#tipid
Explore tagged Tumblr posts
mongo-the-liensis · 1 month ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
The vibe after chapt.82
21 notes · View notes
pombstv · 4 months ago
Text
Tumblr media
0 notes
favennnnn · 1 year ago
Text
Inflation is so high, that foods can’t even satisfy your hunger despite of expensive price. Tuition fees and bills will just make you overthink at night, counting all the money left in your wallet, piggybank, and ATM card.
Tumblr media
In terms of fun, we still earn our coins to spend with our friends to unwind, and I see nothing wrong with that, if you think that it is what makes your sanity stable, then go for it, as long as you know you worked hard for it, you deserve it, and as long as you still know how to manage your money.
What I don’t understand is some people are still willing to push through on every expensive event just to feed their social life, even if their wallets are whimpering.
I mean, yes, you wanna enjoy, and you have the right to do it, but can’t you see your priorities? Or if you can’t see your wallet, why can’t you just read the room and think that not all of your friends have money? You even tell us that we need to be streetwise to enjoy, yet you’re the one who spends a huge amount here. If your definition of streetwise is spending 1k Php within 1 day, then I don’t want it.
Tumblr media
One more thing, I can’t understand is those people who continuously borrow money for unnecessary stuff. I mean, if you borrowed once, twice, or thrice for your “wants”, I can lend you money, especially if you have valid reasons like your allowance was delayed, but to the point that it’s almost every other day, every week and every month that it makes my wallet slim? No. If it’s your bills or tuition, I am very willing to give, but seeing you spending in on stuff like that? It’s a huge NO.
Tumblr media
What annoys me more are those people who suddenly feel weak when the “supposed treat” is canceled due to emergency reasons. Then you better don’t go. If your energy and happiness depend on “treat” or “libre”, then you better back off instead of having a long face that looks like you are compelled to attend.
Tumblr media
Some people like to plan a HUGE trip, as if it’s easy to get there as if it doesn’t require a huge amount. Why don’t you plan first on earning and, managing your money? In that way, you won’t be complaining to us that it can’t even happen because of us. Darling, it’s okay to dream big, but make sure first that you are not abusing your wallet.
Tumblr media
What do I hate the most? Those friends that like to compare our circle to another circle. We got it, honey, that circle always eats in expensive restaurants, they can go to beaches through their impulsive decisions, but they are them, and we are we, and what’s wrong with that? We are not like them who have black cards. Hindi kami apo ni Henry Sy or relative ni Laude. To be honest, you shouldn’t be saying that to us when you’re the one who keeps wasting money.
Tumblr media
0 notes
enshrinedinspines · 1 month ago
Text
TIPID?! WHAT HAVE THEY DONE TO YOU?!
Tumblr media
8 notes · View notes
snapshotsandportraits · 9 months ago
Text
Klook Staycation: Seda Nuvali
✨𝑺𝒉𝒂𝒓𝒊𝒏𝒈 𝒊𝒔 𝒄𝒂𝒓𝒊𝒏𝒈 ✨ 𝑆𝑒𝑑𝑎 𝑁𝑢𝑣𝑎𝑙𝑖 – 𝑝𝑒𝑟𝑓𝑒𝑐𝑡 𝑠𝑡𝑎𝑦𝑐𝑎𝑡𝑖𝑜𝑛 𝑓𝑜𝑟 𝑡ℎ𝑒 𝑓𝑎𝑚𝑖𝑙𝑦! 𝐹𝑎𝑚𝑖𝑙𝑦 𝑟𝑜𝑜𝑚𝑠: 𝑇ℎ𝑒𝑦 𝑜𝑓𝑓𝑒𝑟 𝑟𝑜𝑜𝑚𝑠 𝑤𝑖𝑡ℎ 𝑠𝑒𝑝𝑎𝑟𝑎𝑡𝑒 𝑐ℎ𝑖𝑙𝑑𝑟𝑒𝑛’𝑠 𝑎𝑟𝑒𝑎𝑠, 𝑒𝑛𝑠𝑢𝑟𝑖𝑛𝑔 𝑒𝑣𝑒𝑟𝑦𝑜𝑛𝑒 ℎ𝑎𝑠 𝑡ℎ𝑒𝑖𝑟 𝑜𝑤𝑛 𝑠𝑝𝑎𝑐𝑒. 𝐾𝑖𝑑-𝑓𝑟𝑖𝑒𝑛𝑑𝑙𝑦 𝑎𝑚𝑒𝑛𝑖𝑡𝑖𝑒𝑠: 𝑇ℎ𝑒 ℎ𝑜𝑡𝑒𝑙 ℎ𝑎𝑠 𝑎𝑛 𝑜𝑢𝑡𝑑𝑜𝑜𝑟 𝑝𝑜𝑜𝑙, 𝑎 𝑝𝑙𝑎𝑦𝑔𝑟𝑜𝑢𝑛𝑑, 𝑎𝑛𝑑 𝑎 𝑔𝑎𝑚𝑒 𝑟𝑜𝑜𝑚 𝑡𝑜 𝑘𝑒𝑒𝑝 𝑐ℎ𝑖𝑙𝑑𝑟𝑒𝑛 𝑒𝑛𝑡𝑒𝑟𝑡𝑎𝑖𝑛𝑒𝑑. 𝐶𝑜𝑛𝑣𝑒𝑛𝑖𝑒𝑛𝑡 𝑙𝑜𝑐𝑎𝑡𝑖𝑜𝑛: 𝑆𝑒𝑑𝑎 𝑁𝑢𝑣𝑎𝑙𝑖 𝑖𝑠 𝑙𝑜𝑐𝑎𝑡𝑒𝑑 𝑖𝑛 𝑁𝑢𝑣𝑎𝑙𝑖, 𝑎 𝑠𝑝𝑟𝑎𝑤𝑙𝑖𝑛𝑔 𝑚𝑖𝑥𝑒𝑑-𝑢𝑠𝑒 𝑑𝑒𝑣𝑒𝑙𝑜𝑝𝑚𝑒𝑛𝑡 𝑤𝑖𝑡ℎ 𝑝𝑙𝑒𝑛𝑡𝑦 𝑜𝑓…
2 notes · View notes
cairfrey · 18 days ago
Text
<Note added by Crawler Tipid, 4th Edition>
I killed my best friend today. I wish I had never made it this far.
0 notes
thinkviolets · 4 months ago
Text
Naka order nako tail light and headlight para sa bike for the 3rd freaking time. Pag eto talaga ninakaw na naman ewan ko na lang tih baka sa room ko na talaga i parking yung bwakenang bike na yan. Ninakaw ba naman pati mud guard ?? Ano yun??? Sana sinali mo yung nut and bolt nahiya kapa.
Tumblr media
0 notes
thxnks4themrms · 1 year ago
Text
I’m so close to posting stupid ass. Shit on this blog
1 note · View note
fr0stbearer · 1 year ago
Text
didn't want to spend 300 pesos for a picture so i tried to draw myself in but good fucking lord this was somewhat exhausting idk why
Tumblr media
0 notes
joh07 · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
veziroglukadir · 20 days ago
Text
Kar Esareti
Benzin istasyonundan benzin alırken pompacı uyardı, 'ana yolda kardan dolayı kapanma varmış, istersen bekle açılınca devam edersin' diye. Ben bir an önce eve döneyim diye, tali yollardan geçerim diye düşündüm. Ana yol tepeyi aşıyordu, dağın eteklerinden geçen tali yollarda o kadar kar yoktur diye düşündüm. İk 7-8 kilometre kar yağışı devam etmesine rağmen yavaş da olsa sorunsuz gittim. Karşıdan gelen yoktu, nedense garibime gitmedi. Sonra kar yağışı artınca kar lastiğine rağmen artık aracı kontrol etme yeteneğim azaldığı gibi, karın içine gömülür gibi gidiyordum. Sanırım birkaç kilometre güç bela gittikten sonra, ne ileriye gidebiliyordum, geri manevra yapacak alan da yoktu. Bir noktaya geldi ki, araba yerinde sürekli patinaj yapıyordu. Etraftaki karın seviyesi de lastikleri kapatacak kadardı. Ben buraya kadar nasıl gelebilmiştim ki. Yoksa ben yerimde sayarken mi bu kadar kar birikti. Biraz zorlanarak kapıyı açtım. Kar tipi şeklinde yağıyordu. Benzini yeni almış olmama rağmen, arabada kalmam donmam demekti. Hemen beremi kafama geçirdim, montum üzerimdeydi. Bakındım etrafa, yamaçtan aşağıda yoğun tipiden güçlükle seçilen bir köy ışıkları vardı. Arabayı olduğu yere bırakıp, yamaçtan aşağıya yürümeye başladım. 300-500 metre yürümemiştim ki, eldivenlerimi almayı unuttuğumu farkettim. Yaşamadan bilinmez, o tipide 300 metre bile geriye gitme enerjim yoktu. Mecbur ellerimi cebime sokarak yürümeye ve yamaçtan inmeye çalıştım. Düzlüğe indiğimde neredeyse bel boyunca kara düştüm. Güç bela, kimi yerlerde daha az yükseklikte karlar içinde ve yüzüme tipili kar atan ortamda yürümeye çalıştım. Önümü göremiyordum, yürüdüğüm mesafe belki bir kilometredir, bana yüz kilometre gibi geliyordu. Artık köyün ilk evine yüz metre kadar kalmıştı. İşte o son yüz metre ise, bana yüz kilometre gibi geldi. Ellerimi, ayaklarımı hissetmiyordum. Yüzümü ne kadar kapatmaya çalışsam da yüzüm kar kesiği olmuştu. Kaşkolum olmadığı için de montumun yakasından kar içime kadar işliyordu. Gözümle göremesem de ilk evin kapısına yaklaştım. Evin kapısının önündeki karlar gündüz temizlenmiş görünüyordu ama yeni yağan karlar yine kapatmak üzereydi. Buz camlı demiş dış kapıyı elimle vurarak çaldım. Elimi hissetmediğim için, sert mi yumuşak mı vurduğumu bilemiyordum. Acaba beni duyabiliyorlar mıydı? Kapının açılma süresi, bana yüzyıl gibi gelmişti. Açmazsalar oracıkta soğuktan donup ölecektim.
Yaşı kırka yakın bir kadın açtı kapıyı, elleriyle hırkasını göğsüne doğru kapatarak. "Bu havada ne işiniz var dışarıda" dedi, şiveli bir şekilde. Bu hikayemde, hem o kadının anısına saygı, hem de bu hikayenin her yerde yaşanabileceği için, isim, yer ve şive vurgulamayacağım. Demir kapıdan girdikten sonra botumu çıkarmak için eğildim. Parmaklarımı hissetmediğim için botumun bağcıklarını çözemedim. Kadın benimle birlikte eğildi ve botumu çıkarmama yardım etti. Sonra sobasının kurulu olduğu odaya geçtik. Bir köşede çek-yat, diğer köşede minderli oturma yeri ve kapının hemen yanında da kuzineli soba vardı. Montumu, beremi ve en önemlisi ıslanmış çoraplarımı çıkarıp sobanın üstüne astık. Ellerimi sobanın üstünde ısıtmaya başladım. O kadar donmuştum ki ellerimi sobanın üstüne yapıştırsam ancak öyle ısınırdım. Montumun yakasından giren karlar içimi de ıslatmıştı. Kadın, üstünüzdekileri de çıkarsanız iyi olacak dedi. Evde başka biri olup olmadığını da bilmiyordum. Yavaşça ellerim kendine geldikçe üstümdekileri çıkarmaya başladım. Altımdaki baksır don bile ıslanmıştı. Kadın, odadan çıktı ve bir süre sonra, o meşhur mavi çizgili pijama ve iç donla geldi. "Rahmetlinindi, size de uyar. Bunları giyin" dedi. Demek duldu kadın. Giyinmem için, odadan çıktı. Onu bekletmemek için baksır donumu da çıkararak, kadının getirdiği iç don ve çizgili pijamayı giydim. Sonra kapıyı açarak onu çağırdım. Çıkardığım elbiseleri, sobanın üstüne itina ile astık. Kadın bu arada, arada bir gözünü alamadan köşedeki televizyondan bir dizi izliyordu. Ben de ayakta sobanın yanında çizgili pijamamla ısınmaya çalışıyordum. Yeni işimde, patronun özel işlerinden dolayı düzenli televizyon seyredemiyordum. Zaten bu iş gezisine de zalım patronun özel işlerinden dolayı gelmiştim. Kar bastırmadan eve döneyim dedim, ama nerelere düştüm. Ben de odadaki o sessizlikte kafamı çevirip, televizyondaki diziye göz attım. Oradaki oyuncuların daha önceki bir dizisini izlemiştim. Şu dizideki oyuncu değil mi diye sordum. "Ooo, o senin dediğin kaç yıllık dizi" diye gülümsedi. Sonra, bildiğim ve sevdiğim dizilerden konuştuk. O da şimdi hangi dizileri izlediğini anlattı. Bir şekilde sohbetle kaynaşmaya başladık. Pijamayı verirken "rahmetli" diye bahsettiği için, geçmişini sorma gereği duymadım. Ben kısaca nereden geldiğimi, nereye döndüğümü anlattım. O da şaşırdı, "Buraya nerden saptınız ki. Buradan çok uzatırsınız yolu" dedi. Ben de "Salaklığıma yanayım" diye güldüm. Sonra kadın sobanın üstündeki sıcak suyla çay demledi. Çay demleninceye kadar, sobanın yanında dikelmeye devam ettim. Çaylarımızı televizyon izleyerek ve fazla konuşmadan içtik.
Artık yatma vakti gelince, kadın diğer odadan bir yer yatağı getirdi. Çarşafı ve yorganı serdikten sonra yatacağım yeri hazırladı. Kendisi için de çek-yat'ı hazırladı. Ben yorgunluktan ölüyor durumda olduğum için, yorganın içine girdikten sonra, yorganın içi daha ısınmadan uykuya daldım.
Sabah dinç ve iyice dinlenmiş olarak uyandım. Uyandığımda soba yakılmıştı. Kadın erkenden kalkmış, sobayı yakmıştı. Yorganı kaldırdığımda, sabah ereksiyonu oradaydı. Üstelik sikim iç donumdan da sıyrılmış ve o şekliyle çizgili pijamadan daha çok belli oluyordu. Kadını da kontrol ederek çaktırmadan sikimi iç donun içine koymaya çalışsam da, kadının dikkatinden kaçmadı. Ben elimle sikimi düzeltirken, gülümsedi. Ben de utangaç bir gülümseme ile baktım ona. Sonra nispeten sade bir kahvaltı hazırladı, beraber yer sofrasında kahvaltımızı yaptık. Aç olduğumdan mı, yoksa gerçek organik zeytin, peynir olduğundan mı bilmiyorum, şimdiye kadar yediğim en lezzetli kahvaltıydı. Kahvaltıyı kaldırmaya yardım etmeyi önersem de kabul etmedi, kendi hemen bir çırpıda götürdü ve temizledi geldi.
Kahvaltıdan sonra, yolların iki güne ancak açılabileceğini; onların köyünün genelde pek ihmal edildiğini anlattı. Zaten pencereden gördüğümüz kadarıyla kar neredeyse pencere seviyesindeydi. Kapının önünü açmak gerekecekti, yeni kömürü kömürlükten almak için. Bari o işi ben yapayım deyip, kuruyan giysilerimi giyip, bir kürekle neredeyse belimi geçen boydaki karladı temizledim, kapının önünden evin sağ girişindeki kömürlüğe kadar. Sonra da iki kova kömür, birkaç kucak odun taşıdım içeriye.
İçeri girdiğimde kadın, televizyonda gündüz programlarından kimin kiminle kaçtığını anlatan olayları izliyordu. Hemen televizyonda anlatılan konuyu anladıktan sonra, "Aman ne olacak, insanın doğasında olan bir şey. Kadın da erkek de elbet beraber olacak. Yeter ki, iki tarafın gönlü olsun. İki tarafın gönlü olduktan sonra, neden burada konuşuyorlar ki" dedim. Kadın da, "İyi ama adam kızdan neredeyse on yaş büyük" dedi. "Amma büyüttün, şimdi seninle benim aramda da on yaş vardır. Ama sen, benim yaşımdakilerden çok daha güzelsin. Onu ne yapacağız" dedim. Hoşuna gitti. Utanarak, "Sen de hoşşun" dedi. "İki kişi anlaştıktan sonra, hele kimsenin haberi yoksa. Kime ne" dedim. O anda sanki kadının kafasında bir şimşek çaktı. Ben çek-yatın kenarında otururken üstüme doğru geldi. Ben tabii bu hareketin sinyalini aldım. Ben de ona doğru eğilip sarılmaya başladım. Boynundan başlayarak öpmeye başladım. O da bacaklarımın üstüne oturmuştu. Ellerim vücudunda geziniyor, ama henüz onu soymaya başlamamıştım. O sırada o, önümde diz çöküp pantolonumu çıkarttı. Kendi çiçekli basmalı altlığını çıkardı ve dizlerimin üstüne tekrar oturdu. Sikim kalkmıştı tabii ki. Kadın sürtünmeye başladı üstümde. Ben de boynunu öperek ellerimle vücudunu okşuyordum. Sonra kadın, sikimi eline alarak amının üstüne doğru getirdi ve yavaşca oturdu. Yumuşacık sıcak amına girişini hissettim sikimin. Kadın gözlerime bakarak ve yüzü kıpkırmızı yukarı aşağı gidip gelmeye başladı. Artık o esnada ellerimi bıraktım, kadına bıraktım her şeyi. Kadın kendince beni içine alıp gidip geliyordu. Islaklığı taşaklarıma kadar taşmıştı. Artık dayanamayacak noktaya gelinceye kadar kendimi tutsam da, sonun da boşaldım. Ben boşaldıktan kısa bir süre sonra o tekrar boşaldı. Ayağa kalktığında görebildim kıllı amını. Bu soğuk havada herhalde amını düzenli tıraşlayacak değildi. Çok acele etmeden giyindi. Onunla birlikte ben de giyindim. Sikişmemiz ile ilgili tek kelime konuşmadık ama yüzlerimizden ikimizin de memnun olduğu belli oluyordu. Odadaki hava bunu hissettiriyordu.
Ben gün içinde dışarıya bakıp, çıkıp çıkamayacağımı kontrol ediyordum. Ama dediği gibi iki gün daha burada görünüyordum. Köyden başkalarının beni görmemesi için de çaba sarfediyordum. Sonuçta 'Dul bir kadın, evine yabancı birini almış' derlerdi.
Öğlene doğru yaptığımız sikişmemiz, aramızdaki havayı çok değiştirmişti. Öğleden sonra yine yakınlaştık ama sikişmeye kadar gitmedi. Onu zorlamak istemiyordum. Sanırım yine ne de olsa bir gerginlik vardı onda.
Akşam yemeğinden sonra, kuzine sobada bir kek yaptı, sade idi ama yediğimiz portakal kabuklarını da kullanmıştı. Sobada olduğu için mi, yoksa kadın bu işi iyi mi beceriyordu bilmiyorum, çayla çok iyi geldi. O akşam çayla televizyon izlememize rağmen, ikimizin de gözü birbirimizdeydi. Cinsel gerilim ya da çekim hissediliyordu. Ben onun ufak bir hareket göstermesini bekliyordum. Bunu hissettiğim anda, yine yumuldum ona. Bu sefer çek-yat üzerinde onu soydum. Kendim de soyundum. Artık memelerini, göbeğini, boynunu, her yerini öpüyordum. Gayet güzel bir vücudu vardı, çıplak görünce. Sonra yavaştan kıllı amına doğru indim. Bacaklarını iyice ayırarak dakikalarca yaladım amını, arkadan gelen televizyon sesi eşliğinde. Sonra üstüne çıkıp içine girmeye niyetlendiğimde beni durdurdu ve sikimi emmek istedi. Ben de çek-yatın kenarında ona doğru eğilerek sikimi emmesini sağladım. Pornolardaki gibi sert ve derin emmiyordu, zaten hangi şey pornolardakine benziyordu ki. O sikimi emmekten yorulunca, bacaklarının arasına geçtim ve sikimi yavaşça ıslak amına soktum. Bir bacağını omzuma atarak çek-yatta yan bir şekilde onu sikmeye başladım. Gözlerimiz birbirimize bakıyordu ve onun bu arzulu bakışları beni çıldırtıyordu. Gidip gelirken kanırtıyordum ki, sikimi iyice hissetsin. Nitekim bu hareketim, onu da çıldırtıyordu. Dışarıdan duyan olur diye, sessiz sikişiyorduk. Eminim, o da benim gibi çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Gidip gelirken taşaklarımın çarpma sesi ise dışarıdan duyulacak gibi değildi. Bu sefer biraz uzun gidip geldikten sonra boşaldım içine. Kadın sorun etmiyordu içine boşalmama. Ben boşaldıktan sonra kadın doğruldu, giyinmeden bir süre birbirimize terli terli gülümseyerek baktık. Sonra benim pijamamı getirdi ve yer yatağımı hazırladı.
Bu sefer o da bana hazırladığı yer yatağına girdi. Birbirimize sarılarak uyuduk. Soba söndükten sonra da, yorganın altında birbirimizi ısıtarak uyuduk. Sabaha karşı sikim kalkmış uyanınca ona arkadan sarılarak sürtündüm. O da kalçasını bana doğru çıkartarak sürtündü. Sikimi çıkarttım ve onun da kalçasından donunu sıyırarak arkadan girdim. Birbirimize yakın durarak kısa mesafede gidip gelerek içine boşaldım. Ben çekildikten sonra donunu yukarı çekti ve kalktı. Sanırım erken kalkmaya alışkındı, sobayı yaktı. Ben yatakta bir süre daha tembellik yapmaya devam ettim. Soba odayı ısıtmaya başladıktan sonra, ben de kalktım.
Ondan sonraki iki gün de, gün içinde ikişer kez sikiştik, kimi zaman sadece birbirimizi tahrik ettik. Sanki kar esareti değil, kar cennetine düşmüştüm. İkimiz de, sanki dünyada sadece biz varız diye düşünüyorduk. Sadece o anın mutluluğunu yaşayarak, birbirimizden utanmadan sikiştik.
Üçüncü gün, sabah kahvaltıdan sonra arabamı kontrol edip gelmek üzere, ilk defa evden çıktım. Kadına da, eğer yol açıldıysa kimsenin görmemesi için tekrar gelmeyeceğimi, ama havalar ısındıktan sonra mutlaka geleceğimi söyledim. Elimdeki cep telefon numarasını zaten vermiştim.
Arabanın yanına vardığımda, kar araçlarının yolu açmaya çalıştıklarını ve benim arabamın onları engellediğini gördüm. Bana sitem ettiler, 'arabayı nasıl bırakmışım burada' diye. Ben ise nereden geldiğimi söylemedim tabii. Onlar yolu açtıktan sonra, geldiğim yoldan geriye tekrar ana yola çıktım.
Tekrar İstanbul'a döndükten sonra, bir süre kadınla telefonda konuştuk ve hatta mesajlaştık. Ama patron beni iki ay sonra işten çıkardı ve telefon şirket hattı olduğu için kadınla bağımız koptu. Ben yine de ona söz verdiğim gibi havalar ısınınca yazın, ilk fırsatta o köye gittim. Yolları tahmin ederek gitmeye çalışıyordum, çünkü akşam karanlığında kar altında gittiğim yolu o kadar zaman sonra bulmam zordu. En sonunda buldum köy yolunu. Köy sapağına geldiğimde bir traktör karşıdan geliyordu. Ellili yaşlarında bir adam traktörü kullanıyordu ve yanında da ayakta bir kadın vardı. Yaklaşınca traktör, kadının benim o kadın olduğunu anladım. Traktör sapaktan dönünce ben de arabadan indim. Kadın beni görmüştü. Eliyle yavaşça kimse görmeden uzaklaşan traktörden bana geriye doğru, 'Hoşçakal' der gibi mahzun el salladı. Ben de bakakaldım. Evlenmişti belli ki.
Yine de, ona ihtiyacı olacağını düşündüğüm iki koli erzak ve bir koli elbise ve eşyayı evlerinin kapısının önüne not yazmadan bıraktım.
Kar esarettir, ama iyi bir insanla esaret ise cennettir.
128 notes · View notes
katebutnotwinslet · 8 hours ago
Text
last month 7k+ ang bill namin sa kuryente so nag decide kami mag tipid dahil ang goal namin is 6k. ngayon naman dumating na ulit yung bill umabot kami almost 10k???? ako lang ba ang naliligo ng malamig samin????
Tumblr media
15 notes · View notes
jopetkasi · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
today's home-cooked meals.
Breakfast- Tuyo silog. Now ko lang nalaman na puede pala kainin yung ulo ng tuyo. sorry na,
Lunch - seafood pasta (daw) mas madami pa yung mushrooms lol. yung tirang baked salmon hinalo na dito.
Dinner - Callos na konti lang kinain ko kasi di ako mahilig sa tuwalya (tripe) then we had cake for dessert. yung cake yan yung rolls na nabibili sa supermarket. manang cion to make it more pleasing to the eyes, layers it with cream cheese frosting and tops it with leftover fruits. the cake roll costs about 130 pesos each. tipid diba.
nag work from home lang ako today since kinakabag ako at grabe utot ng utot (flatulence) it must be the food or the coffee i had yesterday. my sister in law who is a doctor had me buy gastro medicines and advised me to take probiotic drinks.
21 notes · View notes
sushigoes · 3 months ago
Text
1/24/2025 • Thanksgiving Party 🪩
- almost 1 month lang kami nagprepare kasi peak season nung Dec, so January na nakapagplan for the party. it wasn’t grand, we just wanted to make it happen bc our general manager told us it’s been so long since they had a party with everyone. (super busy ng red retail company na to chz)
- 200 pax tapos 10 lang kami sa department, di pa lahat tumulong mag organize (thankful for VM and Marketing) .
- sobrang tedious magmanage ng program, let alone the planning, but it’s possible (found it enjoyable too kahit super tiring)
- i realized parang mas trip ko talaga employee engagement kahit super introverted ako HAHAHA. or baka namiss ko lang being in the field (tangina gusto ko pa rin mag field work, ayoko na ng desk job but i also love my me time-excel time at work)
- what i noticed dito sa HR, magttransform ka nalang talaga pag may pumitik sa sintido mo kahit gaano ka ka-introverted hahahahah.
- hinatid ako ng manager ko pauwi tapos nabanggit ng workmates ko na may pupuntahan pa nga ako, 10 PM pa lang yun. my manager told me bukas na ako gumimik and they will drop me off sa bahay (alam nila coz she’s been doing it before pa, tinamad lang ako sumabay recently) HAHAHA pero syempre nagpababa ako sa bahay kasi dami ko rin bitbit. tapos umalis ulit para magyosi. tangina next time try ko na sa rooftop namin mag yosi para tipid sa pamasahe. 🙄
- coffee & yap with cath (syempre yosi on the side) hahahahah i love nights like this; walang pasok kinabukasan lol
- memorable tong party na to kasi take out ko, fruits. 🍉🥭🍈 kaumay yung lechon.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
13 notes · View notes
cairfrey · 18 days ago
Text
<Note added by Crawler Tipid, 4th Edition>
It was me or him, and I chose to save myself. I didn’t think. I reacted. I reacted to save myself. Anybody else would do the same. I keep telling myself that again and again. Does that make me evil? No, I don’t think it does, not when I think of it logically. Then why do I feel that way?
0 notes
nice2meetyouu · 8 months ago
Text
May nag-maternity leave nanaman, at syempre, ako nanaman ang nilagay na cover. Hindi na talaga nakakatuwa 'tong 0.5 effort-based allocation thing na nalalaman nila. Paano naging 0.5 'yun? 0.5 physician, 0.5 role ng iba, okay ah, tipid sa bayad? Hire 1 to do the work of 2. Walang pagpapahalaga sa mga tao.
9 notes · View notes