#melek annem
Explore tagged Tumblr posts
Text
ölüyorum, hergün biraz daha ölüyorum. gün gectikce hastaligimin yan etkileri cogaliyor. agri kesicilerde fayda etmiyor. bazen beynimin icinde sanki at kosturuyor. canim cok yaniyor ama kizima belli etmemek icin dayanmaya calisiyorum. tansiyonumun yükselmemesi gerekiyormus ama ben şeker hastasıyım ve seker yükselince tansiyon yükseliyor. sekeri kontrol altina almaya calismama ragmen olmuyor. doktor sporu yasakladi ama 13 kilo da vermem gerektigini söyledi. ne yapacagimi bilmiyorum
#yalnizligim#yalanmış#kimsesiz#melek annem#sevmek#ölümün kıyısı#mutlu ölüm#ölüme doğru#ölüm#ölümle yaşam arasında#aile#gidenin caresi yok#ölüm bir varmış bir yokmuş#nedeni yok#haberin yok ölüyorum#kayip giden yildizlar#gidenler#ahiret#melek#ağlamaya gidiyorum#ölümlü#ölümü beklemek#ölüm var
2 notes
·
View notes
Text
En büyük servet annedir, eğer hala seni arayıp geç gelme, nerde kaldın çabuk eve gel diyen bir anneniz varsa çok şanslısınız. Bu şansınızı kaybetmeyin, anne en iyi dosttur, anne nilüfer çiçeği gibidir, çevresini kendi temizler sizinde çevrenizi temizler kalbinizi temizler saf kalmanızı sağlar, annelerinizin kıymetini bilin. Dünya anneler günü kutlu olsun tüm annelerin anneler gününü kutlarım 🥂
3 notes
·
View notes
Text
sene 2009
17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim.. Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu sarki :')
bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor. Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda. 3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...
52 notes
·
View notes
Text
resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim. resulullah yolda ebu bekir’i görse "es selamu aleyküm ya sıddık" derdi, ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam. resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım. ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz. resulullah azrail’i yolda görse tanırdı; ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu, derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı. resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi; o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız? resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki; "kızım ha gayret!". ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki "anneciğim ölmesen…". ben oradaydım, annemin elini tuttum ve dedim ki "anneciğim seni ben…". annem döndü, bana bir baktı, o bakışı görmeliydiniz. resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı; ben o bakışı gördüm, haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu. ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının, anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf. resulullah çok şanslı bir insan, annesi öldüğünde o küçücüktü; benim annem öldüğünde ben küçücük değildim, zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz. annem daha yeni öldü, fazla uzaklaşmış olamaz. olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince. verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz. resulullah tutsa annemin elinden, birlikte geçseler çölü. nasıl olsa resulullah da ölü, annem de ölü.
30 notes
·
View notes
Text
Şarkı dinlerken böyle bir yoruma denk geldim. Selin ve Mert... :(
‘’sene 2009
17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim..
Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu sarki :') bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor.
Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda.
3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...’‘
190 notes
·
View notes
Text
Size biraz kendimden bahsedeyim mi?
Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi,makbul biri değilim.
Kötü yaşamayı sevdim hep,kanunsuzu benim sevdalarım
İyi işleri olan sinek kaydı traşlı,kravatlı tiplerden hoşlanmam.hep öyle olmamı beklerdi ! özellikle annem.
dudak altı,fısıldamalarıyla dayatırdı. hatta hayalinde ki , beni : yüzüme. zorbaca.
Ümitsiz kadınları sevdim hep,yarı hayatım boyunca.
düşleri kırık,dilleri kırık,usları kırık,yolları kırık kadınları.
İlgimi çekerler.
Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar.
Adi kadınlardan da hoşlanmam; çorapları sarkmış,makyajları akmış,sarhoş ve küfürbaz kadınlardan.
melek olanlarından çok sapkın olanları ilgilendiriyor beni.
Serserilerin yanında rahatımdır,çünkü ben de serseriyim.
Kanun sevmem,kural sevmem.
Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam.
Olduğum gibi görünmeyi severim
Aşık olunacak bir tip’de değilim.
Çünkü aşk acımı unutmak için başkasının canını yakmam
Ağlamamak için başkasını ağlatmam.
Üzülmemek için başkasını üzmem.
Yalan söylemem!
Ama gerçeği ağzınızın ortasına öyle bir vururum ki,yalan söylemiş olmamı istersiniz.
Utanmaz biriyim.
Yediğim bokların her zaman arkasında dururum.
bazen kaçmak istersiniz , kendiliğinizden.ortada herhangi bir sebep yokken üstelik..aniden
147 notes
·
View notes
Text
“Sene 2009’du. 17 yaşındayım, bizim mahalleye yeni bir aile taşınmış... Tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır, hediye verilir, sohbet edilir... Mahallede apartmanın önüne masa sandalye koyulur, çekirdek yenilir, sohbet edilir falan... Güzel zamanlar tabi* yeni taşınan ailenin iki çocuğu var, biri 19 yaşında adı Mert, tabi o gün onun benim hayatımın anlamı olacağından bihaberim. :') Diğer çocukta 5 yaşında, erkek, adı da Murat. Mahalleye kızlarla buluşmaya çıkıyorum bir öğle vakti, Murat koşarak yanıma geliyor, tabii bayağı zaman geçti annesiyle Murat bize gelirdi, Murat’la oyunlar oynardık. ‘Selin abla, kapıyı çalıyorum açmıyor annem,’ dedi bana. Uyumuştur diye düşünüp Murat’la onların evine çıktık, kapıyı çalıyorum açan yok tabii. Komşulara söylüyorum, Murat’ın annesi Hatice ablayı telefonla arıyorlar, zil sesi evden geliyor. O sırada Mert geldi, bakındı önce sonra sordu ‘ne oldu?’ diye. ‘Hatice abla kapıyı açmıyor,’ dedim. Gözlerime baktı birkaç saniye... Sonra kapıyı çaldı açan yok, endişelendi hemen. Cüzdanından kart çıkardı, kapının arasına sokarak açtı kapıyı. Mutfağa girdik bir baktık Hatice abla yere yığılmış, nefes almıyor... O gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Mert kucakladı annesini, ağlaya ağlaya ölmedi diyor... Ben hıçkıra hıçkıra ağlayıp Murat’ı sakinleştirmeye çalışıyorum. Mert arabasına bindiriyor Hatice ablayı, Muratla bize de binin diyor. Biniyoruz. Öne Murat’ı oturttum, arkada ben, Hatice ablanın kafası kucağımda... Saçlarını okşuyorum, ağlıyorum, dünya dar geliyor. Hatice ablanın kocası, Murat 1 yaşındayken ölmüş. Hatice ablanın nabzına, kalbine bakıyorum atmıyor. Hastaneye varıyoruz, Mert delirmiş durumda, Murat perişan. Murat’ın elinden tutuyorum, Hatice abla sedyeye alınıyor. Ah hatırlayınca her defasında ağlama tutar beni. Her neyse, Hatice abla öldü. Cenazesi vs derken Muratla Mert bizde kaldılar. Annemle babam melek gibi insanlardır, yardıma muhtaca arkalarını dönmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum, mutlu etmeye çalışıyorum. Mert çalışıyor, eve geliyor, Muratla kaldıkları misafir odasına çekiliyor hemen. Onunla doğru düzgün konuşmuyoruz, ağzını bile açmıyor. Bir gece Murat’ı yatırmak için odaya girdim, uyanıktı, yatakta öylece oturup duvara bakıyordu. Hemen yatağa kucağımdaki Murat’ı yatırıp onun yanına ilerledim. Murat abisinin onu sevmediğini düşünüyordu, bana söylüyordu, hiç olur mu öyle şey diyordum. Geçtim yanına, dedim ki: ‘Muratla biraz ilgilensen, psikolojisi iyi değil.’ Bana döndürdü gözlerini, ellerimi tuttu. ‘Her şey için teşekkür ederim,’ dedi. Saat gece 3, herkes uyuyor, fısıltıyla konuşuyoruz tabii. Sonra sarıldı bana birden... Kokusunu ilk defa o gün yakından aldım. Çok güzel kokardı hep. Odasına sinerdi kokusu. Ne yapacağımı bilemeyip ben de sarıldım. Birkaç saniye kaldık öyle, sonra ağlamaya başladı kafasını omzuma koyup... Birlikte ağladık. Sarılmayı bırakmadan. Sonra çekildi benden, ‘İyi geceler Selin,’ dedi yattı yatağa. İyi geceler dedim çıktım odadan ama kalbim nasıl atıyor. Odama gittim uyuyamıyorum ama. Tüm gece onu düşündüm. Ona âşık olduğumu anladım... Sonra birkaç ay geçti, biz Mertle daha da yakınlaştık, konuşmaya başladık, hatta flört eder gibi konuşmaya başladık falan. Daha sonra Mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldığı için çekinip kiraya, faturalara destek olurdu. Geldi bir gün konuştu babamla, aldı Murat’ı, valizleri amcasının yanına gideceğini söyledi. O gün yüzüme bile bakmadan gitti. Murat’ı öpebildim sadece gitmeden. 2 yıl geçti, bir gün telefonum çaldı. Onun sesi telefonda. ‘Murat seni görmek istiyor,’ diyor. O gün geldi beni almaya.
#dizyarasi#alıntı değil#şarkı yorumu#şarkı#selin mert#sevgi#sevilmek#sevda#sevgili#aşk#ölüm#badem#sen ağlama
53 notes
·
View notes
Text
3 gündür kalbimde bi sızı var aklımdan hiç atamıyorum benim annem çok merak eden ve sürekli arayan hiçbir şeye izin vermeyen ben yolda iken bile uyuyamayan biridir ve ona çok kızıyordum hiçbir şeyi senden gizlemiyorum ama sırf merak etme diye yalan söylemem gerekecek diyordum hayatıma birini aldığımda yüz tane soru sorıyodu annem anneme çok kızdım hep şimdi annemi o kadar iyi anladım ki keşke anlamasaydım kız kardeşime de dedim her gün ne yaptığını bana vatsaptan yaz dedim burda kendi derdine düşmüş biri değilim hem acı çekiyorum hem de endişeliyim aklımda sadece o kız kardeşlerimiz var diyecek çok şey olduğu için ne diyeceğimi bilmiyorum öyle kötü oldum ki nasıl bi kötülük bunlar melek kızlarım yaşadığımız şeyler bize yaşatılanlar hep oluyor ve oluyor oluyor olmaya devam ediyor yani sadece oluyor başka bir şey neden olmuyır delireceğiz artık yeter
5 notes
·
View notes
Text
İsyan olmuş deprem olmuş yuvam;
Sevenim annem, dilsiz sırdaş melek olmuş sağır;
Mahrum her sözüm, çığlık feryat figân olmuş;
Gül canım kızım, siyah halinden sorumlu var...
#terk edilmeye mahkum#ruhsuzunbirisi#ruhum yoruldu#ruhun yalnızlığı#acı#acı sözler#aşk acısı#aşk acıtır#canım acıyor#içim acıyor#Spotify
2 notes
·
View notes
Text
Ağırlık
"Kaldırıma yatan ceset olursak bir gün, olur ya ihtimal. Kimin öldüğünü bilmeyecekler, Ve biz, hepimiz sokağın üstüne bakacağız..."
İçimiz ağır gelecek, kalbimiz, Kaldırmayacak kimse.
Benim suçumu annem üzerine aldı, dedim ben onun şuçuydum zaten. Sen üstüne alınma diye, Ayaklarımı yerden kesecek bir mayın aradım, Bana tanıklık et diyecektim, beni sakla, Bulamasınlar yerin dibinde bile suçluyum! Annemin üzerine yemin ederim.
Suçumu itiraf etmeden dinle bir dakika. Denizin içinde olan dalgalanmayı gördüm, suçluyum, Cezalandırıldım, su oldum, Ve gittim ne kadar hüzünlü şair varsa öldürdüm, suçluydum, Cezalandırıldım melek oldum. Gayret ettim, ayıplandım, beyaz çıktım, adımı temizledim.
Sonra sana geldim, suçsuzdum, Cezalandırmadın, Yok oldum...
Şimdi bırak yok olmayı, bu nasıl olsa hepimizin başına gelecek. Kafamın içinde belirli şeyler var, dağılmadan anlatayım, Bir gölgenin sessizliğini, hangi karanlıkta istersen, Ya da rüzgarın yerden kağıt bile kaldıramadığı zayıflığı, hangi havada istersen. Bırakmıyorsan inatla beni dinlememeyi, Şimdi bırak beni, git istersen, kime istersen... Gün yüzü görmem, gül yüzünü de görmem belki, öbür yüzün, belki onu da. Zaten annem çiçeklere toprak yüzü göstermedi hiç, Vazoda tutarlı onları, solmalarını izlemekle, izler gibi olurdu kendi hayatını. Sen de görme toprak yüzü, ölme emi, ölme.
3 notes
·
View notes
Text
Hayatımın en zor 5 yılı, sensizliğimin 1826 inci günü. Derler ya Ateş düştüğü yeri yakar, işte benim sana olan özlemim böyle Anne.
Kalbim sanki yerinde yok atmıyor. İçimde kocaman kara bir boşluk var. Adını haykırıp da dışa vuramadığım o kelimenin her şeyden değerli olduğunu nasıl anlatır ki insan?
Her insanı boş verip hayatımdan sildim tek tek , fakat bir annemi bitiremedim içimde. Çok ağladım gecelerce adını haykıra haykıra annem diye. Ama ne bir cevap geldi geçti kızım ben burdayım diyen bir ses nede onun o eşsiz kokusu nede teninin sıcaklığıyla atan kalbinin huzuru....
sadece kocaman bir boşluk oldu anne kelimesi içimde.
Kimi zaman bir uçurumun ucuna gidip atmak istedim umarsızca fakat yapamadım , olmadı. Hep annem olsaydı şu an yanımda dur kızım derdi, yapma, beni sensiz bırakma derdi ama. Ben sözlerine değil de akıttığı gözyaşlarına açısına üzülürdüm.
Anne kimi insan için , bir dert
Anne kimi insan için , huzur
Ama benim için anne, kocamn bir bilinmezlik gibi ..
Anlatılamayan sözler gibi ..
Bana anneni anlat deseler denizi mürekkep yapar yıldızlara yazardım annemi ama anlatmaya yetmez ki annem. Dayanmaz denizler mürekkep olmaya .
Sanki uyumak bana haram, ellerim soğuk, ruhsuz, anlamsız, boş, kimsesiz, çaresiz, renksiz, yorgun, suskun, kırgın, uykusuz ....
çimde fırtınalar kopuyor , ağlayamıyorum sadece susuyorum. Sonra dışarı çıkıyorum ne çok mutlular el ele kolkola, çok mutlular gülüyorlar sohbet ediyorlar.
Ben. Uzaktan bekliyorum geleceği günü, saati, dakikayı, saniyeyi, saliseyi bekliyorum. Bekliyorum da gelmeyeceğini biliyorum. Uyusam yine uykusuz kalkıyorum, yine bir yanım eksik. Ellerim ve ayaklarım yine soğuk bana bağırmasını bekliyorum çorap giy üşütürsün diyen. Meleği bekliyorum. Yağmur yağarken sıkı giyin şemsiye al diyen. Mutluluğu bekliyorum .
Dışarı çıkarken bana sarılıp yanaklarımı open dikkatli ol diyen. Huzurumu bekliyorum. Ağlarken kokusunu içime çekip boyun girintisine başıma koyup annem diye dakikalarca ağlayıp yine çocuk olup o kucağında uyumayı özlüyorum.
Keşke zamanı geri alıp her saniye ona sarılıp kokusunu doya doya içime çekip teninin sıcaklıyla ısınıp gözlerindeki ışıltıyla yeniden doğup ellerini yeniden tutup öpmek istiyorum fakat olmuyor be anam!
Mekanin Cennet Olsun Annem
4 notes
·
View notes
Text
Send Help (cidden)
Yakında 17 yaşına girecek genç bir kızım ve akdenizde büyüdüm. Genelde kendimi tanıtırken bunlardan bahsediyorum ama bugün farklı bir şey deneyeceğim.
Aslında beni tanımak için ilk önce asıl beni bilmemiz gerek diye düşünüyorum. Eskiden gülerdim, çok fazla, her anımda. Arkadaşlarımı önemser merak eder arkalarında dururdum. Sevendim, affedendim, iyileştirendim, her zaman olabilendim. Ben çok iyi bir kız çocuğuydum. Yalan söylediğim tek an kopya çektiklerimdi ki genelde yakalanırdım. Bir melek olduğuma inanabilecek bir sürü insan vardı hayatımda. Ama artık o kız değilim. O kızı öldürmediğimi biliyorum hâlâ saf kötü biri değilim kimsenin kötülüğünü düşünemem, bile isteye kimseye zarar veremem yine de artık insanlar şeytanın yer yüzü gölgesiymişim gibi davranıyor. Bana pek yardım ettikleri söylenemez..
Kendimi kaybettim. Aslında kendiyle asla tanıştırılmamış biriyim. En sevdiğim renk ne bilmiyorum, hangi şarkıyı dinlemekten vazgeçemem, hangi film favorim, bir kitaplıkta elim ilk hangi kitaba gider bilmiyorum. Anne olmayı hiç kendim istedim mi yoksa olgun davrandığımda her arkadaşım "çok iyi bir anne olucaksın" dediği için mi anne olucağım zamanı iple çekiyorum bilmiyorum. Kendimi tanımıyorum ve artık öznel bilgilerle tanıtabileceğim bir benliğim yok. Benim en sevdiğim hiçbir şey yok. Bana özel şu dünyada hiçbir şey yok. Bazen girdiğiniz bir dükkanda öylesine rafları karıştırırken rastgele bir şeyle karşılaşırsınız ve aklınızda bir arkadaşınız belirir ya ben herhangi bir dükkanın herhangi bir rafında asla aklınıza gelmem.
Annem öldüğünde, Uzay gittiğinde onlardan kalanlara tutundum. Annemle izlediğim onca film arasında hafızamda kazılı kalan tek şey Harry Potter maratonlarımız. Annem çok severmiş annem için ben de sevdim bazen çok abarttım çünkü bu aklımdaki en belirgin hatıraydı, Uzay hikayesinde Vagonun bir şarkısını paylaşmıştı "Ama Bana Bakma Öyle" o gittiğinde o kadar çok dinledim ki... Herkes en sevdiğim şarkı sandı Spotify özetimde bile en baştaydı çünkü bu bizim tesadüfümüzdü hikayenin başladığı o hoş tesadüf. Ama bunlar hiçbir zaman benim en sevdiklerim olmadı. İnsanlar geçmişimin yatağımın altında bir canavar olduğunu bilmiyor gerçi benim o canavara sarılmadan uyuyamadığımı da bilmiyorlar.
Tamam şimdi şu andaki ben hakkında konuşalım kendisi hakkında bildiklerim şunlar :
Komik değildi biliyorum ama sorun da kendim hakkında hiçbir şey bilmiyor olmam. Neye ve kime gülerim, vaz geçemeyeceğim bir şey var mı, resim çizmeyi seviyor muyum? Bu soruların cevabını bilmiyorum. Bu da canımı epey sıkıyor.
Peki ben nasıl böyle oldum?
Bu can sıkıntısının nedeni kim/ne?
Açıkçası emin değilim. Annem öldüğünde mi kendimden ödün vermeye başladım yoksa annemin yasından kaçarken sığındığım insanlar gidince mi?
Bazen o kadar kötü hissediyorum ki nefes alamıyorum. Çaresiz hissediyorum ve birileriyle konuşmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlattığımda o an konuşuyorlar ve sonra ne kadar zorlandığımı nefes almanın bile benim için ne kadar zorlaştığını unutuyorlar. Bugün anlattığımda yarın daha iyi misin diye sormayı kimse beceremiyor. Bazen o kadar yorgun ve bıkmış hissediyorum ki yatağımdan çıkamıyorum ama kimse merak etmiyor onun yerine "notlarını atar mısın?" "X bana yazdı ne diyim?" "Ya Y ile kavga ettim" diye gelmeyi daha çekici buluyorlar.
Şu an anlattığım şekilde çok basit geliyor olabilir ama bu hayat bana o kadar zor geldi ki... Bazen kalbim yerinden düşüyor, atmayı bırakıyor nefeslerim sönüyor, ciğerlerim boşalıyor kanım çekiliyor gibi hissediyorum. Bunu bilmelerine rağmen herkesin bana gözlerini kapstması beni paramparça ediyor.
Ben şu anda yokum çünkü beni şu anda tutabilecek tek bir şey yok. Bedenim ve bilincim aynı zaman dilimine sığamıyor. Bedenim burada şu anda hayatta ama bilincim hâlâ geçmişte bir şeyler arıyor. Kaybolan parçalarını arıyor belki de. Ben şu anda yokum olamıyorum... Şu anda yokum ama daha korkuncu şu andaki bende de yokum. Kendimle tanışmayı bir şarkıyı çok sevmeyi, hangi tür filmler ilgimi çeker bilmeyi, bir kitapçıya girdiğimde istediğim türün olduğu raflara direkt yönelebilmeyi çok isterdim. Bir şansım olsa var olabilmeyi dilerdim. Yaşayabilmeyi, anda kalabilmeyi, iyileşmeyi dilerdim.
Ben bu sene YKS öğrencisiyim ve bir senemi bu karmaşayla çöpe atamam. Bir geleceğim olsun istiyorum. Hayal ettiğim hayata yaklaştıkça hayal edememeye başladım. Ben kendime o hayali gerçekleştirmeyi borçluyum.
Not:
Yalnız bırakıldığıma inandığım için çok duyarsız, umursamaz ve bilinçsiz bir insan olmaya başladım. En basitinden geçenlerde bir arkadaşımın uyuşturucu kullanmaya başladığını öğrendim ve 4. dakikaya gelmeden aklımdan uçtu gitti kendisi için hiçbir şey yapmadım, yardım etmeye çalışmadım. Bugün bir dizi izlerken karakterlerin uyuşturucu hakkında nasıl tepkiler verdiklerini görünce hasta gibi hissettim çünkü ben "neden?" diye bile sormadım. Bunun çok kötü bir şey olduğunu biliyorum ama birilerine (bu birileri arkadaşım olsa bile) yardım edebilecek kadar acıma ya da endişe hissetmiyorum artık. Daha doğrusu artık bir şeyler hissedemiyorum. Ne yapmalıyım bilmiyorum.
Keşke hayatımı detaylarıyla dökebilsem... Keşke herkesin senden nefret edebilmesine neden olabilsem. Keşke tüm dünya bilse nasıl bir zamanda gitmeyi seçtiniğini. Ben tüm bu olanlar için seni suçluyorum.
2 notes
·
View notes
Text
18.06.23
Bu gün herşey bitmisti benden tek kalan mosmor gözaltıları ıslak kirpikler her zerrem ölümü bekliyordu,ama bı türlü ölemiyordum stres baskı üzüntü ve bir çok şey... Ben sandığınız kadar iyi biri değildim kardeşim benim yüzümden Melek oldu annem benim yüzümden hasta oldu ben nasıl bir canavara dönüşüm bilmiyorum bildiğim tek şey acı çekiyor olmamdı herşey zamanını bekler derlerya ben bekleyemedim zaman beni aldı ve melek oldum kollarım bileklerim jilet izi doldu annemden saklayamadim ağladı benim yüzümden daha çok hasta oldu.. keşke bu siktigimin hayatına gelmeseymisim 2 dakikalık zevk için bu siktigimin hayatına gelmemeliydim
8 notes
·
View notes
Text
Evin heryerine çiçekler dolduran melek annem 🥰
8 notes
·
View notes
Text
Bu şarkının Sago şarkıları içinde başka bir yeri vardı..
Bir güzyeniği vakti ince bileklerim daha bir farklı tuttu, başka bir kavradı.. Dinlemedin mi?: muhakkak klibine de şans ver!..
monotonluk maratonundan yılmış kalplerimize..
İyi seyir ve dinleyişler.. Olduğu kadar iyi.. ne kadar olursa.
youtube
Benimle kal
Hevesim kursağımda takılı kaldı
Gözlerim telaş timsali her ölenle ağladı
Pervasız tenin gözümü aldı, komada martı
Lodos mağduru, melteminle ayıldı ve yalnız uyandı
Suskunluğum minnetimdi, yokluğun varlığı kanattı
Kendimi limana bağladım, uçarı aklım halattı
Kararların ve kesin seçimin bütünü eşittir hayattı
Bacaklarım kırıldı, adın koluma kanattı (kanat)
Burun buruna geldim seni bulmak için her belayla
Düşündüm 3 yıl arayla, küs mü Mecnun Leyla'ya?
Bacaklarımı sarkıtırım dalga çarpar ayağıma
Beyaz saçların akasya, çalmış kokunu lavanta
Vadeli yıllar karanlıktan korkmayı sana yasaklatır
20 senede uzayan saçı küçük bir bit makaslatır
2 çocuğum olsa aklım salıncakta sallanır
Büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır
Saçının teli kopmasın, korkarım Allah muhafaza
Şerefine izin verdim bugün kalbimdeki her muhafıza
Ziyarette evliya dedim fark etmelerini sağla
Buz gibi karaya vurmuşum, bulmuş sahil muhafaza
Tanrım yıllar günaha soktu, gel de içimi filtre et
Yıkılır bendim ilk tayfunda yağmurun işi çiselemek
Sineğin yalısı her papatya, yüzünden çirkin çiçek
Çıkışmıyor param melek, yürüyerek geliyorum sabret.
Bak, yine başa döndü bu dünya
Yine sona sardı aynı kaset, bıktım
Bu monotonluk maratonu onu tanı
İçine düşünce koştur
Derin bir denizin dibine çökmüş bir hazine aşk denen
Gafilen bir av olur aniden bir kalp ve diğeri hükmeden
Benden uzakta olsun derdim körpecik çocukken
Gücümü toplamam gerekti aldanışımı yaşarken
Kıvranışımı seyreden melekler gibidir sükunet
Tam kendimi toplamışken önüme çıkar hayalet
Ve korku içime hücmederken korkup kaçar cesaret
Felaket sarsılışımı izler, cesede çevirir esaret
Yardım et, bir i��ne vur ve sönsün acımın yangını
Güneş su olsa, yağmur kurusa ayıltamaz bu baygını
Çok zorladım şansımı ve yatıştırdım hırsımı
Yaşama kafa tutarken kafamı kırdı cadının tılsımı
Hileden uzak bu adama sille vurma yazıktır
İlle çile mi çekmem lazım?
Nurum yüzüme dargındır
Bil de gerisi mühim değil, sevgim sana özel ve saftır
Bugüne dek işlediğim günaha istirhamım tek bir aftır
Dökmek ister içini içim, anlatmalı mı biçim biçim?
Her neşe, bir içim ve içlenişime direnişim.
Ben yürüdükçe kalır izim, bitmek bilmez pembe dizim.
Yüzüm her resimde karanlık, karamsar bir çizim
Bak, yine başa döndü bu dünya
Yine sona sardı aynı kaset, bıktım
Bu monotonluk maratonu onu tanı
İçine düşünce koştur
6 notes
·
View notes