#sosyal yardımlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bedavainternet - Devasa+
PTT 700 TL Yardım Başvurusu
Devlet tarafından yılın belli zamanlarında ihtiyaç sahibi olan ailelere verilen yardımlar vatandaşın yüzünü güldürmeyi başarıyor. Bu haberi ilk kez duyan yardıma muhtaç vatandaşlar da ptt 700 tl yardım başvurusu yapmak için sıraya girdi. Bu yardım projesine dahil olmak isteyen kişiler, e devlet sitesine giriş yaparak ya da PTT şubelerine bizzat başvurarak belirlenen yardım türünden fayda sağlayabilirler. 700 Türk Lirası yardım kampanyası tamamen devlet onaylı olup, geri ödemesi hiçbir şekilde vatandaşlardan talep edilmez. Yılın belli aralıklarında vatandaşlara verilen bu miktar ise PTT tarafından dar gelirli ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara ödenir. Eğer sizler de bu yardım türüne hangi şartlarda başvurulacağını öğrenmek istiyorsanız PTT şubelerine gidebilir ve gerekli başvuru işlemlerini anında başlatabilirsiniz.
Her Aileye 500 TL Yardım Başvurusu
Devlet tarafından hayata geçirilen bir diğer maddi proje ise her aileye 500 tl yardım başvurusu olarak bilinir. Öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve 18 yaşını dolduran kişilere verilecek olan bu maddi destek; ihtiyaç sahibi, dar gelirli ve muhtaçlık sınırının altında yaşayan ve çocuklarının temel yaşam giderlerini karşılamakta zorlanan kişileri kapsamaktadır. Eğer bu şartlara uyum sağladığınızı düşünüyorsanız, ikamet ettiğiniz şehirde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına bizzat başvuru yapmanız gerekmektedir. Bu bilgiye ek olarak, e devlet sitesine giriş yaparak da başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Oluşturulan bu yardım projesi genel olarak çocuklu aileleri kapsar. Yapılan başvuru sonuçları en geç 2 hafta içerisinde açıklanır ve eğer bu maddi projeye kabul edilirseniz belirtilen ücret İBAN hesabınıza ya da size en yakın PTT şubesine yatar. Sosyal yardım projesi olarak da bilinen maddi destek, her sene enflasyon oranlarına göre artış göstermektedir. Sizler de bahsi geçen yardımlardan yararlanmak istiyorsanız detaylı bilgiyi bedavainternet.com.tr sitesine uğrayabilirsiniz.
2K notes
·
View notes
Note
tüm bu olanlara ne demek istersin? ben küfür etmeden duramıyorum..
Denecek pek bir şey yok. Bu gün 21 şubat. Depremin üstünden 16 gün ve 41 bin 156 ölüm geçti. Çürümüş binaların, mahvolan hayatların ve kokuşmuş siyasetin üzerinden geriye her şeyin ne kadar harabe bir hal aldığının somut delili kaldı.
PR ekiplerince güzel kirli sakallar bırakmış insanlar sadece yorgun gözükmeye çabaladı, en ufak bir suçluluk ve sorumluluk yok yüzlerinde. Tek endişeleri seçimde ne kadar oy kaybedecekleri veyahut kazanacakları. Belli ki konumlarının ancak güç elde etme noktasını algılıyorlar ya da sadece buna odaklılar, işlerinin gerçek muhatabının kendi doymak bilmez obur mideleri olmadığını hala fark etmiyorlar, edemiyorlar ya da etmemek için özel bir etik dışı şeytani bir zihniyete bürünmüşler.
13 milyon insanın bu katliamdan bir şekilde etkilendiği söyleniyor. 13 milyon insan bir şekilde umursamazlığın, kazanç aşkının ve sorumsuzluğun yıkıntıları arasında. Bu işin sorumlusu olmayan diğer milyonlar kendilerini sorumlu hissederek çeşitli şekillerde bu durumu idame ettirmeye çabalıyor. Kimisi sosyal medya üzerinden göstermekten çok örtme işlevini üstlenmiş ana akım medyanın yerini dolduruyor, kimisi para gönderiyor, kimisi bilek gücüyle yardımcı olmak için öne atılıyor. Herkes yıkıntının bir tarafından tutuyor, eli nasır tutar diye çok değerli elceğizlerini sakınan müteahhitler hariç. Onların kaçmaları gereken delikler var. Kışı atlattıktan sonra yeni bir im*r barışı ile yüzbinleri öldürmek için beklemedeler. Kanla taçlandırılmış ne yüce bir barış, şimdi bıraktığı tablo savaşa ne kadar yakın.
Ben de şimdiki cümlelerimle olanı sadece romantize ediyor, günlerce beynime nakşedilen normalleştirmelerden kaçamıyorum. Ben ölmedim, sevdiklerim ölmedi, deprem uzağımdaydı bu bencillik ve umursamazlık beni parçalanan bozuk harçların dumanında boğmadı, henüz...
41 bin 156 hayat, tıpkı benim gibi yaşamın içinde bir bilinç olarak parlarken ansızın sönüverdi. Deprem yalnızca yeri salladı; onları çürük binalar, geç kalan yardımlar ve hızlı olacağını savundukları tek merkezli sistemin kilitlenmesi öldürdü. Şimdi bu poşetlenmiş ölüler birçok kazançla gömülecek ve bunun planları yapılmaya şimdiden başlandı bir yerlerde. Halkın ya da muhtelif yapıların bağışlarına kendi amblemlerini damgalayarak prestij yapmak isteyenler, onca paradan kırpabildiğince kırpma amacı güdenler, o molozların yerine yapılacak yeni "lüks" komplekslerin ihalelerine salyalarını akıtanlar...
Şimdi depremin ne denli büyük ve durdurulamaz olduğuna odaklılar, sorumluluktan kaçabilecekleri kadar kaçacaklar ve normalleştirecekler. 13 milyon mahvolan hayat normal bir şey olacak. Mucize sunumları ile iki metre ötedeki cinayet unutturulacak ve biz de yine normalleşeceğiz, zorundayız. Normalleşeceğiz, aynı ceset poşetleri kafamıza geçirilip plastik solurken boğulmama mücadelesi verene kadar unutmaya çalışacağız. Sonrasında da hatırlayan kalmayacak; katilsiz cinayetleri, aç gözlü ihaleleri ve kendi reklamlarına bu faciayı nasıl uyarlayıp kar elde edeceklerini düşünenleri ve aynı ölümü bekleyen bizleri... Kimse hatırlamayacak.
29 notes
·
View notes
Text
ROBİN HOOD U YANLIŞ OKUYUNCA
ek MTV den beklenen gelir 36 miyar TL
KKM ye ödenecek faiz gideri ise 59 milyar TL....
SORAMADIĞIN SORULAR ın başında deprem vergileri, depremlerde toplanan yardımlar, itibardan tasarruf.... vb geliyor soramiyorsun ki... bir daha yazayım
ek MTV den beklenen gelir 36 miyar TL
KKM ye ödenecek faiz gideri ise 59 milyar TL
iktidar yarın ek emlak vergisi ek şu bu hedehöy vergisi alınması yönünde karar alırsa AYM ne yapacak? zira bu karar emsal oldu - ki daha önceki emsal iptal kararlarını bir nevi ret ederek... Buna güvenen vatandaş da bireysel iptal davaları açmıştı şimdi onlarda hem vergiyi hem dava masraflarını vb ödeyecek yani hak kaybı...
Bu duruma nasıl geldik ? ekonomi politikalarını sorgulayan var mı? ...yok
sofrasindaki 2 domates 1 e düşmüş ama çok şükür
yahu en düşükte eşitleniyoruz eğitimde sosyal haklarda ücretlerde yaşam kalitesinde hemen herşeyde en düşük seviyelerde eşitleniyoruz
Çocuklarının okullarda öğle yemeğinden tasarruf ederek ek vergi zam vs yaparak halkın tepesine binilirken birilerinin KAÇ UÇAĞI KAÇ ARABASI VAR sorusuna "yeteri kadar" şeklinde cevap verilebiliyor
Emeklinin adı alınmazken birileri ihale için yağmur altında beklemeyi yarabbi şükür sayabiliyor
ama yine de her koşulda halinden mutlu olan bir kesim var ve bunun ardında cehalet dava sevgi aidiyet vb olduğunu sanmıyorum... bunlarin senden benden alınip doyurulan bir kesim olduğuna inanıyorum.... ilişkiler girift ve tamamen duygusal 💰 ... ilişkiler mevcut bu düzenin devamında yana olmayı gerektiriyor
SONUÇ FAKİRDEN AL ZENGİNE VER
4 notes
·
View notes
Note
Artık gerçekten dayanacak gücüm kalmadı keṣke hafızamı kaybetsem gördüklerimi silebilsem bu kadar acıya sahip olmak çok ağır sadece uzaktan görüntülere şahit olarak yardım çığlıklarını takip edederek bu kadar zor zamanlar geçiriyorsam bunlara birebir şahit olan insanlar ne durumdadır hayal bile edemiyorum... biz bu kadar acıyı hak edecek ne yaptık
Böyle bir felaketten -hem de bu kadar yakından takip edebiliyorken- etkilenmemek mümkün değil fakat psikolojimizi çok fazla etkiliyorsa kendi iyiliğimiz için bence sosyal medyaya ara verebiliriz. Destek olmak istiyorsak da maddi yardımlar yapabiliriz ve bir engel yoksa kan bağışında bulunabiliriz böylece hem bir faydamız dokunmuş olur hem de kendi akıl sağlığımızı biraz olsun korumuṣ oluruz
7 notes
·
View notes
Text
Engelli Raporu Nasıl Alınır?
Engelli raporu bireylerin engel durumunu belgeleyen resmi bir belgedir. Bu rapor, engelli bireylerin çeşitli hak ve hizmetlerden faydalanabilmeleri için gereklidir. Engelli raporu almak belirli adımların izlenmesini gerektirir. Peki engelli raporu nasıl alınır? İşte engelli raporu almak için izlenmesi gereken süreç:
Başvuru Yapılacak Kurumun Belirlenmesi
Engelli raporu almak için öncelikle hangi kuruma başvurmanız gerektiğini belirlemeniz gerekir. Türkiye’de engelli raporları genellikle şu kurumlar aracılığıyla verilmektedir:
Devlet Hastaneleri: Kamu hastanelerinde engelli raporu almak için başvurabilirsiniz.
Özel Hastaneler: Özel hastanelerde de engelli raporu almak mümkündür. Ancak, raporun geçerli olabilmesi için belirli kriterlere uygun olması gerekir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: Engelli bireylerin başvurularını değerlendiren ve rapor veren birimdir.
Gerekli Belgelerin Hazırlanması
Engelli raporu almak için bazı belgeleri hazırlamanız gerekecektir. Genellikle istenen belgeler şunlardır:
Kimlik Belgesi: Nüfus cüzdanı veya kimlik kartı fotokopisi.
Başvuru Dilekçesi: Engelli raporu talep ettiğinizi belirten resmi bir dilekçe.
Sağlık Raporları: Daha önceki sağlık raporlarınız veya tedavi belgeleri (varsa).
Biyometrik Fotoğraf: Belirtilen ölçülerde bir adet biyometrik fotoğraf.
Sağlık Kontrolü
Başvurunuzu yaptıktan sonra ilgili sağlık kuruluşunda bir sağlık kontrolüne tabi tutulmanız gerekecektir. Bu aşama, engel durumunuzun belirlenmesi için çok önemlidir. Sağlık kontrolü sırasında doktorlar, engel durumunuzu değerlendirerek uygun test ve muayeneleri yapacaklardır.
Engelli Raporu Değerlendirmesi
Sağlık kontrolünden sonra, hastanede oluşturulan rapor, ilgili kurul tarafından değerlendirilir. Bu kurul engel durumunuzu ve raporunu onaylayacaktır. Raporun değerlendirilmesi genellikle birkaç gün sürebilir.
Raporun Alınması
Engelli raporu onaylandığında rapor size verilecektir. Raporun içeriğinde, engel durumu, engelin seviyesi ve süresi gibi bilgiler yer alır. Bu raporu, sosyal yardımlardan yararlanma, ulaşım indirimleri, vergi muafiyetleri gibi birçok alanda kullanabilirsiniz.
Engelli Raporunun Yenilenmesi
Engelli raporları genellikle belirli bir süreyle sınırlıdır. Bu nedenle, raporunuzu belirli aralıklarla yenilemeniz gerekebilir. Raporun yenilenmesi için yeniden başvuru sürecini takip etmeniz önemlidir.
Engelli Raporu Neden Gereklidir?
Engelli raporu bireylerin engel durumunu belgeleyen resmi bir belgedir ve çeşitli hakların ve hizmetlerin kullanılabilmesi için kritik öneme sahiptir. İşte engelli raporunun gerekliliğinin başlıca nedenleri:
Hukuki Hakların Kullanımı
Engelli raporu engelli bireylerin hukuki haklarını kullanabilmesi için gereklidir. Bu rapor, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlar gibi devlet desteklerinden faydalanabilmek için resmi bir belge olarak kabul edilir. Engelli bireyler, raporları sayesinde yasal olarak belirlenmiş haklardan yararlanabilirler.
Sosyal Yardımlar ve Destekler
Engelli raporu engelli bireylere yönelik devlet desteklerini ve sosyal yardımları alabilmek için zorunludur. Bu yardımlar, mali destek, sağlık hizmetleri, ulaşım indirimleri ve diğer sosyal hizmetleri kapsamaktadır. Engelli raporu, bu yardımları alabilmek için gerekli bir şarttır.
Tıbbi Hizmetlere Erişim
Engelli bireylerin tıbbi hizmetlere erişimi, engelli raporu ile kolaylaşır. Bu rapor, özel sağlık hizmetleri, rehabilitasyon programları ve tedavi süreçlerinde öncelik tanınmasını sağlar. Ayrıca, belirli sağlık hizmetleri için indirimli veya ücretsiz hizmet alma hakkı tanır.
Ulaşım İndirimleri ve Avantajları
Engelli raporu, engelli bireylerin toplu taşıma hizmetlerinden indirimli veya ücretsiz yararlanabilmelerini sağlar. Birçok ulaşım şirketi, engelli raporu olan bireylere çeşitli indirimler sunarak ulaşım maliyetlerini azaltmayı amaçlamaktadır.
Eğitim ve İstihdam Hakları
Engelli raporu, engelli bireylerin eğitim ve istihdam haklarından yararlanmalarına olanak tanır. Özel eğitim kurumları, engelli bireylere yönelik özel destekler sağlamakta ve işverenler, engelli raporu olan bireylere istihdam fırsatları sunmaktadır. Bu sayede, engelli bireyler daha iyi bir eğitim ve iş fırsatına sahip olurlar.
Vergi Muafiyetleri ve İndirimleri
Engelli bireyler, engelli raporu ile bazı vergi muafiyetlerinden yararlanabilirler. Bu muafiyetler, engelli bireylerin mali yükünü hafifletmeye yardımcı olur ve daha iyi bir yaşam standardı sunar. Özellikle gelir vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi gibi alanlarda sağlanan indirimler, engelli bireylerin ekonomik durumunu iyileştirir.
Toplumsal Farkındalık ve Destek
Engelli raporu, toplumsal farkındalığın artmasına katkıda bulunur. Engelli bireylerin haklarının tanınması ve desteklenmesi, toplumda engelli bireyler hakkında daha fazla bilgilendirme sağlar. Bu sayede, engelli bireylerin sosyal hayata katılımı teşvik edilir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi’nin Hizmetleri
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi engelli raporu almak isteyen bireylere sağlık kontrolü ve raporlama süreçlerinde destek sağlamaktadır. Uzman sağlık ekibimiz, hastalarımıza en iyi hizmeti sunmak için gerekli değerlendirmeleri yaparak, rapor alma sürecini kolaylaştırmaktadır. Engelli raporu ile ilgili daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.
#özel pendik şifa tıp merkezi#engelli raporu#engelli raporu nasıl alınır#sağlık raporu#engelli belgesi#pendik engelli raporu#kurtköy engelli raporu
0 notes
Text
Muğla Büyükşehir vatandaşların maddi manevi yanında
https://pazaryerigundem.com/haber/190997/mugla-buyuksehir-vatandaslarin-maddi-manevi-yaninda/
Muğla Büyükşehir vatandaşların maddi manevi yanında
Muğla Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik kapsamında ihtiyaç sahibi ailelere son üç aydaulaşım desteği ile birlikte 47 Milyon 504 bin 413 TLdestek sağladı.
MUĞLA (İGFA) – Ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlara destek olmaya devam eden Büyükşehir Belediyesi, Halk Kart, beslenme yardımı, kırtasiye yardımı, emeklilere nakdi yardım, sağlık giderleri yardımı, okul kıyafeti yardımı ve afet yardımı gibi çeşitli aynî ve nakdî yardımlarla vatandaşların yanında olmaya devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi son üç ayda 7 Milyon 312 Bin TL sosyal destek sağlayarak vatandaşların ekonomilerine katkı sağladı. Ayrıca çocuklar için gündüz bakımevleri, yaşlılar için 100 Yaş Evleri, engelliler için kısa mola ve çeşitli atölye hizmetleri de sunulmaya devam ediliyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin son üç ayda yaptığı sosyal yardımlar, toplam 47 Milyon 504 bin 413 TL’ye ulaştı.
Buna göre yardımların dağılım ise şöyle:
• 3 Milyon 71 bin 250 TL Halk kart yardımı, • 2 Milyon 644 Bin TL emeklilere nakdi yardım, • 322 bin 800 TL kırtasiye yardımı, • 380 Bin TL beslenme yardımı, • 121 Bin 578 TL sağlık giderleri yardımı, • 400 Bin TL afet yangın yardımı, • 182 Bin 690 TL emsal yardım, • 127 Bin 159 TL okul kıyafeti yardımı, • 62 Bin 750 TL nakdi gıda yardımı sağlandı. Ayrıca 23 aileye de aynî yardım desteği verildi. • 40 Milyon 470 Bin 186 TL Ulaşım Desteği
Öte yandan Muğla Büyükşehir Belediyesi, son üç ayda Muğla ili genelinde toplu taşıma desteğini genişleterek önemli bir sosyal yardım gerçekleştirdi.
Belediye, MUTTAŞ (Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma Anonim Şirketi) ve Özel Toplu Taşıma Araçları (ÖTTA) ortaklığında 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 60-65 yaş aralığındaki vatandaşlar ve öğretmenler için toplamda 40 Milyon 470 Bin 186 TL değerinde ulaşım desteği sağladı.
Belediyenin başlattığı bu uygulama, toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yararlanarak yaşlı vatandaşların ve öğretmenlerin şehir içi ulaşım ihtiyaçlarını desteklemeyi amaçlıyor. Özellikle Muğla genelinde artan toplu taşıma talebine yönelik yapılan bu destek ile sosyal yardım ve hizmetleri geliştirme hedefleniyor.
Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, yardımların sosyal belediyecilik anlayışının bir gereği olduğunu belirterek, “Enflasyonist bir ortamda vatandaşlarımız geçim sıkıntısı çekiyor. Biz de vatandaşlarımıza destek olmak için tüm imkânlarımızı kullanıyoruz. Eğitimden sağlığa, beslenmeden barınmaya kadar Büyükşehir Belediyesi olarak ihtiyaç sahibi ailelerimizin, öğrencilerimizin, emeklimizin, engelli kardeşlerimizin her anında yanında olmaya, onların yüzlerini güldürmeye devam edeceğiz.”dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa Mustafakemalpaşa'da yaptığı konuşmada tarımın önemine dikkat çekti, çiftçilerin sorunlarına değindi ve sosyal yardımlar konusunda çözüm önerileri sundu. Ayrıca Atatürk'ü seven MHP ve AKP'lilere birlikte çalışma çağrısında bulundu.
0 notes
Text
En az 3 çocuk yapana vergi indirimi ve düşük faizli kredi geliyor
Dar gelirli vatandaşların elini rahatlatmak için sosyal yardımların tek çatı altında toplanmasına karar verildi. Aynı kişi birkaç yerden yardım alamayacak. Üç çocuklu aileye vergi indirimi ve uygun kredi de yolda. Dar gelirli vatandaşın elini rahatlatmak ve yardımda adaleti sağlamak amacıyla yeni bir çalışma başlatılıyor. Bu doğrultuda sosyal yardımlar tek çatı altından toplanacak. Aile ve Sosyal…
View On WordPress
0 notes
Text
Görevden Uzaklaştırma ve Hak Arama Yolları
Görevden uzaklaştırma, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. ve devamı maddelerinde düzenlenen bir tedbirdir. Bu yazıda, görevden uzaklaştırma tedbirinin tanımı, süresi, itiraz ve dava süreçleri, memurun hakları gibi konulara detaylı bir şekilde değineceğiz. Makale, memur, polis, jandarma, asker gibi görevden uzaklaştırma tedbiri ile karşı karşıya kalan kamu görevlileri için kapsamlı bir rehber sunmaktadır.
Görevden Uzaklaştırma Nedir?
Görevden uzaklaştırma, hizmette fiilen bulunması sakıncalı görülen memura, geçici olarak görev ve yetkilerinden el çektirilmesi işlemidir. Bu tedbirin amacı, açılan bir soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Görevden uzaklaştırma, soruşturmanın herhangi bir aşamasında alınabilir ve hatta soruşturma açılmadan önce de uygulanabilir. Ancak, görevden uzaklaştırma kararı verilen memur hakkında, bu kararın verildiği tarihten itibaren on iş günü içinde soruşturmaya başlanması zorunludur.
Görevden Uzaklaştırma Kararını Kim Verir?
Görevden uzaklaştırma kararını vermeye yetkili makamlar şu şekildedir:
Atamaya yetkili amirler
Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri
İllerde valiler
İlçelerde kaymakamlar
Bu makamlar, memurun görevden uzaklaştırılması konusunda karar verme yetkisine sahiptirler.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Süresi Ne Kadardır?
Görevden uzaklaştırma süresi, disiplin kovuşturması ve ceza kovuşturması durumlarına göre değişiklik gösterir. Disiplin kovuşturması nedeniyle verilen görevden uzaklaştırma en fazla üç ay sürebilir. Bu süre sonunda, hakkında bir karar verilmemişse memur görevine iade edilir. Ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılmışsa, yetkili amir her iki ayda bir durumu inceleyerek memurun görevine dönüp dönmemesi hakkında karar verir ve bu kararı ilgiliye yazılı olarak bildirir.
Görevden Uzaklaştırma Kararına Karşı İtiraz
Görevden uzaklaştırma kararına karşı itiraz yolu bulunmamaktadır. Ancak, bu karara karşı idari yargıda iptal davası açılabilir. İptal davasının yanı sıra, şartları oluşmuşsa maddi ve manevi tazminat davası da açılabilir. İdarenin her türlü iş ve eylemine karşı yargı yolu açıktır ve idari işlemlerin hukuka aykırılık gerekçesiyle iptali için dava açma hakkı bulunmaktadır.
Görevden Uzaklaştırma Tedbirine Karşı Dava Nasıl Açılır?
Anayasa’nın 125. maddesi gereğince, idarenin her türlü iş ve eylemine karşı yargı yolu açıktır. Görevden uzaklaştırma tedbirinin hukuka aykırı olduğunu düşünen memur, tedbirin uygulanmasından itibaren 60 gün içinde idari mahkemelerde iptal davası açabilir. Dava açmak için gerekli olan hukuka aykırılık gerekçeleri; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden olmalıdır.
Görevden Uzaklaştırma Kararının Kaldırılması
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 143. maddesine göre, görevden uzaklaştırma kararı şu durumlarda kaldırılır:
Haklarında memurluktan çıkarma dışında bir disiplin cezası verilenler
Yargılamanın menine veya beraatine karar verilenler
Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar
Memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler
Bu kararların kesinleşmesi halinde, haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Hak ve Yükümlülükleri
Görevinden uzaklaştırılan memurun bazı hak ve yükümlülükleri devam eder. Aylık hakları, sosyal haklar ve yardımlardan faydalanma durumları bu süreçte belirli kısıtlamalarla devam eder.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Aylık Hakkı
Göreviyle ilgili olsun ya da olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Göreve dönülmesi durumunda eksik yatırılan miktar toplu bir şekilde geri ödenir. Ceza kovuşturmasının sonucunda mahkûmiyet hükmü kesinleşinceye kadar memurun hak ve yükümlülükleri devam eder.
Görevinden Uzaklaştırılan Memurun Sosyal Hakları
657 sayılı Kanun’un 187-213. maddelerinde düzenlenen sosyal hak ve yardımlar, görevden uzaklaştırılan memurlar için de büyük ölçüde devam eder. Emeklilik hakkı, çocuk yardım ödeneği, aile yardımı ödeneği, doğum yardımı, tedavi ve cenaze giderleri yardımı gibi sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler. Ancak emeklilik hakkı ve lojman kullanımı konusunda bazı sınırlamalar vardır.
Görevden Uzaklaştırmanın Sonuçları
Görevden uzaklaştırma, memuriyetin sona ermesi anlamına gelmez. Bu tedbir geçici bir önlemdir ve memurun özlük hakları bazı kısıtlamalarla devam eder. Görevden uzaklaştırmanın kaldırılmasının ardından memur görevine geri döner ve hakları tam olarak iade edilir.
Sonuç
Görevden uzaklaştırma, kamu görevlileri için oldukça önemli ve hassas bir süreçtir. Bu süreçte, memurların haklarını bilmesi ve hukuki yollarla savunması büyük önem taşır. Görevden uzaklaştırma tedbirine karşı açılacak davalar ve itiraz süreçleri hakkında bilgi sahibi olmak, bu süreçte memurun mağduriyetini en aza indirecektir. Kamu görevlileri, görevden uzaklaştırma kararlarına karşı haklarını korumak için hukuki danışmanlık almalı ve süreci yakından takip etmelidir. Bu konuda uzman bir idare avukatı ile yola çıkmak ve hizmet almak önemlidir.
1 note
·
View note
Text
Gaziantep’te 41 STK Suriye Göçüne İsyan Etti
Gaziantep’te faaliyet gösteren 41 sivil toplum kuruluşu, ildeki Suriyeli göçmenlerin sayısının artışı ve bunun yarattığı sosyal, ekonomik ve demografik etkiler üzerine bir rapor yayınlayarak, hükümeti acil önlemler almaya çağırdı. Rapor, Suriyelilerin yüksek doğum oranları nedeniyle 20 yıl içinde Gaziantep nüfusunun yarısının Suriyeli olabileceği öngörüsünde bulunuyor ve yerel halkın yaşamının zorlaştığını belirtiyor. Ana Tespitler ve Talepler: - Demografik Değişiklikler: Suriyelilerin doğurganlık oranının yüksekliği nedeniyle önümüzdeki 20 yılda Gaziantep’in nüfus yapısının büyük ölçüde değişeceği, kentte yerli nüfusun azınlık hale gelebileceği öngörülüyor. - Sosyal ve Ekonomik Etkiler: Suriyelilerin iş ve sosyal hayata olumsuz etkilerinin olduğu, yerli halkın iş ve sosyal imkanlarının daraldığı belirtiliyor. Ayrıca, Suriyelilerin kamu hizmetlerini aşırı kullanması, sağlık ve eğitim sisteminde ciddi maliyet artışlarına neden olduğu vurgulanıyor. - Entegrasyon Sorunları: Suriyelilerin kültürel olarak entegre olamadığı, kendi kültürlerini devam ettirdikleri, bu durumun yerel halk ile uyumsuzluğa yol açtığı ifade ediliyor. Suriyeli öğrencilerin üniversiteye girişte ayrıcalıklı kontenjanlardan faydalanması, yerli öğrenciler için haksız rekabet oluşturduğu iddia ediliyor. - Ekonomik Yardımlar ve İş Hayatı: Suriyelilere verilen hibe, kredi ve diğer desteklerin denetimsiz olduğu, bunun haksız rekabete yol açtığı ve kayıt dışı iş yerlerinin artmasına neden olduğu belirtiliyor. Önerilen Çözümler: - Geri Dönüş Politikaları: Hükümetin, Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünü sağlayacak politikalar üretmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, uluslararası anlaşmaların gözden geçirilmesi ve geri dönüş müzakerelerinin başlatılması talep ediliyor. - Desteklerin Kaldırılması: Suriyelilere verilen desteklerin ölçülü ve kontrollü hale getirilmesi, onların ülkede kalmasını özendirici şartların kaldırılması öneriliyor. - Yasal Düzenlemeler: Kayıtsız çalışan Suriyelilerin kayıt altına alınması, Suriyeli iş yerlerinin denetlenmesi ve Türk işçilerle aynı şartlara tabi tutulması gerektiği belirtiliyor. - Uluslararası Yardım Kuruluşları: Türkiye’deki Suriyelilere destek olan uluslararası yardım kuruluşlarının ülkeden ayrılarak, bu desteklerin Suriye’de yapılandırılması öneriliyor. Bu rapor, Gaziantep'teki STK'ların Suriyeli göçmenlerle ilgili ciddi endişeler taşıdığını ve bu konunun çözümü için acil ve kapsamlı politikaların hayata geçirilmesini talep ettiğini göstermektedir. Read the full article
0 notes
Text
Kayseri İş Hukuku Avukatı
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku iş hayatında oldukça önemli bir yer tutar ve işletmelerin hukuki açıdan karşılaşabileceği sorunların önlenmesinde ve çözümlenmesinde büyük bir rol oynar. Bizim hukuk büromuz da işletmelerin iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku konularında karşılaşabileceği her türlü sorunun çözümünde kayseri iş hukuku avukatı olarak hizmet vermektedir.
İş Hukuku
İş Hukuku, çalışanlar ve işverenler arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. İş hukukunda işçi hakları, işçiye sağlanan korumalar, işçi çıkarmaları, iş güvencesi, iş kazaları ve meslek hastalıkları gibi konular yer almaktadır. İşletmelerin işçi işe alımı, iş sözleşmeleri, çalışma saatleri, ücretlendirme, iş sağlığı ve güvenliği, işten çıkarmalar ve diğer çalışma koşulları ile ilgili tüm hukuki işlemlerde avukatlarımız müvekkillerimize hizmet vermektedir.
Sosyal Güvenlik Hukuku ise, çalışanların sosyal güvenliğini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalında sosyal güvenlik sistemleri, sigorta primleri, sağlık hizmetleri, emeklilik, işsizlik sigortası ve diğer sosyal yardımlar gibi konular ele alınmaktadır. İşletmelerin çalışanlarının sosyal güvenlik haklarının korunması, sigorta primleri ve diğer yasal düzenlemeler ile ilgili konularda avukatlarımız müvekkillerimize danışmanlık yapmaktadır.
Hukuk büromuz iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku alanında uzman avukatlar ile hizmet vermektedir. İşletmelerin hukuki süreçlerde doğru ve etkili bir şekilde hareket etmeleri, işçi haklarının korunması ve işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için gerekli olan tüm hukuki desteği sağlamaktayız. Müvekkillerimize iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku konusunda en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz.
İş Hukuku Kapsamında Baktığımız Davalar
İş hukuku kapsamında bakılan davalar şunlardır:
İşe İade Davaları: İşveren tarafından işten çıkarılan işçinin, haklı bir sebebi olmadığı halde işten çıkarılması durumunda açılan davalardır.
İşçilik Alacakları Davaları: İşçinin alacağı ücret, fazla mesai, izin ücreti, kıdem tazminatı gibi ödemelerin tahsili için açılan davalardır.
Mobbing Davaları: İşyerinde, çalışanın psikolojik olarak taciz edilmesi, huzurunun bozulması, iş yerindeki ilişkilerin ve huzurunun bozulması durumunda açılan davalardır.
İş Kazası Davaları: İş kazası sonucunda meydana gelen zararların tazmini için açılan davalar.
Sendika Davaları: İşçilerin sendika kurma, sendikaya üye olma ve sendikayla ilişkilendirilmiş hakların kullanımı konusunda açılan davalar.
İş Güvencesi Davaları: İşçinin iş güvencesi kapsamında bulunduğu durumlarda, işten çıkarılması veya iş koşullarının değiştirilmesi durumunda açılan davalardır.
İşverenin Açtığı Davalar: İşveren tarafından açılan davalarda, işçinin iş sözleşmesine uygun davranmadığı veya işyerinde disiplinsiz davrandığı gerekçesiyle işçinin işten çıkarılması veya cezalandırılması istenebilir.
İşçinin Açtığı Davalar: İşçinin, işveren tarafından haksız işlem veya eylemlere maruz kaldığı, iş koşullarının kötüleştirildiği, haklarının çiğnendiği gibi durumlarda açtığı davalardır.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Davaları: İşyerlerinde işçilerin sağlık ve güvenliğinin sağlanması amacıyla işverene yükümlülükler getiren düzenlemelerin ihlali durumunda açılan davalar.
Taşeron İşçi Davaları: İşverenin alt işverenler aracılığıyla çalıştırdığı işçilerin haklarının korunması için açılan davalar.
Bu davaların yanı sıra iş hukuku kapsamında birçok farklı dava türü bulunmaktadır. İş hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi için uzman bir avukattan destek alınması önerilir.
Kayseri İş Hukuku Avukatı
İş hukuku konusunda uzman bir avukat kadrosu ile hizmet veren ofisimiz, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu tüm hukuki çözümleri sunmaktadır. Kayseri iş hukuku avukatı olarak referans alınacak çalşmalar sunmaktayız.
İş hukuku, işveren ve çalışan arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu alanda hizmet veren avukatlar, iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun olarak, işverenlerin ve çalışanların haklarını korumak için hukuki destek sağlarlar. İş hukuku davaları, genellikle işçi- işveren uyuşmazlıkları, işten çıkarmalar, iş kazaları, tazminat davaları, sözleşme uyuşmazlıkları gibi konuları kapsar.
Ofisimiz, iş hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat kadrosuna sahiptir ve müvekkillerine iş hukukundaki her türlü konuda danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır. İşçi ve işverenler arasında çıkan uyuşmazlıklarda, müvekkillerimizin haklarını savunarak adil sonuçlar elde etmek için çalışırız.
Ayrıca, işletme yönetimi, iş sözleşmeleri, işçi hakları, işyeri düzeni, işyeri güvenliği ve sosyal güvenlik gibi konularda danışmanlık hizmeti verirken, çalışanların işten çıkarılması, tazminat davaları ve iş kazaları gibi konularda da hukuki destek sağlıyoruz.
Emef Hukuk, Kayseri iş hukuku avukatı olarak müvekkillerimizin iş dünyasındaki her türlü ihtiyacına yönelik hukuki çözümler sunmak için her zaman hazırdır. Alanında uzman avukatlarımız, müvekkillerimize en iyi hizmeti sunmak için her zaman çalışmaktadır.
0 notes
Link
1 note
·
View note
Text
Vahamet Sarmalı
Tahayyül edilenin ötesinde bir vahamet sarmalı birbirinden beter tevatür ve karşıtlıklarla bir ülkenin imali güncelleniyor. Ülkenin dönüştüğü düzlem bir pratik olarak zorun, bet ve fecinin izleri üstünde yükseliyor. Tümüyle politik bir cerahat sarmalı kendiliğinden aleni bir halde hakikat kılınıyor. Baş efendi ve zümresi aralıksız bir halde o dönüşüm mefhumu ve makamını tüm o vahamet sarmalında debelenmeye devam diyen ülkeyi güncelliyor ne eksik, ne fazla. Her günü yıkıcılık ile kuşatan bir anlayış elinde hayatın ehven olandan el ayak çektirilmesi söz konusu ediliyor. Fecaat kötülüğün bir aparatı olarak kalıcılaştırılıyor artık. Bet, bir ihtimalin ta kendisine dönüştürülüyor. Yıkıcılık, zor olanın yönünde ileriye atılan hamleleri var eden bir yönetimin tek ülküsü. Despotizm gemiyi azıya alırken var edilmiş olan her hamle aralıksız bir vahamet sarmalına dönüşen ülkeyi de bildiriyor. Ak parti ve Milliyetçi hareket partilerinin birleşiminden oluşan yeni ülke tahayyülü büsbütün o vahamet sarmalını pazarlamaya devam ediyor, her yerde, hemen her şekilde.
İktidarın seçim olgusunun, yerel seçimleri bir savaş halinin ta kendisine dönüştürmesinin istikametinde o dönüşümü, vahim olana çıkışı süreğen bir mesel kılıyor. Yoksunluğun tek bir istikamet addedildiği, genel geçer değil doğrudan birkaç hamlede esaret altına alınmış bir hayat imgesinin savunulduğu zemin gerçek kılınıyor. Ekonomik bir adaletin, aleni bir halde herkes için bir refahın var edilmediği / ayrıştırmaların, ayrı konumlandırmaların bir menzilde yegane istikamete dönüştürüldüğü zeminde çürüme kesintisiz kılınır. Tahakküm ve köleleştirmenin makul bir tavra indirgendiği sahada, emeğin karşılığının yerle yeksan olunmasına devam olunur. Her şey toz pembe masallarının ardına saklanırken gerçekliğin üç kuruşa talim ederek, günü kurtarmak olduğu konuşulmasın istenir. Asgari ücretten ve bir kademe onun üstünde birleşen milyonlarca yurttaşın bırakın birikimi, şimdi, şu an dahi pek çok şeyden eksik kaldığı bir düzlemde, eşitlik bahsinin yerinde yeller estirilir. Vahim olan onca nutka rağmen, tam teşekküllü bir yıkıcılığın istikametinde yürünen menzil tam anlamıyla gerçek kılınmaktadır. Yönelimini yoksulu artık içinden çıkılamayacak bir radde ile sınırlandırmak, umudunun elinden çalınmasını kanıksayacak olduğu bir merhaleye esir etmek gerçek kılınır. Bunlarla bir vahamet sarmalı güncellenirken bir yarın neyi getirecek sahiden.
Mustafa Bildiricin’in BirGün Gazetesindeki haberidir: “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023 yılı verilerini içeren raporları, Türkiye'deki yoksullaşmayı ve giderek derinleşen ekonomik bunalımı bir kez daha gözler önüne serdi.
Bakanlığın verilerine göre, ekonomik krizin altında ezilen 4 milyon 989 bin 456 hane 2023 yılında sosyal yardımlardan yararlandı. Öz ailesinin bakımını sağlayamadığı 164 bin 995 çocuğa ise sosyal ve ekonomik destek verildi.
2022 yılında 151 milyar 900 milyon TL olan devletin sosyal yardım harcaması, 2023 yılında 305 milyar 900 milyon TL olarak gerçekleşti.
2023 yılında gerçekleştirilen 305,9 milyar TL’lik sosyal yardım harcamasının gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının yüzde 1,2 olduğu bildirildi. Türkiye’de 2023’te 4 milyon 989 bin 456 hane sosyal ancak sosyal yardımlar ile ayakta kalabildi.
Utandıran Tablo
2023 yılında gerçekleştirilen tüm yardımların içinde nakdi yardımların oranı yüzde 98 oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal yardımların türlerine göre dağılımını da paylaştı. Bakanlığın verilerine göre, 2023 yılında 957 bin 164 hanede yaşayan toplam 3 milyon 509 bin 427 yurttaş, karnını gıda yardımı ile doyurabildi. Gıda yardımlarının maddi karşılığı ise 1,2 milyar TL ile ifade edildi.
Bakımsız Binlerce Hane
Oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız hane sayısı da çarpıcı tabloyu ortaya koydu. Buna göre, 2023 yılında bakımsız ve sağlıksız olduğu belirlenen 20 bin 846 hanedeki yurttaş için 271,8 milyon TL’lik kaynak aktarıldı. Kaynağın, evlerin bakım ve onarımı için kullanıldığı belirtildi.
2023 yılında 1 milyon 966 bin 429 öğrenci eğitim yaşamını, sosyal yardım ile sürdürebildi. Buna göre, ihtiyaç sahibi olan ailelerin çocukları için 1 milyon 966 bin 429 fayda sahibine yapılan ödeme tutarı, 1,5 milyar TL olarak kaydedildi. İşsiz ve çalışmayan yurttaşların kâbusu olan Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcunu ödeyemeyen kişi sayısının 9 milyonu aştığı da bakanlığın verileriyle ortaya konuldu. Ödeme gücü olmadığı için GSS primlerini ödeyemeyen ve sağlık hizmetlerinden yararlanamayan 9 milyon 21 bin 162 kişi için yapılan destek ödemesi faaliyet raporuna, 61,1 milyar TL olarak yansıdı.
Fatura Yükü
Yurttaşın elektrik, doğalgaz ve kömür gibi ihtiyaçlarını ancak sosyal yardımlar ile karşılayabildiğini gözler önüne seren diğer bazı veriler ise rapora şöyle geçti:
Elektrik tüketim desteği: 4 milyon 378 bin 839 hane.
Doğalgaz tüketim desteği: 162 bin 666 hane.
Yakacak yardımları: 2 milyon 66 bin 649 hane.”
Düpedüz yalın bir biçimde yaşamı vahamete rehin kılan / böyle gören bir aklın sadakayı sürekli kılarak, insanları canından bezdirdiği bir yerdir artık Yeni Ülke. Dönüşümünü tam ve eksiksiz bir biçimde yaşamı dar ederek, noksansız bir rehineliğin önünü açabilmek için her durumda muhtaç kılarak bina eden bir aklın sunduğu yegane şey ortaklaşılan yoksun, yoksulluk halleridir. Elektrik, doğalgaz, kömür’den gündelik yaşamı idame ettirmek için gereksinim duyulan temel gıdaya kadar her şeyin gasp olunduğu bir zeminde, müştereğin salt / sadece belirli kesimlere takdim edildiği bir coğrafyada hangi gün iyi olur ki? Hemen her durumda başkalaşmış, bir örnek, yabanıl kalınan bir düzlemde o müşterek yaşam idesi her ne haldedir, sahiden? Tahayyül edilenin ötesindeki bir vahamet sarmalına, bildiğiniz o bataklığa saplanırken bir ülke, her şey toz pembe olarak zikredilmesi / bildirilmesi sahici olarak düşündürücü değil midir? Karanlığın ortasında zifiri bir ortamda gün geçirilen bir menzilde, umudun kırıntısının da talan edilmesinin önünü alabilecek hiçbir makam, hiçbir ortak itiraz, müşterek bir muhalefet tahayyülü kalmış mıdır, bırakılmış mıdır?
Cerahat eksenini, vahim olan kötülüğün sathı mahallini, hiç kesintisiz bir zorbalık iklimi içerisinde denekliği müjdeleyen bir zeminde hayatın olur nedir ki? Geriye sıradan olana her ne kalmıştır. Elinde imkanı olanın, babasının malı gibi söğüşleyip memleketin has insanları olarak pastadan pay kapıp, rantiyesini kovaladığı bir menzilde bunca sıkışık ve apaçık yoksulluğa mahkum kılınanların hali nice olacaktır? Behemehal Baş Efendinin ol meramlarının arasına gizlenmiş olan farkındayız, düzelecektir her şey bahsinin her nesi, herhangi anlamda gerçekliği bildirmektedir. Soran edeni olur mu acaba? BirGün Gazetesinden aktaralım: “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta'da açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, ekonomide yaşanan krize ilişkin değerlendirmelerle başlayan Erdoğan, yurttaşın hayat pahalılığıyla sınandığını ve refah kaybı yaşadığını kabul etti.
Yurttaşın yaşadığı ekonomik krize rağmen, ekonomik gstergelerin iyi durumda olduğunu savunan Erdoğan, ekonomik toparlanma ve enflasyonda düşüş için yılın ikinci yarısına işaret etti.
Bir Kez Daha Sabır İstedi
Bir kez daha 'sabır' isteyen Erdoğan, "Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız" dedi.
Devamla, Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) 'para sayma' soruşturması üzerinden hedef alan Erdoğan, "CHP'nin belediye başkan adayı deste deste dolarla kazanmak istiyorlar. Isparta'daki kardeşlerim İstanbul'daki hemşehrilerini arayıp onları da uyarmalarını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Şu anda geldiğimiz noktada yerel seçimlere gidiyoruz.
Sabit gelirli insanımızın refah kaybıyla sınanıyoruz. Uyguladığımızın politikaların sonucunu bu yılın yarısı itibarıyla görmeye başlayacağız. Allah'ın izniyle bunların üstesinden geleceğiz. Uyguladığımız ekonomi programının sonuçlarını yılın ikinci yarısından itibaren göreceğiz.
Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız. Milli gelirimizi 2 kat daha yükseltebiliriz. Ama bunu sadece eleştirerek değil çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor.
Kim bu ülkenin yandığını bittiğini söyleyerek umutsuzluk saçıyorsa kafasında başka hesap vardır. Milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Bu milletin morali en zor şartlarda verdiği milli mücadelede çökmedi."
"Burdur Eser ve Hizmet Siyasetinden Yana Tavır Alacak"
Erdoğan, Isparta'nın ardından Burdur'da partililerine seslendi.
Yerel seçimler için destek isteyen Erdoğan, "31 Mart'ta yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz. Seçimlere 10 gün kaldı. Bundan 10 gün sonra sandık bir kez daha önümüze gelecek. Bu sefer yerelde kimler ve hangi zihniyet tarafından idare edileceğinizin tercihini yapacaksınız. İnanıyorum ki 31 Mart'ta Burdur eser ve hizmet siyasetinden yana tavır alacak" dedi.
Burada yaptığı konuşmada da ekonomik krize dikkati çeken Erdoğan, "Birçok ülkede olduğu gibi enflasyon bizi de zorluyor" dedi.
Emeklilerden gelen serzenişlere kulaklarını tıkamadıklarını iddia eden Erdoğan, "Amacımız, kalıcı refah artışını sağlamak. Bunun için enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmemiz gerekiyor. Daha önce bunu nasıl yaptıysak, yine başaracağız. Emeklimizin yükünü hafifletmeye çalıştık. Emeklinin bayram ikramiyesini nisan ayının ilk haftasında hesaplara yatırıyoruz" ifadelerini kullandı.
CHP'ye yönelik 'para sayma' görüntüleri soruşturmasına da değinen Erdoğan, "Hiç kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Çantalar dolusu bu paraların kimden alındığı, nereye harcandığı, belgeleriyle, kayıtlarıyla, şeffaf bir şekilde açıklanmak zorundadır" dedi.”
Kendisini tekrarlayan nutuklar, birbirinin aynısı vurgulamalar ile iyi bir hatip olduğundan bahis açılan bir temsilin vardığı eşik, memleketin kalanı için korkunçluğu da göstere gelir en kestirmeden. Kendi ayakları üstünde hayatı var etmesi beklenen insanların ceplerine girecek olan üç kuruştan, seçimde tercih edecekleri siyasi partinin rengine, hayatın hemen her alanında bir vurgunu / gizli örtük bir teslimiyeti ardışık bir biçimde reçetelendirip sonra da biraz daha sabredin demek nasıl bir anlayışın esiri olunduğunu da gösterir. Baş efendinin zulmeden olduğunu bile bile emeklisinden, emekçisine, kamu personelinden sıradan götürü vergisine tabi küçücük dükkanında kendi yağında kavrulmaya çabalayan esnafına doğrudan tek bir çözümlemesi söz konusu mudur? Yerel seçimlerde, memleketin bir numarasının ne işi vardır? Birikiyor yanıtsız kılınmaya mahkum edilmiş sorular. Hiç ama hiçbir biçimde gerçeklikten yana bahisler açılmayan bir zeminde doğrudan ve yalın bir çürüme hattında yürünüyor. Gel gelelim, uzak / öte addedilen her şey burnumuzun tam da ucunda, hayatımızın tam da merkezine konumlandırılmaya devam ediliyor işte. Bir vahamet sarmalı içerisinde dört bir yanda, hemen her gün bir çürümenin esaretine tanıklık ediyor seksen altı milyon küsur insan. Bunca afaki kılınmış olanın lafta bir mesel, gelişigüzel bir hadiseler toplamı, mübalağa bir benzetme olmadığı hemen her gün yaşanan, kendi başımıza getirilenlerden kanıtlanabilir. Bu haller bir çıkışı değil tam tersine bir çöküşü simgeleştirmektedir. Türkiye’nin yenisinin de dününde kalakaldığı, dününü şimdiye taşıdığı artık afakidir. Bunca yara bere içerisinde bir hayat imgesi un ufak edilendir, bilelim. İtirazı var edemezse bu ülke, sonrası hep karanlıktır.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: İllüstrasyon – Chiara GHIGLIAZZA – Picame
#arzihal#biyopolitika#cerahat#sarmal#kötülük#vahim#yeni ülke#yıkıcılık#ekonomik kriz#darboğaz#hayat hakkı#müştereklerimiz#hayat ne olacak?#yolun sonu#tahakküm#tehdit#yıldırı#cerahat ülkesi#cürüm#devlet101#akparti#baş efendi#cerahat hali#siyasa#anlam#yorum#sesler#meram#mesele#karanlık çağ
0 notes
Text
Başkatip MEB Haberleri Güncel 2024
Bu yazımızda sizlere günümüzün yükselen yıldızı konumuna gelmiş bir siteden bahsetmek istiyoruz. Başkatip, özellikle eğitim sektöründe hızlıca yükselerek rakiplerini eliyor!
Başkatip Nedir?
Başkatip, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), memurlar, öğretmenler ve öğrenciler için güncel haberleri ve bilgileri sunan bir web sitesidir. Sitede MEB'in resmi duyuruları, eğitim reformları, sınavlar, atama ve yer değiştirmeler, öğretmenlik ve öğrencilik ile ilgili gelişmeler, özlük hakları ve maaşlar gibi birçok konuda haber ve makale yer almaktadır.
Başkatip'i Neden Kullanmalısınız?
Güvenilir ve Güncel Haberler: Başkatip, MEB ve eğitim camiasıyla ilgili en güncel ve doğru haberleri sunar. Haberler resmi kaynaklardan ve güvenilir gazetecilerden derlenir.
Geniş Kapsamlı İçerik: Başkatip, MEB'i ilgilendiren her konuda haber ve makale bulabileceğiniz geniş bir içeriğe sahiptir. Memurlar, öğretmenler ve öğrenciler için özel bölümler mevcuttur.
Kolay Kullanım: Başkatip, kullanımı kolay bir arayüze sahiptir. Aradığınız haberleri kolayca bulabilirsiniz.
Ücretsiz: Başkatip'i kullanmak tamamen ücretsizdir.
Başkatip'te Neler Bulabilirsiniz?
MEB Duyuruları: MEB'in resmi duyurularını ve tebliğlerini Başkatip'te bulabilirsiniz.
Eğitim Reformları: Eğitim sistemindeki güncellemeler ve reformlar hakkında haberleri Başkatip'te takip edebilirsiniz.
Sınavlar: Sınav tarihleri, başvuru süreçleri, sonuçlar ve sınavlara yönelik tüyolar Başkatip'te yer almaktadır.
Atama ve Yer Değiştirmeler: Memurlar ve öğretmenler için atama ve yer değiştirme haberlerini Başkatip'te bulabilirsiniz.
Öğretmenlik: Öğretmenlik mesleğiyle ilgili haberler, yazılar ve eğitim materyalleri Başkatip'te yer almaktadır. Öğretmen haberleri de burada.
Öğrencilik: Öğrencilik hayatını kolaylaştıracak bilgiler, burs imkanları, eğitim programları ve sınavlara yönelik tavsiyeler Başkatip'te yer almaktadır.
Özlük Hakları: Memurlar ve öğretmenler için özlük hakları, maaşlar ve sosyal yardımlar hakkında bilgiler Başkatip'te yer almaktadır.
Başkatip ile İletişim
Başkatip ile ilgili herhangi bir sorunuz veya öneriniz varsa, sitedeki iletişim bilgilerini kullanarak bize ulaşabilirsiniz.
0 notes
Text
Kanada Paramedik Maaşları
Kanada'da Paramedik Maaşları: Sağlık Sektöründe Kariyer Yolculuğu
Kanada, yüksek yaşam standartları, kaliteli sağlık hizmetleri ve geniş kariyer fırsatları ile bilinen bir ülkedir. Sağlık sektörü de bu ülkenin öne çıkan sektörlerinden biridir ve paramediklik, acil sağlık hizmetlerinin önemli bir bileşeni olarak öne çıkmaktadır. Bu makalede, Kanada'da paramedik maaşları hakkında detaylı bir değerlendirme yapacağız.
Kanada'da Paramediklik Kariyeri
Paramediklik, acil durum sağlık hizmetlerinin bir parçası olarak, acil tıbbi müdahalelerde bulunma ve hasta bakımı sağlama sürecini içerir. Kanada'da paramedikler, genellikle acil servislerde, ambulanslarda veya hastanelerde çalışabilirler. Paramedikler, acil durumlar, kaza yerleri veya acil hastalık durumlarında hızlı ve etkili müdahale yaparak hastaların sağlıklarını koruma ve iyileştirme sorumluluğuna sahiptir.
Kanada'da Paramedik Maaşları
Kanada'da paramedik maaşları, deneyim, eğitim seviyesi ve çalışılan bölgeye göre değişiklik gösterir. Genel olarak, Kanada'da paramedik maaşları yıllık olarak ödenir. Paramedik maaşlarına ek olarak, genellikle sağlık sigortası, emeklilik ve diğer sosyal yardımlar gibi yan haklar da sunulmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre, Kanada'da yeni başlayan bir paramedik, yılda ortalama 60.000 - 70.000 CAD arasında bir maaş alabilir. Bu rakam, deneyim kazandıkça ve uzmanlık alanlarına yönelildikçe artabilir. Deneyimli paramediklerin yıllık maaşları 80.000 CAD'yi geçebilir.
Kanada'da paramedik maaşlarını etkileyen faktörler arasında şehir veya bölge, çalışılan kurum, paramediklik eğitim seviyesi (örneğin, ileri paramedik veya acil tıp teknisyeni gibi uzmanlık alanları) bulunmaktadır. Büyük şehirlerde yaşam maliyeti genellikle yüksek olduğundan, bu bölgelerde çalışan paramedikler genellikle daha yüksek maaşlar alabilirler.
Paramedikler için Kariyer Olanakları
Kanada'da paramedikler için kariyer olanakları geniş ve çeşitlidir. Paramedikler, acil sağlık hizmetleri, ambulans şirketleri, hastaneler veya yangın departmanları gibi çeşitli kurumlarda çalışabilirler. Ayrıca, kariyerlerini ilerletmek isteyen paramedikler, ileri eğitim alarak uzmanlık alanlarına yönelebilirler.
Sonuç olarak, Kanada'da paramedik maaşları, sağlık sektöründe kariyer düşünen bireyler için cazip bir seçenek sunmaktadır. Ancak, maaşların yanı sıra, paramediklerin yaptıkları işin toplum için taşıdığı sorumluluğu da göz önünde bulundurmak önemlidir. Bu meslek, acil durum müdahalesi, hasta bakımı ve insanlara yardım etme açısından büyük bir öneme sahiptir.
0 notes
Text
Bursa’da her 100 metrede bir kurulan SMA’lı bebek standları göze çarpıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/188418/bursada-her-100-metrede-bir-kurulan-smali-bebek-standlari-goze-carpiyor/
Bursa’da her 100 metrede bir kurulan SMA’lı bebek standları göze çarpıyor
Türkiye genelinde yılda ortalama 150 SMA’lı bebek dünyaya gelirken, Bursa’da bu sayının artması aileleri endişelendiriyor. Bursa merkezde neredeyse her 100 metrede bir SMA’lı bebek standı göze çarpıyor.
BURSA (İGFA) – SMA, kas güçsüzlüğü ile seyreden, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen genetik bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Bursa’nın farklı noktalarında kurulan yardım standları, SMA hastası bebeklerin ailelerinin sesini duyurmak için önemli yerler haline geldi. Özellikle şehir merkezinde, neredeyse her 100-200 metrede bir bu standlara rastlanıyor. Aileler, çocuklarının tedavi masraflarını karşılamak amacıyla yardımlar topluyor.
Son günlerde Bursa’da, SMA bebekleri için yardım toplama çabalarının sayısının arttığı görülüyor. Aileler, topladıkları yardımlarla tedavi süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. Vatandaşlar bu konuda devletin daha etkin bir çözüm bulmasını beklerken SMA tedavisi için gereken ilaçların yüksek maliyeti, ailelerin maddi durumlarını zora sokuyor.
Bursa’da yaşayan vatandaşlar, ailelerin yaşadıkları bu zorluğa kayıtsız kalmıyor. Birçok insan, yardım kampanyalarına katılmakta ve sosyal medyada bu konunun gündeme gelmesi için çaba sarf ediyor. Aileler, kalıcı bir çözüm için devletin devreye girmesini ve SMA hastalığına yönelik daha geniş kapsamlı destekler sağlamasını istiyor.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes