Tumgik
#tok tutmak
denizeyuruyen · 2 years
Text
"... şimdi bile balık tutmayı içten içe arzuluyorum, niçin? Çünkü deyim yerindeyse çocukluğuma hâlâ duygusal bakıyorum. Kendi çocukluğuma değil aslında, içinde büyüdüğüm ve artık son nefesini vermek üzere olduğunu zannettiğim uygarlığa. Balık tutmak her nasılsa o uygarlığın tam bir temsili gibi duruyor. Balık tutmayı düşündüğünüzde aklınıza ilk gelenler modern dünyaya ait olmayan şeyler. Sakin bir göletin yanındaki bir söğüt ağacının altında bütün gün oturmanın ve yanında oturacak sakin bir gölet bulmanın fikri bile savaştan önceki, radyodan önceki, uçaklardan önceki, Hitler'den önceki bir çağa ait. Amatör balıkçılıktaki balık adları bile bir sükûneti çağrıştırıyor. Kızılkanat, akbalık, incibalığı, bıyıklıbalık, tilapia, kayabalığı, turna, kefal, sazan, kadifebalığı. Tok isimler. Bu isimleri koyan insanlar makineli tüfek sesi duymamışlar, işten kovulmanın korkusuyla yaşamamış, aspirin yiyerek vakit geçirmemişler, sinemaya gitmemiş ve toplama kamplarından nasıl uzak dururuz diye düşünmemişler."
- George Orwell - Boğulmamak İçin
........................
Bu kitabı henüz okumadım ama, günümüz modern dünya insanının içine düştüğü ya da düşeceği bunalımı, bir asır öncesinden öyle güzel bi yerden bakarak anlatmış ki.
Tam da kitabın adındaki gibi, içinde sürüklendiğim sığ yaşam koşuşturmacası içinde ben de "Boğulmamak İçin" çabaladığımı hissediyorum sadece...
12 notes · View notes
dokumtek · 6 months
Text
Çeliğin Güçlendirilmesi ve Yumuşatılması: Temperleme İşlemi
Tumblr media
Çeliğin güçlendirilmesi ve yumuşatılması, endüstride önemli bir konudur. Bu işlem, çeliklerin mekanik özelliklerini optimize etmeyi ve istenilen performansı sağlamayı amaçlar. Güçlendirme, çeliğin dayanıklılığını ve sertliğini artırırken, yumuşatma ise çeliği daha işlenebilir ve tok hale getirir. Bu işlemler, çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan çelik malzemelerin performansını artırmak için yaygın olarak kullanılır. Çeliğin güçlendirilmesi ve yumuşatılması, endüstrideki en önemli işlemlerden biri olan temperleme süreciyle gerçekleştirilir. Bu işlem, çeliğin sertleştirilmesinden sonra iç gerilimleri hafifletmek ve istenilen mekanik özellikleri elde etmek için uygulanır. Temperleme, çeliğin dayanıklılığını artırırken aynı zamanda kırılganlığını azaltır, böylece çelik daha kullanışlı hale gelir. Isıl işlem terimi, önceden sertleştirme, soğuk işleme (soğuk seviyeleme) veya kaynaklama sonrasında oda sıcaklığı ile dönüşüm noktası Ac1'in altında bir sıcaklıkta ısıtma işlemini ve ardından uygun soğutma yapılmasını (DIN 17022 bölüm 1-5) tanımlamak için kullanılır. Hızlı soğutma ile hızlı bir şekilde dönüştürülen mikro yapı, istikrarlı bir denge durumunda değildir, bu da tekrar ısıtıldığında dayanıklılığın arttığını ve aynı zamanda sertliğin azaltılabileceğini gösterir. Sertliğin azalma miktarı, temperleme süresi ve sıcaklığına bağlıdır. Sertleştirme işlemi uygulandıktan sonra, çelik genellikle gerekenden daha sert ve çoğu pratik kullanım için çok kırılgandır. Ayrıca, sertleştirme sıcaklığından hızlı soğutma ile ciddi iç gerilimler oluşur. İç gerilimleri hafifletmek ve kırılganlığı azaltmak için çeliği sertleştirdikten sonra temperlemek gereklidir. Temperleme, çeliği belirli bir sıcaklığa (sertleştirme sıcaklığının altında), bu sıcaklıkta belirli bir süre tutmak ve genellikle havada soğutmak şeklinde gerçekleşir. Elde edilen dayanıklılık, sertlik ve çekme dayanımı, temperleme işlemi sırasında çeliğin hangi sıcaklığa ısıtıldığına bağlıdır. İç gerilimleri hafifletmek ve kırılganlığı azaltmak için çeliği sertleştirdikten sonra temperlemek gereklidir. Temperleme, çeliği belirli bir sıcaklığa (sertleştirme sıcaklığının altında), bu sıcaklıkta belirli bir süre tutmak ve genellikle havada soğutmak şeklinde gerçekleşir. Elde edilen dayanıklılık, sertlik ve çekme dayanımı, temperleme işlemi sırasında çeliğin hangi sıcaklığa ısıtıldığına bağlıdır. Temperleme her zaman sertleştirme işlemini takip eder, öncesinde değil. Kırılganlığı azaltmanın yanı sıra, temperleme çeliği yumuşatır. Bu kaçınılmazdır ve çeliğin hangi sıcaklığa kadar ısıtıldığına bağlı olarak kaybedilen sertlik miktarı değişir. Bu, yüksek hızlı çelik hariç tüm çelikler için geçerlidir. Temperleme, yüksek hızlı çeliklerin sertliğini artırır. Çoğu uygulama, sertleştirilmiş parçaların temperlenmesini gerektirir. Temperleme, bir çeliği düşük kritik sıcaklık altında ısıtmayı (genellikle istenen sonuçlara bağlı olarak 400 ila 1105 °F veya 205 ila 595 °C arasında), bir miktar dayanıklılık kazandırmak için bu sıcaklıkta tutmayı içerir. Temperleme, her zaman çeliğin düşük kritik noktasının altındaki sıcaklıklarda yapılır. Sertleştirilmiş çelik tekrar ısıtıldığında, temperleme 212 °F'de başlar ve sıcaklık düşük kritik noktaya doğru arttıkça devam eder. Belirli bir temperleme sıcaklığı seçerek, elde edilen sertlik ve dayanıklılığı önceden belirleyebilirsiniz. Temperleme için minimum sıcaklık süresi 1 saattir. Genellikle, temperleme sıcaklığından soğumadan sonra çelik parçaları hala havada soğutulur; ancak, bazı çelik türlerinin kırılganlığı önlemek için temperleme sıcaklığından sertleştirilmesi gerekebilir. Bu mavi kırılgan çelikler, belirli sıcaklık aralıklarında ısıtıldığında ve yavaş soğutulduğunda kırılgan hale gelebilir. Nikel krom çeliklerin bazıları bu temper kırılganlığına maruz kalabilir. Yeni taşlanmış veya parlatılmış çelik, ısıtıldığında oksit tabakaları oluşturur. Bu, çeliğin yüzeyinde renklerin görünmesine neden olur. Sıcaklık arttıkça, demir oksit tabakası kalınlığını artırır ve rengi değiştirir. Bu renklere, yüzyıllardır metalin sıcaklığını ölçmek için kullanılan temperleme renkleri denir. Temperleme renkleri, temperli çeliğin nihai özelliklerini belirlemek için kullanılabilir. Çok sert takım çeliği genellikle açık sarıdan koyu kahverengiye kadar olan aralıkta temperlenir, oysa yay çeliği genellikle maviye temperlenir. Ancak, temperlenmiş çeliğin nihai sertliği, çeliğin bileşimine bağlı olarak değişir. Çeliğin sertliği varsa, normalleştirildikten sonra temperlenmesi mümkündür. Tavlama yapılan çelik temperlenemez. Temperleme, sertleştirme gerilimlerini hafifletir ve sertliği ve kırılganlığı azaltır. Aslında, sertleştirilmiş bir çeliğin çekme dayanımı, çeliğin yaklaşık 450 °F sıcaklığında temperlenmesiyle artabilir. Temperleme, yumuşaklığı, dövülebilirliği, şekil değiştirme yeteneğini ve darbe direncini artırır. Yüksek hızlı çelik, yüksek bir sıcaklıkta (yaklaşık 1550 °F) temperlenirse sertliğinde artış gösterir. Unutmayın, tüm çelikler tamamen soğumadan önce sertleştirme banyosundan çıkarılmalı ve temperlenmelidir. Doğru temperleme yapılmadığında, sertleştirilmiş parçanın hızlı bir şekilde başarısız olmasıyla sonuçlanır. Read the full article
0 notes
falancaportal · 6 months
Text
Ramazanda Sağlık İçin Beslenme Önerileri
New Post has been published on https://renklihobi.com/ramazanda-saglik-icin-beslenme-onerileri/
Ramazanda Sağlık İçin Beslenme Önerileri
Tumblr media
İçindekiler
Ramazanda Dengeli Bir Beslenme İçin Öneriler
Su Tüketimine Dikkat Edin
Dengeli ve İhtiyaç Duyulan Besinleri Tüketin
Ölçülü ve Düzenli Yemek Yemeye Özen Gösterin
Fiziksel Aktiviteyi İhmal Etmeyin
Ramazanda Susuzluğu Gidermek İçin İdeal İçecekler
Su
Peyniraltı Suyu
Tarçınlı Su
Zencefilli Limonata
Ramazanda Vitamin ve Mineral İhtiyacını Karşılamak İçin Besin Tercihleri
Ramazan Sağlık Rehberi
Ramazanda Sağlık İpuçları
Ramazan Sağlık Konuları
Ramazanda Sindirim Problemlerini Önlemek İçin Beslenme Püf Noktaları
Su Tüketimine Dikkat Edin
Taze Sebze ve Meyve Tüketin
Kızartma ve Şekerli Yiyeceklerden Kaçının
Oruç Sonrası Hafif Bir İftar Yapın
Yavaşça Yemek Yiyin
Ramazanda Sağlıklı Atıştırmalıklar ve Tok Tutucu Yiyecekler
Kuruyemişler
Yoğurt
Tam Tahıllı Ekmekler
Ramazanda Sağlıklı Tarifler ve Beslenme Planı Oluşturmak
Su Tüketimini İhmal Etmeyin
Sağlıklı ve Dengeli Beslenme İçin Öneriler
Sağlıklı Ramazan Tarifleri
Sıkça Sorulan Sorular
Ramazanda sağlık için nelere dikkat etmeliyiz?
Oruç tutarken hangi sağlık problemleri ortaya çıkabilir?
Ramazanda hangi spor ve egzersizler yapılabilir?
Ramazanda düzenli uyku nasıl sağlanabilir?
Ramazanda hangi sağlık kontrollerini yaptırmalıyız?
Ramazan ayı, oruç tutan müslümanlar için manevi anlamı yüksek bir dönemdir. Ancak uzun süren açlık periyotları sağlık açısından bazı zorlukları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle ramazanda sağlık için dengeli ve düzenli beslenmeye özen göstermek önemlidir. İftar ve sahur öğünlerinde dikkatli ve bilinçli beslenerek Ramazan’ın sağlık üzerinde olumsuz etkilerini en aza indirebiliriz.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Ramazan ayında sağlıklı beslenme için dengeli ve ölçülü bir şekilde iftar ve sahur öğünlerini planlamak önemlidir.
İftardan sonra abur cubur tüketmek yerine, ramazanda sağlık için taze meyve, sebze ve protein kaynaklarına yönelmek faydalı olacaktır.
Ramazan sağlık önerileri arasında bol su tüketimi de bulunmaktadır. Açlık periyotlarını dengelemek adına iftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterin.
Sahurda lifli ve tok tutucu besinler tüketmek, gün boyu enerjinizi ve tokluk hissinizi korumanıza yardımcı olacaktır.
Ramazan sağlık konuları arasında düzenli egzersiz yapmak da yer almaktadır. İftar sonrası hafif bir yürüyüş ya da evde yapılabilecek egzersizlerle kan dolaşımınızı hızlandırabilirsiniz.
Ramazanda Dengeli Bir Beslenme İçin Öneriler
Ramazan ayı boyunca sağlıklı bir şekilde beslenmek, vücudun ihtiyacı olan besinleri almak ve enerji seviyesini korumak için oldukça önemlidir. Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. İşte ramazanda dengeli bir beslenme için öneriler:
Su Tüketimine Dikkat Edin
Ramazan ayında uzun süreli açlık nedeniyle su ihtiyacı artar. Sahur ve iftar arasında yeterli miktarda su tüketmeye özen gösterin. Dehidrasyonu önlemek ve vücut fonksiyonlarını düzenli tutmak için günlük en az 8-10 bardak su içmeye özen gösterin.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Dengeli ve İhtiyaç Duyulan Besinleri Tüketin
Ramazanda sağlıklı beslenme için iftar ve sahurda dengeli bir şekilde beslenmeye özen gösterin. Her öğünde protein, karbonhidrat, yağ, lif, vitamin ve mineral içeren besinleri tüketmeye çalışın. Protein kaynakları olan et, balık, tavuk gibi besinleri tercih edebilirsiniz. Ayrıca sebze ve meyveleri de düzenli olarak tüketmeyi ihmal etmeyin.
Ölçülü ve Düzenli Yemek Yemeye Özen Gösterin
İftar sofralarında ölçülü ve dengeli yemek yemeye özen gösterin. Aşırı yağlı ve şekerli besinlerden kaçının. Yemeklerdeki porsiyonları kontrol altında tutarak gereksiz kilo alımını önleyebilirsiniz. Ayrıca gün içinde ara öğünlerde hafif ve sağlıklı atıştırmalıklar tüketerek açlık hissini kontrol altında tutabilirsiniz.
Fiziksel Aktiviteyi İhmal Etmeyin
Ramazan ayında beslenmenin yanı sıra düzenli olarak fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin. Özellikle iftar sonrası yürüyüş yapmak veya hafif egzersizler ile sindirimi hızlandırarak vücut fonksiyonlarını destekleyebilirsiniz. Fakat aşırı egzersizden kaçının ve abartılı hareketlerden uzak durun.
Bu önerilere dikkat ederek ramazanda sağlıklı beslenmeyi ve vücut fonksiyonlarını düzenli tutmayı sağlayabilirsiniz. Herkesin vücut yapısı ve ihtiyacı farklı olacağından dolayı kişisel sağlık durumunu da göz önünde bulundurarak beslenme düzeninizi planlayabilirsiniz.
Ramazanda Susuzluğu Gidermek İçin İdeal İçecekler
Ramazan ayı, islami takvime göre dokuzuncu ay olan ve oruç tutma ayı olarak bilinen özel bir dönemdir. Oruç tutmak, sabah ezanı ile akşam ezanı arasında yemek yememek ve içmek anlamına gelir. Bu durumda, özellikle yaz aylarında, susuzluk oruç tutanlar için önemli bir konudur. Susuzluğu gidermek için ise bazı ideal içecekler tercih edilebilir. İşte ramazanda susuzluğu gidermek için ideal içecekler:
Su
Ramazan ayında susuzluğu gidermenin en temel yolu su tüketmektir. İftar ve sahur arasında en az 8 bardak su tüketmeye özen göstermek, vücudun susuzluğunu en iyi şekilde giderir. Ayrıca, suyun yanı sıra taze sıkılmış meyve suları da tercih edilebilir.
Peyniraltı Suyu
Peyniraltı suyu, içerdiği yüksek protein ve mineral sayesinde ramazanda susuzluğu gidermek için ideal bir içecek olarak kabul edilir. Aynı zamanda vücudu dinç tutar ve enerji verir.
Tarçınlı Su
Tarçınlı su, antioksidan özelliği sayesinde vücudu serinletir ve susuzluğu giderir. Ayrıca kan şekerini dengeler ve tokluk hissi verir, bu da oruç tutanlar için çok önemlidir.
Zencefilli Limonata
Ramazanda susuzluğu gidermek için tercih edilebilecek diğer bir içecek de zencefilli limonatadır. Zencefilin sindirim sistemine faydaları yanı sıra serinletici özelliği ile ramazan ayında tercih edilebilecek içecekler arasındadır.
İçecek Faydaları Su Susuzluğu en iyi şekilde giderir, vücuda canlılık verir. Peyniraltı Suyu Yüksek protein ve mineral içeriği ile enerji verir. Tarçınlı Su Antioksidan özelliği ile vücudu serinletir ve kan şekerini dengeler. Zencefilli Limonata Sindirim sistemine faydaları yanı sıra serinletici özelliği vardır.
Ramazan ayında susuzluğu gidermek için bu içecekleri tercih edebilir ve sağlıklı bir oruç tutma deneyimi yaşayabilirsiniz. Ancak herhangi bir sağlık sorununuz varsa, uzman bir doktora danışmanızda fayda vardır.
Ramazanda Vitamin ve Mineral İhtiyacını Karşılamak İçin Besin Tercihleri
Ramazan ayı boyunca sağlıklı beslenmek ve vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri almak, oruç tutarken dengeli bir şekilde beslenmenin önemli bir parçasıdır. Özellikle uzun süren açlık dönemlerinde vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almak, sağlığımızı korumak ve enerjimizi yüksek tutmak için oldukça önemlidir.
Ramazan Sağlık Rehberi
İftar ve sahur sofralarında dengeli beslenmek için öncelikle protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin besinleri tercih etmek önemlidir. Protein kaynağı olarak kırmızı et, tavuk, balık, yumurta gibi besinleri tüketebilirsiniz. Ayrıca sebze ve baklagiller de lif ve vitamin açısından oldukça zengin birer seçenektir. Özellikle iftar sofralarında çorba, salata ve sebze yemekleri sofranızda bulundurabilirsiniz.
Ramazanda Sağlık İpuçları
Sahur öğününde ise kompleks karbonhidrat kaynağı olan tam buğday ekmeği, bulgur, kepekli pirinç gibi besinleri tercih edebilirsiniz. Ayrıca süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri de kalsiyum açısından zengin birer seçenektir. Meyve tüketmeyi ihmal etmeyerek, vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Ramazan Sağlık Konuları
Özellikle su tüketimine de dikkat etmek, vücudun sıvı dengesini korumak için önemlidir. Sahur öğününde bol su içmeyi unutmayın. Ayrıca iftar ve sahur arasında sık sık su tüketerek vücudun su ihtiyacını karşılamak da sağlıklı bir ramazan geçirmenize yardımcı olacaktır.
Tüm bu besin tercihleri ve sağlık ipuçları sayesinde ramazanda vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılayabilir, sağlıklı ve dengeli bir şekilde oruç tutabilirsiniz.
Ramazanda Sindirim Problemlerini Önlemek İçin Beslenme Püf Noktaları
Ramazan boyunca uzun süreli açlık ve susuzluk sindirim sisteminde belirli sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek ve sindirim sorunlarını minimum seviyeye indirebilmek için beslenme alışkanlıklarımızda bazı değişiklikler yapmamız gerekmektedir. İşte ramazanda sindirim problemlerini önlemek için dikkat edilmesi gereken beslenme püf noktaları:
Su Tüketimine Dikkat Edin
Ramazanda uzun süreli açlık ve susuzluk sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu nedenle iftar ve sahur arasında yeterli miktarda su tüketmeye özen göstermelisiniz. Gün içerisinde düzenli aralıklarla su içmeyi unutmamalısınız.
Taze Sebze ve Meyve Tüketin
İftar ve sahurda taze sebze ve meyvelere yer vererek lifli besinler tüketmeye özen gösterin. Lifli besinler sindirim sistemini düzenler ve sindirim sorunlarının önüne geçebilir. Aynı zamanda vitamin ve mineral ihtiyacınızı da karşılamış olursunuz.
Kızartma ve Şekerli Yiyeceklerden Kaçının
Sindirim sistemini zorlayabilecek kızartma ve şekerli yiyeceklerden uzak durmaya çalışın. Bu tür besinler sindirim problemlerine yol açabilir ve enerji seviyenizi de olumsuz etkileyebilir.
Oruç Sonrası Hafif Bir İftar Yapın
Oruç sonrasında aşırıya kaçmadan hafif bir iftar yapmaya dikkat edin. Ağır yemekler sindirim sisteminizi zorlayabilir ve sindirim problemlerine neden olabilir.
Yavaşça Yemek Yiyin
Yemeklerinizi yavaşça ve iyice çiğneyerek tüketmeye özen gösterin. Bu sindirim sisteminizin yemeği daha iyi sindirmesine yardımcı olacaktır.
Bu püf noktalara dikkat ederek, ramazan boyunca sindirim problemlerini minimize edebilir ve sağlıklı bir şekilde oruç tutabilirsiniz. Unutmayın ki sağlıklı beslenme, sağlıklı bir ramazan geçirmenin anahtarıdır.
Ramazanda Sağlıklı Atıştırmalıklar ve Tok Tutucu Yiyecekler
Ramazan ayı, oruç tutanlar için uzun saatler boyunca açlık ve susuzlukla mücadele etmenin yanı sıra, sağlıklı beslenme konusunda da dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. Oruç tutarken vücudun ihtiyacı olan besinleri dengeli bir şekilde almak, enerji seviyesini korumak ve tok tutucu yiyecekler tüketmek önemlidir. Bu nedenle, ramazanda sağlıklı atıştırmalıkların ve tok tutucu yiyeceklerin tercih edilmesi gerekmektedir.
Kuruyemişler
Ramazanda sağlıklı bir atıştırmalık olarak, karışık kuruyemişler tercih edilebilir. Badem, fındık, ceviz gibi kuruyemişler, protein, lif ve sağlıklı yağlar açısından zengindir. Aynı zamanda tok tutma özelliği sayesinde iftar öncesinde tüketilebilir. Ancak, kuruyemişlerin tuzsuz ve doğal olanlarının tercih edilmesi önemlidir.
Yoğurt
İftar öncesinde veya sahurda tüketilebilecek en sağlıklı seçeneklerden biri de yoğurttur. Yoğurt, protein ve kalsiyum açısından zengin olmasının yanı sıra, sindirimi kolaylaştırıcı özelliğiyle de bilinir. İçerisine eklenen meyveler veya yulaf ile daha besleyici hale getirilebilir.
Tam Tahıllı Ekmekler
Sahurda tüketilecek tam tahıllı ekmekler, lif açısından zengin olduklarından tok tutma özelliğine sahiptir. İçerisine eklenen peynir, domates, salatalık gibi besinlerle birlikte tüketildiğinde sağlıklı bir sahur alternatifi oluştururlar.
Ramazanda sağlıklı atıştırmalıklar ve tok tutucu yiyecekler tercih edilerek, dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulabilir. İftar ve sahur arasında geçen uzun saatler boyunca vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri alarak enerji seviyesini korumak, oruç tutanlar için oldukça önemlidir.
Ramazanda Sağlıklı Tarifler ve Beslenme Planı Oluşturmak
Ramazan ayı, oruç tutanlar için sağlıklı beslenme ve dengeli bir yaşam tarzı konusunda özel bir dönemdir. Oruç tutmak vücutta bir dizi fizyolojik değişikliklere neden olabilir, bu yüzden dengeli bir beslenme planı oluşturmak çok önemlidir. İşte ramazanda sağlıklı tarifler ve beslenme planı oluşturmanın ipuçları.
Su Tüketimini İhmal Etmeyin
Ramazan ayında uzun saatler boyunca su tüketimi yapılamadığı için iftar ve sahur arasında yeterli miktarda su içmek çok önemlidir. Susuz kalmak vücutta çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir, bu yüzden iftardan sahura kadar düzenli aralıklarla su içmeye özen gösterin. Ayrıca, iftar ve sahurda su tüketimi yaparken hızlı bir şekilde değil, yavaş yavaş ve düzenli aralıklarla tüketmeye dikkat edin.
Sağlıklı ve Dengeli Beslenme İçin Öneriler
Ramazan ayında iftar ve sahur öğünlerinde dengeli ve sağlıklı beslenmek, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almasını sağlar. İftar sofranızda protein, karbonhidrat, sebze ve meyve gibi besin gruplarından dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösterin. Ayrıca, yemeklerinizi pişirirken yağ ve tuzu minimumda tutmaya çalışın. Sahur öğününde ise lifli ve tok tutucu besinleri tercih ederek gün boyu tok kalmanızı sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı Ramazan Tarifleri
Ramazan ayında sağlıklı beslenme için özel tarifler denemek, beslenme planınızı renklendirebilir. Örneğin, iftar için sebzeli mücver, zeytinyağlı yaprak sarması, yoğurtlu bulgur salatası gibi hafif ve sağlıklı tarifleri tercih edebilirsiniz. Sahur için ise yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği, proteinli omlet gibi tok tutucu tariflere yer verebilirsiniz.
“Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için iftar ve sahur öğünlerinde dengeli ve çeşitli besinleri tüketmeye özen göstermek önemlidir. Su tüketimine de özellikle dikkat etmek gerekmektedir.”
Özetlemek gerekirse, ramazanda sağlıklı beslenmek için düzenli su tüketimi, dengeli ve çeşitli beslenme, sağlıklı tarifler deneme gibi adımlar atmak önemlidir. Bu şekilde oruç tutarken vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri alabilir ve sağlıklı bir şekilde oruç tutabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Ramazanda sağlık için nelere dikkat etmeliyiz?
Ramazanda sağlıklı beslenmeye özen göstermeli ve iftar ve sahur arasında yeterli sıvı tüketmeliyiz.
Oruç tutarken hangi sağlık problemleri ortaya çıkabilir?
Oruç tutarken baş ağrısı, susuzluk, düşük kan şekeri gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Ramazanda hangi spor ve egzersizler yapılabilir?
Ramazanda hafif tempolu yürüyüş, yoga, ve hafif egzersizler yapılabilir.
Ramazanda düzenli uyku nasıl sağlanabilir?
Ramazanda düzenli uyku için iftardan sonra ağır yemeklerden kaçınıp erken yatmak ve sahura kalkmadan önce yeterli uyumaya özen göstermek gereklidir.
Ramazanda hangi sağlık kontrollerini yaptırmalıyız?
Ramazanda genel sağlık kontrolleri yanında kan şekeri, tansiyon ve diğer özel sağlık durumlarına yönelik kontrolleri yaptırmak faydalı olabilir.
0 notes
deliciousblogg · 1 year
Text
Kahvaltılık Tarifler: Sabahları Güne Zengin Bir Başlangıç Yapmanın Sırları
Merhaba, sevgili gurme arkadaşlar! Sabahın erken saatinde gözlerimizi açtığımızda hepimizin aklına ilk gelen şey "kahvaltı" oluyor. Peki, bu ilk öğünü eşsiz bir ziyafete dönüştürebileceğiniz kahvaltılık tarifler nelerdir? Bugün sizlerle farklı kahvaltılık tarifleri ve bu özel anı daha da özel kılabilecek püf noktalarını paylaşacağım.
İçerik
Menemen: Türk Mutfağının Sabah Yıldızı
Granola: Sağlıklı ve Hafif
Avokado Toast: Modanın Yükselen Yıldızı
Çılbır: Gelenek ve Modernlik
Sonuç: Kahvaltıda Çeşitlilik
Menemen: Türk Mutfağının Sabah Yıldızı
Malzemeler:
3 adet domates
2 adet biber
3 adet yumurta
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı pul biber
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Yapılışı:
Zeytinyağını bir tavada ısıtın.
İnce doğranmış biberleri ekleyin.
Domatesleri doğrayın ve tavaya ekleyin.
Baharatları ekleyin.
Son olarak, yumurtaları kırın ve karıştırmadan pişirin.
Yorumlar:
Menemen, Türk kahvaltılarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Amaç, malzemeleri taze tutmak ve yumurtaları fazla pişirmemektir. Menemeni biraz daha zenginleştirmek isterseniz, sucuk veya beyaz peynir ekleyebilirsiniz.
Granola: Sağlıklı ve Hafif
Malzemeler:
2 su bardağı yulaf
1/2 su bardağı badem
1/2 su bardağı kuru üzüm
1/4 su bardağı bal
1 çay kaşığı vanilya ekstresi
Yapılışı:
Yulafları, bademleri ve kuru üzümleri bir kasede karıştırın.
Bal ve vanilya ekstresini ekleyin.
Yapışmaz bir tabaka üzerine yayın.
180°C fırında 20 dakika pişirin.
Yorumlar:
Granola, kahvaltıda ya da ara öğünlerde tüketilebilecek oldukça sağlıklı bir seçenektir. Yulafın lif oranı yüksektir ve uzun süre tok tutar. Ayrıca, granola yaparken kendi damak zevkinize uygun malzemeler ekleyebilirsiniz.
Avokado Toast: Modanın Yükselen Yıldızı
Malzemeler:
1 olgun avokado
2 dilim tam buğday ekmeği
1 çay kaşığı limon suyu
Tuz, karabiber
Yapılışı:
Ekmeği dilimleyin ve kızartın.
Avokadoyu ezip, limon suyu, tuz ve karabiber ile karıştırın.
Karışımı kızarmış ekmek dilimlerinin üzerine sürün.
Yorumlar:
Avokado toast, son yılların popüler kahvaltı seçeneklerinden biri. Ancak unutmamanız gereken, avokadonun olgun olması ve ekmeğin de kaliteli bir tam buğday ekmeği olmasıdır.
Çılbır: Gelenek ve Modernlik
Malzemeler:
2 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
2 diş sarımsak
Tuz, pul biber
Yapılışı:
Yumurtaları haşlayın veya poşe edin.
Yoğurt, ezilmiş sarımsak ve baharatları karıştırın.
Yumurtaları yoğurtlu karışımın üzerine yerleştirin.
Yorumlar:
Çılbır, Osmanlı mutfağından günümüze taşınmış nadide bir kahvaltılıktır. Yumurta ve yoğurdun mükemmel uyumu, onu denemeniz gereken bir lezzet kılıyor.
Sonuç: Kahvaltıda Çeşitlilik
Sevgili gurme dostlarım, kahvaltı denilince akla sadece peynir, zeytin ve reçel gelmemeli. Menemen'den granolaya, avokado toast'tan çılbıra kadar farklı kahvaltılık tariflerle sabahlarınızı renklendirebilirsiniz. En önemli nokta, malzemelerin taze ve kaliteli olmasıdır. Lezzetli kahvaltılar!
Tumblr media Tumblr media
0 notes
makifaydin · 1 year
Text
12 saat uçakta
amerikaya gelirken geçirdiğim uçak yolculuğu sanırım en son doğmadan önce bu kadar kendimi rahat hissederdim :) evet çoğu kişiye görye yorucu oluyor ama ben baya rahatladım o uçağa binince sinir stres bi anda üstümden gitti türkiye insanı çok yoruyor siyaseti ekonomisi insanı piskolojik olarak epey yıprattığını fark ettim herkes umarım böyle bi rahatlığa kavuşur bende bu rahatlık başka bir ülkeye artık kalıcı gittiğim için yaşadım siz bunu türkiyede umarım yaşarsınız yada kendinizi artık nerde rahat hissediyorsanız THY ile geldim ben amerikaya 18 bin tl uçak biletine para verdim o zaten yordu elim bi gitti bi geldi rahatlık için ufak fedakarlıklardan biriydi hayatımda ikinci defa uçağa binicektim az çok aşinaydım zaten işlemlerin nasıl olucağından tabi baya bir araştırma yaptığım için verdiği bir rahatlıkta vardı istanbul havalimanından içeri girdim ve kontrollerden geçtim valizimi teslim ettim öncesinde bankadan yurt dışı çıkış harcını ödemiştim artık son uçak kalkışındaki kontrol kalmıştı ben ramazan ayının ortasında geldiğim için sahur hazırlanmıştı bir şeyler yiyip yola çıktım sizede aynı şeyi tavsiye ederim 1-2 saat önceden yemek yiyin olabildiğince havalimanındada atıştırmalık bir şeyler alırsınız iyi olur ne tok ne aç karna binmenizi tavsiye ederim tam ortasında binmeniz iyidir uçakta 2 öğün yiyecek veriyorlar zaten yanınıza aldığınız el bagajında kesici delici her hangi bi alet bulunmasın törpüde dahilmiş onuda orda öğrendim :) problem olucağını düşünmemiştim neyse cam kenarında koltuk almıştım dışarıyı seyrederek giderim diye sizde ilk defa uzak bir yola gidiyorsanız gece uçuşuysa cam kenarı tavsiye ederim sabah uçuşlarında camı kapalı tutmak gerekiyor güneş baya bir göz alıyor yolculuk boyu film izledim uyudum bi ara kalktım arkadaşlarımın yanlarına gittim öyle sonra geri oturdum rahatınızı bulduysanız uyumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
düşünmek için çok zamanınız oluyor uçakta eğer dönmemek üzerine gidiyorsanız bu zaman sizi baya zedeliyor 18 yaşında bu kararı alarak geldiğim için baya kötü hissetim kendimi telefonumda tüm fotoğrafları silmiştim aldığım en iyi kararlardan biri buydu onlara bakarak yol gelmek baya yorardı beni bir kaç tane fotoğraf kalmış 3-4 saat onlara bakarak geçirmedim değil uçaktada olabildiğince gittiğiniz ülkeye odaklanırsanız iyi olur
en sonunda inişe geçtik benim cidden zamanın geçmediğini anladığım son 1 saati indik iniceğiz derken zaman büküldü bi türlü varamadık indik uzunca bir vize kontrol kuyrugu ordada 3 saate yakın zaman geçti en son kendimizi nasıl dışarı attık hatırlamıyorum
ilk başta herşey çok normal geldi valizi aldım dışarı çıktım gayet memleketim gibiydi
yolculuğum bu şekilde geçmişti iki ay sonrasından yazıyorum hatırladıklarım bunlar
0 notes
guncel-blo · 2 years
Text
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf ezmesi faydaları söz konusu olduğunda, yulaf ezmesinin besleyici özelliklere sahip olması plana çıkar. Besleyici özelliklere sahip olmasına karşın düşük kalorili olan yulaf ezmesi bu sayede kişileri uzun süreler boyu tok tutar ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğinde bulunan çözünmez lifler sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak kabızlık gibi çeşitli rahatsızlıkların önüne geçer. Ayrıca yulaf ezmesi içeriğinde bulunan çözünür lifler de yüksek kolesterolün düşürülmesi noktasında etkin rol oynar.
Kan Şekerini Dengede Tutma
Yulaf ezmesi faydaları noktasında yulaf ezmesinin sahip olduğu yüksek kaliteli karbonhidratların daha yavaş sindirim gerçekleştirmeye yardımcı olması da büyük önem taşır. Bu doğrultuda tan şekerini dengede tutmak için yulaf ezmesi rahatlıkla tercih edilebilir.
0 notes
bos-isan · 2 years
Text
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf ezmesi faydaları söz konusu olduğunda, yulaf ezmesinin besleyici özelliklere sahip olması plana çıkar. Besleyici özelliklere sahip olmasına karşın düşük kalorili olan yulaf ezmesi bu sayede kişileri uzun süreler boyu tok tutar ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğinde bulunan çözünmez lifler sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak kabızlık gibi çeşitli rahatsızlıkların önüne geçer. Ayrıca yulaf ezmesi içeriğinde bulunan çözünür lifler de yüksek kolesterolün düşürülmesi noktasında etkin rol oynar.
Kan Şekerini Dengede Tutma
Yulaf ezmesi faydaları noktasında yulaf ezmesinin sahip olduğu yüksek kaliteli karbonhidratların daha yavaş sindirim gerçekleştirmeye yardımcı olması da büyük önem taşır. Bu doğrultuda tan şekerini dengede tutmak için yulaf ezmesi rahatlıkla tercih edilebilir.
0 notes
sosyal-clup · 2 years
Text
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf ezmesi faydaları söz konusu olduğunda, yulaf ezmesinin besleyici özelliklere sahip olması plana çıkar. Besleyici özelliklere sahip olmasına karşın düşük kalorili olan yulaf ezmesi bu sayede kişileri uzun süreler boyu tok tutar ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğinde bulunan çözünmez lifler sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak kabızlık gibi çeşitli rahatsızlıkların önüne geçer. Ayrıca yulaf ezmesi içeriğinde bulunan çözünür lifler de yüksek kolesterolün düşürülmesi noktasında etkin rol oynar.
Kan Şekerini Dengede Tutma
Yulaf ezmesi faydaları noktasında yulaf ezmesinin sahip olduğu yüksek kaliteli karbonhidratların daha yavaş sindirim gerçekleştirmeye yardımcı olması da büyük önem taşır. Bu doğrultuda tan şekerini dengede tutmak için yulaf ezmesi rahatlıkla tercih edilebilir.
0 notes
tarla-basi · 2 years
Text
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf Ezmesi Faydaları
Yulaf ezmesi faydaları söz konusu olduğunda, yulaf ezmesinin besleyici özelliklere sahip olması plana çıkar. Besleyici özelliklere sahip olmasına karşın düşük kalorili olan yulaf ezmesi bu sayede kişileri uzun süreler boyu tok tutar ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İçeriğinde bulunan çözünmez lifler sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak kabızlık gibi çeşitli rahatsızlıkların önüne geçer. Ayrıca yulaf ezmesi içeriğinde bulunan çözünür lifler de yüksek kolesterolün düşürülmesi noktasında etkin rol oynar.
Kan Şekerini Dengede Tutma
Yulaf ezmesi faydaları noktasında yulaf ezmesinin sahip olduğu yüksek kaliteli karbonhidratların daha yavaş sindirim gerçekleştirmeye yardımcı olması da büyük önem taşır. Bu doğrultuda tan şekerini dengede tutmak için yulaf ezmesi rahatlıkla tercih edilebilir.
0 notes
Text
‘Gönülden Gönüle’ Gönül Tabağı Projesi
Tumblr media
YEŞİLYURT BELEDİYESİ’NDEN TOPLUMSAL DAYANIŞMA RUHUNA GÜÇ VEREN YENİ BİR PROJE
Yeşilyurt Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü aile, mahalle ve komşuluk kültürünü yaşatmak adına ‘Gönülden Gönüle’ sloganı altında ‘Gönül Tabağı’ projesini başlattı. Proje kapsamında Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Tesislerinde hazırlanan yemekler paketler haline getirilip farklı mahallelerdeki ailelere ikram ediliyor.  ‘Gönül Belediyeciliği’ hizmetleriyle örnek çalışmaların altına imza atarak 7’den 70’e tüm vatandaşlarla arasındaki gönül bağlarını her geçen gün daha da güçlü hale getiren Yeşilyurt Belediyesi, toplumsal paylaşma ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine yönelik hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. ‘Kültür ve Sanat Yılı’ olarak ilan edilen 2023 yılında kültürel faaliyetlere daha fazla ağırlık verecek olan Yeşilyurt Belediyesi, dini ve kültürel hayatımızın temel dinamiklerinden olan aile, mahalle ve komşuluk kültürünü diri ve canlı tutmak amacıyla ‘Gönülden Gönüle’ sloganı altında ‘Gönül Tabağı’ projesini hayata geçirdi. Yeşilyurt Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde başlatılan proje kapsamında her hafta cuma günü Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Tesislerde hazırlanan yemekler, ilçenin muhtelif bölgelerindeki ailelere ikram ediliyor. Birlik, beraberlik ve paylaşma duygularının üst seviyede olduğu Yeşilyurt İlçesinde ki bu kadim alışkanlıklar ve geleneğin bozulmadan geleceğe taşınmasına önem veren Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, ‘Gönül Tabağı’ projesindeki ilk ev ziyaretine katılarak hazırlanan yemekleri ailelere teslim etti. Kiltepe mahallesinde gerçekleşen ziyaret sırasında mahalle sakinleri ve ailelerin büyük ilgisiyle karşılaşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, birçok yerel yönetimin çalışmalarına ışık tutan ‘Gönül Belediyeciliği’ hizmetlerine bir yenisini daha eklediklerini söyledi.
Tumblr media
‘Gönül Tabağı’ projesinin temel hedefinin aile, mahalle ve komşuluk kültürünü yaşatmak olduğunu söyleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Göreve geldiğimiz günden beri ilçemizde var olan birlik ve beraberliğin korunması, yardımlaşma ve paylaşma duygularının daha da güçlenmesi adına çok yoğun mesai yapıyoruz. Geliştirdiğimiz farklı projelerle toplumsal farkındalık oluşturup, unutulmaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerimizin yanı sıra aile ve komşuluk bağlarının daha da güçlü hale getirilmesine öncelik tanıyoruz. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz de ‘Gönülden Gönüle’ sloganı altında ‘Gönül Tabağı’ projesini başlatarak aile, mahalle ve mahallelik kültürünün yaşatılması ve geleceğe taşınması noktasında toplumda farkındalık oluşturacak güzel bir hizmeti gerçeğe dönüştürdü. Müslümanlığın ve kadim medeniyetimizin temelinde komşuluk ilişkileri çok önemli bir yer kaplamaktadır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed bir Hadisi Şerifinde ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” diye buyurmaktadır. Bu buyruktan yola çıkarak bizler komşularımızla aramızdaki gönül bağlarımızı diri ve canlı tutmalıyız. Komşumuzun sevinci bizim sevincimiz, komşumuzun derdi bizim derdimiz olmalıdır. Sevincimiz de kederimiz de bir olmalıdır. Bizi ayakta tutacak olan en büyük güç aynı mahallede veya apartmanda yaşadığımız komşularımızla aramızdaki paylaşma duygularıdır. ‘Ev alma komşu al’ diye çok güzel bir atasözümüz vardır, bizler komşuluk kültürünü, mahallelilik anlayışını güçlendirmek zorundayız. Bu kavramlar bizi biz yapan değerlerimizdir. Bu kadim değerlerimize sahip çıktığımız müddetçe paylaşma ve kardeşlik anlayışı toplumda sürekli hâkim olur. ‘Gönül Tabağı’ projemizde bu açıdan bakıldığı zaman kıymetli ve değerlidir. Projenin ilk ev ziyaretini Kiltepe mahallemizde yaptık, bizi gönülden ve içten ağırlayarak samimiyetini ve güler yüzünü eksik etmeyen ailelerimize çok teşekkür ediyorum. Bizler hep birlikte Malatya ve hep birlikte Yeşilyurt olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. Read the full article
0 notes
Photo
Tumblr media
Aktif Fiber, bağırsak aktivitesini artırmaya,  kabızlığı önlemeye, kolesterolü düşürmeye ve açlık hissini bastırmaya yardımcı olan çözünür bir lif takviyesi kaynağıdır. Aktif Lif, kilo kaybını etkili ve güvenli bir şekilde desteklemeye yardımcı olan fonksiyonel bir besindir.
Mideye girdikten sonra, lif hacminde hızlı bir şekilde artar ve sadece kalori içeriğini değil aynı zamanda yenen besin miktarını da azaltmaya yardımcı olan hızlı doygunluk etkisi yaratır.
Bu nedenle, “Aktif Fiber” sadece fazla kilolu ile savaşmaya yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda temizleyici bir etkiye sahiptir, bağırsak mikroflorasını ve bağışıklık sisteminin çalışmasını normalleştirir.
Ürün 5 çeşit en önemli diyet lifi içerir. Biyomühendislik teknolojileri sayesinde, hepsi, düşük ve ağırlıkça çözünür bir forma dönüştürülür, bu da sorpsiyon ve profilaktik aktivitelerini 8 ila 10 arasında bir faktörle artırır.
1. Düşük moleküler ağırlıklı pektinler (monopektinler) toksinlere bağlanır, normal bağırsak mikroflorasını geri yükler, bağırsak kanserojenlerini nötralize eder. 2. Guar bağırsaklardaki aşırı karbonhidrat ve şekeri bağlar, açlık hissini bastırır, hızlı doygunluğu arttırır. 3. Oligochitosan bağırsaktaki aşırı yağ ve kolesterolü bağlar. Düşük moleküler ağırlıklı formu nedeniyle, normal kitosan ile karşılaştırıldığında 10 kat daha etkindir. 4. İnülin vücudun karbonhidrat ihtiyacını ve şeker seviyesini azaltır, bağırsak mikroflorasını normalleştirir. Ana doğal inülin kaynakları dulavratotu ve Kudüs enginar kökleridir. 5. Aljinatlar ağır metalleri bağlar, gıdanın bağırsaklardan geçişini hızlandırır. Ana doğal kaynak alglerdir.
Tavsiye edilen kullanım şekli:
Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez yemeklerden 30-40 dakika önce, 2-3 kapsülü bol su ile tüketin.
En az 2-3 ay boyunca kullanmanız tavsiye edilir.
Eğer bolca yemek tüketeceğiniz bir ortama girecekseniz yaklaşık 1 saat öncesinden 10-12 adet kapsül almanız önerilir.
Obezite sorunu olanlar kapsül sayısını 4-5 olarak artırabilir.
Kabızlık sıkıntısı olanlara kapsülü yemekle birlikte almaları önerilir.
Yüksek verim elde etmek için Turbo Çay veya Sebeer Nuur ile birlikte tüketmeniz önerilir.
Aktif içerik:
Elma, Guar zamkı, Hidroksipropil metil selüloz kapsül, Turunçgil lifi, Damarotu, Dulavratotu, Kitosan (kabuklu ürünü)
6 kapsüldeki aktif maddelerin içeriği
Elma (Malus domestica Borkh., meyve)
Pektin 1278 mg
Guar Zamkı (Cyanopsis tetragonoloba, zamk) 936 mg
Turunçgil lifi 186 mg
Damarotu (Plantago major, toprak üstü) 120 mg
Dulavratotu (Arctium majus , kabuk) 60 mg
Kitosan 60 mg
1 note · View note
akeskinocak · 2 years
Text
Kapidaki  Havlu
Üstümde olan bu agirlik,buraya bir seyler yazma istegi,cümlelerime baslamak ama hepsini yarim birakmak tipki bir elmadan bir isirik aldiktan sonra tadini begenmeyipte cöpe atmak, bir seyleri yarim birakmak, klavyeden cikan sesleri dinlemek bu sesler esliginde bir sigara yakmak ve bu durumu cok ama cok özlemek, kendini tutmak kendini tutmamak icine hapsettigin duygulari disa vurmaya baslamak bunun tehlikeli oldugunu bilmek ama durmamak tipki aranda cinsel cekim oldugu birine yaklastiktan sonra kendini durduramamak gibi,bir sarap acmak bir sarap tipasini türbüson ile yerinden cikartmak tam cikarken sana haz veren o tok ses,sarabi kadehe doldurmak kadehi eline almak kadehe bakmak bakmak bakmak... düsünmek her seyi herkesi her ani bir kac saniye bir kac dakika belkide bir kac ömür, Yeni kararlar almak uygulamaya koymak sonra vazgecip uygulamadan geri cikartmak,bir seyler yazmak yazmaya calismak düzenlemek,gitarin kilifini acip gitari cikartmak calmadan günlerce bekletmek.Bihteri görmek hüzünlenmek,aglamamak icin kendini zor tutmak eskiden senin olan her seyin ucup gitmesi ucan giden seylerin yerine ise Lavinia ve Lodos un gelmesi.Bir seyler yemek insanlarla fazla konusmamak(eskisi gibi) karanlikta oturmak(eskisi gibi) durup dururken sinirlenmek,dengesizlik,uykusuzluk,bir kac psikolojik problem birazda bas agrisi(atlatilir) konular ile alakali yabancilik cekmemek,parka yürümek tek basina,eve yürümek tek basina,aglamak,televizyon seyretmek,televizyonu gece lambasi olarak kullanmak,düsünmek,laptop un kucaginda isinmasi,isindikca kendini sözlük gibi hissetmen,Günesin güzelligi ve her sabah yeniden dogmasi günlerin bir anlam kazanir gibi olmasi,bisiklet sürmek,yüzmek,özlemek,aglamak ve uyumak.
2 notes · View notes
dokumtek · 6 months
Text
Çeliğin Güçlendirilmesi ve Yumuşatılması: Temperleme İşlemi
Tumblr media
Çeliğin güçlendirilmesi ve yumuşatılması, endüstride önemli bir konudur. Bu işlem, çeliklerin mekanik özelliklerini optimize etmeyi ve istenilen performansı sağlamayı amaçlar. Güçlendirme, çeliğin dayanıklılığını ve sertliğini artırırken, yumuşatma ise çeliği daha işlenebilir ve tok hale getirir. Bu işlemler, çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan çelik malzemelerin performansını artırmak için yaygın olarak kullanılır. Çeliğin güçlendirilmesi ve yumuşatılması, endüstrideki en önemli işlemlerden biri olan temperleme süreciyle gerçekleştirilir. Bu işlem, çeliğin sertleştirilmesinden sonra iç gerilimleri hafifletmek ve istenilen mekanik özellikleri elde etmek için uygulanır. Temperleme, çeliğin dayanıklılığını artırırken aynı zamanda kırılganlığını azaltır, böylece çelik daha kullanışlı hale gelir. Isıl işlem terimi, önceden sertleştirme, soğuk işleme (soğuk seviyeleme) veya kaynaklama sonrasında oda sıcaklığı ile dönüşüm noktası Ac1'in altında bir sıcaklıkta ısıtma işlemini ve ardından uygun soğutma yapılmasını (DIN 17022 bölüm 1-5) tanımlamak için kullanılır. Hızlı soğutma ile hızlı bir şekilde dönüştürülen mikro yapı, istikrarlı bir denge durumunda değildir, bu da tekrar ısıtıldığında dayanıklılığın arttığını ve aynı zamanda sertliğin azaltılabileceğini gösterir. Sertliğin azalma miktarı, temperleme süresi ve sıcaklığına bağlıdır. Sertleştirme işlemi uygulandıktan sonra, çelik genellikle gerekenden daha sert ve çoğu pratik kullanım için çok kırılgandır. Ayrıca, sertleştirme sıcaklığından hızlı soğutma ile ciddi iç gerilimler oluşur. İç gerilimleri hafifletmek ve kırılganlığı azaltmak için çeliği sertleştirdikten sonra temperlemek gereklidir. Temperleme, çeliği belirli bir sıcaklığa (sertleştirme sıcaklığının altında), bu sıcaklıkta belirli bir süre tutmak ve genellikle havada soğutmak şeklinde gerçekleşir. Elde edilen dayanıklılık, sertlik ve çekme dayanımı, temperleme işlemi sırasında çeliğin hangi sıcaklığa ısıtıldığına bağlıdır. İç gerilimleri hafifletmek ve kırılganlığı azaltmak için çeliği sertleştirdikten sonra temperlemek gereklidir. Temperleme, çeliği belirli bir sıcaklığa (sertleştirme sıcaklığının altında), bu sıcaklıkta belirli bir süre tutmak ve genellikle havada soğutmak şeklinde gerçekleşir. Elde edilen dayanıklılık, sertlik ve çekme dayanımı, temperleme işlemi sırasında çeliğin hangi sıcaklığa ısıtıldığına bağlıdır. Temperleme her zaman sertleştirme işlemini takip eder, öncesinde değil. Kırılganlığı azaltmanın yanı sıra, temperleme çeliği yumuşatır. Bu kaçınılmazdır ve çeliğin hangi sıcaklığa kadar ısıtıldığına bağlı olarak kaybedilen sertlik miktarı değişir. Bu, yüksek hızlı çelik hariç tüm çelikler için geçerlidir. Temperleme, yüksek hızlı çeliklerin sertliğini artırır. Çoğu uygulama, sertleştirilmiş parçaların temperlenmesini gerektirir. Temperleme, bir çeliği düşük kritik sıcaklık altında ısıtmayı (genellikle istenen sonuçlara bağlı olarak 400 ila 1105 °F veya 205 ila 595 °C arasında), bir miktar dayanıklılık kazandırmak için bu sıcaklıkta tutmayı içerir. Temperleme, her zaman çeliğin düşük kritik noktasının altındaki sıcaklıklarda yapılır. Sertleştirilmiş çelik tekrar ısıtıldığında, temperleme 212 °F'de başlar ve sıcaklık düşük kritik noktaya doğru arttıkça devam eder. Belirli bir temperleme sıcaklığı seçerek, elde edilen sertlik ve dayanıklılığı önceden belirleyebilirsiniz. Temperleme için minimum sıcaklık süresi 1 saattir. Genellikle, temperleme sıcaklığından soğumadan sonra çelik parçaları hala havada soğutulur; ancak, bazı çelik türlerinin kırılganlığı önlemek için temperleme sıcaklığından sertleştirilmesi gerekebilir. Bu mavi kırılgan çelikler, belirli sıcaklık aralıklarında ısıtıldığında ve yavaş soğutulduğunda kırılgan hale gelebilir. Nikel krom çeliklerin bazıları bu temper kırılganlığına maruz kalabilir. Yeni taşlanmış veya parlatılmış çelik, ısıtıldığında oksit tabakaları oluşturur. Bu, çeliğin yüzeyinde renklerin görünmesine neden olur. Sıcaklık arttıkça, demir oksit tabakası kalınlığını artırır ve rengi değiştirir. Bu renklere, yüzyıllardır metalin sıcaklığını ölçmek için kullanılan temperleme renkleri denir. Temperleme renkleri, temperli çeliğin nihai özelliklerini belirlemek için kullanılabilir. Çok sert takım çeliği genellikle açık sarıdan koyu kahverengiye kadar olan aralıkta temperlenir, oysa yay çeliği genellikle maviye temperlenir. Ancak, temperlenmiş çeliğin nihai sertliği, çeliğin bileşimine bağlı olarak değişir. Çeliğin sertliği varsa, normalleştirildikten sonra temperlenmesi mümkündür. Tavlama yapılan çelik temperlenemez. Temperleme, sertleştirme gerilimlerini hafifletir ve sertliği ve kırılganlığı azaltır. Aslında, sertleştirilmiş bir çeliğin çekme dayanımı, çeliğin yaklaşık 450 °F sıcaklığında temperlenmesiyle artabilir. Temperleme, yumuşaklığı, dövülebilirliği, şekil değiştirme yeteneğini ve darbe direncini artırır. Yüksek hızlı çelik, yüksek bir sıcaklıkta (yaklaşık 1550 °F) temperlenirse sertliğinde artış gösterir. Unutmayın, tüm çelikler tamamen soğumadan önce sertleştirme banyosundan çıkarılmalı ve temperlenmelidir. Doğru temperleme yapılmadığında, sertleştirilmiş parçanın hızlı bir şekilde başarısız olmasıyla sonuçlanır. Read the full article
0 notes
falancaportal · 7 months
Text
Ramazan Sahurunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
New Post has been published on https://renklihobi.com/ramazan-sahurunda-dikkat-edilmesi-gerekenler/
Ramazan Sahurunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tumblr media
İçindekiler
Ana Noktalar
Sahurda Doğru Beslenme İçin Öneriler
Sonuç
Sahur Vaktinde Su Tüketiminin Önemi
Sahurda Su Tüketmenin Önemi
Sahurda Sağlıklı Protein Kaynakları
Mercimek
Yumurta
Balık
Sahurda Karbonhidrat Seçimleri ve Etkileri
Karbonhidrat Seçenekleri
Etkileri
Sahurda Lifli Gıdaların Önemi
Lif Nedir?
Sahurda Lifli Gıdaların Önemi
Sahurda İdeal Vitamin ve Mineral Alımı
Sağlıklı Sahur Seçenekleri
İhtiyaç Duyulan Vitamin ve Mineraller
Sıkça Sorulan Sorular
Sahurda ne yenmeli, nelere dikkat edilmeli?
Sahur kaçta yapılmalıdır?
Sahurda uyumak orucu bozar mı?
Ramazan ayında spor yapmak orucu bozar mı?
Sahurda ne zaman dua edilmeli?
Ramazan Sahurunda Dikkat Edilmesi Gerekenler başlıklı bu makalede, ramazan ayında sahur yaparken dikkat edilmesi gereken temel konuları ele alacağız. Sahur, ramazan ayının en önemli öğünlerinden biri olup, oruç tutanlar için gün boyunca enerji ve su ihtiyacını karşılamak adına oldukça önemlidir. Bu nedenle sahur yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar oldukça önemlidir.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Ana Noktalar
Su Tüketimi: Sahurda yeterli miktarda su içmek, gün boyunca vücudun susuz kalmaması için önemlidir.
Dengeli Beslenme: Protein, karbonhidrat ve lif açısından zengin bir sahur menüsü hazırlamak, gün boyunca enerji düzeyini dengelemek adına önemlidir.
Zamanlama: Sahur vaktini iyi belirlemek, iftara kadar açlık hissini en az seviyede tutmak adına önemlidir.
Hafif Egzersiz: Sahur sonrası hafif bir egzersiz yapmak, sindirim sistemini harekete geçirerek gün boyunca rahat hissetmek adına önemlidir.
Sahurda Doğru Beslenme İçin Öneriler
Ramazan ayında sahur, gün boyunca oruç tutacak olan kişiler için oldukça önemlidir. Sağlıklı bir şekilde oruç tutabilmek ve gün boyunca enerji seviyesini koruyabilmek için sahurda doğru beslenme oldukça önemlidir. İşte sahurda doğru beslenme için bazı öneriler:
Dengeli bir öğün tüketin: Sahurda protein, karbonhidrat ve yağ dengesine dikkat ederek beslenmek önemlidir. Protein, uzun süre tok kalmanıza yardımcı olurken, karbonhidratlar ve yağlar da enerji sağlar. Bu nedenle sahurda mutlaka bu üç besin grubunu içeren bir öğün tüketmeye özen gösterin.
Sebze ve meyve tüketimine özen gösterin: Sahurda lifli ve su içeriği yüksek olan sebze ve meyveleri tüketmek sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu da gün boyunca daha fazla tok kalmanızı sağlar.
Su tüketimine dikkat edin: Sahurda yeterli miktarda su içmek, gün boyunca vücudun susuz kalmaması için oldukça önemlidir. Sahurda ve iftardan sonra düzenli aralıklarla su içmek, vücudu susuzluktan korur ve baş ağrısı gibi sorunların yaşanmasının önüne geçer.
Sonuç
Sahurda doğru beslenme, gün boyunca enerji seviyesini korumanın ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmanın temelidir. Yukarıda verilen önerilere dikkat ederek sahurda dengeli ve sağlıklı bir şekilde beslenebilirsiniz.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Sahur Vaktinde Su Tüketiminin Önemi
Sahur vakti, oruç tutanlar için oldukça önemlidir. İftar ile sahur arasındaki uzun süreçte vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri ve sıvıları almak, oruç tutarken sağlığımızı korumak adına çok büyük bir öneme sahiptir. Bu noktada özellikle sahur vaktinde su tüketimi, sağlıklı bir oruç tutma pratiği için vazgeçilmez bir yere sahiptir.
Sahurda Su Tüketmenin Önemi
1. Hidrasyon: Sahur vaktinde yeterli miktarda su içmek, vücudumuzu gün boyunca susuz kalmaktan korur ve vücuttaki su dengesini sağlar. Susuz kalmak, baş ağrısı, yorgunluk ve halsizlik gibi olumsuz etkiler yaratabilir. Dolayısıyla sahurda su tüketmek, vücudun günlük su ihtiyacını karşılamak adına son derece önemlidir.
2. Sindirim Sistemi: Sahurda su içmek, sindirim sistemi için de oldukça faydalıdır. Lifli ve sindirimi zor besinler tüketildiğinde, su tüketimi sindirim sürecini kolaylaştırır ve sindirim sorunlarının önüne geçebilir. Ayrıca suyla birlikte alınan lifli gıdalar, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
3. Sağlık: Sahurda yeterli miktarda su içmek, genel anlamda sağlığımızı korumak adına da oldukça önemlidir. Vücuttaki tüm organların düzgün bir şekilde çalışabilmesi için su gereklidir. Bu nedenle sahur vaktinde su tüketimi, genel sağlığımızı korumak adına kritik bir rol oynar.
Su Tüketiminin Önemi Sonuç Hidrasyon Vücuttaki su dengesini sağlar, susuz kalmayı engeller. Sindirim Sistemi Sindirimi kolaylaştırır, sindirim sorunlarını önler. Sağlık Genel sağlığı korur, organların düzgün çalışmasını sağlar.
Sahur vaktinde su tüketmek, oruç tutanlar için sağlıklı ve dengeli bir beslenme pratiği için önemlidir. Bu nedenle sahurda yeterli miktarda su içmeye özen göstermek, oruç tutarken vücudumuzu korumak adına oldukça önemlidir.
Sahurda Sağlıklı Protein Kaynakları
Sahur öğünü Ramazan ayında enerji kaybını önlemek ve gün boyu tok kalabilmek için oldukça önemlidir. Bu öğünde sağlıklı protein kaynakları tüketmek, gün boyu enerji seviyesini korumak ve kas kaybını önlemek adına oldukça etkilidir.
Mercimek
Mercimek, sahur öğünü için mükemmel bir protein kaynağıdır. İçerdiği yüksek protein miktarı sayesinde tokluk hissi sağlarken, sindirimi de oldukça kolaydır. Ayrıca içerdiği demir ve lif ile sindirim sistemini düzenleyici etkiye sahiptir. Bu nedenle sahurda mercimek tüketmek, gün boyu enerji seviyesini korumak adına önemlidir.
Yumurta
Yumurta, tam bir protein deposudur. Sahur öğününde tüketildiğinde uzun süre tokluk hissi sağlar ve vücuda gerekli olan amino asitleri temin eder. Aynı zamanda içerdiği B12 vitamini sayesinde enerji seviyesini yükseltir. Ancak, yumurta tüketirken pişirme yöntemine dikkat etmek ve yağsız olarak tercih etmek önemlidir.
Balık
Balık, Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir protein kaynağıdır. Sahur öğününde balık tüketmek hem tokluk hissi sağlar hem de vücudu Omega-3 yağ asitleri ile destekler. Ayrıca düşük yağ içeriği ile hafif bir sindirim süreci sağlar.
Unutulmaması gereken en önemli nokta, sahurda sağlıklı protein kaynakları tüketerek vücudu gün boyu besleyip enerji seviyesini korumaktır. Bu sayede Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı oluşturarak kendinizi daha güçlü hissedebilirsiniz.
Sahurda Karbonhidrat Seçimleri ve Etkileri
Sahur, Oruç tutanlar için günün en önemli öğünlerinden biridir. Bu nedenle sahurda tüketilen besinlerin sağlık açısından doğru seçilmesi oldukça önemlidir. Sahurda özellikle karbonhidrat tüketiminin doğru şekilde yapılması, gün boyunca enerji seviyesini dengelemek ve tokluk hissini korumak açısından büyük önem taşır.
Karbonhidrat Seçenekleri
Sahurda tüketilebilecek sağlıklı karbonhidrat kaynaklarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Tam Tahıllı Ekmekler: Tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği gibi lif oranı yüksek ekmekler tercih edilmelidir. Bu ekmekler sindirim sistemini daha uzun süre meşgul ederek tokluk hissi sağlarlar.
Bulgur: Protein ve lif bakımından zengin olan bulgur, sahurda tüketilebilecek ideal bir karbonhidrat kaynağıdır.
Kahverengi Pirinç: Beyaz pirince göre daha yüksek lif içeriğine sahip olan kahverengi pirinç, sindirim sistemini çalıştırarak tokluk hissi sağlar.
Etkileri
Doğru karbonhidrat seçiminin yanı sıra sahurda tüketilen karbonhidrat miktarı da önemlidir. Aşırı karbonhidrat tüketimi kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesine neden olabilir ve gün içinde ani enerji düşüşleri yaşanabilir. Bu nedenle sahurda denge önemlidir. Ayrıca doğru karbonhidrat seçimi yapıldığı takdirde gün boyunca enerji seviyesinin dengeli bir şekilde tutulması sağlanabilir.
Karbonhidrat Seçenekleri Etkileri Tam Tahıllı Ekmekler Tokluk hissi sağlar, sindirim sistemini uzun süre meşgul eder. Bulgur Protein ve lif içeriği yüksektir, tokluk hissi sağlar. Kahverengi Pirinç Lif içeriği yüksektir, sindirim sistemini çalıştırarak tokluk hissi sağlar.
Sahurda Lifli Gıdaların Önemi
Beslenme ve diyet uzmanları, sahur öğününde lifli gıdalar tüketmenin önemine dikkat çekmektedirler. Sahur, Ramazan ayında oruç tutanlar için günün en önemli öğünüdür ve bu öğünde vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almak oldukça önemlidir. Lifli gıdaların sahurda tüketilmesinin sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi bulunmaktadır.
Lif Nedir?
Lif, sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemli olan bir besin maddesidir. Genellikle bitkisel gıdalarda bulunan lif, sindirim sistemini düzenler, kabızlığı önler ve tokluk hissi sağlar. Ayrıca bağırsak kanseri riskini azaltmaya yardımcı olur.
Önemli olan 3 kelime: Sağlık, Sindirim, Tokluk
Sahurda Lifli Gıdaların Önemi
Sahurda lifli gıdalar tüketmek, gün boyunca enerji seviyesini dengede tutmaya yardımcı olur. Lifli gıdalar sindirim sistemini çalıştırarak sindirim sürecini uzatır ve kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselip düşmesini sağlar. Bu da gün içindeki enerji seviyesini sabit tutar ve açlık hissini azaltır.
Özellikle tam tahıllı ürünler, sebzeler, meyveler ve kuru baklagiller sahur öğününde tüketilebilecek lifli gıdalar arasındadır. Bu gıdaların tüketilmesi sindirim sistemi sağlığının korunmasına, tokluk hissinin uzun süre devam etmesine ve gün içinde enerjinin dengede kalmasına yardımcı olacaktır.
Sahurda İdeal Vitamin ve Mineral Alımı
Sahur, Ramazan ayında tutulan oruçların açılmadan önce yenilen son öğünüdür. Bu öğün, iftardan sonra günün uzun saatlerini kapsayacak olan oruç süresi boyunca vücuda enerji sağlamak için oldukça önemlidir. Sahurda alınan besinlerin içeriği, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri karşılayacak şekilde olmalıdır. İdeal vitamin ve mineral alımı, sahurda tüketilen besinlerin çeşitliliği ve miktarına bağlı olarak sağlanabilir.
Sağlıklı Sahur Seçenekleri
Sağlıklı bir sahur menüsü, protein, karbonhidrat, yağ, lif, vitamin ve mineral içeriği dengeli bir şekilde içermelidir. Protein kaynakları arasında yumurta, peynir, yoğurt, balık ve tavuk gibi besinler tercih edilebilir. Lifli gıdalar olan tam buğday ekmeği, bulgur, kepekli makarna gibi besinler sindirim sistemini düzenleyerek tokluk hissi sağlar. Ayrıca meyve ve sebzelerin tüketilmesi de vitamin ve mineral alımını artırır.
“Sahurda alınan besinlerin içeriği, vücut sağlığınızı etkileyebilir. Bu nedenle dengeli ve çeşitli besinler tüketmeye özen göstermelisiniz.” – Beslenme Uzmanı Ayşe Demir
İhtiyaç Duyulan Vitamin ve Mineraller
Vücudumuz gün boyu enerji ve güç gereksinimlerini karşılamak için çeşitli vitaminlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle sahurda alınan A, C, D, E vitaminleri ve demir, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller vücut için oldukça önemlidir. Bu vitamin ve minerallerin doğal kaynakları olan sebzeler, meyveler, süt ürünleri, kurubaklagiller ve et ürünleri tercih edilmelidir. Ayrıca bol su tüketimi de mineral dengesinin korunması için gerekli bir adımdır.
Vitamin/Mineral Doğal Kaynakları A Vitamini Havuç, ıspanak, kayısı C Vitamini Portakal, kırmızı biber, brokoli D Vitamini Balık yağı, yumurta sarısı, mantar Demir Kırmızı et, karaciğer, fasulye Kalsiyum Süt, peynir, yoğurt Magnezyum Fındık, badem, yeşil yapraklı sebzeler
Sahurda ideal vitamin ve mineral alımını sağlamak için dengeli ve çeşitli besinler tüketmek ve su tüketimine dikkat etmek oldukça önemlidir. Bu şekilde vücudunuzun oruç süresince ihtiyaç duyduğu besinleri karşılayabilir ve sağlıklı bir şekilde oruç tutabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Sahurda ne yenmeli, nelere dikkat edilmeli?
Sahurda hafif ve besleyici gıdalar tüketilmelidir. Bol su içilmeli ve aşırı tuzlu, yağlı veya ağır yemeklerden kaçınılmalıdır.
Sahur kaçta yapılmalıdır?
Sahur, imsak vaktinden yaklaşık 10 dakika önce sona ermelidir. Gün boyunca aç kalacak vücuda yeterli enerji ve suyun sağlanması için erken bir saatte yapılmalıdır.
Sahurda uyumak orucu bozar mı?
Hayır, sahur sonrası tekrar uyumak orucu bozmaz. Ancak niyet etmek ve imsak vaktine kadar yemek yemek önemlidir.
Ramazan ayında spor yapmak orucu bozar mı?
Hafif ve orta derecede spor yapmak orucu bozmaz. Ancak aşırı efor gerektiren ve su tüketimini artıran sporları yapmak orucu bozar.
Sahurda ne zaman dua edilmeli?
Sahurda dua etmek önemlidir. Yapılan dua ve niyetlerin kabul olma ihtimali yüksektir. Sahurda dua etmek için mümkünse imsak vaktine yakın zaman tercih edilmelidir.
0 notes
suheylahanim · 3 years
Text
Okuyunca aşırı şaşıracağınız bir şeyden bahsetmek istiyorum sizlere. Doğal Hijyen Sistemi. Bebeklere bez bağlamaya gerek yoktur. Bebeğe bez bağlamak insan fıtratına aykırıdır.
Bilinenin aksine bebekler altına yapmak istemez! Allah insanoğlunu dünyaya gönderirken hayatta kalması için bir takım özellikler bahşederek gönderir. Bunlardan biri emme refleksidir. Bebek acıktığını bilir, bunu anlatır. Anne anlar ve onu doyurur. Peki ya tuvaleti geldiğini bebek bilemez mi? Bebekler de mesanelerinin dolduğunu, bağırsaklarının boşalması ihtiyacını hissederler ve bunu anlatırlar. Ama ömrü hayatında bebeğin bezlenmekten başka yolunun olduğunu bilmeyen anne bu işaretleri anlamaz. Anlamaya çalışması gerektiğini de bilmez. Bebekler temiz kalma fıtratı üzerine yaratılmışlardır. Bu yüzden bezlerine yapmak istemedikleri halde son çare olarak görüp yapmaya başlarlar. Bir süre sonra da alışırlar. Ta ki o mucize gün gelene kadar. Tuvalet eğitimi günü.. Aslında ne annenin ne bebeğin beze ihtiyacı yoktur. Doğumdan itibaren anne bebeğin tuvaleti geldiğinde nasıl tepki verdiğini anlamaya çalışır ve onu tuvalete götürürse bebek gayet sağlıklı şekilde normal bir insan yavrusu gibi ihtiyacını giderecektir. Taharetini annesi aldırabilecektir. Bebek tuvaletini beze yapıp o şekilde beklemediği için cildinde en ufak bir tahriş olmayacak, gayet hijyenik bir şekilde büyüyecektir. Ülkemizde yaygın olmayan bu sistem yurtdışında fazlasıyla yaygındır. Özellikle Rusyada bebekler doğar doğmaz tuvalete götürülürler. Bu söylediğimi bebeği ilk doğduğu zamanlarını hatırlayan anneler anlayacaktır. Çünkü bebek ilk zamanlarda beze yapmaya henüz alışmadığından tuvaletini hep bezi açılınca yapar. Üstünü pisletmek istemediği için tuvaletini tutar ve altı açıldığında rahatlayıp kendini bırakır. İstisnasız her bebek böyledir. Bebeğinin böyle olmadığını iddia eden anne bebeğine iftira atıyordur. Bunun ispatı da bebek bakım örtüsünün var olmasıdır. Bebek altı açıldığında yapacağı bilindiği için altının açıldığı yeri temiz tutmak adına bu örtüler icat edilmiştir. Ayrıca bebekler geceleri uyurken altlarına yapmazlar. Nasıl biz insanlar geceleri tuvaletimizi tutabiliyoruz(çünkü bunun için salgılanan bir hormon var) Bebekler de aynı şekilde tuvaletlerini tutabilirler. Uyurken yapmazlar. Uyanırlar bir süre işaret verirler, tabii anne bunu yine anlamaz. Ve çaresizlikten altına yapıp geri uyurlar. "Altın temiz, karnın tok, gazın çıktı, hasta da değilsin, neden huzursuzsun bebeğim?" "Çünkü altıma yapmak istemiyorum. Kendimin de senin de üstünü pisleteceğimi düşünüyorum, bunu yapmak istemiyorum." Bebek sadece bu cümleyi kuramıyor. Bilmediği tek şey, konuşmak. Yoksa elbette acıktığını bilen ve bunu belli eden bebek, tuvaletinin geldiğini de bilir. Bilmeyen taraf üzülerek söylüyorum annelerdir... Daha bilinçli olalım. Bu ümmetin evlatlarına fıtratlarına uygun olmayan altına yapma eğitimini vermeyelim. O iğrenç bezlere para verip hem bebeğimizin sağlığından olmayalım hem de doğaya zarar vermeyelim. Bebeğiniz kaç yaşında ya da kaç aylık olursa olsun, geç olmadığını da bilmenizi isterim. Biraz gözlem yaparak bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Sevgiler.
22 notes · View notes
Text
Tumblr media
⭐⭐⭐⭐⭐
Ve tekrar yasaklar getirildi.
Aslî ihtiyaçlar dışında birçok yerler kapandı. Bundan gaye vaka sayısını azaltmak
virüsten kurtulup temiz bir hayat yaşamak.
Vakalar düşecek virüs sona ermeden herşey tekrar normale dönecek.
Bana göre virüs sadece Türkiye'den değil dünyadan gitmedikçe bu salgın bitmeyecek. Eğer yasaklar uzun süre devam ederse insanlar açlıktan ölecek. Ve yasaklar kaldırılırsa insanlar virüsten ölecek Allahın emir ve dilemesiyle...
Peki ne yapmak lazım?
Burada yasaklara aynen devam edip zenginlerin şan ve şöhret yaşayanların,
tatil ve plajlarda keyif çatanların ceplerini boşaltma zamanı gelmedi mi dersem yanlış mı konuşmuş olurum.
Sokakta, caddede, evde içecek bir tas su bulamayan bazı insanlar açlıkla savaşırken bazılarının karnı tok yatması pek etik olmaz. Çünkü komşusu açken tok yatan bizden değildir.
Her gün tok yatıyoruz, tok kalkıyoruz.
Ama yetimlere, mazlumlara, düşmüşlere duraklarda ağlayanlara elimizi uzatmıyoruz. Başkalarını salıncak niyetine kullanıyoruz. Çıkarımız uğruna hareket ediyoruz.
Kim üzülmüş,
kim ağlamış,
kim aç yatmış hiç aldırmıyoruz.
Böyle vicdansız, düşüncesiz nasıl yaşıyoruz? Sonra korona bitsin istiyoruz.
Bunun ilacı duadır.
Beddua değil.
Korona Türkiye'den değil dünyadan çıkana dek birlik ve beraberlik içerisinde
mücadele etmek,
mazlumun elinden tutmak, onlara kapımızı her daim açmak rabbi razı ederek ona kavuşmak dünyanın üzerinde huzur ve mutluluğu sağlamak,
hep bana ya Rabbena zihniyetinden uzak durmak,
insanlara iyi davranıp Rahmana layık kul olmaktan daha iyi bir deva olabilir mi? Resûlullah (a.s.m.) kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da onun (bu iyiliği) sayesinde sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir
buyuruyor.
Biz kimin bir sıkıntısını giderdik ki, Alllah'ta bizim bir sıkıntımızı gidersin?
Kimin günah hastalığına deva olduk ki,
Allah'ta bizim başımıza gelen bu hastalığa deva olsun.
O dilemedikçe bu virüs gitmez. Çünkü O'nun emriyle hareket ediyor herbir zerre...
Herşey bizden başlıyor.
Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler.
17 günlük bir yasağa kapandığımız gibi haramlara ve günahlara tamamen kapanalım. Bu şuurla hareket edip rabbimizi razı edelim
İnşaallah.
Allahım Oruçlarınızı Kabul Buyursun...
Bereketli Huzurlu Akşamlar...🌺
____________°🌺💞🌸°______________
🎀
12 notes · View notes