#sülfür
Explore tagged Tumblr posts
edapostblog · 6 months ago
Text
Resulullah efendimiz bile günde 70 kez ölümü hatırlarmış.
Öldükten sonra ortalama olarak 30 dakika içerisinde, vücutta refleks bitiyor.
Gevşeyen kaslar yüzünden ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen kendini bırakıyor, idrar ve sperm akıntısı oluyor.
Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor.
Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.
İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar.
Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor.
En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .
İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor.
Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.
Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkin nerede?Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur.
Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur.
Güzelliğiyle, hayatı boyunca makyaj ve süse adanan, cildi kurumasın diye her gün özenle kremlenip yumuşatılan bedenin sonu budur.
Hayatını fitness salonlarında ayna karşısında kaslarına bakarak geçiren, tek hedefi vücut büyütüp bununla Instagrama fotoğraf atan kişilerin de sonu budur.
Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin.
Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmaycak...
İnsanın, bitmek-tükenmek bilmeyen dünyevî emelleri, fânî ümid ve tesellîleri, kabir toprağına düşen ne müthiş bir yaprak dökümüdür.
Allah Hepimize Hayırlı Ömürler Verip Ölümümüzü de Hayırlı Eylesin.
Vesselâm.
Tumblr media
Tumblr media
Tumblr media
Tumblr media
(yorumsuz lütfen)
55 notes · View notes
egesizizmir · 4 months ago
Text
Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut Çürümeye başlıyor.
İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.
Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, malın, makamın, nerede? Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılayan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur.
Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezenlerin, hayatını fitness salonlarında ayna karşısında kaslarına bakarak geçiren, tek hedefi vücut büyütüp bununla Instagrama fotoğraf atan kişilerin de sonu budur.
Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin. Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak...
19 notes · View notes
wehuzunngeldi · 6 months ago
Text
yenildik;
şimdi kim bilebilir zakkumun
o kekre tadını bizim kadar,
tenimize sinmiş sülfür kokusunu,
soluğumuzdaki cıvayı kim duyar?
...
11 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years ago
Text
ÖLDÜKTEN SONRA VÜCUDUMUZA NELER OLUR ?
Kalbimizin atmayı bıraktığı o an, doktorların resmen öldüğümüzü anladığı andır. Kalp durduktan sonra, vücudun geri kalanı da ölmeye başlar. Pompalamanın son bulmasıyla vücutta kan akışı son verir ve organlar yavaş yavaş ölmeye başlar.
Öldükten yaklaşık 30 dakika sonra, vücutta refleks diye birşey kalmıyor. Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar ve sperm akıntısı oluşuyor.
Vücudumuzun Rengi Değişir: Kanınız aniden durunca, vücudunuzun rengi de değişmeye başlar. Vücudunuzun bir kısmı morumsu-kırmızı veya mavimsi-mor olarak değişir. Yer çekime bağlı olarak kanın vücutta çökmesiyle vücudumuzun alt kısımlarında morarmalar ve kızarmalar meydana gelir.
Vücut Yapısı Sertleşir: Ölümden itibaren ortalama 10 saat içerisinde vücut kaskatı olur. Adrenalin salgılanılan bir anda; yani heyecanlı veya mücadele verildiği sırada ölüm gerçekleşmişse, vücut aynı anda katılaşmaya başlar. Savaşta ölen insanların vuruldukları şekilde katılaşmaları da bu yüzden olur.
Vücut Isısı Bir Günde 24 Derece Düşer: Ölüm anından sonra ceset, her saat ortalama 1 derece soğuyor. Kiloluların iç organları daha geç soğuyor. Çocukların ve zayıfların vücudu ortalamadan daha çabuk soğuyor.
Vücudun Çürümesi: Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, bebekler ve tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek ve rahim. Rahmin çürümesi ise aylarca sürüyor.
Peki Vücut Neden Şişiyor ? İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.
Saç Ve Tırnaklar Uzamaya Devam Ediyor Mu? Derinin çekilmesi ve çürüme yüzünden tırnaklar ortaya çıktığı için halk arasında uzadı sanılıyor. Ancak vücudun ölmesiyle birlikte tüm eylemler bittiği için, tırnak ve saç uzaması söz konusu değildir.
Rahmetlinin Mezarından Sesler Geliyor'un Açıklaması: Mezardan gelen sesler çürüme sürecinin bir sonucu. Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
Kırkı Çıkmak Ne Demek? Kasların kemiklerden sıyrılıp dökülmeye başlama zamanı, kırkıncı güne rastladığı için, halk arasında batıl olarak süregelen, ızdırabın azalması inancıyla hayır amaçlı yemek veriliyor.
Toprak Altındaki Takım Çalışması: Vücut çürürken tam bir takım çalışması yapılıyor. Bakteriler içten yok ederken, dışarıdan da et sineği göze ve buruna larva bırakıyor. Bu sinekler yiyecekleri bitene kadar burada kalıyor ve ölüyor. Daha sonra ölen bu sinekleri yemek için başka böcekler geliyor. Geriye kemikler kalana kadar bu istila devam ediyor...
Vücudumuzun Çürümesi Doğadaki Bitki Çeşitliliğini Arttırıyor: Beden, doğadaki ayrıştırıcılar tarafından çözündükçe toprak için besleyici bir hal almaya başlar. Toprağın besleyici bir maddeyle desteklenmesi ise üzerindeki bitki örtüsünün çeşitlenmesine neden olur.
21 notes · View notes
simurguvercinka · 1 year ago
Text
GELDİM İŞTE
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller
Suyu dinle ateşi yak özledim demek bu
Tumblr media
Andrew Brady
Parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye Biraz Tamil biraz Türküz ayıptır söylemesi İntiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin Pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları
Tumblr media
Bir de belleğim, başıma bela, hazin ve komik üstelik Hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur Tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı İstersen yok say bunları tespih de yapabilirsin
Beni vur saatin altında seni seviyorumdur bu
Tumblr media
Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir Büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu Suyun öte yakasında yaşadı, Sisyphos dediler adına
Tumblr media
Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil
Kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu
Tumblr media
9 notes · View notes
baybaykus · 10 months ago
Text
Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor.
Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor.
Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.
İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar.
Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor.
En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .
İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor. Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.
Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkin nerede?Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur.
Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur.
Güzelliğiyle, hayatı boyunca makyaj/süse adanan, cildi kurumasın diye her gün özenle kremlenip yumuşatılan bedenin sonu budur.
Hayatını fitness salonlarında ayna karşısında kaslarına bakarak geçiren, tek hedefi vücut büyütüp bununla Instagrama fotoğraf atan kişilerin de sonu budur.
Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin. Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmaycak.
Herkese, insanlığa faydalı olmuş ve geride iyi hatırlanacak anılar bırakmış bir ömür dilerim.
Okuduysan yoruma bir ünlem bırak.
5 notes · View notes
ylzcvr · 10 months ago
Text
Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor.
Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor.
Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor. Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.
İlk çürüyen organlar ise göz, beyin, mide ve bağırsaklar.
Ceset şişman ise daha çabuk çürürken, tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor.
En geç çürüyen kısımlar ise kalp, mesane, böbrek .
İlk çürüyen yer olan mide ve bağırsaklarda bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor.
Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor. Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken sülfür yüzünden renk siyaha dönmeye başlıyor.
Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın mülkün, makamın mevkin nerede?
Yeryüzünde kasıntı bir şekilde gezen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, insanları küçücük beyniyle aşağılamaya çalışan, hayatı statü ve dünyada kazanacağı geçici başarılara odaklayan her o kibirlinin sonu budur.
Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Mevkiye gelmek için karakterini satan, çevresini ezen, zulme uğrayan insanların üzerine basarak bir şeyler elde etmeye çalışanların sonu budur.
Çalışın, başarılı olun, insanlığa fayda verin ama hayatı büyütmeyin. Kendinizi büyütmeyin.
Zira elimizde yaptığımız erdemlerden ve amellerden başka bir şey kalmayacak.
2 notes · View notes
tiklim-tiklim-yalnizim · 1 year ago
Text
Uğrunda yaşayacak ölecek
Bir şeyi kalmamıştı zaten
Bisküvi kıvamında kalbi var, sülfür kokusu havada
Gecenin sonuna yolculuğunda
Evine bir daha hiç dönmemeli
Bir yola çıkarsa insan
Bir daha hiç sevmemeli
Çöpe attıysa kalbini
Yoktur acıması anıların
Apansız saldırırlar
Korkudan ölür ama kaçmaz
Boynunu uzatır baltaya
Gecenin sonuna yolculuğunda
3 notes · View notes
pazaryerigundem · 12 days ago
Text
Bilirkişi Prof. Dr. Koyuncu'dan Balıkesir'deki patlamayla ilgili önemli tespitler... Denetimler büyük önem taşıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/197509/bilirkisi-prof-dr-koyuncudan-balikesirdeki-patlamayla-ilgili-onemli-tespitler-denetimler-buyuk-onem-tasiyor/
Bilirkişi Prof. Dr. Koyuncu'dan Balıkesir'deki patlamayla ilgili önemli tespitler... Denetimler büyük önem taşıyor
Tumblr media
Afyonkarahisar’da 2012 yılında cephanelikteki patlamada bilirkişi olarak görev yapan Bursa Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Koyuncu, Balıkesir’deki mühimmat fabrikasının kapsül üretimi yapılan bölümde yaşanan patlamayla ilgili önemli açıklamalar ve tespitlerde bulundu.
BURSA (İGFA) – 5 Eylül 2012’de Afyonkarahisar’da el bombalarının depolandığı cephanelikte meydana gelen patlamanın bilirkişisi olan, uzun yıllar polis kriminal, jandarma kriminal ve adli tıp kurumlarında görev yapan Bursa Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Koyuncu, Balıkesir’de önceki gün patlayıcı üretimi yapılan fabrikadaki patlamayla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
“Üretim alanında olması gerektiğinden fazla kimyasal bulunmamalı, bir arada bulunmaması gereken kimyasallara dikkat edilmeli,  aşırı yüklemeler ya da kapasite üstü çalışmalara zorlamalar yapılmamalıdır” diyen Prof. Dr. Koyuncu, “Ortamın sıcaklık, nem ve havalandırma kontrolleri çok iyi takip edilmelidir. Özellikle statik elektrik konusu son derece önemli. Topraklamalar yapılmalı, personel kıyafet ve ayakkabıları özenle kontrol edilmelidir. Öte yandan bu tür tesislerde denetimler büyük önem taşıyor. Düzenli ve sıkı denetimler, bu tür olayların önüne geçebilir. Aksi takdirde en ufak bir ihmal ya da tolerans büyük bir felaket getirebiliyor” dedi.
Tumblr media
KAPSÜL NEDİR? PATLAYICILARLA ÇALIŞIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Yaşanan üzücü olayda henüz detaylı bilgiye sahip olmadıklarını ancak patlamanın kapsül üretim bölümünde gerçekleştiği söylendiğini anımsatan Prof. Dr. Hülya Koyuncu, “Öncelikle kapsül nedir?  Bunu biraz açıklayalım. Ateşli silahlar için üretilen fişeklerde kullanılan kapsüllerde genellikle kurşun azid, antimon sülfür ve baryum nitrat bulunur. Bunlardan kurşun azid, birincil patlayıcılar kategorisinde yer alır ki oldukça hassas yapıda bir madde. Birincil patlayıcılarda küçük bir darbe, ısı, sürtünme ya da elektrik kıvılcımı gibi bir etkiyle mikrosaniyeler düzeyinde bir sürede reaksiyon başlar ve kendisinden sonra gelen ana patlayıcıyı ateşler. Patlayıcı maddeler kararsız yapıdadır ve yapılarında yüksek miktarda kimyasal enerji barındırır. Dolayısıyla patlayıcılarla çalışılırken sadece üretim değil, paketleme, taşıma, depolama, kullanım gibi her adımda mevzuata uygunluk konusunda azami titizlik gösterilmesi, çok sıkı denetim yapılması, makine ve ekipmanların periyodik bakımları, personel eğitimi ve motivasyonu çok önemli. Basit gibi görünebilir ama morali bozuk ya da dikkati dağınık bir çalışan patlayıcı tesislerinde istenmeyen durumların yaşanmasına sebep olabilir” dedi.
PATLAMA SONRASI ZEHİRLİ GAZLARA VE METAL ATIKLARA DİKKAT!
Patlama esnasında ortaya çıkan zehirli gazlara da dikkat çeken Prof. Dr. Koyuncu, çözünürlüğü düşük olanların toksik etkisini insanlar hemen fark edilemeyeceğini belirterek, “Bunların yanı sıra patlama ortamında 2500 dereceleri (oC) aşan sıcaklıklar oluşabilmekte ve metalik bileşenler buharlaşmakta, daha sonra da yoğuşarak havadan toprağa karışmakta ve toprakta ağır metal kirliliğine neden olmaktadır. Patlamalarla oluşan toksik bileşenler gerek patlamanın basınç dalgalarıyla gerekse de meteorolojik koşullara bağlı olarak rüzgâr ve yağmur sularıyla uzak bölgelere taşınmakta ve maalesef insan sağlığı ile tüm ekosistemi tehdit etmektedir” dedi.
Amacın bu tür üretim tesislerinde mümkün olduğunca insan kaynaklı hataları minimize etmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Koyuncu, “Patlayıcı üretimi ile ilgili tesislerde robotik uygulamaların yararlı olabilecek. Bu noktada Bursa Teknik Üniversitesinin yapay zekâ destekli uygulamalar konusunda sağlam altyapısı ve güçlü kadrosuyla patlayıcı üretimi ile ilgili projeler geliştirerek gerekli katkıyı sağlayacağına inanıyorum“ diye konuştu.
Tumblr media
0 notes
uzaydanhaberler · 22 days ago
Text
Kalp Nebulası'na Yakın
Günün Astronomi Görseli 17 Aralık 2024 Görsel & Telif: Jeff Horne & Drew Evans Kalp Nebulası‘nı heyecanlandıran nedir? İlk olarak, IC 1805 olarak kataloglanan sol üstteki büyük emisyon nebulası bir insan kalbine benziyor. Nebula, en belirgin elementi olan hidrojenden yayılan kırmızı ışıkla parlak bir şekilde parlıyor ancak bu uzun pozlamalı görüntü aynı zamanda sülfür (sarı) ve oksijenden…
0 notes
bursahabermedya · 2 months ago
Photo
Tumblr media
NASA, Mars'ta Eşsiz Sülfür Taşları Buldu! Mars yüzeyinde 13 yıldır sürekli olarak araştırmalar yürüten NASA’nın Curiosity keşif aracı, özellikle yaz aylarında Gediz Vallis kanalı boyunca kaydettiği önemli görüntüleri kamu https://bursahabermedya.com/nasa-marsta-essiz-sulfur-taslari-buldu/ #Dünya #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
hacialikara · 2 months ago
Text
Huawei, bataryalarda yeni dönemi açıyor! İşte teknoloji
Huawei’nin yeni katı hal batarya patenti, katkılı sülfür malzemeleri kullanarak lityum iyon pillerin performansını ve ömrünü iyileştirmeyi amaçlıyor. Bu malzeme, pil içinde katı elektrolit olarak kullanılarak hem daha yüksek enerji hem de daha uzun pil ömrü vadediyor. Huawei katı hal batarya patenti ne getirecek? Huawei, katı hal batarya teknolojisine odaklanan yeni bir patent başvurusuyla dikkat…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
antalya-health-life · 2 months ago
Text
Kondromin Art ile Hareket Özgürlüğünüzü Geri Kazanın
İçeriğinde Neler Bulunur?
Kondromin Art, formülünde yenilikçi ve etkili bileşenler barındıran bir eklem destek ürünüdür. İçeriğindeki bileşenler, eklem sağlığınızı desteklemek ve hareket kabiliyetinizi artırmak amacıyla dikkatle seçilmiştir. İşte Kondromin Art içeriğinde bulunan başlıca bileşenler:
Glukozamin: Eklem kıkırdağının ana bileşenlerinden biridir. Kıkırdak dokusunun yenilenmesine ve onarılmasına yardımcı oluru. Aynı zamanda eklem esnekliğini ve hareketliliğini destekler.
Kondroitin Sülfat: Kıkırdak dokusunun yapısını koruma ve güçlendirme konusunda önemli bir rol oynar. Ayrıca eklem ağrılarını hafifletir ve kıkırdak yıkımını yavaşlatır.
MSM (Metilsülfonilmetan): Anti-enflamatuar özelliklere sahiptir ve eklem ağrılarını azaltır. Ayrıca, bağ dokusunun onarılmasına yardımcı olan sülfür içerir.
Kolajen Tip II: Kıkırdak dokusunun ve eklem sıvısının yapısını koruma konusunda kritik bir bileşendir. Esnekliği artırır ve eklem sağlığını destekler.
Boswellia Serrata Ekstresi: Doğal bir anti-enflamatuar madde olarak bilinir. Eklem iltihaplarını ve ağrılarını azaltmaya yardımcı olur.
Hyalüronik Asit: Eklem sıvısının viskozitesini artırarak eklemlerin daha rahat kaymasını sağlar. Eklem ağrısını hafifletir ve iltihaplanmayı azaltır.
Zerdeçal Ekstresi (Kurkumin): Güçlü antioksidan ve anti-enflamatuar özelliklere sahip olan kurkumin, eklem iltihabını azaltır ve eklem sağlığını destekler.
Vitamin C: Kollajen üretimini artırarak kıkırdak dokusunu destekler. Ayrıca serbest radikallerle mücadele eder ve eklem sağlığını korur.
Vitamin D3: Kalsiyum emilimini artırarak kemik sağlığını destekler. Sağlam kemikler, eklem sağlığını ve hareketliliğini olumlu etkiler.
Magnezyum: Kas ve sinir fonksiyonlarını düzenler. Eklem sağlığını destekler ve kas kramplarını azaltır.
Kondromin Art, yukarıdaki bileşenlerin optimal oranlarda bir araya getirilmesiyle formüle edilmiştir. İçeriğindeki bu güçlü bileşenler sayesinde eklem sağlığını destekler, hareket kabiliyetini artırır ve eklem ağrılarını hafifletir.
Ürün Faydaları ve Kullanım Alanları
Kondromin Art, eklem sağlığını destekleyen yaygın olarak kullanılan bir besin takviyesidir. İşte Kondromin Art‘ın sağladığı faydalar ve kullanım alanları:
Faydalar
Eklem Sağlığına Destek: Kondromin Art, eklemlerdeki aşınma ve yıpranmayı önleyerek hareket kabiliyetini artırır. Ağrı ve İltihaplanmayı Azaltır: İçerdiği doğal bileşenler sayesinde eklem ağrılarını hafifletir ve iltihaplanmayı azaltır. Esneklik ve Hareket Kabiliyeti: Eklem sıvısını arttırarak eklemlerin daha kolay hareket etmesini sağlar. Kas ve Kemik Güçlenmesi: Eklem çevresindeki kas ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur, bu da genel sağlık açısından önemlidir. Doğal Bileşenler: Zararlı kimyasallar içermeyen formülü, uzun dönem kullanımlarda güvenliği sağlar.
Kullanım Alanları
Sporcular ve Atletler: Yoğun antrenman programları sonrasında eklem sağlığını korumak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılır. Yaşlı Bireyler: Yaşla birlikte eklem problemlerinin artması durumunda hareket kabiliyetini artırmak amacıyla tercih edilir. Eklem Problemleri Yaşayanlar: Osteoartrit, romatoid artrit gibi kronik eklem rahatsızlıkları olan bireyler için destekleyici bir takviye olarak kullanılır. Ameliyat Sonrası Rehabilitasyon: Eklem ameliyatları sonrası iyileşme sürecinde dokuların hızlı onarımı ve hareketliliğin geri kazanılması için önerilir. Günlük Yaşamda Hareketli Kalmayı İsteyenler: Sağlıklı bireyler, günlük yaşamda hareket özgürlüğünü sürdürmek ve eklem sağlığını korumak için Kondromin Art takviyesinden faydalanabilir.
Kondromin Art, dengeli bir yaşamı desteklemek için formüle edilmiş olup, özellikle eklem sağlığına yönelik faydaları ile öne çıkar. Ürünün doğru kullanımı, eklem sağlığının korunmasına ve genel hareket kabiliyetinin artırılmasına katkı sağlar.
Kullanıcı Yorumları ve Deneyimleri
Kondromin Art kullanıcı yorumları ve deneyimleri, ürünün etkinliği konusunda önemli bilgiler sunmaktadır. Ürünü kullanan kişilerin geri bildirimleri, Kondromin Art’ın sağladığı faydalar ve olası yan etkiler hakkında kapsamlı bir bakış açısı sağlamaktadır.
Kullanıcıların Genel Görüşleri
Memnuniyet: Çoğu kullanıcı, Kondromin Art’ın günlük yaşamlarındaki hareket kabiliyetine olumlu etkiler yaptığını belirtmiştir. Diz ağrılarının azaldığı, eklem sertliklerinin hafiflediği ve genel olarak hareket özgürlüklerinin arttığı sıklıkla dile getirilmiştir. Kolay Kullanım: Kondromin Art’ı düzenli kullananlar, ürünün kullanımının pratik ve kolay olduğunu vurgulamaktadır. Günlük rutine sorunsuz bir şekilde entegre edilebildiği ifade edilmektedir.
Pozitif Deneyimler
Ağrı Azalması: Kullanıcıların önemli bir kısmı, Kondromin Art kullanımı sonrasında diz, dirsek ve diğer eklem bölgelerindeki ağrıların azaldığını belirtmektedir. Özellikle artrit sorunları yaşayan bireylerde belirgin bir iyileşme gözlemlenmektedir. Esneklik Artışı: Bazı kullanıcılar, düzenli kullanım sonrasında eklemlerinde önemli ölçüde esneklik artışı yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Sabahları hissettikleri sertlik ve rahatsızlık hissinin büyük ölçüde azaldığını belirten kullanıcılar, günlük aktivitelerinde daha rahat hareket edebilmektedirler. Daha Aktif Yaşam: Kondromin Art kullanan bireyler, fiziksel aktivitelerinde artış görüldüğünü, spor yaparken daha yüksek performans sergilediklerini ve genel olarak daha aktif bir yaşam tarzı benimsediklerini aktarmaktadırlar.
Olumsuz Deneyimler
Yan Etkiler: Az sayıda kullanıcı, ürünü kullanmaya başladıktan sonra mide rahatsızlıkları ve hafif baş ağrıları gibi yan etkilerle karşılaştığını belirtmiştir. Bu tür durumlarda genellikle doktor tavsiyesiyle kullanımın gözden geçirilmesi önerilmektedir. Beklenen Etkileri Göstermeme: Bazı kullanıcılar, Kondromin Art’ın beklenen etkileri göstermediğini ve belirtilen süre içerisinde anlamlı bir iyileşme yaşamadıklarını ifade etmişlerdir. Bu tür durumlarda, bireysel farklılıklar ve kullanım süresine dikkat çekilmektedir.
Müşteri Tavsiyeleri
Sabırlı Kullanım: Kullanıcılar, Kondromin Art’ın etkilerinin gözlemlenmesi için düzenli ve sabırlı bir kullanım süresi gerektiğini belirtmektedirler. Doktor Tavsiyesi: Ürünün herhangi bir yan etki yaratmaması için kullanılmadan önce doktora danışılması önemlidir. Özellikle kronik rahatsızlıkları olan kişilere bu durum şiddetle tavsiye edilmektedir.
Kullanıcı yorumları ve deneyimleri, Kondromin Art’ın çeşitli eklem sorunlarına sahip bireylerde etkili ve faydalı olabileceğini göstermektedir. Ancak her bireyin farklı tepkiler verebileceği unutulmamalıdır.
Kondromin Art Nasıl Kullanılır?
Kondromin Art, eklem sağlığını desteklemek amacıyla geliştirilen bir takviye ürünüdür. Bu bölümde, ürünün doğru ve etkili bir şekilde nasıl kullanılacağını adım adım açıklayacağız.
Kullanım Talimatları
Dozaj:
Yetişkinler için önerilen günlük dozaj genellikle günde iki kapsüldür. Dozaj, bireyin yaşına, kilosuna ve sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Sağlık uzmanınıza danışmadan dozajı değiştirmeyiniz.
Zamanlama:
Kapsülleri yemeklerle birlikte almak en uygun yöntemdir. Bu, ürünün rahat bir şekilde sindirilmesine yardımcı olur. Sabah ve akşam olmak üzere iki öğüne bölünebilir. Bu şekilde, vücudun gün boyunca sürekli olarak desteklenmesi sağlanır.
Su Tüketimi:
Kondromin Art kullanırken bol su içmek önemlidir. Su, vücuttaki emilim süreçlerini destekler ve eklem sıvılarının sağlığına katkıda bulunur.
Kullanım Alanları
Eklem Ağrıları: Kondromin Art, eklem ağrılarını hafifletmek için kullanılabilir. Bu, özellikle yaşlılar veya sporcular için uygun bir takviyedir. Kireçlenme: Kondromin Art, kireçlenmenin ilerlemesini yavaşlatarak eklem hareketliliğini artırmaya yardımcı olur. Kıkırdak Destekleyici: Kıkırdak dokusunun onarılmasını ve korunmasını destekleyerek, eklem sağlığına katkıda bulunur.
Tumblr media
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Düzenli Kullanım: Kondromin Art’ın etkili olabilmesi için düzenli kullanım önemlidir. Düzensiz kullanım, beklenen faydaların görülmesini engelleyebilir. Yan Etkiler: Herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, derhal kullanımı durdurup, bir sağlık profesyoneline başvurunuz. Depolama: Ürünü serin ve kuru bir yerde, doğrudan güneş ışığından uzakta tutunuz. Ayrıca, çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayınız.
Kimler Kullanabilir
Erişkinler: Kondromin Art, genellikle yetişkinler için uygundur. Ancak, hamile veya emziren kadınların ve kronik hastalığı olan bireylerin kullanmadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.
Yaşlılar: Eklem sağlığına yönelik ek destek isteyen yaşlılar için idealdir.
Sporcular: Sürekli fiziksel aktivite sonucu eklemlerinde aşınma meydana gelen sporcular için tavsiye edilir.
Yan Etkiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kondromin Art kullanımı sırasında, kullanıcıların dikkat etmesi gereken bazı yan etkiler bulunmaktadır. Bu yan etkiler ve dikkat edilmesi gereken durumlar şunlardır:
Olası Yan Etkiler
Gastrointestinal Sorunlar: Bazı kullanıcılar mide bulantısı, ishal veya karın ağrısı gibi gastrointestinal rahatsızlıklar yaşayabilirler. Alerjik Reaksiyonlar: Cilt döküntüleri, kaşıntı ve nadiren anjiyoödem gibi alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Baş Ağrısı: Kullanıcıların bir kısmında hafif ila orta şiddette baş ağrısı görülebilir. Sersemlik: Nadiren, Kondromin Art kullanan bireyler geçici sersemlik hissi deneyimleyebilirler.
Kullanımdan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
İlaç Etkileşimleri: Kullanıcıların, Kondromin Art’ı kullanmadan önce başka kullandıkları ilaçlar hakkında doktorlarına bilgi vermeleri gerekir. Özellikle antikoagülanlar ve diğer ağrı kesiciler ile etkileşim olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Hamilelik ve Emzirme: Hamile veya emziren kadınların, ürünü kullanmadan önce doktorlarına danışmaları önemlidir. Kronik Hastalıklar: Diyabet, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkları olan bireyler, kullanımdan önce doktor kontrolünde olmalıdır.
Kullanım Tavsiyeleri
Dozaj: Kondromin Art’ın önerilen dozun üzerinde kullanılmaması önemlidir. Kullanıcılar talimatlara uymalı ve doktorlarının önerdiği dozda kullanmalıdır. Düzenli Kontrol: Düzenli sağlık kontrolleri ile olumsuz yan etkiler ve kullanım durumları hakkında bilgi edinilmelidir. Beslenme ve Yaşam Tarzı: Kondromin Art kullanılırken dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak ürünün etkinliğini artırabilir.
Acil Durumlarda Ne Yapılmalı?
Aşırı Doz Alımı: Eğer aşırı doz alımı durumu söz konusu ise vakit kaybetmeden tıbbi yardım alınmalıdır. Ciddi Alerjik Reaksiyonlar: Anjiyoödem ve şiddetli alerjik reaksiyon durumlarında acil servise başvurulmalıdır.
Kondromin Art kullanıcılarının, olası yan etkiler ve dikkat edilmesi gereken durumlar ile ilgili detaylı bilgi sahibi olması, ürünün güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması açısından büyük önem taşımaktadır.
0 notes
rayhaber · 3 months ago
Text
NASA'nın Europa Keşif Görevi: Yaşamın İzlerini Aramak
NASA’nın Europa Keşif Görevi NASA’nın Europa’nın yüzeyindeki kahverengi çatlaklar, yaşamı destekleyebilecek tuzlar ve sülfür bileşikleri içerebileceğini öne sürüyor. ABD’nin Florida eyaletindeki uzay üssünden fırlatılacak bir uzay aracı, Jüpiter’in esrarengiz uydusu Europa’da yaşamın izlerini araştıracak. Bu uydu, buzlu yüzeyinin altında, Dünya’daki su miktarının iki katına denk gelebilecek…
0 notes
ekipsaglik · 4 months ago
Text
Sarımsak ve Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Faydaları
Tumblr media
Sarımsak, yüzyıllardır sağlık açısından birçok faydasıyla bilinen mucizevi bir besindir. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirme üzerindeki etkileri, hem geleneksel hem de modern tıpta oldukça önemli bir yer tutar. Sarımsak, içerdiği güçlü bileşenler sayesinde vücudu hastalıklara karşı korur ve bağışıklık fonksiyonlarını en üst düzeye çıkarır. Ben Tomris, bu yazıda, sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki faydaları hakkında detaylı bilgiler vereceğim.
Sarımsak Nedir ve İçerdiği Besinler
Tumblr media
Sarımsak Nedir ve İçerdiği Besinler Sarımsak (Allium sativum), soğan ve pırasa gibi Allium ailesine ait bir bitkidir. Ana aktif bileşeni olan allisin, sarımsağa özgü kokuyu veren ve sağlık açısından önemli etkiler sağlayan bir sülfür bileşiğidir. Sarımsak ayrıca C vitamini, B6 vitamini, selenyum ve manganez gibi bağışıklık sistemi için hayati öneme sahip besin maddeleri içerir. Bu bileşenler, vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Sarımsağın Sağlığa Faydaları: Doğal Bir Güç Kaynağı Sarımsak, yüzyıllardır hem lezzet verici bir baharat hem de güçlü bir şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Sağlık açısından sunduğu faydalar, bağışıklık sistemini güçlendirmesinden kalp sağlığını desteklemeye kadar oldukça geniş bir yelpazeye yayılır. Bu mucizevi bitki, vücudu bakteri, mantar ve parazitlerden koruma yeteneğiyle de bilinir. Sarımsağın en bilinen özelliklerinden biri, enfeksiyonlara karşı koruma sağlamasıdır. Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı direnç oluşturarak semptomların hafiflemesine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini destekleyerek, virüslerin hücre içinde çoğalmasını engelleyebilir. Sarımsak ayrıca yüksek tansiyonu olan kişilerde kan basıncını düşürerek kalp hastalıkları riskini azaltır. Kolesterol seviyelerini dengeleyici etkisiyle, genel kardiyovasküler sağlığa da katkıda bulunur. İçeriğindeki antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten korur. Bu, yaşlanma ile ilişkili Alzheimer ve demans gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olabilir. Sarımsak aynı zamanda kemik sağlığını destekler, bulaşıcı hastalıklara karşı vücut direncini artırır ve kas hasarlarını azaltıcı etkiler gösterir. İşte sarımsağın sağlığa sunduğu diğer faydalar: - Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Hastalıklara karşı koruma sağlar. - Doğal Antibiyotik: Bakteri, mantar ve parazitlerle savaşır. - Kolesterolü Dengeler: Kolesterol seviyelerini düzenler ve kalp sağlığını korur. - Kan Basıncını Düzenler: Yüksek tansiyonu düşürür. - Kalp Sağlığını Destekler: Kalp hastalıkları riskini azaltır. - Alzheimer ve Demans: Bu tür hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. - Serbest Radikallere Karşı Korur: Antioksidan etkisiyle oksidatif hasarı önler. - Kemik Sağlığını Güçlendirir: Kemikleri korur ve güçlendirir. - Egzersiz Kaynaklı Kas Hasarını Azaltır: Yoğun egzersiz sonrası iyileşme sürecini hızlandırır. - Mesane Enfeksiyonlarına Karşı Etkilidir: İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu etki gösterir. - Kanser Riskini Azaltır: Sarımsak, çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu bir etkiye sahip olabilir. - Karaciğer Sağlığını Destekler: Karaciğerin toksinlerden arınmasına yardımcı olur. - Besin Kaynağıdır: Manganez, B6 ve C vitamini, selenyum ve lif bakımından zengin bir kaynaktır. Sarımsak, bu eşsiz özellikleriyle mutfakların vazgeçilmezi olmasının ötesinde, doğal bir sağlık kaynağı olarak da öne çıkıyor. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek isteyenler için sarımsak, günlük beslenmeye eklenmesi gereken önemli bir bitkidir. İlginizi Çekebilir; Bağışıklık Sistemi İçin En İyi Protein Kaynakları Sarımsak Tüketmenin Bağışıklık Sistemine Faydaları Sarımsak, bağışıklık sistemini güçlendirme açısından etkili doğal bir besindir ve yüzyıllardır şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Günlük beslenmeye sarımsak eklemek, vücudu hastalıklardan koruma ve enfeksiyonlarla mücadele etme yeteneğini artırmada önemli rol oynar. Her gün bir diş sarımsak tüketmek, özellikle bağışıklık sistemi üzerinde şu olumlu etkileri sağlar: - Antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkiler: Sarımsak, içerdiği bileşenler sayesinde zararlı bakteriler, virüsler ve mantarlarla savaşır. Bu özelliği, vücudun enfeksiyonlara karşı daha dirençli olmasına katkıda bulunur. - Antioksidan desteği: Sarımsak, serbest radikallerle savaşan güçlü antioksidanlar içerir. Bu antioksidanlar, hücre hasarını önleyerek bağışıklık sisteminin daha etkili çalışmasına yardımcı olur. - Beyaz kan hücrelerini destekler: Düzenli sarımsak tüketimi, beyaz kan hücrelerinin üretimini ve fonksiyonunu iyileştirir, böylece bağışıklık tepkisini güçlendirir. Vücudun hastalıklara karşı savunma mekanizması daha etkin hale gelir. - Soğuk algınlığı ve gribe karşı koruma: Sarımsak, soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıkların önlenmesinde ve hastalık sürelerinin kısaltılmasında etkilidir. Düzenli tüketimi, bu hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltır. - Anti-enflamatuar etkiler: Sarımsağın anti-enflamatuar özellikleri, vücuttaki iltihaplanmaları azaltarak bağışıklık sisteminin daha verimli çalışmasına katkı sağlar. Sonuç olarak, bağışıklık sistemini güçlendirmek için günlük 1 diş sarımsak tüketmek oldukça etkili bir yöntemdir. Bu basit ve doğal alışkanlık, genel sağlık durumunuzu iyileştirir ve hastalıklara karşı daha dirençli olmanıza yardımcı olur. Sarımsağın Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Klinik Çalışmalar Bilimsel araştırmalar, sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki faydalarını kesin bir şekilde doğrulamaktadır. Örneğin, 2001 yılında yapılan bir çalışmada, sarımsak takviyeleri alan katılımcıların soğuk algınlığına yakalanma oranının oranında azaldığı ve hastalık süresinin ise oranında kısaldığı tespit edilmiştir. Bu, sarımsağın bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirici etkisini açıkça göstermektedir. Bir diğer araştırmada ise, düzenli sarımsak tüketiminin, bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivitesini artırdığı ve vücudun enfeksiyonlarla daha etkili mücadele ettiği kanıtlanmıştır. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynadığı net bir şekilde gözlemlenmiştir. İlginizi Çekebilir; Bağışıklık Güçlendirici Çay Tarifleri Sarımsak Tüketimi ve Dozajı Sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinden tam anlamıyla faydalanmak için düzenli tüketimi şarttır. Günde 1-2 diş çiğ sarımsak yemek, en iyi sonuçları elde etmek için önerilmektedir. Sarımsağın çiğ olarak tüketilmesi, allisinin etkinliğini artırır ve bu bileşiğin bağışıklık sistemine olan faydalarını en üst düzeye çıkarır. Sarımsak yemeklere eklenebileceği gibi, takviye formunda da kullanılabilir. Ancak takviye alırken, kaliteli ve güvenilir bir marka tercih edilmelidir. Sarımsak Takviyeleri: Faydaları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Sarımsak takviyeleri, yoğun miktarda sarımsak tüketmek istemeyenler için ideal bir alternatiftir. Bu takviyeler, bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sürdürürken sarımsağın güçlü kokusunu ve tadını almak istemeyenler için mükemmel bir çözümdür. Ancak sarımsak takviyeleri alırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Yüksek kalitede, doğal içerikli ürünler tercih edilmeli ve takviye kullanımına başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır. Sarımsak ve Bağışıklık Sistemi: Uzun Vadeli Faydalar Sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri, sadece kısa vadeli enfeksiyonlara karşı koruma sağlamakla sınırlı değildir. Düzenli sarımsak tüketimi, uzun vadede bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasına yardımcı olur. Yaşlandıkça, bağışıklık sistemi zayıflayabilir; ancak sarımsakta bulunan antioksidanlar ve diğer besin maddeleri, bu süreci yavaşlatır. Aynı zamanda kronik hastalıklara karşı da koruma sağlar ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Sarımsak, bağışıklık sistemi üzerinde kesin ve güçlü etkileri olan doğal bir besindir. Antimikrobiyal özellikleri, iltihap karşıtı etkileri, bağışıklık hücrelerini desteklemesi ve güçlü antioksidan kaynağı olması nedeniyle düzenli olarak tüketilmesi gereken bir besindir. Bilimsel araştırmalar da sarımsağın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Düzenli sarımsak tüketimi, hem kısa vadeli enfeksiyonlara karşı koruma sağlar hem de uzun vadede genel sağlığı destekler. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam için sarımsağı beslenme rutininize dahil etmek oldukça önemlidir. İlginizi Çekebilir; Omega-3 Yağ Asitleri ve Bağışıklık Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Baharatlar E Vitamini: Bağışıklık Sisteminin Dostu Read the full article
0 notes
dokumtek · 6 months ago
Text
Ön Şartlandırma Nedir, Nasıl Yapılmalıdır?
Tumblr media
Ön şartlandırma, sıvı metaldeki serbest ve bağlı Oksijeni azaltır.Baz metaldeki Kükürt miktarı ölçülebildiği için rahatlıkla bilinebilmektedir. Ancak sfero üretiminde ve özellikle Vermiküler Dökme Demir üretimi için kritik olan Oksijen ölçülemez. Oksijen, Kükürt ’ün iki katı Magnezyum ’la birleştiğinden, sıvı metal içindeki Oksijen miktarının da düşük olması beklenmelidir. Bu nedenle Magnezyum tretmanından önce sıvı metal içindeki bağlı ve serbest Oksijen miktarının azaltılması gereklidir. Bunu sağlamak mümkün olmazsa; sıvı metal içindeki Oksijen Magnezyum ile birleşerek MgO meydana getirir. Sıvı metal içindeki Oksijen değişikliklerine bağlı olarak hep aynı miktarda Magnezyum ilave edilse dahi mikro yapıdaki lamel grafit oluşum miktarı değişiklik gösterir. İlave edilecek malzeme, Magnezyum tretmanından önce, sıvı metal Magnezyum tretman potasına alınırken yapılmalıdır. İlave malzemeler nedeniyle, Oksijen miktarında azalma sağlanırken Seryum-oxi-sülfitler sıvı metal içindeki çekirdek sayısını arttırır. Zirkon ve Mangan ise çekirdek oluşumunu daha da güçlendirirler. Ön şartlandırma ile Vermiküler Dökme Demir üretirken sıvı metal içinde tretman öncesi, ön şart olarak 30 ppm Oksijen ve 1-2 ppm arasında Oksit bulunmalıdır. Magnezyum tretmanından önce ön şartlandırma yapıldığında; toplam Oksijen ’in 24 ppm -22 ppm ‘ e düştüğü belirlenmiştir. Baz Demirin Ön Şartlandırılması Nasıl Yapılır? Optimize edilmiş baz demir çekirdeklenmesi için son yıllarda patenti Elkem tarafından alınmış olan bazı ön şartlandırıcılar ve kapak malzemeleri kullanılmaktadır. Baz demirin ön şartlandırılması, eriyik içerisindeki potansiyel çekirdekleşme yerlerinin sayısını en üst düzeye çıkaracak ve zaman içinde çekirdekleşme solmasını-(fade) azaltacaktır. Bu, inokülanların ve nodülerleştiricilerin performansını artırarak, gri demirdeki “A” tipi grafit oranını ve sfero demirdeki nodül yoğunluğunu artıracaktır. Bu aynı zamanda, fırın yükünde yüksek saflıkta pik demir için daha düşük bir gereksinim ve daha düşük aşılama hızları ile sonuçlanabilir. Magnezyum işlemi sırasında özel olarak tasarlanmış bir kaplama malzemesinin kullanılması, maksimum magnezyum geri kazanımı, optimize edilmiş çekirdeklenme ve etkili cüruf kontrolü sağlar. İşlem kararlılığı önemli ölçüde geliştirilmiş  ve nodülerleştiricilerin ilave hızında azalma sağlanmıştır. Preseed® grafit çökelmesi için çekirdek görevi gören manganez sülfür partiküllerini şartlandırmak için yakından kontrol edilen alüminyum ve zirkonyum ilaveleri kullanarak “demir” tipi grafit oluşumunu arttırır. Preseed ® ile ayrıca baz demirde oksit aktivitesini korurken,  sfero demirde magnezyum silikat çekirdeklerinin oluşumu için oksijen elde edilebilir. Bu daha fazla çekirdek üreterek ve nodül yoğunluğunu artırır. Taban demirlerinde tutarlılık, daha homojen d��küm özelliklerine yol açar - Geliştirilmiş grafit morfolojisi - Azaltılmış büzülme ve karbür oluşumu - Geliştirilmiş mekanik özellikler - Pik demir kullanımında azalma Topseed ®   ise işlem kepçesinde MgFeSi için bir kaplama malzemesi olarak tasarlanmıştır. Topseed ® ' in Magnezyumun geri kazanımını arttırdığı ve demirdeki çekirdeklenme seviyelerine pozitif katkı sağladığı gösterilmiştir. Magnezyum geri kazanımının stabilitesi, nodülerleştirici ilavelerinin optimizasyonu önemli ölçüde geliştirilmiştir. Aynı zamanda Topseed ® , cüruf formunu kolayca çıkarılabilir bir duruma getirerek kritik bölgelerde cüruf oluşumunu önleyebilir ve pıhtılaşma ihtiyacını ortadan kaldırabilir. - Magnezyum geri kazanımını iyileştirir - Cürufu koşullandırır - Artık çekirdeklenme seviyelerini arttırır - Proses kararlılığını artırır Read the full article
0 notes