ikinci yüzüm, sen gül biraz, ben ağlayacağım.
havadan sudan konuş kaygısız,
ben deli gibi âşık olacağım.
ikinci yüzüm, işine gücüne bak sen
ben şiir yazacağım.
dosyalar aç, tezkere yaz,
dostlara bile duyurmadan
ben öleceğim yine biraz.
24 notes
·
View notes
Merhaba
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık,hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam.
Oysa akdan - karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...
Ahmed Arif
19 notes
·
View notes
İstanbul'un fethinden sonra Hazreti Fatih bütün mahkumları serbest bırakmıştı. Fakat bu mahkumların içinden iki papaz zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Papazlar Bizans imparatorunun halka yaptığı zülüm ve işkence karşısında ona adalet tavsiye ettikleri için hapse atılmışlardı. Onlar da bir daha hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdi.Durum Hazreti Fatih'e bildirildi. O, asker göndererek, papazları huzuruna davet etti. Papazlar hapisten niçin çıkmak istemediklerini Hazreti Fatih'e de anlattılar. Fatih o dünyaya kahreden iki papaza şöyle hitap etti:- Sizlere şöyle bir teklifim var: Sizler İslam adaletinin tatbik edildiği memleketimi geziniz, müslüman hakimlerin ve müslüman halkımın davalarını dinleyiniz. Bizde de sizdeki gibi adaletsizlik ve zulüm görürseniz, hemen gelip bana bildiriniz ve sizler de evvelki kararınız gereğince uzlete çekilerek hâlâ küsmekte haklı olduğunu isbat ediniz.Hazreti Fatih'in bu teklifi papazlar için çok cazip gelmişti. Hemen Padişahtan aldıkları tezkere ile İslam beldelerine seyahate çıktılar. İlk vardıkları yerlerden biri Bursa idi... Bursa'da şöyle bir hadiseyle karşılaştılar:Bir Müslüman bir yahudiden bir at satın almış, fakat hiçbir kusuru yok diye satılan at hasta imiş. Müslümanın ahırına gelen atın hasta olduğu daha ilk akşamdan anlaşılmış. Müslüman sabırsızlıkla sabahın olmasını beklemiş, sabah olunca da erkenden atını alıp kadının yolunu tutmuş. Fakat olacak ya, o saatte de kadı henüz dairesine gelmemiş olduğundan bir müddet bekledikten sonra adam kadının gelmeyeceğine hükmederek atını alıp ahırına götürmüş. Atını alıp götürmüş ama at da o gece ölmüş.Hadiseyi daha sonra öğrenen kadı, atı alan müslümanı çağırtıp meseleyi şu şekilde halletmiş:- Siz ilk geldiğinizde ben makamımda bulunsa idim, sağlam diye satılan atı sahibine iade eder, paranızı alırdım. Fakat ben zamanında makamımda bulunamadığımdan hadisenin bu şekilde gelişmesine madem ki ben sebep oldum, atın ölümünden doğan zararı benim ödemem lazım, deyip atın parasını müslümana vermiş.Papazlar islam adaletinin bu derece ince olduğunu görünce parmaklarını ısırmışlar ve hiç zorlanmadan bir kimsenin kendi cebinden mal tazmin etmesi karşısında hayret etmişler.Mahkemeden çıkan papazların yolu İznik'e uğramış. Papazlar orada şöyle bir mahkeme ile karşılaşmışlar:Bir müslüman diğer bir müslümandan bir tarla satın alarak ekin zamanı tarlayı sürmeye başlar. Kara sabanla tarlayı sürmeye çalışan çiftçinin sabanına biraz sonra ağzına kadar dolu bir küp altın takılmaz mı? Hiç heyecan bile duymayan Müslüman bu altınları küpüyle tarlayı satın aldığı öbür müslümana götürüp teslim etmek ister;- Kardeşim ben senden tarlanın üstünü satın aldım, altını değil. Eğer sen tarlanın içinde bu kadar altın olduğunu bilseydin herhalde bu fiata bana satmazdın. Al şu altınlarını, der.Tarlanın ilk sahibi ise daha başka düşünmektedir. O da şöyle söyler:- Kardeşim yanlış düşünüyorsun. Ben sana tarlayı olduğu gibi, taşı ile toprağı ile beraber sattım. İçini de dışını da bu satışla beraber sana verdiğimden, içinden çıkan altınları almaya hiçbir hakkım yoktur. Bu altınlar senindir dilediğini yap, der. Tarlayı alanla satan anlaşamayınca mesele kadıya, yani mahkemeye intikal eder. Her iki taraf iddialarını kadının huzurunda da tekrarlarlar.Kadı, her iki şahsada çocukları olup olmadığını sorar. Onlardan birinin kızı birinin de oğlunun olduğunu öğrenir ve oğlanla kızı nikahlayarak altını cehiz olarak verir.Papazlar daha fazla gezmelerinin lüzumsuz olduğunu anlayıp doğru İstanbul'a Hazreti Fatih'in huzuruna gelirler ve şahit oldukları iki hadiseyi de aynen nakledip şöyle derler:- Bizler artık inandık ki, bu kadar adalet ve biribirinin hakkına saygı ancak İslam dininde vardır. Böyle bir dinin salikleri başka dinden olanlara bile bir kötülük yapamazlar. Dolayısıyla biz zindana dönme fikrimizden vazgeçtik, sizin idarenizde hiç kimsenin zulme uğramayacağına inanmış bulunuyoruz, derler.Büyük Dini Hikayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi
.
'.'
'.'
3 notes
·
View notes
KAYBOLAN 25 YILIN ŞAHİTLERİNEDİR
adım Kin soyadım Yas!*
mezhebim ise; intikam!
salonlarda tanımadığım kanlı bir vals
belkide bir otelin önünde tekbirler ile Sivas
vakit direnme vakti, ertesinde bakarız belki tutulur yas
ama şimdi Cumhuriyet��in kısalır ömrü en az 25 yaş!
izlerken ikiz kulelerin çöküşünü
saddam heykelinin conilerce yıkılışını
ırak işgali veya atası körfez dalaşı
masum ellerimizde birer pamuk kederle
ve hepsi canlı yayındı daldık hipnotik bir seyre!
minareler süngü kubbeler miğfer imiş
elinden tuttuğunda G.W. Pusht iti!
ve karşınızda B.O.K.’un* eş başkanı
seni çakal badem bıyıklı siyonist seni!
gurur duyar abileri, utanmadan 6.filoya secde duranlar
ve tezkere katillere yani incirlik’ten kalkan uçaklara
birkaç milletin ahıydı başımıza kalan tüylü baddua
RTÜRK üç maymundu, galiba banyodaydı
ekranda kaddafinin cesediyle trablus turu oynarken
ve üstünde sortileyen fransızların ittifak uçakları
pür dikkatti izlediğimiz petrol kuyularının yanışı
“o zamanlar yoktu her kanalda penguen belgeseli yayınları“
Felluce’de direniş varken şam hayali kuran
cihatçı milislerin dönüştü birer militana
birileri tuttu kollarından ve çekildiler yoldan
intihar timleri bir bir patlarken
halaylarda ve garlarda ve sokaklarda
ama yine de yıkılmadı dayandı koca Angara!
Anadolu'dandır gelecek olan siviller bir itaatsizlik vakti
kovulacaktır ecnebi lobilerine peşkeş kalelerin içten işgalcileri
kızıl gözlü ak tavşanın intikamlaşan bakışları
ve alnında hiç tanımayacağın
yetimlerin özgürlük ve yaşam hakları
tebrikler! Silivri’ye tek yön bilet kazandınız!
direklere bağlıyız bağcıklarımızdan
ve grevi bırakan işini seven idam mangalarınız
iş üstündeler uzun bir aradan sonra
pahalı parfümleriniz sindiğinde boğazlarınızdaki keten urgana
monarşik rejimden saltanat kalmayacak
o şafak bağıracak çocuklar;
“-korkma la, biziz biz halk!”
inanırmısın muhalefeti ev zencisi olanın demokrasisine
yahudi üstün cesaret madalyası mı o'da ne?
bir dakika bir dakika bekle! kaçma amerikadaki çiftliğine
sen hukukla öldürmeyi de korkuyla sindirmesini de
çok ama çok iyi bilirsin efendi
buluşup oturalım bir gün mecliste senle!
benim adım Kinyas! yani kaybedecek birşeyi olmayan halk
tanımadığın kızgın nesiller varlar hepsi uykudalar
yerin dokuz fersah altındalar ellerinde bir takım nutuklar
onlar seni çok iyi tanıyorlar kim olduğunu iyi biliyorlar
onlar her yerdeler ve asla unutmayacaklar!
saray olarak sadece,
Dolmabahçeyi sayacaklar!
*Kinyas ve Kayra Romanı, Kinyas isminin doğuşu.
*b.o.k.; Büyük ortadoğu katilleri
1 note
·
View note
Anayasa Mahkemesi Kararları Uygulanmalıdır
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), Anayasa Mahkemesi (AYM) konusunda ortak bir açıklama yayımladı.
İşte o açıklama:
“Anayasa Mahkemesi, halkın oylarıyla seçilen Can Atalay’ın milletvekilliğinin TBMM’de tezkere okunarak düşürülmesine ilişkin kararın yok hükmünde olduğuna karar verdi. İletişim Başkanlığı’nın kuruluş ve yetkilerine ilişkin daha önce iki ayrı iptal kararının ardından son olarak ‘her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunma’ yetkisi Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğüne aykırı bulunarak iptal edildi. Anayasa Mahkemesi’nin grev ertelemeleri, 1 Mayıs yasaklamaları, düşünce, ifade, basın ve örgütlenme özgürlüklerine ilişkin verdiği hak ihlali kararları sadece bireysel kayıpların giderilmesi için bir hukuki yol değildir. İhlallerin tekrarlanmaması için gereken idari ve yasal düzenlemelerin yapılması zorunludur. Aynı gereklilik yasa ve kararnameler için verilen iptal kararlarının gerekçelerine uygun düzenlemeler yapılmasını da gerektirir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin anılan ve hak ihlallerine neden olduğu belirlenen düzenlemeler için verdiği kararları siyasi iktidar tarafından uygulanmamaktadır. Anayasal ve seçimle işbaşına gelen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak; bu hukuksuzlaştırma ve anayasasızlaştırma çabasına son verilmesi gerektiğini ve alınan kararlara uyulmasının hukuk devletine bağlılık gereği zorunlu olduğunu hatırlatıyoruz
Read the full article
0 notes
TBMM'de, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde konuşma yapmasına ilişkin tezkere kabul edildi
http://dlvr.it/TB9GR4
0 notes
Netanyahu’nun TBMM'de kınanan ABD Kongresinde konuşması 'Resmi'leşti
https://pazaryerigundem.com/haber/184905/netanyahunun-tbmmde-kinanan-abd-kongresinde-konusmasi-resmilesti/
Netanyahu’nun TBMM'de kınanan ABD Kongresinde konuşması 'Resmi'leşti
TBMM Genel Kurulu’nda İsrail Başbakanı Netenyahu’nun ABD Kongresi’ne hitabı üzerine kabule dilen Meclis Başkanlığı tezkeresi bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
ANKARA (İGFA) – TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyan tezkere bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tezkerede şu ifadeler yer aldı:
“Filistin’de on yıllardır devam eden haksız işgal ve ağır hukuk ihlallerini, Gazze’deki acımasız bir etnik temizlik kampanyasıyla eşi benzeri görülmemiş bir boyuta taşıyan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD Kongresine hitabı tarihe bir utanç tablosu olarak geçmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu demokratik ayıbı esefle karşıladığımızı ilan ediyoruz.
Gazze’de on ay içinde çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu en az 40 bin sivil katledilmiştir. Yaşam alanları kasıtlı olarak tahrip edilen iki milyon Gazzeli yerlerinden edilmiştir. Hayatta kalabilenler, her türlü insani yardımın engellendiği dar bir bölgede açlık ve hastalıklar karşısında yaşam mücadelesi vermektedir. Gazze’deki insani trajedi her geçen gün derinleşirken, Batı Şeria’daki işgalci şiddeti de tırmanmakta; Filistinlilerin canına ve mülklerine yönelik saldırılar hız kazanmaktadır.
Bu tablonun baş mimarı olan eli kanlı bir savaş suçlusunun, demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan bir ülkenin müşterek meclisinde alkış ve tezahüratlar eşliğinde konuşturulması sadece demokratik bir ayıp değil, aynı zamanda hukuka, her türlü insani ve ahlaki değere karşı talihsiz bir meydan okumadır.
Demokratik bir kurumun, İsrail’in sınır tanımayan saldırganlığını dizginlemek yerine büyük insanlık suçlarının faillerine güç ve cesaret veren yalanlarla dolu bir sahne şovuna alet olması esef vericidir.
Buna mukabil, Kongre binasının içinde ve dışında maşeri vicdanın sesi olanların gösterdiği tavrı son derece kıymetli buluyor, şaibeli bir ismin parlamentolarında konuşturulmasına cesaretle karşı çıkarak oturuma katılmayan sağduyu sahibi Kongre üyelerini de takdirle karşılıyoruz.
Tüm insanlığın başından itibaren tanık olduğu soykırıma varan katliamın ve açık savaş suçlarının üstünü örtmeye Netanyahu’nun yalana dayalı şovu yetmeyecektir.
Başta ABD Kongresi olmak üzere İsrail üzerinde siyasi etki sahibi olan bütün karar alıcıları, Gazze’de akan kanı durdurmak için etkili tedbirler almaya, acil bir ateşkes için İsrail üzerindeki siyasi baskıları artırmaya ve işlenen vahim suçlar sebebiyle hesap verebilirlik çabalarına destek olmaya davet ediyoruz.
Savaş suçlularının konuşacakları yer, parlamento kürsüleri değil, uluslararası mahkemelerde sanık sandalyesidir.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
18 Aralık 2023 Tarihli ve 32403 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
CUMHURBAŞKANLIĞINA VEKÂLET ETME İŞLEMİ
–– Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ’ın Vekâlet Etmesine Dair Tezkere
YÖNETMELİKLER
–– Çankaya Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
–– Dokuz Eylül Üniversitesi Köy Enstitüleri ve İsmail Hakkı Tonguç Uygulama ve Araştırma Merkezi…
View On WordPress
0 notes
18 Aralık 2023 Tarihli ve 32403 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
CUMHURBAŞKANLIĞINA VEKÂLET ETME İŞLEMİ
–– Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ’ın Vekâlet Etmesine Dair Tezkere
YÖNETMELİKLER
–– Çankaya Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
–– Dokuz Eylül Üniversitesi Köy Enstitüleri ve İsmail Hakkı Tonguç Uygulama ve Araştırma Merkezi…
View On WordPress
0 notes
CHP Kırıkkale İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ, TSK unsurlarının Irak ve Suriye'deki görev süresinin iki yıl uzatılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. HABER: TAHİR ERDEM BİZİM GÖREVİMİZDİR T... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
İYİ Parti ile CHP arasındaki ittifak gerilimi devam ederken, tezkere üzerinden de tartışma çıktı. İYİ Parti Milletvekilleri, tezkereye hayır diyen CHP'yi eleştirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “Tezkereye ‘Evet’ verenlerin tamamını yabancı postala buyur demiş gibi hainlikle itham eden bir dille karşı karşıya kaldık” dedi. CHP'DE İTTİFAK KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI Cumhuriyet gazetesinden Sarp Sağkal'ın haberine göre, İYİ Parti’nin bu sert çıkışlarının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir süredir partinin milletvekilleri ve örgütleriyle yaptığı yerel seçim gündemli buluşmalara da yansıdığı belirtiliyor. Partide kimi vekillerin CHP’nin İYİ Parti ile ittifaksız yola devam etmesini önerdiği belirtilirken kimilerinin de başarı için ittifak gerektiğini vurguladığı aktarılıyor. Partinin mevcut yönetimi, “Muhalefet kendi içinde yıkıcı olmasın, birbirini hedef almasın, mücadelesi iktidarla olsun” görüşünü savunuyor. Kılıçdaroğlu’nun da toplantılarda partililere, “İttifak varmış, yokmuş, bu tartışmalara girmeyin. Bunlarla ilgili demeç vermeyin. Siz kendi başımıza seçime giriyormuşuz gibi çalışın” uyarısında bulunduğu vurgulanıyor. ‘HAİN DEMİYORUZ’ Ayrıca parti kurmayları Akşener’in tezkere konusundaki suçlamasıyla ilgili de “Kimseye ‘Hain’ demiyoruz. Hatta her partinin görüşü farklıdır, buna saygı duyuyoruz” diyor. Partiler genel anlamda bir ittifak olmasa bile aday, seçmen ve taban bazında ittifaklar olabileceğini söylüyor. ‘ÖNCE KURULTAY’ Değişimciler ise ittifak konusunun kurultay sonrası gündeme gelebileceğine dikkat çekiyor. Değişimciler, “Şu anda aday açıklanıyor, ittifak konuşuluyor. Oysa adayların belirlenmesi kurultaydan sonra oluşacak parti meclisinin yetkisidir. Önce kurultay olmalı” değerlendirmesini yapıyor. KAYNAK: CUMHURİYET GAZETESİ
0 notes
Ehlisünnetin evliyaları savaş için Allah'tan tezkere izni alamamışlar iz...
0 notes
Mynet✔Yok ya sözümü geri alıyorum bunlardan 1 cacık olmaz aynı kafa 24 yıl öncesinde kalmışlar dertleri Kürt halkı değil Usa destekli pkk'dan kopamıyorlar uyuşturucu silah parası topladıkları haraç tatlı geliyor baktılar oyları bölünecek sertleşmeye başladılar yavaştan,Kürt halkının özerklik ve öcalana özgürlük gibi bir sorunu yok onlar bölgenin ekonomik gelişimini istiyorlar kavgadan kandan bıktılar huzur arıyorlar onların sorunları da bizim sorunlarımız gibi Kürtler de Türkleşti dağdan emir alıp hareket edecekseniz defolun gidin kandile,bu kafayla giderseniz askere alamazsınız Kürt halkından tezkere İşçi partisi/Komünist parti/Sol parti ellerinde rehinler yoksa bu açıklamadan sonra ittifakı bırakırlardı İşçi partisine oy vermekten vazgeçtim nah veririm alsınlar öcalanı kıçlarına yapıştırıp gezsinler babam haklıymış"Hdp'liler pezevenktir pkk'dan kopamazlar kirli para tatlı geliyor Kürtler umurlarında değil,Usa emrinden çıkamazlar cıa onlara özerklik numarasıyla bölgede hegamonya kuracak İşçi partisi 1 b...k yapamaz hayvan gibi Hdp peşinden gidiyorlar oyunu bölme Chp'ye ver"dedi 1 şans tanımak istedim sol partiler meclisde çok olursa eşitlik sağlanır düşüncesindeydim çünkü İyi parti dönek Mhp tetikçi Bbp silik atıp tutup gine zor durumda Akp'ye destek veriyorlar sınır ötesi harekâtlar insan ve para yitimi yani birkaç terörist vurmakla kökleri kazınmıyor ama tüm partiler evet verince Chp'de hain ilan edilirim korkusuyla evet diyor 21 yıldır aynı oyunu görmekten bıktık ama bunların kafası da değişmiyor bunlara diyeceğim şey"özerkliği rüyanızda görürsünüz öcalan serbest kalacak olsaydı habur oslo rezaletinde/osmana mektup okutulduğunda serbest kalırdı sözüm ona akıllısınız kendinizi her defasında kullandırıyorsunuz siktir Usalı-Avrupalı/Rus/Arap efendilerinizin kıçını yalamaya devam edin siz adam olmazsınız"😤😠😈Rahmetli Erzurumlu ninemin deyimiyle"köpek b..k yemekten vazgeçmez "sizinki de o hesap böyle devam edin oylarınız düşecek bana göre hava hoş canım mı yanacak😴
0 notes
Milletvekili Erol: “Terör Parti Değil, Devlet Meselesidir”
TSK’nın Irak ve Suriye’deki unsurlarının görev süresini uzatan tezkere, TBMM’de görüşülmeye başlandı. Görüşmelerde söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, terörün devlet meselesi olduğunu belirterek, tezkerede yer alan “yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasına” ilişkin maddeye tepki gösterdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak ve Suriye'deki görev süresini 2 yıl daha uzatacak Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Görüşmelerde söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Türkiye’nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini söyledi.
Terörün parti değil devlet meselesi olduğunu ifade eden Gürsel Erol, silahlı kuvvetlerin sınır içi ve ötesinde güvenliği sağlamak için her türlü operasyonu yapma yetkisine sahip olduğunu söyledi.
Görüşülen tezkerede sorun olduğunu belirten Gürsel Erol, yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasına ilişkin maddeye tepki göstererek: “ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin her milletvekili gibi önceliği devlet olan bir milletvekiliyim. Aile olarak da devlet geleneğinden gelen bir milletvekiliyim. Milletvekili olarak birinci önceliğim partimin varlığını değil devletimin varlığını düşünürüm. Ama burada bir yanlışlık var. Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zalimce yaklaşımdan sonra ne dedi? Dedi ki; Ey Amerika senin okyanus ötesinden gelipte Akdeniz’de ne işin var. doğru söylüyor ne işleri var? peki şimdi yabancı askerlerin Türkiye’de ne işleri var? aynı şey değil mi? İçinizden bir kişi cevap verirse ben diyeceğim ki evet yanılmışım, Yabancı asker derken hangi ülkenin askeri olduğunu biliyor musunuz? Peki bunların tankla mı uçakla mı gemiyle mi geleceğini biliyor musunuz? Var mı teskerede detayı bunun. Türk silahlı kuvvetleri Dünyanın ve NATO’nun en güçlü ordularından birisi değil mi? Biz silahlı kuvvetlerimize yetki verirken niye yabancı askerleri ortaya koyuyoruz. Biz bu teskereye karşı değiliz içeriğine karşıyız, yabancı askerleri çıkarın bütün Cumhuriyet Partililer evet oyu vereceğiz.” Dedi.
Read the full article
0 notes