#metabolizma ve kilo kaybı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Spor Yapmadan Kilo Vermenin Sağlık Üzerindeki Etkileri
New Post has been published on https://www.yakinsavunma.com/spor-yapmadan-kilo-vermenin-saglik-uzerindeki-etkileri/
Spor Yapmadan Kilo Vermenin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Spor Yapmadan Kilo Vermenin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Kilo vermek, birçok insanın sağlıklı yaşam yolunda attığı önemli adımlardan biridir. Ancak, spor yapmadan sadece diyetle zayıflamak, hedeflenen sağlıklı ve estetik görünümü elde etme konusunda yeterli olmayabilir. Spor yapmadan kilo vermenin vücut üzerindeki olumsuz etkilerini bilmek, bu süreci daha bilinçli yönetmenizi sağlar.
www.yakinsavunma.com
Kas Kaybı ve Postür Bozukluğu
Spor yapmadan kilo vermeye çalıştığınızda, vücudunuz sadece yağ değil, kas dokusunu da kaybeder. Kaslar, vücudun daha sıkı ve formda görünmesini sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Kas kaybı, vücudun zayıf ve sarkık görünmesine yol açar. Bununla birlikte, kas dokusunun azalması postür (duruş) bozukluğuna neden olabilir. Özellikle sırt ve karın kaslarının zayıflaması, duruşunuzu bozarak omurga problemlerine yol açabilir.
Metabolizma Yavaşlar
Diyetle spor yapmadan kilo vermek, metabolizmayı yavaşlatabilir. Kas kütlesi, vücudun enerji yakma kapasitesini artırır. Ancak kas kaybı yaşandığında, vücut daha az enerji harcamaya başlar. Bu da kilo verme sürecini yavaşlatır ve ilerleyen süreçte kilo verme çabalarınızı sabote edebilir. Metabolizmanın yavaşlaması, kilo verdikten sonra verilen kiloların geri alınması riskini de artırır.
Bağışıklık Sistemi Zayıflar
Spor yapmadan kilo vermeye çalışırken bağışıklık sisteminiz de olumsuz etkilenebilir. Kas dokusunun azalması ve metabolizmanın yavaşlaması, vücudun genel direncini düşürebilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında, hastalıklara karşı savunmasız hale gelirsiniz ve iyileşme süreçleri uzayabilir. Spor, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar ve vücut sağlığını korur.
Estetik Açıdan Yetersiz Sonuçlar
Kilo vermekteki amaç vücuttaki yağ oranını azaltmak ve daha sıkı, sağlıklı bir görünüm elde etmektir. Ancak spor yapmadan sadece diyetle kilo vermek, estetik açıdan istenilen sonuçları sağlamaz. Kas kaybı nedeniyle vücut sarkık ve güçsüz görünebilir. Spor yaparak kaslarınızı güçlendirmeniz, kilo verirken vücudunuzu şekillendirmenizi ve daha fit bir görünüme kavuşmanızı sağlar.
Sonuç olarak;
Spor Yapmadan Kilo Vermek Sağlıklı mı?
Spor yapmadan kilo vermek, kısa vadede birkaç kilo kaybı sağlayabilir ancak uzun vadede hem estetik hem de sağlık açısından olumsuz sonuçlara yol açabilir. Vücudunuzun sıkı ve sağlıklı kalabilmesi için spor yaparak kaslarınızı güçlendirmeniz, metabolizmanızı hızlandırmanız ve bağışıklık sisteminizi desteklemeniz gerekir. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir kilo kaybı hedefliyorsanız, diyetinizi sporla desteklemek en iyi yol olacaktır.
#bağışıklık sistemi zayıflaması#diyetle zayıflamak#estetik görünüm ve spor#kas kaybı ve kilo verme#konya spor salonu#metabolizma ve kilo kaybı#spor yapmadan kilo vermek
0 notes
Text
SAGLİKLİST - GOLD
Günde Tek Öğün (OMAD) diyeti kavramı, günlük kalorilerin tamamının tek bir öğünde, genellikle 23 saatlik bir oruç periyodunda tüketilmesi etrafında döner. Bu diyet yaklaşımı, potansiyel besin eksikliklerini önlemek için sınırlı yeme penceresi sırasında beslenme çeşitliliğini ve yeterli gıda alımını vurgular. OMAD diyeti bazılarına aşırı görünse de, çekiciliği basitliği ve esnekliğinde yatıyor, bu da onu kilo vermek ve sağlıklarını iyileştirmek isteyenler için cazip bir seçenek haline getiriyor. Yeme penceresini günde bir öğünle sınırlandırarak bireyler, kilo vermede önemli bir faktör olan kalori alımını etkili bir şekilde kontrol edebilirler.
- OMAD diyeti günlük kalorilerin tamamının tek öğünde tüketilmesini içerir
- Besin eksikliklerini önlemek için beslenme çeşitliliğini vurgular
- Kilo kaybı ve sağlığın iyileştirilmesi için basit ve esnek yaklaşım
OMAD diyeti ile kilo vermenin sonuçları üzerine yapılan araştırmalar, metabolizma hızı ve diyet planına bağlılık gibi bireysel faktörlere bağlı olarak değişen sonuçlar göstermiştir. OMAD diyetinin savunucuları, 23 saat oruç tutarak ve tüm besin maddelerini tek bir saatte tüketerek bireylerin hızlı ve sürdürülebilir kilo kaybı yaşayabileceğini iddia ediyor. Bazı çalışmalar OMAD diyetini takip etmenin kısa sürede önemli miktarda yağ yakımına yol açabileceğini ve kilo verme hedeflerine katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, OMAD diyetinin kilo kaybını teşvik etmedeki etkinliğinin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini unutmamak önemlidir.
- Araştırmalar OMAD diyetiyle değişen kilo verme sonuçları gösteriyor
- Avukatlar OMAD ile hızlı ve sürdürülebilir kilo kaybını iddia ediyor
- OMAD diyeti kısa sürede önemli miktarda yağ yakımına neden olabilir
Kilo kaybı için OMAD diyetini benimsemeyi düşünürken, buna dikkatli bir şekilde yaklaşmak ve sağlık ve refah üzerindeki etkisini izlemek çok önemlidir. Tek öğün diye ile zayıflayanlar veya omad diyeti ile zayıflayanlar gibi seçenekler ile zayıflamak isteyenler sagliklist web sitesi ile daha iyi sonuçlar elde edebilmektedir. OMAD diyetini uygularken kişinin besin alımını, sıvı alımını, enerji seviyelerini ve genel sağlığını izlemek, sürdürülebilir kilo kaybı ve genel refah için gereklidir.
- OMAD diyetini benimsemek dikkatli düşünmeyi ve izlemeyi gerektirir.
- Birden fazla öğünden günde tek öğüne kademeli geçiş yapılması önerilir.
- Sürdürülebilir kilo kaybı için besin alımının ve sağlık durumunun izlenmesi çok önemlidir.
Balanit kendiliğinden geçer mi veya daha farklı bir konu için yardıma ihtiyacınız var ise web sitemiz tam size göredir. Ziyaret etmeyi unutmayınız.
633 notes
·
View notes
Text
Graves Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Graves Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı ve aşırı hormon üretimine yol açtığı bir autoimmun hastalıktır. Bu durum, tiroid bezinin aşırı çalışmasına neden olarak hipertiroidizm olarak bilinen bir durumu oluşturur. Graves hastalığı, genellikle 30-50 yaş arası kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde de ortaya çıkabilir.
Graves hastalığının temel nedeni, bağışıklık sisteminin tiroid bezini yanlışlıkla hedef alması ve bu bezin aşırı miktarda tiroid hormonu (T3 ve T4) üretmesine yol açmasıdır. Bu hormonlar, vücudun metabolizma hızını, enerji düzeyini ve genel sağlığını etkileyen önemli bileşenlerdir. Aşırı hormon üretimi, birçok vücut sistemini etkileyerek çeşitli belirtilere yol açar.
Graves hastalığının belirtileri şunlardır:
Hızlı Kalp Atışı: Hastalar genellikle kalp atışlarının hızlandığını veya düzensizleştiğini hissederler.
Aşırı Terleme: Vücut ısısının artması sonucu aşırı terleme görülebilir.
Titirtiler: Ellerde ve vücutta titreme hissi yaygındır.
Kilo Kaybı: Yeterli beslenmeye rağmen, hastalar genellikle kilo kaybı yaşarlar.
Yorgunluk ve Güçsüzlük: Aşırı enerji harcaması nedeniyle yorgunluk hissi sık görülür.
Huzursuzluk ve Anksiyete: Psikolojik belirtiler arasında huzursuzluk ve anksiyete yer alır.
Uyku Problemleri: Gece uykuya dalmada zorluk ve sık uyanma durumu yaşanabilir.
Göz Problemleri: Graves hastalığı, gözlerde şişlik ve dışarıya doğru çıkma (exophthalmos) gibi durumlara neden olabilir.
Regl Düzensizlikleri: Kadınlarda adet döngüsünde düzensizlikler gözlemlenebilir.
Cilt Değişiklikleri: Ciltte inceleme ve sıcaklık artışı gibi değişiklikler olabilir.
Graves hastalığı, erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, radyyod tedavisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahale yer alır. Eğer belirtileriniz varsa, bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir. Böylece, doğru tanı konulabilir ve gerekli tedavi planı oluşturulabilir. Unutulmamalıdır ki, Graves hastalığı tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir, bu nedenle belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden uzman görüşü almak kritik öneme sahiptir.
Ayrıntılı bilgi için: Graves Hastalığı Nedir, Neden Olur? Belirtileri Nelerdir?
0 notes
Text
CORTISYNC: STRESI AZALT, KILO VER! 💪✨
Saç dökülmesi, birçok kişinin karşılaştığı can sıkıcı bir sorun.
Herkes sağlıklı ve dolgun saçlara sahip olmak ister, değil mi?
Ama bazen işler planladığımız gibi gitmiyor ve bu noktada cortisync devreye giriyor.
Eğer etkili bir çözüm arıyorsanız, bu ürün tam size göre olabilir.
Peki, cortisync gerçekten işe yarıyor mu?
Devam edin, çünkü bu yazıda sizin için tüm detayları paylaşacağım!
👉 CORTISYNC SATIN AL
Cortisync: Kilo Kaybını Destekleyen Bir Çözüm
Kilo kaybı herkesin gündeminde.
Ama stres hormonları bu süreci zorlaştırabilir.
CortiSync, bu noktada devreye giriyor.
Stresle başa çıkmak ve kilo vermek için mükemmel bir yardımcı.
Cortisync Nedir?
CortiSync, vücudun stres tepkilerini dengelemeye yardımcı olan bir takviye.
Hedefi, kortizol seviyelerini kontrol altında tutarak kilo kaybını desteklemek.
Kilo vermek isteyenler için önemli bir adım olabilir.
Kortizol ve Kilo Kaybı İlişkisi
Kortizol, vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olur.
Ama yüksek seviyelerde kalması kilo alımına yol açar.
CortiSync, bu durumu düzeltmek için tasarlandı.
Daha düşük kortizol seviyeleri ile daha iyi bir metabolizma sağlamak mümkün.
Kullanıcı Deneyimleri
Birçok kişi CortiSync ile başarılı sonuçlar aldığını söylüyor.
Örneğin, 35 yaşındaki Elif şöyle diyor:
"CortiSync kullanmaya başladıktan sonra hem enerjim arttı hem de birkaç kilo verdim. Stresli günlerimde bile kendimi daha iyi hissediyorum."
Bu tür deneyimler motivasyon kaynağı olabiliyor.
CortiSync'in etkili olduğu kanıtlanmış durumda.
Nasıl Kullanılır?
CortiSync'i kullanmak oldukça basit.
Günlük önerilen dozajı almak yeterli.
Sadece suyla yutmak yeterli olacak.
Bu kadar basit!
Neden Cortisync'i Seçmelisiniz?
Piyasada birçok ürün var ama CortiSync'in farkı şu:
Doğal İçerikler: Vücuda zarar vermeyen doğal bileşenler içeriyor.
Hızlı Etki: Kullanıcılar kısa sürede sonuç almaya başlıyor.
Yüksek Memnuniyet: Gerçek kullanıcılardan gelen olumlu geri dönüşler mevcut.
Kendinizi kötü hissetmeden kilo vermek artık mümkün!
Sonuç Olarak
Kilo kaybı zorlu bir süreç olabilir ama doğru destekle bunu aşabilirsiniz.
CortiSync, hem stres hormonlarını dengelemek hem de kilo kaybını desteklemek için harika bir seçenek.
Unutmayın ki sağlıklı yaşam tarzıyla birlikte kullanıldığında en iyi sonucu verir.
Şimdi harekete geçin ve yaşam kalitenizi artırın!
👉 CORTISYNC ILE STRESLE BAŞA ÇIKIN
FAQ
CortiSync nedir?
CortiSync, kilo kaybını desteklemek ve stres hormonlarını dengelemek için tasarlanmış bir takviyedir. Bu ürün, vücudunuzun doğal süreçlerini destekleyerek daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenize yardımcı olmayı amaçlar.
CortiSync nasıl çalışır?
CortiSync, stres hormonları üzerinde olumlu etkiler sağlayarak vücudunuzun kilo verme sürecini teşvik eder. Hedefi, kortizol seviyelerini dengeleyip metabolizmayı hızlandırmaktır.
CortiSync'in faydaları nelerdir?
Stres yönetimi
Kilo kaybını destekleme
Enerji artışı
Genel sağlık iyileştirmesi
CortiSync'i kimler kullanabilir?
Bu ürün, kilo vermek isteyen herkes için uygundur. Özellikle stresle başa çıkmakta zorlanan ve bu durumdan dolayı kilo alan kişiler için önerilir.
CortiSync kullanırken dikkat edilmesi gerekenler var mı?
Evet, özellikle hamile veya emziren kadınların ürünü kullanmadan önce doktorlarına danışmaları önemlidir. Ayrıca, mevcut sağlık sorunlarınız varsa yine bir uzmana danışmalısınız.
CortiSync ne zaman kullanılmalı?
Günlük olarak sabah kahvaltısından önce ya da istediğiniz herhangi bir zamanda alabilirsiniz. Düzenli kullanım en iyi sonuçları verir.
CortiSync'in yan etkileri var mı?
Genel olarak güvenli kabul edilir, ancak bazı bireylerde hafif sindirim sorunları veya baş ağrısı gibi yan etkiler görülebilir. Eğer rahatsız edici bir durum hissederseniz kullanımı durdurmalısınız.
CortiSync'i ne kadar süreyle kullanmalıyım?
Sonuç almak için en az 3 ay boyunca düzenli olarak kullanmanız önerilir. Ancak her bireyin vücut yapısı farklıdır; bu nedenle kişisel ihtiyaçlarınıza göre değişebilir.
CortiSync'i nereden satın alabilirim?
CortiSync’i resmi web sitesinden ya da güvenilir e-ticaret platformlarından temin edebilirsiniz. Farklı indirim ve kampanyalarla karşılaşmanız mümkün olabilir.
CortiSync ile birlikte başka neler yapmalıyım?
Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmak, takviyenin etkisini artırır. Yeterince su içmek de önemli; bu sayede vücudunuzun dengesi korunur.
👉 CORTISYNC RESMI WEB SITESI
0 notes
Text
“Kan şekeri dengesizliği, oruç tutmayı riskli hale getirebilir”
Diyabetin kan şekeri dengesinin bozulduğu bir hastalık olduğunu söyleyen Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hulusi Atmaca, “Diyabetik bireylerde pankreastan salgılanan insülinde yetersizlik olduğu için kan şekeri dengesi kurulamaz. Diyabet hastalarının oruç tutabilme durumu, hastalığın tipine, seyrine ve eşlik eden diğer hastalıklara bağlıdır” dedi. VM Medical Park Samsun Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hulusi Atmaca, Ramazan ayında oruç ve diyabet hakkında bilgilendirmede bulundu. Diyabetin halk arasında genellikle kan şekerinin çok yükselebildiği bir hastalık olarak bilinmesine rağmen, gerçek hayatta kan şekerinin anormal yükselme ve/veya hayati tehlikeye sokacak kadar anormal düşmeye neden olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Hulusi Atmaca, “Bu açıdan diyabet, kan şekerinin dengesizleştiği bir hastalıktır. Diyabeti olmayan sağlıklı bireylerde beslenmedeki dengesizliklere rağmen kan şekeri normal sınırlarda seyredebilirken, diyabetik bireylerde pankreastan salgılanan insülindeki yetersizlik nedeniyle bu denge kurulamaz. Böylece uzun süren açlıklarda kan şekeri hayati tehlikelere yol açabilecek ani şeker düşüklüğüne veya aşırı ve sağlıksız beslenmede kan şekerinin ileri derecede yükselmesine yol açabilir” ifadelerine yer verdi. “Bazı diyabetlilerin oruç tutması riskli olabilir” Orucun mevsimine ve yaşanan coğrafyaya göre değişen sürelerde gün boyu açlığın ve susuzluğun sürdüğü bir ibadet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Atmaca, “Hangi hastanın oruç tutabileceği diyabetinin tipine, seyrine ve eşlik eden diğer hastalıklara bağlı değişiklik gösterir. Bu yüzden her diyabet hastasının bu açıdan ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bazı hastaların uzun sürecek bir açlık veya susuzluğa maruz kalması uygun değildir, bazılarının da uygun önlemler ve tedavide yeni düzenlemelerle oruç tutması sağlanabilir” dedi. “Oruç ve diyabet ilişkisi, 3 grupta değerlendiriliyor” Oruç ve diyabetik hasta ilişkisinin basitçe üç grupta ele alınabileceğini söyleyen Prof. Dr. Atmaca, bunları şu şekilde sıraladı: “Koşulsuz oruç tutmaması gereken hastalar: Bunlar; tip 1 diyabeti olanlar, tip 2 diyabeti olup da kan şekeri dengesiz ve kontrol dışı seyredenler, kan şekerinde ani düşmeler (hipoglisemi) yaşayanlar, yoğun insülin tedavisi (günde 3 kez veya daha fazla insülin enjeksiyonu) alanlar, diyabetik gebeler ve böbrek yetmezliği eşlik eden hastalardır. Belirli önlemleri alması koşuluyla oruç tutabilecek hastalar: Diyabet hapları ile veya günde bir veya iki kez insülin kullanımı ile kan şekeri dengede olan tip 2 diyabetli hastalardır. Bu gruba giren hastaların hekimlerine başvuru yaparak oruca özgü bir tedavi düzenlemesi yapmalıdır. Aksi halde oruç tutmamalıdır. Oruç tutabilecek hastalar: Kan şekeri sadece diyetle veya metformin ve/veya pioglitazon içeren haplarla kontrol altında olan hastalardır. Bu hastaların oruç tutmaları halinde, ilaçlarında herhangi bir değişikliğe ihtiyacı yoktur.” “Tatlı ve hamur içerikli gıdalardan uzak durulmalı” Oruç tutması uygun görülen hastaların yaklaşık 14 saat sürecek açlık ve susuzlukta dikkat etmesi geren durumlar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Atmaca, “Oruç sırasında kan şekerinde ani düşmeler veya 250 mg/dl’yi aşacak yükselmelerde oruca son verilmeli ve hekime başvurmalıdırlar. Hastaların mutlaka sahura kalkmaları, yeteri kadar sıvı almaları ve menü içeriği ve miktarı büyük önem arz eder. Tatlı ve hamur içerikli gıdalardan uzak kalmak ve kalori sınırlaması, özellikle kilo sorunu olan hastalar için kilo kaybı sağlayabilir. Sonuç olarak, uygun hastalar için Ramazan ayı sağlık açısından bir fırsat ve kazanç ayına dönüştürülebilir” dedi.
Read the full article
0 notes
Text
B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir ?
B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir ? B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir ? Çoğu zaman kansızlığa sebep olan B12 vitamin eksikliği genel olarak belirtileri; dilde kızarıklık ve dil yüzeyinde yanma hissi olarak görülebilmektedir. Öte yandan ağız içerisinde sık sık oluşum sağlayan yaralar ve bacaklarda gece kasılmaları B12 vitamin eksikliği belirtileri arasındadır. Öte yandan ishal, kol, el ve bacaklarda karıncalanma, uyuşma genel itibariyle B12 vitamin eksikliği belirtileri arasındadır. B12 vitamini eksikliği genelde çoğu kişide unutkanlık, güçsüzlük, el ve kollarda his kaybı, üşüme, halsizlik ve yorgunluk olarak gözlemlenebilmektedir. B12 vitamini eksikliğinin en büyük belirtisinin ise bizler aşırı sinirlilik ve depresyon hali olduğunu bilmekteyiz.
B12 Vitamini Eksikliği Nasıl Giderilir ?
B 12 vitamini eksikliği, sık sık denk geldiğimiz değer düşüklüklerindendir. B12 eksikliğine neden olan olumsuz koşulları ortadan kaldırmak için B12 vitamini içeren besinlerden faydalanmak gerekmektedir. Bu vitamini içeren takviyelerden doktorumuzun önerdiği ölçüde kullanmak gerekmektedir. B12 bakımından en zengin besinler genellikle hayvansal kaynaklı besinler olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle et türü ağırlıklı olarak beslenmek ve B12 vitamini eksikliğini en hızlı şekilde gidermeye sebep olacaktır.
B12 Vitamin Eksikliği Tedavisi Sırasında Hangi Besinleri Yemekten Kaçınmalıyız ?
B12 vitamini eksikliğin var nasılsa karşı karşıya gelebilmekteyiz. Burada özellikle süt ve süt ürünleri gibi türleri yememiz gerekmektedir. Peki B12 vitamini eksikliği varken hangi besinleri yemekten kaçınmalıyız? Özellikle doğal olmayan, rafine edilmiş ürünlerden uzak durmak gerekmektedir. Bu ürünler doğal besin yapısından oldukça uzak olup içerdiği etken maddeler sebebiyle yeterli vitamini almamamıza ve sonuç olarak da B12 vitamini eksikliği görülmesine sebep olabilmektedir.
B12 Vitamin Eksikliği Tedavisi Nasıl Yapılır ?
B12 vitamin eksikliği için ilk etapta Tanı aşamasından geçmek gerekmektedir. Uzman bir doktor tarafından konulan bu tanı sonucunda doktor tarafından belirli dozlarda ve vitamin eksikliğiniz ölçüsünde B12 takviyesi yapacaktır. Vitamin emilimine bağlı olarak ortaya çıkan bir yetersizlik durumu noktasında bu takviye tek başına yeterli olmamakta ve B12 iğne desteği ile tedavi süreci devam ettirilmektedir. 15 gün boyunca uygulanması tavsiye edilen B12 vitaminleri etkisini göstermeye başlayacaktır.
B12 Değeri Kaç Olmalıdır ?
B12 vitamin değerleri kişinin hormonal yapısına, Yaşını ve kilo endeksine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Fakat genel olarak B12 testi referans aralığı 300 üzerinde olması gerekmektedir. Genellikle 200 ila 300 seviyesinde olan değerlerde B12 vitaminin normal olduğunu söyleyebilmekteyiz.
B12 Vitamin Eksikliği Nasıl Önlenir ?
B12 vitamini eksikliğinin önüne geçmek ve B12 vitamin değerimizi korumak için sık sık süt ve süt ürünlerine, deniz ürünlerine, hayvansal besinlere ve et türlerini ağırlık vermemiz gerekmektedir. Bu şekilde gerekli vitamin takviyelerine en doğal yollarla vücudumuza almakta ve vitamin değerlerimizin normal seyretmesine yardımcı olabilmekteyiz.
B 12 Vitamini Hangi Besinlerde Yer Alır ?
B12 vitamini genellikle hayvansal besinlerde yer edinmekte olup genellikle tavuk, balık, et türlerinden, kırmızı ette, sakatat türlerinden yoğurt, yumurta ve süt gibi ürünlerden en kolay şekilde alınmaktadır.
B12 Vitamini Nedir? Vücudumuza Katkıları Nelerdir ?
B12 vitamini oldukça önemli bir değer olup beynimizin ve sinir sistemimizin normal fonksiyonlarını yerine getirmesi noktasında son derece önemli bir elzemdir. Öte yandan alyuvar oluşumunda oldukça önemli bir role sahip olan B12 vitamininin düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Ayrıca DNA oluşturulması ve düzenlenmesinde de büyük katkıları bulunan B12 vitamini, vücuttaki tüm hücrelerin metabolizma ve yağ asitlerinin sentezlenmesinde önemli bir role sahiptir. B12 vitamini folik asit emmesine de katkı sağlayarak vücudumuza depoladığımız enerjilerin salınımını sağlamaktadır. İnsan vücudunun her bir dakikada milyonlarca alyuvar hücresi ürettiğini hepimiz bilmekteyiz. Bu hücrelerin çoğalması ve sağlıklı bir şekilde büyümesi için B12 vitaminlerine fazlasıyla ihtiyaç duyulmaktadır. B12 vitamin değerini referans aralığı çok düşükse alyuvar hücrelerinde üretimi bu noktada azalmaktadır. Aalyuvar hücre miktarının düşmesi de doğal olarak annemi yani kansızlığa neden olmaktadır. Yüksek miktarda kansızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca söz konusu vitamin başka sağlık sorunlarına da sebep olmakta olup son derece önemlidir. İlerleyen yaşlara oranla daha sık hayvansal besin tükenen tüketerek değerlerimizi korumamız gerekecektir.
B12 Vitamin Seviyesi Ruh Halini Etkiler Mi ?
Çoğu kimse için bu durum ütopik olsa da beyinde salgılanan serotonin hormonu B12 vitaminin üretimi ile doğrudan alakalıdır. Yapılan araştırmalar ışığında B12 vitamin değerlerinin düşük olan kişilerin serotonin salgılama oranını da düştüğü gözükmektedir. Böylelikle gün içerisinde ruhsal bozulmalar halsizlikler ve depresif davranışlar ortaya çıkabilmektedir. B12 vitamin eksikliği yaşayan bireylerin diğer bireylere kıyasla oldukça yorgun ve halsiz oldukları bilinmektedir. Fakat B12 vitamin değeri yüksek olması da aynı oranında daha enerjik ve dinç hissetmeyi sağlamaktadır.
B12 Vitamin Eksikliğine Sahip Olan Bebekler Nasıl Anlaşılır ?
Vücudumuzdaki vitamin değerlerinin düşmesi sonucu çoğu kez belirtilerin farkında olmaktayız. Ve bu ölçüde gerekli tedavi süreçlerini başlatmaktayız. Fakat bebeklerde bu durum aynı şekilde olmayıp bizlerin gözetiminde olmaktadırlar. Bebeklerde yüzde titreme ve reflekslerde azalma görülmesi noktasında B12 eksikliğinden şüphe edilmeli ve derhal doktora danışılmalıdır. Aynı zamanda B12 eksikliği bebeklerde, iştahsızlık, beslenme zorluğu ve cilt yüzeyinde meydana gelen tahrişlerle de görülebilmektedir. Bebeklerde B12 vitamini eksikliğinin tedavi edilmemesi, büyüme sorunlarına sebebiyet verebilmekte ve kimi zaman ne yazık ki kalıcı sinir ve beyin hasarına sebep olmaktadır. B12 vitamin değeri yetersiz olan bebeklerde çoğu kez annemi de görülebilmektedir. Bebeklerimizde bu değerlerin normal olup olmadığı konusunda muhakkak doktor desteği almak ve düzenli olarak değerlere baktırmalıyız. En yaygın semptomları arasında yorgunluk, nefes darlığı ve düzensiz uyku olan bu vitamin değerinin düşüşü için kesinlikle doktor gözetiminde olmak gerekecektir. Boyun Fıtığı Belirtileri Nelerdir ? Read the full article
0 notes
Text
B7 vitamini nedir, nelerde bulur, B7 Vitamini Faydaları nelerdir ve eksikliği hakkında bugün sizleri bu yazımızda bilgilendirmeye çalışacağız. B7 Vitamini, aynı zamanda biotin olarak da bilinir, karbonhidratlar, yağlar ve amino asitlerin metabolizması için önemlidir. Ayrıca sağlıklı cilt, saç ve tırnaklar için de önemlidir. Biotin, yumurta, fındık ve yapraklı yeşillik gibi birçok yiyecekte bulunur ve diyet ekstresi olarak da mevcuttur. Biotin eksikliği nadir olmasına rağmen, ciltte kaşıntı, saç dökülmesi ve nörolojik belirtilerle sonuçlanabilir. B7 Vitamini Ne İşe Yarar B7 vitamin, biotin olarak da bilinir, vücudun çeşitli biyokimyasal işlemlerinde rol oynar ve sağlık için önemli bir nutrienttir. Biotin, vücudun çeşitli organ ve sistemler için B7 Vitamini faydalıdır ve aşağıdaki işlevleri vardır: Metabolizma düzenleme: Biotin, karbonhidrat, yağ ve amino asit metabolizmasını düzenler ve glikozun enerjiye dönüştürülmesinde rol oynar. Biotin, glikozun hücrelere taşınmasını sağlar ve glikozun enerji olarak kullanılmasını kolaylaştırır. Biotin ayrıca, yağların ve amino asitlerin metabolizmasına da katkıda bulunur. Cilt, saç ve tırnak sağlığı: Biotin, cildin yapısını koruyan proteinlerin üretiminde rol oynar ve cildin daha sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Aynı şekilde, saçların yapısını koruyan proteinlerin üretiminde de rol oynar ve saçların daha güçlü ve parlak olmasını sağlar. Tırnaklar için de aynı şekilde geçerlidir. Biotin eksikliği ile tırnaklar kırılgan olur, incelir veya kabarmaya başlar. [caption id="attachment_811" align="aligncenter" width="729"] B7 Vitamini ne işe Yarar[/caption] Nörolojik fonksiyonlar: Biotin, sinir sisteminin normal çalışmasını sağlar. Biotin, beyin hücrelerinin normal fonksiyonlarını koruyan proteinlerin üretiminde rol oynar. Biotin eksikliği ile birlikte, hafıza kaybı, uyku bozuklukları, depresyon, yorgunluk ve konsantrasyon bozuklukları gibi nörolojik belirtiler oluşabilir. Sağlıklı hamilelik: Biotin, sağlıklı hamilelik için önemlidir. Biotin, plasenta gelişimini destekler ve bebeğin sağlıklı büyümesini sağlar. Ayrıca, biotin, anne adaylarının saç, tırnak ve cilt sağlığını koruyan proteinlerin üretiminde rol oynar. Biotin eksikliği ile birlikte, hamilelik sırasında anne adaylarında saç dökülmesi, tırnak kırılması ve cilt problemleri gibi belirtiler oluşabilir. Diyabet tedavisi: Biotin, diyabet tedavisinde kullanılabilir. Biotin, insülin direncini azaltır ve glikoz düzenleme mekanizmalarını iyileştirir. Biotin, hücrelerin glikozu daha etkili bir şekilde kullanmasını sağlar ve vücudun insülin ihtiyacını azaltabilir. Bu nedenle, diyabetli kişilerde biotin takviyeleri kullanılabilir. Kardiyovasküler sağlık: Biotin, kardiyovasküler sağlık için faydalı olabilir. Biotin, kolesterol düzeylerini düzenler ve kalp sağlığını korur. Ayrıca, biotin, damar sertliğini azaltır ve kalp rahatsızlıklarını önler. Bağışıklık sistemi: Biotin, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Yağ yakımı: Biotin, yağ yakımını arttırır ve vücudun yağ depolarını azaltır. Bu nedenle, biotin, diyet ve egzersiz programlarına ek olarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Diğer faydalar: Biotin ayrıca, göz sağlığını korur, karaciğer sağlığını destekler ve böbreklerin sağlıklı çalışmasını sağlar. Ancak unutmayın ki, bu faydalar genellikle yeterli miktarda biotin alınması ile elde edilir, eksikliği olanlar için biotin takviyeleri kullanmak sağlıklı bir çözüm olabilir ancak mutlaka doktor kontrolünde alınmalıdır. Ayrıca, biotin eksikliği nadir görülür çünkü vücudun ihtiyacı olan miktarı yiyeceklerle karşılamak mümkündür. Ancak, bazı durumlarda, biotin eksikliği oluşabilir. Örneğin, bazı ilaçlar, alkol kullanımı, bağırsak hastalıkları gibi durumlar biotin eksikliğine neden olabilir. Bu nedenle, biotin eksikliği belirtileri gösteren kişilerde mutlaka doktor kontrolünde biotin takviyeleri alınması önerilir. B7 Vitamini Nelerde Var B7 vitamin, biotin olarak
da bilinir, B7 vitamini faydaları bölümüne geçmeden önce B7 Vitamini hangi gıdalarda mevcut gelin beraber bakalım. B7 Vitamini vücudun ihtiyacı olan miktarda alındığında sağlık için önemlidir. Biotin, birçok yiyecekte bulunur ve özellikle hayvansal kaynaklı gıdalar ve bitkisel kaynaklı gıdalar arasında yaygın olarak bulunur. Hayvansal kaynaklı gıdalar arasında en yüksek miktarlarda biotin bulunur: Yumurta: Herhangi bir büyüklükteki yumurta, günlük biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Süt ve süt ürünleri: Tam yağlı süt, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Et ve sakatat: Tavuk, sığır eti, ciğer gibi et ve sakatat, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Bitkisel kaynaklı gıdalar arasında en yüksek miktarlarda biotin bulunur: [caption id="attachment_813" align="aligncenter" width="729"] B7 Vitamini Nelerde Var[/caption] Fındık: Bir avuç fındık, günlük biotin ihtiyacının üçte birini karşılar. Yeşil yapraklı sebzeler: Örneğin, brokoli, lahana, kuşkonmaz gibi yeşil yapraklı sebzeler, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Kurubaklagiller: Örneğin, nohut, fasulye, mercimek gibi kurubaklagiller, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Patates: Patatesler, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Tahıllar: Tam tahıllı ekmek, quinoa, bulgur gibi tahıllar, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Meyve ve sebzeler: Örneğin, muz, avokado, portakal, taze sebzeler gibi meyve ve sebzeler, biotin ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Yukarıda belirtilen yiyecekler biotindeki en yüksek miktarları içermektedir ancak diğer yiyeceklerde de biotin bulunur. Örneğin, tuzlu su balıkları, yulaf ezmesi, kahverengi pirinç, baklagiller, mantar, bazı tatlandırıcılar, gibi yiyeceklerde de biotin bulunur. Biotin, ek olarak takviyeler olarak da satılmaktadır. Ancak, biotin ihtiyacını karşılamak için yiyecekleri tüketmek daha sağlıklıdır ve genellikle yeterli miktarda alınır. Platformumuzda sizler için daha önce hazırladığımız Üşütmeye Ne İyi Gelir? yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz. B7 Vitamini Faydaları B7 vitamini faydaları hakkında bu başlığımızda sizler için hazırladığımız bölümü bulabilirsiniz. B7 vitamini, biotin olarak da bilinir, vücudun çeşitli biyokimyasal işlemlerinde rol oynar ve sağlık için önemli bir nutrienttir. Aşağıdaki faydaları vardır: Metabolizma düzenleme: Biotin, karbonhidrat, yağ ve amino asit metabolizmasını düzenler ve glikozun enerjiye dönüştürülmesinde rol oynar. Biotin, glikozun hücrelere taşınmasını sağlar ve glikozun enerji olarak kullanılmasını kolaylaştırır. Biotin ayrıca, yağların ve amino asitlerin metabolizmasına da katkıda bulunur. Cilt, saç ve tırnak sağlığı: Biotin, cildin yapısını koruyan proteinlerin üretiminde rol oynar ve cildin daha sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Aynı şekilde, saçların yapısını koruyan proteinlerin üretiminde de rol oynar ve saçların daha güçlü ve parlak olmasını sağlar. Tırnaklar için de aynı şekilde geçerlidir. Biotin eksikliği ile tırnaklar kırılgan olur, incelir veya kabarmaya başlar. [caption id="attachment_812" align="aligncenter" width="754"] B7 Vitamini Faydaları[/caption] Nörolojik fonksiyonlar: Biotin, sinir sisteminin normal çalışmasını sağlar. Biotin, beyin hücrelerinin normal fonksiyonlarını koruyan proteinlerin üretiminde rol oynar. Biotin eksikliği ile birlikte, hafıza kaybı, uyku bozuklukları, depresyon, yorgunluk ve konsantrasyon bozuklukları gibi nörolojik belirtiler oluşabilir. Sağlıklı hamilelik: Biotin, hamilelik sırasında bebeğin gelişimi için önemlidir. Biotin, annenin vücudunda folik asit metabolizmasını düzenler ve bebeğin sağlıklı gelişimini destekler. Diyabet tedavisi: Biotin, diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların etkisini arttırabilir. Biotin, insülin hassasiyetini arttırır ve glikozun hücrelere taşınmasını kolaylaştırabilir. Bu nedenle, diyabetli kişilerde biotin takviyeleri kullanılabilir.
Kardiyovasküler sağlık: Biotin, kardiyovasküler sağlık için faydalı olabilir. Biotin, kolesterol düzeylerini düzenler ve kalp sağlığını korur. Ayrıca, biotin, damar sertliğini azaltır ve kalp rahatsızlıklarını önler. Bağışıklık sistemi: Biotin, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Yağ yakımı: Biotin, yağ yakımını arttırır ve vücudun yağ depolarını azaltır. Bu nedenle, biotin, diyet ve egzersiz programlarına ek olarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Diğer faydalar: Biotin ayrıca, göz sağlığını korur, karaciğer sağlığını destekler ve böbreklerin sağlıklı çalışmasını sağlar. Ancak unutmayın ki, bu faydalar genellikle yeterli miktarda biotin alınması ile elde edilir, eksikliği olanlar için biotin takviyeleri kullanmak sağlıklı bir seçenek olabilir ancak her zaman doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız.
0 notes
Text
Etçil Diyet Yemek Listesi
Etobur diyetine adil bir şans vermenin zamanının geldiğine karar verdiniz . Temel bilgileri biliyorsunuz, yiyebileceğiniz şeyler hakkında kabaca bir fikriniz var ve kendinizi motive hissediyorsunuz - ve belki biraz gerginsiniz.
Etobur tamamen hayvansal gıdalardan oluşur ve bir takım sağlık yararları sunabilir - ancak bu, diyete başlamayı daha az korkutucu yapmaz. Bitkisel gıdaları diyetinizden tamamen çıkarmak önemli bir değişiklik.
Etobur diyetine bağlı kalmak için çoğu öğün için önceden plan yapmanız ve iyi stoklanmış bir kiler ve dondurucunuz olduğundan emin olmanız gerekir. Bu konuda yardımcı olabiliriz!
Bu yazıda, kapsamlı bir Etçil diyet alışveriş listesinin yanı sıra Etobur-bitişik Hayvan Temelli Diyet için bir alışveriş listesi paylaşacağız .
ETÇIL DIYET NEDIR?
Etobur diyeti tamamen et ve hayvansal kaynaklı gıdalardan oluşur. Kulağa aşırı gelse de, birçok insan, otoimmün veya sindirim sorunlarının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olmak için diyete yemin eder.
NE YEMELI
Carnivore'da, yediğiniz her şey tuz dışında tamamen hayvansal olmalıdır. Herhangi bir eti yiyebilirsiniz, ancak otla beslenen ve burundan kuyruğa yemek daha da iyidir. Organ etleri inanılmaz derecede zengin bir besin kaynağıdır ve ideal olarak Etobur diyetinize dahil edilmelidir.
Ek olarak, sert peynirler ve krema gibi düşük laktozlu, tam yağlı süt ürünlerini de dahil edebilirsiniz. Çoğunlukla, Etobur insanlar süt ve yoğurt gibi yüksek karbonhidratlı süt gıdalarından kaçınır. Birçok insanın duyarlı olduğu bir süt şekeri olan laktoz içerirler.[ * ]
Yağlar hayvanlardan elde edilmelidir, böylece domuz yağı, içyağı, domuz pastırması yağı, ghee ve tereyağı gibi şeyleri kullanabilirsiniz.
POTANSIYEL FAYDALAR
Kapsamlı bir şekilde araştırılmamış olmasına rağmen, Etobur diyetinin birçok potansiyel faydası vardır.
Bazı araştırmacılar, öncelikle et bazlı bir diyette daha sağlıklı olmaya genetik olarak yatkın olabileceğimizi varsayıyorlar. Modern gıda işleme teknikleri, karbonhidrat ve bitki bazlı gıda alımımızı büyük ölçüde artırdı; bu, obezite ve kronik hastalıkların son on yılda çarpıcı ve katlanarak artmasının nedeni olabilir.[ * ]
Etobur, Keto gibi, oruç tutan bir diyet olarak kabul edilir . Kilo kaybı, iştah düzenlemesi ve metabolizma ile ilgili bir dizi potansiyel fayda sunan ketozu teşvik eder .[ * ]
Ek olarak, Carnivore, otoimmün veya sindirim sorunları olan kişiler için faydalı olabilir . Et alerjilerine neden olan alfa-gal sendromu gibi nadir durumlar dışında, çoğu insan et proteinlerini iyi ve sorunsuz bir şekilde sindirebilir ve emebilir.[ * ]
Ek olarak, yüksek kaliteli etlerden oluşan iyi tasarlanmış bir Etçil diyeti , otoimmün durumların yönetimine yardımcı olabilecek yüksek oranda anti-inflamatuar olabilir.
KIMLER İÇIN İYI
Etobur, önemli miktarda kilo vermesi gereken insanlar için mükemmel bir seçim olabilir. Tamamen et içeren bir diyetin uygulanması, iştahı düzenlemeye, yağ kaybını artırmaya ve yağsız vücut kütlesini korumaya yardımcı olabilecek ketozise girmeyi ve bu durumda kalmayı çok daha kolay hale getirebilir.[ * ]
Ek olarak, Carnivore, diğer diyetleri deneyen ancak bunlara iyi yanıt vermeyen otoimmün veya sindirim sorunları olan kişiler için iyi bir seçim olabilir. Etobur bir tür eliminasyon diyeti olarak kabul edilebilir, bu nedenle belirli bitkisel gıdaları daha sonraki bir tarihte yeniden sunmayı planlıyor olsanız bile denemeye değer olabilir.[ * ]
KIM BUNDAN KAÇINMALI
Etobur çok katı bir diyettir, bu nedenle herkes için uygun değildir. Aslında, tüm bitki bazlı gıdalardan vazgeçtiğinizi göremiyorsanız, Keto veya Paleo gibi benzer ancak daha az kısıtlayıcı bir şey düşünmek isteyebilirsiniz.
HAYVAN TEMELLI DIYET NEDIR?
Hayvan Temelli Diyet, Etçil diyetiyle aynı prensiplerin çoğunu takip eder, ancak çoğu insanın iyi tolere ettiği birkaç bitki bazlı gıdanın dahil edilmesine izin verir. “ Carnivore MD ” Dr. Paul Saladino tarafından geliştirilmiştir .
Etobur fikrini seviyorsanız, ancak tamamen hayvansal gıdalardan oluşan bir diyete sadık kalıp kalamayacağınızdan emin değilseniz Hayvan Temelli Diyeti seçebilirsiniz. Bu bağlamda, Animal-Based, Carnivore'dan biraz daha fazla esneklik sağlar. Hayvan Temelli Diyet hakkında daha fazla bilgi için Hayvan Temelli Diyet Rehberimize göz atmayı unutmayın.
KAPSAMLI ETOBUR ALIŞVERIŞ LISTESI
İşte, kilerinizi stoklamanıza yardımcı olacak Etobur diyeti için kapsamlı bir alışveriş listesi. Ödeyebileceğiniz en yüksek kaliteli malzemeleri satın almanızı ve ağır işlenmiş etlerden kaçınmanızı öneririz. Ve işleri daha da kolaylaştırmak için alışveriş listenizi yazdırın ve elinizin altında bulundurun!
ET
Biftek
Domuz eti
Kuzu
Vahşi oyun: geyik, geyik, bizon
Tavuk
Hindi
Balık (somon, morina, ton balığı vb.)
Kabuklu deniz ürünleri (yengeçler, ıstakoz, karides, tarak, istiridye, midye vb.)
Yumurtalar
Et hakkında bir not: Bu etleri taze, dondurulmuş, konserve veya kurutulmuş gibi çeşitli şekillerde alabilirsiniz. Sığır sarsıntısı harika bir etobur atıştırmalık yapabilir ve konserve hamsi yemeklerinize konsantre tuzlu lezzet katabilir.
SAKSI ETLERI
İnanılmaz derecede besleyici oldukları için etçil diyetinize organ etlerini dahil etmeniz şiddetle tavsiye edilir.
Karaciğer
Böbrek
Kalp
Dil
Kelle paça
Tatlı ekmek
GÜNLÜK
Yoğun krema
Sert peynirler (Parmesan, çedar vb.)
YAĞLAR
Domuz yağı
don yağı
Tereyağı
Ghee
Kemik iliği
ördek yağı
ÇEŞITLI
Tuz
Karabiber
kemik suyu
KAPSAMLI HAYVAN BAZLI ALIŞVERIŞ LISTESI
Bu bakkal listesi, Carnivore alışveriş listesine benzer, ancak Dr. Saladino'nun onaylanmış bitki bazlı gıdalarını da içerir. İşte yazdırmak ve saklamak için kullanışlı bir PDF sürümü .
ET
Biftek
Domuz eti
Kuzu
Vahşi oyun: geyik, geyik, bizon
Tavuk
Hindi
Balık (somon, morina, ton balığı vb.)
Kabuklu deniz ürünleri (yengeçler, ıstakoz, karides, tarak, istiridye, midye vb.)
Yumurtalar
SAKSI ETLERI
Karaciğer
Böbrek
Kalp
Dil
Taşlık
Tatlı ekmek
SÜT ÜRÜNLERI (ILIMLI)
Yoğun krema
Sert peynirler (Parmesan, çedar vb.)
A2 süt
YAĞLAR
Domuz yağı
don yağı
Tereyağı
Ghee
Kemik iliği
Domuz yağı
ördek yağı
Zeytinyağı ölçülü
Hindistan cevizi yağı ölçülü
Avokado yağı ölçülü
“DÜŞÜK TOKSIK” BITKI BESINLERI
Dr. Saladino'ya göre, bunlar en az zararlı bitkisel gıdalardır ve Hayvan Temelli Diyette kalorilerinizin kabaca %20'sini oluşturmaları gerekir.
Ham bal
Elmalar
portakal
kavun
Mango
çilek
Muz
Zeytin
Kabak
Salatalık
Avokado
Squash
Kabak
“ORTA ZEHIRLI” BITKI BESINLERI
Bu yiyecekler Hayvansal Diyette ara sıra tüketilebilir, ancak diyetinizin temelini oluşturmamalıdır.
Beyaz pirinç
Seylan tarçın
Tatlı patates ve patates
Havuçlar
Hindistan cevizi
lâhana turşusu
fermente turşucu
Enginar içi
Otlar (biberiye, dereotu, kekik, nane, fesleğen, kekik, maydanoz)
ÇEŞITLI
Tuz
kemik suyu
Alışveriş yapmadan önce Etçil ve Hayvan Temelli İlham için Premium Tarifler koleksiyonumuzda arama yapmayı unutmayın.
3 notes
·
View notes
Photo
Yaza diyet orucu sayesinde fit girmeye ne dersiniz? Diyetler kısa sürede hızlı kilo vermeye yardımcı olur. Diyetlerin binbir çeşidi bulunur bunlardan birisi de oruç şeklinde tutulandır. Diğer oruçlara kıyasla yasaklı yiyeceklerden ziyade adından da anlaşılacağı üzere uzun süreli açlıktan oluşur. Eğer siz de diyet orucu nasıl yapılır, nelere dikkat edilir merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Diyet Orucu Nedir?
Oruç ile gerçekleştirilen bu diyet, diğer türlerden farklılaşır. Aralıklı oruç diyeti ile kilo verenler Kadınlar Kulübü kullanıcıları tarafından da aktarılana göre günün belirli saatlerinde aç kalmak gerekir. Tabi bu durum Ramazan oruçlarından bir miktar ayrılır. Diyeti uygulayanlar dilerse acıktığında az miktarda ara öğün ekleyebilir. Detoks suları ya da kuru yemişler ara öğünler için uygundur.
https://www.youtube.com/watch?v=cwyo895X3TY
Diyet esnasında alışılmış diyetler gibi ‘yasaklı’ menüler, yemekler bulunur. Burada yasakları arttırıp zorlanmaktansa uzun süreli açlık sonrası tok tutacak düzeyde yemek gerekir. Diyet orucu böylece uygulayanlara kısa sürede kilo vermeyi sağlayacaktır. 8 saat diyeti ile zayıflayanlar olduğu gibi diyet süresini daha uzun sürede tutup hedeflediği forma ulaşanlar da mevcuttur.
Diyet Orucu Nasıl Yapılır?
Buse Terim gibi ünlü isimlerinde uyguladığı diyet orucunda belirli bir yeme listesi oluşturmak işi kolaylaştıracaktır. İki türde liste oluşturulabilmektedir. İlki, kahvaltıyı oldukça doyurucu şekilde yaptıktan sonra gün boyu aç kalmak ve akşam öğününü hafif atlatmak şeklindedir. İkinci şekli ise akşam saat 7-8 gibi sahur mantığında doyurucu besin tükettikten sonra gün boyu aç kalmak şeklinde sağlanabilir. Aralıklı oruç diyeti Ekşi Sözlük gibi platformlar üzerinde kullanıcılar tarafından genellikle bu diyetin 8 saat açlıkla uygulanması önerilir. Sağlık probleminiz varsa daha kısa süreli yapmalısınız.
Diyet orucu uygulama esnasında çok esnek davranmanız mümkündür. Kişilere cazip gelen yeri de tam olarak burası olmaktadır. Oruç baştan sona aç bir şekilde tutulmak zorunda değildir. Yağ yakımını hızlandırmak, fazla enerji kaybına uğramamak için ara öğünler ekleyebilirsiniz. Üstelik yasak kavramı bu diyet içinde çok olmadığından dolayı uygulanması da kolay bir şekilde olur. Her diyette olduğu gibi burada da temel unsur dengeli bir besin değeri tablosu ile yemekleri tüketmektir.
Aralıklı Oruç Diyeti Listesi 16/8 (16 Günde 8 Saat için)
1- Kahvaltı Öğünü
Diyet orucu listesinde en değerli öğünlerden birisi kahvaltıdır. Yaşam içerisinde de vücudun alması gereken besin miktarının rahatlıkla karşılanabileceği bir zaman dilimidir. Burada kişilerin dikkat etmesi gereken unsurlar besin değerine uygun ve eşit dağılımı olan yiyecekleri seçmesi bulunur. Tercihleriniz arasında:
[caption id="attachment_587" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucunda Kahvaltı Öğünü[/caption]
Protein açısından zengin farklı yumurta şekilleri,
Karbonhidrat alanını destekleyecek şekilde beyaz ekmek dışında türler,
Farklılık oluşturmak amacıyla yulafla yapabileceğiniz yiyecekler,
Doyurucu detoks suları bulunabilir.
2- Diyet Orucu Listesinde Akşam Öğünü
Aralıklı oruç diyeti listesi Kadınlar Kulübü aracılığıyla da dile getirilen en önemli unsur akşam öğünüdür. Özellikle akşam öğününe dikkat etmek, hafif yiyeceklerden yana tercihte bulunmak hayalinizdeki vücuda kavuşmanız için kritik bir nokta olacaktır. Akşam öğünü sırasında salata tarifleri, yağsız et yemekleri ve özellikle balık tercihiniz olabilir. Bilinenin aksine bakliyat grubunda bulunan yemekler de hem protein içerir hem de doyurucudur. Listeniz arasında bulundurabilirsiniz.
3- Ara Öğün Tercihleri
Ara öğünler normal diyet listelerinde de önemlidir. Hatta kilosuna ve sağlığına dikkat edenlerin diyet dışında da aksatmaması gerekir. Ara öğünlerde tüketilebilecek besinler arasında avuç içi kadar kuru yemişler, bir kâse yoğurt ya da bir adet meyve tercih edilebilir. Şekerli olmadığı müddetçe Türk kahvesi de tercih edilebilir. Hatta filtre kahveler yağ yakımı hızını arttıracağından aklınızın bir köşesinde olabilir.
Aralıklı Oruç Diyeti Yapanların Yorumları| Oruç Diyeti Faydaları Nelerdir?
Diyet orucu yapmadan önce deneyim sahibi olan kişilerin yorumlarına başvurmak isteyebilirsiniz. Aralıklı oruç diyeti yorumları okurken öncelikle unutulmamalıdır ki herkesin metabolizması farklı olduğundan aynı değerleri, faydaları göremeyebilirsiniz. Ancak genel olarak sıralanan faydaları da elbette ki bulunmaktadır. Belirli periyot aralıklarında uyguladığınız takdir de sizlerde bu avantajlardan faydalanabilirsiniz.
[caption id="attachment_586" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucu Faydaları Nelerdir?[/caption]
Günün çoğunluğunda aç kalarak uygulayacağınız bu diyet sayesinde:
Kısa sürede hedeflenen vücut formunu elde etmek,
Vücutta bulunan zararlı toksitlerin atılımı,
Sağlıklı bir yaşam sağlamak,
Beyni zinde tutmak,
Hastalıklardan korunmak,
Yağ yakımı hızını arttırmak gibi avantajları elde edebilirsiniz.
Uygulama öncesinde sağlık probleminiz varsa gözden geçirmeniz önerilir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
Diyet Oruçları Kaç Gün Uygulanmalıdır?
Diyet uygulama zamanları tamamen kişisel bir unsurdur. Genelde hedeflenen kilolara ulaşıldığında bırakıldığı görülür. Ancak diyet orucu uygulanırken bu durum biraz değişiklik gösterecektir. Temelde bu durumu yaşam felsefesi haline getirmek ve bıkmamak için sürekli uygulanmamalıdır. Keza başlarda ani enerji kaybı hissedilebileceğinden uygulama süreleri daha kısa tutulması önerilmektedir.
İlk defa bu tip diyeti uygulayacaklara uzmanlar tarafından kademeli arttırma yöntemi önerilir. Diyetisyenler tarafından da önerilen uygulama vakitleri başlangıçta 5 gün, 10 gün ve 15 gün olarak ilerlemektir. 15 günü geçecek düzeyde bir diyet uygulanmazsa daha iyi olur. Hedeflediğiniz oruç gününü tutturduktan en az 1 hafta kadar yediklerinize dikkat edecek şekilde diyete ara vermelisiniz. Böylece vücudunuzda şok etkisi hissederek kilo vermeye devam edecektir.
Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir?
Kilo vermek kişiden kişiye tamamen değişecek bir başlıktır. Burada diyete başlamadan önce çoğu kişinin duymak istediği her ne kadar ' X diyetle 10 kilo vereceksiniz' gibi garanti laflar olsa da oldukça yanlış bir tutumdur. Bu diyette dahil herhangi bir diyetin her kişi üzerinde aynı sonucu vermesi neredeyse imkânsızdır. Vücudun yağ yakmak ve kilo verebilmek için sahip olduğu farklılıklar mevcuttur. Bundan dolayı diyetin net olarak şu kadar kilo verdiğini söylemek yanlış olacaktır.
[caption id="attachment_593" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir?[/caption]
Diyet orucu eğer doğru uygulanır, diyet üzerine bir de sporlarla desteklenirse uzun vadede de olsa kilo vereceğinizi göreceksiniz. Burada kişilerin sahip olduğu irade ve metabolizma oldukça önemli olacaktır. Eğer iradeniz güçlüyse ve bıkmadan diyeti uygularım diyorsanız hedefinize ulaşmanız kolay olacaktır. Elbette çoğu diyette söz konusu olduğu gibi metabolizmanızı etkileyecek bir rahatsızlığınız varsa önce bunun tedavisini almalısınız. Böylece kilo vermeniz daha kolay bir hale gelecektir.
Uzmanların Diyet Orucu Hakkında Düşünceleri Nelerdir?
Diyetisyenler, kendisine başvuranlara sağlık neticesinde özel diyet listesi verir. Ortaya çıkan kimi özel diyetler içinse uzmanlar tarafından bazı araştırmalar yapılmaktadır. Oruç diyetinde de bu durum geçerlidir. Seneler önce bir grup insana oruç diyet listesi verilerek uygulanmıştır. Uygulamalar sonucu görüldü ki, kişilerin hastalıktan korunma güçleri arttı. Aynı zamanda sağlıklı bir şekilde kilo verimi de sağlandı.
Sonuçların bilimsel verilerle elde edilmesi diyetisyenler dahil bir çok doktorun oruç diyeti için olumlu bakış açısına sahip olmasını sağladı. Aslında Canan Karatay da yıllardır bu konuyu çeşitli alanlarda dile getirmeye çalıştı. Her şeyin yasaklı olduğu bir diyet listesi değil, sağlığınızı elde etmek amacıyla oluşturacağınız bu diyet türünü rahatlıkla elde edebilirsiniz.
Bu Yazımızı beğendiyseniz diğer ilgili ve beğeneceğinizi umduğumuz Diyet Makalelerimize mutlaka gözatın.
Diyetleri uygulama sırasında kişileri en çok tatlılar konusu sıkıntı yaratmaktadır. Diyet esnasında tüketebilecek tatlı tariflerine mi ihtiyacınız var? Diyet Tatlılar yazımıza bakarak bilgi alabilirsiniz! .
Kaynak : https://bilgime.com/diyet-orucu-nedir-diyet-orucu-faydasi/
#Diyet Orucu#Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir#Diyet Orucu Nasıl Yapılır#Diyet Orucu Nedir#aralıklı oruç#aralıklı oruç nedir#aralıklı oruç nasıl yapılır
0 notes
Note
nej şimdi ben sabah spor yaptım 300 kalori yaktım ve oruç tutuyorum. Eğer diyelim ki ben akşam yemeğinde 300 kalorilik yemek yedim hiç kalori harcamamış mı oluyorum yoksa vücudumuz da kendi kendine kalori yakıyor mu? Ya da şöyle 300 lük yediğimde kilo kaybı olmuyor mu?
Vücudun zaten günde yaşamsal faliyetleri için harcadığı bi kalori miktarı var (yemekten bağımsız) kişiden kişiye değişiyor. Adı da bazal metabolizma hiç duymadın mı mk dellendirme beni
17 notes
·
View notes
Text
Nulaslim Garcinia Turkiye Fiyatı Satın Almak & Yorumlar
Nulaslim Garcinia Turkiye, kilo kaybı endüstrisinde yaygın olmayan mitleri ortadan kaldırmayı ve müşterilerin bu ekstra kilo vermek için benimseyebilecekleri alışkanlıkları tanımasına yardımcı olmayı amaçlayan bir yazılımdır. Rutin, fiyatlandırmadan hemen sonra kullanılabilecek bir İnternet programının bir parçası olarak mevcuttur.
Nulaslim Garcinia Türkiye nedir?
Obezite, çerçeve için büyük bir tehlikedir. Muazzam vücut hareketi hakkında çok fazla konuşma olmasına rağmen, kadınların obez ve kötü bedenlerde kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan bu basit mil fikri.
Alışveriş yapanların çoğu artık nereden başlayacaklarını bilmiyorlar, çünkü kilo kaybının yapabilecekleri en rahatsız edici ve zarar verici faaliyetlerden biri olması gerektiği konusunda yanlış bir izlenime sahipler. Neyse ki, Nulaslim Garcinia Türkiye bu fikri değiştirmeye çalışıyor.
Nulaslim Garcinia Türkiye, müşterilerin rutinlerinin ayrı aşamalarından geçmelerini kolaylaştırıyor ve kullanıcıyı karmaşık olmayan bir sağlıklı yaşam yoluna götürüyor. App müşterilerine korkunç davranış ve etkisiz kilo kaybı çabaları yılların neden olduğu metabolik sorunları geri yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
Metabolizma yanma enerjisinin arkasındaki itici basınç olduğundan, vücudun bu bölümünün olağanüstü yeteneğiyle çalışması çok önemlidir. Tüketiciler dezavantajlı hissetmedikleri için rejim sırasında çok fazla yemek yiyorlar.
Bu makine aynı zamanda bir eğitim programının kullanımını da içerir. Bu, tüketicilerin ağırlık konularına derinlemesine geçmeden iki açıdan yaklaşabilecekleri anlamına gelir. Program hem erkeklere hem de kadınlara yöneliktir ve sonuçlarını iyileştirmek için bir öğretmeni ziyaret etmek istemeyebilirsiniz. Daha sağlıklı (ve hatta daha genç) görünmek için makine ile hangi kaynakların mevcut olduğunu öğrenmek için aşağıyı okuyun.
Bonus malzemeler
Öncü rehber, tüketicileri daha iyi zindelik için doğru yola koymak için zaten yeterli istatistiklere sahip. Bununla birlikte, alışveriş yapan kişilerin gıda bağımlılığıyla mücadele etmelerine ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kilo alımlarından kaçınmalarına yardımcı olan üç bonus vardır.
Bu bonuslar:
Üç günlük şeker detoksu, toksik şeker oluşumu çerçevesini temizlemeye yardımcı olur ve kişiyi şeker ihtiyacını giderir.
Müşterilerin endüstrinin neden maddenin nasıl kaplandığı kadar katı olduğunu anlamalarına yardımcı olmak için glüten hakkındaki gerçek.
Kişinin aynı liposuction etkinliğinde ancak ağrısız istenmeyen mide yağını ortadan kaldırmasına yardımcı olan Selülit Destroyer Sistemi
Bu bileşenleri geçirerek müşteriler çekici ve ince görünmek istedikleri sonuçları elde ederler.
Bu sistem nasıl yardımcı olur?
Nulaslim Garcinia Türkiye Farkındalık Reklamcılığı Gerçeği Ortaya Çıkarıyor ve Müşterilerin Kilo Vermesine ve Neden Artık Sahip Olmadığını Öğrenmesine Yardımcı Olmak İçin Sektörde.
Müşterilerin anlamak istedikleri ilk sorun şu anda hiçbir boyutta sağlıklı olamayacaklarıdır. Hepsi kabaca doğru hissettikleri tercih edilen bir uzunluğa sahiptir. Bununla birlikte, çok fazla ağırlık taşırsanız, vücudu anlamsız bir şekilde zorlayabilir.
Kilo kaybı endüstrisi, kahvaltının en önemli yiyecek olduğunu iddia ediyor, ancak bunların hepsi yanlış. Aslında kahvaltı önemlidir, ancak bu program sabahları protein ve sağlıklı ürünlerle dolu olabilecek doğru yemekleri yemeye odaklanır. Çoğu insan bağımlılık yapan şekerin ne olduğunu bile fark etmez, ancak döngüyü kırırlarsa, müşteriler dikkatlerini daha yüksek yemeklere dönüştürebilirler.
Diğer ambalajlardan farklı olarak, bu rutin tüketicileri aç bırakmayacak ve kalorileri yavaşlatacak şekilde kesmeyecektir. Vücut, bu anlar boyunca kortizolü serbest bırakır, baskı yaratır ve müşterilerin yiyeceklerle mutluluğunu canlandırmak için aşırı yemek yemelerine neden olur. Müşterilerin yeme arzusunu doyurma şeklini değiştirerek, müşteriler artık dezavantajlı hissetmiyorlar.
Süper gıdalar Nulaslim Garcinia Türkiye'de önerilen besin türlerinden biridir. Bu yemekler, alışveriş yapanların genellikle rejimlerine özgü doruk ve sebzelerden almadığı önemli besinler içerir ve program çikolata yemeyi bile önerir.
Nulaslim Garcinia Türkiye fiyatları
Nulaslim Garcinia Türkiye'yi kullanmaya başlamak için, alışveriş yapan kullanıcılar içeriğe 37 $ karşılığında erişim satın alabilir. Ancak, kişi sayfadan ayrılmaya çalışır ve bundan sonra kalırsa, içeriği 19 $ karşılığında alabilirler. Ücret alındıktan sonra, müşteriler tüm istatistikleri çevrimiçi olarak görüntüleyebilir. Kullanıcılar fiziksel bir kopya istiyorlarsa ayrıntıları yazdırabilirler.
Tüketici bu uygulamadan tercih edilen sonuçları alamazsa, ürünü iade edip tam bir geri ödeme almak için 60 güne kadar sürebilir.
Nulaslim Garcinia Turkiye'nin yaratıcıları ile iletişime geçin
Web sitesi tanıtım videosunda çok fazla veri içeriyor olsa bile, müşterilerin kesinlikle belirli bir zamanda veya bir satın alma işleminden önce gelen başka soruları olacaktır. E-posta veya cep telefonu aralığı mevcut değildir, ancak müşteriler aşağıdaki formu doldurabilir
Nulaslim Garcinia Türkiye sonuç
Nulaslim Garcinia Türkiye ile alıcılar her zaman neyi yanlış yaptıklarını ve nasıl düzeltebileceklerini görebilirler. Bu uygulama standart bir diyet değildir ve müşterilerin tamamen vücut boyasını oluşturan şeyleri ve kilo vermek için yapmaları gereken çabaları tam olarak anlamasını sağlamak için büyük uzunluklara gidecektir. Çare artık şu anda piyasada bulunan diğer herkesin en iyi cazibesi olabilecek herhangi bir kilo kaybı planı kadar travmatik olmayacaktır. http://ecuadortransparente.org/nulaslim-garcinia-turkiye/
1 note
·
View note
Text
Aydındaki toprakları birinci sınıf topraklardır. Menderes nehrinin getirdiği minerallerden ve iklimin ılımlı olmasından dolayı tarımsal anlamda elverişli tarım arazileri vardır. Hani derler ya 'Adam diksen adam yetişir. Dağlarından yağ ovalarından bal akar. Bu kadar kullanışlı/elverişli Aydın topraklarının %85’i jeotermal Enerji sahası ilan edilmesi Aydın’a bir ihanettir. Aydın nüfusu yaklaşık olarak 1 milyon 100 binden fazladır ve bunun 600-700 bininin geçim kaynağı tarıma dayalıdır. Aydın topraklarında incir, ceviz, kestane, her türlü meyvecilik yapılmasının yanında zeytin bakımından da dağları ve ovaları oldukça zengindir. Dağlarında ve ovalarında içilebilir suları bulunmaktadır. Ancak çevreye uyumlu sanayileşme yapılmaması nedeniyle hızla içme sularımız, topraklarımız, havamız yok olmakta ve kirlenmektedir. 200’e yakın Jeotermal firması Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan lisans alarak Aydın topraklarına saldırı düzenlemiştir. Bunların 36’sı şu anda faal durumdadır. Binlerce kuyu açılmıştır. Diğer firmalar da kurulumunu yaparsa, ilk başta belirttiğim %85’lik Aydın’ın verimli arazileri işgal edilmiş ve on binlerce kuyu açılmış olacaktır. Kontrolsüz ve rant uğruna yapılan sanayileşme ve maden ocakları Aydın ilimiz için en büyük doğa katliamının sebebidir.
Aydın birkaç yıla kadar dünyada kurutulabilen incirin en yüksek tonajda üretildiği tek kara parçasıydı ve gelirinin çoğu yerli halka kalmaktaydı, bu vesileyle ülkede cari açığın eksilerde olduğu ender illerdendi. Geçim kaynağı tarım olan bu güzel topraklarımıza Herodot, “Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer” olarak yorumlamıştır. Ancak şimdilerde Aydın arazilerinin hemen hemen tamamı birinci derece sit alanı veya birinci derece tarım alanıyken doğayı tahrip eden ve işgal eden şirketler tarafından rant uğruna yok edilmekte ve bozulmaktadır. Bu durum tarihin, havanın, toprağın ve sularının kirletilmesiyle bozulmuş durumdadır. Bunun en önemli etmenlerinden biri jeotermal zenginlik açısından dünyanın önde gelen kaynaklarını barındırmasıdır.
Nedir bu Jeotermal enerji santralleri? Kabaca anlatmak gerekirse: Açılan kuyular ile sıcak su yerin ortalama 3 km altından sondaj yapılarak yeryüzüne çıkartılır ve bu suda radon, bor ve sülfür gibi zararlı maddeler fazlasıyla bulunmaktadır, ayrıca sondaj hattı ve boruların tıkanmaması içinde daha çıkış aşamasında suya çeşitli kimyasallar, kostik soda, sülfürik asit ve pek çok diğer toksit ya da korozif(aşındırıcı) kimyasallar karıştırılıp boruların tıkanması veya kabuklaşma önlenir. Yer yüzüne çıkarılan bu yaklaşık 200 derecelik sıcak sudan oluşan buhar enerjisi ile elektrik üretilir ve daha sonra yer altına re enjeksiyon yapılır. Ancak Aydın’da çoğu santral maliyetli olduğu için re enjeksiyon kısmını uygulamamaktadır ve bu zehirli suyu menderes nehrine bağlanan dere kollarına bırakmaktadır, bu sebeple öncelikle ilimizde kanser, dolaşım sistemi, solunum sistemi, beslenme-metabolizma hastalıkları ve ölümler yapılan araştırma raporlarına göre %25 civarında artış göstermişlerdir. Bu oranlar Aydın Çevre Kurultayının Değerlendirme Raporundan alınmıştır. Aynı Rapora göre de Su, Hava ve Toprak kirliliğinin başlıca nedenleri arasında Jeotermal Enerji Santrallerini beyan edilmiştir.
İncir analizlerinde kükürt oranının yükselmesi, ürünün dalında kurumadan çürümesi gibi sorunlar gözlemlenmiştir, kimyasal açıdan yüklü olan suyun döküldüğü büyük menderes nehrinin beslediği tarım alanlarındaki faciayı ve yer altı içme sularının kirlenmesi gibi sorunları görmek içinse rapora bakmaya bile gerek yoktur.
Bu kirletici etkilerin insan sağlığına, hayvanlara, ürünlere, susal veya karasal yaşam üzerine etkileri çok büyüktür. Bu etkiler kabaca: Sondaj sürecince ekosistemin bozulması, kuyu sondajları boyunca jeotermal sıvı ile su ve toprağın kirlenmesi, tesisin işletilmesi süresince Karbondioksit(CO2) ve Hidrojen Sülfür (H2S) gibi birçok maddenin emisyonu, Jeotermal sıvının ekstroksiyonu(çözelti), Suyun geri enjekte edilmemesinden kaynaklı arazinin çökme riski gibi etkileri verebiliriz..
Jeotermallerin akışkan sularında ve atık sularında, yoğuşkanında büyük olasılıkla bulunan kirleticiler; Lityum, Borik asit, Arsenik, Cıva, Hidrojen sülfür ve Amonyaktır.
Yüzey sularının kirlenmesi jeotermal enerji santrallerinin akışkan sıvıyı nehirlere boşaltması ve buhar yoluyla havaya bırakması sonucunda olmaktadır. Yani kısaca Jeotermaller yüzey sularında yani içme ve sulama sularımızda kirliliğe neden olmaktadır. Sıvı nehir ya da akarsuya deşarj edildiğinden dolayı doğrudan oluşur. Bir de kirlenme dolaylı olarak yeraltı suyunun kirlenmesi sonucunda zamanla yüzeye çıkması şeklinde de olur. Yani tüm atık sular arazide tamamıyla re enjekte edilse bile, kirleticiler yüzey sularında yeraltı suları sistemi ya da gaz deşarjın ikincil etkileri aracılığıyla da kirlilik yüksek oranda oluşabilir. Jeotermaller Adnan Menderes’in suyunun kirlenmesinden, tarım için kullanılan suların kirlenmesinden, balık ölümlerine, tarım ürünlerinde kalitesizliğe, bu sulardan içen hayvanların hastalanmalarına, ölümlerine kadar Aydındaki yaşamı olumsuz etkilemektedir.
Eylül 2018 AYÇEM tarafından fotoğraflanan Aydın ilinin Germencik ilçesindeki jeotermal santrallerinden çıkan ve re enjekte edilmeyen akışkan Hıdırbeyli’de yer alan dereye bırakılmıştır ve buradan Menderes nehrine geçtiği ‘İlçayı’ içerisindeki maddelerin özellikle Demir miktarının normalinden oldukça fazla olması yüzünden akarsu kırmızı bir renge boyanmıştır, buradan da menderes nehrine ulaşmıştır. Bu kontrolsüzlükler sonucunda Büyük Menderes Nehri şu anda Türkiye’nin en kirli 3’cü nehri haline gelmiştir ve içinde her gün binlerce balık ölmektedir.
Bu kirlilik kanun ve hükümlerin esnek ve zayıf olması bakımından da kaynaklanan bir durumdur. 5686 sayılı jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular kanununun 14. maddesi hükümlerinde: “Ruhsat sahibi, kullanım sonrası açığa çıkacak akışkanı çevre limitlerini dikkate alarak deşarj edebilir. Akışkan içeriği çevre limitlerine göre deşarja izin vermiyorsa re enjekte etmekle yükümlüdür. Ancak formasyonun fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle re enjeksiyonun gerçekleşmediğinin MTA tarafından onaylanması halinde, çevre kirlenmesini önleyecek tedbirler alınarak deşarj yapılır." denmektedir. Aynı kanunun 11. maddesi gereğine göre bu şartların sağlanmaması durumunda ise; "Ruhsat sahibince, kaynak koruma alanı etüdü yapılmadan işletmeye geçilmesi veya koruma alanı etüdünde öngörülen tedbirlere uyulmamasının tespiti halinde faaliyetler durdurularak teminat irat kaydedilir. Altı ay içerisinde gerekli tedbirlerin alınması ve teminatın tamamlattırılması istenir. Altı ay sonunda teminat verilmez ve tedbirler alınmaz ise faaliyetler durdurulur." yaptırımı vardır.
Yani diyor ki; re enjeksiyon mümkün değilse, Sondaja devam ederek MTA gözetiminde biz bu atık suyu nehire dökeriz, kirletiriz. Bu kadarı da yetmiyor kirlilikten şikayet olursa 6 ay artı-değer için, karın artması için re enjeksiyon hiç yapmayız ya da az yaparız, salarız nehire artık suyu, sonra limite getiririz demişler. Kanun ve hükümlülük bakımından da konulan yasaların yetersiz ve görmezden gelici olduğu açıktır. Görmezden gelmiyoruz diyorlarsa, kirlilik görüldüğü veya çevreyi, insanları kötü etkilediği ve şikayetin alındığı anda derhal sondajın durdurulması veya kapatılması yönünde bir kanun çıkartılmasını ve kanundaki bu esnekliklerin yok edilmesi ve ciddi cezalar verilmesi çözümlerden biri olacaktır.
Çevresel perspektiften bakıldığında en önemli kirletici gazlar: Karbondioksit (CO2), Hidrojen sülfit (H2S), Amonyak (NH3), Cıva (Hg), Borik Asit (H3BO3) olarak verilebilir. Bunlarla birlikte havanın kalitesini düşmesi ve iklim krizlerine etkisi Aydın’da görülmüştür, görülmektedir. Jeotermal Enerji Santrallerinin bacasından su buharıyla çıkan bu maddeler uzun süre gökyüzünde bulut olarak asılı kalmakta ve daha sonrasında yağmur suyuna karışarak toprakla, bitkilerle, bizlerle temas etmekte ve yüzey sularına, içme sularımıza karışmaktadır. Böylelikle bu gaz kirliliği çevre ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Hava kalitesi için kirleticilerin deşarj miktarı ayarlanabilir ve kirlilik düşük miktarlara çekilebilir. Ancak bu yapılmamaktadır. Özellikle insan için Hidrojen sülfit(H2S)’in psikolojik etki sınırları düşük ölçülerde (0.06 ppm) kokudan, yüksek ölçülerde (>600 ppm) 1 saat solunması ile ölüme sebep olabilir. Bu sebeple Aydın ilindeki intihar oranlarındaki ve psikolojik bozukluklarda artışın nedenlerinden biri solunan hava olabilir.
Jeotermal Enerji Santrallerinden doğaya, suyumuza, toprağımıza karışan bu kimyasal maddelerin bizlere olan zararlarından bazılarını size söyleyim:
Lityum ve Borik Asit: Ürünlere, ağaç yapraklarına zararlı olan yüksek bor ve lityum ölçüleri bitkileri olumsuz etkilemektedir. Bor insan sağlığını da olumsuz etkiler. Örneğin, yüksek bor ölçülü içme suyu, insanda kilo kaybı ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına neden olmaktadır.
Arsenik yüksek ölçüde özellikle yiyecek ya da içecek alımıyla zamanla oluşan akut zehirlenmeye; stok ve sulu yaşamda zehirlenmeye neden olur. Kirlenmiş suda büyüyen bitkiler inorganik arseniğin yüksek ölçüleriyle birikir ve böylece zehirli olabilirler. Toprağa karıştığında bitkilerde renk bozukluğu gözlemlenmiştir. Yetiştirilen ürünlere, hayvanlara bulaşan Arseniğin direkt kansere neden olduğu ve Dünya Sağlık Örgütü(WHO(1993) tarafından dikkatle incelenmesi belirtilmiştir.
Civa susal bitkilerde ve hayvanlarda baskın olarak metil civa şeklinde birikir. İnsanoğlu için çok toksit etkisi olan metil cıva merkezi sinir sistemine zarar verir. Yüksek miktarlarda maruz kalınması böbreklere zarar verir.
Eğer tuzlu jeotermal sıvı ile kirlenmiş su sulamada kullanılırsa; bitkilerde olumsuz etkiler olabilir. Nehirlerimizde sularımızdaki canlıları yok edebilir, sulama ve yağmurlar ile birlikte ağaçlarımıza, tarım ürünlerimize büyük zararlar verebilir. İçme suyumuzun kirlenmesi de cabasıdır.
Gelelim tüm bunların sonucuna, maalesef ki Aydın ilinde her yıl dolaşım sistemi hastalıkları %31, Kanser %42, Solunum sistemi hastalıkları %57, Endokrin-Metabolizma-Beslenme hastalıkları %17 artmaktadır.
Bunların yanında bir de evlerinden, güzelim tarım arazilerinden zorla çıkarılmak istenen çiftçilerimiz, köylülerimiz de vardır. Atatürk’ün önemle vurguladığı gibi asıl kalkınmanın, milli ekonominin temelleri tarıma dayalıdır. Kendi besin kaynağını yok ettikten sonra, elektrik enerjisini yararı ne olacaktır.
Göründüğü gibi buna karşı durulmazsa Köylü milletin efendisi olmaktan çıkarılacak, evsiz ve işsiz kalacaktır. Bu sadece yerlerinden, arazilerinden çıkarılan köylüler için değil, civarda tarımla uğraşan, nehirden hayvanlarını su ile besleyen bütün köylülerimiz için geçerlidir.
Köylülerimizi sıcak su gelecek, iş imkanı olacak, para vereceğiz diyerek kandıran kapitalist zihniyeti de görmezden gelmememiz gerekir. Gelin Nazilli'den Efeler’e Germencik'e kadar uzanan hat üzerindeki köylüyle, tarım üreticileriyle konuşalım. Kükürt yüzünden ağaçlarının kurumasından söz edenden, ekinini çürütene, hayvanlarının hastalandığını söyleyene. Ailesinde kanser hastası çıkandan, çevresindeki akarsulardan, içecek sularındaki kokudan yaşanmayacak hale geldiğini söyleyenlere kadar. Jeotermal sözünü duydukları anda isyan etmeyen bir tane köylümüz bile kalmamıştır.
Aydında yaşayan biri olarak, durumun ne kadar kötü olduğunu bizzati her gün şahit oluyor veyahut sosyal medyadan köylülerimizin, arkadaşlarımızın acıyla doğa katliamlarını belgeleyişlerini, feryatlarına şahit olmaktayız. Şirketler, hava kirliliği ve su kirliliği konusunda sınır tanımıyorlar. Temiz enerji kaynağını, kanser kaynağı olarak güncellediler diyebilirim. “Bu konuda, yetkili makamlar binlerce şikayet aldıkları halde bir şey yapmıyorlar.” Neden yapmıyorlar sorusunu sormak sanırım abesle iştigal olacaktır. Efelerde, Germencik’te, Menderes nehrinde, hatta bazen Aydın merkezin yakınındaki akarsularda duyduğumuz ve şehir merkezine kadar gelen sülfür bileşenli (çürük yumurtaya benzer kokular), gün geçtikçe vatandaşı yavaş yavaş zehirliyor. Arsenik miktarı, su analizlerinde sınır değerin 3-4 katına ulaşıyor fakat, birçoğu arıtmasız menderese suyunu deşarj ediyor. Üstüne, gariban vatandaşın tarlasından bir gecede borular, nakil hatları geçebiliyor.
Birinci derece sit veya ormanlık alanlarımız, Zeytinlik alanlarımız kimsenin haberi olmadan tahrip edilip kökleniyor ya da kesiliyorlar, böylelikle tarım yapılamayan alan ilan ediyorlar. Neden bunu yapıyorlar derseniz: Yaptıkları suçu örtbas etmek için, 3573 sayılı Zeytin kanununun 20. maddesine göre, Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede bir işletmenin yapılması tamamen yasaktır çünkü. Soruyorum size Aydın ilinin neresinde zeytin yoktur?
Bu doğa katliamı için Türkiye’den herkesin bu konuda biraz da olsun bilgisi olmasını istedim, okuyan herkese teşekkürler ^^
6 notes
·
View notes
Text
Biber hapı Etkileri
Biber hapı Etkileri Nelerdir?
Biber hapı kullanıldığı gün içerisinde iştah kaybı yapar ve yağ yakımı gerçekleştirir. Böylece güvenilir bir şekilde kilo vermenizi sağlar. Biber hapı etki mekanizması genel olarak yağ yakımı üzerine kuruludur.
Biber hapı
Nasıl Kullanılır?
İçerisinde 30 kapsül bulunmaktadır. Bu kapsüller bir aylık kullanım için geçerli olup, Günde bir adet sabah kahvaltısından önce bol su ile kullanılır. Gün içerisinde bir kapsülden fazla kullanılması önerilmez. Ayrıca kullandığınız gün içinde yine bol su tüketmeniz gerekir. Yağ yakımı sürecinde metabolizma hızlanır ve su kaybeder. Bu yüzden bol su tüketimi önemli bir detay.
Kimler Kullanamaz?
Biber hapını Hamile ve emzirenler
Kalp&Tansiyon Hastaları
Böbrek yetmezliği bulunanlar kullanamazlar. Kronik bir rahatsızlığınız varsa eğer müşteri temsilcimiz ile iletişime geçmeniz ve detaylı bilgi almanız daha doğru olur.
Yan Etkileri Nelerdir?
Biber hapı bir çok kilo sorunu olan kişi tarafından tercih edilen bir ürün. Nasıl ki bir ağrı kesicinin bile yan etkileri olabiliyorsa biber hapının da yan etkileri mevcuttur. En çok görülen yan etkileri ağız kuruluğu, İştah kaybı ve halsizlik. Kullanan kişilerin görüşleri özellikle bu yönde. İştah kaybı etkisi kilo vermek isteyenlerin en büyük çaresi. Ürünün kilo vermek için bulunan bir etkisi. Haricinde ağız kuruluğu yağ yakımı neticesinde oluştur. Yağ yakımından dolayı vücutta su kaybı oluşur. Bundan dolayı ağız kuruluğu hissedilebilir. Halsizlik ise metabolizmanızın eskiye oranla daha fazla çalışmasından kaynaklanıyor. Bu etki de oldukça normal bir etki. Siz farklı bir etki yaşadıysanız ve tecrübeniz varsa yorumlarda bunları bizimle paylaşabilirsiniz.
#biber hapı#zayıflama#diyet#pepper time#biber hapı kullanıcı yorumları#biber hapı satın al#biber hapı sipaişi#zayıflama ürünleri
1 note
·
View note
Text
Guatr Hastalının Nedenleri, Guatr Neden Olur?
Guatr Hastalının Nedenleri, Guatr Neden Olur?
Guatr Nedir?
Guatr, tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Tiroid bezi, boynun ön kısmında yer alır ve metabolizma, enerji üretimi ile hormon dengesi gibi hayati işlevleri yerine getirir. Guatr, genellikle belirgin bir rahatsızlık yaratmaz, ancak zamanla boyutta artış gösterebilir. Bu durum, boyunda bir şişlik veya kitle hissi oluşturabilir ve bazı hastalarda yutma veya nefes alma zorluğuna neden olabilir. Guatr, çeşitli nedenlerle gelişebilir ve bu nedenlerin anlaşılması, etkili bir tedavi için kritiktir.
Guatr Belirtileri Nelerdir?
-Boynun ön kısmında şişlik veya kitle hissi -Yutma veya nefes alma zorluğu -Ses kısıklığı veya değişiklik -Aşırı yorgunluk veya halsizlik -Kilo değişiklikleri (aşırı kilo kaybı veya artışı) -Soğuğa karşı duyarlılık -Terleme değişiklikleri (aşırı terleme veya terlememe) -Kalp atışında hızlanma veya düzensizlik -Depresyon veya anksiyete belirtileri -Kas güçsüzlüğü veya ağrıları -Ciltte kuruluk veya saç dökülmesi -Sindirim sorunları (kabızlık veya ishal)
İyot Eksikliği
Guatr hastalığının en yaygın nedenlerinden biri iyot eksikliğidir. İyot, tiroid hormonlarının üretiminde kritik bir rol oynar. Vücutta yeterli iyot bulunmadığında, tiroid bezi daha fazla hormon üretmek için büyümeye başlar. Bu durum, guatrın ortaya çıkmasına neden olur. İyot eksikliği, özellikle gelişmekte olan bölgelerde sıklıkla görülen bir sorundur. İyotlu tuz tüketimi bu sorunu önlemek için etkili bir yöntemdir. Düzenli olarak iyot alımını sağlamak, guatr riskini azaltır.
Otoimmün Hastalıklar
Otoimmün hastalıklar, guatrın bir diğer önemli nedenidir. Hashimoto tiroiditi, bu tür hastalıkların en yaygın örneklerinden biridir. Bu durumda, bağışıklık sistemi tiroid bezine saldırır ve iltihaplanmasına yol açar. Tiroid bezinin işlevi bozulur ve guatr gelişebilir. Otoimmün hastalıklar, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkabilir. Bu tür guatr, genellikle tiroid hormonlarının seviyelerinde dalgalanmalara neden olabilir ve hipotiroidi veya hipertiroidi gibi durumlara yol açabilir.
Diğer Nedenler
Guatrın diğer nedenleri arasında tümörler (iyi huylu veya kötü huylu), hormonal değişiklikler (özellikle hamilelikte), bazı ilaçlar ve genetik faktörler yer alır. Ayrıca, stres ve çevresel toksinler de guatr gelişimini tetikleyebilir. Tiroid bezinin sağlığını etkileyen faktörlerin çeşitliliği, hastalığın önlenmesi ve tedavisi için multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Guatr belirtileri yaşayan bireylerin, bir sağlık uzmanına danışarak gerekli testleri yaptırmaları önemlidir. Erken teşhis, tedavi sürecini kolaylaştırır ve hastalığın ilerlemesini önler.
Ayrıntılı bilgi için: Guatr Hastalığı Nedenleri ve Tedavisi
0 notes
Text
Yağlarınızdan İsveç Şurubu İle Kolayca Kurtulun
İsveç Şurubu
Günümüzde tüm dünyada hemen hemen birçok insan fazla kilo problemi yaşamaktadır. Fazla kiloların pek çok nedeni vardır. Metabolizmanın yavaş olması, az hareket, fazla yemek tüketmek, sindirim sistemi problemleri gibi birçok nedene bağlı olarak meydana gelebilmektedir.Küçük sonuçları kabızlık hazımsızlıkken büyük sonuçları ise yağ aldırma ameliyatları mide kelepçeleri ve bir çok riskli ameliyat olur zaman kaybı ve büyük ağrılar yaşarlar.
Yavaş Metabolizma
Sıkı bir şekilde kalori takibinizi yapıyorsunuz, spor salonuna gidip egzersiz yapıyorsunuz, bol bol uyku çekiyorsunuz ancak hala terazide etkisini göremiyor musunuz? Bu sizin hatanız olmayabilir; inatçı kiloları verme konusundaki yetersizliğiniz, durgun bir metabolizmaya sahip olmanız yüzünden olabilir.
Metabolizma, vücudunuzun kalp atışı, beyin fonksiyonu ve nefes alma gibi temel vücut işlevleri için enerji yakma sürecidir. Metabolizmanız yakıt için yiyecek yaktığından, hızlı bir metabolizmaya sahip olanlar, istedikleri her şeyi yiyebilir ve kilo almayabilir; yavaş metabolizma sahipleri, kilolarını kaybetmek veya korumak için daha çok çalışmak zorunda kalırlar.
Yavaş Metabolizma Belirtileri
●Kilo Almak
●Kilo Verme Konusunda Güçlük Çekmek
●Sürekli Yorgun Olmak
●Kuru Cilde Sahip Olmak
●Kırılgan Tırnaklara Sahip Olmak
●Saçların Seyrekleşmesi
●Sık Sık Baş Ağrısına Maruz Kalmak
●Unutkanlık
●Sürekli Üşümek
●Kabızlık
İsveç Şurubunun Faydaları
İsveç Şurubu bağırsaklarda ki parazit ve bakteri oluşumlarını temizleyerek metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlayan bir destek ürünüdür. Düzenli olarak kullanıldığında bağırsakları temizler.Bağırsaklar tamamen temizlendiğinde kişinin tükettiği besinleri daha hızlı sindirip vücuttan atmasını sağlar. Bu sayede kişinin kilo vermesine destek olur.Bu açıdan değerlendirme yapıldığında isveç şurubu hem metabolizma üzerinde sağladığı olumlu etkiler hem bağırsakların sağlıklı çalışmasına katkısı hem de sindirim problemlerinin ortadan kalkmasına yardımcı olması sayesinde kilo verme konusunda oldukça sağlıklı bir yöntem olarak gösterilebilir.
İsveç Şurubu Kullanımı
Günde 2 kere sabah ve akşam bir tatlı kaşığı tüketilmelidir. Yemeklerden önce alınması daha faydalı olacaktır. Her gün aksatılmadan kullanılması gerekmektedir.
İsveç Şurubu İçeriği
●Sarısabır
●Mirra
●Elma sirkesi
●Cedvar
●Centiyane
●Sinameki
●Besbase
●Safran
●Tarçın
●Kakule
●Zencefil
●Kekik
●Karanfil
●Anason
●Mayıs papatyası
●Biberiye
1 note
·
View note