#präteritum
Explore tagged Tumblr posts
butchboromir · 7 months ago
Text
UGH do you know how hard it is to write when you know. 3 ? tenses. this SUCKS. i think if i knew the imperfect it might help. alas
4 notes · View notes
awordwasthebeginning · 1 year ago
Text
Ich sag nie* wieder was gegen die Korrekturfunktion von MS Word, Google Docs ist so viel schlimmer
*Änderungen vorbehalten
12 notes · View notes
thetimecrystal · 6 months ago
Text
i think i whipped a new form of zu werden out of my ass when translating yesterday-
1 note · View note
breitzbachbea · 1 year ago
Text
Idk if this is on this book being oversimplifying sometimes or on English being weird or if I need to simply read on, but what do you mean that English only has two tenses. Why are you only counting synthetical tense? Why the fuck not analytical?
1 note · View note
deutschhaven · 2 years ago
Text
The German Passive Voice With Modal Verbs
In a previous topic on the German passive voice, I explicitly explained what it means for a voice to be passive, how it can be made passive, when it can be used and why it should even be used at all. In this topic, I have further explained the inclusion of a modal verb in a passive sentence. Recall that a passive sentence/voice can formed with either werden or sein depending on whether it is…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
deanu · 8 months ago
Text
I understand some of these words
fuck it
german fanfic time we die like men and learn target languages the horny (??) way
4 notes · View notes
randomstudyblr · 2 years ago
Text
Konjunktiv in German
This is part of the Langblr reactivation challenge! This is day 9 :)
Write an explanation on a grammar rule in your target language (such as verb tenses, exceptions, word order, etc). Include sentences to show how and when it is used.
Sooo Konjunktiv, we finally meet.
Aka this is the Konjunktiv post that nobody asked me to write and yet I did. This is the English version, but you can also find the German version here (I can't promise that it will be more understandable tho) :)
Konjunktiv I is used for indirect speech. There are also some fixed situations in which one always uses Konjunktiv I. The main verb is only conjugated in the present tense; the auxiliary verbs are conjugated for the other tenses.
The verb sein is regular in Konjunktiv I: ich sei, du seiest, er sei, wir seien, ihr seiet, sie seien.
The rest of verbs are conjugated with the following pattern:
The third person singular is the most used, because it's the most frequent form in indirect speech. In order to conjugate it, one must remove the -n from the infinitive form: haben - er habe.
The modal verbs are also regular in the 1st and 3rd person singular: ich/er/sie/es müsse.
2nd person singular and plural are different from the indicative only by an -e: du gehst - du gehest/ihr geht - ihr gehet.
The 1st person singular and 1st and 3rd persons plural are the same as the indicative, so one must use the Konjunktiv II for situations when these persons are needed.
One can build sentences in the past, present and future with Konjunktiv I :
Simultaneity. The main and subordinate clauses occur at the same time: er sagt, sie lese ein Buch.
Anteriority. The subordinate occurs before the main clause: er sagt, sie habe ein Buch gelesen.
Posteriority - Futur I and II. The subordinate occurs in the future of the main clause: er sagt, sie werde ein Buch lesen/er sagt, sie werde ein Buch gelesen haben.
To speak about things that are impossible or unlikely, we use Konjunktiv II, but also for indirect speech and other situations:
Wishes and hopes.
Unreal statements or conditional sentences.
As previously explained, indirect speech (when Konkunktiv I isn't possible)
Particularly polite or careful requests or statements
There is one pure form of Konjunktiv II, for the present, and several forms with auxiliary verbs.
For the present, only strong verbs are conjugated in Konjunktiv II, because the subjunctive form in weak verbs is the same as indicative Präteritum. In order to conjugate strong verbs in Konjunktiv II, one must add the subjunctive endings (-e, -est, -e, -en, -et, -en) to the Präteritum root. Additionally, the verbs that have an a/o/u receive an Umlaut:
ich fände, du fändest, er fände, wir fänden, ihr fändet, sie fänden.
The modal and auxiliary verbs are also conjugated in Präteritum in Konjunktiv II:
ich wäre/ich hätte/ich würde/ich könnte/ich dürfte/ich müsste/ich sollte/ich wollte...
But many people already know these forms! They are the ones used for polite requests: ich hätte gerne...
The other tenses are conjugated with auxiliary verbs:
For situations in the future, but also for those in the present, one can use würden + infinitive. This is also the only form can be used for the present in weak verbs: ich würde warten.
Plusquamperfekt is constructed with haben or sein in Konjunktiv II + the participle of the verb. It's the past tense: ich hätte gefunden/ich wäre gegangen.
There is a second future form, Futur II, which is built with würde + participle + haben/sein: ich würde geträumt haben.
Thank you very very much to @dreamofghosts for the corrections and help in making sense of this....... interesting topic lol!!
155 notes · View notes
drannastudieslanguages · 4 months ago
Text
pspspspspspspsps, was ist der Unterschied zwischen Indikativ Präteritum und Indikativ Perfekt? 😅 Wann sollte man sie benutzen? Zum Beispiel: Er sah Armand oder Er hat Armand gesehen? 
3 notes · View notes
myrinthinks · 2 years ago
Text
#Konjunktiv II most underrated tense tbh (via @frenchibi​)
fav konjunktiv II formen:
äße
quölle
kröche
löge
wränge
göre
stäke
bärge
hülfe
söge
büke
beföhle
mölke
föchte
schisse
711 notes · View notes
butchboromir · 6 months ago
Text
FUUUUUUCK i'm not sure i passed the written exam. i really fucked the präteritum and some of the irregular conjugations. fuck. i don't know if i'm gonna pass this class
4 notes · View notes
wellenklavier · 2 years ago
Text
i have a german quiz tomorrow that i didnt know about until right now. moment of silence pls because i never learned my präteritum verb forms
6 notes · View notes
almancahemen · 9 days ago
Text
Almanca Zamanlar
Almancada Zamanlar: Temel Bilgiler ve Örneklerle Açıklama
Almanca öğrenenler için dilbilgisi konuları arasında en önemlilerden biri zamanlardır. Bir fiilin farklı zamanlara göre çekimlenmesi, bir olayın ne zaman gerçekleştiğini doğru bir şekilde ifade etmemizi sağlar. Almancada Türkçe'deki gibi geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman gibi temel zamanlar bulunur. Ancak, dilin zengin yapısı sayesinde bu zamanlar farklı bağlamlarda ve detaylarda da kullanılabilir.
Bu yazıda, Almanca zamanları ve kullanım kurallarını açıklayacağız.
1. Präsens (Şimdiki Zaman)
Präsens, Almanca'da en çok kullanılan zamanlardan biridir. Türkçe'de hem şimdiki zaman (yapıyorum) hem de geniş zaman (yaparım) anlamında kullanılabilir.
Kural:
Özne + Fiil (çekimlenmiş halde) + Diğer Öğeler
Örnekler:
Ich lerne Deutsch. (Ben Almanca öğreniyorum.)
Er spielt Fußball. (O futbol oynuyor.)
Wir gehen ins Kino. (Biz sinemaya gidiyoruz.)
Not: Präsens, yakın gelecekte olacak olayları ifade etmek için de kullanılabilir:
Morgen fahren wir nach Berlin. (Yarın Berlin’e gidiyoruz.)
2. Perfekt (Yakın Geçmiş Zaman)
Perfekt, geçmişte tamamlanmış olayları anlatır. Türkçe'deki "-di"li geçmiş zaman (yaptım, gördüm) ile benzerlik gösterir. Günlük konuşmada genellikle Präteritum’un yerine kullanılır.
Kural:
Özne + Yardımcı Fiil (haben/sein) + Ana Fiil (Partizip Perfekt)
Çoğu fiil haben ile kullanılır. Hareket ya da durum değişikliği ifade eden fiiller ise sein ile kullanılır.
Örnekler:
Ich habe ein Buch gelesen. (Bir kitap okudum.)
Er ist nach Hause gegangen. (O eve gitti.)
Wir haben Deutsch gelernt. (Biz Almanca öğrendik.)
3. Präteritum (Hikaye Geçmiş Zaman)
Präteritum, geçmişte tamamlanmış olayları anlatmak için kullanılan bir diğer zamandır. Daha çok yazılı dilde, hikaye ve roman gibi metinlerde tercih edilir.
Kural:
Özne + Fiil (çekimlenmiş halde) + Diğer Öğeler
Örnekler:
Ich las ein Buch. (Bir kitap okudum.)
Er ging nach Hause. (O eve gitti.)
Wir spielten im Park. (Biz parkta oynadık.)
Not: Perfekt günlük konuşmada daha yaygınken, Präteritum resmi metinlerde ve yazılarda daha sık kullanılır.
4. Futur I (Gelecek Zaman)
Futur I, gelecekte gerçekleşecek olayları ifade etmek için kullanılır. Ancak Präsens de gelecek anlamında kullanılabildiği için, Futur I daha çok kesinlik ve vurgu gerektiren durumlarda tercih edilir.
Kural:
Özne + Yardımcı Fiil (werden) + Ana Fiil (mastar halinde)
Örnekler:
Ich werde morgen arbeiten. (Yarın çalışacağım.)
Wir werden dich besuchen. (Seni ziyaret edeceğiz.)
Er wird Arzt werden. (O doktor olacak.)
5. Plusquamperfekt (Mișli Geçmiş Zaman)
Plusquamperfekt, geçmişte bir olayın başka bir geçmiş olaydan önce gerçekleştiğini ifade eder. Türkçe'deki "-mişti" yapısına benzer.
Kural:
Özne + Yardımcı Fiil (hatte/war) + Ana Fiil (Partizip Perfekt)
Örnekler:
Ich hatte ein Buch gelesen, bevor ich ins Bett ging. (Yatmadan önce bir kitap okumuştum.)
Er war nach Hause gegangen, bevor es dunkel wurde. (Hava kararmadan önce eve gitmişti.)
6. Futur II (Gelecekte Tamamlanmışlık)
Futur II, gelecekte belirli bir zaman diliminde tamamlanmış olacak olayları ifade etmek için kullanılır.
Kural:
Özne + Yardımcı Fiil (werden) + Partizip Perfekt + Mastar Halde "haben/sein"
Örnekler:
Ich werde das Projekt bis morgen abgeschlossen haben. (Bu projeyi yarına kadar tamamlamış olacağım.)
Er wird nach Hause gegangen sein. (O eve gitmiş olacak.)
Almanca Zamanların Kullanımına Dair İpuçları
Perfekt mi, Präteritum mu? Günlük konuşmalarda Perfekt kullanılırken, resmi yazılarda ve edebiyat dilinde Präteritum tercih edilir.
Präsens’in Esnekliği: Almanca’da Präsens, hem şimdiki zaman hem de geleceğe yönelik ifadeler için oldukça yaygındır.
Bağlam Önemlidir: Hangi zamanın kullanılacağını bağlam belirler. Örneğin, geçmişteki bir olayın öncelik sırasını belirtmek istiyorsanız Plusquamperfekt tercih edilir.
Sonuç
Almanca zamanları öğrenmek, doğru cümleler kurmak ve olayların zamanını ifade etmek açısından son derece önemlidir. Bu yazıda anlattığımız temel zamanlar, dilbilgisini daha iyi anlamanız için sağlam bir temel oluşturacaktır. Pratik yapmak, bu kuralları içselleştirmenin en iyi yoludur. Kendi cümlelerinizi kurarak Almanca zamanları aktif bir şekilde kullanabilirsiniz!
0 notes
almancakolay · 29 days ago
Text
Almanca Perfekt Konu Anlatımı
Almanca’da geçmiş zamanda yapılan eylemleri ifade etmek için kullanılan zamanlardan biri de Perfekt zamandır. Perfekt zamanı, özellikle günlük konuşmalarda ve yazılı dilde geçmişi ifade ederken tercih edilir. Almanca eğitiminde iki temel geçmiş zaman vardır: Perfekt ve Präteritum. Präteritum daha çok yazılı dilde ve resmi metinlerde kullanılırken, Perfekt günlük konuşma dilinde yaygındır. İşte Perfekt konusunun detaylı bir anlatımı:
Almanca Perfekt Konu Anlatımı
1. Perfekt Nedir?
Perfekt, Almanca’da "geçmiş zaman" anlamında kullanılır ve Türkçeye "miş'li geçmiş zaman" olarak çevrilebilir. Almanca’da, Perfekt zamanı yardımcı fiil (haben veya sein) ve fiilin Partizip II (geçmiş zaman ortacı) formu ile oluşturulur.
Örneğin:
Ich habe gelernt. - Öğrendim.
Er ist gegangen. - Gitti.
2. Perfekt Zamanının Yapısı
Perfekt yapısında iki ana unsur vardır:
Yardımcı Fiil (Haben veya Sein): Cümlede ana fiil ile birlikte kullanılır ve fiili Perfekt hale getirir.
Partizip II (Geçmiş Zaman Ortacı): Fiilin geçmişte yapıldığını ifade eden çekimlenmiş halidir. Genellikle ge- ekiyle başlayan bir yapıya sahiptir (örneğin, gelernt, gemacht, gegangen).
Cümledeki yardımcı fiil, özneye göre çekimlenir. Partizip II fiil ise cümlenin sonunda yer alır.
3. Yardımcı Fiil: Haben mi Sein mi?
Bir cümlede Perfekt zamanı oluştururken, fiilin yanında hangi yardımcı fiilin kullanılacağı önemlidir. Yardımcı fiil seçimi fiilin özelliğine göre değişir:
Haben: Çoğu fiilde yardımcı fiil olarak haben kullanılır. Özellikle geçişli fiiller (nesne alan fiiller) ve durum belirten fiillerde yaygındır.
Örnekler:
Ich habe gegessen. - Yedim.
Sie hat gearbeitet. - Çalıştı.
Sein: Hareket veya durum değişikliği ifade eden fiillerde kullanılır. Örneğin, gitmek, gelmek, kalkmak gibi eylemler genellikle sein yardımcı fiiliyle çekimlenir.
Örnekler:
Ich bin gegangen. - Gittim.
Er ist aufgestanden. - Kalktı.
4. Partizip II Nasıl Oluşturulur?
Almanca’da fiilin Perfekt formunu oluşturmak için Partizip II yapılır. Bu yapı fiilin köküne göre değişiklik gösterebilir. Genel kurallar şöyle özetlenebilir:
Düzenli Fiiller (Schwache Verben): Genellikle ge- öneki alır ve köke -t veya -et eki eklenir.
Lernen (öğrenmek) → gelernt
Machen (yapmak) → gemacht
Düzensiz Fiiller (Starke Verben): Bu fiillerde Partizip II daha farklı bir yapıya sahip olabilir ve kök değişikliği olabilir.
Gehen (gitmek) → gegangen
Sehen (görmek) → gesehen
Karışık Fiiller (Gemischte Verben): Hem kökte değişiklik yapar hem de düzenli fiiller gibi ge- ve -t eklerini alır.
Bringen (getirmek) → gebracht
Denken (düşünmek) → gedacht
5. Perfekt Zamanında Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümleleri
Olumlu Cümle: Yardımcı fiil ve Partizip II ile oluşturulur.
Ich habe ein Buch gelesen. - Bir kitap okudum.
Olumsuz Cümle: nicht veya kein kullanarak olumsuz yapılır.
Ich habe kein Buch gelesen. - Kitap okumadım.
Soru Cümlesi: Yardımcı fiil başa gelir.
Hast du ein Buch gelesen? - Kitap okudun mu?
6. Perfekt Zamanı ile İlgili Örnek Cümleler
Wir haben Fußball gespielt. - Futbol oynadık.
Sie hat gestern Deutsch gelernt. - Dün Almanca öğrendi.
Er ist nach Hause gegangen. - Eve gitti.
Ich bin früh aufgestanden. - Erken kalktım.
Habt ihr den Film gesehen? - Filmi gördünüz mü?
7. Perfekt Zamanını Öğrenmek İçin İpuçları
Düzenli ve düzensiz fiilleri ezberleyin: Almanca’da sık kullanılan düzensiz fiilleri ezberlemek faydalı olacaktır.
Pratik yapın: Perfekt zamanında cümleler kurarak pratik yapabilirsiniz.
Cümle yapısına dikkat edin: Yardımcı fiilin ikinci, Partizip II'nin ise cümle sonunda yer aldığını unutmayın.
Sonuç
Almanca’da Perfekt zamanı, günlük konuşmada en sık kullanılan geçmiş zaman yapılarından biridir. Yardımcı fiil (haben veya sein) ile Partizip II’nin doğru kullanımı, Almanca dil becerilerinizde önemli bir adım atmanızı sağlar.
Kaynak: Almanca Perfekt Konu Anlatımı
0 notes
smute · 1 year ago
Note
Hi! I hope you don't mind, but I had a question! I'm learning German, so I don't quite understand the translation errors in the German subtitles? If you have the time, I'd absolutely love to see the breakdown on what each of the translations mean literally, and what they imply figuratively! If not, that's fine too :3 They say you can only get what you ask for! Have a great weekend!
hiiieee! sure, no prawblem! you caught me procrastinating teehee
first off, none of them are really "errors", they mostly just sound very unnatural. but i'll try my best to explain the nuance!
"you better work!" could be translated as "du solltest arbeiten" (lit. = you should work), but obviously it's a highly idiomatic phrase in english and, in this context, used specifically to express approval, praise, and encouragement. that idiomatic meaning is completely lost in translation, so "du solltest arbeiten" ends up sounding like a very forthright request for someone to finish their work/start looking for a job lmao
"please put your hands – and legs – together." this one is extra tricky. "put your hands together" is another idiomatic expression that cannot be translated literally. that in itself isn't really a problem – there are plenty of ways to say "please clap" in german as well. but the double entendre of "put your legs together" as a way of saying "keep it in your pants" is what makes this one complicated. in german, "ich bitte um applaus" (= i ask for applause) does sound kind of formal, but it's also a very common phrase to hear, so by itself it wouldn't raise any eyebrows. the word "züchtigkeit" (= chastity) on the other hand is formal, but it's also a very archaic term, which makes it kind of funny by default. it still has to be presented in the right tone though. exaggerated. (think of it like using "alas" or something similar in english). if it's just in writing, like in this case, and without any further context, the humor doesn't really work, and the sentence in its entirety "ich bitte um applaus und züchtigkeit" (= i [kindly] ask for applause and chastity) just ends up sounding hyper formal and very very odd. imo it would have made more sense to leave the "ich bitte um applaus" alone, and to add a simple "und bitte benehmt euch" (= and please behave yourselves) or something to the end instead. the pun is untranslatable anyway, so why not just make it sound natural?
"sashay, du gehst" is simply hilarious to me. "sashay away" is once again tricky because it's one of ru's catchphrases that you hear aaaallllll the time on the show, but also because the verb "to sashay" doesn't have a direct translation in german other than "stolzieren" (= to strut/prance) or maybe "gleiten" (= to glide), but none of those really match the original meaning. the funniest part for me, though, is the fact that the verb "sashay" becomes a name? or a title? in the german translation? "sashay, du gehst" (= you, sashay, are going/leaving) sounds like ru is addressing someone named sashay. and the verb isn't even in the imperative mood. (which, to be fair, is not always required. something like "du gehst" can be a command, you don't necessarily have to use "geh", but i digress.)
"ich sah nutten mit stiefeln" (= i saw hookers with boots) is honestly... close enough? iirc the original was "i've seen hookers wearing boots" or something to that effect. the main problem here is the tense. in german, präteritum (= simple past) is really only used in writing. there are exceptions of course, but in regular conversation you would almost always use perfekt (= present perfect). "ich habe nutten mit stiefeln gesehen" would sound much less formal, and a little modal particle would make it sound even more natural: "ich habe schon nutten mit stiefeln gesehen." but the fact that the more formal sounding präteritum is combined with the extremely derogatory term "nutten" is what makes this one extra funny.
"dass ich durch diese türen schritt, ist überwältigend." (= that i strode through these doors is overwhelming) FGZDSHJ💀 okay. now. german word order is very flexible. TECHNICALLY, you can use all sorts of sentence patterns to express the same thing, but they do change the tone and emphasis of a statement. putting the subordinate clause ahead of the main clause is absolutely fine, but it does sound a little strange in this case. "es ist überwältigend, dass ich durch diese türen schritt" sounds a TINY bit less stilted, but once again, the präteritum "schritt" is the main problem. i can't remember what he said in english, but it definitely wasn't "strode" 🤭 and the verb "schreiten/durchschreiten" (= to stride/stride through) itself is kind of formal already, so yeah. "es ist überwältigend hier zu sein/hier zu sein ist überwältigend" (= it is overwhelming to be here/being here is overwhelming) or even "es ist überwältigend, dass ich hier bin/hier sein durfte" (= it is overwhelming that i am here/was allowed to be here) would sound much more natural. usually subtitles benefit from brevity but if you really wanted to keep the door bit in there, you could probably say something like "es ist überwältigend, dass ich (überhaupt) durch diese türen gehen durfte" (= it is overwhelming, that i was (even) allowed to walk through these doors). in writing, clarity and precision are prioritized and the formal tone isn't usually an issue, but when translating subtitles of casual dialogue i would always suggest you keep it simple 😂
"ich garantiere dir, du bleibst hier" (= i guarantee, you stay here) is honestly not that bad. it sounds a little silly, but at least it rhymes! works well as a catchphrase imo. of course, it has absolutely nothing to do with "shantay, you stay", but i honestly cant think of a better alternative, so im not gonna complain lmao. "du darfst abtanzen" (= you may dance off = you may waltz off/leave) is also... a choice gsfhrgfhrgfh but again. not the worst. "abtanzen" is kind of playful, and with the word "tanzen" (= to dance) in there i guess there's at least a distant semantic connection to the english "sashay"? imo it works well in the entertainment/show biz context as a playful way of telling a contestant to leave the stage.
5 notes · View notes
randomstudyblr · 2 years ago
Text
Konjunktiv auf Deutsch
This is part of the Langblr reactivation challenge! This is day 9 :)
Write an explanation on a grammar rule in your target language (such as verb tenses, exceptions, word order, etc). Include sentences to show how and when it is used.
Sooo Konjunktiv, we finally meet.
Aka this is the Konjunktiv post that nobody asked me to write and yet I did. It's probably not very understandable, especially if German isn't your first language, so I've also written it in English here :)
Konjunktiv I wird für die indirekte Rede verwendet. Außerdem gibt es feste Wendungen, wo man immer Konjunktiv I benutzt. Nur im Präsens muss man das Hauptverb konjugieren; anderseits werden nur die Hilfsverben konjugiert.
Das Verb sein ist im Konjunktiv I üblich: ich sei, du seiest, er sei, wir seien, ihr seiet, sie seien.
Die andere Verben konjugiert man nach dem folgenden Muster:
3. Person Singular wird am meisten verwendet, weil es in der indirekten Rede öfter passiert. Um es zu konjugieren, muss man das -n vom Infinitiv entfernen: haben - er habe.
Die Modalverben sind auch in der 1. und 3. Person Singular üblich: ich/er/sie/es müsse.
2. Person Singular und Plural werden von Indikativ nur durch das -e unterschieden: du gehst - du gehest/ihr geht - ihr gehet.
1. Person Singular und 1./3. Person Plural: da sich der Konjunktiv nicht vom Indikativ unterscheidet, muss man Konjunktiv II oder andere Verbformen verwenden.
Im Konjunktiv I kann man Sätze in der Gegenwart, Vergangenheit und Zukunft bilden. Zum Beispiel:
Gleichzeitigkeit. Haupt- und Nebensatz passieren gleichzeitig: er sagt, sie lese ein Buch.
Vorzeitigkeit. Nebensatz ist in der Vergangenheit des Hauptsatzes passier: er sagt, sie habe ein Buch gestern gelesen.
Nachzeitigkeit - Futur I und II. Nebensatz wird in der Zukunft des Hauptsatzes passieren: er sagt, sie werde morgen ein Buch lesen/er sagt, sie werde morgen ein Buch gelesen haben.
Um über nicht mögliche Sachen zu sprechen verwenden wir Konjunktiv II (aka Irrealis), aber auch für die indirekte Rede und andere Situationen:
Wünsche und Hoffnungen.
irreale Aussagen oder Bedingungssätze.
die vorherige erklärte indirekte Rede (wenn Konjunktiv I nicht möglich ist).
besonders höfliche oder vorsichtige Anfragen oder Aussagen.
Es gibt eine pure Form vom Konjunktiv II, für die Gegenwart, und mehrere Formen mit Hilfsverben.
In der Gegenwart kann man nur starke Verben im Konjunktiv II konjugieren, da schwache Verben gleich wie im Indikativ Präteritum konjugiert werden. Um starke Verben im Konjunktiv II zu bilden, muss man Konjunktivendungen an den Präteritumstamm anhängen (-e, -est, -e, -en, -et, -en). Außerdem erhalten Verben mit a/o/u einen Umlaut:
ich fände, du fändest, er fände, wir fänden, ihr fändet, sie fänden.
Die Modalverben und Hilfsverben konjugieren sich im Konjunktiv II auch:
ich wäre/ich hätte/ich würde/ich könnte/ich dürfte/ich müsste/ich sollte/ich wollte.
Aber manche Leute kennen schon diese Formen! Sie werden benutzt, wenn man vorsichtige Anfragen macht: Ich hätte gerne...
Die andere Formen werden mit Hilfsverben konjugiert.
Für zukünftige Situationen und auch für Situationen in der Gegenwart kann man würden + Infinitiv benutzen. Für schwache Verben ist diese die einzige Form, die für die Gegenwart benutzt wird: ich würde warten.
Plusquamperfekt bildet sich mit haben oder sein im Konjunktiv II + partizip des Verbs. Man benutzt Plusquamperfekt für die Vergangenheit: ich hätte gefunden/ich wäre gegangen.
Da gibt es auch eine zweite Futur-Form (Futur II). Sie ist mit würde + partizip + haben/sein gebildet: ich würde geträumt haben.
Vielen vielen Dank an Em @dreamofghosts für die Korrekturen und allgemeine Hilfe!!!!!!!!!!
14 notes · View notes
ingoampt · 2 months ago
Text
aster the German Präteritum with this comprehensive guide that covers both regular and irregular verb conjugations, includes helpful memorization tips and FAQs - day 35
Mastering the German Präteritum: A Step-by-Step Guide with Memorization Hints Mastering the German Präteritum: A Step-by-Step Guide with Memorization Hints The Präteritum (also known as the simple past tense) is crucial for reading, writing, and formal communication in German. While the Perfekt tense is more commonly used in spoken conversation, mastering the Präteritum is vital for…
0 notes