Tumgik
#seyahat haberi
aynodndr · 2 years
Text
Tumblr media
Bakın, köylerde kimse yalnız ölmez!
Mega kentlerde ise…
Öldüğünden gün geliyor, kimsenin haberi bile olmuyor…
Apartman yaşamı komşuluğu tarihe gömdü…
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki gibi…
Pencereden pencereye…
“Huuu Aysel, n’apıyorsun?” diyen yok artık…
Oğlunun eline bi’fincan tutuşturup…
“Git, Emine Teyze’nde şeker varsa biraz versin!” diyen…
Apartman sakini de kalmadı…
Aslında o bi’fincan şeker bahane…
Komşu iyi mi, tuvalete giderken düşmüş filan olmasın…
Dümenidir o…
Yalnızlık acı kaderdir…
Ama…
Yalnız ölmek, ölümden de acıdır…
Sonbahar ya…
Yeşilçam Çınarı’ndan yapraklar dökülüyor habire…
Türk Sineması’nda…
Esas oğlanın sadık dostu rollerinde…
Sevecen tiplemesiyle…
Milyonların sevgilisi olan Süleyman Turan…
83 yaşında…
Yapayalnız öldü…
İşin en acı yanı…
Ünlü aktörün kalp krizinden hayatını kaybettiği…
İki gündür…
Kapıdaki gazeteleri almadığı için…
Şüphelenen komşularının polisi aramasıyla ortaya çıktı…
Çilingir geldi, kapı açıldı…
Polisler ve komşuları “Süleyman Abi”nin cesediyle karşılaştı…
Cenaze evden çıkarılırken…
Komşularından biri şöyle dedi:
“En son bir hafta 10 gün kadar önce görüşmüştük…”
Neden “komşuluk sizlere ömür” dedim, işte bundan!
Kader, bazen ağlarını çok garip örüyor…
Yakınlarının dışında pek kimseler bilmez…
Yıl; 1970…
Neredeyse 50 yıl önce…
Seyahat etmeyi çok seven Süleyman Turan…
Hawaii'ye giden uçağı 15 dakika geciktiği için kaçırıyor…
O uçak iki saat sonra Büyük Okyanus'a çakılıyor…
Kurtulan olmuyor…
Ne garip di’mi?
Yarım asır önce Azrail’e çalım atan ünlü aktör…
Dünyaya gözlerini açtığı İstanbul Kadıköy’deki evinde…
Yapayalnız ruhunu teslim etti…
Aslında, şunu da bilenlerin sayısı azdır…
Süleyman Turan…
Bir Kore Gazisi’dir…
Yedek subay olarak askerlik yaparken Kore Savaşı başlamıştı…
Gönüllü olarak Türk birliğine katıldı, Japonya’ya gitti…
Kader bu ya…
Aklından artistlik geçmeyen bir genç düşünün…
Japonya’da bir gece kulübüne gidiyor ve…
Sular, seller gibi İngilizce konuştuğunu gören yönetmen…
“Şu bar sahnesini seninle çekmek istiyorum” diyor…
İşte bak!
Dönüyor Türkiye’ye…
Üçüncü sınıfta ara verdiği…
İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi bölümüne devam etmiyor…
Çünkü, aklı-fikri tiyatroda…
Bir oyunda küçük bi’rol buluyor…
Ancak hayatını da kazanması gerekiyor…
At yarışlarında bilet satmaya başlıyor…
O tarihlerde (1963) Ses Dergisi “Sinema Yıldızı” yarışması açıyor…
Balıklama dalıyor…
Ajda Pekkan ve Ediz Hun birinci seçiliyor…
Yarışmanın hatırına…
“Sayın Bayan” filminde minik bir rol veriyorlar…
Matrak bi’şi daha var…
Afişe sığmaz diye…
Gerçek soyadı “Başturan”ı kısaltıp “Turan” yapıyorlar…
Biz O’nu bugüne kadar hep…
Bu yüzden “Süleyman Turan” olarak tanıyıp, sevdik…
52 yıl boyunca durmadan film çekti…
Sanat hayatı boyunca bi’kez olsun…
Esas Oğlan, yani “jön” rolü yakalayamadı ama…
Biri Adana Altın Koza’da…
Diğeri Antalya Altın Portakal’da…
“En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini topladı…
“Dikkat Kan Aranıyor” filmindeki…
Akıl hastanesinden kaçan deli rolündeki performansı…
Türk Sineması’nda…
Hala “Oscar”lık rol olarak konuşuluyor…
70′li yılların ortasında…
Yeşilçam’da seks furyası başlayınca…
Tasını tarağını topladı, köşesine çekildi…
Dergi ressamı olarak ekmeğini taştan çıkardı…
Yıllarca çizgi romanları gazetelerde yayınlandı…
Mizah dergisi Akbaba’da karikatürleri baş tacı oldu…
Film afişleri çizdi, kitapları resimledi…
Durmadan senaryo yazıyordu…
Yeşilçam’ın unutulmaz filmlerinden…
“Dönme Dolap”, “Baş Belası” ve “Sevgili Dayım”ın senaryolarında…
Süleyman Turan imzası ışıldar…
Bitiriyoruz…
Görün bakın, bugün cenazede herkes…
“O’nu çok arayacağız” diyecek…
Ben de diyorum ki…
“Eee, arasaydınız o zaman… Arasaydınız da böyle sessiz ve kimsesiz veda etmeseydi sevenlerine…”
Şimdi…
Yüzlerce Türk filminde…
Esas kızların hiç aşık olmadığı iyi adama veda zamanı!
Işıklar içinde uyusun…
Alman edebiyatçı goethe der'ki “Yalnızlık tek kelime, söylenişi ne kadar kolay… Halbuki yaşanması o kadar zordur ki"…
16 notes · View notes
yalnzardc · 1 year
Text
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ
Tevbe sr. 112.ayet
Safvetüt Tefasir: Zeccâc şöyle der: Bu, haberi mahzüf bir mübtedadır. Yani, tevbe eden âbidler, cihat etmeseler bile Cennetliktir. Nitekim âyet-i kerimede, "Allah hepsine de en güzel olanı vaadetmiştir" buyurulmuştur. Yani, masiyetlerden tevbe edenler, ihlasla ibadet edenler, bolluk ve darlık hallerinde Allah'a hamd edenler, yeryüzünde cihat veya ilim öğrenmek için dolaşanlar -bu kelime ibret ve öğüt almak için şehir ve ıssız yerlerde gezmek manasına gelen seyahat kökündendir. ,Allah'a çağıranlar namaz kılanlar yani insanları hidâyete ve doğru yola çağıran, onları fesattan ve kötülükten nehyedenler, Allah'ın emirlerini yapmaya devam edenler, O'nun helal ve haram kıldığı şeyleri yerine getirenler, Taberî şöyle der: Yani Allah'ın farz kıldığı şeyleri eda edenler, onun emrini ve nehyini yerine getirenler. İşte bütün bunlar Cennetliktir. Mü'minlere naîm Cennetlerini müjdele, burada müjdelenen nimetin hazfedilmiş olması, onun sınırlandırılamayacağına, bilakis mü'minler için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir beşerin aklına gelmeyen nimetleri olduğuna bir işarettir.
Celaleyn T : şirkten ve nifaktan tevbe edenler, ibadet edenler yani ibadetlerini yalnızca Allah için ve samimi bir şekilde eda edenler, bütün hallerde O'na hamdedenler, oruç tutanlar, O, rukua varanlar, secdeye kapananlar yani namaz kılanlar, iyiliği emir, kötülüğü yasak edenler Ve Allah'ın hududunu ahkâmını onlarla amel etmek suretiyle muhafaza eyleyenler (yok mu?) sen (boyle olan) müminlere cenneti müjdele.
Taberi T : Tevbe eden, ibadet eden, hamd eden; günahlardan ötürü bağışlanma dileyen, Rablerine ibadet eden, tasada ve kıvançta Rablerine hamd eden; seyahat eden, rükû eden, secde eden; Oruç tutan, namazlarında rükûa vararak namaz kılan ve yine onda secdeye kapanan iyiliği emredip kötülükten meneden ve Allah'ın hududunu koruyan: İnsanlara doğru yola ve hidayete uymalarını emreden, onları Allah'ın yasakladığı her türlü çirkin söz ve fiilden meneden, şeriate sarılarak Allah'ın farzlarını koruyan insanlardır. O müminleri müjdele: Allah'ın vaadini tasdik eden müminlere nimet cennetlerini müjdele.
Beydavi T : "Ettaibun" medih üzere merfudur yani hümüt taibun demektir. Bunlardan murat edilenler de zikri geçenlerdir. Müpteda olup haberinin de mahzuf olması da caizdir, takdiri şöyledir: Ettaibune min ehlil cenneti ve inlem yücahidu. Çünkü: "Allah her birine güzellik va'detmiştir" (Nisa: 95) demiştir ya da haberi arkadan gelendir yani ettaibuna anil küfri alel hakikati hümül camiune lihazihil hisali demektir. Ye ile mansup olarak medih üzere (ettaibîne) ya da müminlerin sıfatı olarak mecrur da okunmuştur. "İbadet edenler" dinde Allah'a ihlasla ibadet edenler "hamd edenler" nimetlerine ya da bollukta ve darlıkta nail oldukları şeylere. "Seyahat edenler" oruç tutanlar demektir, çünkü aleyhissalat vesselam Efendimiz: Ümmetimin seyahati oruçtur, demiştir. Orucun seyahata benzetilmesi şehvetleri engellemesindendir ya da mülk ve melekutun gizemlerinden haberdar olmak için nefis mücadelesi olmasındandır. Ya da cihat veya ilim öğrenmek için seyahat edenlerdir. "Ruku edenler, secde edenler" namazda "iyiliği emredenler" iman ve taatla "ve kötülükten men edenler" şirkten ve isyanlardan. Buradaki atıf ikisinin aynı haslet olduğunu göstermek içindir. Sanki: iki sıfatı birleştirenler, demiştir. "Allah'ın sınırlarını koruyanlar" yani açıkladığı ve gösterdiği gerçekleri ve şeriatları koruyanlar demektir. Bunda şuna dikkat çekilmiştir ki bundan öncekiler faziletlerin açıklamasıdır, bu ise onların özetidir. Şöyle de denilmiştir: Bu şunu bildirmektedir ki sayı yedinci ile tamam olmuştur. Şöyle ki yedi tam sayıdır, sekiz ise yeni bir sayının başlangıcıdır, ona atfedilmiştir. Bunun içindir ki buna vav-ı semaniye denir. "Müminleri müjdele" yani bu faziletleri taşıyanları demektir. Müminleri zamir değil de zahir olarak kullanması onları buna götürenin imanları olduğuna ve kamil müminin de böyle olması gerektiğine dikkat çekmek içindir. Müjdesi verilen şeyin hazfedilmesi de onu büyütmek içindir. Sanki: Onları fehimlerin anlamayacağı ve sözlerin ifade edemeyeceği şeylerle müjdele demiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen T : Bu âyeti celile cennet ile müjdelenmiş mü'minlerin pek yüksek olan dokuz vasfını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (-Onlar-) Nefisleri ve maları karşılığında cenneti satın almış olan samimi mü'minler (tövbe edenlerdir) küfr ve isyandan kaçınıp tevbe ve istiğfar edenlerdir. (İbadette bulunanlardır) Cenâb-ı Hak'ka tam bir samimiyetle ibadete devam eyleyenlerdir. (hamd edenlerdir) Hak Teala'nın verdiği dünyevi uhrevi nimetlerden dolayı kalp ve lisan yönünden şükre çalışanlardır. tesbih ve tehmitte bulunanlardır. (Oruç tutanlardır) Farz ve nafile oruçlara devam edenlerdir. (rukû'a, secdeye varanlardır) namaz kılanlardır, Cenâb-ı Hak'ka son derece hürmet için, kulluk için rukû'a ve secdeye kapananlardır.(iyilik ile emir ve kötülükten alıkoyanlardır) Din bakımından güzel, istenen şeyleri halka tavsiye eden din yönünden çirkin, ve yasak olan şeylerden halkı men etmeğe çalışanlardır. (Ve Allah Teâlâ'nın sınırlarını) inancına göre, ibadetlere, muamelelere dair olan Islami hükümleri (koruyanlardır) bu pek önemli dokuz özelliği taşıyanlar hakikaten cennete layık zatlardır. (İşte) Resûlüm!. Sen bu yüksek özellikleri taşıyan o (mü'minleri müjdele) artık onlar için ne büyük nimetler, mükafatlar vardır, onlara müjdele.
§ Bilindiği üzere "seyahat" yolculuk, yer yüzünde bir müddet gezip yürümek demektir. Seyahatte bulunan kimseye "saih" denir. Çoğulu: "Saihûn" dur. Bu ayeti kerimedeki "saihûn" dan maksat, çoğu müfessire göre oruç tutanlardır. Çünki oruç tutan bir zat, muvakkat bir zaman için yemekten, içmekten, ailesiyle yakınlaşmaktan ayrılmış, ibadete devam etmiş olacağı cihetle bu haline "seyahat" kendisine "saih" denilmiştir. Bir de güzelce oruç tutan bir zat, bu sebeple birçok bereketlere, tecellilere kavuşmuş olabilir, mânevî bir makamdan diğer bir makama intikal etmiş bulunabilir. İşte bu cihetle de oruca seyahat denilmiştir. Bununla beraber bazı müfessirlere göre bu ayeti kerimedeki "sâihûn" dan maksat, cihad için veya dini ilimleri öğrenmek için yurtlarından ayrılmış, seyahate çıkmış olan zatlardır. Gerçek bilgi Allah katındadır.
İbn Kesîr T :Bunlar, mü'minlerin özellikleridir. Onlar ki, yüce Allah (Celle Celalühü) onların mallarını ve canlarını bu güzel ve değerli sıfatlarla satın almıştır. Onlar ki, bütün günahlardan "tevbe edenler," tüm çirkinlikleri terk edenler, Rablerine olan ibadetlerini yerine getirip onlara devam edenlerdir. Amellerin en özeli Allah'a hamd etmektir. Bunun için yüce Allah (Celle Celalühü) "hamdedenler" diye buyurmuştur. Amellerin en faziletlisi oruçtur. O, lezzetli yemekleri, içmeyi ve cinsel ilişkiyi terk etmektir. Buradaki seyahat edenlerden kasit da budur. Bunun için burada "oruç tutanlar" diye buyrulmuştur. Nitekim yüce Allah'ın sâihât yani, oruç tutanlar sözünde Resûlullah'ın hanımları da bununla nitelenmişlerdir. Aynı şekilde rükû ve secde de namazdan ibarettir. Bunun için yüce Allah (Celle Celalühü) "rükû edenler, secde edenler," diye buyurmuştur. Buna rağmen onlar, yüce Allah'ın yarattıklarına yardım eder, onlanı, iyiliği emredip kötülükten sakındırarak Allah'a itaat et meye yönlendiriyorlar. Aynı zamanda neyin yapılması gerektiğini nelerden sakınılacağını bilmektedirler. Bunlar, Allah'ın helâl ve haram hususundaki sınınnı ilmen ve amelen korumaktadırlar. Hem Allah'a ibadet ediyor hem de insanlara nasihat etmektedirler. Bunun için yüce Allah (Celle Celalühü) "O mü'minleri müjdele!" diye buyurmaktadır. Çünkü iman bütün bunlar kapsamaktadır. Bu sıfatlarla nitelenenler tüm mutluluğu hak etmektedirler. Ayette geçen seyahatten maksad oruçtur. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) sâihin'lerin kimler olduğu soruldu da şöyle buyurdu: "Onlar, oruç tutanlardır. Bu görüşlerin en sahihi ve en meşhûrudur. Seyahatin cihad olduğuna işaret eden bir hadis vârid olmuştur. O Ebu Dâvud'un Sünen inde Ebu Umâme'nin hadisinde rivayet ettiği hadistir. Bu hadiste Ebu Umame şöyle der: Bir adam gelip Resûlullah'tan kendisine seyahat için izin vermesini istedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin seyahati Allah yolunda cihattır. " İkrime'den yapılan rivayete göre o şöyle der: Onlar ilim talebeleridir. İbn Eslem, onların muhacirler olduğun söyler. Seyahatten maksat, bazılarının anladığı gibi sırf yeryüzünde seyahat etmek, dağların tepelerinde, mağara ve çöllerde yalnız başına kalıp ibadet etmek değildir. Çünkü bu, fitne ve dinde yaşanan sarsıntılar zamanı dışında meşru değildir. Nitekim Buhârî'nin Sahih'inde Ebu Sa'id el-Hudri'den rivâyetin göre Resûlullah (s.v.) şöyle der: "Öyle bir an gelecek ki, kişinin en hayırlı malı, peşinden giderek dağların tepesine ve yağmurların yağdığı yerlere çıkarak onu dini konusunda fitneden kurtaran koyun olacaktır." İbn Abbas yüce Alah'ın "Allah'ın sınırlarını koruyanlardır." sözü hakkında şöyle der: Allah'a olan itaatin yerine getirenlerdir. Hasan el-Basri de böyle söylemiştir. Hasan el-Basri'den yapılan başka bir rivayette o şöyle der: Allah'ın farzlarını koruyan ve Allahın emirlerini yerine getirenlerdir.
Ruhul Beyan T : «Bunlar;» şirkten, münafıklıktan, büyük ve küçük bütün günahlardan «tevbe edenler» dir. Tevbe, bir şeyden dönmek, vazgeçmek demektir. Bir günah işledikten sonra hemen tevbe yapılması vaciptir. Bundan önce ise, dönülen yani tevbe edilen günahın, günah olduğunu bilmek gerekir. Tevbenin kabulü için dört şey gerekir :
1) Fâsıklardan ayrılmak,
2) Sâlihlere katılmak,
3) Allah'a ibadet ve itaata başlamak. Eğer tevbe, samimi bir şekilde yapılmışsa, görürsünüz ki bedenin organları, niçin yaratılmışlarsa, onu yaparlar, yaratana boyun eğerler. Ağacın kökü sağlam olunca, dallarının meyve vermesi gibi.
4) Dünya sevgisinden uzaklaşmak.
«İbadet edenler,» samimi ve ihlâslı bir durumda Allah'a ibadet edenler. İbadet; Allah'ın yüceliğini hissettirmek üzere yapılan davranışlardır.
«Hamd edenler,» ikram etmiş olduğu nimetlerden dolayı Allah'a hamd edenler, O'nun nimetlerine şükredenler, Allah'ı, şanına lâyık isim ve sıfatlarla övenler. Bilinmelidir ki, insanın tevhid esasını kabul etmeye muvaffak kılınması, yüce Allah'ın en büyük nimetidir. Onun için her mü'min şu ifadeleri dilinden düşürmemelidir: "Elhamdü lillâhi alâ dini'l-İslâm ve tevfikil iman." (İslâm'a ve imana ulaşma şerefinden dolayı, Allah'a hamd ederim.)
Mücahid, "Allahü Teâlâ şükredenleri bilmez mi?"(En'am: 53) âyetinin tefsirinde şöyle der: "Bunlar, tevhid esasına inandığına şükredenlerdir."
<<Seyahat edenler...» İbn Abbas (r.a.), Kur'ân'da geçen bütün 'seyahat ifadesinin, oruç anlamına geldiğini söyler. Hadiste de: "Ümmetimin seyahat, oruçtur" buyurulur. Şair'in şu şiirindeki "saihan" kelimesinin de oruç anla- minda olduğu gibi:
Onu gece gündüz namaz kıldığımı,
Oruç tutarak Allah'ı fazlaca andığını görürsün.
Orucun seyahata benzetilmesinin sebebi, insanları şehvetlerinden alıkoymasıdır. Seyahata çıkan insan, birtakım isteklerine ulaşamaz. Oruçlu da öyledir. Onun için bu benzetme yapılmıştır. Oruç, nefsâni bir riyazettir. Mülk ve melekütün gizliliklerine, oruç vasıtasıyla ulaşılır. Tıpkı seyahat edenin, bilmediği ve görmediği yerleri görüp bilmesi gibi.
Atâ şöyle der: "Âyetteki seyahat edenlerden kasit, 'Allah yolunda savaşan gâziler'dir. Bunlar, birçok yollar ve yerler katederler. Neticede küfür diyarlarına ulaşırlar ve onlarla cihad ederler."
İkrime: "Bunlar, ilim elde etmek için ülkeden ülkeye koşan ilim meraklısı öğrencilerdir" demiştir. Câbir, bir tek hadis öğrenmek için, Medine'den Mısır'a gitmiştir. Bir kimse yolculuk etmedikçe kâmil yani olgunluğa erişmiş sayılmazdı. İnsan bir yerlere göç etmeden dileğine ulaşamaz.
<«<Rükû edenler, secde edenler...» Rükû ve secde edenlerden maksat namaz kılanlardır. Çünkü namaz da bu iki fiilin ibadet ciheti diğerlerine nisbetle daha açıktır. Bir insanın ayakta durması ve oturması (kıyam-kuud) olağan durumlardandır. Rükû ve secde olayı ise, normal âdetin dışında yapılan hareketlerdir. Bu iki fiil (rükû ve secde) sadece ibadet kastıyla yapılır. Bu da namazdır.
<<<İyiliği emredip kötülüğe engel olanlar...» İman ve ibadet gibi iyilikleri emredip, şirk ve günah gibi şeylere mani olanlar.
Haddâdî şöyle der: "Ma'ruf (iyilik) Hz. Peygamber'in sünneti, münker (kötülük) ise bid'attır." İbn Mâlik, Hz. Peygamber'in 'her bidat sapıklıktır" sözü hakkında şöyle der: "Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yapmadığı ortaya atılan her yeni şey sapıklıktır. Çünkü sapıklık, doğru yolu bırakıp, başka yollara gitmektir. Doğru yol ise şeriattır."
Bu hükümden, güzel bidat (bidat-ı hasene) ayrı tutulmuştur. Nitekim Hz. Ömer teravih namazı hakkında: "Ne güzel bidattır" demiştir.
İlim adamları, beş çeşit bid'at olduğunu söylerler:
1) Vâcip olan bid'at: Dinsizlerin ve diğerlerinin şüphelerini gidermek için ilmî ve mantıki deliller getirmek.
2) Mendup olan bid'at: Kitap yazmak ve medreseler yapmak.. gibi.
3) Mübah olan bid'at: Yemek ve buna benzer şeylerin çeşidini artırmak gibi.
4,5) Mekruh ve haram olan bidatlar: Bunlar da bellidirler.
«Ve Allah'ın koyduğu sınırlara riayet edenlerdir. Bunlar da, Allahü teâlâ'nın belirlemiş ve bildirmiş olduğu hakikatleri yaşayanlar ve insanların da yaşamasını sağlamaya çalışanlardır. Bu şer'i mükellefiyetler bu âyette sayılanlardan ibaret değil, çok fazladır. Birçok kısımdır. Bütün bu hakikatları sayıp dökmek için, ciltler dolusu kitaplar yazmak gerekir. Yüce Allah, mükellefiyetlerle ilgili diğer hususları kısaca "Allah'ın koyduğu sınırlara riayet edenler" şeklinde ifade etmiştir.
Mükellefin fiilleri iki kısımdır: 1)Vücut organlarının fiilleri, 2) Kalbin fiilleri. Fıkıh kitaplarında organların amelleriyle ilgili mükellefiyetler uzun uzadıya açıklanmıştır. Kalbin amelleri konusunda ise, fıkıh kitaplarında pek az şey vardır. Ancak, kelâm kitaplarında bu konuyla ilgili bazı bilgiler bulmak mümkündür. Bu konudaki bazı bilgileri ise, İmam Gazâlî ve benzerleri, ahlâk ilmi başlığı altında incelemişlerdir. Bütün bunlar, Allahü Teâlâ'nın "Allah'ın koyduğu sınırlara riayet edenler" ifadesi içerisinde mevcuttur.
Haddâdî şöyle der : " Âyette belirtilen bu sıfat, kulların Allah'a itaatlarını, O'nun emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçmayı en mükemmel şekilde ifade etmektedir. Çünkü Allah, emir, nehiy ve mendup olan konuların hududunu açıklamıştır. Bazı şeyleri yapmaya kulu teşvik etmiş, ya da serbest bırakmıştır. Kul, bunlardan dilediğini seçebilir. Allah'ın emir ve yasaklarına uyup, onları yerine getirir, Allah'ın dilediğine uyarsa, işte o zaman, Allah'ın sınırlarına riayet etmiş olur."
Rivayet edildiğine göre, Halef b. Eyyüb hanımına, gecenin bir bölümünde, çocuğunu emzirmemesini emretmiş ve "iki yıl doldu" demişti. Ona, "Niçin bıraktırdın? Bu gece de emzirseydi ya ?" dediklerinde, onlara: "Allah'ın koyduğu sınırlara riayet ederler" âyeti nerede kaldı?" diye cevap vermişti.
«Mü'minleri müjdele!» Bahsedilen bu faziletlere sahip olanları müjdele. Ayette, "mü'minler" kelimesi yerine "Onları müjdele" denilebilirdi. Fakat Allahü Teâlâ, mü'minlerin imanlarına dikkat çekmek için, zamir kullanmamıştır. Neyin müjdeleneceği de, tazimden ötürü hazfedilmiştir. Sanki denmiştir ki: Sözle anlatılamıyacak ve bilinemeyecek derecede yüce bir şeyle müjdelendiniz.
5 notes · View notes
yueliangx · 2 months
Text
7th Time Loop - 2. Bölüm
wattpad / manga tr / instagram
Tumblr media
Cilt 1 Bölüm 1 Kısım 2
İlk döngüde, nişanı bozulan ve itibarı yerle bir olan Rishe, üstündeki giysilerden başka hiçbir şeyi olmadan aylak aylak dolaşıyordu. Şans eseri, mücevherlerini satın almak isteyen bir tüccar kafilesiyle karşılaştı. Onları iyi huylu bir grup olarak bulunca, komşu ülkeye onlarla gitti.
Tüccar kafilesinden iş öğrendi, nasıl stok tedarik edileceğini ve hesap defterlerin nasıl dengeleneceğini öğrendi. Eninde sonunda, dünyayı gezmek için kendi başına yolculuğa çıktı. Soylu bir ailenin kızı olarak yetiştirilmesi, Rishe'nin on beş yaşında bile keskin bir güzellik anlayışına sahip olduğu anlamına geliyordu.
Gözüne çarpan şeyleri topladı ve onları, mallarından zevk alan herkese sattı. Farkına varmadan, tam kadro çalıştıran büyük bir satıcı haline geldi. Hatta bir çöl ulusunun kralı ve kuzeydeki donmuş bir ülkenin prensiyle bile iş yapmıştı. Kraliçe olmaya hazırlanmaktan başka bir şey yapmadan geçirdiği şımarık eski hayatından doğan bir hayale kavuşmak için pek çok uzak yere seyahat etti.
Aradan beş yıl geçti ve tam da ziyaret edeceği tek bir ülke kalmışken, Rishe kıtayı kasıp kavuran savaşın kurbanı oldu.
Bildiği bir sonraki şey, yeniden on beş yaşındaydı ve o partiye geri dönmüştü, prens resmi bildirisini yapmaya hazırlanıyordu.
"Rishe Irmgard Weitzner! Sen aşağılık bir kadınsın! Veliaht prense layık olmayan, tamamen kötü kalpli bir yaratıksın! Şu andan itibaren nişanımız bozuldu!"
Doğal olarak, ilk başta neler olup bittiğini anlamadı. Etrafına bakındı. Her şey aynıydı. Aynı yerde, aynı elbiseyi giymiş ve kafileye sattığı aynı mücevherleri takmış olarak ayakta duruyordu.
Bu bir rüya mıydı? Yoksa o zamana kadar olan her şey bir rüya mıydı? Şaşkınlık içinde tek yapabildiği boş boş bakmaktı. Rishe balo salonundan aceleyle çıktı, yaklaşan sürgün tehdidi onun üzerinde asılıydı ve prensin durması için yaptığı yakarışlar kulaklarında çınlıyordu.
Bu mükemmel! Şimdi doğru yapabilirim! Odamdan değerli her şeyi alacağım.
Rishe bir tüccar olarak hayatından keyif almıştı ama bu gece için hep bir pişmanlık duymuştu. Keşke evden biraz para getirseydi, çok daha önce işini kuracak sermayeye sahip olurdu!
Bu pişmanlıktan bahsetmek, çölün kralı da dahil olmak üzere müşterilerinde her zaman güvensizlik uyandırırdı. "Ne? Tekrar yapmak istediğin şey bu mu?!"
İkinci hayatının gecesinde eve geri döndüğünde, Rishe mücevher kutusunu ve rahmetli büyükannesinin ona bıraktığı birçok kitaptan taşıyabildiği kadarını aldı ve sonra da kafileyle karşılaşmak için ormana doğru hızla ilerledi. Ama evinde durmak zaman aldı ve onları tamamen kaçırdı.
O anda, Rishe keskin bir farkındalık yaşadı. Farklı seçimler farklı hatalar anlamına geliyordu. Bir kapıyı açmak diğerini kapatırdı.
Böylece ticaret hayatına giden kolay yol ona kapanmış oldu.
Elbette, işini sıfırdan kurmayı deneyebilirdi, ancak kişisel bağlantılar, tüccar olmak için neredeyse iş zekası kadar gerekliydi. Tek bir tanıdık bile olmadan bu gerçekçi değildi.
Kabullenmiş bir halde eşyalarını türlerine göre ayıklarken, büyükannesinin kitapları arasında yabancı şifalı bitkiler ansiklopedisine rastladı. Bunu bir işaret olarak kabul eden Rishe, mücevherlerini başka bir yerde sattı ve elde ettiği parayı denizi geçip tıp eğitimini sürdürmek için kullandı.
Neyse ki Rishe önceki yaşamından kalan tüm bilgilerini korumuştu. Bazı pahalı bitkilerin diğer bölgelerde ucuza elde edilebildiğini hatırladı. Komşu bir ülkede bir hastalığın yayıldığı haberi duyulduğunda, o da bunu anımsadı. Bu önbilgi, engin yolculukları ve birçok farklı bakış açısına sahip birçok farklı öğretmene maruz kalması gibi paha biçilmez olduğunu kanıtladı.
Hal böyle olunca Rishe, eczacı olarak başarılı bir hayat sürdü. Güçsüz bir prensi kurtardı, ticari bilgisiyle birkaç nadir ilacı sentezledi ve böylece günlerini ihtiyacı olanlara yardım etmenin basit neşesiyle geçirdi.
Ne yazık ki, dünyadaki tüm neşe bir salgına karşı koyamazdı. Böylece ikinci hayatı sona erdi.
Kendini bir kez daha bozulan nişanının karar anında buldu, perde üçüncü döngüde yükseliyordu. Sonraki dört hayatı da hemen hemen aynı şekilde ilerledi. Yetenekli bir leydinin hizmetçisi olarak, genç bir soylu kadının şans eseri evlenmesine yardımcı oldu. Bir keresinde erkek kılığına girip şövalye bile oldu. Her hayat yaşamaya değerdi ve o hepsinden zevk alıyordu. Yaşamaktan zevk alıyordu, nokta.
Sadece tek bir sorun vardı.
Her ne yaparsam yapayım, 20 yaşında öleceğim.
Hayatından zevk alıyordu ama bunu uzun süre yapmasına izin verilmiyordu. Bu zaman sınırı her zaman onun üzerinde asılı dururken, her döngüyü sürekli bir hareket halinde geçirdi.
Bir süreliğine rahatlamayı çok isterdim. Biraz boş zaman istemek çok mu fazla? Belli ki ben de ölmek istemiyorum! Bu sefer, ilk beş yılda kazanabildiğim kadar çok para kazanacağım. Sonra, yirmi yaşıma geldiğimde, dünyevi kaygılardan uzak bir hayat yaşayacağım. Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacağım!
Kararını vermiş olan Rishe, yedinci hayatına sarayda sabit bir şekilde koşuşturmayla başladı. Gelecek planlarına bakılmaksızın, zamana karşı bir yarış içindeydi. Skandal haberini getiren ulağı alt etmesi gerekiyordu.
Koşarken saç süslerini çekip çıkardı; onları satmayı planlıyordu ve bir tanesini kaybetme riskini almak istemiyordu. Saçları gevşek dalgalar halinde arkasından dalgalanıyordu.
Aniden aklına bir fikir geldi, daha önceki altı hayatının hiçbirinde aklına gelmemişti.
Saray bahçesinden gitmek daha hızlı olurdu. Balkondan bir ağaca tırmanarak inebilirim.
Rishe bundan önceki yaşamında bir şövalye olarak savaşa gitmişti. Zorlu savaş alanı eğitiminden sonra, ağaçlara tırmanmak hiçbir şeydi.
Sorunsuz bir şekilde yön değiştirdi. Balkona doğru koştu ve orada son hızla bir şeye çarptı.
"Aghh!" Rishe hiç de bir hanımefendiye yakışmayan homurtu çıkararak birkaç adım sendeledi. Neyden sektiğini görmek için başını kaldırdı. "Ah..."
♡♡♡
Normalde bölümleri wattpad üzerinden yayınlıyordum ama şu sıralar wattpad uygulamasına ne telefondan ne de bilgisayardan giremiyorum ve ne kadar doğru bilmiyorum ama internette wattpad uygulaması kapandı diye bir yazı okudum bu yüzden wattpad uygulaması düzelene kadar ya geçici ya da kalıcı bölümleri burada yayınlamaya devam edeceğim, herkese iyi okumalarrr ☆☆☆
1 note · View note
cagatayakgun · 3 months
Text
UYKU BOZUKLUĞUNUN GÜNLÜK YAŞAMA ETKİLERİ
     Eşi telefonla arayarak sevineceğini umduğu bir haberi olduğunu söylüyordu. Çalıştığı şirket iki hafta sürecek bir tatil programı düzenlemişti. Bir hafta sonra yola çıkılacaktı. İsteyenler, ücretini ödemek koşuluyla tatil programına ailece katılabilecekti. Beklemediği bu haber onu heyecanlandırmaya yetmişti. Çünkü uzun zamandır, stresten uzak bir tatil ortamının uyku bozukluğuna yararlı olabileceği konusunda yüksek beklentiler içindeydi. Küçük seyahat valizini, denizin ve güneşin sağlayacağı derin bir uyku hayalleriyle hemen o akşam hazırlamıştı bile.
     İki haftalık tatillerinin ilk haftası geride kalmıştı. Ne yazık ki uyku düzeninde olumlu yönde değişen hiç bir şey yoktu. Yine sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kendinden geçer gibi uyuyordu. Kısa aralıklarla bölünen bu dört veya beş saatlik düzensiz uyku sürecinden ancak öğle vakti uyanabiliyordu. O gün, otelin balkonundan insanların denizde eğlenmelerini izliyordu yorgun bakışlarla. Zaten zihinsel işlevlerinin en düşük olduğu günün o saatlerinde yapabileceği başka bir şey de yoktu. Açıkçası,  içinden bir şeyler yapmak gelse bile bunu ertelemeyi daha uygun buluyordu. Çünkü kendisine sıkıntı yaşatan onarılması güç hatalarının hep bu süreçte gerçekleştiği konusunda yeteri kadar deneyimliydi.
     Kahvaltı vakti çoktan geçmişti. Çünkü o uyurken, insanlar kahvaltılarını çoktan yapmış oluyorlardı. Şimdi ise acıkan tatilciler öğle yemeği için gruplar halinde açık büfeye doğru telaşlı adımlarla yürüyorlardı. Hiç iştahı yoktu. Eşinin ısrarıyla öğle yemeğine ‘’götürülürken’’ tüm gücüyle zihnini toparlamaya çalışıyordu. Bu nedenle de grubun en arkasında tek başına yürüyordu. Nasıl olduğunu anlayamadan, bir anda gruptan ayrılarak alıp başını gitmişti. Eşinin ‘’Gel! Gel!’’ komutuyla yeniden gruba katılabilmişti. Yıllardır, defalarca duyduğu bu komutlar onda refleks tepkisi oluşturmuştu ve işe de yarıyordu. Masadakiler keyifli söyleşiler ve neşeli kahkahalarla öğle yemeklerini yerken o, yorgun gözlerle etrafa bakınıyordu.
     Yemek sonrası yine grubun en arkasında yürüyor ve uyanmaya çalışıyordu. Bir kez daha kendisini çağıran ‘’Gel! Gel!’’ komutunu duymuş ve sese doğru yönelmişti. Uzunca bir süre yürüdükten sonra karşısına dikilen bir kadın öfkeli bir sesle kendisini neden izlediğini soruyordu. Eşi sanarak peşine takıldığı kadındı bu! Dehşete düşmüştü. Yaşadığı şok, zihnini bir anda toparlayabilmesini sağlamıştı ama bu kez de ne diyeceğini bilemez haldeydi. Neyse ki yokluğunu fark ederek kendisini arayan eşi tam zamanında yanlarına gelmişti. O sadece şaşkınlığının ve çaresizliğinin sessizliği içinde öylece bakınıp duruyordu. Öfkeli kadın, işaret parmağıyla onu gösteriyor ve köpeğini çağırdığını ama onun peşine takıldığını söylüyordu. Eşi de aynı şekilde parmağıyla işaret ederek onun kocası olduğunu ve sandığı gibi biri olmadığını anlatmaya çalışıyordu. Ayrıca, kocasının günün bu saatlerinde pek de ‘’aklı başında’’ davranamadığını açıklayarak özür diliyordu. Bu açıklama, eşi sanarak peşine takıldığı ‘’aşırı duyarlı’’ kadının hoşuna gitmiş olmalıydı. Gülerek köpeğine; ‘’Gel! Gel!’’ diye seslenerek oradan ayrılmıştı. Eşzamanlı olarak eşinin de kızgın bir ses tonuyla ve aynı sözcüklerle ona seslenmesi toplanan meraklı kalabalığın gülüşmesine yol açmıştı.
     O, yaşadığı derin üzüntü ve mahcubiyet duygularıyla nasıl başa çıkacağını bilemez bir haldeydi. Oldukça kızgın olan eşi ise, ne zaman birlikte bir yerlere gidilecek olsa kendisine hep aynı şeyleri yaşattığından yakınıyordu. Devamında, gözlerini üzerinden ayıramadığını ve bunun kendisini ne kadar yorduğunun farkında olup olmadığını soruyordu. İncinmişti ama yakınmaların tümüne de içtenlikle hak veriyordu. Bu anda yapabileceği en uygun şey sessiz kalmaktı ve öyle de yaptı. Eşi kumsalda güneşlenen iş arkadaşlarının yanına giderken o, oteldeki odasına dönmesinin daha uygun olacağını düşündü.
     Biraz dinlenmek ama daha çok da zihnini toparlamak amacıyla sırt üstü yatağına uzandı. Plajdaki çocukların neşeli çığlıkları, kadınların yaşam dolu kahkahaları açık pencereden içeri girerek odanın duvarlarında yankılanıyordu. Güneşin parlak ışıklarının denizden yansıyarak odanın beyaz kireç badanalı tavanında oluşturduğu göz kamaştırıcı dalgalanmaları izlemeye koyuldu. Uzunca bir süre bu görüntüleri izleyerek oyalandı. Ne kadar zaman geçtiğini anlayamadığı bu süreçte gözleri yorulmuş ve sulanmıştı. Sırt üstü uzandığı yataktan yavaşça kalkıp balkona çıkarken acıyla gülümsediğini fark etti. Balkondaki iskemlelerden birine otururken bu anlamsız  gülümsemenin nedenini anlamaya çalışıyordu. Aslında bu, insanların eğlendiği bir ortamda kendisinin bir otel odasına kapanıp tavandaki yansımaları izlemesindeki tuhaflıktı.
     Tüm yaşamı boyunca, elbette her insan gibi hataları, yanlışları olmuştu. Ama hiç kimseye bilerek, isteyerek zarar vermediği de bir başka gerçekti. Hatta kendisine kötü davrananlara bile karşılık vermemişti. Cehaletin kalın örtüsü arkasına ustalıkla saklanan art niyetli ve ön yargılı yaklaşımlar nedeniyle hiç de hak etmediği haksızlıklar yaşamıştı. Kendisini her savunma girişimi, başka bir suçlamayla etkisiz kılınmıştı. Yaşadıklarını düşünürken Franz Kafka’nın; ‘’Tüm yaşamım kendimi savunmakla geçti.’’ sözlerindeki anlam derinliğini kavramaya çalıştı. Aslında büyük Filozof bu sözleriyle evrensel bir ‘’var oluş sorununu’’ tüm çarpıcılığı ile ortaya koyuyordu. Ama o ‘’var’’ olup olmadığından, yaşayıp yaşamadığından bile emin olamıyordu. Bu nedenle aile ortamında karşılaştığı adaletsizliklere hep sessiz kalmıştı. Arkadaş ortamında da durumu bundan farklı değildi. Uğradığı haksızlıklar karşısında öfkeleniyor ama öfkesini hep bastırıyordu. İş çevresinde küçük düşürülmelerinin sayısını bile anımsamıyordu. Her şeye karşın onun tüm davranışlarını ve tutumlarını belirleyen temel anlayışı; kabalık yapmamak ve kimseye zarar vermemekti.
     ‘’Olgun davranmak’’ veya ‘’anlayışlı olmak’’ gibi tutumlar toplumsal ilişkilerde önemliydi. Ancak, bununun katı bir kural haline getirilip ‘’hayır!’’ diyemeyecek noktaya ulaştırılması sorun yaratıyordu. Ulaştığı bu farkındalık aşamasında, yaşamını kurallar çerçevesinde sürdürmenin sağlıklı olup olmadığını sorgulamaya başladı. Çünkü Sigmund Freud; ‘’Uygar olmanın bedelini ne yazık ki Nevrozla ödüyoruz!’’ tespitini yapıyordu.
  Evet, tüm yaşamı boyunca, elinden geldiği kadar uygar olmaya çalışmıştı. Ama bu yöndeki çabanın kendisine ne tür zararlar verdiğini anlamaktan da son derece uzaktı. Bir an, uykularını kaçıran temel etkenin ‘’nevrotik kaygılar’’ olabileceği yönünde umut veren bir farkındalık yaşadı. Yine de bunu ancak bir psikolog anlayıp, açıklayabilirdi. Tatil dönüşü, hiç zaman yitirmeden bir Psikologla görüşmesinin doğru olacağına karar verdi.
  Aldığı bu karar kendisini daha iyi hissetmesini sağlamıştı.
  Şimdi, tatilde olduğu sürede belki de ilk kez denizin açıklardaki mavi renginin kıyıya yaklaştıkça cam göbeği yeşile dönen hafif dalgalarını keyifle izliyordu.
0 notes
utopiatv · 7 months
Text
53 ülkenin vatandaşları Kürdistan Bölgesi'ne vizesiz seyahat edebiliyor
Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığının yayınladığı yönergeye göre 53 ülkenin vatandaşları Kürdistan Bölgesi’ne vizesiz seyahat edebiliyor. Haberi Paylaş Kürdistan Bölgesi Medya ve Enformasyon Dairesinden yapılan açıklamaya göre 53 ülkenin vatandaşları, Kürdistan Bölgesi’ndeki havalimanlarında veya sınır kapılarında yalnızca pasaportlarını ibraz ederek, elektronik vize alabilirler. Bu ülkeler…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mukofarmer · 8 months
Text
Aylar sonra yayınlıyorum aslında bu blogu. Oysa Bosna'ya gideli aylar oldu. Normalde yazmaktan vazgeçmiştim. Ama ben anılarımın kaybolmaması adına yazacağım. Bence insanın kendini en iyi keşfetmesinin, kendi potansiyelinin farkına varmasının yolu tek başına tatile çıkmasıdır. Hoş! Ben bunu bir defa yaptıktan sonra tüm tatillere tek başıma çıkmak isteyeceğimi nerden bilebilirdim. Bu iyi mi kötü mü tartışılır. Ama bana göre mükemmel bir şey. Eskiden bir yere gidebilmek için birilerinin benimle gelmesinin zorunlu olduğunu düşünürdüm. Eğer onlar gelmiyorsa da gitmekten vazgeçerdim. Ne kadar aptalmışım! Ve şöyle bir durum var ki, benim çevremdekiler için bir yerlere seyahat etmek, yeni yerler görmek hiçbir zaman para harcamak için öncelik meselesi olmadı. Gerçi öğrenci milleti fakir olur. Onlar napsın bir gidiş uçak biletinin üç hin lira olduğu şu dönemde. Normalde Bosna'ya gitmek için de bir arkadaşımla anlaşmıştık aslında. Her şeyin ayarlamasını da yapmıştık. Ama sonra belli sebeplerden ötürü o gelmekten vazgeçti. Onun gelmemesi beni başta biraz tırstırsa da ben güçlü bir kızdım 💪. Gideceğimden ailemin haberi yoktu. Gerçi onlar gitme dese gitmekten vazgeçecek bir yapım da yokki. Bu başına buyurganlığımla ben daha neler yapacaktım. Havaalanında annemi arayıp "anne ben Bosna'ya gidiyorum" dedim. Bizimkiler Niğde'nin Melendiz tarafının köylerinden birinde hayata gelmişler. Annem... Doğduğundan beri doğru düzgün çıkmamış o köyden. Nerden bilsin Bosna'yı. Okuma yazması da yok. "Başka bir ülkeye gidiyorum" dedim. Kimle gidiyorsun diye sordu. Tek gittiğimi duyunca cingar çıkardı. O zamanda İsrail-Lübnan savaşı var. Oraya falan bağladı konuyu. Alem bu kadın yemin ederim. Ablamsa apayrı bir konu. Konuşuyoruz, bana diyor gece senin hakkında kötü kötü rüyalar gördüm, içimde bir sıkıntı var. Hayır arkadaş! Sanki Şırnak'a komando olarak gidiyorum. Bu neyin telaşı. Neyse ne ya. Arada sınırları aşmak gerekiyordu. Ben Tunus'ta yaşamışım bir buçuk ay şurdaki Balkan ülkesine mı gidemeyecektim. Yav yemin ederim aileyi bir kenara koydum. Yolculuk insana illallah dedirtecek cinsten. Koç'tan Bosna'ya gitmek beş saat sürdü. Üç saatte Sabiha'ya iki saatte Bosna'ya gittim. Yok böyle bir matematik. Neyse atladım uçağa, indim Saraybosna havaalanına...
Tumblr media
1 note · View note
cointahmin · 11 months
Text
Yapay zeka sohbet robotu ChatGPT, yaratıcısı OpenAI tarafından sunulan yeni bir eklenti özelliği aracılığıyla artık çevrimiçi kaynaklardan bilgi alabilecek ve üçüncü taraf web siteleriyle etkileşim kurabilecek.  Bu gelişmenin akabinde 10 yapay zeka coini de kıymet artışı yaşadı. İşte detaylar… OpenAI haberi yapay zeka alanını heyecanlandırdı Yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin yaratılmasının gerisindeki şirket olan OpenAI, botun çevrimiçi kaynaklardan bilgi almasına ve üçüncü taraf web siteleriyle etkileşime girmesine imkan tanıyan yeni bir eklenti özelliğini duyurdu. Özellik hala alfa basamağında ve başlangıçta sonlu sayıda kullanıcının erişimi var. Şirket, 23 Mart’ta yaptığı duyuruda, eklenti özelliğine erişmekle ilgilenen kullanıcıların Chat GPT Plus’ta bir bekleme listesine kaydolabileceğini söyledi. Yeni özellik, canlı spor aktifliği skorlarından memleketler arası uçuş rezervasyonlarına ve yemek dağıtımına kadar değişen 11 eklenti içeriyor. Şirket, gerçek dünyadaki kullanımlarını pahalandırmak için eklentileri kademeli olarak kullanıma sunduğunu belirtti. OpenAI, eklentilerin güvenliğe öncelik veren ve ChatGPT’nin yeni bilgilere erişmesine, hesaplamalar yapmasına ve üçüncü taraf hizmetleri kullanmasına yardımcı olan lisan modelleri için tasarlanmış araçlar olduğunu söyledi. Eklenti özelliği, e-ticaret platformları Shopify, Klarna ve Instacart üzere web sitelerinin yanı sıra seyahat arama motorları Expedia ve KAYAK’ı destekliyor. ChatGPT’ye eklentilerle birçok özellik geliyor Ek olarak, eklentiler ortasında hesaplamalar yapmak için matematik bilgisayarı Wolfram ve iş iletileşme uygulaması Slack bulunur. Yeni özelliğin desteklediği başka uygulamalar ortasında FiscalNote, Milo Family AI, OpenTable, Shop, Speak ve Zapier yer alıyor. OpenAI’in eklenti özelliği, daha çok istikametli ve fonksiyonel bir yapay zeka sohbet robotu oluşturmaya yönelik kıymetli bir adımdır. Bot, ChatGPT’nin üçüncü taraf web siteleriyle etkileşime girmesine müsaade vererek, kullanıcılara daha kapsamlı ve yanlışsız bilgiler sağlayabilecektir. Şirket, eklenti özelliğinin hala geliştirilme kademesinde olduğunu ve eklentilerin performansını ve güvenliğini değerlendirmeye devam edeceğini söyledi. Öteki yandan OPENAI OPCO, LLC şirketi memleketler arası seviyede bilimsel bir araç olarak sınıflandırılan bir “GPT-4” ticari markasının tescili için başvurduğu ortaya çıktı. Daha evvel şirket, milletlerarası web sitesi hizmetleri olarak sınıflandırılan bir “WHISPER” ticari markasının tescili için de başvurdu. 10 yapay zeka coini sıçrama yaşadı OpenAI’ın ChatGPT erişimini açması, yapay zeka coinleri için adeta bir dönüm noktası olmuştu. O vakitten beri ChatGPT’ye ve genel olarak yapay zekaya yönelik atılan tüm adımlar, coin’lerde yükseliş hissiyatını tetikledi. En son gelişmelerin ışığında, son 24 saatte aşağıdaki AI coin’leri sıçrama yaşadı: Özellikle AION, yüzde 430’luk sıçramasıyla bu alana liderlik eden en kıymetli yapay zeka coini oldu. Akabinde TRL, ALI, OMAX üzere kripto para üniteleri de yüzde 15’in üzerindeki bedel çıkarı ile gündeme geldi.
0 notes
kurtlukiraz · 1 year
Link
Haberi göz alıcı bir fotoğrafla duyuran ikili (altta), bulaşıcı mizahlarını hem seyahat tutkunları hem de Strictly hayranları arasında kesinlikle hit olacak başka bir seyahat serisine taşımaya hazırlanıyor.Anton Du Beke ve Giovanni Pernice, Anton ve Giovanni'nin İspanya'daki Maceraları'nda. BBCOrtak seyahat serilerinin ilk sezonunda ikili, Sicilya'nın güneşli manzaralarını gezdi ancak bu sefer Anton, çocukluğunda aşık olduğu yeri sergileyecek.Çocukluğu boyunca İspanyol ailesiyle birlikte tatil yapmak için İspanya'da vakit geçiren Anton, Giovanni'ye ülkenin neler sunabileceğini gösterecek ve seyahat programı kesinlikle dans, yemek ve gezilerle dolu olacak.Yeni dizi hakkında konuşan Du Beke şunları söylüyor: “Aşklarım, sevgili dostum Giovanni'yi kalbime bu kadar yakın tuttuğum bir ülkeye götürebilmek benim için büyük bir mutluluk. Bu olağanüstü neşeli geziyi hem Gio'yla, hem de evlerinde izleyen tüm harika izleyicilerle paylaşabilmek ne büyük mutluluk. Muhteşem!”Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.Pernice ayrıca şu yorumu yaptı: "İspanya'yı boydan boya geçen bu destansı yolculuğa en iyi arkadaşım Anton ile daha fazla maceraya atılacağım için çok heyecanlıyım, umarım bu sefer polis tarafından durdurulmayı başarabiliriz!"Buna benzer daha fazlaÜç bölümlük yeni dizi gelecek yıl BBC One ve iPlayer'da yayınlanacak ancak ilk dizileri Anton ve Giovanni'nin Sicilya'daki Maceraları, bu yılın başında ilk kez yayınlandığında ortalama 3,1 milyon izleyiciyle izleyiciler arasında hızla popüler bir hit haline geldi.Dolayısıyla hayranların ikiliyi ve seyahat maceralarını sevdiklerini söylemek yanlış olmaz.BBC'nin eğlence sorumlusu Kalpna Patel-Knight yeni dizi hakkında şunları söyledi: "Dans eden ikilimiz bir kez daha yollara çıkıyor ve Anton'un Giovanni'ye göstermek istediği ülkesine olan gerçek sevgisi ile İspanya, dünyanın en iyi ülkesi. çocukların bir sonraki maceralarını keşfetmeleri için mükemmel bir yer.”Devamını oku:Strictly Come Dancing'in yeni sezonunun ufukta görünmesiyle birlikte hayranlar şimdilik dans eden ikiliyi ekranlarımızda daha erken görecekler.Bu yıl ünlüler kadrosunda Les Dennis, Angela Rippon, Krishnan Guru-Murthy ve Layton Williams gibi isimler yer alıyor ve diğer pek çok kişi her cumartesi gecesi bizi eğlendirmek için hazırlanıyor.Sanki yeni Strictly sezonu için heyecan tüm zamanların en yüksek seviyesinde değilmiş gibi, profesyonel dansçıların yeni bir fragmanı sezona kısa bir bakış sunuyor.Profesyonel dansçıların kimlerle eşleştirileceği bir sır olarak kalmaya devam ediyor ancak Dianne Buswell, Karen Hauer, Katya Jones ve Johannes Radebe gibi isimlerin bir yıl daha geri dönmesiyle dans kadrosunun çok fazla değişmediğini biliyoruz.Anton ve Giovanni'nin İspanya'daki Maceraları 2024'te BBC One ve BBC iPlayer'da yayınlanacak. Daha fazlasına göz atın Eğlence kapsama alanımızı ziyaret edin veya TV Rehberi Ve Yayın Kılavuzu Neler olduğunu öğrenmek için.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için dinleyin Radyo Times Podcast'i.
0 notes
gundemburadadedim · 1 year
Link
Haberi göz alıcı bir fotoğrafla duyuran ikili (altta), bulaşıcı mizahlarını hem seyahat tutkunları hem de Strictly hayranları arasında kesinlikle hit olacak başka bir seyahat serisine taşımaya hazırlanıyor.Anton Du Beke ve Giovanni Pernice, Anton ve Giovanni'nin İspanya'daki Maceraları'nda. BBCOrtak seyahat serilerinin ilk sezonunda ikili, Sicilya'nın güneşli manzaralarını gezdi ancak bu sefer Anton, çocukluğunda aşık olduğu yeri sergileyecek.Çocukluğu boyunca İspanyol ailesiyle birlikte tatil yapmak için İspanya'da vakit geçiren Anton, Giovanni'ye ülkenin neler sunabileceğini gösterecek ve seyahat programı kesinlikle dans, yemek ve gezilerle dolu olacak.Yeni dizi hakkında konuşan Du Beke şunları söylüyor: “Aşklarım, sevgili dostum Giovanni'yi kalbime bu kadar yakın tuttuğum bir ülkeye götürebilmek benim için büyük bir mutluluk. Bu olağanüstü neşeli geziyi hem Gio'yla, hem de evlerinde izleyen tüm harika izleyicilerle paylaşabilmek ne büyük mutluluk. Muhteşem!”Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.Pernice ayrıca şu yorumu yaptı: "İspanya'yı boydan boya geçen bu destansı yolculuğa en iyi arkadaşım Anton ile daha fazla maceraya atılacağım için çok heyecanlıyım, umarım bu sefer polis tarafından durdurulmayı başarabiliriz!"Buna benzer daha fazlaÜç bölümlük yeni dizi gelecek yıl BBC One ve iPlayer'da yayınlanacak ancak ilk dizileri Anton ve Giovanni'nin Sicilya'daki Maceraları, bu yılın başında ilk kez yayınlandığında ortalama 3,1 milyon izleyiciyle izleyiciler arasında hızla popüler bir hit haline geldi.Dolayısıyla hayranların ikiliyi ve seyahat maceralarını sevdiklerini söylemek yanlış olmaz.BBC'nin eğlence sorumlusu Kalpna Patel-Knight yeni dizi hakkında şunları söyledi: "Dans eden ikilimiz bir kez daha yollara çıkıyor ve Anton'un Giovanni'ye göstermek istediği ülkesine olan gerçek sevgisi ile İspanya, dünyanın en iyi ülkesi. çocukların bir sonraki maceralarını keşfetmeleri için mükemmel bir yer.”Devamını oku:Strictly Come Dancing'in yeni sezonunun ufukta görünmesiyle birlikte hayranlar şimdilik dans eden ikiliyi ekranlarımızda daha erken görecekler.Bu yıl ünlüler kadrosunda Les Dennis, Angela Rippon, Krishnan Guru-Murthy ve Layton Williams gibi isimler yer alıyor ve diğer pek çok kişi her cumartesi gecesi bizi eğlendirmek için hazırlanıyor.Sanki yeni Strictly sezonu için heyecan tüm zamanların en yüksek seviyesinde değilmiş gibi, profesyonel dansçıların yeni bir fragmanı sezona kısa bir bakış sunuyor.Profesyonel dansçıların kimlerle eşleştirileceği bir sır olarak kalmaya devam ediyor ancak Dianne Buswell, Karen Hauer, Katya Jones ve Johannes Radebe gibi isimlerin bir yıl daha geri dönmesiyle dans kadrosunun çok fazla değişmediğini biliyoruz.Anton ve Giovanni'nin İspanya'daki Maceraları 2024'te BBC One ve BBC iPlayer'da yayınlanacak. Daha fazlasına göz atın Eğlence kapsama alanımızı ziyaret edin veya TV Rehberi Ve Yayın Kılavuzu Neler olduğunu öğrenmek için.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için dinleyin Radyo Times Podcast'i.
0 notes
turkiyehaberi · 1 year
Link
Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, geçtiğimiz günlerde hizmete açılan hızlı tren ile Sivas’tan Ankara’ya seyahat etti. Yolcular ile sel...
0 notes
e-haberturk · 2 years
Text
Putin, Ukrayna'dan ilhak edilen 4 bölgede sıkıyönetim ilan etti
Putin, Ukrayna’dan ilhak edilen 4 bölgede sıkıyönetim ilan etti
Son dakika haberi! Kerç Köprüsü’ne yapılan saldırılardan sonra Moskova işleri daha da sıkı tutmaya başladı.  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayn’dan ilhak edilen dört bölgede sıkıyönetim ilanını duyurdu.  Sıkıyönetim ilan edilen bölgeler; Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya. Putin ayrıca, Ukrayna sınırına yakın aralarında bulunduğu sekiz yerleşim noktasına da seyahat kısıtlaması…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habermozaik · 2 years
Text
Çin’de elektrik tüketimi arttı
Tumblr media Tumblr media
Çin’de elektrik tüketimi, yılın 9 ayında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 4 artış gösterdi.
Çin Ulusal Enerji İdaresi’nin verilerine göre, ülkede Ocak-Eylül döneminde elektrik tüketimi 6,49 trilyon kilovatsaate ulaştı. Elektrik tüketimi, yıllık bazda yüzde 4 artarken tarım, ormancılık ve madencilik gibi ham madde üreten birincil iş kollarında yüzde 8,4, imalat sektörünü içeren ikincil iş kollarında yüzde 1,6 ve hizmetler sektörünü kapsayan üçüncül iş kollarında yüzde 4,9 artış kaydedildi. Aynı dönemde hanelerin elektrik tüketimi de yıllık yüzde 13,5 yükseldi. Ekonomik etkinliğin göstergelerinden sayılan elektrik tüketimindeki artışın imalat sanayisinde yavaş olması, ekonomisi sanayi üretimine dayalı Çin’in Covid-19 salgınının ardından ekonomik toparlanma ivmesini güçlü şekilde sürdüremediğinin işareti değerlendiriliyor.
Tumblr media
SALGIN TEDBİRLERİ EKONOMİK BEKLENTİLERİ DÜŞÜRÜYOR Çin’de bahar aylarında başta ülkenin en büyük kenti Şanghay olmak üzere büyük nüfusu barındıran, kritik sanayi ve iş kollarına ev sahipliği yapan şehirlerdeki Covid-19 kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki etkisi belirgin şekilde hissedilmişti. Birçok sahada ölçülen ekonomik performans, ilk vakaların Çin’in Vuhan kentinde görüldüğü Covid-19 salgınının ilk aylarından bu yana en düşük seviyelere gerilemişti. Ekonomik faaliyetleri sekteye uğratan salgın tedbirleri gibi koşulların son çeyrekte değişeceğine dair işaret görülmemesi, iş dünyasında güveni olumsuz etkiliyor. Çin, Covid-19’a karşı, vakaları ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen “sıfır vaka” stratejisini uyguluyor. Strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor. Daha Fazla Ekonomi Haberi için Çin’de elektrik tüketimi arttı yazısı ilk önce Deşifre Haberler üzerinde ortaya çıktı. Read the full article
0 notes
sondakikadunyacomtr · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Ölmenin kanunen yasak olduğu kasaba: Longyearbyen" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. Ölmenin kanunen yasak olduğu kasaba: Longyearbyen Son Dakika Son Dakika Dünya
0 notes
yilmazblog · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Donald Trump'a benzetilen dev kayaya yoğun ilgi" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.yalansiz.net/guncel/donald-trumpa-benzetilen-dev-kayaya-yogun-ilgi/
0 notes
doctortekno · 5 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Ünlü Louvre Müzesi, Corona Virüsü Nedeniyle Kapatıldı" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://doctortekno.com/unlu-louvre-muzesi-corona-virusu-nedeniyle-kapatildi/
0 notes
gercektenmicom-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Kapadokya’da kartpostallık görüntüler
0 notes