#yaşlanmayı ertelemek
Explore tagged Tumblr posts
tibbivearomatikbitkiler · 9 months ago
Text
Hızlı Yaşlandıran Yiyecekler Nelerdir?
Hızlı Yaşlandıran Yiyecekler Nelerdir?
Tumblr media
#AntioksidanEksikliği, #BeslenmeVeYaşlanma, #DoymuşYağlarVeYaşlanma, #GençKalmakIçinBeslenme, #Glikasyon, #HızlıYaşlanma, #HücreselHasarÖnleme, #OksidatifStres, #SağlıklıBeslenmeIpuçları, #SağlıklıYaşlanma, #SağlıklıYaşlanmaIpuçları, #SağlıksızBeslenmeEtkileri, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TransYağlarVeYaşlanma, #YaşlanmaBelirtileri, #YaşlanmaKarşıtıBeslenme, #YaşlanmaSüreci, #YaşlanmayıErtelemek, #YaşlılıkEtkileri https://is.gd/87Pg6A https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/hizli-yaslandiran-yiyecekler-nelerdir/
Hızlı yaşlandıran yiyecekler hangileri hiç düşündünüz mü? Yediklerimiz, yaşlanma sürecini etkileyen bir dizi faktörü tetikleyebilir. Özellikle yanlış beslenme alışkanlıkları, vücudumuzun sağlıklı fonksiyonlarını sürdürmesini zorlaştırabilir ve hızlı yaşlanmaya katkıda bulunabilir. İşlenmiş gıdaların, şekerin, doymuş yağların ve tuzun aşırı tüketimi, metabolik sorunlara, iltihaplanmaya ve oksidatif stresin artmasına neden olabilir.
Hızlı yaşlandıran yiyecekler, yüksek şeker içeren besinler, glikasyon adı verilen bir süreci tetikleyerek, vücuttaki protein ve lipid moleküllerini hasara uğratabilir. Bu, cilt elastikiyetini kaybetmesine ve kırışıklıkların oluşmasına yol açabilir. Ayrıca, şeker ve işlenmiş karbonhidratlar kan şekerini hızla yükseltip düşürerek enerji dalgalanmalarına ve insülin direncine neden olabilir, bu da yaşlanma belirtilerini hızlandırabilir.
Hızlı Yaşlandıran Yiyecekler Nelerdir?
Tuz: Fazla alınan tuz; içeriğindeki sodyum sebebi ile hücre tampon sistemini bozarak, sağlıksız, hızlı yaşlanan hücre sayısını artırır. Potasyum ve kalsiyum mekanizmalarını bozarak kalp, damar, böbrek ve kemik sistemini alt üst eder. Tuz tüketimini en aza indirmekte fayda var. Çünkü vücudun tuza olan ihtiyacı çok az.
İşlenmiş Buğday, Un, Ekmek: Beyaz undan yapılan mamullerin, vücudunuzda faydalı olduğu hiç bir mekanizma yok. Aksine faydası olmadığı gibi yüzlerce yan etkisi var. İşlenmiş un ürünleri sindirilirken hem sindirim sistemini yorar hem de içeriği kalori nedeniyle zarar verir. Ayrıca; sağlıklı mayalanmamış ürünler bağırsak florasına zarar verir. İçerdiği gluten nedeni ile bazı bünyelerde çeşitli sorunlar çıkmasına neden olur.
Rafine Şeker: Beyaz Şeker yine içeriğinde hiç vitamin, mineral, protein bulunmayan sadece enerji veren ve açlık hissini bastıran değersiz bir üründür. Ayrıca lifsiz olduğundan çok kolay sindirilir. Bunun sonucunda ise kandaki şeker oranınız çok hızlı yükselir. Çabuk sindirildiğinden kan şekeri aniden düşme yönünde bir refleks verir. Bu durumda acıkmış oluruz. Vücudumuz hazır enerji kaynaklarına alıştığından gözümüz tatlıdan başka bir şey görmez. Bu esnada tüm metabolizmanız bu yüklenme sebebiyle hasar görür. Rafine şeker tüketimini sıfıra yakın azaltmanızda fayda vardır.
İlginizi çekebilir: Şeker Pancarından Şeker Nasıl Üretilir?
İşlenmiş Et ürünleri: Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş ürünler içinde zamanla oluşan nitrat bileşikleri vücut için çok zararlıdır. İşlenmiş et ürünleri hele hele uygun şartlarda hazırlanmamışsa tam bir kanserojen ve serbest radikal deposudur.
Fastfood: Yukarıda saydıklarımızın hemen hepsini içeren bonus olarak da bir büyük bardak bol glikoz şuruplu kola armağan eden bol kalorili bir besin. İçinde tuz, artı bazen çin tuzu (iştah açıcı bir lezzet katmak için), bol hamur, işlenmiş et ve şeker içeren bir menüyü her gün tüketmek demek ileride kanda yüksek trigliserit, yüksek kolesterol, kalp rahatsızlıkları anlamına geliyor. Ülkemizde kitlesel fastfood beslenme tarzının geçmişi 20 yılı henüz geçmedi. Bu nedenle fastfood ile beslenen nesil göreceli olarak çok yaşlı değil. Önümüzdeki yıllarda toplulumuzda bazı hastalıkların artması ile arasında bir bağlantı veya korelasyon görülebilir.
Kızartmalar: Yiyecekleri kızartarak pişirmek çok ilkel bir yöntemdir. Kızartma esnasında; yağın ve besinin sağlıklı içeriği yok olmakla kalmaz bu sağlıklı içerikler yerine zehirli maddeler açığa çıkar. Bu nedenle her tür kızartmadan uzak durmakta fayda var. Et ve sebzeleri pişirmenin en sağlıklı yolu haşlama veya buğulamadır. Bu şekilde besinlerin içeriği bozulmaz ve daha lezzetli, sindirimleri daha kolay olur. Özellikle kızartılmış etlerden uzak durmak gerekir.
Yaşlanma Karşıtı Yiyecekler Nelerdir?
Hızlı yaşlandıran yiyecekler, yaşlanmak kişinin cilt görünümünde ve iskelet sisteminde meydana gelen değişiklik olarak görülebilir. Yaşlanma; vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendini yenilememesi olarak da algılanabilir. Bu süreci hızlandırmak veya yavaşlatmak kişiye bağlı bir durumdur. Sağlıklı organlar sağlıklı bir cilt ve kemik sistemi anlamına gelir. Özellikle karaciğer, beyin, mide, böbrek ve bağırsakların sağlıklı olması kişinin daha zinde olmasını sağlar.
Bazı yiyecekler vücudun genel sağlığına olumlu etki gösterirler. Öğünlerimizi bu besinlerden oluşturursak bunun olumlu yansımasını görmememiz imkansız. Nedir bu besinler?
Sebzelerden; Başta enginar, kereviz, soğan, sarımsak, marul,lahana, karnabahar, ısırgan otu, karahindiba, maydanoz, dere otu, ıspanak, kenger otu, deve dikeni, sinir otu, pırasa, çiriş, kara havuç, havuç, turp, kırmızı pancar, ışkın olmak üzere yenebilir hemen hemen tüm sebzeler.
Meyvelere dikkat etmek gerekir; aşılı veya hormonlu meyveler yerine dağ ve orman meyveleri çok faydalıdır. Fruktoz içeriği az meyveler iyi bir tercih nedenidir. Dut, kara dut, kara üzüm, doğal çilek, doğal incir, yabani armut, alıç, böğürtlen, yaban mersini, dikenli incir, taze ayı üzümü, turna yemişi, yabani kayısı (zerdali), kiraz, vişne, kızılcık, kuşburnu, limon sayılabilir.
Kuruyemiş olarak; ceviz, badem, fıstık, yer fıstığı, ay çekirdeği, fındık sayılabilir. Kuruyemişler bayat olmamalıdır. Az miktarlarda tüketilir.
Hayvansal besinlerden; yoğurt, kefir, kemik suyu, yumurta, çökelek, az yağlı veya yağsız kırmızı et, doğal tavuk veya diğer kuş cinsi etler ve balık sayılabilir.
Balık tüketimi çok önemlidir. Omega-3 alımı en iyi balıklar sayesinde olmaktadır. Hiç bir besin Omega-3 ihtiyacını karşılayamamaktadır. Özellikle tükettiğimiz sıvı yağlar Omega-3 bakımından yoksun ancak Omega-6 bakımından zengindir. Omega-3 olmadan vücuda alınan Omega-6 ve diğer omega türleri kalp ve damar sorunlarına zemin hazırlayabilmektedir. Ceviz ve keten tohumu gibi bitkilerde Omega-3’ün bitkisel versiyonu yoğun oranda bulunsa da bitkisel kaynaklardan gelen Omega-3’ün %1 lik bir kısmı vücut tarafından emilmektedir.
Yağlar; en iyi yağ zeytinyağıdır. Tüketebiliyorsak sızma türü zeytinyağları tercih edilmelidir.
0 notes
nurayaydogan · 8 years ago
Text
Bir tutam Piraye Teyze
Tumblr media
Bilmediğim bir şehrin sokaklarında yerdeki adımlarımı sayarak yürümeye başlamıştım.Adımlarımın sayılması benim için bir nevi kendimi eğlendirmek için kurduğum bir oyundu.Arada -sabahın uyanmadığı vakitler- sokağın başıboşluğunda kaybolan çehrelere bakıp bugünün yapılacaklar listesini zihnimde tahmin etmeye çalışıyordum.Kahvenin, rüyanın sihrinden beni çıkartacağını düşünüp bir kahveci dükkanı aramaya koyuldum.Adımlarımı sıklaştırdıkça nefesim yelkovanla akrebin ilişkisi kadar tizleşiyordu. Sokağın başı ile sonu arasında mekik dokumaya başladım.Aradığım kahveci dükkanını bulamamak artık sıkmaya başlamıştı ki elindeki ekmek poşetiyle savaşan,yaşlılığı yel değirmenlerine benzeten bir Sanço Panço’yu-Piraye Teyzeyi- farkettim. Adımlarıyla yürüdüğü sokağı  ilmek ilmek dokuyordu.Sokakta bir oraya bir buraya giderken defalarca karşılaştığımı farketmemiştim o zaman.Yaşamda tekrarlanabilen ve bizim tekrarlanabilen şeyleri algılayabilmemiz  zamanları anladığımızda ve işte o anda harekete geçip yapmak isteğimiz şeyin peşinden gitmemiz gerekiyor sanırım.Yavaşça yanına sokulup bu denli güzel hanımefendiye evine kadar eşlik etmenin benim için büyük bir şeref olabileceğini söyledim. Büyük bir ciddiyetin sonrasında huzrun çehresine dayandığı anda yüzünü bir tebessüm ele geçirdi ve bu teklifimi kabul etti.Yavaş yavaş yürümeye ,soluğunun pedallarını çevirmeye koyulduk.Sohbetimiz ilerlemeye başladıkça karanfil edası,yürüdüğümüz sokağı kıskıvrak ele geçirmeye başlamıştı.Hatıralarının yaşamındaki akislerinden ufak bir demet hazırlayıp sundu çehreme yol boyunca.Zamanında terzilik yaptığını,-bunu büyük bir ciddiyetle anlattı-birçok insanın kıyafetlerini hazırlarken gösterdiği özeni lakin kocasıyla evlenince onun istememesinden ötürü bıraktığını söyledi.Terzilik yaptık zamanlarda kullandığı ipliği ,o iplikle yapılan elbiselerin zorluğunu anlatırken yaşlılığı içine kaçmıştı,anlatırken terziliğin detaylarını salıncakta sallanırken heyecanını gizleyemeyen bir çocuk tavrı fırladı çehresine.Anlatacağı şeyleri evinin sokağına girmeden önce yetiştirebilmek için kelimelerin bazılarını yuttuğu besbelliydi.Bense kapıma dayanmış tebessümü geri çeviremeyerek onu dinlemenin tatlı kuytuluğunda zihnimi yıkayarak  onun anılarıyla mandallayıp kurutmaya bırakmıştım düşüncelerimi.Bana yaşlanmayı hiç istemediğini ve bunu ertelemek için elinden geleni yaptığını,gençliğinde ara sıra yaşlılığını düşündüğünü sonrasında bunu aklından nasıl elediğini anlattı.Gençken, yaşlılığı aynaya baktığı o muazzam yüzünde canlandıramadığını,merdivenleri çıkmakta ustalaşmış ayaklarının ilerde yorgunluğundan dolayı inatçı birer keçiye dönüşeceklerini,kalbinin ise -zilini sürekli çocukların çalıp çalıp kaçtığı bir kapı gibi -vurdumduymaz bir şekilde atacağını hiç düşünmemişti.Sokağın sonu görünmeye başladıkça gözlerin kibritini yakmaya vakti gelmişti.Onu bıraktıktan sonra kahve içmeye gideceğimi söyleyince evinde bana sıcacık bir kahve yapabileceğini  söyleyerek evine gelmem için ısrar etti.Kahveyi yapmadan önce onu bulma noktasında yaşayacağı  -uçurtmasını kaybettiğinde onu arayan bir çocuk telaşının -yorgunluğu düşünerek bu isteği nazikçe geri çevirmenin ikimiz içinde yararlı bir hamle olacağını düşünüp onu limon ağaçlarının perçemi altındaki sarı binalı evine bırakıp yoluma koyuldum.İşlerimi hallettiğimde onun yanına uğrayacabileceğimi söyledi.Bende  günün kekri işlerini çuvala derdest edilen eşyalar misali halletmeye koyuldum.Günün sonu da sokağın sonu kadardı.Piraye Teyze'yi bir daha ne zaman görebileceğimin  belirsizliği ile bunun verdiği kuşku onun yanına ziyarete gitmem konusunda bir karar vermem için trafik lambası kimliğine bürünmüştü.Yaşamda biraz  böyleydi sanırım. Pişman olacağım kararların artmışlığına yeni birisini daha eklemek cesaret gerektiren bir eylemdi yaşamımın bu saatinde.Çiçekçiye uğrayıp ona bir çiçek almaya karar verdim.Dükkanlar birbiriyle çarpışmaya yeminli arabalar gibi dipdibe dizilmişlerdi.Gözlerim demlenmeye başlamıştı ki ufacık bir çiçekçi dükkanı buldum.Çiçekçiye girip çiçeği aldığımda zihnim sanki o çiçekleri çocukluğumun eskimeyen korkuluğuna götürüyormuşçasına heyecanıma yenik düşmüştü.Yaşamımdaki o anın varlığına karşın gerçeklik ellerimdeki çiçekle,yüzümdeki hoyrat gülüşle mars olmuştu.Sokağı hızlı yürümeye başladığımda ayaklarım birbirine dolanmaya başlamıştı.Zira heyecanlandığımda ayaklarım benden önce sabırsızlanırdı. Evine geldiğimde zile defalarca basıp dış kapının açılmasını bekledim.Geçen dakikalar ile açılıp kapanan kirpiklerim arasında senfoni oluşturulmaya başlanmıştı ki Piraye Teyze balkona çıktı. Onu saygı dolu bir biçimde selamladım.Yüzüm ona döndüğünde kapıyı açabileceğini söyleyeceğim anda beni tanımadığını ve kim olduğumu sordu.O dakikalar çehremin seher vaktinin sürgüsünün çekilmiş olduğunu anladım.Sokaktaki adımlarımla serpiştirdiğim hüznüm yaşamla birlikte ellerimdeki çiçeği alıp kederi akıtmıştı.Kelimeleri çiğnemeden yutup gözlerimin toprak kokusu yüzüme yayılmaya başlamıştı.Piraye Teyze kim olduğumun önemi olmadığını sadece çiçek vermek istediğimi söyleyerek ordan ayrıldım.Ardımdan hiç ses etmedi,tanımak için zihnini aşındığını anlasam da kederimle sobelenmek istemedim.Yaşamın geçmişinde geleceğinde hükmedemediği aksi ama bir o kadar sevimli bir çocuk olduğunu düşünüyorum.Tanımasını istediğimiz insan bizi tanımadığında ne kadarda hüzünleniyor ,ıstıraplarla dolduruyoruz zihnimizin baş köşesini.Piraye Teyze'nin hatırlayamadığı tek şeyin özüm olmaması kapısına dayandığında kendi gençliğini de hatırlayamayacak kadar yaşamının iplerinin sökülmesi  ve onun bunu yaparken yaşamını ellerimde tutmamdı.Tıpkı katilden daha çok ıstırap çekenin bu duruma şahit olanın olması misali onun söküklerini gençliğinin akisi olan gençliğimde sahnelememdi. Sokaklar adımlarımı yutarken midemde bulantı zihnimle yer değiştirdi.Kederin artığını yudumlarken o benim yaşlılığım bense onun gençliğiydim. Şimdi yüzünü hatırlamak mümkün olmasa da hatırasıyla tekrar karşılaştığımız anda tanışmış mıydıkları fısıldayıp köklerimize yaşamımıza devam ederiz sokaktaki adımlarımızla zikzak çizerken....
0 notes