#Üretim
Explore tagged Tumblr posts
nevzatboyraz44 · 2 months ago
Text
وفي إنجلترا، تسلق نشطاء فلسطينيون سطح مصنع تيليدين، الذي ينتج قطع غيار طائرات إف-35 الإسرائيلية، وسكبوا الطلاء الأحمر داخله. يمكن للتلوث في الغرف أن يوقف الإنتاج لمدة تصل إلى 12 شهرًا، وفقًا لكبار المسؤولين التنفيذيين في Teledyne.
Tumblr media
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
57 notes · View notes
leblebi-19 · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
4 notes · View notes
onderkaracay · 2 years ago
Photo
Tumblr media
#önderkaraçay #mobbingbank #özgürlüğün #tambağımsızlık #teminatı #üretimdir #yerli #milli #üretim #kamulaştırma #türkulusu #kararlılık https://www.instagram.com/p/CpCR1jAN7j-/?igshid=NGJjMDIxMWI=
6 notes · View notes
molinotr · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Yönetim Kurulu Başkan yardımcımız Sayın Salim Alaybeyi Genç Müsiad'ın düzenlemiş olduğu "Hayat Akademisi" etkinliğine konuşmacı olarak davet edilmiştir. Genç Müsiad ekibindeki aktif görevler almakta olan değerli kardeşlerimize Molino A.Ş. olarak teşekkürü borç bilir, başarılarının devamını dileriz.
www.molino.com.tr
www.molinoblower.com
3 notes · View notes
volkandemirbas · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Mavi Yaka Çalışanlara Yönelik Eğitim Programlarımız: 1. bit.ly/MaviYakaOperasyonelLiderlik 2. bit.ly/ProfesyonellikveKisiselKalite 3. bit.ly/TakimCalismasiylaYaraticiligimiGelistiriyorum T: 02125730411 F: 02125730424 G: 05558280638 E: [email protected] W: www.poet.com.tr #maviyaka #griyaka #üretim #operasyonelliderlik #kişiselkalite #profesyonellik #yaratıcılığımıgeliştiriyorum #poeteğitim #poetdanışmanlık #ayşedemirbaş #kurumsaleğitim https://www.instagram.com/p/CnoxKf_oA0y/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes
if-haber · 26 days ago
Text
Tumblr media
Tesla 7 Milyonuncu Elektrikli Araç Üretimini Başarıyla Tamamladı Tesla'nın Büyük Başarısı: 7 Milyonuncu Elektrikli Araç Üretildi Haber Merkezi - Elektrikli araç dünyasının öncülerinden biri olan Tesla, 7 milyonuncu elektrik...
0 notes
restoranci · 1 month ago
Text
Zehirsiz Sofralar - İşlevsel Ormanlar -IV-
Çürük Elma
“Tarım zehirlerinin 95%’ i, hatta daha fazlesı Türkiye’ ye yurt dışından geliyor, 
2020 yılında Türkiye bu tarım ilaçları için bir yılda 600000000(Altı Yüz Milyon)$ ödedi.” diyor Ankara Üniversitesi Zirrat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Cem Özkan. 
Tarım Zehirlerinin yoğun olarak kullanılması, çiftçinin maliyetinin de artmasına sebebiyet veriyor. Çiftçilerin en büyük girdi maliyeti, en yüksek gideri tarım zehirleridir. Dolayısı ile çiftilerin üretim maliyetlerini de artırmış oluyor.
Bugünün gerçeğinde pestisitleri tamamen silebilir miyiz, hayır tabi ki, ama pestistler de mahkum olmadığımız gerçeğini de unutmamız gerekir. Alternatifleri denemek zorundayız. 
“Zehrisiz toprak tabi ki mümkün, bundan altmış sene önce mümkündü de şimdi neden mümkün olmasın. Dünyanın doğal kaynakları, insanların sadece ihtiyaçları kadar gıda tüketimeleri halinde, tüm dünyayı zehirsiz bir şekilde besleyebilecek kadar yeterli olduğunu düşünüyorum ve biliyorum” diyor Gürsel Tonbul, Yerlim Organik tarım çiftçisi.
Çiftçiler de şu an Türkiye’ de ilacın, zehirin tek çare olmadığını anlamaya başladılar, insanları sağlıklı beslemek için, tarım ile uğraşan insanların sağlığı için, zehire gerek olmadığı ve alternatif çözüm arayışları içinde oldukları görülüyor. İlaç alternatifi yöntemleri kullanmaya mecburuz, bunlar gerek fiziksel veya mekanik, gerek kültürel, biyoteknik savaşım yöntemleri ve biyolojik mücadele yöntemlerinin hepsinin denenmesi lazım. 
Başka bir organik tarımcı ise “Biz herşeyi ortanik yemek isteriz, kendi kendimizi neden zehirleyecek miyiz, ne elmaya ne başka birşeye ilaç vermiyoruz, allah ne verdiyse o, bazen çürüğü dökülüyor, çürüğü inekler yiyor, sağlamı da biz yiyoruz” 
Nilüfer Belediyesi Çevre ve Kırsal Alan Koordinatörü Arca Atay, Kent bostanlarında mümkün olduğu kadar yerelden, çeşitli il ve ilçelerden topladıkları yerel tohumların ya da standart tohumların denemesini yaptıklarını, eğer çok uzun süre aynı coğrafyada, çok uzun senelerdir ekiliyorlarsa, o coğrafyaya adapte olmuşlar demektir. O coğrafyaya adapte olan bitki, illa ki bir takım hastalıklara ve zararlılara da direnç geliştirmiştir. 
Kent bostanlarında tarımsal üretimi, ekolojik tarım koşullarında yapıyorlar. Ekolojik tarım da herhangi bir tarım ilacı kullanılmıyor, herhangi bir ticari gübre, sentetik gübre kullanılmıyor. Biyolojik çeşitlilik kendi döngüsü içerisinde birtakım doğal döngü oluyor zaten, birtakım böcekleri kuşlar yiyor, başka bir böcek oluyor, onun predatörü var. Tarım ilacı kullanıldığı zaman zararlı böcekleri yeyen böcekleri de ölüyor. Dolayısı ile o bölgenin eko sistemi bozulmuş oluyor. Ekolojik tarım, hem felsefi olarak, hem de tarım sistemi olarak, eko sisteme olan dostluk ve ona saygı olarak en ideal tarım modeli 
Ege Üniversitesi Tarım Ekonomisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya “Endüstriyel tarım malesef doğayla çatışarak yapıyor. Agroekoloji de böceği öldürmeye çalışmak yerine, onu kaçırmak, uzaklaştırmak yetiyor. Agroekoloji aslında, doğayla barışık bir şekilde, dost bir şekilde tarım yapmak anlamına geliyor. Bu birçok çeşitli şekillerde yapılabiliyor bu, örneğin doğadan elde edilmiş ürünlerle el yapımı doğal ilaçlarla, böcekleri kendilerine çeken otlarla, bitkilerle, veya böcekleri uzaklaştıran, ittiren, hoşlanmadıkları kokular saşam bitkiler var, bunlar kullınılabiliyor. Daha bunun gibi çeşitli birtakım  yöntemler var. 
Toprak artık bize üretim anlamında artık yetmiyorsa, bunun sebeplerinden biri de, pestist ve kimyasal gübrelerin aşırı olmasından dolayıdır. Topraklar bu yüzden verimsizleşip ölmeye başlıyor. Sadece insan sağlığı için değil, çevre, hayvanlar ve özellikle de arılar zarar görüyor. 
Koca bir ellma ağacında üç-dört çürük elma olması kadar normal birşey yok, normal olmayan, o koca elma ağacındaki bütün elmaların pırıl pırıl olması, deliksiz, elle çizilmiş gibi, ama hepsi zehirli. 
Zehirsiz gıda, zehirsiz sofra mümkün.
Tumblr media
Not: Türkiye’ de organik üretim yapan çifçi sayısı 15 yılda 13 binden, 80 bine yükseldi. 
0 notes
alittlefurtheroutoftheway · 1 month ago
Text
BTÜ Konuşmaları: Dr. Çetin Ali Dönmez ile Türkiye Sanayisinin Geleceği
BTÜ Konuşmaları: Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in Vurguları Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini alanında uzman kişilerle buluşturmayı amaçlayan BTÜ Konuşmaları, üçüncü sezonuna merhaba dedi. Bu sezonun ilk konuğu, “SANTEK-101, Sanayi ve Teknolojiye Giriş” başlıklı konuşmasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez oldu. Mimar Sinan…
0 notes
xauraworld · 2 months ago
Text
Xaura Global’in ürünlerinin üretim süreçlerini yakından keşfedin.
Bu özel videomuzda, modern üretim tekniklerimizden, hassas paketleme işlemlerimize kadar her detayı gösteriyoruz. Sağlık ve güvenlik standartlarımızla kaliteyi nasıl garantilediğimizi izleyin.
#xauraglobal #xauraglobaltürkiye #xaura #xauratürkiye #xauraworld #networkmarketingtürkiye #mlmsuccess #mlmbusiness #networkmarketing #networkokulu #networkmarketinglifestyle #xauraquality #healthinnovation #packagingdesign #ÜretimSüreci #KaliteveGüvenlik #xaurakalitesi #freeregistration #networkmarketingtürkiye #üretim #nasılyapılır
1 note · View note
dokumtek · 2 months ago
Text
Küresel Ekonomik Yavaşlama Döküm Sektörünü Nasıl Etkiliyor?
Tumblr media
Küresel ekonomik yavaşlama, üretimden tüketime, ticaretten finansmana kadar tüm sektörleri olduğu gibi döküm sektörünü de derinden etkilemektedir. Döküm sanayinde yaşanan bu değişim, üretim maliyetlerinden tedarik zincirlerine, talepteki düşüşten inovasyona kadar birçok farklı boyutu içermektedir.
Ekonomik Krizin Döküm Sektörüne Etkileri
- Talepteki Düşüş: Genel ekonomik aktivitedeki yavaşlama, özellikle otomotiv, inşaat gibi sektörlerdeki üretim düşüşü, döküm ürünlerine olan talepi azaltmaktadır. Bu durum, döküm üreticilerini zor durumda bırakarak üretim kapasitelerinin altında çalışmaya zorlamaktadır. - Ham Madde Fiyatlarındaki Dalgalanmalar: Küresel ekonomideki belirsizlikler, ham madde fiyatlarını istikrarsız hale getirmektedir. Demir cevheri, çelik hurdası gibi temel girdilerin fiyatlarındaki artışlar, döküm üretim maliyetlerini yükselterek sektörün rekabet gücünü zayıflatmaktadır. - Enerji Maliyetleri: Enerji fiyatlarındaki artış, özellikle enerji yoğun bir süreç olan dökümde üretim maliyetlerini önemli ölçüde artırmaktadır. Bu durum, döküm üreticilerini daha verimli üretim yöntemlerine yöneltmektedir. - Tedarik Zinciri Kesintileri: Lojistik sorunlar, gümrük vergileri ve jeopolitik gerilimler, tedarik zincirlerinde kesintilere yol açmaktadır. Bu durum, döküm üreticilerinin üretim planlarını aksatarak teslimatları geciktirir ve maliyetleri artırır. - Kredilere Erişim Zorluğu: Ekonomik yavaşlama, bankaların kredi verme konusunda daha temkinli davranmasına neden olmaktadır. Bu durum, özellikle KOBİ'ler için büyüme ve yatırım yapmayı zorlaştırmaktadır.
Döküm Sektörünün Krizden Çıkış Yolları
- İnovasyon ve Yeni Teknolojiler: Yeni alaşımlar, özel döküm uygulamaları ve dijitalleşme gibi alanlarda yapılan yatırımlar, döküm sektörünün rekabet gücünü artırabilir. 3D baskı teknolojileri gibi gelişmeler, döküm üretiminde daha esnek ve özelleştirilmiş çözümler sunmaktadır. - Sürdürülebilirlik: Çevresel düzenlemelere uyum sağlamak ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine geçiş yapmak, uzun vadede döküm sektörünün geleceği için önemlidir. Atık yönetimi, enerji verimliliği ve geri dönüşüm gibi konulara odaklanmak, hem maliyetleri düşürecek hem de sektörün itibarını artıracaktır. - Global Pazarlara Açılma: Yeni pazarlara girmek ve mevcut pazarlardaki payı artırmak, büyüme için önemli bir fırsattır. Bölgesel ticaret anlaşmalarından yararlanmak ve uluslararası iş birlikleri kurmak, döküm üreticilerinin yeni pazarlara ulaşmasını kolaylaştıracaktır. - İş Birliği ve Sinerji: Sektördeki tüm paydaşların (üreticiler, tedarikçiler, müşteriler) iş birliği yapması, ortak sorunlara çözüm bulunmasına katkı sağlayabilir. Konsorsiyumlar ve sektörel platformlar oluşturarak bilgi paylaşımı ve ortak projeler geliştirmek mümkündür. Küresel ekonomik yavaşlama, döküm sektörü için önemli zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Ancak bu zorluklar aynı zamanda yeni fırsatlar da sunmaktadır. İnovasyon, sürdürülebilirlik, globalleşme ve iş birliği gibi stratejileri uygulayan döküm üreticileri, bu zorlu dönemden daha güçlü bir şekilde çıkabilir ve gelecekteki büyüme için sağlam bir temel atabilirler. Read the full article
0 notes
Text
Tumblr media
TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler ve Hedefler TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler Yılmaz X, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarc...
0 notes
bankacilik-finans-haberleri · 3 months ago
Text
Tumblr media
TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler ve Hedefler TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler Yılmaz X, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarc...
0 notes
onderkaracay · 2 years ago
Text
Tumblr media
🗣️ Diyanete Aktarılan Kaynaklar Üretim, Eğitim/Öğretim ve Bilimsel Çalışmalara Aktarılmalıdır
Ülke açlık, yoksulluk, fakirlik ve kıtlık ile karşı karşıya kalmış ise başka çare kalmamıştır.
Hiçbir zihniyet bize ait kaynakları bize faydası olmayan bir alanda harcayamaz.
Hukuk ve ulus adına meclisin bütçe yapma ve hesap verme yetkisi bu açıdan çok değerlidir.
Devletin dini, dinin devleti olmaz. Devlet inanç taraftarlığı yapma yeri değildir. Devlet her inanca eşit mesafede saygı duyma insanların inançlarını istedikleri gibi yaşama özgürlüğünü sağlama yeridir.
İnanç faaliyetleri de devlete ve topluma karşı bir çaba içinde siyasete alet olma alanı değildir.
Anayasa bu tür faaliyetleri bu sebeple devrim yasaları ile yasaklamıştır.
90 bin cami, doksan bin imam, 145 bin diyanet çalışanı yasaya aykırı bir şekilde faaliyet gösteren sayısını bilmediğimiz kimin kontrol ettiği belli olmayan tarikat ve cemaatler bu ülkenin en büyük yükleridir.
Hangi inanca sahip olursa olsun o inanç için oluşan maliyeti başka inanca sahip insanlara dünyanın hiçbir medeni ülkesinde devlet ödetmeyeceği gibi hiçbir toplum da buna sonsuza kadar izin vermez.
İnanç sahipleri kendi inancı ile ilgili faaliyetleri kendi bağışları ile yapar.
Devletten maaş alan imam olmaz.
Dinin ilmini yapanlar bilim yuvalarında çalışır sadece onlar maaş alabilir.
90 bin cami, doksan bin imam ve 145 bin diyanet çalışanı için harcanan para eğitim öğretim, üretim ve bilimsel çalışmalar için harcanır ise bu ülke gelişir muasır medeniyetler seviyesine o zaman ulaşır.
Diyanet o zaman tarikat ve cemaatlerin yemlenme alanı olmaktan çıkar.
Bir kaç bakanlığın parasının toplamı kadar kaynak aktarılan bir mezhebe ait devlet tarafından korunan bu yapıya harcanacak kaynak etik, hukuki, insani ve ahlaki değildir.
Kimsenin inancına kimsenin karışma hakkı yoktur.
Devletin hiç yoktur.
Diyanet kısıtlı bir kadro ve bütçe ile her inanca kanunla düzenlenmiş yetkisi içinde kalmak şartıyla hizmet eden bir yapıya dönüştürülmelidir.
Ayrıca diyanet siyasetin yaptıklarını fetva ile meşru kılma makamı değildir. Siyasetten uzak durması gereken ilk yerdir. Diyanetin siyasete alet olması Anayasanın laiklik ile ilgili ilkesine karşı da suç işlemektir.
Anayasa inanç ayrımı yapmadan tüm toplumun ortak hukukudur.
Hiçbir inanç topluluğu diğerine karşı üstün ve ayrıcalıklı değildir.
Bugüne kadar ülke yöneten ve yönetmeye talip olan siyasi partiler bu şekilde bir bakış açısıyla bu duruma yaklaşmış değildir.
Ülkemizi partisiz yönetime devrim ile taşıyacak sebeplerden biri de budur.
] Önder KARAÇAY [
6 notes · View notes
egitim-ve-is-hayati · 3 months ago
Text
TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler ve Hedefler TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler Yılmaz X, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarc...
0 notes
Text
Tumblr media
TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler ve Hedefler TOBB Yönetimi ile Ekonomik Değerlendirmeler Yılmaz X, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarc...
0 notes
rayhaber · 10 days ago
Text
Hatay'da Çiftçiler Depremin İzlerini Silmek İçin Umut Arıyor
Kahramanmaraş Merkezli Depremler Sonrası Hatay’da Çiftçiler Umut Arıyor 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, Hatay’da büyük bir yıkıma yol açtı. Ancak bu zorlu süreçte, çiftçiler üretim yaparak depremin izlerini silmeye çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip olan Erzin ilçesinde avokado hasadı başladı. Yeşiltepe Mahallesi’nde çiftçilik yapan Halil…
0 notes