ugurtemo-blog
ugurtemo
10 posts
fotoğraf ve video çeker || haber ve içerik yazar || #freechamëria 🇦🇱
Don't wanna be here? Send us removal request.
ugurtemo-blog · 5 years ago
Link
Besa yahut Ahde Vefa, Tanzimat döneminde milli tiyatro anlayışına bağlı olarak kaleme alınan bir tiyatro eseridir. Başka bir ifadeyle, bir töre oyunudur ve oyun, Şemsettin Sami’nin mensup olduğu Arnavut halkının bir âdeti veya anlayışı üzerine kurgulanmıştır. Bu âdet ya da yemin “besa” dır. Şemsettin Sami bu kelimeyi Kamus-ı Türki adlı sözlüğünde “1. Arnavut ahd ü peymânı” ve “2. Kan güden hasımlar arasında ahd ü peymânla akdolunan mütareke” şeklinde açıklamaktadır. Kısaca “besa” Arnavutlar arasında son derece önemsenen bir tür yemindir.  “Besa yahut Ahde Vefa” oyununun baştan sona bu yemin üzerine kurulduğu ve besanın önemini anlattığı söylenebilir.
Besa yahut Ahde Vefa oyununun ilk perdesi “ormanlık ve uzaktan dağ tepeleri” görünen bir dekorla başlar. Burası, Arnavutluk sınırları içinde olan Progonat Köyü yakınlarında hayvanların otladığı bir meradır. Bu oyundaki önemli kişiler Meruşe, Recep, Zübeyr, Vahide, Selfo ve Fettah Ağa’dır. Meruşe, köyün sakinlerinden Zübeyr ve Vahide’nin kızı; Recep ise Zübeyr’in yeğenidir. Zübeyr, kardeşinin yadigârı olarak Recep’i küçük yaştayken yanına almış ve kızı Meruşe’den ayrı görmeden evladı gibi bakıp, büyütmüştür. Meruşe ve Recep, aynı evde büyümeleri ve amca çocukları olmalarından dolayı tabii olarak birbirlerini birer kardeş olarak görmüşler ve sevmişlerdir. Ancak bu sevgi, büyüdüklerinde farklı bir yöne evrilmiş ve birbirlerinden habersiz içten içe birbirlerine aşık olmuşlardır. Devamı linkte... Blog - İnstagram - Twitter - Behance
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Bu arada mekanın vazgeçilmezlerinden çaya da bir parantez açmakta fayda görüyorum. Yerdeniz Kitapçısının çayının ulusal gastrokültüre henüz resmi makamlarca bilinmeyen katkısı bir yana bırakılırsa, zamanın değil mekanın ruhunu yansıtan bir metafor olarak da büyük bir değere haiz. Mekanın raflarında görücüye çıkan romanlardan, bilimsel eserlere kadar pek çok şey ziyaretçilerin “kolektif çabası”nın, dayanışmacı aklın ürünü. Çayın tarifi de bu şekilde yıllar içinde, iyi edebiyat peşinde koşan okurların yaptığı katkılarla ortaya çıkmış. http://www.duvarinardi.com/yer-biliminden-yerdenize/
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Text
Behance kullanarak blogum için ürettiğim fotoğrafları arşivlemeye başladım. Linkini şöyle bırakayım: "Beyond the Wall" 
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Frashëri Ailesi-1: Şemseddin Sami’nin Hayatı Osmanlı’nın son dönemine damga vuran Arnavutlar arasında başı çeken isimlerden olan Şemseddin Sami Frashëri yazar, ansiklopedist ve sözlükçü unvanları ile onlarca yıl hem Osmanlı devletinin başarısı, hem de modern Arnavutluk’un inşası için entelektüel çaba sarf eder. Arnavutluk devletinin hem kuruluşuna, hem öncesine hem de sonrasına çok uzun yıllar boyunca yön veren Frashëri ailesinin altıncı çocuğu olan Sami, 1850 yılında Frashër’da doğar. Kardeşleriyle birlikte Arnavutların kaderini değiştirecek olan kahramanlar arasına adını yazdırmadan önce köydeki Bektaşi tekkesinde eğitimine başlar. Bir yandan tekkede eğitimine devam eder, diğer yandan da döneminin tanınan aydınlarından Kalkandelenli Mahmut Efendi’den Doğu kültürü ve dilleri alanında eğitim alır. Küçük Sami zekası ve yaşına göre çok olgun ve makul davranışları ile gelecekteki başarılarının temellerini burada atmaya başlar. 1859'da babasını, 1861'de ise annesini kaybeder. Kardeşleri ile Yanya'ya (bugünkü Yunanistan'da Ionnina) göç ederler. Sami burada da yoğun bir şekilde eğitimine devam eder .Bu dönemde en büyük destekçisi, Arnavut ulusçuluğu fikrinin mimarı, abisi şair Naim’dir. Çocukluk yılları gibi ilk gençlik yıllarını da öğrenmeye vakfeder. Bektaşi bir Arnavut olduğu halde bölgenin en iyi okullarından biri olan Zassimaia Skoli adlı Rum okulunda eğitimini sürdür. Mekan, zaman ya da kültürel farklılıklar durduramaz genç Sami’yi. Bu okulda modern bir eğitim alma fırsatı yakalar. Formel bilimlerin dışında eski ve yeni Yunanca, Latince, Fransızca ve İtalyanca öğrenirken diğer yandan bölgenin önde gelen alimlerinden Yakub Efendi’den Arapça ve Farsça dersleri alır. İstanbul günleri Sekiz yıllık okulu yedi yılda tamamlayarak 1871'de Dersaadet'e gelir ve Matbuat Kalemi'nde memur olarak hayatına devam eder. 1872 yılında, henüz 22’sinde en önemli çevirilerinden birini yapar. “Madame de Saint Oune” adlı eser çok geçmeden yayımlanır.O yıllarda Frashëri ailesinin diğer üyeleri çoktan politikleşmiş, dönemin aydın çevrelerinde nam salmıştı bile. Genç Sami de abilerinin yolunu izler. Tanzimat bürokrasisine muhalefet edenlerin merkezi haline gelen Yeni Osmanlılar’a katılır. 1872 yılında grubun liderlerinden Ebuzziya Tevfik’in yayınladığı Hadika ve Sirac gazetelerinde çalışmaya başlar.Tevfik’in politik faaliyetleri yüzünden Rodos Adası’na sürgün edilmesiyle gazetelerin yayınlanması görevini üstlenir. Artık Şemseddin Sami de muhalif liderler arasına adını yazdırmaya başlamıştır.Ağırlığı Hadika gazetesine verir. Gazetecilikle birlikte çeviriyi de meslek edinmiştir ve Dumonoit-Donnery'den “İhtiyar Onbaşı” adlı tiyatro oyunu ile Jean Pierre Claris de Florian'ın “Galetee"adlı hikâyesini Fransızcadan çevirir. Özellikle “İhtiyar Onbaşı” adlı oyunun sahnelenmesinden sonra, dikkatleri üstüne çeker ve aynı yıl içerisinde etkisini hala sürdüren ilk telif eserini, “Besa Yahud Ahde Vefa” adlı oyununu da sahneletir. Büyük beğeni kazanan eseri onu artık Saray dalkavuklarının başlıca hedeflerinden biri haline getirir.1874 yılında Trablusgarp'a gider. 18 Haziran’da, 8 yıldan beri Türkçe ve Arapça dillerinde yayınlanmakta olan Vilayet gazetesinin idaresini alır, 9 ay boyunca bu görevini sürdürür. İstanbul’a döndüğünde muhabirliğe devam eder. Geniş hayal gücü sayesinde Endülüs topraklarını gezdirir Osmanlılı okurlarını; Endülüs tarihinden alınmış bir kahramanlık olayını işlediği “Seydi Yahya” adlı oyunu kaleme alır. Firdevsi'nin Şehname’sindeki bir öyküden esinlenerek yazdığı “Kawa” adlı oyunu yayımlanır. Kawa, Firdevsi’nin Şehname adlı eserinde geçen, aynı zamanda Kürt mitolojisinin de parçası olan bir efsanedir. Efsaneye göre zalim bir hükümdar olan Dehaq halkına zulmeder ve hastalığını iyileştirmek için her gün 2 çocuğu kurban etmesi gerektiğine inanır. Öldürdüğü çocukların beynini kendi kafasına sürer. Dehaq’ın zalimliği katlanılmaz hale geldiği anda, daha önce 16 çocuğunu kurban veren demirci ustası Kawa ortaya çıkar ve Dehaq’ı öldürerek zulme son verir. Halkın zulümden kurtulması 21 Mart gününe denk geldiği için bu efsanenin Nevruz/Nowruz/Newroz ile ilişkilendirilmektedir. Yazının devamına blogum üzerinden ulaşabilirsiniz. Pinterest
İnstagram
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
Ekim’in 10′u
AKP karşıtlarının genel eğilimlerini bilemem fakat emin olduğum bir şey var: AKP hükümeti bizden öylesine nefret ediyor ki, öylesine tiksiniyor ki senden, benden, bizden, kendi halkından; her türlü kötülüğü, acıyı, kanı ve gözyaşını payımıza düşürüyor. İstiyorlar ki biz ölelim, ağlayalım, sızlayalım, yalvaralım onlara aman dileyelim, el etek öpelim, usulca boyun eğelim.
Hiçbir şeyi başaramamaya yeminli iktidar bunu da başaramayacak. Tepe taklak gidiyorlar, arkadan her gün biraz daha kuvvetle itekleyip tıngırdatacağız.
Yitip gidenlerden Tekin Arslan işkence tezgahlarında aman dilemedi, biz de dilemeyeceğiz.
Ali Kitapçı el etek öpme, efendilere boyun eğmezdi biz de eğmeyeceğiz.
Erol Ekici iyi duvar örerdi, biz de devasa bir barış ve kardeşlik duvarı öreceğiz.
Şebnem Yurtman güzel gülerdi, gülüşünü soldurdular, onun hatrına inatla güleceğiz.
Veysel güzel gözleriyle güzel bakardı dünyaya,  biz de devletin büyümesine izin vermediği bu çocuk gibi umutla bakacağız dünyaya, ısrarla… duvarinardi.com twitter.com/ugurtemo instagram/ugurtemo
1 note · View note
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
121K notes · View notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Oh Lisboa, já tenho tantas saudades de ti (2019; Lisboa) 
105 notes · View notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
“Ahmet Balcı ile buluşmak üzere sözleştiğimiz Yerdeniz Kitapçısı’nda usul usul çayımı yudumlarken sosyal medya üzerinden tanıştığımız bu genç yazar hızlıca içeri süzüldü. Daha önce çalıştığım kurumlar adına görüştüğüm sanatçılarla aramda istemsizce beliren mesafe duvarının oluşmasını daha en başından, kocaman gülümsemesi ile engelledi.
Kütahya’nın Simav ilçesinin küçük bir köyünden İzmir’e göç eden bir ailenin oğlu olarak 1991 yılında dünyaya gözlerini açar. Muhafazakar bir ailesi vardır ve kendisi de bu kültürün etkisinde kalır. Gettolarda büyür ve çeşitli halklardan yoksul insanları gözlemleme fırsatı yakalar. Dertlerini dert edinir ve edebiyat üretimlerinde bu dertlerden de beslenir. “Parmak Hesabıyla İki Kişi” başlıklı 10 hikayeden oluşan ilk kitabının ardından okurlarıyla buluşmak ve “Tamu Spotu” adını verdiği stand-up performansını sergilemek üzere Eskişehir’e gitmeye hazırlanan genç yazar, bir yandan reklam yazarlığı, editörlük ve çevirmenlik yaparak geçim kavgasından muzaffer çıkmaya çalışırken, diğer yandan da üzerinde çalıştığı romanını tamamlamaya çalışıyor.”
Devamı linkte –》 http://www.duvarinardi.com/kent-kulturu-3-ahmet-balci-ile-edebiyat-ve-kent-iliskisi/">http://www.duvarinardi.com/kent-kulturu-3-ahmet-balci-ile-edebiyat-ve-kent-iliskisi/
https://www.instagram.com/p/B3NXWvlHn2J/?igshid=190zn130f1suu
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Afro-Türk aktivist Yalçın Yanık #black #igersbnw #bwoftheday #toptags #noiretblanc #noirlovers #bwbeauty #white #blancinegre #monochrome #bw_lover #bnw_creatives #blancoynegro #total_bnw #art #bw_society #bnw_fabulous #blackandwhite #www_bnw #bwstyles_gf #bandw #beautiful #perfect #nb #noir #bw #mono #bnw #monoart https://www.instagram.com/p/B269gwfnKJb/?igshid=j5lknrna0mmr
0 notes
ugurtemo-blog · 5 years ago
Photo
Tumblr media
night lights at the station . . . . . . .
#izmir #blackandwhite #bnw #monochrome #instablackandwhite #monoart #bw #monochromatic https://www.instagram.com/p/B2-P0QcncdY/?igshid=11h6ncs5ypyo9
1 note · View note