#01.01. !!
Explore tagged Tumblr posts
mj-thrush-gxn · 1 year ago
Text
Tumblr media
Ep. 01.1 A Man and His Handshake
658 notes · View notes
geceninprensiii · 3 months ago
Text
Hayatta bazı anlar vardır, olmayacağını bile bile şansınızı denediklerinizden. Birde tesadüf gibi görünen mecburiyerler vardır. Derler ki, bir gün beklentisiz, koşulsuz sevebilen bir aşık olursan karşındaki bilmese de o zaten senindir.
N.g kabal~Bugün Adımı Sen koy
31 notes · View notes
ashabellq · 9 months ago
Text
Kitapların yası tutulur mu diye sormayın hiç bayım, bazen en çok kitapların yası tutulur. Hele bir de benim gibi gerçeklikten bu kadar uzak diyarlarda yaşayan insanlar, sıkı sıkıya tutundukları o kitap karakterlerine ve onlara bunu bahşeden yazarlara bazen ailesinden, dostlarından daha yakındır. Bir gece kanser olduğumu öğrenip başka bir gece okuduğum, yaşadığım, inandığım her şeyin üzerini çizdim. Bir çocuk kitabında ölü bir çocuk doğdunu gördüğüm gün ise kafamın içindeki her şeyi öldürdüm. Onlar artık etrafını tebeşirle çizebileceğim resimler sadece. Oysa benim yaşamaya ihtiyacım var. Dolu dolu nefes almaya. Ben henüz hayattayken çoktan ölmüş bir insan olmak istemiyorum bayım, kızmayın bana, ben hayatını bir ceset olarak, usanarak veya günü geçirerek bi geçim mücadelesinin ortasında, paranın, gücün hırsında heba etmek istemiyorum. Oysa kitapların bana yaptıkları bunlardı. Tolstoy da belki bu yüzden bütün servetini köylülere bıraktıktan sonra bir tren garında ölü bulunmuştu. Yusuf atılgan belki bu yüzden bir çiftliğe yerleşip hayatı boyunca bir daha kitap yazmamıştı. Arasam, her şey için o kadar çok neden var ki daha fazlasını istemiyorum. Yaşamak için nedenlerimiz nelerdi, bayım? Kimse bunun hesabını tutmaz olmuştu. Etrafımda olan herkes bir şeylerin, birileri olmanın peşindeydi. Kimse hiçliğin ve zamanın kıymetini bilmiyordu. Zamanın beni yendiğini düşündüğüm o hastane koridorunda o kadar yanılıyordum ki ismimden, kimliğimden kurtulana kadar bunu fark edememiş olmam ne acı. Şimdi eli boş, peşimde dolaşan Azrail’e her gün yeni bir isimle kafa tutarken zamanın son damlasına kadar kana kana içmek istiyorum.
56 notes · View notes
3391kilometre · 5 months ago
Text
“Bana söz ver, benimle birlikte bu gemiden atlayacaksın ama benimle birlikte boğulmayacaksın.”
27 notes · View notes
civcivwq · 8 months ago
Text
"+Adını söylemedin.
-Bugün adımı sen koy.
+Okyanus olsun bugün,
Gözlerin gibi.
- Saçların gibi."
27 notes · View notes
misselesava · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
BENEDETTA GARGARI as ELEONORA SAVA SKAM ITALIA | 01.01
19 notes · View notes
gozlerdegokyuzu · 1 year ago
Text
“Kitaplarım,” dedim. “Onlar öldüler, dün gece. Ben de arka bahçeye gömmeye gidiyorum. “
Kitapların yası tutulur mu diye sormayın hiç bayım, bazen en çok kitapların yası tutulur. Hele bir de benim gibi gerçeklikten bu kadar uzak diyarlarda yaşayan insanlar, sıkı sıkıya tutundukları o kitap karakterlerine ve onlara bunu bahşeden yazarlara bazen ailesinden, dostlarımdan daha yakındır. Bir gece kanser olduğumu öğrenip başka bir gece okuduğum, yaşadığım, inandığım her şeyin üzerini çizdim. Bir çocuk kitabında ölü bir çocuk doğdunu gördüğüm gün ise kafamın içindeki her şeyi öldürdüm. Onlar artık etrafını tebeşirle çizebileceğim resimler sadece. Oysa benim yaşamaya ihtiyacım var. Dolu dolu nefes almaya. Ben henüz hayattayken çoktan ölmüş bir insan olmak istemiyorum bayım, kızmayın bana, ben hayatını bir ceset olarak, usanarak veya günü geçirerek bi geçim mücadelesinin ortasında, paranın, gücün hırsında heba etmek istemiyorum. Oysa kitapların bana yaptıkları bunlardı. Tolstoy da belki bu yüzden bütün servetini köylülere bıraktıktan sonra bir tren garında ölü bulunmuştu. Yusuf atılgan belki bu yüzden bir çiftliğe yerleşip hayatı boyunca bir daha kitap yazmamıştı. Arasam, her şey için o kadar çok neden var ki daha fazlasını istemiyorum. Yaşamak için nedenlerimiz nelerdi, bayım? Kimse bunun hesabını tutmaz olmuştu. Etrafımda olan herkes bir şeylerin, birileri olmanın peşindeydi. Kimse hiçliğin ve zamanın kıymetini bilmiyordu. Zamanın beni yendiğini düşündüğüm o hastane koridorunda o kadar yanılıyordum ki ismimden, kimliğimden kurtulana kadar bunu fark edememiş olmam ne acı. Şimdi eli boş, peşimde dolaşan Azrail’e her gün yeni bir isimle kafa tutarken zamanın son damlasına kadar kana kana içmek istiyorum.
🫀Bugün Adımı Sen Koy | Ng Kabal
93 notes · View notes
pardonruhumugordunuzmu · 1 year ago
Text
Tumblr media
21 notes · View notes
syntia13treeman · 10 months ago
Text
Case files 01.01
So. In TMA we had intentionally given statements, with proper introduction and follow up, so we had more or less clear picture of what happened, even if we had no idea what TF happened. In Protocol, we have mixed-media cases, stripped of broader context. This means I can have some fun trying to put together what's going on in there.
Let's go.
what I think happened in:
Case 01.01, the case of "Not-Arthur" or "Familiar Voices in the Dark".
One Harriet Winsted, age… 40+ (total guess), has recently lost her beloved husband of 20 years, Arthur. In her grief she turned to medium/spiritualist in desperate hope to talk to him one last time. The medium, unsurprisingly, was a scam-artist, who took her money in return for big fat nothing. Enter Darla Winstead (sister-in-law? mother-in-law? maaaaybe birth sister if Harriet kept her maiden name, or never officially married Arthur). She advises Harriet against listening to Mr. Medium. Harriet may or may not heed her advice BUT. But Mr. Medium suddenly calls her again, and sounds different - kind of manic? - and promises that this time he can totally get Harriet in contact with dear departed Arthur. He sends her to the cemetery, where she is faced with something that is at least partly made of Arthur, but is definitely not him. She runs away and checks in with Darla, while something may or may not be lurking in her garden outside.
This part I'm pretty sure of.
The next bit is a bit trickier.
There is that line: "the shadows […] hide whatever it was that took [Arthur] away from me."
It makes me wonder about circumstances of Arthur's death.
Was it natural death, and it was only Harriet's desperation to see him again that triggered whatever happened here, and that line only relates to the strange creature that took Arthur's voice?
Possible, but it kind of feels to me like that fear of shadows is older than just previous night. Did Arthur die (or worse, went missing-presumed-dead) in mysterious circumstances? Did something spooky happened to him, something that Harriet was a witness to, which might be why she was seeking help with 'supernatural specialist' rather than a grief counsellor? Maybe we'll learn. Maybe we'll never know. Time will tell.
11 notes · View notes
kalp-delenimm · 9 months ago
Text
Özellikle sizin yüzünüz bayım, gözlerimi her kapattığımda yıldızların çizdiği bir pusula benim için.
~Bugün adımı sen koy
12 notes · View notes
ribcagesutures · 2 years ago
Text
“Kitaplarım,” dedim. “Onlar öldüler, dün gece. Ben de arka bahçeye gömmeye gidiyorum.”
Kitapların yası tutulur mu diye sormayın hiç bayım, bazen en çok kitapların yası tutulur. Hele bir de benim gibi gerçeklikten bu kadar uzak diyarlarda yaşayan insanlar, sıkı sıkıya tutundukları o kitap karakterlerine ve onlara bunu bahşeden yazarlara bazen ailesinden, dostlarından daha yakındır.
26 notes · View notes
ashabellq · 7 months ago
Text
Siz benim gözlerimi kapatırken mutluluğunu ezberlemek istediğimsiniz.
Benim sizin için ne olduğumun ya da ne olamadığımın bir önemi yoktu. Mutluluk üç heceydi ama ben sizi bu kelimenin tam anlamı kadar, paha biçilemez bir sonsuzlukla seviyordum. Kelimeler böyle değil midir zaten? O kısa, birkaç heceli sözcükler içinde hiçbirimizin, hatta kelimelerin bile sınırlandıramayacağı anlamlar taşımazlar mı?
İşte siz benim en sevdiğim kelimesiniz bayım; anlamının sonsuzlukta uğurlandığı ve asla telaffuz edilemediği. Siz benim için aşk değilsiniz, kelimenin kendisisiniz; adına onlarca kitap da karalansa açıklanamayan...
Siz benim için mutluluk kelimesisiniz; gıyabında yağmurlar altında tangolar dizilse de yetersiz kalan.
Siz benim için ölüm değilsiniz, uğruna yazılan sonelerin çekilen acıların, yaşanan kayıpların bile anlatamadığı o his, belki de hissizliksiniz.
Siz benim için o kadar çok şeysiniz ki kelimeler bile yetersiz kalıyor bayım.
Dikine kesilen bilekler misali, tedavisi geç kalınmış hastalığımsınız. Ben ise sahnelerden kaldırılmak üzere olan, perdesi aralık kalmış bir oyunum artık, yalnızca sizin için...
20 notes · View notes
3391kilometre · 5 months ago
Text
Asıl tutsaklık kafesin içinde olmak değil.
Asıl tutsaklık kapısı açık bir kafesin içinde olmak.
17 notes · View notes
unutmusumbende · 11 months ago
Text
Bitmemesi için bir savaşı olmadı.
7 notes · View notes
civcivwq · 8 months ago
Text
Yağmur yağıyorrrrrrr<333
16 notes · View notes
belinskistarkov · 5 months ago
Text
Tumblr media
5 notes · View notes