#yakup kadri Karaosmanoğlu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ben şu anda iki ayrı insanım
Biri her şeye ağlıyor
Öbürü her şeye gülüyor
39 notes
·
View notes
Text


#my post#postlarım#quotes#alıntı#alıntılar#spilled ink#tumblr türkiye#spilled thoughts#edebiyat#yaban#yakup kadri karaosmanoğlu#kitaplığımdan#kitap kurdu#kitaplık#kitaplar#kitap alintilari#kitap alıntısı#kitap alıntıları#kitap#mustafa kemal atatürk#30 ağustos#zafer bayramı
25 notes
·
View notes
Text
“ Unuttunuz! En iyi intikam bu değil mi? “
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu
7 notes
·
View notes
Text
“Çalışmak, çalışmak. Bir şeye yaramak, bir şeye yaradığını hissetmek, işte yaşamanın yegâne mânası."
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
#blog#art#kitaplar#edebiyat#alintilarim#kitap kesitleri#ankara#yakup kadri karaosmanoğlu#fyp#tumblr postları#çalışma#istanbul#1 mayıs#kitaplardan kesitler#kitapsözleri#kitap alıntısı#kitap alintilari#kitap#kitap alıntıları#postlarim#my post#art on tumblr
12 notes
·
View notes
Text

İyi ki doğdun!
79 notes
·
View notes
Text
Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak... Haydi bunların hepsini yapayım. Fakat onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim?
9 notes
·
View notes
Text
"Ben,burada diri diri,bir mezara gömülmüş gibiyim. Hiçbir intihar bu kadar şuurlu,bu kadar iradeli,bu kadar sürekli ve çetin olmamıştır."
#kitap#kitap alıntıları#kitaptan alıntı#edebiyat#geceye not#spotify#şarkılar#sarkilardanparcalar#geceyedair#sarki sozu#yakup kadri karaosmanoğlu#yaban
5 notes
·
View notes
Text
Yaban: Türk Modernleşmesinin Derin Yaraları
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban”ı, Türk modernleşmesinin yarattığı derin yarılmaları, bir aydının trajedisi üzerinden anlatan çarpıcı bir metindir. Roman, basit bir aydın-halk çatışmasının çok ötesinde, modernleşme sürecinin yarattığı epistemolojik kırılmaları, kimlik bunalımlarını ve toplumsal travmaları çok katmanlı bir şekilde işler. Bilgi Sistemlerinin Çatışması ve Epistemolojik…
#Aydın#Aydın ve halk arası uçurum#Kargo dergisi#Türk modernleşmesi#toplum mühendisliği#Yaban#Yakup Kadri karaosmanoğlu
0 notes
Text
🐺ES-SELÂM🐺 TÜRK'ÜN ATASI ATATÜRK
😊 •••✍️Bir insan Türk olur da nasıl Mustafa Kemal Paşa'dan taraf olmaz?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
("Yaban" Adlı romanından)
😊 🔸Bindirmişler bir gemiye 🔸Rotasından haberi yok. 🔸Korkuyor, 'Türküm' demeye 🔸Atasından haberi yok!
Abdurrahim Karakoç

🇹🇷 NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE 🇹🇷
34 notes
·
View notes
Text

Anadolu halkının bir ruhu vardı; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı; işletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde orak, buraya hasada gelmişsin! Ne ektin ki, ne biçeceksin.
* Yaban - Yakup kadri Karaosmanoğlu *
6 notes
·
View notes
Text
Adam sen de. Her sevgili, bizim muhayyilemizin yaratıp süslediği yaratıktan başka bir şey midir? Bu, ister bir şehirli hanım, ister bir köylü kız olsun, ona, "bir taneciğim" diyen biziz.
Sanıyorum ki, birkaç defa sevdim ve her defasında, aynı tarzda sevmekle beraber, sevdiklerim birbirinin aynı değildi. Şu halde, gönlümüz her çiçekten bal alan bir arı gibidir.
Tevekkeli, Eşrefoğlu: "Arı biziz bal bizdedir," dememiş. Bu söz, şairlerin "maşuka" adını verdikleri yaratığı, derhal ortadan kaldırıyor.
Yaban/Yakup Kadri Karaosmanoğlu
#my post#postlarım#quotes#alıntı#alıntılar#spilled ink#tumblr türkiye#spilled thoughts#edebiyat#yaban#yakup kadri karaosmanoğlu#kitaplığımdan#kitap kurdu#kitaplık#kitaplar#kitap alintilari#kitap alıntısı#kitap alıntıları#kitap#türk edebiyatı
19 notes
·
View notes
Text
Kalp denilen bu tükenmez ıstırap ve saadet kaynağı aslında kararsız ve mantıksız muhayyelemizin bir oyuncağı olduğu için bütün hareketleri hep onun heveslerine,onun cilvelerine bağlıdır.
yakup kadri karaosmanoğlu,sodom ve gomore
4 notes
·
View notes
Text
Yakup Kadri Karaosmanoğlu / Cumhuriyet nesli bana müphem ve muğlak görünüyor

Romanlarında Abdülhamit’ten Cumhuriyet’e dönem panoraması çizen Yakup Kadri Karaosmanoğlu 74 yaşında bir doktora öğrencisinin sorularını yanıtlarken Tanzimat dönemi ailesini nezaket ve asaletin timsali olarak gördüğünü söylüyor. ”Cumhuriyet dönemi gençlerinin ruh halini anlayabilmiş değilim” diyor.
Romanlarınız son devirlerin panoramasını verir mahiyette. Bunun böyle olmasında bir kasti mahsusanız var mıydı, yoksa haliyle mi böyle oldu?
- Romanlarım kronolojik bir sıra takip etmiştir. Bunu isteyerek yapmış değilim. İlk romanım “Nur Baba” ve “Bir Sürgün” Abdülhamid devrini, “Kiralık Konak” ve “Hüküm Gecesi” Meşrutiyet, “Sodom ve Gomore” Mütareke, “Yaban” Milli Mücadele ve “Panoramalar” Cumhuriyet devrini anlatır. Sıra kendiliğinden hasıl olmuştur. Bunda yaşadığım devirlerin de tesiri büyüktür.
Tanzimat Dönemi’ni halamın anlattığı kadar tanıyorum
Eserlerinizden bilhassa Kiralık Konak’ta bir mazi özlemi var. Bu gözlem ne dereceye kadar doğru?
- Eski devirlere bir özlem diyemem fakat bir fikrim yar. Bir hayat tarzı yapmışlar bu ne Asyai ne Avrupai, fevkalade özelliği olan bir hayat. Ben Tanzimat ailesini geleneklerine bağlı İngiliz ailesine benzetiyorum. Onlar bana nezaketin, asaletin bir timsali olarak görünüyor. Şunu da söylemek isterim ki bu devri ancak halamın anlattığı kadarıyla tanıdım.
Bir nesli verirken o neslin iyi taraftan yanında daima kötü yönlerini de veriyorsunuz. Bu plânlı mıdır?
- Nesilleri verirken bir planım yok, haliyle oluyor. Yalnız şunu söylemek isterim ki her nesile kendimden bir şeyler katmışımdır.
Avrupa Medeniyeti deyince akla iyi bir şey gelmeli
-Eserlerinizde Avrupa medeniyetini zem ediyorsunuz. Bunun bizdeki şuursuz Batılılaşma ile bir alakası var mıdır?
- Avrupa medeniyeti deyince hatıra iyi bir şey gelmelidir. Ben zem etmiyor sadece gerçeği göstermeğe çalışıyorum. Mesela edebiyat orada endüstrileşmiştir. Oscar Wilde, Bernard Shaw gibi büyük entelektüeller içinde bulundukları cemiyete isyan etmişlerdir.
Bence Cumhuriyet nesli romanlarınızda sathi kalmıştır. Bu doğru mudur?
- Cumhuriyet nesli bana da müphem ve muğlak görünüyor. Karakteristik ve idealist bir gençlik yetişmemiştir. Halen onların haleti ruhiyesini anlamış değilim.
(Renan Özbilge / 1963 / Ankara DTCF’de hazırlanan Yakup Kadri’nin Romanlarında Devirler ve Nesiller başlıklı tez için yazarla görüşme)
2 notes
·
View notes
Text


TÜRK HİKAYE GELENEĞİ VE DESTANLARI
Türk edebiyatında hikaye destanlar ile birlikte doğmuştur. Destanlar, Türk tarihinin bilinen en eski anlatı türüdür. Destanlar, hikayeler gibi gerçek ya da kurmaca bir olayı serim, düğüm, çözüm bölümlerine dayandırılarak anlatılmıştır. Destanların hikayelerden farkı; destanlar manzum (şiir) şeklinde yazılmışlar ve ölçü, uyak gibi ahenk unsurları ile birlikte sözlü olarak anlatılmıştır.
Türklerin yaşadığı toprakların genişlemesi ve buna bağlı olarak anlatılacak olayların artması ile yeni anlatı türlerine ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç nedeniyle hikaye yerini tutabilecek masallar ve efsaneler artmıştır. En önemlisi ve hikayeciliğe geçişi sağlayan halk hikayeleri de anlatı türlerinin gelişmesini sağlamıştır ve modern hikayeciliğe geçişte önemli rol oynamıştır.
Türk edebiyatının ilk hikaye kitabı Ahmet Mithat Efendi’nin yazmış olduğu “Letaif-i Rivayet” adlı eseridir.
Batılı anlamda ilk modern hikaye örneğini ise Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı eseridir.
Milli Edebiyat Dönemi’nde “Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu” gibi sanatçılar hikaye türünde başarılı örnekler vermiştir.
Destandan halk hikayeciliğine geçiş eseri; Dede Korkut Hikayeleri’dir. Kitabın asıl adı “Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzhan“dır. (Oğuzların diliyle Dedem Korkut’un Kitabı demektir.)
Dede Korkut Hikâyeleri’nin; biri Dresden Kütüphanesi’nde, diğeri Vatikan Kütüphanesi’nde olmak üzere iki yazma nüshası bulunmaktadır.
Kitap, bir önsöz ve 12 hikayeden oluşmaktadır.
Halkın ortak malıdır.
Eser, 15. yüzyılda derlenerek yazıya geçirilmiştir ve anonim bir eserdir. Kim tarafından derlendiği bilinmemektedir.
Kitapta Anadolu’da yaşayan yaşayan Müslüman Oğuzların yaşamı anlatılmaktadır. Oğuz boyunun kendi içerisinde verdiği mücadeleleri, diğer boylarla yaptığı savaşları, hikaye kahramanın gösterdiği yiğitlikleri, hanların ve beylerin övgülerini Türk tarihine yönelik rivayetleri, güzelliği, dürüstlüğü, ahlakı ve aşk gibi konuları anlatmaktadır.
1 note
·
View note