#türkçe kurgu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Do Not Feel / Geralt of Rivia x OC
Özet: Jaskier bir görev için uzaklara gitmesi gerektiğinde, sevgilisini koruması ve Cintra’ya götürmesi için Geralt’a emanet eder. Ama yolculuk, ikisi için de tahmin edilemez hisler doğuracaktır.
Uyarılar: çıplaklık, yalan(?), platonik aşk, iletişim bozukluğu, aldatma, kan tasviri (bir kez falan)
Uzandım ve elimdeki kanlı süngeri suya daldırıp sıktım. Yanıbaşımdaki küvette dinlenmeye çalışan ama varlığımla bariz biçimde rahatsız ettiğim adamın omzuna uzandım.
"Kendim de yapabilirim Ana—"
"Bu zamana kadar hep kendin yaptın sonuçta." Ona küçük bir tebessüm yolladım ama o kehribar gözlere bakmadım. Çünkü biliyordu, ne zaman gözlerine baksam kalbimin hızlandığını biliyordu. Bundan hoşnut değildi ve bu sefer haklıydı.
Sonuçta beni ona Jaskier emanet etmişti.
Şu anda onun nerede olduğunu bilmemekle beraber bir süre önce birbirimize aşık olduğumuzu itiraf etmeden edemeyeceğim. Bir süre önce birbirimize dedim çünkü onun dilinden düşürmediği Witcher'ı gördüğüm an tüm dünyam tepetaklak olmuştu.
O sırada Jaskier bana veda ediyordu. "Sevgilim, Prenses Cirilla için gideceğim. Gizli görev. Sana Geralt'tan bahsettiğimi hatırlıyorsun, değil mi?"
"O da mı seninle gelecek?"
"Hayır," demişti başını iki yana sallayarak. "O Prenses'in yanına gidecek. Seni burada tek başına bırakamam. Senin de onunla Cintra'ya gitmeni istiyorum."
Kaşlarımı çatmıştım. "Benim yerime karar verdin?" Demiştim neredeyse tehlikeli bir şekilde. Jaskier sinirli halimden bariz biçimde korkuyordu, çünkü sadece gerçekten hassas konularda ciddi şekilde sinirlenirdim. Ve benim canımın yandığı kadar onu üzmeden durmazdım. Sinirimin miktarı, ne kadar beni kırdığıyla doğru orantılıydı.
"Yapmak zorundayım," demişti yanaklarımı kavrayıp başını iki yana sallayarak. "Burası güvenli değil, hiçbir yer güvenli değil. Seni ormanın ortasında bırakırsam neler olur hayal edemiyorum. Geralt seni ne olursa olsun korur. Daha önce korudu, yine yapar."
İçinde bulunduğumuz şartlar sebebiyle itiraz etmemiştim. Ne boktan bir Kıta'da yaşadığımızın farkındaydım. Başımı sallamıştım. "Peki, sen nereye gideceksin?"
"En iyi yaptığım şeyi yapacağım, şarkı söyleyip bilgi toplayacağım." Alnımı öpmüştü. "Ne olursa olsun dikkatinin dağılmasına izin verme, kötü senaryoları düşünme. Her zaman sana geri döneceğim." Bana gülümsemiş ve gözü arkamdaki ağaçlara takılmıştı. Yüzü aydınlanmıştı. "İşte geldi." Demişti, dönüp onun baktığı yere bakmıştım.
Kalbimden vurulmuştum.
İç çektim ve anıları geride bırakıp yaralarını temizlemeye odaklandım. Neredeyse üç ay olmuştu. İlk ay neredeyse hiç konuşmamıştı. Sonra bana birkaç soru sormuştu ve bu bahaneyle onu da konuşturabilmiştim. Artık daha iyiydi. Hiç değilse bir şey söylediğimde yokmuşum gibi davranmıyordu.
Kolunun arkasına devam eden yarayı görebilmek için başımı eğdim, kolunu çekip biraz daha başımı eğdim, kafam neredeyse yan duruyordu. Yaranın o kısımlarını da temizlerken yüzüme düşen bir tutam saça üfledim ve umutsuzca önümden çekilmesini bekledim. Bir daha üfledim. Üçüncüsüne gerek kalmadan yüzüme bir el uzandı ve saçımı beklenmedik bir kibarlıkla parmakları arasına aldı, ardından kulağımın ardına attı.
Hiçbir şey belli etmemeye çalıştım. Üzerinde uzun uzun çalıştığım nefes alma tekniklerini falan uyguladım. "Teşekkürler," diye mırıldandım.
Kolunu bitirip dikiş atmak için iğneye uzandığımda sesi beni durdurdu. "Ben teşekkür ederim Ana, ne olursa olsun bana karşı anlayışlı davrandığın için."
Ona döndüm ve gülümsedim. Nefes alma tekniklerim işe yaramadı ve kalbim hızlandı, nefesim bir an kesildi. Belki de egzersizleri ona bakmak üzerine yapmalıydım, bakmamak üzerine değil. Günün sonunda göz göze geldiğimizde sürekli böyle hissetmemek için. Mümkünmüş gibi.
"Sen benim arkadaşımsın." Dedim ondan çok kendime. Jaskier'i düşündüm. "Onun sevdiği birini sevmemem imkansız."
Sarı gözlerindeki neredeyse huzurlu bakış değişti, ufak bir değişimdi ama tarif edemeyeceğim şekilde değişmişti. "Yine de, teşekkürler Ana."
"İşim bitince edersin." Dedim ve iğneyi elime aldım. Kolundaki ve göğüsündeki yaraları dikerken ona yakın olabildiğim anların tadını çıkarttım. Göğüsünü dikerken elimin altında atan kalbinin tadını çıkarttım.
Üç aydır devam eden yolculuğun sonuna gelmek üzereydik. Sürekli bir yerlerde durup dinlendiğimiz için yolculuk bayağı uzun sürmüştü. Cintra'nın hemen dışındaydık, Geralt yaralı olduğu için onu zar zor bu handa durmaya ikna etmiştim. Pişman değildim. Yatak ve küvetin neredeyse dip dibe olması dışında sorun da yoktu. Geralt'ı çıplak görmek tabii ki istemiyordum, onu sadece koşulsuz biçimde seviyordum, o kadar. Jaskier'e zaten duygusal olarak ihanet etmiştim, bunu fiziksele taşımaya gerek yoktu.
Geralt'ın taşımadığı kıyafetlerin aksine bende bir hayli kıyafet vardı, çoğu ince olduğu için çantama sığıyordu ama soğuk gecelerde işe yaramıyorlardı. Bu yüzden soğuktan donmak üzere olduğum birkaç gecede Geralt sıcaklığıyla yardım etmişti. Handa harcayacağımız birkaç bakırla daha kalın bir şeyler almamı söylemişti, öyle de yapmıştım ama yetmiyordu. Bu benim suçum değildi gerçekten.
Çantamdan sadece birkaç kez giydiğim gece elbiselerinden birini giymek için elim aldım ve Geralt'ın sırtının dönük olduğu tarafa gittim. Henüz onun gözünün önünde soyunacak kadar kafayı yememiştim. Hızlıca giyindim ve üşüdüğüm için yorganın altına koştum. Saçlarım hala Geralt gelmeden önce banyo yaptığım için nemliydi. Küvetten su sesleri geldi, birkaç dakika sonra yatağın diğer tarafına Geralt yattı. Sırtım ona dönüktü çünkü cenin pozisyonunda ısınmaya çalışıyordum.
Eskiden üşümeyi severdim, sonra Geralt'la tanıştım ve bedenim bir anda üşümekten nefret eder hale geldi. Bir nevi Geralt mekanizmasıydı.
İlk handa kaldığımız zamanlar iki ayrı oda tutmuştuk ama bunun çok pahalı olduğuna karar vermiş ve Geralt'ı ikna etmek zorunda kalmıştım. Geralt önce dışarıda yatmıştı ama hanlar kalabalıklaştıkça mecburen yanımda kalmaya başlamıştı. En sonunda aynı yatakta yatmamızın sorun teşkil etmediğine inanmıştı. Ondan önce uyandığım sabahlarda kendimi ona sarılmış halde bulduğumu sorundan saymazsa.
"Jaskier'i özlüyor musun?"
Ne yalan söyleyeyim, özlüyordum. Nasıl özlemezdim? Başımı salladım.
"Neyini?"
Neyini? Güzel soru. İç çektim konuşmadan önce. "Onunla konuştuğumda sanki dünyadaki her şey bir süre de olsa yolunda gidiyor gibi hissettiriyor." Kalbimi söken Geralt olsa da Jaskier'e duyduğum sevgi derindi ve kolay kolay geçecek bir şey değildi. Geralt'a aşıktım ama Jaskier'ı başlı başına, apayrı bir biçimde seviyordum. Sevgi ve a��k asla aynı şey değildi. "Onun yanında güvende hissediyorum çünkü ona aklımdan geçen her türlü şeyi söylerim ve o beni yargılamaz, saygı duyar ve benim gibi düşünmeye çalışır."
Homurdandı. Hafiften güldüm. "Çok içer ama sarhoşken o kadar tatlı olur ki." Duraksadım. "Ah, senin sorun bu değildi. Yanlış cevaplar. Ama toparlamam gerekirse Jaskier'in her şeyini özledim." İç çektim. "Ya sen? Birini özledin mi?"
Durdu. Gereğinden uzun bir süre düşündü. Bu kişinin bir kadın olduğundan şüphelendim. Kendim kaşınmıştım. "Eskiden özlüyordum."
"İsmi neydi?"
"Yennefer."
"Jaskier bahsetmişti." Bunu şu an fark etmem büyük aptallıktı. "Neden artık özlemiyorsun?"
"Özlemek bir şey değiştirmiyor. Birbirimize hiçbir zaman uygun değildik. Bunu umursamamıştım ama bazı şeyleri görmezden gelmek bazen işe yaramıyor. Artık özlemiyorum, zaten onun benim için herhangi bir anlamı da kalmadı."
Beklenmedik itirafı karşısında yüzümü ona döndüm, yatağın soğuk kısmında olmamı umursamadım. "İnsanlar bazı şeylere değmiyor."
Bir süre konuşmadı, ardından başını bana çevirdi. O bana bakmadığında her şeyi gizlemek daha kolaydı. "Jaskier senden bahsetmemişti. Son gördüğümde bir lordun kızından bahsetmişti, bal rengi saçları olan, saçları güneşte altın gibi parlayan, yeşil gözlü bir lord kızından." Yani benden. "Jaskier için koca kaleni mi bıraktın?"
"Olayı dramatikleştirmeye gerek yok. Babamı severdim, hala seviyorum ama politikadan nefret ederim. Beni biriyle evlendirecekti. Jaskier daha önce kaleye gelmişti, ben kaleden çıkıp giderken de beni fark etti ve bana yardım etti. Bu arada, babamla konuşmayı denedim, politika falan bir şeyler dedi. Yani düşüncesizlik yapmamaya çalıştım. Bunun karşılığında babam da dedi ki, istemiyorsan para alıp git. Ben de dediğini yaptım. O yüzden neredeyse her gece handayız ve Jaskier'le yaşadığımız evde gizlenmiş yaklaşık on yıl daha handa kalmaya yetecek para var." Konuşurken gözleri hariç her yere bakmıştım ama tekrar gözlerine baktım. "Bunu sormak için bu kadar beklemene bile şaşırdım."
"Yola çıktıktan üç gün sonra anlamıştım."
"Sürekli üşüyüp handa kaldığım ve seni zorla yıkattığım için mi?"
"Bedenin." Bir an nefesim kesildi. Neyim? "Farkında olmadan o kadar ölçülü ve asil davranıyorsun ki. Sana kaç ve saklan dediğimde bile dans eder gibi seri ve pürüzsüz biçimde yapıyorsun."
"Ah," diye soludum. "Fark etmemiştim."
"Kimse bunu farkında olarak yapamaz zaten. Özellikle korku anında." Yüzümü inceledi. Bakışları yumuşamıştı. "Dövüşmeyi öğrendin mi?"
"Babam neden öylece çık git dedi sanıyorsun?"
"Peşine taktığı askerler yüzünden sanmıştım." Gözlerimi kapattım. Siktir. Geralt'ın fark etmemesi saçma olurdu zaten. Ben bile fark etmiştim. "Asıl endişem, bir anda seni götürmeye karar verirler mi?"
"O yüzden Jaskier beni sana emanet etti zaten." Bakışlarında yine tarif edilemez bir değişim oldu. "Babam aniden karar değiştirirse diye."
"Bu zamana kadar değiştirmedi. Sadece güvenliğinden emin olmak istiyor olabilir."
"O zaman ��ç ay önce askerlerin gitmesi gerekirdi." Kaşları hafifçe çatıldı. Bu laftan sonra geri dönme şansımı kaybetmiştim. "Dünyada en güvende olduğum yerdeyim."
Ciğerlerine derin bir nefes doldurdu, bana inanamıyor gibi baktı. Sanki duyduklarına katlanamıyor gibi.
"Jaskier'in yanında güvende hissediyorum demiştin." Dedi belli belirsiz.
"Hissetmek başka." Dedim uyku bastırmaya başlarken. "Senin yanında güvende olduğumu biliyorum." Bana dehşete düşmüş gibi bakmasına dayanamadım. Devam edebilecek gücü bulmak için gözlerimi kapattım. "Babamın askerlerinden oluşan bir ordunun ortasında bile bu kadar güvende hissetmemiştim." Çenem düşmüştü ve kapatmam gerekiyordu. Geralt bir an hareketlendi, ardından tekrar hareket etti ve iç çekti.
"Sonsuza dek yanında olmayacağım Ana." Bir gün ölecekti. Bir gün herkes ölürdü. Onun ölmesini istemiyordum. "Gün gelecek benimle ilgili düşüncelerin değişecek. Şu an kendini bir macerada sanıyorsun ve her şeyi olduğundan iyi görüyorsun." Dehşet içinde gözlerimi açtım. Ne diyordu bu adam? "Birkaç yıla kalmaz gerçekleri görürsün."
Ne gerçeğinden söz ediyordu? Witcher olmasından mı? Gerçekten kendinden bu kadar nefret mi ediyordu? "Sana inanamıyorum, Geralt." Tavana bakmayı bırakıp bana döndü. Onun yanında hiç olmadığım kadar güvende olduğumu söylüyordum ve bana yeniyetme muamelesi yapıyordu. Bir sonraki sözü beni neremden kıracaktı? Daha küçük olduğumu mu söyleyecekti? Jaskier'i özlediğim için duygusal davrandığımı mı söyleyecekti? Daha beni ne kadar üzebilirdi ki?
Duygusuz olduğunu söylüyordu ama nereden vuracağını o kadar iyi biliyordu ki. Bunu sadece kendi duygularını örtbas etmek için yapıyordu.
"Bunları söylediğinde acımasız olduğuna falan mı ikna ettin kendini?" Onun ima ettiği gibi, çocuk gibi davranmamak için kendimi zor tuttum. Her an yorganla beraber yere yuvarlanıp yerde uyuyabilirdim. Gözleri kısıldı. "Duygusuz olduğunuz rivayetini mi devam ettirdin?"
"Nereden çıktı bu?"
"Nereden mi çıktı?" Dedim tehlikeli derecede sessizce. "Nereden mi çıktı?" Güldüm ve yatakta doğruldum. "Geralt sen beş şişe şarap falan mı içtin? Kendi ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu?"
Ben dizlerim üzerinde otururken o dirsekleri üzerinde doğruldu. "Ana, gerçekten anlamıyorum."
Gözlerimi kıstım ve suratımı ona yaklaştırdım. "Yok, kendini macerada sanıyorsun, yok birkaç yıla anlarsın falan? Çocuk muyum ben? Kendini canavar olarak görüyor olabilirsin ama sadece körsün Geralt. Canavar olan çok kişi gördüm ve sende onların esamesi bile yok."
Tamamen doğruldu ve beni omuzlarımdan tuttu. "Ana, sakin ol."
Güldüm. "Sakin olayım. Pekala. Olurum Geralt. Yeter ki iste. Zaten Cintra'ya yaklaştık. Sen Prenses'le ilgilenirken ben de bahçede falan dolaşırım. Sonuçta etrafta o kadar asker olacak. Jaskier'in gözü de arkada kalmaz." Ondan kurtulmak için çırpındım. "Yeter, uyumak istiyorum. Gerçi sen ona da, yakında gözünü açarsın, falan dersin." Ondan kurtuldum ve kendimi yatağa atıp yorganı kafama kadar çektim. Yüzüm ona dönüktü çünkü sırtımı dönmemi de çocukça karşılardı. "Yat artık, soğuk giriyor." Diye kızdım ona.
Uzandı, yorganı çekti. Çaresizce bana sarılmasını bekledim, sadece ısıtmak için. Ama hiçbir şey olmadı. Beni kendi halime bıraktı. Ağlamadım, sonuçta onun da kokusunu alırdı. Cintra'da odamda ağlardım artık, ama tamamen sinirden.
—
Prenses Cirilla çok güzeldi, Geralt'ı çok seviyordu ve Geralt da onu seviyordu. Ona bakarken gözlerinde gezen sevgiyi kıskanmadan edemedim. Neyse ki aralarında baba-kız ilişkisi vardı.
Ciri, beni sevmiş gözüküyordu. Beraber yemek yemiş, sohbet etmiş, Jaskier ve Geralt'ı çekiştirmiştik. Jaskier ile aramda bir şeyler olduğunu anlamıştı ama korkarım Geralt'a hislerimi de fark etmişti. Buna rağmen beklediğimden daha anlayışlı davranıyordu. Bunu fark ettiği an yumuşamıştı.
Bana kendi odasına yakın bir oda vermişti ve dinlenmem için küvet hazırlatmıştı. Kahvaltısını odasında yapacaktı, benim de eşlik etmemi istemişti.
Ciri, leydi olduğumu da biliyordu. "Drakenborglu Leydi Ana," demişti Geralt, direkt. "Gerçi, Jaskier ile Blaviken'de yaşıyorlardı."
Ciri merakla bana dönmüştü. "Tüm kıta sizin kayıp olduğunuzu sanıyordu, bunca zaman ortaya çıkmadığınız için de öldüğünüzü varsaymışlardı."
Geralt'a ters bir bakış atmıştım. Handaki geceden beri doğru düzgün konuşmamıştık. İki gün geçmişti. "Politika sevmem, o yüzden ortadan kaybolmam icab etti Prenses."
"Ciri," diye düzeltmişti gülümseyerek. "Geralt'ın korumasındaki kişi, benim de korumamdadır."
Gülümsemeden edememiştim. "Teşekkürler, Ciri." demiştim.
Şimdi de küvette ağlıyordum.
Saray küvetinde ağlamak da bir ayrı zevkliydi.
Gözyaşlarım kurumuş yüzümü bir kez daha kapladığında derin bir nefes aldım ve başımı suya daldırdım. Mutlak sessizliğe. Burası rahattı. Burada kimse beni üzmüyordu. Jaskier'e rağmen Geralt'ı sevdiğim için suçluluk hissetmeme ve saçma sapan davranmama gerek kalmıyordu. Evet, burayı sevmiştim. Keşke hep burada kalsaydım.
Dudaklarımdan bir nefes firar etti ama umursamadım. Burası rahattı.
Birkaç ufak baloncuk daha çıktı. Ciğerlerimin yandığını fark ettim. Hareket etmeye çalıştım ama yapamadım. Panikledim. Küvetin kenarlarını tutmaya çalıştım. Dışarıdan bir güç beni tutup çekti. Başım dışarı çıkar çıkmaz derin bir nefes aldım ve öksürmeye başladım.
Az önce ne olmuştu? Nefessizlikten kaslarım falan mı kilitlenmişti? Öyle olmuş olmalıydı.
Öksürüklerim bittiğinde beni dışarıya çeken kişiye baktım ama bakmaz olsaydım. Resmen saçmalığın daniskası. Bu anı yaşayacağıma biraz daha gecikseydi ve ölseydim.
Geralt o kadar sinirli gözüküyordu ki, beni küvette kendi elleriyle boğsa şaşırmazdım. Yüzümü ovuşturduğumda bileklerimden yakaladı ve beni ona bakmam için zorladı. "Ne yaptığını sanıyorsun Ana?"
"Kendimi öldürmeye falan çalışmadım." Dedim neredeyse suçlu gibi ama sonra boğazımı temizledim ve yüksek sesle devam ettim. "Bana bir şey olduğu yok. Bir anda sen tutunca korktum ve nefesim kesildi."
Gözlerini kapattı ama toptan suratını bile kapatsa sinirli olduğu anlaşılırdı. Birkaç derin nefes aldı. "Seni şu ana kadar onlarca şeyden korudum Ana," dedi abartı bir sabırla. Gözlerini açtı. "Kendinden korumam gerektiğini fark etmemişim."
Kollarımı bıraktı ve arkasını döndü, birkaç adım attığında küvette ayağa kalktım. "Çocukluk yapıyorsun Geralt." Durdu, başını yan çevirdi ama küvetten çıktığımı fark ettiğinde önüne döndü. Havluların yanına yürüdüm ve büyük bir tanesini göğüslerime sararken devam ettim. "Buradan çıkar çıkmaz aşırı tepki verdiğini fark edeceksin."
"Aşırı tepki mi?" Gülme ve homurdanma arası bir ses çıkarttı.
"Evet, aşırı tepki. Tabii eğer..." durdum. Eğer ile başlayan cümleyi düşünmekten korktum. Umutlanmaktan.
"Eğer ne?"
Yürüdüm ve karşısına geçtim. Gözlerimi kısıp onu iyice inceledim. "Bir sebepten ötürü paniklemediysen." Mesela Jaskier geliyorsa ve az vaktimiz kaldı diye gerginse?
"Mesela ölmenden paniklemiş olabilir miyim?" Dedi çok barizmiş gibi. Bu kısımda doğruydu ama dahası da vardı.
"Bilmem. Jaskier'den kötü bir haber mi geldi?"
Başını iki yana salladı ve başımın üstüne, ardımdaki kapıya baktı. "Hayır. İyi haber, bir hafta sonra burada olacak. Sana bunu haber vermeye gelmiştim."
"Neden moralin bozuk o zaman?"
"Kendini öldürmeye çalıştın sandım."
"Neden böyle bir şey yapayım Geralt? Ayrıca sen hep sakin kalırsın. Neden bu kadar tepki verdiğini hala anlamadım."
Gözlerini gözlerime dikti. Kalbim yine tekledi. "Ne zaman direkt gözlerine baksam, kalbin tekliyor ve çok hızlı atıyor. Gerçekten bakılmayacak biri olduğumu mu düşünüyorsun?"
Kaşlarım çatıldı. Ne diyordu bu adam? "Bakılmayacak mı? Geralt, kafana darbe mi aldın?" Başında şişlik var mı, kontrol etmek için uzandığımda kollarımı yakalayıp kendinden uzaklaştırdı.
"Ne zaman gözlerine baksam korkuyorsun Ana,"
"Korkmak mı?" Gülmeden edemedim. "Korkmak mı?" Başımı iki yana salladım. "Aptal mısın Geralt? Ciddi ciddi soruyorum. Neden senden sadece korkulabileceğini düşünüyorsun? Böyle düşünmek için aptal olman gerek."
Yanından geçip havalı bir çıkış yapacağım an, kolumdan yakaladı. Ona döndüm. Bir anda bana bu kadar yakın olması beni olması gerektiğinden daha çok sarstı. "Çünkü benden korkmuyorsan, diğer ihtimaller bundan daha kötü demektir."
Kaşlarımı çattım. "Seni sevmem, senden korkmamdan daha mı kötü?" Diye bir öfke çığlığı koptu ağzımdan. Ne dediğimi fark ettiğimde her şey için çok geçti.
Dudaklarını birbirine bastırdı ve derin bir nefes aldı. "Ana, yapma."
"Haklısın." Yennefer'i düşündüm. Onu sevmişti. Kim bilir başka kimler peşinde koşmuştu. Kolumu elinden kurtardım. "Merak etme, söyleyeceğin her şeyi biliyorum. Çocuk gibi davrandığımı, şimdilik sadece sana hayran olduğumu ve gözümün açılacağını falan söyleyeceksin."
"Çocuk gibi olduğunu düşünmüyorum Ana," dedi ama sanki konuşmamış gibi devam ettim.
"Umarım haklısındır. Jas'ı gördüğüm an aklım başıma gelir. Evet, öyle olacağından eminim." İçimdeki onun canını acıtma dürtüsünü zar zor bastırıyordum. "Belki de haklısındır, senden sadece korkmam gerekiyordur, içindeki yufka yüreğini görmezden gelmem gerekiyordur. Ya da Senin yanında hissettiklerimin hepsi Jas'ı özlediğim için olan şeylerdir." Yüzündeki her zamanki acı çeken ifadesi vardı. "Hiç öyle bakma Geralt. Bunu kendi ellerinle yaptın. Konuşacak kadar bile değer vermediğin için oldu bunlar."
Susmam gerekiyordu. Bu yüzden devam etmek için ağzımı açtım ama durdum. Bundan sonra çıkacak her şey ikimizi de üzecekti. O yüzden sustum.
"Jaskier seni seviyor." Dedi benden çok kendine. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Gözlerini açtığında az önceki acıdan da, yüzündeki herhangi bir duygudan da eser yoktu. Geliyordu, kalbimi kırışlarının toplamından fazlası geliyordu. "Seni sadece o istedi diye korudum." Dedi buz gibi bir sesle. "Sadece donarak ölme ve handaki sarhoşlardan korkma diye yanında yattım." Nefesim kesildi. Sesi buzlu sulara atılmışım gibi hissettirdi. "Yol boyunca söylediğin hiçbir şeyi dinlemedim. Sana soru sorduğumda bile bunalıma girme diye sordum ve cevabının tek kelimesini bile dinlemedim. Konuştuğun her saniye kulaklarım tırmalanıyor gibiydi."
"Jaskier'i senin için terk etmeyeyim diye böyle söylüyorsun." Diye soludum. Nefes alamıyordum. İksirlerinden içtiğindeki hali bile bunun onda biri kadar korkutucuydu.
Kalbimin kırıkları ciğerlerime saplandı ve nefesimi kesti.
"Ne yaptığını umursamıyorum Ana." Gözlerimi kırpmaya korkuyordum. Gözlerim çıkana kadar ağlarım diye gözlerimi kırpmaktan korkuyordum. "Jaskier'le aranızda ne geçtiği umurumda değil. Ama sanıyorum ki bundan sonra benim için onu terk etmek gibi bir aptallık yapmazsın."
Her şeye inanabilirdim. Neredeyse her şeye ama handaki gece suratımı o kadar dikkatli izleyişinin yalan olduğuna inanmazdım.
"Yalan söylüyorsun." Dedim ama sesimden ve yüzümden çoktan kaderime razı geldiğim anlaşılıyordu. Güldüm. Güldüğümde yanaklarım göz kapaklarımı itti ve birer iri damla yanaklarıma yuvarlandı. Geralt'ın burun delikleri gözyaşlarımın kokusuyla şişti. "Çok iyi bir yalancısın Geralt. Size duygusuz olmayı değil, duygusuz gibi davranmayı öğretiyorlar."
"Kendini istediğine inandır. Ama bir yalana inanma diye seni uyardım. Aksi takdirde, buna izin verseydim bir canavar olurdum."
Canavar.
Onu odadan kovmak ve saatlerce ağlamak istedim ama aldığım saray adabı eğitimlerini hatırladım. Duruşum dikleşti, gülüşüm silindi, göz pınarlarım son yüklerini de atıp ciddiyetle Witcher'a odaklandılar.
"Beni kandırdığını mı sanıyorsun, Witcher." Gözlerini kırptı, normalden daha erken. Bir andaki tavır değişikliğim beklenmedikti. "Jaskier'in yerini seninle doldurdum, hepsi bu. Seni sevmedim bile, neden seveyim?" Onu baştan aşağı süzdüm, az daha tüm kalkanlarım çökecekti. Kendimi zorladım. Her şeyimle.
Hafif bir şaşkınlık emaresi taşıyan suratına son kez baktım, bu sırada yüzünü ezberledim. Ardından arkamı döndüm ve havluyu çıkartıp temiz elbiseme uzandım. Ayak sesleri uzaklaştı ve kapı kapandığı anda sandalyeye yaslandım. Gözyaşlarım anında düşerken, Geralt'ın kokusunu alması an meselesiydi ama tutamıyordum. Ağzımı kapattım ve koltuğa oturdum. Çığlık atarak ağlamamak için neredeyse tüm irademi kullandım. Eğer irademin tamamını kullanırsam, bir daha bir şey hissedememekten korkuyordum.
Ona dönüşmüştüm.
Canavar.
Artık tam da birbirimize layıktık.
—
Jaskier yemek salonuna girdiğinde Geralt Ciri'nin yanında, ben de Geralt'ın yanında oturuyordum. Sakin bir hava vardı. Gerekmedikçe konuşmuyordum.
Bir hafta boyunca düşünmüştüm. Belki bunları handaki son geceden önce söylese inanırdım ama artık inanmıyordum. Bunu Jas için yapmıştı. Jas beni seviyordu ve Geralt ikimizi ayıran kişi olmak istemiyordu. Bir de kendine duygusuz diyordu.
Beni kendinden uzaklaştırma şekli duygusuzcaydı ama normal şekilde açıklasaydı asla böyle bir etkisi olmazdı. Ondan vazgeçmezdim. Şu anda bile ufacık bir umuda tutunuyordum. Her an kırılabilecek bir umuda.
Madem arkadaşını mutlu görmek istiyordu, görecekti.
Jaskier'i görünce nefesimin kesilmesi ve onun adını haykırmam gerçekti. Yerimden kalkarken az daha sandalyeyi deviriyordum. Basamakları indim ve devasa salonun ortasında buluşmak için birbirimize koştuk.
Ona sarıldığımda kalbim hafifledi, tüm ağırlıklarımdan kurtuldum ve özgürleştim. Güvende hissettiğim ama aslında olmadığım kollardaydım. Beni koşulsuz seven birine sarılmayalı o kadar olmuştu ki.
"Jaskier." Diye kaç kez sayıkladığımı hatırlamıyordum.
Sonunda geri çekildik ve yüzümü avuçları arasında tutup beni izledi. "Benim güzel leydim." Diye fısıldadı. Sonra beni öptü. Gevşedim. Jaskier'i ne kadar sevdiğimi asla inkar etmemiştim. Bu olgunlaşmış bir sevgiydi ve güven veriyordu. Ama ait olduğum yer burası mıydı, onu bilmiyordum.
Aslında biliyordum. Ait olduğum yeri. Ve kesinlikle orası Jaskier'in kolları değildi.
Ayrıldığımızda diğerlerinin varlığını hatırladım ama Jaskier'e bakmaya devam ettim. Yüzünü okşadım. Ve sonunda, o da fark etti.
"Geralt, Ciri!" Benden ayrıldı ve reverans yaptı. Döndüm ve ikisine baktım. Ciri, Geralt'a bakıyordu. Geralt'ın gözleri belli belirsiz bir neşeyle Jaskier'e dikilmişti.
Ciri dönüp Jaskier'i karşıladı, ama bana baktığında bakışlarındaki bir şey geri adım atmamı istememi sağladı. Ama sakin kaldım. Jaskier yemeğe katıldı.
Yemekten sonra onu yıkadım. Giydirdim, hasret giderdim, Geralt ile yolculuğumun özetini anlattım.
Geralt eğer Jaskier'in mutlu olmasını istiyorsa tamam, Jaskier ile olmaya devam ederdim ben de.
Geralt eğer duygularını saklıyorsa, ben de saklardım. Ciğerim yanarken gülümsemek zorunda kaldığım ilk sefer olmazdı.
Ciri, Geralt'ın zaten sarayda bir konumu olduğunu, beni getirmek için saraydan ayrıldığını söylediğinde ertesi gündü. Jaskier'e de iş teklif etmişti. Geralt ile iyi bir ikiliydiler.
Yani Jas ile mutluluğumu evimizde yaşayamayacaktım.
Yani Jas, Geralt'ın önünde evlenme teklif ettiğinde ve son bir umut Geralt'a baktığımda yine o hissiz bakışlarla karşılaştım.
Yani Jas ile geçirdiğim her an, Geralt'ın gölgesindeydi.
Yani Geralt'ın varlığı bana sadece acı verdi.
Yani ona aşkım geçici değildi. Hayır, asla değildi. Her mutlu anımda ilk ona baktıracak kadar gerçek ve ciddiydi.
Ama tutunduğum o ufak umut da git gide zayıfladı. En sonunda, bir gün, bir ormanda, koptu.
umarım beğenmişsinizdir, iyi son sayılır çünkü belirli bir sonu yok.
ve geralt sevdi. köpek gibi sevdi. ama jaskier ilk kez hayatında bu kadar sevdiği birini bulmuşken onları ayırmak istemedi. kendini de baya zorladı hissiz gözüksem diye. Ana’nın da rol yaptığını çıktığı saniye anladı.
yani sonuç olarak bu da mı gol değil be...
#geralt of rivia#geralt x reader#geralt#the witcher#whe witcher x reader#türkçe kurgu#türkçe hikaye#fanfic#love
5 notes
·
View notes
Text
#edebiyat#fantastik#Galaktik Trenyolu’nda Gece Vakti#Kenci Miyazava#kurgu#masal#novella#türkçe#japon edebiyatı#kitap
15 notes
·
View notes
Text
Dünyanın Öteki Yüzü-Litera Edebiyat
Nagihan Kahraman, Meltem Dağcı’nın ilk kitabı, Dünyanın Öteki Yüzü üzerine yazdı: “Kitabı, özellikle kara mizahla yüklü, toplum eleştirisinin olduğu gerçek dışı öykü tarzını edebiyatımızda merak edenlere öneririm.” Bir olayı ya da durumu öykü olabilecek en kısa hali ile anlatmak, sayfalarca yazmaktan çok daha zordur her zaman. Bu, yeni bir tespit değil elbette. Edebiyatta küçürek, minimal ya da…
View On WordPress
#bilimkurgu öykü#Dünyanın Öteki Yüzü#Feminist Bilimkurgu#Feminist Spekülatif Kurgu#Litera Edebiyat#Meltem Dağcı#İthaki Türkçe
0 notes
Text
FİLMİZLEX - MEGA+
Filmizlex.net'i film izlemek için kullanmanın en önemli faydalarından biri, çok çeşitli filmlere çevrimiçi erişimdir. Filmizlex.net, geleneksel sinema salonları veya kiralık mağazalardan farklı olarak internet bağlantısı olan her yerden erişilebilecek geniş film yelpazesini kullanıcılara sunuyor. Bu, kullanıcıların evlerinden ayrılmak zorunda kalmadan aksiyon, komedi, drama, romantizm ve daha fazlasını içeren çeşitli türler arasından seçim yapabilecekleri anlamına geliyor. Ayrıca kullanıcıların farklı ülke ve dillerden film seçebilmesi, filmizlex.net'i yabancı filmlerle ilgilenen kişiler için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Filmizlex.net'i film izle için kullanmanın bir diğer avantajı da filmleri yüksek çözünürlüklü (HD) kalitede izleyebilmektir. HD kalitesiyle kullanıcılar canlı, net görseller ve yüksek kaliteli sesle daha sürükleyici ve ilgi çekici hd film izle deneyiminin keyfini çıkarabilir. Bu, özellikle yüksek kaliteli görsellere değer veren ve filmleri mümkün olan en iyi şekilde deneyimlemek isteyen kişiler için önemlidir. Ayrıca filmizlex.net, kullanıcılara Türkçe dublajlı ve altyazılı film izleme seçeneği sunarak Türkçe konuşan izleyicilerin yabancı filmlerden keyif almasını kolaylaştırıyor. Filmizlex.net, Türk sinemasını sevenlere klasik Yeşilçam filmlerini sunuyor. Yeşilçam filmleri izle seçeneği, 1950'lerden 1990'lara kadar Türkiye'de çekilen filmleri ifade eder. Türk sinema tarihinin önemli bir parçası olan bu filmler, filmizlex.net aracılığıyla kullanıcılara bu klasik filmleri online izleme olanağı sunuyor. Bu durum Türk kültürüne, geleneklerine ve toplumsal yapısına ilgi duyan bireyler için önemli bir avantajdır. Filizlex.net ayrıca bilim kurgu, müzikal, korku ve fantastik gibi kült filmlerden oluşan bir seçki de sunarak kullanıcılara çok çeşitli film seçenekleri sunuyor. Sonuç olarak filmizlex.net, kullanıcılara online film izle kolay ve erişilebilir bir yolunu sunuyor. Farklı türlerde geniş film yelpazesi, HD kalitesi ve klasik Yeşilçam filmlerinin bulunmasıyla filizlex.net, yabancı filmlere ve Türk sinemasına ilgi duyanlar için mükemmel bir seçenek. Kullanıcılar filmizlex.net'i kullanarak evlerinin konforunda yüksek kalitede film izleme deneyimi yaşayabilirler.
1K notes
·
View notes
Text
trani.me - Gold
Son dönemde dünya çapında popülerlik kazanmış ve birçok hayran kitlesi edinmiş anime, Japonya'nın eşsiz kültürel miraslarından biridir ve farklı türlerde, stillerde ve hikâye anlatımıyla geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Aksiyon, macera, komedi, drama, bilim kurgu, fantezi, korku, romantizm, spor, müzik ve suç gibi birçok farklı türde anime yapımları bulunmaktadır. Anime izle seçeneği her yaş grubuna hitap edebilecek içeriklere sahiptir. Çocuklara yönelik masalsı hikayelerden, gençlere ve yetişkinlere yönelik karmaşık ve derin anlatılara kadar birçok farklı konuyu ele alabilir. Şimdi bu animelerin nereden izleneceğine gelelim. Anime sitesi olarak birçok siteler bulunmaktadır ama bazıları ya yasadışı olduğundan kapatılır ve sizin izlediğiniz animenin yarıda kalmasına neden olur ya da animeden çok reklam izletirler böyle problemlerle karşılaşmamak istiyorsanız Tranime tam size göredir. Trani.me size Türkçe altyazılı biçimde amime izlemenize olanak tanır ve bunu reklamsız bir şekilde yapar.
658 notes
·
View notes
Text
Yabancı Dizi İzle Türkçe Dublaj: Her Türde Rahat İzleme İmkanı
Bilim kurgu, dram, komedi ya da aksiyon... Fark etmez! Yabancı dizi izle Türkçe dublaj ile hangi türü seviyorsan, o türe göre dizi bulmak oldukça kolay. Üstelik, izlerken hiçbir detayı kaçırmadan, sadece sahnelerin tadını çıkarmak mümkün. İster tek başına ister arkadaşlarınla birlikte, Türkçe dublajlı diziler izlemek her zaman eğlenceli!
Geniş İçerik Yelpazesi
Türkçe dublaj seçenekleriyle, dizi izlemek artık çok daha keyifli hale geliyor. Her türdeki diziyi rahatça takip edebilir ve dil bariyerine takılmadan hikayelere odaklanabilirsin. Türkçe dublajla, yabancı dizileri daha anlaşılır ve erişilebilir hale getirmen mümkün.
#Ücretsiz Yabancı Dizi İzle#Bedava Yabancı Dizi İzle#yabancı#yabancı dizi#dizi#tv#tv series#dizi replikleri#dizifilm#film
44 notes
·
View notes
Text
Film izle
hd film izle
Full hd film izle sitesi ile en yeni filmleri Türkçe dublaj ve Türkçe altyazılı 1080p full hd izle.
Film izleme, modern dünyanın en popüler eğlence aktivitelerinden biri haline gelmiştir. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, artık istediğiniz her filmi kolayca bulabileceğiniz birçok film izleme sitesi bulunmaktadır. Film izleme siteleri, farklı kategorilerde ve dillerde filmleri sunarak geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eder. Popüler anahtar kelimeler arasında yer alan hd film izle, full hd film izle gibi terimler, bu sitelerde en çok arananlar arasında yer almaktadır.
Film izleme siteleri, izleyicilere farklı seçenekler sunar. Örneğin, birçok kullanıcı yüksek çözünürlükte film izlemeyi tercih eder. Bu durumda hd film izleme siteleri, kullanıcılar için cazip bir seçenek haline gelir. HD ve full HD film seçenekleri, filmlerin görsel kalitesini en üst düzeye çıkarmakta, izleyicilere daha keyifli bir deneyim sunmaktadır. Bu bağlamda, fullhdfilmizlesene gibi platformlar, kullanıcıların en çok tercih ettiği sitelerden biri olmuştur.
Film İzleme Sitelerinin Geniş Kapsamı
İnternette film izlemek isteyen kullanıcılar, çok çeşitli seçenekler arasında kaybolabilirler. Bu yüzden, hd film izle gibi popüler arama terimleriyle en iyi siteleri bulmak önemlidir. Yüksek çözünürlüklü filmleri izlemek, film deneyimini çok daha kaliteli hale getirir. Bunun yanı sıra, film izleme siteleri sadece filmleri değil, dizileri de sunarak geniş bir içerik yelpazesi sunar. Örneğin, yabancı dizi izle ve türkçe dublaj dizi izle gibi seçenekler, dizi severler için idealdir.
Türkçe Dublaj ve Altyazılı Film İzleme Film izlerken birçok kişi, tercihini türkçe dublaj film izle veya altyazılı film izle seçeneklerinden yana kullanmaktadır. Türkçe dublaj, izleyicinin dili daha iyi anlamasını sağlarken, altyazılı filmler ise orijinal dildeki duygusal tonu koruma imkanı sunar. Özellikle yabancı dil bilen ya da öğrenmek isteyen kullanıcılar için altyazılı film izleme siteleri büyük bir nimettir. Popüler filmler arasında kung fu panda 2 izle, hızlı ve öfkeli 7 izle ve avengers infinity war izle gibi yapımlar da büyük ilgi görmektedir. Bu tür filmler, aksiyon ve macera severlerin gözde seçenekleri arasındadır. HD Film İzle ve Full HD Film İzleme Keyfi Yüksek çözünürlüklü filmler, sinema keyfini evinize getirir. HD film izle ve full HD film izle gibi seçenekler, kullanıcıların sinema kalitesinde bir deneyim yaşamasını sağlar. Özellikle aksiyon, bilim kurgu ve fantastik filmler, yüksek çözünürlükte izlenildiğinde çok daha etkileyici olur. Bu yüzden film izleme siteleri arasında HD kalitede içerik sunan siteler daha çok tercih edilmektedir. Film izlemek için bedava film izleme siteleri oldukça yaygındır. Ancak bu sitelerde güvenlik ve yasal durumlar konusunda dikkatli olmak gerekir. Örneğin, film izlesene, hdfilmcehennemi gibi platformlar, ücretsiz ve kaliteli film sunmalarıyla bilinir.
Film Kategorileri ve Çeşitleri Film izleme siteleri, kullanıcılarına çok çeşitli film kategorileri sunar. Aksiyon, macera, romantik, dram ve bilim kurgu gibi popüler türlerin yanı sıra, animasyon filmleri, korku filmleri ve komedi filmleri de izleyiciler arasında oldukça popülerdir. Özellikle animasyon film izle ve çizgi film izle terimleri, çocuklar ve aileler tarafından sıkça kullanılmaktadır. Film izlerken dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da film çözünürlüğüdür. 720p film izle, 1080p film izle gibi seçenekler, kullanıcılara farklı çözünürlüklerde izleme imkanı sunar. Bu da internet hızınıza bağlı olarak uygun bir kalite seçimi yapmanızı sağlar. Popüler Filmler ve En Çok İzlenenler Film izleme sitelerinde, dönem dönem bazı filmler daha fazla ilgi görmektedir. Örneğin, hızlı ve öfkeli 10 izle ve 365 gün izle gibi popüler seriler, geniş bir izleyici kitlesi tarafından takip edilmektedir. Özellikle aksiyon ve macera filmleri, her yaş grubundan izleyicinin favorisi olmaktadır. Bunların yanı sıra, türkçe dublaj film izle ve altyazılı film izle seçenekleri, izleyicilere farklı deneyimler sunmaktadır. Türkçe dublaj filmler, daha rahat bir izleme deneyimi sunarken, altyazılı filmler orijinal dildeki duygusal tonu koruma fırsatı sunar. Örneğin, altyazılı film izle terimi, sıkça aratılan popüler anahtar kelimeler arasında yer alır.
Film izlemenin sihiri, yıllar içinde dönüşüm geçirerek, nostaljik bir sanat formuna dönüşmüş ve anılarımızda özel bir yer edinmiştir. Bir zamanlar, mahalleye gelen yazlık sinemalar, sadece bir gösteri sunmakla kalmaz, aynı zamanda topluluğu bir araya getiren sosyal bir etkinlik haline gelirdi. Aileler, gelecek filmler hakkında tahminlerde bulunur, bir araya gelip sosyalleşir ve böylece bir film gösterimi, mahallenin buluşma noktası olurdu. O dönemlerde, sınırlı film seçkisi, izlemenin masum bir hevesine dönüşmesine neden olurdu.
Zamanın akışı ve teknolojinin ilerlemesiyle, film izlemenin manası ve erişilebilirliği köklü bir dönüşüm yaşadı. Eski günlerin karıncalı beyaz perdeleri geride kaldı; yerini 720p, 1080p gibi yüksek çözünürlükler ve Blu-ray gibi üstün görüntü kaliteleri aldı. Bu, sadece filmleri seçme özgürlüğümüzü artırmakla kalmadı, aynı zamanda ses ve görüntü kalitesi üzerindeki denetimimizi de pekiştirdi.
Teknolojik aletler, özellikle bilgisayarlar ve akıllı telefonlar, film izlemenin kapılarını ardına kadar açtı. Bu cihazlar, dil seçeneklerinden altyazılara, görüntü kalitesinden ses ayarlarına kadar her türlü detayın kişiselleştirilmesine olanak tanıyor. Artık, yabancı filmleri Türkçe dublaj veya altyazılı olarak izlemek, sadece birkaç tıklama uzaklıkta.
Ayrıcalıklarımız, dil ve kalite seçenekleriyle sınırlı kalmıyor; hangi tür filmleri izleyeceğimize karar verme özgürlüğümüz de var. Film sektörünün ve internet yayıncılığının gelişimi sayesinde, istediğimiz türde filmleri seçebiliyor, geniş kategoriler arasında gezinebiliyoruz. Çocuklar için animasyonlar, gençler için aksiyon dolu sahneler, yetişkinler için bilim kurgu ve korku filmleri gibi geniş bir yelpazede seçim yapma imkanına sahibiz.
Film izlemek, günümüzde artık sadece bir eğlence değil, aynı zamanda kişisel bir deneyim zenginliği ve bir seçim özgürlüğüdür. Macera, komedi, dram, gerilim gibi çeşitli türlerdeki filmleri, istediğimiz kalitede, full HD, 1080p gibi seçeneklerle, Blu-ray görüntü kalitesinde izlemek, bu deneyimin en çarpıcı özelliklerinden biridir. En yüksek görüntü kalitesine sahip filmleri keşfetmek, bu zengin deneyimin bir parçası olarak öne çıkıyor. Film izlemenin sadece bir hobi olmanın ötesine geçip, sanat ve teknolojinin mükemmel birleşimi olarak yaşamımızda önemli bir yer tuttuğunu kanıtlıyor. Bu deneyimi en üst düzeyde yaşamak için, Full HD ve 4K kalitede en yeni filmleri sunan arşivimizle en kaliteli film izleme deneyimini sizlere sunuyoruz. Sinema zevkinizi ev konforunda, en yüksek kalitede ve kesintisiz bir şekilde yaşayın.
İnternet üzerinden film izleme siteleri, sinemanın dijitalleşmesinin en yeni örneklerindendir. Bu siteler sayesinde, herhangi bir sinema salonuna gitmeden, ücretsiz olarak dilediğiniz filmi izleyebilirsiniz. Pandemi döneminde sinema salonlarının kapanmasıyla birlikte, online film izleme platformları öne çıkmıştır. Kullanıcı dostu arayüz ve profesyonel altyapıları ile bu siteler, geniş bir film yelpazesi sunar. Yüksek görüntü ve ses kalitesi sunan bu siteler, sinema salonlarının teknik imkanlarını aratmıyor. İster Türkiye’de gösterime girmiş isterse başka bir ülkede yayımlanmış olsun, tüm filmleri bu platformlar üzerinden izleyebilirsiniz.
Online film izleme siteleri, geleneksel sinemaya alternatif bir deneyim sunarak izleme alışkanlıklarını değiştirdi. Ücretsiz olarak erişebileceğiniz bu siteler, geniş bir film arşivi, farklı dil seçenekleri ve 720p, 1080p veya 4K gibi yüksek çözünürlük alternatifleri ile dikkat çeker. Türkçe dublaj, altyazı ya da orijinal dil seçenekleri ile filmleri dilediğiniz şekilde izleyebilirsiniz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, film detaylarının daha net görünmesini sağlayan bu siteler, seyircilere radikal bir izleme deneyimi sunuyor.
Fiziksel sinema salonlarının kendi kültürleri olsa da sınırlı film çeşitliliği ve vizyon programları gibi handikapları vardır. Online film izleme siteleri ise sınırsız bir arşiv sunarak, istediğiniz herhangi bir yılına ait filmi, özgürce ve sansürsüz izleme imkanı sağlar. Ayrıca, Metascore gibi değerlendirme puanları, film posteri, oyuncu kadrosu ve ekip bilgilerine de kolayca ulaşabilirsiniz. Bu siteler, gelişmiş ses miksajı ve kaliteli görüntü çözünürlüğü ile sinema keyfini evinize taşır.
7 notes
·
View notes
Note
Öncelikle merhaba, ben fandomda ve tumblr da yeniyim. İngilizcem maalesef yok bu yüzden ana dilim türkçe ile size yazıyorum. Şunu söylemeliyim ki sizin bloğunuzu yeni keşfettim ve çeviri yaparak takip ediyorum. Düşünce tarzınızı ve konulara pragmatik bakış açınızı çok beğeniyorum. Fandoma katılmadan önce instagramda sürekli karşıma gwyn ve azriel resimleri çıkıyordu ve kitapların hepsini okuduğum halde bunun nereden çıktığını anlayamadım. Tarafsız bir gözle iki çift hakkında yazılanları takıntılı bir şekilde okumaya başladım. Fandomun gwyn ve azriel olan kısmıyla ilgili ilgimi çeken ilk şey gwyn'a fazla önem vermeleri ve elain'in hikayesini ve duygularını hiç umursamadıklarını fark ettim. Bonus bölümü okuduktan sonra neden bu şekilde düşündüklerini anlıyorum ama elain hala oradayken sanki bir anda hikayeden çıkmış ya da bir arka plan karakteriymiş gibi onu ciddiye almamaları bana göre en büyük yanılgı. Azriel'in gwyn ile birlikte olduğu bir senaryo elain'in hikayesini çöpe atar ve elain/lucien hikayesine büyük bir darbe vurur. Azriel'in elain yerine seçim yaptığı ve başka bir seçenek kalmadığı için lucien ile birlikte kalan elain'in hikayesinin ne kadar sorunlu olduğunu göremeyen herkese çok şaşırıyorum. Bunun sebebinin elain'in sevilmediği bu yüzden önem verilmediği olduğunu düşünüyorum ama sarah'ın böyle düşündüğünü sanmıyorum. Bu bir elain/lucien hikayesi olacaksa bunun bir sonraki kitap olması gerek çünkü elain'in seçimini elinden aldığınızda sarah'ın onunla ilgili yazdığı her şeyi çöpe atması gerekecek. Her neyse umarım beni anlayabilirsin. Bu arada yazdığınız kurgu harika <3
Hello,
(this is the translation of your ask)
First of all hi, I'm new to fandom and tumblr. Unfortunately, I do not speak English, so I am writing to you in Turkish, my mother tongue. I have to say that I just discovered your blog and I am following it by translating. I really like your way of thinking and your pragmatic approach to issues. Before joining the fandom, I was constantly seeing pictures of gwyn and azriel on Instagram and although I read all the books, I couldn't understand where this came from. With a neutral eye, I began obsessively reading about the two couples. The first thing that caught my attention about the part of the fandom that was gwyn and azriel was that they cared too much for gwyn and didn't care at all about elain's story and feelings. After reading the bonus chapter, I understand why they think that way, but it seems to me the biggest mistake is that they didn't take her seriously while she was still there, as if she was out of the story or as a background character. A scenario where Azriel is with Gwyn throws Elain's story in the trash and deals a big blow to the Elain/Lucien story. I am very surprised to everyone who can't see how problematic Elain's story is when Azriel chooses over Elain and stays with Lucien because there is no other option left. I think it's because Elain is not loved and therefore not given importance, but I don't think Sarah thinks so. If this is going to be an elain/lucien story, it has to be the next book because when you take away Elain's choice, she'll have to trash everything Sarah wrote about her. Anyway, I hope you can understand me. By the way, your writing is amazing <3
I think generally speaking, the difference between the two ships is very simple: Elriel is canon, and Gwynriel is fanon.
Elriel is based on text, on what SJM wrote, on what her thoughts were and where she wanted to take the story of bot ust Elain and Azriel, but the rest of the characters, and how it all intertwined. Elriel is SJM's vision. It's pretty clear, and in her own words OBVIOUS.
Gwynriel is a creation of the fandom. It's not SJM's creation. Gwynriel is fanarts on Insta, it's headcanos, it's TikToks, it's aggressive arguments. It has very little to do with SJM or her vision, or her story. It's things like 'Azriel's shadows love Gwyn so much, they call her mama'.
With Elriel, we don't really need any 'extras'. We don't need to make up things about shadows, mysterious paternities, 'maybe she is Tamlins/Eris/Lucien's daughter' or making up things like 'Fate' and how Gwyn is connected to it. We don't need to create an entirely new character in order to make Gwyn 'fit' with Azriel. We don't need to borrow any of Gwyn's characteristics or traits for Elain, because the thing is that of course Azriel likes Elain just as she is. And Elain likes Azriel. THe story is already there, embedded in SJM's writing.
It's Truth Teller and 'I am getting her back' and 'sit down. I'll take care of it' and 'oh, it's from me' and Azriel's joyful laugh, and Elain calling his hands 'beautiful', and quiet conversations, charged glances, and touches and glances.
We write fanfics and headcanons for fun and to flex our creative muscle, but if we didn't do any of it, the story of Elain and Azriel would still be there. Just like the story of Lorcan and Elide, or Feyre and Rhys.
And as you said, SJM has no need or reason to not write the continuation of that story.
The obsession with the tertiary (and not very interesting) character like Gwyn will never not be weird. T
The good thing is that people are finally coming to their senses. Lastly, and I said it about a million times, but SJM does not write FFM love triangles. Two traumatised women aren't going to fight with each other over a guy. SJM is not going to do that to Elain, and won't do that to Gwyn. SJM isn't perfect, but it's ALWAYS, ALWAYS MMF triangles. ALWAYS. SJM won't make Gwyn Azriel's 3rd choice, because the other two chicks that he liked said 'no' and she won't take choice away from Elain.
23 notes
·
View notes
Text
"LUCY"
FİLM KÜNYESİ
Yönetmen : Luc Besson
Yapımcı: Virginie Silla
Senarist : Luc Besson
Oyuncular : Scarlett Johansson ,Morgan Freeman,Min-sik Choi Amr Waked
Türü : Bilimkurgu Aksiyon
Yapım yılı : 2014
Çıkış tarihleri : 8 Ağustos 2014 (Türkiye) 25 Temmuz 2014 (Amerika Birleşik Devletleri) 6 Ağustos 2014 (Fransa)
Süre : 89 dakika
KONUSU : Hikaye, uyuşturucu kuryesi olmaya zorlanmış bir kadına (Scarlett Johansson) odaklanıyor. Ancak uyuşturucu yanlışlıkla vücuduna giriyor, gizemli bir şekilde kendisine süper insan güçleri veriyor. Bilgiyi anında kafasına kazıyabiliyor, zihin gücüyle eşyaları hareket ettirebiliyor ve acıyı ya da stresi hissetmiyor. Film, standart bir insanın beyninin yüzde 10'unu kullanabildiği sözde-teorisinden yola çıkarak, bu oranın artması durumunda elde edebileceği güçleri ve yapabileceklerinin sınırını sorguluyor.
Film bana göre bilim kurgu filmleri listelerinde 1.sırada yer alıyor. Ben ve diğer insanların da beynimizin yüzde yüzünü kullanırsak ne olurdu sorusunu sorguladığını biliyorum.Bu filmi izlediğimde gerçekten hayranlıkla izledim.10/ 10 bi film .
5 notes
·
View notes
Text
2020 Bilim Kurgu Filmleri Türkçe Dublaj
2020 yılı, bilim kurgu tutkunları için heyecan verici bir dönemdi. Sinema dünyası, izleyicilere birbirinden ilginç ve yenilikçi yapımlar sundu. Türkçe dublaj versiyonlarıyla, bu filmler dil bariyerini aşarak daha geniş kitlelere ulaşmayı başardı. Peki, bu filmlerin arasında hangileri öne çıktı? İzleyiciler, görsel efektler ve derin hikaye anlatımı ile büyülenen yapımları tercih etti. Dublaj…
0 notes
Text
✨Masterlist✨(Güncelleniyor)
Marvel Cinematic Universe
DC Cinematic Universe
Shadow and Bone
Twilight
The Boys
The Witcher
- Do Not Feel
Game of Thrones
Andy Barber
Harry Potter
Chris Evans
Lucifer Morningstar
Her şeyi çok daha rahat bulabilmeniz için bu şekil bir liste hazırladım… Sürekli güncellenecek. Sağlıcakla kalın 😋
#masterlist#wattpad#neonlightsianlouisss#fanfic#Türkçe hikaye#türkçe#hikaye#kitap#kurgu#the witcher#the boys#twilight#marvel#marvel mcu#dc
0 notes
Text
Redamancy / Turkish
read it on AO3 at https://ift.tt/9MtQU56 by daydream_1004 Seonghwa ve Hongjoong birbirlerine o kadar derin bir bağla bağlıydılar ki asla birbirlerinden ayrılamazlardı. Ta ki Seonghwa tüm bu bağları koparana kadar... Hikayenin gerçek insanlarla veya olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen bir kurgu eseridir. Umarım keyifle okursunuz. ♡ Words: 1923, Chapters: 1/1, Language: Türkçe Fandoms: ATEEZ (Band), Stray Kids (Band), Aespa (Band), The Boyz (Korea Band), Mamamoo Rating: Mature Warnings: No Archive Warnings Apply Categories: M/M Characters: Park Seonghwa, Kim Hongjoong, Song Mingi (ATEEZ), Jeong Yunho (ATEEZ), Choi San (ATEEZ), Choi Jongho (ATEEZ), Jung Wooyoung (ATEEZ), Kang Yeosang, Lee Minho | Lee Know, Yu Jimin | Karina, Lee Juyeon (The Boyz), Kim Kyungmoon | Maddox Relationships: Kim Hongjoong/Park Seonghwa Additional Tags: Slow Burn, Slow Romance, Friends to Lovers, Non-Explicit Sex, Post-Traumatic Stress Disorder - PTSD, Emotional Hurt/Comfort, Happy Ending read it on AO3 at https://ift.tt/9MtQU56
0 notes
Text
Venom 3 Son Dans - Venom 3 Last Dance izle
Venom 3 Son Dans! 2024 yapım aksiyon, bilim kurgu, gerilim, macera türündeki Venom 3 Last Dance filmini türkçe dublaj altyazılı full hd 1080p izle!
0 notes
Text
Bioframe: Outpost İçin En İyi Türkçe Yama Kaynakları Bioframe: Outpost, bilim kurgu ve strateji oyunları sevenler için benzersiz bir deneyim sunan popüler bir video oyunudur. Oyunun derinlemesine hikayesi ve karmaşık mekanikleri, oyuncuların dikkatini çekerken dil bariyerleri bazen bu keyfi azaltabilir. Türkçe konuşan oyuncular için Bioframe: Outpost'un tam anlamıyla anlaşılması ve oyundan maksimum zevk alınabilmesi adına Türkçe yamalar büyük önem taşır. Bu bağlamda, en iyi Türkçe yama kaynaklarını incelemek gereklidir. İlk olarak, topluluk tarafından oluşturulan yamalar genellikle en hızlı güncellenen ve en geniş kapsamlı olanlardır. Özellikle forumlar ve sosyal medya grupları bu tür yamaların paylaşımı açısından oldukça zengindir. Örneğin, Reddit'in ilgili alt dizinlerinde veya Facebook'taki özel gruplarda sıkça karşılaşılan kullanıcı yapımı yamalar bulunur. Bu platformlarda paylaşılan dosyalar genellikle ücretsizdir ancak güvenilirlik konusunda dikkatli olunmalıdır; çünkü bazı dosyalar zararlı yazılımlar içerebilir. Bunun yanı sıra profesyonel ekipler tarafından hazırlanan ücretli veya ücretsiz yamalar da mevcuttur. Bu tür projeler genelde daha yüksek kaliteye sahiptir çünkü belirli standartlara göre hazırlanırlar ve detaylı test süreçlerinden geçerler. Örneğin, yerelleştirme hizmeti sunan firmaların web sitelerinde Bioframe: Outpost gibi popüler oyunlar için özel bölümler bulmak mümkündür. Bu tür kaynakların avantajı ise dil bilgisi hatalarının minimum seviyede olmasıdır ki bu da oyunun akıcılığına olumlu katkıda bulunur. Ayrıca Steam Workshop gibi resmi modlama platformları da önemli bir kaynaktır. Burada geliştiriciler tarafından onaylanan modlar arasında Türkçe yama seçenekleri de bulunabilir. Steam Workshop üzerinden indirilen içerikler doğrudan oyuna entegre edildiği için kurulumu son derece basittir ve herhangi bir teknik bilgi gerektirmez. Geçiş yapmak gerekirse, YouTube kanalları da dikkate değer başka bir kaynaktır; birçok içerik üretici adım adım rehber videoları ile nasıl yama yapılacağını açıklar ve hatta kendi hazırladıkları yamaları paylaşır. Video formatında anlatımlar görsel destek sağladığı için özellikle teknik konularda zorlanan kullanıcılar açısından faydalıdır. Son olarak blog siteleri de ayrıntılı incelemeler ve indirme bağlantıları sunarak kullanıcılara yardımcı olabilirler; burada yalnızca yamanın kendisi değil aynı zamanda kullanım kılavuzları da yer alır ki bu durum süreci kolaylaştırır. Özetlemek gerekirse Bioframe: Outpost'u tamamen anlayabilmek adına kaliteli bir Türkçe yama edinmek isteyen oyuncular çeşitli kaynaklardan yararlanabilirler: topluluk forumları, profesyonel yerelleştirme hizmetleri veren web siteleri, Steam Workshop gibi resmi modlama platformları, YouTube rehber videoları ve blog siteleri başlıca seçenekler arasındadır. Her biri farklı avantajlara sahip olan bu kaynaklardan hangisinin tercih edileceği kişisel ihtiyaçlara bağlıdır ancak genel olarak güvenilirliği doğrulanmış olanların seçilmesi önerilir. Bu sayede hem oyundan alınacak keyif artar hem de olası sorunlarla karşılaşma riski minimize edilir. Bioframe: Outpost Türkçe Yama ile Oyun Deneyiminizi Geliştirin Bioframe: Outpost, oyunculara sunduğu geniş evren ve derinlemesine hikaye anlatımı ile dikkat çeken bir bilim kurgu oyunudur. Ancak, oyunun orijinal dilinin İngilizce olması bazı Türk oyuncular için deneyimi zorlaştırabilir. Bu noktada devreye giren Bioframe: Outpost Türkçe yama, kullanıcıların oyunu ana dillerinde oynamalarına olanak tanıyarak daha etkileyici ve anlaşılır bir oyun deneyimi sunar. Türkçe yamaların önemi göz ardı edilemez. Birçok oyuncu için dil bariyeri, oyunun karmaşık mekaniklerini ve hikayesini tam anlamıyla kavramayı zorlaştırır. Bioframe: Outpost gibi detaylı bir oyunda bu durum daha da belirgin hale gelir. Oyuncuların karakterler arasındaki diyalogları, görev açıklamalarını ve önemli ipuçlarını kaçırmaları mümkündür. Bu eksiklikler ise genel oyun deneyimini olumsuz yönde etkiler. Bioframe:
Outpost Türkçe yama sayesinde tüm metinlerin anadilde okunabilmesi sağlanır; böylece oyuncular hikayeye daha fazla dahil olabilirler. Yamanın kurulumu oldukça basittir ve birkaç adımda tamamlanabilir. İlk olarak, yamayı indirmek gereklidir; genellikle güvenilir kaynaklardan temin edilmelidir ki bu hem bilgisayarınızın güvenliği hem de yamanın doğruluğu açısından önemlidir. Yamayı indirip yükledikten sonra yapılması gereken şey ise ayarlar menüsünden dili değiştirmektir. Çoğu zaman bu işlem otomatik olarak gerçekleşse de manuel kontrol her zaman faydalıdır çünkü bazen küçük teknik aksaklıklar yaşanabilir. Dili değiştirdikten sonra artık tüm arayüz elemanları, diyaloglar ve diğer metinsel içerikler Türkçeye çevrilmiş olacaktır. Bu tür yamaların geliştirilme süreci oldukça karmaşıktır çünkü sadece kelimelerin değil aynı zamanda kültürel referansların da doğru şekilde aktarılması gerekir. Dil uzmanları tarafından yapılan çevirilerde yerelleştirme unsurlarına dikkat edilir; yani yalnızca birebir tercüme değil aynı zamanda hedef kitlenin anlayabileceği şekilde uyarlamalar yapılır. Örneğin, İngilizce'deki bazı deyimler veya espriler doğrudan çevrildiğinde anlamsız hale gelebilir ya da komikliğini kaybedebilir; işte burada yerelleştirmenin önemi ortaya çıkar. Profesyonel ekipler tarafından hazırlanan Bioframe: Outpost Türkçe yaması da bu kriterlere uygun olarak tasarlanmıştır. Sonuç olarak Bioframe: Outpost oynarken karşılaşılan dil engelleri ortadan kalktığında oyun çok daha keyifli hale gelir çünkü oyuncular kendilerini tamamen evrenin içine çekilmiş hissederler. Hikayenin incelikleri anlaşılırken karakterlerle empati kurmak kolaylaşır ve görevlerdeki başarı oranı artar. Bu bağlamda değerlendirildiğinde Bioframe: Outpost Türkçe yama sadece bir çeviri aracı olmaktan öteye geçer; aslında oyuncuya yeni kapılar açarak onun oyun dünyasında özgürce dolaşmasını sağlar. Böylelikle teknik bilgi seviyesi ne olursa olsun herkes eşit derecede tatmin edici bir deneyim yaşayabilir.
0 notes
Text
Yabancı Dizi İzle Türkçe Dublaj: Yeni Diziler Keşfetme Zamanı
Popüler diziler her zaman ilgini çekiyorsa, yabancı dizi izle Türkçe dublaj seçeneğiyle yeni diziler keşfetmeye başlayabilirsin. Birbirinden farklı türlerdeki diziler seni bekliyor. Üstelik altyazı takibi yapmadan, sadece dizinin tadını çıkarmak da cabası!
Türler Arasında Kaybolma
Bilim kurgu, komedi, dram ya da aksiyon... Hangi türde olursa olsun, dublajlı dizilerde seçim yaparken oldukça geniş bir yelpazeye sahipsin. Bu sayede, hem rahatça izleyebilir hem de yepyeni dünyalara adım atabilirsin. Hangi diziyi seçersen seç, dublaj kalitesiyle izleme keyfin katlanacak!
#Ücretsiz Yabancı Dizi İzle#Bedava Yabancı Dizi İzle#yabancı#yabancı dizi#dizi#tv#tv series#dizi replikleri#dizifilm#film
44 notes
·
View notes
Text
Yabancı Dizilerin Büyülü Dünyası: DiziFast
DiziFast, yabancı dizi izlemek isteyenler için ideal bir platformdur. Yabancı dizi izle kategorisinde, kullanıcılarına en popüler dizileri yüksek kalitede ve kesintisiz bir şekilde sunmaktadır. Kullanıcı dostu arayüzü ve geniş dizi arşivi ile DiziFast, dizi severlerin vazgeçilmez adresi haline gelmiştir. Ayrıca, reklamsız izleme imkanı sunarak izleyicilerin keyifli bir deneyim yaşamasını sağlar.
Geniş Dizi Arşivi
DiziFast'in sunduğu geniş dizi arşivi, her türden izleyiciye hitap etmektedir. Drama, komedi, aksiyon, bilim kurgu, romantik ve suç gibi birçok türde yabancı diziyi burada bulabilirsiniz. Yabancı dizi izlemenin en kolay yolu olan DiziFast, Türkçe dublaj ve altyazılı seçenekleriyle izleme deneyiminizi kişiselleştirir. En güncel dizileri takip etmek isteyenler için sürekli güncellenen içerikleri ile her zaman yenilikçi bir platformdur.
Farklı Cihazlarda Erişim İmkanı
DiziFast, kullanıcılarına sadece bilgisayarlarından değil, aynı zamanda mobil cihazlardan ve akıllı televizyonlardan da erişim imkanı sunmaktadır. Böylece, yabancı dizi izlemek istediğiniz her an, her yerden dizi keyfinize devam edebilirsiniz. Platformun sunduğu bu esneklik, kullanıcıların dizi izleme deneyimini daha da pratik hale getirir.
Sonuç olarak, DiziFast, yabancı dizi izle kategorisinde sunduğu geniş arşiv, kullanıcı dostu arayüz ve reklamsız izleme imkanı ile dizi severlerin vazgeçilmez adresi olmuştur. Her türden diziyi bulabileceğiniz ve kesintisiz izleyebileceğiniz bu platformu keşfederek, dizi izleme deneyiminizi en üst seviyeye çıkarabilirsiniz.
0 notes