#ofilmbu
Explore tagged Tumblr posts
ofilmbu-blog · 8 years ago
Text
Et Kemik Sinema.
“Sinemayı yok edenlere lanet olsun! Sinemanın sanatsal değeri ölüyor, bugünlerde orada sadece eğlence filmleri var. Sinemanın görkemli olduğu zamanları unutmayalım. Sinemanın sanatsal tarafı her zaman herkese keyif verebilir. Her filmin eğlenceli bir tarafı vardır. Size yalvarıyorum, tekrar eski filmleri izleyin. Çoklayıcı üstünlükler kazanın. Sinemamızı geri alalım, para karşılığı sömürenlerden geri alalım!...”
diye megafon aracılığı ile ‘gerçeği’ insanlara duyurma çabasında olan bir ‘adam’. Evinin her tarafında sinema fotoğrafları olan, asılları insanlar ile paylaşan bir ‘adam..
Filmin ilk dakikalarını oluşturan bu sahnelerde o kadar fazla şey gördüm ki, bu bir film beğenisi ya da eleştiri yazısı olamayacak. Çünkü daha ciddi şeyler var. Kendimi, sinema adına yaptığım şeyi, insanlara bir şeyleri anlatabilme isteğim ve kursağıma takılmasına sebep olan tüm o arz talepleri.. Paylaştığım her bir film karesinde unfollow kullananları, (mesela sinema birazcık spesifik bir alan ya, hani herkes sevmiyor falan ya da bir dahaki film sahnesini ana sayfanda heyecanla beklemeyecek kadar ilgili değilsen bu tür hesapları takip etmemen gerekiyor ya!) sinema tarihinin ilk filmi ile günümüz filmleri arasındaki üzücü farkları.. Daha neleri.. Gördüm, üzüldüm, sevindim. Biliyorum ki, az da olsa bu filmi seyretmiş ya da seyredecek olan tüm gerçek sinema severler ile kalben, görünmedik bir yerlerde buluşacağız. Bu olayın hakkını vermiş olduğumuzu filmin “konusu”nu açıkladığını idda eden (hepsinde aynı açıklama yazıyor) tüm yazı sahipleri ve adminlere göstereceğiz! Biz göstereceğiz. Kalanından onlar sorumlu.
Cut (Amir Naderi, 2011)
Film siteleri ve sinema yazılarında görebileceğiniz açıklama; sinema aşığı bir adam bir gün abisinin öldüğünü öğrenir ve üstüne kalan borcu dayak yiyerek ödemeye çalışır. Aldığı darbelerden az etkilenmek adına ise sevdiği ve saygı duyulması gerektiğini düşündüğü filmleri hatırlatır kendine. 
Buna önce bir gülmem gerekiyor.
:D
Ah olay o kadar farklı ki.. Anlatılmak istenen ile anlaşıldığı düşünülen şeyin arasındaki fark öfkemin artmasına sebep oluyor. Çünkü bu haksızlık. Sinemaya, sevenine, yapanına çok büyük haksızlık. Bu haksızlığı kabul etmediğim için şimdi size olayın aslını biraz spoiler eşliğinde açıklayacağım. Açıklamak zorundayım. Bir fark varsa farkedilmeli !
S P O I L E R;
Filmde sinema aşığı bir adam var evet. Sinemayı temsil eden, doğduğu günlerdeki gibi saf ve kaliteli kalabilmesini uman ve bunun için savaşan bir adam. Yani sinemanın bizzat kendisi. Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan fakat bir sorun olduğu fark edilemeyen arz talep meselesi ile yani (sinema dahilindeki) film dünyasını elinde tuttuğunu düşünen, kısmen de öyle olan Hollywood ile kavgaya tutuşan bir adam. Yani sinemanın bizzat kendisi. Yaralı halde yaşamını sürdürmeye çalışırken ilacının kült yönetmenlerin mezar taşlarında, bahsettiği o eski filmlerin vücudunun her tarafına yansıttığı projeksiyon yansımalarında olduğunu düşünüp bulduğu her fırsatta özünü kaybetmemek adına taşlara ve ışıklara dokunan bir adam. Yani evet, sinemanın bizzat kendisi. Piyasaya sürülen her film ile bir darbe alan, izi silinen fakat yok olmak istemeyen, “ben buradayım!” diye haykıran sinemanın. Bizzat kendisi.
Tumblr media
Bunu, evinin çatısında yaptığı unutulmasını istemediği film gösterimi sonundaki bir diyalogda şöyle görüyoruz:
- Kavga mı ettin?
+ Hayır, düştüm.
- Bütün bu çürükler düşmekten mi?
+ Evet öyle.
- Kendini kaybettin ve darbeler aldın değil mi?
+ Hayır, sadece tökezledim.
Ağladım. 
Kimisine komik kimisine salakça gelecek elbette ama La La Land gibi bir şeye ağladığımı söyleyip normal başlığı altında kendime yer bulmaktan, film izliyorum diyerek ideal yerlerde puanımı düşürmektense çoğunluğun önem vermediği, o önemsemedikleri olmasaydı La La Land’ın bugün olamayacağını akıllarına getirmedikleri ve popüleritesi olmayan gerçek kere gerçek bir şey için ağlayıp anlamsız gözükmeyi tercih ederim. Filmde günümüz sinema anlayışından vücuduna özellikle suratına her darbe alışında asıl sinemanın da söylediği gibi; “kötü film! kötü film! kötü film!”
Daha önce kendine bu kadar inanan ve haklı olan bir şey görmedim.
...
O yumrukların hesabını soracağız(m)! O filmleri seyredeceğiz(m)!
Tumblr media
Ete kemiğe bürünmüş sinemanın bitiş sahnelerindeki biraz gururlandıran çokça iç burkan görüntüleri için  “uuu finale bak..” diyecekken (alacağı son 100 yumruk için -bizlere- 100 filmlik bir liste hazırlamış, her yumrukta 1 film, yönetmeni ve çıkış tarihi ile birlikte ekrana veriliyor. İnanılmazdı.) .. neyse, onu da söylemeyeyim seyretmek isteyecekler için bir süprizlik şans olsun. 
Buradayız(m)!
Teşekkürler;
Bu film ile birlikte sinema için sinema yapmış olan Amir Naderi ‘ye, Shinji Aoyama ‘ya, Abou Farman ‘a ve Yuichi Tazawa ‘ya.
0 notes
ofilmbu-blog · 8 years ago
Link
0 notes
ofilmbu-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Merhaba ! İnsanlık için kısa benim için uzun bir aradan ve bekleyişten sonra yurda dönüşümü sonunda gerçekleştirdim.. Lafı fazla uzatmadan açıklamam gerekenleri açıklayıp, sayfanın asıl amacına geçeceğim. Film dünyasına tavşanı takip et ile giriş yapmıştım. Tavşanı takip ederek hemde. Hesaplarımın ilk postlarında bundan bahsetmiştim, neden tavşandı, o tavşan hangi tavşandı gibi sorulara önceden cevap vermiştim.. O tavşan Alice'in tavşanıydı, takip edenini kendisi için en uygun şeye götürecek olan tavşan. O yüzden takip edilmeliydi. İç güdüydü. Misyon yüklüydü çünkü. Bu dünyada herkesin bir "iyi"si, bir tavşanı var. Kimseye bir faydası olmayacak olsa bile takip etmesi, mutlu oluyorsa üzerinde yürümeye devam etmesi gereken bir yolu var.. Buna hobi demeyin demiyorum, hobi olarak yine deyin ama bendeki anlamını açıklamış olmak amaçlı seçmiştim tavşanı ve güzergahını. Şimdi istediğim yerdeyim ve o meşhur tavşana bir minnet borcum olduğunu düşündüğümden, tamamladığım şeyin rotam olduğunu görsün, beni getirdiği yerdeki şeylere hak ettiklerini verdiğimi bilsin diye içine bolca teşekkür yükleyip seçtim #ofilmbu ismini. Hikaye bu. Sevene de sevmeyene de teşekkürler. Ben devam ediyorum, edeceğim. Bunu da duyurmuş olup sıradaki post için geri gelmek üzere çekiliyorum. Okuyan, seven, destek olan herkese teşekkürler..
0 notes
ofilmbu-blog · 8 years ago
Link
Instagram’ıma da beklerim.
:)
0 notes