#minik blog
Explore tagged Tumblr posts
minikblogger · 9 months ago
Text
1 note · View note
caytoniccox · 3 months ago
Text
How do you deal with a loss with a pet and are others out here still mourning even though it has been a minute? I lost my cat Minik two years ago this month and it really hits me sometimes. I held her well she was dying on the way to the vet like they could do something. I felt so powerless and then she passed away with the vet. I didn’t get to really say goodbye the way I guess you’d picture in your head. We didn’t get to figure out what was going on all the way but they said she had a heart murmur but she was improving before well she suddenly died. I’m fighting back tears right now as I write this shit. I figured I should just let it out cause otherwise it would sit on the bench of my brain and make me cry. It doesn’t help that in the last week I’ve seen several people who I follow mourn over a pet recently passing away. I would give anything to hold her again.
Tumblr media
This was around a week before she died. lol, fuck I’m going to cry in a parking lot right now for no reason! No one is forcing me to write a fucking sad blog as a 33 year old in our lord 2024 😭😂. I guess I don’t know. What is there to really say. It’s the paradox of living, the more you love the more you lose but that’s not a reason to not love. I guess? I think that’s part of some quote? I don’t know!
Anyways, it’s hump day! 🥹 I need to chill and not hyper fixate on it. No matter how much I think of her dying, it won’t bring her back and I’d like to think she wouldn’t want me upset even though if you touched that belly she’d get you good. lol.
20 notes · View notes
ekip · 7 months ago
Text
1 Haziran 2024 itibarıyla bahşişler bitiyor
Selam, Tumblr! (Ve selam sana Bahşiş özelliğini kullanan güzide insan <3)
Bildiğiniz gibi Şubat 2022'de sizden aldığımız geribildirimler ışığında Bahşiş özelliğini devreye sokmuştuk. Bu, Tumblr'daki birçok topluluk açısından harika bir katkı oldu. Sizi böylesi mutlu eden özellikler eklemeyi çok seviyoruz; Bahşiş de işte bu çabalarımızın bir meyvesiydi.
Ne yazık ki son dönemde Bahşiş özelliğinin kullanımında yoğun bir düşüş oluştu. Biz de kullanıcılarımızın çoğunluğu açısından Tumblr'ı Tumblr kılan şeylere daha rahat odaklanabilmek için Bahşiş özelliğini 1 Haziran itibarıyla devre dışı bırakmaya karar verdik.
Geçmişte hiç birine bahşiş verdiğin oldu mu ya da blogunda Bahşiş özelliğini etkinleştirmiş miydin? Senin hiçbir şey yapmana gerek yok; minik Bahşiş simgesi, Bahşişleri etkinleştiren bloglardan ve gönderilerden otomatik olarak kalkacak. Bundan böyle içerik üreticilere Bahşiş veremen ya da içerik üretici olarak Bahşiş alman mümkün olmayacak. Bahşişlerden gelen tüm para, 15 Haziran tarihine dek Stripe aracılığıyla kaydolduğun hesaba yatırılacak.
Belki bu değişiklikten az sayıda kullanıcımız etkilenecek; ancak Bahşiş verenlerin Tumblr'daki içerik üreticilere büyük bir hayranlık duyduğunu biliyor ve bu imkanı onların elinden aldığımız için elbette üzüntü duyuyoruz. Dostlarına ve diğer kullanıcılara olan sevgini ve minnettarlığını göstermek için başka yollar bulabileceğini umut ediyoruz: Mesela diğer bloglara, seveceğini düşündüğün bir rozet hediye edebilir ya da normalde Bahşiş bırakacağın bir gönderiyi Ateşleyebilirsin. Bu da o blog sahibine en az bir bahşiş kadar mutluluk verecektir.
Bu değişikliğe ilişkin olarak herhangi bir sorun olursa lütfen Destek ile iletişime geç. Bizimle bu yolculuğa çıktığın için her zaman olduğu gibi teşekkür ediyoruz!
29 notes · View notes
beyazlalelerr · 1 year ago
Note
açıklamalı ff
@soncigliklar her şeyim, onun olmadığı bir zamanı düşleyemiyorum. Bir ara minik bir uzaklaşma olsa bile hâlâ benim biriciğim, güzeller güzelim 🫀
@kurtarici0 bir aydan az bir zaman sonra gelecek canım abimmmm
@kibilkaymiss ballı çöreğimmm, sınavları bi bitsin de çok sıkılıyorum onunla konuşmayınca
@furkanyasar can kardeşim, mükemmel bir insandır kendisi iyiki var
@eskibenibulmakistiyorum çiçeğimm,sınav senesiydi bu yıl ve İnşallah herr şey istediği gibi olur 🤎
@yalniz-kizz güzel kızım mutluluğunu, enerjikliğini asla bırakmıyor
@iyiyimbitch canım abim, blogu da kendisi gibi mükemmel
@kalbimdeki-maviyara güzelim benim, blogu da kendisi gibi çok güzel
@theay güzel ablam, çok fazla konuşmasak bile harika bir insandır kendisi iyiki var
@wiany inanılmaz bir insan ve inanılmaz bir blog
@schatzloseren bloguda kendisi gibi aşşşırı güzel
@unpourlaroute abimin de kendisi gibi blogu çooook güzel
@karanfilsblog kendisi de mükemmel biri blogu da mükemmel bir blog
@limonludondurma0 harika bir insan, blogu da öyle
@kabayl abimin blogu da kendisi gibi o kadar çok güzel kii
@asosyalistsoviyetlercumhuriyeti mükemmel, inanılmaz harika bir blogu tıpkı kendisi gibi
Şu an bu kadar geldi aklıma, hatırladıkça yazarım
25 notes · View notes
rorinina · 6 months ago
Text
bana burada yayınlamak istemediğim anonim bir mesaj gelmiş, oldukça ilginç buldum içeriği ve talebi. eğer bu kişi postlarımı görür de konu hakkında daha fazla konuşmak isterse bana kim olduğunu söyleyebilir ben de takip edip mesaj yollamasına sohbetten zemin oluşturabilirim. with that being said,
1) umarım bu siktiriboktan bir yalan, iftira falandır. çünkü o eylemin kötülüğü hiç değilse çarpık taleplerin kendisinden daha anlaşılır.
2) eğer bunlardan hiçbiri değilse, ben anlamadım konu neden ve nasıl beni alakadar etsin. ben elalemin amının ya da kimin kiminle ne konuşacağının bekçisi miyim?
3) z kuşağı kafayı yemiş.
4) birinin içinde bulunduğu "ahlaksız" hal çocukları, kadınları, başka bir canlının yaşam hakkını, ne bileyim var oluşunu falan gasp etmiyorsa bireyler arası ilişkiler için ben neden blog spamliyim ya, engelleseymiş erkek arkadaşın rahatsız olunca minik mafyalar mısınız arkadaşlar gözünüzü seviim lol.
yani desen ki meselaa,,, "burada böyle bir blog var, bu blog sahibi de pedofilidir, burada da kanıtları vardır gerekli yerlere de başvuru yaptık, lütfen takip etmeyin ve spamleyin, hatta bu haberi yayın" deriz ki "vay babanın kemiği neler olmuş." destekleriz. abi welcome to tumblr ya... ben bu bloğu 2009da açtım arkadaşlar neler neler gördük biz adfghjk ne diyeyim bacım daha gençsiniz, bırakın uğraşmayın böyle kötü insanlarla madem, enerjinizi düşürmeyin uzak durun <3<3<3
2 notes · View notes
aribuga · 1 year ago
Text
yaz kış temizliği
uzun bir süredir buraya girmiyordum daha doğrusu girmek için bir sebep bulamıyordum. Minik bir kod yardımıyla bütün gönderileri temizledim (2K görsel post atmışım wow). Burayı daha blog tadında kullanmak istiyor yasin arıbuğa artık (umarım anlık heves olarak kalmaz. Uzun bir süredir böyle bir şey yapmak istiyordum).
İlk başta direkt adsoyad(.)com şeklinde bir sitede böyle bir şey yapmayı düşündüm fakat hem gereksiz host ücreti vs hem de verileri kaybetmek vs o şekilde çok kolay. Bu arada benim okuma yazmam A1 türkçe seviyesinde olabilir. Hiç geriye dönüp okumuyorum bunun için pek üzgün değilim ama yine de eser miktarda üzgünüm.
8 notes · View notes
shadelessmind · 2 years ago
Text
Hustle Nasıl En Sevdiğim 2. Spor Filmi Oldu
"Hustle Nasıl Coach Carter'dan Sonra En Sevdiğim 2. Spor Filmi Oldu" başlıklı enine boyuna bir blog yazısı yazacaktım aylar önce. Filmi geçen sene Ağustos’ta izlemiştim. Araya çok şey girdi.
Üşendim. Daha doğrusu kafamdakileri aktarmaya üşenmedim de bilirkişi gibi uzun uzun film analizi yapmaya, ahkam kesmeye üşendim. O kadar zaman geçince bir de film tazeliğini yitirince… Ama hiçbir şey söylemeden de edemedim. En iyisi dedim söyleyeyim de, az şey söyleyeyim dedim sonunda. Aklımda kaldığınca…
Bu film hayatınızı değiştirmeyecek, benim de değiştirmedi. Ama filmi izlemeye ayırdığım 2 saati hayatımda çok güzel geçirdiğim 2 saatlik dilimler arasına sokmayı başlardı. Bir de bunları yazmak istedim çünkü böylesi ahenkli bir kelime esprisini bir başlığa taşıma fırsatını tepmek istemedim. Hustle nasıl buna hasıl oldu? Başlayayım. Eheh.
Tumblr media
Filmin konusu başlı başına bir klişe: Bir basketbolcu eskisi yetenek avcısı İspanya’nın gettolarında bir cevher keşfediyor ve bu cevheri parlatıp birlikte başarıya ulaşıyorlar. Rocky filminin biraz daha basketbol ekseninde yeniden yorumlanması desek de olur. Bu klişe konuyu bir yandan Hollywood tarzı, durduk yerde karakterlere saçma sapan şeyler yaptırmak suretiyle seyirciyi güldürerek; bir yandan da arka planda her iki ana karakterin hayatlarını derinlikli ama abartıya kaçmadan bir drama biçimde anlatıp ikili arasında kurulan bağın kuvvetini seyirciye hissettirerek işlemeleri bu filmi kaliteli kılan niteliklerin başında geliyor. Adam Sandler’ın oyunculuğunu özlediğimizi ise yıllar sonra onu yeniden böyle izlemeye değer bir rolü canlandırırken gördüğümüzde anlıyoruz.
Kısaca filmin öyküsünden bahsedeyim. Adam Sandler’ın oynadığı karakter, Stanley Sugarman kolejde basketol oynamış ama sonra sakatlanıp bırakmış. Oyun zekası oldukça üst düzey, kafa zehir. Hal böyle olunca hep baş antrenör olmak istemiş, en azından yardımcı antrenör bari olaydım derken kendisini Philadelphia 76ers’ın yetenek avcılığını yaparken bulmuş. Senaryo bu ya, takımın patronu ölmeden önce Sugarman’e yardımcı antrenörlük verse de patronun yavşak oğlu “bu ne bilecek yaaee ben bilirim yaaee benim hayatım 2k oynayarak geçti ben biliyom yaaee” diyerek Sugarman’i yeniden yetenek avcılığı rolüne itiyor ve vasat oyuncuların peşine üç kuruş harcıraha şehir şehir, otel otel dolaşması üzere Avrupa’ya gönderiyor. Sugarman de İspanya’da umutsuz umutsuz dolanırken sokakta basketbol oynayan Bo’yu görüyor.
Başrolümüz Juancho (Bo Cruz) Hernangomez de film boyunca bu rolü çok iyi kotarmış. Delikanlı Bo Cruz yetenekli bir topçu, yağız, bıçkın bir delikanlı ama profesyonel olacak yaşı da biraz geçirmiş. Profesyonel olmayı deneyememiş çünkü İspanya’da fakir bir mahallede yaşayıp toplu konutlarda ikamet ediyor ve ailesine bakma sorumluluğunu üstleniyor. Geçimini sokakta bebelerle iddiaya girip onları birebir maçlarda harcayarak sağlıyor. Filmi izlerken Hernangomez o havalı, zaman zaman ürkek, bazen fazlaca şımarık, bazen evinden oldukça uzakta, bazen minik kızını çokça özlemiş, yeri gelince öfkeden deliye dönen.. tüm o duyguları bana aktarmayı başardı. Ya da benim duyguları alasım varmış, film esnasında almaçlarım açıkmış. Hoş, filmde zaman zaman dublör kullandığını öğrenince epey şaşırmıştım ama demek ki yardım alması gerekmiş ki almış. Gören de uçaktan uçağa atladı, helikopterden atlayıp Sugarman’i  kurtarmak için terastan binaya daldı falan zannedecek. Yokuş yukarı düz koşarken mi dublöre ihtiyaç duydun kurban olduğum? Günde 3’er saatten 2 kere yaptığın şut antrenmanını kameralar karşısında yaparken mi dublör lazım oldu? Ya da Anthony Edwards’a poster olmaya yüreğin razı gelmedi de dublörü orada mı çağırdın ne yaptın anlamadım ki.
Sonrasını filmden izleyin bence.
Bunların dışında benim özellikle bu filmle asıl bağ kurmamı sağlayan ise şu oldu: Bir basketbol filmi çekeceksen ve 21 milyon dolar bütçen varsa, bu filme en az birkaç tane basketbola dair günümüzde ismi ve cismi basketbolla ilgilenen insanların hafızasında yer etmiş isim koyarsın. Bu filmi yapanlar bu durumu birazcık abartmış ve “herkesi çağırın” demiş resmen. Filmde yer alan aktif ve emekli basketbolcuları, koçları, yorumcuları, hatta sokak basketbolcularını tek tek yazayım dedim de, kategorize etmeden yazmak mümkün olmadı adeta. Şöyle bir listeden bahsediyorum:
İspanyollar: Juancho Hernangomez, Willy Hernangomez, Jose Calderon, Felipe Reyes, Alex Abrines, Pierre Oriola ve Sergio Scariolo
NBA Efsaneleri, Emekli Oyuncular, Koçlar, Patronlar: Dr J, Shaq, Charles Barkley, Allen Iverson, Maurice Cheeks, Emeka Okafor, Mark Cuban, Leandro Barbosa, Brad Stevens, Doc Rivers, Dirk Nowitzki
Aktif NBA Oyuncuları: Anthony Edwards, Boban Marjanovic 😀, Khris Middleton, Mike James, Doncic, Aaron Gordon, Trae Young, Jordan Clarkson, Moritz Wagner, Seth Curry, Tyrese Maxey, Kyle Lowry, Tobias Harris, Matisse Thybulle, Furkan Korkmaz 🇹🇷
And1 Yıldızları: The Professor 👊, Lethal Shooter, Bone Collector
Spiker ve Yorumcular: Ernie Johnson, Kenny Smith
Böyle bir liste işte. Düşünsene bir film izliyorsun. Normalde (yüzlerini sinema filmlerinde veya ekranda sıkça görmeye alışkın olmamıza rağmen) tek bir Shaq veya Charles Barkley bile görsek “aa bu da mı varmış” diyip sevinecekken bu filmde neredeyse her sahnede tanıdık bir simaya denk geliyorsun. Adeta bombardıman.
İspanyollara ayrıca değinmesem olmazdı. Acayip bir basketbol ülkesi. Rakip olarak izlerken insanı çıldırtan, taraftarı olsan mest edecek bir basketbol kültürü ve geleneğinden bahsediyoruz. Oyunda oyuna dair ya da rakibin psikolojisini alt üst etmeye dair sınırlar dahilinde (ya da yer yer haricinde) ne yapılması gerekiyorsa yapan bir lejyonerler ordusu. Bu ordunun (Felipe Reyes gibi) mensuplarını, Juancho’nun 1 yaş büyük ağabeyi Willy’yi, efsane Calderon’u filmde görmek güzeldi.
Yukarıda bahsettiğim gibi sadece 1-2 tanesini bile ekranda görsek tatmin olacağımız NBA efsanelerini, rolü büyük olmasa da özellikle idolüm Allen Iverson’ı görmek tarifsizdi. (”I did it my way” ve “We talkin about practice?” röportajlarını anmadan edemeyeceğim.)
Eh, bir basketbolcunun NBA’de kontrat almaya uzanan yolculuğunu seyrederken aktif oyuncuları görmek, maçlardan kesitler görmek de ayrıca çok keyifliydi. Bu minvalde senaryo gereği Sixers ve Celtics oyuncuları biraz daha şanslıydı filmde görünmek açısından. Sixers kadrosunda olması dolayısıyla Furkan’ı da anlık olarak görmek göğsümüzü kabarttı. Eheh. Boban’ın oyuncu kariyeri bittikten sonraki kariyerinin Hollywood filmleriyle bol bol kesişeceğini ise kestirmek çok zor değil. Yeşilçam filmlerinin vazgeçilmez dev kötüsü milli basketbolcu Hüseyin Alp gibi Boban da filmlerin dev kötüsü (ya da maskotu) olmaya şimdiden aday. 2.24 m boyuyla sempatik bir dev. Filmin kötü çocuğu Anthony Edwards’ı da oyunculuk yeteneği bakımından tebrik etmeden edemeyeceğim. Özellikle Bo’nun kız çocuğuyla ilgili trash talk yaptığında 1-2 tane de ben geçirmek istedim. Rolünü iyi oynadı yani, helal olsun. Duyguyu aktardı.
Filmde her ne kadar yolun sonu NBA’de bitse de hikayenin başlangıcı sokak basketbolu olunca, o eski 240p kalitesinde izlerken kalbimizi yerinden çıkaran AND1 Mixtape’lerinin yıldızlarını atlamamaları da büyük jest olmuş. Lethal Shooter, Bone Collector bir yana özellikle Professor’ü görmek ayrı bir keyifti. Professor daha ölmedi bu arada, Youtube’da hala veteran bir sokak basketbolcusu olarak genç dimağların aklını almaya devam ediyor. Ah kalbim, 2000’ler basketbolu…
Filmin üzerinden zaman geçince bu yazının daha kısa olacağını öngörüyordum. Yine de ne çok detay varmış aklımda kalan. Tekrar izlesem yine aynı tadı alırım gibi geliyor. Nitekim çokça eğlenceli, zaman zaman gaza getiren, doğru noktalarda da duygusal, güzel bir filmdi Hustle.
Sözlerimi noktalarken aklıma gelen bir soruyu da buraya bırakmak istiyorum. Filmin senaryosunu yazarken, Bo Cruz’a ismini verirken acaba senaristlerin de aklında (benim de en sevdiğim basketbol filmi olan) Coach Carter’ın Timo Cruz’u mu vardı da Bo’nun soyadı Cruz oldu? Asi çocuk keskin şutör Timo Cruz’u da anarak bitireyim dedim. İşte böyle hasıl oldu.
Tumblr media
8 notes · View notes
duhanbozkurt · 2 years ago
Note
Tumblr da ne kadar kadın blogu varsa hepsinden rbler yapıp, medeni durumu fark etmeksizin saçma sapan anonlar yazıp yavşaklık yapıyorsun. Birde tutmuş dün sapladım diyor, paylaşsana anonimleri kim kime saplamış görelim. Götün yemez çünkü sen bir erkek değilsin küpeli
1.si haddini aşıyorsun
2.17k blog takip ediyorum kimsenin medeni durumunu bilemem dash saniyede değişiyor önüme gelene rb yapıyorum.
3.birine anonim olduğumu nerden biliyorsun aptal kime anonim olmuşum önce bunu bir kanıtla
4.seviyen o kadar düşük ki anonimden küfür yazmak saplamak zannediyorsun sadece yığınla küfür yazıyorsun, sonra kim kime saplanmış anonları paylaş diyorsun
5.benim babam 4 dil bilen entelektüel bir kişilik bundan 30 yıl evvel uzun şaçlı küpeliymiş, hala karizma spor yapan konuşmayı bilen uzun şaçlı bir birey, böyle bir babanın evladıyım ben küpe takmamı sülalem bile yadırgamaz
Gelelim sana 2023 yılında bu minik beynin ile özgüvensizliğin ile ancak anonimden küfürler yazarsın öyle bir bağnaz sülalede yetişmişsin ki kendinide geliştirememiş küpe takıyorum diye etmediğin küfür kalmamış. Aynada kendine bakarken özgüvensizlikten ağlayan bir çocuksun, senin bu küfürlerin laf sokmaya çalışmaların beni etkileyeceğini mi sanıyorsun? 7 kişilik grubumuza laf etmişin demediğini bırakmadın o kadar asosyalsin ki 7 kişiye erkek sanmışsın, 5i de kız onların
İstediğin eleştiri yapabilirsin ama inan sikimde değilsin,38k takipçim var yazdığın küfür argo sapıklık ve bağnazlık dolu yazını başkaları görüp gözlerinin kanamasını istemem.
3 notes · View notes
evetoburcubenim · 9 months ago
Text
Show Your Work
Yazılıma giriş yolcuğumdan önce bahsetmek istediğim ufak bir şey var - ki bu blog sadece yazılımla alakalı olmak zorunda değil sanırım, sonuçta bu bir çeşit dijital günlük.
Geçen sene çalışırken, özellikle ofis-ev arası biraz”cık” uzun yolculuklarımda ve akşamları yatmadan önce okuduğum bir kitap vardı. Bu blog'u başlatırken ondan bir miktar esinlendim diyebiliriz. Austin Kleon’ın 2014 tarihli Show Your Work isimli kitabını okuyordum. Daha çok sanatçıların günümüzde yaratıcılığını ve işlerini sosyal medya platformlarını kullanarak, blog paylaşımları yaparak vs. paylaşmalarının gerekliliği ve bu operasyonu nasıl yönetebilecekleri üzerine bir minik kitap. Evet, ben bir sanatçı değilim. Ve evet, yaptığım hiçbir şeyi paylaşmamı gerektirecek bir iş dalında da çalışmıyorum. Ama önceki yazımda da anlattığım gibi, paylaşmak istiyorum; ÇÜNKÜ NEDEN OLMASIN? 💁‍♀️
Bir blog yazma fikrine kitabı okumadan önce kapılmış olsam da Austin Bey de bu fikrimi iyice pekiştirdi. Genel olarak da sevimli bir kitap ve dijital dünyadaki varlığımızı nasıl yönetiriz sorusuna dair güzel küçük tüyolar var içinde. Özellikle bu konuda çok çekingen hissediyorsanız, ilk adımı atmanıza ilham olabilir. Bu anlamda tavsiyedir.
Ayrıca kitabın tasarımını da çok beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Kitaba ulaşmak için buraya 👇
Bu da kendisinin websitesi:
Şimdilik au revoir dostlar 🖖
0 notes
morkedisblog · 9 months ago
Text
Az önceki paylaşımımda Özge Namal görüntüsü çıkmadı sonra gönül koyarlar " Yalova kaymakamı Montreal genel valisi, Kızıl Goncaların posterini yarımlaştırdı"derler😉 bu arada bu dizileri de seyrediyorum elimde kumanda: dizi/sinema/belgesel/müzik/yerli-yabancı kanal gidiyorum da spor-politika programı olunca babam tv'ye de kumandaya da el koyuyor yedek tv bozuldu tamirci çok para istedi bir de minik ekran vardı onu da apartman görevlisi ablamızın oğlu hapishanede sevapına ona gönderdim annesine verip (hıhıhı yaptığım iyiliği söylemezsem nerden bileceksiniz yiğidin malı meydanda olur😕)demem o ki; her kanal ve diziye eşit yakınlık ve uzaklıktayım oldu mu şimdi mıymıy yapmaya gerek yok millet tuvalet kağıdının markasını bile yazıyor kimse oralı değil ben yapınca bayraklar göndere çekiliyor merâk etmeyin paralı blog açarsam herkesi haberdâr ederim😎 anasını satayım ne varsa bende var😤😠😈
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
minikblogger · 9 months ago
Text
1 note · View note
ekip · 2 years ago
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Tumblr Live, ABD için masaüstünde kullanıma açılıyor! (Şimdilik sadece İngilizce.)
"Başka kişiler de bu [e-posta adresini] kullanarak beni bulabilsin" hesap ayarını ve bununla beraber "Takip edilenler" sayfasında birisini hesap e-postasından takip edebilme özelliğini kaldırdık (bu tarz bir takibe hesabın izin vermiş olması gerekiyordu, ki varsayılan olarak bu izin açıktı).
Masaüstünde anket sonuçlarında artık virgülden sonraki sayılar tek haneli.
Masaüstünde artık bir konuşmayı her durumda spam olarak rapor edebiliyorsun (yanıt vermiş olsan bile). İleti penceresinin üç nokta menüsünde artık hiç kaybolmayacak olan "Spam olarak işaretle" düğmesini bulabilirsin.
Telefon tarayıcılarından Tumblr'a giriyorsan, gezinti çekmecesindeki "Paleti değiştir" düğmesi artık Ayarlar alt menüsünde.
Masaüstünde gönderi yayımlayınca çıkan minik kutunun konfeti efektini kaldırdık. Bu konuda geri bildirim yollayan herkese teşekkürler.
Mobil tarayıcılarda, bulunduğun sayfa artık gezinti çekmecesinde parlak görünüyor.
🛠 Düzeltmeler
Zaten sürekli karşına çıkmakta olan bloglar, blog öneri motorumuzda bir süre devam eden bir hatadan dolayı sana tekrar tekrar öneriliyordu. Bu hatayı düzelttik, gıcır gıcır blog önerilerinin keyfini çıkar!
Masaüstü gönderi düzenleyicide, dosya boyutu sınırımızın teknik olarak altında olup sınıra çok yakın olan dosyalar yüklenemiyordu. Bu hatayı düzelttik.
Yine masaüstü gönderi düzenleyicide gönderi yazarken blog değiştirince, taslakları otomatik kaydetme özelliği gönderiyi bazen yanlış bloga kaydetmeye çalışıyordu. Bu hatayı düzelttik.
Masaüstünde blog ayarları sayfasının yüklenmemesine yol açan sorunu giderdik.
Bazı renk paletleri, blog önizlemesinde anket şıklarını görünmez yapıyordu. Bu hatayı giderdik.
Masaüstünde gelen kutusunu görüntülerken, ilgili gezinti simgesi parlak görünmüyordu. Bu sorunu düzelttik.
Mobil tarayıcılarda, gezinti çekmecesinde Reklamsız Gezintiye ait iki tane öğe bulunuyordu. Artık bir tane var, o da Ayarlar alt menüsünde.
Yanında tik bulunan blog adları, yerleştirilmiş gönderilerde tuhaf gözüküyordu. Bu sorun giderildi.
🚧 Üzerinde çalıştıklarımız
Başka uygulamalardaki "Tumblr'da paylaş" seçeneğini kullanınca, paylaşmaya çalıştığın öğenin iOS uygulamasına aktarılmamasına yol açan hatadan daha önce bahsetmiştik. iOS uygulamasının bir sonraki sürümüyle (28.3) birlikte bu sorun düzeliyor.
🌱 Yakında sunulacaklar
Test ediyor olduğumuz yeni "Pano Sekmeleri yapılandırma" düğmesini iOS ve Android uygulamalarının sekme çubuğunda, tarayıcılarda ise panonun tepesinde görmüş olabilirsin. Bu değişiklik, sekme yapılandırma özelliğini Tumblr Labs'den alıp bu yeni yapılandırma görünümüne taşıyor ve ayrıca pano sekmelerinin sırasını değiştirmene olanak tanıyor.
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde de takip etmek için diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
45 notes · View notes
proresim · 1 year ago
Text
Fotoğraf Yükle 
Fotoğraf yükle işlemi özellikle sosyal medya uygulamalarının popüler olması ile sıklıkla ihtiyaç duyulan bir işlemdir. Instagram ve Twitter gibi sosyal medya uygulamaları etkileyici görsellerin yüklendiği uygulamalardır. Bu uygulamalara görsellerin yüklenmesinden önce görselleri belirle düzenlemelerden geçirilmesi görseller üzerinde minik oynamalar yapılması gerekebilir. Yapılan bu minik oynamalar sayesinde görseller hem daha canlı renklere sahip olacak hem de daha dikkat çekici hale gelecektir. Fotoğraf yükle işleme sosyal medya hesaplarında ve blog sitesi ve kişisel hesaplarda paylaşılmak istenen fotoğrafların düzenlemesinde yapılabileceği alanlardır. Bu alanlara düzenlenilmek istenen görseller yüklenir ve ardından görsellerin üzerinde gerekli düzenleme işlemleri yapılır. Düzenleme işlemlerini tamamlanmasına ardından hazırlanan görseller istenilen sosyal medya hesaplarında dakikalar içerisinde kolaylıkla paylaşılabilir.  
0 notes
birkibritleyokoldum · 2 years ago
Text
Tumblr media
Off çok duygulandım.Öncelikle herkese teşekkür ederim.İlk tumblr hesabımda 1000 kişilik kocaman bir aile olabileceğimiz hiç aklıma gelmezdi.Bir kitabı okuyup buralara gelip çok güzel insanlarla tanışabileceğimi düşünmemiştim.Şimdi 3 yaşındayız.Biz diyorum çünkü bu minik hesabı beraber büyütüp kocaman bir blog yaptık.Teşekkür ederim hepinize iyi ki varsınız gelmemeye gidenler💗💗
1 note · View note
edanurunuzzz · 3 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
524 notes · View notes
gecemavisindekayip · 4 years ago
Text
Tumblr media
Sorsalar senin için en güzel iyi geceler mesajı nedir diye, ben budur derim. Çünkü en sevdiğim insandan en sevdiğim lakabımla geliyor. Ben onun bidenesiyim o benim minik satürnüm. Ve o benimle oldukça en güzel mesajlar hep onunkiler olacak...
:) ♡
12 notes · View notes