#yılanlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Türkiye'denin Yaban Hayatı - Türkiye'de Yaşayan Yılan Türleri
Türkiye’de yaşayan yılanların hangi türlere ait olduğunu biliyor muydunuz? Merhaba sevgili okuyucularımız! Bu yazımızda Türkiye’de yaşayan birbirinden farklı yılan türleri ve bu türlerin özelliklerini sizler için araştırdık. Gelin bu yazımızda bu yılanları ve özelliklerini birlikte keşfedelim. Ağrı Engereği Ağrı Engereği, Türkiye’nin en zehirli yılanı olarak bilinmektedir. Ağrı Engereği,…
View On WordPress
#türkiyede yaşayan yılan türleri#türkiyede yaşayan zehirli yılan türleri#türkiyede yaşayan zehirsiz yılan türleri#türkiyedeki yılanlar#türkiyedeki zehirli yılanlar#türkiyedeki zehirsiz yılanlar#yılanlar
0 notes
Text
Zehirlenen Yılanlar
Zehirlenen Yılanlar Panama, Kolombiya veni Ekvador‘daki zengin ormanlarda yaşayan bu küçük, kırmız gözlü yılan (Sibon marleyae), tek bir ısırık ile kurbanını öldürebilir gibi görünüyor. Fakat bu yılan, salyangoz ile beslenen zararsız ağaç yılanıdır. Bu yılanlar, altın ve bakır ��ıkartmak için bölgedeki akarsuların zehirli atıkları ile kirleten, ormanlan yok eden madenciler tarafından yok…
View On WordPress
0 notes
Text
Öyle evde kedi köpek beslemekle hayvan sever olunmuyor . Hayvan sever dediğin bizim gibi koynunda yılan besleyecek .
4 notes
·
View notes
Text
Olimpos'un yeni bebeklerine merhaba diyelim 👋👋👋. Ben çoktan Adam Fawley serisinin üçüncü kitabı olan 'Felix evinde neler oluyor?' kitabını aldım 🤭🤭🤭🤭.
1 note
·
View note
Text
Mü'min kabrine konduğu zaman kabir enine yetmiş uzunluğuna yada yetmiş zira açılır. Üzerine de reyhan kokuları saçılır. Üstüne ipek şal örtülür. Eğer Kur'an-ı Kerîm'den birbildiği varsa nur olarak kendisine yeter. Eğer yoksa kendisine güneş gibi bir nur ihsan edilir. O kabrinde bir gelin gibidir; uyur. Onu ancak ehli arasında en sevgili olan uyandırır.Uykudan uyanır ama ona hiç doymamış gibi.Kâfire gelince, kabir onu sıkar kaburga kemiklerini birbirine geçirir. Üzerine kalınlığı deve boynuna benzer yılanlar saldırır.Kemikleri üzerinde en ufak bir parça bile bırakmadan etini yer bitirirler. Sonra kör sağır ve dilsiz olan azap melekleri gelirler. Bunlar yanlarında bir de demir topuz getirirler ve bununla kâfiri dövmeye başlarlar. Sağırdırlar feryadı duymazlar ki acısınlar. Kördürler onun halini görmezler ki merhamet duyguları kabarsın.Sonra onu akşam sabah ateşe atarlar.
26 notes
·
View notes
Text
Binlerce yıl önce Tarsus'ta yedi katlı yeraltında yaşamış yılanlar varmış. Akıllı, şefkatli ve barış içinde yaşayan bu yılanlara Meran adı verilmiş. Meranların bir de Şahmeran adı verilen kraliçeleri varmış. Şahmeran genç ve çok güzel bir kadınmış. Fakir bir ailenin oğlu olan Cemşab, Şahmeranı ilk gören insanmış. Geçimini odun satarak sağlayan Cemşab bir gün arkadaşlarıyla birlikte bal dolu bir mağara keşfetmiş. Balı çıkartmak için aşağıya Cemşab'ı yollamışlar. Kendilerine daha çok pay düşsün isteyen arkadaşları Cemşab'ı orada bırakıp kaçmışlar. Cemşab, Mağarada ki bir delikten ışık sızdığını görmüş ve deliği büyütmüş. Karşısına ömründe hiç görmediği kadar güzel bir bahçe çıkmış. Bu bahçe de eşi benzeri olmayan havuzlar, çiçekler ve birçok yılan görmüş. Uzun yıllar burada güzel bir hayat yaşayan Cemşab, Şahmeran'ın güvenini kazanmış. Cemşab ailesini çok özlediğini söyleyince Şahmeran, kendisini salıvereceğini ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini İstemiş. Cemşab, Şahmerana söz vererek ailesinin yanına gitmiş. Uzun yıllar boyunca sözünü yerine getirmiş. Ancak bir gün ülkenin padişahı hastalanmış ve veziri hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş. Cemşab bu kuyunun yerini söylemeye zorlanmış. Bunun üzerine Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran çok üzülen Cemşab'a; 'Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu Vezire içir, etimi de Padişaha yedir demiş. Böylece vezir ölmüş padişah da iyileşip Cemşab'ı vezir yapmış. Şahmeran öldüğü zaman vücudunu üç parçaya bölmüşler ve kaynatılarak suyu çıkarılmış. Bu üç farklı sudan biri tedavi edici, biri içen kişiyi öldürecek derecede bir zehir, üçüncüsü de içene tıp konusu hakkında bilgelik verecek bir sudur. Cemşab karakteri bu suyu içerek dünyaca tanınan bir tıp insanı olmuş.
Efsaneye göre yılanlar o günden beri Şahmeran'ın öldürüldüğünü bilmiyorlarmış. Bu yılanlar, Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrendikleri zaman Tarsus ilçesini istila edeceklerine inanılır.
20 notes
·
View notes
Text
🐺🙄 Yılanlar 🐍 artık tıslamıyor 👅
Sadece kardeşim, 👫 bebeğim, 👶 arkadaşım'da 🧑 diyorlar.. 🤘😎
𐱅𐰇𐰼𐰚 🇹🇷 ( Türk ) 🐺
🇦🇿💞🇹🇲💞🇰🇿
𐱅𐰇𐰼𐰜 🇹🇷🤘 ( Türük )
🇰🇬💞🇺🇿💞💙
𐰏𐰇𐰲𐰋𐰀 ( Göçebe ) 🐎🇹🇷
🍎🐺🤘🍎
𐰘𐰇𐰼𐰜( Yörük ) 👪 🇹🇷
18 notes
·
View notes
Text
Yılanlar da sanıyor ki bir tek onlar sürünüyor.
39 notes
·
View notes
Text
Ya yazmaktan bitecektim, ya da yazarken. Sonuç olarak bitecektim bunu biliyordum.. birilerine bir şeylerden bahsetmek, seni ne kadar kırdıklarını anlatmak ya da başka herhangi bir şey ne şekilde boşsa bu da öyle. İçtiğim sigara ya da tükettiğim herhangi bir şey, herhangi bir insan, herhangi bir seyirci, herhangi bir öğretmen. İşte o kadar anlamsız,, ve bu kadar anlamsız olması korkutucu geliyor. düşmek değil korkutucu olan, düşmek istemek. düşerken yanağına gelen annenin gözyaşı, artık suyu var mı diye kontrol edecek birisi olmaması kedinin, kötü durumda olup da bana ulaşamayan insanlar olması, artık hayatımla ne yapacağım endişesinde bir kardeş bırakmak, korkutucu olan odamda daktilo sesleri yankılanmaması, korkutucu olan artık hiçbirinin umurumda olmaması. korkutucu olan aslında, tam tersi olması. korkutucu olması yerine yukarıda saydıklarımın tam tersi şeylerin, belki de uçurumun dibinde bana kavuşması. Düşmenin en parlak yıldıza ulaşmak demek olması, Sirius'un bir nefes eksiği kadar yakında olması, Orion'un kenarından bana göz kırpan Artemis'in mırıltısı, Oğlumun içime çekemediğim kokusu, Gece'ye kavuşmak ve kalbimdeki boşluğun son bulması. ufak bir kan bedeli mutluluk, biraz bağışlamak gerek tanrıyı. başını okşadığı köpek için, unutmak gerek her bir sanrıyı. o bir hatıranın kölesi, Tanrım dans ettir bu aptalı. yılanlar ayağına dolanırsa, utanmadan salla ayağındaki tozları. bir kafesin içinde sadece yatağın, ölmek için yaşamak ne acı. dilim dönmez söylerken, ya ağlarsam.. katilim olarak seçtim bu ağacı.
10 notes
·
View notes
Text
İlginç Bir Deneyim: Evde Beslenebilecek Yılan Türleri
Hiç evde yılan beslemeyi düşünmüş müydünüz? Eğer bunun nasıl olabileceğini merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz! Merhaba değerli okuyucularımız! Bu yazımızda evde yılan beslemeyi düşünen veya evde yılan beslemenin nasıl olduğunu merak edenler için bu konuyu araştırdık. Evde yılan bakımından ve evde beslenebilecek yılan türlerine dair merak ettiğiniz tüm konuları bu yazımızda bulabilirsiniz. Eğer…
View On WordPress
#evcil yılan türleri#evcil yılan türleri nelerdir#evcil yılanlar#evcil yılanların bakımı nasıl olmalı#evde beslenebilen yılan türleri#evde yılan nasıl beslenir
0 notes
Text
Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da.
Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir.
Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir.
(Cenap Şahabettin)
23 notes
·
View notes
Text
Biz onların içine girmek için onlar gibi olmayız, onlar bizim içimize girmek için bizim gibi oluyor.
Uyanık ol ey müsluman!! Yılanlar aramızda geziyor!
32 notes
·
View notes
Text
gelişimin kokusunu alıyor yılanlar. şimdi nerede yaşadığımı bilmiyorlar.
buralar çok sakin arkanı kollayabilirsen. eskiden bir sigarayı bitirmeden kalkıp gitmezdim masadan, şimdilerde kalbini çarpıtan üç dört dumana nazaran.
buralar çok yüksek bakınca atlayası geliyor, bugünlerde yazmayı eksik etmiyor.
alakası yok.
telefon çalıyorsa açacaksın. en kötü zamanlarımda aklına bile gelmedim.
şimdi sana neden inanayım,
hoşgeldin. burada artık sana yer yok.
3 notes
·
View notes
Text
🇹🇷TEHLİKENİN FARKINDA MISIN TÜRK MİLLETİ?🇹🇷
Bugün görmezden geldiğiniz yılanlar, yarın torunlarınızı zehirleyecek olan düşmanlardır!
#Türk #Atatürk #NeMutluTürkümDiyene #MustafaKemalinAskerleriyiz #Eğitim #Adalet
3 notes
·
View notes
Text
sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim. elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara. hayatımız geçiyor gözlerimin önünden. çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz, "ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz." çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere. o gülün yüzü gülmüyor sensiz, o köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı hepten hüzünlü bu günlerde. gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye. masada tabaklar neşesiz, koridor ıssız, banyoda havlular yalnız, mutfak dersen - derbeder ve pis. çiti orada duruyor, ekmek kutusu boş, vantilatör soluksuz, halılar tozlu, giysilerim gardropda ve şurda burda, memo'nun oyuncak sepeti uykularda, mavi gece lambası hevessiz. kapı diyor ki; açın beni, kapayın beni. perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi. radyo desen sessiz. tabure sandalyelerden çekiniyor. küçük oda karanlık ve ıssız. her şey seni bekliyor, her şey gelmeni. içeri girmeni, senin elinin değmesini, gözünün dokunmasını ve her şey tekrarlıyor; seni nice sevdiğimi...
15 notes
·
View notes