https://solo.to/isabellaroseoIsabella'nın kişisel blog hesabı"Tanrı'nın benden isteği nedir?"
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Bu yıl sandığımızdan inişli çıkışlı geçti..
Sanırım ilk defa bir yıl içerisinde on beşten fazla olay yaşadım, ve bu yaşadıklarım sanki iki yıl öncesi gibi geliyor. Ama oysaki aklımda durmaya devam eden tüm olaylar 2024 senesinin on iki ay içerisinde hepsi yaşandı.. Kimimiz için depresif kimimiz için ise mutluluk verici bir yıl olmuş olabilir ama dönüp baktığımızda artık tüm geçmişi kabullenmemizi gösteren yeni bir yıl yaklaşıyor. Eh.. Yeni yıla girdiğimizde illa ki bir kaç sorunumuz devam edebilir. Ama size temin ediyorum yeni yılın nisan ayına kadar azalıp yeni pozitif veya negatif sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Şahsen bu yıl benim için hem avantaj hem de dezavantaj içeren yılım oldu. Öğrendiğim ve keşfettiğim fazla şey var ki bu öğrendiklerimden pişman değilim. Negatif olayları öğrensem bile! Ciddiyim eğer hayatınızın üzerinde bir tanıdığınız veya insan size kötülük yaptıysa bundan sakın sadece negatiflik aldığınızı düşünmeyin kesinlikle pozitif aldığınız bir yön var. Ne olduğunu soracaksınız değil mi? Asla unutulmaz olan tecrübelerinize işlenecek. Her yıl bizim için bir büyüme ise her yılda bizim için bir tecrübe puanıdır.
Aynı bir kedi her ay hızlı büyürken her ayda yürümeyi, yemeyi, saldırmayı, savunmayı, davranışsal özellikler edindiği gibi bir insan her yıl her türden tecrübe kazanmış olduğu gibidir. Bu yüzden "Tecrübe oldu." cümlesini asla kötü yönden bakmadım. Doğru, tecrübe olmuştu bunun ağlaması veya yadırgaması hiç bir şeyi değiştirmeyecekti çoktan duyguları içine işlenmişti. Ağlamıştı veya kahkahalar atmıştı bir kaç dakikalar öncesinde yaşanan geçmişi değiştiremezdi ama onu güzelleştirebilirdi. Eğer yattığın oda kötü gözüküyorsa onu güzelleştirirsin değil mi? Zihnini ve düşüncelerini bir odaya benzet. Bu 2024 yılında yaşadığın o kadar kötü şeyin bir toz olduğunu ve kirlilik olduğunu odanda görüyorsun. Eğer odanda böyle bir kirlilik görüyorsan ne yaparsın? Tabii ki de orayı temizlersin. Dağınık mı gözüküyor? Düzeltip güzelleştirirsin. Geçmişinden gelen duvarda bir yarık mı var? Veya elektrikli matkap ile duvarı kötü mü deldin? O deliğin veya yarığın etrafına dallar çizerek o dallara çiçek çizebilirsin. Bu yaptığın görünümde sanki o delikten veya yarıktan çiçekler çıkıyormuş gibi görürsün. Böylece orayı güzelleştirsin. Oraya baktıkça artık canın yanmaz gönlüne bir canlılık katar. Bu yıl ki dertlerinde aynen böyle, o kötü yer ne kadar büyük olursa olsun orayı düzelt veya güzelleştir. Biliyorum oraya çiçek çizmek için fazla yorgunsun. Veya depresiflikten buna bile girişmek istemiyorsun. Ama düşünsene, yıl boyunca işkence çekmek ister misin? İstemezsin tabii. Kimse canının yandığı bir evren istemez. Bunun için çabala ve bundan asla pişman olmayacaksın. Belki de bu sadece basit kelimelerden oluşan klavye yazımıma teşekkür edeceksin yaptığında. Acılarımız ve sancılarımız.. Bizi yepyeni bir kişiliğe itiyor. Bizi ya kötü bir insan yapıyor, ya da iyi bir insan. Sanırım bu yılda sonunda yapmak istediğim noel kutlamasını gerçekleştireceğim. Ağaç aldım ve bir tonla süs eşyası. Odamın duvarlarını resimlerle doldurdum. Bir duvarda tahtadan olan resimli tablolar ve diğer duvarlarda çizdiğim resimler bulunuyor. Özellikle 3 yıl önce çizmiş olduğum resimlerim işime geldi onları da duvara yapıştırdım. Normalde sadece internet üzerinden en az 15 adetten oluşan manga panelli posterler sipariş edecektim ama dedim ki "Elimde çizim yeteneği varken neden poster satın alıyorum? Posterlerden daha büyük resimler çizerek odama güzellik katabilirim? Hem de el yapımı. Hem istediğim gibi manga paneli çizerim hem de roma dönemin de olan çizimleri!". Odama bu kadar güzellik katarken el becerilerimin ne kadar güzel olduğunu görmüş oldum. Sanırım cidden böyle bir deneyim yaşamak lazımdı. Eh.. Neyse! Kimler ağaç süslemek istiyor?
0 notes
Text
İnsanın aşk acısı psikolojisi sandığımızdan yok edilebilir mi? Bu acı bizi ne kadar değiştirir?
Tüm insanların sıkıntısı olan Aşk duygusu günümüzde ağırlaşmış durumda ne yazık ki.. Özellikle bu OBK gibi hastalığa benzer "Aşık olduğun kişiye olan takıntı" dediğim psikolojik sorunlarda oluşturabiliyor. Bende bu Aşk dediğimiz olmazsa olmazı günümüzde yer alan ama Antiromantik bireylerin bu duygudan kendilerini kurtarabildiği şeydir bu duygu. Kimisi bu aşk kelimesini kullanarak "Ben seni seviyorum" gibi cümlelerle kandırıp dolandırıcılık yaptığı bile vardır.
Sizce aşk dediğimiz şey güzel midir?
Bu sayfamda kendi kişisel öz düşüncelerimi baz alacağım için benim dediklerimi doğru veya yanlış demeniz size kalmış bir durumdur. Bana göre aşk dediğimiz şeyin hem avantaj hem de dezavantaj sağladığı doğrudur. Aşk insanın aslında gününe pozitiflik, rahatlama, kaygı azaltma, psikolojiye iyi geldiği görünse de bir de toksit hale gelmiş veya öyle başlamış bir ilişkinin bu olayları barınmadığını hepimiz iyi biliyoruzdur. Benim için pozitiflik kadar bir şey barındırsa da bir o kadar da negatiflik barındırıyor. Şu doğrudur ki her bir ilişki sonlandırmanız da fazlasıyla değişiyorsunuz ve bu istemeden gerçekleşiyor artık bazı duyguları istediğiniz gibi hissedemiyorsunuz, daha önce ki halinizle karşıda ki partnerinizi karşı karşıya getirtemiyorsunuz.
Bunu bilmek her ne kadar sizin için üzücü olsa da umursamazlık düşüncesi artık sizde geliştiğinden dolayı bu üzücü durumu bile bir anda unutabilirsiniz. Bu gittikçe sizi duygusuz hale getirecek belki de kötü bir insan haline bile ulaşabilirsiniz. Aşk size güzellikler sunabilir; Huzur, mutluluk, sevinç, pozitiflik, hareketlilik, canlılık, güzellik. Ama bir o kadar da canınızı şöyle acıtabilir; Stres, huzursuzluk, yorgunluk, bitmişlik, uykusuzluk veya uykulu, duygusuz hale gelme. İşte bu yüzden aşk dediğimiz şey her iki türlü yola sahip ve illa ki birine yolunuz düşecektir.
İnsanın aşk acısı psikolojisi sandığımızdan yok edilebilir mi?
Evet. Yok edilebilir bir şeydir. Tabii geçici veya kalıcı olaraktır. Eğer bir kişi ilişki içerisinde aşk acısı çekiyor ise bunu bir yerden sonra kaybedebilir "Hayır ben onu seviyorum asla ondan vazgeçemem!" demek hiç doğru değildir. Bunu ben bir arkadaşıma tarot açılımı yaparken söylemiştim vaz geçeceğine dair çünkü kartlarda bile çıkmıştı ama bana o cümleyi kurduktan en az bir kaç hafta sonra ondan yorulduğunu ve vaz geçmek istediğini açıkladı. Bu da doğru bir yaşanan olaydır. Ama buradan da şunu görmeniz gerekir. Bir insan cidden sevdiyse pat diye bırakamaz, kopamaz ve ayrılamaz bunun için bir süreç içerisinden geçmesi gerekir. Çünkü psikolojik olarak partnerine karşı bir bağlılık içerisinde oluyor mesela bir kalın halatı bıçakla kesmeniz sandığımızdan çok zordur. O da buna benzer olaydır işte acıyı çeken insan hemen halatı koparamaz. Veya bir arkadaşımın gecenin saat 20:00'de ağlayarak evime gelmesidir. O da bana "Onu çok seviyorum.." diyerek geldiğinde ayrılması ve ondan vaz geçmesi için sayısızca nasihat verdim dinlemedi. Ama 1 sene sonrasında tekrardan konuşmaya başladığımızda bana "Ondan vaz geçtim bana yaptıklarının aynısını ona yapıyorum!" örneği olayıdır. Dostlar ve düşmanlarım merak etmeyin eğer bir ilişkide acı çekiyorsanız illa ki onu bırakacaksınız. Aynı bu anlattığım olaylarda ki kızlar gibi bir yerden sonra vaz geçmeye başlayacaksınız. Peki aşk duygusundan sonradan vaz geçip başkasına gidebiliyorsak tamamen aşkı nasıl kendimizden silebiliriz? Şahsen bu soruya tam olarak yanıt veremezdim belki bir Antiromantik bireye sormak mantıklı olabilirdi? Ama bir kaç mantık kurabiliriz belki. Zaman geçtikçe sevgili işlerine tamamen girmeyi bırakıp hayatımıza odaklanmamız lazım. Evet yanlış okumadın. Tamamen bu işleri arkada bırakman gerekir ders çalışman, spor yapman, kariyer yapman, iş yapman, dostlarınla kutlamalara gitmek, arkadaşlarınla aktivite ve oyun oynamak gibi şeylerde bulunarak cidden iyi bir bira içmek gerekir. Ve içten içe bir şeyleri kabullenmeniz gerekir. Bu saydığım şeyleri yapıp hayatınıza yavaş yavaş katarsanız aşk duygusundan uzaklaştığınızı fark edeceksiniz doğru olan şu ki dostlarım ve düşmanlarım sizden önemli başka kimse yok. Kendinize bakmazsanız sağlığınızdan vücudunuzdan siz olacaksınız o değil. Aynaya bakıp onu görmüyorsun kendini görüyorsun. Kendini beğenmek mi istiyorsun? Çaba sarf et! Ve özellikle bir şeyleri silmek gibi olaylara girdiğinizde iradenizle savaşa girersiniz. Eğer iradenizin iplerini tutabilirseniz kim size karşı gelebilir ki zaten?
Bu acı bizi ne kadar değiştirir?
Sandığımızdan fazla değiştirir. Tahmin edemeyeceğiniz bir kişilik değişimine maruz kalabilirsiniz de. Eğer bu acı ne kadar devam ederse avantaj olarak tecrübe kazanırsınız dezavantaj olarak da kişilik değişimi yaşarsınız tabii iyi yönden mi kötü yönden mi orası kişiden kişiye değişir. Ama benim bunda fikir sahibi olduğum şey ise büyüdükçe sevgili yapmanın cidden bir yararı olabiliyor. Böylece ilerleyen yaşlarınızda bir partneriniz olduğunda ona nasıl karşılık verebileceğinizi bilebilirsiniz. Bu tecrübeler hayat üzerinde önemli ölçüde yararı olabiliyor cidden. Hem nasıl duygusal destek verebileceğinizi hem de nasıl duygusal acının üzerinden kalkabileceğinizi bilirsiniz. Böylece ilerleyen vakitlerde daha huzurlu bir ilişki hayatı tercih edebilirsiniz.
0 notes
Text
Yeni bir kişisel Blog hesabı açtım?
Aslında bir blog sayfası açmayı en az 14 yaşlarımda falan düşünmüştüm sanırım.. Bu tür uygulama bulamadığım vakitler her bulduğum uygulama istediğim şekilde değildi bu yüzden bende vaz geçmiştim.. İlk başta Steam yorumlar kısmını birazcık kullandım. Sonra dedim neden ayrı bir yer açmıyorum? İş yerinde bilgisayar başında sıkıldığımdan dolayı yazmayı çok seven kişilikli bir insan olduğumu hatırlayarak bir blog sayfası yazmayı düşündüm. Bu sitede dikkatimi çeken ilk şey HTML kodlarıyla özellik katabileceğimi görmüş olmamdı sanırım ilk defa okuduğum bölüm için yüzlerce kez teşekkür edeceğim.. Burayı bir tür anı anlatma veya kişisel düşüncelerimi yer alan bir yer olarak kullanacağım buradan yazdıklarımın bir kısmını fragman gibi Steam'e gönderebilirim belki? Şimdiden Isabella'nın zihnine hoş geldiniz..
1 note
·
View note