#11 Kasım 2018
Explore tagged Tumblr posts
Text
12 Kasım 2024 VaLePa Sastamala Ziraat Bankkart Maçı
*Vexve Areena'da saat 19:30'da başlayacak olan Erkekler CEV Kupası 16'lı Finaller ilk maçı. Temsilcimiz bu sezonki Avrupa macerasına başlıyor. Uzun dönemdir süren Şampiyonlar Ligi yıllarından sonra 2018'de final gördüğü kupaya geri döndü takımımız. Yine öyle uzun soluklu bir macera bekliyoruz. İlk adımı da Finlandiya'da atacağız. Rakibimiz Avrupa'ya alışkın ve buraların bilinen yüzlerinden olsa da bizim güvenimiz tam. İstediğimiz skoru alıp eve geri dönelim. Yürekten başarılar Ziraat'a.
*İlk sette 25-20 üstünlük kurduk ve 1-0 öne geçtik. Yakın geçen bir başlangıç vardı. Buna rağmen hakimiyeti hep elinde tuttu Ziraat. 12-12'den sonra ise ağırlığımızı koymaya başladık. Ev sahibi taraf 17-17'de tekrar denge kursa da temsilcimizin 6 sayılık serisi geldi ve son sayılar rahat geçti.
*İkinci set 25-11 ile bizim oldu ve durumu 2-0'a taşıdık. Çok etkili girdik bu sefer ve erkenden arayı açtık. Bitime kadar da net oyunu sürdürdük. Şimdi son 1 diyebiliyoruz artık. Temiz galibiyeti alalım.
*Üçüncü setin galibi 25-22 ile VaLePa oldu ve Fin ekibi 2-1 ile maça tutundu. İyi girmiştik sete ama 5-5'ten sonra VaLePa iyi serilerle arayı açtı. 1 sayı kadar yaklaştığımız anlar vardı ama ötesine geçemedik. Akşam biraz daha uzayacak ama ikinci seti vermeden bitirelim yeter.
*Dördüncü seti 25-15 almayı bildik ve Ziraat maçı 3-1 galip bitirdi. Kaybettiğimiz setten sonra harika reaksiyon geldi. Yüksek tonda başladık. VaLePa kısa bir an için 1 sayı kadar eritti arayı ama sonrasında yine hızlandık ve rahat bitirişi yaptık. 2 set vermeden galibiyeti kaptık. Evimizde de turu atalım inşallah. Tebrik ediyoruz temsilcimizi.
#spor arşivi#maç arşivi#erkekler cev kupası#valepa sastamala#ziraat bankkart#ziraat bankası#voleybol#volleyball#spor#sport
0 notes
Video
youtube
Ben Sana Aşık Oldum - Murat Göğebakan ✩ Ritim Karaoke (Nihavend - Minör ... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ❤ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/HB7WwZjrH8w ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Ben Sana Aşık Oldum - Murat Göğebakan ✩ Ritim Karaoke (Nihavend - Minör 4/4 Rock Beste Murat Göğebakan) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : BEN SANA AŞIK OLDUM SÖZ GÜFTE : MURAT GÖĞEBAKAN BESTE - MÜZİK : MURAT GÖĞEBAKAN USÜL : 4/4 ROCK MAKAM - DİZİ : NİHAVEND - MİNÖR ARANJÖR : AHMET KOÇ Provided to YouTube by Believe SAS Ben Sana Aşık Oldum · Murat Göğebakan Ben Sana Aşık Oldum ℗ A1 Müzik Yapım Released on: 2014-06-03 Arranger: Ahmet Koc Author: Murat Göğebakan Composer: Murat Gogebakan Music Publisher: D.R Provided to YouTube by Netd Müzik Video Dijital Platform A.Ş. Ben Sana Aşık Oldum · Burak Sevinç · Burak Sevinç · Murat Göğebakan · Murat Göğebakan Murat Göğebakan Kalbim Yaralı ℗ CNS PRODUCTİON Released on: 2023-11-20 ŞARKI SÖZ ve AKORU Bm Em Gönlümde bir kara sevda yine Em Bm Ömrümde ilk defa sonuncu değil G F# Ben seni böyle sevip ararken F# Ömründen ömrüne F# Bm Bir sitem mi var yoksa bilmediğim bir şey mi Bm Em Ben sana aşık oldum birtanem Em Bm Ben seni böyle sevdim gül tanem G F# Hadi dön tut ellerimi bırakma beni böyle F# Bm Sen bir ömür boyunca Murat Göğebakan Genel bilgiler Unvanı Ağabey Sevgi Adamı Doğum 9 Ekim 1968 Adana, Türkiye Ölüm 31 Temmuz 2014 (45 yaşında) İstanbul, Türkiye Başladığı yer Türk Tarzlar Rock, Anadolu Rock Meslekler Şarkıcı Etkin yıllar 1996-2014 Müzik şirketi Prestij Müzik (1997) Sindoma Müzik (1998-2001) Özbir Müzik (2002-2004) Mediaworx Productions (2005-2009) Çınar Müzik (2010-2014) Önemli çalgılar Gitar Murat Göğebakan (9 Ekim 1968, Adana - 31 Temmuz 2014, İstanbul), Türk şarkıcı. Ölümü Murat Göğebakan'ın Buruk Mezarlığı'ndaki kabri, Adana Uzun süre kanser (lösemi) tedavisi gören Göğebakan, 24 Temmuz 2014 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede 31 Temmuz 2014 tarihinde öldü. Göğebakan'ın cenazesi Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Adana'nın Sarıçam ilçesindeki Buruk Mezarlığı'na defnedildi. Mezarı mezarlıkta musalla taşının 100 metre doğu yönünde bulunan şehitlerin yanındadır. Diskografi 1997: Ben Sana Aşık Oldum 1998: Sen Rahatına Bak 1999: Tek Suçum Seni Sevmekmiş 2000: Merhaba 2000: Sindomax 2002: Ay yüzlüm 2004: Yaralı 2004: Aynı Mahallenin Çocukları 2005: Sana Olan Aşkım Şahit 2005: Geçmişten Geleceğe Yunus Emre 2007: Sevgiliye 2007: Bahar 2010: Aşıklar Yolu 2012: Aşkın Gözyaşları Kaynakça ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2023. ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2014. ^ "Biyografi". 5 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2014. ^ "Murat Göğebakan'ın eski eşi Sema Bekmez kimdir, ne zaman öldü?". NTV. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2024. ^ "Hasta Adamın Eşine Nasıl Göz Koydun?". Habertürk Gazetesi. 25 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2020. ^ "Murat Göğebakan Yoğun Bakıma Alındı". Milliyet. 25 Temmuz 2014. 30 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014. ^ "Murat Göğebakan hayatını kaybetti". NTVMSNBC.com. 31 Temmuz 2014. 2 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2014. Dış bağlantılar Murat Göğebakan Resmi Websitesi Discogs'ta Murat Göğebakan diskografisi Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin Kategori: 1968 doğumlularAdana doğumlu şarkıcılarTürk rock şarkıcılarıHacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarında öğrenim görenlerTürk erkek şarkıcı-şarkı yazarları20. yüzyılda Türk erkek şarkıcılar21. yüzyılda Türk erkek şarkıcılar1990'ların şarkıcıları2000'lerin şarkıcıları2010'ların şarkıcılarıÖzbir Müzik sanatçılarıPrestij Müzik sanatçılarıEsen Müzik sanatçılarıSindoma Müzik sanatçılarıKral TV Video Müzik Ödülü sahipleri2014 yılında ölenlerİstanbul ilinde kanserden ölenlerLösemiden ölenlerBuruk Mezarlığı'na defnedilenlerAnadolu rock müzisyenleri
0 notes
Text
Voyager 1 uzay sondası, beş ay sonra ilk kez Dünya'ya okunabilir veriler gönderdi.
NASA'nın Voyager 1 uzay sondası, son beş ay içinde ilk kez Dünya'ya tamamen okunabilir bir rapor gönderdi. 20 Nisan'da görev ekibi cihazdan sistemlerinin durumuyla ilgili verileri içeren bir mesaj aldı. Her ne kadar sonda hala okunabilir bilimsel verileri geri gönderemese de, görev ekibi en azından Voyager 1'e tam olarak ne olduğunu anlıyor ve şimdi onu onarma fırsatına sahip. Voyager 1, 1977'de fırlatılmasından otuz beş yıl sonra güneş sistemini terk edip yıldızlararası uzaya giren ilk insan yapımı nesne oldu. Bu olaydan altı yıl sonra, 2018 yılında ikiz kardeşi Voyager 2 bu başarısını tekrarladı. Neyse ki Voyager 2 hâlâ çalışıyor ve Dünya'ya veri gönderiyor. Her iki cihaz da Güneş'in etkisinin ötesinde uzayı araştıran insan yapımı nesnelerdir. Bununla birlikte, 11 yıl boyunca yıldızlararası uzayı keşfettikten ve Dünya'dan 24 milyar km uzakta olduktan sonra, 14 Kasım 2023'te Voyager 1, dünyaya anlaşılmaz bir ikili kod göndermeye başladı. Cihazlar Dünya ile ikili kod kullanarak iletişim kuruyor.Voyager 1 tamamen okunamayan veriler göndermişti. Mart ayında, NASA mühendisleri Voyager 1'e özel bir komut göndermeyi başardılar ; bu komut, sondayı, yerleşik belleğinin (FDS) tamamının Dünya'ya geri dönmesine zorladı. Bu veriler, cihazın okunabilir bilgilerin aktarımındaki bir hatanın, toplam FDS belleğinin %3'ünü temsil eden bellek yongalarından birinin bozulması sonucu ortaya çıktığını gösterdi. Ne yazık ki çip, Voyager 1'in bilim ve telemetri verilerini kullanılamaz hale getiren yazılım kodunu içeriyordu. Açıkçası, NASA mühendisleri hasarlı Voyager 1 bellek yongasını değiştiremez. Ancak bozuk kodu uzaktan FSD belleğinin başka bir kısmına aktarabilirler. Sondanın hafıza bölümlerinin hiçbiri kodun tamamını depolayacak kadar büyük olmadığından, görev mühendislerinin kodu parçalara ayırması ve bunları birbirinden ayrı olarak saklaması gerekiyor. Ayrıca, bozuk kod eklemenin bu bellek alanlarının ayrı ayrı çalışmasının durmasına neden olmaması ve kodun bir bütün olarak çalıştırılmaması için depolamanın ilgili bölümlerini yapılandırmak da gereklidir. Ayrıca NASA'nın bozuk kodun yeni konumuna ilişkin tüm referansları güncellemesi gerekecektir. 18 Nisan'da NASA ekibi bozuk kodu FDS belleğinde başka bir konuma taşımaya başladı. Radyo sinyalinin sondaya iletilmesi 22,5 saat sürdüğünden ve cihazdan geri dönüş sinyalinin alınması için başka bir 22,5 saat gerektiğinden sürecin çok yavaş olduğu ortaya çıktı. Ancak 20 Nisan'da görev uzmanları Voyager 1'in hafıza modifikasyonunun başarılı olduğunu doğruladı. Bilim insanları, beş aydan bu yana ilk kez sondayla bir iletişim kanalı kurarak, sondanın durumuyla ilgili en son verileri elde edebildi. Önümüzdeki haftalarda mühendisler, FDS bellek yazılımının geri kalanına ince ayar yapmak için çalışacak ve sistemin güneş sistemi dışında toplanan paha biçilmez bilimsel verilerin derlenmesinden ve gönderilmesinden sorumlu olan bölgelerini geri yüklemeyi umuyorlar. Read the full article
0 notes
Text
2018 Hutbeler
10 sonuç Boyut Önizleme İndirme 21 Kasım 2018 – Sayı : 30602 (Mükerrer) ResmÎ Gazete …21 Kasım 2018 – Sayı : 30602 (Mükerrer) RESMÎ GAZETE Sayfa : 179. Title: Layout 1 Created Date: 11/20/2018 6:03:12 PM …Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/12/20181228M1-2.pdf 436 KB Önizle İndir Peygamber Efendimizin Güzel AhlÂkı Hutbe2018 | MÜSLÜMANLAR | 1 33 HUTBE Muhterem Cemaat! Hutbemiz…
View On WordPress
0 notes
Text
25 Kasım 2022 Tarihli ve 32024 Sayılı Resmî Gazete
25 Kasım 2022 Tarihli ve 32024 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ MİLLETLERARASI ANDLAŞMA –– Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) Kapsamında Akdedilen 2018 Yılı Türkiye İçin Yıllık Eylem Programına Ait Finansman Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Komisyonu Arasında 10/11/2022 ve 14/11/2022 Tarihli Mektupların Teatisi Yoluyla İmzalanan Ekli Değişiklik Protokolünün Onaylanması…
View On WordPress
0 notes
Text
25 Kasım 2022 Tarihli ve 32024 Sayılı Resmî Gazete
25 Kasım 2022 Tarihli ve 32024 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ MİLLETLERARASI ANDLAŞMA –– Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) Kapsamında Akdedilen 2018 Yılı Türkiye İçin Yıllık Eylem Programına Ait Finansman Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Komisyonu Arasında 10/11/2022 ve 14/11/2022 Tarihli Mektupların Teatisi Yoluyla İmzalanan Ekli Değişiklik Protokolünün Onaylanması…
View On WordPress
0 notes
Text
✱SON DAKİKA HABERİ: AİHM'den Selahattin Demirtaş kararı | NTV
AİHM Genel Kurulu, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğine hükmetti.
AİHM'de görülmekte olan Demirtaş davası bugün nihai karara bağlandı.
Mahkeme, Kasım 2018'de aldığı kararı daha da sertleştirdi. Demirtaş'ın hukuki değil siyasi nedenlerden tutuklu olduğuna hükmetti. AİHM kararlarının bağlayıcı yükümlülüğü kapsamında Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını istedi.
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-haberi-aihmden-selahattin-demirtas-karari,hIq0bixIgEOqsUSd33Uqaw
NTV aracılığıyla
✱The ECtHR General Assembly ruled that Mr.Selahattin Demirtaş should be released.
Demirtaş case, which is pending at the ECtHR, has been finalized today.
The court hardened its decision in November 2018. They ruled that Mr.Demirtaş was under arrest for political reasons, not legal reasons.They requested the immediate release of Mr.Demirtaş within the scope of the binding obligation of the ECtHR decisions.
Via NTV(original text in Turkish)
✱ECtHR(欧州人権裁判所)総本部は,2016年11月に身柄を拘束された後,現在に至るまで獄中にあるトルコのクルド人政治家セラハッティン・デミルタシュ氏を釈放すべきであるとの判決を下した。
同裁判所にて係属中であったデミルタシュ氏に関する案件が本日確定した。
欧州人権裁判所は2018年11月にその決定を下していた。 同裁判所はデミルタシュ氏が法的な理由ではなく,政治的な理由で逮捕されたと裁定。
欧州人権裁判所は,同裁判所の決定の拘束力のある義務の範囲内に於いてデミルタシュ氏の即時釈放を要求。
NTVより記事抜粋/意訳(原文トルコ語)
*画像1枚目は5年前に行われたトルコの総選挙の結果が日本のニュースで報じられた時のもの。
#kurdistan
8 notes
·
View notes
Text
Kaynak şuna demir Facebook
Barzani ve KDP'nin dünü bugünü: Hep Kürtlerle savaştılar
Barzani ailesi ve partisi KDP, kurulduğu günden beri her parçadaki Kürt ve Kürt örgütleriyle savaşıyor. Tarihi boyunca Kürtler dışında kimseyle savaşmayan KDP, yine Kürtleri hedef alıyor.
Kurulduğu 1946 yılından beri Başûrê Kürdistan başta olmak üzere dört parça Kürdistan'a karşıtlık yapan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) günümüzde de bu karşıtlığını devam ettiriyor.
Bugün de PKK, Êzidîler ve Rojava düşmanlığı şahsında tüm Kürtlerin düşmanlığını yapan KDP, Türk devletiyle el ele vererek, tüm Kürtlerin kazanımlarını yerle bir edecek büyük bir savaşın hazırlığını yapıyor.
BARZANİLERİN KÜRT KARŞITLIĞI ESKİYE DAYANIYOR
Ancak KDP'nin hükümranlığını elinde tutan Barzani ailesinin Kürt karşıtlığı ve Kürt örgütleriyle savaşı, KDP'den çok daha eskiye dayanıyor.
Kürdistan'ı dört parçaya bölen sınırların üzerine yerleştirilen KDP, tarihi boyunca Kürdistan'ın sömürgeci devletleriyle birlik olarak özgürlük mücadelesi veren Kürt güçlerine karşı savaş içerisinde oldu...
KARŞI DEVRİM PARTİSİ: ķ
Barzani ailesi ve KDP'nin tarihine bakıldığında bazen İran'la, bazen Irak'la ve genellikle de Türk devletiyle işbirliği yaparak Kürt güçlerini tasfiye etmeyi amaçladığı ve Kürdistan'ı statüsüz bırakmaya çalıştığı görülüyor.
19'uncu yüzyılda Osmanlı devletinin Osmanlı devletinin merkezleşme politikası temelinde Kürt beyliklerini ortadan kaldırmaya başlamasıyla Barzani ailesinin sahneye çıkmaya başladığı görülüyor.
NAKŞİLİKTEN HANEDANLIĞA: BARZANİLER
Nakşibendi şeyhliği yoluyla Nehrî ailesinden icazet alarak Barzan bölgesine yerleşmeye başlayan Barzani ailesinin şeceresi, Kürt tarihinde tam olarak bilinmese de bu ailenin Musul tarafından geldiği tahmin ediliyor.
Barzan bölgesinin ilk şeyhi Taceddin’den sonra şeyhliği kardeşi veya oğlu olan Abdulselam aldı. Abdulselam, Nehrî şeyhliğinden icazet almayarak kendi kendisini şeyh ilan ettiği için Şeyh Ubeydullah Nehrî'nin tepkisiyle karşılaştı.
Abdulselam'ın Şeyh Ubeydullah'ın tepkisinden dolayı kaçmasının ardından, oğlu Muhammed, Nehrî şeylerinden icazet alarak şeyhliğe başladı.
İLK HEDEFLERİ KÜRT AŞİRETLERİ OLDU
Şêx Muhamed'in oğulları, Şêx 2. Abdusselam, Şêx Ahmet ve Molla Mustafa Barzani zamanında iyice güçlenen Barzani ailesi, ilk savaşlarını Behdinan bölgesindeki yerleşik ve kadim Kürt aşiretlerine karşı verdi.
Zêbarî, Bradostî, Sûrçî, Herkî, Berwarî ve Ertoşî gibi aşiretlere karşı tek tek savaş ilan eden Barzaniler, zaman zaman Osmanlı devletiyle de çelişkiler yaşadı.
Osmanlılarla yaşanan çelişkiler sonrası Şêx Ebdulselam'ın 1916'da Musul’da idam edilmesi üzerine kardeşi Şêx Ehmed şeyh oldu ve 1930'lu yıllarda Bradostî aşireti başta olmak üzere Behdinan bölgesindeki aşiretlere savaş açtı.
MOLA MISTEFA TÜRK DEVLETİNE SIĞINDI
Bradost aşiret reisi Şêx Reşîd Lolani'nin “dini yozlaştırıp yoldan çıkarmak”la suçladığı Barzaniler, zamanla bölgenin tüm kadim aşiretlerine savaş açtı ve bunun üzerine İngiliz ile Irak güçleri bölgeye müdahale etti.
İngilizlerin bombardımanları sonrası, Şêx Ehmed ile Mola Mistefa Barzani Türk devletine sığındı. Türk devletinin 1933 yılında Irak'a teslim ettiği Şêx Ehmed ve Mola Mistefa Barzani uzun süre Süleymaniye'de sürgün yaşadı.
MAHABAD'TAN DA KAÇTILAR
1945'te Rojhilat'a geçen Mola Mistefa Barzani, 1946'da kurulan Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nde askeri sorumluluk üstlenmesine rağmen, İran rejiminin cumhuriyete yönelmesi üzerine herhangi bir direniş sergilemeden Sovyetler Birliği'ne geçti.
Barzani, sürgündeyken, 1946'da İbrahim Ehmed, İran-KDP'sinden esinlenerek, Irak-KDP'sini kurdu. Mola Mistefa Barzani, 11 yılı aşkın Rusya'da kaldıktan sonra Irak'ta Ebdulkerim Kasim'in iktidara gelmesiyle Başûr'a geri döndü.
SOVYETLER DÖNÜŞÜ PARTİ İÇİN TASFİYEYE GİRİŞTİ
Mola Mistefa Barzani, Başûr'a döndükten sonra da bölgesel güçlere dayanarak hem parti için tasfiyelere hem de diğer Kürt güçlerine karşı tasfiyeci faaliyetlerini hızlandırdı.
Mola Mistefa'nın 1964'te politbüroya haber vermeden Irak'la ateşkes yapması üzerine KDP'ni politbürosu toplanarak, Mistefa Barzani’yi partiden ihraç etti.
Barzani de bu konferansın geçersiz olduğunu savunarak, taraftarlarının hakim olduğu bir parti kongresi topladı ve İbrahim Ehmed ile yasal politbüroyu partiden ihraç etti ve kendi yandaşlarından oluşan bir politbüro seçti.
SÖMÜRGECİLERLE KİRLİ İŞBİRLİĞİ
Böylece KDP'yi ele geçirmiş olan Mistefa Barzani, o günden sonra bölge devletleriyle her parçadaki Kürt güçlerine karşı kirli işbirliklerine ve çatışmalara girişti.
Barzani ailesinin dümeninde olduğu KDP'nin o günden beri Kürt güçlerine karşı giriştikleri işbirlikleri ve savaşlara bakıldığında ise neredeyse düşmanlık yapmadıkları parti ve güç yok gibi.
DÜNDEN BUGÜNE KDP'NİN KÜRTLERLE SAVAŞI
Yıllara göre KDP'nin Kürt parti ve güçlerine karşı giriştiği çatışmalara bakıldığında;
- 1961: KDP'nin Bağdat'la ilişkilerinin bozulması üzerine, İran KDP'si, KDP'ye ciddi silah ve lojistik destek sundu. Ancak KDP çok geçmeden İran KDP'sine karşı İran rejimiyle işbirliği ve saldırıya geçti. İran KDP'sinin liderlerinden Silêman Maunî gibi liderleri katledilip, cenazesi KDP tarafında İran rejimine gönderildi.
- 1964-65: Barzani KDP'si bu yıllarda daha önce partiden kovdukları İhrahim Ehmed, Celal Talabani ve partinin eski politbürosuna birçok irili ufaklı saldırı düzenledi ve onları İran'a kaçmaya zorladı.
- 1965: Türkiye KDP’si sekreteri Faik Bucak, partisinin kuruluşu ve amaçlarına ilişkin mektup yazıp Mistefa Barzani’ye gönderdi. Mektubun gönderilmesinden kısa süre sonra Faik Bucak, Türk devleti tarafından katledildi.
- 1966: KDP, bu yıl da İbrahim Ehmed ile Celal Talabani'nin başını çektiği cepheyle savaştı. Başûrê Kürdistan'da Celali ile Melayi çatışmaları olarak bilinen çatışmalarda her iki taraftan yaşamını yitirenler oldu.
- 1968: Barzani KDP'si, her türlü destek aldığı İran-KDP'nin çökertilmesi için İran Şahlık rejiminin istihbaratı Savak'la işbirliğine gitti. KDP ile İran'ın ortak operasyonlarında Başûr ve Rojhilat'ta çok sayıda İran KDP'si pêşmergesi katledildi ve İran KDP'si ağır darbeler aldı.
-1971: Fait Bucak’tan Türkiye KDP'sinin sekreteri olan Sait Elçi, Zaxo’ya çağırdı ve orada esrarengiz bir şekilde katledildi. Bu olay da başka bir Türkiye KDP'si kuran ve Türkiye'de gerilla savaşı başlatmayı amaçlayan Dr. Şivan'ın (Sait Kırmızıtoprak) üzerine yıkıp, onları Türk MİT’nin talimatıyla 26 Kasım 1971’de kurşuna dizdiler.
- 1975: Cezayir antlaşması sonrası İran'ın Irak'taki güçlerini çekmesiyle Mistefa Barzani aşbetal (direnişi sonlandırma) ilan etti ve İran'a çekildi. Aynı yıl Celal Talabani YNK'yi kurdu ve bu yeni parti de KDP'nin hedefi oldu.
- 1976: Mistefa Barzani, YNK'ye karşı kanlı bir çatışma başlattı. Ancak girdikleri çatışmada bozguna uğrayıp, İran'a çekilmek zorunda kaldılar.
- 1978: Aşbetal'dan sonra YNK'nin Elî Eskeri komutasındaki bir grup pêşmergesi silahlı direniş için Hakkari-Başûr sınırına geçtiğinde Mistefa Barzani tarafından pusuya düşüldü. Mistefa Barzani'nin esir aldığı Elî Eskerî'yi bağladıktan sonra "Piyawî gewre bi çekên gewre tên kuştin (Büyük adamlar büyük silahlarla öldürülür)" diyerek, RPG-7 silahıyla öldürdüğü belirtilir.
- 1979: Barzaniler, çekildikleri Rojhilat'ın Mahabad kentinde KDP'yi yeniden örgütlediler ancak 1968'de İran-KDP'sine karşı İran'la yaptıkları işbirliği nedeniyle halk tarafından kabul görmediler. Bunun üzerine bölge aşiretlerine karşı saldırılara başladılar.
- 1980: Bu tarihten sonra Güney partileri KDP'nin başını çektiği CUD ve YNK'nin başını çektiği CQUD cephelerine ayrıldı. 1982 ile 1984 yılları arasında her iki cephe arasında birçok irili ufaklı çatışma yaşandı.
-1981: Barzanilerin KDP'si, 1981 yılında da bu kez de İran molla rejimiyle işbirliği yaparak, Dr. Qasimlo'nun başında olduğu İran KDP'sine yöneldi ve İran KDP'sine ağır darbeler vurdu.
- 1992: Birinci Körfez savaşından sonra Başûrê Kurdistan parlamentosu kuruldu ve parlamentonun aldığı ilk karar PKK'ye savaş ilan etmek oldu. KDP, Türk devletinin PKK'ye yönelik saldırılarında aktif olarak yer aldı.
- 1994: Bu tarihe kadar, iç çatışmalar görece dinmiş olsa da KDP Güney Kürdistan'ın tek hakimi olmak ve İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın gelirlerini hükümete vermemek için YNK'ye savaş ilan etti. 1997 yılında kadar süren çatışmalarda her iki taraftan on bini aşkın insan yaşamını yitirdi, on binlercesi de ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
- 1995: KDP ile Türk devleti, PKK'ye karşı Çelik operasyonunun startını verdi. 12 Mart'ta başlayan işgal saldırıları, Mayıs ayına kadar devam etti.
- 1996: Tarihler 31 Ağustos 1996'yı gösterdiğinde KDP, Enfallerle Kürtlere kimyasallar yağdıran Saddam Hüseyin'le anlaşarak Hewlêr'i YNK'den almak için saldırıya geçti. KDP, Hewlêr'i Saddam'ın tanklarıyla ele geçirdi.
- 1997: Türk devletinin PKK'ye yönelik başlattığı Çekiç operasyonuyla eş zamanlı olarak KDP de Hewlêr'de hastanelerdeki yaralı gerillalar, Roji Welat gazetesi ve Mezopotamya Kültür Merkezi'ne baskınlar düzenledi ve 80 civarında yaralı gerilla ve yurtseveri katletti.
- 2012: Rojava devriminin başlamasından beri de KDP ve KDP'nin Rojava uzantısı ENKS Til Eran, Til Hasil, Serêkaniyê ve Efrîn başta olmak üzere devrim karşıtı birçok saldırının içerisinde doğrudan yer aldı. Hala Türk devleti destekli Suriye muhalefetinin içerisinde yer alan KDP, Rojava'ya yönelik işgal saldırılarının işbirlikçisi olmayı sürdürüyor.
- 2014: KDP, Ağustos ayında DAİŞ çetelerinin Şengal'e yönelik saldırıları karşısında güçlerini çekerek Êzidîleri soykırımla karşı karşıya bıraktı.
- 2017: Halkı soykırıma terk eden KDP, Sinûnê ve Xanesor hattında Êzidîlerin savunma gücü YBŞ'ye karşı saldırıya geçti. Saldırılarda Êzidî kızı Nazê Nayif ile gazeteci Nûjiyan Erhan'ın yanı sıra 5 YBŞ savaşçısı katledildi.
- 2017: Bütün uyarılara rağmen KDP aldığı bağımsızlık referandumu kararı sonrası Irak ordusu ve Heşdi Şabî'nin harekete gelmesi üzerine Başûrê Kürdistan topraklarının yüzde 48'inin Kürtlerin elinden gitmesine sebep oldu.
- 2018: KDP'ye bağlı ENKS'nin silahlı çete grupları Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal saldırılarında aktif olarak yer aldı.
- 2020: 9 Ekim tarihinde KDP, bu sefer de 2017'te terk ettiği Şengal'de Êzidîlerin kurduğu sistemi dağıtmak için Irak merkezi hükümetiyle bir anlaşma yaptı.
Kurulduğu günden beri tüm parçalardaki Kürtlerin ve Kürt örgütlerinin karşıtlığını yapan KDP, Türk devletinin Bakûr, Rojava ve Başûr Kürdistan'ında Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı saldırılarını fırsat bilerek, yeni bir savaş için fırsat kolluyor. Kürt halkından yükselen uyarı ve tepkilere rağmen KDP, Türk devletinin istemi doğrultusunda savaş hazırlıkları yapmayı sürdürüyor.
1 note
·
View note
Text
Bunun bir deney olduğunu bir yazıda okudum. O yazıda bu ne kadar doğru bilmiyorum.
1. Bu salgın bilimsel , sosyal , iklimsel digital planlı bir deneydir.
2. Aralık 2015 de Paris de imzalanan Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği çerçeve Sözleşmesi gereğince 2020 yılından başlamak üzere 2030 yılına kadar DÜNYANIN SOĞUTULMASI kararlaştırılmıştır.
3. Trump Obama tarafından imzalanan bu Sözleşmenin ABD ye karşı bir ekonomik savaş olduğunu söylemiştir.
4. Dünya Meteroloji Örgütü 6 şubat 2019 da yaptığı açıklama ile 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarının son 170 yılın en sıcak yılları olduğunu ve yükselme eğrisinin devam ettiğini belirtmiştir.
5. Bu gelişmeler olurken Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyaya bir salgına hazırlanılması talimatı vermiştir. Türkiye de 13 Nisan 2019 da yayınlanan pandemi genelgesi ile hazırlıklar başlamış ve Ağustos Eylül 2019 aylarında illerin tamamı hazır hale getirilmiş ve Ulusal Pandemi Planı yayınlanmıştır.
6. AKP ve MHP nin ortak teklifi ile Termik Santrallere verilen ilave süreye ilişkin kanun Erdoğan tarafından VETO edilerek Termik Santraller Aralık 2019 dan itibaren kapatılarak Türkiye Salgına hazır hale getirilmiştir.
7. Salgın Pandemi Bill Gates ve John Hopkins Üniversitesi tarafından Newyork da 18 Ekim 2019 tarihinde 3.5 saat süren bir simülasyon ile tüm dünyaya ilan edilmiştir.
8. Halen ABD deki tüm veriler dünyaya John Hopkins üniversitesi tarafından servis edilmektedir.
9. Salgın pandemi süresinin Dünya için 6 ay olduğu açıklanmıştır. ilk vaka 17 Kasım 2019 da Çin de başlamış olup 6 aylık süre 17 Mayıs 2020 de dolmaktadır. Yani bu salgın Dünyada Mayıs sonu itibariyle tamamen bitecektir.
10. 10. Ulusal düzeyde yani Türkiye için ise salgının süresinin 6 hafta olduğu Ulusal Plan da açıkça belirtilmiştir. Türkiye de ilk vaka 19 Şubat 2020 de Rize de tesbit edilmiştir. Buna göre 12 hafta 13 mayıs 2020 de dolmaktadır.
11. Salgınların başından ve sonundan 3-4 haftasının KULUÇKA ve SÖNME olarak kabul edebiliriz. Buna göre Türkiye de 20 Nisan civarında ölümler bitecektir. Dünya da ise 30 nisan son diyebiliriz.
12. Rahat olun kendinizi koruyun. Bu salgına sebep olan koronavirüs bulaşıcı virüslerin en yumuşak kalpli en insaflı üyelerinden biridir bu planlı deney için özel olarak seçilmiştir.
13. Bu planlı deneyle insanlar evde tutularak, fabrikalar ve küçük heryer kapatılarak, ulaşım durdurularak hayat bilinçli olarak yavaşlatılmıştır.
14. Salgın sırasında uzaydaki 22000 uydu , bilim adamları ve milyonlarca kamera ve bilgisayarlar ile her türlü bilgi derlenmektedir. Sıcaklık düşüşü , iklim değişikliği , okyanuslar denizler ve göllerdeki yaşam balık artışı , hayvan davranışları, kutuplar, kirlilik düzeyi vs herşey kayıt altına alınıyor insanlığın geleceği için
15. Salgın sıradında insanlar çin de wechat rusya da ve abd de başka digital sistemlerle takip edilmekte ve yeni digital uygulamalar test edilmektedir.
16. Salgın sırasında kapitalistler özellikle Amerikan Merkez Bankası FED öncülüğünde bol miktarda para basarak Dünya varlıklarını borsalar üzerinden yağmalamaktadırlar. Salgın bittiğinde birçok zenginlik el değiştirmiş olacak.
17. Koronavirüse rağmen çinde hayat kısmen yavaşlamasına rağmen Ocak 2020 ayı son 170 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçmiş olup salgından sonra Dünyada üretim yeniden planlanacak büyük ihtimalle termik santraller yasaklanacak ve Paris iklim anlaşması sayesinde dünyanın ısınması sona erdirilecek ve soğuma başlayacaktır.
18. 18. Salgın sırasında denenen digital faşizan uygulamalar kalıcı hale gelecek BÜYÜK GÖZALTI daha da kapsamlı hale gelecek nefes alışımız dahi izlenecek her türlü kaçamak imkansız hale gelecektir.
19. SONUÇ : Bu salgın pandemi planlı bir deneydir. Karantinaya ve hayata devam. 20 Nisan dan itibaren kısmi özgürlük başlıyor.
10 notes
·
View notes
Text
Atatürk’ün Vasiyeti ve İş Bankası’ndaki CHP Hisseleri – Sözcü Gazetesi
Geçtiğimiz hafta, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışması alevlendiği sırada, birden bire, 2018'de ve 2019'da AKP'li Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği “İş Bankası'ndaki CHP hisselerinin Hazine'ye devri” konusu yeniden ısıtılıp gündeme getirildi.
Bu vesileyle bugün, İş Bankası'nın kuruluşu, Atatürk'ün vasiyeti ve İş Bankası'ndaki CHP hisseleri konusundaki belli başlı 13 soruya cevap vereceğim.
1 – ATATÜRK, İŞ BANKASI'NI HANGİ PARAYLA KURDU?
Milli Mücadele'de “Hint Hilafet Komitesi”, Hint Müslümanlarından yardım toplayıp Türkiye'ye gönderdi. Atatürk, Milli Mücadele sonrasında bu paradan elinde kalanın bir kısmıyla İş Bankası'nı kurdu.
2 – HİNDİSTAN'DAN MİLLİ MÜCADELE'YE NE KADAR PARA GELDİ?
Hint Hilafet Komitesi, Milli Mücadele sırasında Türkiye'ye 14 seferde toplam 675 bin 494 Türk lirası gönderdi.
3 – HİNT HİLAFET KOMİTESİ PARAYI OSMANLI HALİFESİNE Mİ GÖNDERDİ?
Hayır! Hint Hilafet Komitesi parayı doğrudan Atatürk'ün şahsi hesabına Ankara'ya gönderdi. Atatürk bu parayı Osmanlı Bankası'nın Ankara şubesine yatırdı.
4 – ATATÜRK, HİNDİSTAN'DAN GELEN BU PARAYI NASIL KULLANDI?
Hint Müslümanları gönderdikleri paranın –nasıl kullanılacağı konusunda hiçbir şart koşmadan– Türkiye'nin bağımsızlığı için göndermişlerdi. Atatürk, bu paranın her kuruşunu Türkiye'nin bağımsızlığı için kullandı. Şöyle ki, paranın 500 bin lirasını, Milli Mücadele'de savaş giderlerinin karşılanması için Milli Savunma Bakanlığı'na verdi. 110 bin lirasını, Yunan ordusunun yenilip kaçarken yakıp yıktığı şehirlerdeki aç insanlara dağıttı. Böylece Milli Mücadele sonrasında Atatürk'ün elinde sadece 65 bin 494 lira kaldı. Ancak savaştan sonra Bakanlar Kurulu, Atatürk'ün savaş giderlerinin karşılanması için Milli Savunma Bakanlığı'na verdiği 500 bin liranın 380 bin lirasını Atatürk'e geri verdi. Böylece Milli Mücadele sonrasında Atatürk'ün elinde (380 bin+65 bin 494 = 445 bin 494 lira) kaldı.
Atatürk, Türkiye İş Bankası'nın Yeni Cami Şubesi'ni ziyareti sırasında, şubeye asılacak fotoğraflarını imzalıyor.
(16.06.1928)
5 – ATATÜRK MİLLİ MÜCADELE SONRASINDA ELİNDE KALAN PARAYI NE YAPTI?
1924'te halifelik kaldırıldı. Hint Hilafet Komitesi, halifeliğin kaldırılmasına tepki duyarak gönderdiği parayı Atatürk'ten geri isteyebilirdi. Bu nedenle Atatürk, geri istenme ihtimaline karşı parayı bir süre daha Osmanlı Bankası'nda tuttu. Hint Hilafet Komitesi parayı geri istemeyince Atatürk, elinde kalan parayı Türkiye'nin bağımsızlığı için nasıl kullanacağını düşünmeye başladı.
Atatürk, 445 bin lirayı şöyle kullandı:
– 120 bin liraya, tarım ve hayvancılığı geliştirmek için örnek çiftlikler kurdu.
– 65 bin liraya İş Bankası'ndan Maden TAŞ hisseleri satın aldı.
– 250 bin liraya da İş Bankası'nı kurdu.
Atatürk, Hindistan Müslümanlarının gönderdiği paranın tek kuruşunu bile şahsı için harcamadı. Hasan Rıza Soyak'ın da ifade ettiği gibi örnek çiftliklerin ürünlerini bile kendi parasıyla satın aldı.
Atatürk, Hint Müslümanlarının gönderdiği parayla yaptığı bu yatırımları tamamen “milletin malı” olarak gördüğü için 12 Haziran 1933'te 2307 Sayılı özel bir kanun çıkarttırdı. Bu kanuna göre Medeni Kanun gereği yakınlarına kalması gereken “mahfuz hisse” dâhil, üzerinde görünen tüm bu mal varlığını, son kuruşuna kadar millete bağışlamanın yolunu açtı.
Nitekim örnek çiftlikleri, içindeki tüm varlıklarıyla birlikte 12 Haziran 1937 tarihli bir vasiyet mektubuyla millete bıraktı. İş Bankası hisselerini ise 5 Eylül 1938 tarihli bir vasiyet mektubuyla yıllık gelirleri TTK ve TDK'ya verilmek üzere CHP'ye bıraktı.
6 – ATATÜRK'ÜN CİHAT PARASIYLA BANKA KURMASI DOĞRU MUYDU?
Daha önce de ifade ettiğim gibi Hint Müslümanları, gönderdikleri parayı –hiçbir şart koşmadan– Türkiye'nin bağımsızlığı için göndermişlerdi. Atatürk, bu parayı son kuruşuna kadar Türkiye'nin bağımsızlığı için kullandı. Milli Mücadele'de “siyasi bağımsızlık”, Milli Mücadele sonrasında ise “ekonomik bağımsızlık” için harcadı. Milli Mücadele sonrasında elinde kalan parayı Hint Hilafet Komitesi geri isteseydi, parayı geri verecekti. Ancak parayı isteyen olmadı. Bunun üzerine Atatürk elinde kalan parayı tamamen milli çıkarlara uygun olarak kullandı. Ülkenin kalkınması için örnek çiftlikler inşa etti ve İş Bankası'nı kurdu.
Atatürk'ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetinin, vasiyette adı geçen Atatürk'ün yakınları hariç üç tarafı var:
1. CHP, 2. İş Bankası, 3. TTK ve TDK. Hazine, bu taraflardan biri değil.
7 – ATATÜRK ÖLÜRKEN BANKA HESAPLARINDA NE KADAR PARASI VARDI?
Atatürk, 10 Kasım 1938'de öldüğünde İş Bankası 2 numaralı hesabında 1.446.872 lira 3 kuruş ile 114.891 adet hisse senedi vardı. (Hindistan'dan gelen paradan kalan, örnek çiftliklerin gelirleri ve Abbas Hilmi Paşa'nın CHP'ye bağışladığı 900 bin lira) İşte Atatürk'ün milletin parası olarak görüp vasiyetinde CHP'nin yönetimine ve denetimine bıraktığı para buydu. Atatürk ölürken emekli hesabında 19.566 lira 80 kuruş, 4 numaralı şahsi hesabında ise 53.453 lira 18 kuruş olmak üzere toplam 73.019 lira 98 kuruşu vardı. Atatürk'ün tüm şahsi mal varlığı buydu: 73.019 lira 98 kuruş!
8 – ATATÜRK VASİYETİNİ NE ZAMAN HAZIRLADI, KİME TESLİM ETTİ?
Atatürk, 5 Eylül 1938'de Dolmabahçe'de vasiyetine son şeklini verdi. El yazısıyla hazırladığı vasiyetini 6 Ekim 1938'de İstanbul 6. Noteri İsmail Kunter'e teslim etti. Atatürk'ün vasiyeti, 28 Kasım 1938'de Ankara 3. Sulh Hakimliği'nde açıldı.
9 – ATATÜRK VASİYETİNDE KİMLERE NE BIRAKTI?
Atatürk, tüm mal varlığını -belli şartlarla- CHP'ye bırakıyor. Nakit ve hisse senetlerinin “İş Bankası tarafından nemalandırılmasını” istiyor. Her yıl nemadan elde edilecek gelirin TTK ve TDK'ya paylaştırılmasını istiyor. Her yıl nemadan, “yaşadıkları sürece” kız kardeşi Makbule'ye ayda 1000, manevi kızlarından Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira, Rukiye ve Nebile'ye o zamanki gibi 100'er lira verilmesini istiyor. Sabiha Gökçen'e ayrıca bir ev alabilecek para verilmesini istiyor. Makbule yaşadığı müddetçe “Çankaya'da oturduğu evin emrine kalmasını” istiyor. İsmet İnönü'nün çocuklarına da yüksek tahsillerini tamamlamaları için gerekli yardımın yapılmasını istiyor. (İnönü bu yardıma ihtiyaç duymamıştır.)
10 – ATATÜRK, İŞ BANKASI'NDAKİ HİSSELERİNİ KİME BIRAKTI? BU HİSSELER HAZİNE'YE DEVREDİLEBİLİR Mİ?
Atatürk vasiyetine şöyle başlıyor: “Malik olduğum, bütün nukut (nakitler) ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum.” Dolayısıyla Atatürk, yoruma ve şüpheye yer bırakmayacak biçimde İş Bankası'ndaki hisselerini -belli şartlarla- CHP'ye bırakıyor. Atatürk, vasiyetinin 1. maddesinde aynen şöyle diyor: “Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.” Yine yoruma ve şüpheye yer bırakmayacak biçimde Atatürk, CHP'ye bıraktığı hisselerinin -daha önceden olduğu gibi, bundan sonra da- İş Bankası tarafından nemalandırılmasını istiyor. Dolayısıyla Atatürk'ün vasiyetinde CHP'ye bıraktığı ve İş Bankası'nda nemalandırılmasını istediği hisselerinin CHP'den ve İş Bankası'ndan alınıp Hazine'ye devredilmesi açık bir “hukuksuzluk” olur. Böyle bir girişim “Atatürk'ün vasiyetinin iptal edilmesi” anlamına gelir ki, bu durum hem “miras hukukuna” aykırı olur, hem de Atatürk'ün maddi ve manevi mirasına yönelik büyük bir saygısızlık olur.
DP, 14 Aralık 1953 tarihli 6195 Sayılı kanunla Atatürk'ün vasiyetini hiçe sayarak CHP'nin tüm mallarına el koyup Hazine'ye devretmişti. Anayasa Mahkemesi 11 Ekim 1963 tarihli ve 963/124 sayılı kararla 14 Aralık 1953 tarihli ve 6195 sayılı kanunu iptal etti. Anayasa Mahkemesi yukarıdaki gerekçeli kararında Atatürk'ün vasiyetiyle CHP'ye bıraktığı malların CHP'den alınıp Hazine'ye devredilmesinin “mülkiyet haklarına”, “miras hukukuna” ve “anayasaya” aykırı olduğunu belirtmişti.
11 – CHP, İŞ BANKASI'NDAKİ HİSSELERDEN BİR GELİR ELDE EDİYOR MU?
Atatürk, vasiyetinin 6. maddesinde şöyle diyor: “Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.” Yani İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin yıllık geliri yarı yarıya TTK ve TDK'ya veriliyor. CHP, bu nemadan herhangi bir maddi gelir elde etmiyor. Vasiyet gereği CHP, yüzde 28.09 oranındaki Atatürk hissesi nedeniyle İş Bankası yönetim kurullarına 3-4 üye sokabiliyor.
12 – GEÇMİŞTE İŞ BANKASI'NDAKİ CHP HİSSELERİNİ HAZİNE'YE DEVRETMEK İSTEYENLER OLDU MU?
Evet! 1950'de Demokrat Parti (DP) iktidara gelir gelmez, İş Bankası'ndaki CHP hisselerini Hazine'ye devretmek için çalışmaya başladı. DP, bunun için Atatürk'ün vasiyetini tartışmaya açtı.
DP, 14 Aralık 1953 tarihli 6195 Sayılı bir kanunla CHP'nin -Atatürk'ün vasiyetiyle CHP'ye bıraktığı tüm varlıklar dâhil- menkul, gayrimenkul tüm mal varlığını Hazine'ye devretti. Böylece Atatürk'ün vasiyeti iptal edilmiş oldu.
Bunun üzerine CHP, “Vasiyetin iptalinin iptali” isteği ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 11 Ekim 1963 tarihli ve 963/124 sayılı kararıyla Atatürk'ün vasiyetini iptal eden 14 Aralık 1953 tarihli 6195 sayılı kanunu iptal etti.
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında şöyle diyordu: “(CHP'nin) Atatürk'ten vasiyet yoluyla iktisap ettiği bütün malları, para, hak ve alacakları hiçbir ayrım yapmaksızın ve bedelini peşin ödemeksizin toptan Hazine'ye geçirtmekle mülkiyet hakkını tamamıyla yok eden bir durum yaratılmış ve Atatürk'ün vasiyeti iptal edilmiştir. Vasiyet de mülkiyet ve miras haklarının tabi sonucu olmak itibarıyla bu hal anayasanın 36. ve 11 maddelerine açıkça aykırılık teşkil eder.”
1963'te Anayasa Mahkemesi, CHP'nin tüm mallarını CHP'ye iade etti. Bunun üzerine, İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin temsili de yeniden CHP'ye verildi.
13 – KENAN EVREN'İN DE CHP HİSSELERİNİ HAZİNE'YE DEVRETTİĞİ DOĞRU MU?
Doğru! 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 16 Ekim 1981'de çıkarılan 2533 sayılı bir kanunla tüm partiler gibi CHP de kapatıldı. Bu sırada İş Bankası'ndaki Atatürk hisseleri de Hazine'ye devredildi. Böylece ikinci kez Atatürk'ün vasiyeti iptal edildi. 1992'de siyasi partilerin açılmasına izin verilince CHP de açıldı. İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin yönetimi de yeniden CHP'ye verildi.
Sözün özü şu ki; Atatürk, 5 Eylül 1938'de, el yazısıyla hazırladığı vasiyetiyle İş Bankası'ndaki hisselerini, belli şartlarla, CHP'ye bıraktı. Nakit ve hisse senetlerinin İş Bankası'nda nemalandırılmasını ve bu nemadan elde edilen gelirin de her yıl yarı yarıya TTK ve TDK'ya ödenmesini istedi. Bu nedenle İş Bankası'ndaki CHP hisselerinin Hazine'ye devredilmesi “hukuken” mümkün değildir. Böyle bir devir, “Atatürk'ün vasiyetinin iptali” anlamına gelir. 11 Ekim 1963 tarihli, 963/124 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı, Atatürk'ün vasiyetinin iptalinin “anayasaya aykırı olduğunu” tescilleyen “emsal bir karar” olarak elimizdedir.
6 notes
·
View notes
Video
instagram
Kadın küçücük karnına, Koca bir dünya sığdırdı, Siz dünyanıza, Bir kadını sığdıramadınız. 11 Şubat 2015 = Özgecan Aslan 13 Ekim 2017 =Helin Palandöken 29 Mayıs 2018 = Şule Çetin 18 Ağustos 2019 = Emine Bulut 18 Kasım 2019 = Güleda Cankel 21 Temmuz 2020 = Pınar Gültekin 21 Temmuz 2020 = ? Evet, yine değişen tek şey zaman Ne adalet ne de güvenlik..! Bu görüntüler ise, Erzurum Nenehatun, Kadın doğum hastanesi önünde çekilmiş, Yayabilir miyiz alsınlar bu O. Çocuğunu. #bymusademirci 🎗️ #pınargültekin #eminebulut #özgecanaslan #annesizlik #canımannem #kadınhakları #münevverkarabulut #butopraklardakadınınhakkıvar #kadınca #kadınadestek #kadındüşmanlığınason #annedemek #annekuzusu #kızçocuğu #kadınhakları #annelergünükutluolsun #kadınvarsahayatvar #womensmarch #kadındanalmalı #kadın #kızçocuğu #kadınvehayatadair #kadınherşeydir #kadınım #kadındemekhayatdemek #kadınheryerde #dünyakadınhakları #kadınayönelikşiddetehayır bymusademirci | Snapchat & Instagram © 2020 Musa Demirci https://www.instagram.com/p/CC6FUyUh82A/?igshid=18ohky4n0snsa
#bymusademirci#pınargültekin#eminebulut#özgecanaslan#annesizlik#canımannem#kadınhakları#münevverkarabulut#butopraklardakadınınhakkıvar#kadınca#kadınadestek#kadındüşmanlığınason#annedemek#annekuzusu#kızçocuğu#annelergünükutluolsun#kadınvarsahayatvar#womensmarch#kadındanalmalı#kadın#kadınvehayatadair#kadınherşeydir#kadınım#kadındemekhayatdemek#kadınheryerde#dünyakadınhakları#kadınayönelikşiddetehayır
2 notes
·
View notes
Video
youtube
Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Bes... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/ooWjdpNImZw ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Beste Nazan Öncel) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : BENİ HATIRLA SÖZ GÜFTE : NAZAN ÖNCEL BESTE - MÜZİK : NAZAN ÖNCEL USÜL : 4/4 C SEBARE MAKAM - DİZİ : KÜRDİ - MİNÖR ARANJÖR : İSKENDER PAYDAŞ BENİ HATIRLA ŞARKI SÖZÜ VE AKORU Em Bm C Am Bm Em Resimlere bak, mektubumla avun, şarkılar tut Em Kendinden vazgeç, yastığına sarıl, korkular tut Bm C Dağılsın kalbin, öl hatta orda Am C B Lanetler yağdır, beni hatırla Em Am Bm Her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla x2 Am Sen bir yerlerde, ben bir şehirde Em B Em Akşam olunca beni hatırla Em Mektupları yak, şarkılara küs, hasretler giy Em Depremler olsun, üst üste sonra, kahrından öl Nazan Öncel Unvanı Sokak Kızı Doğum 6 Şubat 1956 (68 yaşında) Karşıyaka, İzmir, Türkiye Başladığı yer Türkiye Türk Tarzlar Pop · rock Meslekler Şarkıcı · şarkı sözü yazarı · besteci Çalgılar Vokal · gitar · mandolin · piyano Etkin yıllar 1969–günümüz Müzik şirketi DMC Resmî site Resmî site Eş Salih Öncel (e. 1973–1985) Akşit Togay (e. 1997–2017) Çocukları Serkan Öncel Nazan Öncel (d. 6 Şubat 1956; Karşıyaka, İzmir), Türk şarkıcı, söz yazarı ve besteci. "Sokak Kızı" lakabıyla da anılan sanatçı, ilk kırk beşliği "Sana Kul Köle Olmuştum"u 1978 yılında yayınlamıştır. 1982 yılında LP formatında yayınladığı ilk albümü tutmayınca, TRT için demolar yapmayı bırakmış, sadece sahne çalışmalarıyla mesleğine devam etmiştir. 9 yıl sonra, 27 Aralık 1991'de[1] yayınladığı Bir Hadise Var albümünün satış başarısıyla da sağlam, kalıcı ve büyük bir başlangıç yapmıştır. Diskografi Ana madde: Nazan Öncel diskografisi Stüdyo albümleri Yayınlanma Albüm Format Satış ve sertifikalar Nisan 1981 Yağmur Duası LP +10.000 27 Aralık 1991 Bir Hadise Var MC, CD +1.500.000 24 Ocak 1994 Ben Böyle Aşk Görmedim MC, CD +600.000 15 Temmuz 1995 Göç MC, CD +200.000 12 Nisan 1996 Sokak Kızı MC, CD +450.000 10 Nisan 1999 Demir Leblebi MC, CD +200.000 24 Nisan 2004 Yan Yana Fotoğraf Çektirelim MC, CD +1.500.000[9] 30 Haziran 2006 7'n Bitirdin MC, CD +367.000[10] 28 Aralık 2008 Hatırına Sustum CD, LP +80.000[11] 27 Mayıs 2011 Hayvan CD +80.000[12] 25 Mart 2014 Bazı Şeyler CD 23 Mart 2018 Durum Şarkıları CD 24 Kasım 2023 Kara Plak Geceye Bir Şarkı Dijital, LP Tekliler 1978: Sana Kul Köle Olmuştum / Kader Bu, Çekeceksin 2010: Tuttum, Bırakmam 2015: Aşkitom 2016: Sakin Ol Şampiyon 2020: Bir Bilsem Ah, Bir Bilebilsem 2023: Deniz Tutmaz (Sade İnsanlar ile) 2023: Saykodelik (Cem Adrian ile) Ödülleri 2005 - 32. Altın Kelebek Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Of Of)[13] 2007 - Magazin Gazetecileri Derneği 14. Altın Objektif Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Aşkım Baksana Bana) 2015 Aşkitom Altın Plak ödülü 2019 Radyo Boğaziçi Yaşam Boyu Onur Ödülü Nazan Öncel Şarkıcı Genel Bakış Şarkılar Albümler Dinle Etkinlikler Videolar Beni Hatırla Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkım Baksana Bana 7'n Bitirdin · 2006 Mühürledim Seni Kalbime Bir Hadise Var · 1991 Geceler Kara Tren Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Hadi O Zaman Bazı Şeyler · 2014 Hay Hay Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Gitme Kal Bu Şehirde Bir Hadise Var · 1991 Kimler Gelmiş Durum Şarkıları · 2018 Erkekler de Yanar Sokak Kızı · 1996 Gidelim Buralardan Göç · 1995 Nereye Böyle Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma Hayvan · 2011 Dillere Düşeceğiz Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Aynı Nakarat Bir Hadise Var · 1991 Aşık Değilim Olabilirim Bir Hadise Var · 1991 Seni Bugün Görmem Lazım Hatırına Sustum · 2008 Hokka Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkitom Aşkitom · 2015 Omzumda Ağla 7'n Bitirdin · 2006 Normal Hayvan · 2011 Saykodelik Saykodelik · 2023 A Bu Hayat Sokak Kızı · 1996 Ben Sokak Kızıyım Sokak Kızı · 1996 Bir Şarkı Tut Göç · 1995 Ölüyorum Anlasana Sokak Kızı · 1996 Bu Havada Gidilmez Demir Leblebi · 1999 Ukala Dümbeleği Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Ne Güzel Olur Bazı Şeyler · 2014 Aşk Beklemez Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Bırak Seveyim Rahat Edeyim Sokak Kızı · 1996 Bazı Şeyler Bazı Şeyler · 2014 Ağla Erkeğim Ağla Bir Hadise Var · 1991
0 notes
Text
Güneş Ufuktan Şimdi Doğar, Yürüyelim Arkadaşlar!
A Milli Takım bundan tam 1 yıl önce, 17 Kasım 2018 tarihinde İsveç'e 1-0 yenilerek UEFA Uluslar Ligi'nde küme düştü... Tarihinde ilk defa 'küme düşme' olayını yaşayan Milli Takım, 2018 yılı içerisinde çıktığı 11 maçın sadece 3 tanesini kazanabildi... Genç bir kadro vardı. Bu kadroya yeni isimler de dahil oluyordu. Ancak işler, saha içinde istediğimiz gibi gitmedi. Bunun yanı sıra başta Lucescu'nun saha dışı açıklamaları tepki çekiyor ve neredeyse taraftarlar ile Milli Takım arasındaki bağ kopma noktasına geliyordu...
Bu karamsar tablo devam ederken EURO 2020 kuraları çekildi. O sırada TFF yönetimi Şubat ayında Lucescu ile yolların ayrıldığını duyurdu. Tüm oklar A Milli Takım teknik direktörlüğü için tek bir ismi gösteriyordu: Şenol Güneş. Türk futbolunun üzerinde kara bulutların dolaşmaya başladığı günlerde tıpkı bir 'güneş' gibi doğan tecrübeli hoca, ilk basın toplantısında söylediği sözlerle milli takımın rotasını da işaret ediyordu: "Birlikte öğrenip, birlikte yarışalım. Futbol dünyasının neresindeyiz, nereye gidiyoruz; yerimizi tespit edip yolumuzu çizelim."
Yolculuk zorlu Arnavutluk deplasmanı ile başlarken herkes umut dolu ama bir o kadar da şüpheciydi. 2016 sürecinde yaşananlar ve Lucescu ile alınan kötü sonuçlar sıcaklığını koruyordu. Ama az da olsa yanan o korku ateşini, Arnavutluk maçının 21. dakikasında Burak Yılmaz'ın attığı gol söndürdü. O gol sadece bir gol değildi; Mahmut Tekdemir'in baskısı, Cenk Tosun'un pası ve Burak'ın şutu; bir isyandı. Yeni bir sürecin başlangıcıydı. 'Bu Milli Takım, başka bir takım' çığlığıydı. O çığlık, Merih Demiral'ın yırtılan forması, çizgiden çıkardığı top, Çağlar Söyüncü'nün kazandığı omuz omuza mücadele, Kaan Ayhan'ın arka direkte vurduğu kafa, takım halinde verilen asker selamıydı...
Şenol Güneş ve öğrencileri bu sürecin sonunda dünya şampiyonu Fransa'yı ilk maçta yenip ikinci maçta berabere kalarak, grupta aldığı tek yenilgi ile şampiyonaya gitme hakkı kazandı. Şimdi sırada; Avrupa Şampiyonası'nda alınacak başarı var. Milli Takım, taraftarları ile tek yürek. Şenol Güneş'in şu sözlerini unutmadan, adım adım hak ettiğimiz yere doğru gidiyoruz. Yolumuz açık olsun: "Bu yolda her şey düşündüğünüz gibi gitmez. Önünüzde taşlar olacak. Taşlar basamak olmalı, engel değil. Üstüne basıp geçerseniz, o zaman önünüzde aydınlık yol olur."
SAVUNMA KOMUTANI: MERİH DEMİRAL
Fenerbahçe altyapısından henüz 18 yaşındayken ayrıldı ve Portekiz alt lig takımlarından Alcanenense'ye gitti. Belki de o günlerde pek çok kişi bu hameleye anlam verememişti ama Merih'in bir planı vardı. Profesyonel ekibiyle beraber çizdiği yolda ilerleyen Merih, sadece 3 sene sonra Juventus'a transfer olarak tarihe geçti. Ve o Merih, A Milli Takım'ın EURO 2020 yolundaki en önemli isimlerden biriydi...
İlk A Milli maçına 2018'in Kasım ayında, Ukrayna ile oynanan dostluk maçında çıkan ancak sahada sadece 5 dakika kalan Merih, Şenol Güneş'le beraber kadronun değişmezleri arasına girdi. Arnavutluk karşılaşmasıyla birlikte tüm eleme maçlarında 90 dakika sahada kalan Merih, Konya'daki tarihi Fransa zaferinde 1 de asist yapmayı başardı.
Terinin son damlasına kadar savaşan, mücadeleden kaçmayan, sert oyunu ve hırslı yapısıyla tribünleri ateşleyen Merih, deplasmandaki Fransa maçında verdiği asker selamı ve yırtılan formasıyla da tüm gönülleri fethetti.
Merih Demiral, partnerleri Çağlar Söyüncü ve Kaan Ayhan'la beraber gösterdiği performansla spor dünyasının şu meşhur sözünü hatırlatıyor: "İyi hücum maç kazandırır, iyi savunma ise şampiyon yapar..."
ÇAĞLAR 'THE LORD' SÖYÜNCÜ
Premier Lig'e bu sezon damga vuran 5 oyuncu saymamız gerekirse 1 tanesi mutlaka Çağlar Söyüncü olur. Milli araya lig ikincisi olarak giren Leicester City'de savunmanın en önemli parçası olan Çağlar'a, İngilizlerin efsane ismi Gary Lineker bile hayran...
Çağlar, EURO 2020 Elemeleri'nde 9 maçın 4 tanesinde forma giyerken 5 maçta yedek kulübesinde yer aldı. Ancak genç stoper, oynamadığı maçlarda gollere ilk sevinen isimdi. Bu da onun Milli Takım'a olan aidiyet duygusunu çok net bir şekilde gösterdi. Genç oyuncu özellikle deplasmandaki Fransa maçı ve turnuva biletini aldığımız içerideki İzlanda maçlarında sergilediği performansla bu takım için ne kadar önemli olduğunu ispatladı.
Premier Lig'de ilk 12 haftanın Van Dijk'le beraber en iyi stoperi olarak kabul edilen Çağlar, EURO 2020'de oynayacağı futbolla belki de dünyanın en iyi stoperleri arasına girecek. Zaten adı şimdiden Manchester City ile anılıyor. Shrek filmindeki Lord Farquaad karakterine benzetilen Çağlar için en güzel sözü taraftarları söylüyor aslında: "Maguire'a ihtiyacımız yok. Bizim Çağlarımız var!"
GÜVEN VEREN SAKİNLİK: MERT GÜNOK
Geçtiğimiz yıl Başakşehir formasıyla 34 lig maçının 34'ünde oynayan, yarısında da gol yemeyen Mert Günok, o sene hiçbir milli takım kadrosuna davet edilmedi. Lucescu, Eylül ayının ilk haftasında, "Kaleci yok" diye isyan ederken, Mert o günlerde Premier Lig ekibi Burnley'den 2 maçın 90 dakikasında gol yemiyor, ligin ilk 10 maçında da sadece 4 gol yiyordu. Neyseki, Milli Takım'ın başına kendisi de eski bir kaleci olan Şenol Güneş geldi ve Mert de takıma yeniden döndü.
Grup maçlarının hepsinde 90 dakika sahada kalan Mert, Çağlar-Merih-Kaan'lı stoper hattının da yardımıyla son haftaya kadar sadece 3 gol yedi. Bu gollerin hiçbirinin akan oyundan gelmemesi ise içinde kalecinin de yer aldığı takım savunmasının ne kadar önemli olduğunu ispatlıyordu.
Abdullah Avcı'nın Başakşehir'de onu tercih etmesini sağlayan uzun pas başarısı ve geriden oyun kurma becerisi, Milli Takım'da Şenol Güneş'in de elini güçlendirdi. Neredeyse kale çizgisi üzerinde bile topu ayağına aldığında sakinliğini koruyan, en panik anlarda bile arkadaşlarına güven veren Mert Günok, EURO 2020 yolunda grupların en az gol yiyen takımlarından bir tanesi olmamızı sağladı. Darısı finallere...
OZAN'DAN SONRASI TUFAN!
Ozan Tufan... Son yıllarda neler yaşadı ama! Fenerbahçe büyük umutlarla transfer etti. İnişli çıkışlı grafiğin ardından kendisini bir anda kadro dışında buldu. Kilo sorunu ile uğraşıp U21'le çıktığı maçlardan sonra Sergen Yalçın'ın Alanyaspor'una kiralandı. Transferin ardından Sergen Yalçın, "Ozan Tufan'a 'futbolcu' olduğunu hatırlatacağız' dediğinde pek çok kişi bu sözün altında yatan mesajı anlayamamıştı belki... Ancak Ozan anladı!
Ozan bu sezon Fenerbahçe'ye geri döndü. Neredeyse tüm yazı bireysel antrenörü ile çalışarak geçirdi ve Fenerbahçe için adeta yeni bir transfer oldu. Kaptanlık pazubandını da koluna takan Ozan, Alanyaspor'da kiralık olarak oynadığı dönemde hazırlık maçları ile kavuştuğu milli formaya 2-0 kazanılan Fransa maçıyla birlikte 'resmen' merhaba dedi.
Ozan Tufan'ın A Milli Takım'a EURO 2020 yolundaki en kritik katkısı; 61. dakikada oyuna girdiği Andorra maçının 89. dakikasında attığı gol oldu. Neredeyse 10 kişiyle savunma yapan rakibine karşı iç sahada oyunu açamayan ve gerilmeye başlayan Milli Takım, Ozan'ın golüyle rahatlamış ve çok önemli bir 3 puanın da sahibi olmuştu. Ozan Tufan yeniden doğuşuyla birlikte artık hem Fenerbahçe'nin hem de Milli Takım'ın değişmezleri arasına girdi.
MİLLİ TAKIM GOLCÜSÜ: CENK TOSUN
Everton'da Marco Silva'nın bir türlü şans vermediği Cenk Tosun için tam bir Milli Takım golcüsü desek yanılmış olmayız. 28 yaşındaki forvet, kulüp takımında oynamamasına ve yaşadığı ciddi sakatlıklara rağmen, Türkiye adına eleme maçlarının en golcü ismi durumunda... 9 maçın 6'sında oynayan Cenk Tosun, 5 gol 2 asistlik performansıyla ay yıldızlı ekibin gol yükünü neredeyse tek başına sırtladı.
UEFA'nın resmi internet sitesi de Türkiye'nin EURO 2020'yi garantilemesinin ardından hazırladığı tanıtım yazısında 'kilit oyuncu' olarak Cenk Tosun'u gösterdi. UEFA, Cenk için şunları yazdı: "Şenol Güneş, Beşiktaş'tan da tanıdığı Cenk Tosun'dan en iyi şekilde nasıl faydalanması gerektiğini biliyor. Olağanüstü hızlı bir oyuncu ya da çok uzun boylu bir forvet değil. Ancak çok çalışkan ve safkan bir bitirici..."
Haksız da sayılmazlar. Cenk Tosun ne durumda olursa olsun idmanların en çalışkan isimlerinden ve maçlarda son dakikaya kadar mücadeleyi bırakmıyor. Everton'da Marco Silva da en azından son haftalarda değerini anladı. Tottenham maçında puanı getirerek belki de kendisini oynatmayan Silva'nın görevde kalmasını sağladı. Yaza kadar ne olur bilinmez ancak EURO 2020 performansı Cenk Tosun için yeni bir transfer anlamına gelebilir.
#türkiye#a milli takım#şenol güneş#merih demiral#çağlar söyüncü#mert günok#ozan tufan#cenk tosun#serkan akkoyun#futbol
2 notes
·
View notes
Text
Kasım ayının bu ilk haftasında da (5 – 11 Kasım 2018 tarihleri arasında da); Sony Channel Türkiye’nin haftalık yayın akışını, yine sizler için, Yeni Yeni Şeyler ekibi olarak oluşturmaya çalıştık. Bunun için; kanalın uydu yayın EPG’si, Turkcell Tv+ EPG’si, çok az yayınlanan tv tanıtımları ve geçen haftalardaki yayın akışlarından faydalanıp, haftalık akışı derledik. Kanalın internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından da bilgi alıyorduk. (Eylül ayının başından itibaren; sosyal medya ve kanalın resmi sitesi yayın akışı ile ilgili bir paylaşımda bulunmadı maalesef.)
28 Mart 2017 Çarşamba günü yayın hayatına başlayan Sony Channel, 7 ay önce 1 yaşını doldurdu. Bu bir yıllık süre içerisinde, biz de elimizden geldiğince doğru bir şekilde sizlere yayın akışını ve kanaldan bilgileri paylaşmaya çalıştık ve yayın akışı başlığımızı sürekli güncelleyerek doğru bilgiler paylaşmaya devam edeceğiz.
Sony Channel – 1.Yıl
Bu ay filmler için bir tanıtım yayınlanmadı, geçtiğimiz ay yayınlanacak filmler için bir tanıtım videosu yayınlanmıştı, ancak önceki aylardaki filmlerin tekrarları dışında tanıtımda yeni bir film görülmüyordu. Bu tanıtımdaki filmlerin tamamı geçen ay içerisinde tekrar yayınlandı. Ayrıca kanalın ilk tanıtımlarında yer alan filmlerden de geriye sadece; “A Late Quartet”, “The Passion of the Christ” ve “Sex Tape” yayınlanmayı bekleyen filmler olarak kaldılar.
Arrow – Sony Channel
The Flash – Sony Channel
The Blacklist
The Last Ship
Kanalın sosyal medya yoluyla yaptığı açıklamalar doğrultusunda; yeni yılla birlikte, yakın zamanda HD yayına geçmesi bekleniyordu. 1 Mart 2018’den itibaren Eutelsat uydusu üzerinden Digiturk üyelerine özel olarak HD yayına başlayan kanalın Türksat’dan da HD yayın haberinin gelmesini beklemekteyiz.
25 Ocak 2018 Perşembe günü Kablo Tv’de yapılan kanal sıralamasının ardından, Sony Channel 256.kanaldan 346.kanala taşındı. 11 Mayıs 2018’de ise; listeden çıkarıldı.
Sony Channel – Mayıs 2018
Hafta içinde dizi ve filmlerde bir değişik olursa eklenecektir. Yayın akışında oluşacak değişiklikler ve akıştaki eksiklikler de; öğrendiğimiz anda akışa eklenecektir. Son dakika değişikliklerinden haberdar olmak için; hafta boyunca aktif olacak başlığımızı takipte kalın.
Kanalın resmi hesaplarından yapılan duyuruyla; uydu ve platformlardaki kesintilerin geçici olduğu ve kısa sürede normal akışına döneceği söylendi. Ardından kanalın yeni frekans bilgileri paylaşıldı. Digitürk üzerinden Astra uydusundan HD yayınlarına devam eden kanal, Turksat’taki yeni frekansı üzerinden (Kablo Tv hariç) diğer platformlara da eklendi, ancak görüntü kalitesi çok düşük.
Sony – Uydu
Sony Channel – Frekans
Not: Eylül ayına girdiğimiz hafta sonunda kanal yayın akışını değiştirdi ve sinema filmlerini akıştan çıkararak, akışın tamamını diziler ile oluşturdu. Ayrıca; siteden akışını paylaşmayı da maalesef bıraktılar. Bu durumda yayın akışını öğrendikçe eklemeye çalışacağız.
Sony Channel 5 – 11 Kasım 2018 – Haftalık Yayın Akışı: [su_tabs] [su_tab title=”Pazartesi”] 5 Kasım 2018 Pazartesi: 07:00 Yabancı Dizi “Rizzoli & Isles” (6.Sezon 5.Bölüm) 07:45 Yabancı Dizi “Rizzoli & Isles” (6.Sezon 6.Bölüm) 08:30 Yabancı Dizi “Justified” (1.Sezon 5.Bölüm) 09:20 Yabancı Dizi “Powers” (1.Sezon 10.Bölüm) 10:10 Yabancı Dizi “Arrow” (1.Sezon 14.Bölüm) 11:00 Talk Show “The Dr. Oz Show” 11:50 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 9.Bölüm) 12:40 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 10.Bölüm) 13:30 Yabancı Dizi “Arrow” (1.Sezon 14.Bölüm) (Tekrar) 14:10 Yabancı Dizi “Mentalist” (5.Sezon 12.Bölüm) (Tekrar) 15:00 Talk Show “The Dr. Oz Show” (Tekrar) 15:50 Yabancı Dizi “Damages” (2.Sezon 2.Bölüm) 16:30 Yabancı Dizi “Powers” (1.Sezon 10.Bölüm) (Tekrar) 17:20 Yabancı Dizi “Gossip Girl” (2.Sezon 7.Bölüm) 18:10 Yabancı Dizi “Gossip Girl” (2.Sezon 8.Bölüm) 19:00 Yabancı Dizi “Person of Interest” (2.Bölüm 2.Bölüm) 19:40 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 9.Bölüm) 20:30 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 10.Bölüm) 21:20 Yabancı Dizi “Fringe” (4.Sezon 20.Bölüm) 22:10 Yabancı Dizi “Damages” (2.Sezon 2.Bölüm) (Tekrar) 22:50 Yabancı Dizi “The Mentalist” (5.Sezon 13.Bölüm) 23:30 Yabancı Dizi “Gossip Girl” (2.Sezon 7.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Yabancı Dizi “Gossip Girl” (2.Sezon 8.Bölüm) (Tekrar) 01:00 Yabancı Dizi “Person of Interest” (2.Bölüm 2.Bölüm) (Tekrar) 01:50 Yabancı Dizi “Rizzoli & Isles” (6.Sezon 5.Bölüm) (Tekrar) 02:30 Yabancı Dizi “Rizzoli & Isles” (6.Sezon 6.Bölüm) (Tekrar) 03:20 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 9.Bölüm) 04:10 Yabancı Dizi “The Blacklist” (1.Sezon 10.Bölüm) 04:55 Yabancı Dizi “Fringe” (4.Sezon 20.Bölüm) (Tekrar) 05:35 Yabancı Dizi “Powers” (1.Sezon 10.Bölüm) (Tekrar) 06:15 Yabancı Dizi “Justified” (1.Sezon 5.Bölüm) (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Salı”] 6 Kasım 2018 Salı:
[/su_tab] [su_tab title=”Çarşamba”] 7 Kasım 2018 Çarşamba:
[/su_tab] [su_tab title=”Perşembe”] 8 Kasım 2018 Perşembe:
[/su_tab] [su_tab title=”Cuma”] 9 Kasım 2018 Cuma:
[/su_tab] [su_tab title=”Cumartesi”] 10 Kasım 2018 Cumartesi:
[/su_tab] [su_tab title=”Pazar”] 11 Kasım 2018 Pazar:
[/su_tab] [/su_tabs]
Sony Channel’ı izleyebileceğiniz platformlar: Planet Pembe kanalının frekansları olan; Türksat Uydusu 11558 V 30000 frekansı 2/3, (Eski) Türksat Uydusu 12034 V 27500 frekansı 5/6, (Yeni) D-Smart 52. kanal, Kablo TV 346. kanal, Tivibu 63. kanal, Filbox 40. kanal, Turkcell TV+ 40.kanal ve Digitürk 51.kanaldan izleyebilirsiniz.
Sony Channel – 5 – 11 Kasım 2018 – Haftalık Yayın Akışı Kasım ayının bu ilk haftasında da (5 - 11 Kasım 2018 tarihleri arasında da); Sony Channel Türkiye’nin haftalık yayın akışını, yine sizler için,
#HayatıYakala#10 Kasım 2018#10 Kasım 2018 Cumartesi#10 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#10 Kasım 2018 Yayın Akışı#11 Kasım 2018#11 Kasım 2018 Pazar#11 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#11 Kasım 2018 Yayın Akışı#5 - 11 Kasım 2018 Haftalık Yayın Akışı#5 - 11 Kasım 2018 Yayın Akışı#5 Kasım - 11 Kasım 2018 Haftalık Yayın Akışı#5 Kasım - 11 Kasım 2018 Yayın Akışı#5 Kasım 2018#5 Kasım 2018 Pazartesi#5 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#5 Kasım 2018 Yayın Akışı#6 Kasım 2018#6 Kasım 2018 Salı#6 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#6 Kasım 2018 Yayın Akışı#7 Kasım 2018#7 Kasım 2018 Çarşamba#7 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#7 Kasım 2018 Yayın Akışı#8 Kasım 2018#8 Kasım 2018 Perşembe#8 Kasım 2018 Sony Channel Yayın Akışı#8 Kasım 2018 Yayın Akışı#9 Kasım 2018
0 notes
Text
2018-2019 bakiyesi
Geçen sezonun bakiyesini yeni sezon başlarken yayınlamak. :)
1. Kıyı, Moda Sahnesi, 29 Eylül, *** 2. Cadı Avı, Emek Tiyatrosu, 6 Ekim, *** 3. Frida, Küçük Salon, 13 Ekim, *** 4. Hakikat Elbet Bir Gün, D22, 17 Ekim, *** 5. Killology, Craft Tiyatro, 30 Ekim, *** 6. Pss Pss, Compagnıa Baccalà, 20 Kasım, ***** 7. Fourfold, Platform 0090, 22 Kasım, * 8. Hamlet, THEATRE OF NATIONS, Robert Lepage, 23 Kasım, *** 9. Beyaz Üzerine Beyaz, Kunst / Werk & Platform 0090, 24 Kasım, *** 10. Gece Sempozyumu, Zorlu PSM, 24 Kasım, *** 11.Yüzyılın evi, Galataperform, 25 Kasım, **** 12. Do-Ku-Man, Taldans, 26 Kasım ** 13. Dünyada Karşılaşmış Gibi, Krek, 26 Kasım **** 14. Zebercet, Talimhane Tiyatrosu, 28 Kasım, *** 15. Pixel, 4 Aralık, **** 16. Zengin Mutfağı, DasDas, 19 Aralık, ** 17. Unutulan, Yersiz Kumpanya,4 Ocak, *** 18. Kader Can, Bam İstanbul, 5 Ocak, **** 19. Artık Bir Davan Var, BGST, 14 Ocak, *** 20. Aslan asker Swayk, Katot, 17 Ocak ** 21. Nihayet Makamı, Altıdan Sonra, 22 Ocak, ***** 22. Güle güle Diva, DasDas, 9 Şubat **** 23. Küründen Kabare, 20 Şubat, *** 24.Tırnak İçinde Hizmetçiler, Hemhal, 23 Şubat *** 25. Mazgal, Tiyatro Obs, 13 Mart, ** 26. Benimle Gelir Misin?, B Planı, 30 Mart **** 26. Meçhul paşa, Tiyatroadam,13 nisan, **** 27. Fotoğraf51, Craft Tiyatro, 19 Nisan *** 28. Pleasant Island - Silke Huysmans & Hannes, Dereere/CAMPO, 13 Mayıs 29. Penelope sleeps - Mette Edvardsen, Kaaitheater, 14 Mayıs 30. Pillow Talk, Begüm Erciyes 31. Yaralarım Aşktandır, 28 Mayıs, ** 32. Araba Kullanmayı Nasıl Öğrendim, Oyun Atölyesi, 9 Haziran, ***
Kunstenfestivaldesarts kısaları
1.Presentation of workspacebrussels - Valérie Wolters 2.Showing Trails & Grooves - Cassiel Gaube 3.Talk Between Us - Anyuta Wiazemsky and Kim Snauwaert 4.Showing dddddddddduettttttttttttttttttttttttt - Dan Mussett and Laurent Delom 5.Talk Calculated Risk - Kasper Vandenberghe 6.Showing Bright Days - Groupe Pluton 7.Hyphen – Charlotte Vanden Eynde, Nicolas Rombouts 8.Kadrage - Jef Van gestel (Tuning People) 9.Ellipsis – Kevin Trappeniers 10.Tender Men – Koen De Preter 11.Man strikes back – Post uit Hessdalen 12.15419 FT – Post uit Hessdalen 13.Mia Fair – Stefanie Claes (Lucinda Ra) 14.Willard – Tom Struyf 15.Forced Labor – Ugo Dehaes 16.Tuning Things – Wannes Deneer (Tuning People)
Çocuk Oyunları
1. Her Kafadan Bir Ses, Moda Sahnesi, 21 Ekim, *** 2. Tavşan Aranıyor, Atta Fest, 28 Ekim, *** 3. Mira Miro, Atta Fest, 14 Aralık , **** 4. Yeni Dünya, Bir Uzay Macerası, Nilüfer Tiyatro, ***** 5. Zaman Makinesi 2, Albert Einstein , ** 6. Pi Hanımın Tarifsiz Kurabiyeleri, DasDas 9 Mart, *** 7. Göçebe, Primatölye, *** 8. Soğuktan Korkmayan Tek Kuş, ****
2 notes
·
View notes
Text
Oyları yüzde 52'yi bulan ittifak nasıl engellendi?
AKP/MHP ve CHP/İYİP bloklaşmaları asla tesadüf değil, Türk egemen sınıflarının yakın tarihinde defalarca yaşanan saflaşmaların güncel yeniden üretimidir. Günümüzde özgün ve farklı olan, egemen sınıfların 50 yıldır benzer biçimlerde oluşturduğu blokların yeniden ve yeniden kurulması değil; ezilenler tarafından HDP etrafında oluşturulan demokratik bağlaşmadır.
AKP-MHP arasında kurulan “Cumhur İttifakı”nın ardından, CHP-İYİP. arasında kurulan seçim ittifakı, 1957 seçimlerinden bu yana bir ilki oluşturuyor. Gerçi, fiili seçim ittifakları her daim gerçekleşti. Genelde, daha yüksek oyu bulunan partinin bünyesinde başka partilerden adayların yer alması yoluyla farklı partiler de meclise taşındı (1991 RP-MÇP-IDP ittifakı, SHP-HEP ittifakı vb.) ne var ki, resmi seçim ittifakları 1957’den bu yana yasaklıydı.
1954 seçimlerinde, Türkiye tarihinde bir siyasi partinin aldığı en yüksek oy oranına ulaşarak yüzde 57.5 ile TBMM’de mutlak çoğunluğu elde eden Demokrat Parti, buna dayanarak ülkede tek parti diktatörlüğünü kurmaya girişti. Ne var ki ilerleyen yıllarda ekonomide yaşanan buhranlar DP’nin tabanını eriterek büyük bir toplumsal muhalefet dalgasına yol açtı. 1957 seçimlerine gidilirken, üç muhalefet partisi, CHP, Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) ve Hürriyet Partisi (HP) seçim ittifakı görüşmelerine başladı.
Hürriyet Partisi, 1955 mali krizinin, 6-7 Eylül pogromunun ve basın özgürlüğünü ortadan kaldıran yasanın ardından, İstanbul sanayi ve ticaret burjuvazisini temsil eden bir grubun DP’den kopması sonucunda oluşmuştu. Lideri Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, çizgisi merkez sağ idi.
Osman Bölükbaşı liderliğindeki Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) ise DP’yi sağdan, özellikle İslamî bir retorikle eleştirerek etkili oluyordu. Bölükbaşı’nın hazırcevaplığı, hitabet yeteneği partinin Anadolu’da kök salmasını sağlamıştı. Adnan Menderes hükümetinin hışmına, en az CHP kadar maruz kalmışlıkları vardır. Bölükbaşı’nın ilk partisi Millet Partisi, 1953’te laikliği çiğnemekten kapatıldı. 1954 seçimlerinde CMP’nin Kırşehir milletvekilliklerini kazanmasına tepki olarak Menderes Kırşehir’i ilçe yapmıştır. Keza, 1957 seçimleri arifesinde Osman Bölükbaşı dokunulmazlığı kaldırılarak hapishaneye yollandı, milletvekili yeminini Ulucanlar Hapishanesi’nde etti. 1958’de Türkiye Köylü Partisi ile birleşerek Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adını alacak olan bu parti, Bölükbaşı’nın 1962’de ayrılmasının ardından, 1965 yılında Alpaslan Türkeş tarafından Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüştürüldü.
İTTİFAK GÖRÜŞMELERİ VE İLAN EDİLEN İLKELER
Erken seçim söylentilerinin yoğunlaşması üzerine CHP, HP ve CMP liderleri 12 Ağustos’ta İsmet İnönü’nün İstanbul Maçka’daki evinde toplandılar. 10 gün boyunca süren toplantılar basın tarafından yakın biçimde takip edilmiştir. Toplantıların bitiminin ardından CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek 22 Ağustos günü basına şu açıklamayı okumuştur:
“Çalışmalarına devam eden üç muhalefet partisi liderleri, bugünkü toplantılarında, evvelce mutabık kaldıkları prensiplerde olduğu gibi kontenjanlarda da mutabık kalmışlardır. Diğer prensipler ve tatbik şekilleri üzerine konuşmalara başlanacaktır. Gelecek toplantı 3 Eylül’de Ankara’da yapılacaktır.”
Burada varılan anlaşmaya göre, “üzerinde işbirliği edilecek meseleler” şu şekilde belirlendi:
“Bir hukuk devleti düzeni, Kurucu Meclis, seçimlerde işbirliği, yeni anayasa, antidemokratik kanunları veto edecek Anayasa Mahkemesi, seçimlerde nisbî temsil sistemi, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü.” Yeni anayasa üzerine üç partinin ortak bir hukuk komitesi kurması da benimsenmişti. Üç parti, seçimlerde üçte iki Meclis çoğunluğunu elde edeceklerini öngörüyorlardı. Bunu başardıkları takdirde yeni Meclisi bir Kurucu Meclis olarak çalıştıracaklardı.
Ortak listelerde CHP yüzde 40, CMP yüzde 22, HP ise yüzde 20 oranında kontenjana sahip olacak, yüzde 18 kontenjan ise bağımsız bireylere (“müstakillere”) ayrılacaktı. İttifak partileri, müstakil adaylar kotasının Demokrat Parti’den ayrılmak isteyen şahısları muhalefet listesine çekmek için konulduğunu açıkladılar. “DP saflarından yeni iltihaklar beklendiğini” ve “DP iktidarının bilhassa DP saflarından ayrılmak isteyenlerden çekindiğini” ifade etmişlerdi. (Milliyet, 22/08/1957)
Basına yansıyan bir diğer ittifak prensibi ise; “Kongrelerde konuşacak parti hatipleri, diğer muhalefet partilerine çatmamaya, ima suretiyle dahi hücumda bulunmamaya bilhassa dikkat etmelidirler. Bu konu, teşkilata, en kısa zamanda tebliğ olunacaktır.” şeklindeydi. İttifak kararını Parti Meclisi ile değerlendiren İsmet İnönü, gazetecilere “Siyasi hava düzeldi” demişti. (Milliyet, 23/08/1957)
4 Eylül günü, DP tarafından erken seçim kararı alındı. Seçim tarihi olarak 53 gün sonrası, 27 Ekim belirlendi. Aynı gün bir araya gelen üç parti, ortak bir tebliğ yayınladılar.
Tebliğde; “Bugün iktidarla muhalefet arasında başlıca mesele, rejim davasıdır. Bu davanın halli uğruna işbirliği yapmaya karar veren partilerimiz için memleketimizi, medeni dünyaca kabul edilmiş insan haklarına bağlı istikrarlı bir hukuk devleti nizamına kavuşturmak ilk hedeftir. Muhalefet cephesi, önümüzdeki seçimlerde iktidara geldiği takdirde, bütün anti-demokratik mevzuatı ve usulleri kaldırmak ve vatandaş hak ve hürriyetlerini hukukî teminata bağlamak suretiyle memleketimizde hür ve demokratik bir idareyi bütün icapları ile tesis edecektir. Mahkeme bağımsızlığı ve hakim teminatı, söz ve basın hürriyeti, toplanma hürriyeti, ilim hürriyeti ve üniversite özerkliği, grev hakkı ve sendika hürriyeti ve mesleki teşekküller kurma hakkı, bütün idari tasarruflar üzerine yargı denetimi, vatandaşlar arasında siyasi kanaatine göre fark göz etmeyen tarafsız idare derhal gerçekleştirilecektir” deniyordu. Yeni Meclis, aralarında iki meclisli siyasi sistem ve Anayasa Mahkemesi kuruluşunun da bulunduğu yeni bir anayasa oluşturarak en geç iki yıl içinde yeniden ülkeyi seçime götürecekti. (Milliyet, 05/09/1957)
Bu bildirgede kendilerine verdikleri isimle “Muhalefet Cephesi” Türkiye tarihinin ilk ve tek resmi seçim işbirliği platformuydu. Demokrat Parti’nin ortaya çıktığı 1946’da dile getirdiği “demokrasi” vaatlerine oldukça benzer söylemlerin aradan 10 yıl geçtikten sonra bu kez CHP tarafından dile getirilmesi Türkiye siyasi tarihinin oldukça ilginç bir yönüdür. Ne var ki, her iki partinin de bu kavramların altını nasıl doldurduğu artık deneyimle sabit idi. Türk egemen sınıflarının bu iki hasım kanadı, azınlıkta kaldıklarında demokrat, iktidarı ele geçirdiklerinde ise otoriter oluyor, diğer kanadı siyasetten tasfiye ederek tek parti iktidarı kurmaya çalışıyorlardı.
MENDERES’İN KARŞI HAMLESİ
Karşısında geniş bir cephenin oluştuğunu gören Adnan Menderes hükümeti panikleyerek, meclisten seçim ittifakını yasaklayan bir yasa geçirdi. (11.9.1957 tarih ve 7053 Sayılı Kanun) Böylece, siyasi partiler her ilde ayrı listeler çıkarmaya mecbur bırakıldı. Siyasi parti listelerinden müstakil adaylık yasaklandı. Yine, bir partiye mensup bir kişinin başka partiden aday olması da yasaklandı. (Milliyet, 11/09/1957)
Müstakil adaylara konulan yasağın “muhalefet cephesinin” DP’den kopuşlara dair umudunu boşa çıkartmak için geçirildiğini anlamak zor değildir. Bunlar arasında en popüleri, DP’nin dört kurucusundan birisi olan Fuat Köprülü idi. Erken seçim kararının ilanının hemen ardından, 8 Eylül’de istifa eden ve DP iktidarına karşı mücadele çağrısı yapan Fuat Köprülü, Menderes’i epeyce rahatsız etmiş olmalı. Bu yasanın, “erken seçim kararı alındıktan sonra partisinden istifa eden kişilerin başka partiden aday olamayacaklarına” dair maddesinin, özel olarak Köprülü için geçirildiği söylenir.
1957 seçimleri usulsüzlük ve hile tartışmalarına yol açtı. Mühürsüz pusula dolu çuvallar, TRT Radyosu’nun oy verme işlemi sürerken (14.30’da) DP’nin önde olduğu sandık sonuçlarını ilan etmeye başlaması, seçmen kütüklerinde yapılan oynamalar, CHP’nin itirazlarına sebep oldu.
Seçimin sonuçlarına göre, Demokrat Parti yüzde 47,7 oy alarak, ciddi oy kaybetmişti. Buna rağmen, adaletsiz seçim sistemi sayesinde meclisteki 610 sandalyenin 424’ünü alarak iktidarda kalmıştı. CHP yüzde 41.1, Hürriyet Partisi yüzde 3.8, CMP ise yüzde 7.1 oy almıştı. Yani, eğer seçim ittifakı engellenmeseydi, üç partinin oy toplamı yüzde 52 olacaktı. Hiç kuşkusuz, seçimlere ortak listeyle ve partisiz isimleri de katarak girebilselerdi, bu oranın daha da yükselmesi mümkündü. Adnan Menderes, baskın seçim ilan etmekle kalmamış, seçimlere bir ay kala seçim ittifakını yasaklayarak iktidarını korumuştu. (Seçimlere altı aydan az zaman kala yapılan yasa değişikliklerinin seçimlerde uygulanmayacağına dair yasa bu tür deneyimlerin ürünüdür, ama Cumhur İttifakı bu yasayı da bypass etmiş görünüyor.)
Adnan Menderes’in seçim ittifaklarına getirdiği bu yasak, gerek 27 Mayıs, gerekse 12 Eylül tarafından da korundu. 12 Eylül darbesiyle buna yüzde 10 seçim barajı da eklenerek iki partili bir politik sistem yaratılmak istendi. Ancak Türkiye’nin derin siyasal, sosyal ve ekonomik çelişkilerle sürekli parçalanan politik atmosferi iki partili bir yapıya asla cevaz vermedi.
MENDERES’İN YASAKLADIĞINI ERDOĞAN GERİ GETİRDİ
Nihayet, 2018’de, bu kez iktidar partisinin ülkeyi yönetmekte yaşadığı büyük zorlanma, seçim ittifakı yasasını geri getirmeye zorladı. AKP’nin siyasal atası Menderes tarafından kaldırılan seçim ittifakı, Erdoğan tarafından, Bahçeli’nin talebi üzerine geri getirildi. Burada altı çizilmesi gereken bir nokta, her ne kadar seçim ittifakı bugün için iktidar tarafından getirilmiş de olsa, nihayetinde bunun muhalefet partilerine de fayda sağlayacağıdır. Hatta belki de daha fazla faydayı muhalefet partilerine sağlayacaktır. Örneğin CHP içinde bazı kesimlerin dile getirdiği “sıfır baraj ittifakı” bu yasaya dayanarak yüzde 10 seçim barajının fiilen devre dışı bırakılmasını öngörmektedir.
7 Haziran 2015’ten bu yana, ülkeyi fiilen yöneten AKP-MHP koalisyonu, bu yasa temelinde “Cumhur İttifakı”nı kurdu. Bunun karşısında ise, CHP’li 15 milletvekilinin İyi Parti’ye transferiyle belirginleşen bir ittifak kuruluyor. Bu ittifaka Saadet’in de dahil olabileceği öngörülüyor. Böylece 1957 seçimlerinden yarım yüzyıl sonra, Türk burjuvazisinin partileri bir kez daha iki blok halinde saflaşıyorlar. Saflaşmanın konularının, öne sürülen sloganların, ateşli tartışma başlıklarının ne denli benzer olduğuna, seçimlerde yapılan hilelerin ve usulsüzlüklerin ne denli bugünü anımsattığına bakılırsa, 50 yılda pek de bir ilerleme kat edilemediği söylenebilir. AKP/MHP ve CHP/İYİP bloklaşmaları asla tesadüf değil, Türk egemen sınıflarının yakın tarihinde defalarca yaşanan saflaşmaların güncel yeniden üretimidir.
Günümüzde özgün ve farklı olan, egemen sınıfların 50 yıldır benzer biçimlerde oluşturduğu blokların yeniden ve yeniden kurulması değil; ezilenler tarafından HDP etrafında oluşturulan demokratik bağlaşmadır.
(27 Nis 2018, Gazete Duvar)
#Cumhur İttifakı#Millet İttifakı#HDP#İsmet İnönü#Adnan Menderes#Osman Bölükbaşı#Kasım Gülek#Hürriyet Partisi#CHP#Demokrat Parti
2 notes
·
View notes