#sana selam olsun
Explore tagged Tumblr posts
Text
canım sana kurbandır efendim bir ben değil alem sana hayrandır efendim🌹
22 notes
·
View notes
Text
Bizi bizden çok düşünen, gülüşüyle kainatı mest eden, ismini duyanların kulaklarındaki pası gideren, kalpleri varlığıyla hoşnut eden, ağlayışıyla gökleri titreten, El-Müzemmil olan, El-Müdessir olan, kötü iyi demeyip hepimizi kucaklayan, Ey Allah’ın Habib’i Sevgili Peygamberimiz. Sana binler Selam binler Salât olsun. Bütün en güzel makamlar senin olsun. Cuma’mız Resul’ünün hürmetine hayırlı olsun Allahım.
171 notes
·
View notes
Text
O, benim denizimin enn güzel kıyısı,,,😍
Ne bileyim be sevgili,
Öyle güzel baktın ki
Gözlerime sevmek değil
Ölmek geldi içimden...
Der kadın...♡
Yüzüme okunmuş bir duâ
Gibisin Sevgili,,♡♡♡
Çok şükür bugünde aşığım
Sana....! (🤍)
Der şair..❤️
Güzel gönüllere selam olsun..😍🤗🌹🍀💍♾️
<> Eyvallah<>
338 notes
·
View notes
Text
Ey kafirler, yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.
(Alî İmran Suresi, 12)
Filistin semalarında gün aydınlanmadan ne benim, nede ümmetin dünyasında hiç bir zaman gün ağarmayacak..
Cennete kanat çırpan masum #Filistinli #çocuk, sana da selam olsun.
Selatü Selam olsun, Nebiler nebisi #kutlu #Peygambere...
Selam olsun, #Mescid-i #Aksaya
Selam olsun, #mübarek şehir #Kudüs’e
Selam olsun, #Kudüs fatihi #Selahattın #Eyyubiye
Selam olsun, şanlı #Filistin #direnişine ve tüm #şehitlerine
Selam olsun, bu acıyı yüreğinde hisseden tüm insanlara..
Yerin göğün, #meleklerin, #peygamberlerin, yüce #rabbimizin laneti gazabı siyonist katil #İsrail’in ve tüm destekçilerinin üzerine olsun.🤲
Amin.. 🇹🇷🇵🇸
284 notes
·
View notes
Text
Nişanlımı Erasmusta Aldattım! (Aleyna 23 Y., İzmir)
Herkese selam. İsmim Aleyna, 23 yaşında üniversite öğrencisiyim. 4 yıldır Hakan isimli bir çocukla çıkıyordum. Ciddi düşündüğümüz için de nişanlandık ve bekaretimi Hakan'a verdim. Ama ilişkimizin ikinci yılında kendisini aldatmış bulunmaktayım. Şöyle ki, o zamanlar ikimiz de üniversite 2. sınıftayken Erasmus için başvuru yapmıştık. Ben Erasmusa gitmeyi çok istiyordum, Hakan ise benim ısrarlarım sonucu kabul etmişti. Neyse sonuçlar açıklanmış ve bana Polonya, ona Çekya gelmişti. İkimiz aynı yere gidemiyorduk. Bu durum sonrası çok üzülmüştüm ve bunu fark eden Hakan da, "Sen git çok istiyorsan!" dedi. Ben de, "Bir dönem ayrı kalacağız ama!" deyince, "Olsun, insanın hayatında kaç kez yurt dışında yaşama fırsatı gelir ki, sen git, eğlen, ben sana ve aşkımıza güveniyorum!" dedi. Ben de ona sarılıp teşekkür ettim.
Başvuru sonrası okul onayı, vize süreçleri gibi şeyleri tamamladım ve güz dönemi için Polonya'nın başkenti Varşova'ya gitmek için hazırdım. Hakan'la havalimanında vedalaşıp, uçakla Varşova'ya vardım. Havalimanında beni okuldan gönderdikleri bir mentör karşıladı ve kalacağım yurda beni yerleştirdi. Yurtların erkek-kız karışık olduğunu biliyordum, ama aynı koridorda, hatta yanyana odalarda kalacağımızı tahmin etmiyordum. Neyse ki oda arkadaşım kız idi. İlk haftam okula belge teslimi, şehiri biraz gezme ve yeni arkadaşlar edinmeyle geçmişti. Haftasonu gelip çatmıştı. Cumartesiydi ve herkes diskotek tarzı gece klüplerine gitmek için hazırlanıyordu. Yurtta tanıştığım, adı Ece olan kız da beni davet etti. Önceleri yok mok dediysem de, "Çok eğleneceğiz, Türkiye'deki klüplerden farklı, ortam çok iyi!" diyerek beni ikna etmişti. Ayrı da olsak, Hakan'la hergün telefonla görüşüyorduk. Hakan'ı aradım, "Ben yatıyorum!" diyerek yalan söyledim. Ece ve birkaç arkadaşıyla bir klübe gittik.
İçeri girer girmez gerçekten farklı bir yer olduğu belliydi. Ortada kocaman bir pist ve herkes disko müziği eşliğinde çift olarak dans ediyordu. Şöyle anlatayım, ortada kızlar tek dans ederken, erkekler ellerini uzatarak dans teklifinde bulunuyor ve birlikte dans etmeye başlıyorlardı. Pistte eşli olmayan çok az kişi vardı, çoğu da erkekti, onlar da sanırım danslarını kabul eden bir kız bulamamışlardı. Neyse, ben elime içki alıp dans edenleri izlemeye başladım. Ece de direkt piste atlayıp dans ederken, bir Polak erkek tarafından kapılmıştı. Sözde dans ediyorlardı, ama çocuğun eli Ece'nin götünde duruyor, Ece ona kucak dansı yapıyor gibi, arada ona götünü dönüp sürtünüyordu ve bunun adına dans diyorlardı!
Ağzım açık şekilde olanları izlerken, çocuk Ece'yi öpmeye başlayınca, "Yuh artık!" dedim. Elimdeki içkiyi diktim kafama ve 'Sigara odası' denilen aynı zamanda herkesin orturup sohbet edip sosyalleşmeye çalıştığı bir bölüme geçtim. Bir süre sonra Ece yanıma geldi ve oturup bir sigara yaktı. Bana, "Nasıl, beğendin mi ortamı?" diye sordu. Ben, "Güzel de, herşeyin bu kadar ortada ve hızlı olduğunu düşünmemiştim, az önce tanımadığın bir çocukla öpüştün. Sahi nerede o çocuk?" deyince, "Bilmem, gidip başkasına salça olmuştur!" deyince bir şok daha yaşadım. Yüzümden okumuş olmalı ki, bana, "Alışırsın merak etme, kim nereden bilecek, burada olan burada kalır, hem Polak erkekler yatakta çok iyi, sana tavsiye ederim!" dedi. Bu sözleri beni azdırmıştı, ama Hakan'a ihanet etmek istemiyordum.
Yanımıza Ece'nin bir arkadaşı geldi ve 'Kamikaze' isimli bir içkiyi bize ikram etti. Bir tür Vodka-Tekila kokteyli idi ve 4 shottan oluşuyordu, tadı da çok güzeldi. Kaç shot içtim hatırlamıyorum, ama kafam çok güzel olmuş ve Ece'nin anlattıklarının gazıyla da kendimi pistte bulmuştum. Müziğin ritmine kapılmış dans ederken birden bir elin belime sarıldığını fark ettim. Çocuk beni itice kendine çekti. Sırtım dönük şekilde, arkamdan bana yapışmış, elini göbeğimin üstüne koyup iyice kendine yapıştırıyordu beni. Sanki tek vücut olmuştuk. Ben daha çocuğun yüzünü bile görmüyordum, ama sesimi çıkarmamış ve kendimi onun kollarına bırkamıştım. Birden boynumu öpmeye başlayınca hafiften kendime geldim ve hemen kollarından ayrılıp kenara çekildim.
O zaman yüzünü görebilmiştim. Çocuk çok uzun boylu ve çok yakışıklıydı. Sarışın ve mavi gözleriyle Polak olduğu da kesindi. Ben hareketsiz durunca bana iyice yaklaştı ve kolumdan tutup tekrar kendine çekip benimle dans etmeye başladı. Aynı o çocuğun Ece'ye yaptığı gibi ellerini götüme atmış ve yüzüme doğru yaklaşmıştı. İşte o an kontrolümü kaybetmiştim. Kalbim bana (Git uzaklaş!) diyordu, ama beynim (Hakan'ın nereden haberi olacak, keyfini çıkar!) diyordu ki, tam o sırada çocuk dudaklarıma yapıştı ve beni öpmeye başladı. Ben de beynimin kararına uymuş ve öpücüklerine karşılık veriyordum. Çocuk ellerini memelerime götürüp okşamaya başlayınca kendimi kaybettim ve elimi çocuğun önüne atıp sikini okşamaya başlayınca, çocuk elimden tuttuğu gibi beni pistten aldı ve klübün dışarısına çıkardı.
Gittiğimiz klüp büyük bir parkın içindeydi, heryerde ağaçlar vardı, sanki ormanın içindeymişiz gibiydi. Çocuk halen elimden tutmuş, beni arkalara doğru götürüyordu. Heryer çok karanlıktı ve arkalara yaklaştıkça ağaçlara yaslanmış ve sevişen insanları az da olsa görebiliyordum. Çok azmıştım ve çocuğun da aynısını bana yapmak için getirdiğini anlamıştım. Hemen beni boş gördüğü bir ağaça yasladı ve dudaklarıma yapıştı. Bir yandan beni öperken, bir yandan da üstümü çıkarıyordu. Artık sadece sütyenimle kalmıştım ve ben de onun üstünü çıkarttım. Elini arkama atıp sütyenimin kancasını da açınca, ben de kollarımı yukarı kaldırıp sütyenimi çıkarmasına yardımcı oldum. Memelerimi öpüp yalamaya başlayınca resmen çıldırdım ve hemen elimi kemerine atıp çözmeye başladım. Kendime inanamıyordum, daha ilk haftadan, tanımadığım, ismini dahi bilmediğim yabancı bir çocukla öpüşmüştüm ve ona sakso çekmek için kemerini çözüyordum!
Kemerini çözüp pantolonunu ve boxerını biraz indirdikten sonra yere çömeldim. Sünnetsiz ve kalın siki karşımdaydı. Hemen ağzıma alıp sakso çekmeye başladım. O da elini memelerime götürüp avuçlamaya başladı. Hava da biraz soğuktu, ama ben aldığım zevk ve adrenalinden ateş gibiydim. Çok sürmeden beni kaldırdı ve kotumun düğmesini açıp, kotumu ve külodumu dizlerime kadar indirdi, cüzdanından kondom çıkartı. Kondomu açmaya çalışıyordu, aldım elinden, dişimle yırtıp açtım ve sikine geçirdim. O da hemen beni yüzüm ağaça dönük şekilde çevirdi. Ellerimi ağaça yaslayıp biraz eğildim. Sikini arkadan amıma sürtmeye başlayınca ben inlemeye başladım bile. Birkaç kez sürttü sonra sikini amıma soktuğu gibi pompalamaya başladı. Benim de zevk inlemelerim arttı. Çığlıklarım yüksek çıkmaya başlayınca elini ağzıma koydu.
Beni bir 5 dakika öyle siktikten sonra boşaldı, ama ben halen orgazm olamamıştım. Kondomu sikinden çıkarıp bir köşeye attı, kotunu da yukarı çekti ve yerdeki tişörtünü de alıp hiçbir şey demeden gitti. Resmen 15-20 dakikada beni pistte kaptı, öptü, sonra da buraya getirip sikip bıraktı. Ben de hemen üstümü giyip klübe geri döndüm. Kendime bir Kamikaze daha alıp sigara içme bölümüne geçtim, masada oturup içmeye başladım. Ece beni görüp yanıma geldi, yanında adlarının Murat ve Selman olduğunu öğrendiğim iki Türk genci vardı. İkisi de çok yakışıklıydı. Onlar da öğrenciydi, ama bizim gibi Erasmus değil de Full-Time eğitim alıyorlardı.
Ece bana, "Hadi kalk gidelim!" deyince, "Nereye?" diye sordum. "Arkadaşlar bizi evlerine davet etti!" dedi. Anlamıştım, çocuklar bizi eve atıp sikeceklerdi ve ben az önce yaşadığım olayın etkisindeydim ve halen azgınlığım geçmemişti. Ama aklıma Hakan geldi. Yurda dönmek istediğimi söyleyince, Ece, "Dönemezsin, çünkü yurt görevlilerine geç geleceğini bildirmediğin için bu saatte seni kabul etmezler!" dedi. Böyle de bir saçmalık varmış, yani saat 24:00'ü geçince yurtlar kapanıyormuş. Yapacak birşey yoktu. Taksiye bindik. Yolda Selman benim, Murat ta Ece'nin dudaklarına yapıştı, öpüşerek çocukların evinin yolunu tuttuk.
Ev küçük, 1+1, sıradan öğrenci eviydi. Selman beni odasına götürdü. Yatağa uzanıp bir yandan soyunup bir yandan da öpüşmeye başladık. Bana sürekli, "Çok güzelsin, aşkım, bebeğim!" diyordu. İkimiz de çıplak olunca Selman sikine kondom takıp direk amıma girdi ve beni misyoner pozisyonunda sikmeye başladı. Artık ben de ona, "Sik beni aşkım, durma!" diyordum. Yan odadan da Ece'nin de inleme sesleri geliyordu. İkimiz de inleye inleye sikiliyorduk. Selman bacaklarımı omzuna alıp beni sikmeye devam etti. Ben artık aldığım zevkten dayanamayıp orgazm olmuştum. Bir süre beni o şekil siktikten sonra domaltıp, arkadan tekrardan amıma girdi. Yaklaşık 20 dakika sikiş sonrası Selman da boşaldı. İkimiz de yatağa uzandık. Yan odadan da sesler kesilmişti. Birkaç dakika sonra Selman'la Murat yer değiştirdiler. Murat bana geldi, Selman da Ece'ye gitti. Murat gelir gelmez inik olan yarağını ağzıma verdi. Ben de yalayarak tekrar kaldırdım ve direk domalıp içime aldım. Murat ta beni pozisyondan pozisyona sokarak bir yarım saat sikti ve ikimiz de neredeyse aynı anda boşaldık. Yorgunluktan uyuya kalmışım
Sabah uyandığımda Murat'ın kollarında, ona sarılmış halde buldum kendimi. Dün gece aldığım zevki düşündükçe, Hakan'a olan sadakatim gittikçe azalmıştı. O gün akşama kadar, Murat ve Selman benle Ece'yi sikerek resmen seks partisi yaptık. Ben arada Hakan'la görüşmek için dışarı çıkıyor, görüntülü konuşup, tekrar eve giriyor kendimi Selman'ın kollarına atıyordum.
Erasmus boyunca kaç erkekle birlikte oldum anlatamam. Ece ile her haftasonu farklı klüplere gidiyorduk. Kendimi değişik ülkelerden erkeklere ve arada yine Murat'la Selman'a siktiriyordum. Erkek yada kız olsun, Erasmusa gidip te sevgilisini yada nişanlısını aldatmayan yalan söylüyordur. Ben aldattım ve pişman değilim, aksine hayatımın en güzel zamanlarıydı!
[Aleyna]
144 notes
·
View notes
Text
Selam olsun, selam olsun için için kaynayan ve uyanan Arpat'ın torunlarına
Atlarının ayak sesleriyle Roma'yı titreten Attila'ya bin selam
Selam olsun Kırım'a
Gaspıralı'nın yaktığı ateşi kor kor yüreklerde taşıyan yiğitlere bin selam
Selam olsun 'sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana' diyen şehit analarına selam
Cudi'de, Gabar'da, Hakurk'ta, Mezi'de, Ari'de, Basyan'da, Kuringam'da,
Beyazdağ'da, Balkayalar'da, Mezargediği'nde, Yüksekova'da,
Dağlıca'da yurt için can verip kelle alanlara
Türk yurdundan yurt verilmez diyenlere
Güneşi yükseltenlere selam
Ya istiklâl, ya ölümse bunun adı
Yıkılsın Habur, yıkılsın dağlar yüz binlerce can yürüsün diyenlere selam
Selam olsun Türk'ün dinini, kinini bilip yaşayıp yaşatanlara
Türk yurtlarını koruyup, kollayıp, kuşatanlara
Hakk buyruğu üzre kardeşini gözetip, mazluma yetişenlere
Sırayı şaşırmayanlara
Sabrımızı taşırmayanlara
Töre üzre yaşayıp töreyi yaşatanlara selam
Selam olsun aydınlık ufukları gözleyenlere
Yeniden Türk asrını özleyenlere selam
Selam olsun çocuklarımızın Türk bakışlarına
Mustafa Kemal'lere, Atsız'lara, Türkeş'lere, Muhsin'lere selam
Kahrolsun Türk düşmanları
Kahrolsun emperyalizm
Kahrolsun emperyalizmin yerli işbirlikçileri
Yaşasın Kızıl Elma'mız
Yaşasın büyük Turan ülkümüz
Yaşasın büyük Türk milleti
İl, devlet devlet kükreyecek
Şan, ordu ordu yürüyecek Türk'ün olsun
Mazlumların kurtuluşu insanlığın huzuru için cihan mülkün; mülk Türk'ün olsun
Tanrı Türk'ü korusun!
130 notes
·
View notes
Text
OKUMAYAN ÇOK ŞEY KAYBEDER.!
MUTLAKA OKUYUN. !!
Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler.
Yeni gelen genç içeridekilere selâm verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu.
Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler.
İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda sahiplendi.
Çünkü selam verişinden ve simasından bu gencin nasıl biri olduğunu hemen anlamıştı.
Genç oldukça yorgun ve bitkin görünüyordu, epeyce bir müddet konuşmadı. Daha sonra yaşlı adamdan bir seccade istedi ve kıblenin ne taraf olduğunu sordu.
Sonra kalktı ve yavaş yavaş ikindi namazını kıldı. Yaşlı adam gencin namazını bitirmesini bekliyordu, onunla enine boyuna tanışmak istiyordu. Fakat genç ikindi namazını bitirdiği halde daha namaz kılmaya devam ediyordu, sonunda bitirdi ve yerine geçip oturdu.
Yaşlı adam biraz daha yanına yaklaştı.
-Nedir o fazladan kıldığın namaz? Biliyorsun ikindi namazından sonra kılınan nafile bir namaz yoktur? Delikanlı bir müddet cevap vermedi, daha sonra sakin bir sesle:
-Kaza namazı dedi.
-Ne zaman kazaya bırakmıştın? dedi yaşlı adam.
-Gözaltındayken, dedi. Çok yavaş bir şekilde söyledi bunu, daha sonra da gözleri uzaklara dalıp gitti. Yaşlı adam onu konuşturarak ve bir şeyleri hatırlatarak üzmek istemiyordu.
Fakat yine de kendine hakim olamadı.
-Ne kadar tuttular göz altında?
-Yirmi dokuz gün.
-Allah Allah, yirmi dokuz gün öyle mi?
-Evet, yirmi dokuz gün.
O yirmi dokuz günlük namazımı kaza edeceğim.
-Kılamamışsındır, kıldırmamışlardır herhalde? Delikanlı bir müddet sustu ve sonra yaşlı adama döndü:
-Aslında namazlarımı kıldım, bir tek vaktimi bile kaçırmadım fakat…
-Fakat ne?
-Fakat namazın şartlarını yerine getiremedim, hep eksikti.
Çoğu zaman abdest alamadım, teyemmüm ettim.
-Olsun, teyemmümle olsun, kabul değil mi!?
-Fakat toprak bulamadım teyemmüm edecek, bazen beton duvara, bazen de demir kapıya ellerimi sürerek teyemmüm ettim, kabul olur mu?
-Ne demek kabul olmaz, elbette olur.
-Kıbleyi de bilmiyordum, rica ettim söylemediler. Hem bu arada namazın diğer rükünlerini de yerine getiremiyordum, askıdaydım, hem ellerim hem ayaklarım bağlıydı, çoğu zaman zorla rükuya gidebiliyordum, hele hiç secde yapamıyordum.
-Olsun, olsun yine de kabuldür senin kıldığın bu namaz, dedi yaşlı adam. Fakat ses tonu gittikçe değişiyor, ağlamaklı bir hal alıyordu.
-Sen öyle hep kabul kabul diyorsun ama,dedi ve bir müddet sustu genç adam. Daha sonra değişik bir ses tonuyla devam etti.
-Biliyor musun, gözaltında bulunduğum o yirmi dokuz günün on beş günü anadan üryandım, çırılçıplaktım, soymuşlardı beni. Yalvarıyordum onlara, ne olur Allah için bir tek külotumu bana verin, hiç olmazsa namaz kılacağım vakit verin diyordum, fakat vermiyorlardı. İşte o şekilde kıldım namazlarımı.
Mümkün olduğu kadar toparlanıp avret yerlerimi örtmeye çalışıyordum.
Fakat bazen onu da yapamıyordum, bu şekilde namaz kılıyordum…
Ortalığı epeyce bir müddet sessizlik kaplamıştı, delikanlı yaşlı adamdan cevap bekliyordu, bu namazları kaza etmesi gerekmiyor muydu? Yaşlı adam kafasını kaldırdığında gözyaşlarının baştan sona yüzünü ıslattığını gördü, ağlıyordu, ağlıyordu.
Sonra birden doğruldu ve delikanlının omuzlarından kuvvetlice tuttu ve kendine çekti:
-Bana bak delikanlı! Anlıyormusun, o namazları asla kaza etmeyeceksin.
O namazları alıp Allah’ın huzuruna varacaksın. “ Allah’ım, sana bunları getirdim.” diyeceksin. Biliyormusun, belki hayatında kıldığın en önemli namazlar, senin bu namazların olacak.
Yaşlı adam sordu adın ne nerelisin ne iş yaparsın,Suçun ne Delikanlı ?
Adım Muhsin yazıcıoğlu
Suçum Ülkücü olmak....Ruhun Şâd, Mekânın cennet olsun 🤲😢
Sapasağlam özgür olup da namaz kılmayanlar utansın!
Namaz kılmamak Allah'a karşı gelmektir bu ne cesaret!
70 notes
·
View notes
Text
🇹🇷ES-SELÂM🇦🇿 •EY ŞANLI TÜRK BAYRAĞIM•
🇹🇷 𝘾̧ı𝐫𝐩ı𝐧ı𝐫𝐝ı 𝐊𝐚𝐫𝐚𝐝𝐞𝐧𝐢𝐳 🇦🇿
▪️Çırpınırdı Karadeniz ▪️Bakıp Türk'ün bayrağına. ▪️Ah ölmeden bir görseydim ▪️Düşebilsem toprağına. 🇹🇷 🇦🇿 ▪️Sırmalar sarsam koluna, ▪️İnciler dizsem yoluna, ▪️Fırtınalar dursun yana, ▪️Yol ver Türk'ün bayrağına. 🇹🇷 🇦🇿 ▪️Ayrı düştüm dost elinden, ▪️Yıllar var ki çarpar sinem. ▪️Vefalı Türk geldi yine, ▪️Selam Türk'ün bayrağına. 🇹🇷 🇦🇿
▪️Hamidiye o Türk kanı, ▪️Hiç birinin bitmez şanı, ▪️Kazbek olsun ilk kurbanı, ▪️Selam Türk’ün bayrağına. 🇹🇷 🇦🇿 ▪️Kafkaslardan esen yeller, ▪️Şimdi sana selam söyler. ▪️Olsun bütün Turan eller, ▪️Kurban Türk'ün bayrağına. 🇹🇷 🇦🇿▪️Kafkaslardan aşacağız. ▪️Türklüğe şan katacağız. ▪️Türk'ün şanlı bayrağını, ▪️Turan ele asacağız.
🇦🇿 Ahmet Cevad 🇦🇿 Azerbaycan'ın Millî Şairi
🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿𝙉𝙀
🇹🇷𝙈𝙐𝙏𝙇𝙐
🇦🇿𝙏𝙐̈𝙍𝙆'𝙐̈𝙈
🇹🇷𝘿𝙞𝙔𝙀𝙉𝙀 🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿
27 notes
·
View notes
Text
Bu bitmeyen merdivenlerden inerken bakışlarını hissediyorum. Güzelliğin büyülemişti beni. Farkında olmadan peşine takılmıştım. Epeyce uzun zamandır rastlamadığım bir şey gördüm sende. Utanmayı biliyordun. Unutmamıştın. Sen, benim gizli isteklerimin o kadar açık bir ifadesiydin ki, utanmadan sana bakmak elimde değil. Ben seni daha önce görmüştüm, görünmeden uzaklaşıp gitmek istemiştim. Karşıdan geliyor olsaydın çekinmeden selam verecektim sana. Durdurup konuşacaktım belki de. Beylik sözler söyleyecektim herhalde. Niye çekiniyorum senden? Neden isteklerin ötekilerden farklı olsun? Düş mü kuruyorum bu saatten sonra? Gidemedim ardından. Gitmek istiyordum oysa. Seni tanımak istiyordum. Kara sevdam sürükledi seni buraya. Aradığım neydi bilmiyorum. Gidelim demiştin sadece biri mi gözlüyordu bizi, bi yanılsama mı yoksa? Tüm geçmişini anlattı gibi geldi bana. Bense bugünü düşünüyordum. Geleceği düşünüyordum. Elimde kalanlarla yeni bir hayat kurulabilir mi? Tek kelime konuşmadan akşamı ettik. Oysa neler söylemek istiyordum sana. Bir ayrılık işareti miydi bu? Yalnız seni sevdim, sensiz yaşayamam. O gece eve gelmedin. Ertesi sabah da. Perdelerin hala kapalıydı ve ikinci gece, geceler boyunca hiç gelmedin. Damarlarımdaki kanın da kuruduğunu hissediyordum onlarla birlikte. Yoksa bi düş müydü gördüğüm? Bir beyoğlu düşü. Peki kim tuttu elimi bütün sıcaklığıyla. Yanağıma değen dudaklar kimindi?
22 notes
·
View notes
Text
Ümitlerimizi ve hayallerimizi, bir duanın içine sıkıştırdık.
Ve Sana doğru yolladık Allah'ım.
Mahcûb eyleme, ne olur...
Günümüz Hayr Cumamız mübarek Olsun selam ve dua ile kalasıniz 🤲
47 notes
·
View notes
Text
🌿🤲🏼🌿#YARABBELALEMİYN
🌿🤲🏼🌿 #YÂ #ERHAMERRAHİMİYN
🌿🤲🏼🌿#YÂ #RABBİ Sana açılan Elleri,
🌿🤲🏼🌿Sana Yönelen Gönülleri,
🌿🤲🏼🌿Sana bükülen boyunları,
🌿🤲🏼🌿Sana Yalvaran Dilleri,
🌿🤲🏼🌿Ne olur Boş Çevirme 🤲🏼 #ÂMİİİN🤲🏼
🌿🤲🏼🌿Bu Mubarek #CUMÂ akşamımızı #Cennete ve
🌿🤲🏼🌿Hayırlara Vesile Eyle #İNŞALLAH
🌿🕋🌿#Hira 🤲🏼🕋🤲🏼Dağinda
🤲🏼🕋🤲🏼£viniz Olsun. #Kevser Irmağında
🌿🕋🌿Çeşmeniz olsun🤲🏼🕋🤲🏼
🌿🕋🌿#Tuba Dalında Meyveniz olsun
🌿🕋🌿#Cennet Bahçesinde Gülünüz Olsun🤲🏼🕋🤲🏼
🌿🕋🌿#Kabe Yollarında Kervanınız olsun
🌿🤲🏼🌿Kalbiniz Nurla Dolsun
🌿🤲🏼🌿Gelmiş Geçmiş Bütün
🌿🤲🏼🌿Günahlarımız ßugün Hürmetine
🌿🤲🏼🌿Affı Mağfiret Olsun
🌿🤲🏼🌿#Cuma-nın feyzi ve ßereketi Üzerimize Olsun
🌿🤲🏼📖#İNŞAALLAH📖🤲🏼🌿
🌿🤲📖🌿HAYIRLI AKŞAMLAR🌿🤲📖
🌹🕋🌹CuMA AKŞAMIMIZ MÜBAREK OLSUN 🌹🕋🌹🌿
🌿📖🌿SELAM VE DUA İLE 🌿📖🤲
#animation#islam#ayetelkürsi#kuran#ayetler#islamic#allah#hz muhammed#dua#gif#cuma akşamı#cuma mübarek#hayırlıcumalar#photography#animated#artists on tumblr#artwork#art#jummamubarak#stars
40 notes
·
View notes
Text
Binlerce Salat ve Selam Olsun Sana Ya Resulallah
28 notes
·
View notes
Text
Evlendim Ama Eski Sevgilimle Sikişe Devam
Selam arkadaşlar, ben Boludan Cemre. Evliyim. 30 yaşındayım, 1.70 boyunda, 65 kiloda, kumral, beyaz tenli, çekici bir bayanım. Fiziğim düzgündür yani. Benim hikayem, ben başka biriyle evlendikten sonra eski sevgilimle yaşadığım sevişmelerim hakkında. Ben şimdiki kocamla evlenmeden 6 yıl önce, Murat benim sevgilimdi, gözümü onunla açmıştm, ilk gördüğüm yarrak da Muratın yarağıydı. Muratla deliler gibi sevişirdik, ama kızlığıma hiç dokunmadı. Saatlerce göğüslerimi yalardı, amımı ise öyle bir yalar ve emerdi ki, amımın dudaklarını koparırcasına. Amımı yalarkende parmağını göt deliğime sokardı ve ben sular seller gibi orgazm olurdum. Sonra dayanamaz yalvarırdım, “Sik beni aşkım, kadın yap!” diye, ama o, “Kızlığını kocana sakla!” deyip, amımdan sikmezdi. Bir seferinde ben, “Yarağını içimde istiyorum, götümden sik bari aşkım!” deyince, “Bak o olur işte!” deyip götümü sikmişti. Murata 5 yıl boyunca götümü siktirdim. Muratın siki oldukça kalındır, götümü sikerken dağıtırdı, günlerce götümün üstüne oturamazdım…
Muratla evlenme planları yapmaya bile başlamıştık. Ama Muratın ailesi köyden bir akrabalarının kızıyla evlendirmek isteyince ayrıldık. Ben de ona inat olsun diye, hemen ilk kaşıma çıkan adamla (şimdiki kocamla) evlendim. Kocamla her gece sabahlara kadar sikişirdik, ama yinede mutsuzdum, Muratı hiç unutamadım. Ben evleneli 1 yıl geçmişti ve Muratla hiç görüşüp konuşmuyorduk.
Bir gün ben Cafede oturuken telefonum çaldı, arayan Murat idi. Çok kızgındım ona, açmadım meşgule aldım. Hemen mesaj attı, “Aç telefonu, önemli!” diye ve birdaha aradı. Merak edip açtım busefer. Beni yolda görmüş, benimle konuşup dertleşmek istiyordu. Uzun uzun düşünüp buluşmayı kabul ettim. Belirlediğimiz yerde arabasına bindim, şehir dışına, ormana, eskiden buluştuğumuz yere gittik. Arabayı durdurdu, ama heyecandan titriyordu karşımda. Bir anda boynuma sarıldı ve “Çok pişmanım aşkım, sana haksızlık yaptım. Çok mutsuzum, eşimden nefret ediyorum!” diye. Okadar içtendi ki, dayanamadım ben de ona sarıldım ve ikimiz de ağlamaya başladık. Derken dudaklarımız buluştu, dakikalarca deli gibi öpüştük…
Sonra Murat arabanın koltuğunu yatırdı, ben sırt üstü yattım. Bir çırpıda hem beni hem kendini soydu. Kafasını göğüslerime gödü ve memelerimi emmeye ısırmaya başladı. Bense daha da bastırıyordum, “Ye aşkım göğüslerimi, ye bitir!” diyordum. Bunu yapmasını ne kadar da çok özlemişim. Memelerimden göbeğime indi, ordan da amıma. Amımın dudaklarını ayırıp klitorisimi öyle bir emiyordu ki, ben anında boşaldım. Amımın içine dilini sokuyor, beni diliyle sikiyordu. Yarım saat kadar yaladı ve ben bu sürede 2 defa daha orgazm olup boşaldım ağzına. “Yalvarırım Murat sik beni! Kızken hep götümü siktin, şimdi amımı sik dağıt!” dedikçe yalvartıyordu beni…
Yalvarmama dayanamayan Murat, bacaklarımı omuzuna aldı ve amıma öyle bir yüklendi ki, amımı yara yara sikinin tamamını bir anda kökledi amıma. Zevkten ölebilirdim o anda. Dudaklarımı öperekten, yavaş yavaş amımı sikmeye başladı. Çok geçmeden ben yine boşaldım. Murat en az 20 dakika siker öyle boşalırdı. Yarağını amımdan çıkarıp, amımdan akan suları iyice yalayıp yuttuktan sonra tekrar yerleştirdi ve sikmeye devam etti. Çok sert sikiyordu. Bir yandan da memelerimi avuçlayıp, uçlarını eziyordu. 15 dakika kadar hızlı hızlı gidip geldikten sonra yavaşladı. Anladım ki boşalacaktı, “Çıkarma aşkım, içime boşal!” deyince, bir anda titremeye ve tüm döllerini içime boşaltmaya başladı. Yarağını amımdan çıkarmadan üstüme uzandı, bir süre öylece kaldık, dinlendik…
Ogün ormanda 3 saat daha kaldık. Bu süre içerisinde 2 defa daha amımdan ve 1 sefer de götümden sikti beni. Götümden sikmesini de çok özlemiştim, zira şimdiki kocam hiç götten sikmiyordu beni. Eski sevgilim Muratla bu gizli ilişkimiz 4 yıl daha sürdü. Kocamdan arta kalan zamanlarda kendimi hep pendik escort eski sevgilime siktirdim. Ama artık görüşmüyoruz, iş için İstanbula taşındılar. Kocam olacak adam ise artık beni eskisi gibi sikemiyor, sikse de bu sikmeleri ‘Görev’ gibi geliyor ve heyecan vermiyor. Murat da yok, ben de kendimi başkalarına siktirmeyi düşünüyorum. Çünkü kocamı aldatmanın ve gizli sikişmenin heyecanı başka!
Hepinizin yaraklarından öpüyor, bol sikişler diliyorum
117 notes
·
View notes
Text
Bilmelisin..değer, sevmekle olur..sevmek se inanmakla..inanmaksa beklemekle..beklemek SAF' lıktır..hadi..şimdilik kazanmışı oyna..Gerçek gelene kadar...
--Anlamıyorum seni..ve sendeki beni..vardıysa yüreğinde bir yangın..hani ateşi nerde...nerde
--Anlamıyorum seni..ve sendeki beni..vardıysa yüreğinde bir yangın..hani ateşi nerde...nerde
---Ellerime kıyamadığın ellerin..gelme be yâr..çay koydum odun ateşine...tarhanamda pişti hazır..birde yâren türküsü doladım dilime..gelme..gelme artık neye yanar...
---Biliyorum,bensizlik çökünce gözlerine..gece yalın ayak yürüyünce ülkesine..sen sadece,sessiz bir limanda yol alıyorsun..kendin denen bahçene....gül/ele....sen ...Bire....yol alıyorsun öylece..
---Sen ahirim dedin de ey can!
Sen sessiz sedasız çığlıklarını duydunmu?? o,kokunun...gittin be can..canını bende bırakıp gittinnnn.. yüreğin beklese ne yazar ..
---Sevmiyorum hırsızlığı...sesizce,apansız çalıp götürüyorlar kalbimizi..sonra..Sen bensin diyorlar..Sonra... yok ki sonrası... aheste bir acının ninisinde uyuyor bedenim..Nerdesin...
--Bin hazan geçsede ömrümden,yâremin adı sensin ey Yar!!! Kapında kalsada hayellerim.
Ruhumun direğisin SEN...
---Susar mı?sanırsın bu yürek.. sanmaki geçtin, gönül diyarımdan...anlaman zordur bilirim elbet.dil s u s sada gönül bilir yürekten....
---Bitmezki sevgin... Hak'tan gelen sefasıyla cefasıyla degilmi? S u s maz ki yürek...bıraktım...bilki ahirime....
---Bir yokluk çilesindeyim..ne noktalarım var nede virgüle ihtiyacım...artık koyverdim hayatı...umudumu yuvarladım dünyaya...Sen mi sevdin beni?sen mi sonsuzda bekliycen?gülmedim bile.. ben beklerken avuçlarımda dua dilimde nerdesin....cevabında kendin gibi yok tu..Şimdi bilki ben susma hakkımın esiriyim teslim ettim nasip çilehanesine kendimi..var git be yolcu git yoluna...artık yakamıycaksınız canımın ateşini..yakamıycaksınız... artık
---Durdun mu? deli gönlüm.sustun mu? rúzgârlara,kapın mı? kapandı,ben mi yok oldum... sen havanında adın mı zikrim? Yada secdem mi? Vuslatım dı..ben olmak yolunda sırların s u s larına dalmışken..kayboldum.Nakkaşın nakışında....
---Gök, yere keşifçimi göndermişti yağmurlarını bilemedim..Sonra senden bir koku mu? Yayıldı yer yüzüne..ben zerrenden bir parçaya can yangını gezerken..SEN!!!aşkın taa KENDİSİ anlarmıydım acep şuursuzluğumun farkındalığı ile SEN'ı....bilemedim...
---Yalanmış koca ömür..bir varmış bir yokmuş..nefesler yok olur..canlar tende soğurmuş..ölüm gelir kapıya,paralar pul,çırpınışlar hiç olurmuş..selâlara selam duran tabutlar..toprakla hasbihalde bulunurmuş...velhasıl a doslar.. ölüm varmış..bildiğımizin sonu inandığımızın inkarı....ölüm varmış....
---Bir puslu gece gibisin ey sevda...görünmeyenim misin??? göstermediğin mi??susturduğum musun???suskunluğun mu??? Yok be sadece seçtiğimizi oynuyoruz hepsi bu..bizden başka herkes mutlu olsun diye...
---Hayattı!!! en ince naģmeleri ile beni söyleyen...olmazdı yokluğun olmasaydı.... bu can ahh!! bu karalara inat sevda anlasaydın olmazdı....kimbilir hangi sevdanın kolları sardı boģazını ve hangi yürekte soğuttun kahreden gülüşlerini..ve sen bütün bunlarla.raksederken ben bu kadar kor olup geçemezdim senden...olmazdı be yar!!!sen olmadan bu CAN bu NEFES'te bunca dik durmazdı....AHİRETİME...
--Keşke birde gözlerimdeki seni görebilseydin...rakseden akşamların kadınsı şımarıklığında tam ben tadındayken...
---Kıskandım yağan yamuru,hatta sokağı yattığın yeri...ben ıçimde sana ipek çarşaflarla sevda kokuları sürünmüşken...
Kor ateşlerde eritmişken nefesini nefesimde...nefesini kıskandım NEFES'imden bile..hiç bilmediğime....
---sustum perdegâhına gidişinin...meğer ne uzunmuş gece..sen kimbilir..... kimbilir...ben burda beklerken sende....
---Nasıl anlardın ki beni...yüreğinin çırpındığını sen ben diye bende bir şey kalmadığını.... yangınların ateşlikten utandığını..., sevmelerin yas giyip lâl olduğunu....fîgânlarımın adını,, sımsıkı sardığını...nasıl anlatırdım ki... SENI SEVİYORUM demekten hicap duyduğumu....utandığımı .....hıçkırık hıçkırık.....
---İster aç kapıları ve gir ıçeri sesizce...ben uyanmam ki seninle gördüğüm o masum düşte.... istersen fırlat sonsuzluk kalesine ben hep orasıyım..AHIRETE...
----Mor bir sabaha uyansak..sen bana kahvaltı hazırlasan...çıtır çıtır yanan sobanın sesinde... Tüm s u s ları çekip içimize sesizce ağlasak, çaresizliğin bin şükür kederine..
--Keşke yanımda olsaydın...uyutsaydım seni dizlerimde... sen uyurken kaybolsaydı gece ve onca acı...sabaha leylak kokuları ile sinseydi ve ellerimin içinde silini verseydi çaresizliklerin... ahh!!keşke... bir umut olabilseydim gözlerinden akıp seni boğan sevdana ahh!! Keşke...
--feda candan edilir. Feda sevgili bilmesede ardan edilir..feda... fedayı bilmediğini diyene, bilsin diye edilir.. anladım anlamazsın..belkide haklısın Anlayamazsın yazmakla!! bakmakla !! dokunmakla bizde olmaz feda..anladım,ben YABANCIYIM buralara..lakin üç beş rakamla bizde olmaz feda...
---Söylemiyceksin ya!!!bir daha ozledim.....
Her zerrende ben yutkunurken sen söyleme...
Uykunun sıcağı... umudunun soğu olmuşken sen söyleme..
Bir türkünün yanık nağmeleri dudaklarım sen öpme.
Zikrinle parçaladığım tesbih tanelerimi..sen tarumar etme..
Gel!!gel öldür ikimizi bir can otağında...beni senden seni benden etme....Ah be yâârr sen bu kadar ben diye... toprak toprak göz yaşı dökerken .biz ağacını ķökünden kesme....ETME
---Sahi, ağlarmıydı? insan..kaç gözyaşına ortak olumuştuki bu eller....hangi kan pazarı hangi ahın pençesinde yırtılmışta susmuştu acıya inat..gözleri gizemi idi arkasında sakladığının....saçlarına perçem perçem sur'dan üflenmişti kimsesizlik....olsun du ki.... hayat mı? koymuştular adını yeni doğanın.... yoksa,bir penceerenin kırık camlarından yansıyan yok olmuş ahın sancıları mı? Ahhh!! Be kader kim bilirdiki sesizlik su olmuş can pınarlarıma...Bir duman hâlesi gökkubem..altında sırlardan dahi sakladığım BEN....ne yokluktu ki onca varlıga inat...hiçbir kahreden çizgide SİLİNMEYEN.....umuduma!!!
---Atlas yorganlara sarmasınlar beni.. kimsesizliğimin koynunda yatarken....hani gece başlarken dedinya!!! Uyu bak bir rüyanın en körpe yeri örter bizi....hani dedin ya ben varım...ellerin avuçlarımda ısınsın, izin ver....yok olan nasıl verilirdi ki??..kimsesizime..
--Şimdi hesap zamanıydı çırılçıplak....bir hazanın kahreden kollarında...yokluğun bu kadar âyân ken mevsimlere...sesizliğime selam ile.....
----Kim demişki başka bahar yok ...bütün hazanlar çatlasın....kim demişki kalbim deli kalbim boş...bütün kalpler yansın...kim demişki aşk yanmaktır ...bütün ateşler utansın.
----Kızıl---Deniz Bozan
9 notes
·
View notes
Text
Hayır'lı akşamlara inşallah🇹🇷
Beykoz'dan selâm olsun yüreği güzel arkadaşlara ❣️
Ne senden bana rüku, ne benden sana kıyam...
Bundan sonra selamün aleyküm, aleyküm selam.
M. Fuzuli
170 notes
·
View notes
Text
Dünya'yı, Dert Edinen...
Dünya Gibi, Derdi Olur !
Namazını Dosdoğru Kılan,
Âhîretinde Huzur Bulur...
Secdemiz,Râbbîmize
Yakın Olduğumuz O Yerdir !
"Cumâmız,
Duâlarımızla Aydınlansın"
Nasip PAMUK ✍🏻
🤲
Bismillahirrahmanirrahim...
Allah'ım! Seni tenzih ederim, hamd Sana mahsustur. Sen Yüce ve Mükerremsin. Senden başka ilah yoktur.
Ey Rabbimiz! Bugün, senin rahmet ve bereketine açılan mübarek Cuma günü. Bu özel vakitte ellerimizi açıyor, gönüllerimizi Sana yöneltiyoruz. Bizi bağışla, bize merhamet et ve bizi huzuruna kabul et. Günahlarımızı affeyle ve ahirette yüzümüzü ak edecek amelleri işlemeyi nasip eyle.
Allah'ım! İmanımızı kuvvetlendir, ibadetlerimizi kabul eyle. Gönlümüzü huzur ve imanla doldur. Bizi Şeytan’ın ve nefsimizin şerlerinden koru. Sana layık bir kul olmayı nasip eyle. Hayırlı dualarımızı kabul et, ihtiyaçlarımızı en güzel şekilde gider.
Allah'ım! Efendimiz Muhammed (s.a.v.) ve onun pak ehli beytine salat ve selam olsun. Onların şefaatine nail olmayı nasip eyle. Bizleri onun nuru etrafında toplu ahiret meydanında.
Allah'ım! Sadece Senin rızan için iyi işler yapmayı, senden başka kimseden yardım dilememeyi, daima doğru yolda olmayı ve tevazu ile yaşamay�� nasip et. Sabrederek, şükrederek ve Senin adını yücelterek ömrümüzü tamamlamayı bize lütfeyle.
Allah'ım! Ailelerimize huzur ve mutluluk ver, evlatlarımızı imanlı, hayırlı ve edepli birer kul olarak yetiştirmemizi sağla. Bizi bu dünyada ve ahirette sevdiklerimizle beraber eyle.
Allah'ım! Hasta olan kardeşlerimize şifa, dertli olanlara deva, borçlu olanlara eda nasip eyle. Tüm Müslüman kardeşlerimizin sıkıntılarını gider, kalplerini ferahlat.
Allah'ım! Mazlumlara yardım et, zalimleri kahreyle. Barış ve huzur içinde bir dünya nasip eyle. Müslüman ülkeleri fitne ve fesada düşmekten koru, birliği ve beraberliği daim eyle.
Allah'ım! Bu mübarek Cuma günü hürmetine, dualarımızı kabul, günahlarımızı affeyle. Senin rızanı kazandıracak ameller işlemeyi bizlere nasip eyle. Bizleri doğru yola ilet, benden razı ol ve bizi Senin sevgine layık kullarından eyle.
🤲Amin.🤲, Ya Rabbel Alemin!
🤲Bu dua🤲, eden ve yazan. أيهان أدالي
13 notes
·
View notes