#çocuklar nasıl etkilenir
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hikmetli Sözler
• "Bir hocaya soruyorlar, “Çok keskin bir zekaya sahipsiniz bunun sebebi nedir?” El-Cevap: “Evladım bize ilk öğretilen ayak ucuna bakarak yürümemizdi.”
• "Hiç görmediğiniz bir şeyi hayal etme şansınız yok. O yüzden Kur’ân-ı Kerim’de cennet “tahayyül edemeyeceğiniz yer” diye geçer."
• "Kalbin zînası hevestir."
• “Kim arzu ve istekle harama bakarsa, Allah onun kalbinden 40 gün ibadet lezzetini alır.” Hz.Ali (radıyallâhu anh)
• "Gözünü korumayan bir müminin kâmil bir îmana ulaşması zor."
• "Ezan tek başına terapidir."
• "Ezanı dinlemek bilinçaltı temizliğidir."
• "İnsanlar günde 5 vakit ezan dinlese düzelir."
• "Ezan okunurken temizlenmesini istediğiniz ve sizde olmayan bir amel için niyet edin."
• "Harama bakmaktan Allah korkusu ile vazgeçene Allah kalbinde lezzet duyacağı ibadet nasip eder."
• "Gözü başıboş bırakmak helâki getirir."
• "Gözümüz harama yakınsa, gönlümüzün de harama yakın olması muhtemel. O yüzden çocuklarınız nereye bakıyor dikkat edin."
• "Yatarken son düşündüğün ne ise uyurken onunla meşgul olursun."
• "Ne ile uyursanız, onunla uyanırsınız, nasıl uyanırsanız, öyle yaşarsınız."
• "Uyandığınızda ilk الله Allah deyin ki, Allah ile devam etsin gününüz."
• "Şimdiye kadar ne kadar negatif yere baktıysanız, o kadar fazla hatta daha fazlası pozitif yere bakın. Kâbe'ye bakın. Kur’ân-ı Kerim’e bakın. Allah dostlarına bakın."
• "Kişiler, mekanlardan daha etkilidir."
• "Allah‘ın bizi görmesini istediği yerlerde olalım.
• "Hz. Ali (radıyallâhu anh) diyor ki: “Cimrinin bakışından sakının”
• "Suyun hafızası vardır. Suya bakıp düşünüldüğünde bile su etkilenir."
• "Hz. Fâtıma (radıyallâhu anhâ’ya soruyorlar. “Hangi kadın hayırlıdır?” Cevap veriyor; “Başkasının hayalinde olmayan kadın.”
• "Çocuklar anne babayı kavga ederken görmeyecek, çocuklar evde gayr-ı meşru birşey görmeyecek."
• "Bebeğinizin altı değiştirilirken sadece 1 kişi görecek o da siz, baba bile görmeyecek."
• "Çocuklara Kur’ân-ı Kerim dinletin, faydasını görürsünüz."
Kaynak: Tıbbu'n Nebevi
#hoca#zeka#ayak ucu#tahayyül#cennet#kalp#zina#heves#göz#bakmak#arzu#istek#haram#Allah#çocuk#anne baba#Kuran#ezan#5 vakit namaz#gönül#pozitiflik#negatif#pozitif#cimri#kadın#bebek#su#hafıza#özlü sözlü#ozlusozler
109 notes
·
View notes
Text
Sınavlar için son düzlük! Panik yok!
https://pazaryerigundem.com/haber/174311/sinavlar-icin-son-duzluk-panik-yok/
Sınavlar için son düzlük! Panik yok!
4 milyonu aşkın öğrenci, aileleriyle beraber ise 12 milyonu aşkın kişiyi ilgilendiren LGS ve YKS sınavlarında son viraja girildi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınavdan önce stresin doğal olduğunu belirterek, “Stres var, panik yok” dedi.
İSTANBUL (İGFA) – 4 milyonu aşan öğrenci ve aileleriyle 12 milyonu aşkın kişiyi ilgilendiren Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sınavlarında son düzlüğe girildi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 2 Haziran Pazar günü yapılacak LGS ve 8-9 Haziran 2024 tarihlerinde düzenlenecek YKS öncesinde adaylara sınav stresi ve kaygıyla başa çıkmada tavsiyelerde bulundu.
Sınav sürecinin öğrenci için de aileler için de çok önemli bir dönemeç olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsanın hayatında iki tane önemli karar var biri meslek seçimi diğeri de evlilik kararı. Öğrencilerin LGS ve YKS gibi sınavlara girmesi meslek seçimi açısından çok önemli. Bütün bir birikim bir sınavla test ediliyor. Bu da öğrenci açısından stres kaynağı, böyle durumlarda kaygının olması normal. Biz ‘stres var, panik yok’ diyoruz. Stres yönetilirse kişinin öğrenmesi de artıyor. Beyni kamçılıyor, beyinde dopamin salgılatıyor ve dikkati artırıyor. Canlandırma yapıyor, kişinin öğrenme hızını artırıyor. Ama yanlış yönetilirse de beyin fonksiyonu olumsuz etkileniyor. Yönetebilmek çok önemli.” dedi.
Sonuç odaklı değil süreç odaklı düşünmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sonuç odaklı düşündüğün zaman ‘Acaba ne olacak kazanacak mıyım, kazanamayacak mıyım, kazanamazsam ne olur, benim için dünyanın sonu mu olacak’ gibi kaygılar olursa olumsuz etkilenir. İnsan kontrol edemeyeceği bir şeyi düşündüğü zaman kontrolü kaybettiği için kaygısı artar ve bu sınavını olumsuz etkiler, kontrol edebileceği şey süreçtir. Günde şu kadar ders çalışacağım, şu an şu kadar başarı gösterdim tarzında süreci değerlendirirse, sürece odaklanırsa kaygıyı kontrol edilebilir hale gelir. Sıfır kaygı zaten kişinin hiç zihnini çalıştırmaması, beynini çalıştırmaması demektir. Bu nedenle kontrol edilebilen kaygı önemli.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
EVDE SÜREKLİ SINAV ODAKLI BİR İLETİŞİM OLMAMALI!
Evin içinde sürekli sınav odaklı bir iletişim olmaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Evin içinde devamlı ‘Ders çalıştın mı, nasıl oldu, merak etme, her şey iyi olacak, başarılı olacaksın’ denildiği zaman kişiyi sonuç odaklı düşündürtüyor. Böyle düşündüğü zaman da öğrenci kontrol edemeyeceği bir konuya odaklandığında kaygısı artıyor. Peki, anne babanın nasıl yapması gerekir böyle durumlarda? Yüksek motivasyon tekniği sorumluluk duygusu olan çocuklarda çok sakıncalı ama sorumluluk duygusu olmayanlarda kullanılabilir.” dedi.
SORUMLULUK DUYGUSU YÜKSEK ÇOCUKLAR RAHATLATILMALI
Sorumluluk duygusu yüksek olan çocuğu motive etmeye çalışmak yerine çocuğun rahatlamasına yönelik yapabileceklerin düşünülmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tarhan, “Bu çocuklara ‘Gerekeni yapıyorsun’ diye kabullenici olmayı öğretmek gerekiyor. Yönetemeyeceği, kontrol edemeyeceği, gücünün yetemeyeceği konulara odaklanmak motive etme tekniği değildir daha çok kaygıyı artırma tekniğidir, paniğe neden olur, sınav günü tüm bildiklerini unutur. İdeal olan çocukta iç motivasyon varsa, dış motivasyona gerek yok. İç motivasyon kazandırmak da uzun bir süreç. Öğrenme alışkanlığı ile ilgili. Bunun için yıllar önceden başlanması gerekiyor. İç motivasyon varsa çocukta, bence o çocuğa motivasyon vermek yerine, o çocuğu rahatlatmak onun sağlıklı çalışmasını sağlayacak aile ortamı sağlamak, evde huzurlu bir ortam sağlamak ve çocuğun beslenmesiyle ilgili onun ihtiyaçlarına odaklanmak anne baba için daha rasyonel, mantıklı bir yaklaşım olur.” diye konuştu.
Başarı konusuna da değinen Prof. Dr. Tarhan, “Başarıdan ne anladığımız önemli. Başarı denildiği zaman hep akademik başarı düşünülüyor. Burada şemsiye olan hayat başarısı, akademik başarı ikinci sırada olması gerekir ama akademik başarıya odaklandığın zaman bu sefer küresel sitemin, rekabetçi sistemin, kapitalist sistemin kurbanı oluyor çocuk. Başarılı olmak için yarışma içerisinde oluyor. Kişinin hem mutlu hem başarılı hem de üretken olabilmesi için doğru bir yaşam felsefesi içerisinde başarıyı tanımlamak gerekiyor.” dedi.
Bu arada psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hayatın sonunda, başarının bir durum değil, bir süreç olduğunu kaydederek, üniversite sınavını kazanmanın bir başarı olduğunu ancak gerçek başarının, hayatın tüm zorluklarıyla başa çıkabilme yeteneğini içerdiğini, çocuklara başarıyı anlatırken, sürecin önemini vurgulamak gerektiğini dile getirdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Venüs 5. Evde
Venüs 5. Evde Venüs 5. evde bizi nasıl etkiler? Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? 5. evde güçlü ve zayıf olduğu burçlar hangileridir? Venüs 5. evde olumlu etkilere neden olan açılar hangileridir? Sert açılarda hangi sorunlar ortaya çıkabilir? 5. evde Venüs aşk hayatımız, şans, sanat, sosyal faaliyetler, egomuz, sevgi ve çocuklar nasıl etkilenir? Venüs 5. evde olumlu ve olumsuz etkiler ve…
Venüs 5. Evde
0 notes
Text
Koronavirüs Çocukları Nasıl Etkiler?
Koronavirüs bugünlerde hepimizin gündeminde malum. Özellikle ebeveynlerin bu süreçte çocukları için endişelenmesi çok normal. Korona çocuklarımızı nasıl etkiliyor?, ne kadar etkiliyor?
Bazı uzmanlar virüsün çocukları etkilemediği yönünde bilgileri varken bir taraftan da bazı uzmanlar da çocukların ve gençlerin tedbir alması, septomları göstermese bile bulaştırma riskinin oldukça yüksek olduğunu söylüyorlar. Ve bağışıklık sisteminin düşük olduğu çocuklarda ölüme neden olabileceği belirtiliyor.
Çocuk Sağlığı , İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony ebeveynlerin en sık sorduğu 20 soruyu sizler için hazırladı.
1) Korona çocukları enfekte eder mi?
Evet korona çocukları da enfekte etmektedir. Korona virüsünün her yaşta insanı etkilediği, virüsün yaşandığı ülkelerden gelen verilerde bulunmaktadır.
2) Çocukların korona nedeniyle hastalık geçirme oranı nedir?
Çocukları verilere bakıldığında yetişkin ve yaşlılara göre daha az enfekte oluyorlar.
3) Çocuklar koronayı daha hafif mi yoksa daha ağır mı geçiriyorlar ?
Çocuklar koronavirüsü diğer yaş gruplarına göre daha hafifi geçiriyorlar.
4) Hangi hastalıklar korona virüsünü daha ağır geçirmeye neden oluyor?
Karaciğer, böbrek ve kalp yetmezliği, ağır akciğer hastalığı olan ve lösemi olan çocuklar , bağışıklığı düşüren bu gibi hastalıkları olan çocuklar korona virüsü daha ağır geçirmektedir.
5) Çocuğun korona virüs olduğu nasıl anlaşılır?
Düşmeyen ateş, solunum rahatsızlığı, halsizlik, iştahsızlık varsa korona semptomları gösteriyor olabilir.
6) Çocuklar koronavirüsü nereden kapabilirler?
Çocuklar koronayı, enfekte olmuş kişilerin hapşırma, öksürme gibi durumlarında saçılan damlacıklardan, damlacıkların ulaştığı nesneleri tutup ellerinin yüzlerine götürürse kaparlar.
7) Çocukları korona virüsünden korumak için neler yapılabilir?
Hasta ve hasta olma ihtimali olan kişilerden uzak kalmak. Kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak kalmak. Ellerini sık sık sabunla 20-30 saniye boyunca yıkamayı alışkanlık haline getirmek.
8) Alerji hastalığı olan çocuklarda korona özel bir risk teşkil eder mi?
Hayır etmemektedir. Koruma tedbirlerini herkes gibi alması yeterli olur.
9) Çocukları korumak için maske takmalı mıyız?
Hayır maske takmaya gerek yoktur.
10) Koronavirüs etkili olan çocuklarda nasıl bir tedavi uygulanmaktadır?
Hastalığın şiddetine göre klinik gözlem, vitamin takviyeleri ve koronavirüse karşı etkili olduğu bilinen anti viral ilaçlarla tedavi uygulanır.
11) Koronavirüs testi isteyen herkese yapılabilir mi?
Hayır. Korona şüphesi olan ve enfekte olan kişilere temas eden kişilere uygulanmaktadır.
12) Hamile olan anne adayları koronavirüse karşı özel bir risk taşır mı?
Hayır, hamile kadınlar özellikle böyle bir risk taşımazlar.
13) Hamile kadınlar koronavirüse enfekte olurlarsa daha ağır geçirirler mi?
Hayır geçirmezler. Bugüne dek elde edilen bilgilerde böyle bir bulgu yoktur.
14) Hamile kadınlar virüsten korunmak için ne yapmalıdır?
Herkesin aldığı tedbirleri almak hamile kadınlar içinde yeterli olacaktır.
15) Korona hamileliğin devamı için risk oluşturur mu?, bebeği nasıl etkiler?
Bir risk oluşturmamaktadır. Bebeği olumsuz etkilemediği görülmüştür.
16) Corona virüsü ile enfekte olmuş hamile kadın, doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrasında bebeğine korona virüsü bulaştırabilir mi?
Bugüne kadar bilinen hamile kadınların amniyotik sıvıyla bebeği enfekte etmedikleridir. Ayrıca doğum sırasında ve anne sütü ile virüs bebeğe geçmemektedir.
17) Koronavirüs emziren anneler için risk teşkil eder mi?
Hayır. Ama annenin hem kendini hem de bebeğini çok iyi izole etmesi bu süreçte çok önemlidir.
Son olarak; elimizdeki bulgulara göre çocuklar korona virüsü için riskli bir grubu teşkil etmiyorlar ve hatta erişkinlere kıyasla hastalığa çok daha hafif atlatıyorlar. Hasta olan çocuklar kayıtlara geçti ancak hemen hepsinin iyileştiği bilgisi mevcut. Ebeveynler panik yapmamalı ancak kendileri, aileleri ve toplum sağlığı için korunmayı asla ve asla ihmal etmemeliler.
KAYNAK
https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/ebeveynler-merak-ediyor-corona-virusu-cocuklari-nasil-etkiliyor-5696701/
http://www.yeditepehastanesi.com.tr/cocuklari-corona-virusunden-nasil-koruyabiliriz
Koronavirüs Çocukları Nasıl Etkiler?
#çocuklar koronadan nasıl korunur#çocuklar nasıl etkilenir#korona ve çocuk#koronavirüs çocukları nasıl etkiler
0 notes
Link
#boşanmadan çocuklar nasıl etkilenir#boşanma ve çocuklar#çocuk ve boşanma#boşanma#cocukcocuksagligi#pedagog
0 notes
Text
▫Bir Hocaya soruyorlar, “Çok keskin bir zekaya sahipsiniz bunun sebebi nedir?” El-Cevap: “Evladım bize ilk öğretilen ayak ucuna bakarak yürümemizdi.”
▫Hiç görmediğiniz bir şeyi hayal etme şansınız yok. O yüzden Kur’ân-ı Kerim’de cennet “tahayyül edemeyeceğiniz yer” diye geçer.
▫Kalbin zînası hevestir.
▫Kim arzu ve istekle harama bakarsa, Allah(cc) onun kalbinden 40 gün ibadet lezzetini alır.” Hz.Ali (ra)
▫👀Gözünü korumayan bir müminin kâmil bir îmana ulaşması zor.
▫Ezan tek başına terapidir.
▫Ezanı dinlemek bilinçaltı temizliğidir.
▫İnsanlar günde 5 vakit ezan dinlese düzelir.
▫Ezan okunurken temizlenmesini istediğiniz ve sizde olmayan bir amel için niyet edin.
▫👀Harama bakmaktan Allah(cc) korkusu ile vazgeçene Allah(cc) kalbinde lezzet duyacağı ibadet nasip eder.
▫👀Gözü başıboş bırakmak helâki getirir.
▫👀Gözümüz harama yakınsa, gönlümüzün de harama yakın olması muhtemel. O yüzden çocuklarınız nereye bakıyor dikkat edin.
▫Yatarken son düşündüğün ne ise uyurken onunla meşgul olursun.
▫Ne ile uyursanız, onunla uyanırsınız, nasıl uyanırsanız, öyle yaşarsınız.
▫Uyandığınızda ilk الله Allah(cc) deyin ki, Allah(cc) ile devam etsin gününüz.
▫Şimdiye kadar ne kadar negatif yere baktıysanız, o kadar fazla hatta daha fazlası pozitif yere bakın. Kâbe'ye bakın. Kur’ân-ı Kerim’e bakın. Allah(cc) dostlarına bakın.
▫Kişiler, mekanlardan daha etkilidir.
Allah(cc)‘ın bizi görmesini istediği yerlerde olalım.
▫Hz.Ali (ra) diyor ki; “Cimrinin bakışından sakının”
▫Su’yun hafızası vardır. Su’ya bakıp düşünüldüğünde bile su etkilenir.
▫Hz.Fatıma(ra)’ya soruyorlar. “Hangi kadın hayırlıdır?” Cevap veriyor; “Başkasının hayalinde olmayan kadın”
▫Çocuklar anne babayı kavga ederken görmeyecek çocuklar evde gayr-ı meşru birşey görmeyecek.
▫Bebeğinizin altı değiştirilirken sadece 1 kişi görecek o da siz, baba bile görmeyecek.
▫Çocuklara Kur’ân-ı Kerim dinletin, faydasını görürsünüz.
Kaynak: Tıbbu'n Nebevi
43 notes
·
View notes
Text
Önemli Bazı Notlar
▫Peygamber Efendimiz(sav) sevindiğinde toprağa, üzüldüğünde gökyüzüne bakardı. Toprağa tevâzu ile baş eğilir. Mavi gökyüzü ise ferahlık verir.
▫Gereksiz görsellerden dolayı unutkanlık başlar.
▫Mahir İz hocaya soruyorlar, “Çok keskin bir zekaya sahipsiniz bunun sebebi nedir?” El-Cevap: “Evladım bize ilk öğretilen ayak ucuna bakarak yürümemizdi.”
▫Hiç görmediğiniz bir şeyi hayal etme şansınız yok. O yüzden Kur’ân-ı Kerim’de cennet “tahayyül edemeyeceğiniz yer” diye geçer.
▫Kalbin zînası hevestir.
▫“Kim arzu ve istekle harama bakarsa, Allah(cc) onun kalbinden 40 gün ibadet lezzetini alır.” Hz.Ali (ra)
▫Gözünü korumayan bir müminin kâmil bir îmana ulaşması zor.
▫Ezan tek başına terapidir.
▫Ezanı dinlemek bilinçaltı temizliğidir.
▫İnsanlar günde 5 vakit ezan dinlese düzelir.
▫Ezan okunurken temizlenmesini istediğiniz ve sizde olmayan bir amel için niyet edin.
▫Harama bakmaktan Allah(cc) korkusu ile vazgeçene Allah(cc) kalbinde lezzet duyacağı ibadet nasip eder.
▫Gözü başıboş bırakmak helâki getirir.
▫Gözümüz harama yakınsa, gönlümüzün de harama yakın olması muhtemel. O yüzden çocuklarınız nereye bakıyor dikkat edin.
▫Yatarken son düşündüğün ne ise uyurken onunla meşgul olursun.
▫Ne ile uyursanız, onunla uyanırsınız, nasıl uyanırsanız, öyle yaşarsınız.
▫Uyandığınızda ilk Allah(cc) deyin ki, Allah(cc) ile devam etsin gününüz.
▫Şimdiye kadar ne kadar negatif yere baktıysanız, o kadar fazla hatta daha fazlası pozitif yere bakın. Kâbe'ye bakın. Kur’ân-ı Kerim’e bakın. Allah(cc) dostlarına bakın.
▫Kişiler, mekanlardan daha etkilidir.
▫Allah(cc)‘ın bizi görmesini istediği yerlerde olalım.
▫Hz.Ali (ra) diyor ki; “Cimrinin bakışından sakının”
▫Su’yun hafızası vardır. Su’ya bakıp düşünüldüğünde bile su etkilenir.
▫Hz.Fatıma(ra)’ya soruyorlar. “Hangi kadın hayırlıdır?” Cevap veriyor; “Başkasının hayalinde olmayan kadın”
▫Çocuklar anne babayı kavga ederken görmeyecek çocuklar evde gayr-ı meşru birşey görmeyecek.
▫Bebeğinizin altı değiştirilirken sadece 1 kişi görecek o da siz, baba bile görmeyecek.
▫Çocuklara Kur’ân-ı Kerim dinletin, faydasını görürsünüz.
Kaynak: Tıbbu'n Nebevi
144 notes
·
View notes
Text
Az önce YouTube'ta bir video ile karşılaştım isim vermeyeceğim daha el kadar kız çocuğu, sokakta görseniz sevmek istersiniz daha çok küçük. Kendine YouTube kanalı açmış, cilt bakım rutinim, vlog gibi benzer konularda videolar çekip yüklemiş. Ben izlediğim şeyleri hafızamdan silemiyorum. Ne yazık ki " gelişelim, kalkınalım" olayını biz çok yanlış anlamışız. Bilim, fizik, astronomi, tıp vb konularda gelişmek istediğimizi zannediyordum bizler Batı'nın bu özelliğini almaya çalıştığımızı sanıyordum lâkin durum öyle değilmiş. El kadar çocuk okula ojeyle gidiyor, benim 21 yıllık ömrümde adını duymadığım, elime sürmedigim makyaj malzemelerini, kremlerini kullanıyor. Bebek cildin var daha ya sen bebeksin ne sivilce kremi ne makyaj temizleme suyu 😱 Yeni nesilin hızına yetişmek imkansız. Bunlar bu hayatı bu kadar hızlı yaşarlarsa daha ömürlerinin yarısına geldiklerinde hayattan sıkılmaya baslayacaklar. Benim ilk telefonum lise de olmuştu, lisede sacım açık okula giremezdim öğretmenin biri oradan bağırırdı "derhal o saçını topla!" diye. Belki aramızda bu yazıyı okuyan anne-babalar, anne-baba adayları vardır. Siz nasıl bir insan olursanız çocuklarınız da öyle olur. Sizin çocuğunuz nasıl olursa diğer çocuklar da ondan etkilenir. ALLAH herkese aklı başında, şuurlu, vaktini saçma sapan şeylere harcamaktansa fayda veren ilimle uğraşan evlatlar nasip etsin inşALLAH .
12 notes
·
View notes
Text
PSOAS (İLİOPSOAS) KASI VE YOGA/ÖZGE ÜZ
Psoas kası nedir?
Psoas kası, fiziksel stabiliteyi sağlayan en temel kas grubu. Bacaklardan başlayarak omurgaya uzanan psoas, bacaklarla bel kemiğini bağlayan tek kas. T12 omurlarından çıkan kaslar, lumbar omurlarına doğru ilerliyor ve en sonunda kalça kemiğine bağlanıyor.
Bedendeki en uzun kaslardan birisidir. Psoas kası diğer bağlantılarıyla birlikte diyaframa bağlanıyor. Nefes alıp verme sırasında harekete geçen diyafram kası aynı zamanda korku ve anksiyeteyle ilişkili birçok fiziksel semptomun yer aldığı bir bölge. Liz Koch bunun psoas ile beyin sapı ve omuriliğin bilinen en eski bölümü olan “alt beyin” ile doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyor. Koch’a göre beyin korteksinin cümle kurma veya organizasyon kapasitesi gelişmeden çok daha önce, yaşamsal dürtülerin yer aldığı alt beyin oluşuyor ve bu bölüm en temel beyinsel fonksiyonları yönetiyor.
Bedenimize element ve kütle bilinciyle baktığımızda tüm elementlerin bir araya gelip bizi ayağa kaldırmasına aracı olan manivela, bir kastır. İnsanın ayağa kalkarak yaşam mücadelesine başlaması, Psoas kasının görevidir.
Görsel: https://ottchiropracticnw.com/psoas-muscle/
PSOAS (İLİOPSOAS) KASI VE YOGA
Fiziksel ve duygusal acıların kaynağı, yoga terapisti ve sinemacı Danielle Olson’un tabiriyle “ruhun kası” psoas’ta gizlidir. The Psoas Book kitabının yazarı Liz Koch, psaaoas için “Gerçek anlamda en derinde yatan hayatta kalma dürtümüzü somutlaştıran ve bunun da ötesinde en temel isteğimiz olan gelişimi sağlayan bir kas” diyor.
Günlük yaşamdaki aktivitelerimiz, dar kıyafetler ve duruş bozuklukları nedeniyle de günden güne iyice kasılır ve gerginleşir bu kas. Bu gerginlik zamanla insanda sırt, kalça, diz ağrıları gibi kronikleşmiş rahatsızlıklara neden oluyor ve günlük hayatı zorlaştırmaktadır, hatta başkalarına nasıl davrandığınızı, psoas üzerindeki gerginliğin duygusal durumunuzu veya kişilerle olan ilişkilerinizi dahi etkileyebileceği söylenmektedir. Psoas kası öylesine büyük ve etkilidir ki, tam olarak esnetildiği, uzadığı ve rahatladığı zaman sizi şimdiki an’a bağlamaktadır. Kısacası an’ı yaşamanıza olanak sağlamaktadır. Kalça kemiğinin yanı sıra psoas kası diyaframa da bağlanmaktadır. Nefes alıp verme sırasında harekete geçen diyafram kası aynı zamanda korku ve anksiyeteyle ilişkili birçok fiziksel semptomun yer aldığı bir bölgededir. Bu ilişkiden dolayı psoas kasının, yaşamsal dürtülerin yer aldığı en temel beyinsel fonksiyonları yöneten “alt beyin” ile doğrudan ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Korkunun yarattığı gerilimi azaltarak hem fiziksel hem de zihinsel nirvanaya ulaşmanın, özetle iç huzuru yakalamanın yolu psoas kasınızı gevşetmekten geçmektedir. Hatta bugün tüm dünyada uygulanan yoga pozlarının birçoğu, psoas kasının uzatılması ve esnetilmesi prensibine dayanmaktadır.
Psoas’ı neden gevşetmeliyiz?
İskelet sisteminin ana işlevi, yük taşımak ve yer çekimine direnç göstermektir, kasların ana işlevi ise, kemikleri hareket ettirmektir. Kaslar, yük taşımak için kullanılmamalıdır, zira bu
kasların kemikleri hareket ettirme yeteneğini sekteye uğratır ve kas yorgunluğu (fatige) neden olur. Uzun vadede kemiklerin zarar görmesi, bağlar, eklemler ve çevre dokulardaki kan dolaşımının yetersizleşmesiyle sonuçlanır. Kasların rahat ve esnek olabilmesi, yükün iskelet sistemince taşınması ve pelvisin özgürce hareket edebilmesiyle mümkündür. Bu gerçekleştiğinde diyafram ve pelvik taban kasları da gevşeyebilir, ve “hissedebilir” hale gelirler. Psoas, bir merkez kastır. Onun dinlenme boyu ve hali, yerçekimi kuvvetiyle birlikte direk olarak kemiklerin birbiriyle olan ilişkilerini, sonuç olarak eklemlerin hareket özgürlüğünü etkiler. Bu etki bir çocuk ilk defa otururken veya ayağa kalkarken yerçekimiyle karşılaştığında başlar. Psoasın yük taşımak üzere kullanılıp kullanılmadığı, kişinin yaşı ilerledikçe nasıl bir duruşu(postur) olacağını belirler. Sürekli kasılma ve yanlış kullanımdan psoas kısalmışsa bu, leğen kemiğinin ileri fırlamasına neden olur. Bunun sonucu lombar, dorsal ve servikal omurgada abartılmış kavisler görülebilir (lordos, kifos, skolyoz).Ayrıca genel olarak kasılı bir psoas gövdeyi kısaltır, iskeletin yapısal pozisyonunu etkiler, organlar için gereken iç alanı daraltır, yemeklerin sindirilmesi ve temel boşaltım sekteye uğrar, metabolizma hızı etkilenir.
PSOAS VE KORKU REFLEKSİ
İçgüdüsel olan ve kişisel deneyime bağlı olmayan tek korku “düşme korkusudur. Karmaşık bir set sinir iletisi ile meydana gelir ve flexor kasların kasılmasıyla sonuçlanır. Psoas en büyük flexor kaslardan biri olarak, korku ile hemen devreye girer. Korku refleksi daha yaşamın ilk haftalarında oluşur ve sinir-kas sistemimize yerleşir.Çok yüksek bir ses duyduğumuzda veya fiziksel zarar görme olasılığı olan ani bir durum bizi hazırlıksız yakaladığında beden korunma haline geçer. Baş omuzların arasına doğru çekilir, omuzlar kulaklara doğru yükselir, karın kasları ve hip flexor kaslar kasılır ve bedenin arkasındaki kaslar katılaşır. Korku refleksi her ateşlendiğinde psoas kasılır. Bunu yaparak uçları birbirine yaklaştırır, güvenlik hissi yaratacak bir kapanma yaratır, yumuşak, incinebilir bölgeleri (genital organlar, yaşamsal organlar, yüz) kapatarak korumaya almış olur. Kaçma ya da savaşma tüm bedeni etkileyen bir uyarımdır, sempatik sinir sistemi devreye girer, adrenalin salgısıyla kalp atışları ve nefes hızlanır. Normal koşullarda tehdit ortadan kalktığında tüm bu kaslar gevşeyerek eski haline döner. Korku refleksi, dengeleyici dinlenme süreçleri ve çözülme (kaçmak veya savaşmak) olmadan veya çok kısa sürerek, sürekli tekrar ettiğinde; bedeni bir sonraki korku refleksi/saldırıya hazır tutmak üzere sürekli gerginlik yaratan koşullanmış bir tepki ortaya çıkar. Bu gerginlik anksiyete olarak deneyimler.
STRES VE PSOAS
Stres, endişe ve korku, tipik ruhsal sağlık sorunları yarattığı düşünülür, bu nedenle doktorlar, genellikle zihni hedefleyerek tedavi belirler. Bu yaklaşım bir çok kişide işe yaramış olsa da, strese daha geniş kapsamlı bir mercekten bakmalıyız ve psoasın stresle ilişkisi dahil , bu duygusal dengesizliklere neyin sebep olduğunu anlamak için çaba göstermeliyiz.
Birçok kişi, çoğu günü masabaşı işlerde harcamak ve çoğu geceyi gündoğumuna kadar partilerde geçirmek olarak karakterize edilen, bu şekilde tekrar eden, “Amerikan Rüyası” denilen tempolu, yüksek stresli yaşam şekli peşinde koşuyor. Artan stresin ve gerilimin bir sonucu olarak, psoası sürekli kasıldığında, kas kısalır ve bel ağrısı, siyatik, disk sorunları, skolyoz (omurga eğriliği), kalça dejenerasyonu, regl ağrısı, kısırlık ve sindirim sorunları gibi olumsuz yan etkilere sebep olur.
Bu sağlık sorunlarından herhangi birini yaşıyor veya stresinizi azaltmayı veya stresten korunmayı istiyorsanız, psoası açmanıza yardımcı olan şu yoga pozisyonlarını deneyin :
o Bilinçli Savasana – Yere uzanın ve yer çekimine teslim olun.
o Anjaneyasana (Low Lunge) ve Hilal pozisyonu (High Lunge)
o Güvercin pozisyonu
o Bağdaş kurarak oturmak
o Tadasana (Dağ pozisyonu)
o Vrksasana (Ağaç pozisyonu)
Psoas kasının güçlü ve esnek kalması için
* Nefesinizin bütünlüğünü test edin, sadece göbek bölgenizin değil, pelvik bölgenizin de nefesinizin içine katılıyor olduğundan emin olun. Nefes alışını sırasında karın bölgeniz, sadece ileriye doğru değil her yöne doğru genişlesin. Özellikle leğen kemiği iç tarafını elinizle kontrol ederek Psoas kasının esneyip esnemediğini kontrol edin. Bel ve kök bölgesine doğru nefes alarak genişleyebiliyor olmaya dikkat edin.
* Her gün mutlaka baldır esnetme-uzatma egzersizi yapın. Uzun süre ayakta hareketsiz durmak, saatler boyu oturmak Psoas kasınızı kısaltır.
* Yanlış ayakkabı giymek, ayak duruşunuzu ve beden postürünüzü bozar, baldır kaslarınızı kısaltan sivri topuklulardan uzak durun. Sebepsiz rahim ve yumurtalık sorunlarınızın bazen sadece ayakkabınız olduğunu kabul etmek zordur, buna şaşırmayın hanımlar.
* Ayak bileklerinizin esnekliği Psoas kasınız için bir ölçü aracıdır. Hemen şimdi ayak bileklerinizin esnekçe 180 derece içinde hareket edip edemediğine bakın. Ayak bileği esnekliği için egzersiz yapın, özellikle su içinde yapmanızı tavsiye ediyorum, çok etkilidir.
* Korkularınız refleks halinde direk olarak Psoas kasını sıkıştırır, korkularınız varsa tespit edip yenmek için çalışmalar yapın, gerekirse yardım alın. Yaşadığınız tüm travmaları listeleyin ve travmanın çekirdek korkusunu tespit edin, Psoas kasınızı izleyerek sizde bıraktığı etkiyi gözlemleyin. Bu negatif etkiyi nötrleştirmek için nefes ile birlikte mutlaka beden egzersizi yapın. Özellikle yetişme çağındaki çocuklar için travma sonrası nefes-beden çalışması yapmasını sağlayın ki gelecek yıllara taşımasın, önemli !
* Sağlıklı bir hamile olup, bebeği güçlü kaslarla taşımak istiyorsanız Psoas kasınız çok önemli. Hamilelik öncesinde fiziksel olarak mutlaka buna hazırlanmalısınız. Hamilelik sırasında Psoas kasınız, taşıdığı yük nedeniyle kısalır. Hamilelik sırasında ve sonrasında yaşadığınız kırılganlık ve depresyon ile direk bağlantısı vardır, bu yüzden hamilelikten başlayarak mutlaka nefes ve yoga çalışması ile kasınızı gevşetmeyi öğrenin.
* Karnınızı içe doğru çekme alışkanlığınızı bırakın. İçe çekmeye çalıştığınız için sertleşen karın kasınız, diyafram ve kasıkta gerginliğe yol açar, nefes kısıtlanır ve pelvise akan enerji azalır. Karnınızı içe çekerek duruşunuz; kuyruk sokumu, bel, omurga bozukluğuna yol açar. Leğen kemiği ve psoas bölgesi içinde suda duran bir leğen gibi hissedilmelidir. Bu bölgeye boşuna kutsal kase denmemiştir. Düz bir göbekle daha çekici olduğunuzu zannederken, gerçek cinsiyet enerjinizi kaybedersiniz.
REHABİLİTASON YOGA
1-Sol kalçanı koltuğun önüne bakacak şekilde otur.
2-Yavaş yavaş sağ tarafına aşağı, dizlerinizi bükük tutarak.
3-Bacaklarınızı sandalyeye çıkarırken arkanıza yaslanın. Dizlerinin arkasından topuklarına kadar desteklendiğinden emin olun.
4-Eğer baş desteği gerekiyorsa, boynunuzun altına yuvarlanmış bir havlu ve başınızın altına katlanmış bir havlu yerleştirin.
5-Kollarınızı yanlarınıza yaslayın ya da ellerinizi karnınızın üzerine, dirseklerinizin üzerine yaslayın.
6-Rahat sağlamak için gereken ayarlamaları yapın.
7-Yavaş yavaş yere aşağı bırakın vücudunuzun ağırlığını, serbest olarak birkaç uzun nefes alın.
8-Burada 5 ila 15 dakika dinlenin.
9-Pozdan dışarı çıkmak için, göbeğe doğru dizlerinizi getirin ve yan rulo, başınızın altında kol ile bir yastık yapın.
10-Rahat bir koltuğa gelip pratiği bitirmek için zaman ayırın.
Psoas Kasınızı Uyandırmak için Yapabileceğiniz 4 Yoga Asanası
1. Virabhadrasana I – I. Savaşçı PozuI: Ayaklarınızın arasını açın. Öndeki ayağın parmakları matın kısa kenarını göstersin. Arka ayak matınızın arka kenarına 45 derece döndürülmüş şekilde yerleşsin. Topuklar birbiriyle hizalanmış olsun ve ön diz ikinci ayağı takip edecek şekilde konumlansın. Kolları da yukarıya doğru uzatın. Sonra, sanki kalçanızı esnetiyorken, ön dizinizi yukarıya göğe doğru kaldırdığınızı hayal edin. Gerçekte dizinizi kaldırmanız mümkün değil fakat bu hareket psoas’ın kasılmasını teşvik edecektir; bu da pelvisin stabilize olmasını sağlayacaktır. Bu pozu aldığınız 5 ila 10 derin nefes süresince muhafaza edin ve sonra diğer taraf için uygulayın.
2. Utthita Parsvakonasana – Genişletilmiş Yan Açı Pozu;I. Savaşçı pozuna benzer. Bu asana arka bacaktaki psoas’ı gererken ön ayaktaki psoas’ı da germeye yardımcı olur. I. Savaşçı’dan bu poza geçiş yapmak için, arka ayağınızı matınızın arka kenarına paralel gelecek şekilde çevirin – amaç topuktan başa hizalanmak – öndeki dirseğinizi öndeki dizinizin üzerine getirin ve üstteki kolunuzu kulağınızın üzerinden ileriye doğru uzatın. Gövdenizi yana doğru bükerken, dirseğinizi de dizinize doğru bastırmayı deneyin. Son olarak, her 2 hareketi eş zamanlı birleştirin. Bu her iki harekette ne gövdeniz ne de bacağınız oynamalıdır. Psoas kasınızın eşit ölçülü olarak pelvisinize bağlandığını hissedeceksiniz.
3. Paripurna Navasana – Tam Sandal Pozu
; Birçoğumuzun bu pozun karın kasları ile alakalı olduğunu düşünmesine rağmen, hatırı sayılır miktarda hareket bacaklarda ve psoas’da olmaktadır. Gerçekte, Navasana psoas’ınızı eşit ölçülü olarak güçlendirmek için mükemmel bir yoldur. Yoga matınıza dizleriniz bükülmüş ve ayaklar mat üzerinde düz olacak şekilde uzun boylu oturun. Kalçanızın iki tarafına gelecek şeklide parmaklarınızı yere koyun ve göğsünüzü kaldırmak için bu hafif çekiş gücünü kullanın. Nefes verirken ayaklarınızı öyle bir yerden kaldırın ki bacaklar yer ile 45 – 50 derece açı oluştursun. Kollarını birbirine paralel olacak şekilde bacaklarının yanında ileriye doğru uzat. Pozu sağlama almak için uyluğunuzun başını yere doğru bastırın ve göğüs kafesinizi yukarıya doğru kaldırın. Bu pozda 5 ila 10 nefes kalın.
4. Utthan Pristhasana – Kertenkele Pozu; Kertenkele duruşuna “Aşağı Bakan Köpek” duruşu ile başlayın. Sağ bacağınızı yavaşça yukarıya kaldırın, kalçanızı açarak dizinizi kırın. Ardından sağ ayağınızı, sağ elinizin dışına doğru yerleştirin. Sonrasında sol dizinizi yere getirin ve kollarınızı birer birer matınızın üzerine indirin. Dirsekleriniz yere gelsin. Göğsünüzü ileriye doğru uzatmaya çalışın ve başınızı omurganız ile aynı paralellikte olacak şekilde serbest bırakın. 3 derin nefes süresince bu pozda kalın ve daha sonra aynı pozu diğer bacağınız için tekrarlayın.
3 notes
·
View notes
Text
Çıplak Kadınlar, İçkiler, Küfürler… Bunlar Olmadan Sanat Olmaz Mı?
Geçen gün internette gezerken Çukur dizisi ile ilgili bir yazı gördüm. Yazıda şöyle diyordu bir öğretmen, “Bu dizi tamamen sokak serseriliğini övüyor. Biz okullarda çocuklarımıza ahlaklı ve düzgün birer insan olabilmeleri için eğitim vermeye çalışıyoruz ama onlar televizyonlarda başkalarını idol kabul ediyorlar. Çok güzel gösterilen sokak serserliğini benimsiyorlar.”
Bi kere bu işi bi geçelim. Haklı gibi gözüken ama temeli boş olan bir serzeniş olduğuna inanıyorum. Benim ilkokul ve lise dönemim Kurtlar Vadisi’nin Kurtlar Vadisi olduğu döneme denk geldi. Hasta gibi de izlerdim. 1-97 arasını belki 6-7 defa izlemişimdir. Ben mafya olmadım. Mafyacılık oynamadım. Evet pardösüler giydik Cuma günü hepimiz yürürken topuklarımızı birbirine vurduk ama kimseyi “ben Süleyman Çakır’ım, bu okulun sefiri benim bana biat edeceksiniz” diye tokatlamadık.
Çocuğa ahlak temelleri ailede düzgün verildiyse üzerine yamuk bir şeyler de gelse temel bunu reddedecektir zaten. O yüzden çocuklar televizyondakilerden etkileniyorsa -ki etkilenir- ve bu etkilenme kalıcı hale geliyorsa aileden gelen eğitimde bir problem vardır. Küçükken “Üç Küçük Ninja” diye bir film serisi vardı. Onu izleyince evde karate tekvando hareketleri yapardım ama ikinci gün biterdi. Çünkü ailemin içinde bir yaşayış dinamiği var. Lastiği istediğin kadar esnet yine eski haline geliyordu. Lastik esneteceğim diye kopartırsan yahut lastiği esnetmeye başladıkça lastik gevşemeye ve uzamaya başlıyorsa, dediğim gibi aile harcı düzgün karamamıştır. Ama bu yine demek değildir ki çocuklar her şeyi izleyebilirler. Ben her şeyin herkes tarafından izlenebilir olduğunu savunmuyorum, ben izlenme değil hayata getirme, çekebilme, yazabilme özgürlüğünden bahsediyorum.*
Bunu söyledikten sonra gelelim şu mevzuya. Yine Çukur üzerinden gideceğim çünkü rahat anlatılabilecek örnekler mevcut.
Bir sahnede rütbesi yüksek olan bir polis düşük olan polise harita açıp yer beğen kendine diyor. Sürerim seni diyor. Sonra sosyal medyada bir hengame. Polise nasıl böyle davranabilir. Kardeşim, kardeşlerim. Sonra dizi bir sonraki bölümde geri vites yapmak zorunda kaldı. Keşke yapmasalardı. Diziler, filmler, kitaplar ideal devlet ideal hayatı üzerine, ideal toplum hayatı üzerine hikayelerle ortaya çıkmaz. Burada hayatın içerisinden hikayeler anlatılır. Bu tarz bir diyalog hayatında içerisinde mümkün müdür? Evet. O halde bu hikaye bu işin içine dahil edilebilir. Hoş, artık mümkün değilse de fantastik ve bilimkurgu diye bir sektör var. Yine dahil edilebilir.
Bir filmin içerisinde bir yönetmen sevişme sahnesi çekiyor. Bunu pornografik olarak çekmek başka, bir hayatı anlatırken bu hayatı bizim önümüze tam anlamıyla sermek için bizi karakterle bütünleştirmek için edebi bir üslupla anlatmak başka. Bir ilişkisi olan bunu müslüman perspektifiyle helal dairede bir ilişkisi olan diye düzeltiyorum herkesin evlenme amaçlarından biri cinsel ilişkiyi helal daire sınırlarına çekmek değil midir? Bu anlatılan şey, hayatın içerisinde varsa filmler, kitaplar ve diziler hayatın içerisinden hikayeler anlatıyorsa, hikayesinin içerisine bunu koydu diye bir yönetmen ahlaksızlığı pazarlıyor, bu film değil, bu sanat değil diyemezsin, diyemeyiz. Bazıları bunun suyunu çıkarıyor o ayrı tabi. Bunu pornografiye çevirmek kişinin elinde ben bir hikayeden hikayenin kahramanlarının bizim gibi insanlar olup olmamasından bahsediyorum.
Bu eserleri izleyip izlememek de senin elinde. Bu sahneyi oynayıp oynamamak da senin elinde. Şimdi şunu diyebilirsin bana. Yani bu sahne olmayınca olmuyor mu? Hikaye anlatılamıyor mu? Bunu bunlar olmadan yapan adamlar yok mu?
İzlediğim kadarıyla Nuri Bilge’nin filmlerinde ben böyle bir şey görmedim. Sevişme sahnesi yok ama çatır çatır küfür sahnesi var. Küfür doğru bir hareket mi? Küfür her gün sokakta duyuyoruz diye normalleşti mi yani? “Ahlaksızlıklara” kulağımızın veya gözümüzün muhataplık seviyesinden yola çıkarak normalleşme seviyeleri üzerinden mi tepki göstereceğiz?
Hadi bu film! Oynayan insanlar için günah, izleyen insanlar için günah? Yine müslüman perspektifinden bakarak söylüyorum. Kardeşim bu romanın içinde olunca niye arıza yapıyorsunuz? Yazmak ya da okumak günah değil ki? Hele ki bunu kahve ağzıyla pornografik olarak değil de edebi olarak imgesel dille anlatınca bile zıplıyor bazı insanlar. Bunlar çıkınca noluyor biliyor musunuz hikayelerin içerisinde? Yaptığımız şeyler film olmuyor, yazdıklarımız kitap olmuyor. Yani oluyor adına kitap veya film derseniz. Ama kimse okumuyor, kimse izlemiyor. Çünkü hikayeler yaşamıyor. Sana dokunmuyor ve sen bile bu hikayeleri okumuyor, seyretmiyorsun.
Bizde yani doğu medeniyetinde mahrem diye bir kavram var? Biz ürettiğimiz şeylerin içerisine mahrem kabul ettiğimiz şeyleri koymayız. Aşkın anlatılamayacağını düşünmemiz de bana kalırsa bundan. Ben anlatılamayacak bir şey olduğuna inanmıyorum gerçi orası ayrı. Ya da İşlediğimiz günahları aşikar etmeyiz eserlerimizde. Eserlerimizi bırak gerçek hayatta bile günahımızı kimseye anlatmamamızı öğütler dinimiz bize. Günahımıza kimseyi şahit tutmamamız telkin edilir. Bunun muhatabı sadece Tanrı’dır. Batının sanatçıları ise eserlerinde bir karakter inşa ederken kendilerinden beslenirler. Bu neyi getirir? Hikaye ve karakterler yaşamaya başlar.
Bizde bir dönem filmi, dizisi çekersin. Bütün padişahlar şöyle konuşur, “Tiz kellese vurula. İmdi cenk vaktidir. Atımı getirin bre deyyuslar.” Hayatında bir kez oturup düşünmemiştir padişah nasıl konuşur diye bu insanlar. Çünkü bizde belli şablonlar vardır. Bu şablonlar da işte içimizdeki sanatçıyı dizginlediğimiz için ortaya çıkmııştır. Bize “roman yazacaksan şöyle yazmalısın, film çekeceksen şöyle çekmelisin” diye belli şablonlar dayatılmış ve onlarla yapılanın dışına çıkılmıyor. Kendimizi, günahımızla sevabımız kendimizi dahil etmeden bir hikaye, bir karakter yani yaşayan bir karakter üretemeyiz. Genel olarak bilerek kadın üzerinden verdim örneklerimi ama kadını ya da sevişmeyi çıkartın yerine başka bir şey koyun. Sonuç yine aynı.
Helal daire keyfe kafidir. Amenna. Ama bu keyif değil. Bu sanat. Bu işe girmek istiyorsan günahı göze almak zorundasın. Fatih Sultan Mehmet kundaktaki kardeşini boğdurmuştu. Buna kılıf uyduramayız. Günah! Hem de tereddütsüz günah. Ama umulur ki Allah Fatih Sultan Mehmet’in niyetinin halis olduğunu, devlet ve millet olduğunu, devletin bekası olduğunu bildiğinden bu günahını affeder. Ama her ne niyetle olursa olsun niyet, günah. Helale haram yoldan gidilmez. Kıvırmaya gerek yok. Helal daire keyfe kaifidir amenna ama helal dairede kalmak istiyorsan devlet yönetmeye talip olmayacaksın. Fatih Sultan Mehmet’e “sen de kardeş katline girmeden devlet yönet canım, yöneten yok muydu başka” diyebilir miydiniz? Ayrıca tarihimizde kardeş katlinin ne ilk ne de son örneği Fatih Sultan Mehmet’tir. Helal daire keyfe kafidir ama helal dairede kalmak istiyorsan sanata soyunmayacaksın.
Not: Tekrar altını çizmem gereken bir konu. Sadece bir örnek üzerinden yazıyı sürdürmüş gibi gözüküyor olabilirim. Cinsel münasabetler üzerinden anlatmaya çalıştım mevzuyu ama onu çıkartıp yerine, küfürü, gaspı, hırsızlığı, adam öldürmeyi, kumarı, içkiyi koyabilirsiniz. Sonuç değişmeyecektir.
*: Yazılan kitapların, çekilen filmlerin ve dizilerin zaten +13, +15, +18 vs gibi ibarelerle hangi izleyici kitlesine uygun olduğu söyleniyor. Hal böyleyken bunu engelleyemediği için bu eserlerin çocuklarını terbiyesiz yahut ahlaksız yaptığını söylemek suçu başkasına atmaktır.
Son olarak hayatın içindekileri çıkartarak yaşayan bir hikaye, yaşayan bir karakter var edemezsiniz.
3 notes
·
View notes
Text
Önemli Bazı Notlar
▫Peygamber Efendimiz(sav) sevindiğinde toprağa, üzüldüğünde gökyüzüne bakardı. Toprağa tevâzu ile baş eğilir. Mavi gökyüzü ise ferahlık verir.
▫Gereksiz görsellerden dolayı unutkanlık başlar.
▫Mahir İz hocaya soruyorlar, “Çok keskin bir zekaya sahipsiniz bunun sebebi nedir?” El-Cevap: “Evladım bize ilk öğretilen ayak ucuna bakarak yürümemizdi.”
▫Hiç görmediğiniz bir şeyi hayal etme şansınız yok. O yüzden Kur’ân-ı Kerim’de cennet “tahayyül edemeyeceğiniz yer” diye geçer.
▫Kalbin zînası hevestir.
▫“Kim arzu ve istekle harama bakarsa, Allah(cc) onun kalbinden 40 gün ibadet lezzetini alır.” Hz.Ali (ra)
▫Gözünü korumayan bir müminin kâmil bir îmana ulaşması zor.
▫Ezan tek başına terapidir.
▫Ezanı dinlemek bilinçaltı temizliğidir.
▫İnsanlar günde 5 vakit ezan dinlese düzelir.
▫Ezan okunurken temizlenmesini istediğiniz ve sizde olmayan bir amel için niyet edin.
▫Harama bakmaktan Allah(cc) korkusu ile vazgeçene Allah(cc) kalbinde lezzet duyacağı ibadet nasip eder.
▫Gözü başıboş bırakmak helâki getirir.
▫Gözümüz harama yakınsa, gönlümüzün de harama yakın olması muhtemel. O yüzden çocuklarınız nereye bakıyor dikkat edin.
▫Yatarken son düşündüğün ne ise uyurken onunla meşgul olursun.
▫Ne ile uyursanız, onunla uyanırsınız, nasıl uyanırsanız, öyle yaşarsınız.
▫Uyandığınızda ilk Allah(cc) deyin ki, Allah(cc) ile devam etsin gününüz.
▫Şimdiye kadar ne kadar negatif yere baktıysanız, o kadar fazla hatta daha fazlası pozitif yere bakın. Kâbe'ye bakın. Kur’ân-ı Kerim’e bakın. Allah(cc) dostlarına bakın.
▫Kişiler, mekanlardan daha etkilidir.
▫Allah(cc)‘ın bizi görmesini istediği yerlerde olalım.
▫Hz.Ali (ra) diyor ki; “Cimrinin bakışından sakının”
▫Su’yun hafızası vardır. Su’ya bakıp düşünüldüğünde bile su etkilenir.
▫Hz.Fatıma(ra)’ya soruyorlar. “Hangi kadın hayırlıdır?” Cevap veriyor; “Başkasının hayalinde olmayan kadın”
▫Çocuklar anne babayı kavga ederken görmeyecek çocuklar evde gayr-ı meşru birşey görmeyecek.
▫Bebeğinizin altı değiştirilirken sadece 1 kişi görecek o da siz, baba bile görmeyecek.
▫Çocuklara Kur’ân-ı Kerim dinletin, faydasını görürsünüz.
Kaynak: Tıbbu'n Nebevi
#hadisiserif#kalp#haram#kabe#namaz#kuran#zina#gökyüzü#toprak#tevazu#kibir#nasihatlar#notlar#heves#ezan#temizlik#maneviyat#su#hafıza#cennet#hoca#allah#hz. ali#hz. fatıma#cimrilik
3K notes
·
View notes
Text
konya uzman psikolog
Günaydın, Bugün kendimize inanmadığımızda ikili ilişkilerimiz bu durumdan nasıl etkilenir sorusunu cevaplamaya çalışacağım. Kendimize olan inancımız, hayatımızın her alanını olduğu gibi ikili ilişkilerimizi de etkiler. İkili ilişkiler denince akla sadece evlilik ya da birliktelik gibi romantik ilişkileri değil, anne baba, çocuklar, arkadaşlar, kardeşler, okul ya da iş arkadaşları gibi her türden…
View On WordPress
0 notes
Link
#boşanmadan çocuklar nasıl etkilenir#boşanma ve çocuklar#çocuk ve boşanma#boşanma#cocukcocuksagligi#pedagog#çocukpsikoloğu#gulsahozturkerten
0 notes
Text
Eşine Aşk Büyüsü Yaptıranların Karşılaştığı Sonuçlar
Eşine Aşk Büyüsü Yaptıranların Karşılaştığı Sonuçlar ve aşk büyüsü, son yıllarda sadece ülkemizde değil tüm dünyada her milletten kişinin en fazla yaptırdığı büyük çeşitlerinden biridir. Yapılan tüm büyüler Arasında aşk büyüsü istatistiksel olarak en fazla konumdadır. Eşine aşk büyüsü yaptıranların karşılaştığı sonuçlar önemlidir. Onlardan bazılarını önceden bilmek daha sonradan izlenecek yolları kolaylaştırır. Bu makalede eşine aşk büyüsü yaptıranların karşılaştığı sonuçlar açıklanmıştır.
Aşk Büyüsü Nedir? Ne İşe Yarar?
Aşk büyüsü, önceden hazırlanmış doğal veya yapay birtakım nesneler yardımıyla planlı birtakım işlemler ile yapılan bir ritüeldir. İstenilen kişinin veya olayların duygularını ve tercihlerini arzu edilen biçimde değiştirmek amacıyla yapılır. Doğaüstü olumlu varlıklardan veya olağanüstü mistik güçlerden faydalanılarak kısa sürede sonuçlar elde edilir. Sevgilinin kalbinde yer etmek, eşinin kendisine olan sevgi ve ilgisini arttırmak için en çok tercih edilen büyü aşk büyüsüdür. İstenilen kişiyi kendinize aşık etmek veya istenilen kişiyi başka bir kişiye aşık etmek için bu büyü kullanılır. Doğrudan belli bir kişi üzerine yapılan bu büyü yeryüzünde en çok kullanılan büyüdür. Aşk büyüsü kaç günde tutar, sorusu sıkça sorulmaktadır. Aşk büyüsü kısa sürede etkili olan Video ders ve yapıldığı andan itibaren yavaş yavaş etkisini göstermeye başlar. Ancak büyünün Olgunlaşma evresi vardır ilk 7 gün bunun için önemlidir. Sonraki 21 gün içerisinde etkisi her iki birey tarafından da hissedilir. 41 sonra ise gözle görülür anlamda büyü tutmaktadır. Nasıl aşk büyüsü yapılır, genellikle tecrübeli bir Medyum tarafından yapılmaktadır. Bu şekilde etkili olmaktadır. Din bilgisi yüksek medyum veya hocalar tarafından da yapılabilmektedir. Aşk ile yapılan evliliklerde kişinin hormonları aktif gale gelerek üretkenlik ve hem erkeğin hem kadının doğurganlık oranı artar. Bu şekilde yapılan evliliklerde yetişen çocuklar da daha mutlu ve kendine güvenen bireyler olur. Dolayısıyla topluma yararlı ve başarılı çocuklar yetişir. Bu yüzden aşk büyüsü kişisel olarak algılansa da toplumsal bir olgudur. Aile, toplumun en küçük parçasıdır. Aile ise mutlu kadın ve erkeğin birlikteliğinden oluşursa ve bu tip ailelerin varlığı artarsa mutlu bir toplum inşa edilir. Bu yüzden bu tip büyüler, diğerlerine göre daha sık tercih edilmelidir. Aşk büyüsünün yapılma nedenleri aşağıda listelenmiştir. - Bitmiş bir aşkı yeniden alevlendirmek için yapılır. - Henüz bitmemiş fakat yıllara bağlı olarak monotonlaşmış bir aşkı ilk günkü gibi heyecanlı hale getirmek için yapılır. - Aşkın devamını sağlayarak ilişkinin devamlılığını sağlamak için yapılır. - Eşin güzellik unsurlarını fark ettirmek amacıyla yapılır. - Aşık ve maşuk arasında sevgi dolu muhabbeti artırmak amacıyla yapılır. - Her iki kişiye birbirine bağlamak için yapılır. - Evden uzaklaşmış olan eşi, evine ve eşine tekrar bağlamak için yapılır. Aşk büyüsü nasıl anlaşılır, kişi daha önceden olmadığı kadar yakınlık ve ilgi kurmak ister. Hayır hareketlerinde davranışlarında gözle görülür bir farklılık oluşmaya başlar. Muhatap olan kişiye olan sevgi ve saygısını artış meydana gelir. Aşk büyüsü bu şekilde kendini belli eder. Aşk büyüsü ne zaman yapılır, yılın her mevsimi ve her zaman yapılabildiği gibi belli ay dönümlerinde de yapılanları vardır. Yeniay ve dolunay gibi zamanlarda veya şahısın kendi doğum günü özel günlerinde yapılan aşk büyüsü çeşitleri de vardır. Aşk büyüsü belirtileri, kişinin gözle görülür biçimde sevgi ile ilgisi tarak adeta büyülenmiş ve efsunlanmış gibi hareketler sergilemeye başlar. Düğünlerde kırmızı rengi olan duyarlılık artmaktadır. Pembe yeşil olan kalp renkleri ile ishalin rengi kırmızı ön plana çıkmıştır. Nereden girdin uyumlu olması ile birlikte bu renklere duyarlılık baş gösterebilir. Bu renklerde olan kıyafetleri giyme isteği veya nesnelere dokunma isteği artabilir. Sadece bu renkleri yakın olma isteği hissedilebilmektedir.
Eşine Aşk Büyüsü Yaptıranların Karşılaştığı Sonuçlar
Aşk Büyüsü Çeşitleri Nelerdir?
Aşk büyüsü kağıtla yapılan çeşitleri vardır. Kağıt yazılım ve kimlerin saklanması için sembolik bir nesnedir. Esas olan o kağıdın işlenirken üzerine aktarılan büyüdür. Eşine aşk büyüsü yaptıranların karşılaştığı sonuçlar kağıt ile elde edilebilir. Aşk büyüsü çeşitleri, sempatik büyü, aktif büyü, pasif büyü, temas büyüsü şeklinde farklı türlere sahiptir. Bunun dışında hüddam ve havas ile yapılan türleri de vardır. Aşk büyüsü etkileri kendini hemen belli eder. Kişi de kısa zilli bir iki gün boyunca hafif dalmalar uyuklama hali esneme hali görülebilir. Bu durum oldukça normaldir. Olumlu enerjilerin yarattığı bir uyumlanma sürece kendini gösterir. Herkes de bu etkiler görülmeyebilir. Bu etkiler geçince kişi günlük hayatında çok daha sevgi dolu büyük bir motivasyon ile eşine yaklaşmaktadır. Ne olan sevgiyi arttırdığı gibi hayat enerjisi ve coşkusunu ve yaşama olan ettiği de artırır. Kalplerde adeta Aşk enerjisini uyandırmaktadır. İlk görüşte aşık olmuş gibi adrenalin ve çeşitli hormonlar salgılayan vücut feromon hormonlarınızı arttırmaktadır. Aşk büyüsü en etkili olanı tecrübeli bir Medyum tarafından yapılandır. Canı cana bağlamak şeklinde yürütülen çalışmalarda iki kalbin ortak ritimde atması sağlanır. Kalplerde görülen bu yumuşama ile beyin dalgaları etkilenir. Bunun sonucu olarak telepatik iletişim becerisi gelişir. Örneğin eşinizden herhangi bir işi yapmasını veya herhangi bir şey getirmesini istiyorsunuz, bunu siz daha ona hiç söylemeden gerçekleştirir. Dolayısıyla istediğiniz amaca kalıcı olarak ulaşmış olursunuz. Aşk büyüsü hüddam çeşitleri ve farklı yöntemler ile de yapılabilir. Hüddam alanında uzman kişiler tarafından yapılırsa etkili olur. Fülfül ile yapılan büyüler en az hüddam veya havas kadar etkilidir. Hangi büyünün yapılacağı medyum tarafından kararlaştırılır. Aşk büyüsü havas yolu ile de yapılmaktadır. Aşk büyüsünün hangi çeşidi yapılacağı kişinin bazı bilgileri alındıktan sonra duruma göre o zaman ve kim tarafından belirlenmektedir. Çünkü her kişinin ilişkisi ve evliliği geçen süre birbirinden farklıdır. Dolayısıyla her evliliğin ihtiyacı ve gereksinimlere farklılık göstermektedir. Bu nedenle aynı prosedürü ve yöntemler uygulanmakla birlikte aşk büyüsü metot ve içeriği kişiden kişiye değişir.
Aşk Büyüsü Yapılan Kişi Nasıl Olur?
Tarihi çağlardan beri kullanılan aşk büyüsü aşıkları kendine Meftun eden ve adeta aşkından perişan eden bir hale büründürür. Aşk büyüsü yapılan kişi nasıl olur, sorusu sıkça sorulmaktadır. Aşk büyüsü yapılan kişi kelimenin tam anlamıyla büyülenmiş ve istenilen kişinin cazibesine kapılmış hale gelir. Günbegün ona olan sevgisi ilgisi ve arzusu artmaya başlar. Aşk büyüsü yapılan kişide aşağıdaki özellikleri baş gösterir. - İç huzurun da artış hisseder. - Sevme kapasitesi artar. - Eşine sevgi ve saygısı artar. - Sevgisinden dolayı heyecanlanma ve arzusunun artışı yaşanır. - İlgisizliği azalarak daha çok ilgi duymaya başlar. - Eşinin yanında daha çok vakit geçirmek için çaba göstermeye başlar. - Aşk enerjisi ile dolmaya başlar. - Yaşama enerjisi artar. - Eve bağlı artar. - Enerji dengelerinin değişimi ile birlikte İlk birkaç gün hafif dalgınlık uygulama hali veya esneme hale görülebilir; bu durum gayet normaldir. - Akciğer ve kalbin olduğu bölgede rahatlama, ciğerleri genişlemesi kalbin fonksiyonlarını daha iyi yerine getirilmesi sayesinde nefes alma kapasitesi artar. - Aşk büyüsünün olumlu etkileri sonucu birbirine bağlanan iki eşin sevgileri ve saygılarının artmasının yanı sıra hayatlarına bolluk ve bereket enerjisini de çekmeye başlarlar. - Aşk büyüsü yapılan neredeyse aşktan divane olur. - Aşık edilmek istenen kişinin zihninde bağımsızın eşinin silüeti belirir. Bu durum hiç akılda yokken eşimin aklına gelmesi ve onu araması veya mesaj atmasına neden olur. - Kalplerde kalıcı bir sevgi yaratılır. - Üçüncü kişinin etkisi azalır. Eşine Aşk Büyüsü Yaptıranların Karşılaştığı Sonuçlar Nelerdir? Aşk büyüsü yapan hocalar arasından referanslı olanlar tercih edilirse başarı oranı artmaktadır. Yeni birisi yüksek olan kişilerin ağzı dualı kişilerin büyü yapması her zaman daha etkili sonuç getirir. Aşk büyüsü yaptıran kişi, ak büyü yani olumlu bir büyü yaptığı için koruma altına alınır. Kainat ve evren yasaları, gökyüzünde yıldızlar, güneş; yer yüzünde ateş ve kıvılcımların enerjisel gücünü içinde hisseder. Yaptırdığı kişinin kendisine aşık olmasının yanı sıra kendinin de yaptırılan kişiye olan sevgi kapasitesi artar. Bunun yanı sıra geçmiş kalp kırıkları azalır ve affedilir. Bunun sonucunda her iki kişinin de sırtından yük kalkar. Üçüncü kişilerin etkisi azalır. Hatta zamanla yok olur. Üzerinize Nazar eden kişiler yerinizde olmak isteyen kişiler tarafından gönderilen olumsuz enerjiler yok edilir. Eşlerin aileleri ile olan istenilmeyen ve olumsuz durumlar giderilerek dengeye oturtulur. Üçüncü kişi aldatma yoluyla sevgili olabilir veyahut kişinin aileleri de üçüncü kişiler sayılabilir. Tüm bu üçüncü kişilerin etkisi yok olur. Evlilik ile yeni kurulan çekirdek aile, evin hanımı ve erkeği ortak kararlar alınır ve diğer kişiler bu evliliğe karıştırılmaz ise evlilik çok daha mutlu ve başarılı olur. Aşk büyüsü medyum tarafından yapılmaktadır. Uzman bir medyumun iç görü yeteneği gelişmiş olduğu için kişinin kendisinin bile farkında olmadığı ihtiyaçlarına fark ederek olaya müdahale etmesi için büyüsel teknikler uygular. Medyum 60 farklı teknik üzerinden kişiye en uygun olana karar vererek uygular. Nasıl ki bir psikolog, kişinin bilinçaltında var olan engelleri kaldırmasına yardımcı olarak kişinin ruhsal sağlığını yerine getiriyorsa; bir medyum da kişinin ruhsal tarafını ve hissiyatını sezgisel olarak tarayarak belli blokajları kaldırmaktadır. Aşk büyüsü yapan medyumlar arasında İşinin ehli tecrübeli ve referans sahibi hocalar tercih edilmelidir. Uzman medyum, bir kişiye büyü yapmanın sorumluluğunu üstlenerek her dakikasını azami hassasiyetle geçirir. Her kişiye hak ettiği saygı ve insaniyet değerini vererek işinin gerekliliklerini yerine getirir. Uzman bir medyum seçimi ile hayatınızı garanti altına alırsınız. Eşine aşk büyüsü yaptıranların karşılaştığı sonuçlar itibariyle oldukça rahatlatıcı ve olumludur. Eşlerin her ikisi de birbirinden etkilenerek ve enerjisel alanlarına etki ederek uyumlanma içerisine girer. Böylece her iki eş de de bir huzur ve rahatlama baş gösterir. Kaygının ortadan kalkması huzur ve rahatlamanın sağlaması ile birlikte kalplerde derin bir açılma meydana gelir. Sanki nefes almaya yeniden başlıyor gibi bir anda akciğer kapasitemizin büyüdüğünü ve daha fazla oksijen aldığınızı daha iyi nefes aldığını hissetmeye başlarsınız. Bu durum göğüs akciğer ve kalbin bir arada bulunduğu çakrayı uyumlu düzenli biçimde çalışmaya başladığı ne anlamına gelir. Aşk büyüsü yaptırmak oldukça doğal ve sık rastlanan bir durumdur. Tarihi çağlardan günümüze kadar aşk büyüsü en çok yaptırılan büyü çeşidi olmuştur. Gelecekte de böyle olmaya devam edecektir. Çünkü sevgi ve aşk en yüce duygulardır. Sevgi enerjisinin olduğu bir yerde tüm işler rast gitmeye başlar. Kişinin gönül işleri yoluna girdiği gibi ekonomik ve iş ilişkileri de düzenlenmeye, dengeye girmeye kişinin istediği yönde artış göstermeye başlar. Eşine aşk büyüsü yaptıranların karşılaştığı Sonuçlar evliliği kurtarmak, onarmak, sevgi saygı dolu bir birlikteliğe yelken açmak şeklinde kendini gösterir. Read the full article
#aşkbüyüleri#aşkbüyüsüsonuçları#bağlamabüyüsü#EşineAşkBüyüsüYaptıranlarınKarşılaştığıSonuçlar#eşineyapılanaşkbüyüsü#gidenkocayıgerigetirme
0 notes
Text
Çocuklar İçin Güneş Gözlüğü Seçilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
On yaşın altındaki çocuklar, cilt ve göz hasarı açısından UV ışınlarından çok daha fazla etkilenir. Bu yaşlarda çocukların göz kapakları ve göz çevresindeki ciltleri çok hassas olur. Retinanın UV ışınlarına maruz kalması çeşitli göz hastalıklarına neden olabilir.
Çocukların göz sağılığını korumak, sağlıklı gelişimlerini desteklemek için çocuk güneş gözlüğü seçiminde çok dikkatli olmak gerekir. Fiyat-performans açısından memnun kalacağınız Eye Connection çocuklarınız için güvenebileceğiniz marka olarak en iyi seçenekleri size sunar.
Çocuklar için doğru güneş gözlüğünü tercih etmenize yardımcı olacak ipuçları;
UVA ve UVB gibi zararlı ışınların yüzde 100’ünü engelleyecek camları seçin
Göz çevresindeki hassas cilt bölgelerini kapladığından emin olun
Çocuklar aktiftir gözlüklerini düşürdüklerinde bir şey olmasını engelleyecek dayanıklı güneş gözlüklerinden tercih edin
Güvenlik ve dayanıklılığa uygun modelleri belirleyin, ancak stil ve renk konusundada tercihi çocuğunuza bırakın
Çocuklar İçin İdeal Güneş Gözlüğü Nasıl Olmalıdır?
Çocuklar için ideal olan lenslerin malzemesi beye dayanıklı, hafif yapılı polikarbonattır. Çerçeve yüze sıkıca oturmalı ve esnek olmalıdır. UV engelleme yüzde 100 etkili güneş gözlüğünün etiketinde yüzde 100 olduğu belirtilmelidir.
Darbeye dayanıklı çerçeveler güvenli ve uygun şekilde yüze oturmalıdır. Çocukların hoşlarına giden gözlüğü seçmeleri de önemlidir. Kaliteli markadan sağlık standartlarına uygun gözlük almalısınız. Güvenilir bir yerli marka olan Eye Connection zengin çocuk güneş gözlüğü modelleri arasından onların seveceği bir modeli seçmesine izin verebilirsiniz. Çocuklar için özel olarak güneş gözlükleri tasarlayan markanın çocuk gözlüklerini her zaman güvenle satın alabilirsiniz.
Çocukların Severek Takacağı Eğlenceli ve Güvenilir Güneş Gözlükleri
Çocuklara küçük yaşta güneş gözlüğü alışkanlığı kazandırmak için güvenilir, dayanıklı sağlığı destekleyen modellerde eğlenceli tasarımları tercih etmelisiniz. Rengârenk çok keyifli tasarımlara sahip çocuk güneş gözlüğü modellerinde markanın kalitesine her zaman güvenebilirsiniz.
Çocuğunuzla cool gözlük stilini paylaşmak için hipster modellere bakabilirsiniz. Markanın sunduğu zengin ürün yelpazesi ve uygun fiyatları sayesinde çocuklar, anne ve babalarıyla aynı tasarım gözlükleri kullanma imkanı da bulur. Eye Connection güneş gözlüğünde tüm aile için yüksek kalite standartlarını uygun fiyatlarla yaşatır. Tüm gözlükleri iki yıl garantilidir. Çocuğunuz için sağlıklı, güvenilir, dayanıklı güneş gözlüğü alırken markanın tüm ürünlerinde sunduğu yüksek kalite güvencesine sahip olabilirsiniz.
Detaylar: https://www.herseydenbirsey.com/cocuklar-icin-gunes-gozlugu-secilirken-nelere-dikkat-edilmelidir
0 notes
Link
Boşanma danışmanlığında amaç; boşanmaya karar vermiş çiftlerin sorunsuz bir şekilde ayrılabilmeleri ve çocuğun bu durumdan negatif etkilenmesini engellemek olarak özetlenebilir.
Ülkemizde yeni yeni gündeme giren boşanma kavramı, hem eşlerde hem de çocuklarda büyük ruhsal sıkıntılara neden olmaktadır. Toplumda boşanma anormal, sapkın ya da utanç verici bir durum gibi algılanmaktadır, çoğu insan eziyet dolu bir evliliği iyi bir boşanmaya tercih etmektedir ancak bunun tam terside gözlenmektedir bir çok çift farkında bile olmadıkları nedenlerle yada basit iletişim sorunları nedeniyle ayrılmaktadır.. Boşanmış çiftlerde çoğunlukla öfke, sitem, gücenmişlik yaşanır. Herkes kendi zemini ya da bakış açısına göre haklı olduğunu düşündüğünden bu dönemde iletişim daha da bozulur. Çevrede bu konuda deneyim az dır o yüzden bu süreç çoğunlukla kötü geçer.
Bu süreçte eşler kendi ruhsal durumları için(duyguları ile baş etmek) ya da çocukları için başvururlar, bir diğer grup eşine boşanmayı kabul ettirebilmek için başvurur.
Boşanmış ailedeki çocuklar yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha büyüktür. Evlenmeden beraber yaşama eğilimi daha fazla. Annelerin ilgi ve şefkatinde azalma gözlenir, ömür boyu süren küslükler olabilmektedir. Çocuk sahibi olmaya karşı isteksizlik, erken cinsel deneyim. Bu çocuklar daha çok davranışsal sorun -suça eğilim-yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
Boşanma sürecinde boşanma danışmanlığı ne işe yarar?
Çiftler arasında iletişim sağlanır.
Boşanma öncesi danışmanlık verilir
Boşanma sebepleri ve süreç değerlendirmesi yapılır
Altyapı gözden geçirilir.
Çocukla ilgili yapılması gerekenler tartışılır. Boşanma aşamasında çocuğun durumu ve potansiyeli değerlendirilir.
İyi boşanma kavramı öğretilir.
Boşanmanın yas süreci hem çiftte hemde çocukta analiz edilir.
İki çekirdekli aile kavramı hakkında eğitim verilir.
Boşanmanın ömür boyu sürecek evlilik benzeri bir kurum olduğu öğretilir.
İleriki aşamalarda danışma verilir. (yeni ilişkilere adaptasyon, üvey annelik vs)
İyi Boşanma
Burada kastettiğimiz konu anlaşmalı boşanma kavramından öte bir durum. Boşanmada aynen evlilikler gibi etkisi (özelikle çocuk varsa) bir ömür boyu süren bir durum. Boşanma eğer ” iyi” yapılmadıysa çiftlerin ve özellikle çocukların ruhsal ve ekonomik sorun yaşama ihtimali artmaktadır. Boşanmış erkek ve boşanmış kadınlarda ekonomik gerilemeye sık rastlanır. Çiftlerde güvensizlik, sitem ve öfke gibi duygular uzun yıllar sürmektedir. İyi bir boşanma gerçekleşmedi ise çocukta kendine güvensizlik, kişilik sorunları, daha yüksek depresyon ve anksiyete yaşanmaktadır. Boşanmış aile çocuklarında ilişki sorunları ve boşanma oranları daha yüksek oranda gözlenir.
İyi boşanma ile tüm bu negatif olasılıklar azaltılabilir ve özellikle çocuklar bu durumdan en az ya da hiç etkilenmezler. ancak gözlem ve deneyimlerimizden iyi boşanabilen ailelerin çok azınlıkta olduğunu söyleyebiliriz.
İyi boşanmayı kurgusal olarak yazalım; iyi boşanmış çiftler:
Mutlaka bir evlilik ve boşanma uzmanından boşanmanın her aşamasında destek almışlardır.
Eşler anlaşmışlar ve birbirleri ile iyi bir iletişim sürdürüyorlar.
Öfke hüzün ve sitem gibi duygularla baş edip, boşandığı eşiyle yeni sınırlara uyum sağlamışlar.
Anlaşmalı bir boşanma ile uzlaşmışlar ve adil bir mal ayırımı yapmışlar.
Çocukların önünde tartışmamışlar ve aldıkları danışma sayesinde onları yaralamayacak biçimde durumu açıklamışlar. çocuklara karşı ortak ve kararlı bir biçimde yeni düzeni oturtmuşlar.
Çocuklar güven içinde ana-babalığın ortak bir biçimde sürdürüleceğinden eminler.
Maddi alt yapı oluşmuş çocuklar giden tarafa ya da kalan tarafa üzülmüyor.
Boşanmış çiftin aileleri durumu kabullenmiş ve çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini biliyor.
Gerekli durumlarda çocuk için ve özellikle çocuğun önünde pozitif iletişim içerisindeler
Çocuk ve boşanma. Çocuk boşanmadan nasıl etkilenir?
-Boşanma sürecinde uygun davranışlar sergilenmezse; boşanmış aile çocukları yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir.
-Boşanmış aile çocukları daha çok davranışsal sorun yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
-Kötü bir evlilik iyi bir boşanmadan daha fazla zarar verebilir.
-İyi bir boşanma ile boşanmış aile çocuklarının diğer çocuklar kadar sağlıklı olabilecekleri ile ilgili yayın ve deneyimler bulunmaktadır.
Çocuklar için iyi bir boşanma nasıl olur.?
-Uygun bir yardımla önce kendi duygularınızla (öfke, gücenme) yüzleşip başa çıkabilmeyi, çocuklarınıza neyi ne zaman, nasıl söyleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
-Yetişkinler bu süreçte kararlı ve sakinse bu durum çocuklara olumlu yansır. Kararlı ve sakin olabilmeniz için altyapıyı oluşturup iletişim halinde olmanız lazım. Çocuklar ebeveynlerin durumunu yakından gözlerler onlar için üzülürler (otelde kalan çaresiz baba/yalnız anne imajı vs)..
-Çocukların boşanmanın seyircisi değil bir parçası olduğunu unutmamalısınız. Çocuklar bu konuda yeterince aydınlatılmazsa çoğunlukla boşanmadan sorumlu olduklarını düşünürler. Onlara bu durumdan sorumlu olmadıkları ve ebeveynliğin ortak bir biçimde sürdürüleceği vurgulanmalı.
-Ebeveynlik ortak bir biçimde sürdürülmeli (özel günlerde bir araya gelebilme vs).
-Çocuk kimi isterse, kime daha çok bağlandı ise onunla kalmalı.
-Birlikte olma zamanını uygun ayarlamalı, aksatmamalısınız ve alıştıkları düzene yakın bir düzen kurmalısınız.
-Eşler ve aileleri “arkadan konuşmama” konusunda kararlı olmalı ve kendi ailelerini de bu konuda eğitmeli.
-İstatistikler boşananların yeniden evlenme oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir, bu nedenle çiftler kendilerini üvey annelik-babalığa hazırlamalıdır.
-Yeniden evlenenlerde ideal yapılanma geniş aile-yani boşanan çiftler, üvey ana-baba, üvey kardeşler biçiminde büyük bir aile biçiminde algılanmalı ve bu çerçevede ilişkiler sürmelidir (İkiçekirdekli aile).
Boşanma çocuğa nasıl söylenmeli? Boşanmada çocukla nasıl konuşulur? Boşanma çocuğa nasıl anlatılır?
sorunsuz evlilik ya da sorunsuz boşanma süreci olmadığını düşünüyorum. Bir çoğunuzun boşanma süreci ile yaşadığı suçluluk öfke ya da hüzün gibi duygular yaşarken çocuklar konusunda özenli olduğunuzu biliyorum ancak gene de amacım yaratıcı olmanız gereken bu süreçte size katkıda bulunmak. Aşağıdaki konuşma örnekleri size fikir vermek amacıyla sunulmuştur. Yoksa eşinizin kapasitesine ve kendi alt yapınıza göre çözümler üretin ve işin içinden çıkamazsanız bize ulaşın aslında bu sürecin her aşamasında bizlerden destek almak size her konuda katkı sağlar. Boşanmış aile çocukları da doğru bilgilenme ve davranış biçimleriyle boşanmamış aile çocukları kadar sağlıklı olabilir. Harekete geçin..
Örnek ideal konuşmalar;
“İnsan- arkadaş olarak babanızı seviyorum ama artık birbirimize aşık değiliz. Ayrı evlerde yaşayacağız bu konuda ikimizde kararlıyız. Ancak bundan sonra ömür boyu sizle ilgili olarak görüşeceğiz ve size ortak bakacağız. ”
“Kızım / oğlum biz babanla eskiden çok kavga ediyorduk, artık hiç etmeyeceğiz ya da çok daha nadir edeceğiz. Baban başka bir evde yaşıyor, artık oda çok mutlu bende çok mutluyum, yani senin artık 2 tane evin var, baban çok iyi biri, bende çok iyi biriyim ve seni çok çok ama çok seviyoruz, babayla gene arkadaşız ama o artık başka bir evde yaşıyor, bunu hem o istedi hem ben. Sen gene bu evde benle kalacaksın. Sen artık istediğin zaman babanın evinde de kalacaksın baban senin için çok güzel bir oda hazırladı, ne güzel senin 2 odan var artık. Hem baban sana o evde çok güzel oyuncaklar ve cdler almış. ”
” Hiçbir zaman yalnız kalmıyacaksın mutlaka yanında ben ya da baban olacak. Hem üçümüz arada sinemaya gidecez (ya da çocuk parkı vs**** her zaman mümkün olmayabilir zorlamayın ya da başaramayacaksanız bu sözü vermeyin). Sen istediğin zaman babanla telefonla konuşabilirsin, onu özlersen ona götürürüm seni.”
Sen süper bir çocuksun, hem baban hemde ben seni çok seviyoruz, ayrı evlerde yaşamamızın senle hiç ilgisi yok. Hem baban hem ben senle birlikte kalmak istiyoruz ama babanın işleri çok o yüzden daha çok benle kalacaksın. İstediğin zaman onu görebilirsin.
Bu konuşmaları yaparken rahat huzurlu doğal bir ifade ile yapmak çok önemli, gergin gücenmiş, sitemli davranmamalı, arkadan konuşma olmamalı, birlikte vakit geçirme olasılığı olan akraba, yeni sevgili vs bu konuda eğitilmeli. Bu yazı evlilik ve boşanma comdan alınmıştır.
0 notes