#tatlı patates faydaları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tatlı Patates
Tatlı Patates
#TatlıPatates, #TatlıPatatesÇayı, #TatlıPatatesÇeşitleri, #TatlıPatatesÇorbası, #TatlıPatatesDiyeti, #TatlıPatatesFaydaları, #TatlıPatatesNasılYapılır, #TatlıPatatesPüresi, #TatlıPatatesTarifi, #TatlıPatatesYemekleri, #TürkiyedeTatlıPatates https://is.gd/2Hwl7t https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/tatli-patates/
Tatlı patates bitkisi, genellikle ılıman iklimlerde başarılı bir şekilde yetiştirilebilir. Sıcak yazlar ve ılıman kışlar tatlı patatesin büyümesi için uygun koşullardır. Bitkinin optimum büyüme sıcaklığı 24-29°C arasındadır. Aşırı soğuklardan, don olaylarından ve don riski olan bölgelerden kaçınılmalıdır. Tatlı patates bitkisi, güneşli bölgelerde daha iyi gelişme gösterir ve dolayısıyla tam güneş alan yerleri tercih eder.
Toprak istekleri açısından tatlı patates, iyi drene olan, hafif ve kumlu toprakları tercih eder. İyi hava geçirgenliği olan topraklar, köklerin gelişimine yardımcı olur. Ayrıca, toprak pH değeri 5,8 ile 6,2 arasında olmalıdır. Tatlı patatesin besin ihtiyacını karşılamak için toprağa organik madde eklenmesi önerilir.
Tatlı patates bitkisinin nihai olgunlaşma süresi, çeşitlere ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak değişebilir. Genellikle toprakta 90 ila 120 gün arasında büyüme ve gelişme süreci sonunda tatlı patates bitkisi hasat edilebilir. Bitki, olgunlaşma sürecinde köklerini ve yumrularını geliştirir. Hasat zamanı, bitkinin yaprakları sararmaya başladığında ve bitki üzerindeki yumruların tamamen olgunlaştığı zaman olarak belirlenebilir. Tam olgunlaşmış tatlı patatesler, genellikle hasat edildikten sonra bir süre iyileşme (curing) sürecinden geçirilir, bu da onların lezzetini ve depolama özelliklerini iyileştirir. Dolayısıyla, tatlı patates bitkisinin nihai olgunlaşma süresi, hasat için en uygun zamanı belirlemek için dikkate alınmalıdır.
Kök sebzeler arasında önemli bir yere sahip olan bir bitkidir. Bilimsel adı Ipomoea batatas olan tatlı patates, hem besleyici özellikleri hem de lezzetli tadıyla popülerlik kazanmıştır. Genellikle turuncu renkte olan etli kökleriyle dikkat çeken tatlı patates, sağlık açısından birçok fayda sunar.
Tatlı patates, zengin bir besin profiline sahiptir. İçeriğinde yüksek miktarda beta-karoten bulunur, bu da vücutta A vitamini olarak kullanılır. Aynı zamanda C vitamini, potasyum, demir ve lif gibi önemli mineralleri ve vitaminleri içerir. Bu besin öğeleri, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, göz sağlığının desteklenmesine ve hücrelerin korunmasına yardımcı olur.
Düşük glisemik indeksi, kan şekerinin daha stabil bir şekilde kontrol edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle, diyabetik bireylerin de tercih ettiği bir sebzedir. Ayrıca, içerdiği lif sayesinde sindirim sistemi sağlığını destekler, tokluk hissi sağlar ve kilo kontrolüne yardımcı olur.
Çeşitli pişirme yöntemleri bulunur. Fırında kızartma, haşlama, buğulama veya püre haline getirme gibi farklı şekillerde hazırlanabilir. Ayrıca, tatlı patates çipsi, kek, muffin veya tatlı tariflerinde de kullanılabilir. Çeşitli baharatlarla veya tatlı soslarla lezzetlendirilebilir ve farklı yemeklerde kullanılabilir.
Sağlık açısından birçok fayda sunmasının yanı sıra, lezzetli ve çok yönlü bir kök sebzedir. Yemeklerde veya tatlılarda kullanılarak çeşitlilik ve besleyici değer katmaktadır. Eğer sağlıklı ve lezzetli bir sebze arayışındaysanız, tatlı patatesi sofranızda deneyebilirsiniz.
Türkiye’de tatlı patates üretimi, özellikle son yıllarda artış gösteren bir tarım faaliyetidir. Özellikle Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetişme koşullarının uygun olması nedeniyle tatlı patates üretimi yaygındır. Tarım yapılan bazı iller arasında Antalya, Muğla, Aydın, Mersin, Adana, Gaziantep ve Hatay öne çıkar.
Tatlı patatesin Türkiye’deki üretimi genellikle seralarda veya açık tarlalarda gerçekleştirilir. İklim şartlarına uygun olan bölgelerde, uygun toprak hazırlığı ve uygun sulama yöntemleriyle başarılı bir şekilde yetiştirilebilir. Üretim miktarı her yıl değişmekle birlikte, Türkiye’de tatlı patates üretimi artış gösteren bir trende sahiptir.
Tatlı patatesin Türkiye’deki üretimi, hem taze tüketim için hem de endüstriyel kullanım için yapılmaktadır. Hem yerel tüketim hem de ihracat potansiyeli göz önüne alındığında, tatlı patatesin üretimi ve pazarlaması Türkiye’deki tarım sektörü için önemli bir potansiyele sahiptir.
Tatlı patatesin üretimi, yerel çiftçilerin gelir kaynağı olmasının yanı sıra sağladığı sağlık faydaları ve çeşitli kullanım alanlarıyla da popülerliğini artırmaktadır. Tarım sektöründe tatlı patates üretimiyle ilgilenen çiftçiler, uygun yetiştirme tekniklerini kullanarak verimli bir üretim gerçekleştirebilir ve tatlı patatesin Türkiye’deki popülaritesinden faydalanabilir.
#tatlı patates#tatlı patates çayı#tatlı patates çeşitleri#tatlı patates çorbası#tatlı patates diyeti#tatlı patates faydaları#tatlı patates nasıl yapılır#tatlı patates püresi#tatlı patates tarifi#tatlı patates yemekleri#türkiyede tatlı patates
0 notes
Text
Tatlı Patatesin Faydaları Nelerdir? Tatlı (Kırmızı) Patates Yemek Hangi Hastalıkları Önler? Patates sofralarda hep yer alan çok sevilen bir besindir. Ve patates türlerinden tatlı patatesin faydaları nelerdir hangi hastalıkları tatlı patates ile önleyebilirsiniz bu soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz. Peki, tatlı patatesin faydaları nelerdir? Tatlı (Kırmızı) patates yemek hangi hastalıkları önler? https://www.youtube.com/watch?v=N9ytD4AFke8 Tatlı patatesi daha çok büyü... https://www.begonya.com/tatli-patatesin-faydalari-nelerdir/?feed_id=190770&_unique_id=664cd8ab215e4
0 notes
Text
Migros Kinoa Fiyatları
Migros Kinoa Fiyatları arayışı içindeyseniz doğru yerdesiniz. Sizler için güncel Migros Kinoa fiyat bilgisine ulaştık ve mağazalardan aldığımız fiyat doğrultusunda bu yazımızı paylaştık. Ülkemizde birçok ürün pandemi nedeniyle zamlandı. Kinoada güncel zamlardan etkilendi. Peki Güncel ve Zamlı Migros Kinoa Fiyatları 2023 yılında ne kadar olacak ? Bu yazımızda güncel Migros Kinoa fiyat bilgisi yer almaktadır. Migros kinoa fiyatları 2023 yılı içerisinde güncel ve doğru olarak Migros mağazalarından öğrenilmiştir.
migros kinoa
Migros Kinoa Fiyatları
Migros KinoaFiyatlarıM Life Beyaz Kinoa 500 G Fiyatı69,90 TLYayla Gurme Beyaz Kinoa 500 G Fiyaıt74,50 TLDardanel Kinoa Mix 175G Fiyatı44,90 TLNustil Kinoa Chia & Teff Gevreği 250G Fiyatı74,90 TLNustil Organik Glutensiz Kinoa Gevreği 250 G Fiyatı74,90 TLMigros Kinoa Fiyatları
Migros Kinoa 2023 ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular:
Migros Kinoa Markaları Nedir? Migros’ta satılan Kinoa markaları M Life ve Yayladır. Migros Kinoa Fiyatları 2023'de Ne Kadar? M Life Beyaz Kinoa 500 G = 69,90₺
kinoa migros Kinoa Nedir? Kinoa, yenebilir tohumları için tarımı yapılan Chenopodioideae alt familyasından bitki. Tahıllara benzer yönleri olsa da Buğdaygillerden değildir, ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır. Kinoa, Keçuva dilindeki kinua sözcüğünün İspanyolca söylenişinden gelmektedir. Kaynak: Wikipedia Migros Kinoa Faydaları Nedir? 1-Tam bir protein bombasıdır. Oldukça fazla protein içermektedir. 2-Kinoa lif içermektedir. Kinoa tüketmek sindirimi düzenler ve mideyi rahatlatır. 3-Zayıflama amacıyla kinoa tüketilebilir. Tok tutar. 4-Sinir sistemine faydalı olan Kinoanın, antioksidan özelliği de vardır. https://www.youtube.com/watch?v=lKA8SnesP6M&ab_channel=MigrosTrkiye Migros Hakkında Migros Ticaret A.Ş., Türkiye'deki süpermarket zincirlerinden biridir. Migros'un temelleri 1954 yılında İstanbul Belediyesi'nin aldığı kararla, İsviçre'de "Ucuzluğun Kralı" sloganıyla bilinen Migros teşkilatının benzerinin Türkiye'de kurulması ile atıldı. 1975 yılında Koç Topluluğu'ndan Vehbi Koç'un istek ve yönlendirmesiyle hisseleri Koç Holding tarafından devralınan Migros, 1991 yılında halka açıldı. 1990 yılının sonundan itibaren büyük mağazacılık uygulamasına başlayan Migros, 2005 yılında perakende zinciri Tansaş'ı satın aldı. Migros Evony Maske fiyatı - Migros borcam fiyatları - Migros sushi fiyatları - Migros brezilya cevizi fiyatları - Migros saç düzleştirici fiyatı - Migros tatlı patates fiyatları - Migros patates fiyatları - Migros frambuaz fiyatları - Migros aloe vera fiyatları - Migros makaron fiyatları - Migros Kamp Çadırı fiyatı - Migros bıldırcın eti fiyatları - Migros kinoa fiyatları - Migros nesquik fiyatları 2020 yılı itibarıyla 2213 Migros şubesine, 61 Macrocenter şubesine yurt dışı operasyonları için 30 Ramstore şubesine sahiptir. Online operasyonlar için ise Migros Sanal Market ve Migros Hemen vardır. Migros insan ve iyi yaşam konularında 2014-2015 yıllarında BİST'in sürdürülebilirlik endeksine giren ilk ve tek perakendeci şirket olmuştur. Read the full article
0 notes
Text
Gebe kalmak birçok kadın için mutluluk verici bir deneyimdir, ancak gebelik lekeleri gibi problemlerle karşılaşmak da olası bir durumdur. Gebelik lekeleri, hamilelik esnasında hormonal değişikliklerin neden olduğu ciltteki değişikliklerdir. Bu lekeler özellikle yüz, boyun ve kollarda görülebilir. Gebelik lekelerinin başa çıkmanın birçok yolu olsa da birçok kadın için en kolay ve en hızlı yol maske yapmaktır. Doğal tariflerle gebelik lekelerine veda: Limon ve Yoğurt Maskesi: Limonun içindeki sitrik asit ciltteki lekeleri açacak ve yoğurt'da içindeki laktik asit ile cildi nemlendirecektir. Bir kaşık yoğurt ve limon suyu karıştırılır. Elde edilen karışım cilde sürülür ve kuruyana kadar bekletilir Ilık su ile yüz temizlenip durulanır Patates Maskesi: Patates içindeki enzimler cilt lekelerine karşı etkilidir ve cildi aydınlatır. 2 adet patates rendelenir ve suyu çıkarılır Çıkan suya bir tatlı kaşığı bal eklenir ve karıştırılır Bu karışım ile yüz temizlenir ve 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır. Gebelik lekeleri için maskeler yaparak, hem doğal yoldan bu soruna karşı mücadele verebilir hem de daha parlak ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz. Gebelik Lekeleri Nedir ve Nasıl Oluşur? Gebelik lekeleri, halk arasında hamilelik maskeleri olarak adlandırılan kahverengi veya gri lekelerdir. Gebeliğin ilerleyen aylarında yüz ve boyun bölgelerinde belirginleşebilirler. Bunun nedeni hormon seviyelerinin artmasıdır. Özellikle melanin üretiminde artış meydana gelir, bu da ciltte lekelerin oluşmasına yol açar. Gebelik lekelerinden korunmak için güneşten koruyucu kremler kullanmak önemlidir. Cilt bakımında doğal maddeleri kullanmak lekelerin oluşma riskini azaltabilir. Gebelik lekeleri için özel bir maske hazırlanabilir. Gebelik lekelerini önlemek için düzenli bir cilt bakımı yapmak ve güneşe maruz kalmaktan kaçınmak gereklidir. Doğal maddelerle hazırlanan cilt maskeleri de leke oluşumunu engellemek için kullanılabilir. Doğal Maddelerle Hazırlanan Gebelik Lekesi Maskesi Tarifi2 adet salatalık1 adet limonun suyu1 yemek kaşığı balMalzemeleri blendır veya robot kullanarak karıştırın. Hazırlanan maskeyi lekeli bölgelere uygulayın ve 15 dakika bekletin. Daha sonra ılık su ile yıkayın. Bu maske düzenli olarak kullanıldığında gebelik lekelerinin önlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, herhangi bir cilt problemi yaşayan kadınlar önce doktorlarına danışmalı ve ciltleri için uygun olan ürünleri kullanmalıdırlar. Doğal Maddelerle Cilt Maskesi Yapımı gebelik lekelerinin onlenmesi Hepimiz zaman zaman cildimize uygulayabileceğimiz doğal maskeler ile cildimizi daha genç, canlı ve güzel tutmaya çalışırız. Buna ek olarak, doğal maskeler üzerine yapılan araştırmalar ile birçok bitkinin cilde faydaları da keşfedilmiştir. Cilt maskeleri, yüz, boyun ve dekolte bölgesine uygulanan, cilde farklı mineral, vitamin ve bitkisel özler sağlamak için kullanılan kozmetik ürünlerdir. Cilt maskeleri, temizlenmiş cilde uygulanır ve malzemelerin cilt tarafından emilmesi için belirli bir süre beklenir. Bekleme süresinden sonra maske su ile yıkanarak cilt temizlenir ve bakım yapılır. Doğal maske tarifleri ile gebelik lekelerine karşı bakım yapmanız mümkündür. Bu maskeler içerisinde, özellikle limon, greyfurt, kabak, süt tanesi, marul, lahana, havuç gibi besinler kullanarak güneş lekelerinin ve yaşlılık belirtilerinin ciltten atılmasını sağlayabilirsiniz. MalzemelerTarifYarım limon suyuBir kapta yarım limon suyu sıkın.2 yemek kaşığı kabak püresiKabaklarınızı rendeleyin ve suyunu sıkın. Kabak püresini bir kapta hazırlayın.1 yemek kaşığı balBir kapta yarım limon suyu, 2 yemek kaşığı kabak püresi ve 1 yemek kaşığı balı karıştırın.1 yemek kaşığı yoğurtKarışıma 1 yemek kaşığı yoğurt ekleyin ve homojen bir kıvam elde edene kadar karıştırın.Cildinize uygulayın ve 15-20 dakika bekleyin. Sonrasında ılık su ile yıkayın ve nemlendirici uygulayın. Evde Yapılabilecek Etkili Gebelik Leke Maske Tarifleri Evde
kolaylıkla hazırlanabilecek gebelik leke maskeleri, ciltteki lekelerin azaltılmasında etkili olabilir. Çeşitli malzemeler kullanarak hazırlayabileceğiniz doğal gebelik leke maskeleri ile cildinize sağlıklı bir dokunuş yapabilirsiniz. Özellikle bu maskelerin düzenli kullanımı lekelerin görünümünü azaltabilir. Doğal yöntemlerle gebelik lekeleri için maske tarifleri şu şekildedir: Yoğurtlu Maske: 2 yemek kaşığı yoğurt, 1 yemek kaşığı bal ve yarım limon suyunu karıştırın. Ardından bu karışımı yüzünüze sürün ve 20 dakika bekletin. Daha sonra yüzünüzü soğuk suyla yıkayın. Salatalık Maskesi: 1 adet salatalığı soyup, rendeleyin. Ardından salatalığın suyunu sıkın ve suyunu bir kapta toplayın. Bir pamuk yardımı ile salatalık suyunu cildinize uygulayın ve 20 dakika bekletin. Daha sonra yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Aloeveralı Maske: 1 yemek kaşığı aloevera jeli, 1 avuç yulaf ezmesi ve 1 yemek kaşığı balı karıştırın. Hazırladığınız karışımı cildinize uygulayın ve 20 dakika bekletin. Daha sonra yüzünüzü soğuk su ile yıkayın. Bu maske tarifleri, evde kolayca hazırlanabilen ve cildinizdeki lekelerin görünümünü azaltabilecek doğal yöntemlerdir. Yine de cildiniz hassas ise öncelikle bir uzmana danışmanız önemlidir. Profesyonel Cilt Bakımı Yöntemleri Profesyonel cilt bakımı, sağlıklı bir cilde sahip olmak için oldukça önemlidir. Burada kullanılan çeşitli ürünler ve teknikler sayesinde cildinizin daha genç ve taze görünmesini sağlayabilirsiniz. Birinci adım, cilt analizidir. Bu adımda uzmanlar, cildinizin tipini, hassasiyetini ve sorunlarını belirlemek için bir dizi test uygularlar. Bu testler, doğru tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Cilt ana temizliği: Cildinizi temizlemek, ölü cilt hücrelerinden kurtulmak ve gözenekleri açmak için önemlidir. Bu işlem, uzmanlar tarafından yapıldığında daha etkili bir sonuç elde edilir. Peeling: Bu işlem, cildinizin üst katmanını temizleyerek daha taze ve sağlıklı bir cilt görünümü sağlar. Ayrıca cilt tonunu eşitler ve gebelik lekeleri için maske gibi ürünlerin daha etkili olmasını sağlar. Cildinizin nemlendirilmesi, sağlıklı bir cilde sahip olmanın önemli bir parçasıdır. Etkili bir nemlendirme, cildinizin nemini korur ve daha genç görünmesini sağlar. Bu nedenle, profesyonel cilt bakımı sırasında bir nemlendirici kullanılması önemlidir. Cilt tonikleri: Cilt tonikleri, cildinizin pH dengesini korumak ve sağlıklı bir görünüme kavuşmak için kullanılır. Doğru tonik, cilt tipinize ve sorunlarınıza göre seçilir. Özel maskeler: Gebelik lekeleri için maske gibi özel ürünler, cilt problemlerini hedef alır ve doğru kullanıldığında sonuçları çok etkili olabilir. Sonuç olarak, profesyonel cilt bakımı, sağlıklı bir cilde sahip olmak isteyenler için önemlidir. Uzmanlar, cildinizi analiz ederek doğru tedavi yöntemlerini belirleyecek ve doğru ürünleri kullanarak cildinize özel bakım yapacaklardır. Gebelik Lekelerinin Önlenmesi ve Tedavisi Yolları Gebelik Lekelerinin Tedavisi Gebelik lekelerinin önlenmesi için öncelikle güneş koruyucu kullanımına dikkat etmek gerekir. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanılması önemlidir. Ayrıca doğru cilt bakımı da gebelik lekelerinin oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Cildinizi temiz tutmak, nemlendirmek ve düzenli olarak cilt maskeleri yapmak gebelik lekelerinin oluşumunu azaltacaktır. Gebelik lekeleri oluştuğunda ise profesyonel cilt bakımı yöntemleri de tercih edilebilir. Lazer tedavisi, kimyasal peeling gibi yöntemler, gebelik lekelerinin görünümünü azaltabilir. Ancak bu yöntemlerin uygulanması için öncelikle doktorunuzla görüşmeniz gerektiğini unutmayın. Unutmayın ki, gebelik lekeleri birçok anne adayının ortak sorunudur ve tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Ancak öncelikle cildinizi doğru şekilde bakımlı tutarak lekelerin oluşmasını engellemeye çalışmalısınız.
0 notes
Text
Kozalak macunu, Türk mutfağında yapılan bir tatlıdır. Tatlı haricinde çeşitli sağlık faydaları olan kozalak macunu faydaları hakkında bu yazımızda sizlere detaylı bilgiler vereceğiz. Kozalak macunu, Ceviz, şeker ve baharatlar kullanılarak hazırlanır. Tatlıların iç malzemesi olarak veya ekmek üzerinde bir reçel gibi kullanılabilir. Kozalak Macunu Nedir Kozalak macunu, Türk mutfağının efsanevi tatlılarından biridir ve ceviz, şeker, baharatlar ve diğer malzemeler kullanılarak hazırlanır. Ceviz macunu genellikle ham ceviz, şeker, limon suyu, tarçın ve karanfil gibi baharatlar kullanılarak yapılır. Bu malzemeler öğütülerek yoğun ve homojen bir macun kıvamı elde edilir. Macun, tatlıların iç malzemesi olarak veya ekmek üzerinde bir reçel gibi kullanılabilir. Ayrıca kahve veya çay ile birlikte yenebilir. Kozalak macunu, Türk tatlıları arasında lezzetli ve kremalı bir yapıya sahiptir. Kozalak Macunu Ne İşe Yarar Kozalak macunu, Türk mutfağındaki çeşitli tatlıların iç malzemesi olarak kullanılır. Bunlar arasında börek, pasta, kek, gofret ve tatlı çeşitleri bulunabilir. Ayrıca, ekmek üzerinde bir reçel gibi tüketilebilir veya kahve veya çay ile birlikte yenebilir. Kozalak macunu, cevizin lezzetli ve besleyici özelliklerini barındırır. Ceviz, zengin bir Omega-3 yağ asit kaynağıdır ve anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Ayrıca, ceviz, kalp sağlığı için faydalı olan potasyum, magnezyum ve demir gibi minerallere de sahiptir. Bir çok sağlıklı ve zengin besin oranlarından dolayı, doğru tüketim ile kozalak macunu faydaları oldukça çoktur. [caption id="attachment_958" align="aligncenter" width="713"] Kozalak Macunu Ne İşe Yarar[/caption] Kozalak macunu, sıradan tatlıların yerine, daha sağlıklı bir alternatif olarak kullanılabilir. Şeker oranı diğer tatlılara göre daha düşük olabilir ve ceviz gibi besleyici malzemeler içerebilir. Şeker oranı düşük bir tatlı olduğu içinde kozalak macunu faydaları, diğer tatlılara göre bir tık öne çıkmaktadır. Ayrıca, cevizin ve diğer baharatların kullanılması, tatlının lezzetini arttırabilir. Kozalak Macunu Nasıl Yapılır Kozalak macunu faydaları konusundan önce sizlere nasıl yapılacağını bu başlığımızda anlatacağız. Kozalak macunu yapmak için aşağıdaki malzemeler ve adımlar gerekmektedir: Malzemeler: 200 gr ceviz 200 gr şeker 2 yemek kaşığı sıvı bal 1 çay kaşığı tarçın 1 çay kaşığı karanfil 1 yemek kaşığı limon suyu Adımlar: Cevizleri iyice kavrulun ve öğütün. Şekeri, sıvı balı, tarçını, karanfili ve limon suyunu cevizlere ekleyin ve iyice karıştırın. Ceviz macununu elek veya mısır ekmeği gibi bir ekmek üzerinde veya tatlıların iç malzemesi olarak kullanabilirsiniz. Not: Malzemelerin oranları kişisel tercihlere göre değişebilir ve ekstra baharatlar da eklenebilir. Kozalak macunu en iyi sertleşmeden hemen tüketilmelidir. Ayrıca daha önce paylaştığımız Patates Suyunun Faydaları Nelerdir? başlıklı makalemize göz atmanızı da tavsiye ederiz Kozalak Macunu Faydaları Kozalak macunu, ceviz, şeker ve diğer sağlıklı baharatların birleşmesiyle yapılır. Aşağıdaki sizler için Kozalak Macunu Faydaları vardır: Omega-3 yağ asitleri: Kozalak macunu ceviz gibi zengin bir Omega-3 yağ asit kaynağıdır. Omega-3 yağ asitleri, kalp sağlığı için faydalı olan anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Mineraller: Kozalak macunu ceviz gibi potasyum, magnezyum ve demir gibi minerallere de sahiptir. Bu minerallere sahip olan besinler, kalp sağlığı için önemlidir. Düşük şeker oranı: Kozalak macunu sıradan tatlıların yerine, daha sağlıklı bir alternatif olarak kullanılabilir. Şeker oranı diğer tatlılara göre daha düşük olabilir. Antioksidanlar: Ceviz, antioksidanların zengin bir kaynağıdır. Antioksidanlar, vücuttaki zararlı maddelerin etkisini azaltarak vücut sağlığını koruyan maddelerdir. [caption id="attachment_957" align="aligncenter" width="695"] Kozalak Macunu Faydaları[/caption] Artmış lezzet: Kozalak macunu cevizin lezzeti ile birlikte, tarçın, karanfil ve diğer baharatların kullanılması, tatlının lezzetini arttırabilir.
Anti-enflamatuar özellikler: Kozalak macunu içindeki anti-enflamatuar maddeler, vücutta oluşan enflamasyonları azaltabilir ve bu da sağlıklı bir vücuda katkıda bulunabilir. Daha iyi bağırsak sağlığı: Kozalak macunu, ceviz gibi probiyotik ve prebiyotik kaynakları içerebilir. Bu, bağırsak sağlığını iyileştirebilir ve daha iyi bir sindirim sürecini destekleyebilir. Yüksek enerji: Kozalak macunu, zengin bir enerji kaynağı olarak düşük glisemik indeksli besinler içerebilir. Bu, vücudun daha uzun süre enerjik kalmasına yardımcı olabilir. İyi kalp sağlığı: Kozalak macunu içindeki Omega-3 yağ asitleri, potasyum ve magnezyum gibi mineraller, kalp sağlığı için önemlidir. Bu maddeler, kalbin daha iyi çalışmasını ve daha sağlıklı bir kalp-damar sistemi oluşmasını destekleyebilir. İyi sinir sistemi: Kozalak macunu, magnezyum gibi sinir sistemi için önemli olan minerallere sahiptir. Bu minerallere sahip olan besinler, sinir sistemi için faydalı olabilir ve daha iyi bir sinir sistemi sağlayabilir. Kozalak macunu, ceviz, şeker ve diğer sağlıklı baharatların birleşmesiyle yapılan bir tatlıd��r ve ceviz gibi besleyici malzemeler, anti-enflamatuar özellikler, daha iyi bağırsak sağlığı, yüksek enerji, iyi kalp sağlığı ve iyi sinir sistemi gibi faydaları vardır. Ancak, herhangi bir besinle ilgili olarak aşırı tüketimi tavsiye edilmez ve diyet dengenizi koruyan bir düzeyde tüketilmelidir. Kozalak Macunu Faydaları hakkında daha detaylı araştırmalar yapabilirsiniz. Kozalak macunu, sağlıklı bir alternatif olarak sıradan tatlıların yerine kullanılabilecek ve ceviz gibi besleyici malzemeler barındırabilir. Yani kozalak macunu faydaları açısından oldukça zengin bir besindir. Ancak, herhangi bir besinle ilgili olarak aşırı tüketimi tavsiye edilmez ve diyet dengenizi koruyan bir düzeyde tüketilmelidir. Kozalak Macunu Kullanımı Bir önceki başlığımızda sizlere kozalak macunu faydaları anlatmıştık. Şimdi ise en çok merak edilen diğer bir konu kozalak macunu faydaları konusundan sonra kullanımı hakkında bu başlıkta bilgileri sizlerle paylaşacağız. Hazırlama: Kozalak macunu, ceviz, şeker, karanfil ve diğer baharatların birleştirilmesiyle yapılır. Tüm malzemeler bir karıştırma kabında birleştirilir ve homojen bir kıvam elde edilene kadar karıştırılır. Depolama: Kozalak macunu, hava geçirmeyen bir kap içinde soğuk bir yerde saklanabilir. Bu, kozalak macununun uzun süre bozulmadan saklanmasını ve tüketilmesi için hazır hale gelmesini sağlar. [caption id="attachment_956" align="alignnone" width="708"] Kozalak Macunu Kullanımı[/caption] Kullanım: Kozalak macunu, tatma ihtiyacını karşılamak için direk olarak yeme şeklinde tüketilebilir veya smoothie, kek ve diğer tatlılar gibi yiyeceklerle karıştırılabilir. Kozalak macunu, herhangi bir gıdaya ek olarak kullanılabilir veya yemeklerin içinde yer alabilir. Tüketim miktarı: Kozalak macunu, aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen herhangi bir besin gibi, diyet dengenizi koruyan bir düzeyde tüketilmelidir. Her gün fazla miktarda tüketilmesi, kilo alımına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Kozalak macunu, doğal ve sağlıklı bir tatlandırıcıdır ve yemeklerin içinde, smoothie'lerin ve diğer tatlıların üstünde veya direk olarak tatma ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir. Ancak, aşırı tüketilmemesi ve diyet dengenizi koruyan bir düzeyde tüketilmesi önerili
0 notes
Text
Akyurt Diyetisyen Candida Diyetinin Faydaları: Neden Denemelisiniz?
Akyurt Diyetisyen Candida diyetini hiç duymadıysanız, yalnız değilsiniz. Daha az bilinen ancak güçlü olan bu diyet, doğru yapıldığında sağlığınız için harikalar yaratabilir. Peki Akyurt Diyetisyen Candida diyeti nedir? Kısacası, vücuttaki maya büyümesini kontrol etmeye yardımcı olmak için şeker ve karbonhidrat alımını azaltmaya odaklanan bir beslenme şeklidir. Akyurt Diyetisyen Candida diyetini uygulamanın birçok faydası vardır, bu yüzden denemeniz gerektiğini düşünüyoruz. İşte sadece birkaç faydası: -Geliştirilmiş enerji seviyeleri -Kilo kaybı -Daha iyi sindirim -Şeker ve karbonhidrat için daha az istek -Daha temiz cilt Akyurt Diyetisyen Candida diyeti Nedir? Akyurt Diyetisyen Candida diyeti, vücudunuzu kandida mantarından kurtarmaya yardımcı olan bir beslenme şeklidir. Candida, vücudun mukoza zarlarında yaşayan ve doğal mikrofloranın bir parçası olan bir mantardır. Bununla birlikte, kandida aşırı büyüdüğünde, sindirim sorunları, cilt sorunları, yorgunluk ve ruh hali değişimleri gibi bir dizi sağlık sorununa yol açabilir. Akyurt Diyetisyen Candida diyeti, mantarı aç bırakmak ve vücudun dengesini yeniden sağlamak için tasarlanmıştır. Temiz, mantar önleyici bir diyet uygulayarak vücudunuzdaki fazla kandidadan kurtulabilir ve sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Akyurt Diyetisyen Candida diyetinin Faydaları Akyurt Diyetisyen Candida diyeti tamamen bağırsak floranızı dengelemekle ilgilidir. Bağırsaklarınız dengede olduğunda, aşırı kandida büyümesiyle daha iyi savaşabilir. Akyurt Diyetisyen Candida diyeti sindiriminizi, bağışıklık sisteminizi ve enerji seviyenizi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca cilt problemlerini ve kronik sinüs enfeksiyonlarını gidermeye yardımcı olabilir. Çok yönlü bir sağlık desteği arıyorsanız, kandida diyeti sizin için doğru olabilir. Kesinlikle denemeye değer! Akyurt Diyetisyen Candida diyetine Nasıl Başlanır? Akyurt Diyetisyen Candida diyetini denemeyi düşünüyorsanız, nereden başlayacağınızı merak ediyor olabilirsiniz. İşte hızlı bir kılavuz: 1. Mutfağınızı temizleyin: Tüm paketlenmiş ve işlenmiş gıdaları kilerinizden ve buzdolabınızdan çıkararak başlayın. Bunlar, aşırı kandida büyümesine katkıda bulunma olasılığı en yüksek olan yiyeceklerdir. 2. Bazı sağlıklı gıdaları ekleyin: Mutfağınızı sebze, meyve, kepekli tahıllar ve sağlıklı proteinler gibi sağlıklı yiyeceklerle doldurun. Bunlar besleyici bir kandida diyetinin temelidir. 3. Yeterince su içtiğinizden emin olun: Akyurt Diyetisyen Candida diyeti kısıtlayıcı bir diyettir, bu nedenle vücudunuzun nemli kalmasına yardımcı olmak için bol su içmek önemlidir. 4. Yavaş başlayın: Diyetinizi değiştirirken aşırıya kaçmayın. Diyetinizden bir veya iki sağlıksız gıdayı çıkararak ve bunları sağlıklı alternatiflerle değiştirerek başlayın. Yeni beslenme biçimine uyum sağladıkça, kendiniz için tamamen sağlıklı bir diyet oluşturana kadar kademeli olarak daha fazla değişiklik ekleyebilirsiniz. Akyurt Diyetisyen Candida diyetinde Ne Yenir? Akyurt Diyetisyen Candida diyeti, aşırı büyüdüğünde bir takım sağlık sorunlarına neden olabilen maya benzeri mantar olan candida'yı besleyen gıdaları ortadan kaldırmakla ilgilidir. İyi haber şu ki, Akyurt Diyetisyen Candida diyetinde yiyebileceğiniz çok sayıda lezzetli ve besleyici yiyecek var. Anahtar, şeker ve karbonhidrat oranı düşük, işlenmemiş gıdalara odaklanmaktır. En sevdiğimiz candida dostu yiyeceklerden bazıları şunlardır: somon, tavuk, yumurta, yapraklı yeşillikler, brokoli, karnabahar, tatlı patates ve çilek. Akyurt Diyetisyen Candida diyetinde Nelerden Kaçınmalı? Akyurt Diyetisyen Candida diyetinde şeker, maya ve alkolden kaçınmak isteyeceksiniz. Şeker büyük bir hayır-hayır çünkü kandida aşırı büyümesini besliyor. Kahvenize veya çayınıza şeker eklemeye alışkınsanız, bal veya stevia gibi alternatif bir tatlandırıcı bulmanız gerekir. Maya, kandida diyeti sırasında kaçınmanız gereken bir şeydir. Buna ekmek, makarna ve bira dahildir. Ve son olarak, bağırsak sağlığınızı daha da bozabileceği için alkolden kaçınılmalıdır. Çözüm Bir kandida diyeti denemeyi düşünüyorsanız, bilmeniz gereken birkaç şey var. Birincisi, bunun tek bedene uyan bir yaklaşım olmamasıdır. Başkası için işe yarayan şey sizin için işe yaramayabilir ve sizin için işe yarayan doğru diyet ve takviyeleri bulmak için denemeniz gerekebilir. Bilinmesi gereken ikinci şey, sonuçları görmenin zaman ve sabır gerektirdiğidir. Akyurt Diyetisyen Candida diyetinin semptomlarınızı bir gecede iyileştirmesini beklemeyin – ona sihrini göstermesi için zaman tanıyın. Ve son olarak, yardım istemekten korkmayın. Sizinle aynı şeyleri yaşamış birçok insan var ve onlar size değerli tavsiyeler ve destek sunabilirler. Read the full article
0 notes
Text
En İyi Sağlıklı Beslenme Önerileri
İyi beslenme, sağlık ve gelişimin kritik bir parçasıdır. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre daha iyi beslenme, her yaşta daha iyi sağlık, daha düşük hastalık riski ve uzun ömür ile ilişkilidir.
İnsanlar, şu anda mevcut olan beslenme bilgisi miktarında gezinmeyi zor veya kafa karıştırıcı bulabilir ve birçok kaynak farklı görüşlere sahiptir.
Bu makale, birinin daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürmesine yardımcı olmak için bilime dayalı beslenme ipuçları sunuyor.
Diyetler için sağlıklı beslenme ipuçları
Bu beslenme ipuçlarını takip etmek, bir kişinin sağlıklı yiyecek seçimleri yapmasına yardımcı olacaktır.
1. Her öğüne protein ekleyin
Her öğüne biraz protein eklemek kan şekerini dengelemeye yardımcı olabilir.
Bazı çalışmalar daha yüksek proteinli diyetlerin tip 2 diyabet için faydalı olabileceğini öne sürüyorlar.
Başka Araştırma kan şekerini dengelemenin kilo yönetimini ve kardiyovasküler sağlığı destekleyebileceğini gösterir.
2. Yağlı balık yiyin
Buna göre Araştırma Yağlı balıklardaki omega-3 yağ asitleri, hücre sinyali, gen ifadesi ve beyin ve göz gelişimi için gereklidir.
Biraz çalışmalar Omega-3 yağ asitlerinin kardiyovasküler hastalık riskini azaltabileceğini göstermektedir.
Başka Araştırma Omega-3'ün anti-inflamatuar özelliklerinin Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi dejeneratif hastalıkların erken evrelerini etkili bir şekilde yönetebileceğini öne sürüyor .
3. Tam tahıllar yiyin
NS Amerikan Kalp Derneği (AHA insanlara rafine tahıllar yerine tam tahıllar yemelerini tavsiye edin.
Tam tahıllar, B vitaminleri, demir ve lif gibi besinleri içerir. Bu besinler kanda oksijen taşımak, bağışıklık sistemini düzenlemek ve kan şekerini dengelemek gibi vücut fonksiyonları için gereklidir.
4. Gökkuşağı yiyin
'Gökkuşağı ye' sözü, insanlara farklı renkli meyve ve sebzeleri yemeyi hatırlatmaya yardımcı olur.
Bitkisel gıdaların renginin değiştirilmesi, birinin çok çeşitli antioksidanlar aldığı anlamına gelir. yararlı sağlığa, örneğin karotenoidler ve antosiyaninler.
5. Yeşilliklerinizi yiyin
Tarım Bakanlığı'na (USDA) göre koyu yeşil yapraklı sebzeler harika bir besin kaynağıdır .
Yapraklı yeşillikler vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindir.
USDA, yeşil yapraklı sebzelerdeki folatın kansere karşı korunmaya yardımcı olabileceğini, K vitamininin ise osteoporozu önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
6. Sağlıklı yağlar ekleyin
USDA'ya göre, insanlar trans yağlardan kaçınırken doymuş yağ alımını sınırlamalıdır .
Kişi bu yağları avokado, yağlı balık, bitkisel yağlar gibi besinlerde bulabileceği doymamış yağlarla değiştirebilir.
7. Sızma zeytinyağı kullanın
Akdeniz diyetinin bir parçası olarak sızma zeytinyağının kalbe, tansiyona ve kiloya faydaları vardır. 2018 sağlık raporu .
Bir kişi, salatalara veya sebzelere ekleyerek veya düşük sıcaklıklarda yemek pişirerek diyetlerine sızma zeytinyağı ekleyebilir.
8. Fındık yiyin
Göre AHA Kırmızı veya işlenmiş et, patates kızartması veya tatlı yerine günde bir porsiyon kuruyemiş yemek sağlığa faydalı olabilir ve uzun süreli kilo alımını önleyebilir.
AHA, özellikle Brezilya fıstığının kişinin daha tok hissetmesine ve kan şekerini stabilize etmesine yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
9. Yeterince lif alın
Göre AHA , lif kan kolesterol düzeylerini iyileştirmeye yardımcı olabilir ve kalp hastalığı, obezite ve tip 2 diyabet riskini azaltabilir.
İnsanlar tam tahıllar, sebzeler, fasulye ve bakliyat yiyerek diyetlerinde yeterli lif alabilirler.
10. Bitkisel gıdaları artırın
Araştırma bitki bazlı diyetlerin aşırı kilo ve obeziteyi önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Doktorlar obeziteyi birçok hastalıkla ilişkilendirir.
Bazı araştırmalara göre, diyete daha fazla bitkisel gıda dahil etmek, azaltmak diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi hastalıkların gelişme riski.
11. Fasulye ve bakliyat deneyin
Fasulye ve bakliyat, bitki bazlı diyet yapan insanlar için iyi bir protein kaynağıdır. Ancak et yiyenler haftada birkaç gün etsiz yiyebilirler.
Fasulye ve bakliyat ayrıca faydalı lif, vitamin ve mineral içerir.
Biraz Araştırma hatta bakliyatların insanların daha tok hissetmelerine ve kilo vermelerine yardımcı olabileceğini söylüyor.
Bol miktarda sağlıklı sıvı içmenin sayısız sağlık yararı vardır. Sağlık uzmanları şu ipuçlarını tavsiye ediyor:
12. Su iç
Her gün yeterince su içmek genel sağlık için iyidir ve vücut ağırlığını yönetmeye yardımcı olabilir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) .
İçme suyu dehidrasyonu önleyebilir, bu da özellikle aşağıdakiler için risk oluşturabilir. daha yaşlı yetişkinler .
Sade suyu sevmeyen biri, çekiciliğini artırmak için biraz narenciye dilimleri ve nane yaprakları ekleyebilir veya bitki çayları içebilir.
13. Kahvenin tadını çıkarın
Bir 2017 çalışma 3-5 bardak ılımlı kahve tüketimi günde riskini azaltabileceği düşünülmektedir:
2 tip diyabet
Alzheimer hastalığı
Parkinson hastalığı
kardiyovasküler hastalıklar
Aynı incelemeye göre, hamile ve emzikli kişiler için önerilen miktar günde 2 bardağa düşmektedir.
14. Bitki çayları için
Buna göre Araştırma, yeşil, siyah ve diğer bitki çaylarındaki kateşinler antimikrobiyal özelliklere sahip olabilir.
Nane, papatya ve rooibos gibi bitki çayları kafein içermez ve gün boyunca kişinin nemli kalmasına yardımcı olur.
Kaçınılması gereken yiyecek ve içecekler için beslenme ipuçları Sağlığa zararlı sonuçları olabilecek yiyecek ve içecekleri azaltmak önemlidir. Örneğin, bir kişi şunları isteyebilir:
15. Şekeri azaltın
Buna göre Araştırma, diyet şekeri, dekstroz ve yüksek fruktozlu mısır şurubu, kardiyovasküler hastalık ve metabolik sendrom riskini artırabilir.
İnsanlar, üreticilerin fruktoz, sakaroz ve glikoz gibi "-ose" ile biten isimlerle etiketlediği gıdalardaki gizli şekerlere dikkat etmelidir.
Bal ve akçaağaç şurubu gibi doğal şekerler de çok sık yerse kilo alımına katkıda bulunabilir.
16. Ölçülü alkol tüketin
Amerikalılar İçin Diyet Yönergeleri Birisi alkol tüketiyorsa, ölçülü olması gerektiğini tavsiye edin.
Kadınlar için günde bir, erkekler için günde en fazla iki içki tavsiye ediyorlar.
Aşırı içme, kronik hastalık ve şiddet riskini artırır ve zamanla kısa ve uzun vadeli bilişsel işlevi bozabilir.
17. Şekerli içeceklerden kaçının
NS HKM Sık sık şekerli içecekler içmeyi şunlarla ilişkilendirin:
kilo alımı ve obezite
2 tip diyabet
kalp hastalığı
böbrek hastalığı
alkolsüz karaciğer hastalığı
diş çürüğü ve boşluklar
gut, bir tür artrit
İnsanlar şekerli içecek tüketimini sınırlamalı ve tercihen su içmelidir.
18. Daha az kırmızı ve işlenmiş et yiyin
alanında geniş bir prospektif çalışma İngiliz Tıp Dergisi Daha fazla kırmızı ve işlenmiş et yiyen ABD'li yetişkinlerin daha yüksek ölüm oranlarına sahip olduğunu gösterir.
Etleri balık, kabuklu yemişler ve yumurta gibi diğer protein kaynaklarıyla değiştiren katılımcılar, sekiz yıllık çalışma döneminde daha düşük ölüm riskine sahipti.
19. İşlenmiş gıdalardan kaçının
Nutrients dergisindeki bir incelemeye göre , aşırı işlenmiş gıdalar yemek kanser, irritabl bağırsak sendromu ve depresyon gibi birçok hastalık riskini artırabilir.
İnsanlar bunun yerine bütün gıdaları tüketmeli ve uzun işlenmiş içerik listeleri içeren gıdalardan kaçınmalıdır.
Diğer iyi sağlık alışkanlıkları Bir kişinin sağlıklı yiyecek ve içecekleri tüketmenin yanı sıra sağlığını iyileştirmek için atabileceği birkaç adım vardır.
20. Mikrobiyomunuzu destekleyin
Bir 2019 incelemesi besinler yüksek kaliteli, dengeli beslenmenin mikrobiyal çeşitliliği desteklediğini ve kronik hastalık riskini etkileyebileceğini öne sürüyor.
Yazarlar, sebze ve lif dahil etmenin mikrobiyom için faydalı olduğunu belirtiyor. Tersine, çok fazla rafine karbonhidrat ve şeker yemek zararlıdır.
21. D vitamini takviyesi düşünün
D vitamini için önerilen diyet yardımı: 15 mikrogram veya 600 uluslararası birim yetişkinler için günde.
Birçok insan D vitamininin bir kısmını güneş ışığından alırken, aynı zamanda bazı gıdalarda da bulunur.
Daha koyu tenli, yaşlı yetişkinler ve güneş ışığına daha az maruz kalanlar - örneğin kış aylarında veya daha az güneşli iklimlerde - D vitamini takviyesi almaları gerekebilir.
22. Porsiyon boyutunun farkında olun
Porsiyon boyutlarının farkında olmak, insanların kilolarını ve diyetlerini yönetmelerine yardımcı olabilir.
NS USDA farklı yemek kalıpları için porsiyon boyutları hakkında faydalı bilgilere sahip olun.
İnsanlar, yönergeleri kültürel veya kişisel tercihlerine uyacak şekilde uyarlayabilir.
23. Otlar ve baharatlar kullanın
Yemek pişirmede otlar ve baharatlar kullanmak, yemeği canlandırabilir ve ek sağlık yararları sağlayabilir.
A 2019 incelemesi Zencefildeki aktif bileşiklerin, yaşlanmanın bir parçası olarak ortaya çıkan oksidatif stres ve iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Zerdeçaldaki kurkumin, iltihap önleyicidir ve sağlık üzerinde koruyucu etkileri olabilir. Araştırma.
Sarımsak birçok faydalar anti-inflamatuar, antimikrobiyal ve antioksidan özellikler dahil.
24. Oruç tutarak vücudunuzu dinlendirin
Aralıklı oruç, gece veya haftanın bazı günlerinde yemek yememeyi içerir. Bu, enerji alımını azaltabilir ve sağlık yararları olabilir.
göre 2020 incelemesi, aralıklı oruç kan basıncını, kolesterol seviyelerini ve kalp sağlığını iyileştirebilir.
25. Bir yemek günlüğü tutun
Beslenme American Society bir yiyecek günlüğü tutmak yedikleri görmek ne kadar, insanlar kalori izlemenize yardımcı ve gıda alışkanlıkları tanıyabilir söylüyorlar.
Bir yemek günlüğü tutmak, ılımlı bir kiloyu korumak veya daha sağlıklı bir diyet yemek isteyen birine yardımcı olabilir.
gibi uygulamalar MyFitnessPal ayrıca birisinin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.
26. Meyve ve sebzeleri yıkayın
Çiğ meyve ve sebzeler, birini hasta edebilecek zararlı mikroplar içerebilir. HKM . Salmonella, E.coli ve listeria'nın ABD gıda kaynaklı hastalıkların büyük bir yüzdesine neden olduğunu tavsiye ediyorlar .
Taze ürünleri çiğ yerken daima yıkayın.
27. Plastik kaplarda mikrodalga yapmayın
Araştırma Gıdaların plastik kaplarda mikrodalgada pişirilmesinin hormonları bozabilecek ftalatları serbest bırakabileceğini öne sürüyor.
Uzmanlar, yiyecekleri mikrodalgaya dayanıklı cam veya seramik kaplarda ısıtmanızı tavsiye ediyor.
28. Çeşitli yemekler yiyin
Birçok insan düzenli olarak ayn�� yemekleri yer. Yiyecekleri çeşitlendirmek ve farklı mutfakları denemek, birinin ihtiyaç duyduğu şeyleri başarmasına yardımcı olabilir. besin alımı .
Bu, özellikle daha geniş bir sebze veya protein yelpazesi yemeye çalışırken yardımcı olabilir.
29. Dikkatli yiyin
İçinde 2017 çalışması , dikkatli beslenme, obezitesi olan yetişkinlerin daha az tatlı yemesine ve kan şekerini yönetmesine yardımcı oldu.
Bir diğeri ders çalışma Farkındalığın diyabetli kişilerde gıda tetikleyicileri ve alışkanlıklarına daha fazla farkındalık getirebileceğini öne sürüyor.
Özet
Beslenme sağlığın önemli bir parçasıdır ve insanlar diyetlerinde küçük değişiklikler yaparak sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeye başlayabilirler.
Egzersiz ve aktivite, stres stratejileri ve yeterli uyku gibi sağlığın diğer önemli yönlerini hatırlamak da önemlidir.
Kaynak��a: https://technogezgin.com/saglikli-beslenme-onerileri-ve-saglikli-beslenmenin-onemi/
1 note
·
View note
Photo
Tatlı patates faydaları nelerdir, hangi hastalıklara iyi gelir? Tatlı patates nasıl pişirilir, günlük ne kadar tüketilmeli?
0 notes
Text
Tatlı Patatesin Faydaları Nelerdir? Tatlı (Kırmızı) Patates Yemek Hangi Hastalıkları Önler? Patates sofralarda hep yer alan çok sevilen bir besindir. Ve patates türlerinden tatlı patatesin faydaları nelerdir hangi hastalıkları tatlı patates ile önleyebilirsiniz bu soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz. Peki, tatlı patatesin faydaları nelerdir? Tatlı (Kırmızı) patates yemek hangi hastalıkları önler? https://www.youtube.com/watch?v=N9ytD4AFke8 Tatlı patatesi daha çok büyü... https://www.begonya.com/tatli-patatesin-faydalari-nelerdir/?feed_id=157492&_unique_id=64f510a68ec44
0 notes
Text
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi için Malzemeler
8 arpacık soğan
2 havuç
İki kırmızı biber
2 paket açılmış tavuk pirzola (taleks)
İki yeşil biber
2 domates
Üç orta boy patates
2 domates
Sosu için ;
Bir buçuk su bardağı sıcak su
1 yemek kaşığı salça
Bir çay kaşığının ucuyla karabiber, kimyon
1 tatlı kaşığı kekik
İki yemek kaşığı barbekü sos
1 tatlı kaşığı pul biber
Tuz
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi Yapılışı
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi sizler için Tavuk Yemekleri kategorisinde yayınlıyoruz. Oldukça lezzetli ve basit yapı ile dikkatleri üzerine toplayan bu eşsiz lezzeti mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.
Sebzelerle tadını tat lezzetine lezzet kattığımız bu harika tarifi daha önce hiç denemediyseniz büyük bir lezzet kaybınız var demektir. Ardından tercihe bağlı yemeğin yapılış da ve kullanılan malzemelerde değişiklik yapabilirsiniz. Sonrasında sebze çeşidini çoğalta bilir ve hatta arzu eden pişirme aşamasında fırın yerine ocağı da tercih edebilir. Bu tarz pratik ve lezzeti yemek tariflerin devamını Hızlı Yemek Tarifleri adresinde bulmanız mümkün.
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi nasıl yapılır? Sorusuna sizler için elimizden geldiği kadarıyla yapılışı bölümünde elimizden geldiği kadar en ufak ayrıntısına kadar anlatmaya çalıştık. Doğaçlama yeteneğinizi kullanmaktan kaçınmayın. Unutmayın ki hazırlamaya karar verdiğiniz yemeğin üzerinde küçük dokunuşlarla büyük lezzet farklılıkları ortaya çıkarabilirsiniz.
Tavuk etinin faydaları: Bu eşsiz nimetin insan oğluna denli büyük faydaları olduğunda inanmakta zorluk çekeceksiniz. Önce kemik gelişimi açısından oldukça faydalı diyebiliriz, özellikle grip ve nezle gibi üst solunum hastalıkları atlatmayı kolaylaştırıyor.
Her gün sizler için birbirinden farklı kategorilerde sayısız tarif yayınlamaktayız. Sizler için günün tarifi olarak belirlediğimiz bu harika tarifi mutlaka denmenizi tavsiye ederiz. Yarın yepyeni tariflerle buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın ve afiyet olsun diyoruz.
Önce tavuk etleri bol su ile yıkayarak temizleyelim
Ardından süzgece alarak fazla suyundan kurtulmasını sağlayalım
Sonrasında havuçları soyalım yıkayalım ve halka şeklinde doğrayalım
Daha sonrasında patatesleri soyalım ve yıkayarak süzdürelim
Ardından patatesleri yarıdan bölerek elma dilimi şeklinde doğrayalım
Sonrasında domatesleri yıkayalım ve julden usulü doğrayalım
Ardından sol malzemelerine bir kasenin içine alıp birbirleriyle buluşturalım
Daha sonrasında tavuğu sos ile buluşturup iyice özleşmesini sağlayalım
Sonrasında 180 derecelik fırında pişmesi için bırakalım.
Fırında Sebzeli Taleks Tarifi
0 notes
Text
Barbekü Sosu Besin Değerleri ve Faydaları
Barbekü Sosu Besin Değerleri ve Faydaları
Barbekü Sosu Besin Değerleri: Üç küçük harf bütün bir mutfağı oluşturur ve hepsi özel bir sosa dayanır: Barbekü. Tatlı ve baharatlı barbekü sosu, Güney mutfağının vazgeçilmezi ve yaz aylarında yapılan yemeklerin kahramanıdır . Tavuk kanatları, kıyılmış domuz eti, sandviçler ve hatta patates kızartması canlandırmak için uzanabilirsiniz. Carolina’dan Kansas City tarzı soslara kadar düzinelerce…
View On WordPress
0 notes
Text
Ketojenik Diyet Nasıl Yapılmalı?
Ketojenik diyet gün geçtikçe popüler olan diyet biçimlerinden biri. Düşük karbonhidrat tüketiminin hedeflendiği ketojenik diyet yağ tüketimini de maksimum seviyeye çıkararak kilo vermeye yardımcı oluyor. Bu haftaki blog yazımız ise ketojenik diyet yapmak isteyenler için geliyor. İşte, karşınızda A’dan Z’ye ketojenik diyet!
Ketojenik Diyet Nedir?
Ketojenik diyet protein ve karbonhidrat bakımından oldukça kısıtlı olan ve büyük bir kısmı yağlardan oluşan diyet şeklidir. Yağlar ketojenik diyette enerji kaynağı olarak kullanılır. Özellikle epilepsi hastalarında nöbetleri azalttığı için ketojenik beslenme biçimi tercih edilir. Bunun yanı sıra bazı metabolizma hastalıkları, Alzheimer, beyin ve sinir sistemi hastalıkları, otizm, Parkinson, bazı ruhsal ve mitokondriyal hastalıklar açısından ketojenik diyet olumlu sonuç vermektedir.
Diyetin temel amacı düşük karbonhidrat alımı ile vücudun ketosis moduna geçirilmesini sağlamaktır. Böylece vücut depolarında yer alan yağları yakmaya başlar.
Ketosis Modu Nedir?
Vücut yeterince karbonhidrat alamadığında, enerji almak için karbonhidratlardan alınan şekeri değil yağları yakmaya başlar. Bu duruma ketosis modu adı verilir.
Ketosis Moduna Nasıl Geçilir?
Ketosis moduna geçmek şart olmasa da ketojenik diyet için bu mod oldukça önemlidir. Bu yüzden aşağıdaki adımları takip ederek ketosis moduna geçmeyi kolaylaştırabilirsiniz;
Karbonhidrat tüketimi günde 20 gramdan fazla olmamalıdır.
Protein tüketimi fazla olduğunda vücut bu protein glikoza dönüşür. Bu da ketosis moduna geçmesini engeller.
Diyet yaparken yağlı yiyeceklerden uzak durmak alışık olduğumuz bir şeydir. Fakat ketosis moduna geçmek için yağ tüketmek önemlidir. Sağlıklı ve doymuş yağları günlük hayatınızın bir rutini haline getirmelisiniz.
Vücudun su kıtlığı çekmemesi için bol bol su tüketmelisiniz.
İnsülin tetiklemeleri dolayısıyla atıştırmalık tüketme ihtiyacınız olabilir. Fakat bu isteğe karşı koymalısınız.
Aralıklı oruç sistemini deneyebilirsiniz.
Mutlaka egzersiz yapmalısınız.
Bunları yaparak vücudunuzun ketosis moduna geçmesini hızlandırabilirsiniz. Vücudunuzun ketosis moduna geçtiğini ise şu şekilde anlayabilirsiniz;
Vücudumuzun enerji kaynağı olarak keton kullanması sonucunda fazlası idrar yolu ile atılır. İdrara çıkma sıklığınız arttığında ketosis moduna geçtiğini anlayabilirsiniz.
Sıvı atımı sıklaştıkça ağız kuruluğu başlar. Ağız kuruluğu da ketosis modunun başlangıcını ifade eder.
Nefes yolu ile de atılan keton tipleri vardır. Ağız kokusu yaşarsanız bu vücudun ketosis moduna geçtiğini gösterir.
Azalan açlık ve artan enerji de bir göstergedir.
Ketojenik Diyet Menüsü Nasıl Planlanır?
Ketojenik diyetin içeriği hesaplanırken besin ögesi miktarlarının birbirine olan oranları belirlenir. 5/1, 4/1, 3/1, 2/1, 1/1 gibi oranlardan biri kullanılır. Bu oranlar toplam yağ miktarının karbonhidrat ve proteinlerin toplam oranını belli eder. Diyet için kullanılan temel besinlere makro denilir. Yağlar, protein ve karbonhidratlar ketojenik diyetin makrolarıdır. Makro değerlerini %70 Yağ, %25 Protein, %5 Karbonhidrat olarak düşünebilirsiniz. Ketojenik diyette menünüzü aşağıda yer alan bilgilere göre planlayabilirsiniz;
Buğday, mısır, pirinç, yulaf türevi tahıllar; bal, agave, akçaağaç şurubu, pekmez gibi şeker kaynakları; elma, muz, portakal, kavun, karpuz gibi meyveler; patates, tatlı patates ve baklagiller tüketilmemelidir.
Balık, biftek, kuzu, kümes hayvanları, yumurta gibi etler; Ispanak, lahana, roka, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler; brokoli, karnabahar, kaşar, beyaz peynir, krema, tereyağı, ceviz, fındık, ay çekirdeği, kaju, macadamia, yaban mersini, böğürtlen, karadut, frambuaz; hindistan cevizi yağı, çörek otu yağı, iyi zeytinyağı, susam yağı gibi sağlıklı yağlar tüketilmelidir.
Ketojenik Diyetin Faydaları
Ketojenik diyet sağlıklı bir kilo verme yöntemidir.
Ketojenik diyet, vücut yağı, HDL kolesterol seviyeleri, kan basıncı ve kan şekeri gibi kalp hastalıklarına neden olabilecek faktörleri iyileştirebilir.
İnsülin seviyesini azalttığı belirlenmiştir.
İşlenmiş gıdalardan uzak durmayı sağladığı için akne ve sivilce problemini azaltabilir.
Siz de ketojenik diyet yaparak hem sağlıklı kilo verebilir hem de sağlık açısından bazı riskleri azaltabilirsiniz. Ketojenik diyet doğru planlanması önemli olan bir diyet biçimidir. Doğru planlanmadığı takdirde bazı riskleri ortaya çıkarabilir. Roksi olarak sizin için diyetinizi planlayabiliriz. Ketojenik yemek paketi aboneliği ile siz de sağlıklı kilo verebilirsiniz.
kaynak:https://www.roksi.com.tr/sizin-icin/blog/ketojenik-diyet-nasil-yapilir
0 notes
Text
Tatlı Patates Nedir, Kaç Kalori? Faydaları ve Besin Değeri
https://www.diyetz.com/tatli-patates/
0 notes
Text
Ketojenik diyet nedir? Yeni başlayanlar için rehber
Ketojenik diyet diyabet, kanser, epilepsi ve Alzheimer gibi hastalıklara sahip kişiler için de uygun ve faydalıdır. Sizin için ketojenik diyetle ilgili bilmeniz gereken temel unsurları bir araya getirdik.
Ketojenik diyet nedir?
Ketojenik diyetin en önemli özelliği diyet programında karbonhidrat tüketiminin düşük, yağ tületiminin yüksek olmasıdır. Bu bakımdan ketojenik diyet ile Atkins diyeti ve diğer düşük karbonhidratlı programlar arasında benzerlik vardır. Bu beslenme programında karbonhidrat tüketimi önemli miktarda azaltılarak yerine yağ tüketilir. Karbonhidratların azaltılması vücudu ketosis denilen bir metabolik duruma sokar. Bu gerçekleştiğinde, vücudunuz enerji sağlamak için çok etkili bir şekilde yağ yakmaya başlar. Aynı zamanda karaciğerde yağlar ketona dönüştürülür, bu da beyine enerji sağlar. Ketojenik diyet kan şekerini ve insülin seviyelerini düşürür. Bu da sağlığa çok faydalı bir durumdur.
Farklı ketojenik diyet tipleri
Ketojenik diyetin farklı tipleri vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Standart ketojenik diyet (SKD): Bu programda karbonhidrat tüketimi çok düşük (%5), protein alımı orta seviyede (%20), yağ oranı ise %75’tir. Dönüşümlü ketojenik diyet (CKD): Bu diyette daha yüksek karbonhidrat tüketimi olan dönemler vardır. Örneğin 5 gün ketojenik program izlenir, 2 gün yüksek karbonhidrat tüketilebilir. Karbonhidratı azaltmaya alışmakta zorlananlar için bu program daha kolay olabilir. Hedefli ketojenik diyet (TKD): Bu diyet egzersizle birlikte yapılır. Egzersiz programının yoğunluğuna göre karbonhidrat miktarı da azaltılıp artırılabilir. Yüksek proteinli ketojenik diyet: Bu diyet tipi standart ketojenik ile benzerdir ancak daha fazla protein içerir. Oranlar %60 yap, %35 protein, %5 karbonhidrat şeklindedir. Bu farklı diyet tipleri arasında kapsamlı çalışmalarla incelenmiş olanlar sadece standart ve yüksek proteinli ketojenik diyetlerdir. Dönüşümlü ve hedefli ketojenik diyet tipleri daha çok vücut geliştiriciler tarafından kullanılır. Biz sizlere bu yazıda daha çok standart ketojenik diyet ile ilgili bilgiler vereceğiz. Öte yandan, diğer diyet tiplerinin de özellikleri büyük ölçüde aynı.
Ketojenik diyet kilo vermenize yardımcı olur
Ketojenik diyet kilo vermekte etkili bir yöntemdir ve çeşitli hastalıkların risk faktörünü azaltır. Araştırmalar ketojenik diyetin sıklıkla önerilen düşük yağ tüketimli diyet programlarından daha başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca, bu diyet programı o kadar doyurucudur ki kalori saymadan, aç kalmadan uzun zaman sürdürülebilir ve buna rağmen kilo verdirir. Bir çalışma ketojenik diyet uygulayanların kalori sınırlamalı ve düşük yağ tüketimli diyet yapanlardan 2.2 kat daha fazla kilo verdiğini ortaya koymuştur. Bu kişilerde trigliserid ve HDL kolesterol (iyi huylu kolesterol) değerleri iyileşmiştir. Bir başka çalışmada ise katılımcıların ketojenik diyetle diğer programlardan 3 kat daha fazla kilo kaybettiği bulunmuş ve ketojenik diyet İngiltere Diyabet Kurumu (Diabetes UK) tarafından önerilmiştir. Ketojenik diyetin düşük yağ tüketilen diyetlerden daha etkili olmasının en önemli sebebi protein tüketiminin artmasıdır. Artan keton miktarı, düşük kan şekeri seviyeleri ve iyileşen insülin duyarlılığı da bu diyetin başarısında önemli rol oynar.
Diyabet ve prediyabet için ketojenik diyet uygulamaları
Diyabet metabolizmada değişimler, yüksek kan şekeri ve insülin fonksiyonunun yetersiz ya da hiç çalışmaması ile karakterizedir. Ketojenik diyet fazla yağların yakımını sağlar, bu da tip 2 diyabet, prediyabet ve metabolik sendrom ile yakından ilişkilidir. Bir çalışma ketojenik diyetin insülin duyarlılığını %75 iyileştirdiğini göstermiştir. Tip 2 diyabet hastalarına ketojenik diyet uygulanan bir başka çalışmada 21 katılımcıdan 7’sinin diyabet ilaçlarını tamamen bıraktığı görülmüştür. Çalışmalarda, ketojenik grup ortalama 11.1 kg kaybederken, diğer diyet programlarını uygulayanların 6.9 kg kaybettiği görülmüştür. Bu da obezite ile tip 2 diyabet arasındaki yakın ilişki düşünülürse oldukça önemli bir faydadır. Katılımcıların %95.2’si ketojenik diyet sayesinde ilaç kullanımını azaltabilmiştir.
Ketojenik diyetin sağlığa diğer faydaları
Ketojenik diyet ilk olarak epilepsi gibi nörolojik hastalıkların tedavisi için ortaya çıkmıştır. Çalışmalar bu diyetin çok farklı sağlık durumlarında faydalı olduğunu göstermektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir: Kalp hastalığı: Ketojenik diyet vücut yağı, HDL seviyeleri, kan basıncı ve kan şekeri seviyeleri gibi risk faktörlerinde iyileşme sağlar. Kanser: Ketojenik diyet pek çok farklı kanser tipinde tümörün büyümesini yavaşlatmak için kullanılmaktadır. Alzheimer hastalığı: Diyet Alzheimer semptomlarını azaltabilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Epilepsi: Araştırmalar ketojenik diyetin epilepsi hastası çocuklarda krizleri önemli ölçüde azalttığını kanıtlamıştır. Parkinson hastalığı: Ketojenik diyet Parkinson hastalığının semptomlarını azaltmaktadır. Polikistik over sendromu: Ketojenik diyet insülin seviyelerini düşürür, bu da polikistik over sendromu için iyidir. Akne: Düşük insülin seviyeleri ve daha az şeker tüketmek, işlenmiş gıdaları azaltmak, akne tedavisinde etkili önlemlerdir.
Ketojenik diyette uzak durulacak gıdalar
Kısaca karbonhidrat içeriği yüksek olan tüm gıdalar ketojenik diyette yasaktır diyebiliriz. Kapsamlı olarak bakacak olursak bu diyette şunlar yasaktır: Şekerli gıdalar: Gazoz, smoothie, pasta, dondurma, şeker vs. Tahıllar veya nişastalar: Buğday esaslı ürünler, pirinç, makarna, tahıl vb. Meyve: Bütün meyveler. Sadece çok küçük porsiyonlarla çilek gibi küçük meyveler yenilebilir. Fasulye veya bakliyat: Bezelye, fasulye, mercimek, nohut vb. Kök sebzeler ve yumrular: Patates, tatlı patates, havuç vs. Az yağlı veya diyet ürünler: Bunlar fazla işlem görmüştür ve çoğunlukla karbonhidratlar bakımından fazla zengindir. Bazı çeşniler veya soslar: Bunlar genellikle şeker ve sağlıksız yağ içerir. Sağlıksız yağ: İşlenmiş bitkisel yağlar, mayonez vs. alımını sınırlayın. Alkol: Alkollü içkiler karbonhidrat ve şeker içerir. Şekersiz diyet gıdaları: Bazı durumlarda keton düzeylerini etkileyebilecek şeker alkolleri genellikle yüksektir. Bu gıdalar da oldukça işlenmiş olma eğilimindedir. Sonuç: Tahıl, şeker, bakliyat, pirinç, patates, şeker, meyve suyu ve hatta çoğu meyve gibi karbonhidratça zengin yiyeceklerden kaçının. Ketojenik diyette serbest gıdalar: Et: Kırmızı et, biftek, jambon, sosis, pastırma, tavuk ve hindi. Yağlı balık: Somon balığı, alabalık, orkinos ve uskumru gibi. Yumurta: Organik yumurta tercih edin. Tereyağ ve krema: Mümkünse organik tercih edin. Peynir: İşlenmemiş peynirler (kaşar, keçi peyniri, köy peyniri, lor veya mozzarella). Kuruyemiş ve tohumlar: Badem, ceviz, keten tohumu, kabak çekirdeği, chia tohumları vb. Sağlıklı yağlar: Öncelikle sızma zeytinyağı, hindistancevizi yağı ve avokado yağı. Avokado: Bütün avokado veya taze guacamole sosu. Düşük karbonhidratlı sebzeler: Çoğu yeşil sebzeler, domates, soğan, biber vs. Baharat: Tuz, biber ve çeşitli sağlıklı otlar ve baharatlar kullanabilirsiniz. Read the full article
#ketojenikdiyetekşi#ketojenikdiyetlistesi#ketojenikdiyetmenüsü#Ketojenikdiyetnedir#ketojenikdiyetyapanlar
0 notes
Text
Kışın D vitamini değerleri düşüyor
Özellikle kışın D vitamini değerlerinin düştüğüne dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Zülal Yalçın, eksikliğin kilo probleminden, psikolojik nedenlere kadar birçok soruna yol açabildiğini söyledi ve D vitamini bakımdan zengin beslenme hakkında bilgi verdi.
Birçok hastalığı beraberinde getiriyor D vitamini eksikliğinin fiziksel ve psikolojik sorunlara neden olabileceğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Zülal Yalçın, kışın tüketilmesi gereken D vitamini zengin besinler hakkında bilgi verdi. Yalçın; "Son yıllarda yapılan çalışmalarda insulin direnci, şeker hastalığı, karaciğerde yağlanma, obezite, kanserin, D vitamini eksikliği ile ilişkili olduğu görüldü. Vitamin eksikliği ilerleyen yaşlarda, vejetaryen / vegan beslenenlerde, eksik beslenenlerde, kapalı alanlarda çalışanlarda, gece çalışanlarda ve kilolu insanlarda daha sık görülmektedir. D vitamini eksikliği belirtileri depresyon, kemik ağrısı, sık sık soğuk algınlığına yakalanma ve halsizlik gibi şekillerde ortaya çıkabilir. D vitamini eksikliğini bir, gün ışığından faydalanarak iki, besin öğeleri bakımından zengin beslenerek giderebiliriz. Özellikle güneşin kendini az gösterdiği kış aylarında; peynir, yumurta sarısı, somon balığı gibi yağlı balıklar, hayvansal yağlar, süt, ayran, kefir, yoğurt, tereyağı, ton balığı, uskumru, istridye, karaciğer, tatlı patates, balık yağı, mantar, maydanoz, yonca, ısırganotu, yulaf tüketilmelidir. D vitamini açısından zenginleştirilmemiş besinlerin D vitamini içeriğinin oldukça düşük olduğu unutulmamalıdır. D vitamini değerlerinizin normal seviyelerde olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz. Diyetisyeniniz sizin beslenmenizdeki eksikliklerinizi tespit etmenize ve tamamlamanıza yardımcı olduğunda, işinizde ve özel hayatınızda daha enerjik, daha mutlu olabilirsiniz” dedi.
Güneş koruyucular emilimi engelliyor D vitaminini doğal yollardan güneş ışığı ile kollardan, yüzden ve bacaklardan uygun aylarda (Mayıs ve Kasım ayları arası ) her gün en az 15-30 dakika arası güneşlenerek alınması gerektiğini söyleyen Zülal Yalçın, saat sabah 7.00 -11.30 arası, öğleden sonra ise 15.30 dan sonra güneşlenme yapılmasını tavsiye ederek, çıplak tenin direkt olarak güneşi görmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
D vitaminin faydaları - D vitamini, kalsiyum ve fosforun emilmesini sağlayarak özellikle çocuklarda büyüme ve gelişmede oldukça önemli bir vitamindir. - D vitamini kemiklerin korunması ve yapımı için kalsiyumdan bile daha etkilidir. - D vitamini pankreasta insülin üreten hücrelerden insülin sentezini uyarır, bu nedenle şeker hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde yardımcı olmaktadır. - Güneşlenme derecesi ile serotonin düzeyleri arasında da pozitif bir ilişki olduğu bilinmektedir. - Kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını engeller. - Bireylerde D vitamini düzeyinin düşük obeziteye sebep olmaktadır. - D vitamini yüksek kan basıncını (hipertansiyonu ) engeller, böbrek hastalıklarından korur, kalp damar hastalıklarını (koroner arter hastalıklarını) önler. - D vitamini bağışıklık sistemi üzerinde oldukça önemli role sahiptir. Read the full article
0 notes
Text
Bitki Temelli Beslenme Nedir? Bitki Temelli Beslenmenin Yararları ve Daha Fazlası...
Bitkisel bazlı beslenme bugünlerde epey popüler, bunun sebebi hem sağlığımız hem de çevresel faydalar konusunda artan farkındalığımız. Bana gelince sebebim kesinlikle endüstri ve katliamı…
Küresel iklim değişikliği söz konusu olduğunda bu endüstri başı çekiyor. Gıda endüstrisi küresel seragazı emisyonlarının %25’inden; et endüstrisi ise %15’inden sorumlu. Heinrich Böll Vakfı, IATP ve GRAIN tarafından 2017 yılında gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, sadece en büyük üç et üreticisinin seragazı emisyon miktarı BP, Shell ve Exxon gibi büyük petrol şirketleriyle neredeyse eşit oranda!!! Herkes haftada sadece bir porsiyon tavuğu tabağından çıkarmış olsa 500 bin otomobili yoldan çıkarmakla aynı miktarda CO2 emisyonunu devre dışı bırakabiliyorken sizce de fazla bencil değil miyiz?
Bu gezegende yaşam olmasının sebebi atmosfer gibi şeffaf bir kalkandan tutun da yeni doğmuş bir kuzuya hatta daha önce hiç görmediğimiz bir bakteriye kadar herkesin görevi ve sorumluluğu olması. Her şey birbiri ile bu denli bağlantılı olduğu halde insanın sadece karnını doyurmakla ve alışkanlıklarını değiştirmek konusundaki katılılığı ile meşgul olması bana mantıklı gelmiyor. Karnı doyuyor, ama ne için? Yine kendimize çalışıyoruz. Çünkü doğaya verdiğimiz zarar bize de zarar verecek. Bu düzende her şey bağlantı halinde çalışıyor, bu bozulursa yaşam da bozulur. Kim, neden bunun bir parçası olmak ister ki?
Olay bununla da sınırlı kalmıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, mevcut et ve süt ürünleri talebini doyurmak amacıyla et endüstrisi tarımsal arazilerin %80’ini hayvansal yem üretimi için kullanılıyor. Mera ve hayvansal yem üretimi için ormanlık alanlar tahrip ediliyor ve biyoçeşitlilik her geçen gün azalıyor.
Tarım sektörü tatlı su kaynaklarının %92’sini kullanıyor; et endüstrisi de bunun üçte birinden sorumlu. Bir kilogram sebze için 322 litre su harcanırken, aynı miktarda et üretimi için 8.000 ila 15.000 litre arası su tüketiliyor. Üstelik sadece su tüketimiyle de kalmıyor, et endüstrisi su kaynaklarını da kirletiyor: Su kaynaklarındaki nitrojen, oksijen oranlarını değiştirirken beraberinde ilaç kalıntısı, metal, hormon gibi atıklarını da getiriyor. FAO’nun verilerine göre mevcut tahıl üretiminin üçte biri hayvansal yem olarak kullanılmak üzere üretiliyor. Yani et üretimindeki su miktarının bu kadar fazla olmasının sebebi etin henüz hayvanken tükettiği tahıldan, kullanılan antibiyotiklerin üretiminden başlayarak tabağımıza kadar geldiği süreci kapsıyor.
Tamam, hadi, başlayalım o zaman.
Peki; “bitki temelli beslenme” ne demek? Vejetaryen ve vegan olmakla aynı şey mi? Yoksa bu beslenme, yemeklerinizde sebzeye daha fazla yer açmak için çaba gösterdiğimiz anlamına mı geliyor?
Teknik olarak, yukarıdaki tüm yorumlar doğru. Bazı insanlar ‘bitki temelli beslenme’ terimini vegan beslenme ile eşanlamlı olarak kullanıyorlar. Diğerleri bu terimi tüm vejetaryen beslenmeleri içeren daha geniş bir şekilde uyguluyorlar. Ayrıca çoğu kişi, bitkisel gıdaların çoğunlukta olduğu ama et, süt, yumurta tüketmek konusunda da sorun yaşamadıkları beslenmelerini bu ifade ile destekliyor. Çünkü ana fikir, bitki temelli gıdaları öğünlerin merkezi yapmak. Bitki temelli bir beslenme meyve, sebze ve fasulye gibi yiyecekleri vurgular ve et, süt ve yumurta gibi yiyecekleri sınırlar. Ne kadar katı olmak istediğinize bağlı olarak daha fazla kısıtlama getirilebilir.
“Bitki temelli”yi geniş bir beslenme kategorisi olarak düşünün. Örneğin; Akdeniz tarzı beslenme aslında bitki bazlı bir beslenme versiyonu; çünkü balık ve kümes hayvanlarını içermesine rağmen vurguyu bitki bazlı gıdalar üzerinde tutar.
Mevcut Araştırmalar Bitki Bazlı Beslenme Hakkında Ne Diyor?
Bu şekilde yemeyle bağlantılı birçok kardiyak fayda var, düşük kolesterol gibi. Bazı çalışmalar, bitki bazlı beslenmenin doğurganlık parametrelerini iyileştirebileceğini ve aynı zamanda [tip 2] diyabet geliştirme riskinizi de azaltabileceğini düşünüyor.
Bir çalışma da, sağlıklı bitkisel gıdalar açısından zengin beslenmenin (fındık, kepekli tahıllar, meyveler, sebzeler ve yağlar gibi) kalp hastalığı riskini önemli ölçüde düşürdüğünü kanıtlıyor.
Başka bir çalışma da tip 2 diyabetin önlenmesine ve tedavisine yardımcı olabileceğini buldu ve bu beslenmenin kanser de dahil olmak üzere diğer kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini öneren araştırmalar mevcut.
Ne Yemeliyim, Sınırlandırılması ve Kaçınılması Gereken Yiyecekler Ne?
Ne İçebilirim?
Sebzeler (Lahana, ıspanak, pazı, kara lahana, tatlı patates, domates, biber ve brokoli vb.)
Meyveler (Avokado, çilek, yaban mersini, elma, üzüm, muz, greyfurt ve portakal vb.)
Kepekli tahıllar (kinoa, kahverengi pirinç, tahıllı ekmek ve kepekli makarna vb.)
Fındık (ceviz, badem, macadamia fıstığı ve kaju fıstığı vb.)
Tohumlar (keten tohumu, chia tohumları ve kenevir tohumları gibi)
Baklagiller (Kuru fasulye, mercimek, nohut, barbunya, maş fasulyesi vb. )
Kahve
Çay (yeşil, lavanta, papatya veya zencefil dahil)
Ne Sınırlandırmalı (veya Ne Kadar Kesin Olmaya Karar Verdiğinize Bağlı Olarak Tamamen Kaçının)
Süt ürünleri (süt ve peynirin her çeşidi dahil)
Et ve kümes hayvanları (tavuk, dana eti gibi)
Sosis ve sosisli gibi işlenmiş hayvan etleri
Tüm hayvansal ürünler (vegan bir diyet uyguluyorsanız yumurta, süt ürünleri ve et dahil)
Rafine tahıllar (beyaz makarna, pirinç ve ekmek gibi “beyaz” gıdalar gibi)
Tatlılar (kurabiye, kek ve börek gibi zira içerisinde süt ürünleri mevcuttur.)
Soda ve meyve suyu gibi şekerli içecekler
Patates ve patates kızartması
Bal (vegan ise kullanmıyoruz.)
Standart Bitki Bazlı Beslenme için 7 Günlük Örnek Menü
Bu benim örneğim, sınırlaması olmayanlar, yumurta, süt ürünleri ve et ile destekleyebilir.
Ben enerjinin mental olduğuna inandığım, çok yemek yemeyi kendim için gerekli bulmadığım, bedenin tek gıdasının besin olmadığına inandığım için de bir takım hesaplamalar yapmıyorum.
Diyetisyenler ve metafizik varlığımızı reddedenler için anlaşılması zor değil şiddetli zor bir durum olsa da bunu kendim deneyimliyor ve yaşıyorum, hiçbir sağlık problemim olmadığını ve iyi hissetmek konusunda sıkıntı yaşamadığımı da belirtmek istiyorum.
ÖRNEK
Kahvaltı: Yulaf lapası, soya sütü, Vegan protein tozu ile hazırlanmış.
1 kase yeşil salata, 8-10 zeytin
Öğle: Kuru fasulye, pirinç pilavı, buharda pişmiş sebze özellikle mantar.
Akşam: Soya kıyma ile sebze yemeği, salata.
Ara: 1 dilim tam buğday ekmeği üzerine yer fıstığı ezmesi ve taze meyve ya da kuru meyve.
ÖRNEK
Sabah: Çırpılmış tofu (tofu scramble) — Tarifi google’da bulabilirsiniz.
Öğle: Karnabahar, brokoli, pirinç, nohut, avokado, kırmızı lahana ve havuç içeren bir kase.
Çeşitlendirebilirsiniz daha fazla baklagil ve sebze ile.
Akşam yemeği: Vejetaryen pizza ^^ Akşam eve yorgun gittiğimde sipariş veriyorum. Yine bir google araştırması ile ev yapımı tarifler üretebilirsiniz.
Aralarda kuru yemiş ve kuru meyve tercih ediyorum.
ÖRNEK
Sabah: Muz, kakao, pekmez, tahin ve kinoa gevreği ya da glutensiz yulaf ile hazırlanmış lapa. Tarifi @fitwithgzngzy Instagram hesabımda mevcut. Çok nadir vegan protein tozu da kullanıyorum.
Öğle: Sebze çorbası yanında haşladığım kuru baklagillerden bir kase.
Akşam: Ispanak, pazı gibi yeşil sebzelerle hazırlanmış tofu.
Aralarda: Bitki bazlı sütle hazırlanmış kahve ve kuruyemiş. Fıstık ezmesi ve muz da kaçırıyor olabilirim. =)
ÖRNEK
Sabah: Bir gün önceden yapabileceğiniz vegan mücver yanında yeşil sebze suyu ile.
Öğle: Vejetaryen burger ve salata (Yine dışarıdan sipariş edebilir ve vaktiniz varsa evde hazırlayabilirsiniz.
Akşam: Karabuğday ile karnabahar yemeği.
Ara: Humuslu Atıştırmalık Sebzeler
4. GÜN ÖRNEK
Kahvaltı: Chia tohum puding taze meyve ve vegan protein tozu ile hazırlayabilirsiniz. Bitkisel süt ile hazırlıyorum.
Öğle: Avokado ve domates ve marketten aldığım vegan peynir ile tost, salata.
Akşam: Mantar ve kuru baklagilli sebze yemeği.
Atıştırmalık: Kuru yemiş
ÖRNEK
Kahvaltı: En az 7 adet zeytin, kepekli ekmek, domates, salatalık ve yeşil biber ve dereotu, maydanoz, nane, roka, tereden oluşan salata. Mantarlı krep ya da keten tohumlu pancake.
Öğle: Çorba (tarhana, mercimek, sebze vb.) Nohut salatası ya da kinoa salatası.
Akşam: Zeytinyağlı sebze, pirinç pilavı.
Ara: Vegan protein bar ya da 2 porsiyon meyve ya da soya sütü ile hazırlanmış vegan granola.
Çeşitli beslenmekten hoşlananlar için internette mevcut çok fazla tarif var. Ben yeterli gelmediği zamanları sebze suları ile değerlendirebiliyorum.
Bitki Temelli Beslenmenin Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Faydaları Nelerdir?
Doymuş ve trans yağlar, sodyum ve işlenmiş et bakımından yüksek klasik bir beslenme, kaliteli yaşlanmak ve uzun ömür söz konusu olduğunda sizi dezavantajlı hale getiriyor. Oysa bitki temelli bir beslenme, sanılanın aksine ilaç ve takviyeye ihtiyaç duyma olasılığını azaltırken obezite ve yüksek tansiyon riskini de düşürüyor ve hatta tip 2 diyabet ve kalp hastalığının önlenmesine veya yönetilmesine yardımcı olabiliyor.
2019’da JAMA Internal Medicine’da yayınlanan bir inceleme, bitki temelli bir beslenme ile (meyve, sebzeler, baklagiller, fındık ve kepekli tahıllar gibi yiyecekleri içeren) düşük tip 2 diyabet riski arasında ilişki kurmuş. Yapılan dokuz çalışmada yaklaşık 307 bin 100 katılımcı vardı ve sigara içme durumu ve egzersiz sıklığı gibi sonuçları etkileyebilecek faktörler de işin içinden çıkarıldı. Dolayısı ile araştırmacılar düşük riskin katılımcıların beslenme tercihlerinden kaynaklandığından emin oldu.
Tip 2 diyabet riskinin daha düşük olmasının nedeninin beslenme ile insülin üretimine yardımcı olan beta hücrelerinin gelişen fonksiyonu olabileceği düşünülüyor. Geçmişte yapılan araştırmalar, tip 2 diyabet ilerledikçe beta hücre fonksiyonunun azaldığını ve bunun kan şekeri seviyelerinde tehlikeli dalgalanmalara neden olabileceğini kaydetti. Ancak, Şubat 2018’de Nutrients'de yayınlanan randomize bir çalışma, bitki bazlı bir diyetin ardından sadece 16 hafta sonra, katılımcıların kontrol grubuna kıyasla daha iyi beta hücre fonksiyonuna ve insülin duyarlılığına sahip olduğunu buldu.
Bitki bazlı bir beslenmenin kilo yönetmenize yardımcı olabileceği ve sağlıklı bir şekilde izlerseniz kilo kaybına neden olabileceği de kabul ediliyor. Tipik bir geçiş yapan çoğu insan daha fazla enerjik hissettiğini de kaydetmiş.
Bitki bazlı bir beslenme vücudunuz kadar zihniniz için de yararlı. Eylül 2019'da Translational Psychology'de yayınlanan bir çalışma bu soruyu cevaplamaya çalıştı. Araştırmacılar bu beslenmenin metabolizmayı arttırmak, kilo vermek ve iltihabı azaltmak için yararlı olduğu sonucuna varırken (özellikle obezite ve tip 1 ve tip 2 diyabetliler arasında), zihinsel işlevi olumlu etkileyip etkileyemeyeceğini tam olarak doğrulayamadılar. Ancak yine de bunu göz ardı etmemek gerek. Zira doğaya ve çevreye zarar verdiğinin farkında olan bir psikoloji tehlikeli. Kaldı ki biz insanlar gibi diğer her canlı da duygulardan ve duyguların etkisinden bağımsız değil. Çaresiz ve korku hisseden, iç güdülerini kullanamadığı için sağlıklı gelişemeyen bir hayvanın etini yediğimizde bize geçen o duygu durumu da sorgulayacak araştırmalar artmakta…
Henüz hayvansal proteinlerden vazgeçmeye hazır değilseniz, endişelenmeyin. JAMA Internal Medicine'da Ağustos 2019'da yayınlanan bir başka çalışma, beslenmenize bitki bazlı proteinler eklerken kanser ve kardiyovasküler hastalık riskinizi azaltmaya yardımcı olabileceğinizi, ancak hayvan proteinleri ile ilişkili herhangi bir risk bulunmadığını da buldu. Özellikle doğal ortamında özgür yetişen hayvanlar söz konusu ise. Bu nedenle, etleri ve süt ürünlerini beslenmeden tamamen çıkarmak zorunda değilsiniz, daha fazla bitki proteini dahil etmek için çaba göstererek bazı hastalık riskinizi azaltabilirsiniz. Her şey gibi tüm sorun abartıdan ve aşırılıktan kaynaklanıyor aslında. Sektörü büyütmek yerine stabil tutabilirsek de bir şeyler değiştirmiş oluruz.
Bitki Bazlı Beslenmenin Olası Dezavantajları Nelerdir?
Sadece bitki temelli diye her besine yapışmak da doğru değil. Tükettiğiniz gıdaların kalitesine dikkat etmeniz gerekir, çünkü bitki bazlı olarak nitelendirilen birçok sağlıksız gıda vardır. Örneğin patates cipsi ve patates kızartması… Sağlıksız bitki bazlı gıdaların seçilmesi, kilo alma ve kalp hastalığı gibi sağlık koşulları riskinizi artırabilir.
Dikkat etmeniz gereken başka bir şey: Bitki temelli bir beslenmeye ilk geçiş yaptığınız anda, bağırsak hareketlerinde, ishal veya kabızlıkta bir artış görebilirsiniz. Çünkü bitki bazlı birçok gıda, yani aslında hemen hemen hepsi, bağırsak hareketlerini normalleştiren lifler ile yüklüdür.
Vücudunuza uyum sağlaması için biraz zaman verin, çünkü alıştığı çalışma prensibini değiştirmesi hiç kolay olmayacak. Belki de bu beslenme biçimine geçmeye karar verdiğinizde bitki bazlı gıdaları kademeli olarak öğünlere eklemek etkili bir çözüm olabilir.
Ve en önemlisi daha fazla bitki yemeye geçiş sırasında ve sonrasında bol miktarda sıvı içtiğinizden emin olun.
İyi planlanmış bir bitki bazlı beslenme, tipik olarak yenen tüm meyve ve sebzeler nedeniyle besinsel olarak yeterli ve özellikle lif, A vitamini, C vitamini ve potasyum açısından zengin olabilir. Bununla birlikte, bitki bazlı diyeti bir sonraki seviyeye taşımaya ve tüm hayvansal ürünleri yememeye yemin etmeye karar verirseniz, B12 vitamini ve kolin seviyelerine dikkat etmeniz gerekebilir.
Son olarak bir hatırlatma yapmak istiyorum: Tabağımıza koyduğumuz her gıda, sadece yakıt değil aynı zamanda gezegenimizin geleceği. Gezegen demek sen demek! Sen ve yaşadığın gezegenin iyi hissetmesi arasında pozitif korelasyon var; çünkü birbirinize görünmeyen iplerle bağlısınız. Küresel ve kişisel anlamda yaratacağın her uyuşmazlık ve ihtilaf -kendinden, yaratandan, diğerlerinden, hayvanlardan, bitkilerden, kar tanesinden, su damlasından ayrı olduğuna inanç- hepimize zarar veriyor. Hepimizi birbirine bağlayan bir enerji var ve bu enerji bağlı olduğumuz her şeye karşı anlayış, hoşgörü ve sevgi talep ediyor. En önce de kendimize. Kendimizi sevmez, kendimizi saymaz ve ona bebekler gibi bakmazsak üzülen sadece sen değil koskoca bir dünya dolusu varlık oluyor, bil istiyorum. Evet, doğru anladın, sadece sen, tek başına, koskoca bir gezegensin diyorum. Bu dünyada senin makro hesabın sadece çok ufacık bir detay. Bütünün estetiğine odaklan. Ve bilmediğin çok şey olduğunu, beslenmendeki bir değişikliğin bile sana bilmediklerinle ilgili güçlü kapılar açacağını unutma. Çünkü bu sektör bizi uyutarak zehirliyor, kontrol ediyor.
Sevgiyle...
#vegan#vejeteryan#vegancommunity#vegetarian#health#Health & Fitness#healthylifestyle#energy healing#spiritual healer#motivateyourself#nutrition#sağlıklı beslenme#temizbeslenme
0 notes