#vantilatör
Explore tagged Tumblr posts
Text
31 notes
·
View notes
Video
Şarj Edilebilir Ledli Taşınabilir Vantilatör (Link Açıklamada) #short #s...
0 notes
Photo
Hunter | Caribbean Breeze 137 Cm. Gerçek Hasır Örme Kanatlı Tavan Vantilatörü.
Ömür boyu motor ve sessizlik garantili.
#tavanvantilatoru#tavanvantilatörü#tavanvantilatör#tavan vantilatörleri#tavan vantilatörü#tavan pervanesi#tavanpervanesi#tavanvantilatörü tavanpervanesi hunter vantilatör#sıfırürün#satılık#tatil yerleri#yazlık#kışlık#ev dekorasyonu#evdekorasyonu#evdekor#modern#dekorasyon#dekoratif#mimar
0 notes
Text
Bi insan vantilatör açılmıyor diye ağlar mı..
13 notes
·
View notes
Text
Bir yaz sıcağında vantilatör eşliğinde 🥺 (Solas- Piano Cover)
70 notes
·
View notes
Text
vakit gece yarısını geçmişti. hayır, saat geceyi epey geçmiş neredeyse sabaha yaklaşmıştı. saat dört sularıydı. oda sıcaktı, vantilatör sadece içerideki sıcak havayı tekrar üfürüyordu. bir sigara yaktı. elini kahve bardağına uzattı. kahve bitmişti. içindeki buzlar da sıcaktan çoktan erimişti. balkona çıktı. dışarısı içeriden serinmiş, diye düşündü. sokaktan hâlâ sesler geliyordu. çevresine bakındı. köşedeki çiğ köfteci açıktı. dükkânın önünde insanlar oturmuş bir yandan muhabbet ediyor, bir yandan da ellerindeki telefona bakıyorlardı. biri elini masaya göt��rdü, sigara paketini aldı ve bir sigara yaktı. o sırada karşı apartmanın altındaki bakkalın önünde bir adamı gördü. adamın üzerinde atlet ve kısa bir şort... adamın elinde bir poşet vardı. burnuna götürdü. aklından "tinerci mi acaba?" diye geçirdi. adam elindeki poşeti dükkânın önündeki çöp kutusuna attı. yalpalaya yalpalaya köşeyi döndü ve gitti. sokaktan kuryeler geçiyordu. evet, bu saatte bile uyumayıp acıkanlar vardı. başını sağ tarafa çevirdi. iki kişinin konuşarak yürüdüğünü gördü. ya çok yüksek konuşuyorlardı ya da sokağın ıssızlığından dolayı sesleri her yerde yankılanıyordu. ilerideki tekel ve karşısındaki fırın hâlâ açıktı. fırının önünde bekçiler oturuyor, kimi yüksek sesle konuşuyor, telsizlerinden sesler geliyor; kimi de hiçbir şey demeden elindeki telefona bakıp videolar izliyordu. önlerindeki çaylar ise bitmişti. fırının önünde bir köpek yatıyordu. köpek kalktı. çevresine bakındı. sokağın başından gelen moto-kuryeyi fark etti. o geçerken birkaç kez havladı. sonra kendi çevresinde dönerek tekrar yattı. adam göğe baktı, şehrin ışığından dolayı tek tük yıldızlar görünüyordu. sigaradan bir fırt çekti, dumanı üfledi. dumanlar yukarı doğru yükseldi ve kayboldu. başını indirirken tepedeki minareyi fark etti. minarenin ışıkları yanıyordu. bir an neden diye düşündü. sonra cuma olduğunu hatırladı. doğru ya bugün bayram günü, diye içinden geçirdi. bir müddet bir şey düşünmeden minareye bakakaldı. seher yeli hafif hafif esmeye devam ediyordu. içeriden balkona çıkmadan önce açtığı müziğin sesi geliyordu. judas priest. angel. şarkıya kulak verdi. en sevdiği kısımdaydı. "oh angel we can find our way somehow/escaping from the world we're in/to a place where we began/and i know we'll find/a better place and peace of mind/just tell me that it's all you want for you and me" yüzünde bir gülümseme oldu. müzik şimdiyle eski arasında bir bağ kurdu. birden eski anılarına gitti. kulağında kulaklıkla yürüdüğü yollar gözünde canlandı. sigarasından bir fırt daha çekti. sigara dibe kadar gelmişti. son bir fırt daha çekip içeri girdi. sigarayı ağzına kadar dolmuş kül tablasının içine attı. saate baktı. dördü geçmişti. vakit yaklaşmıştı. gün birazdan doğacaktı.
10 notes
·
View notes
Text
yarın sabah da erken kalkacağım hastaneye gideceğim oradan işe akşam ev bulaşıklar duruyor ne yicez derdi sonra bi daha iş akşam bi daha ev erken çıkışta az bi kahve date sonra bi daha iş ilaç içmek çok zor geliyor ev çok sıcak dışarısı da çok sıcak ne giysem yakıyor insanlar pis kokuyor orosbu müşterilere ağzıma geleni diyemediğim için içimde kocaman öfke var vantilatör sadece başımı ağrıtıyor ah klimamız olsaydı ne zengin koca ne aşk ne para ne akıl sağlığı ne aile ne kariyer ne işe yarar bi çevre o da zaten aynı yalan dolan şeyleri söyledi yok sevgili olalım yok çok iyiyiz beraber yok şunu yapalım bunu yapalım gördük aq neymiş ablasıyla samimi olmadım diye benim suçummuş bi siktir git aq gidesin varsa git ne yarrak kürrek bahane şuan her şeyi boşverdim ama sadece şuan işte hiç blog kalmamış herkes bot hesap ya da pornoblog hepinizin aq
8 notes
·
View notes
Text
Hastaneye vantilatör getirdim yapıyorum bu sporu amk ya
10 notes
·
View notes
Text
Sabah kıl payı bir trafik kazasından kurtulduk. Ardından arkadaşımın paniklemesiyle başka bir kazayla burun buruna geldik. Okuldan sonra da merdivenlerden düştüm. Basamaklarda iki adım attım gerisini ayaklarımla inmedim sjdj. Hava çok sıcak diye vantilatör aldım ama pervanesini kuramadığım için çalıştıramıyorum. İyi değilim, ne zaman iyi olurum bilmiyorum.
16 notes
·
View notes
Text
Aşk;
Cehenneme vantilatör sokma girişimidir...
25 notes
·
View notes
Text
sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim. elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara. hayatımız geçiyor gözlerimin önünden. çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz, "ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz." çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere. o gülün yüzü gülmüyor sensiz, o köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı hepten hüzünlü bu günlerde. gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye. masada tabaklar neşesiz, koridor ıssız, banyoda havlular yalnız, mutfak dersen - derbeder ve pis. çiti orada duruyor, ekmek kutusu boş, vantilatör soluksuz, halılar tozlu, giysilerim gardropda ve şurda burda, memo'nun oyuncak sepeti uykularda, mavi gece lambası hevessiz. kapı diyor ki; açın beni, kapayın beni. perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi. radyo desen sessiz. tabure sandalyelerden çekiniyor. küçük oda karanlık ve ıssız. her şey seni bekliyor, her şey gelmeni. içeri girmeni, senin elinin değmesini, gözünün dokunmasını ve her şey tekrarlıyor; seni nice sevdiğimi...
15 notes
·
View notes
Text
Elektrikler gitti vantilatör açık bıraktım elektrik gelince serin serin uyurum dedim galiba gelmeyecek hiç yatağa yapıştım sıcaktan kalkamıyorum
5 notes
·
View notes
Text
karşımda büyük vantilatör yanımda küçük vantilatör varken kafamdan sular sızıyor #paraleldead
#kaynıyor cehennem#aslında dışarısı çok azcık daha serin galiba#ama evin içi 34.6 derece gösteriyor#allahım yardım et
5 notes
·
View notes
Text
vantilatör bozulacak zamanı buldu
yaniyoooooooommmm alev aleeevvvvv🥵🔥
3 notes
·
View notes
Text
Evi terk etmeye karar vermişti.
Yarın ilk iş görüşmesini yapacaktı ve işe kabul edilirse ailesinden uzakta bir ev tutacaktı.
Disiplinli bir hayat ona göre değildi.
Babasının;
“-Diş fırçalarken suyu açık bırakma”
“-Salondan en son kim çıktı?
Işıklar neden açık...”
“-Makası neden yerine bırakmıyorsun?”
ikaz ve söylemlerine dayanamıyordu.
Sabah iş görüşmesine giderken babası onu kapıda uğurladı ve;
"-Dikkatli ol oğlum ve bütün soruları cevaplamaya çalış..." dedi.
Görüşme adresine gelince, kapıda bekçi yoktu.
Bahçe kapısı açıktı ama sürgülü kilidinin demiri dışarıdaydı, giren çıkan herkes bu demire değiyor, kollarında küçük çizikler oluşuyordu.
Hemen kilit sürgüsünü geri çekti ve içeriye girdi.
Bahçede bir hortum ortalık yerde suyunu boşa akıtıyordu.
Onu aldı ve sulasın diye bir ağacın dibine bıraktı.
Bir avluya girdi, duvar dibinde boşa çalışan bir vantilatör gördü.
Gayrı ihtiyarı bir hareketle vantilatörü kapattığını fark etti.
Artık huyu nefsine galip geliyordu.
Kendisini tuhaf hissetti.
Oradan küçük bir odaya girdi.
Üzerindeki okla "Görüşme salonuna gider" yazan bir kağıt ters bir şeklide asılı duruyordu.
Kağıdı düzeltip, görüşme salonuna girdiğinde diğer adaylar oturmuş sıralarını bekliyorlardı.
Salonun ışıkları açıktı ve günün ışığı yeterince her yeri aydınlatıyordu. Aldırmak istemedi fakat babasının sesini duyar gibi oldu sanki
“-Kapatın bu ışıkları, boşa yanmasın" diyordu.
Bu ses dikkatini dağıtıyordu.
Duramadı hemen gidip ışıkları kapattı ve sırasını beklemek için bir kenara oturdu.
Sırası gelince görüşme odasına çağrıldı.
Masanın öbür tarafında oturan kişi evraklarını istedi.
Diplomalarını inceledikten sonra, işe ne zaman başlayabileceğini sordu.
Bunu bir tuzak saydı ve "-İmtihanın bir parçası olmalı" dedi kendi kendine.
Ne cevap vereceğini bilemedi.
Tedirginliği yüzüne yansımaya başladı.
Karşısındaki adam; "-Neyi düşünüyorsunuz?" diye sordu
"-Biz burada kimseye soru sormadık.
Adayları cevaplarıyla değil davranışlarıyla değerlendirmek istedik. Adaylardan hiç birisi senin gibi davranmadı. Bahçe girişinden itibaren herkesi izledik.
Açık sürgü kilidi, boşa akan su, vantilatör, ışıkları ve ters kağıt hepsi imtihanın birer aşamasıydı.
Bu sınavı başarılı bir şeklide tek sen geçtin. Yeni işin hayırlı olsun." dedi masanın diğer tarafında oturan patron...
Babasının disiplini ve sürekli yaptığı ikazlarına kızması geldi aklına, ondan pişmanlık duydu ve bu işi sadece disiplinle kazandığını anladı.
Eve çok mutlu döndü...
Hayatta başarılı olmanın yolu, disiplin ve çevremize gösterdiğimiz sorumluluktan, duyarsız olmamaktan geçiyor.
Alıntı
4 notes
·
View notes