#yaşasın türk ordusu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Türk,Allahın kılıcıdır,
Yiğitliğin timsali
Zalimin üstüne kopan
Bir kıyamet misali
Gösterin! Hani nerede?
Dünyada yok emsali
Gökte Kartal, yerde Aslan,
Dağda Bozkurt Ordusu
Var olsun yiğit Mehmetler,
Yaşasın Türk Ordusu!
*
YAS YOK İNTİKAM VAR
11 notes
·
View notes
Text
Akalın, askeriyede terfilerin siyasi makamlar tarafından yapılmasını eleştirdi
https://pazaryerigundem.com/haber/177662/akalin-askeriyede-terfilerin-siyasi-makamlar-tarafindan-yapilmasini-elestirdi/
Akalın, askeriyede terfilerin siyasi makamlar tarafından yapılmasını eleştirdi
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, mecliste yaptığı konuşma ile terfilerin siyasi makamlar tarafından yapılmasının mesleki yeterlilik kriterlerini zedeleyeceğini belirtti.
Erdoğan DEMİR / EDİNE (İGFA) – İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, mecliste yaptığı konuşmada şunları söyledi. “22 y��llık tabloya bakınca, iktidarın genel liyakat atamalarında sınıfta kaldığı görülecektir. Bu gerçekten yola çıkarak, askeri teşkilat yapısının olumsuz etkileneceği açıktır. Yürütmeye bu yetkinin verilmesi, Türk ordusunun siyasallaşma riskini beraberinde getirmektedir. Terfi sürecinde komutanların devre dışı bırakılması, iktidarın askeriye üzerinde tahakküm kurmasına neden olacaktır. Askerlik mesleğini diğer mesleklerden ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Bu meslek, doğası gereği, tam uzmanlaşmayı ve hiyerarşik bir yapılanmayı zorunlu kılmaktadır. Zincirin halkaları gibi, Her kademenin düzenli ve disiplin içinde komuta edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, diğer mesleklerden farklıdır. Bu düzenlemelerle terfi süreçlerinin komutanların elinden alınması, askeri hiyerarşi ve disipline ciddi zararlar verecektir. Lütfen, biraz geçmişe gidin ve Balkan Savaşı’nı hatırlayın. Hemen her konuda kendinize referans aldığınız Osmanlı’nın, Balkan Savaşı’nı kaybetmesinin nedenlerinden en önemlisi, orduya siyaset sokulması değil miydi? Alaylı – Mektepli ayrımı yapılarak, ordu içinde ikilik oluşturulması değil miydi?
Balkan Bozgunu şeklinde de adlandırılan bu kayıptan 100 yıl sonra, Türk ordusu yeni bir bozgun mu yaşasın? Değerli milletvekilleri; Kuvvet Komutanlıkları, yapılan değişikliklerle, işlevsiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Yetki ve görevlerinin bu denli kısıtlanması, Kuvvet Komutanlıklarının harekât planları yapmasını da zorlaştıracaktır. Adım adım ordumuz siyasallaşma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu durum milli güvenlik sorunlarına yol açabilecektir. Unutmayalım!
İktidarlar geçici, ancak Türk ordusu daimidir. Bu nedenle, ordu yapısının siyasetten uzak tutulması, Tüm vatandaşlarımızın ortak çıkarı için zorunludur. ayrıca, görev ve yetkilerin bakanlıklara devredilmesi, bürokrasiyi artıracak ve zaman kaybını çoğaltacaktır. Türkiye’deki bürokratik engelleri kaldırma iddiasını, her fırsatta dile getiren bir iktidar için, bu yaklaşım, son derece manidardır. Bu şartlarda, ilgili bakanlıkların da iş yükü artacak, diğer işlerinde aksamalar meydana gelebilecektir.Terfi işlemlerinin Kuvvet Komutanlarının teklifi ile ilgili bakan tarafından yapılması ve sözleşmeli er ve erbaşlarla ilgili yetkinin, Genelkurmay Başkanlığında kalması için, İYİ Parti olarak; Komisyon üyelerimiz aracılığı ile önergeler sunulmuştur. Ancak bu önergelerimiz, iktidar ve iktidar ortağının oyları ile kabul edilmemiştir. İktidarın ve ortağının ortaya koyduğu bu anlaşılmaz tavır, Türk ordusunun siyasallaşmasının zeminini hazırlamaktadır. Değerli milletvekilleri, sözlerimi bitirirken, Türk ordusunun bağımsızlığı ve etkinliğini korumak için, bu konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor, Yüce Meclisi ve aziz Türk milletini, saygı ile selamlıyorum.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Buca’da Cumhuriyet coşkusu meydanlara sığmadı
BUCA Belediyesi, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları kapsamında rap müziğin dev ismi Ceza’yı ağırladı. Binlerce İzmirlinin katıldığı konserde Cumhuriyet coşkusu alana sığmadı. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Cumhuriyetimizin 100. yılını yürekten kutluyorum. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun silah arkadaşlarına bize böyle güzel bir memleket bıraktıkları için minnet duyuyorum. Yaşasın Cumhuriyet” dedi. Buca, Cumhuriyet’in 100'üncü yıl dönümünde görkemli kutlamalara sahne oldu. Gün boyu süren etkinlikler kapsamında Işılay Saygın Meydanı’nda “100. Yılda 130 Kişi ile Zeybek Gösterisi” düzenlendi. Gösterinin ardından Işılay Saygın Meydanı’ndan eski Kaymakamlık binası karşısındaki konser alanına Türk bayrağı, bando ve meşalelerle fener alayı oluşturuldu. Fener alayına Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ve eşi Zuhal Kılıç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, Buca Belediyesi Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
HER KIŞIN BİR BAHARI VAR Ünlü sanatçı Ceza konseri öncesinde konuşan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, tam bir asır önce Mustafa Kemal Paşa’nın, yol arkadaşları ile yediği yemekte söylediği sözün bugün hala gururunu yaşadıklarını belirterek, ”Haykırmak istiyorum sevgili gençler, şimdi de Buca’dan tüm Türkiye’ye…’Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’. Mustafa Kemal Paşa’nın Türk milletinin kaderini değiştiren bu cümleyi kurması elbette hiç kolay olmadı. Parçalanmış ve yokluk içindeki bir imparatorluktan, tüm dünyanın saygı duyduğu bir devlet yaratmak için büyük bedeller ödendi. Düşünün ki, Anadolu toprakları emperyal güçler arasında paylaşılmış, ordusu dağıtılmış, halkı bitap düşmüş, dört bir yanında adeta yangın olan bir ülke… Unutmayın gençler unutmayın, her karanlık gecenin bir sabahı, her kışın baharı vardır” diye konuştu. YAŞASIN CUMHURİYET Türkiye’nin kaderinin 28 Ekim 1923 gecesi değiştiğini hatırlatan Başkan Kılıç , “O gece, İsmet İnönü ve Mustafa Kemal sabaha kadar Meclis'e sunulacak taslak üzerinde çalıştı. İşte o gece, Türkiye'nin kaderi ve yönetim biçimi şekillendi. Atatürk, metnin ilk maddesine şunu yazdı: ‘Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyet'tir.’ Bu hayati ifadeyi anayasaya yazdırmak büyük bir askeri ve siyasi dehanın ürünüdür. Cumhuriyetimizin 100. yılını yürekten kutluyorum. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun silah arkadaşlarına bize böyle güzel bir memleket bıraktıkları için minnet duyuyorum. Yaşasın Cumhuriyet” dedi. UNUTULMAZ ANLAR YAŞANDI Daha sonra ünlü rap müzik sanatçısı Ceza sahne aldı. Başkan Erhan Kılıç, bu özel gecenin hatırası olarak sanatçı Ceza’ya Türk bayrağı hediye etti. Konser alanını dolduran binlerce İzmirli de Ceza’nın şarkılarına eşlik ederek, unutulmaz saatler yaşadı. Read the full article
0 notes
Text
Yaşasın Türk ulusu, Yaşasın Türk devleti, Yaşasın Türk ordusu...
0 notes
Video
youtube
Ordu Marşı
Ordun varsa namusun var şerefin var şanın var Ordun varsa ezanın var bayrağın var dinin var Ordun varsa vatanın var cananın var canın var Gökte Kartal, yerde Aslan , dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
Mavi bere, bordu bere dağları yıkar geçer Siyah bere, namlusunda şimşekler çakar geçer Söz konusu Türklük ise cihanı yakar geçer Gökte Kartal, yerde Aslan, dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
Türk Tanrı’nın kılıcıdır, yiğitliğin timsali Zalimin üstüne kopan bir kıyamet misali Gösterin! Hani nerede? Dünyada yok emsali Gökte Kartal, yerde Aslan, dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
Mete Han’ın sesi gelir çağların ötesinden Korkar kara, hava, deniz Türklüğün öfkesinden Titrer dağlar, yarılır yer Mehmetçiğin sesinden Gökte Kartal, yerde Aslan, dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
AY-YILDIZ’’ın gölgesiyle süslenir seferleri İstiklâldir, istikbâldir, şanlıdır zaferleri Ölümleri öldürüyor Türklüğün neferleri Gökte Kartal, yerde Aslan dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
Sancağı yere düşürmez çalar İstiklâl marşı Leke değdirmez bayrağa durur cihana karşı Ozan Erhan, Türk’ün sesi inletir arzı arşı Gökte Kartal, yerde Aslan, dağda Bozkurt ordusu Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
Ozan Erhan ÇERKEZOĞLU
#ordu#marş#ordu marşı#türk#türk ordusu#video#namus#şeref#şan#ezan#bayrak#din#vatan#canan#can#yiğit#mehmetler#mehmetçik#yaşasın#istiklal#istikbal#şanlı türk ordusu#yaşasın türk ordusu#sancak#zafer#muzaffer#nefer#ozan erhan çerkezo��lu
1 note
·
View note
Text
Zəngilan şəhəri şanlı Azərbaycan ordusu tərəfindən azad edilib. Təbrik edirəm. Artıq Zəngilan şəhərində də Azərbaycan, Türk bayrağı dalğalanır. Hədəf bütün Qarabağı işğalçı ermənilərdən azad etməkdir. Yaşasın Azərbaycan. Qarabağ Azərbaycandır!
8 notes
·
View notes
Text
Herkes milyon kere okumalı.....
‘Her şey çok güzel olacak’ diyorlar...
Evet, tabi, Allah’ın izniyle inşâallah öyle olacak ama Kimler için?
*
13 Nisan 1909’da ‘Her şey çok güzel olacak’ diye geldiler Selanik’ten İstanbul’a…
Osmanlı Ordusu’na sızıp kendisine Hareket Ordusu diye bir isim uyduran Yabancı Devlet bağlantılı ve Yahudi ağırlıklı çete, Osmanlı Devlet Başkanı’na darbe yaparak indirdi, 14 gün sonra Selanik’e sürgün etti.
Sonraki 10 senede vatan topraklarının 4’te 3’ü yani Milyonlarca km² elimizden uçtu gitti, 40 sene geçmeden Filistin aynı Darbeciler’in ihanetiyle Yahudilere verildi ve İsrail kuruldu. ‘Her şey çok güzel olacak’ dediler ama hiçbir şey güzel olmadı. Bu topraklara bir daha asla huzur, güven ve itibar gelmedi.
*
24 Temmuz 1923’te ‘Her şey çok güzel olacak’ diye imzaladılar Lozan’ı…
İsmet İnönü bir kaç sene sonra Ege ziyaretine çıktığında kıyıdan bakınca kedilerine kadar görünen adanın güzelliğinden bahsetmeye kalktı ki lafını kestiler, Lozan’da Yunan’a verdiniz dediler, bu kadar yakındakini bile mi, dedi, kendi ihanetine kendi bile inanamadı.
Millete ‘Denize Döktük’ diye yutturdukları herifler ‘Höyt’ dediler, bunlar da sırf iktidar olmak için kanla alınmış vatan toprağını peşkeş çekip 'Alın Size Adalar, Musul, Kerkük’ dediler.
*
29 Ekim 1923’te ‘Her şey çok güzel olacak’diye Cumhuriyet’i ilan ettiler.
Cumhuriyet, Cumhur’un dediğinin olması demekti.
Zira Cumhur, halkın salt çoğunluğuna yani %51’ine verilen isimdi.
Bunu anlamanın tek yolu seçim yapmaktı.
1923’ten 1950’ye kadar Türk Milleti’nden kaçtılar.
Bir (yazıyla 1) tane bile seçim yapmadılar, yapamadılar.
Cumhuriyet’i ‘yalan bir proje’ olarak ortaya koyup iktidar oldular.
1923, 1927,1931 ve 1935 seçimlerinde Millet’in %89’una varan kısmı tarafından boykot edildiler. Geriye kalanlarsa zaten Rumlar, Ermeniler ve Yahudilerdi.
Şimdi ağzına kadar yalanlarla doldurulmuş, şahitsiz bir tarih anlatıldığına bakmayın.
Mustafa Kemal, Millet’in kendisine yapacağından korkmayıp sadece 1 tane çok partili seçim yapsaydı, şimdi adı zor hatırlanan bir işbirlikçiden başka biri değildi ama Cumhur’a gidemedi, yapmadı ve zaten yapamazdı.
1924’te Kazım Karabekir’in açtığı TCF’yi 1925’te kapattı.
1930’da Fethi Okyar’ın açtığı SCF’yi 3 ay sonra kapattı.
Mustafa Kemal’in kim olduğunu ve neler yaptığını o zaman herkes bildiği için, asla seçime cesaret edemedi.
Hem kendine Türk’ün Atası yani Atatürk dedi hem de 15 sene Türk Milleti’nden köşe bucak kaçtı, Dolmabahçe’ye sığındı, kendini içkiye ve eğlencelere (!) verdi.
15 sene boyunca kendi kurduğu partiyle, yani CHP ile tek başına tam 4 kez seçime (???) gitmeye yüzü kızarmadı.
En son 16 Mayıs 1919'da 'Ben çeyiz düzücem' diye İstanbul'da kalıp Samsun'a veya Yunan'ın işgal ettiği İzmir'e gitmeye tenezzül etmeyen İsmet İnönü bile 'Memleket içki masalarından idare ediliyor! Böyle olmaz!' diye postasını koyup kalkıyor, gidiyordu. Kur'an da Ezan da Arapça diye yasaklandı, Kemal olan isim Arapça diye Kamâl'e çevrildi, memleket komple kliniğe evrildi, seçimsiz referandumsuz harflerinden giyimine kadar her şeyine saldırılan Millet, resmen açık hava hapishanesine hapsedildi.
'Her şey çok güzel olacak' dediler, tek bir şeyin bile güzel olmasına izin vermediler.
*
Büyük bir yalanı devamlı söylersen sana inanırlar derdi Hitler’in Propaganda Sorumlusu Dr.Goebbels ve Mustafa Kemal tam da bunu yaptı. Zaten Hitler de Milliyet’e verdiği demeçte onun için 'örnek aldığımız yıldız’ diyordu.
Bir Yahudi vatandaşımız olarak kendine Ulu Önder AtaTürk dedirtti, Kemalist medya tarafından Türk’ün babası diye manşetlere çekildi, Millet isyan etti ama ne fayda, o büyük isyanın sonuç bulmasına yani Cumhur’un konuşmasına asla izin vermedi, verilmedi. Darağaçları kuruldu ama sandık asla…
*
1960’ta 'Her şey çok güzel olacak' diye geldiler.
Adnan Menderes daha ilk seçimde Ulu Önder'in partisi diye etiketlenen ama hiç seçime sokulmayan CHP’yi tarihe gömmüştü, fark bile atmıştı ama 27 sene seçim yapmayanlar, 1960’ta onu devirip 1961’de öldürdüler. Yanında 2 Bakanı’da asarak katlettiler. Sandıktan dar ağacı yaptılar.
*
1980’de 'Her şey çok güzel olacak' diye geldiler.
Bir sağdan bir soldan öldürdüler. 1925’te, 1930’da, 1960'ta olduğu gibi yine partileri kapattılar.
Mamak’ta, Diyarbekir’de işkence merkezleri kurdular, 1920’lerde olduğu gibi yine yakaladıklarını inlettiler, 1930’larda olduğu gibi yine Milleti ezdiler.
*
28 Şubat 1996’da ‘Her şey çok güzel olacak’ diye geldiler, Seçilmiş Başbakan Erbakan’a Pezevenk deyip seçilmiş partiyi silah tehdidiyle indirdiler, milletin seçmediği partiye milleti yönetme yetkisi verdiler.
Askerin anasını başında örtüsü var diye kışladaki oğlunun yemin törenine almadılar, okuldaki kızı okula, fabrikadaki işçiyi fabrikaya…
'Her şey çok güzel olacak' diyenler daima çirkinleştiler...
*
Gezi’de 'Her şey çok güzel olacak' diye sokağa çıktılar, önce ağaç dediler, sonra mesele ağaç değil diye itiraf ettiler, Londra’dan yönetilen senaryoyu hayat geçirip İstanbul üzerinden Ankara’ya darbe yapmaya kastılar, başbakanlık konutunu bastılar, On binlercesi birleşip Erdoğan'ın ölmüş anasına kadar sövdüler saydılar, polislerin anasına avradına küfrettiler, istedikleri olmayınca bakkala ekmek almaya gidiyorduk dediler.
*
17-25 Aralık’ta ‘Her şey çok güzel olacak’ diye sözde Hırsızlık özde Darbe Operasyonu yaptılar. FETÖ’cüsü, Kemalisti, Komunisti, Saadetçisi hepsi birleştiler, Fetullah Gülen’in Askeri oldular, FETÖ nasıl istiyorsa öyle, yani Hırsız Tayyip diye bağırdılar, Devlet’in ekonomik sırlarını Cohen’lere verdiler ve daha nicesi… Ertesi hafta MİT Tırları'nı durdurdular, MİT elemanlarını yerlerde dövdüler. Fetullahçı Terör örgütü bastı, Kemalist Terör Örgütü yayınladı. FETÖ ve KETÖ olarak Fuat Doğu'nun başlattığı yarım asırlık işbirliğine devam ettiler.
*
Aralık 2013’te ilk kez açıktan açığa Emre Uslu 'Her şey çok güzel olacak' diye yazdı.
FETÖ bunu yazdığında daha 17-25 Aralık'a günler vardı...
Bu slogan o gün bu gün FETÖ’nün mottosu oldu.
15 Temmuz’a kadar sosyal, sonrasında askeri olarak geri dönüşlerinin, yani Devlete ve Millete tehditlerinin parolası olarak bu mottoyu kullandılar. İmamoğlu boşuna mı arkasına Kuleli Askeri Lisesi’ni alarak 'Her şey çok güzel olacak' dedi sanıyorsunuz? Kuleli'den çıkanların Çengelköy’de 13, toplamda 251 vatandaşımızı şehid ettiklerini bilmiyor mu sanıyorsunuz?
Hayır, biliyorlar. 'Her şey çok güzel olacak'diyerek FETÖ’cülere selam gönderiyor, oy istiyorlar.
*
15 Temmuz’da 'Her şey çok güzel olacak'diye çıktılar, insanları bağırsakları çıkana kadar ezdiler, gençleri kırmızı lazer noktalayıcılar tam da tazecik göğüslerde gezerken öldürdüler.
100 senedir Cumhur’a küfür edenler o gece ‘Yaşasın Tayyip’i öldürüyorlar’ diye çığlık çığlığa birbirine sarılıp bayram ederken, cezaevlerindeki PKK koğuşlarında halaylar çekilirken, Camiler basılıp imamlar müezzinler "SELA OKUMAYACAKSIN ULAN!" diye dövülürken, Cumhur bunlara aldırmayıp sokağa çıktı, Cumhur kükreyince FETÖ yani Amerikan Tetikçisi Yeşil Kemalistler teslim olmak zorunda kaldı, darbeyi daha ziyade elmacık kemiklerinde hissettiler.
*
31 Mart’ta 'Her şey çok güzel olacak'dediler, oyların daha %10’u yeniden sayılmışken farkın %50 kapandığını kendileri itiraf ettiler, Ak Parti 'Oyların hepsi baştan sayılsın' deyince delirdiler, sonunda ‘Yeniden Seçim’ kararı alındı ve Kazan/Kazan durumuna geldikleri için yine sevindiler.
Seçimi kazansalar: Kazan.
Kazanamazlarsa ‘Türkiye’de Demokrasi Yok! Seçim Yapılamıyor! Başkanlığı elimizden aldılar!’ algısı yaparak Batı’daki sahiplerinin ayaklarını yalayabilecekleri ve yeni kemikler/görevler isteyebilecekleri için yine: Kazan.
CHP Adayının girmediği hiçbir konu kalmadı, Türkiye'nin Akdeniz'de petrol aramasına da karşı çıktı, Rusya'dan S-400 alınmasına da...
15 Temmuz'da belki de izleyicileri, takipçileri, hayranları, okurları yani kendilerini o yerlere getiren insanlar tek tek ve topluca katledilirken 1 harf bile yazmayan sözde Sanatçı özde Soytarılar, aldıkları tek talimatla bir anda CHP tetikçileri kesildiler. Milletçe kınandılar ama emir/arpa büyük yerden, utanmadılar, sıkılmadılar, geri adım atmadılar.
Velhasıl, yine 'Her şey çok güzel olacak' dediler, yine Cumhur'un iradesini ezdiler, tarihin gördüğü en büyük oy hırsızlığını yapıp üstüne Mazbatayı verin diye tehdit ettiler, oylar sayıldıkça fark azalıyor, böyle galibiyet istemeyiz demek erdemini zaten düşünmediler ve yine yeni yeniden çirkefleştiler.
*
Kısacası;
'Her şey çok güzel olacak' dedikleri her gün, her sene, her olay, Millet’in aleyhine oldu.
'Her şey çok güzel olacak' dedikleri her konuda sonradan anlaşıldı ki, bunlar başkalarının adına konuşuyorlardı.
Bunlar aslında ABD, Avrupa, İsrail, Yunanistan, Ermenistan, FETÖ adına 'Her şey çok güzel olacak' diyorlardı.
Çünkü sadece kendilerini düşünüyorlardı ve hedeflerine ulaşmaları için Yabancılarla veya Düşmanlarımızla işbirliği yapmaları onlara göre İhanet değil stratejiydi, normaldi, sıradandı.
Onlar aslında ’BİZ VE PATRONLARIMIZ İÇİN Her şey çok güzel olacak’ diyorlardı ama CHP’li Canan Kaftancıoğlu’nun da itiraf ettiği gibi, sağdan oy almak için takiye yapmak zorundalardı.
Şimdilik ‘Her şey çok güzel olacak’ deyip geçiştiriyorlardı.
*
23 Haziran’da İstanbul’da yeniden seçim var.
*
Bir yanda ‘Her şey çok güzel olacak’ deyip duvarlara ‘Zulüm 1453’te Başladı’ diye yazanlar var;
Diğer yandaysa, 'CHP kazandıysa neden Yunan Medyası bayram ediyor' veya 'YSK Seçim yenilenmeli deyince Almanya neden Savaş İlanıdır diyor ABD neden tehdit ediyor' diye düşünüp “‘Hainler İçin Her şey çok güzel olacak’ ise benim ecdadım da evladım da bana lanet okur”deyip, zamanın ve mekanın kendisine yüklediği görevi Darağacından bozma Sandıkta yapacak olanlar!..
*
‘Her şey çok güzel olacak’
Evet, tabi, Allah’ın izniyle inşâallah öyle olacak ama Kimler için?
'Karar sizin!'
F.Fâtih Tezcan
16 notes
·
View notes
Text
68 devrimci kuşağı tetörist midir? 68 kuşağı elbette teröristtir!! ABD ye biat etmeleri gerekirken abd makam aracını devirip yakan Taylan vatan hainidir abd ordusu geliyor diye genel evler tadilat olurken onları denize döken Deniz vatan hainidir Türk milletini abd emperyalizmine satıldığı zamanlarda yaşasın tam bağımsız TÜRKİYE diye bağıran Yusuf, Hüseyin vatan hainidir ABD nin sınırları Karstan başlar diyen abd başkanını Türkiye Cumhuriyeti kabul görürken yurda abd empetyalizminin doğudaki koruyucusu olan 6. Filoya alkış tutmayan Harun vatan hainidir. Evet tüm Türk devrimcileri vatan hainidir yobaza, burjuva diktasına, siyasal islamcılara, amerikancılara, çiftlik sahiplerine, iş��inin, öğrencinin, halkın kanını emen siyasal partilere boyun eğmediğimiz için unutturulmaya çalışan Mustafa Kemali unutmayı reddettiğimiz için her 29 Ekimi 30 Ağustosu 19 Mayısı ve 23 Nisanı büyük bir heyecan ve tutkuyla kutladığımız için şiarımız/isteğimiz tam bağımsız Türkiye olduğu için, sokaklarda bağımsızlık ateşini yaktığımız için kısacası vatanı ve milleti sevmekten başka ayıbımız olmadığı için onurlanarak ve gururlanarak söylüyorum evet Türk devrimcileri vatan hainidir!!!!!
#atatürk#deniz gezmiş#mahir çayan#İbrahim kaypakkaya#devrim#devrimci#terörist#İsmet inönü#Taylan özgür#türkiye#cumartesianneleri
44 notes
·
View notes
Photo
Gökte Kartal, yerde Aslan, dağda Bozkurt ordusu. Var olsun yiğit Mehmetler, Yaşasın Türk Ordusu!
53 notes
·
View notes
Text
Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk ordusu.
73 notes
·
View notes
Photo
Ve geldi pek keyifli Hıdırellez... Eskiden Ruz-ı Hızır olarak da anılan Hıdırellez, halk arasındaki inanca göre her ikisi de ölümsüz olan Hızır ve İlyas’ın bir araya geldiği günün hatırasına kutlanmakta olup Hızır ve İlyas kelimelerinin birlikte kullanılmasıyla oluşmuş bir tabirdir. Türklerde bahar bayramı olarak kutlanan ve eski Türk imparatorluklarına kadar kutlandığını bildiğimiz Hıdırellez,Romanlarda Kakava ile birlikte kutlanır.Romanların göçleri tarihin akışı içinde onların da yolunun anadolu topraklarından geçmesi ile bu iki büyük bayramın birbirine karışmasına ve şenliğin büyümesine vesile olmuş sonuç olarak... Ne de güzel olmuş!Yaşasın kültür çeşitliliği! Ben çok çeşitli hikayeler olmasına rağmen tabiki de Yaşar Kemal'in Binboğalar Efsanesi'nde kaleme aldığı versiyonu seviyorum. Efsaneye göre 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece Hızır ve İlyas peygamberler kayan iki yıldız şeklinde ,iki ayrı yönden gelip birleşirler ve yeryüzüne inerler..O birleşme anında tüm akarsular durur ve bir anlığına börtü böcek sessizliğe bürününür...Bu birleşme anını sadece yüreğinde kötülük,içinde fesat olmayanlar farkedebilir ve buna tanık olan ne dilerse olur. 😊 Kakava şenliklerinin ise 6 bin yıllık bir geleneği vardır. Bu gelenek her yıl 6 Mayısı takip eden 3 gün boyunca tekrarlanan ritüellerle gerçekleştirilmiştir. Kakava, Mısır ve Ön Asya kökenlidir. Çingene mitolojisine göre eski Mısır’da tanrı-kral Firavun döneminde zulme uğrayan Kopt halkı Mısır’dan mucizevi biçimde kaçarlar. Kaçarken peşlerine düşen Firavun ve ordusu kaçanların bir kısmıyla birlikte sularda boğulur. Kalanlar ise bir liderin çıkıp kendilerini kurtaracağına inanmaktadırlar. Bu kurtarıcı ölümsüzdür. Kurtarma olayının meydana geldiği gün olarak kabul edilen 6 Mayıs günleri romanlar bu mucizevi günün anısına eğlenceler düzenler,yemekler yenilir, ateşten atlanır. Sabah çok erken saatte su kenarına gidilip akarsuda el yüz yıkanır, suya girilir. O zaman bu güzel günün tadını daha da çok çıkarmanız için muhteşem yönetmen Emir Kusturica'nın efsane filmi "Çingeneler Zamanı"nın bir o kadar muhteşem besteci Goran Bregovic'e ait harika film müziği "Ederlezi"yi buraya bırakıveriyorum tadını çıkarın lütfen 😊
4 notes
·
View notes
Text
Var olsun yiğit Mehmetler, yaşasın Türk Ordusu!
130 notes
·
View notes
Text
“Düşmanlarımızın her şeyi var, ancak bizim silah ve cephanemiz yok. Fakat göğsümüzde imanımız var, mutlaka kazanacağız. Yaşasın Muzaffer Türk Ordusu!”
Papa Eftim, 31 Mart 1922
Benim gibi bizlere değerli vatanseveri Papa eftimi okulda anlatmayan öğretmenlerimize veya izin vermeyenlerin ayıbı olsun yazık koca bir 40 45 sene bihaber yaşamışım .Bu millet vatanı için mücadele eden değerli vatandaşlarını asla unutmaz. Kendisine saygımız sonsuzdur. Toprağı bol olsun.
0 notes
Text
ŞİLE SOKAKLARINDA FENER ALAYI COŞKUSU …
Şile’nin düşman işgalinden kurtuluşu, yeniden bağımsızlığına kavuştuğu 7 Ekim’ in 97. yıl dönümü akşam düzenlenen fener alayı eşliğinde kutlandı Kent Meydanında başlayan Fener Alayına Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran,Garnizon Komutanı Hv .Sv.Kd Albay Ali Beşir,Belediye Başkanı İlhan Ocaklı,Ak Parti,CHP,MHP,İYİ Parti,BBP,Saadet Partisi ,İlçe Başkanları ve yöneticileri,STK Temsilcileri,Kamu Kurum Amirleri ve temsilcileri,öğrenciler ve çok sayıda vatandaşın katıldığı yürüyüşte öğrencilerin taşıdığı Ay Yıldızlı Türk Bayrağı,Atatürk Portresi meşalelerin ışığında Şile sokaklarını aydınlattı. Fener Alayı Korteji Üsküdar caddesi üzerinden Cumhuriyet caddesini geçerek yürüyüşün başladığı Kent Meydanında son buldu. Yürüyüş sırasında evlerin camlarından ve esnafların korteje alkışılar ile destek verdikleri dikkat çekti. Yürüyüş sonunda Kent Meydanında toplanan Protokol ve katılımcılar başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimiz için hep birlikte saygı duruşunda bulunduktan sonra İstiklal Marşımızı okudular. Güne özel olarak Şile Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanan slayt gösterinsin ardından gerçekleşen protokol konuşmalarında ev sahibi olarak Belediye Başkanı İlhan Ocaklı konuştu. Başkan Ocaklı konuşmasında; Şilemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yıl dönümü.Bu kutlu armağanı bize hediye eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnet ile anıyorum.6-7 Ekim 1922 kuvay-ı milliye süvarilerinin ve müfrezelerinin ilk Ağva’dan sabah saatlerinde girmesiyle oranın kurtarılması ve akşam saatlerinde de Şile’nin kurtarılmasıyla Şile İstanbul’da kurtarılan ilk belde.1923 yılında da kurulan ilk ilçelerden bir tanesi. Bu güzel ilçemizi,bu güzel memleketimizi bizlere armağan eden tüm şehitlerimizi başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmet ve minnetle yad ediyoruz.Kaymakam Bu gün çok anlamlı İlçe Kaymakamımız ile birlikte siyasi partilerimizin ilçe başkanları el ele,kol kola bugün Şile için bir aradayız.Emek sarf eden,hava soğuktur demeden bizlerle beraber yol yürüyen burada bulunan tüm hemşerilerimize teşekkür ediyorum. 97 yıl önce atalarımız,dedelerimiz soğuğa aldırmadan bu mücadeleyi vermişler.Bu kutlu vatanı bizlere hediye etmişler.Bizler de onların torunları olarak almış olduğumuz bu mirası,bu emaneti sonraki nesillere en iyi şekilde taşımanın gayreti içerisinde olacağız.Havaya aldırış etmeden bizimle beraber olduğunuz için de tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” dedi. Belediye Başkanı İlhan Ocaklı’nın konuşmasının ardından Garnizon Komutanı Hv.Sv.Kd.Albay Ali Beşir’de anlamlı bir konuşma gerçekleştirdi. “Şile’nin kurtuluşu diyince bir muharebe yok burada.Yani bizim askeri manada büyük bir savaş yok.Malum emperyalistlerin dışarıdan olan Yunan ordusu Anadolu’da Mustafa Kemal Önderliğinde başlatılan büyük mücadele sonunda korkunç bir yenilgi ile denize dökülünce Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı malumunuz.Burada çok dikkat çeken bir husus vardır.Biz Ege,Akdeniz’e Yunanlıları denize döktük.Ama Mudanya’da İngilizler ile antlaşmayı yaptık. Bugünlerde bir şeyler daha oluyor farkındaysanız Güneyimizde,çok benziyor değil mi?Aynı olay yine cereyan ettirilmek isteniyor.Birilerinin maşaları Türk Devleti ve Türk Milleti’ne zarar vermek istiyor.Harcamak istiyor.Türk Milleti’nin evlatları,Türk Ordusunun evlatları her an hazırdır.Bu Millete evvel Allah kimse diz çöktüremez.Bir daha Allah Şile’ye de,Türkiye’nin hiçbir noktasına da kurtuluşlar yaşatmasın.Sonsuza kadar bağımsız ve hür yaşasın” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Şile Kaymakamı İbrahim Süha Karaboran’da konuşmasında “Şile’nin bu gurur gününde burada görev yapmam münasebetiyle sizlere ortak olmak fırsatını bulduğum için çok mutlu olduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Sonbahar hüzün ayı.Son baharı severim.İzlediğimiz slayt gösterisinde de hüzün vardı.Fakat bundan tam 97 yıl evvel bu milletin kahraman evlatları,atalarımız o hüzünlü sonbahar mevsimini ilkbahara,yaza çevirdi.Ruhları şad olsun.Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. 2019,biliyorsunuz bu sene kurtuluş mücadelesinin, tarihte eşine az rastlanan ve nice zorluklar içerisinde yapılan o mücadelenin 100. Yılı.Malumunuz bu sene 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve olurlarıyla bütün yurtta,bütün memlekette çok farklı,çok güzel etkinliklerle kutlandı.Şile’nin kurtuluşunun 100. Yılı 3 sene sonra inşallah.Kutlu olsun.Şile’ye,yüce Devletimize kutlu olsun. Kurtuluş mücadelesi dediğimiz şey öyle 2 kelimeyle,birkaç cümleyle anlatılacak bir mücadele değil.Vatan uğruna bu vatanın evlatları canlarını seve seve feda ediyorlar.Bu hakikaten öyle kolay kolay dile tabire gelecek bir şey değil.Bir asırı idrak etmek üzereyiz.Asırlar geçtikçe müesseseler güçlenir.Canlı organizmalar zaman karşısında yenik düşer.Lakin Devletler,Milletler daha derinlere kök salar.Ve köklerinden aldığı güç ile kendisini daha yukarıya daha ileri merhalelere taşır.İnşallah Türkiye Cumhuriyeti Devleti de köklerinden aldığı güç ile her zaman daha ileriye dönecektir yüzünü.Dünya Milletleri ailesi içerisinde layık olduğu yeri alacaktır ve almıştır zaten.Bu vatan uğruna,vatan toprakları uğruna,bağımsızlık uğruna bu milletin aziz evlatları canlarını feda etmişlerdir.Tekraren başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Onun silah arkadaşları olmak üzere bu milletin aziz evlatlarını,atalarımızı büyük saygıyla yad ediyorum.Ruhları şad olsun.Şilemizin kurtuluşunun 97. Yılı başta Şileli hemşerilerimize,yüce Devletimize kutlu olsun.Nice 10 yıllara,100 yıllara” dedi. https://www.youtube.com/watch?v=cyFzCkCR0Ec https://www.youtube.com/watch?v=BXPoM_FGWOc&t=4s
Read the full article
0 notes
Text
Füzuli şəhəri şanlı Azərbaycan ordusu tərəfindən azad edilib. Təbrik edirəm. Artıq Füzulidə Azərbaycan, Türk bayrağı dalğalanır. Yaşasın Azərbaycan. Qarabağ Azərbaycandır!
7 notes
·
View notes
Text
Şanlıurfa'da Suriyeli mitingi! Binlerce kişi...
Detaylar için https://bagimsizweb.com/sanliurfada-suriyeli-mitingi-binlerce-kisi/
Şanlıurfa'da Suriyeli mitingi! Binlerce kişi...
Ülkelerinde yaşanan iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, Fırat Nehri’nin doğusunu işgal eden PKK/PYD terör örgütünü protesto etti. İlçe stadyumunda toplanan aralarında Suriye’nin önde gelen aşiretlerinin liderlerinin de bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi, Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu bayrakları açtı. Toplu halde namaz kılarak dualar edilen mitingde, “Canımız sana feda sevgili Suriye”, “PYD-PKK vatanımızdan defol”, “Amerika topraklarımızdan elini çek”, “Bir bir Suriye halkı bir”, “Özgürlük ve hürriyet temel insan hakkıdır”, “Yeter artık bu hasret bitsin”, “Türk ve Suriye kardeşliği yaşasın”, “Allah-u Ekber” sloganları atıldı. Topraklarını terör örgütünün baskıları nedeniyle terk etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Suriyeliler, Türkiye’nin desteğiyle ülkelerine dönmek istediklerini dile getirdiler. Türkiye’nin düzenlediği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı sayesinde binlerce Suriyelinin evlerine döndüğünü belirten protestocular, Fırat’ın doğusuna da bir harekat düzenlenmesini beklediklerini ifade ettiler. Resulany ve Telabyad’ın kendi toprakları olduğunu söyleyen Suriyeliler, terör örgütünün bölgeyi işgal ettiğini ve en kısa zamanda çıkması gerektiğini dile getirdiler. TSK tarafından düzenlenecek bir harekata destek vereceklerini söyleyen protestocular, bunun için savaşmaya da hazır olduklarını belirttiler. Başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin artık terör örgütünü desteklemeyi bırakmalarını isteyen kalabalık, kendilerine kucak açan Türk devleti ve halkına teşekkür ettiler.
‘VATANIMIZA DÖNMEK İSTİYORUZ’
Kalabalık adına bir açıklama yapan Umeyir Hasan El Abav, “Biz Suriye Telabyad vatandaşları olarak ülkemize ve vatanımıza dönmek istiyoruz. PYD ve PKK’nın şehrimizi ve vatanımızı terk etmesini istiyoruz. İnşallah yakında Türk ordusu ve Özgür Suriye Ordusu birlikte Fırat’ın doğusuna girerek bizleri bu işgalcilerden kurtarır. Bu vesileyle Türk halkına ve Türk ordusuna teşekkür ederim” dedi.
Mitingde konuşma yapan diğer katılımcılar ise, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı operasyonları başarılı olunca teröristler buraları terk ettikten sonra halk güven içinde evlerine döndü. Şimdi biz Suriyeliler olarak il, ilçe ve köylerimizi işgalden kurtarmak için Türk ordusu ile Özgür Suriye Ordusu’nun doğu Fırat operasyonuna başlamasını talep ediyoruz. Ta ki bizleri ülkemizden süren, köylerimizi yakan, özel mallarımızı ve kamu mallarını yağmalayan, vatandaşları tutuklayıp kanaat önderlerimizi katleden PYD-PKK’nın zulmünden kurtulmuş olarak ülkemize geri dönene kadar. Suriyeliler olarak Amerika’dan şunu istiyoruz; PYD-PKK’yı desteklemekten ve himaye etmekten vazgeçsin. Suriye birlik ve özgür olarak yaşasın” dediler.
0 notes