#mavi kadar özgür
Explore tagged Tumblr posts
sadmissaloneflower · 20 days ago
Text
Tumblr media
Bugün okuduğum bir kitaptaki şu cümleyle bıraktım kendimi : "İlgi görmeyen her şey ölür. Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile."
12 notes · View notes
miskinh4na · 7 months ago
Text
today is the day that 14 year ago, israel killed 10 turkish peace activist in a ship named Mavi(Blue) Marmara. They were carrying aid to Palestine and israel soldiers attacked them. for carrying aid of fucking course. 14 years later, no damn thing changed.
a quick reminder that Erdoğan's 'one minute' speech was about this.
https://ihh.org.tr/mavi-marmara
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Gaza_flotilla_raid
Tumblr media
7 notes · View notes
kalp-delenimm · 2 months ago
Text
Çok nefret ettim senden.
Her davete ne kadar iyi hazırlandığımı, elbisemin ya da saçımın ne kadar güzel olduğunu düşünürken, annemin hiç bir yorumunu duymadım; ama sen... Senin hakkında hiç susmadı Alena. Beni hiç anlatmadı annem, ama seni konuşmaktan hiç bıkmadı.
Sen ve ipek saçların.
Sen ve pürüzsüz bebek tenin.
Sen ve tatlı mavi gözlerin.
Sen ve zehirli kelimelerin.
Sen ve güçlü duruşun.
Sen ve sorunlarını gizlemedeki profesyonelliğin.
Sen ve... Sen, Alena.
Sen benim nefret ettiğim, ama terk edemediğim idolümdün. Sonunda beni özgür bıraktın.
6 notes · View notes
yesiliris · 6 months ago
Text
Ölüm kokuyor şehrimin rüzgarları. Zafer var yüzümdeki gülüşte. Gözümde kanlı yaşlar. Denize karşı bir bank. Masmavi mehtap ne kadar huzur doluysa rüzgarlı bi hava onu o kadar korkunç yapıyor. Kızıl Kahkaha çok canı yanınca gülermiş. Gökyüzünde kızıl Kahkaha. Deniz bırakmıyor mehtabı ondan daha çok yanıyor canı.
Gözlerini kapat ve denizi çek içine. Kırgınlığı,hüznü,siniri alsın senden. Derin nefesler daha da boğucu oluyor. Nefes almak batıyor sanki.
Ayağa kalkıp dalgalara adımlıyorum. Her adımımda üstümden bir şey eksiliyor. Soğuk su bedenimin her yerine yüzlerce iğneyi aynı anda soksada içimde ki yangına derman olmuyor. Uykum geliyor,midem bulanıyor insanların saçmalıkları beni bitiriyor. Dalga coştukça ben batıyorum. Ben battıkça karanlık kucak açıyor. Sesler o kadar ürkütücü ki bedenim kaskatı kesiliyor. Boşluktan kocaman kanlı bir el çekiyor beni en dibe. İşte karşımda şimdi bir gölge. Gözleri masmavi. Gözlerinin masumluğuna tezat ellerindeki kan izleri.
Korkmadım. Çünkü gözlerine baktım. Sandım ki bana bi şey yapamaz bu kadar eşsiz bir çift mavilik. Sandım ki kıyamadığı olurum.
Göğsümün altında kalbim yerinden çıkacak gibi. Avcılar ilk başta avlarının güvenini kazanırmış.
Bekledi öylece hiç bir şey yapmadan. Ve sonum,omzumdan belime kadar kocaman bir yaradan. Koca denizde boğulmadım da bir çift mavi gözde kayboldum.
Kan denizde dağılmaya başladı. Acım akıl almaz boyutları aldı. Dizlerimin üstüne düştüm ama hiç bir şey hissetmedim.
Kesiğin acısına değil kırıklarımın acısına ağladım.
Hayır ben böyle yenilemezdim. Denize yalvardım. "Kurtar beni buradan..." gölge yaklaştı. Sonum geliyordu. "Kurtar beni" şimdi pis elleri vücudumda. Gözlerimi kapattım ve bekledim ölümü.
Elimi kaldırdım son çare durması için. Deniz benim itatimde. Güç bende.
Ruhumun en derininde hissettim bana getirdiklerini. Artık acım yok. Su iyileştirdi vücudumda ki koca yarığı. Ve bana bi iz bıraktı o yarayı. Gölgeden uzaklaştım. İşaret parmağımı hafifçe kaldırdım.
Derinlerin sahibi,ruhların katili,kimsesizlerin kurtuluşu,bazılarının en derin yarası benim tek bir hareketimle ait olduğu yer tarafından boğuldu. Ruhlar özgür kaldı. Maviler beni boyarken kafamı kaldırdım ve son kez baktım gökyüzüne. Güldüm ama bu yıldızlara vedaydı...
8 notes · View notes
nykszeus · 3 months ago
Text
08 - yeni ziyaretçi
~ Komutan Poi'nin Odası ~
"Bana neden haber vermedin? Bunu bilmek benim en doğal hakkımdı!"
"Sakin ol Carl, sana söylemedim çünkü gerek yoktu. Askerim de zaten her zaman etrafta dolaşmıyor, birkaç kez öyle gözüküyormuş gibi taklit yapıyor o kadar."
Prens Carlisle onu takip eden kişinin kim olduğunu ve aldığı emri öğrendiğinde sinirden küplere binmişti adeta. Yine de Komutan Poi'ye güveniyordu, diğer ailesi gibi gördüğü krallıkta onun sırrını bilen yalnızca oydu çünkü ve güvenmekte de haklıydı. Derin bir nefes vererek diğer koltuğa kendini attı, masada endişe ile kendisine bakan silüetten gözlerini ayırmadı. Başına ağrılar girmişti resmen.
"Peki ne yapacağız şimdi?"
"Aynı oyuna devam edeceğiz, öğrenmiş olman daha çok işimize yarayacak gibi gözüküyor."
"Siktiğimin oyunuymuş, hah."
Durumla alayını ettikten sonra gözü Komutan Poi'nin masasındaki demir şekile kaydığında gülümsemişti, Prens Carlisle ona imalı bakışlar atarken Komutan Poi ise gözlerini devirdi ve gülmemek için kendini tuttu.
~ İbadet Odası ~
Prens Zolita yavaş adımlarla içeri girdi. Derin nefesler alıp veriyordu çünkü zor bir gün geçirmişti, kalbini Tanrı'ya açmak iyi bir seçenek diye düşündü içinden. En öndeki orta boylu mihrapta bulunan haç önünde dizlerinin üzerine çöktü, sağındaki kürsünün kenarına tutunuyordu.
"Ne yapacağım böyle..? Neden böyle büyük bir sınav ile sınanıyorum Tanrı'm? Elimden geleni yapıyorum ben..."
"Tabii ki yapıyorsun."
Duyduğu ses ile irkilerek başını çevirdi Prens Zolita. Yanında onunla birlikte diz çöken Prens Andie gülümsüyordu. Uzun zamandır başka krallıkta eğitim gördüğü için uzaklarda kalan kardeşi Prens Andie tam da yanında duruyor ve elini tutuyordu.
Kardeşini görmesiyle sarılması bir olan Prens Zolita ise ağlamaya başlamıştı, hem kardeşini görmenin sevinci hem de üzerindeki yükün ağırlığını kaldıramamanın hüznü ile dökülüyordu gözyaşları.
Küçük kardeşi ağabeyinin sırtını ovalayarak ona teselli olurken iç çekti. Prens Zolita eğer böyle ağlamaya devam ederse kendisi de ağlayabilirdi her an.
"Sakin ol Zoli, her şeyin yoluna gireceğinden emin olabilirsin. Hem biraz daha ağlarsan ailenin karşısına kızarık ve şiş gözlerle çıkacaksın ki bunu istemediğini ikimiz de biliyoruz."
"Haklısın..."
~ Saklı Oda ~
Kral Suji ve Kral Ash yine beraber satranç oynamak ile meşguldü. İkisi de baş başa bir mücadele sürdürürlerken Prens Mavi içeri girmişti. Krallara selam verdikten sonra direkt konuya girdi.
"Ben birkaç saat boyunca sanat atölyesinde olacağım, beni ararsanız diye haber vermek istedim."
Kral Suji belli ki bu durumdan memnun değildi, oğlunun kendi düzeyine göre aşırı kalan özgür ruhunu dizginlemek her zaman onun için zor olmuştu. Hobi olarak sanatla ilgilenseydi kesinlikle desteklerdi ama o bir prensti ve önceliği kraliyet olmalıydı.
"Sana kaç kez aynı şeyi söyledim Mavi, ne zaman beni dinleyeceksin?"
"Sen beni anlamaya başladığında tabii ki de kral babacığım. Ah bu arada..."
Prens Mavi Kral Ash'in taşlarından birini oynatmış ve tek hamlede şah mat yapmayı başarmıştı. Ardından hiç beklemeden oradan ayrılarak arkasında şaşkın iki silüet bırakmıştı. Kral Suji aldığı iki türlü yenilgi üzerine moralini bozmamaya çalışsa da başaramazken Kral Ash gülmekle yetinmiş ve omzuna vurmuştu hafifçe.
"Dert etme böyle şeyleri. Hem kral olacak kişi o değil sonuçta, öyle değil mi? Ayrıca o daha çok genç Suji, bırak özgür yıllarını yaşasın. Eninde sonunda yine kraliyete göre hareket etmek zorunda kalacak."
~ Sanat Atölyesi ~
Dediği gibi Prens Mavi zamanını orada geçirecekti. Prens Soul ve Prens Rudy de onun becerilerine hayranlık duyduğu için eşlik etmek istemişti. İçeri adım attığı an iki prens de büyülenirken Prens Mavi yalnızca gururlu bir şekilde gülümsüyordu.
"Beğendiniz mi? Bakın, şu soldaki kısımda bulunan resimler ve portreler bana ait. Bir de yanındaki şu minik heykel..."
"Vay canına, yeteneğini hep takdir etmiştim ama bunlar beklediğimden de harika gözüküyor."
"Evet, kesinlikle! Soul ve bana nasıl yaptığını gösterir misin? Lütfeeeeen!"
"Pekâlâ, ama dikkatimi dağıtmamalısınız."
İki prens sevinçle bir köşeden bulduğu taburelere oturmuş merakla bekliyordu. Prens Mavi ise çoktan setini hazırlamış ve yarım kalmış resmini tamamlamaya başlamıştı.
~ Büyük Koridor ~
Kraliçe Ryo, Prenses Naomi ile çay içmek üzere odasından ayrılmışken koridorda ilerliyodu. Yanından bir anda geçen silüet hissi ile irkildiğinde arkasını döndü ve geriye bakındı. Her ne kadar birini göremese de yerdeki uzun ve siyah pelerini fark etmesiyle endişelenmesi bir olmuştu.
Uzun süre düşünmesinin ardından pelerini eline aldı ve bahçeye inmek için yoluna devam etti. Bir şeyler döndüğü hissi onu kapladığından tetikte davranıyordu ki bir anda karşısına çıkan düşes ile irkildi.
"Aman tanrım... Iryna, beni korkuttun!"
"Sen de korkacak yer arıyormuşsun, sadece acele etmen için haber vermeye gelmiştim. Bugün duyduğuma göre özel bir günmüş. Bekle, o elindeki pelerin nereden çıktı?"
"Bilmiyorum, öğreneceğiz."
Bunu duyan düşes Iryna yalnızca omuz silkmiş ve umursamazcasına önden gitmişti. Tepki olarak ise Kraliçe Ryo yalnızca gözlerini devirebilmişti çünkü biricik ablası atlı kovalıyor gibi oradan ayrılmıştı. Bahçeye inene kadar elindeki pelerini inceledi ve düşündü.
4 notes · View notes
otadam · 16 days ago
Text
Şeyhim, sabah altıda uyanmam bekleniyor.
Güneş bile uyanmamışken!
Gözlerimi araladım, ama dünya hâlâ aynı: çarpık binalar, kornayla iletişim kuran araçlar ve Instagram'da kendi fotoğrafına kalp atan insanlar.
"Şeyhim, ben buraya yanlış ışınlanmışım," demek istiyorum, ama kimse dinlemiyor. Herkes aceleyle bir yere yetişiyor, sanki vardıklarında hayat çözülmüş olacak.
Bir kahve söyledim
Kokusu güzel ama tadı yine bildiğin hayat: acı, sıcak ve bağımlılık yapıyor.
Gözümü telefona kaydırdım, haberler vahim: İnsanlık yine aynı dertlerle meşgul. Oysa dünya, yıldızlar arasında pırıl pırıl bir mavi nokta.
Ama üzerinde biz varız, o yüzden durumu pek de parlak değil.
Şeyhim, evren çok büyük.
O kadar büyük ki içinde kaybolmak imkânsız.
Kaybolmanın romantik bir tarafı vardır, biliyorum; ama burada mesele, kaybolmanın bile mümkün olmaması. Kaçsan, nereye gideceksin?
"14 milyar yıl ne çabuk geçti, ama ben daha kırka yeni alışıyorum."
Bir de şu "aidiyet" meselesi var, şeyhim. İnsan bir yere ait olmak istiyor.
Mahalleye, şehre, bir insana.
Ama ait olduğun her şey, seni sınırlarla çeviriyor.
O yüzden kimse ne tam özgür, ne de tam mutlu.
Ve işin kötüsü, buna alışmamız bekleniyor.
Şeyhim, ne uzaya gidebildim, ne de sabah alarmını susturabildim.
Ama bir umut var mı diye sorarsan, elbette var:
Alışamadım diye dünya beni hâlâ dışlamıyor.
Hâlâ nefes alıyorum, hâlâ kahvemin dumanı tüterken bir iki güzel cümle yazabiliyorum.
Tumblr media
Gece düşündüm de şeyhim megatron haklıymış..
4 notes · View notes
datenshi-666 · 3 months ago
Text
Behind Blue Eyes · Limp Bizkit
youtube
No one knows what it's like Kimse bilmez nasıl olduğunu
To be the bad man Kötü bir adam olmanın
To be the sad man Üzgün bir adam olmanın
Behind blue eyes Mavi gözlerin ardında
And no one knows Ve hiç kimse bilmez
What it's like to be hated Nefret edilmenin ne olduğunu
To be faded to telling only lies Sadece yalan söylenerek solmanın ne olduğunu
But my dreams they aren't as empty As my conscious seems to be
Fakat rüyalarım, onlar bilincimin göründüğü gibi boş değiller
I have hours, only lonely Saatlerim var, sadece yalnız
My love is vengeance Benim aşkım bir intikam
That's never free Asla özgür olmayan
No one knows what it's like Kimse bilmez nasıl olduğunu
To feel these feelings Bu duyguları hissetmenin
Like i do, and i blame you! Benim hissettiğim gibi, ve seni suçluyorum!
No one bites back as hard Kimse o kadar sert ısırmaz
On their anger Öfkeli olduklarında
None of my pain woe Acı kederlerimin hiçbiri
Can show through İçini göstermez
Discover l.i.m.p. say it [x4] Keşfet l.i.m.p söyle onu
No one knows what its like Kimse bilmez ne olduğunu
To be mistreated, to be defeated Kötü davranılmanın ,bozguna uğratılmış olmanın
Behind blue eyes Mavi gözlerin ardında
No one know how to say Kimse bilmez nasıl söyleneceğini
That they're sorry and don't worry Üzgün olduklarını ve endişelenmemen gerektiğini
I'm not telling lies Yalan söylemiyorum
No one knows what its like Kimse bilmez ne olduğunu
To be the bad man, to be the sad man Kötü bir adam olmanın, üzgün bir adam olmanın
Behind blue eyes Mavi gözlerin ardında
4 notes · View notes
aynodndr · 5 months ago
Text
Tumblr media
💜🎈 #MusmutLu_sabahlar....☕☺️
#günaydın...🎈
Bazen mavi kadar özgür,
Kırmızı kadar tutkulu,
Turuncu kadar deli dolu...
Bazen de mor kadar eşsiz,
Pembe kadar umutlu,
Yeşil kadar huzurlu,
Beyaz kadar soylu,
Kendi gökkuşağının renklerini çizmek senin elinde,
Hayatındaki renklerin siyahlaşmasına izin verme...! 🦋
~🦋~
2 notes · View notes
sade1-adam · 1 year ago
Text
Bazen mavi kadar özgür
Kırmızı kadar tutkulu
Turuncu kadar deli dolu
Bazen de mor kadar eşsiz
Pembe kadar umutlu
Yeşil kadar huzurlu
Beyaz kadar soylu
Kendi gökkuşağının renklerini çizmek senin elinde
Hayatındaki renklerin siyahlaşmasına izin verme
Mutlu Hafta sonları ☕🍫
Tumblr media
13 notes · View notes
byesingul · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Şu sıralar, içimde büyüyen cümleleri kelimelere dökmek için çocuksu bir heyecan içindeyim...Deftere yazıyorum elim kalem tutuyor bir süredir ama ne yapsam yetmiyor taşıyor buralara da dökülüyor kalbim...Baharın gelişinden mi?Gökyüzünün bu kadar mavi oluşundan mı?Yoksa aşka yine çok yakın oluşumdan mı?Şairin de dediği gibi;‘’hazır bu bahar akılsız bir yeşermenin şahane hasadına ’’ hep hazırda bekliyor kalbim aşk için vazgeçmeye adının bile baş harflerinden...En güzel unutma şekli aşka tutulmak...Dünyanın sadece tek bir amaç için durduğunu düşünüyorum böyle zamanlarda aşk için sadece aşk için...Ah kalbim her zaman dediği gibi; ben aşka aşığım müsaitim gördüğümü abartmaya’’ ama lütfen bu kez doğru kalbin tomurcuklarını büyüt içinde korkusuz,sevecen,cesaretli,tutuklu,özgür bir kalbi sahiplen...Sevgili kalbim yolun açık olsun...
15 notes · View notes
sadmissaloneflower · 16 days ago
Text
Tumblr media
Eskiden ne renkli hayallerim vardı. ama artık hiçbirine sahip değilim. çünkü bu yaşamın her zerresinden soğudum..
Tumblr media
10 notes · View notes
1hakan · 2 years ago
Text
Siyah kadar karanlık mavi kadar özgür kırmızı kadar deli dolu böyle bı yaşam ✨🖤
4 notes · View notes
volkanotenblog · 2 months ago
Text
Eski Bir Fotoğrafa Doğru
 I görüyorum pencereden içeri giren yağmuru kalkıp bir kitap seçiyorum raftan kahve kokuyor eflâtun odam
II yalnızlık zamanlarıma sakladığım gramofonda eski bir taş plak dönüyor Yunan müziği yükseltiyor yükseltiyor yükseltiyorum yankısını adalara senin olmadığın gündüzlere
III rakıya gömülüyorum hafiften buz kırıyorum dişlerimle beyaza dönüyor su mavi düşlerde, bir kadeh, efendice! IV hâtıra defteri oluyor akşam yaz, yaz diyor serin akşamüstlerini, ıslak taş duvarları, bahar sabahlarını V eski bir anı oluyor Zaman: içinde yaşarken ne çok unuttuğumuz unutup unutup hatırladığımız VI annem portakallı kereviz yapıyor kokusu tüm evi kaplıyor rayihasını çekiyorum içime ev: sıcak aile ikindileri
VII aynalı dolapta suretimi seçiyorum kim bilir kaç yüzümü her uyandığımda biliyordur diye söyleniyorum bulutlara VIII sanki dünyada bulunmuyormuş gibi işçi elleriyle yakıyor sigarasını babam bir nefes çekiyor içine dalıp gidiyor uzaklara
IX korkuyla bakıyorum gökyüzüne: kara ve kasvet içinde dip derinlerde deprem bekliyor İstanbul’u X özgür atlar düşlüyorum kayışlarından kurtulmuş gözleri parlıyor, yaz akşamlarına koşuyorum mutluluk bir an’da kaybolmaktır XI yasaklı yazılar yazıyorum geceleri duvarlara günün erken saatlerinde yevmiyeliler kaba elleriyle boyuyorlar
XII bir şiirin bitiminden başlıyor dağların koyuluğunu, ovaların yeşilliğini çiziyorum kâğıda XIII
hiçbir dilin kavrayamayacağı öyküler yazıyor bir şâir usulca ağlıyorum XIV Boğaziçi’nde geçen çocukluğum çıkageliyor tarihin içinden püfür püfür esiyor şiirler: Yaprak dökümü başlıyor XV eski bir fotoğrafa doğru bakıp şiir yazıyorum: ne kadar da güzel duruyor eskimişliğin 04 Mayıs 2020
Not:Eski Bir Fotoğrafa Doğru adlı şiir dosyasından.
0 notes
mazlumdogan08 · 3 months ago
Text
Tumblr media
Gökyüzü, sonsuzluğun bir aynasıdır. Her sabah ufukta yeniden doğan güneş, sanki dünyanın bütün ağırlığını, sıkıntısını geride bırakıp yepyeni bir umuda açar kapılarını. Mavi örtüsüyle sarar dünyayı, içimizdeki karanlıkları bile aydınlatır. Bulutlar, nazikçe geçip giderler; her biri birer masal anlatıcısı, huzurun sessiz kelimeleri. Geceleri ise yıldızların dansı başlar; her biri evrenin uzak köşelerinden bize göz kırpar.
Gökyüzü, insanın kalbinde saklı umutların, yarınlara dair düşlerin yansımasıdır. Fırtınalar, yağmurlar, yıldırımlar bile geçici birer konuktur; çünkü gökyüzünün asıl varlığı, sükûnetin ve dinginliğin derinliğinde gizlidir.
Dünyada savaşlar, hüzünler ve kayıplar yaşanırken, o her zaman yukarıda durur, bu kaosun ötesinde. Tek gayesi, insanın ruhuna dokunmak, ona bir nefes huzur sunmaktır. Belki de bu yüzden insanlar en çok gökyüzüne bakarken kendilerini hür hisseder; çünkü onun sonsuzluğu, içimizdeki en karanlık düşünceleri bile özgür bırakır.
Gökyüzü, bize hiçliğin içinde varoluşun ne kadar değerli olduğunu fısıldar; sessiz ama anlamlı…
Kendi kalemimden -Mazlum Doğan
Tumblr media
1 note · View note
pazaryerigundem · 5 months ago
Text
TOFAŞ yeni sezon çalışmalarına başladı
https://pazaryerigundem.com/haber/185995/tofas-yeni-sezon-calismalarina-basladi/
TOFAŞ yeni sezon çalışmalarına başladı
Tumblr media
TOFAŞ Basketbol Takımımız, 2024-2025 sezonu hazırlıklarına Mustafa V. Koç Spor Tesisleri’nde bugün gerçekleştirilen yeni sezonun ilk antrenmanıyla başladı.
BURSA (İGFA) – 2024-2025 Sezonunda yenilenen kadrosuyla Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ve FIBA Europe Cup’ta mücadele edecek olan takımımız TOFAŞ’ta yeni sezon hazırlıkları start aldı.
Mustafa V. Koç Spor Tesisleri’nde Başantrenörümüz Orhun Ene yönetiminde gerçekleştirilen sezonun ilk takım antrenmanında oyuncularımız Tolga Geçim, Berk Demir, Yiğitcan Saybir, Demircan Demir, Özgür Cengiz, J.J. O’Brien, Kriss Bankston, Alex Perez ve Marcquise Reed ile altyapı oyuncuları Cem Küçüközkan, Efe Postel, Ali Taşkın, Emirhan Serbest, Batu Bircan ve Can Çevikel yer aldı.
Takım Başantrenörü Ene, ilk takım antrenmanı öncesinde oyuncularıyla saha ortasında bir toplantı yaparak sezondan beklentilerini dile getirirken, yaklaşık 2 saat süren sezonun ilk antrenmanında savunma ağırlıklı çalışmalar gerçekleştiren Mavi Yeşilliler, fundamental ve şut çalışmalarıyla antrenmanı noktaladı.
Yeni sezon hazırlıklarını 4 Eylül’e kadar Bursa’da sürdürecek olan TOFAŞ Basketbol Takımımız, ilk hazırlık maçını ise 31 Ağustos Cumartesi günü Bursaspor ile kendi tesislerinde oynayacak.
Takımın yeni transferlerinden Trevor Thompson ie, 14 Ağustos Çarşamba günü Bursa’ya gelerek sağlık kontrollerinin ardından takım idmanlarına katılması bekleniyor.
Tumblr media Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 5 months ago
Video
youtube
Yolun Sonu Görünüyor - İbrahim Tatlıses ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni Minör 9...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/Um3Px_N68hg ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Yolun Sonu Görünüyor - İbrahim Tatlıses ✩ Ritim Karaoke (Hüseyni Minör 9/8 Beste Selahattin Aygün) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI           : YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR SÖZ GÜFTE       :  DURSUN ALİ AKINET BESTE - MÜZİK: SELAHATTİN AYGÜN USÜL                 :  9/8 AKSAK MAKAM - DİZİ :   HÜSEYNİ - MİNÖR Composer: Selahattin Aygün Lyricist: Dursun Ali Akınet Bm                       D Bana ne yazdan, bahardan Bana ne borandan, kardan Em                  D Aşağıdan, yukarıdan Yolun sonu görünüyor A                   G           Bm Aşağıdan, yukarıdan Yolun sonu görünüyor Em                     D Geçtim dünya üzerinden Ömür bir nefes derinden A                       G           Bm Bak feleğin çemberinden Yolun sonu görünüyor Em                   D Ezrailin gelir kendi Ne ağa der, ne efendi A                     G           Bm Sayılı günler tükendi Yolun sonu görünüyor Bm                     D Bu dünyanın direği yok Merhameti yüreği yok Em                   D Kılavuzun gereği yok Yolun sonu görünüyor A                    G           Bm Kılavuzun gereği yok Yolun sonu görünüyor Kategori:İbrahim Tatlıses albümleri Kategori Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Görünüm gizle Metin Küçük Ölçünlü Büyük Bu sayfa her zaman küçük yazı boyutunu kullanır Genişlik Ölçünlü Geniş Yardım Vikipedi, özgür ansiklopedi "İbrahim Tatlıses albümleri" kategorisindeki sayfalar Bu kategoride toplam 45 sayfa bulunmaktadır ve şu anda bunların 45 tanesi görülmektedir. A Ah Keşkem Allah Allah / Hülya Aramam At Gitsin Ayağında Kundura (albüm) Ayağında Kundura (Ölürem Ben) B Ben de İsterem Ben İnsan Değil Miyim (albüm) Benim Hayatım Bir Yol Göster Bulamadım (albüm) C Ceylan (İbrahim Tatlıses albümü) F Fosforlu Cevriyem G Gelme İstemem Gülmemiz Gerek Gülüm Benim / Gülümse Biraz H Hani Gelecektin (albüm) Haydi Söyle (albüm) Huzurum Kalmadı (İbrahim Tatlıses albümü) İ İbrahim Tatlıses 6 İbrahim Tatlıses Albüm İbrahim Tatlıses Klasikleri İmparator Silerde Geçer İndim Gönül Bağına / Kırmızı Gülleri Fidan Eyledim İnsanlar (İbrahim Tatlıses albümü) K Kara Zindan Kralın Konseri-Anılarım M Mavi Mavi Mega Aşk Mutlu Ol Yeter (İbrahim Tatlıses albümü) N Neden (İbrahim Tatlıses albümü) S Sabuha Selam Olsun (İbrahim Tatlıses albümü) Sevdim de Sevilmedim Sizler İçin Söylim mi? Ş Şaşkın (albüm) T Tek Tek Toprağın Oğlu Sabuha V Veremli Kız Vur Gitsin Beni / Yemin Ettim Y Yağmurla Gelen Kadın Yalan (albüm) Yaşamak Bu Değil (albüm) Yetmez mi? İbrahim Tatlıses İbrahim Tatlıses Genç Parti toplantısında, 2007 Genel bilgiler Doğum İbrahim Tatlı 1 Ocak 1952 (72 yaşında) Şanlıurfa, Türkiye Tarzlar Türk Halk Müziği · Arabesk müzik Meslekler Şarkıcı · besteci · söz yazarı oyuncu · yönetmen · albüm-film yapımcısı · sunucu · iş insanı Etkin yıllar 1968-günümüz Müzik şirketi Yalçın · Uzelli · Sönmez · Urfa Emektaroğlu · Türküola · Star · Bayar · İdobay · Emre · Raks · S Müzik · Erol Köse · Poll Eş Adalet Durak (boşandı) Perihan Savaş (e. 1979; b. 1982) Ayşegül Yıldız (e. 2011; b. 2013) Çocukları Ahmet Salim Tatlı Gülşen Sara Tatlı Gülden Ferrah Tatlı Melek Zübeyde Tatlı Dilan Çıtak İdo Tatlıses Elif Ada Tatlı İbrahim Tatlıses (doğum adı İbrahim Tatlı), 1 Ocak 1952 Şanlıurfa doğumlu Türk şarkıcı, yapımcı, oyuncu, yönetmen, televizyon programcısı ve iş insanı. Ayağında Kundura türküsü ile ünlenen İbrahim Tatlıses, günümüze kadar otuzdan fazla albüm çıkarmış, birçok filmde oyuncu ve yönetmen olarak görev almıştır. Türkiye'nin yanı sıra Yunanistan ile Orta Doğu'da da tanınmaktadır. Türkiye'de lakabı İmparator'dur.[1] Tatlıses'in sanatçılığın dışında gıda, turizm, inşaat, iletişim (TV kanalı, radyo istasyonu), ulaşım gibi birçok alanda da yatırımı bulunmaktadır. Tatlıses 14 Mart 2011 tarihinde program çıkışı uğradığı silahlı saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulmuştur. Suikast girişiminden dokuz sene sonra Tatlıses, 14 Kasım 2020 - 18 Mayıs 2022 tarihleri arasında tekrar Star TV’de yayımlanan ve 43 bölüm süren İbo Show programını sundu. Reytinglerinin düşük olduğu sebebiyle bir süre boyunca yayıncı kanal bulamadığı iddia edilen programın 2023 itibarıyla Tatlıses TV'de yayımlanacağı açıklandı.
0 notes