#piyango haram mı
Explore tagged Tumblr posts
turkudostu61 · 2 years ago
Text
Hem en yakın arkadaşına sattın. Hem parasını almadın. Hemde piyango haram diye camilerde fetva mı verdirdin? Nasıl kafa lan bu?
0 notes
islamievlilikfan · 5 years ago
Text
Yılbaşı ne, Noel ne?
New Post has been published on https://www.islamievlilik.net/yilbasi-ne-noel-ne/
Yılbaşı ne, Noel ne?
Tumblr media
Es-Selamü Aleykum, sevgili okurlar,
Bu gün 31 Aralık 2019. 2019 yılının son günü. Yarın 2020 yılının ilk günü. Yeni yılın kutlanması uygun mu değil mi diye tartışmalar gırla gidiyor.
Biz daha diferansiyel yaklaşalım. Farklı bir bakış açısı ile araştıralım.
Kullandığımız miladi takvim Hz. İsa’nın doğumu ile başladığı söylenmektedir.
Hz. İsa’nın doğum günü ne zaman diye sorsak, şu cevabı alıyoruz.
“25 Aralık, yani Noel. ”
O zaman niye yeni yıl Hz. İsa’nın doğum günü ile başlamıyor. Hani “miladi”(doğuma göre) takvimdi.
Zaten Hz. İsa’nın doğum günü hakkında mutabakat yok. Hz. İsa’nın yaşadığı dönemle alakalı bir makalemiz var.
İsa(a.s.) Neden Roma Arşivinde Yok
O makalede de incelediğimiz gibi, Hz. İsa’nın yaşadığı döneme bile yanlış bakılıyor. Neyse? Gelelim Noel’in ne olduğuna. Hz. İsa’nın doğum günü değilse ne? O zaman yılbaşı, 1 Ocak ne?
Malumunuz üzerine, Hz. İsa’nın dini pagan inancı (güneşe tapma putperestliği) ile bozulmuştu. Roma imparatoru Constantinus’un 325 yılında Hristiyanlığı resmi din haline getirirken kendi pagan inançlarından da eklemeler yaptırmıştı. (Daha sonraki dönemlerde daha fazla bozuldu.)
Noel, dikkat ederseniz 25 Aralık, yani kış mevsiminin başladığı günden bir kaç gün sonra. Yani, gündüzlerin uzamaya başladığı günlere denk geliyor. Güneşin etkisinin artacağı günleri kutluyorlar. Noel güneş bayramı gibi duruyor. Bunu biraz da siz araştırınız.
Yılbaşı nedir? 1 Ocak neden yılbaşı? Bunun ne olduğunu anlamak için eski Roma inançlarına biraz bakalım.
1 Ocak eski Roma’da neyi ifade ediyor? 1 Ocak gününü başlangıç olarak kabul etmişler. O günü ise başlangıçlar tanrısı Janus’a atfetmişler. (Kafasının önü ve arkasında iki yüzlü tasvir edilir.) Janus’un dünyaya etkisinin en yüksek olduğu gün, olarak tasavvur etmişler. Yani 1 Ocak Roma paganında bir bayram veya tapınma günü olarak karşımıza çıkıyor.
Galiba bu da, imparator Constantinus’un saplama girişlerinde biri.
Hz. İsa’nın dinini eğip büküp kendi inancına uygun hale getirince ilan etmiş: Resmi Roma dini Hristiyanlıktır.
(Gerçi, Hz. İsa’ya inanan insanların adı İsevi veya Nasrani’dir.)
Yılbaşı kutlaması nedir, artık siz karar veriniz.
Ne yazık ki, Türkiye’de yılbaşı günleri dahi Noel gibi süslemeler ile caddeler, mağazalar süsleniyor. Bir zamanlar Noel Baba kostümlü adamlarda vardı, Allah’tan onlardan kurtulduk. Sıra geldi çam ağaçları süslerine.
Hayır dualarınızı esirgemeyin
Mustafa Erol
islamievlilik.net
0 notes
aklingolgesi · 5 years ago
Text
2020 milli piyango yılbaşı özel çekilişi Hile var mı? Haram mı?
2020 milli piyango yılbaşı özel çekilişi Hile var mı? Haram mı?
2020 yılına girmemize çok az bir zaman kaldı. Şans oyunlarına meraklıların ve kısa yoldan Zenginlik hayalleri kuranların, umudunu şansa bırakanların merakla beklediği milli piyango 2020 yılbaşı biletleri. Ama akıllarda birçok soru işareti de var! Geçtiğimiz yıl sosyal medyada oldukça konuşulan hile iddaaları hatta görüntüleri. Herkesin aklında acaba sorusu var iken bunun üstüne milli piyango…
View On WordPress
0 notes
bakmisonline · 5 years ago
Video
2020 Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi HİLE VAR MI? HARAM MI?
2020 milli piyango yılbaşı özel çekilişi için MPİ açıklama yapmadı! Ama akıllarda soru işaretleri var. Hile var mı? Haram mı? Özelleştirildi mi? Yılbaşı çekilişine günler kala, bu video olay olacak. Piyango, süper loto, on numara, şans topu ve diğer şans oyunlarına dair düşündürücü kısa bir video. Yorum yapmayı unutmayın. İyi seyirler
► ABONE OL.!  ► DONDURUCU SOĞUKLAR GELİYOR! Mini Buzul Çağı 2020 
2020 yılına girmemize çok az bir zaman kaldı. Şans oyunlarına meraklıların ve kısa yoldan Zenginlik hayalleri kuranların, umudunu şansa bırakanların merakla beklediği milli piyango 2020 yılbaşı biletleri.
Ama akıllarda birçok soru işareti de var! Geçtiğimiz yıl sosyal medyada oldukça konuşulan hile iddiaları hatta görüntüleri. Herkesin aklında acaba sorusu var iken bunun üstüne milli piyango idaresinin özelleştirilmesi…! Birde bu şans oyunlarını oynamanın haram olup olmadığı konusu var!
2020 yılına sadece günler kala kolay yoldan zengin olmak isteyenlerin merakla beklediği yılbaşı özel çekilişi için henüz milli piyango idaresi tarafından bir açıklama yapılmadı. Her yıl ikramiyede büyük artışlar gerçekleşiyor. Geride bıraktığımız 2019 yılında 70 milyon TL gibi dudak uçuklatan bir ikramiye veren Milli Piyango'nun bu yıl vereceği paranın 80 milyon tl aşması bekleniyor.
Milli piyango idaresi ne kadar açıklama yapıp idaaları reddetse de büyük bir çoğunluk bu açıklamalara pek inanmadı. Sayıştay raporlarında da, 2012'den bu yana çekilişleri televizyondan canlı yayınlamayan Milli Piyango, kusurlu bulunarak, "güven" sorununa işaret edilmişti.
Milli Piyango satıldı mı? Kime satıldı? Türkiye’nin belki de bugüne kadar hiç zarar etmeyen kurumlarından olan Milli Piyango dairesinin ağustos ayında ihalesi yapıldı. İhaleye bir tek Demirören gurubu katıldı. Tek başına ihaleye giren Demirören-SISAL ortaklığı 10 yıllığına Milli Piyango’nun işletmesini devraldı. Ardından haberlerde şu metinler yer aldı. “Doğan Medya’yı aldıktan sonra hızla zarara giren Demirören’in zararı yüksek kâr getirdiği belirtilen bu ihale ile giderildi.” Denildi. Bu iddaalar ne kadar doğru ne kadar yalan bilemem ama Demirören grubunun gerçekten başarılı bir işe imza attığını söylemek yanlış olmaz.
Peki Milli piyago oynamak haram mı? Diyanet'in Milli Piyango fetvası şu şekilde; “Taraflardan birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır. Zira bir taraf kaybederken, diğer taraf da hak etmeden kazanmaktadır. Buna göre şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır.”
Önerilen videolar; ► UFO larla Yakın Temasa Hazır Olun!  ► Duhan Suresinin Sırrı - Sahte Deccal / Hz mehdi 2019  ► Epifiz Bezi Nasıl Temizlenir Zihin Gözü ilacı 3. Göz  ► Göz perdesi kalkarsa ne görürüz? Kalp gözü, Kuran Büyük Sır  ► NEDEN Tarihçilerimiz Kripto YAHUDİ  ► Türklerin Anayurdu Kayıp MU KITASI Mı? 
Bu video Canon Eos M50 ile 4k çekilmiştir. Montaj ise Filmora9 ile 4k UHD olarak yapılmıştır. Video süresi: 12:07
Youtube kanal gelirlerimiz çeşitli bağış kampanyalarına harcanmaktadır; ► Fidan Bağışı Yaptık 
BAKMIŞ YouTube kanalı aboneleri ve video etkileşimleri ile hızlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Birbirinden farklı içerikleri ile sizlerde son dakika gelişmelerini ve haberleri buradan takip edebilirsiniz. Sizlerde bu ailenin bir parçası olmak için hemen abone ol butonundan kanalımıza ücretsiz abone olabilirsiniz. Sevdiğiniz ve ilginç bulduğunuz video içeriklerini arkadaşlarınız ile paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
► Tags; #piyango #şansoyunları #yılbaşı #haram #hile ► ÜCRETSİZ ABONE OL.!  ► İletişim ; [email protected] ► Devamı ve daha fazlası web sitemizde :  https://bakmis.com/
0 notes
hergunolay · 4 years ago
Text
Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları kaç TL? Milli Piyango bileti almak haram mı?
Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları kaç TL? Milli Piyango bileti almak haram mı?
Bu yıl Ulusal Piyango çekilişi 31 Aralık 2020’de yapılacak. Ulusal Piyango yılbaşı çekilişinde büyük ikramiye 100 milyon TL olacak. Müsabakaların kumar olduğu söylentileri araştırılırken, çekiliş kapsamında verilecek toplam ikramiye meblağı ise 563 milyon 400 bin TL olarak belirlendi. Pekala Ulusal Piyango biletleri ne kadar?    2021 YILBAŞI BİLET FİYATLARI Ulusal Piyango Yönetimi (MPİ)…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sinasigunes · 5 years ago
Text
ALLAH RAZI OLSUN DİYORSUN YA,
SEN ALLAHTAN RAZI MISIN❓
Allah; tek hidayet rehberiniz Kurandır buyuruyor 📗Bakara 2/. Senin tek rehberin Kuran mı?
Allah; hakikat Benden gelendir buyuruyor
📗 Kehf 29/ Hak dedikleri beşer ürünü mezhebleri reddediyor musun?
Allah; benim yolum Kurandır buyuruyor
📗 Enam 153/ Bütün yolları reddedip Kurana uyuyor musun?
Allah; hükmüme kimseyi ortak etmem buyururken 📗Kehf 26/ Nebinin, ulemanın vs Onun hükmüne ortak edilmesini
reddediyor musun?
Allahın ''tamamladım'' dediği dine 📗Maide 3/, boca edilen Kuran dışı hurafeleri reddediyor musun?
Allahın kitabının içerisinde kendini tanıttığı gibi; eksiksiz 📗Enam 38/, Allah tarafından açıklanmış 📗Hud 1/2/, Allah tarafından tefsir edilmiş 📗Furkan 33/ ve din için yeterli olduğuna 📗Yunus 15/ iman ediyor musun?
Allah beşer bir Nebi gönderdi 📗Kehf 110/, arkadaşınız 📗Necm 2/, mucizesi yok
📗İsra 59/, sizi kurtaramaz 📗Enam 107/ dedi.
Bunu kabul ediyor, iman ediyor musun?
Allah kuluna can damarından yakın olduğunu buyuruyor 📗Kaf 16/. Allah dostu, veli, şeyh, gavs vs adları altında uydurulup aracılığa atanan putları reddediyor musun?
Allah bütün övgüler ve yücelik Bana aittir buyururken 📗Fatiha 1/, kimi insanlara insan üstü, veya ilahi bir takım nitelikler
isnad edilip yüceltilmesini/yüceltenleri reddediyor musun?
Allah yardımı yalnız Kendisinden dilememizi isterken 📗Fatiha 4/, türbelerden, şeyhlerden, büyücü, falcı, üfürükçülerden, yardım dilenmesini/dileyenleri reddediyor musun?
Allah şefaat yetkisi yalnız bana aittir buyuruyor 📗Zümer 43/44/. Allahtan başka bütün uydurulmuş kayırıcı, torpilci, şefaatçileri reddeediyor musun?
Allah din gününün tek otoritesi/sahibi benim buyuruyor 📗Fatiha 3/ Sen o gün için kurtarıcı, şefaatçi edinilen bütün sahte otoriteleri reddediyor musun?
Allah bizi barış yurduna çağırır, islam barıştır 📗Yunus 25/. Cihad kuran ile gönülleri fethetmektir 📗Furkan 52/. Cihad (saldırı olmadıkça) toprak fethetmek değildir. Buna iman ediyor musun?
Allah rızık veren Benim buyuruyor Ankebut 60/. Şeytan ise fakirlikle korkutuyor 📗Bakara 268/. Sen hangisine göre hareket ediyorsun? İnfak ediyor musun yoksa kafirler gibi Allah doyursun mu diyorsun? 📗Yasin 47.
Rızkını helalinden mi yoksa toto, loto, Piyango, Kumar, fuhşiyat, riba vs gibi haram yollardan mı ediniyorsun? Rızık konusunda da Allaha güveniyor musun?
Allah; her gün 5 kez seni huzurunda görmek istiyor 📗Taha 14/. Sen bu sevgiye layık olmak için bu davetlere icabet ediyor, esas duruşunu gösteriyor, önünde saygıyla eğiliyor musun?
Allah; bana güzel bir borç vermek istemez misin kat kat fazlasıyla geri ödeyeyim
📗 Hadid 11/ buyurarak seni infaka davet ederken bu davete icabet ediyor musun?
Allah; kim Allaha yardım ederse Allah da ona yardım eder 📗 Muhammed 7/ buyurarak seni davasına omuz vermeye davet ederken bu davete icabet ediyor musun?
Allah; Rabbin kuluna yetmez mi diye sorarken 📗Zümer 36/, ALLAH BANA YETER diyebiliyor musun?
...
BÜTÜN BU SORULARA ''EVET'' CEVABI VEREMİYORSAN DEMEKTİR Kİ SEN ALLAH'TAN RAZI DEĞİLSİN.
SEN ALLAH'TAN RAZI DEĞİLKEN O'NUN SENDEN RAZI OLMASINI DA BEKLEYEMEZSİN...
ATALARININ/GELENEĞİN TASAVVUR ETTİĞİ İLAHA DEĞİL, KENDİNİ KURANDA TANITAN İLAHA İMAN ET VE ONA KUL OL.
Kİ HEM O SENDEN RAZI OLSUN, SEN DE ONDAN RAZI OL...
📗 Beyyine 8
BAŞKA KURTULUŞ YOKTUR.....
Selam Rabbini hakkıyla takdir ederek inanıp güvenenlere...🖐️👆
0 notes
bagimsizweb-blog · 6 years ago
Text
Dilipak’tan imamları kızdıracak açıklama: Maaşlarınız genelev gelirleriyle
Detaylar için https://bagimsizweb.com/dilipaktan-imamlari-kizdiracak-aciklama-maaslariniz-genelev-gelirleriyle/
Dilipak’tan imamları kızdıracak açıklama: Maaşlarınız genelev gelirleriyle
Tumblr media
İslami camianın önde gelen isimlerinden olarak bilinen ve yazılarıyla sık sık gündem olan Abdurrahman Dilipak, yine çok konuşulacak bir yazıya imza attı.
DİLİPAK’IN GÖZÜYLE ŞANS OYUNLARI, KUTSAL FAHİŞELİK, MİLLİ PİYANGO Dilipak; Milli Piyango gibi şans oyunlarından elde edilen gelirlerle Diyanet imamlarının maaşının ödenmesine, Hristiyanlıkla ilgili verdiği bir örnekten yola çıkarak anlattığı kutsal fahişeliğe ve Spor Toto’nun İmam Hatip yaptırmasına kadar birçok konuda tartışılacak fikirler ortaya attı.
“KUTSAL FAHİŞELİK…” “İşte Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit’teki yazısından bazı bölümler:
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldı değil mi? (Haşa) Matild hanımın fuhuş sektöründen kazandığı parayı ne yapacağız bu durumda. “Seküler kutsal”lar icad ediyoruz görüldüğü gibi! Tek seküler kutsal da bu değil. Matild hanıma “iffet ödülü” versek nasıl olur, hani şu vergi rekortmenimiz, bizim “kutsal fahişe”mize!? Haşa, bizde böyle şey olmaz, ama Hristiyanlıkta “Kutsal Fahişe”lik var. Fahişe tevbe eder ve bütün varlığını kiliseye bağışlar, daha sonra da rahibe hayatı yaşamaya söz verirse, kilise onun günahını çıkartır ve ömür boyu bakma garantisi verir. O da kutsal fahişe olur.
Yahudilerin de günah keçisi var, günahkârların günahını keçiye yükleyip yakıyor ya da uçurumdan aşağı atıyorlar. Bizim günahkârlar hacca gidip-gelince günah defterini sildirdiklerini düşünürler, hem de aynı yola devam ettikleri halde.
SPOR TOTO İMAM HATİP YAPTIRAMAZ MI? Son günlerde Spor Toto parası ile cami ve İmam Hatip açma konusu tartışılıyor. Aslında bu hassasiyetin korunması gerek. Ama aynı hassasiyetin başka, paralel durumlar için de gösterilmesi gerekmiyor mu? Rüşvetle iş yapan patronlardan zorla alınan ya da kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığı ile “yardım” edenler, yani yardımlarını iş için oltaya taktıkları yem gibi gören adamların yaptıkları yardım ne kadar mantıklı, makul, meşru.
İMAMLARIN MAAŞI DA GENELEV VERGİLERİNDEN Sahi şimdi bu Spor Toto gelirlerini, at yarışı gelirlerini ne yapalım.
Mesela şarap üreticilerinden, İddaa, Milli Piyango’dan alınan vergi gelirleri genel bütçeye aktarılıyor. Oradan imamlara da maaş ödeniyor mesela. Ya da İHL, ilahiyatların inşaat, öğretmen giderleri için harcanıyor. O zaman sorun olmuyor mu? Genelev gelirlerinden alınan vergi de dahil buna. Bar, pavyon, gazino gelirleri de dahil. Bankaların riba gelirlerinden gelen paylar da var. Şarap ithalatından, ihracatından gelirler var.
Mesela şöyle düşünemiyor muyuz: Mafya babasının haram parasına devlet el koysa ve bunu hazineye irad kaydetse ne yapacağız. Bu KDV, ÖTV’yi caydırıcı ceza olarak görsek olur mu? Şöyle mi yapalım, devletin haram işleri var, şarap alınıyor, opera ve bale giderleri var, oralarda mı harcamak gerek.
Bu paraları Yeşilay’a veremez miyiz, alkol, uyuşturucu, sigara, kumar gibi bağımlılıklarla mücadele için kullanılsa bu paralar. Yani “def-i mazarrat” için olmaz mı?”
0 notes
seslimeram · 7 years ago
Text
Düşüyoruz!
Tumblr media
Düze çıktığı iddia olunan fakat her ne hikmetse, hemen her anlamda dibi, o hiçbir zaman sonu gelmeyecek olan dibi boylamayı sürdüren bir menzildeyiz. Çürümenin evrelerinin, üçer, beşer arşınlandığı yerde yaşananlar süreğen yıkımdır. Hayat hakkına koyulan göz, koyulaştırılıp bir de kalıcılaştırılan gölgeler o dipsiz hattı göstere gelmektedir. Hayat iş bu sınırlarda, bahsi bile olunmayandır. Yolsuzluk, yağma, talan düzeni, karar hükmünde kararnameler, olağanüstü hal, darbeyi bir başka yıkıma artık araç eyleyenler, yoksulluk, yoksunlaştırma ve dahası, bir buçuk senelik şu dönemeçte var edilenlerden sadece birkaçı bu hali imler.
Bir biçimde, bu menzilde, adıyla sanıyla iş bu çukurda o nesnelliği güncelleyebilmek adına yapılan her şey tüm ol dipsiz karanlığı belirginleştirmektedir, kesintisiz olan budur. Hayatın sözü çalınmaktadır. -Bugün bir düzlük değil derinlik meselidir var edilen, bir düz değil tam tersine bir dip vardır artık. Dipsiz, sonsuz ve kapkaranlık bir şemailin bugün “sahne” addedilmesi kesintisizdir. Dünün cürümleri ambalajlanıp bugünlere işte bu güncelliğe taşınmaktadır.
Yoksunlaştırma, eksiltme, süre giden hınç / linç ikliminin devamlılığı bir kez daha bariz kılınmaktadır. O çukur yaşatıldığımızdır. O çukur içinde “hapis” kılındığımızdır. O çukur şimdiyi ve şu anı çürütenlerin kalıtıdır. Öylesine bariz, öylesine doğrudan bir tüketmenin istencidir ki çukur imali, hayat alelacele yerle yeksan olunmaktadır ve bunun sözü edilmemektedir. Çürümeyi var eden iklim afakidir. Üstümüze bir biçimde basıp ilerleyen devletli gerçekten gerçektir.
Bugünün çukurunu güncelleyen, onu hiç ama hiçbir zaman sonlanmayacak bir mevziye dönüştüren dünü yenilerken yarını daha da bet ve fena kılma istencidir. Devlet kötülüğün cismanileştiği mekanizmadır.  Düze değil de tersine dibe yollanan ülkenin cerahatli hali, dört yanda yaygınlaştırılan ve kanıksatılmaya çalışılandır. Ortaya koyulan eylemler, alınan kararlar, verilen tüm sözler ve duraksamadan yapılan o nefret söylemiyle dibin derinliği / dipsizliği iyice kalıcılaştırılmaktadır.
Eylenenler artık birer cürme dönüşmektedir. O cürümler artık hayatın gölgelenmesini hiç mübalağasız hakikat kılmaktadır. Eğitime ve sağlığa ayrılması gereken kaynakları sömüren, tek tip ve tek mezhep dayatmasını aralıksız kılarak ayrıştırmayı ve ötekileştirmeyi var eden Diyanet İşleri Başkanlığı bunun bir örneğidir.  Çürüyen menzilin dipsiz karanlığını gösteren bir örnektir o Diyanet. En son dokuz yaşındaki çocukla evlenilebilir yollu meallerin paylaşıldığı Diyanet İşleri Resmi Sitesinden şu menzile kadar bizatihi bu cürüm eksenin yeniden var edilmektedir. Cerahat aralıksızdır.
Nefret simyasını kalıcılaştıran mekanizma hayatı küçük çocuklardan başlayarak talan etmeye devam etmektedir. Onların yerine karar alan, hak ve hukuklarını hiçe sayan yetişkinler, dini bir kitle afyonu olarak üretirken yine yeniden çocuklardan başlayarak dönüşüm gayretine düşmektedir. Türban takmanın vazedildiği, kapanma partilerinin beş yaşa kadar düştüğü, Kur’an eğitimi adı altında, dini öğretmek veya tanıtmak yerine işkence ile terbiye etmenin, zulümle kabul ettirme gayretine düşenlerin rezilliklerine sahne olan kursların, günbegün bir diğerinin ortalığa çıktığı yerde bir tek ol pedofili rezilliğini onaylamak eksik kalmıştır, o da olmuştur.
Bunca açıktan ve doğrudan çukurun imali böylesine rezillik, kepazelikler sayesinde görünür kılınmaktadır. Açık ve bunca yalın bir biçimde çürüten menzilin yönelimi kesintisiz kılınmaktadır. Çocukların söz hakkı, yaşam hakkı, inanç hakkı, hukukları talan edilirken bir de lanet olasıca ‘çocuk istismarı vakaları’ için yol belirlenmesi bile çukurumuzu göstermektedir.
“Diyanet'in Internet sitesinde nikah tanımı yapılarak bulûğ çağına girmiş olanların dinen nikahlanabileceğini imler. Diyanet, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtir”  Tanım şöyledir: “Sözlükte ‘ulaşmak, yetişmek, iş gayesine varmak gibi' anlamlara gelen bulûğ, fıkıh terimi olarak, bir kimsenin çocukluk dönemini bitirip, ergenlik çağına ulaşması demektir. Bulûğ çağına ulaşan kimseye bâliğ denir. Ergenlik yaşı çocuğun vücut yapısına ve iklim şartlarına göre değişebilir. İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır. Ancak erkek ve kızlar 15 yaşlarına ulaştıklarında, kendilerinde bu erginlik alametleri görülmese de bâliğ olduklarına hükmedilir. Buluğ, kişinin dinen mükellef sayılıp, yetişkin insan statüsünü kazandığı dönemdir. Bu çağa ulaşan ve akıllı olan kimse artık tam edâ ehliyeti kazanır. Böylece, ibâdet, helal ve haram gibi dinî hükümlere muhatap; cezâî, malî ve hukukî yükümlülüklere ehil olur.” Dini Terimler Sözlüğünde zamanının ötesine geçmiş bir entry. giriş değildir şu yukarıdaki cümleler.
Bu ülkede öyle ya da böyle “çocuk gelinlerin” var edildiği insanların hala satılıp savrulduğu bir menzilin yol haritasını belirleyen bir önermedir karşı karşıya kalınan. Çürüme bizatihi o tanımlamalardadır.. Bu kadar çürüme bariz bir gerilemedir. “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir.” “Telefon, Faks ve Internet ile eşinizden boşanabilirsiniz.” “Cemevleri kırmızı çizgimizdir.” Nice saçma sapanlığın bir potaya düştüğü, bunların akıl diye sunulduğu yerde olan biten rezil rüsvalığın son halkasıdır.
Diyanet, “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna şu şekilde yanıt vermiştir: "İslam'a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah'a, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez.” Hangi birisini saysanız bir başka vahamet örneği karşınıza çıkartılır. Gerilemenin hali ve iş bu çukurdaki derinliği artık afakidir.
Gerilemenin bir sınırının bırakılmadığı uzamda cürümler alkışlanırken vahamet ol meselleri her güne taşımak bununla bir ülke yönetimi bina etmektir. Düze değil de içine doğru tüm dipsiz karanlığa gömülen menzil afakidir, bunca yalın ve bariz. Nihai olan yıkım için her gün bir mesel, vaka ve eylem gerçek kılınmaktadır. Hal ve gidişat o İran, şu Tunus, bu Suriye ve Rojava’nın yaşadıklarından / başlarına getirenlerden çok uzaklarda, o halklara reva görülen muktedir zulmünden uzak ya da aykırı değildir. Basit değil tam tersine fecaat devletli eliyle bina olunurken aleni olan çürüme iş bu coğrafyanın hakikati kılınmaktadır.
Tumblr media
Diyanet İşlerinin kepazelikleri sadece bir örnektir. Yaşama düşülen ol şerhin bu coğrafyada yaşama verilen değerin utanç vesikalarındandır mesel. “Böyle bir şey yoktur” diye açıklamalar yapılır. Bu bahisler kurumumuza mâl edilemez beraberinde gelir arkasından. Lafı, edimi nereye yöneldiği sorgulanmadan sürdürülen, ya yerseniz anlayışı ile toplumun çürümesi sağlama alınmaktadır. Yapmadık, söylemedik, o sitedeki sözler, kapatılan güzergahtan, öteye ve beriye taşanlar necidir.
Cürüm için “c” harfinin telaffuzu yeterli görülen bir yerde ol söz onca ayet bir o kadar yorum paylaşılırken mesele halen vardır, yoktur ile geçiştirilir. Devletli hiçbir konuda hiçbir hatasında hesap vermeyecektir çünkü. Bu bahiste bile, bu insanlık hakkını talan eden, çocuk hakkını yağmalayan yorum, eylem döngüsüne bile konu devlete yeniden bağlanır. Hakikatse çürütendir. Hakikate koşulansa vahşettir.
Düzenin en olmayacak şeyleri için olur verdiği bu çukurdun dipsiz karanlığı yeniden tescil olunur. Gerilemenin boyutu artık dehşetengiz bir hakikattir. Yıkım ama ve fakat şerhlerine ihtiyaç olmaksızın alenidir. Gerileme bahsinin vardığı odak bu tahayyüllerin birer siyasi pratik olarak sunulduğu sahnedir. Handiyse çürüten talan eden ve yağmalayan her şey, insana reva görülmeyecek her edim bir biçimde iş bu sahada kılıfına uydurulmaktadır.
Utançlardan menzil bina etmek gaile değil artık tastamam gerçekliğimizdir. Çeteleşmiş, yıkımı her şeyden çok önceleyen, arzulayan devletli şablonunun biyopolitikası da din kullanılarak biçimlendirilip / güncellenmektedir. Vahşet bu bahislerdedir.  Tek dil, tek din, tek millet fasaryası vb. dört yanda zikredilirken tek tip bir ahlak tüm o vahim tahlillerle birlikte savunulur.
Bakınız; Bekir Bozdağ’ın açıklamaları. “Diyanet dini konularda vatandaş tarafından başvurulan bir güven müessesi” olduğunu savunan Bozdağ,  “Şimdi o güven duygusunu, Diyanete bakışı olumsuz etkilemek ve onu yok etmek istiyorlar. Yani Diyanete düşmanlıkların sebebini ben oraya bağlıyorum. Diyanet İslam ile ilgili konuşuyor, İslam’a ait konularda fetva veriyor, yorum yapıyor. Değerlendirme yapıyor. Şimdi insanlar aynı konuda farklı düşünebilir. Diyelim ki faiz konusunda Diyanet neye bakacak; Kur’an a bakacak. Piyango konusunda neye bakacak. Kur’an a bakacak. Şimdi diyor ki; vay böyle bir fetva nasıl verilir. Kardeşim Diyanetten bugünkü kanunlara göre fetva mı istiyorsun. Yoksa İslam’a göre mi fetva istiyorsun. Bir yandan fetva soruyor, bir yandan kanunlara uygun niye fetva vermiyor diyor. Diyanetin uyacağı tek kanun var, O da Allah’ın kanunudur fetva verirken. Ona uygun fetva veriyor” der.
Bay Bozdağ şunları ilave eder: “Ama öte yandan bu eleştirenler hem soruyorlar hem de bu eleştiriyi yapıyorlar. Maalesef çok gayri ahlaki bir şekilde bunu yapıyorlar. Biraz da hükümeti yıpratmak için bunu yapıyorlar. Sanki hükümet küçük yaşta evlilikleri teşvik eden bir politika uyguluyormuş gibi bunu yapıyorlar. Hâlbuki; zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran hükümet bizim hükümetimizdir. Bu bunun önündeki engellerden bir tanesi. Bütün illere üniversiteleri taşıyan, kız çocuklarımızın neredeyse tamamının üniversiteye gitmesinin önünü açan yine bizim hükümetimizdir. Kadın istihdamında en büyük artışı yapan ve bunlardan istihdama katılanların rahatça çalışabilmeleri için onlar lehine en büyük pozitif ayrımcılıkları getiren yine bizim hükümetimizdir. Diyanet İşleri Başkanlığı da çocukların küçük yaşta evlenmesine karşı olduğunu defalarca açıklamıştır. Hem de defalarca.”
Bay Bekir Bozdağ tüm ol geleneksel olan sağ söylemin, mimli tahakküm siyasetini hala zehirleme güdüsüyle sahiplenmektedir. Çürümeye arka çıkmak, sözüm ona bu ülkenin laiklik vurgusunu ezerek, yine yeniden bildiğini okuyarak süreğen kılmaktadır. İslami bir makamın, otoritenin çatısı altından çıkan bir yorumun bunca kolay sümen altı ettirilmesini bunu da hükümete karşıt bir hamle olarak görme kolaycılığı bir kez daha esas yıkımı “ötelere” taşımaktadır. Yıkım ortada, var edilendir.
Riha’da yaşanan kapanma partisi dayatması da bu hal ve gidişata dair bir başka örnektir. Riha’nin Bozova ilçesinde ilkokul öğrencilerine yönelik düzenlenen “kapanma partisine” tepki gelir. Eğitim Sen Urfa Şube Başkanı İsmail Tutal, bu tür etkinliklerin henüz ilkokula giden çocuklar için uygun olmadığını söylerken, Urfa’da psikolojik danışmanlık yapan rehber öğretmen Özlem Şengül ise, “Hem pedagojik olarak, hem de kanunen 18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve seçimlerinde özgür iradesini kullanamaz. Bu yaşta çocuğun başörtü takması etkilenme, özendirme veya dayatmadır.”
Sesli olarak düşünüldüğünde, geleceğin biçimlendirilmesi artık acımasız bir döngüde, salt primitif olan figürlere tamah / biat / itaat ettirme ekseniyle kurgulanır. Devletin her yerdeliği ol Allah’ı kapsayan, onunla hemhal yürüyen bir güzergahın simyası kurulmak istenmektedir. Demokrasi meselini bir araç, zamanı gelince sonlandırılacak bir mesel olarak değerlendiren akıl yeniden şu sınırlarda cürmünü güncellemektedir. Çocuklara türlü çeşit işkence edilen özel yurtlar gibi nicesindeki vahşeti de kolaylayan bir akıl ile hizalar devşirilmektedir.
Bozdağ hak ve hukuk yerine şeriatı yerleştirerek günceller bir kez daha düşüncesini. Yeni Türkiye bu vahametlerin sınırlarında güncellenen bir mesel olarak bina olunuyor. Düze çıktığı iddia olunan fakat her ne hikmetse, hemen hemen her anlamda dibi hiçbir zaman sonu gelmeyecek olan dibi boylamayı sürdüren bir menzildeyiz. Bugün yaşanan tüm bu dehşet örgüsünü ortaya çıkartan şu aşağıdaki tek bir vaka bile hali özetlemektedir.
“Kayseri’de 5 yaşındaki kızını taciz ettiği ileri sürülen E.K, tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti. Beraat kararında ‘suçun işlendiğine dair soyut iddia dışında inandırıcı delil bulunmadığı’ ifadesine yer verildi. Ancak Uzman psikologların boşanma davasında mahkemeye sunduğu raporda çiftin 5 yaşındaki kız çocuklarının istismar edildiği ve çocuğun ve annesinin beyanında istismarın baba tarafından yapıldığı bilgisi yer aldı. Bunun dışında 5 yaşındaki çocukla ilgili Adli Tıp raporunda ise ‘fiziksel bulguya rastlanmasa da kız çocuğunun ifadelerindeki gerçeklik dikkate alınarak cinsel istismarın meydana geldiği’ ifade edildi.”
Tek haber, tek bir ilave söze gerek olmadan var edilen çukuru göstere gelmektedir. Bir dip var mıdır, kalmış mıdır? Düze çıkıyoruz diye coşulurken bu çürümenin hakikati ne olacaktır? Dip sınırsız mıdır? Bunca açıkta garabetlikler gerçek kılınırken, dehşet verici işkenceler birbirinin ardında hakikat kılınırken, yaşam vaat etmesi gereken bir toprak ölümle donatılırken, toprağı kan ile ıslatılmaya devam edilirken o dip noktası neresidir? Endişelenmiyor musunuz, çürüyor ve kötülüğün sahnesinde sıramızı beklemeye mahkum ediliyoruz. Düşüyoruz, karanlığın içine, ta dibine...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2018
Görseller – Artworks From The Serie: “Wisdom For My Children, Life Lessons Through Photos” – Brandon KIDWELL via Behance
0 notes
musabhamzacelik · 7 years ago
Photo
Tumblr media
'ZİLLİ PİYANGO' -2- Ey benim "Herkes oynuyor. Ne var bunda? Bu kadar abartmayın canım." diyerek; Sanki bir günahı-haramı halkın çoğu işlediğinde; O işi dogru olacağını O işle ilgili hükmün değişeceğini, Bu işin azabının-cezasının hafifleyeceğini; Çoğunluğun gittiği yolun doğru yol olduğunu sanan kardeşim. İnsanların çoğunun bu haramı işlemesi sana yarın ahirette kalkan olmaz. Bu savunman mahşerde kabul edilmez bunu iyi bil. Kötü şeyleri ve yanlışları herkes yapsa bile, O şey kötü olmaktan,yanlış olmaktan çıkmaz. İyilik,doğruluk ve hak; Her zaman çoğunluğun bulunduğu yerde olmaz. Misal verecek olursak; "İnsanların çoğuna uyan sapıtır." (Enam 116) "Rızkı Allah'ın verdiğini çoğu bilmez." (Sebe 36) Ayetlerini gösterebiliriz. Ve daha bir çok ayet var çoğunluğun yanlış yolda olduğunu söyleyen. Eğer çoğunluğa uyacaksan sana şunu hatırlatırım. Şu an dünyada 1.5 milyar müslüman varken; 2 milyarda hristiyan var. O zaman senin mantığına göre hristiyanlık hak din.(Haşa) Şimdi söyle kardeşim. Sen çoğunluğa mı uyacaksın; Yoksa Allah'ın (c.c.) emir ve yasaklarına mı? #selametle #zillipiyango #millipiyangobileti #millipiyango #milli #piyango #kumar #haram #helal #noel #yılanbaşı #yılbaşı #yilbasi #yılbaşına #trt #noël #noelbaba #laik #laiklik #demokrasi #kuran #quran #islam #şeriat #sünnet #Allah #hzmuhammed #tc #türkiye
0 notes
14adembalaban · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Yüce Allahın #nimet lafını bi taraflarından anlayanlar. 👏👊 . Bu Resim Türkiye. Resimde iki fark var. Resimde görünen duvarın yanında Eminönü Yeni Camii var. Allah'ın evi. Cennetin anahtarı. Peki bu insanlar ne bekliyor burada. Az tahminin yürütelim 🤔 Namazı mı? HAYIR 👆 Banka sırası mı? HAYIR 👆 Peki ne bu bekleyişin sırrı... Bu insanlar NİMET ABLANIN sırasında. Peki Nimet abla ne veriyor ki bu insanlar burada bekliyorlar. Cevap belli CEHENNEME YOLCULUK bileti veriyor. Milli Piyango bileti. Hani dinimizce Haram olan bir para elde etme yolu. Bizi helale sürükleyecek bir yol. Ve bu bekleyenlerin çoğu Müslüman. Çok acı verici bir tablo. Allah herkese güzel bir iman nasip eylesin. #nimetabla #abla #pi #yan #go #millipiyango #piyango (Üçköy, Bolu, Turkey)
0 notes
resulunyolu25 · 7 years ago
Photo
Tumblr media
“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.” “Kim bir topluluğun karartısını çoğaltırsa o da, onlardandır.” 2017 yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde her kesim insanımızda bir takım hazırlıklar var. Hıristiyanlar; Noel adı altında Hz. İsa (a.s)’nın doğum gününü kutlamak amacıyla yılbaşı gecesi sabahlara kadar süren partilerle, içki, kumar, zina vs fuhşiyatlarla eğlenerek güya ulül azim Peygamberlerden Hz. İsa’nın doğum gününü kutluyorlar. Acaba Hz. İsa (a.s) bugün yaşasaydı bu yapılanları nasıl karşılardı. Böyle büyük bir peygamberin doğum günü böyle mi kutlanır? Bu yapılan ahlaksızlıkların hiçbir türlü dinde bir dayanağı yoktur ve herkes yaptıklarından mesul olacaktır. Yılbaşı gecesi özel hindi kesenler, normal bir zamanda hindi eti yemek caizdir ama sadece Hıristiyan âdeti olduğu için o geceye özel olarak hindi kesmek ve yemek caiz değildir. Acaba hayvan haklarını savunucular konu Müslümanlar olunca mübarek Kurban Bayramında meydanlara çıkıp böyle bir teknoloji çağında bu barbarlıklar, bu adetler nereden kalma diyerek kurban kesimiyle alay ederler, karşı çıkarlar, acaba yılbaşı gecesi binlerce hindinin kesilmesine niye ses çıkaramıyorlar? Elhamdülillah Müslümanım deyip te Yahudi ve Hıristiyanların adetlerine özenerek onlar gibi yaşamaya çalışan, onlar gibi yılbaşı kutlayan ve hatta onlardan daha ileriye gidecek kadar hazin duruma düşen kardeşlerimize de bir hadis-i şerifi hatırlatmak isterim; “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.” “Kim bir topluluğun karartısını çoğaltırsa o da, onlardandır.” Bu hadisi şeriflerden anlaşılacağı üzere kime benzediğimizi, kimin meclislerinde bulunduğumuzu, hangi safta olduğumuza kendimiz karar vereceğiz. Burada bir kıssa anlatmak istiyorum; “Kuşun biri kiliseye girer, papazın elindeki şaraptan içer ve haç’ın üzerine pisleyerek kiliseden çıkar. Buna dikkat eden papaz şöyle der; “Eğer Müslüman kuş isen kiliseye girmez şarap içmezdin, eğer Hıristiyan kuş isen haç’a pislemezdin.” Acaba sen necisin. Bizlerde safımızı belli etmeliyiz Müslüman isek, İslam hayatını güzel yaşamalıyız. Haram ve helallere dikkat etmeliyiz. Hangi Hıristiyan veya Yahudi’nin, biz Müslümanların hicri yılbaşımızı tebrik ettiklerini, kutladıklarını gördük mü acaba? Hangi Hıristiyan veya Yahudi’yi Müslüman ameli yaparken gördük? Onlar her işlerinde kendilerine göre hareket etmekteler ama bizler maalesef onların peşinden koşmaktayız. Her akşam haberlerde görmekteyiz. Emniyet teşkilatı yılbaşına hazırlanıyor. O gece polislere izin verilmeyerek sabaha kadar Taksim meydanı vesair yerlerde insanlar rahatça eğlenip, alkol ve çeşit çeşit etkinliklerle bu geceyi kutlasınlar. Bari her meyhaneye, gazinoya, gece kulüplerine birer ekip dikinde millet rahat rahat içsin. Kavga gürültü taciz ve fuhuş gibi olaylar rahat rahat gerçekleşsin! Ne kadar üzücü bir durum Mevla’m bütün gençlerimizi bu hallere düşmekten muhafaza eylesin. Son olarak malum her sene yılbaşında insanların akın akın büyük ikramiyeyi kazanabilmek için kuyruklarda beklediği büyük çekiliş var. Talih kuşu bu sene kimin başına konacak. Kadın-erkek, yaşlı-genç, herkes paralarını biletlere yatırıp çekiliş saatini beklemeye başladılar. Ve bu sene çok büyük rağbet varmış ve biletlerin % 95’i erkenden tükenmiş. Daha önceki senelerde hep beraber gördük büyük ikramiyeyi kazanıp ta iflah olan var mı hiç? Hatta o kadar ki eski hayatlarını mumla arar oldular fakat haram para yiyen iflah olmaz. Olmayacak ta. Devletin vazifesi insanlarımızı eğitmek, haramı helali öğretmek, insanları ve özellikle gençleri böyle şans oyunlarıyla boş bir hayata karşı şuurlandırmak iken, her akşam talih kuşu rüyaları gören, acaba bana da çıkar mı çıkarsa neler neler yaparım gibi boş hayallere düşmelerini engelleyerek onları helal yoldan çalışarak rızık kazanmayı öğretmesi gerekirken maalesef akşama kadar tv kanallarında bu olaylar özendiriliyor ve bunu devletimiz kendi eliyle yapıyor adını da milli piyango yapmışlar. Milli piyango, sayısal loto-toto, iddaa, ganyan bayileri vs daha ismini sayamayacağımız bütün bu şans oyunları devletin gözetimi altında yapılıyor maalesef. Yetkililerden isteğimiz Allah ve Resulünün razı olmayacağı bu ve bunun gibi olaylara çözüm bulmalarıdır. İnsanlarımızı eğiterek bu gibi durumların önüne geçebiliriz. Bu konularda özellikle tabana inecek, halkı eğitecek, şuurlandıracak hakiki dertli dava ehli hocalara ihtiyaç vardır. Yoksa yarın Allah ve Resulünün huzuruna çıktığımızda Resulüllah’ın yüzüne nasıl bakarız? Ne cevap verebiliriz? Bir hadisi şerifte; “Hepiniz çobansızınız. Elinizin altındakilerden mesulsünüz.” Mevla Teala cümlemizi böyle durumlara düşmekten muhafaza eylesin. Ailesine ve ehline sahip çıkanlardan olmayı bizlere ikram eylesin. Bu yeni seneyi azgınlıkla değil de ömrümden bir sene daha gidiyor, ahirete biraz daha yaklaştık, her geçen gün geri gelmiyor diyerek dertlenmeli ve Allah’ı memnun edecek ameller yapmalıyız. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz. Mevla Teala hayatımızı da ölümümüzü de kendi rızasına uygun eylesin. Alıntı
Peygamberimizin Sünnetleri Sayfası
https://www.facebook.com/Peygamberimizin-S%C3%BCnnetleri-392148384275840/about/
   0�{
0 notes
bakmisonline · 5 years ago
Photo
Tumblr media
2020 Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi HİLE VAR MI? HARAM MI? - 2020 Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi HİLE VAR MI? HARAM MI? (on Wattpad) https://my.w.tt/9TPHz6seF1 https://www.youtube.com/watch?v=tKAoeeunBbY 2020 milli piyango yılbaşı özel çekilişi için MPİ açıklama yapmadı! Ama akıllarda soru işaretleri var. Hile var mı? Haram mı? Özelleştirildi mi? Yılbaşı çekilişine günler kala, bu video olay olacak. Piyango, süper loto, on numara, şans topu ve diğer şans oyunlarına dair düşündürücü kısa bir video.
0 notes
newshaber · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Sondakika http://www.news.gen.tr/milli-piyango-fetvasina-hukuki-yorum-laik-ulkede-fetvanin.html
Milli Piyango fetvasına hukuki yorum: Laik ülkede fetvanın
CAN UĞUR [email protected] @canugur1987
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Milli Piyango haramdır fetvasına yönelik tartışmalar devam ederken Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın Diyanet İşleri’nin fetvasıyla ilgili söyledikleri tartışmayı derinleştirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu geçen günlerde “Şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar kumardır ve haramdır. Bu tür kumarların, geniş kitlelerin iştirak etmesi sebebi ile zararı daha da yaygın olmaktadır” açıklaması yaptı.
Başbakan Yardımcısı Işık’a bu açıklama sorulduğunda ise kendisi, “Fetvalara biz ‘Anayasa’ya uygun mu, değil mi?’ diye bakmayız, ‘Dinin temel hükümlerine uygun mu, değil mi?’ diye bakarız” yanıtını verdi. Laik bir ülkede bir devlet kurumunun, devletin kontrolünde yürütülen bir uygulamayı din esasına göre değerlendirip bunu fetva biçiminde sunması kabul edilebilir bir uygulama mı? Bu sorunun yanıtı meselenin hukuki ve politik arka planını açıklıyor. Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran “Laik bir ülkede din kuralları esasına göre toplumsal ve hukuksal düzen belirlenemez” derken Sosyolog Tayfun Atay ise “Dinbazlığın geldiği nokta bu tarz uygulamaların önünü açıyor yorumunda bulundu.
Tartışılır bir bakış değil Ankara Barosu Başkan Canduran’a “Diyanet’in fetvasının Anayasa’ya uygun olması gerekmez” sözlerini sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Bu açıklamaların bilinçli yapıldığını düşünüyorum. İnanan, inanmayan; dine göre yaşayan, yaşamayan tarzı ayrımlar toplumda ‘başarıya’ ulaştı. Bunu maalesef başardılar. Aynı şeyi hukuken de yapmak istiyorlar. Bir kere laik bir devlette yasalara ait bir hususun dine uygunluğu ya da uygunsuzluğu tartışılmaz. Bunun kabul edilebilir yanı yok. Şöyle açmakta fayda var: Yasalarla yaşamı yönettiğiniz bir alanda dinsel olgularla karar veremezsiniz.”
Yasal bir uygulama Canduran hukuk kuralları ile toplumsal işleyiş arasındaki ilişkiyi de şu sözlerle açıkladı:
“Bu ülkenin hukuk kuralları ve yasaları gereği Milli Piyango yasaldır. Bunun üzerine dini kuralı koyamazsınız. Ama bir dini kural üzerine hukuki yorum yaparsınız. Dini kural, laik hukuk devletinizi ve cumhuriyetinizi zorlarsa bunun çeşitli yorumlarını yapar burada düzenlemelere girişebilirsiniz. Bakın bunu siyaseten söylemiyorum bir hukukçu olarak söylüyorum.”
Dizayn etme çabası Toplumu dini açıdan ayrıştırmanın temellerinin atıldığına işaret eden Canduran, bunun hukuksal açıdan sakıncalarına şu ifadelerle değindi: “Burada dinsel olgularla, toplumda bir ayrımın temeli atılıyor. Şöyle de bir gariplik var. Milli Piyango’dan bilet aldınız. Aldığınız bilete büyük ikramiye çıktı. Bu ikramiye ile cami yaptırdınız. Diyanet bu konuda diyor ki haram para ile yapılan camide ibadet etmek değildir. Bu tarz fetvalar ve açıklamalar toplumdaki ayrışmayı derinleştirmek, insanları karşı karşıya getirmek dışında bir anlam taşımaz. Burası İslam cumhuriyeti olsaydı ve Kuran temel anayasa olsaydı o hukuk sisteminde bu fetva ‘yasal bir anlam’ taşıyabilirdi. Burası laik bir cumhuriyet ve din kurallarının toplumda belirleyiciliği olamaz. Toplum din kurallarına göre dizayn edilemez.”
Canduran sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Laik bir ülkede din bireylerin dünyasındadır. İsteyen birey toplumsal düzeni bozmamak kaydıyla bireysel olarak istediği dini yaşayabilir ibadetini gerçekleştirebilir. Bunun hukuksal olarak da garanti altına alınması gerekir ancak toplumsal kurallar bu şekilde düzenlenemez, hukuk kuralları din referanslı ele alınamaz. Hukuk bunu söyler.”
***
Dinbaz bir iktidar…
Sosyolog ve yazar Tayfun Atay ise şu yorumda bulundu: Diyanet’in bu tarz açıklamalarına alıştık. Dinbaz bir bakış açısı söz konusu. Siyasal İktidarında bu bakış açısının taşıyıcısı olduğunu biliyoruz. Bu fetvalar, açıklamalar boşuna yapılmıyor. Din üzerinden toplumun dönüştürülmesi buradan çeşitli adımların atılması söz konusu. Din temelli bir siyasi anlayışı var etmek isteyenlerin hayatın her alanında olduğu gibi Diyanet vb alanlarda da bu bakışa uygun adımlarını görüyoruz. Burada samimiyet yok, burada çıkar esaslı, kapitalist bir bakışla kendilerini zengin etmeye yönelik bir uygulama var.
Kaynak : http://www.birgun.net/haber-detay/milli-piyango-fetvasina-hukuki-yorum-laik-ulkede-fetvanin-yasal-hukmu-yoktur-195595.html
0 notes
bakmisonline · 5 years ago
Link
2020 milli piyango yılbaşı özel çekilişi Hile var mı? Haram mı?
0 notes
musabhamzacelik · 7 years ago
Photo
Tumblr media
"ZİLLİ PİYANGO' -1- Selamunaleyküm ve rahmetullah. Abilerim,kardeşlerim,dostlarım. Ey benim piyango bileti alırken; Bunun kendisine haram olduğu söylendiğinde; "Ne yapalım. O zaman devlet serbest bırakmasaydı." diye düşünen; Bu sebepten dolayı bunu kendisine mübah gören kardeşim. Bak Sahabe neslinden Adiyy bin Hatim (r.a.) sana ibret olsun diye ne anlatıyor; Boynumda altından bir haç olduğu halde Resulullah'a (s.a.v.) geldim. Kendisinin; (s.a.v.) "Ya Adiyy! Bu putu üzerinden at." buyurduktan sonra Tevbe suresinden; "Onlar, hahamlarını ve rahiplerini Allah'ı bırakıp rabler edindiler." ayetini okuduğunu işittim. Sonra buyurdu ki; "Gerçi bunlara ibadet etmiyorlardı. Fakat bunlar helalları onlar için haram kılıyorlardı; Haramlarıda helal sayıyorlardı. Onlar da bunlara tabi oluyorlardı. Böylece onlara ibadet etmiş oluyorlardı." Sevgili kardeşim. Senin Rabbin bu ülkede uygulanan sistem mi? Yoksa yerin ve göğün-tek ve mutlak hakimi olan Allah Teala mı? Sen bu sistemin her serbest bıraktığını helal, Her yasakladığını haram kabul edeceksen; Allah (c.c.) senin hayatının neresinde? Kuran senin hayatının neresinde? Sünnet senin hayatının neresinde? Rabbine dön kardeşim. Yahudi ve Hristiyanların, Helali haram-haramı helal kılan haham ve rahiplerinin kendilerini batıl yola ilettiği gibi; Bu sisteminde seni haram işlere sevketmesine izin verme. #selametle #zillipiyango #millipiyangobileti #millipiyango #milli #piyango #kumar #haram #helal #noel #yılanbaşı #yılbaşı #yilbasi #yılbaşına #trt #noël #noelbaba #laik #laiklik #demokrasi #kuran #quran #islam #şeriat #sünnet #Allah #hzmuhammed #tc #türkiye
0 notes