sanıyla yoksul olanın daha da fazla dibe yollandığı, elindeki paranın un ufak olunmasına şahitlik edilen bir kırım hali var edilir. Baştan söyleyelim, dış mihrakların, bilmiyorum hangi lobinin ya da aklı evvel kimilerinin bahsettiği gibi çekemiyorlar, kıskanıyorlar bahsinden ileri değil tastamam o baştaki muktedirin var ettiği her hamlede, sıradanı göz ardı edip, sermayedar kesimi kollamasının, nakit paranın tükenişe sevkinin var ettiği bir yıkım karşımıza çıkar. Bir günde dolar da, euro da, papua yeni gine kinası da, altın da gümüş de ivmeyle birlikte yükselir. Bir günde menzil yeniden sıradanını yetmiş kuruşa muhtaç etmeye devam olur. Sermayedar hırsızların baş isimlerinden, sabancı çetesinin başındaki zat gülerek iki sene öncesinde seslendirdiği gibi, muktedir damadı, ekonomist olmayan ekonomiden sorumlu zata duydukları güveni nakşederken bugünlerin de beklentisini bildirir. Yağmacılıktan öte pandemi sürecinin ortasında kan emmeye devam diyen sermayenin kazançlı çıktığı bir öyle dönem, bir böyle dönem artık bugündedir. Karanlığı tükenir mi bu sahanın sahiden de!
Biteviye kılınmış olan aktörlerin el birliğiyle var ettikleri yeni ülke profili bu savrulmayı bir günde değil, zamana yayarak geçtiğimiz perşembe günü nihai anlamda pik yaparak sağlama alınır. Artık yoksunluk, eksiltme, pandemi sürecinde yolunan, yolunmaya da hala ve inatla devam olunan sıradanın kursağına girecek olan ekmek iyice küçültülmüştür. Bir sahadaki ekonomik verilerin tastamam hepsinde veriler kırılmayı gösterirken, yurttaşların ödediği vergilerin her gün birisine güncelleme gelirken, zamlar yağarken o çürüten halin temsili kuvvetlendirilir bir kez daha. Pastadan pay kapma mücadelesinde olan bitenin bir tek özeti vardır; yoksunluk paylaşılmayandır. Devlet devletliğini, sermaye sermayedarlık hallerini muhafaza ederken üç kuruşluk birikimlerin erimesi bir yana, gecelik yüzde 600 ile 1000 arasında değişen borçla borç para bulma (swap) işlemleri ile ülke pazarlanmaya devam olunur.
Burada şu olmasaydı, şu hamle gerçekleşmeseydi adını yorgo, agop vs. olurdu diye halen car car konuşmaya devam edenlerin, memleket bizim size ne buyuranların eyledikleri her türden vahamet karşılıksız olarak hayata dahil edilir. Yıkımlar bu ülkenin tek istikameti olarak güncellenir. Dolar ya da altın değildir sadece mesele, o yoksunluk sınırlarında artık kabak tadı vermiş düzenlenmiş enflasyon rakamlarının asıl tahribatının ne olduğu ortaya çıkar. Örtülü faiz arttırımı yapılırken merkez bankası tarafından, sıradan olanın hesaplarına her an göz koyabilecek bir ülkenin kendi kasasının tam takır kuru bakır olma halleridir mesele. Bütün bu yıkım güncellenirken, ertesi gün kalkıp baş amirin buzdolabı satış rakamlarıyla çıkagelmesi gibi garabet halin ta kendisi ile örtülmeye çalışılan haldedir yıkım, fark edene. Cürümler içinde eksiksiz bir yıkım şablonunda memleketin peşkeş çekilmesine devam edilmiştir. Devalüasyon hakikat, yoksunluk gerçek, sabancı gibi mimli eline kan bulaşmış sermayenin şaklabanlıklar arasında beton miller sakarya’yı daha da sömürdüğü yer sabit olunandır. Bunlardan ala kıyamet mi olur!
Handiyse borçsuz kimseler kalmamışken, Covid19 pandemi sürecinin yıkıcılığı örtbasla geçiştirilmeye çalışılırken, beli iyice bükülen sıradanın derdini ekonomi bakanının ya da baş amirin görmeyeceği artık afaki kılınır. Bu topraklarda yaşama istencinin köküne karşı hamleler, onu yerle bir etme cüreti artık aralıksız kılınır. Şu ay berikinden iyi olacak diye konuşanın var ettiğin tersi açıktadır. Kaotik güncelliğin ortasında belirtelim, Ağustos ayı, Temmuz’dan beter, Eylül ayı Ağustos’tan da beter kılınacaktır, bu yönetme halleriyle tüm o aklımızla alaya devam diyen cüretin var ettikleriyle. Rus devlet destekli haber ajansı ola gelen Sputnik’in Türkçe servisindeki bir haberidir: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü ve rekabetçi büyümeye giden yolun üretimden, daha doğrusu katma değerli üretimden geçtiğini herkesin çok iyi bildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde Türkiye ekonomisinin ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı. Bu ihracatı sürükleyen hepi topu 3-5 sektör varken, sanayi altyapısı da son derece zayıftı. Özel sektörü yeniliğe ve Ar-Ge'ye yönlendiren neredeyse hiçbir mekanizma yoktu. Teslim aldığımız bu ekonomide, üretim ve Ar-Ge altyapıları başta olmak üzere kalkınmayı hızlandıracak özellikle bu yatırımları tek tek hayata geçirdik. Türkiye'nin gururu olan devasa üretim tesislerini, eserleri, yolları, köprüleri, hastaneleri, havalimanlarını insanımızın hizmetine sunduk. Sadece yollar, köprüler, viyadükler, tüneller, havalimanları, sağlık kuruluşları inşa etmedik. Aynı zamanda ülkemiz gelişen teknolojilerin pazarı değil, tasarlayıcısı, üreticisi de olsun istedik. Günü kurtarmaya değil, geleceğe mührümüzü vurmaya odaklandık. Yıllarca örselenmiş hayati projeleri, iç ve dış rant odaklarınca sabote edilmiş ülkemize yeniden özgüven kazandırdık."
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyledir:
- Ekonomide açıkladığımız paketlerle her kesimden insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik.
- Dünya genelinde belirsizliklerin arttığı, yatırımların yavaşladığı dönemde biz ardı ardına açılışlar gerçekleştirdik.
- Biyoteknoloji malzeme ve sitemleri geliştireceğiz. Yenilikçi projelere imza eten kurumlarımız kritik roller üstlenecek.
- Tübitak Sage Çevresel Test Merkezi sayesinde tüm çevre-şart testlerimizi ülkemizde icra edilecek.
- Birileri fildişi kulelerde ahkam keserken, milletimize karamsarlık yayarken, biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimize kararlılıkla yürüyoruz.
- Türkiye'nin adını bilim olimpiyatlarında daha yükseğe taşıyacak TÜBİTAK Fen Lisemiz 2021-2022 eğitim öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak.
- Kanal İstanbul gibi daha gerçeğe dönüştürülecek muhteşem projelerimiz var.
- Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize kararlılıkla yürüyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşma yolunda son 18 yılda sıfırdan Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemi inşa ettik.
- Dünya Sağlık Örgütü'nün listesinde yerli aşı geliştiren ülkeler arasında ABD ve Çin'in ardından 3. sırada yer alıyoruz. İki aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamladı. Biri de klinik aşamaya ulaştı.”
Tumblr media
Her yanıyla ortaya serilen Türkiye imgesi büyük, güçlü vaveylası arasında sıradana dair, onun beklentilerine yönelik tek bir satır yoktur. Evine ekmek götürmek için didinenlerin, ekmek için gerektiğinde covid19 hastalığına yakalanmış olsa da fabrikalara ya da bağlı olduğu sermayedarın eline rehin edilen / izole edilip çalışmaya mecbur kılınan modern zamanların tecrit / köle düzeninden tek satır bahsin açılmadığı bir ilerleme mesajı her ne olur? Çanakkale’deki dardanel ton işletmesinden, sermayenin karanlık / elinde kan olması  kadar işlediği kent suçları ve olmayan teknolojik hamlelerin altında imzası bulunan mimli mafyöz zorlu’nun vesteli gibi üretim hatlarındaki esaret ya da işsizlik parametrelerinden bir de iki arada bir derede köleliği makul addeden müslüman iş insanları çatısındaki bütün yapılarda var edilen ikiletmeksizin sermaye için ölene / öldüresiye kadar çalışma hallerine bir ülkedeki dikiş tutmayan haller iyice ifşa olunur. Bunlar varken baş amirin fasulyeden lafları, onca danışmanının yazadurduğu destansı ülke hali her neyi karşılar, neresidir ol ülke?
Burada anlatmaya çalıştıklarımızı abartılı bulanlar için Evrensel Gazetesi’nden ses veren, iktisatçı Prof. Dr. İzzettin Önder’in açık meramı yeterince toparlayıcı olacaktır, aktaralım: “Türkiye ekonomisinin kötü bir gidişat içinde olduğunu ve bu gidişatın temelden gelen sorunlardan kaynaklandığını belirten İktisatçı Prof. Dr. İzzettin İzzettin Önder, temelden gelen sorunların kaynağının ise hükümetin izlediği genel politikalar olduğunu söyledi. Hükümetin izlediği politikalardan dolayı güven duymayan yabancı sermayenin yatırımdan uzaklaşmasının döviz kuru üzerindeki dalgalanmalarının etkisine dikkat çeken Önder, “İkinci neden olarak ise yanlış bir politika ile negatif faizle kredi dağıtımı oldu. Dağıtılan kredilerin faiz oranları enflasyonun altında kalması bu dalgalanmayı etkiledi. Dalgalanmayı etkileyen bir diğer önemli neden ise bütçe açığı ve giderek büyüyen cari açık. Zaten dış borçlanma bu kadar yüksek iken ve ciddi bir üretimin olmaması dövizin yükselmesi kaçınılmaz olacaktı” dedi.
Kötü gidişatının bir diğer nedeninin de hükümetin dış politikasından kaynaklandığını söyleyen ve hükümetin hamasetle yürüttüğü dış politikasını eleştiren Önder, Erdoğan’ın “Terörle mücadele ücretsiz yapılmıyor. Ciddi manada harcamalarımız oluyor” ve çamaşır makinesi ve buzdolabı satışlarındaki artışları örnek göstererek, “Türkiye tırmanışta” sözlerine değindi. Önder, “Nereden bakarsanız bakın hükümet günü kurtarma siyaseti izliyor. Bunların ekonomiyi kurtarma dertleri ve politikaları yok. Politikaları, ‘Bugünü kurtaralım yarına Allah kerim’ politikasıdır” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın (MB) kurun tırmanışını durdurmak için yaptığı açıklamalara da değinen Önder, “MB’nin müdahale etme kapasitesi yok şu an için. Neden mi? Çünkü pandemiden dolayı ABD gibi dev bir ekonomi güce sahip olan bir ülkenin ekonomisinin yüzde 30 küçülmesi yorumlamalarını yapıldığı bir süreçteyiz. Dolayısıyla MB’nin söylemlerinin hepsi hikaye” dedi.
“Hükümet, hukuk ve askeriyeyi denetleyebilir ama ekonomiyi denetleyemez. Çünkü ekonomi bir makine, bütünsellik içinde çalışır” diyen Önder, CHP başta olmak üzere bazı çevrelerin ekonomideki kötü gidişatın Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın politikalarına bağlamasının da hata olduğunun altını çizerek, “Damat Allah’ın zavallısı. Yukarıda O’nu yöneten koskocaman bir adam var. Krizin sebebi sistem. Ve iktidar böyle yönetmeye devam ederse kötü gidişat devam edecek. Halkımızın artık iktidarın din ve milliyetçilik üzerindeki söylemlerle kötü gidişatın örtmesini yutmamalı” diye konuştu.”
Pelin Ünker'in haberini de aktaralım: "DW Türkçe'ye konuşan Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Şişman ise kredi büyümesindeki risklere dikkat çekiyor: “Son döviz kuru artışını kredi büyümesi ile birlikte değerlendirmek gerektiğini ifade eden Şişman, "Ekonomiyi canlandırmak için kredi kanalı kullanıldı. Kısa zamanda çok büyük bir kredi büyümesi oldu. Şimdi hem borçlululuğumuz yüksek, hem de dolar kuru yükseldi. Ticari kredilerde büyüme azalsa da bireysel kredilerde tehlikeli bir şekilde arttı. Bu açıdan Türkiye kredi piyasaları takipteki alacakları yakından izliyor” diyor. Bu süreçte takipteki alacakların artacağı görüşünü paylaşan Şişman, ‘ani duruş’ etkisiyle borçluluk ödeme sistemine darbe vurabilir.
Geçen yılın ilk beş ayda hisse senedi ve tahvil alımı yoluyla 5.8 milyar dolarlık giriş yapan yabancılar, bu yıl aynı dönemde 11.3 milyar dolarlık çıkışa imza attı.
Son dönemde Türkiye'den sermaye çıkışı olduğunu vurgulayan Şişman'a göre gidişat böyle olursa en geç ocak ayında bir finansal kriz riski var. Şişman "Tahvil piyasasında yabancılar yok gibi. 1 trilyon liraya yaklaşan tahvil piyasasının ancak yüzde 5.4 ü yabancı sermayede, borsada ise yabancı payı yüzde 50'lerin altına gerilemek üzere. Borsa son birkaç günde yüzde 5'e yakın değer kaybetti. Yabancı sermayenin dönmesi için politik atraksiyonda da sorun var. Türkiye bu sonbaharda olmasa da bile ocak ayından itibaren finansal kriz için çok ciddi eğilimler gösteriyor” yorumunu yapıyor.
Öte yandan Türkiye'de kurlar yükselirken dünyada dolar endeksi 28 ayın en düşük seviyesinde bulunuyor. Küresel piyasalarda ABD'nin koronavirüs ile mücadelede başarısız olmasının ülke ekonomisini etkileyeceği beklentisiyle dolar geriliyor.”
Uçuşa geçen ülke tiradının da, trajik bir biçimde her defasında belki bu defa da yenilir yutulur diye öne sürülen dış mihrak vurgusunun da artık kabak tadı vermiş olan her bir sorgunun gülenci misiniz, devletten yana mısınız bağlaçlarıyla karşılandığı bir yerdeki o çürüme artık meramlarda ortadadır. Sokağa gölgesi düşmüş olan yıkıcılığın her nasıl bir menzili kuşattığı artık ekonomik yapıdaki çürümeden de, gün aşırı bir böyle, bir şöyle oynamaya devam eden kurlardan da barizdir. Yaşantılarımızın değerini gölgeleyen hemen her anlamda örseleyen muktedirin bir kuru lokmayı bile isteye un ufak etmesinin hazin tablosu ekonomistlerin dile getirdiğidir.
Bir menzil var ediliyor. Adıyla sanıyla çürüten, yok eden ve kokuşmaya devam diyen bir saha yeniymiş gibi pazarlanıyor. Silah yatırımları, savaş ekonomisi, dipsiz karanlıklara saçılan milyonlarca tl ile bitmeyecek borçlarla, hiç kesintisiz talanlarla bir menzildeki ol yıkım hali kalıcılaştırılıyor. Kendi kendine yettiği rivayet olunan ülkeden, büyük ve güçlü diye anılan şimdiye süreğen kılınmış olan her atak / sıradanın müşterek bahsinin eksilme halini kesintisizleştiriyor. Bugün içinde kalakaldığımız saha, bir yaşam vaat etmekten çok uzak, sömürerek, ufak atıp civcivlerin dahi yemeyeceği hikayeler arasında hakikaten kör karanlığa rehin olunuyor. Bugün bir ülke tahayyülü, bütün ekonomik parametreleri sosyal ve politik vurguları ile dört yandan çürüyor, çürütülüyor. Bunca bağnazlık, bu yağmacılık ve kesintisiz şiddet / hiddet ve rantiye için danışıklı dövüşlerin arasında olan sıradana oluyor farkında mıyız? Yoksunlaşıyoruz, hayatımız gölgeleniyor, geleceğimiz çalınıyor hiç aralıksız.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2020
Görseller: Crisis & Authority By Marios ANTONOPOULOS – Behance
0 notes
armantasarim · 5 years ago
Text
Arman Tasarım’a İki Ambalaj Tasarımı Ödülü
Tasarım sektörünün yenilikçi markası Arman Tasarım, Ambalaj Üreticileri Birliği tarafından düzenlenen “Ambalaj Ay Yıldızları 2011” kapsamında iki kategoride ödüle layık görüldü.
İkincisi bu yıl “Ambalaj Üreticileri Birliği” (ASD) önderliğinde düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları yarışması tamamlandı. Türk firmalarının yurtiçinde ve yurtdışında ürettiği ve piyasaya sürdüğü bu yarışmada Altın, Gümüş ve Bronz ödüller için 10 ayrı kategoride toplam 109 proje yarıştı. “Gıda Dışı Ürün Ambalajları” ve “Grafik Tasarım” kategorileri yarışmasına katılan Arman Tasarım, her iki kategoride de ödüller kazandı.
Ecolinn, "Gıda Dışı Ürün Ambalajları” " kategorisinde Biyorichi Temizlik Ürünleri Serisi ile Gümüş ödülünü kazanırken, "Biyolojik Tasarım" kategorisinde Bronz Ödül'e layık görüldü. Marka yönetimi, tüm grafik işleri ve pazarlama materyallerinin tümü Arman Tasarım tarafından yapılan Biorichi ve Ecolinn ürünleri, yapılan Ar-Ge çalışmaları ve yeni ürün yatırımları ile tüketicilerin beğenisini kazanmıştır.
Tumblr media
0 notes
mehmetkali · 7 years ago
Text
TEMA Vakfı 2017 yılının çevre olaylarını açıkladı http://ift.tt/2CHL2Yp
TEMA Vakfı, 2017 yılının çevre açısından iyi ve kötü olayları listesini hazırladı. 2017’de Türkiye’de Bakanlar Kurulu Kararı ile büyük ovaların koruma altına alınması, Gökçeada’da altın madeni ÇED başvurusunun geri çekilmesi, Mayıs ayında gündeme gelen torba yasadan zeytinliklerin imara açılmasına dair maddenin çıkarılması, Terme’de termik santralin durdurulması ve Doğu Karadeniz’deki yaban hayatı popülasyonunda artış görülmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanırken, enerji ve madencilik yatırımları, çevre savunucularına yapılan suikastlar, Cerattepe’nin madenciliğe açılması, Mera Kanunu’nda değişiklik yapılması ve imara açılması, Maden Kanunu’nda değişiklikler yapılması gibi doğayı tehdit eden faaliyetler gerçekleştirildi.
İyi haberler
Büyük Ovalar ilan edildi (Ocak ve Haziran 2017)
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 28 Haziran 2016’da 184 adet büyük ova belirlendiği açıklanmıştı. Bu açıklamadan bir yıl sonra 21 Ocak 2017 ve 2 Haziran 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile aralarında Konya, Cihanbeyli, Harran’ın da bulunduğu 57 ildeki toplam 192 ova, “Büyük ova koruma alanı” olarak ilan edildi.
Detaylı bilgi: Büyük ovalar ilan edildi
Zeytinlikleri imara açacak düzenleme torba yasadan çıkarıldı (31 Mayıs 2017)
Mayıs ayında TBMM’ye sunulan Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile zeytinlik alanların sanayi tesisleri için gerekli görüldüğü takdirde imara açılması hedefleniyordu. Büyük bir kamuoyu baskısından sonra zeytinlik alanlara ilişkin düzenleme tasarıdan çıkarıldı.
Detaylı bilgi: Zeytinlikler nefes aldıBen bir zeytin ağacıyım TEMA Vakfı Görüşü
Gökçeada, altın madeni tehdidinden kurtuldu (14 Aralık 2017)
2011 yılında aldığı Cittaslow (Sakin şehir) ünvanıyla dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada, bir süredir altın ve gümüş madeni tehdidi ile karşı karşıyaydı. Ancak 14 Aralık 2017’de Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yapılan “Merih madencilik şirketi 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunmuş olup müdürlüğümüzce bu talep uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir” şeklindeki açıklama ile yüreklere su serpildi ve maden aramak için başlatılan ÇED süreci sonlandırıldı. Detaylı bilgi: Gökçeada madenden kurtuldu
Terme’de termik santral için “Dur” kararı verildi (19 Aralık 2017)
Samsun Terme’de özel bir firma tarafından termik santral kurulması için 2014 yılında yasal süreç başlatılmıştı. Bölgenin yapısına, suyuna, değerli topraklarına zarar vereceği gerekçesiyle termik santrale karşı bir duruş başlatan yöre halkı, zamanla büyük destek topladı. Özellikle köylü kadınlar, “Termik santralsiz temiz bir çevre”yi temsil eden beyaz çemberleriyle bu direnişin sembolü haline geldiler ve ÇED sürecinin iptali için 25 bin imzalı dilekçe topladılar. Terme halkı, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin santrale karşı birlikte verdikleri örnek mücadele sonrası ÇED süreci Bakanlık tarafından iptal edildi. Santral şirketinin hukuki itirazları bir sonuç vermedi ve 19 Aralık’ta Danıştay’ın nihai kararıyla termik santral süreci sonlandı, sağ duyu kazandı, Terme kurtuldu!
Detaylı bilgi: Terme’de termiğe dur denildi
Doğu Karadeniz’de yaban hayatı canlandı! (25 Aralık 2017)
Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12’nci Bölge Müdürlüğü ekipleri, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Çalışmaya göre yaban hayatı popülasyonunda artış gözlendi. Bundaki en büyük etkinin ise yöre halkının kaçak avcılığa karşı olan duyarlılığı olduğu tespit edildi. Kaçak avcılık olmadığı sürece hayvanlar kendi doğal alanlarında yaşayıp üremeye devam ediyorlar. Bunun bilincinde olan yöre halkı sayesinde avcılığa geçit verilmedi ve yaban hayatı Doğu Karadeniz’de yeniden canlanmaya başladı. Detaylı bilgi: Yaban hayat canlandı
*****
Kötü haberler
(Temmuz 2017)
Cerattepe’de üzüntü verici gelişmeler yaşandı ama Cerattepeliler vazgeçmiyor
Cerattepe’nin altın madenciliğine açılması için Haziran 2015’te çıkan ÇED olumlu kararından sonra Artvin Cerattepe büyük bir tehlikeyle karşı karşıya gelmişti. Temmuz 2015’te bu kararın iptali için açılan Türkiye’nin en büyük çevre davasında, bölgenin madenciliğe açılmasına yönelik verilen karar Temmuz 2017’de Danıştay tarafından açıklandı. Bu kararın üzerinden geçen zaman kısa olsa da bölgeye verilen zarar ve çevre kirliliği ciddi boyuta ulaşmış durumda. Ağaç kesimleri başlamış ve kesilecek ağaç sayısı 60 bin olarak gösterilirken ortaya çıkan su kirliliğinden hayvancılık ve tarımla uğraşanlar büyük zarar görüyor. Bunun yanında boşaltılan hafriyat dereyi kirletiyor ve hayvan ölümlerine sebep oluyor. Eko sistemin değişmeye başlamasından dolayı bölgede yürütülen ve yörede önemli bir geçim kaynağı olan arıcılık da büyük tehdit altında. Maden nedeniyle halkın yaşam alanı, temiz su hakkı, bölgedeki biyolojik çeşitlilik, dünyanın en büyük doğal, yaşlı orman eko sistemi ve göç eden kuşların yuvaları zarar gören değerler arasında yer aldı. Kısacası, maden ile beraber Artvin’in önemli değerleri kaybedilmeye başlandı.
Detaylı bilgi: TEMA Vakfı açıklaması Cerattepe’de katliam Cerattepe’de maden tahribatı
Eskişehir’de termik santral için ÇED süreci başladı, halk itiraz ediyor (Eylül 2017)
Eskişehir’in tarım ve hayvancılık için en verimli topraklarına sahip olan ve büyük ova koruma alanı olarak ilan edilen Alpu Ovası’nda kömür rezervinin bulunması üzerine bölgenin özelleştirilmesi ve termik santral kurulması için Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) ihaleye çıktı. 10 kilometrelik geniş bir çanakta yayılım gösteren Alpu linyit sahası, kurulacak termik santralin işletmeye geçmesiyle birlikte yılda 2 milyon ton atık oluşturacak. Toprağın verimine, tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına büyük ölçüde zarar verecek Alpu termik santralinde son aşama olan ÇED süreci başladı. Bakanlık tarafından onaylanan proje askıya çıktı ve kritik bir süreç başladı.
Detaylar için: Alpu Ovası’nı yok etmeyinAlpu için ÇED süreci başladı
Torba Yasa ile meralar imara açıldı (Kasım 2017)
“Üretim Reformu Paketi” olarak bilinen kanun tasarısı Haziran 2017’de gündeme gelmiş, zeytinlikler ve meralar hakkındaki maddeler kamuoyu tepkisi üzerine geri çekilmişti. Ancak meralarla ilgili düzenleme Ekim ayında tekrar gündeme geldi ve başka bir kanun tasarısına eklenerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçti. Türkiye’de tarımın ve hayvancılığın kalbi olan meralar, yapılan düzenleme ile endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler gibi kullanımlara tahsis edilebilecek. Mera alanlarımız gün geçtikçe azalırken, tarım, hayvancılık, su üretimi ve biyolojik çeşitlilik de özellikle madenciliğe karşı savunmasız bırakılıyor. Özellikle de ülkemizin önemli geçim kaynağı olan hayvancılık, meraların azaltılmasıyla birlikte dışa bağımlı bir hale gelmeye başlıyor.
Detaylı bilgi: TEMA Vakfı açıklaması
Flamingoların evine otoyol projesi planlanıyor (Haziran 2017)
İZKUŞ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında imzaladığı İzmir Kuş Cenneti protokolü 2017’nin ilk aylarındasona erdi ve yenilenmedi. Protokol kapsamında geliştirilen Flamingo Adası projesi sayesinde üremek için adaya gelen flamingoların sayısı yıl geçtikçe arttı. Bununla birlikte bu yıl üremek için gelen flamingo sayısı rekor kırdı. Ancak kuş cennetine olan yakınlığıyla dikkat çeken İzmir Körfez Geçişi Projesi, çok kısa bir süre içinde ÇED onayı aldı, yapımına başlandı ve 2023’te işletmeye açılması bekleniyor. Bu durum flamingolar için oluşturulan eko sistemin bozulmasına ve yıllar süren çabanın zarar görmesine sebep olabilir. Ege’de bulunan ve ulusal çapta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, davalar açarak alan zarar görmeden yol projesini durdurmaya çalışıyor. Detaylı bilgi: Gediz deltasına otoyol projesi
Büyüknohutçu çiftini unutmayacağız (9 Mayıs 2017)
Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü olan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs’ta Finike’deki dağ evlerinde öldürüldü. Çift, Antalya Finike’de taş ve mermer ocaklarına karşı bölge halkının da desteğiyle yaklaşık 5 yıldır hukuki mücadele veriyordu.Detaylı bilgi: Çevreci çift öldürüldü
Termik santral için Amasra’da zeytinlik yok edildi (25 Aralık 2017)
Bartın’ın Amasra ilçesinde yapılması planlanan termik santral için yatırımcı şirket, 200’e yakın zeytin ağacını yok etti. Bartın Platformu üyeleri ve köyde yaşayanlar zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösterdi. Platform üyeleri bir yandan son üç yıl içinde Bartın Valiliği’nin teşvikiyle 10 bine yakın zeytin fidanı dağıtılıp yüzlerce zeytinlik tesis edilirken diğer yandan bölgedeki mevcut zeytinliklerin yok edildiğini vurguladı. Detaylı bilgi: Bartın Platformu Facebook sayfası
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2CHKB0d via IFTTT
0 notes
osmaniyemhaber2 · 4 years ago
Text
Türkiye için zamanı gün, TOGG'un temeli Bursa'da atıldı
https://osmaniyemhaber.com/?p=40733 Türkiye için zamanı gün, TOGG'un temeli Bursa'da atıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’da 2 yıl sonrasında tamamlandığında 5 bin kişiye istihdam sağlayacak, 22 milyar lira bütçe ile Türkiye’nin otomobilinin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri inşaatının temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Milletimiz on senelerdir hasretini çekmiş olduğu bu projede büyük teveccüh gösterdi. Meyve veren ağaç taşlanır. Altmış yıl sonrasında da olsa insanımız için iyi mi umut olmuşsa, bazı çevrelerin kabusu oldu. Ülkemizin güçlenmesinden, öz güveninin artmasından hastalık duyanlar yoğun karalama kampanyası başlattı. Hayatlarında ülke ve millet hayrına bir tek çivi dahi çakmamış olanlar, koro halinde karacılık atma yarışına koyuldular. 83 milyonun sevincine ortak olmak yerine, gülünç gerekçelerle projede açık aramaya çıktılar. Otomobilin kaputu da, farı da var manşetleriyle aslen kendi seviyelerini, kendi cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Tüm çabalarına karşın, hamd olsun projede hiçbir kusur bulamadılar” şeklinde belirtti. Projeye karşı karacılık kampanyası başlatanlara çatan Erdoğan, “Dalga geçmek niyetiyle attıkları manşetlerin hepsi döndü, dolaştı, atanların eline, yüzüne bulaştı. 83 milyonun tamamı, genci yaşlısıyla milletimizin her ferdi, ülkemizin enerjisini temsil eden bu projeyi sahiplendi. Senelerdir içerden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayâlin gerçekleşmesi karşısında milyonlarca yürek tekrardan heyecana tutuldu. Ikimiz de milletimizin bu beklentilerini boşa çıkarmamak için koronaya karşın gece gündüz çalıştık. Tüm dünyanın yatırımları durdurduğu yada askıya almış olduğu bir dönemde, Türkiye olarak sağlıktan ulaşıma, enerji ve çevreye kadar her alanda projelerimize hız verdik. salgın döneminde hizmete aldığımız projeler, sulama tesisleri, millet bahçeleri, hizmet yarışımızın yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört yanında terfi etti. Bugün sürekli beraber temelini attığımız Türkiye’nin otomobili fabrikası işte bu yatırım zincirimizin altın halkasıdır. Bugün burada, yalnız yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil, salgına karşın devasa bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşamaktayız. Otomobili tanıttığımızda, bunlar nerede üretilecek diye soranlara, daha tasarım aşamasında projesi söndürmeye çalışanlara en güzel cevabı veriyoruz. Bugün inşaatına başlayacağımız yalnız bir fabrika değildir. Burası, insanların zihnindeki fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde değişik tesislerin olduğu devasa bir üretim kompleksidir. Ulusal otomobillerimizin üretim öncesinden üretim sonrasına kadar tüm süreçlerini buradan yönetim edeceğiz. Yani üretilecek tüm otomobillerin AR-GE ve tasarımı buradan yapılacak. Seri üretime gene burada geçilecek. Kontrol ve satın alan edinim parkıyla fabrikamız halkımıza direkt hizmet verecek. Çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak. Çevre hassasiyetimizi de en üst seviyede tutuyoruz. Üretim ve fabrika inşaatında çevre dostu teknolojilerle bu alanda çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, kuvvetli ve yenilikçi ülke vizyonumuzun sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara esin aşılayacağına inanıyoruz. Şimdiye kadar emeği geçenleri ve geçecek olanları da şimdiden kutlama ediyorum” diye belirtti. Dünyada tüm başarıların arkasında azim, cesaret ve savaşım bulunduğunun altını çizen Erdoğan, “Unutmayalım, başarıya giden yol bir çok vakit engellerle, mayınlarla, sabotajlarla, hatta ihanetlerle dolan. Türkiye’nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşanmıştır. Ülkemizin bilhassa ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış siyaset ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük tüm hamleleri, gizli saklı bir elin müdahalesiyle sürekli izin verilmemiştir. Nuri Demirağ’ın tayyare fabrikası, Nuri Killigil’in çağıl tabanca ve cephane fabrikası, merhum Erbakan Hocamızın Gümüş Motor projesi birileri tarafınca sürekli sabote edilmiştir” şeklinde belirtti. “Türkiye şeftali yerine motor üretmeye kalkınca bunlar ayağa kalkıyor” Otomobil sanayiinde ülkemizin önünde yeni bir yol açacak Devrim otomobili teşebbüsünün de son aşama kolay sebeplerle rafa kaldırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirmiştir. Tasarlayan, geliştiren, üreten ve ürettiğini dünyaya ihraç eden ülke idealimiz maalesef bir türlü gerçeğe dönüşmemiştir. Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız diyen korku lobisi Türkiye’yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir. Bilhassa Devrim otomobilin hepimizin bilmiş olduğu hazin hikayesi, mali ve yerli üretim hamlelerimizin serencamını bizlere tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Daha fikir aşamasında engellenmeye çalışılan bu projenin he safhası ayrı bir utanç ve öğrenek deposudur. Bu otomobilin fizibilitesinin tartışıldığı 1961 tarihindeki otomobil endüstri kongresinden çarpışı bir anekdotu sizlerle paylaşmak isterim. Maksadı, Türkiye’de otomobil yapılamaz düşüncesini çürüterek, yerli imkanlarla ilk otomobili üretmek olan kongreye pek fazlaca mühendis ve akademisyen katılır. Fazla mühendis Şükrü Er. karşılaştığı zorlukları adeta feryat edercesine şu şekilde konu alıyor: (Münakaşanın bir tarafınca yaparız diyen müteşebbisler, öteki tarafınca yapamazsınız diyen birkaç ithalatçı ve politikacı yer almıştı. Birinciler bilgiye, üniversiteye sığınırlar, ikinciler paraya sığınıyorlar, Hilton’da değişik gruplarla basın toplantısı yapıyordu. İthalatçılar telaş içinde. Yılda bir milyar liralık satış mevzu bahis. Propaganda için her çeşit harcaması göze alıyorlar. Belli başlı gazeteler, ithalatçıların organı halinde mevzuya karşı amansız bir harp açtılar). Şükrü Er’in söylediği şeklinde Devrim otomobilleri en başından öksüz kalmıştı, basın, siyaset ve siyasette uzantıları olan kolay gerekçelerle dönem dışı bırakılmıştı”. “60 yıl ilkin de kalemşorlarıyla bu şekilde saldırdılar” Türkiye’nin yeni otomobilini tanıttıklarında kendilerini eleştiren gazetelerin, 60 yıl ilkin de kalemşorlarıyla Devrim otomobillerine aynen bu şekilde saldırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu karacılık furyasının o zamanlar başını çekenler, tıpkı bugün olduğu şeklinde gene CHP medyası olmuştu. O devrin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda, yerli otomobil fabrikası mevzusu boş lakırdıdır. Bu şekilde diyorlar. Daha vida, kablo üretemiyoruz. Memleketimizde bir otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz diyen CHP’li yazarları görüyoruz. Ulusal kaynakların otomobil sanayiine yönlendirilmesi, kaynakların israfından başka bir mânâ ifade etmez diyen CHP’li siyasetçileri görüyoruz. Bunlar şeklinde daha birçok yazı, yazı ve manşet birer utanç vesikası olarak arşivlerimizde halen durmaktadır” şeklinde belirtti. “İnci çıkarmak için vurgun yemeye hazırız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Denizin dibinden inci çıkarmak talep eden vurgun yemeyi göze almalıdır. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda ikimiz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 yılda neleri başardıysak. Sabotajlara, engelleme girişimlerine karşın başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Yalnız vesayet odaklarıyla, bürokratik oligarşiyle, idare-i maslahatçı zihniyetle değil, bununla birlikte Türkiye’nin başına 80 yıldır musallat olan istemezükçü lobiyle de savaşım ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil şeklinde vatan, millet aşıklarının projelerini sabote etmeye çalışanlar, bizim projelerimizi de sabote etmeye çalıştılar. Geçmiş dönemde insansız hava araçlarının hangi zorluklardan geçerek bugünlere geldiğinin bizzat şahidiyim. Terörle mücadeledeki başarısına karşın, SİHA ve İHA’larımız halen CHP ve ortaklarının hedefi oluyor. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılıyorlar” şeklinde belirtti. “Hem şeytan taşladık, hem tavaf yaptık” Şeytan taşlarken tavafı da yaptıkları söyleyen Erdoğan, “Son 18 yılda tabiri caizse hem şeytan taşladık, hem da tavaf yaptık. Sıkıntıların, eksikliklerin hepsinin büyüklüğü karşısında geri adım atmadık. Asla umutsuzluğa kapılmadık. Ne dedik? Beş yiğit adam dedik. Sonunda beş yiğit insanla yola çıktı. Ölmek var, dönmek yok. Herhangi bir aksilik, şu, bu oldu. Devletimizin hazinesi, maliyesi bu mesleği bitirmeye yeter. CHP’nin takoz siyasetine karşın, sonuçta ülkemizi sanayiden üretime, sağlıktan ulusal teknolojiye kadar her alanda hayallerine kavuşturduk. Şu sebeple biz bu ülkeye, bu millete güveniyoruz.Biz Türkiye’nin potansiyeline, Türk milletinin zorluklarla savaşım azmine inanıyoruz. Biz, inanç var ise olanak da varır şiarıyla hareket ediyoruz. Milletimiz bu samimiyetimizi görüyor, destekliyor. 27 Aralık’ta kamuoyuna sunduğumuz bu proje, milletimizden fazlaca yoğun takdir topladı. Anketler milletimizin bu projeyi destekleme oranının yüzde 85’in üstünde bulunduğunu gösterdi. Salgın döneminde bir taraftan fabrika inşaatına adım atmak için tüm süreçleri tamamlarken, 78’i Türk firmalardan oluşan tedarikçi seçiminin büyük kısmını tamamladık. Tescil işlemleri sona erdi. Rusya, Cenup Kore ve ABD’daki tasarım çalışmaları sürüyor” diye belirtti. “Yerli otomobilin lityumu bor atıklarından üretilecek” Bursa’nın bununla birlikte payitaht bulunduğunun altını çizen Erdoğan, “Yerli otomobili 2020’de banttan indirmeyi planlıyoruz. Vatanımızda en fazla yerlilikle üretilecek ilk otomobil olacak. 4 binin üstünde yurttaş istihdam edilecek. Ek olarak bölgedeki üniversitelerle iş birliği halinde endüstri kuruluşlarına nitelikli iş gücü kazandıracağız. Yeni fikirlerin önü açılacak. Şimdiden Türkiye’nin otomobili yola çıktı. Temiz girişimler şimdiden katıldı. Küresel girişimci olmaya potansiyeline sahipler. Yerli otomobilin alamet-i farikası elektrikli olması. Eti Maden İşletmemiz bor kaynaklarından lityum üretilmesi için çalışıyor. Bor atıkları geri kazanılarak lityum üretilecek. Durmak yok. yola devam. Türkiye’nin Eti Maden eliyle ihtiyaç duyulan lityumun tamamını üretecek potansiyeli var. Dünya liginde oyuncu olmaya hazırız. Sanayinin altın üçgeni Gemlik. Türkiye’nin projesinden de alnımızın akıyla çıkacağız. Bu hayâli gerçekleştirmek için yola çıktığımızda, bu mesleği TOBB’a verdik” şeklinde belirtti. “Devrim otomobilini müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına engel olamayacaklardır” Erdoğan, “Bugüne dek dünya genelinde 600 bin insanoğlunun hayatına mal olan korona virüs salgınının yaralarını sarmaya başladık. Ekonomimiz ciddi ve süratli bir toparlanma sürecine girdi. Mayıs ayında endüstri üretimi nisana gore yüzde 17,4 arttı. Mayısta en süratli toparlanan ilk üç ülkeden olduk. ABD, Çin, Almanya ve Cenup Kore ve Rusya şeklinde ülkeleri geri bıraktık. Yalnız endekslere bakarak konuşmuyoruz. Sahadan birebir aldığımız bilgiler bunu teyit ediyor. Yurdun dört bir yanında yeni işletmeler faaliyete geçiyor. Yalnız haziran ayında bin 421 yeni endüstri işletmesi kuruldu. Geçen senenin aynı dönemine yüzde 91 arttı. Senenin ilk yarısında yalnız OSB’lerde 606 endüstri tesisi faaliyete geçti. {Özel sektör} 9 milyar liraya yakın yatırım yapmış oldu. Haziranda 859 yatırım teşvik belgesiyle teşvik tarihinde aylık belge rekoru kırdık. 129 binin üstüne vatandaşımıza yeni iş imkanı sağlanacak. Sanayideki elektrik tüketimi temmuzun ilk haftasında, mayıs ve haziranın aynı periyodunu şimdiden geri bıraktı. Yatırımı, üretimi, teşebbüsü ve istihdamı destekliyoruz. Firmalara da bazı sorumluluklar düşüyor. Gerçek sektörden ihracata, katma kıymeti fazla ürünlere yönelmesini istiyoruz. Bilhassa yenilikçi projelere yoğunlaşmanızı bekliyoruz. Tek sermayesi bu millete karamsarlık aşılamak olan şeamet tellallarına kulak asmayın. Yapamayız, üretemeyiz diyerek azminizi kırmaya çalışanlara asla prim vermeyin. Politika kürsüsünü karacılık kürsüsüne çevirenlerin bu ülkeye dair hiçbir imgesel, hedefi olmayanları asla dikkate almayın. Ihmal etmeyin ki inanmak başarmanın yarısıdır. Başarmak ise zahmet, sabır ve cesaretin en tatlı meyvesidir. Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz bu millet, mazisi savaşım ve zaferlerle dolan necip bir millettir. Türkiye tarihiyle, değerleriyle, coğrafyasıyla, beşeri sermayesiyle, üretim kapasitesiyle büyük ve kuvvetli bir ülkedir. Çalışırsak devlet ve millet olarak sırt sırta verirsek aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Devrim otomobillerinden 60 yıl sonrasında gerçeğe dönüştürdüğümüz başarı hikayesi bunun en güzel örneğidir. Devrim otomobilini müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına engel olamayacaklardır. Şimdiden projenin hayırlı olmasını arzuluyorum” diye belirtti. Temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Endüstri Bakanı Mustafa Varank, Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Çabalama ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TOBB ve TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, eski Başbakan Binali Yıldırım ve Bursalı milletvekilleri ile belediye başkanları ve protokol mensupları katıldı. Bursa’nın Gemlik ilçesi Gençali Mahallesi civarındaki askeri alanda yapılacak fabrikanın inşaatında 2 bin şahıs çalışacak. İşletme aşamasında ise 2023 yılı için 2.420, 2032 yılına kadar ise 4.323 kişinin çalıştırılması öngörülüyor. Projenin arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 50 kamyon, 10 kule vinç, beş mobil vinç, beş yerkazar, beş kazık makinesi, 20 mikser, üç beton pompası ve beş jet grout makinesi kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında gerçekleştirilecek arazi hazırlık ve kazı çalışmaları günde 24 saat çalışılarak 25 günde tamamlanacak. ÇED raporunda, Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG) tarafınca hayata geçirilecek bu projenin toplam bedeli proje hazırlık, ön mühendislik, izinler, inşaat, makine, elektrik, döşem, ekipman, montaj, işletmeye alma, ürün geliştirme, pazarlama kalemleri dahil olmak suretiyle 22 milyar lira. TOGG Tesisi 1.2 milyon metrekarelik alan üstüne kuruluyor. İnşaatın 18 ayda tamamlanması ve 2021 yılı içinde hat montajlarına başlanılması hedefleniyor. TOGG Tesislerinde 2023 yılına kadar kademeli olarak 4 bin 300 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. TOGG Tesisi, TOGG’un ‘Mobilite Ekosistemi’ kurulması hedefinin en mühim ayaklarından birisi olacak. Tesiste, 2022 yılı sonunda seri üretim ilk aracını banttan indirmesinin peşinden 2030 yılına kadar, fikri ve sınai iyelik hakları tamamen kendisine ilişik 5 değişik modelden toplam 1 milyon tane aracı dünya otomotiv piyasası ile buluşturacak. TOGG Tesisi’ne hususi olarak hafta içinde bir de kampanya başlatıldı ve tüm Türkiye bu heyecana ortak edildi. Bu zamanı ana iz bırakmak isteyenler için ‘yeniliktebendevarim.com’ web sitesi üstünden isimlerini yazma, görsel oluşturma ve paylaşma imkanı oluşturuldu. Şimdiye kadar yüz binlerce şahıs adını bu zamanı ana ortak olmak için kaydetti. Bu site üstünden kaydolanların adları bir kapsül vesilesiyle bu tesisin temelinde olacak. Ahmet Faruk Sarıkoç – İsmail Coşkun – Hurşit Topal  
0 notes
osmaniyemhaber · 4 years ago
Text
Türkiye için zamanı gün, TOGG'un temeli Bursa'da atıldı
https://osmaniyemhaber.com/?p=40733 Türkiye için zamanı gün, TOGG'un temeli Bursa'da atıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’da 2 yıl sonrasında tamamlandığında 5 bin kişiye istihdam sağlayacak, 22 milyar lira bütçe ile Türkiye’nin otomobilinin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri inşaatının temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Milletimiz on senelerdir hasretini çekmiş olduğu bu projede büyük teveccüh gösterdi. Meyve veren ağaç taşlanır. Altmış yıl sonrasında da olsa insanımız için iyi mi umut olmuşsa, bazı çevrelerin kabusu oldu. Ülkemizin güçlenmesinden, öz güveninin artmasından hastalık duyanlar yoğun karalama kampanyası başlattı. Hayatlarında ülke ve millet hayrına bir tek çivi dahi çakmamış olanlar, koro halinde karacılık atma yarışına koyuldular. 83 milyonun sevincine ortak olmak yerine, gülünç gerekçelerle projede açık aramaya çıktılar. Otomobilin kaputu da, farı da var manşetleriyle aslen kendi seviyelerini, kendi cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Tüm çabalarına karşın, hamd olsun projede hiçbir kusur bulamadılar” şeklinde belirtti. Projeye karşı karacılık kampanyası başlatanlara çatan Erdoğan, “Dalga geçmek niyetiyle attıkları manşetlerin hepsi döndü, dolaştı, atanların eline, yüzüne bulaştı. 83 milyonun tamamı, genci yaşlısıyla milletimizin her ferdi, ülkemizin enerjisini temsil eden bu projeyi sahiplendi. Senelerdir içerden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayâlin gerçekleşmesi karşısında milyonlarca yürek tekrardan heyecana tutuldu. Ikimiz de milletimizin bu beklentilerini boşa çıkarmamak için koronaya karşın gece gündüz çalıştık. Tüm dünyanın yatırımları durdurduğu yada askıya almış olduğu bir dönemde, Türkiye olarak sağlıktan ulaşıma, enerji ve çevreye kadar her alanda projelerimize hız verdik. salgın döneminde hizmete aldığımız projeler, sulama tesisleri, millet bahçeleri, hizmet yarışımızın yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört yanında terfi etti. Bugün sürekli beraber temelini attığımız Türkiye’nin otomobili fabrikası işte bu yatırım zincirimizin altın halkasıdır. Bugün burada, yalnız yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil, salgına karşın devasa bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşamaktayız. Otomobili tanıttığımızda, bunlar nerede üretilecek diye soranlara, daha tasarım aşamasında projesi söndürmeye çalışanlara en güzel cevabı veriyoruz. Bugün inşaatına başlayacağımız yalnız bir fabrika değildir. Burası, insanların zihnindeki fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde değişik tesislerin olduğu devasa bir üretim kompleksidir. Ulusal otomobillerimizin üretim öncesinden üretim sonrasına kadar tüm süreçlerini buradan yönetim edeceğiz. Yani üretilecek tüm otomobillerin AR-GE ve tasarımı buradan yapılacak. Seri üretime gene burada geçilecek. Kontrol ve satın alan edinim parkıyla fabrikamız halkımıza direkt hizmet verecek. Çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak. Çevre hassasiyetimizi de en üst seviyede tutuyoruz. Üretim ve fabrika inşaatında çevre dostu teknolojilerle bu alanda çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, kuvvetli ve yenilikçi ülke vizyonumuzun sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara esin aşılayacağına inanıyoruz. Şimdiye kadar emeği geçenleri ve geçecek olanları da şimdiden kutlama ediyorum” diye belirtti. Dünyada tüm başarıların arkasında azim, cesaret ve savaşım bulunduğunun altını çizen Erdoğan, “Unutmayalım, başarıya giden yol bir çok vakit engellerle, mayınlarla, sabotajlarla, hatta ihanetlerle dolan. Türkiye’nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşanmıştır. Ülkemizin bilhassa ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış siyaset ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük tüm hamleleri, gizli saklı bir elin müdahalesiyle sürekli izin verilmemiştir. Nuri Demirağ’ın tayyare fabrikası, Nuri Killigil’in çağıl tabanca ve cephane fabrikası, merhum Erbakan Hocamızın Gümüş Motor projesi birileri tarafınca sürekli sabote edilmiştir” şeklinde belirtti. “Türkiye şeftali yerine motor üretmeye kalkınca bunlar ayağa kalkıyor” Otomobil sanayiinde ülkemizin önünde yeni bir yol açacak Devrim otomobili teşebbüsünün de son aşama kolay sebeplerle rafa kaldırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirmiştir. Tasarlayan, geliştiren, üreten ve ürettiğini dünyaya ihraç eden ülke idealimiz maalesef bir türlü gerçeğe dönüşmemiştir. Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız diyen korku lobisi Türkiye’yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir. Bilhassa Devrim otomobilin hepimizin bilmiş olduğu hazin hikayesi, mali ve yerli üretim hamlelerimizin serencamını bizlere tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Daha fikir aşamasında engellenmeye çalışılan bu projenin he safhası ayrı bir utanç ve öğrenek deposudur. Bu otomobilin fizibilitesinin tartışıldığı 1961 tarihindeki otomobil endüstri kongresinden çarpışı bir anekdotu sizlerle paylaşmak isterim. Maksadı, Türkiye’de otomobil yapılamaz düşüncesini çürüterek, yerli imkanlarla ilk otomobili üretmek olan kongreye pek fazlaca mühendis ve akademisyen katılır. Fazla mühendis Şükrü Er. karşılaştığı zorlukları adeta feryat edercesine şu şekilde konu alıyor: (Münakaşanın bir tarafınca yaparız diyen müteşebbisler, öteki tarafınca yapamazsınız diyen birkaç ithalatçı ve politikacı yer almıştı. Birinciler bilgiye, üniversiteye sığınırlar, ikinciler paraya sığınıyorlar, Hilton’da değişik gruplarla basın toplantısı yapıyordu. İthalatçılar telaş içinde. Yılda bir milyar liralık satış mevzu bahis. Propaganda için her çeşit harcaması göze alıyorlar. Belli başlı gazeteler, ithalatçıların organı halinde mevzuya karşı amansız bir harp açtılar). Şükrü Er’in söylediği şeklinde Devrim otomobilleri en başından öksüz kalmıştı, basın, siyaset ve siyasette uzantıları olan kolay gerekçelerle dönem dışı bırakılmıştı”. “60 yıl ilkin de kalemşorlarıyla bu şekilde saldırdılar” Türkiye’nin yeni otomobilini tanıttıklarında kendilerini eleştiren gazetelerin, 60 yıl ilkin de kalemşorlarıyla Devrim otomobillerine aynen bu şekilde saldırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu karacılık furyasının o zamanlar başını çekenler, tıpkı bugün olduğu şeklinde gene CHP medyası olmuştu. O devrin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda, yerli otomobil fabrikası mevzusu boş lakırdıdır. Bu şekilde diyorlar. Daha vida, kablo üretemiyoruz. Memleketimizde bir otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz diyen CHP’li yazarları görüyoruz. Ulusal kaynakların otomobil sanayiine yönlendirilmesi, kaynakların israfından başka bir mânâ ifade etmez diyen CHP’li siyasetçileri görüyoruz. Bunlar şeklinde daha birçok yazı, yazı ve manşet birer utanç vesikası olarak arşivlerimizde halen durmaktadır” şeklinde belirtti. “İnci çıkarmak için vurgun yemeye hazırız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Denizin dibinden inci çıkarmak talep eden vurgun yemeyi göze almalıdır. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda ikimiz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 yılda neleri başardıysak. Sabotajlara, engelleme girişimlerine karşın başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Yalnız vesayet odaklarıyla, bürokratik oligarşiyle, idare-i maslahatçı zihniyetle değil, bununla birlikte Türkiye’nin başına 80 yıldır musallat olan istemezükçü lobiyle de savaşım ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil şeklinde vatan, millet aşıklarının projelerini sabote etmeye çalışanlar, bizim projelerimizi de sabote etmeye çalıştılar. Geçmiş dönemde insansız hava araçlarının hangi zorluklardan geçerek bugünlere geldiğinin bizzat şahidiyim. Terörle mücadeledeki başarısına karşın, SİHA ve İHA’larımız halen CHP ve ortaklarının hedefi oluyor. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılıyorlar” şeklinde belirtti. “Hem şeytan taşladık, hem tavaf yaptık” Şeytan taşlarken tavafı da yaptıkları söyleyen Erdoğan, “Son 18 yılda tabiri caizse hem şeytan taşladık, hem da tavaf yaptık. Sıkıntıların, eksikliklerin hepsinin büyüklüğü karşısında geri adım atmadık. Asla umutsuzluğa kapılmadık. Ne dedik? Beş yiğit adam dedik. Sonunda beş yiğit insanla yola çıktı. Ölmek var, dönmek yok. Herhangi bir aksilik, şu, bu oldu. Devletimizin hazinesi, maliyesi bu mesleği bitirmeye yeter. CHP’nin takoz siyasetine karşın, sonuçta ülkemizi sanayiden üretime, sağlıktan ulusal teknolojiye kadar her alanda hayallerine kavuşturduk. Şu sebeple biz bu ülkeye, bu millete güveniyoruz.Biz Türkiye’nin potansiyeline, Türk milletinin zorluklarla savaşım azmine inanıyoruz. Biz, inanç var ise olanak da varır şiarıyla hareket ediyoruz. Milletimiz bu samimiyetimizi görüyor, destekliyor. 27 Aralık’ta kamuoyuna sunduğumuz bu proje, milletimizden fazlaca yoğun takdir topladı. Anketler milletimizin bu projeyi destekleme oranının yüzde 85’in üstünde bulunduğunu gösterdi. Salgın döneminde bir taraftan fabrika inşaatına adım atmak için tüm süreçleri tamamlarken, 78’i Türk firmalardan oluşan tedarikçi seçiminin büyük kısmını tamamladık. Tescil işlemleri sona erdi. Rusya, Cenup Kore ve ABD’daki tasarım çalışmaları sürüyor” diye belirtti. “Yerli otomobilin lityumu bor atıklarından üretilecek” Bursa’nın bununla birlikte payitaht bulunduğunun altını çizen Erdoğan, “Yerli otomobili 2020’de banttan indirmeyi planlıyoruz. Vatanımızda en fazla yerlilikle üretilecek ilk otomobil olacak. 4 binin üstünde yurttaş istihdam edilecek. Ek olarak bölgedeki üniversitelerle iş birliği halinde endüstri kuruluşlarına nitelikli iş gücü kazandıracağız. Yeni fikirlerin önü açılacak. Şimdiden Türkiye’nin otomobili yola çıktı. Temiz girişimler şimdiden katıldı. Küresel girişimci olmaya potansiyeline sahipler. Yerli otomobilin alamet-i farikası elektrikli olması. Eti Maden İşletmemiz bor kaynaklarından lityum üretilmesi için çalışıyor. Bor atıkları geri kazanılarak lityum üretilecek. Durmak yok. yola devam. Türkiye’nin Eti Maden eliyle ihtiyaç duyulan lityumun tamamını üretecek potansiyeli var. Dünya liginde oyuncu olmaya hazırız. Sanayinin altın üçgeni Gemlik. Türkiye’nin projesinden de alnımızın akıyla çıkacağız. Bu hayâli gerçekleştirmek için yola çıktığımızda, bu mesleği TOBB’a verdik” şeklinde belirtti. “Devrim otomobilini müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına engel olamayacaklardır” Erdoğan, “Bugüne dek dünya genelinde 600 bin insanoğlunun hayatına mal olan korona virüs salgınının yaralarını sarmaya başladık. Ekonomimiz ciddi ve süratli bir toparlanma sürecine girdi. Mayıs ayında endüstri üretimi nisana gore yüzde 17,4 arttı. Mayısta en süratli toparlanan ilk üç ülkeden olduk. ABD, Çin, Almanya ve Cenup Kore ve Rusya şeklinde ülkeleri geri bıraktık. Yalnız endekslere bakarak konuşmuyoruz. Sahadan birebir aldığımız bilgiler bunu teyit ediyor. Yurdun dört bir yanında yeni işletmeler faaliyete geçiyor. Yalnız haziran ayında bin 421 yeni endüstri işletmesi kuruldu. Geçen senenin aynı dönemine yüzde 91 arttı. Senenin ilk yarısında yalnız OSB’lerde 606 endüstri tesisi faaliyete geçti. {Özel sektör} 9 milyar liraya yakın yatırım yapmış oldu. Haziranda 859 yatırım teşvik belgesiyle teşvik tarihinde aylık belge rekoru kırdık. 129 binin üstüne vatandaşımıza yeni iş imkanı sağlanacak. Sanayideki elektrik tüketimi temmuzun ilk haftasında, mayıs ve haziranın aynı periyodunu şimdiden geri bıraktı. Yatırımı, üretimi, teşebbüsü ve istihdamı destekliyoruz. Firmalara da bazı sorumluluklar düşüyor. Gerçek sektörden ihracata, katma kıymeti fazla ürünlere yönelmesini istiyoruz. Bilhassa yenilikçi projelere yoğunlaşmanızı bekliyoruz. Tek sermayesi bu millete karamsarlık aşılamak olan şeamet tellallarına kulak asmayın. Yapamayız, üretemeyiz diyerek azminizi kırmaya çalışanlara asla prim vermeyin. Politika kürsüsünü karacılık kürsüsüne çevirenlerin bu ülkeye dair hiçbir imgesel, hedefi olmayanları asla dikkate almayın. Ihmal etmeyin ki inanmak başarmanın yarısıdır. Başarmak ise zahmet, sabır ve cesaretin en tatlı meyvesidir. Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz bu millet, mazisi savaşım ve zaferlerle dolan necip bir millettir. Türkiye tarihiyle, değerleriyle, coğrafyasıyla, beşeri sermayesiyle, üretim kapasitesiyle büyük ve kuvvetli bir ülkedir. Çalışırsak devlet ve millet olarak sırt sırta verirsek aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Devrim otomobillerinden 60 yıl sonrasında gerçeğe dönüştürdüğümüz başarı hikayesi bunun en güzel örneğidir. Devrim otomobilini müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına engel olamayacaklardır. Şimdiden projenin hayırlı olmasını arzuluyorum” diye belirtti. Temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Endüstri Bakanı Mustafa Varank, Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Çabalama ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TOBB ve TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, eski Başbakan Binali Yıldırım ve Bursalı milletvekilleri ile belediye başkanları ve protokol mensupları katıldı. Bursa’nın Gemlik ilçesi Gençali Mahallesi civarındaki askeri alanda yapılacak fabrikanın inşaatında 2 bin şahıs çalışacak. İşletme aşamasında ise 2023 yılı için 2.420, 2032 yılına kadar ise 4.323 kişinin çalıştırılması öngörülüyor. Projenin arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 50 kamyon, 10 kule vinç, beş mobil vinç, beş yerkazar, beş kazık makinesi, 20 mikser, üç beton pompası ve beş jet grout makinesi kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında gerçekleştirilecek arazi hazırlık ve kazı çalışmaları günde 24 saat çalışılarak 25 günde tamamlanacak. ÇED raporunda, Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG) tarafınca hayata geçirilecek bu projenin toplam bedeli proje hazırlık, ön mühendislik, izinler, inşaat, makine, elektrik, döşem, ekipman, montaj, işletmeye alma, ürün geliştirme, pazarlama kalemleri dahil olmak suretiyle 22 milyar lira. TOGG Tesisi 1.2 milyon metrekarelik alan üstüne kuruluyor. İnşaatın 18 ayda tamamlanması ve 2021 yılı içinde hat montajlarına başlanılması hedefleniyor. TOGG Tesislerinde 2023 yılına kadar kademeli olarak 4 bin 300 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. TOGG Tesisi, TOGG’un ‘Mobilite Ekosistemi’ kurulması hedefinin en mühim ayaklarından birisi olacak. Tesiste, 2022 yılı sonunda seri üretim ilk aracını banttan indirmesinin peşinden 2030 yılına kadar, fikri ve sınai iyelik hakları tamamen kendisine ilişik 5 değişik modelden toplam 1 milyon tane aracı dünya otomotiv piyasası ile buluşturacak. TOGG Tesisi’ne hususi olarak hafta içinde bir de kampanya başlatıldı ve tüm Türkiye bu heyecana ortak edildi. Bu zamanı ana iz bırakmak isteyenler için ‘yeniliktebendevarim.com’ web sitesi üstünden isimlerini yazma, görsel oluşturma ve paylaşma imkanı oluşturuldu. Şimdiye kadar yüz binlerce şahıs adını bu zamanı ana ortak olmak için kaydetti. Bu site üstünden kaydolanların adları bir kapsül vesilesiyle bu tesisin temelinde olacak. Ahmet Faruk Sarıkoç – İsmail Coşkun – Hurşit Topal  
0 notes
kamu365 · 4 years ago
Text
Borsa endeksleri virüsü yeniyor
    “PİYASANIN ROTASI”
Borsa Endeksleri Virüsü Yeniyor…
Corona virüsünde güncel durum, vaka sayısı 10,276,125 – tedaviye pozitif cevap veren 5,215,584 – ölü sayısı 504,851 kişiye ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nden virüse ilişkin en kötüsü henüz gelmedi şeklinde korkutucu açıklamalar gelmeye devam etmektedir. ABD tarafında ise Florida eyaletinde durum daha kötüye gitmektedir.
Fed Başkanı Powell, “Üretim ve istihdam, pandemi öncesi dönemdeki seviyelerinin çok altında kalıyor. Ekonominin önündeki yol olağanüstü bir şekilde belirsiz ve büyük ölçüde virüsü kontrol altına alma başarımıza bağlı. İnsanlar, geniş yelpazedeki faaliyetlerde yeniden bulunmanın güvenli olduğuna emin olana kadar tam bir toparlanma mümkün değil.” Açıklamasında bulunmuştur.
Facebook’u nefret söylemlerine karşı boykot eden firma sayısı her gün artarken, son olarak Ford firması 30 gün boyunca sosyal medya platformlarındaki reklamları askıya alacağını ilan etmiştir.
ABD Başkanlık seçimlerine ilişkin hazırlıklar virüs gölgesinde kalırken Biden sessiz ve derinden hareketine devam etmektedir. Biden Trump ile arayı 9,2 puan açarken ortalarda çok gözükmeden bunu yapabiliyor olması Trump için tehlike oluşturmaktadır.
TESLA hisse senedi fiyatı tekrar $1000 seviyesi üzerine çıkarken, harekette Elon Musk’ın 2.çeyrek zararlarını önleyebileceği şeklindeki açıklamaları etkili olmuştur. Musk açıklamaları ile TESLA Pazartesi gün %5,2 yukarı hareket ile $1009.35 seviyesinden kapanmıştır.
Fiyatlama dinamiklerinde, S&P500 endeksi 3000 seviyesi üzerinde 3055 seviyesinde fiyatlanmaktadır.  Kısa dönemli olarak algı için 3000 seviyesi önemli olmaktadır. ABD 10 yıllık tahvil faizi %0,6332 seviyesinde bulunurken, %0,50 üzerinde kalıcılık etkin olmaktadır. Bu noktadan sonra ABD 10 yıllık tahvil faizi %1 ve üzerinde kalıcı olup olmayacağını takip edeceğiz. Altın $1700 üzerinde $1771 seviyesinde bulunmaktadır. USDTRY paritesi 6.8541 seviyesi ile 6.80 üzerinde fiyatlanmaktadır. 5 yıllık CDS (beyaz) 496.503 seviyesi ile 500 seviyesine doğru hareket etmektedir. Dolar temasında (klasik ve bloomberg Dolar endeksleri (mor+turuncu)) bir miktar gerileme bulunmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri 1 Haziran itibaren performansları (- kırmızı  / + yeşil)
Türk Lirası değer kazancını silerek, %0,60 değer kaybı göstermektedir.
Kıymetli madenler,1 Haziran itibaren performansları (- kırmızı  / + yeşil)
Altın %1,80 değer kazancı – Gümüş %2,40 değer kaybı göstermektedir.
Türkiye tarafında corona virüsü vaka sayısı 198,163 kişiye çıkarken, ölü sayısı 5,115 kişiye ulaşmıştır. Testlerin devreye alınması ile vaka sayısında artış devam ederken, toplam test sayısı 3,331,158 kişiye ulaşmıştır. Günlük vaka sayısı (1374) 1000 kişi üzerinde devam etmektedir.
Bakan Koca: Vaka sayımız dünkünden 18, bugün iyileşenlerdense 160 fazla. Yatırılarak tedavi edilenlerle yeni taburcu edilen hastaların sayısı dengede. Yoğun bakımdaki artış olağan düzeyde. Vaka sayılarını azaltmada yeterince kararlı, tedbirlerde dikkatli değiliz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu;
“Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanma süresini 1 ay daha uzatıyoruz. Bununla bağlantılı, nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecek. Bununla bağlantılı olarak iş feshi sınırlaması ve dolayısıyla nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecektir.”
“Sayıca az olmalarına rağmen sistemin zaaflarından istifadeyle köşeleri tutmuş, menfaatperestliklerini ideolojik söylemlerin ardına gizleyen bir kesimin ülkenin önünü daha fazla tıkamasına daha fazla göz yummayacağız. Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatini hiçe sayan muhterislere asla terk etmeyeceğiz. Bu tartışmaların son örneklerinden birini genel olarak meslek örgütleri, özellikle barolarla ilgili yapmayı planladığımız reform konusunda yaşıyoruz. Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin sağlıksız yapıları, temsilde adaletsizlik yanında mensupları üzerinde faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor.
Bu yanlışı düzeltmek için gereken hazırlıkları yapmak yürütme olarak bizim, hukuki düzenlemeyi yapmak da yasama olarak Meclis’in asli görevidir. Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. İnşallah bu düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğiz.”
“Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları her konuda Türkiye, kendi kendine yeterli olmanın ötesinde tüm dostları için ümit kapısı haline geldi. Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları gibi eserler, ‘durmak yok yola devam’ sözümüzü ete kemiğe büründürdü. Bu yılın ilk 5 ayında Organize Sanayi Bölgelerimizde 520 yeni fabrikanın faaliyete geçmesi dahi başlı başına bir iftihar vesilesidir. Özel sektörün talep ettiği 110 bin yeni istihdamı öngören 67 milyar liralık Yatırım Teşvik Belgesi de bir diğer önemli göstergedir. Özellikle önümüzde potansiyelimizi en üst düzeyde kullanabileceğimiz, hedeflere hızla ilerleyebileceğimiz bir yol olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin bu fırsatı değerlendirebilmesi için gece gündüz çalışacak ve hedeflere ulaşacağız.”
“Özellikle atılım dönemlerimizde bu gerçek çok daha bariz şekilde karşımıza çıkıyor. Sadece son 7 yılda yaşadıklarımızı şöyle bir gözümüzün önünden geçirdiğimizde, önümüze çıkan fotoğraf bu tespitin ne kadar haklı olduğunu ispatlamaya yetecektir. Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013’ten başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç, Türkiye’nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmek ve devletimizi zayıflatmaktı. Allah’ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar. Fakat saldırmaktan da hiç vazgeçmediler.
Her başarısızlıklarında cepheyi biraz daha genişlettiler. Sokakları karıştıramayınca yargı-emniyet darbesiyle devleti içeriden çökertmeyi denediler. Milletimizin basireti sayesinde devleti felç edemeyince terör örgütlerini kullanarak doğrudan insanımızın hayatına kastettiler. Buradan da istediklerini elde edemeyince ordu içerisindeki hainleri harekete geçirip darbeye kalkıştılar.
Milletimiz destansı bir direnişle darbe girişimini de sonuçsuz bırakınca sınırlarımıza dayandılar. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde yine hüsrana uğrayınca ekonomimize tuzak kurdular. Aldığımız tedbirlerle bu tuzağı da bozduk. Salgın döneminde dahi boş durmadılar. Asılsız haberler ve provokasyonlarla halkı kışkırtmaya çalıştılar. Hamdolsun bu süreci de alnımızın akıyla geride bırakarak ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik.
15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı Türkiye’nin bu kritik döneminde halkımızın sesi, sağduyusu ve vicdanı olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle bir kez daha Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız MHP’ye ve Sayın Genel Başkanı Bahçeli’ye şükranlarımızı sunuyorum. Cumhur İttifakı, Türk siyasi hayatına altın harflerle bir güç birliği ve dayanışma modeli olmuştur.”
  Kaynak GCM Yatırım Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Borsa endeksleri virüsü yeniyor appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2BUgBlG via IFTTT
0 notes
finanshaberim · 4 years ago
Text
Forex Nedir Ne İşe Yarar
FinansHaberim.com https://www.finanshaberim.com/forex-nedir-ne-ise-yarar/
Forex Nedir Ne İşe Yarar
Forex bulunulan ülke ile diğer birçok ülkelerin para değerlerinin döviz olarak değerlenmesi ya da değerinin düşmesi sonucunda ticaretin yapıldığı bir platformdur. Kaldıraçlı işlem denilen sistemin sunulduğu ve dünya çapında tanınan dijital bir sistem bütünüdür. Yatırılan teminat ile internet üzerinde işlem yapma yetkisi sunulmaktadır.
Forex kullanıcıları para akışını kontrol ederek belirli hamleler yapmaktadırlar. Doğru ve düzenli kullanım ile forex üzerinden para kazanma imkânı ya da var olan parayı değerlendirme imkânı bulunmaktadır. Forex piyasası her yerden takip edilebilir. İnternet olan her ortamda forex kullanılarak ya da takip edilerek işlem yapma yetkisi bulunmaktadır. Forex hesabına dijital ortamda sanal kart ya da kredi kartı ile para aktarımı yapılmaktadır. İşlem yapan kullanıcılar gelecek dönemlerde paranın değerlenmesi ya da döviz alım satımı yaparak kar elde etmektedirler.
Forex Ne İşe Yarar
Küresel bir finans piyasası olan Forex kullanıcılara kaldıraçlı alım satım imkânı sunmaktadır. Uluslararası para birimlerinin değişmesi ve döviz iniş çıkışlarının olması ile kullanıcıların birikim yapmasını da sağlamaktadır. Günlük olarak alım satım yapmayı sağlar. Hızlı bir platformdur. Haftada 5 gün 24 saat kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır.
Küçük yatırımcılar içinde yatırım fırsatı sunmaktadır. Doğru tercihler sayesinde küçük yatırımcılar kaldıraç sistemi ile para kazanmaktadırlar. Forex doğru kullanılmadığı zaman para kayıpları yaşanabilir. Bu yüzden kullanıcıların siteyi ve işleyişi doğru bilmesi gerekmektedir. Forex üzerinden yatırım planlaması yapmadan önce düzenin öğrenilmesi kullanıcılar tarafından önemlidir. Kullanıcılar için aracı firmaların işleyişi ve güvenilirliği bilinmesi gerekmektedir. Forex hesabında yeni kullanıcılar için her zaman demo hesap açımı tavsiye edilir. Bunun amacı ise; aracı firmaların umut tacirliğinden yararlanmaması ve kullanıcının da piyasa potansiyelini öğrenmesi içindir.
Forex Eğitim Videoları
Forex kullanımı ile ilgili internet ortamında eğitici videolar ve yazılar yer almaktadır. Forex altın, gümüş, maden, petrol ve döviz gibi işlemlerin yatırımlarını yapmaya ve yapılan yatırımları takip etmeyi sağlar. Yapılan doğru yatırımlar aracılığıyla birçok kişi forex üzerinden yüksek tutarlar kazanmaktadır. Forex birçok işlem sunduğu gibi ekonomiyi de takip etmeyi sağlar.
0 notes
kointimes · 5 years ago
Text
BitPay Entegrasyonu İle Kullanıcılar Altınla Kripto Para Alabilecekler
Değerli metalleri satın almak, satmak ve kullanmak için çevrimiçi bir pazar olan OneGold, 13 Ocak'ta BitPay ile kripto kullanıcılarının Android ve iOS cihazlarında altın ve diğer değerli metalleri satın almalarına izin verecek bir ortaklık duyurdu. BitPay. Microsoft ve Avnet dahil olmak üzere 30.000'den fazla satıcıyı destekleyen lider bir Bitcoin ödeme hizmeti sağlayıcısı. Bu entegrasyon sayesinde OneGold'un yeni mobil uygulaması Bitcoin (BTC), Bitcoin Cash (BCH), Ether (ETH) ve çeşitli ödemeleri kabul edecek. Ayrıca, BitPay müşterileri hizmeti OneGold.com'da kullanırken% 2 tasarruf edecektir. OneGold CEO'su Kenneth Lewis, ortaklığın piyasadaki en düşük sahip olma maliyetiyle herkesin varlıklarını korumasını sağlayacağını söyledi: “Kripto para sahipleri değerli metal yatırımları ve yatırım portföylerini dengelemek için OneGold'u kullanabilir. BitPay kullanarak, kripto para sahipleri kurumsal fiyatlandırma ile hızlı bir şekilde altın veya gümüş satın alabilir, % 2 tasarruf edebilir ve altın, gümüş ve kripto para birimlerinin dengeli bir karışımını oluşturabilir. ”
Kripto Paralar ve Altınla Olan İlişkileri
Bitcoin genellikle altınla karşılaştırıldı, Bloomberg yakın zamanda Bitcoin'in altının eşdeğeri olduğunu bildirdi, çünkü ikisi arasında güvenli ve sınırlı varlık olmaktan daha derinlere uzanan bir korelasyon var. Read the full article
0 notes
emlakreyonucomtr-blog · 6 years ago
Text
Vakıf Katılım Adıyaman Şubesi Açıldı
New Post has been published on https://www.emlakreyonu.com.tr/haberler/vakif-katilim-adiyaman-subesi-acildi/
Vakıf Katılım Adıyaman Şubesi Açıldı
İçindekiler
0.1 Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Diğer illerimizde olduğu gibi Adıyaman’da da hem müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına derman olacak hem de desteklediğimiz projelerle bölgenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağız” dedi
1 – “2019’da piyasa payımızı daha da artırmak arzusundayız”
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, “Diğer illerimizde olduğu gibi Adıyaman’da da hem müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına derman olacak hem de desteklediğimiz projelerle bölgenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağız” dedi
Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, diğer illerde olduğu gibi Adıyaman’da da hem müşterilerin finansal ihtiyaçlarına derman olacaklarını hem de destekledikleri projelerle bölgenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacaklarını bildirdi.
Vakıf Katılım’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Göktaş, bankanın Adıyaman şubesinin açılışında yaptığı konuşmada, ülke geneline yaygınlaşarak müşterilerinin finansal ihtiyaçlarına daha hızlı çözümler sunmayı hedefleyen Vakıf Katılım’ın, Adıyaman’da da müşterilerine uzman kadrosuyla katılım bankacılığı hizmeti vereceğini belirtti.
Bireysel müşterilerin yanı sıra, KOBİ’lere de finans desteği sunacak olan Vakıf Katılım’ın, Adıyaman başta olmak üzere çevre illerin ve bölgenin gelişmesi için gerekli büyük projeleri de destekleyeceğini vurgulayan Göktaş, 2018 yılını son derece başarılı bir şekilde tamamladıklarını ifade etti.
Göktaş, tecrübeli yönetimi, sürekli gelişen dağıtım kanalları, dinamik operasyon sistemleri ve özverili çalışanları sayesinde geçen yıl 325,4 milyon lira net kar elde ederek, bankacılık sektöründe öz kaynak karlılığı en yüksek kurum olduklarını kaydederek, “Şube açtığımız yerlerde gördüğümüz yoğun ilgi elde ettiğimiz başarının takdiridir.
Diğer illerimizde olduğu gibi Adıyaman’da da hem müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına derman olacak hem de desteklediğimiz projelerle bölgenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Vakıf Katılım’ın 2018 yılında 28 yeni şube açarak 42 ilde 91 şubeye ulaştığını, bu yıl için ise hedeflerinin 110 şubeye ulaşmak olduğunu anlatan Göktaş, bu kapsamda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 7’inci şubeyi Adıyaman’da açmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.
Göktaş, temel misyonlarının mevcut pastadan pay alarak büyümek değil, sektörü ve ülke ekonomisini büyütecek yatırımları hayata geçirmek olduğunu aktararak, “Bu vizyon doğrultusunda geçtiğimiz yıl reel sektöre desteğimizi artırarak nakdi ve gayri nakdi 19,1 milyar lira fon kullandırdık.
Halkımızın Vakıf Katılım markasına gösterdiği teveccüh ve güvenin bir sonucu olarak topladığımız fonları yüzde 50,5 oranında arttırarak 15,1 milyar TL’ye çıkardık.” değerlendirmesinde bulundu.
– “2019’da piyasa payımızı daha da artırmak arzusundayız”
KOBİ’lerin finansal ihtiyaçlarına kolayca ulaşmalarını sağlamak üzere hayata geçirilen projelere destek olmaya devam ettiklerini belirten Göktaş, “Hem yurt içinde hem de yurt dışında daha fazla fonu sisteme dahil etmek, fonlama kaynaklarını çeşitlendirmek ve toplanan fonları daha fazla kişiye ulaştırmak için faaliyetlerimizi sürdürdük ve nitelikli yatırımcıya satış yöntemini kullanarak kira sertifikası ihraçları aracılığıyla piyasaya yeni fon sağladık.” dedi.
Göktaş, Türkiye’deki kapsama alanlarını genişletmek istediklerini ve bu doğrultuda şubeleşme çalışmasına devam edeceklerini vurgulayarak, bir yandan da dijitalleşme çalışmalarını sürdüreceklerini bildirdi.
Türkiye’nin “Milli Altın Bankası” olma hedefini stratejik hedef olarak belirlediklerinin altını çizen Göktaş, 2019 yılında bu alandaki piyasa paylarını daha da artırmak istediklerini kaydetti. Göktaş, şu bilgileri verdi:
“Geçtiğimiz sene kıymetli maden piyasalarında piyasa yapıcısı olan ilk kamu bankası, BİST Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası’nda en fazla işlem yapan kamu bankası ve 425 milyon ABD doları değerinde altın ihracatı ile 854 kurum arasında 3’üncü kurum olduk.
2018 yılında Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası’nda toplam altın hacminin yaklaşık yüzde 35’lik kısmını, gümüşte ise toplam fiziksel gümüş hacminin yaklaşık yüzde 30’luk kısmını gerçekleştirdik. 2019 yılında da piyasa payımızı daha da artırmak arzusundayız.”
Bireysel müşteri sayısını daha da artırmanın, mevcut ürün ve hizmet yelpazesini çeşitlendirip, daha fazla kişiyi sistemle tanıştırmanın öncelikli hedeflerinden biri olmaya devam edeceklerini belirten Göktaş, “Ayrıca Yeni Ekonomik Plan’dan yola çıkarak enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik, hali hazırda destek sunduğumuz maden, enerji hammaddeleri, yerli enerji üretim ekipmanları, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırım projelerini desteklemeyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Adıyaman Valisi Aykut Pekmez, Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılıç, Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Erdoğmuş, Vakıf Katılım Genel Müdür Yardımcısı Bülent Taban, Vakıf Katılım Adıyaman Şube Müdürü Muzaffer Kara ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen açılış törenine, müşteriler de yoğun ilgi gösterdi. 
0 notes
yeniforexsirketleri · 6 years ago
Text
Forex Şirketleri Güvenilir Mi?
Forex Şirketleri Güvenilir Mi?
Yatırımcılar güvenilir forex şirketleri ile çalışmak ister. Güvenilir forex şirketleri hangileridir ve nasıl test edilir öğrenmek için yazımızı okuyun. Günümüzde yatırımcılar irili ufaklı sermayelerini farklı finansal piyasalarda değerlendirebilmektedir. Son yılların en gözde piyasası ise ülke para birimleri arasındaki kur farkları ile döviz ticareti yapılmasına imkan veren Forex piyasalarıdır. Sadece döviz üzerinden değil, altın, gümüş, bakır, buğday ve petrol gibi daha birçok ürün ve emtia üzerinden de yatırım yapmak Forex piyasalarında mümkündür. Yatırımcılar diğer yatırımlarında olduğu gibi, Forex piyasasına girmeden önce o piyasanın ve piyasada faaliyet gösteren şirketlerin ne denli güvenilir olduğunu öğrenmek isterken, yatırımlarının kazanca dönmesini beklemektedir. Bu nedenle Forex piyasasında işlem yapılacak olan şirketin, yatırımcıların güvenini kazanmış olması gerekmektedir. Güvenilir forex şirketleri arasında bulunan LimitFX firması olarak Forex piyasasında gerçekleştirdiğimiz yatırımcı işlemlerinde, yüksek kazanç oranı ve ödemeleri zamanında yapma prensibi ile en güvenilir şirketlerden biri olarak sizlere hizmet vermekteyiz.
Forex Şirket Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli?
Yurtdışı güvenilir Forex şirketlerinde ve piyasalarında işlem yapabilmek için, bu piyasada işlem yapmaya yetkilendirilmiş olan şirketler üzerinde hesap açmak gereklidir. Forex piyasasındaki tüm bu al sat işlemleri, bu yetkili şirketler aracılığıyla gerçekleştirilir. Paramızı yatıracağımız bu şirketlerin güvenilir olması da son derece önemlidir. Forex şirket seçiminde o şirket ile ilgili olarak mevcut üyelerin ya da bugüne kadar o şirkette işlem yapmış kişilerin yorumlarına öncelik vermek gereklidir. LimitFX şirketi ile ilgili olarak yapılan olumlu yorumlar ve paylaşımlar, üyelerin şirkete olan güven duygusunu şeffaf bir şekilde yansıtmaktadır. Yatırımcıların şirketler hakkındaki yorumlarının haricinde, seçilecek olan şirketin özellikle ödemeler ve müşteri hizmetleri konularında sorunsuz bir yapıda olması beklenmelidir. Forex piyasasına yabancı olan yatırımcıların müşteri temsilcileri aracılığıyla doğru olarak bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi, yatırımlarınızın kazanca dönüşmesinin ilk anahtarıdır. Yatırımları sayesinde kazanç elde eden yatırımcılar, paralarını diledikleri an eksiksiz olarak çekebilmelidir. LimitFX firması yatırımcılarına diledikleri an ulaşabilecekleri profesyonel ve deneyimli müşteri temsilcileri ile yardımcı olmaktadır. Yatırımcılar hesaplarındaki paraları haftanın 6 günü, günün 24 saati çekebilmektedir.
Forex Şirketlerine Nasıl Güvenebilirim?
Yurtdışı Forex şirketlerinde hesap açtırmadan önce, o şirketlerin güvenilir şirketler olduğuna emin olmak gereklidir. Yatırımcılar az ya da çok sermayelerini bu şirketler üzerinden değerlendirmektedir. Bu nedenle şirketlerin güvenilir olması, istediğiniz an paranızı çekebilmeniz ya da ihtiyaç duyduğunuz an müşteri temsilcisine ulaşabilmeniz en önemli kriterlerdir. Bir forex şirketine üye olmaya karar verdikten sonra, güven duygusunu sağlamlaştırabilmek adına şirketin demo hesapları ile Forex piyasalarında işlem yapabilirsiniz. Demo hesaplar ile sanal paralarla Forex piyasalarında işlem yaparken, hem piyasayı hem de şirketi tanıma fırsatını elde edersiniz. Gerçek para ile yapılacak olan işlemlerde ise, öncelikli olarak düşük tutarlarda sermaye ile işlemlerinizi yapmanız tavsiye edilmektedir. Düşük sermaye ile olası kayıplarınızda büyük sorun yaşamayacağınız gibi, yine hem piyasayı hem de Forex şirketini tanımak adına adım atmış olursunuz. LimitFX olarak şirketimiz, Forex piyasalarında ister demo ile ister az ya da çok para ile işlem yapmanıza olanak vermektedir.
Forex Şirketleri Sağlam Mı?
Yatırımcıların Forex şirketleri ile ilgili merak ettikleri bir diğer konu da, bu şirketlerin batma ya da şirketin kapanma ihtimallerinin olup olmadığıdır. Piyasada birçok Forex şirketi hizmet vermektedir. Bu şirketlerden güvenilir olanlarını nasıl belirleyeceğinizi yukarda sizlere açıkladık. LimitFX sağlam temelleri olan, uzun yıllardır yasal olarak Forex piyasasında işlem yaptıran, yatırımcılarına kazandıran ve onları her konuda bilgilendiren bir şirket olarak sizlere hizmet vermektedir. Böylesi sağlam temelleri olan ve yatırımcılarına kazandıran bir sitede işlem yaparak, sizler de yatırımlarınızı kazanca dönüştürebilirsiniz.
Güvenilir Forex şirketleri hakkındaki diğer yazılarımızı okumak için aşağıdaki bağlantı adreslerini kullanabilirsiniz. Yazılarımız hakkındaki görüş ve önerilerinizi bizlerle dilediğiniz zaman paylaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan, sitelerimizden tüm yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi paylaşabilirsiniz.
0 notes
forexislemleri1-blog · 6 years ago
Text
Yatırım Yapılacak İşler
Yatırım Yapılacak İşler
Yatırım yapılacak işler tercihlere göre çok fazladır. Son yıllarda öne çıkan forex yatırımından bahsedecek olursak, oldukça yüksek kazanç şansı sunan, çift yönlü işlem olanağı olan forex yeni dönemin gözde yatırım aracıdır. Günümüzde çoğu kişi gelir durumu ya da mesleği fark etmeksizin, kazanıcı ya da birikimlerini daha mantıklı bir şekilde değerlendirmenin peşinde. Hem riski kontrol edebileceğiniz hem de kazanç/ kar sağlayabileceğiniz bir mecra bulmak ise oldukça zor. Birçok farklı piyasa ve yatırım aracı seçeneği bulunuyor. Fakat son yıllarda karşımıza çıkan bir seçenek var. İşlem özellikleri, yatırım araçlarının çeşitliliği, geniş işlem saatleri, karlı yatırım özellikleri gibi birçok kriter ise bu seçenek Forex piyasası. Eğer yatırım yapılacak işler arıyorsanız, Forex piyasasındaki size uygun yatırım araçlarını değerlendirebilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken  LimitFX firması üzerinden hesap açarak piyasayı tanımanız ve işlemlerinize başlamanız. Doğru tercihlerle kısa sürede sonuç alabilirsiniz.
Forex’te Yatırım Yapmak Mantıklı mı?
Son yılların ön plana çıkan alternatif piyasası Forex, birçok yatırımcı için soru işareti oluşturabiliyor. Öncelikle, Forex piyasasının birtakım farklılıkları olduğundan ön plana çıkmış bir piyasa olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedenleri ise, işlem hacmi, uluslararası bir piyasa olması, kaldıraç oranı, işlem özellikleri, yüksek kar imkanı gibi unsurlardan kaynaklanıyor. Forex, işlem saati tanımaksızın yatırım yapabileceğiniz ve yatırım yaparken de farklı ülkelerin döviz, emtia, hisse senedi gibi yatırım araçlarını kullanabileceğiniz bir piyasa. 5/ 24 aktif olan bu piyasada yatırım yapılacak işler oldukça fazla. Farklı para birimleri üzerinden döviz yatırımları yapabilir;  altın, gümüş, petrol, buğday gibi emtialar için de yatırımlarınızı gerçekleştirebilirsiniz. Döviz yatırımında spread oranlarının da çok düşük olması forex piyasasının tercih edilmesi sebeplerindendir. Bununla beraber, hisse senedi ve borsa endeksi üzerinden de yatırım yapabilirsiniz. Yatırım aracınız ve kullandığınız stratejiye göre değişmekle beraber iyi bir analiz yaparsanız, forex yatırımı yaparak kısa vadede dahi iyi kazançlar elde edebilirsiniz. Ayrıca LimitFX gibi kaldıraçlı ve çift yönlü işlem özellikleri için izin belgeleri olan kurumları kullanarak bu işlemlerle de kar oranınızı artırabilir, riskli durumları lehinize çevirebilirsiniz.
Forex’te Emtia Yatırımı Yapmak
Emtia yatırımları kapsamında; değerli madenler, sanayi metalleri, tarım ürünleri, ormancılık ürünleri, gıda maddeleri, ham maddeler, enerji ürünleri ve kimyasallar şeklinde seçenekler bulunmaktadır. En çok altın materyali ile beraber petrol ve buğday, mısır gibi hammaddeler tercih edilmektedir. Emtialar, döviz yatırımlarına göre biraz daha uzun vadede kazanç sağlamaktadır. Başta altın olmak üzere, emtia yatırımlarını da yatırım miktarınızı baz almadan kullanmanızı tavsiye ederiz. Özellikle ülkesel bazda ekonomik durumun göstergelerine göre doğru zamanda altın alım- satımı yaparsanız iyi karlar sağlayabilirsiniz. Bununla beraber,  çift yönlü yatırım özelliği için de altın uygun bir seçenektir. Yatırım yapılacak işler kapsamında dikkat çeken bir diğer araç ise, petrol. Petrol her dönemin en önemli enerji hammaddelerinden biridir. Ülkeler arası siyasi kriz dönemleri petrol yatırımları için idealdir. Buğday, mısır gibi gıda maddeleri ise ekonomik verilerden kısa sürede etkilenir. Ekonomik krizin var olduğu bölgelerde iyi bir yatırım aracı olabilmektedir.
Forex’te Döviz Yatırımı Yapılır mı?
Forex piyasasını kullananlar için döviz yatırımı akla ilk gelen seçeneklerden biridir. USD/ EUR ya da USD/ TRY gibi pariteler başta olmak üzere, Japon Yeni, Sterlin gibi majör para birimleri de ülkemizde sıklıkla yatırım aracı olarak kullanılan döviz türlerindendir. LimitFX firması üzerinden piyasa analizi ve sinyal hizmeti alarak, yatırımlarınızın yönünü belirleyebilirsiniz. Bu sayede doğru zamanda alım- satım yaparak daha fazla kazanç elde edebilir, çift yatırım özelliği ya da kaldıraçlı işlem özelliğini kullanarak kar oranınızı artırabilirsiniz. Döviz yatırımları kısa vadede de sonuç verdiği için yatırımcıların gözde seçeneklerinden biridir. Eğer doğru analizlerle ideal yatırım birimlerini kullanırsanız, sizler de kısa sürede kazanç sağlayabilirsiniz.
Bu yazımız gibi döviz yatırımı, çift yönlü işlem, forex yatırımı, LimitFX, forex sektörü ve para piyasaları ile ilgili diğer yazılarımızı okumak için aşağıdaki bağlantı adreslerini kullanabilirsiniz. Yazılarımız hakkındaki görüş ve önerilerinizi bizlerle dilediğiniz zaman paylaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan, sitelerimizden tüm yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi paylaşabilirsiniz.
0 notes
forexbonuslari-blog · 6 years ago
Text
En Karlı Yatırım Nedir?
En Karlı Yatırım Nedir?
Varlıklarımızı en iyi şekilde değerlendirebilmek için en karlı yatırım nedir sorusu hemen hepimizin aklımıza gelmektedir. Limit FX gibi Güvenilir forex sitelerinde bu yazımızda bu tip araçlardan bahsedeceğiz. Günümüzde yatırım yapabilmek, birikimlerinizi değerlendirmek ve iyi miktarlarda kazanç sağlamak için farklı piyasa ve yatırım aracı opsiyonları bulunuyor. Uluslararası bir piyasa olması, geniş bir yatırım ürün çeşitliliğine sahip olması ve farklı para birimleri üzerinden yatırım yapabiliyor olmasından dolayı Forex piyasası, en karlı yatırım nedir sorusuna iyi bir yanıttır. Yatırımcılar, piyasada söz sahibi olabilmek adına aracı kurumlar ile dahil olmaya daha olumlu bakmaktadır. LimitFX firması da, sahip olduğu özellikler ve yetkinlikler nedeniyle, tercih edebileceğiniz bir yatırım firmasıdır. Ayrıca, LimitFX firması sayesinde, hangi yatırım araçlarına yatırım yapmanız gerektiği ve piyasanın trend yönü hakkında bilgi edinebilirsiniz. Çift yönlü işlem, yatırım araçları, kaldıraç sistemi ve benzeri önemli kavramlarla ilgili güncel verileri de takip edebilirsiniz. İşlemlerinizi yaparken Limit FX gibi iyi ve güvenilir forex sitelerini tercih etmelisiniz. Lisanssız ve herhangi bir güven ortamı sağlamayan kurumlardan uzak durmalısınız.
Forex Yatırım Araçları Nelerdir?
Yatırımlarınızı gerçekleştirebilmeniz için Forex’te birbirinden farklı yatırım aracı ve para birimi bulunuyor. Döviz, emtia, hisse senedi, borsa endeksleri yatırım araçları kapsamında görebileceğiniz seçenekler arasında. Aynı zamanda petrol, altın ya da CFD şeklinde farklı kategorilerden de işlemlerinizi yapabiliyorsunuz. CFD kapsamında, Apple, Google gibi büyük firmaların hisse senetleri bulunmaktadır ve Forex size bu alanda işlem yapabilmenizi sağlıyor. Emtialar daha çok altın, gümüş, bakır, mısır, buğday, pamuk şeklinde olmakla beraber; sektör içerisinde duruma göre piyasaya yeni eklenmeler ve ön plana çıkanlar olabiliyor. LimitFX firması sizlere, yatırım araçları arasından dönem içerisindeki en karlı yatırım nedir, sizi ne yönde etkiler ve kısa/ uzun vadedeki etkileri nasıl olur konusunda yardımcı olmaktadır. Yatırım araçlarındaki dalgalanmalar, al- sat emirleri, kaldıraçlı işlemler gibi birçok konu hakkında LimitFX destek olmaktadır.
Forex’te Döviz Yatırım İşlemleri
Bildiğiniz üzere, Forex piyasası küresel bir piyasa ve bünyesinde çeşitlilik bazında birçok firma, kurum bulunuyor. Ülke ya da kurum bazında piyasada aktif olunan saat değişiklik gösterdiği için 24 saat yatırım yapılabilecek alan bulabiliyorsunuz. Forex piyasasında 7 majör para birimini kullanabiliyorsunuz. Tabii aynı şekilde minör para birimleri üzerinden de yatırımlarınızı gerçekleştirebilirsiniz.  Artan ve değer kaybeden para birimine göre al- sat yapabilirsiniz. Güvenilir forex sitelerinden biri olan LimitFX firması sizlere döviz alanında en karlı yatırım nedir konusunda yardımcı olacaktır. Firmanın sunduğu analiz ve Forex göstergeleri sayesinde döviz yatırımlarınızı yönlendirebilirsiniz. Yatırımlarınıza göre al- sat işlemlerinizi zamanında yaparsanız, yatırım biriminiz değer kaybetse bile kazanan durumunda olabilirsiniz. Döviz yatırımlarınızda kullandığınız para biriminin majör ya da minör olmasında göre, etkilendiğiniz parametreler de paralel şekilde farklılık gösterecektir.
Forex Emtia Yatırımları Kazandırır mı?
Döviz gibi emtialar da Forex’te yatırım aracı olarak sıklıkla tercih edilmektedir. Emtia yatırımları içerisinde, altın, gümüş gibi değerli madenler, bakır, çelik gibi sanayi materyalleri, tarım ürünleri, petrol, doğalgaz gibi enerji ürünleri, ormancılık ürünleri, gıda maddeleri, hammadde ve kimyasal maddeler de bulunmaktadır. Altın, her zaman yatırımcının tercih ettiği seçeneklerden biridir. Bunun temel nedeni ise, merkez bankalarında her zaman altın stokunun olmasıdır. Benzer şekilde gümüş de Forex sayesinde yatırımcıların tercihi olmaktadır. Her dönemin popüler hammaddesi petrol ise, Forex’te sıklıkla tercih edilen bir diğer seçenek. Altın ve petrole ikilisi, emtia yatırımlarında en çok tercih edilen iki farklı yatırım aracıdır. Dönemsel olarak, buğday, pamuk, kakao gibi tarımsal ürünler de iyi bir yatırım aracı olabiliyor. Ülkelerde meydana gelen krizler, ekonomik düşüşler, doğal afetler ve benzeri sarsıcı etkiler; sizin yatırım yapmanız için iyi bir fırsat olabilir. LimitFX üzerinden olası ve gerçekleşen gelişmeleri takip edebilir, parametrelere göre yatırımlarınızı daha bilinçli şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Bu yazımız gibi, Limit FX,  güvenilir forex siteleri, forex sektörü ve para piyasaları ile ilgili diğer yazılarımızı okumak için aşağıdaki bağlantı adreslerini kullanabilirsiniz. Yazılarımız hakkındaki görüş ve önerilerinizi bizlerle dilediğiniz zaman paylaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan, sitelerimizden tüm yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi paylaşabilirsiniz.
0 notes
limitfxsikayet-blog · 6 years ago
Text
Teknik Analiz Programı
Teknik Analiz Programı
Teknik analiz programına yabancı forex sitelerinden LimitFX aracılığı ile erişebilirsiniz. Forex piyasalarında işlem yapmak ve yatırımları kazanca dönüştürebilmek için, öncelikli olarak piyasa hakkında bilgi sahibi olmak, teknik analiz programı kullanabilmek, verileri ve grafikleri doğru bir şekilde okumak son derece önemlidir. Piyasadaki beklenmeyen ve öngörülmeyen gelişmeler haricinde, verilerin ve grafiklerin okunması ile birlikte piyasanın ne şekilde seyredeceğine dair tahminlerde bulunmak çok daha kolay olmaktadır. Forex piyasalarında 2012 senesinden beri aracı kurum olarak faaliyet gösteren yabancı forex sitelerinden LimitFX, üyelerine her türlü veriyi ve grafiği sunmaktadır. Teknik analiz programı sayesinde yatırımcılar, detaylı olarak bu bilgilere erişebilmekte ve yatırımlarını yönetebilmektedir. Forex piyasaları döviz kurları üzerinden olduğu kadar altın, gümüş, kahve, buğday, petrol gibi emtia ve ürünler üzerinden de işlemlerin yapılmasına izin veren bir piyasadır. Piyasadaki ürünlere etki eden faktörlerin çokluğu düşünüldüğünde, verilerin ve grafiklerin takibi de o denli önem kazanmaktadır. Forex forumlarında Limit FX kullanıcı yorumlarını arattığınızda kullanıcıların teknik analiz konusunda aldıkları desteği görebilirsiniz.
Teknik Analiz Programının Faydaları
Teknik analiz programı her şeyden önce yatırımcılara, piyasalar ve piyasadaki finansal araçlar hakkında bilgi vermektedir. Yatırımcıların kısa, orta ya da uzun vadeli yatırım kararlarına göre yararlanabilecekleri birçok bilgi, veri ve grafiğe ulaşmak mümkündür. Çoğu zaman bu verileri doğru bir şekilde yorumlamak zor olsa da, bu konuda deneyimli danışmanlardan yardım alınabilmektedir. LimitFX olarak Forex piyasa analizlerinde ve veri ve grafik okumada deneyimli ekibimizle, size teknik analiz programı ile ilgili her türlü yardımı vermekteyiz. Bu program sayesinde işlem yapmak istediğiniz paritelerin ya da ürünlerin geçmişteki hareketlerini, nelerden etkilendiğini ve ne şekilde tepki verdiğini izlemeniz ve yatırım stratejilerinizi buna göre belirlemeniz mümkündür.
LimitFX İle Teknik Analiz Farkı
Teknik analiz programı size yatırım yapmak istediğiniz finansal ürünlerin geçmişi ve o anı ile ilgili bilgileri sunduğu kadar, ürünün gelecekteki değeri hakkında tahmin yapma fırsatı sunmaktadır. Finansal araçların destek ve direnç noktaları, etkilendikleri faktörler, piyasa beklentileri, yatırımcıların talebi gibi birçok konuda yalın ve anlaşılır veriler ve grafiklerle sizlere bilgi verilmektedir. LimitFX olarak sizlere Forex piyasasının her yönünü oldukça anlaşılabilir bir şekilde aktarmakta ve yatırımlarınızda kazanç sağlamanıza yardımcı olmaktayız. Özellikle grafik ve veri okuma konuları ile ilgili olarak sizlere sunduğumuz videolarımızla birlikte, bilgiyi çok daha kolay bir şekilde yatırıma dönüştürmeniz mümkün olmaktadır. Demo uygulamamız sayesinde, edindiğiniz bilgileri sanal paralar ile Forex piyasalarında kullanabilir ve piyasayı çok daha iyi kavrayabilirsiniz.Limit FX kullanıcı yorumlarını araştırarak Limit FX hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Limit FX gibi yabancı forex siteleri ve aracı kurumlar hakkında daha detaylı bilgiler için web sitemizde ilgili bölümleri kontrol edebilirsiniz.
Teknik Analiz Programı İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
Teknik analiz programı geleceğe dair piyasa tahminlerinin çok daha yüksek bir isabet oranı ile yapılmasını sağlamaktadır. İster pariteler ister emtialar isterse diğer ürünler olsun, her finansal aracın geçmişi ayrıntılı veriler ile sunulmaktadır. Bu verilerin analiz edilmesi ve grafiklerin doğru bir şekilde okunması, sizlere yatırımlarınızda en doğru tahminleri yapmanız adına yardımcı olacaktır. Alım satım zamanlarını doğru tahmin etmek, yükselecek ürünleri tahmin ederek yatırımda bulunmak bu programın sizlere sağladığı faydalardandır. Her yatırımcının veri analiz etme ve grafik okuma becerisi aynı olmadığından, LimitFX olarak sizlere bu konularda aydınlatıcı bilgiler vermekteyiz. Özellikle günün her saati ulaşılabilen müşteri temsilcilerimiz sayesinde, yatırımlarınızı en doğru şekilde yönetmeniz mümkün olmaktadır. 2012 senesinden bugüne müşteri memnuniyeti ilkesi le hareket eden LimitFX, üyelerine en çok kazandıran aracı kurumların başında gelmektedir. Forex piyasalarına hakim, tüm Forex ürünleri konusunda bilgili ve gündemi anı anına takip eden ekibi ve her an ulaşılabilen müşteri temsilcileri ile LiderFX, sizlere Forex’e dair her konuda yardımcı olmakta ve yatırımlarınızı kazanca dönüştürmenize olanak sağlamaktadır.
Bu yazımız gibi Limit FX kullanıcı yorumları, yabancı forex siteleri, aracı kurumlar, forex sektörü ve para piyasaları ile ilgili diğer yazılarımızı okumak için aşağıdaki bağlantı adreslerini kullanabilirsiniz. Yazılarımız hakkındaki görüş ve önerilerinizi bizlerle dilediğiniz zaman paylaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan, sitelerimizden tüm yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi paylaşabilirsiniz.
Forex Formasyonlar
Dolar Teknik Analiz
Döviz ile İlgili Yorumlar
Düzenle
0 notes