#osmanlı kahvaltıları
Explore tagged Tumblr posts
kahvalti · 1 year ago
Text
Osmanlı'da kahvaltı kültürü
Osmanlı İmparatorluğu'nun kahvaltı kültürü oldukça zengin ve önemli bir yere sahipti. Kahvaltı, Osmanlı toplumunda güne enerjik bir başlangıç yapmak için büyük önem taşıyan bir ritüeldi. Osmanlı kahvaltısı, çeşitli yiyeceklerden oluşan bir ziyafeti içeriyordu.
Sabah kahvaltısında, taze ekmek, peynir, zeytin, bal, reçel, tereyağı, yoğurt ve yumurta gibi sağlıklı besinler tercih edilirdi. Ayrıca et ürünleriyle zenginleştirilmiş bir kahvaltı da yapılabiliyordu. Osmanlı kahvaltı sofrasında ayrıca hamur işleri, börekler, poğaçalar, simitler ve gözlemeler gibi çeşitli atıştırmalıklar da sunulurdu.
Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı bölgelerinde kahvaltı kültürü farklılık gösterebilirdi. İstanbul'da kahvaltı genellikle daha çeşitli ve zengin olurken, Anadolu'nun bazı bölgelerinde daha sade bir kahvaltı tercih edilirdi.
Osmanlı döneminde kahvaltı, aile birliğini ifade eden ve sosyal etkileşimi teşvik eden önemli bir etkinlikti. Aile üyeleri ve misafirler bir araya gelir, kahvaltı sofrasında birlikte vakit geçirir, sohbet ederdi. Bu, aile bağlarını güçlendirmek ve sosyal ilişkileri sürdürmek için büyük bir fırsattı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda çay da kahvaltı kültüründe önemli bir yere sahipti. Özellikle 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşan çay, kahvaltıda tüketilen bir içecek olarak öne çıkıyordu. Şekerli çaylar tercih edilirken, sıcak süt ve kahve de kahvaltı sofralarında sıkça bulunurdu.
Son dönemlerde Batı etkisiyle birlikte Osmanlı kahvaltı kültüründe de değişiklikler görüldü. Batı tarzı yiyecekler, özellikle Fransız pastaları ve börekler, Osmanlı kahvaltı sofralarında yerini aldı. Ancak, Osmanlı kahvaltı kültürü hala geleneksel unsurlarını koruyor ve Türk mutfağının zengin bir par
çası olarak günümüzde de devam etmektedir. Geleneksel Osmanlı kahvaltısı, sağlıklı ve doğal besinlerden oluşurken, Batı etkisiyle birlikte çeşitlilik ve sunumda bazı değişiklikler yaşandı.
Son yıllarda, Osmanlı kahvaltı kültüründe Batı tarzı yiyeceklerin etkisi artmıştır. Fransız pastaları, börekler, kekler ve diğer tatlılar, Osmanlı kahvaltı sofralarında kendilerine yer bulmuştur. Bu, kahvaltıda çeşitliliği artırmış ve farklı tatları deneyimlemek isteyenler için seçenekler sunmuştur.
Bununla birlikte, Osmanlı kahvaltı kültürü hala geleneksel unsurlarını büyük ölçüde korumaktadır. Taze ekmek, çeşitli peynir çeşitleri, zeytin, bal, reçel, tereyağı, yoğurt ve yumurta gibi sağlıklı ve doğal besinler hala kahvaltı sofralarının vazgeçilmezleridir. Ayrıca, çayın ve Türk kahvesinin de kahvaltıda önemli bir yeri vardır.
Osmanlı kahvaltısı, aile ve toplum birliğini simgelerken, aynı zamanda sosyal bir etkinlik olarak da değerlendirilir. Aile bireyleri ve misafirler bir araya gelir, sohbet eder, güne keyifli bir başlangıç yaparlar. Bu, iletişimi güçlendirmek ve sosyal ilişkileri sürdürmek için önemli bir fırsattır.
Günümüzde Osmanlı kahvaltısı, Türk mutfağının zengin bir parçası olarak popülerliğini korumaktadır. Restoranlar ve kafe gibi mekanlar, geleneksel Osmanlı kahvaltısını sunarak bu kültürü yaşatmaktadır. Ayrıca, bazı bölgelerde kahvaltı evleri ve köy kahvaltıları gibi özel mekanlar da Osmanlı kahvaltı deneyimini sunmaktadır.
Sonuç olarak, Osmanlı kahvaltı kültürü, Batı etkisiyle birlikte değişikliklere uğramış olsa da hala geleneksel unsurlarını koruyan zengin bir kültürdür. Bu kültür, sağlıklı beslenmeyi vurgularken, aile birliği ve sosyal etkileşimi teşvik eden bir deneyim sunmaktadır.
0 notes
haberlerhaber · 10 months ago
Text
Bursa'nın Lezzet Şöleni: Serpme Kahvaltı ve Şehir Kahvaltı Kültürü
Bursa, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle Türkiye'nin önemli şehirlerinden biridir. Ancak bu şehir sadece tarih ve doğa ile değil, aynı zamanda kendine özgü mutfağıyla da ön plana çıkmaktadır. Bursa kahvaltı kültürü, özellikle serpme kahvaltı adı verilen geleneksel bir lezzet sunumuyla gastronomi dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Serpme kahvaltı, adından da anlaşılacağı gibi sofraya adeta bir şölen gibi serilen çeşitli lezzetlerin bir araya getirildiği bir kahvaltı türüdür. Bursa'nın bu eşsiz kahvaltı kültürü, hem yerel halkın hem de şehri ziyaret edenlerin damaklarında unutulmaz izler bırakmaktadır. Zeytin, peynir, bal, reçel gibi klasik kahvaltı malzemelerinin yanı sıra, Bursa'ya özgü yöresel ürünlerle zenginleştirilen serpme kahvaltılar, misafirlere benzersiz bir deneyim sunmaktadır.
Bursa'nın tarihi dokusunu yansıtan mekanlarda sunulan serpme kahvaltılar, şehrin kültürel mirasıyla birleşerek adeta bir zaman yolculuğu yaşatmaktadır. Osmanlı döneminden günümüze uzanan bu lezzet şöleni, geleneksel tariflerin modern dokunuşlarla buluştuğu bir festival gibidir. Her bir lezzet, Bursa'nın zengin gastronomi geleneğini yansıtarak konuklarına unutulmaz bir kahvaltı deneyimi sunmaktadır.
Bursa serpme kahvaltı, sadece bir güne enerji katmakla kalmaz, aynı zamanda şehrin sosyal hayatına da renk katar. Aileler, arkadaş grupları ve iş dostları, geniş sofralarda bir araya gelerek bu lezzet şölenini paylaşmanın keyfini çıkarırlar. Bu özel kahvaltı kültürü, Bursa'nın sıcakkanlı atmosferiyle birleşerek şehre gelen herkesi kendine hayran bırakır.
Bursa'nın serpme kahvaltıları sadece bir öğün değil, aynı zamanda şehrin kültürel ve sosyal dokusunu keşfetmenin bir yolu olarak karşımıza çıkar. Zengin malzeme çeşitliliği ve geleneksel sunumuyla Bursa kahvaltıları, lezzet tutkunları için bir mabed haline gelmiştir. Bu eşsiz deneyim, Bursa'nın gastronomi haritasında ayrıcalıklı bir noktada bulunan serpme kahvaltı kültürüyle birleşerek şehre özgü bir tat bırakır.
0 notes
bilgilikus · 11 months ago
Text
Tiran Gezi Rehberi: Şehir Turu ve Tarihi Yerler
Tumblr media
Tiran, tarihi ve kültürel mirası ile büyüleyici bir şehirdir. Bu şehirde gezilecek tarihi yerler ve müzeler, tarihin derinliklerine yolculuk yapmanıza olanak tanır. Ayrıca Tiran'ın simge yapıları da ziyaretçilerini etkileyici bir atmosferle karşılar. Yerel lezzetler ve restoranlar ise damak tadınıza hitap ederken, doğal güzellikleri de göz kamaştırıcıdır. Tarihi etkinlikler ve festivallerle renklenen Tiran, aynı zamanda gizli cennetlere ev sahipliği yapar. Yerel el sanatları ve hediyelik eşyalar da alışveriş severler için cazip seçenekler sunar. Tiran'da gece hayatı ve eğlence mekanları da unutulmamalı, bu şehirde unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
Tiran'ın Tarihi Ve Kültürel Mirası
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ünlü bir şehirdir. Zengin tarihine ve kültürel mirasına sahip olması nedeniyle birçok turisti cezbetmektedir. Tiran’da bulunan tarihi yerler ve müzeler şehrin zenginliklerini yansıtmaktadır. Bu yerler arasında Ethem Bey Camii, Tiran Kalesi ve Etnografya Müzesi gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Ayrıca, şehirdeki kültürel miras ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim yaşatmaktadır. Geleneksel el sanatları, müzik ve dans gösterileriyle Tiran, kültürel zenginliğini ortaya koymaktadır.
Gezilecek Tarihi Yerler Ve Müzeler
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilere birçok gezilecek yer ve müze seçeneği sunmaktadır. Tiran'ın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için birçok tarihi mekan ve müze bulunmaktadır. Özellikle Tiran Kalesi ve Ethem Bey Camii gibi tarihi yapılar, şehrin tarihini ve kültürünü en iyi şekilde yansıtmaktadır. Ulusal Tarih Müzesi ve Sokrat Fan Noli Evi Müzesi gibi müzeler de Tiran'ın zengin tarihini ziyaretçilere aktarmaktadır. Bunların dışında Piramida Bunk'Art Müzesi ve Sanat Galerisi gibi farklı konseptlere sahip müzeler de ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim sunmaktadır.
Tiran'ın Simge Yapıları
şehrin önemli sembollerini ve tarihi yapılarını kapsayan bir gezi rehberidir. Tiran'a gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yapılar arasında bulunan simge yapılar, şehrin kültürel mirasını ve tarihini yansıtmaktadır. Bu yapılar arasında en bilineni ve simgesi olan Ethem Bey Camii ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 18. yüzyılda Osmanlı zamanında inşa edilen cami, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerindendir. Hala aktif bir ibadet yeri olan cami, şehrin tarihi dokusunu korumaktadır. Diğer bir simge yapı ise Tiran Saat Kulesi’dir. 1822 yılında inşa edilen saat kulesi, şehrin simgelerinden biri olup, şehir merkezinde bulunan Skanderbeg Meydanı’nda yer almaktadır. Tarihi dokusuyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
Yerel Lezzetler Ve Restoranlar
Tiran şehri, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleri ile değil, aynı zamanda leziz yerel yemekleri ve popüler restoranları ile de tanınır. Tiran'a gelen ziyaretçiler, şehrin kendine özgü mutfağının tadını çıkarmak ve çeşitli restoranları denemek için heyecan duyarlar. Bu şehirdeki yerel lezzetler genellikle deniz ürünleri, zeytinyağlı yemekler, kebap çeşitleri ve taze sebzelerden oluşur. Ayrıca, Tiran'ın meşhur kahvaltıları ve tatlıları da oldukça popülerdir. Tiran mutfağı, Osmanlı, İtalyan ve Yunan mutfaklarından etkilenmiştir, bu nedenle şehirdeki restoranlarda farklı lezzetleri deneyimlemek mümkündür. Eğer Tiran'a yolunuz düşerse, mutlaka şehrin en iyi restoranlarını ziyaret etmelisiniz. Burada hem geleneksel Tiran yemeklerini tadabilir, hem de dünya mutfaklarından seçenekler bulabilirsiniz. Aşağıda Tiran'ın en popüler restoranlarından bazılarına dair bir liste bulabilirsiniz: Restoran Adı Spesiyalite Adres Mangal Evi Kuzu şiş Merkez Mah. 123 Sok. No:4 Liman Balıkçısı Taze deniz ürünleri Sahil Cad. 45 Olive Restoran Zeytinyağlı yemekler Papatya Sok. 6
Tiran'ın Doğal Güzellikleri
Tiran, doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçilerini etkileyen bir şehirdir. Şehrin doğal güzellikleri, dağlar, nehirler, göller ve yeşil alanlar gibi birçok farklı özellikten oluşmaktadır. Şehirde bulunan pek çok doğal güzellik, ziyaretçilere huzurlu ve dinlendirici bir atmosfer sunmaktadır. Tiran'ın doğal güzelliklerinden biri de **Dajti Dağı**'dır. Bu dağ, şehrin hemen arkasında yükselmekte olup, ziyaretçilere muhteşem bir manzara sunmaktadır. Aynı zamanda dağda bulunan ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurları, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Tiran'ın bütünleştiği **Lana Nehri**, şehrin doğal güzelliklerinden bir diğeridir. Nehrin kenarında yürüyüş yapmak veya piknik yapmak, ziyaretçilere şehrin stresinden uzaklaşabilecekleri bir ortam sunmaktadır. Ayrıca nehrin etrafında bulunan kafeler ve restoranlar, ziyaretçilere nehir manzarasında yemek yeme imkanı sunmaktadır.
Tarihi Etkinlikler Ve Festivaller
Tiran, tarih boyunca çeşitli etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapmıştır. Şehrin zengin kültürel mirası, tarihi festival ve etkinliklerle daha da renklenmektedir. Özellikle tarihi yapıları ve kültürel değerleriyle bilinen Tiran, her yıl binlerce turisti bu etkinliklere çekmektedir. Bu etkinlikler arasında en önemlilerinden biri **Tiran Tarih Festivali**'dir. Her yıl düzenlenen bu festival, şehrin tarih ve kültürünü yansıtmakta ve ziyaretçilere zengin bir deneyim sunmaktadır. Ayrıca **Geleneksel El Sanatları Fuarı** da Tiran'da önemli bir etkinliktir. Bu fuar, şehirdeki el sanatlarını ve geleneksel el işlerini tanıtmaktadır. Bunun yanı sıra **Uluslararası Müzik Festivali** ve **Tiran Uluslararası Film Festivali** gibi etkinlikler de şehrin kültürel hayatını zenginleştiren önemli organizasyonlardır. Bu festivaller, yerel halkın yanı sıra uluslararası katılımcıları da ağırlayarak Tiran'ı kültürel anlamda önemli bir merkez haline getirmektedir.
Tiran'ın Gizli Cennetleri
Tiran, turistik yerler arasında popüler bir destinasyon olmasının yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli cennete de ev sahipliği yapmaktadır. Eğer şehirde gizli güzellikleri keşfetmek istiyorsanız, bu yazıda size rehber olacak bazı önerilere yer vereceğiz. Tiran'ın gizli cennetlerinden biri olan Dajti Dağı, şehre yukarıdan muhteşem bir manzara sunmaktadır. Buraya teleferikle çıkabilir ve tepeden şehri seyredebilirsiniz. Ayrıca burada doğa yürüyüşleri yapabilir, piknik yapabilir ve temiz dağ havasının tadını çıkarabilirsiniz. Dajti Dağı, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Bunun yanı sıra Tiran'ın gizli cennetlerinden bir diğeri de Petrela Kalesi'dir. Bu tarihi kale, şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer almaktadır ve sakin ve huzurlu bir ortamda tarihi bir yolculuk yapmanızı sağlar. Kaleye çıkarak etkileyici manzarayı izleyebilir ve tarihi yapıyı keşfedebilirsiniz.
Yerel El Sanatları Ve Hediyelik Eşyalar
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir şehirdir. Şehirdeki el sanatları ve hediyelik eşyalar da bu zengin mirası yansıtmaktadır. Tiran'ı ziyaret eden turistler, yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların benzersiz güzelliklerini keşfetme fırsatı bulurlar. Tiran'ın sokaklarında dolaşırken, geleneksel el sanatlarıyla süslenmiş dükkanlara rastlamak mümkündür. Bu dükkanlarda genellikle el yapımı halılar, seramikler, ahşap oymacılığı ve geleneksel kıyafetler gibi ürünler satılmaktadır. Bu el sanatları, Tiran'ın kültürel kimliğini yansıtan önemli birer sembol haline gelmiştir. Ayrıca, şehirde bulunan pazar yerleri ve el sanatları fuarları da yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların popüler bir platformudur. Burada, zanaatkarların el emeği göz nuru eserleriyle karşılaşmak mümkündür. Turistler, bu pazar yerlerinde yöresel el sanatlarını inceleyebilir ve sevdikleri için hatıra olarak hediyelik eşyalar satın alabilirler.
Tiran'da Gece Hayatı Ve Eğlence Mekanları
hakkında konuşmak gerekirse, şehir geceleri de oldukça canlı bir atmosfere sahiptir. Tiran'ın gece hayatı oldukça hareketli ve eğlencelidir. Şehirde birçok bar, gece kulübü ve canlı müzik mekanı bulunmaktadır. Tiran geceleri, zengin eğlence seçenekleri ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Şehirde bulunan eğlence mekanları arasında genellikle canlı müzik performanslarına ve DJ'lerin setlerine ev sahipliği yapan mekanlar ön plana çıkmaktadır. Bu mekanlarda yerel müzisyenlerin performanslarına şahit olabilir ve Tiran'ın yerel müzik sahnesini keşfedebilirsiniz. Ayrıca Tiran'da bulunan gece kulüpleri de şehrin gecelerine renk katan mekanlardan biridir. Dans etmeyi sevenler için ideal olan bu mekanlarda, farklı müzik tarzlarına ve eğlence seçeneklerine rastlamak mümkündür. Tiran'da gece hayatı, her yaş ve zevke hitap eden geniş bir yelpazeye sahiptir. Read the full article
0 notes
cihanakkantr · 1 year ago
Text
Belgrad Gezi Notları
Merhaba sevgili gezginler. Blogumda genelde Bosna Hersek yazılarım oluyor. Ama bu kez Balkanlar’daki gezi notlarıma da yer vermeye karar verdim. Daha sonra Avrupa gezi notlarımdan da notlar paylaşmayı planlıyorum. Böylece bir nebze faydalı yazılar olmasını temenni ediyorum. Yazılarımda her zaman tecrübe ettiklerimi yazdığımı tekrar ifade etmek isterim.
Bu kısa girizgâhtan sonra Belgrad notlarıma başlayalım. Biliyorsunuz Belgrad uzun yıllar Osmanlı Devleti hakimiyetinde kalmış bir şehirdir. Kanuni zamanında ele geçirilmiş. Stratejik bir öneme sahip olmuştur. Bunu zaten şehre gittiğinizde nehirlerin büyük olduğunu ve şehrin tam bir tepe noktasında kurulduğunu göreceksiniz.
Gezimize Kalemegdan’dan ( Kale Meydan) başlıyoruz. Burçları gezin, kalenin içinde bir Osmanlı türbesi var, bir Osmanlı paşası olan Damat İbrahim Paşa burada defnedilmiş. En köşeden iki nehrin birleştiği manzara var. Kaleye yakın Bayraklı Camii var, Osmanlı dönemindeki 276 camiden kalan tek cami. Ardından Kalemgdan tarafından Kneza Mihaila caddesine girin, girişte solda bir Center avm var, çatı katındaki restoranın terasına çıkıp manzarayı izleyin. Sonra caddeyi sona kadar yürüyün, bitiminde solda Trg Mejdan (Cumhuriyet meydanı) var, orda şehrin sembollerinden atlı heykel var. Daha sonra Skadarlija sokağına gidin, çok hoş bir sokak, sonunda Sebil var, tıpkı Saraybosna’daki gibi. Aziz Sava Katedraline gidin, navigasyondan bulursunuz. Tesla Müzesine gittik üç arkadaş, birimiz girdi, içerde eski yöntemle elektrik üretme ve lamba yakma gösterisi oluyormuş. Yarım saat sürüyor. Dilerseniz girin. Biz girmedik diye pişman değildik. Başka da neler olur, nehirde tekne turları var, ama biz gitmedik, arabamız var diye geziyorduk zaten. Shawarma diye bir Lübnan restoranında yemeklerimizi yemiştik, ayrıca avmnin son katında pizza vapiano vardı, ordan da yemiştik. Kahvaltıları hotelde yapıyorduk.
Son olarak da Novi Sad şehrine gidebilirseniz gidin, biz bilmiyorduk, sonra herkes bahsetmeye başladı, bir gün fırsat olursa oraya gitmek istiyorum. Bu şekilde işte, telenor diye simkart almıştık, direkt içinde internet vardı, fiyat 10€ sanırım. Kneza Mihaila caddesinin ortasında bir yerde Çeşme var, onu yanındaki sokakta dövizci var, sorsanız gösterirler. Yine çeşmeye yakın bir yerde nargile kafe vardı, bodrum katlarda oluyormuş nargile kafeler. Bir sürü güzel kafe var. Cadde çok güzel. İstiklal caddesi gibi. Caddede bir sürü etkinlik oluyor, müzikler oluyor. Belgrad’ı çok sevmiştim. Şimdiden iyi gezmeler dilerim.
Bütün sosyal mecralarda ve instagramda takip etmek için bu isme tıklayın. “cihanakkantr” olarak takip edebilirsiniz.
Cihan Akkan
19 Haziran 2023
Saraybosna
1 note · View note
izimbozada · 4 years ago
Photo
Tumblr media
🏡İstanbul içinde İstanbul’u yaşamak istiyorsanız mutlaka tercih edin diyebileceğimiz, Neo-Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden tarihi bir yalı otel; Bosphorus Palace. ✏️ İlk olarak Büyük Vezir Damat Melek Mehmet Paşa’ya ev sahipliği yapmış olan yalı, saray atmosferinde konaklama olanağı sunuyor. 🍳 Boğaza karşı 12 odası bulunan tarihi yalı otel, İstanbul Boğazı’nın en güzel yeri Beylerbeyi’nde 1994 yılından beri hizmet veriyor. 🍴 Otelin deniz manzaralı restoranı; keyifli sabah kahvaltıları ve romantik akşam yemekleriyle haftanın yedi günü misafirlerini ağırlıyor. Dünya mutfağından lezzetler servis edilen restorana gitmeden önce mutlaka rezervasyon yapmanızı öneririz. ☎️ 0216-422 0003 🏡📚Daha fazla bilgiyi blogda yazdım www.kucukoteller.com.tr/bosphorus-palace-hotel 👨‍👩‍👧‍👦 Çocuklu aileye uygun. ✨ Öne Çıkanlar: Masaj, Jakuzi, Balık Tutma, Boğaz Manzarası. . #beylerbeyi #istanbul #tarihioteller #tarihiyalılar #kucukotelleristanbul #kucukotellerbosphoruspalace #butikotel #butikoteller #kucukoteller #küçükoteller #anadoluyakası #yalılar. (Bosphorus Palace Hotel) https://www.instagram.com/p/CGB53cqAYI-/?igshid=1nd46vvp1v5s6
0 notes
berabergezsek · 6 years ago
Text
BOZCAADA
Tumblr media
Huzurlu ve Küçük bir kaçamak…
Hakkında?
Heredot “Tanrı; İnsanlar Uzun Ömürlü Olsunlar Diye Bozcaada’yı Yaratmış” demiş ve sonuna kadar haklı… Antik çağlardaki adı Tenedos olan Bozcaada, her adımınızda rüzgarın eşlik ettiği küçük bir balıkçı kasabası havasında. Mübadele öncesi Rum nüfusun çoğunlukta olduğu belde; denizi, kumsalı, yeşili, insanı, meyhaneleri, dondurmacısı, reçelleri, kahvaltıları, taş sokakları, Rum evleri, Akdeniz iklimini andıran kendine has havası, lezzetli yemekleri ve şarapları ile cennetten bir köşe gibidir.
Sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal mirası nesilden nesile aktarmayı başarmış, eşsiz güzelliklere sahiptir.  
Bozcaada (Yunanca: Tenedos demektir.), Türkiye'nin 3. büyük adasıdır.
Bozcaada, Türkiye'nin köyü olmayan tek ilçesidir.
Bozcaada, dışı boz ama içi üzüm kokan İnsanın ömrüne ömür katan güzel bir adadır . İlk giderken feribotla yaklaştığınızda “Nasıl yani Bozcaada bu mu? diye düşünebilirsiniz. Yeşil bir ada bekliyordum” diye hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Ancak bu hayal kırıklığınız adaya ayak basıp Kale’yi, Rum Mahallesi’ni, görüp, güzel yemeklerinden ve şarabından tadıp, buz gibi denizinde serinledikten sonra değişecektir. İnsanın burada gerçekten ömrü uzar, hayat sessiz-sakin akar ve herkes her şeyi tam tadında ve kıvamında yaşar.”
Bozcaada'nın Mitolojik İsmi TENEDOS'un Hikayesi…
Yunan mitolojisine göre deniz tanrısı olan Poseidon'un oğullarından biri de Kyknos adında bir kralmış. Şimdi Çanakkale'ye bağlı Lapseki'de - o zamanki adıyla Kolonai - Miletos kolonisini yönetirmiş. Kyknos'un karısı hastalanıp öldüğünde Tenes adındaki oğlu için zor günler başlamış. Çünkü Kyknos başka bir kadınla evlenmiş. Üvey anne de Tenes'ten nefret edermiş. Ondan kurtulmak için Tenes'e iftira atmış. Kyknos'u iftiraya inandırabilmek için de kendine yalancı bir kavalcıyı şahit yapmış.
Karısının güzelliğinin esiri olan kral iftiraya inanmış ve Tenes'i bir sandığa koyarak denize attırmış. Sandık günlerce suda dalgalara boyun eğerek yol almış. Uzun zaman sonra bir adanın sahiline vurmuş sandık. Sandıktan burada çıkan Tenes bu ada sayesinde ölmekten kurtulmuş. Bu adaya bağlanmış ve burada yaşamaya başlamış. O zamandan beridir bu adaya Tenes'in Adası, yani Tenedos denmiş.
Tenes'in babası Kyknos bir süre sonra üvey annenin yalanını anlamış. Çok üzülmüş oğluna yaptıkları için. Bir gemiye binmiş, Tenedos'a gidip bulmuş oğlunu. Tenes babasına öfke duyuyormuş. Geminin iplerini kesmiş ve geminin açık denizde kaybolmasına göz yummuş. Baba Kyknos'a bundan sonra ne olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz iki şey var: Bririncisi ada sayesinde Tenes hayatta kalmış, ikincisi de orada uzun yıllar yaşamış. İşte bu yüzden Homeros "Tanrı insanlar uzun yıllar yaşasınlar diye Tenedos'u yarattı" demiş.
Unutmadan, o gün bugündür iftiraya şahitlik eden kavalcı yüzünden Bozcaada'ya kavalcıların girmesi yasaktır. Bozcaada'yı görmeye giderseniz kavalınızı yanınıza almayı aklınızdan bile geçirmeyin. Çünkü Tenes geldiğiniz geminin iplerini kesip Ege'nin sularında uzun bir yolculuğa uğurlayabilir sizi...
Tumblr media Tumblr media
Ayazma Manastırı
Ortodoks inancında önemli yeri olan Aya Paraskevi, M.S 138-161 yılları arasında yaşamış bir azizedir. Rum azize Aya Paraskevi adına yapılan Ayazma Manastırında; çift oluklu tarihi bir çeşme ( Ayazma Çeşmesi ) ve küçük bir şapel ( dua, ibadet alanı ) , 8 yaşlı çınar ağacı ve 2 tane tek katlı yapı ile birlikte adanın güney kısmında yer almaktadır.  Yunanca “hagiasme” kelimesinden gelen ayazma kutsal su anlamına geliyor. Türkiye’nin çoğu bölgesinde doğal su kaynaklarının bulunduğu bölgelere ayazma deniyor.
Rum Ortodoks cemaatine ait olan manastır, 1734 yılında Manolaki Manolidis tarafından yaptırılmış. Manastır sadece özel günlerde ibadete açılır. Tarihi çeşmeden bir kez su içenin artık adalı olacağına dair bir inanış da bulunuyor. Manastırın alt kısmında ise bir dilek mağarası yer alıyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ayazma Plajı
Poyraz zamanı denize girmek için tercih edebileceğiniz Ayazma Plajı turkuaz rengi denize eşlik eden incecik kumları ile büyüleyici bir güzelliktedir. Günübirlik tesislerin olduğu tek koy olan Ayazma Plajı, adanın en kalabalık ve popüler plajı olma özelliği de taşıyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Polente Feneri ve Rüzgar Gülleri
Belki de hayatınızda seyredebileceğiniz en büyüleyici gün batımları adanın batı ucunda bekliyor sizi. Önünüzde uçsuz bucaksız Ege Denizi, yanınızda ihtişamlı duruşlarıyla rüzgar gülleri ve terkedilmiş bir deniz feneri. Burnunuzda yabani kekik kokuları ve yüzünüzü okşayan vazgeçilmez ada rüzgarı…
2000 yılında adanın en ucunda kurulan 17 rüzgargülü gün batımını izlemeyi çok daha anlamlı kılıyor. Gündüze son noktayı koymak için Batı Burnu’ nda ada şarabı eşliğinde muhteşem bir gün batımı seyredebilirsiniz. . Polente fenerinin yüksekliği 32 metredir ve ışığını 15 deniz mili yani yaklaşık 28 kilometreye kadar göndermektedir.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Meryem Ana Kilisesi
Bozcaada’da ibadete tek açık olan kilise olma özelliğini taşıyan Meryem Ana Kilisesi Rum Ortodoks cemaatine aittir. 1869 yılında yapılmış olduğu bilinen kilisenin yapılışı Venedikliler zamanına kadar uzanmaktadır. 1869 yılında yapıldığını kilisenin girişinde kuruluş tarihinin yazmasından anlayabiliyoruz. Bahçesinde 1895 yılında yapılmış 4 katlı çan ve saat kulesi bulunmaktadır.
Yapısındaki bozukluk sebebiyle yer yer dökülmelerin olduğu bu kule 1980 yıllarında metal bir kafes içine alınmıştır.  Bulunduğu konum ise Rum Mahallesinin tam ortasıdır. Meryem Ana Kilisesi’nin tam adı Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi’dir. 2006 yılında kilisede başlayan restore çalışmaları 1 yıl kadar sürmüş ve günümüzdeki şeklini alarak ada merkezi eski görünümüne kavuşmuştur.
Kilisenin çan kulesi 23,8 metre olup devasa büyüklüğü sayesinde adanın merkezinde gözde durumdadır. Kilisenin içini görmek için tek fırsatınız Pazar sabahları 8‘de yapılan ayindir. Onun dışında ziyarete kapalıdır. Eğer Bozcaada’da tatilinizi sürdürürken kiliseyi ziyaret etmek istiyorsanız belirttiğimiz saatlerde ziyaretinizi yapmanızı tavsiye ediyoruz.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bozcaada Müzesi
Her geçen gün genişleyen koleksiyonu ile Bozcaada Müzesi, Bozcaada kültürünü yakından tanımak için ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geliyor. 2005 Yılında, M.Hakan Gürüney‘in kişisel girişimleri ile kurulan müze eski Bozcaada fotoğraflarından Osmanlı döneminden kalma obje ve evraklardan bağcılıkta kullanılan en eski aletlere kadar geniş bir koleksiyon sergiliyor. UNESCO ödülü de bulunan müzede dilerseniz replika Tenedos sikkelerinden yapılan takı ve süs eşyalarından hatıra olarak satın alabilirsiniz.
Bozcaada müzesi şehir merkezine uzaklığı 2 km ve bağ evi şeklindedir. Bozcada’nın geçmişinden bir çok eserin sergilendiği bu müze 23 Nisan-29 Ekim tarihleri arasında hizmet vermektedir. Giriş ücreti siviller için 10 tl öğrenciler için 5 tl.Giriş saatleri ise 10.00-20.00 olarak belirlenmiş. Bozcaada müzesinde sergilenen eserler ise şu şekilde;
Rum Mahallesi'nde bulunan Bozcaaada Yerel Tarih Müzesi adanın geçmişini günümüze taşıyan ve mutlaka gezilmesi gereken yerlerdendir.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Rum Mahallesi
Nostaljik görünümü ile sizi içerisine çeken Rum Mahallesi; sokakların birbirlerini dik kesmesi nedeniyle oldukça düzenli görünüyor. Mahallenin tam ortasında bir kilise ve bir de saat kulesi yer alıyor. Zamanında kahvehane, taverna ve meyhane olarak kullanılan pek çok yapı günümüzde turistik dükkan, kafe ve restoran olarak hizmet veriyor. Ada sokaklarını turlarken yorulduğunuzda gelincik şurubu içerek ferahlayabileceğiniz Rum Mahallesi, enfes sakızlı muhallebi ve kahve satan pek çok dükkanı da barındırıyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ada Sokakları
Bozcaada’nın bir zamanlar ortasından geçen bir dere adada birlikte yaşayan Rum ve Türklerin mahallelerini ayıran doğal bir sınır görevi görüyormuş. Dere kaybolmuş olsa da mimari yapıdaki değişiklik sizlere Türk tarafında mı Rum tarafında mı olduğunuzu hissettiriyor. Kıvrımlı sokakları ve ahşap evleri ile kendini belli eden Türk tarafının karşısında bakımlı evleri ve yeşil ağırlıklı sokaklarıyla Rum kesimi bulunuyor. Eskilerde ağırlıklı olarak balıkçılıkla uğraşan ada; Arnavut kaldırımlı taş sokakları, dört mevsim dinmeyen rüzgarı ve rengarenk çiçekleri ile halen şirin bir balıklı kasabası görünümünü korumaktadır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bozcaada Kalesi
Bozcaada’nın en güzel tarihi yerlerinden biride adanın kalesidir. Bozcaada’nin zengin geçmişinin bir nişanesi olan Bozcaada Kalesi, feribotla yaklaşırken sizi ilk selamlayan yapı oluyor. Fenikeliler, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından da kullanılan kale, Türkiye’nin en iyi korunan kalesi olmasıyla da tanınıyor. Bugünkü haline Fatih Sultan Mehmet zamanında yıkıntılar üzerine inşa edilmesi ile ulaşan kale en çok zararı Osmanlı–Venedik arasında geçen mücadeleler sonunda almış. Köprülü Mehmed Paşa döneminden sonra büyük bir onarımdan geçmiş ve 2. Mahmut zamanında neredeyse yeniden inşa edilmiş. Bozcaada gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer alan kale, festival zamanlarında konser mekanı olarak kullanılıyor. Geçmişte Bozcaada’da yaşayanlara güven verdiği gibi günümüzde de ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Şarap Fabrikaları
Şarapçılık geleneği çok eskilere dayanan Bozcaada’da şarap fabrikaları adanın vazgeçilmez yapıları arasında geliyor. Bozcaada'da dört adet şarap fabrikası bulunmakta olup, eski 3 tanesi merkezde, yeni olan 4. ise Tuzburnu mevkisindedir. Buralarda gezerken şarap ve yapımı hakkında bilgi edinebilir, yanınıza hediyelik şarap da alabilirsiniz.
Yapmadan Dönme
Rüzgar güllerini görmeden, polente fenerinde günbatımını izlemeden, Gelincik ve incir reçelinin tadına bakmadan, Ayazma ve Mermerburnu’nda (akvaryum koyunda) denize girmeden, Göztepe’ye çık adayı yüksekten seyret (çok yüksekte, uzunca bir kısmını yürüyerek çıkmak gerekiyor) Şaraplarından içmeden, Cafe Fuska’da deniz kenarında içeceğini kale manzarası eşliğinde yudumlamadan, Bozcaada kalesini gezmeden, Ayazma Manastırında keyif yapmadan Adanın en iyi tostlarını yapan Kaan Abi  tekrar mendirekte, ismi Bizbize Kafe... Ayazma plajındaki lokantalarda patlıcan-biber kızartması ve zeytinyağlıları yemeden, Ayazma Plajı dönüşü, yol üstünde Manastır kafe var. Mutlaka durun ve bir frappe içmeden, Ada sokaklarında kaybolmadan, sokaklardaki duvar sanatlarını keşfetmeden,
Ne alınır?
. Üzüm ve domates reçeli. . Bez bebek, etnik kıyafetler, rüzgar gülü. . Veli Dede'den damla sakızlı ve bademli kurabiye. . Taze dağ kekiği.
0 notes
focaotel1887 · 7 years ago
Quote
İzmir Eski Foça Butik Otelleri 2017 Çok temiz ve berrak sulara sahip olan Foça, tarihi kadar Foça butik otelleri ile de ünlü. Misafirlerini sanki kendi evine gelen misafirleriymiş gibi ağırlayan, güler yüzlü ve samimi bir anlayış ile işletilen oteller eski mimari özelliklerin günümüze yansıtılmış yönleriyle de konuklarına ayrı bir tat yaşatıyor. Pek çoğu Eski Foça adı verilen yerleşim yerinde yer alan Foça otelleri içerisinden sahil kısmında dizili olanları tercih edebileceğiniz gibi merkezde yer alan butik otellerden yana da seçim yapabilirsiniz. Ege ‘nin güzel incisi İzmir ‘in en şirin beldelerinden biri olan Foça, tatil denince akla gelen alışılmış seçeneklerden uzak, huzurlu ve sıcak bir bir arayış içerisinde olanların uğrak merkezi. Doğal sit alanı seçilen Foça, tarihi dokusunu kaybetmeden korumayı başarmış ender yerlerden birisi. Bu özelliği sayesinde gidenlerde büyük bir hayranlık uyandıran belde, İzmir ‘in kuzeyinde yaklaşık 64 kilometre uzaklıkta yer aldığı için ulaşım konusunda da büyük rahatlık sağlıyor. Geçmişte civarda yaşayan foklardan dolayı Phokaia adını alan Foça ’nın İyonlular başta olmak üzere Cenevizlilerin, Çaka Beyliği ‘in, Saruhanoğulları Beyliği ‘nin ve Osmanlı Devleti ‘nin hakimiyeti altında yaşadığı tarih bilgileri arasında yer alıyor. Her yıl yerli ve yabancı yüzlerce turisti ağırlayan Foça ‘da konaklayacağınız bu butik otellerde kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Son derece bakımlı ve temiz, güvenilir servisi ve mis gibi kahvaltıları sayesinde Foça butik otelleri tatilinizi kusursuz geçirmeniz için sizleri bekliyor olacak. Foça ‘nın diğer güzel yanlarından birisi de gezip görebileceğiniz bir çok alanı olması. Foça Tarihi Yerleri Doğu Roma İmparatoru Michael Paleologos tarafından Cenevizli Manuel Zacharnaya verildiği bilinen Beş Kapılar Kalesi, Foça ‘da yapılan su kanalı çalışmaları sırasında ortaya çıkan Foça Antik Tiyatro, İon tapınakları içerisinde en eski olanlarından biri olan Foça Athena Tapınağı, geleneksel Foça evleri, tarihi milattan önce 580 yılına dayanan Foça Kybele Açıkhava Tapınağı, yine tarihi milattan önce 4. yüzyıla dayanan Foça Şeytan Hamamı, Foça ‘nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Phokaia Antik Kenti gezip görebileceğiniz ve tarihin derinliklerine inebileceğiniz noktalardan sadece bir kaçı. Her zevke ve bütçeye hitap eden seçenekleri ile denize, doğaya ve tarihe doyacağınız Foça ‘da şimdiye dek geçirdiğiniz en güzel tatilinizi geçireceğinizden emin olabilirsiniz.
https://www.focaotel1887.com/foca-butik-otelleri/
0 notes
tatilselfie-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Yunanistan'ın Kavala kentinde, 19. yüzyıldan kalma tarihi bir Osmanlı eseri var. Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılan, medrese, mektep ve aşevi olarak kullanılan bir imaret. Bu imaret, son 10 yıldan bu yana Yunanistan'ın en değerli oteli olarak işlev görüyor. Otele isim verilirken de aslına sadık kalınarak İmaret adı verilmiş. 1817'de inşa edilen imaretin sıra sıra kurşun kubbeli mimarisi, ancak İstanbul'daki Topkapı Sarayı'nın bir minyatürüne benzetilebilir. Bu muhteşem yapı, Türk-Yunan ilişkilerinin en kötü dönemlerinde bar, lokanta, diskotek ve kafeterya gibi, şanına hiç de yakışmayan şekillerde kullanılmış. Sonra da kaderine terk edilmiş. Ancak İzmir kökenli tütün tüccarı Kavalalı ünlü işkadını Anna Misirlian'ın maddi ve manevi katkıları sayesinde, imaret bugün ağırbaşlılığını, lüksün ve sadeliğin birbirini tamamladığı çok şık ve önemli bir otel olarak hizmet veriyor. Her bir kurşun kubbesinin altında, ayrı ebatta ve birbirine benzemeyen 26 ayrı odasıyla bugün yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Yerleri ahşap her bir odanın ayrı adı var. 26 odanın arasındaki dört süite ise, Osmanlı kültürüne saygıdan olsa gerek, Hürrem, Mekteb, Zeynep ve İmaret adları verilmiş. Bir odada, yatağın yanı başında gömme bir havuz; bir diğer odada büyük bir şömine yer alıyor. Ama odaların ayrı ayrı dekore edilmiş banyolarında, bakır, mermer ve mozaik hakim. Yatakların yanına da uyku öncesi ayakların dinlenmesini sağlamak üzere, içi ılık su dolu birer leğen konuyor. Güneş battıktan sonra imaretin dış mekanları, koridor ve avluları mumlarla ışıklandırılıyor. İmaretin içindeki mescit ise klasik müzik eşliğinde okuma ve dinlenme yeri olarak kullanılıyor. Zengin sabah kahvaltıları ise 16. yüzyıla ait biblolar ve kristal avizelerle süslenmiş salonlarda, Havillant Limoges porselen takımları içinde sunuluyor.
https://www.tatilselfie.com/selanik-kavala-turu-2/
0 notes
ascihaber · 8 years ago
Text
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN SAİT HALİM PAŞA YALISI’NDA ŞİMDİDEN YERİNİZİ AYIRTIN! Size; Yeşim Pekiner Quartet’le romantik caz parçaları eşliğinde Boğaz’a karşı akşam yemeği … Sevgililer Günü için çok özel bir alternatif sunuyoruz. 14 Şubat Salı akşamı sevgilinizle, sevdiklerinizle Sait Halim Paşa Yalısı’nın İstanbul Boğazı manzaralı tarihi ve büyülü ortamında keyifli bir akşam geçirin !.. İstanbul’un en romantik mekanlarından Sait Halim Paşa Yalısı, Boğaz’a karşı sevgi dolu bir akşam yaşamak isteyenler için özel bir menü de sunuyor. Yalının ödüllü Executive Şefi Oktay Özgün tarafından 14 Şubat gününe özel hazırlanan Sevgililer Günü menüsü ahtapot karpaçyo, yaban mantarlı risotto, dana kaburga gibi leziz tatlarla başlayıp çikolata aşkı ile noktalanıyor. Sevgi ve lezzetle dolu bu geceyi romantik caz parçaları ile Yeşim Pekiner Quartet taçlandırıyor. Yeşim Pekiner’e klavyede Emre Tukur, bas gitarda Nezih Yeşilnil, trompette Şenova Ülker eşlik ediyor.
Rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için; 0212 223 05 66 / Biletix.com.
Köybaşı Caddesi No: 83 Yeniköy, İstanbul (0212) 223 05 66
SAİT HALİM PAŞA
19. yüzyıl son çeyreğinde Osmanlı mimarisinin görkemli atmosferiyle büyüleyici Boğaz manzarasını bir araya getiren Sait Halim Paşa Yalısı günümüzde düğün,kutlama, kurumsal toplantı ve kurumsal davetlerin vazgeçilmez adresi.
Her türlü organizasyon için her mevsimde eşi bulunmaz tarihi bir mekan olan Sait Halim Paşa Yalısı, 13 farklı etkinlik alanı ve 800 kişilik banket kapasitesiyle düğünden konferansa pek çok farklı etkinliğe profesyonel ve dinamik ekibiyle ev sahipliği yapıyor. Sait Halim Paşa Yalısı, yaz aylarında yalının denize nazır bahçesi pazar kahvaltıları ve açık hava sinemaları ile İstanbullulara farklı keyifler yaşatıyor.
Şef Oktay Özgün ile 14 Şubat da Jazz’la Romantizm 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN SAİT HALİM PAŞA YALISI’NDA ŞİMDİDEN YERİNİZİ AYIRTIN! Size; Yeşim Pekiner Quartet’le romantik caz parçaları eşliğinde Boğaz’a karşı akşam yemeği … Sevgililer Günü için çok özel bir alternatif sunuyoruz.
0 notes
izimbozada · 5 years ago
Photo
Tumblr media
🏡İstanbul içinde İstanbul’u yaşamak istiyorsanız mutlaka tercih edin diyebileceğimiz, Neo-Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden tarihi bir yalı otel; @bosphoruspalacehotel ✏️ İlk olarak Büyük Vezir Damat Melek Mehmet Paşa’ya ev sahipliği yapmış olan yalı, saray atmosferinde konaklama olanağı sunuyor. 🍳 Boğaza karşı 12 odası bulunan tarihi yalı otel, İstanbul Boğazı’nın en güzel yeri Beylerbeyi’nde 1994 yılından beri hizmet veriyor. 🍴 Otelin deniz manzaralı restoranı; keyifli sabah kahvaltıları ve romantik akşam yemekleriyle haftanın yedi günü misafirlerini ağırlıyor. Dünya mutfağından lezzetler servis edilen restorana gitmeden önce mutlaka rezervasyon yapmanızı öneririz. ☎️ 0216-422 0003 🏡📚Daha fazla bilgiyi blogda yazdım www.kucukoteller.com.tr/bosphorus-palace-hotel 👨‍👩‍👧‍👦 Çocuklu aileye uygun. ✨ Öne Çıkanlar: Masaj, Jakuzi, Balık Tutma, Boğaz Manzarası. . #beylerbeyi #istanbul #tarihioteller #tarihiyalılar #kucukotelleristanbul #kucukotellerbosphoruspalace #butikotel #butikoteller #kucukoteller #küçükoteller #anadoluyakası #yalılar (Bosphorus Palace Hotel) https://www.instagram.com/p/B3bSRe7H04Q/?igshid=nptrsn87au1h
0 notes
focaotel1887 · 7 years ago
Quote
Foça Butik Otelleri İzmir Eski Foça Butik Otelleri 2017 Çok temiz ve berrak sulara sahip olan Foça, tarihi kadar Foça butik otelleri ile de ünlü. Misafirlerini sanki kendi evine gelen misafirleriymiş gibi ağırlayan, güler yüzlü ve samimi bir anlayış ile işletilen oteller eski mimari özelliklerin günümüze yansıtılmış yönleriyle de konuklarına ayrı bir tat yaşatıyor. Pek çoğu Eski Foça adı verilen yerleşim yerinde yer alan Foça otelleri içerisinden sahil kısmında dizili olanları tercih edebileceğiniz gibi merkezde yer alan butik otellerden yana da seçim yapabilirsiniz. Ege ‘nin güzel incisi İzmir ‘in en şirin beldelerinden biri olan Foça, tatil denince akla gelen alışılmış seçeneklerden uzak, huzurlu ve sıcak bir bir arayış içerisinde olanların uğrak merkezi. Doğal sit alanı seçilen Foça, tarihi dokusunu kaybetmeden korumayı başarmış ender yerlerden birisi. Bu özelliği sayesinde gidenlerde büyük bir hayranlık uyandıran belde, İzmir ‘in kuzeyinde yaklaşık 64 kilometre uzaklıkta yer aldığı için ulaşım konusunda da büyük rahatlık sağlıyor. Geçmişte civarda yaşayan foklardan dolayı Phokaia adını alan Foça ’nın İyonlular başta olmak üzere Cenevizlilerin, Çaka Beyliği ‘in, Saruhanoğulları Beyliği ‘nin ve Osmanlı Devleti ‘nin hakimiyeti altında yaşadığı tarih bilgileri arasında yer alıyor. Her yıl yerli ve yabancı yüzlerce turisti ağırlayan Foça ‘da konaklayacağınız bu butik otellerde kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Son derece bakımlı ve temiz, güvenilir servisi ve mis gibi kahvaltıları sayesinde Foça butik otelleri tatilinizi kusursuz geçirmeniz için sizleri bekliyor olacak. Foça ‘nın diğer güzel yanlarından birisi de gezip görebileceğiniz bir çok alanı olması. Foça Tarihi Yerleri Doğu Roma İmparatoru Michael Paleologos tarafından Cenevizli Manuel Zacharnaya verildiği bilinen Beş Kapılar Kalesi, Foça ‘da yapılan su kanalı çalışmaları sırasında ortaya çıkan Foça Antik Tiyatro, İon tapınakları içerisinde en eski olanlarından biri olan Foça Athena Tapınağı, geleneksel Foça evleri, tarihi milattan önce 580 yılına dayanan Foça Kybele Açıkhava Tapınağı, yine tarihi milattan önce 4. yüzyıla dayanan Foça Şeytan Hamamı, Foça ‘nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Phokaia Antik Kenti gezip görebileceğiniz ve tarihin derinliklerine inebileceğiniz noktalardan sadece bir kaçı. Her zevke ve bütçeye hitap eden seçenekleri ile denize, doğaya ve tarihe doyacağınız Foça ‘da şimdiye dek geçirdiğiniz en güzel tatilinizi geçireceğinizden emin olabilirsiniz.
https://www.focaotel1887.com/foca-butik-otelleri/
0 notes