Tumgik
#malzemelerinin
merzifontarihi · 2 years
Text
Son Dakika: Ticaret Bakanlığı, deprem sonrası acil ihtiyaç malzemelerinin fiyatlarında fahiş artış yapıldığı iddialarına yönelik denetim başlattı.
Son Dakika: Ticaret Bakanlığı, deprem sonrası acil ihtiyaç malzemelerinin fiyatlarında fahiş artış yapıldığı iddialarına yönelik denetim başlattı. via IFTTT
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
muyaterlik · 4 months
Text
MUYA - DRAGON+ (4)
Tumblr media
Tasarım ve sunulan stiller söz konusu olduğunda kadın terlikleri çeşitliliği ve şıklığıyla ön plana çıkıyor. Muya.com'da anatomik modellerden ev terliğine, deri terliklerden konforla şıklığı harmanlayan kadın terlik çeşitleri yer alıyor. Markanın benzersiz tarzı, evde, işte veya plajda çeşitli tercihlere ve durumlara hitap eden hem erkek hem de kadın ürün yelpazesinde açıkça görülmektedir.
Üretimde kullanılan malzeme açısından hem erkekler hem de kadınlar için geniş bir yelpaze sunan Muya, taş, tüy, sim ve platin malzemelerden hazırlanmış terlik seçenekleri sunuyor. Kadınlara yönelik anatomik terlikler gibi özel modeller, üstün konfor için tabanda airmax teknolojisini barındırıyor ve ıslak yüzeylerde rahatça giyilebiliyor. Ayrıca gün boyu kullanıma uygun olan LUCCA terlikler, ayarlanabilir ince cırt cırtlı kemer ve dolgu topuk özelliğine sahiptir. Erkekler için terlik malzemelerinin seçimi, ürünlerin erkek müşterilerin konfor ve stil beklentilerini karşılamasını sağlayacak şekilde dayanıklılık ve işlevselliğe odaklanabilir. Markanın her yaşa ve yaşam tarzına uygun ürünler sunma taahhüdü, kullanılan malzemelerin kalitesi ve çeşitliliğine de yansıyor.
Muya'nın hem kadın terlik hem de erkek terlikleri, konfor ve dayanıklılık faktörleri göz önüne alındığında, çeşitli durumlara uygun konfor ve stil karışımını sunmayı ön planda tutuyor. MUYA Comfort koleksiyonundan ayak anatomisine göre tasarlanan VEGAS modeli, markanın müşteri ihtiyaçlarına göre tasarlanmış ürünler yaratma konusundaki kararlılığını yansıtıyor. Ek olarak, çevrimiçi olarak sunulan terlik, sandalet, ayakkabı, spor ayakkabı, bot ve aksesuar çeşitleri her yaştan, ayak boyutundan ve yaşam tarzından kişilere hitap etmektedir. Genel olarak, kadın terlikleri genellikle stil ve zarafeti vurgularken, erkek terlik dayanıklılık ve işlevselliğe odaklanarak her iki cinsiyetin de tasarım, malzeme, konfor ve dayanıklılık açısından kendi özel tercihlerine ve gereksinimlerine uygun seçenekleri bulmasını sağlar.
552 notes · View notes
renklib · 1 month
Text
JETHURDA - GOLD
Tumblr media
Günümüzde geri dönüşümün önemi giderek artmakta ve hurda alım-satım sektörü de bu dönüşümün en önemli parçalarından biri haline gelmektedir. Jethurda.com olarak, hurda malzemelerin değerlendirilmesi, hurdacılar ile bu işlemi yapmak isteyenlerin buluşma noktası olmaktadır. Hurdacıların sunduğu hizmetler, hurda fiyatları ve piyasada öne çıkan güncel hurda fiyatları hakkında detaylı bilgiler sunarak, bu alandaki bilinçli tercihler yapmanıza yardımcı olmayı amaçlıyoruz.
Hurdacı
Hurdacı, hurda malzemeleri toplayan, bu malzemeleri işleyen ve geri dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayan kişidir. Günümüzde çevre bilinci arttıkça, hurdacıların önemi de artmaktadır. Hurdacılar, yalnızca bu malzemeleri toplamakla kalmaz, aynı zamanda geri dönüşüm sürecine de katkıda bulunarak doğanın korunmasına yardımcı olurlar.
Hurdacılar, genellikle çeşitli türde hurda metallerle çalışırlar. Bakır, alüminyum, çelik ve plastik gibi tüm bu malzemelerin geri dönüşümü, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan oldukça faydalıdır. Ayrıca, bu süreçte hurda fiyatları da önemli bir faktördür. Elde edilen hurda türüne bağlı olarak fiyatlar değişiklik göstermektedir.
Web sitemiz jethurda.com üzerinden, güncel hurda fiyatları hakkında bilgi alabilir ve ihtiyacınız olan hizmetlere ulaşabilirsiniz. Hurdacılar ile iletişim kurarak, elinizdeki hurdaları değerlendirme şansına sahip olabilirsiniz. Bu sayede hem kazanç sağlamış olursunuz hem de çevreye dost bir katkıda bulunmuş olursunuz.
Hurdacılar, aynı zamanda işletmelere ve bireylere hurda toplama hizmeti sunarak, onların bu malzemeleri doğru bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olurlar. Güncel hurda fiyatları takip edilerek, hurda malzemelerinin nasıl değerlendirileceği konusunda en iyi kararlar alınabilir.
Sonuç olarak, hurdacı, geri dönüşüm sektöründe vazgeçilmez bir rol üstlenmektedir. Hurdalarınızı değerlendirirken, hurda fiyatları ve yeni fırsatlar için jethurda.com adresini ziyaret etmeyi unutmayın.
Hurda Fiyatları
Günümüzde hurda sektöründe hurda fiyatları büyük bir öneme sahiptir. Hem çevreye duyarlılık hem de ekonomik kazanç açısından geri dönüşüm faaliyetleri artarak devam etmektedir. Kullanılmayan veya atıl durumda olan metallerin, plastiklerin ve diğer malzemelerin geri kazanılması, hem kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakta hem de yeni ürünlerin üretilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Hurda fiyatları, piyasa koşullarına, türüne ve kalitesine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, bakır, alüminyum ve demir gibi metallerin hurda fiyatları, genellikle yüksek olup, bu maddelerin geri dönüşümü ekonomik açıdan oldukça kazançlıdır.
Güncel hurda fiyatları hakkında bilgi almak için jethurda.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu platform, hurda sektörü ile ilgili en güncel fiyatları ve bilgileri sizlerle paylaşıyor.
Hurda fiyatlarının belirlenmesinde etkili olan diğer faktörler arasında döviz kurları, talep ve arz dengesi bulunmaktadır. Yani, eğer talep fazla ise fiyatlar yükselebilirken, düşük talep durumunda fiyatlar düşme eğilimindedir. Bu dinamikler, hurda sahiplerinin geri dönüşüm işlemleri sırasında nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda bilgilendirici bir rol oynamaktadır.
Kısacası, hurda fiyatları, geri dönüşüm sektöründe önemli bir dinamik ve çevresel sürdürülebilirlik için gerekli bir unsurdur. Geri dönüşüm sürecine katılmak, hem ekonomik kazanç elde etmek hem de çevreye katkıda bulunmak için mükemmel bir fırsattır. Daha fazla bilgi için jethurda.com'u takip etmenizi öneririz.
Güncel Hurda Fiyatları
Son dönemde, hurda fiyatları birçok kişi ve işletme için büyük bir önem taşımaktadır. Hurdalar, geri dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynarken, piyasa koşullarına bağlı olarak değişen fiyatlar, hurdacılar için de ciddi bir etken olmaktadır.
Güncel hurda fiyatları piyasanın dinamiklerine bağlı olarak sık sık güncellenmektedir. Jethurda.com üzerinden güncel fiyatları takip etmek, hurda satışı yapmak isteyenler için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Platform üzerinden yalnızca güncel fiyatları değil, aynı zamanda çeşitli hurda türleri hakkında detaylı bilgi de bulmak mümkündür.
Ayrıca, irili ufaklı birçok işletme ve birey, hurdalarını değerlendirerek ek gelir elde etme yoluna gitmektedir. Bu çerçevede, hurdacı arayışında olanlar, hurda fiyatları ve piyasadaki dalgalanmalar hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
Örneğin, bakır, alüminyum ve demir gibi farklı hurda türlerinin fiyatları, emtia piyasalarındaki dalgalanmalara paralel olarak değişebilmektedir. Bu nedenle, hurda satıcıları için piyasa takibi oldukça önemlidir.
Son olarak, güncel hurda fiyatları hakkında detaylı bilgi almak ve en iyi fiyatlarla hurda satışı yapmak için Jethurda.com platformunu ziyaret etmenizi öneririz. Böylece, hem satış süreçlerinizi hem de kazancınızı optimize etmiş olursunuz.
328 notes · View notes
Text
Çok Hızlı! (1) (Orhan 36 Y., Bursa)
İsmim Orhan, 26 yaşında, 1.80 boyunda, renkli gözlü ve çenesi iyi laf yapan birisiyim. Bursa'da yaşıyorum. Yeni açılan bir fabrikada muhasebeci olarak işbaşı yapmıştım. Benden bir hafta sonra büroları ve sosyal alanları temizlemekle görevli bir bayan işbaşı yaptı. Çalışmaya başladıktan iki hafta sonra isminin Sevgi olduğu, 24 yaşında, evli ve bir çocuk annesi olduğunu öğrenmiştim. O gün saat 11:00 civarı toplantı odasından çıkmış odama girdiğimde onu masamı silerken buldum. "Kolay gelsin!" deyip işini bitirmesi için masamın önündeki koltuğa oturdum. Sigarama uzandım, kendime yakarken aklıma geldi, "İçer misin?" dedim. "İçerim ama kızmasınlar?" dedi. "Kimse gelmez, toplantı sürüyor, benim işim bitti çıktım!" dedim. Sigarasını yaktım. Çay ocağını aradım iki de çay söyledim.
Çaycı kapıyı çaldığında sigarayı sakladı, masayı silmeye devam etti. Çaycı çayları da benim önümdeki sehpaya koydu. Çaycı çıktıktan sonra Sevgi, "Bu Sait'in bakışlarını hiç beğenmiyorum, yiyecek gibi bakıyor, dedikoducu herif!" dedi hafif kızararak. Ben de, "Her işyerinde vardır bunlardan, boşver gel otur!" dedim. Sevgi, "Ben ilk kez çalışıyorum, kocam dikkatli olmamı, bu tür insanların olduğunu, dedikodu malzemesi vermememi, bürolarda çalıştığım için konuşmaları duyabileceğimi, bunları kimseyle paylaşmamamı tembihledi!" dedi. "Akıllı adammış kocan, ne iş yapar?" diye sordum. Kocasının bir dersanede hademe olarak çalıştığını söyledi. "Kaç yıllık evlisin?" dedim. "Ben lise 1'de kocama kaçtım, 7 yaşında kızım var." dedi. "Zorun neydi?" dedim gülerek. Hafif kızardı ama gülümsedi.
Sonra o bana sordu, "Sen evli misin?" diye. "Evet!" dedim. "Çocuk var mı?" dedi. "Bir tane kızım var!" dedim. "İkinciyi düşünüyor musunuz?" dedi. "Daha 6 aylık kızım! Sen düşünmüyor musun?" diye sorduğumda gelen cevap beni şaşkına çevirdi. "Ben yeni bebek aldırdım!" dedi. Daha ilk konuşmada bana bunu söylemesine şaşırmıştım, kadın ya aptaldı, ya da patavatsız, karar veremedim. "Neden?" dedim. "Kocam iki çocuğa birden bakamayız dedi. Zaten buraya başvuru yapmıştık, işe gelecektim..." dedi. İçimdeki piç uyandı birden, "Korunmuyor musunuz?" dedim. Onun patavatsızlığına benim ki eklenmişti. "Yok!" dedi ama kıpkırmızı olmuştu.
Bu arada çay ve sigara bitmiş, masayı silmeye devam ediyordu, ama oyalana oyalana, (Sormaya devam et!) der gibi geldi bana. "Bu devirde halen geri mi çekilmeye çalışıyor? Spiral var, prezervatif var, haplar var!" dedim. Cevap yine dumur etti beni, "Spirali vücudum kabul etmedi, prezevatifi kocam sevmiyor, haplar da kanamamı arttırıyor..." dedi. Bu arada işi bitmişti, "Bben gideyim artık!" deyip odamdan çıktı. Kafamda milyon düşünce vardı. Bu kadın aranıyor mu, ilk konuşmamızda neler anlattı, dur bakalım daha neler çıkacak dedim.
Öğleden sonra İK'cı arkadaşla sohbet ederken Sevgi'yi gösterdim, "Nasıl bir kadın? Bak, büroda çalışacak ağzı sıkı biri olsun, dikkat ettin mi?" diye bir geyik savurarak amacım onunla da öyle mi konuşuyor diye öğrenmekti. Arkadaş, "Daha kafasını kaldırıp bir kez şu şöyle, bu böyle demedi, sadece kolay gelsin deyip giriyor işini yapıyor, iyi günler deyip çıkıyor!" dedi. Lojistikçi ve İdare Amiri arkadaşlara da bir şekilde sordum. Şaşırmıştım, benim odadaki geveze Sevgi diğer odalarda dut yemiş bülbül oluyordu. Tüm gece Sevgi'nin söyledikleri aklımdaydı...
Ertesi sabah odama geldiğinde gülümseyerek girdi. Yine, "Sigara istermisin?" dedim. "Fabrika Müdürü koridorda, saat 10:00'da çay molasında siz gelin, ben size kahve yapayım!" dedi. Yemekhane binasında, duş ve tuvaletlerin yanında temizlik malzemelerinin olduğu küçük bir odası vardı. "Olur!" dedim ama ilk kez alıcı gözle baktım. Yüzü çok güzeldi, simsiyah gözleri, hokka gibi bir burnu ve küçük ama dolgun dudaklı bir ağzı. Başı sürekli kapalıydı, giydiği önlüğün altında biçimli ve dolgun göğüsleri belli oluyordu. Sanırım boyu 1.65 civarı, 55 kilo anca gelirdi.
Saat 10:00'da kimseye çaktırmadan servis kapısından Sevgi'nin odasına gittim. Evden getirdiği elektrikli cezvede kahveleri yapıyordu arkası dönük. O an götünü avuçlamak istedim ama kendime hakim olmalıydım. Sigaraları yakınca, "Dün konuştuklarımız kafama takıldı..." dedim. Utanarak, "Daha ilk gün neler anlattım adama diye kendime çok kızdım, özür dilerim!" dedi. "Yok, ne olacak ki, sıkıntı değil! Ama ben diğer mevzuyu düşündüm, eğer hiçbir şey kullanmıyorsanız ve kocan geri çekiliyorsa, sen çoğu zaman orgazm olmuyorsundur?" dedim. Kafasını kaldırmadan, "Evet, çoğu zaman..." dedi. "Ne sıklıkta yapıyorsunuz?" diye arsızca sordum. "Hasta değilsem her Perşembe..." dedi. "Senin kocan da sadece Perşembe akşamlarına babalar günü diyen salaklardan mı?" dedim gülerek. "Aynen! dedi, o da gülümsüyordu.
Sonra bana, "Hep sen soruyorsun, ya siz ne sıklıkta yaparsınız?" dedi. "Valla bulduğumuz her fırsatta! Çocuk uyku düzeni vs. bu sıralar biraz karışık, ama yine de her fırsatta!" dedim. "Hımmm!" dedi. Ben de, "Sana yetiyor mu peki hafta da bir?" dedim. O anda binanın ana kapısı açıldı, çay molasından dönen işçiler lavabolara girdiler. Ben de bu ara görünmemek için kalkıp, kahveye teşekkür edip, servis kapısından çıkıp odama döndüm. Masama oturduğumda gözüm takvime kaydı, bugün Perşembeydi :)
Akşam üzeri Sevgi tüm odalardaki çöpleri toplardı, gece kalıp kokmasınlar diye. Tam çöpleri alırken, usulca, "Bugün Perşembe!" dedim göz kırparak. O da, "Evettt!" dedi biraz yayıp gülümseyerek odadan çıktı. Eve gittiğimde yemek bile yemeden karımı 2 posta siktim. Karım, "Ne oldu?" diye sorduğunda da, çocuğun huysuzluğu nedeniyle 2 gündür sevişemememizi mazeret edip, çok özlediğimi söyledim. Ama yine de azgınlığım geçmemişti, aklımda sürekli Sevgi'nin de sikişeceği ve yarın bunu kesin konuşacağımız dönüp duruyordu. Onu çıplak ve kocası sikerken gözümde canlandırmaya çalışıyordum. Ama daha saçı uzun mu kısa mı, giydiği önlüğün altındaki vücudu ne kadar düzgün, onu bile bilmiyordum.
Sabah arabamı parkederken servisten indiğini gördüm. Servisten adımını attığı anda direk benim olduğum tarafa çevirdi kafasını ve gözlerimizle selamlaştık kimseye çaktırmadan. Daha önceki sabahlarda ne ben bakmıştım, nede onun baktığını sanmıyordum. Odama gittim, ama duramıyordum. Her zamanki saatinden çok önce benim odamı ilk sıraya aldığını anladığım şekilde, "Günaydın!" diyerek girdi, gülümsüyordu. "Günaydın!" dedim. Sonra fısıltıyla sordum, "Yaptınız mı?" diye. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı ve "Bunu soracağını biliyordum!" dedi. "Eee?" dedim. "Yaptık!" dedi. "Nasıldı? dedim yine arsızca. "Ne nasıldı?" dedi. "Ne sorduğumu biliyorsun!" dedim. "Evet orgazm oldum, onu mu soruyorsun?" dedi. "Hayret nasıl oldu bu?" dedim. "Kahveye gelecek misin?" dedi. "Gelirim!" dedim. "O zaman anlatırım!" dedi ve çıktı. Saat 8:15'di ve 10:00'a kadar beklemem lazımdı. Ama kuduruyordum. Yarım dakika geçmeden kapıdan kafayı uzatıp, "Sen yaptın mı?" dedi gülerek. Ben parmaklarımla 2 yaptım. Tekrar kapıyı kapattı :) Anlamıştım, Sevgi kudurtmayı çok iyi biliyordu...
Saat 9:55'de yine aynı servis kapısından içeri girdim. Ama o yoktu. Oturup beklerken o 5 dakika sanki geçmek bilmedi. Saat tam 10:00'da geldiğini duydum. Bana, "Ne o, duymak için sabırsızlandın mı?" dedi. "Evet! Hani nadir oluyordun, nasıl oldu akşam orgazm oldun?" diye sordum. Yanıtı bende ipleri koparacaktı nerdeyse. "Hayatımda kocam dışında bir erkekle ilk kez bu kadar açık konuştuğum için sanırım, dün akşam sevişmeye başlamadan bile hazırdım, sevişirken de seninle konuşmamız geldi aklıma, çok fazla tahrik olmuştum, zaten kocam bile şaşırdı, bu kadar kolay boşalmazdın sen diye. Daha önce bir kez pørnø film getirmiş izlemiştik. Çekmece de o filmi bulduğumu, o gelmeden biraz izlediğimi, Perşembe olduğu için zaten hazır olduğumu söyledim!" dedi.
Hemen sonra da, "Sen ne yaptın?" dediğinde, ayrıntılı olarak anlattım. Ama özellikle o ana dek (yaptım, yaptık, seviştik) lafları geçmesine rağmen, karımla sevişmemi anlatırken ayrıntılı ve sikmek kelimesini ilk kez kullanarak, hatta birkaç kez kullanarak anlattım. O an ikimiz de birbirimize yapışacaktık, nefes alışlarımız değişti, gözlerini gözlerime dikmiş yutkunarak dinliyordu. "Sen de detaylı anlat!" dediğimde, yine kapılar, yine işçiler, ben de kalkıp gitmek zorunda kaldım.
O gün toplantılar ve vergi dairesinde işlerim olduğu için fabrika dışına çıktım. Cumartesi-Pazar zaten tatildi. Ne telefon numarası vardı, ne de evini biliyordum, ama onu görmek, konuşmak için deliriyordum. İndiği servisin güzergahını az çok bildiğimden, arabayla biraz gezindim, ama denk getiremedim. O an onunla sevişmek değil, seks konuşmak bile yetecekti ve bunu düşünmek bile kudurtuyordu beni.
Pazar günü ev ana baba günüydü, kızın diş buğdayı mı ne onu yaptılar. Ben yine yollara düştüm, servis güzergahını üçüncü geçişimdi sanırım. İşte ordaydı! Kızın elinden tutmuş, krem rengi bir pardesü, mavi kırçıllı bir eşarp, orta yükseklikte topuklar, ince çorap muhteşem görünüyordu. Arabamı görünce kaş göz işareti yaptı, yaklaşma der gibiydi. Arabayı sağa çekip bekledim. Çaktırmamak için çabalayarak gülümsedi tam yanımdan geçerken, gözlerinin içi gülüyordu. Dikiz aynasından seyrediyordum. 50 metre ileride bir dersanenin önünde durdular. İçeriden çıkan kocasıydı sanırım. Üçü birlikte yürümeye başladılar. Arabadan inip uzaktan takibe başladım. Dört sokak ötede bir binaya girdiklerinde takibi bıraktım. Aynı yerde çalıştığımız müddetçe kocası ile elbet tanışacaktık, adamın beni evlerinin civarında görmesini istemedim. Gece yine zor geçti. Yorgun olduğu için eşime de dokunamadım.
Pazartesi sabahı servisten ve arabamdan inme sahnesi yine kaçamak gülümseme ve gözgöze gelme ile sonuçlandı. Sabah temizliğinde konuşamadık, Saat 10:00'da da gidemedim, odamda misafirlerim vardı. O an telefonda Whatsap mesajı belirdi, tanımadığım numara. Açtım, "Dün bizim oralarda ne arıyordun? Beni buldun, ama geç kaldın!" diyordu. "Telefonumu nerden buldun?" dedim. "Ben bulurum :) Santrali temizlerken santralcinin defterinden aldım çaktırmadan :) Eee dün beni bulsan ne olacaktı ki?" dedi. "Gezmeye çıkaracaktım!" dedim. "Tüh, desene fırsat kaçtı!" dedi. "İstersen iş çıkışı gezeriz?" dedim. "Ben servisle gidiyorum. Hem çok zamanım olmaz ki?" dedi. "Ben servisi takip ederim, sen kimsenin inmediği yerde inersin!" dedim. "Bakarız, ama yarım saat ancak!" dedi. "Bugün konuşamayacağız diye ödüm kopmuştu :)" dedim. "Ne yaptın haftasonu?" dedi. "Hiç! Kudurdum kudurdum oturdum, işleri çoktu evdekilerin!" dedim. "Sen de Perşembeyi bekliycen anlaşılan benim gibi :)" dedi.
Misafirler huylanmasın diye yazışmayı kestim. Ama akşama dek yazışmalar sürdü durdu. Girdikleri evin kaynanasının evi olduğunu, Pazar akşamları yemeğe gittiklerini, kendi evlerinin ters istikamette, dersaneden 6 sokak ilerde olduğunu, bazen Cumartesi akşamları kızının kaynanasında kaldığını, kocasıyla gidip onu aldıklarını, kızın okul çıkışı da kaynanasında olduğunu, bazen kendinin bazen eşinin aldığını öğrendim. Ben de diş buğdayı muhabbetini anlattım.
Akşam üstü çöpleri almaya geldiğinde, "Tamam mı?" dedim. Usulca, "Tamam, ama dediğim gibi, fazla zamanım yok!" dedi. "Olsun!" dedim. Saat 17:30 da çıktık. Servislerin hareket etmesini beklemeden yola koyuldum. Marketten 35'lik Votka 2 enerji içeceği, 2 şişe su, biraz çerez aldım. Servisin peşine düştüm. 3 durak sonra servis sağa yanaştı ve Sevgi inip ara sokağa girdi. Sokağa girdiğimde oracıkta bekliyordu. Yanaştım. Arabaya bindi, ama kalp atışını duydum bir an. Konuşamadı. Korktuğu, heyecandan ne yapacağını bilemediği belliydi. Hemen su uzattım. "Başörtünü çıkart, seni başörtüsüz kimse tanıyamaz!" dedim. Çıkardı ve "Çok bayan arkadaş gezdiriyorsun sanırım, bunları bildiğine göre?" dedi heyecanı geçmemiş titrek sesle.
Evlenmeden önce çok gezdirdiğimi, ama 3 yıldır hiç olmadığını söyledim. "Ben de ilk kez gezmeye çıkıyorum!" dedi. Bekarlıktan kalma alışkanlıkla direk şehir dışına sürdüm, zaten çok yakındık. Hep gittiğim bir ağaç altı vardı, sık ağaçların arasından girilen biraz yokuştan sonra tepede tek bir çam ağacı, ne yoldan görünüyordu, ne de buraya gelen olurdu. Onlarca kez gelmiş, hep de çok rahat etmiştim. Votka aldığımı, içip içmeyeceğini sordum. "Azıcık!" dedi. Kağıt bardağın yarısına kadar enerji içeceği ve votka koydum. Tek dikişte içti. "Yavaş!" demeye fırsat olmadı. Erkeğiz ya, ben de diktim kafaya :)
Daha bardakları bırakmadan dudaklarımız kenetlendi. O kadar güzel öpüşüyordu ki, dili dilimde, birbirimize neremize dokunacağımızı bilemez halde, hep soluksuz öpüşüyor, hem de heryerimize dokunmaya çalışıyorduk. Sırtını, belini sağ elimle dolaşırken, sol elimle göğüslerini okşuyordum tişörtünün üzerinden. O da boynumda, kulaklarımda, saçlarımda, omuzlarımda dolaştırıyordu ellerini. Sanki hiç öpüşmemiş, hiç sevişmemiş gibi açtık. O an ayrılıp kapısını açtım, arabam panel-van tipi, gidip bagaj kapısını açtım ve onu oracığa uzattım. Kot pantolonunun bir ayağından çıkarttım. Arkada duran süs yastığını belinin altına koydum ve diz çöküp külodunun üzerinden yalamaya başladım amcığını. Artık tek saniye durmak istemiyordum, külodunu yana çekip dilimi içine kaydırdım. O kadar ıslak, dar ve o kadar sıcaktı ki, dilim o tatlı sularını tadarken, kafamı amına bastırıyor, küçük küçük çığlıklar eşliğinde, "Orhan... Orhanım..." diye sayıklıyordu.
Ne kadar geçti bilmiyoruum, ama iki kez kasılıp sularını saldı dudaklarıma. "Çok güzel!" diye sayıklıyordu. Saçlarımdan çekti, "Artık içimde istiyorum!" dedi. İkiletmedim, hemen amına sokup sikmeye başladım. Ama o kavurucu sıcaklığıyla, ıslak ve daracık amcığına çok çabuk boşalmamak için hareketlerimi yavaşlattım. İlk kez o an tişörtünü sıyırıp sütyenini yukarı çekti. Uzanıp dudaklarımın arasına aldım sağ göğüs ucunu, dudaklarımın arasında eziyor, dilimle darbeler atıyordum. Her dil darbemde göğüslerini alttan kavramış halde daha çok hareketleniyordu. Hiçbir şey düşünemiyordum. İçine boşalmamam gerekiyordu, ama beni çok şaşırtan cümle çıktı ağzından, "İlk seferimizde içime akıtmanı istiyorum aşkım!" dedi. İkimiz de neredeyse aynı anda boşaldık, hem de bağıra bağıra, Aşkımmm'lar, Ohhh'lar, Ahhh'lar havada uçuştu.
Ama nasıl birşeyse, isteğim gram azalmamıştı, pompalamaya devam ettim döllerimle vıcık vıcık olan amcığına. Bu kez altına soktum sağ elimi, arka deliğine parmaklarımla küçük masajlar yaparken, sol elim yine göğsünü avuçluyordu. İkinci kez boşalırken neredeyse dizlerimin bağı çözülmüştü. İkimiz de nefes nefese adrenalin ve zevk tavan yapmış halde kucaklaştık. Nerdeyse yarım saatte Sevgi 4, ben 2 kez boşalmıştım. Onu kucağıma alıp, ben bagaja oturdum, yarağım amcığından küçülüp çıkana dek birbirimizin yüzünü gözünü öpüp durduk.
Ön tarafa geçtik, koltuklara oturup yarımşar bardak daha attık Votkadan. Sevgi, "Artık gidelim!" dedi. Sigaraları yaktık. 5 dakikalık yol hiç bitmese diye arzularken, kaynanasına yakın bir ara sokakta bıraktım onu, öpemeden, gören olur korkusuyla!
[Orhan]
183 notes · View notes
maltepesaglik · 3 months
Text
MALTEPESAGLİKKABİNİ - MEGA+
Tumblr media
Evde bir sağlık kabini kurmak, bireylerin temel sağlık malzemelerine ve hizmetlerine kolay erişimini sağlayarak rahatlık ve gönül rahatlığı sağlayabilir. Sağlık kabini önemli bir yönü, ortak sağlık ihtiyaçlarının ve acil durumların ele alınmasında yararlı olabilecek temel öğelerin dahil edilmesidir. Sağlık kabinine dahil edilmesi gereken temel öğelerden bazıları şunlardır: - Bandajlar ve yapışkan bantlar - Termometre - Ağrı kesiciler - Antiseptik mendiller - Alerji ilaçları - İlk yardım bilgileri - Kişisel ilaçlar Bu eşyaların evde kolayca bulunabilmesi, bireylerin küçük yaralanmalara, hastalıklara veya ani sağlık sorunlarına anında müdahale etmelerini sağlayarak kişisel bakım ve refahı teşvik edebilir.
Evde sağlık dolabı kurmak, temel sağlık malzemelerinin elinizin altında bulunmasının getirdiği kolaylıkların yanı sıra, ihtiyaç anında gerekli eşyalara ulaşmanın kolaylığı da dahil olmak üzere pek çok avantaj sunuyor. Serum yerleştirme ve glutatyon serum tedavileri, evde serum takma gibi hizmetler, hastane ziyareti ihtiyacını ortadan kaldırarak ve rahatlığı artırarak kişinin evinin konforunda verimli bir şekilde uygulanabilir. Bu erişilebilirlik, kronik rahatsızlıkları olan veya düzenli tıbbi tedavi gerektiren kişiler için özellikle değerli olabilir; bağımsızlık duygusunu ve sağlıkları üzerinde kontrol sağlamayı teşvik eder. Üstelik sağlık malzemelerine hızlı erişim, küçük sağlık sorunlarının yönetimini hızlandırabilir, daha hızlı iyileşmeyi ve refahı teşvik edebilir.
Bir sağlık kabininin etkili bir şekilde organize edilmesi ve sürdürülmesi, işlevselliğinin ve erişilebilirliğinin sağlanması açısından önemlidir. Uygun organizasyon, ilaçların ve malzemelerin etkinliğini sağlamak için öğelerin sınıflandırılmasını, rafların veya bölmelerin etiketlenmesini ve son kullanma tarihlerinin düzenli olarak kontrol edilmesini içerir. Bir sağlık kabininin organize edilmesine yönelik sistematik bir yaklaşım oluşturularak, bireyler acil durumlarda veya sağlıkla ilgili durumlarda ihtiyaç duyulan öğeleri kolayca bulabilir, stresi azaltabilir ve etkili bakımı teşvik edebilir. Sarf malzemelerini düzenli olarak yenilemek, envanter kontrolleri yapmak ve tıbbi malzemelerin düzenlenmesi konusunda profesyonel rehberlik almak, evde sağlık kabininin etkinliğine ve kullanışlılığına katkıda bulunarak genel sağlık ve refahı destekleyebilir.
621 notes · View notes
herkonular · 1 year
Text
BİDOLUHOBİ - PRO+
Tumblr media
Bidolu Hobi: Üretim Malzemeleri için Tek Noktadan Mağaza
Bidolu Hobi, hem hobiciler hem de tasarımcılar için çok çeşitli malzemeler sunan, el işi malzemeleri için tek adresli bir mağazadır. Kalite ve özgünlüğe odaklanan Bidolu Hobi, müşterilerine kağıt ip, harf boncukları, takı malzemeleri, Miyuki boncukları, dekorasyon malzemeleri ve Amerikan bez gibi çeşitli malzemelere erişim sağlıyor. Takı yapımıyla ilgilenenler için Bidolu Hobi, tasarımlarını hayata geçirecek yüksek kaliteli malzemeler bulma konusunda mükemmel bir kaynaktır. Bidolu Hobi'nin uzmanlık alanlarından biri de bilezik, kolye ve halhal gibi renkli ve çeşitli aksesuarları yaratmak için mükemmel olan Miyuki boncuklarını seçmesidir. Magatama da dahil olmak üzere çok çeşitli Miyuki boncuk türleri mevcut olduğundan, müşteriler benzersiz tasarımları için mükemmel boncukları bulabilirler. Bidolu Hobi, müşterilerin farklı renk ve türlerdeki bu ürünleri kolayca sipariş etmelerine olanak tanıyarak kolay bir online alışveriş deneyimi sunuyor. Miyuki boncuklarına ek olarak Bidolu Hobi ayrıca harf ve sayı boncukları, inci boncuklar, kristal cam boncuklar ve kum boncuklar dahil olmak üzere çeşitli başka takı malzemeleri ve süsleme malzemeleri sunuyor. Bidolu Hobi, genellikle Miyuki boncuklarını dizmek için kullanılan olta da dahil olmak üzere, takı yapımı malzemelerinin kapsamlı bir seçimini sunmaktadır. Bu malzemeler, basit ve zariften cesur ve karmaşıka kadar çeşitli takı tasarımları oluşturmak için kullanılabilir. Bidolu Hobi ile takı tasarımı için boncuk alışverişi her tasarım tutkunu için artık çok kolay. İster yeni başlayan ister deneyimli bir mücevher yapımcısı olun, Bidolu Hobi yaratıcı vizyonunuzu hayata geçirmek için gerekli malzemeleri ve malzemeleri sunar.
2K notes · View notes
blogidea · 1 year
Text
Cizgikarot - Silver
Karotçu Nedir?
Karotçu, inşaat sektöründe önemli bir role sahip olan bir meslek grubudur.
İnşaat projelerinde delme ve kesme işlemleri için özel ekipmanlar kullanarak delikler açan ve numune alabilen uzman bir işçidir. Beton, asfalt veya diğer yapı malzemeleri üzerinde kesme ve delme işlemleri gerçekleştirerek inşaat mühendislerine ve mimarlara yardımcı olurlar.
Karotçuların Görevleri ve Önemi
Karotçular, genellikle betonarme yapıların güçlendirilmesi, demir donatı yerleştirilmesi veya yapısal değişikliklerin yapılması gibi inşaat projelerinde görev alırlar. Delme ve kesme işlemlerini hassas bir şekilde gerçekleştirirler ve numune alarak yapı malzemelerinin dayanıklılığını ve kalitesini analiz etmek için laboratuvarlara gönderirler. Bu meslek, inşaat projelerinde güvenlik ve kalite açısından hayati öneme sahiptir. Karotçular, yüksek teknik becerilere sahip olmalı ve gerekli ekipmanları kullanma konusunda uzmanlaşmış olmalıdır. Ayrıca iş güvenliği kurallarına uymak ve çevreye duyarlı olmak da önemlidir.
Karotçular, genellikle inşaat firmalarında veya karotçu şirketlerinde çalışırlar. Projelerin büyüklüğüne ve karmaşıklığına bağlı olarak farklı ekipmanlar kullanırlar. Bunlar arasında karot makineleri, elmas uçlar, delme makineleri ve diğer kesici aletler yer alır. Sonuç olarak, karotçu inşaat sektöründe önemli bir rol oynayan bir meslek grubudur. Delme ve kesme işlemlerini hassas bir şekilde gerçekleştirerek inşaat projelerinin başarılı bir şekilde ilerlemesini sağlarlar. Bu meslek, yüksek teknik beceriler gerektiren ve inşaat güvenliğiyle ilgili titizlik isteyen bir meslektir. Karotçular, inşaat projelerinin kalitesini ve güvenliğini artırmak için vazgeçilmez bir rol oynarlar. Hizmetler için web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın.
643 notes · View notes
yasamsallik · 5 months
Text
Cimer in cevabi yazısı
🔶 CİMER DUYURDU !
3. 000.000.000.000 $
( ÜÇ TRİLYON DOLAR)
✒️ Y a z ı
Prof Dr. Rona Turanlı
CİMER, 18 yılda satılan kurumlar, yerler ve fabrikaların listesini açıkladı.
*SATILAN TERMİK SANTRALLER*
1. Seyitömer Termik Santrali
2. Kangal Termik Santrali
3. Yatağan Termik Santrali
4. Çatalağzı Termik Santrali
5. Yeniköy Termik Santrali
6. Orhaneli Termik Santrali
7. Tunçbilek Termik Santrali
8. Soma Termik Santrali
*SATILAN HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ*
1. Ataköy Hidroelektrik
2. Beyköy Hidroelektrik
3. Çıldır Hidroelektrik
4. İkizdere Hidroelektrik
6. Kuzgun Hidroelektrik
6. Mercan Hidroelektrik
7. Tercan Hidroelektrik
8. Murgul Hidroelektrik
9. Denizli Jeotermal Santrali
*SATILAN ŞEKER *FABRİKALARI*
1. Kırşehir Şeker Fabrikası
2. Turhal Şeker Fabrikası
3. Çorum Şeker Fabrikası
4. Elbistan Şeker Fabrikası
5. Muş Şeker Fabrikası
6. Erzincan Şeker Fabrikası
7. Erzurum Şeker Fabrikası
8. Afyon Şeker Fabrikası
9. Bor Şeker Fabrikası
10. Alpullu Şeker
*SATILAN TEKEL BİNALARI*
1. Adana
2. Ballıca
3. Bitlis
4. İstanbul Sigara
5. Malatya.
6. Tokat
7. Yavşan Tuzlası
8. Ayvalık Tuzlası
9. Çamaltı Tuzlası
10. Çankırı K Tuzlası
11. Tuzluca Tuzlası
12. Sekili Tuzlası
13. Kağızman Tuzlası
14. Kaldırım Tuzlası
15. Kayacık Tuzlası
*SÜMER HOLDİNG'E BAĞLI ŞİRKETLER*
1. Mazıdağ Fosfat Tesisleri
2. Adıyaman İşletmesi
3. Malatya İşletmesi
4. TÜMOSAN İşletmesi
5. Bakırköy Konfeksiyon San.
6. Çanakkale Sentetik Deri İşletmesi
7. Diyarbakır İşletmesi
8. Beykoz Deri Kundura İşletmesi
9. Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi
*SATILAN LİMANLAR*
1. Mersin Limanı
2. İskenderun Limanı
3. Samsun Limanı
4. Bandırma Limanı
5. Derince Limanı
6. Salıpazarı Limanı (Galataport)
7. Tekirdağ Limanı
8. Çeşme Limanı
9. Kuşadası Limanı
10. Dikili Limanı
11. Trabzon Limanı
*DİĞER SATILAN ŞİRKETLER*
1. Seyitömer Linyitleri
2. Güney Ege Linyitleri
3. Murgul Bakır İşletmesi
4. Samsun Bakır İşletmesi
5. Yeniköy Linyitleri İşletmesi
6. Bursa Linyitleri İşletmesi
7. Sakarya Traktör Sanayi
8. Ereğli Demir ve Çelik
9. Eti Alüminyum
10. Eti Bakır
11. Eti Elektrometalurji
12. Eti Gümüş
13. Eti Krom
14. Gübre Fabrikaları
15. PETKİM
16. TÜRK TELEKOM
18. TÜPRAŞ
19. SEKA Kâğıt Fabrikası"
AKP iktidara geldiğinden bugüne dek toplanan toplam vergi tutarı 2 trilyon 700 milyar $ ’dır.
Yurt dışından alınan kredi 454 milyar $ ’dır.
Özelleştirmeden elde edilen gelir 71 milyar $ ’dır.
Hazine ise 60 milyar $ eksi bakiyededir..
Bu demektir AKP döneminde toplam 3 trilyon 285 milyar $ para harcanmıştır.
Bu parayı 20 yıla bölersek yılda 164 milyar 250 milyon $ harcanmış demektir.
Bu rakamla yılda 96 Osman Gazi köprüsü yapılır.
41 Keban barajı yapılır.
23 adet şehir hastanesi yapılır.
320 adet Tokat havalimanı yapılır.
Hükümetin hizmet diye dayattığı tüm yatırımlar hazineden beş kuruş çıkmadan, vatandaşı 10-20 yıl arası borçlandırarak üstelikte fahiş fiyatlarla yapılan rant yatırımlarıdır.
Öyleyse kasada olması gereken 3 trilyon 285 milyar $ nerededir ?.
Şimdi anladınız mı 2002 ’den bu güne %120 artmış Hiper enflasyonun, 12 kat artmış dövizin, %100-200 arası zamlanmış zorunlu tüketim malzemelerinin, %66 ’sı yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan toplumsal çöküntünün nedenini..
Bir öğretim üyesi olarak “Türkiye ekonomisi nasıl batırılır” başlıklı bir kitap yazmam gerekseydi hiç endişe etmeden AKP’nin 22 yıllık iktidarını kaleme alırdım ve kitabın son cümlesini de “Aldıkça al, çaldıkça çal, istersen ver yüz arzuhal, ne sorgu var, ne sual” olarak bağlardım..
Şu asla unutmasın ki AKP, bu ülkenin böğrüne saplanmış paslı bir bıçaktır..
Prof. Dr. Rona Turanlı
34 notes · View notes
bbellium · 1 year
Text
hayatımın bu döneminde kullandığım tüm makyaj malzemelerinin cildim için yanlış olduğuna karar verdim makyaj beni yaşlı gösteriyor diye düşünüyordum ama aslında kullandığım malzemeler öyle gösteriyor bence o yüzden hepsini çöpe atıp sıfırdan hazırlıcaz her şeyi meybelinin maskarası hariç çok iyi o
8 notes · View notes
kalansonkauaikusu · 1 year
Text
of tamam kanka sen hep erkek reyonundan giyiyorsun makyaj malzemelerinin ismini bilmiyorsun kimse sana bu yuzden asik falan olmayacak sus o yuzden
7 notes · View notes
suslumimar · 1 year
Text
söylemek istediğim ama söyleyemediğim için içimde kalan bazı şeyler_/
güzellik merkezlerinin ikiyüzlülüğü
kaç tane yere gittim, buraların çoğunda -pek çok süslümün de katılacağı gibi- dış görünüşe göre yargılıyorlar. müdavimi değilseniz, özellikle de yeni müşteriler, ne kadar görgüsüzce giyinip kuşanmışsa ona göre muamele ediliyor. tamam, bunu zaten hepimiz biliyoruz ve bir nebze de alıştık (!). bir de bu insanlardan sonra giden kişilere "ay geçen bir kadın geldi, baya zengin bir tipti böyle takmış takıştırmış ve bir de görgüsüüz" diye dedikodularını yapıyorlar. ilgilenmezseniz bu sefer de nemrut oluyorsunuz, hadlerini bildirirseniz ya da "bizim arkamızdan da böyle konuşuyor musunuz?" diye sorarsanız da tüm işlem boyunca surat yapıyorlar. daha geçenlerde bir nail art işlemi için çayyolu'nda bir yere gitmiştim, küçük ama bilindik ve müşterisi bol bir mekan. tırnaklarımı yaparken kız zengin müşterilerini çekiştirmeye başladı, ben cevap vermezsem bu sefer de yandaki iş arkadaşı diyalogu sürdürüyor. konu bir yerde "zenginler ölsün / eat the rich" kıvamına erişti. hayat pahalılığı, vergilerin artması üzerinden yorum yaparken "ay canım bir de bunlar b*k gibi kazanıyor, vergi de vermiyorlar!" şeklinde eklediler. komik olan; işlem bittiğinde ödeme için kasaya geçtim ve ne derlerse beğenirsiniz? "sizin işlem 350₺ tuttu, nakit öderseniz. kartla ödemeye kdv biniyor ve 420 alıyoruz". e hani zenginler vergi kaçırıyordu? bu nedir? yemin ediyorum yeterince nakdim olsa 350 ödeyip fatura kestirirdim ama yoktu. şikayet etmek istiyorum aslında ama nasıl ve nereye yapılacağını bilmiyorum. yaptıkları şey illegal. üzerinden zaman geçtikten sonra yapılmasının bir anlamı yok sanırım, kayıt tutulması lazım.
Makyaj malzemelerinin kapaklarının kırılmasından bıktım!
Ürünün ne kadar ucuz ya da pahalı bir markadan olduğu farketmeksizin dandik paketleme yapılıyor. Önceleri wnw ürünlerinin kapakları kırıldığı için çok uyuz oluyordum, huda'nın far paletinin de nars'ın allık paletinin de kapakları menteşe yerinden çatlayıp çıktı. Yani çok zor değil azıcık dayanıklı ürünler yapmanız! Bu konuda en iyisinin kiko ve mac olduğunu düşünüyorum, zira bugüne kadar aynı miktarda kullanmama rağmen paketleri hala sağlam. Metal ve karton ürünlerde bu sorun yaşanmıyor elbet ama onları kullanan markalar da bir elin parmaklarını geçmez.
YSL paletimin fırçasını alamadım.
2018'de kostümlü bir partiye gitmek için erkek kardeşimin arkadaşı makyajımı yaptı. aradığı şekilde lacivert tonlu farı bendeki tuxedo paletin içinde bulduk, kız da kullandı. uygulamayı da paletin fırçasıyla yaptı. o hengamede kız paleti kendi çantasına atmış. benim de çok kullandığım bir ürün olmadığı için birkaç gün sonra fark ettim. her yerde arayıp bulamadık, sonra kardeşime dedim ki "arkadaşına bir sorar mısın onda mıymış?", o da diyor ki "abla ayıp olur sanki almış gibi itham etmeyelim". dedim "kimseyi suçlamıyoruz, yanlışlık olmuştur, normal", neyse ikna ettik beyefendiyi, allahın her günü okulda takıldığı arkadaşı sonuçta, sordu. kızdaymış palet, yanlışlıkla bir kıyamet makyaj malzemesinin olduğu çantaya el alışkanlığıyla atıvermiş. sonra kardeşim geri getirdi sağolsun, ama paletin içindeki çift taraflı fırça kayıp. onu da sormayayım şimdi ayıp olmasın artık, zaten ne sıklıkla kullanıyorum ki dedim ama çok güzel bir fırçaydı ayıptır söylemesi. ne zaman paleti görsem aklıma fırçası geliyor. kız da almanya da, gidip geri isteyemiyor insan...
1 note · View note
perfavor · 2 years
Text
allık tüm makyaj malzemelerinin şahıdır
8 notes · View notes
nasilyannni · 1 year
Text
Ne demek oruc oldugum icin yaptigim profiterol malzemelerinin kapta artan kismini yiyemiyorum
2 notes · View notes
metropolegitim34 · 2 years
Text
İLK YARDIM SETİ
İlk yardım seti, herhangi bir acil durumda, sağlık görevlisi olay yerine gelene kadar gerekli müdahalenin yapılabilmesi için özel olarak hazırlanmıştır.
İlk yardım malzemelerinin hazır ve kolay ulaşılabilmesi, acil bir durumda stres azaltıcı etmenlerden biridir. Bu nedenle ev, iş yeri, okul ve kamu binalarında kısaca akla gelebilecek her yerde ilk yardım seti bulundurulması büyük önem taşır.
Tumblr media
İlk yardım seti, içindeki malzemeleri korumak için direkt ısı kaynaklarından ve çocukların erişebileceği yerlerden uzak bir yerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca çok nemli veya çok kuru ortamlarda da tutulmamalıdır. Dolayısıyla mutfak ve banyo gibi yerler, ilk yardım setinin muhafaza edilmesi için uygun yerler değildir.
İlk yardım seti ile ilgili bir diğer önemli nokta ise; ilk yardım setinin bulunduğu yerin kullanacak kişiler tarafından bilinmesidir. Ayrıca düzenli olarak malzeme kontrolü yapılması da büyük önem taşır. Kullanılan malzemeler tamamlanmalı, son kullanma tarihi geçen malzemeler tespit edilip yenilenmeli ve malzemeleri temiz bir şekilde muhafaza edilmelidir.
İlk yardım setleri amaca göre düzenlenir:
Kişisel ilk yardım seti
Seyahat ilk yardım seti
Araç ilk yardım seti vb.
İlk yardım setinin içeriği, kullanılacağı yere göre değişebilir. Orman vb. yerlerde kullanılmak üzere hazırlanan ilk yardım setlerine yılan serumu, anti-histaminikler ve bazı acil ilaçlar ilave edilebilir.
Kullanım amacına göre büyüklüğü ve içeriği değişen ilk yardım setinde mutlaka bulunması gereken malzemeler vardır.
1 adet suni solunum maskesi
1 adet steril sargı bezi
1 adet tıbbi makas
10 adet yara bandı
1 adet flaster
1 adet ilk yardım el kitabı
1 adet ilk yardım künyesi
2 adet çengelli iğne
1 adet pupil steril göz pedi
1 adet turnike 60 santimetre (kauçuk)
1 adet deprem düdüğü
1 çift lastik eldiven
1 adet el feneri
Kalem ve kağıt
Çöp torbası
1 adet alüminyum yanık örtüsü (yanık battaniyesi)
Malzeme listesi
4 notes · View notes
melikemordemjaponi · 2 years
Text
✽SDF commander-in-chief Mazloum Abdi told AlArabiya English ,he has information that Turkey will attack Kobane in February, and if that happens it will open a large scale conflict that will impact all actors. Added that Erdogan is using the PKK excuse to destroy any Kurdish-led project in the region. Abdi described Erdogan statements on the loads of US critical military supplies to his forces as a " big lie".
Via Twitter/Ali Mohamed(+photo)
✽SDG komutanı Mazlum Abdi AlArabiya English'e verdiği demeçte Türkiye'nin Şubat ayında Kobani'ye saldıracağı yönünde bilgi aldıklarını ve bunun gerçekleşmesi halinde tüm tarafları etkileyecek büyük bir çatışmanın başlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın PKK'yı bölgedeki Kürtlerin öncülük ettiği projeleri yok etmek için bir bahane olarak kullandığını da sözlerine ekledi. Abdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Demokratik Güçlerine hayati önem taşıyan ABD askeri malzemelerinin sağlanacağı yönündeki açıklamasının 'büyük bir yalan' olduğunu söyledi.
Twitter/Ali Mohamad aracılığıyla (+fotoğrafı)
✽シリア民主軍のマズルム・アブディ司令官はアル・アラビーヤ英語版に対し、同軍がトルコが2月にコバネーを攻撃するという情報を入手しており、もしそうなれば、すべての関係者に影響を与える大規模な紛争が始まるだろう、と述べた。
またトルコのエルドアン大統領は、この地域におけるクルド人主導のプロジェクトを破壊するために、PKKを口実にしていると付け加えた。アブディ氏は、米国の重要な軍事物資がシリア民主軍に供給されるというエルドアン大統領の発言は「大嘘」だと述べた。
Twitter/アリ・モハマドさんより(画像とも)
Tumblr media
2 notes · View notes
haberimhaber · 1 day
Text
Doğal Mermer ve Fiyatları Üzerine Detaylı Bilgi
Mermer, yer kabuğunun derinliklerinde uzun yıllar boyunca yüksek basınç ve sıcaklık altında oluşan doğal bir taş türüdür. Bu oluşum süreci, mermeri dayanıklı ve estetik açıdan cazip kılar. Kullanıldığı alanlar arasında mimari projeler, heykeller ve iç mekan dekorasyonu bulunmaktadır. Mermerin parlak yüzeyi, özellikle ışığı yansıtarak mekana ferah bir görünüm katmakta ve birçok farklı mekanda tercih edilmektedir. Mermerin doğal yapısı, yüzeyinde bulunan farklı damarlarla çeşitlenir ve bu da her mermer parçasını eşsiz kılar.
Antik dönemden beri kullanılan bu taş, hem dayanıklılığı hem de estetik değeri nedeniyle önemini korumuştur. Farklı renklerde ve desenlerde bulunan mermer, doğal yapısı sayesinde her zevke hitap eder. Üretildiği bölgeye göre mermerin özellikleri değişiklik gösterir. Örneğin, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkarılan mermerler, kalitesi ve dayanıklılığıyla bilinir. Dayanıklı olması sebebiyle dış cephelerde de tercih edilen bu malzeme, aynı zamanda ısıya ve darbelere karşı da oldukça dirençlidir.
Mermerin bakımı da oldukça önemlidir. Düzenli temizlenmesi ve cilalanması mermerin ömrünü uzatır ve parlaklığını korur. Özellikle mutfak ve banyo gibi sık kullanılan alanlarda mermerin uzun süre dayanabilmesi için doğru temizlik malzemelerinin kullanılması gerekmektedir. Doğal yapısı sayesinde hem iç hem de dış mekanlarda kullanılan mermer, her dönemde estetik açıdan popülerliğini sürdürmeye devam etmektedir. Farklı projelerde kullanılmak üzere mermer hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için mermer seçeneklerine göz atabilirsiniz.
Mermer Fiyatları
Mermer fiyatları, birkaç farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Öncelikle mermerin kalitesi, fiyatlandırmada önemli bir rol oynar. Yüksek kaliteli mermerler, daha az gözenekli olup daha dayanıklıdır, bu nedenle fiyatları da diğer mermer türlerine göre daha yüksek olabilir. Ayrıca, mermerin rengi, desenleri ve hangi bölgeden çıkarıldığı da fiyatı etkileyen unsurlar arasında yer alır. Örneğin, nadir bulunan renk ve desenlere sahip mermerler genellikle daha pahalıdır.
Mermer fiyatları aynı zamanda kullanım amacına göre de farklılık gösterir. Örneğin, iç mekanlarda kullanılacak ince plakalar daha uygun fiyatlı olabilirken, büyük projeler için kullanılan blok mermerlerin maliyeti daha yüksek olabilir. Ayrıca, mermerin çıkarıldığı bölge ve işlenme şekli de fiyatı etkiler. Örneğin, ithal edilen mermer türleri genellikle yerel mermerlere göre daha pahalıdır çünkü nakliye ve ithalat maliyetleri de fiyatlara yansır.
Son olarak, işçilik maliyetleri de mermer fiyatlarını etkileyen önemli bir faktördür. Mermerin kesimi, cilalanması ve montajı oldukça titiz bir çalışma gerektirir. Bu nedenle, profesyonel işçilikle yapılan uygulamalar, toplam maliyeti artırabilir. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, mermer fiyatları konusunda geniş bir yelpaze bulunmaktadır. Hem bütçenize hem de projenizin ihtiyaçlarına uygun seçenekleri değerlendirerek doğru mermeri seçebilirsiniz. Mermerin uzun ömürlü ve dayanıklı bir malzeme olması, her zaman en iyi kaliteyi tercih etmenin önemini vurgulamaktadır.
0 notes