#Çernobil
Explore tagged Tumblr posts
Text
Adam Higginbotham – Çernobil’de Gece Yarısı (2024)
1986 yılının Nisan ayında, Ukrayna’nın kuzeyinde bulunan Pripyat kasabası, insanlığın görüp görebileceği en korkunç gecelerden birine tanıklık etti. Sovyetler Birliği’nin en büyük nükleer santrali Çernobil’de meydana gelen patlama, dünyanın kaderini sonsuza dek değiştirecek bir felaketti. Ancak bu trajedinin ardında yatan gerçek, daha önce hiç bu kadar çarpıcı ve insani bir şekilde…
View On WordPress
#2024#Adam Higginbotham#Çernobil#Çernobil’de Gece Yarısı#Dünyanın En Büyük Nükleer Faciasının Anlatılmayan Hikâyesi#Epsilon Yayıncılık#Selim Sezer
0 notes
Link
#ABD#Çernobil#Detroit#Fukushima#Hindistan#Humberstone#Japonya#KapalıMaraş#Kıbrıs#Manjou#Muğla#Şili#Türkiye#Ukrayna
0 notes
Text
Büyük Çernobil Patlaması Hakkında Bilinmeyenler
0 notes
Text
Merhabalar Hasan kardeşim ben Arzu beni tanıyan herkes ismim ile aynı olan Arzu okay a benzediğimi söyler gerçekten Arzu okay ya çok benziyorum ben şuan 39 yaşımdayım size anlatmak istediğim hatıram başımdan geçeli tahmini 17 yıl kadar oldu 22 yada 23 yaşımdaydım 16 yaşımda amca oğlum ile nikahsız olarak zorla evlendirildim. Ne o beni ne ben onu istiyorduk amca oğlum ile bir anlaşma yaptık aynı odayı paylaşacak fakat cinsel ilişkiye asla girmek dahi istemeyecektik ilk amcam vefat etti ardından annem kocam olacak amcaoğlu askere gidene kadar annem ve amcam vefat etmişti Vahit diye bir amcamız daha var o da kocam askerdeyken öldü diyeceksiniz ki neden nasıl bu kadar ölüm birden oldu Rusya ya çok yakın bir yerde oturuyorduk Çernobil nükleer santrali patladığında etkilenmişler ben dahil bütün köy halkı kanser kocam askerlik görevini tamamlamış eve geri dönmemişti bana artık başının çaresine bak ben İstanbul a gidiyorum diye mesaj attı babama mesajı gösterdim babam çok kızdı benim bakire olduğumu bilmiyordu belliydi bu şerefsizin seni yarı yolda bırakacağı keşke evlendirmeseydim seni bu şerfsizle dedi İstanbul da bulunan bütün akrabaları aradı gelirse vurun şerefsizi dedi o sırada yaşım 21 felandı babam iş kurmak için şehre gitti o zamana kadar pek evden çıkmayan ben köyde dolaşmak için dışarı çıktım gezerken çok yakışıklı uzun boylu esmer bir adam bana burası neresi diye sordu bende Artvin Hopa bilmem ne köyü dedim adam Gürcistan da yaşayan bir Türkmüş ismi Hasan Hüseyin miş adam nasıl buraya geldiğini hatırlamıyordu koluma girdi biraz aksıyordu demek ki ya dövmüşler yada düşmüştü evimize götürdüm adamın bütün cepleri parayla doluydu balya balya paralar çıkıyordu akşam üzeri babam geldi Hasan Hüseyin ile tanıştılar o gece sabaha kadar sohbet ettik babam başımıza gelenleri tek tek anlattı ertesi gün uyandığımda babam yoktu kahvaltı hazırladım Hasan Hüseyin i kaldırmak için odasına gittim aman Allahım adam 31 çekiyordu çok uzun ve çok kalın bir siki vardı beni görünce saklamaya çalışıyordu kahvaltı hazır banyo yapıp gel dedim aklımdan siki çıkmıyordu utanmıştı ama benim aklım oradaydı babam evde yoktu ama heran gelebilirdi hayvanları otlatmam lazımdı ve geç bile kalmıştım kahvaltı yapıp çıktım Hasan Hüseyin de peşimden geldi 2 inek 1 dana 4 te keçimiz vardı suyun kenarında yeşilliği uzandım o sabah gördüğüm siki düşünerek hayellere dalmıştım ki Hasan Hüseyin yanıma geldi öpmeye başladı karşılık veriyordum bir çırpıda soyunduk sevişmeye başladık o kadar güzel yalıyordu ki kendimi ona bıraktım altında kollarımı yana açıp onun yapacaklarını bekliyordum bacak arama başını soktu yok böyle bir zevk resmen zevkten dört köşe olmuştum doğruldu sikini amıma sürtüp birden yüklendi ahhhh diye bir ses çıkarttım hızlı girip çıkıyordu ben zevkin en üst noktasındaydım bir ara sikini çıkardı önüne baktı sen bakiremiydin dedi evet dedim devam etti girmeye o girdikçe zevkin ne olduğunu anlamaya başladım artık kadındım hava kararana kadar seviştik hayvanları ahıra koyduk eve girdik babam gelmişti TV izliyordu Hasan Hüseyin babama 300 milyon para vereyim bu kızı bana ver nikahlı karım yapayım dedi babam bana hiç sormadan kabul etti o gece sabaha kadar yine seks yaptık 6 gün daha köyde kaldık sonra önce Gürcistan Batum a gittik oradan İstanbul a gittik nikah kıydı babam göremedi nikahımı ama . Şunuda belirteyim o ilk kocam salak amcaoğlu şimdi kocamın şoförü şimdilerde çok lüks bir hayat sürüyorum iyi ki adamla karsılaşmışım.
32 notes
·
View notes
Text
Çernobil faciasını izliyor.Türkçeye çevirisiz
Almanca
7 notes
·
View notes
Text
Size Amme hizmeti dizi film anime öneri postu yapacağim
Green book 🌃🌃🌃 the monster
Anne with an E 🌃🌃🌃 altered carbon
Davinci demons 🌃🌃🌃 the flash
Snowpiercer 🌃🌃🌃 obi wan kenobi
the last of us 🌃🌃🌃 lupin
çernobil 🌃🌃🌃 soraya'yı taşlamak
bitirim ikili 1 2 3 🌃🌃🌃 togo
enigma 🌃🌃🌃 prestij
loving vincent 🌃🌃🌃 düşler ülkesi
truman show 🌃🌃🌃 bleach
zodiac 🌃🌃🌃 prisoners
uyumsuz serisi 🌃🌃🌃 Harry potter serisi
The Batman 🌃🌃🌃 Top gun Maverick
Hadashi no gen 🌃🌃🌃 Demon slayer
invincible 🌃🌃🌃 Naruto
elemental 🌃🌃🌃Spiderman Örümcek Evreni Geçiş
#dizi film önerileri#dizi film replikleri#bleach#naruto#batman#kesfet#keşfet#alıntı#sevgi#kitap#anne with an e#the flash#the monster#harry potter#anime#animasyon#çizgi filmler#örümcek adam#spider man#miles morales#demon slayer
33 notes
·
View notes
Text
1. My Name
Yoon Ji-Woo, babasından başka kimsesi olmayan genç bir kızdır. Babasını beklenmedik bir şekilde kaybeder ve bu onu derinden etkiler. Buna kendinin sebep olduğunu düşünmektedir, duyduğu vicdan azabıyla yaşayamaz hâle gelir. Katilin peşine düşer, katili bulmak hayatının tek amacıdır artık. Ama iş düşündüğü kadar basit değildir, gittikçe komplikeleşir. Dostları, düşmanları, üzerine oynanan oyunlar, Ji-Woo'yu gittikçe zora sokmaktadır. Tek mücadele ettiği katil değildir, kendi canı için de savaşır. Bu şartlara rağmen Ji-Woo, kolay kolay pes etmeyecektir.
2. Chernobyl
Sovyetler Birliği'ndeki Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe gerçekleşen nükleer kazayı konu alan mini dizidir. Nükleer tesis tamamlanmış, faal olarak çalışmaktadır ancak tüm güvenlik testleri tamamlanmamıştır. O gün gün içerisinde yapılmaya çalışılan test bitmemiş, işi bitirmek gece vardiyasındakilere kalmıştır. Ama personele bu konuda bilgilendirme yapılmamıştır, hiçbir tecrübeleri yoktur. Çeşitli sebeplerden bu işin yapılması istenmektedir. Ellerindeki yönergedeki talimatları okumuş, yerine getirmişlerdir. Beklenmedik bir şey olur. Her şeyi doğru yaptıklarını düşündükleri hâlde sonuçlar istendiği gibi değildir. İş gittikçe kontrolden çıkar. Bir şeyler yapmaya çalışmaktadırlar ama artık yapacak bir şey kalmamıştır. Bihaber oldukları önlenemez sona doğru hızla yol almaktadırlar.
*Bu mini diziyi izlemeden önce Discovery Channel'ın Çernobil Faciası adlı belgeselini izlemenizi öneririm.
3. A Small Light
Miep hasta ve bakıma muhtaç bir çocukken annesi tarafından-gereksinimleri karşılanamadığı için- evlatlık verilen bir çocuktur. Viyanalıdır ve Hollandalı bir aile ile yaşamaya başlar. Yıllar geçmiştir, bu aile Miep'e artık bir yükmüş gibi davranırlar. Miep bu sebeplerden dolayı yana yakıla iş arar ve sonunda bulmuştur. Almanya'dan ailesiyle birlikte göç eden Yahudi bir iş adamı (Göç sebebi Yahudi olarak yaşadığı zorluklardır.) Otto Frank'in yanında çalışmaya başlar. Frank ailesi Hollanda'da da aradığı huzuru bulamayacaklardır. Savaş, etkileri, Yahudi olmaları... Gittikçe köşeye sıkışmışlardır. Yaşamak istiyorlarsa saklanmak zorundalardır. Bu işi yardımsız halledemeyeceklerdir. Miep, eşi Jan ve güvenilir birkaç dostları artık onların hamisidir. İçeride gizlenen dostlarının dışarıdaki gözleri, kulakları, elleri olmuşlardır. Kendi canlarını riske atarak bu işe koyulurlar. Şartlar gittikçe zorlaşmakta direnç gittikçe azalmaktadır. Ama bu fedakâr insanlar bu yoldan dönmemekte kararlıdırlar.
*Diziyi bitirdikten sonra Anne Frank'ın Hatıra Defterini okuyabilirsiniz.
Dizi-Film Günlükleri 4
7 notes
·
View notes
Note
Dizi - film önerir misiniz
Dizi olarak
breaking bad
The sopranos
Prison break
11.22.63
Çernobil
Film olarak ise
Harry potter
Can dostum 2011 yapımı
Nuri bilge ceylan tüm filmleri
Benjamin button
Bir zamanlar Amerika’da
Godfellas
Benim sevdiğim tarzlar bunlar.
0 notes
Video
youtube
ÇERNOBİL GÖREVİ | KESKİN NİŞANCIYIZ | Call of Duty Modern Warfare 4
0 notes
Text
Çernobil '26 Nisan 1986’da dünya tarihinin gördüğü en büyük nükleer santral kazalarından birine tanıklık ettik. Çernobil ne…ilk nede son nükleer kazaydı. Santralın dört numaralı reaktöründe meydana gelen çekirdek erimesi sonucu bugünkü Rusya, Belarus ve Ukrayna toprakları başta olmak üzere,Türkiye ve Avrupanın diğer ülkeleri büyük bir radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı.
youtube
0 notes
Video
youtube
Rüzgar - Leman Sam - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop) Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın Aboneler İstek Şarkı İsteyebilirler. Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=fT3mwvYnE9g Lise Üniversite Koroları Müzisyenler Solistler Vokalistler Yorumlara isteklerini Yazabilirler. Rüzgar - Leman Sam - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop) RÜZGAR - LEMAN SAM - GURUP GÜNDOĞRKEN - BARIŞ AKARSU Bm Bm C Bm Bm C Bm Penceremin perdesini havalandıran rüzgar Bm C Bm Denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar C Am7 Bm Gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar D C Bm Gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar Em Bm Yabancısın buralara nerelerden geliyorsun Em Bm Otur dinlen baş ucuma belli ki çok yorulmuşsun Am Bm Am Bm Bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat Am Bm Am Bm Bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat Am Em Anlat ki çözülsün dilim ben rüzgarım demeliyim Am Em Bm lığı anlat bana senin gibi esmeliyim Am Bm Am Bm Bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat Am Bm Am Bm Bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat Bm Bm C Bm Leman Sam Leman Sam'ın kızları Şevval Sam ve Şehnaz Sam ile Kuruçeşme Arena'da verdiği aile konserinden görünüm. (20 Ağustos 2011) Genel bilgiler Doğum adı Emine Leman Şenkan[1] Doğum 22 Şubat 1951 (73 yaşında) Üsküdar, İstanbul, Türkiye Meslekler Şarkıcı Resmî site LemanSam.biz Eş Selim Sam (e. 1967; b. 1978) Çocukları Şelale Şehnaz Sam Şevval Sam Emine Leman Şenkan veya bilinen adıyla Leman Sam (d. 22 Şubat 1951, Üsküdar, İstanbul), Türk şarkıcı. Hayatı 22 Şubat 1951 tarihinde[2] İstanbul'da doğdu. Rumeli kökenli bir ailenin çocuğudur. Doğum adı Emine Leman Şenkan'dır. Subay olan babasının mesleği nedeniyle çocukluk yılları Anadolu'nun değişik kentlerinde geçti. Lise eğitimini Ankara'da tamamladı. Tiyatro, mim, dans ve şan eğitimi aldı. 1967 yılında yaşı büyütülerek müzisyen Selim Sam ile evlendi, Şelale Şehnaz (d. 1971) ve Türkdeniz Şevval (d. 1973) adını verdiği iki kız çocuğu oldu. Tercümanlık, jimnastik hakemliği, çiçekçilik, tercümanlık, steno dersi vermek gibi birçok farklı iş yaptı. 1978'de eşinden boşandı. Müzikle o zamana kadar amatör olarak uğraşan Leman Sam, profesyonel müzik kariyerine 1973 yılından sonra başladı. 1979 yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin sınavını kazandı ve 1,5 yıl bu kurumda korist olarak çalıştıktan sonra İstanbul'un önemli gece kulüplerinden biri olan Günay Restaurant'ta 11 yıl şarkıcılık yaptı. Çok sayıda farklı dilde şarkılar söyleyen Leman Sam, geniş bir repertuvar oluşturdu. Sıklıkla diplomatik konserler verdi. Başlıca diplomatik konserleri:[3] dönemin Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Suarez ve Malezya Kralı ve Kraliyet Ailesine verdikleridir. Bunların yanı sıra Sopot Festivali, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Derneği Konseri, Türkmenbaşı Aşkabad konseri, Curaçao World Troubadour Festivali gibi etkinliklerde yer aldı. 1988'de ilk albümünü yayımladı. Livaneli Şarkıları adlı bu ilk albümden sonra, 1990'da ikinci albümü Çağrı'yı çıkardı. Şarkıları ile ülke çapında tanındı. Albümlerinde Azeri türkülerine yer verdi. Günay Restaruant'taki sahne çalışmasını 1991'de sonlandırdı. 1992'de Ayak Sesleri adlı albümünü çıkardı. Anladım adlı şarkısı popüler oldu. Eski Fotoğraflar (1994), İlla (1998) albümlerinden sonra son olarak 2012 yılında Nereye Kadar adlı albümü çıkardı. Vizontele Tuuba adlı filmde Sam'ın hayatından esinlenerek onu tasvir eden bir role yer verilmiştir.[4] Aktivistliği Çevre, insan hakları, hayvan hakları lehine aktivite ve etkinlikleri ile bilinmektedir. 2009 yılında demokratik açılım olarak adlandırılan terör sorununun çözümüne yönelik sürece destek vermek için "Barış İçin Sanat Girişimi" üyesi 282 sanatçının yer aldığı inisiyatifin arasında yer almıştır.[5] Sanatçı Çernobil reaktör kazasının Türkiye üzerindeki etkileri üzerine Türkiye'de bilinç oluşturmak için etkinliklere katılmakta, 23. yılında "Çernobil'i Unutma, Geleceğe Sahip Çık" başlığıyla Sinop'ta 2009 yılında düzenlenen nükleer karşıtı mitingte konser vermiştir.[6] Yine sanatçı 2013 yılında Taksim Gezi Parkı'nda Topçu Kışlası inşaatı için ağaçların kesilmesi iddiasıyla başlayan eylemlere ilişkin twitter hesabından "Eğer bu millet seçimlerde bunların dersini vermez tekrar iktidara getirirse, bu güzelim toprakların yani Anadolu'nun sonu gelir. Diskografi 1988 - Livaneli Şarkıları 1990 - Çağrı 1992 - Ayak Sesleri 1994 - Eski Fotoğraflar 1998 - İlla 2012 - Nereye Kadar
0 notes
Text
İliç
4 yıl görev yaptığım, köylerine kadar gittiğim, ikinci memleketim dediğim yer.
Merkeze 120 km, nüfusu bilinen ilçelere oranla nispeten daha az, Erzincan’a çok benzemeyen bir iklimi var. Dolmuş, otobüs mantığı da yoktur mesela taksi kullanırsınız ulaşım için. Her hafta Doğu Ekspresini kullanmak zorunda olup trenden bıktığım yer. Çok güzel kanyonu, yaylaları vardır. Trenle Erzincan’a giderken fantastik film çekimleri için yaratılmış gibi duran kayaların arasından geçiyorsunuz. Eşgin, üvez, alıç gibi hiç bilmediğim şeyleri öğrendiğim yer. Ben denedikçe her öğrencim bir şeyler toplayıp getirirdi. Bir ağacın dikenlerini bile yemişliğimiz var. Yeniliyor Öğretmenim dediler, yedik. Karasu Nehri kıyısında yer alır ve Karasu Nehri’nin onlarca tonu var. Divriği’nin dağları Erzincan’dan yakındır. Bir bahar günü siz sıcaktan patlarken o dağlardaki karın esintisini alırsınız. Bol bol keklik görürsünüz yol kenarlarında. Bir dönem av yasağı gelmişti ve sayıları iyice artmıştı ben ayrılırken. İlçede Şişli Belediyesi banklarını ve ilçenin tek çay bahçesi olan Mustafa Sarıgül Parkı’nı görünce çok şaşırmıştım 1200km uzaktaki Şişli ne alaka diye. Sonradan öğrendim ki Mustafa Sarıgül de İliçliymiş.
İki yıl kaymakamlık proje ekibinde yer aldım. İlçenin ileri gelenleriyle her hafta toplanırdık ilçeye neler yapılabilir diye. Bu toplantılara katıldıkça maden hibe projelerinin kimlere gittiğini, neden okuluma yazdığım projelerle hibe alamadığımı, neden ilçenin bir kısmı çok zenginken bir kısmının hala nispeten daha zor hayat sürdüğünü ,çıkarılan altın gramının ilçeye ne kadar gelir sağladığını, madenin ilçeye, kendini ilçeyi düşünüyormuş gibi gösterme çabasını öğreniyorsun.
Göreve ilk başladığımda her sarsıntı bittikten sonra aşağı inerdim ve doğru dürüst kimseyi göremezdim halbuki 120 daireden oluşan bir sitede oturuyorum. Sonra öğrendim ki maden sık sık dinamit patlattığı için insanlar alışıkmış bu yüzden sarsıntıda dışarı çıkmıyorlarmış çok.
Şimdi 4 yıl sınıf öğretmenliğini yaptığım, evlerine misafirliğe gittiğim iki öğrencimin babaları, iki öğrencimin ise dayı ve amcaları yığın altında. Arayıp durumu sormaya bile çekiniyorum artık. Çaresiz olduklarını ve her gün öğrencilerimin o toprağa bakıp bir yerlerinde babalarının olduğunu düşünerek yaşadığını biliyorum. Bir yerlerde anne babalar, öğretmenler yani bizler bir şeyleri eksik yaptığımız için bugünü yaşıyoruz. Vicdan, ahlak, etik nedir bilmeyen insanlar yetiştirdik, yetiştiriyoruz. Gözü doymayan, insana, doğaya, canlıya saygısı olmayan insanlar yetişiyoruz.
Bir de yığından sızma olmadığı söyleniyor. Gerçi açık havuz sistemiyle çalışıp zararlı gaz salınımı yapmıyoruz diyen, tahliye borusu vanası kırılıp sıvıyı toprağa akıttığında yine sızma olmuyor diyen de aynı madendi. O yığının altında membran yok yağmur aldıkça -ki İliç’e baharda yağmur güzel yağar, mart da kar yağdığı bile olmuştur- o ağır metaller önce toprağa sonra Karasu’ya ordan da Fırat’a ulaşır. Munzur suyu gelir İliç’e Munzur çayından. Çeşmeden su içtiğim Dünya üzerindeki tek yer İliç.Yazları bile buz gibi. Ve Munzur Çayı Keban’a ordan da Karasu gibi Fırat’a dökülür.
Fırat daha fazla kirlenirse ne olur, sulama yapılan toprak ölür, o suyla sulanan bitki örtüsü ölür, bitki örtüsü ve toprak ölürse bugün var olan canlı olan her şey ölür.
Çernobil gibi her şey olup bitiyor ve öyle duyuluyor ya bazı şeyler. Korkuyor insan olacaklardan.
Bugün 12. Gün. Ne yığındakiler çıkarıldı ne yığın koruma alanına toplanabildi. Ve biz nükleer santral istiyoruz bir de.
0 notes
Text
Yine Erzincan, Yine Siyanür ! Raporu Murat Kurum Onaylamış…
Erzincan ve siyanür…Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, siyanür madeni hakkında açıklama yaptı. Derneğin açıklaması şöyle, 13 Şubat 2024 Salı günü öğleden sonra yine bir facia haberiyle sarsıldık. Haziran 2022’de Fırat Nehri’ne sızıntı nedeniyle gündeme gelen Anagold Madenciliğe ait Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni yine acı bir olayla gündemde. Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, “Madende siyanür ve ağır metallerin bulunduğu toprağın istiflendiği yığında göçük olduğunu, 9 madencinin göçük altında kaldığını üzülerek öğrendik. Maalesef felaket yine geliyorum dedi. Şirketin olması gerekenden daha fazla yığın yapmasının göçük oluşmasına zemin hazırladığı haberler arasında yer alıyor” diye konuştu. Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise, daha önce toprak yapısının geçirgenliği, gerekli kontrollerin eksikliğiyle atık barajları çevresinde çeşitli sızıntılar yaşandığını söyledi.
Kazalar Tüm Ekosistemi Etkiliyor
Türkiye’nin ikinci büyük madeni olan Çöpler Madeni, Fırat Nehri’ne 350 metre mesafede ve fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Aykaç, “Uzmanların uyarılarına, açtıkları davalara rağmen maden yıllardır çalışmaya, kapasite artırmaya devam ediyor. Oluşan göçük nedeniyle siyanür ve kurşun, bakır, çinko, civa ve kadmiyum gibi sağlığa zararlı ağır metaller içeren atıkların (liç) nehre ulaşma tehlikesi vardır. Nehre ulaşmasa bile yağmurlarla havaya, toprağa-yeraltı sularına karışabilir ve tüm canlıların sağlığına zarar verebilir.” diye belirtti. Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, açıklamasına şöyle devam etti. “2017’de Çöpler Kompleks Madeni Kapasite Artışı Projesi Nihai ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporu ile ilgili olarak, raporda yer alan kimyasallar ve olası sağlık etkileri konusunda derneğimize yapılan başvuruya istinaden hazırlanan görüş raporunda, madende kullanılacak kimyasalların (başta sülfürik asit ve siyanür olmak üzere) hemen hepsinin insan sağlığı ve ekoloji için zararlı olduğu konusunda uyarı yapılmış ve kaza/afet durumunda oluşabilecek olumsuz etkilerin, nehir havzasındaki tüm coğrafyayı ve ekosistemi etkileyebileceği belirtilmiştir. Madencilikte açığa çıkabilecek atıkların kontrolünü sağlamak üzere 15.07.2015 tarihli Resmî Gazete’de "Maden Atıkları Yönetmeliği yayınlanmış, Madde-5 Genel Hükümler başlığı altında, maden atıklarının tanımı, miktarı, bertaraf yöntemleri ve gerekli bütün hükümler açıkça belirtilmiştir. Kullanılan siyanürün ve işlemler sırasında açığa çıkan ağır metallerin bu işletmelerdeki patlatma, deprem, yağmur ve diğer etkilerle sızma veya taşma yoluyla etrafa dağılması doğal ortam için ciddi bir potansiyel tehdittir. 2000 yılında Romanya'da meydana gelen maden kazası sonucunda nehirlere karışan baraj atıkları su canlılarının ölümüne neden olmuş, Çernobil nükleer kazasından sonraki en yıkıcı endüstriyel kazalardan biri olarak kayıtlara geçmiştir. Ülkemizde de daha önce Kütahya (2011) ve Giresun Şebinkarahisar’da (2021) benzer kazalar yaşanmıştır”
Tüm Canlıların Sağlığı İçin Tehdit Oluşturuyor
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise, daha önce toprak yapısının geçirgenliği, gerekli kontrollerin eksikliğiyle atık barajları çevresinde çeşitli sızıntılar yaşandığını hatırlatarak, “Ayrıca açık havuzlardaki siyanürün hidrojen siyanür olarak havaya salınımı da belirli derişimlerde ciddi tehdit oluşturarak hem işletmede çalışanlar hem de atık barajlarına yakın yaşayan her canlı için ciddi bir tehdit oluşturmasına rağmen, baraj etrafında ve belirli yerleşim yerlerinde serbest hidrojen siyanürü izleyen herhangi bir ölçüm ve değerlendirme yönteminin olmayışı, bu etkinin göz ardı edildiğini göstermektedir. Atık suyunun evaporatörlerle havaya verilmesi de havadaki hidrojen siyanür miktarını artırarak solunum yoluyla zehirlenmelere yol açabilir.” dedi. Bölgede akut siyanür zehirlenmesine karşı uyarılarda bulunulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Genç, “Siyanür, solunum ya da ağız yoluyla vücuda girer ve belli değerlerin üzerinde zehirlenme etkileri ortaya çıkar. Akut zehirlenmede solunum zorluğu, hızlı ve derin solunum, sara nöbetleri, bilinç kaybı, öksürük, burunda tıkanıklık, kanama, deride hassasiyet, ağrı, çarpıntı, bulantı-kusma, koma ve ölüm görülebilirken, uzun süreli maruziyete bağlı tiroid hormon bozuklukları, yorgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması, davranış bozuklukları, hafıza kaybı, görme bozuklukları, bayılma, kollarda bacaklarda uyuşma gibi şikayetler ortaya çıkabilir.” konuştu.
Raporu Murat Kurum Onaylamış…
“Bölgede hava, su ve toprakta siyanür ölçümlerine ek olarak kurşun, bakır, civa gibi diğer ağır metallerle ilgili gerekli ölçümler de yapılmalı ve halka bilgi verilmelidir.” diyerek uyarıda bulunan Prof. Dr. Sebahat Genç, şöyle devam etti: “Siyanürün uzun etkileri için bölgeden örnekler alınmalı düzey belirlenmeli tüm canlıların maruziyeti için eylem planı oluşturulmalı ve önlem alınmalıdır. Ayrıca siyanür yarılanma ömrü 1-3 yıla kadar uzayabildiği için uzun dönem ölçümleri ve sağlık kontrolleri de yapılmalıdır. Eski Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un onayladığı ÇED raporunda, proje alanında toprak kayması riski bulunmadığı belirtilmiş olması ve ardından bu felaketin ortaya çıkması dikkat çekicidir. Bu durum ÇED raporlarının bilimsel ve kamu yararına alınmadığının bir göstergesi olduğunu düşündürmektedir. Ülkemizde bilimsel, halkı, ekolojiyi ve çevreyi önceleyen ÇED raporları hayata geçirilmeli, ÇED yanında Sağlık Etki Değerlendirme (SED) mutlaka yürürlüğe konulmalıdır. Türk Toraks Derneği, sürdürebilir gelecek ve yaşamı temel hedefe koymaktadır. Kalkınma öncelikli ve çevreyi, doğayı, ekosistemi öncelemeyen yatırımların karşısındadır. Göçük altında kalan işçilerimizden iyi haberler almak yüreğimizi biraz olsun ferahlatacaktır. İnsan hayatına rağmen bir ekonomik faaliyet yapılamaz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
Link
Çernobil Hariç Tutma Bölgesi'ndeki mutant kurtlar. — Adobe Stock/Dosyaİnsanların bulunmadığı Çernobil dışlama bölgesinde dolaşan mutant kurtlar tarafınca oluşturulan kanserle savaşan genomlar, insanların ölümcül hastalıkla savaşmasına destek olacak cevabı içerebilir.Reuters'e gore, bölgedeki en yüksek ışınım seviyeleri, 1986'da Çernobil enerji santralinde bir nükleer reaktörün patlamasıyla meydana gelen dünyanın en fena nükleer kazasının peşinden radyasyona dayanacak şekilde adapte olan yırtıcı hayvanları etkiledi. New York Postası. Patlamanın atmosfere kanser yapıcı ışınım salmasının peşinden insanoğlu bölgeyi terk etti ve insanların daha çok radyasyona maruz kalmasını önlemek için 1000 kilometrekarelik alan kordon altına alındı.Sadece nükleer kazadan sonraki ortalama 38 yıl süresince bölge, uzun soluklu radyasyona maruz kalmalarından etkilenmemiş şeklinde görünen kurt sürüleri de dahil olmak suretiyle hayvanlar tarafınca onarıldı.Shane Campbell-Statton yönetimindeki Princeton Üniversitesi laboratuvarında çalışan ekotoksikolog ve evrimsel biyolog Kara Love, mutant kurtların radyoaktif ortamlarda hayatta kalmak için iyi mi adapte olduklarını araştırıyor. Kısa sürede araştırmasını Seattle, Washington'daki Bütünleştirici ve Karşılaştırmalı Biyoloji Derneği'nin senelik toplantısında sundu.Love ve meslektaşları 2014 senesinde Çernobil yasak bölgesine girdiler ve yabani kurtlara radyoaktif dozimetreler içeren GPS tasmaları taktılar.Bütünleştirici ve Karşılaştırmalı Biyoloji Derneği'nin basın açıklamasına gore, hayvanların kansere yol açan radyasyona tepkilerini incelemek için hayvan kanı da aldılar.Love, "Araştırmacılar hususi tasmalar kullanarak kurtların nerede olduğuna ve ne kadar radyasyona maruz kaldıklarına dair gerçek zamanlı ölçümler alabiliyor" dedi.
0 notes
Text
Haftasonu, Netflix'te yayınlanan "Demiryolu İşçileri-1984 Bhopal Felaketi" isimli mini diziyi izledim. Gerçek bir hikâyeye dayanan dört bölümlük dizi, facianın isimsiz kahramanlarından demiryolu işçilerini merkeze alarak felaket gününü ve yaşananları ele alıyor.
Bilmeyenler için kısaca faciayı hatılatmak gerekirse; olay 3 Aralık 1984 günü Hindistan’ın Bhopal kentinde ABD kökenli Union Carbide firmasının böcek ilacı üretimi yaptığı fabrikadan, 40 ton metil isosiyanat gazının havaya salınması sonucunda gerçekleşmiştir. Havaya salınan toksik gazın solunması sonucunda resmi kaynaklara göre 5.000’in üzerinde, gayri resmi kaynaklara göre ise 15.000’den fazla kişi yaşamını kaybetmiştir. Faciada 150.000'den fazla kişinin ise zehirlenmeye bağlı kalıcı ve geçici sağlık sorunu yaşadığı belirtilmektedir.
Bhopal faciası, çevresel etkileri bakımından Çernobil kazasından bile korkunçtur. Günümüzde Dünya’nın en büyük endüstriyel faciası olarak değerlendirilmektedir.
Bhopal faciasının üzerinden neredeyse 40 yıl geçti. Facianın sosyal etkileri ise halen devam ediyor…
Bu zamana kadar facianın farklı boyutlarını ele alan birçok film ve belgesel yapıldı. Bu yapımların eleştirilebilecek birçok yanı olsa da tarihsel belleğimizi güncel tutmak için faydalı olduğunu düşünüyorum.
Öte yandan, birbirlerinden farklı endüstriyel kazalar olsalar da diziyi izlerken yakın zamanda çekilen HBO dizisi olan Chernobly ile ister istemez karşılaştırdım. Açıkcası, prodüksiyon, senaryo ve oyunculuk bakımından Chernobly çok daha etkileyiciydi.
Yine de dizide, Union Carbide yönetiminin güvenlik zafiyetlerini gizlemeye çalıştığının gösterilmesi, Hindistan hükümetinin panzehir şişelerinin Bhopal'a ulaşmas��nı önlemek için mümkün olan her türlü çabayı göstermesi, istasyonda çalışmayan iletişim sisteminden kaynaklanan zorluklar, demiryolu işçilerinin yardımları engelleyen bürokrasiyi aşmak için gösterdiği özveri ve felaket sonrası toplumsal yaşamda oluşan travmalar acı bir ders niteliğindeydi.
Kaza araştırmalarına ilgi duyan, proses güvenliğinde görev alanların izlemesini öneririm.
Şimdiden iyi seyirler.
1 note
·
View note
Link
Stalker 2 çıkış tarihi açıklandı ve gelecek yıl geliyor İşte Xbox ve PC'ye gittiği zaman Stalk...
0 notes