#silsil
Explore tagged Tumblr posts
moj-chhe · 1 month ago
Text
BKL EVERYONE WAS RIGHT TO ASK ME TO BLOCK HIM
5 notes · View notes
Text
the absolute gall this man had to make a movie about an extramarital affair casting the two people in the movie who were having an affair and it was an open secret while also casting the guy's wife to play his wife in the movie getting them all to say yes to this movie to basically play themselves they just don't call yash chopra the legendary filmmaker for nothing
5 notes · View notes
santoshkukreti04-blog · 2 years ago
Link
कहानी सिलसिले: "सिलसिले" एक हिंदी कहानी है जो एक परिवार के बारे में, माँ और बेटे के प्यार जिसमें प्रेम, विश्वास, और आपसी संबंधों की एक अनूठी कहानी है। भिखमंगों क�� गिरोह से छुड़ाकर जिस बच्चे को मां ने नई जिंदगी दी, उसकी आंखों में भी अब सपने पलने लगे थे। एक सिलसिला शुरू हो चुका था।
Read More:
बटन दिल छू लेने वाली छोटी कहानी
मक्खन और मलाई छोटी कहानी
इतनी भी सुविधा न दें दिल छू लेने वाली लघुकथा
कड़ाह प्रेम दिल छू लेने वाली लघुकथा
0 notes
maintohoonpagal · 1 month ago
Text
Wo shauq , wo silsile wo nizbat nahi rahi,
Wo dil na raha wo tabiyat nahi rahi
30 notes · View notes
ramayantika · 1 month ago
Text
Mere parivar hi itne reels addicted hai bhai train aane ko hota hai 2 min inki reelein bannani khatam nahi hoti
Plus the amt of anxiety they gave me on the boat??? Payr idhar udhar hua 30ft pani mein girroge par nah inki titanic ki pose, srk pose, letke mast sun kissed photos ke silsile khatam hoti nahi hai.
I swear merese zyada gen Z mere gharvale hi hai
9 notes · View notes
not-a-nice-man-to-know · 5 months ago
Text
In English we say:
I lost interest in everything
But in Urdu we say:
Woh silsile,
Woh shouq,
Woh nisbat nahi rahi,
Woh dil nahi raha,
Woh tabiyat nahi rahi.
15 notes · View notes
bir-devrin-tarihcisi · 1 year ago
Text
Selamün aleyküm Hanımlarrrrr çok güzel bir şeyy buldunmmmmm. İmkanı olan buyursun katılımcı hocaları araştırmadım henüz bilmediğim hocalar var iyice araştırma yapabilirsiniz. Konu ilgimi çekti hemencecik paylaşım yapayım dedim
Geçen yazan anonim inşaallah katılma imkanı vardır arkadaşınızın yoksa özelden ulaşabilir misiniz?
Tumblr media Tumblr media
"Hanım katılımcılarımıza mahsus düzenlenen Müstakil Akademi 12. Silsile, "Evliliğe Hazırlık" başlığıyla "evliliğin önemi, nişanlılık sürecinin püf noktaları, düğün ve kına merasimlerinin doğru şekilde yapılması, doğru eş adayı belirleme" ve daha nice konuları ele alıyor!
•Program hanım katılımcılarımıza mahsustur.
•Başkasına hediye etmek için alınıyorsa, formda hediye edilecek kişinin iletişim bilgileri yer almalıdır.
ÜCRET BİLGİSİ:
Başvuru Süresince Katkı Payı: 450 (Başka bir ücret alınmayacaktır.)
17 PROGRAM TAKVİMİ
•Kayıt Dönemi: 28 Şubat'ta başlayıp Nisan sonuna kadar •Eğitim Tarihi: 9 Mart-16 Nisan arası (dersler ağırlıklı olarak hafta sonları icra edilecektir.)
Canlı izleyemediğiniz dersler kayıttan takip edilebilecek ve kayıtlar Nisan ayı sonuna kadar aktif tutulacaktır.
Program sonunda katılım belgesi takdim edilecektir.
İşlenecek Konular:
•Niçin Evlilik?
•Nişanlılık Fıkhi
•Kıstasımız Kişisel Gelişim mi, Dindarlık Mı?
•Evlilik Görüşmesinde Konuşulması Gerekenler
•Ashâb ve Ehl-i Beyt Kadınları Nasıl Evlendiler?
•Evlilik Hazırlığı: Çeyiz ve Mehir
•Evliliğe Fiziksel Hazırlık
•Düğün ve Kına Merasimleri Fıkhi
•Evlenecek Gençlere Maddi Destek Sağlayan Kurumlar
Kaydolmak için profilimizde bulunan formu
doldurabilirsiniz."
35 notes · View notes
ishaans-posts · 2 years ago
Text
Eye contact has their own vocabulary.
इन आँखों की मस्ती के मस्ताने हज़ारों हैं
मस्ताने हज़ारों हैं…
Tumblr media
Tose naina jabse mile
Ban gaye, Silsile
Tumblr media
Tum aankhon se batana
Hum samajh jaayenge
Tum halki si sharmana
Hum tere ho jaayenge
Tumblr media
155 notes · View notes
bymuamma · 10 months ago
Text
Sosyal medyayı değil
Silsile-i Aliyye’yi takip edenler muvaffak olacak Allah’ın inayetiyle…!
Ehline malûmdur efendim...!
23 notes · View notes
meradupattateriwatch · 1 year ago
Text
Dekhaa ek khwaab toh , ye silsile huye
53 notes · View notes
dizimdedinlen · 1 year ago
Text
ben sana bir akşamın en güzel saatinde çiçeğim. bak burası kuyunun dibi ve parçalanma seslerinin vatanı burası. güzelliklerin ve artık güzel olmayışların. olanın bitenin. vatanı burası değilse de olsun çünkü sadece derinliğini değiştirebiliyoruz bu kuyunun. olduğumuz yerin dip oluşu katiyyen değişmiyor ve biz buna alışmalıyız. alışmak intihardan daha yaşlı. biz de bari buranın duvarlarını renklendirelim ve ben bir şeylerin başından. ta en başından. dikişleri yeni baştan atar gibi değil ama yine de bir şeyler için çabaladığımın fotoğrafını çeker gibi. çünkü inancın ömrü çok kısa bu dünyada. inancın bir mezarı yok. inanca yer yok buralarda ve biz birilerine bir şeyler kanıtlamakla ömrünü geçirmiş insanların çocuklarıyız. bir silsile başından beri kan sızdırıyordu ve baygınlığı bize vurdu bu kavganın. affet beni çocuğum. bir şeyleri bilmediğim için ve bazen böyle şeyler olduğu için. ben sana bir hayatın en başından çocuğum. büyüdükçe ve arzın duvarları genişledikçe renklenecek dünya, böyle öğreneceğiz. bu cümleyi dokuz kere okudum ve arkasına saklanmayı çok istedim. çünkü bazı cümleler uzun yıllar ile aynı boyda. bazı kelimeler haftalar sürüyor ve sen gülümseyince bazı dünya saatleri kalp krizi geçiriyor ama konumuz bu değil. özlemeyi bir eylem ile kanıtlamam gerekseydi oturur çocuk gibi ağlardım. bir trenin kalkış anına kadar da hangi vagona bineceğimi bilemem ve bu korku, bana uzun ağlama ayinleri bırakıyor. yeni sokaklar gördükçe evimi daha çok özlüyorum ve her yanında uyandığım insan beni bir nebze daha ürkütüyor. bir şeyleri ben işte tam da bu yüzden en başından almak istiyorum ama bu da. işte bu da olan biten gibi. bunun cevabını hepimiz biliyoruz. bu yüzden bir şarkının en orta yerinden ve en baştan çiçeğim. çünkü dünya her sabah yaşlanıyor ve her sabah biraz daha artıyor çınlama. bu çınlama seni bana çok. bu çınlama beni sana çok. biliyorsun işte. ben sana bir uğultunun tam kalbinden çiçeğim.
37 notes · View notes
ad15124 · 1 year ago
Text
moots as fruits:
nillu the billu: adorable lil cheeku, sweet, lovely, underrated
raylu: such an apple, miss him
ramlu: total kharbuja, sweet yet neutral
beyond the (current) -lu verse:
silsil: ekdum imli, khatti meethi (miss her)
blair: tough but gotta say lychee, fresh and sweet with a punch
vi: aha! amrud, the pink kind, so cool
finn: kaccha aam with masala on top
madhu: star fruit with masala
(that's all of the top of my head, tell me if you would like to be assigned a fruit in the replies)
48 notes · View notes
raindropsofloev · 1 month ago
Text
chalne lagi mohabbat ke jaise yeh silsile
armaan naye aise dil mein khile jinko kabhi main na jaanu
vo humse hum unse kabhi na mile
kaise mile dil na jaanu
ab kya karein, kya naam le
KAISE UNHE MAIN PUKAARU..?
4 notes · View notes
kenora-pizza · 8 months ago
Text
Here is "Rusty and the Boulder" destroyed by Google Translate for @inspiredwriterstory!
Enjoy!
------------------------------------------------------------------------------
Dirty stone
There is a strange stone in the mountains of Sadra Island. He was alone for a long time. But one day some workers came to build an underground mine. I met Rusty, Little Diesel, Thomas, and Percy. "Where are you all from?" "This is a new mine, this stone is dangerous, but it is useful for many things," said Rusty. "Come?" asked Thomas with a smile. "I thought he was looking for a big rock for me," Rusty said quietly. "What about stone eyes?" "Maybe Percy, but there's something about it." Edward came first. Silsil was driving a new car. "what happen?" Oxidation is important. "It's called thunder, it helps you collect stones faster." Edward replied. The Thumper was quickly hooked. People were happy, but no one saw this stone. The boat moved through the water. Chan stood up and began to move. A rock. Suddenly a large stone fell on the road. Rusty was shocked. The manager was worried. ``The weather is getting better and this stone will soften.'' He said, 'No.' "I think we're going to love Boulder," Rusty said. Then the sun came out. Thumper is stronger than ever. Hey, Rusty found something. "The rocks are moving." "Don't fool yourself, you can't do it!" said President Rusty. But it is possible. "He was not with us." (And the garbage truck starts moving) We stopped here and climbed on the rock. President Rusty said: However, no stone was found. but… "No, we helped!" Harry's voice trailed off before he looked at the company. Now Scarlo is on his way to Latch. Then he saw a stone. "Oh, I'm sorry," he said. The batteries arrived quickly. (Please place the Scoro before destroying the water tower in the rocks) "I recommend the book." "Yes, but what does it look like? It's black." As the stone turned the corner, Renee stepped forward. "He is fine," Lenia's sister smiled. The driver responded quickly. "Oh, I'm sorry," he said. (stones and caves). "Roasted pumpkin!" the leader punched him. At the bar, Percy picked up the car. Then I got a call from Boulder. "No, I don't know," he said. (A rock hits the store and explodes) This problem caused the oil company to close the mine. Then he saw a stone. "Leave this part of the island," he said proudly. He was taken to a mountain near a rock. Lust knew that when he looked up at the mountains on a quiet night, the wind would take his eyes to a place of peace and freedom. I wonder if Rusty is right.
8 notes · View notes
aslam-rp · 1 month ago
Text
Kanpur ke ek posh area mein rehne wali Nikita, ek 31 saal ki graceful aur smart woman thi. Uska pati, Prashant, apne business ke kaam ke silsile mein aksar videsh mein rehta tha. Nikita apne 6 saal ke bete, Arjun, ki parvarish aur ghar ka poora dhyan rakhti thi.
Ek din, Aslam, jo unke ghar ke paas hi ek chhota sa café chalata tha, Nikita ke jeevan mein ek nayi twist lekar aaya. Aslam ek 28 saal ka, charming aur dildaar insaan tha, jo apni mehnat aur honesty ke liye jaana jata tha. Pehli mulaqat café mein tab hui jab Nikita ne coffee order ki, aur Aslam ke chehre par ek pyari si muskaan thi.
"Ma’am, aap coffee mein sugar zyada pasand karti hain ya kam?" Aslam ne poocha.
Nikita hans padi, "Aapko kaise pata chala ki main sugar ki fan hoon?"
"Asal baat yeh hai ki aap jaise log jo itne graceful hote hain, unhe life mein har cheez mein sweetness pasand hoti hai," Aslam ne ek teasing tone mein kaha.
Yeh chhoti-chhoti baatein aur casual mulaqatein dheere-dheere ek gehera rishta ban gayi. Nikita ko Aslam ki baaton mein ek alag si warmth aur honesty mehsoos hoti thi, jo uske busy aur lonely life mein ek nayi roshni le aayi thi.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5 notes · View notes
hattabi · 4 months ago
Text
"Kur'an ve Sünneti Nasıl Anlamalıyız?"
Ne yazık ki son zamanlarda bazı ferdlerin (tevhidi camia da dahil) sahabelerin sahih ve sarih bir şekilde ulaşan rivâyetlerine itibar etmediklerini, bir konuda kendi çıkarımlarına, reylerine ve hocalarının görüşlerine yer verdiğine şahit olduk. Kurân ve Sünneti anlama yolunda selefe ittibâ etmeyip bundan başka menhec edinen kimseler hakikate ulaşmada zıkzaklar çizmekte ve yoldan sapabilmektedir.
Allah Teâlâ Kur'ân'da selefin eserlerinin hüccet olduğunu bizlere söylemiştir. Allah'ın izniyle bununla alakalı Kur'ân, sünnet ve muteber imamlardan deliller aktaracağız.
Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur:
〰وَمَن يُشَاقِقِ الرَّسُولَ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ الْهُدَىٰ وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ الْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّى وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَاءَتْ مَصِيرًا
"Kimde hidayet kendisine apaçık belli olduktan sonra, Resul'e muhalefet eder ve müminlerin yolundan başka bir yol kendine seçerse, onu yöneldiği o yola havale eder ve sokarız. Ne kötü dönüş yeridir orası." (Nisa, 4/115)
İmam eş-Şâfii bu ayetin tefsirinde şöyle der:
لا يصليه جهنم على خلاف سبيل المؤمن إلا وهو فرض
"Her kim müminlerin yoluna muhalefet ederse cehenneme girmesi ona farz olur."
Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur:
لَقَدْ مَنَّ اللَّهُ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُوا عَلَيْهِمْ ءَايَتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
"Andolsun ki: Allah müminlerin içinde, kendilerinden olan bir Resul göndermekle onlara iyilikte bulunmuştur." (Al-i İmrân, 3/164)
Yine Allah şöyle buyurmuştur:
حَرِيصٌ عَنتُمْ مَا عَلَيْهِ عَزِيزٌ أَنْفُسِكُمْ مِنْ رَسُولٌ جَاءَكُمْ لَقَدْ رَحِيمِ رَؤُفٌ بِالْمُؤْمِنِينَ عَلَيْكُمْ
"Andolsun ki size, içinizden olan, sizi zora sokan şeylerin kendisine ağır geldiği, size pek düşkün, müminlere karşı şefkatli ve merhametli olan bir Resul gelmiştir." (Tevbe, 9/128)
Yine Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَۚ
"(Şefkat) kanatlarını, sana uyan müminlere ger." (Şuarâ, 26/215)
Bu ayetlerde de yine aynı şekilde müminlerden bahsederken orada doğrudan bu müminlerin sahabe olduğu anlatılmaktadır. Buradan da anlaşılıyor ki kim sahabelerin yolunu değil de başka bir yol tutarsa ve tâbi olunulması farz olan esere tâbi olmazsa ve ona muhalefet ederse muhakkak sapıklığa ve delâlet yollarına girecektir.
İmam eş-Şâfii, (Nisa, 4/115) ayeti icmanın delili olduğunu söylemekle birlikte bu icmanında sahabenin icması olduğunu belirtmiştir. O yüzden onların eserlerine ittiba etmek farzdır.
Ebu'l-Hasan Ubeydullah İbn-i Hârûn el- firyabi diyor ki:
Ben Mekke'de iken Şafiî'den şöyle işittim, dedi ki: "Bana ne istiyorsanız sorun. Ben ise size Allah'ın kitabından ve Resûlullah'ın ﷺ sünnetinden cevap vereceğim. Ben içimden bu adam ne kadar cüretkârdır dedim. Sonra ona sordum dedim ki: Ey Ebu Abdullah! ihrâmda olan bir kişi bir arıyı öldürebilir mi? Bu konuda İmam eş-Şafiî "Evet" dedi. Delili nedir diye sordum. Dedi ki: Allah Teâlâ şöyle buyurdu: "Resul size ne vermişse onu alın ve sizi neyden nehyetmişse ondan uzak durun." (Haşr, 59/7) Sonra bir silsile rivayet ederek şöyle devam etti: Resulullah, Ebu Bekir ve Ömer için şöyle buyurdu: "Benden sonra bu iki kişiye güvenin, bu iki kişiye tâbi olun." Daha sonra İmam şöyle dedi: "Ömer ihrâmda olan kişiye, arı öldürmesini emretti."
İmam eş-Şâfii bir müçtehit olmasına rağmen bu ayeti nasıl istidlal etti ve anladı? Kendi reyi ile mi? Yoksa eser ile mi? İmam Ömer bu meseleyi bir nassa dayanarak mı söylemiştir? Yoksa kendi nefsinden mi hüküm vererek helal kılmıştır? Elbette ki kendi nefsinden hüküm vermemiştir. İşte tamda bundan bahsetmek istiyoruz.
İmam eş-Şafiî'nin delil olarak Ömer'den getirdiğine de eser denilmektedir. Sahabeden gelen eserin hükmü ise merfu babındandır. Yani sahabenin eseri merfu'dur onların sözleri mutlaka Resulullah'a ﷺ nispet edilmiştir bilhassa helal haram ve gaybi meselelerde. Çünkü Ömer kendinden/reyinden bunu söylemez! Demek ki bunu Resûlullah tan ﷺ duymuş ve böyle demiştir. İmam eş-Şafiî'de kendi nefsinden cevap vermemiştir, nitekim kendisine sorulan soruya evet diye cevap verdiği zaman ayet ile delil getirmektedir. Ayeti de bir sahabenin görüşüne, tefsirine göre daha açık bir ifadeyle sahabe nasıl anlamışsa ona göre almıştır. Allah Teâlâ aynen İmam eş-Şafıî'nin yaptığı gibi bizimde aynısını yapmamızı emretmektedir. Allah, İmam'a rahmet etsin!
İmam el-Firyâbî tahdîs etti, dedi ki: Abbâs b.Velîd Mezyed tahdîs etti, dedi ki: babam haber verdi, işittim dedi ki: el-Evzaî dedi ki:
الرجال وآراء وإياك ، الناس رفضك وإن ، سلف من بآثار عليك بالقول لك زخرفوا وإن ،
"Sana düşen selefin eserlerine uymaktır velev ki insanlar seni reddetseler bile! İnsanların görüşlerinden sakın velev ki kelimelerini senin için süsleseler bile. "
Yine İmam el-Evzaî dedi ki:
اصْبِرْ نَفْسَكَ عَلَى السُّنَّةِ، وَقِفْ حَيْثُ وَقَفَ الْقَوْمُ، وَقُلْ بِمَا قَالُوا، وَكُفَّ عَمَّا كَفُّوا عَنْهُ، وَاسْلُكْ سَبِيلَ سَلَفِكَ الصَّالِحِ، فَإِنَّهُ يَسَعُكَ مَا وَسِعَهُم
"Sünnet üzere sabret. Onların (selefin) durdukları yerde dur. Onların söylediklerini söyle. Onların ilgilenmediklerinden yüz çevir. Kendinden önce salih (Selef) kimselerin yoluna uy. Onlara yeten sana da yetecektir. "
Bu kısma kadar anlatılan şeyler, bu problemlerin yaşanmasının asıl sebebinin, selefin anlayışının bir kenara bırakılıp hocalarının anlayışlarına ve kendi hevalarına ittiba edilmesinden dolayı olduğu ortaya çıkmaktadır.  Eğer gruplar ve fertler aralarındaki ihtilaflar ve meseleler hakkında selefın anlayışına müracaat ederse Allah'ın izniyle bütün problemler çözülecektir. Başarıya ulaştıracak olan yalnızca Allah'tır.
6 notes · View notes