#Altın Oran
Explore tagged Tumblr posts
proofhead · 9 months ago
Text
Dolunay Düşleri: Atina'da Hafta Sonu (Atina Rehberi)
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 11 months ago
Text
Marius Cleyet Michaud – Altın Oran (2023)
Sanatçılar ve şairler tarafından sıkça kullanılan gizemli bir ifade ve gerçek bir aritmetik nicelik olan altın oran, bazılarının inandığı gibi bilginin anahtarını mı taşıyor? Bu kitabın amacı, hem fiziksel (daha doğrusu astronomik) bir niceliği hem de bazı estetik özelliklerin atfedildiği tamamen aritmetik bir niceliği belirtmek için kullanılan bu sayının matematiksel özellikleriyle sınırlı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ankaralazerepilasyon · 2 years ago
Note
ankara lazer epilasyon, ankara cilt bakımı, ankara dermapen, ankara altın oran kaş tasarımı, ankara leke tedavisi, ankara kaş bakımı, ankara dudak bakımı, ankara kirpik lifting, ankara ipek kirpik, ankara bölgesel zayıflama, ankara batık tırnak tedavisi, ankara tırnak mantarı tedavisi, ankara protez tırnak
https://ozgeakcin.com
1 note · View note
b-tonyukuk · 2 years ago
Photo
Tumblr media
altın oran. 
31 notes · View notes
cuy-i-ruh · 8 months ago
Text
sabah uyandığımda gayet iyiydim, 10 gibi genzimde bi sızı hissetmeye başladım. ve hala geçmedi, gün içinde de habire üşüdüm. iftarda bişeyler yiyip içince iyi geldi gibi aslında ama ı ıh geçmedi. iftara davetteydim eve gelince hugo gibi tüm tuşlara bastım.
propolis
zencefil, bal, limon
altın oran diye bi karışımdan bi çay kaşığı yuttum
askorbik asit c vitamini
burnuma çörek otu yağı damlatma
ıhlamur, adaçayı, karanfil, limon, biberiye, nane bunları demleyip üstüne bal ve sirke katıp bi çay yaptım.
bi tane theraflu
lugol iyotla gargara
ilk 6 maddeyi yaptım. son iki maddeyi de yapıp kafayı vurup yatmam lazım. iyi ki yarın evden çalışıyorum.
iyi geceler dünya..
umarım sahura daha iyi uyanırım.
3 notes · View notes
notadelisii · 2 years ago
Note
Demin yazan anonimin güzellik anlayışını merak ettim doğrusu. Güzellik ölçüsü olarak altın oran referans kabul edilir, bu oran senin yüzünde yok. Yine doğallık zayıf. İki göz arasındaki mesafe çok fazla. Aslında insanın kafasında güzellik algısını oluşturan şey daha çok karakterin yansımasıdır. Öyle tahmin ediyorum ki güzel bir karakterin var ve anonim kardeşe de o yansımış olabilir. Olabilir mi? Olabilir.
Fotoda karakterim de mi varmis
7 notes · View notes
hippodeco · 1 year ago
Text
Mekanların Sihirli Dokunuşu: Dekorasyonun Temel İlkeleri
Estetik ve fonksiyonelliğin bir araya geldiği, mekanları sadece güzelleştiren değil aynı zamanda yaşanabilir hale getiren dekorasyon, iç mekan tasarımının temel taşıdır. Evinizin veya iş yerinizin atmosferini şekillendiren dekorasyonun altın kurallarını keşfetmeye hazır mısınız? İşte dekorasyonun temel ilkeleri:
Uyum ve Denge: Renkler, desenler, mobilyalar ve aksesuarlar arasındaki dengeyi sağlamak, mekanın estetik açıdan hoş görünmesini sağlar.
Renk Seçimi: Renkler, mekanın atmosferini büyük ölçüde etkiler. Duvar renkleri, mobilya ve aksesuarlar arasında uyumlu bir renk paleti oluşturmak mekanın karakterini belirler.
Fonksiyonellik: Dekorasyon sadece güzel görünmekle kalmamalı, aynı zamanda mekanın kullanımını da kolaylaştırmalıdır. Mobilya düzenlemeleri, depolama alanları ve kullanışlı aksesuarlar fonksiyonelliği artırır.
Özgünlük: Kendi tarzınızı yansıtan özgün bir dekorasyon oluşturmak önemlidir. Kişisel dokunuşlar ve özel parçalar, mekana karakter katar.
Işıklandırma: Mekanın atmosferini büyük ölçüde etkiler. Doğal ve yapay ışık kaynakları kullanarak mekana istediğiniz hissiyatı verebilirsiniz.
Proportion (Oran): Mobilyaların ve dekoratif öğelerin boyutları, mekanın boyutuyla orantılı olmalıdır. Büyük mobilyalar küçük bir odada boğucu bir his yaratabilirken, küçük mobilyalar geniş bir odada kaybolabilir.
Kontrast: Farklı renkler, dokular veya stiller arasındaki kontrastlar, mekana dinamizm katar. Ancak aşırıya kaçmamak önemlidir.
Dekorasyon, sadece mekanları güzelleştirmekle kalmaz, aynı zamanda ruh halinizi, enerjinizi ve yaşam tarzınızı yansıtır. Temel dekorasyon ilkelerini anlayarak, mekanlarınızı kişisel tarzınıza ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirme yeteneğine sahip olabilirsiniz. Unutmayın, her mekan bir tuval gibidir ve sizin dokunuşlarınızla sanatsal bir eser haline dönüşebilir.
Tumblr media
3 notes · View notes
adl1bbed · 2 years ago
Text
Clear and Muddy Loss of Love- Bölüm 18: Ejder kapılar açılır, eski dostlar kavuşuyor
Ziyafet öğleden gece yarısına kadar sürdü. Yiyecek ve şarap kapları masalarda dağılmış, ev sahibi ve davetliler hoşnutlukla dolmuştu.
Qi Yan dışında herkes kör kütük sarhoş olmuştu.
Vaktin gelmek üzere olduğunu gördüğünde, Xie An gelişigüzel bir şekilde elini salladı. İki sıra hane hizmetçisi yeniden balık sürüsü gibi içeriye aktı.
Hepsinin elinde üzerinde kırmızı bir örtü bulunan tepsiler vardı. Xie An ayağa kalktı, "Edebiyat vasıtasıyla dostlar edinmek gerçekten hayatın bir lütfu. Bunlar ise minnettarlığımın göstergesi, lütfen kabul edin."
Kırmızı örtüler sırasıyla kaldırıldı. Birisi nefesini tuttu ve sahne yeniden sessizleşti.
Parlak beyaz gümüş parçaları bir düzineden fazla tepsinin üzerine yayılmıştı. Her gümüş tepsisindeki miktar, Wei Krallığı'nda yaşayan sıradan insanların çoğunun ömrü boyunca kazanabileceğinden fazlaydı!
Xie An devam etti, "Bunlar, bir miktar gümüş para. Tüm kıymetli kardeşlerimin başkentte dolaşmasına yetse gerek. Kıymetli kardeşlerim reddetmeyi düşünmesin lütfen."
... ...
Ziyafetin ikinci turu başlamıştı. Qi Yan "vakit geç oluyor, korkarım yakında görüşüm bozulacak" bahanesini kullanarak izin isteyip Xie köşkünden ayrıldı.
Geri dönüş yolunda sırtında gümüşle dolu ağır bir çanta taşırken, Xie An'ın gümüşleri hediye ederken dediklerini düşündü.
'Dolaşmak' ifadesi insanı düşünmeye itiyordu. Xie An'ın sözleri, belli bir ölçüde Üçüncü Prens Nangong Wang'ın sözleriydi.
O zaman bu prens, mütevazı talebelerden oluşan bir toplulukta kendini göstererek neyi amaçlamıştı? Ya da bu insanlar üzerinden hedefine ulaşmak mı istemişti?
İlginçti, çok ilginç.
Wei Krallığı meclisi, Qi Yan'ın gözünde yüksek bir dağ gibiydi. Her ne kadar Jieyuan unvanını elde etmişse de varlığı hala dağın önünde bir karınca kadar kalıyordu.
Eğer bir prensin ona 'ayrıcalık' tanımasını sağlayabilirse, en az on yıllık vakit kazanmış olacaktı.
Qi Yan kaldığı konağa vardığı gibi kapıları kapattı, gelen tüm ziyaretçilere karşı da kapalı kaldı. Sonuçta büyük sınav hızla yaklaşıyordu. Eğer adını altın panoya yazdıramazsa, yıllardır çevirdiği dolaplar ve sıkı çalışmaları bir hiç uğruna olacaktı.
Yeni yılın gelmesine az kalmıştı. Duruma uyarak, başkentte yoğun kar yağışı başlamıştı. Bir şenlik ruhu caddeleri ve tüm ara sokakları doldurmuştu.
Fakat yılın sonunda, bir cinayet vakası meydana geldi. Bu kargaşa yalnızca yerel makamları harekete geçirmekle kalmamış, Ceza Bakanlığına bile ulaşmıştı.
Bahsetmişken, bu meselenin Qi Yan'a da değen bir ucu vardı.
Başkent gibi saygıdeğer bir şehir, İmparatorun ayakları altındaki topraklar, neyden yoksun olabilirdi? Yetkililer! Ve bu yetkililerin sonraki nesilleri.
Nangong Rang kariyerine talebe olarak başladığından, Wei Krallığı'nın aristokrat kesimi de kültürlü ve soylu talebelerle dolmuştu. Yılı kapatmak için en güzel hediyeler kıymetli yazılar, çizimler ve antik kitaplardı.
Münzevi çobanın aracısı olan dükkan sahibi, ilk yazının ne kadara satıldığını gördüğünde çarpık bir fikir üzerinden ilerlemeye başlamıştı.
Qi Yan'ın gönderdiği iki yazıdan birini dükkanın en göze çarpan yerine astı. Bir ay boyunca sergilenmişti.
Ne zaman birisi fiyat verse "münzevi çobanın mürekkep hazinesine dünyada çok nadir rastlanıyor" diyordu. Hatıra olarak saklama niyetinde olduğu "Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı"ndan başka, elinde sadece bu el yazması kalmıştı. Çok fazla isteyen olduğundan dolayı on ikinci ayın sekizinci gününde en yüksek fiyata satmak için bir açık artırma düzenledi.
Dükkan sahibi kârdan daha büyük bir oran alabilmek için fiyatı biraz arttırmak istiyordu. Yeni yılı rahat geçirmek güzel olurdu.
Qi Yan'ın hattatlığı paha biçilemez bir hazine olmaya uzaktı. Yalnızca akranları arasında eşsiz sayılabilirdi ve otuzlarındaki birçok kişiden daha iyiydi. Fakat gerçek bir kaligrafi ustası ile kıyaslansa, nitelikleri kolayca ayrılırdı.
Sonuçta yalnızca on yedi yaşındaydı. Zamanla gelen olgunluktan ve deneyimden yoksundu.
Öyle olsa da, bu kültürsüz genç efendileri kandırmak için yeterince iyiydi. Bu tür insanlar yenilik avına çıkmayı severdi ve bu, açık artırmalar için mükemmeldi.
Açık artırmaya çok sayıda insan gelmiş, fiyat teklifleri üç yüz elli lianga kadar tırmanmıştı.
İki kişi en sert teklifleri vermişti. Biri İmparatorluk Özveri Meclisinde çalışan bakanın en küçük oğlu Lu Kuang, diğeri ise Yingtian mülkünün ikinci genç efendisi Jiang Wei idi. Lu Kuang dört yüz lianglık büyük bir ücret karşılığı el yazmasını almıştı.
Bu meselenin burada kapanması gerekirdi. Fakat ertesi gün, Lu Kuang'ın ölüm haberi yayıldı.
Ortaya çıktı ki: Lu Kuang mürekkep hazinesini kazandığında Jiang Wei'ye aşağılayıcı laflar etmişti. İki tarafın hane hizmetçileri arasında büyük bir kavgaya yaşanmış, ardından o kaosun ortasında Lu Kuang kafasına bir sopa yemişti. Kurtarılamamıştı.
Jiang Wei Ceza Bakanlığı tarafından göz altına alınmıştı ve ilkbaharın başlarında yargılanacaktı. Münzevi çoban da işte bu yüzden ünlenmişti...
İnsanlar her gün münzevi çobanın yazdığı metne bakmak için kitap dükkanına geliyordu. Ve o gün, sabah erken vakitte üç erkek kardeş gelmişti.
Nangong Jingnu ilk kez kılık değiştirip malikaneden çıktığı zamandan beri, sıradan sokaklara ve pazar yerlerine derin bir ilgi duyuyordu. Nangong Shunu'nun onu tekrar götürmesi için yaygara çıkarıyordu.
Lu Zhongxing tarafından yakalandıklarından beri uzun süredir dışarı çıkmamışlardı.
Bugün Lu Zhongxing'in boş günüydü, bu yüzden gönüllü olarak iki prensese eşlik etmeyi teklif etmişti. Nangong Shunu bundan, İmparator babasının bu duruma sessizce izin verdiği çıkarımını yaptı. Biraz burukluk hissetmesine rağmen, yine kabul etmişti.
Nangong Jingnu son derece mutluydu. Nangong Shunu'nun elinden tutup çekiyor, ara sıra tatlılıkla onu "er-ge" diye çağırıyordu. Gerçekten iki erkek kardeş gibi görünüyorlardı.
"Da-ge, burası bahsettiğin yer mi?"
Lu Zhongxing başını salladı, "Mm. Görünüşe göre, bu dükkanda münzevi çobanın bir yazısının aslı varmış."
"Hadi girelim o zaman."
"Pekala."
Üçü kitap dükkanına girdiler. Lu Zhongxing, "Bayım, elinizde 'Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı'nın bulunduğunu duydum?" dedi.
Dükkan sahibinin abaküsle uğraşan eli dururken uzun bir i�� çekti, "Eğer üç genç efendi kitap bakmak istiyorsa, lütfen çekinmeyin. Ama başka şeylerden bahsetmeyin."
Nangong Jingnu, "Neden?" diye sordu.
Nangong Shunu kız kardeşinin elini sıktırdı, "Jing-er, gitsek iyi olacak."
Lu Zhongxing bir gümüş külçesi çıkardı. Bunu dükkan sahibinin eline sıkıştırdı, ardından gülümseyerek şöyle dedi, "Bu iki kardeşim yalnızca bakmak istiyor. Sana kesinlikle bir sıkıntı çıkarmayacağız, bana bir iyilik yapar mısın?" 
Dükkan sahibi gümüş külçesini sıktırarak üçünü süzdü, "Peki o halde. Bu yaşlı adamı takip edin."
Dükkan sahibi onları içeride bir odaya götürdü, "Buyurun."
"Er-ge, hadi girelim!" Nangong Jingnu neşeyle Nangong Shunu'nun elinden tutup odaya götürdü. Anında 'Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı' ile karşılaşmışlardı.
"Eh?" Nangong Jingnu nefesini tuttu. Başını yana eğdi, ardından ablasına baktı: bu, jiejie'sine o yelpazeyi veren kişi tarafından yazılmamış mıydı? Jiejie münzevi çobanı tanıyor olabilir miydi?
Tanıdık el yazısına bakarken Nangong Shunu'nun ağzı hafifçe açık kalmıştı. Göğsünün içinde kalbi hızla atıyordu.
Gongyang Huai'nin nehir kenarında otururkenki rahat ve huzurlu tavırları, şarap içişi ve şiirler okuyuşu aklından geçti. Narin yanaklarını hafif bir kırmızılık kapladı.
Nangong Shunu dudağını ısırdı: o gerçekten de meşhur münzevi çobandı!
"Ama neden yapsın..."
Geriden gelen Lu Zhongxing, "Kim?" diye sordu.
Nangong Shunu başını iki yana salladı, "Bir şey yok." Gözlerinin önündeki yazının dikkatle sadeleştirilmiş olmasına rağmen, Nangong Shunu yine de tanımıştı. Fakat, biraz şaşkındı: büyük sınav yaklaşıyordu. Maddi durumu gayet iyiyken Gongyang Huai'nin neden el yazmalarını satması gerekmişti ki?
Yoksa... dillendirilemez sıkıntıları mı vardı? Ya da başka bir amacı mı vardı?
"Da-ge, bu yazı..."
Nangong Shunu'nun kalbi tekledi. Kardeşinin elini sıktırdı.
"Ne olmuş ona?"
Nangong Jingnu gözlerini kırpıştırdı, "Onu gerçekten çok beğendim."
Nangong Shunu derin bir nefes verdi. Eğer Lu Zhongxing münzevi çobanın gerçek kimliğini öğrenecek olsa, muhtemelen Gongyang Huai'nin başına bela olurdu.
Lu Zhongxing başka bir şeyden şüphelenmedi. Gülümseyerek tatlı dille ikna etti, "Bu el yazması burada tek başına asılı olduğuna göre, galiba dükkan sahibinin favorisi. Yalnızca bakıp çıkalım."
Nangong Jingnu başını yana eğerek ablasına bakıyordu. Nangong Shunu'nun gözlerinde parlayan ışığı gördüğünde; gizli bir karar vermişti.
Yılın bitmesine az kalmıştı, bu yüzden Nangong Rang iki kız kardeşi saraya geri çağırdı.
O öğleden sonra Nangong Rang bizzat Weiyang Sarayı'na gelerek sevgili kızını ziyaret etti. İkisi uzun süredir saraydan ayrılma konusunda bir çıkmazın içerisindelerdi, fakat Nangong Jingnu bir ay ayrı kaldıklarında tüm bunları çoktan unutmuştu.
Nangong Jingnu onu gördüğünde, saray elbisesinin eteklerini hafifçe topladı ve uzaktan o tarafa doğru koşturmaya başladı, "İmparator baba~"
Nangong Rang şefkat dolu gözlerle kollarını iki yana açtı. Nangong Jingnu'yu kucağında havaya kaldırdı, "Evladım ağırlaşmış."
Nangong Jingnu oraya buraya dönerek kucağından kurtuldu, "İmparator baba~ kızın büyüdü artık!"
Nangong Rang içten bir kahkaha attı, "Gerçekten öyle. Göz açıp kapayıncaya kadar çocuğum uzun ve zarif bir leydi olmuş."
Nangong Rang bunu dediğinde, eski karısını yâd ederek neredeyse duyulmayacak bir sesle iç çekti: Yujin, görebiliyor musun? Kızımız büyüdü.
"Saray sınavından sonra evladımın on dördüncü yaş günü var. İmparator baban sana büyük bir hediye vermeyi planlıyor."
"Neymiş?"
Arkasını döndü, "Hepiniz dağılın."
"Anlaşıldı."
Nangong Rang'ın bakışları ciddileşti, ama şakayla karışık bir şekilde, "Senin için çekici ve yetenekli bir Fuma bulmama ne dersin?" diye sordu.
Nangong Jingnu'nun narin yanakları pembeleşti, ardından olduğu yerde tepindi, "İmparator baba, eğer yine böyle şeylerden bahsedersen, kızın seninle bir daha asla konuşmayacak!"
Nangong Rang normalde kızına uyarak konuyu değiştirirdi, fakat bugün ciddiyetle devam etti, "Yoksa İmparator baban yanlış mı söyledi? Evladımın çoktan sevdiği biri mi var?"
"İmparator baba!"
"O zaman, yok mu?"
Nangong Jingnu burnundan nefesini verdi, ardından sinirle puflayarak eteğini topladı ve koşarak kaçtı.
Nangong Rang Nangong Jingnu'nun arkasından baktı: İmparator baban sana kesinlikle her şeyin en iyisini verecek.
Akşam yemeğinden sonra, Nangong Jingnu ilk kez Nangong Rang'dan bir istekte bulundu: münzevi çoban tarafından yazılmış 'Jiucheng sarayında tatlı baharların yazıtı'. Öncesinde ablasının ona nasıl baktığını unutamıyordu.
Nangong Rang buna memnuniyetle izin verdi. Kitap dükkanının adresini sorduktan sonra, yeterli miktarda gümüşle beraber onu satın alması için birilerini gönderdi.
Üçüncü ayın üçüncü gününde, ejder kapıları açıldı.
Bahar sınavının perdeleri yavaşça açılıyordu.
Çok sayıda talebe, yalnızca bugün için yıllar boyu sıkı çalışmıştı. Bu kapıdan atlayabildikleri müddetçe yükseklerdeki tutkularına yelken açabilirlerdi.
Gongyang Huai gün ışımadan aceleyle sınav alanına gitmişti.
Her ne kadar son birkaç aydır cezalı olsa da, her zaman Qi Yan'ı düşünüyordu.
Gongyang Huai sırtında bir sandıkla platformda bekliyor, gözleri birini arıyordu. Sınav alanına giden kapılar açılmak üzereyken nihayet sürekli aklında olan o eski dostunu gördü.
Qi Yan geneli deniz mavisi olan fildişi beyazı bir talebe cübbesi giymişti ve başında aynı renk bir kep vardı. Sırtında sandığı ile uzaktan oraya geliyordu.
Gongyang Huai sevinçten havalara uçuyordu. Platformdan aşağı atladı, ardından hızla Qi Yan'a doğru yürüdü.
Gongyang Huai'yi gören Qi Yan da adımlarını hızlandırdı ve ona ulaştı, "Baishi, görüşmeyeli nasılsın?"
İlk karşılaşmalarının üzerinden üç yıl geçmişti. Artık ikisi de on sekiz yaşındaydı.
Gongyang Huai'nin yüz hatları çoktan çocuksu havasından sıyrılmıştı. Boyu da yetişkin erkekler arasında ortalamaydı. İlk karşılaştıklarında boyları hemen hemen aynıydı, fakat şimdi o Qi Yan'dan yarım baş uzunluğu kadar daha uzundu.
Neyse ki Qi Yan kadın olmasına rağmen yarı Çimenli Ovalar kanı taşıyordu. Her ne kadar boyu yetişkin erkeklerle kıyaslanamaz olsa da, Wei Krallığı kadınlarından daha uzundu.
Gongyang Huai'nin adımları durakladı, ardından Qi Yan'ın kolunu tuttu ve onu kenara çekti, "Tiezhu, bana kızgın mısın?"
Ç/N: Burada yaşlar yıla göre sayılıyormuş, doğum günlerine göre değil.
2 notes · View notes
bilinmeyen-heqiqetler · 4 days ago
Video
Akciğerlerdeki Altın Oran I 4K
0 notes
gundemarsivi · 20 days ago
Text
Tumblr media
Sherry
✍🏻 Edip Kemal Eren
KUVVETLENDİRİLMİŞ ŞARAPLAR
Kuvvetlendirilmiş şaraplar üretim esnasında alkol ilave edilmesi ile güçlendirilmiş şaraplardır. Sofra şaraplarının çoğunluğunun alkol oranı %8 – %15 arasında olmasına karşın kuvvetlendirilmiş şaraplarda bu oran %16 – %21 arasındadır.
Eklenen alkol genellikle şarap veya Marc’tan yapılmış yerli brandy’dir. Brandy’nin şarap ile bağı vardır ve ucuzdur. Ayrıca arta kalan şarap alkol üretmek için damıtılabilir.
Şarap ve brandy üretilen hemen her yerde, tatlı olan Malmsey Madeiras’tan dry Fino Sherry’lere kadar kuvvetlendirilmiş şaraplar üretilir. Bunlar da kırmızı ve beyaz şaraplar olarak ayrılabilir ve sonunda altın renkli veya kehribar şarabı yapılmaktadır.
Dünyadaki kuvvetlendirilmiş şaraplar
Sherry
Port Wines
Madeira
Marsala
Malaga
SHERRY
Eskiden Scheris olarak bilinen Sherry, adını “Jerez” şehrinden almıştır ve İspanya’nın güney batısında yer alan Jerez (de la Frontera) şehrinin etrafındaki bölgelerde üretilmektedir. Bölge içerisinde üç ana üretim merkezi bulunmaktadır.
Jerez de la Frontera
Puerto de Santa Maria
Sanlucar de Barrameda
Sherry Üretimi İçin Üzüm Çeşitleri
Sherry üretiminde kullanılacak üzümler albariza diye adlandırılan beyaz renkli topraklarında yetiştirilmektedir. Üzüm çeşitleri olarak:
Palamino Bianco
Pedro Ximenez
Moscatel Fino üzümleri sayılır.
Bu üç üzüm çeşidinden Palamino Bianco Sherry üretiminde kullanılan ana üzüm çeşididir. Pedro Ximenez ve Moscatel Fino üzümleri Palomino Bianco ile karıştırılarak tatlı sherry üretiminde kullanılmaktadır.
SHERRY ÜRETİMİ
Bölgedeki sıcaklık ve güneş ışını üzümlerdeki şeker oranının artmasına olanak sağlamaktadır. Üzümlerdeki şeker oranı üzümlerin sıcak güneş altında bırakılarak suyunun buharlaşması sonucu elde edilir ve bu tatlı şarap üretiminde kullanılır. Hasat edilmiş üzümler 10-21 gün arasında 12-24 saat güneş altında bırakılır. Geceleri nemden korumak için esparto soleo denilen samanla üzeri kapatılır.
Çok sıcak iklimde yetişen üzümlerde düşük aside neden olur ve şarapların iyi yapılması için asit oranının belli bir dengede olması gerekir. Bundan dolayı üzümler tam hasat zamanında hasat edilmelidir. Şarapların dengeye ulaşması için üzümü ezmeden önce üzüm sapları ve çekirdekleri ayırt edilerek kalan üzüm meyvesinin kendisine tartaric kristalin arttırılması için yeso denilen sıvı madde katılmalıdır.
Genel olarak pişmiş üzümler varile koyularak zapatas de pisar denilen özel tırnak ve botlarla ezilir. Bu süreç akşamdan itibaren gece yarısından sonraki günün öğlesine kadar devam eder.
Üzüm eti ezilerek elde edilen üzüm suyu varillerde toplanır. Mosto denilen bu üzüm suyu çok büyük kutulara koyularak üzerine maya eklenir.
12 saat sonra fermantasyon süreci başlar ve 25-30°C arasında 36-50 saat süreyle bu süreç devam eder. Fermentlenmiş şarapların son olarak küçük meşeden yapılmış fıçılara koyulur. Fermentasyon süreci sonunda şekerler tükenir ve fermentasyon durur. Pedro Ximenez ve Moscatel hariç diğerleri kuru oluncaya kadar fermentlenir. Şarap üreticileri günümüzde şarapları onların aromalarına göre incelerler ve gelişme usullerine göre sınıflandırırlar.
Sonraki aşama, şarap üreticileri şarabın gelişmesi için doğaya açık bırakılır. Flor denilen beyaz mikroskobik mayalar sadece bazı varillere koyulan şaraplar üzerinde doğal olarak incecik köpükler halinde yüzerler. Organizma gibi bu mayalar şarabın oksitleşmesini engelleyerek sonuçta Fino veya Amontillado şarabı gibi dry ve hafif olmasına olanak sağlar. Bu varillerdeki şaraplar koyu ve zengin tada sahip olarak florların gelişmesini engeller ve Oloroso’ya dönüşmesini belirler. Florların kalıplaşmasını sağlayacak çare yokken onların büyümesini teşvik etmesi için şartların yaratılması mümkün olmaktadır.
Alkol oranı %13,5 ve %17,5 arasından optimum alkol oranı %15,3 olan düzeye ulaşır ve bu düzeyde meydana gelen acetobacter’iler ölür.
15-30° C arasındaki sıcaklık.
Kükürtdioksit oranı %0,018 den az olmalı.
Tanen oranı %0,01 den az olmalı.
Fermenttelmiş şekerlerin olmaması.
Şaraplar devamlı olarak capataz’lar tarafından venencia kullanılarak şarapların örnekleri çizilir ve kontrol edilerek sıralanır. Sınıflanması sonucu şaraplar raflara koyulur ve güçlendirilir. Fino veya Amontillado şarapları %15,5 alkol oranına kadar güçlendirilir. Bu alkol oranı florların kendi fonksiyonlarını yerine getirecek Oloroso’nun % 18 alkol oranına kadar güçlendirilmesine olanak sağlar. Capataz’lar her bir varil için altında kalın şarabın çeşit ve özelliğini tebeşirle belirler. Şaraplar çoğu zaman belirli usullere göre çeşidi ve içinde gelişmesine göre sınıflandırılır. Bu şaraplar sonra bodegaya solera sistemiyle yaşlandırmak için yerleştirilir.
SHERRY’NİN TÜRLERİ
Sherry’nin 6 türü vardır:
Fino Sherry
Manzanilla Sherry
Amontillado
Oloroso
Palo Cortado
Pedro Ximenez
Fino Sherry : Doğa şarap üreticilerine kutulardaki florların gelişmesini takdis ettiği zaman Fino Sherry yapılır. Dry’dır ve Palomino üzümlerinden üretilir.Yaklaşık %15.5 oranda alkol içerir. Bu altın renkli solgun ve acıdır fakat hafif, kuru ve hoş aromalıdır. Genellikle Jerezde Frontera ve El Puerto de Santa Maria’da üretilir.
Manzanilla Sherry : Finos kıyı şehri Sanlucar de Barromeda’da bekletilerek ve olgunlaştılılarak yapılır. Finos bildiğimiz Finostan farklı olarak damağımıza tuz tadını verir ve günümüzde Manzanilla olarak bilinir. Manzolina Fino’ya göre hoş aromalı ve hafiftir fakat Finonun aromatik karışımı ve yapısı yoktur. Palomino üzümlerinden yapılır ve alkol oranı yaklaşık %15.5’tir.
Amontillado : Bu tüm tadı finos’lar uzun dönemde olgunlaşır, ceviz ve tam tadıyla hafif koyu şarap haline dönüşür. Bu şaraplara Amontillado denilir.Bunun ismi Jerez şarapları ünlü olmadan önce Montilla bölgesinde aynı özelliklere sahip olan şarapların üretiminden türemiştir. Palomino üzümlerinden yapılır ve yaklaşık %17 alkol oranında olur.
Oloroso : Üzümler açık havaya bırakılınca kolay kolay bozulmaz. Flor tabakaları Finosu şarabın dış görünüşünden korur fakat Oloroso’larda bu avantaj yoktur. Palomino üzümünden yapılır ve yaklaşık %19 alkol oranında olur. Bazı üzümler iyi Oloroso şarabı haline dönüşürken diğerleri bozulur. Bunları sınıflandırarak ve test ederek keşfetmek mümkündür ve diğer taraftan brandy üretiminde kullanılır. Olorosoların genişlemesi diger sherry türlerine göre çok kolaydır ve diğer şaraplara karıştırılarak yapılması mümkündür. PX ve Moscatel şarapları bu amaçla tatlı şaraplar olarak kullanılır.
Palo Cortado : Palo Cortado şans eseri bulunan bir sherry türüdür. Bu çok seyrek üretilen Oloroso kökenli şaraptır. Bu şaraplar Fino özelliklerinin yetiştirilmesiyle yapılır ve bunlar genellikle çok nadir olduğundan pahalıdır. Palomino üzümlerinden yapılır ve yaklaşık %18alkol oranında olur.
Pedro Ximenez : Kehribar ile koyu maun renklidir. Karışık ve tatlı aromalar kendi aralarında küçücük farklara ve kuru üzüm tadına sahiptir. Damakta ağır, kadife ve devamlı bir tat bırakır. Pedro Ximenez üzümünden yapılır ve yaklaşık %17 alkol oranında olur.
SHERRY’nin KULLANIMI VE SERVİSİ
Kuru Finos sherry’leri bazen Tio Pepe ve Dry Sack gibi ticari isimler altında satılır. Bunlar yemekten önce hafif kokteyl ve tapasla birlikte sunulur. Harveys Bristol’dan gelen diğer Bristol Cream ve Bristol Milk çok eski Oloroso ve Amontilados’un karışımıdır.
Bu sherry’ler tatlı ve zengindir ve öğle yemeği sonrası içilir. Sherry’ler Lale biçimli şarap bardaklarının küçük biçimleri olan Sherry Copitas ile servis edilir.
Edip Kemal Eren
Not: Sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz.
http://instagram.com/edipkemaleren/
http://youtube.com/edipkemleren/8043
http://facebook.com/edipkemaleren
http://Twiter.com/edipkemaleren
0 notes
tyhaber · 22 days ago
Video
youtube
DOGE aşırı alım sonrası düştü | Dogecoin altın oran düşüşü
0 notes
yesilfasulye · 1 year ago
Photo
Bu kadın altın oran bir kadın. Divan edebiyatında kadın tasviri gibi. Fındık burun, küçük ağza ve büyük gözlere sahip ceylan gibi. Kaş ve kirpik de öyle
Tumblr media
8K notes · View notes
duyturkiye · 1 month ago
Text
0 notes
elazigsurmanset · 1 month ago
Text
İhracat Eylül Ayında Geriledi..
Tumblr media
Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2024 yılı Eylül ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre %1,8 azalarak 22 milyar 7 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalat da %1,4 azalarak 27 milyar 129 milyon dolar seviyesine geriledi. Bu azalışlarla birlikte Eylül ayında toplam dış ticaret hacmi %1,6 düşüşle 49 milyar 136 milyon dolar oldu. Ocak-Eylül döneminde ise ihracat %3,2 artışla 192 milyar 808 milyon dolara ulaşırken, ithalat %7,9 azalarak 252 milyar 868 milyon dolar seviyesine geriledi. Bu dönemde dış ticaret hacmi %3,4 azalışla 445 milyar 677 milyon dolar olarak kaydedildi. İhracatın İthalatı Karşılama Oranı 2024 Eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı ,1’e düştü. Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda bu oran ,1 olarak hesaplandı. En Fazla İhracat ve İthalat Yapılan Ülkeler - En fazla ihracat yapılan ülkeler: Almanya, İngiltere, ABD - En fazla ithalat yapılan ülkeler: Çin, Rusya, Almanya En fazla ihracat yapılan ülke grupları ise sırasıyla Avrupa Birliği (AB-27), Diğer Avrupa Ülkeleri ve Yakın ve Ortadoğu ülkeleri olarak belirlendi. İthalatta da yine en büyük payı Avrupa Birliği (AB-27), Asya ülkeleri ve Diğer Avrupa ülkeleri aldı. Ürün Gruplarına Göre Dış Ticaret - İhracatta en büyük paya sahip grup: Hammadde (Ara malları) grubu (%6,8 azalışla 10 milyar 778 milyon dolar) - İthalatta en büyük paya sahip grup: Hammadde (Ara malları) grubu (%6,2 azalışla 18 milyar 361 milyon dolar) İhracat ve ithalat verilerinde hammadde, tüketim malları ve yatırım malları grupları öne çıkıyor. Read the full article
0 notes
sefkattuyu · 3 months ago
Text
10 Ağustos 2024
20.00
Lisede, felsefe dersinde altın oran diye bir şey görmüştük.
Eğer ihtiyacın olan bir şeyi paran olduğu hâlde almıyorsan bu cimrilik yani aşırı negatif yönde bir olguydu.
Eğer paranı har vurup harman savuruyorsan bu savurganlık yani aşırı pozitif yönde bir olguydu.
Ancak tutumlu olmak altın orandı. Sıfır noktasıydı. Orada her şey dengedeydi.
İnsan da aynı şekilde aslında altın oranla var olmuştur. Tanrı bana fiziksel acıya katlanabilme yetisi vermiş. Küçücük bir kızken bile canım çok yanarken sadece "acıdı" derdim sakince. Bu insanları şaşırtırdı. Ancak fiziksel olarak ne kadar güçlü ve dirayetli yaratıldıysam ruhsal olarak da o kadar hassas ve kırılgan olarak ödüyorum bedelini.
Kaba birisi değilim sadece bana yaklaşmandan korkuyorumdur. Kibirli birisi değilim, sadece senin beni ezmek isteyeceğini anlamış ve önce davranmışımdır. Duygusuz biri değilim, sadece seni çok seversem beni hayal kırıklığına uğratmandan korkuyorumdur. Ben hiç kimse değilim, sadece kendini korumaya çalışan bir kızım.
İki adam sevdim şu yaşıma kadar. Sadece iki. İkisi de benim ne kadar hassas ve kırılgan olduğumu hemen anlamış adamlardı. İlki bu farkındalığa beni koruyarak, ince davranarak, sevgi göstererek yaklaştı. Güzeldi ancak bir daha beni hiç incitemeyecekmiş gibi bir yanılgıya düşmeme sebep olmuştu.
İkincisi ise tam tersi bana hakkımdaki her şeyi tüm dobralığıyla söylerdi. Alındığımı bilirdi. Onu da söylerdi. Hassaslığıma karşı bunu kıracak hareketlerle yaklaştı. Bebeği gibi hissettirmezdi ancak yalnızca varlığı bile dünyada hiç kimse beni incitemezmiş gibi güven verirdi.
Hayatımdan gelip geçmiş olan herkes gibi bu iki adamdan da pek çok şey öğrendim. Güzel ve kötü günlerimiz oldu. Birlikte geçirdiğimiz zamanın sonunda ikisiyle de tanıştığımdaki küçük kız olmadığımı fark ettim. Şimdi ikisinin de tanımadığı bir kadın olarak devam ediyorum yaşamaya.
İçimin inceliğini birinin gülen gözlerinden, tatlı sözlerinden ve nezaketinden alıyorum. Dışarı yansıttığım güçlü yanımı ise diğerinin sağlam duruşundan, büyük adımlarından ve dürüstlüğünden alıyorum. İnsan sevdiklerinin bir bütünüdür.
0 notes
aykutiltertr · 6 months ago
Video
youtube
Ne Oldu Yaram? - Cem Yılmaz ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Netflix Ara...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/c7u_yIS_24k ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Ne Oldu Yaram? - Cem Yılmaz ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Netflix Arabesk Vahde Kürdi) Söz&Müzik: Ercan Saatçi Seslendiren: Cem Yılmaz Ne Oldu Yaram - Cem Yılmaz | Erşan Kuneri | Netflix Ne oldum yaram? Ne oldum yaram? Bak kapanmıyor Dağlandı yaram [Bölüm] Üstüme üstüme düşer gibiler Düşene gizlice güler gibiler Gözümde hayalin, dinmiyor yaram Hiç kimse sormuyor: "Ne oldu yaran?" [Ön Nakarat] Bir sen bir de yaram Bir de yanan cigaram Hiç kimse sormuyor ki "Ne oldu senin yaran?" [Nakarat] Ne oldu yaram? Ne oldu yaram? Bak kapanmıyor Dağlandı yaram Ne oldu yaram? Ne oldu yaram? Bak kapanmıyor Dağlandı yaram Erşan Kuneri Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Erşan Kuneri Dizinin afişi Format İnternet dizisi Tür Komedi Senarist Cem Yılmaz Yönetmen Cem Yılmaz Başrol Cem Yılmaz Zafer Algöz Ezgi Mola Çağlar Çorumlu Merve Dizdar Nilperi Şahinkaya Bülent Şakrak Uraz Kaygılaroğlu Ülke Türkiye Türkiye Dili Türkçe Sezon sayısı 1 Bölüm sayısı 8 Yapım Yapımcı Cem Yılmaz Mekân İstanbul Görüntü yönetmeni Uğur İçbak Gösterim süresi 30-45-50 dakika Yapım şirketi CMYLMZ Fikir Sanat Yayın bilgileri Platform Netflix Yayın tarihi 13 Mayıs 2022 - günümüz Durumu 2.Sezon Çekimleri Kronoloji İlişkili programlar G.O.R.A Arif V 216 Pek Yakında Erşan Kuneri, 13 Mayıs 2022 tarihinde Netflix'te yayınlanan komedi türündeki Türk internet dizisidir. Ayrıca Erşan Kuneri karakteri G.O.R.A ve Arif V 216 filmlerinde de yer almıştır.[1] Erotik film yapımcısı ve yönetmeni Erşan Kuneri'nin 80'li yıllarda farklı türlerde filmler çekme hikâyesini konu alan dizinin çekimleri, Haziran 2021'de başladı ve Eylül 2021'de sona erdi.[2] Şu an dizinin 2. sezon çekimleri sürüyor.[3] Oyuncu kadrosu ve karakterler Oyuncu Karakter Cem Yılmaz Erşan Kuneri Zafer Algöz Muammer Rado/Ahben Sonel Ezgi Mola Alev Alev Çağlar Çorumlu Altın Oran Merve Dizdar Feride Orhun Nilperi Şahinkaya Seyyal Par Uraz Kaygılaroğlu İbrahim Tumtum Bülent Şakrak Ayhun Uşuk İbrahim Selim Melkan Orsay Necip Memili Amin Faryadi/Tilki Selim Can Yılmaz Eryetiş Ahsen Eroğlu Bige Önal Şükran Ovalı Bora Akkaş Genel bakış Sezon Bölüm sayısı Orijinal yayın tarihi Başlangıç tarihi Bitiş tarihi Kanal 1 8 13 Mayıs 2022 13 Mayıs 2022 Netflix 2 - Yakında - Bölümler 1. sezon (2022) Bölüm Bölüm adı Yönetmen Senarist Bölüm süresi yayınlanma tarihi 1. Bölüm Kuru Murad Cem Yılmaz 57 dakika 13 Mayıs 2022 2. Bölüm Ebenin Avı 45 dakika 3. Bölüm Kooperatif Kemal 49 dakika 4. Bölüm Kötü Mal 48 dakika 5. Bölüm Faqbâdi 50 dakika 6. Bölüm Blue Box 39 dakika 7. Bölüm Er-Man 43 dakika 8. Bölüm (Sezon finali) Doyamadım 50 dakika Ödüller Yıl Ödül Kategori Aday Sonuç Ref. 2022 48. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Komedi Dizisi Erşan Kuneri Adaylık [4][5][6] En İyi Kadın Oyuncu Ezgi Mola Kazandı En İyi Kadın Oyuncu Nilperi Şahinkaya Adaylık En İyi Kadın Oyuncu Merve Dizdar Adaylık En İyi Erkek Oyuncu Zafer Algöz Adaylık Cem Yılmaz Başlığın diğer anlamları için Cem Yılmaz (anlam ayrımı) sayfasına bakınız. Cem Yılmaz Doğum 23 Nisan 1973 (51 yaşında) Kocamustafapaşa, Fatih, İstanbul, Türkiye[1] Milliyet Türk Eğitim Boğaziçi Üniversitsi, Turizm İşletmeciliği Meslek KomedyenOyuncuSenaristYapımcıYönetmenKarikatüristSeslendirmen Etkin yıllar 1995-günümüz Evlilik Ahu Yağtu (e. 2012; b. 2013) Çocuk(lar) Kemal Yılmaz (d. 2012) Akraba(lar) Can Yılmaz (ağabeyi) Özge Yılmaz Çevik (kardeşi) Tolga Çevik (eniştesi) Etkilendikleri Sadri Alışık Ödüller Sadri Alışık En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü 2005 Organize İşler – Müslüm Sadri Alışık En İyi Erkek Oyuncu Ödülü 2006 Hokkabaz – İskender Yeşilçam En İyi Erkek Oyuncu Ödülü 2010 Av Mevsimi – İdris Resmî site CMYLMZ Cem Yılmaz (d. 23 Nisan 1973, İstanbul), Türk karikatürist, komedyen, stand-up sanatçısı, sinema oyuncusu, senarist, film yapımcısı ve yönetmenidir. Ayrıca müzik ile uğraşmaktadır. Hayatı Cem Yılmaz'ın anne tarafı Yunanistan'ın Selanik kentinden göç etmiş, baba tarafı ise Sivas'ın Gürün ilçesinin Eskihamal köyündendir. 23 Nisan 1973 tarihinde İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Mehmet Âkif İlkokulu'nda tamamladı. Ortaokulu Bahçelievler Kâzım Karabekir Ortaokulu'nda tamamladıktan sonra, Etiler Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi'nin turizm işletmeciliği bölümüne kaydoldu, ancak eğitimini yarım bıraktı.
0 notes