#tüketici mahkemeleri
Explore tagged Tumblr posts
alkimoberon · 10 months ago
Text
Ayıplı elektronik ürünlerin iadesine yönelik şikayetler arttı - Son Dakika Ekonomi Haberleri
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve uğranılan zararların tazmini hakkının evrensel tüketici hakları açısından en önemli ilkeler olduğunu vurguladı. Kılıç, vatandaşların alışveriş sırasında uğradıkları zararların tazmini ve ekonomik çıkarlarının korunmasının kanunla güvence altına alındığını belirterek, şunları kaydetti: “Garanti…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
HSK yargı çevrelerini yeniden belirledi
https://pazaryerigundem.com/haber/180966/hsk-yargi-cevrelerini-yeniden-belirledi/
HSK yargı çevrelerini yeniden belirledi
Tumblr media
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanlığı, bazı mahkemelerin yargı çevrelerinin belirlenmesine dair tekliflerden karara bağladıklarını bugünkü Resmi Gazete’de yayımladı. Bazı illerde yeni bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçerken, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinden Çanakkale çıkartılarak Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi’ne bağlandı.
BURSA (İGFA) – Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün bazı mahkemelerin yargı çevrelerinin belirlenmesine dair teklifleri Hakim ve Savcılar Genel Kurulu tarafından karara bağlanmıştı. Alınan kararlar bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, yargının etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması, mahkemelerde ihtisaslaşmanın sağlanması ve vatandaşlarımızın adalet hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması amacıyla çalışmalarımızı sürdürdüklerini kaydetti.
HSK tarafından alınan ve Resmi Gazete’de yayımlanan karar doğrultusunda yeni faaliyete başlayan; Denizli Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresi Denizli, Muğla ve Uşak;  Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresi Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale olarak belirlendi. Çanakkale daha önce Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin yargı çevresinde yer alıyordu.
Yeni kurulan Muğla Seydikemer adliye teşkilatı yargı çevresi, Fethiye yargı alanından çıkartılmış, Seydikemer mahkemelerinin yargı çevresi Seydikemer ilçesi mülki sınırları olarak belirlendi. Ağır Ceza Mahkemeleri yönünden Seydikemer Adliyesi, Fethiye Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı çevresine dahil edildi.
Yeni kurulan Ağır Ceza Mahkemeleri, İnfaz Hakimlikleri, İş Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri ve Kadastro Mahkemelerinin yargı çevreleri de alınan karar doğrultusunda belirlendi.
Söz konusu yargı çevrelerini belirleyen HSK kararının detaylarına ulaşmak için tıklayabilirsiniz
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
sahrahaber · 4 years ago
Text
Tumblr media
Tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk dönemi başlıyor https://sahrahaber.com/tuketici-uyusmazliklarinda-zorunlu-arabuluculuk-donemi-basliyor/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
ahmetcan-av · 4 years ago
Text
Kentsel Dönüşümde Müteahhitten Daire Satın Alan Tüketici Ödediği Tapu Harcını Dava Yoluyla Geri Alabilir.
Kentsel Dönüşüm Sürecinde Yeniden İnşa Edilen Gayrimenkullerin Satışında Ödenen Tapu Harcı, Noter Harcı, Belediyelerce Alınan Ücret Ve Harçlar, Veraset Ve İntikal Vergisi, Döner Sermaye Ücreti Ve Vergileri Dava Yoluyla Geri Alınabilir.
Kentsel Dönüşüm Sürecinde gayrimenkul alan tüketicilerden tapu harçları noter harcı, döner sermaye ücreti gibi bir çok harç ve ücret alınmaktadır. Halbuki, bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelerin yapılmasıdır. Zaten kanun, yönetmelikler de bir anlamda riskli yapıyı malik, kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olmaksızın kullananlara yardım ve teşvik etmek amacıyla çıkarılmıştır. 
Bu konuda bu teşvik ve yardım amacına uygun olarak 10 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan 30621 No’lu Resmi Gazete’de yayımlanan 7153 Sayılı Çevre Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Deği̇şi̇kli̇k Yapılmasına Dai̇r Kanunun 24.maddesiyle 6306 sayılı Afet Ri̇ski̇ Altındaki Alanların Dönüştürülmesi̇ Hakkında Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrası değiştirilmiştir.
Buna göre, Afet Ri̇ski̇ Altındaki̇ Alanların Dönüştürülmesi̇ Hakkında Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;
a) Bu Kanun kapsamındaki yapıların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,
b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,
c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,
ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır.
Kentsel dönüşümü teşvik için kanun çıkartılmasına rağmen Tapu Müdürlükleri ve Vergi Daireleri gibi kamu kurumlarının bu teşvik kanununa uymaması haksız ve hukuka aykırıdır. 
Kentsel dönüşüm bölgesinde:
a-) müteahhitlerden daire satın alan tüketiciler
b-) kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsalarını müteahhitlere vermiş mülk sahipleri, 
c-) İnşaatı yapan müteahhitler, 
bu kapsamda haksız ve yersiz ödenmiş olan tapu harcını ve vergilerini iade alabilirler. 
Kentsel Dönüşümde noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçların, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücretinin iadesine ilişkin emsal kararlar şunlardır:
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/327 K. 2017/2689 T. 12.7.2017
İzmi̇r Bölge İdare Mahkemesi̇ 3. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/1023 K. 2017/978 T. 20.6.2017
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/1845 K. 2017/2078 T. 31.5.2017
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/598 K. 2017/581 T. 21.3.2017
İstanbul 5. Vergi̇ Mahkemesi̇ Esas No: 2016/2545 Karar No: 2016/2768 Karar Tari̇hi̇: 21.12.2016
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2016/2321 K. 2017/5 T. 5.1.2017
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/1073 K. 2017/2674 T. 11.7.2017
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi̇ 5. Vergi̇ Dava Dai̇resi̇ E. 2017/903 K. 2017/2672 T. 11.7.2017
Bundan sonra ne yapmak gerekir?
Bu kararlarda da görüldüğü üzere artık, kentsel dönüşüm kapsamında müteahhit veya arsa sahibinden ev satın alan tüketicilerden, kentsel dönüşüm alanında bina yapan müteahhitlerden, kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle müteahhide arsasını veren mülk sahiplerinden tahsil edilen noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçların, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti dava yoluyla geri alabilirler.
Kentsel dönüşüm kapsamında müteahhit veya arsa sahibinden ev satın alan tüketicilerden, kentsel dönüşüm alanında bina yapan müteahhitlerden, kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle müteahhide arsasını veren mülk sahiplerinden tahsil edilen  ev satın alan tüketicilerden tahsil edilen noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçların, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti vergi hatası denilen kavram içerisinde değerlendirilebilecek bir husustur.
Bunun için 5 yıl içinde aşağıdaki belirteceğimiz yolla dava sürecini başlatmak mümkündür.
Peki nedir vergi hatası? Vergi hatası, vergi ile ilgili hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.
Zamanaşımı Süresi Nedir? Ne Kadardır? Vergi hatası iddiasıyla verilecek olan düzeltme talebini içeren dilekçe, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde verilebilir. Bu noktada bir örnek vermek gerekirse, Kentsel dönüşümden 2015 yılında ev satın alan tüketicilerden tahsil edilen tapu harcı için zamanaşamı 01.01.2015 yılında başlar. 31.12.2020 tarihinde de sona erer. O halde 2015 yılında meydana gelen bir haksız ve yersiz alınan bir tapu harcı için 31.12.2020 tarihine kadar vergi hatası müracaatı yapılabilir.
Ödenen Tapu Harcı Nasıl Alınacak?
Bu işlemi üç aşamada yapılır.
Birinci aşama, (buna itiraz aşaması diyebiliriz) vergi hatası düzeltme işlemi şahıs/şirket tarafından Vergi Dairesine teslim edilen yazılı bir dilekçe ile başlar.
Bu dilekçeye şu evraklar eklenmelidir:
a)    Vergi Tahsil Alındısı
b)    Tapu Fotokopisi
c)    Riskli Yapı Belgesi
d)    Riskli Yapı Muafiyet Belgesi
e)    Sözleşme Örneği 
Bu dilekçede bir şekil noksanlığı olsa da, vergi hatasını düzeltme talebi geçersiz olmaz. Düzeltme talep dilekçeleri şahıs/şirket tarafından elden vergi dairesine verilebileceği gibi posta ile taahhütlü olarak da gönderilebilir. Postaya verildiği tarih müracaat tarihi olarak kabul edilir.
Müracaat sonucunda, Vergi Dairesince tereddüde imkan vermeyecek derecede açık bir vergi hatası tespit edilirse, Vergi dairesince vergi hatası kendiliğinden düzeltilebilir ve başvuran şahıs/şirket lehine kesilen vergi nakden iade edilebilir.
Düzeltme işlemi, uygun görülmeyen durumda ise red cevabı, başvuran şahıs/şirkete yazı ile tebliğ edilir. 60 gün içinde hiç bir şekilde cevap verilmemişse, bu durumda 60 günün sonunda başvuru reddedilmiş sayılır. Böylece birinci aşama tamamlanmış olur.
İkinci aşamada (buna şikayet aşaması diyebiliriz), Vergi Dairesinin red cevabının tebliğ edildiği tarihten itibaren başvuran şahıs/şirketin şikayet yoluyla Maliye Bakanlığı’na yazılı olarak bir dilekçe ile müracaat etmesi gerekir.
Şikayet yoluyla düzeltme talebi üzerine Maliye Bakanlığı şahıs/şirketin düzeltme talebini değerlendirerek düzeltme yapılması gerektiği sonucuna ulaşırsa, düzeltme işlemlerinin yapılması için Vergi Dairesi’ne durumu yazı ile bildirir. Bu aşamada da başvuran şahıs/şirket lehine kesilen vergi nakden iade edilebilir.
Şikayet yoluyla düzeltme talebi, uygun görülmeyen durumda ise red cevabı, başvuran şahıs/şirkete yazı ile tebliğ edilir. 60 gün içinde hiçbir şekilde cevap verilmemiş ise, bu durumda 60 günün sonunda başvuru reddedilmiş sayılır. Böylece ikinci aşama şikayet aşaması da tamamlanmış olur.
Üçüncü aşamada (buna dava aşaması diyebiliriz), Maliye Bakanlığı’nın red cevabının tebliğ edildiği tarihten itibaren şahıs/şirket, dava açma süresi olan 30 gün içinde bir dilekçe ile Vergi Mahkemesinde dava açması gerekir.
Yetkili ve görevli mahkeme, düzeltilmesi istenen ve haksız ve fazla kesilen Kentsel dönüşümden ev satın alan tüketicilerden tahsil edilen noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçların, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücretini tarh eden ve tahakkuk ettiren vergi dairesinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir. İstanbul’da İstanbul Vergi Mahkemeleri, Ankara’da Ankara Vergi Mahkemeleri, İzmir’de İzmir Vergi Mahkemeleri yetkili ve görevlidir.
Bu son aşamada da Vergi Mahkemesi, haksız, fazla ve yersiz kesilen vergide vergi hatası yapıldığına karar verirse, başvuran davacı şahıs/şirket lehine fazla ve yersiz kesilen vergi nakden yasal faiziyle birlikte iade edilir.
Mahkeme kararına rağmen Vergi Dairesi Tapu Harcını İade Etmezse Ne Olacak? Bu durumda Vergi Dairesine hesap numarası bildirilir ve 30 günlük süre içinde yatırması beklenir. 30 gün sonunda Vergi Mahkemesinin kararı ibraz edilerek ilamlı icra yoluyla icra takibi başlatılabilir. 
Kentsel Dönüşüm Tapu Harcı İadesi Emsal Mahkeme Kararımız: 
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Av.Ahmet Can 
http://ahmetcan.av.tr/kentsel-donusum-sonucu-edilen-gayrimenkullerin-aliminda-ve-satisinda-odenen-tapu-harci-ve-vergiler-dava-yoluyla-geri-alinabilir/
1 note · View note
kredinotuhesaplama-blog · 6 years ago
Text
Kredi dosya masrafları geri nasıl alınır
Kredi dosya masrafları geri nasıl alınır : Türkiye kredi çekip dosya masrafı almayan hiç bir banka yok. Bu dosya masrafları çektiğimiz krediden düşülse de  kredi bitiminde Tüketici Mahkemelerine Baş vurarak Kredi Dosya Masraflarını Geri Alma Hakkımız Mevcuttur. Ülkemizde bir çok insan hakkını arama konusunda yetersizdir. Bunu bilen fırsat düşkünleri insanlarımızı çok kolay avuçlarının içine almaktadır. Bilinçli tüketicinin az olmasından dolayı sürekli haksızlıklar olmaktadır. Haksızlığa uğrayan kişilerin hakkını aramaması düzendeki bozuklukları tetikliyor. Haksızlık konusunda en çok mağduriyet bankalarda yaşanmaktadır.
10 bin lira kredi çekip 4 yılda ödeyen birisi en az 5000 lira faiz öder. Faizin dışında banka 200-500 arası değişen dosya masrafı alır. Size verilen sözleşme ve düzenlenen evrakların maliyeti 20 lira bile tutmazken sizden 200-500 arası para talep eder. Paraya ihtiyacınız olduğu için mecbur kabul edersiniz. Sizin mecbur olduğunuzu bilen banka zor anınızı fırsata çevirmiş olur.
Danıştay aldığı kararla bankaların bu haksız ücreti geri iade etmesi gerektiğini açıkladı. Geçmişe dönük 10 yıl içinde çekmiş olduğunuz kredilerden alınan dosya masraflarını geri alabilirsiniz.
Kredi dosya masrafları bankalardan geri nasıl alınır
Bunun için şu basamakları takip etmelisiniz.
1- Kredi çekmiş olduğunuz bankaları ve kredileri bir kağıda yazın.
2- Kredi çektiğiniz bankalara gidip kredi sözleşmenizin örneğini isteyin.
3- Kredi sözleşmenizde kesinti yapılıp yapılmadığını ve yapılmışsa ne kadar kesinti yapıldığını not alın.
4- Banka genel müdürlüğüne dilekçe yazarak geri ödeme talebinde bulunun. Dilekçeyi iadeli taahhütlü gönderin.
5- Banka size 15 gün içinde size olumlu yada olumsuz dönüş yapacaktır.
6- Banka olumsuz cevap yazdığı taktirde bankanın gönderdiği cevabı tüketici hakem heyetine götürüp dilekçe ile başvuru yapın.
7- Tüketici hakem heyeti olayı 30-90 gün arasında sonuçlandırmaktadır. Bu süre içinde Tüketici Hakem Heyeti bankadan sizin adınıza ödeme talebinde bulunur. Köşeye iyice sıkışan banka ödeme yaparak durumdan kurtulur sizde sizden haksız yere kesilen paranıza kavuşmuş olursunuz.
Dosya masrafını geri talep etmeden Tüketici Mahkemelerine Baş vurmadan önce elinizde bazı evrakların bulunması ve bunu dava dosyasına eklenmesi gerekmektedir. Eğer ki kredi çektiğinizde banka tarafından verilen evrakları kaybetmemiş olmanız lazım. Eğer ki o evrak elinizde mevcut değilse kredi çekmiş olduğunuz bankadan ücret karşılığı talep de buluna bilirsiniz.
Kredi dosya masrafları geri nasıl alınır
0 notes
pusancatholic · 3 years ago
Text
Adliye önünde tekme tokat birbirlerine girdiler
Adliye önünde tekme tokat birbirlerine girdiler
Olay, Söğütözü Mahallesi’ndeki Ankara Adliyesi Ticaret, Aile, Çocuk ve Tüketici Mahkemeleri ek binası önünde meydana geldi. Adliyeden çıkan iki küme ortasında bilinmeyen nedenle çıkan tartışma, kısa müddette arbedeye dönüştü. Arbedede 10 kişilik iki küme, tekme tokat birbirlerine saldırdı. Gruptakilerden birisinin yanında bulunan çocuk ise ağlayarak, yaşananları izledi. Etraftakiler ortaya…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mdahukuk · 4 years ago
Text
Şerh - Davaya Bakma Görevi (6100 S.K./m.1)
Tumblr media
Yasalardaki önemli maddelere şerh düşeceğimiz bu seriye Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile başlıyoruz. 6100 numarasını taşıyan ve 456 maddeden oluşan bu yasamız 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup (1) 1927 tarihli Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasını yürürlükten kaldırmıştır.
Bu yasamız hukuk Mahkemeleri olan Asliye Hukuk, Asliye Ticaret, Tüketici, Sulh Hukuk ve Aile mahkemesi ile İcra Hakimliğinin yargılama usullerini düzenliyor.
Yasamız genel hükümler - dava çeşitleri, şartları ve ilk itirazlar - yazılı yargılama usulü - ispat ve deliller - hüküm ile davaya son veren taraf işlemleri - basit yargılama usulü - yargılama giderleri ile adli yardım - kanun yolları - çekişmesiz yargı - geçici hukuki korumalar - tahkim ve son hükümler olmak üzere on iki kısımdan oluşuyor.
Yasanın inceleyeceğimiz (3) birinci maddesinde mahkemelerin görevine değinilmiş. (2) Anayasa’da belirtildiği üzere, mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenebilir. Bu da demek oluyor ki idare, düzenleyici bir işlemle mahkemelerin görevine dair bir belirleme yapamaz ya da mahkemelerin görevi kıyas ve yorum yoluyla genişletilemez. Getirilen bu güvence sayesinde (4) hiç kimse tabi olduğu mahkeme dışında bir merciye çıkarılıp yargılanamaz.
Açılacak olan bir hukuk davasında en önemli hususlardan biri uyuşmazlığın hangi mahkemede görüleceği hususudur. Asliye hukukta mı sulh hukukta mı? Ya da asliye ticaret, aile, kadastro, fikri ve sınai haklar, tüketici şeklinde sıralanan özel mahkemelerde mi? İşte bu husus, görev hususu olup yargı mekanizmasının nasıl işleyeceğini düzenliyor. Bu sebeple (6) görev konusu kamu düzenini ilgilendirir ve bu sebeple taraflar bir sözleşme yaparak uyuşmazlığın alanında olduğu bir mahkeme dışında başka bir mahkemeyi belirleyemezler. Bununla birlikte Hukuk Muhakemeleri Yasamızda mahkemelerin görevi (5) dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Bu yasamızda düzenlenen asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemeleri tek hakimlidir ve madde gerekçesinde de belirtildiği üzere (7) aralarında herhangi bir astlık üstlük ilişkisi yoktur. Dolayısıyla uyuşmazlık hangi mahkemenin alanına giriyorsa dava o mahkemede açılmalıdır.
EMSAL - VESAYET UYUŞMAZLIKLARI
Şimdi gelin bu madde ile ilgili emsal kararlara bakalım.
Davacı (8) bir yıldan fazla cezaevinde kaldığı halde kendisine (9) vasi tayin edilmediğini ve (10) bu sebeple zarara uğradığını söyleyip (11) şu anda yürülükte olmayan bir mevzuat hükmüne dayanarak ilgili Yargıtay hukuk dairesinde tazminat davası açmıştır. Vesayet konularında açılacak tazminat davaları ile ilgili (12) daha özel bir görev düzenlemesi vardır ve bu sebeple bu dava vesayet dairelerinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
EMSAL - TAPU KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ
Diğer (13) bir emsal davada, davacı tapu kaydında kimlik bilgilerinin hatalı yazıldığını ve (14) bunların düzeltilmesini istemiştir. Bu davada hasım olarak gösterilen Tapu Müdürlüğü sadece davanın ilgilisi olup davacı ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Davacının, maddi hataların düzeltilmesi talebi dışında (15) ileri sürebileceği başka bir hakkı da yoktur. (17) Kaldı ki bu hususta direk mevzuat hükmü de mevcut. Bu sebeple, (13) Yargıtay Genel Kurulunun kararına göre tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi çekişmesiz yargı işidir ve buna dair dava (16) sulh hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
EMSAL - MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ
Kişilerin yasal mirasçı olduklarını belirleyen ve (19) sulh hukuk mahkemesince verilen belgeye mirasçılık belgesi denir. Çekişmesiz yargı işlerinde yetkili olan sulh hukuk mahkemesi sadece (20) bu belgenin verilmesinde görevli olup, iptali için görevli değildir. Dolayısıyla bu (18) kararında yargıtay, mirasçılık belgesinin iptali davasının (21) mal varlığına ilişkin bir çekişmeli yargı işi olduğu ve asliye hukukta görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.
EMSAL - AYLIĞIN KESİLMESİ
Yersiz ödeme, Sosyal Güvenlik Kurumunun yanılarak, hak etmeyen birine yaptığı her tür ödemeyi ifade eder. Bu davada (22), davacı Sosyal Güvenlik Kurumu, yapmış olduğu yersiz ödemelerin davalıdan geri alınması için genel mahkemede dava açıyor. Bu doğru bir karardır zira aylık bağlanması hususu 5510 sayılı yasada işlenmiş ve bu yasadan doğan uyuşmazlıkların (24) iş mahkemesinde görüleceği söylenmiş olsa da aylığın kesilmesi (23) bu yasanın kapsamında olan bir konu olmayıp ve idare mahkemelerinin görevli olduğu bir konudur.
EMSAL - KİRA İLİŞKİSİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIK
Bir diğer emsal kararda (25), kiralanan taşınmazın hasılat payı için dava açılmıştır. Kira ilişkisinden doğan alacak davalarında görevli, (26) sulh hukuk mahkemesi olduğu için davanın burda açılması yerinde bir karardır.
EMSAL - EMEKLİ SANDIĞI YASASININ UYGULANAN HÜKÜMLERİ
Şu anki Sağlık Sigortası yasamız (29) Ekim 2008’de yürürlüğe girerek önceki Emekli Sandığı Yasasını yürürlükten kaldırmıştır. (28) Şu anki yasa döneminde çalışan kamu görevlileri ile (30) ilgili davalara iş mahkemeleri, (31) önceki yasa döneminde çalışan kamu görevlileri ile ilgili davalara idare mahkemeleri bakacaktır. (27) Bu davada davacı önceki yasa döneminde çalışan bir kamu görevlisi olup sağlık yardımını ödemesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na adli yargıda dava açmıştır. (27.1) Bu davanın idari yargıda açılması gerektiği için görevsizlikten reddi gerekmiştir.
Hukukumuzda adli yargı, idari yargı ve hukuk yargısı şeklinde yargı yolları vardır. (31) Bunlardan yanlış olanına gitmek davanın reddi sebebidir ve (32) mahkeme her aşamada buna dair bir inceleme yapıp davayı usülden reddedebilir. Bu olayda davacı bir devlet memurudur ve devlet memurlarından önceki sağlık sigortası yasası dönemin işe başlayanlar için yine önceki yasa uygulanacaktır. Şu anki sağlık sigortası yasamız bakımından davalar (24) iş mahkemelerinde, önceki yasada ise davalar (31) idare mahkemesinde görülüyordu. (33) Burda, davacıya önceki yasa bakımından aylık bağlanmış ve bu aylık Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iptal edilmiştir. Bu idari kararın iptaline dair davayı idare mahkemesinde açması gereken davacı iş mahkemesinde açmıştır. Dolayısıyla davanın usülden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilmesi hatalı olmuştur.
EMSAL - HİZMET İLİŞKİSİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIK
Bazı işverenler çalıştırdıkları işçileri Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmeyerek kayıt dışı işçi çalıştırır. Bu kayıt dışı çalışan işçiler bakımından prim yatırılmadığı için emeklilikleri de geç olmaktadır. Bunun önlenmesi ancak çalışılan sürelerin tespit edilip, SGK’ye bildirilmesi ile olur ki (35) bunu sağlayacak olan da hizmet tespit davasıdır. Genel Sağlık Sigortası yasamıza göre hizmet tespit davası iş mahkemesinde açılmalıdır.(34) Bu olayda da bahsettiğimiz durum yaşanmış ve işveren kişinin çalışmalarını SGK’ye bildirmemiştir.
Burdaki davacı hizmetlerinin tespitini ve emekli aylığı bağlanmasını değil, geç bir vakitte emekli olmasından dolayı uğradığı zararın tazmin edilmesini istiyor. Buna sebep olan kusurlu işverenden, bildirmediği hizmet sürelerine dair ücreti tazminat olarak istiyor. İşverenin burdaki eylemi işçi bakımından bir (36) haksız fiildir ve Türk Borçlar Yasası hükümleri uygulancaktır. Bu sebeple de bu dava asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır. Davacı davasını (30) Sigorta Yasası’nın uyuşmazlıklarında görevli olan iş mahkemesinde açtığı için bu dava usülden reddedilmelidir.
EMSAL - SGK İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLAR
Bir diğer olayda davacı olan hastane, Bağ-Kur sigortası olan birinin tedavisini yaptırmış ve tedavi bedelini tahsil etmek için Sosyal Güvenlik Kurumu’na icra takibi başlatmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu da iş mahkemesinde menfi tespit davası açmıştır. İş mahkemeleri, esas olarak (37) (24)  iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıkları çözen özel mahkemelerdir. Bu mahkemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alacaklarının ve borçlarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması gibi konulara bakar. Bu sebeple de (38) bu davanın iş mahkemesinde açılmış olması doğru bir karardır.
EMSAL - VESAYET İLİŞKİSİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIK
Bir diğer davada davacıya akıl hastalığı nedeniyle vasi atanmıştır ve bankadaki para vesayetin devam ettiği süre zarfında vadeli hesapta değil vadesiz hesapta tutulmuştur. Vesayet organlarının sebep olduğu (39-40) bu zararın tazmini için de ilgili Yargıtay Dairesinde dava açılmıştır. (42-43) Hem önceki hem şu anki hukuk muhakemeleri yasamız, hakimlerin hukuki sorumluluğu sebebiyle açılacak davaların ilgili yargıtay dairesinde açılacağını söylemektedir. Yargıtay dairesi de (41) medeni yasamızdaki vesayet dairelerinin kusuru için daha özel bir düzenleme olduğunu, bu sebeple bu davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini söylemiş ve görevsizlik kararı vermiştir. Dosyanın gönderildiği asliye hukuk mahkemesi de, (42-43) yargıtay ilgili hukuk dairesinin görevli olduğuna dair düzenlemeyi gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermiştir. Bunun üzerine dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmiş, bu daire de (44) görevsizlik kararı vererek dosyayı Yargıtay 18. Hukuk Dairesine göndermiştir. Yargıtay 18. Hukuk dairesi de (41) asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu söyleyerek görevsizlik kararı vermiş ve yargı yerini belirlemesi için dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göndermiştir. Peki bu görev sorununu çözmekle görevli mahkeme Yargıtay Hukuk Genel Kurulu mudur?
Burda yargıtay dairesi davaya ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakmıştır. Dolayısıyla burdaki görev uyuşmazlığı iki adli yargı mahkemesi arasında çıkmıştır. Bu uyuşmazlığı çözecek olan da (45) Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına göre Yargıtay 17.  Hukuk Dairesidir. Bu nedenle dosyanın gönderildiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da (46) bu kararında  görevsiz olduğundan bahisle dosyayı Yargıtay 17. Hukuk Dairesine göndermiştir. Sonuç olarak iki adli yargı mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığını çözecek olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesidir.
EMSAL - DAVA EDİLEN BELEDİYE
Bir diğer olayda davacı limited şirkettir ve belediyeye lahit mezar yapacaktır. İki taraf arasında anlaşmazlık çıkmış ve davacı limited şirket, asliye ticaret mahkemesinde belediyeyi dava etmiştir. Asliye ticaret mahkemesi de bu davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu söyleyerek görevsizlik kararı vermiştir. Temyiz incelemesinde ilgili yargıtay dairesi, dosyada asliye ticaret mahkemesi görevlidir diyip dosyayı yine aynı mahkemeye göndermiş, asliye ticaret mahkemesi yine görevsizlik kararı verince dosya hukuk genel kurulunun önüne gelmiştir. Peki burdaki lahit mezar yapım işi her iki taraf açısından ticari iş midir ki bu davayı biz asliye ticaret mahkemesinde açalım?
(47) Bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler ticari iştir. (48) Tarafların her ikisi de tacirse ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ise bu halde dava ticari davadır. Taraflardan biri tacir değilse bir ticari davadan söz edilemez. (49) Ticari iş karinesi gereği edimin her iki taraf için ticari iş sayılması da davayı ticari dava haline getirmez çünkü (48) yasa koyucu ticari davayı, ticari iş kıstasına göre değil işletme kıstasına göre belirlemiştir.
(51) Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenebildiği ve (50) kanuna göre ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğu için asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesi görevli sayılmaz. (52) Bunun bir istisnası var ki, bir yerde asliye ticaret mahkemesi kurulmamışsa bu halde ticari dava, asliye hukuk mahkemesinde açılabilir.
Bu açıklamalar ışığında lahit mezar yapım işinde, her iki taraf da ticari işletme ise dava asliye ticaret mahkemesinde açılabilecektir. Davalı belediye bu işi ticari işletmeyle ilgili olarak değil bir kamu hizmetinin yürütülmesi için gerçekleştirmiştir. Kaldı ki (53) yasada da belediyelerin tacir sayılmayacağı açıkça söylenmiştir. Bu nedenle (54) hukuk genel kurulu bu kararında, bu davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu söylemiştir.
EMSAL - KÜÇÜĞÜN SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ
Bir diğer davada velayeti elinde tutan anne, eski işe ile aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını, küçüğün velayetinin kendisine verildiğini, boşanmadan dolayı kendi soyadı ile çocuğun soyadının farklı hale geldiğini, bu durumun çocuğu okulda rahatsız ettiğini söyleyerek küçüğün soyadının değiştirilmesi için asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
(55) Ana baba evli ise çocuk ailenin soyadını alır ve burdaki aile deyiminden (56) Anayasa Mahkemesi kararına göre baba anlaşılacaktır. Küçüğün soyadının değiştirilmesi sadece aile hukuku ile değil kişisel durum sicillerinin değiştirilmesi ile de yakından ilgilidir. (57) Bu sicillerden biri olan aile kütüklerinde kişinin (59) adı ve soyadı da bulunur ve bunun değişmesi için (58) asliye hukuk mahkemesinde dava açmak gerekir. Peki çocuğun soyadı değişikliği için de asliye hukuk mahkemesinde mi dava açmak gerekir?
(60) Adın değiştirilmesini düzenleyen yasa maddemiz bu değişikliği yapacak mahkemenin hangisi olacağını belirtmemiştir. Bununla birlikte çocuğun adının değiştirilmesi talebi nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olduğundan ve (58) nüfus kaydını düzeltme davalarında da asliye hukuk mahkemesi yetkili olduğundan ad değiştirme davası asliye hukuk mahkemesinde açılacaktır. Bizim çözmeye çalıştığımız nokta, velayet sahibi annenin çocuğa kızlık soyadını verme talebinin hangi mahkemede açılacağı ile ilgilidir.
(55) Medeni yasamızda söylendiği üzere çocuk, ana ve baba evli ise ailenin (56) yani babanın soyadını alır. Bu durum (61-62) Soyadı Nizamnamesi ve yönetmelikte de söylenmektedir. (63) Evlilik dışında doğan çocuk ise annesinin soyadı ile sicile tescil edilir. O halde çocuğun soyadı, ana babasıyla soy bağını göstermektedir ve soy bağına ilişkin düzenlemeler, (64) Medeni Yasamızın aile hukuku başlığını taşıyan kitabında yer almaktadır. (65) Aile hukukundan doğan dava ve işler ise aile mahkemelerinde görülür. Bu olayda da çocuğun aile soyadının değiştirilmesi istendiğine göre görevli mahkeme aile mahkemesidir ve aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde davaya aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi bakacaktır. (66) Yargıtay Genel Kurulu da bu olayda görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğuna, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılamayacağına hükmetmiştir.
1=> 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. HMK - Madde 450 2=> Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. Anayasa - Madde 142 3=> Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK - Madde 1 4=> Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Anayasa - Madde 37 5=> Dava şartları şunlardır: c) Mahkemenin görevli olması. HMK - Madde 114/1, c 6=> Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK - Madde 1 7=> Sulh hukuk mahkemeleriyle asliye hukuk mahkemeleri arasında herhangi bir derecelendirme ilişkisi de yoktur. Dolayısıyla sulh hukuk mahkemeleri ve asliye hukuk mahkemeleri arasındaki görev ilişkisi ile bu mahkemelerle özel mahkemeler arasında kurulmuş bulunan görev ilişkisi ve sonuçları arasında herhangi bir ayırım gözetilemez. HMK - Madde 1 Gerekçesi 8=> Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2012/15491 E. 2013/3965 K. 18/03/2013 T. 9=> Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür. TMK - Madde 407/2 10=> Devlet, vesayet dairelerinde görevli olanların hukuka aykırı olarak sebebiyet verdikleri zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olduğu gibi; vasi, kayyım ve yasal danışmanlara tazmin ettirilemeyen zararlardan da sorumludur. TMK -Madde 468 11=> HUMK 573. Madde’ye dayanarak hakimlerin mesuliyeti sebebiyle açılacak tazminat ve rücu davalarında; a) Hâkimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davası, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde yapılır. 6110 S.K. - mülga Geçici Madde 2 12=> Devletin vesayet dairelerinde görevli kişilere karşı rücu davasına bakmaya, vesayet dairelerinin bulunduğu yere en yakın ASLİYE MAHKEMESİ yetkilidir. TMK - Madde 469/1 13=> Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/14-1909 E. 2014/618 K. 07.05.2014 T. 14=> Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine düzeltilmesi istenebilir. Tapu Sicil Tüzüğü - Madde 75 15=> (1) Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır: a) İlgililer arasında UYUŞMAZLIK OLMAYAN HÂLLER. b) İlgililerin, İLERİ SÜRÜLEBİLECEĞİ HERHANGİ BİR HAKKININ BULUNMADIĞI hâller. HMK - Madde 382 16=> Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. HMK - Madde 383 17=> (2) Aşağıdaki işler çekişmesiz yargı işlerinden sayılır: Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması. HMK - Madde 382/2, ç-1 18=> Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/22053 E. 2014/14852 K. 08/09/2014 T. 19=> Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, SULH MAHKEMESİNCE veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir TMK - Madde 598 20=> Aşağıdaki işler çekişmesiz yargı işlerinden sayılır: > Mirasçılık belgesi verilmesi. HMK - Madde 382/2, c-6 21=> Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK - Madde 2 22=> Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/4382 E. 2014/24639 K. 24/11/2014 T. 23=> Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE İŞLEM YAPILIR. 5510 S.K. - Geçici Madde 4/5 24=> Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür. 5510 S.K. - Madde 101 25=> Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/4750 E. 2014/13940 K. 15/12/2014 T. 26=> Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; > kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, görürler. HMK - Madde 4/1, a 27=> Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/8088 E. 2014/23880 K. 14/11/2014 T. 28=> Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. 5510 S. K. - Geçici Madde 4/4 29=> Bu Kanunun d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında, yürürlüğe girer. 5510 S. K. - Madde 108 30=> Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür. 5510 S. K. - Madde 101 27.1=> İlgililer hakkında alınmış kararlar ile Genel Müdürlükçe yapılan tahsis işlemlerine ait bildirimler, ilgililerin adreslerine iadeli taahhütlü olarak gönderilir. Bunlara karşı ilgililer idari dava açabilir. Mülga 5434 S.K. - Madde 9 31=> MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır: b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. 32=> (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. HMK - Madde 115 33=> Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5339 E. 2018/8389 K. 23/10/2018 T. 34=> Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/7899 E. 2017/5083 K. 15/06/2017 T. 35=> (8) Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. 5510 S.K. - Madde 86 36=> (1) Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Türk Borçlar Yasası - Madde 49 37=> a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, ilişkin dava ve işlere bakar İş Mahkemeleri Kanunu - Madde 5 38=> Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4341 E. 2017/8523 K. 30/11/2017 T. 39=> Vasi, görevini yerine getirirken kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye verdiği zarardan sorumludur. TMK - Madde 467 40=> Devlet, vesayet dairelerinde görevli olanların hukuka aykırı olarak sebebiyet verdikleri zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olduğu gibi; vasi, kayyım ve yasal danışmanlara tazmin ettirilemeyen zararlardan da sorumludur. TMK - Madde 468 41=> (2) Vesayetle ilgili tazminat ve diğer rücu davaları vesayet dairelerinin bulunduğu yer asliye mahkemesinde görülür. TMK - Madde 469 42=> Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde…  ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. HMK - Madde 47 43=> Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak devlet aleyhine tazminat davası açılabilir. HUMK - Madde 573
12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girinceye kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573 üncü maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarında Hâkimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davası, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde;  açılır ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. 6110 S.K. - Geçici Madde 2 44=> (1) Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. HMK - Madde 47 45=> Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı 21/01/2013 T. 2013/1 K. sayılı kararı Resmi Gazete: 26/01/2013 Sayı: 28540 46=> Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2013/18-1244 Karar No. 2013/1470 47=> Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. TTK - Madde 3 48=> (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. TTK - Madde 4 49=> (2) Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. TTK - Madde 19 50=> (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. TTK - Madde 5 51=> Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. HMK - Madde 1 52=> (4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder. TTK - Madde 5 53=> (2) Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar. TTK - Madde 16 54=> Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No. 2014/15-301 Karar No. 2015/2659 55=> Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır TMK - Madde 321 56=> Anayasa Mahkemesi Esas Sayısı: 2005/114 Karar Sayısı: 2009/105 57=> Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz. TMK - Madde 39 (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. NHK - Madde 35 58=> (1-a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. NHK - Madde 36 59=> (1-c) Kişinin adı ve soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, evli kadınların önceki soyadları NHK - Madde 7 60=> (1) Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. (2) Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. (3) Ad değişmekle kişisel durum değişmez. (4) Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir. TMK - Madde 27 61=> Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuklar babalarının soyadını taşırlar. Evlilik dışında doğan çocuklar, analarının soyadını alırlar. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çift soyadı taşıyorsa, çocuk onun bekarlık soyadını taşır. Evlilik dışında doğmuş çocuklar, ana ve babanın birbirleri ile evlenmesi veya babalarının tanıması ya da hakimin babalığa karar vermesi ile babanın soyadını alır. Soyadı Nizamnamesi - Madde 15 62=> Evlilik içinde veya herhangi bir nedenle evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde Türk babadan olan veya Türk anadan doğan çocuklar doğumlarından başlayarak Türk vatandaşlığını kazanırlar. Bu çocuklar babanın soyadını alır ve aile kütüklerinde babalarının hanesine yazılırlar. Nüfus Hizmetleri Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik - Madde 22 63=> Evlilik dışında veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz günden sonra doğan veya baba tarafından mahkeme kararı ile soy bağı reddedilen çocuk; anasının bekârlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilir. Nüfus Hizmetleri Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik - Madde 23 64=> Türk Medeni Kanunu Beşinci Ayırım - Soybağının Hükümleri Madde 321 ila 334 65=> (1) Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1. Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile …Kanununa göre aile hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun 66=> Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2015/18-135 Karar No: 2016/118
0 notes
yaziyorsonhavadis · 5 years ago
Text
İkinci yargı paketi Komisyondan geçti! İçeriğinde neler var? 
Tumblr media
İkinci yargı paketi Komisyondan geçti! İçeriğinde neler var?
  İkinci yargı paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen paket içerisinde tüketicileri rahatlatacak düzenlemelerde bulunuyor. Söz konusu düzenleme sayesinde tüketici uyuşmazlıkları da arabuluculuk kapsamına alınacak ve böylece tüketici mahkemelerindeki uzun bekleme süreleri kısalacak. Adalet Komisyonu’nda Kabul Edildi Tüm dünyaya yayılan ve küresel bir salgın haline gelen koronavirüs sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tedbir amaçlı 48 gün kapalı kalmış ve çalışmalarına ara vermişti. Ülkemizde başlayan kontrollü normalleşme süreci kapsamında 2 Haziran Salı günü yeniden açılan TBMM’de çalışmalar hızlı başladı. Çalışmalar kapsamında ikinci yargı paketinin bugün Adalet Komisyonu’ndan geçtiği öğrenildi. Komisyon tarafından kabul edilen paketin içeriğinde tüketici mahkemelerindeki bekleme süresini azaltacak arabuluculuk düzenlemesi de yer alıyor. Arabuluculuk Şartı 2 Haziran 2020 Salı günü yeniden açılan TBMM’de çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda ikinci yargı paketini içeren Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi görüşmeleri tamamlandı. AK Parti Milletvekilleri tarafından hazırlanan teklif ile birlikte yargı üzerindeki iş yükünün hafifletilmesi hedefleniyor. Paket içerisinde yer alan tüketici davalarında arabuluculuk şartını getiren teklifle beraber yargıda elektronik duruşma yapılmasının da önü açılmış olacak. Toplamda 63 maddeden oluştuğu belirtilen teklifle birlikte yargıdaki bazı müesseselerin revize edilmesi bekleniyor. Birden Fazla Usul Düzenlemesi Yer Alıyor Paketin içinde birden fazla usul düzenlemesi yer alıyor. Bunlardan bazıları ön inceleme, belirsiz alacak davası, feragat, yargılama süreleri, sulh ve kabul, bazı tebligat zorunlulukları, ihtiyati tedbir, bozmadan sonra ıslah, kanun yoluna müracaat, tamamlama kararları, tahkim, delil tespit, sulh ve arabuluculuğa teşvik, mahkemelerin uzmanlaşması, ses veya görüntü yoluyla duruşmaların yapılması. İkinci yargı paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen paket içerisinde tüketicileri rahatlatacak düzenlemelerde bulunuyor. İkinci yargı paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen paket içerisinde tüketicileri rahatlatacak düzenlemelerde bulunuyor. Söz konusu düzenleme sayesinde tüketici uyuşmazlıkları da arabuluculuk kapsamına alınacak ve böylece tüketici mahkemelerindeki uzun bekleme süreleri kısalacak. Adalet Komisyonu’nda Kabul Edildi Tüm dünyaya yayılan ve küresel bir salgın haline gelen koronavirüs sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tedbir amaçlı 48 gün kapalı kalmış ve çalışmalarına ara vermişti. Ülkemizde başlayan kontrollü normalleşme süreci kapsamında 2 Haziran Salı günü yeniden açılan TBMM’de çalışmalar hızlı başladı. Çalışmalar kapsamında ikinci yargı paketinin bugün Adalet Komisyonu’ndan geçtiği öğrenildi. Komisyon tarafından kabul edilen paketin içeriğinde tüketici mahkemelerindeki bekleme süresini azaltacak arabuluculuk düzenlemesi de yer alıyor. Arabuluculuk Şartı 2 Haziran 2020 Salı günü yeniden açılan TBMM’de çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu’nda ikinci yargı paketini içeren Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi görüşmeleri tamamlandı. AK Parti Milletvekilleri tarafından hazırlanan teklif ile birlikte yargı üzerindeki iş yükünün hafifletilmesi hedefleniyor. Paket içerisinde yer alan tüketici davalarında arabuluculuk şartını getiren teklifle beraber yargıda elektronik duruşma yapılmasının da önü açılmış olacak. Toplamda 63 maddeden oluştuğu belirtilen teklifle birlikte yargıdaki bazı müesseselerin revize edilmesi bekleniyor. Birden Fazla Usul Düzenlemesi Yer Alıyor Paketin içinde birden fazla usul düzenlemesi yer alıyor. Bunlardan bazıları ön inceleme, belirsiz alacak davası, feragat, yargılama süreleri, sulh ve kabul, bazı tebligat zorunlulukları, ihtiyati tedbir, bozmadan sonra ıslah, kanun yoluna müracaat, tamamlama kararları, tahkim, delil tespit, sulh ve arabuluculuğa teşvik, mahkemelerin uzmanlaşması, ses veya görüntü yoluyla duruşmaların yapılması. Münasıran Haberler, Son Dakika Haberler, Son Haberler - Canlı Haber Otomatik Alınan Haber Kaynak linki Tıklayın Haber Kaynağına gidin var reklamstore_region_id = 540842;   Read the full article
0 notes
bayrampasatv · 5 years ago
Text
Bayrampaşadaki Zararı Elektirik Dağıtım Şirketi Ödeyecek !
Tumblr media
İstanbul Bayrampaşa'da elektrik şirketinin altyapı çalışması sırasında kullanılan yüksek voltaj nedeniyle evdeki bazı elektrikli cihazların bozulduğunu belirterek Tüketici Hakem Heyetine başvuran Nazire Serbest'e, bozulan klima, buzdolabı, televizyon ve telefonun tamir ücreti olan bin 821 liranın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildi. Tüketici Hakem Heyeti elektrik dağıtım şirketinin altyapı çalışması sırasında kullandığı yüksek voltajın evdeki bazı ev aletlerini bozduğu şikayetini değerlendirdi. Bayrampaşa Yenidoğan Mahallesi'nde yaşayan Nazire Serbest, Bayrampaşa Tüketici Hakem Heyetine başvurarak nisan ayında eve geldiğinde apartman ışıkları, televizyon, klima, buzdolabı ve telefonu ile evdeki bazı elektrikli ev eşyalarının bozulduğunu fark ettiğini söyledi. Yaptığı araştırmada elektrik dağıtım şirketinin sokaktaki çalışması sonucu yüksek voltaj nedeniyle apartman ışıklarının tamamının bozulduğunu belirleyen Serbest, bozulan klima, buzdolabı ve apartman ışıkları ile diğer elektrikli ev eşyalarını tamir ettirdi. Eşyaların tamir bedeli olarak faturalandırdığı bin 821 liranın karşılanması için elektrik dağıtım şirketine başvuran Serbest, buradan olumsuz yanıt alması üzerine avukatı Mehmet Fatih Yaşar aracılığıyla Bayrampaşa Tüketici Hakem Heyetine müracaatta bulundu. Firma, talebin reddini istedi Tüketici Nazire Serbest'in başvurusu üzerine tüketici hakem heyetine savunma gönderen şirket, "Tüketicinin elinde delil bulunmadığını, elektrik dalgalanmalarını gün ve saat aralıklarında ölçen bir makine olmadığı için de başvurucunun iddiasının bilimsellik ve hukuki bağlayıcılığının olmadığı" görüşünü dile getirdi. Yüksek voltaj olması durumunda aynı hat üzerinde birçok arızanın meydana gelmesinin işin doğası gereği olduğunu belirten şirket, bu hususun da söz konusu olmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesini istedi. Bilirkişi, tüketiciyi haklı buldu Tüketici hakem heyetine gönderilen bilirkişi raporunda, mağdur edilen tüketicinin, bozulan eşyaları için toplamda bin 821 lira ödeme yaptığının sabit olduğu belirtildi. Nazire Serbest'in şikayetinde haklı olduğuna yer verilen bilirkişi raporunda bu nedenle tüketicinin tamir için ödediği bin 821 liralık bedelin şirket tarafından karşılanması gerektiği kaydedildi. Başvuruyu karara bağlayan heyet, bin 821 liralık masrafın 27 Nisan 2019'dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte şikayet edilen firma tarafından tüketiciye iade edilmesine karar verdi. "Zarara uğrayan 100 tüketiciden 7'si başvuru yapıyor" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, elektrik dağıtım şirketlerinin, bu tür konularda altyapı ve elektriğin düzenli akışının sağlanmasında görevli olduğunu belirterek, "Elektrik dağıtım şirketi elektronik cihazlarda herhangi bir arızaya sebep olacak bir voltaj düşüklüğü veya yüksekliği olmuşsa bunun bedelini ödemek zorundadır." diye konuştu. Bu konularda dağıtım şirketlerine servis raporlarıyla birlikte başvurulduğunda zararın karşılandığını aktaran Şahin, ancak bazı dağıtım şirketlerinin bu duruma itiraz ederek ödemeyi yapmak istemediklerini söyledi. Şahin, bu tür zararlara maruz kalan vatandaşların çok azının hakkını arama yoluna gittiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Aynı zarara uğrayan 100 tüketiciden 7 veya 8'i hakem heyetine gidiyor. Hakkını aramıyor. Türkiye'de durum genel anlamda bu. Başvuranların bir kısmı usule uygun olmayan müracaatlar gibi gerekçelerle de hakem heyeti veya mahkemelerde elenebiliyor." dedi. "Bozulan gıdaların belgelenmesi gerekmiyor" Burada sorumluluğun elektrik dağıtım şirketinde olduğunu dile getiren Şahin, "Hakem heyetinin burada verdiği karar yüzde 100 doğru. O bedelin iadesi gerekiyor. Vatandaşların bu durumla karşılaşmaları halinde öncelikle servisten arızanın elektrik voltajından kaynaklandığını gösteren rapor almaları gerekiyor. Arıza sebebinin mutlaka belirtilmesi gerekir. Vatandaş bu raporla elektrik dağıtım şirketine başvurup zararın karşılanmasını isteyebilir." diye konuştu. Şahin, dağıtım şirketinin bunu kabul etmemesi halinde hakem heyetine başvurulması gerektiğini anlatarak, 8 bin 480 liralık zarara kadar hakem heyetinin, bu miktarın üzerindeki zararlara ise tüketici mahkemelerinin baktığını ifade etti. Tüketicinin oluşan zararın belgelemesinin önemine işaret eden Şahin, "Tüketicinin belgelediği zararın tahsil edilmesi mümkündür. Ancak burada farklı durumlar da söz konusu. Mesela arıza nedeniyle buzdolabında bozulan bir ürünün belgelenmesi gerekmiyor. 'Buzdolabında etim vardı, yağım, peynirim vardı, bu voltajdan oluşan arıza nedeniyle buzdolabında bozuldu' dediğinizde tüketici hakem heyeti ve tüketici mahkemeleri oluşan bu zararın da giderilmesi gerektiği yönünde kararlar veriyor." değerlendirmesinde bulundu. Read the full article
0 notes
kamu365 · 4 years ago
Text
Çin Şanghay endeksi
*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.
Haftaya başlarken Çin Şanghay endeksinde yaşanan %2,5 oranındaki prim dışında küresel borsalarda net bir yön gözlenmiyor. ABD tarafında, yüksek koronavirüs vaka sayıları ile birlikte teşvik paketleri gündeme gelse de vadeliler bu sabah eksi bölgede seyrediyorlar. Diğer yandan, Avrupa tarafında da hafta sonu teşvik paketi üzerinde anlaşma sağlanmasa da görüşmeler ve umutlar devam ediyor. Koronavirüs sürecini de görece daha iyi yöneten Avrupa’da vadeliler bu sabah yatay. Haftaya hafif satıcılı başlayan paritede de toparlanma gözleniyor. Özetle, özellikle ABD’de yüksek koronavirüs vaka sayılarına karşın düşük faiz ve bol likide ortamında teşvik beklentilerinin sürmesi hisse piyasalarını desteklemeye devam edebilir ve bu sabah ekside seyreden bazı borsalarda toparlanma çabaları gözlenebilir.  Geçen hafta emsallerinden pozitif ayrışan ve yakın zirvesini test eden BIST100 endeksi ise güne hafif alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Endeks gün içerisinde de hafif alıcılı bir görüntü sergileyebilir.
        MAKROEKONOMİ                                              AB kurtarma fonuna dair gelişmelerin izlenmesiyle küresel borsalar haftaya karışık bir görünümde başlıyor, Çin borsalarının ise pozitif ayrıştığı gözüküyor. Çin Merkez Bankası gösterge faizinde bu ay da de��işikliğe gitmezken, kısıtlamaların gevşetilmesine rağmen Japonya’da ihracat 3 aydır %20’nin üzerindeki düşüşünü sürdürüyor. AB ülkeleri, kurtarma programı konusunda anlaşma sağlayamazken, liderler bugün de bir araya gelecek. Yurt dışında temmuz ayına ilişkin küresel imalat ve hizmet PMI verileri, yurt içinde PPK toplantısının öne çıkacağı haftadayız. Bu hafta ABD Senatosu’nun yeni koronavirüs yardım paketini müzakere etmeye başlaması bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugün 3 yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili yeniden ihraç edecek. TCMB normalleşme sürecinin bir parçası olarak, finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 300 baz puan artırdı.
2.çeyrek sonlarında toparlanma sinyalleri veren PMI öncü göstergesinin ABD’de artan vaka sayıları ve bazı eyaletlerde kısıtlamaların yeniden görülmesinin etkisiyle temmuz ayı PMI’ın nasıl etkilendiği takip edilecek. Temmuz ayı PMI öncü verisi cuma günü yayınlanacak. İmalat PMI haziranda 49,8, hizmet PMI ise 47,9 gelmişti. Beklenti negatif gelişmelere rağmen yine de genişleme bölgesinde gelmesi yönünde. Perşembe günü son zamanlarda olduğu gibi işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek. İşsizlik maaşı başvuruları uzun süredir milyonun üzerinde gelmesine rağmen azalma trendine girmişti, yeniden uygulamaya konan tedbirlerin bu trende nasıl etki ettiği izlenecek. Ayrıca bölgesel Fed anketlerinden salı günü haziran ayına ilişkin Chicago Fed Ulusal Aktivite Endeksi ve perşembe günü de temmuz ayına ilişkin Kansas Fed İmalat Sektörü Aktivite Endeksi takip edilecek.
Avrupa tarafında ise veri takvim sakin. Cuma günü temmuz ayı öncü PMI verileri açıklanacak. Mayısta ekonominin yavaş yavaş açılması sonrası PMI verileri tarihi dip seviyelerden dönmüştü. ECB toplantısı sonrası Lagarde’nin de vurguladığı üzere bölgede toparlanma işaretleri var fakat görünüm oldukça belirsiz ve manşet PMI yanında alt bileşenlerin gidişatı da önemli olacak. Ayrıca iç talebin görünümüne ilişkin temmuz ayı tüketici güveni anketi önemli olacak. İngiltere’de de cuma günü ekonomik normalleşmenin PMI verilerine ve haziran ayı perakende satışlarına etkisi izlenecek.
Geçen hafta Çin’in büyüme verisi olumlu gelmesine rağmen, perakende satışlar ve sabit yatırımlar verisi tatmin edici gelmemişti. Bu hafta da perşembe günü 2.çeyreğe ilişkin Güney Kore büyüme verisi takip edilecek. İkinci çeyreğe ilişkin veriler Güney Kore’nin teknik resesyona gireceğini göstermekte.
Bu hafta yurt içi veri takvimi görece sakin gözükmekte. Perşembe günü temmuz ayı tüketici güven endeksi yayınlanacak. Ayrıca TCMB para politikası kurulu toplantısı bulunmakta. 
Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi haziran ayında %5,22 artarak son 14 ayın en yüksek rakamı olan 62,6 seviyesine gelmişti. Verilerin bileşenlerine bakıldığında son dönemde kamu bankalarının açıkladığı finansman paketlerinin de etkisiyle gelecekte otomobil ve konut alma ihtimalinde belirgin artış görmüştük. Ayrıca genel ekonomik durum beklentisi kalemi de %4,5 artmıştı.
Son yayınlanan Foreks anketinde 18 katılımcı da faiz indirimi beklememekte ve son yayınlanan Beklenti Anketi’nde benzer bir yönelim görmüştük. Haziran ayı PPK toplantısında enflasyonda çekirdek eğilimlerdeki artışı gerekçe göstererek 9 toplantı sonraSI faizlerde indirim yapmamıştı.  Haziran ayında da özellikle ekonomik normalleşme adımları çerçevesinde faaliyete yeni başlayan sektörlerde birim maliyetlerdeki artışın fiyatlara yansıması ile beklentilerin üstünde bir enflasyon geldi ve bundan dolayı bu toplantıda da faizlerde değişiklik yapması sürpriz olacaktır.
ŞİRKET HABERLERİ 
Emlak Konut GYO (EKGYO, Nötr): Şirket projelerinden “İstanbul Çekmeköy Taşdelen Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi” kapsamında, 550 adet konut, 4 adet Ticarete ait Yapı Ruhsatları 10.07.2020 tarihinde alınmıştır.
Güneş Sigorta (GUSGR, Pozitif): Şirket’in Ocak – Haziran 2020 dönemi toplam brüt prim üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre %115 oranında artarak 1,93 milyar TL’ye yükselmiştir.
İş Bankası (ISCTR, Nötr): İş Bankası, Fransız Kalkınma Ajansı’nın özel sektör temsilcisi PROPARCO’dan tarım sektörü ve tarımda kaynak ve enerji verimliliği yatırımlarının finansmanında kullanılmak üzere 25 milyon Euro tutarında, 10 yıl vadeli kredi temin etti.
Tüpraş (TUPRS, Nötr): Rekabet Kurulu’nun 17 Ocak 2014 tarihli kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi sonrası Şirket tarafından yapılan temyiz başvurusu İdari Dava Mahkemeleri Kurulunca reddedilmiştir. Karara konu idari para cezasına ilişkin ödeme 23 Mayıs 2014 tarihinde yapılmış olduğundan, davanın sonucunun finansal tablolara herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: TCMB, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını, tüm bankalar için tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırıldığını açıklamıştır.
Koronavirüs (Covid-19) salgınının olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla 17 Mart 2020 tarihinde açıklanan tedbirler çerçevesinde; reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları 500 baz puan indirilmiş, 5,1 milyar ABD doları karşılığı likidite serbest bırakılmıştı. Buna ek olarak, reel kredi büyüme koşullarını ilk defa sağlayan bankalara yaklaşık 9,2 milyar ABD doları karşılığı likidite verilmiş, böylece bankacılık sistemine toplam 14,3 milyar ABD doları karşılığı likidite sağlanmıştı.
TCMB, bu defa, normalleşme sürecinin bir parçası olarak, finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının tüm bankalar için tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırılmasına karar vermiştir. Alınan bu kararla, piyasadan yaklaşık 9,2 milyar ABD doları tutarında döviz ve altın cinsinden likidite çekilmesi beklenmektedir. Söz konusu değişiklik, tesisi 24 Temmuz 2020 tarihinde başlayacak olan 10 Temmuz 2020 tarihli yükümlülük döneminden itibaren geçerli olacak.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Hub Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı (HUBVC): Şirketin Gerçeklik Teknoloji Sanayi Yazılım Reklam Prodüksiyon Tic. A.Ş.’de sahip olduğu 5.576 TL nominal değerli payların tamamı 88.775,5 TL’ye, bağlı ortaklığı STRS Teknoloji A.Ş.’nin 5.041 TL nominal değerli payların tamamı 80.257,8 TL’ye olmak üzere toplam 169.033,3 TL karşılığında, Bahar Baziki ve İsmail Kemal Çiftçioğlu’na peşin olarak satılmış, satış bedelleri tahsil edilmiştir. Şirketin ve bağlı ortaklığın Gerçeklik Teknoloji Sanayi Yazılım Reklam Prodüksiyon Tic. A.Ş.’de payı kalmamıştır. Ayrıca Şirketin 25.06.2020 tarihli KAP açıklamasında; iştiraki The Meditation Company GMBH’nin toplam 60mn ABD Doları şirket değeri üzerinden 15mn ABD Doları yatırım için taraflarla bugün anlaşmaya vardığı, tescil işlemlerinin tamamlanması için gereken işlemlere başlandığı açıklanmıştı.Söz konusu yatırıma ilişkin tescil işlemleri de tamamlanarak süreç tamamlanmıştır. The Meditation Company GMBH’deki Şirketin sahip olduğu pay oranı %3,82 olarak değişmiştir (önceki %5,33).
Escort Teknoloji (ESCOM): Şirket iştiraki Alesta Elektronik Teknoloji Yatırım A.Ş’den alınan bilgiye göre; yüksek büyüme potansiyeli olan teknoloji girişimlerine yatırım stratejisi doğrultusunda, kişisel bakım sektörüne inovatif ve dijital çözümler sunan MeloKnows Bilgi Teknolojileri ve Reklam Hizmetleri A.Ş ‘ne 208.000 TL  tutarında yatırım yapılmasına karar verilmiştir.   FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %7,34 seviyesinden %7,40 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 154,4 milyar TL ile 118,9 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 35,5 milyar TL’si %7,25’ten piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı. ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, cuma günü güne %0,62 seviyelerinden başlarken, bugün sabah saatlerinde %0,61’lerde dar banttaki hareketini sürdürmekte. Yurt içi tahvil piyasasında, verim eğrisi genelinde zayıf hacimli işlemlerle sınırlı yükselişler gözlendi. En çok işlem hacmine sahip olan Şubat 2026 vadeli kağıdın faizi günlük bazda 5 baz puanlık artışla %12,26 seviyesine yükseldi.
GÜNLÜK ÖZET PİYASA VERİLERİ
Kaynak Ziraat Yatırım Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Çin Şanghay endeksi appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2WE3Y5x via IFTTT
0 notes
mehmetcansiz · 5 years ago
Text
Türkiye Barolar Birliği AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ-2020
2 Ocak 2020 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 30996 TEBLİĞ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Taraflar arasında akdi avukatlık ücreti kararlaştırılmamış veya kararlaştırılan akdi avukatlık ücretinin geçersiz sayılması halinde; mahkemelerce, dava konusu edilen tutar üzerinden bu Tarife gereğince hesaplanacak avukatlık ücretinin altında bir ücrete hükmedilemez. Bu Tarife 1136 sayılı Kanunun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası doğrultusunda gerçekleştirilecek olan akdi avukatlık ücreti belirlenmesinde sadece asgari değerin hesaplanmasında dikkate alınır. Diğer hususlar 1136 sayılı Kanundaki hükümlere tabidir. (3) Bu Tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri, bu Tarife hükümleri üzerinden yapılmış olarak kabul edilir. Avukatlık ücretinin kapsadığı işler MADDE 2 – (1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez. (2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir. Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti MADDE 3 – (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, bu Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur. (2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. Birden çok avukat ile temsil MADDE 4 – (1) Aynı hukuki yardımın birden çok avukat tarafından yapılması durumunda, karşı tarafa bir avukatlık ücretinden fazlası yükletilemez. Ücretin tümünü hak etme MADDE 5 – (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, bu Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır. (2) Gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, belirlenmiş dava değerine göre hesaplanır. Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret MADDE 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz. Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret MADDE 7 – (1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. (2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. (3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez. Karşılık davada, davaların birleştirilmesinde ve ayrılmasında ücret MADDE 8 – (1) Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur. Nafaka, kira tespiti ve tahliye davalarında ücret MADDE 9 – (1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz. (2) Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez. Manevi tazminat davalarında ücret MADDE 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. İcra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerinde ücret MADDE 11 – (1) İcra ve İflas Müdürlüklerindeki hukuki yardımlara ilişkin avukatlık ücreti, takip sonuçlanıncaya kadar yapılan bütün işlemlerin karşılığıdır. Konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki takip miktarı 4.000,00 TL’ye kadar olan icra takiplerinde avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez. (2) Aciz belgesi alınması, takibi sonuçlandıran işlemlerden sayılır. Bu durumda avukata tam ücret ödenir. (3) İcra mahkemelerinde duruşma yapılırsa bu Tarife gereğince ayrıca avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki bu ücret, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün iki ve üç sıra numaralarında gösterilen iş ve davalarla ilgili hukuki yardımlara ilişkin olup, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek avukatlık ücreti bu sıra numaralarında yazılı miktarları geçemez. Ancak icra mahkemelerinde açılan istihkak davalarında, üçüncü kısım gereğince hesaplanacak avukatlık ücretine hükmolunur. (4) Borçlu ödeme süresi içerisinde borcunu öderse bu Tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır. (5) Tahliyeye ilişkin icra takiplerinde bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirtilen maktu ücrete hükmedilir. Borçlu ödeme süresi içerisinde borcunu öderse bu Tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. (6) İcra dairelerinde borçlu vekili olarak takip edilen işlerde taraflar arasında akdi avukatlık ücreti kararlaştırılmamış veya kararlaştırılan akdi avukatlık ücretinin geçersiz sayıldığı hallerde; çıkabilecek uyuşmazlıkların 1136 sayılı Kanunun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca çözülmesinde avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde icra dairelerinde yapılan takipler için belirlenen maktu ücrettir. Ancak belirlenen ücret asıl alacağı geçemez. Tüketici mahkemeleri ve tüketici hakem heyetlerinde ücret MADDE 12 – (1) Tüketici hakem heyetlerinin tüketici lehine verdiği kararlara karşı açılan itiraz davalarında, kararın iptali durumunda tüketici aleyhine, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre vekâlet ücretine hükmedilir. (2) Tüketici hakem heyetlerinde avukat aracılığı ile takip edilen işlerde, avukat ile müvekkili arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda bu Tarifenin birinci kısım ikinci bölümünün tüketici hakem heyetlerine ilişkin kuralı uygulanır. Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret MADDE 13 – (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. (3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Ceza davalarında ücret MADDE 14 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine bu Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. (2) Ceza hükmü taşıyan özel kanun, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda bu Tarifeye göre belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez. (3) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerine göre tazminat için Ağır Ceza Mahkemelerine yapılan başvurularda, bu Tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmedilir. Şu kadar ki, hükmedilecek bu ücret ikinci kısmın ikinci bölümünün sekizinci sırasındaki ücretten az, onikinci sıra numarasındaki ücretten fazla olamaz. (4) Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. (5) Ceza mahkemelerinde görülen tekzip, internet yayın içeriğinden çıkarma, idari para cezalarına itiraz gibi başvuruların kabulü veya ilk derece mahkemesinin kararına yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde işin duruşmasız veya duruşmalı oluşuna göre bu Tarifenin ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörüldüğü şekilde avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak başvuruya konu idari para cezasının miktarı bu Tarifenin ikinci kısım birinci bölüm 1. sıradaki iş için öngörülen maktu ücretin altında ise idari para cezası kadar avukatlık ücretine hükmedilir. Danıştayda, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret MADDE 15 – (1) Danıştayda ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedilir. (2) Şu kadar ki, dilekçelerin görevli mercie gönderilmesine veya dilekçenin reddine karar verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmolunmaz. Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret MADDE 16 – (1) 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur. (2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 6.000,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 900,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez. b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir. c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 900,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez. ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek, bu Tarifeye göre belirlenir. Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda ücret MADDE 17 – (1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır. (2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez. (3) 28/1/2012 tarihli ve 28187 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Tahkim Kurulu, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde idare ve vergi mahkemelerinde görülen davalar için öngörülen avukatlık ücretine hükmeder. İş takibinde ücret MADDE 18 – (1) Bu Tarifeye göre iş takibi; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgisi bulunmayan iş ve işlemlerin yapılabilmesi için, iş sahibi veya temsilci tarafından yerine getirilmesi kanunlara göre zorunlu olan iş ve işlemlerdir. (2) Bu Tarifede yazılı iş takibi ücreti bir veya birden çok resmi daire, kurum veya kuruluşça yapılan çeşitli işlemleri içine alsa bile, o işin sonuçlanmasına kadar yapılan bütün hukuki yardımların karşılığıdır. Dava vekili ve dava takipçileri eliyle takip olunan işlerde ücret MADDE 19 – (1) Dava vekilleri tarafından takip olunan dava ve işlerde de bu Tarife uygulanır. (2) Dava takipçileri tarafından takip olunan dava ve işlerde bu Tarifede belirtilen ücretin 1/4’ü uygulanır. Tarifede yazılı olmayan işlerde ücret MADDE 20 – (1) Bu Tarifede yazılı olmayan hukuki yardımlar için, işin niteliği göz önünde tutularak, bu Tarifedeki benzer işlere göre ücret belirlenir. Uygulanacak tarife MADDE 21 – (1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır. Seri davalarda ücret MADDE 22 – (1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir. Kötü niyetli veya haksız dava açılmasında ücret MADDE 23 – (1) Kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması hâlinde, bu miktar doğrudan mahkemece 1136 sayılı Kanun ve bu Tarife esas alınarak takdir olunur. Yürürlük MADDE 24 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer. AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ-2020 yılı Read the full article
0 notes
biraraiyi · 5 years ago
Text
Avukatlık hizmetinin KDV'si düşürüldü
Avukatlık hizmetinin KDV’si düşürüldü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, avukatlık ücretlerinde Katma Değerinde Vergisi’ni düşürecek karara imza attı.
YÜZDE 18’DEN YÜZDE 8’E 
Bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan karara tarafından bundan daha sonra avukatlık hizmetlerinde KDV oranı yüzde 18’den yüzde 8’e çekildi.
Resmi Gazete’de yer alan açıklamaya tarafından, aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemeleri görev alanına…
View On WordPress
0 notes
tazminattakip-blog · 6 years ago
Text
Kredi Dosya Masrafı İadesi İçin Yapılması Gerekenler
Gerekli belgeler
Kredi dosya masrafı iadesi için öncelikle kredi çekilen kuruluştan bu masrafı gösteren bir belge edinilmesi gerekmektedir. Bu belge ayrıntılı bir ödeme planı ya da bir dekont şeklinde olabilir. Ancak, bazı bankalar bu belgeyi müşteri hizmetlerinden talep edilmesi, bazıları ise şubeden talep edilmesi durumunda ücret karşılığı vermektedir. Bu hizmet karşılığında isteyecekleri her ücret yine haksız olarak talep edilen ücretlere gireceği için bunun da iadesinin talep edilmesi mümkündür.
Nereye başvurmak lazım?
Bankadan alınmış olan belgede belirtilen tutar, dosya masrafı iadesi dilekçesi ile birlikte 3 bin TL’nin altında ise Tüketici Hakem Heyetine, 3 bin TL’nin üzerinde ise Tüketici Mahkemelerine başvurularak dosya masrafı iadesi talep edilmelidir. Dosya masrafı dilekçesi örneğine, dosya masrafı geri almak için başvuruda bulunulacak Tüketici Hakem Heyetlerinden ulaşılabilir.
Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru herhangi bir ücrete tabi değildir, ancak mahkemeye başvurulduğunda giderler mahkemeye depo edilir ve davanın kazanılması durumunda karşı taraftan talep edilir.
Dosya masrafı iadesi için başvuru yaptıktan sonra ise Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemelerinin kararı beklenmelidir. Başvurular, heyetlerin yoğunluğuna göre 3 aya varan süreler çerçevesinde sonuçlanır. Tüketici mahkemeleri için de benzer bir bekleme süresi söz konusudur.
Dosya masrafı iadesi için yapılan başvuru sonuçlandıktan sonra karar ile beraber bankaya gidilerek masrafın geri alınması için başvurulması gerekmektedir.
Bankalar ödeme yapmazsa ne yapılmalı?
Bankanın geri ödeme yapmaması durumunda ise yapılması gereken şey, banka kararı ile birlikte talebin icraya sunulmasıdır. İcra takip yolları içerisinden ilamlı icra yoluna başvurulmalıdır. İcra takibinin sonunda bankaya bir ödeme emri bildirilecek ve bu ödeme emrinin bildiriminden itibaren 7 gün içerisinde masrafların ödenmemesi durumunda haciz işlemlerinin başlatılacağı bankaya ilgili merci tarafından bildirilmektedir. Banka haciz işlemini tercih etmeyeceği için 7 gün içerisinde kredi dosya masrafını iade edecektir.
Dilerseniz uzman hukukçularımız vasıtası ile dosya masraflarınızı 1 gün içinde tahsil edebilirsiniz. Bu yaşanacak süreçleri ( 3 ay ile 1 yıl arası sürmektedir ) yaşamadan, 1 günde anlaşmalı olduğumuz bankalardan alacaklarınızı tahsil ediyoruz. 2009-2014 yılları arasında kredi kullanan vatandaşlarımız bu hizmetlerden hiç bir ön ödeme yapmadan faydalanabilmektedirler. 
Detaylı bilgi için Whatsapp: 0543 297 77 63 - [email protected] 
0 notes
dilekceornegiindir-blog · 6 years ago
Text
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği
Günümüzde birçok nedenden ötürü tüketicilerin mağduriyeti söz konusu. Tüketiciler bu mağduriyetlerini tüketici mahkemelerine dilekçeler verip, davalar açılabilmektedir. Ayıplı mal veya hizmet sonucunda, imalatçının hukuki sorumluluğundan doğan tazminat davası şeklinde, satış bedelinin iadesi davası şeklinde, tüketici sorunları, tüketici sorunları hakem heyeti kararına karşı itiraz dilekçesi, hakem heyeti kararına itiraz, gibi birçok dava dilekçeleri verilebilmektedir.
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçesi Nedir? Neden Yazılır?
Tüketici Hakları Kanunu’na konu uyuşmazlıkların karara aşaması ve sonuçlandırılması görevi Tüketici Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri ‘ne aittir. Bu konuda görevlerin ayrıştırılması için bir sınır belirlenmiştir. 2017 Yılı Tüketici Mahkemesi sınırı 3610 (üç bin altı yüz on) Türk Lirası olarak belirlenmiş, bu rakamdan daha aşağıda olan tüketici şikâyetleri için kanun hükmünce ilgili Tüketici Hakem Heyetidir. Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunmak ya da Tüketici Mahkemesi’ne dava açmak için bir dilekçe gerekecektir. Bu dilekçenin hazırlanması çok önem arz edecektir. Hakem Heyeti’nin veya Tüketici Mahkemesi’nin kararını netleştirecek olan dilekçeyi hazırlayan kişidir, yanıltıcı olmadan doğru ve tam bilgiler ile hazırlanmalıdır. Çünkü kararı sağlayacak merciiler kişinin dilekçesine göre bir karar tesis edecektir.
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği Ne İçin Kullanılır?
Tüketicilerin almış olduğu ürünlerde, imalatçının hukuki sorumluluklarında hata olması nedeni ile Tüketici Mahkemelerine dava açılabilmektedir. Bu mahkemeler için de dilekçe yazmak gerekmektedir. Karar mercileri tarafından başvuru dilekçelerinin oldukça önemli olduğu bilinmektedir. Bu nedenle iyi şekilde hazırlanmış ve sunulmuş bir dilekçe yazılmalıdır.
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği Nasıl Yazılır?
Dilekçe sunulurken ilk olarak üst kısmında yazılacak olan Tüketici Mahkemesine yazılmalıdır. Davacının kendisini tanıtması gerekir. Burada adı soyadı, T.C kimlik numarası, telefon numarası, adres ve varsa firma adını yazmaktadır. Daha sonra alt bölümde davalının firması ve adresi yazılmalıdır. Daha sonra davanın konusunu belli eden yazı yazılmalıdır. Son bölümde de davanın gereği ve açıklamaları bulunmaktadır. Dilekçe örneklerinde ıslak bir imza bulunması zorunludur.
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği Nereye Teslim Edilir?
Tüketici Mahkemesi’ne dava açıp gerekli bildiirmler yapabilmek için uyuşmazlığın konusunun 2017 yılı itibari ile belirlenen 3.610 (üç bin altı yüz on) Türk Lirasının üstünde olması gerekmektedir. Tüketici Mahkemesi’ne hitaben yazılan dilekçede tarafların adı ve soyadı,  adresleri, uyuşmazlığın konusu ve miktarı,  deliller ve talep olarak açık��a beyan edilmelidir.
TÜKETİCİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ……………..
Davacı(Şikayet Eden) Adresi : ……………………………………………………………………………….. …………………………………………………………………………………………..
Tel / Faks (varsa) : ………………………… / …………………………
Davalı(Şikayet edilen) Adresi : ………………………………………………………………………………..
Şikayetin Parasal Değeri : …………………………..YTL.
Dava(Şikayet)Konusu: ………………………………………………………………………………………………. (Ayıplı mal / hizmet )
OLAY : ………………………………………………………………………. (Şikayetin açıklaması) ……………………………………………………………………….. ………………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………………………….
Hukuki Deliller :- 4822 sayılı Kanunla Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun – Borçlar Kanunu, – Tanık, – Bilirkişi ve her türlü delil. Neticei Talep :(*)Yukarıda açıklanan ayıplı …………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….hususunda karar verilmesini arz ederim. …. /… / 2008
Adı – Soyadı Eki : imza Ayıplı mal / hizmete ait fatura/fiş vb. belgeler. (*) 1- Ayıplı ………………………………………. malın / hizmetin yenisi ile değiştirilmesini talep ediyorum. 2- Ayıplı ………………………………………. malın / hizmetin yasal faizi ile birlikte bedelinin iadesi veya alışverişin / sözleşmenin iptalini istiyorum. (*)NOT: Yukarıdaki seçeneklerden yalnızca birini talep kısmına yazabilirsiniz.
Eğer aradığınız dilekçe örneğini bulamadıysanız bize yazın! En kısa zamanda eklenecektir, aynı zamanda sizleri bilgilendirmeyi de unutmayacağız.
Tüketici Mahkemesi Dava Dilekçe Örneği
0 notes
haberci90-blog · 7 years ago
Text
Aman dikkat: Mağdur sayısı 300'ü aştı
Aman dikkat: Mağdur sayısı 300'ü aştı - Haberci90
https://www.haberci90.com/aman-dikkat-magdur-sayisi-300u-asti-15753h.html
Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, devre tatil ve devre mülk satış sözleşmeleri üzerinden tüketicilerin dolandırıldığını, ciddi mağduriyetler yaşandığını belirtti.
Tüketici Kanunu’nun emredici hükümleri doğrultusunda tüketicinin satıştan bir gün önce bilgilendirilmesi gerekirken aynı gün satış yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, “Satışlar resmi bir şekilde yapılmamakta, tüketiciye cayma bildirimi verilmemektedir. İmar izni olmayan parseller de satış sözleşmelerine dahil edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
KASALARINI DOLDURUYORLAR
Yılmaz, devre mülklerin tüketiciye zamanında teslim edilmediğini de belirterek, şunları kaydetti:
“Bu şekilde tüketicinin cebinden haksız kazanç sağlanmakta. Şirketin biri, satış sözleşmeleri üzerinden tüketiciyi adeta yolmuş ve kasalarını doldurmuş. Verilen hukuk mücadelesiyle Tüketici Mahkemeleri, paraların iadesine karar verince şirket, kasalarını boşaltmış ve farklı bir isimle yeni bir şirket kurmuştur. Aynı şirket usulsüzlüklerine devam etmiş, yargı kararları birikince tüketiciye parasını ödememek için tekrar şirketin kasaları boşaltılmış ve üçüncü bir şirket kurulmuştur.”
TEK İLDE 300’DEN FAZLA MAĞDUR
Devre mülk dolandırıcılığı yapanların tüketicinin kesesinden lüks oteller inşa ettiğini vurgulayan Yılmaz, “Devre tatil ve devre mülklerle ilgili mağduriyetlerin ezici çoğunluğu Yalova’da yaşanıyor. Derneğimize sadece bu kentten 300’ün üzerinde başvuru yapıldı. Kanuna aykırı ve keyfi yapılan satışlara son verilmesi için etkin bir denetim istiyoruz. Mağdurların listesini vermeye hazırız.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Ankara’da 10 Mayıs’ta toplanan Tüketici Konseyi’nde söz konusu sorunu dile getirdiğini ve bunun resmi kayıtlara geçtiğini belirterek, mahkeme kararlarına rağmen yaşanan mağduriyetlerin çözümü için gerekli tedbirlerin alacağına inandıklarını kaydetti.
0 notes
msxlabs-forum · 7 years ago
Text
Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne başvurdum, cevaplanma süresi nedir?
kredi kartı kart aidatı altında alınan kart üçretimin iadesi için Tüketici hakem heyetine başvurdum 3 aydır bekliyorum top bir o kalede bir bu kalede açıkcası hangi banka kurum firma magaza olursa olsun ne devleti takıyor ne ne Tüketici hakem heyetini iş mahkemeleri de öyle devlet seni caydırmak... https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/381471-tuketici-haklari-hakem-heyetine-basvurdum-cevaplanma-suresi-nedir.html
0 notes