#mahalleden arkadaşlar

[rayhaber]

Mahalleden Arkadaşlar Filmi İncelemesi

Mahalleden Arkadaşlar Mahalleden Arkadaşlar filmi, Türk sinemasının önemli isimlerinden Selçuk Aydemir tarafından yönetilip senaryosu yazılmıştır. Bu film, nostaljik bir bakış açısıyla 90’lı yılların sıcak atmosferini izleyicilere sunmaktadır. Mahalleden Arkadaşlar Filminin Konusu Mahalleden Arkadaşlar, küçük bir mahallede yaşayan Selçuk adındaki bir çocuğun hayatını merkezine alır. Selçuk, idolü…

[yavruceyln]

üzerinden kaç sene geçti hatırlamıyorum ama ya yediye gidiyordum ya da sekize yani o dönemler temmuzun son demleri mahallede saat onbir buçuk falan top oynuyoruz kuzenler mahalleden arkadaşlar babam da geç oldu eve gelin diye çağırdı bizi yatağa yattım da sesler geliyor gülüp eğleniyorlar o zamanlar da ranzamiz vardı üstte ben kalıyorum perdeyi aralayip bakardım oynadiklarina hadi uyu uyuyabilirsenn... Saate bakınca aklima düştü anlatasim geldi güzel eğlenceli bı çocukluğum vardı taa kii babannem vefat edene kadar o günden beri sanki onun sorumlulukları benim üzerimde gibi bu evde.

[bendenizindamlasi]

Herkese slm arkadaşlar hine ben ve hine ex hakkında

Tam hatırlamıyom. Ama haziranın 2.haftası biz yine ex ile konuşuyorduk ve buluşcaktik bizim parkta ben hazırlanıp çıktım bizim üst mahalleden geçiyordum ve benim arkadam ismi tam düzgün söylemediği için bakmadım gòrmezden gelip parkta knkmı gördým onla konuştuk ve bizim eve çetesi bi parktan sürü halinde geziyorlar sonra knkm gitti bende trk başıma kaldım işte sonra bunlar benim Önümden geçtiler işte konuşuyorlar bende bakmıyom ama onun bana baktığını biliyom...

Buda bu kadr dı hine gelcek böyle hikayeler beklemde olun öptüm sizi

Sizi bu şarkıya bırakıyom

[kitaplar1liraolsa]

Bir çok yetişkin oyun oynamayı sevmez. Sevenler de çocuklar kadar iyi oynayamaz, çünkü hiçbir yetişkin, bir çocuk kadar oyun arkadaşına koşulsuz güvenemez. Elinde değildir, ihanet denen oyunbozanla tanışmıştır o. Ve büyümeye başlamıştır.

•Selçuk Aydemir•

[ka7an58]

Mahalleden Arkadaşlar

[suanneokuyoruz]

Bir sonraki hedef aynı kitap olunca kim önce bitirecek yarısına girdiğim eşimle beraberlik pozumuz 😊 12.12.2017 Şu anda kollarımda uyuyor en sevdigim kitap karakteri😘😴

[belirsizliksenfonisi]

Burak Aksak ve Selçuk Aydemir'in Eskişehir'e geleceğini bir hafta önce haber aldım ve bugünün gelmesini beklerken Leyla ile Mecnun'dan olumlu bir haber gelmesini beklediğim kadar sabredemedim. O yüzden bu sabırsızlıkla söyleşide en önde oturmam çok doğal. Şimdi hatırladığım her şeyi aktaracağım: Mart ayında yayınlanacak olan Ailecek Şaşkınız filmine Selçuk Aydemir "Çok komik oldu, mutlaka izleyin." diyerek reklamını yaptı. "Sürpriz oyuncular var, Ahmet Kural ile Murat Cemcir." dedi. 😊 'Sektörden Arkadaşlar' kitabında da bu ikiliyle anılarını anlatacakmış. Ama kitabı ne zaman çıkaracağını söylemedi. İleride bir dizi düşünüyormuş ayrıca. "Ortak bir proje düşünüyor musunuz?" sorusuna "Yaptık daha önce izlemediniz." diye cevap verdi Burak Aksak ama "Emekli olunca(tahmini 2024'te) yapabiliriz." dedi. Gelelim Leyla ile Mecnun'a; Şubat 2018'de Leyla ile Mecnun'un kitabını çıkaracakmış Burak Aksak. 💃 Bu kitapta ilk oyuncular varken planladığı finali anlatacakmış. Dizi veya filmini çekmeyecekmiş. Başka bir dizi çekmek için dizi sürelerinin kısalmasını beklediğini söyledi, iki saate komediyi sığdıramazmış ki haklı. İlerisi(tahmini 10-20 yıl sonrası) için de konusu komedi değil de dram olan İstanbul'da bir gün dışarıda kalan birkaç arkadaşın hikayesini anlatacakmış. "O gemi gelecek mi?" şeklindeki soruya ise "Bilmiyorum, ben de hâlâ bekliyorum." şeklinde cevap verdi. O gemi bir gün gelecek sözü, onun özel hayatıyla ilgili bir sözmüş(ben babasını kaybetmesine bağladım bu sözü). Birkaç sinema, birkaç Leyla ile Mecnun sorusundan sonra imzaya geçtik. Selçuk Aydemir'e kitaplarını, Burak Aksak'a Leyla ile Mecnun posterini imzalatıp fotoğraf çekinip ayrıldım yanlarından. Eskişehir'in soğuğu beklemedikleri bir şeymiş, ama üşümelerine rağmen güler yüzle karşıladılar herkesi. Umarım tekrar görme fırsatım olur. 🤗

[egoistuyku]

...kuyunun dibindesin zaten inecek yer kalmadı.

[romadakiyavsakarkadaslar]

Liseden arkadaşlar da bitti. İnsan bu kitabı bitirmeden elinden bırakamıyor. Sizi dış dünyadan koparıp güldürüyor. Zaten hepimizin ihtiyacı gülmek değil mi?

[hataysekshikayelerisblog]

Fake Sosyal Medya Hesabıyla Türbanlı Yengemi Siktim! (Bahadır 28 Y., İstanbul)

Merhaba arkadaşlar, uzun zamandır 31 Seks Hikayeleri sitesini takip ediyorum. Yengesini sikenlerin hikayelerini okudukça zevkten kuduruyordum, çünkü ben de türbanlı yengemi sikmek istiyordum. Ben 28 yaşındayım. Yengem ise, 33 yaşında, bakımlı, süper vücut hatlarına sahip bir kadın. Yengemi sikmeyi kafama koyduğum günden beri yengemi yakın markaja aldım. Ama yengemi sikmek kolay olmayacaktı, çünkü 2 çocuğu olan, kapalı bir kadındı. Kocası da, (her ne kadar akrabam olsa da!) biraz kaba saba bir adam. Ama karısına göz koymuştum birkere!

Yengemlerin evlerinde internetleri vardı ve pek internetten anlamadıklarından, sürekli bazı programları bozarlar, ben de eski haline getirmek için evlerine giderdim. Yine böyle bir günde, yengem artık ne yaptıysa Sosyal Medya Hesaplarına giremiyormuş. Başına geleceklerden habersiz, interneti kontrol etmem ve düzeltmem için beni çağırdı. Ben de bazı programları yeniden yükledim ve çalıştırdım gittim. Eve gidince aklımdan geçeni uygulamaya başladım. Artık geri dönüşü yoktu bu yolun. Birkaç gün sonra yengemin Sosyal Medya Hesabını kendiminkine ekledim, o da kabul etti. Ama ben Fake bir hesapla ekledim, yani kim olduğumdan habersizdi. Chat yapmaya başladık ve benim kim olduğumu, neden eklediğimi sordu. Ben de, "Benim kim olduğum önemli değil, beni tanımazssın, ama ben seni tanıyorum!" diyerek içimden geçenleri döktüm, ondan çok hoşlandığımı, onun hakkında herşeyi bildiğimi, uzun zamandır takip ettiğimi falan söyledim. Yengem ilk başlarda tedirgin oldu, ama ben ısrar ettim, bunda kızacak bir durumun olmadığını, niyetimin, o istediği sürece onunla konuşmak, muhabbet etmek olduğunu söyledim...

Ve böylelikle sohbetlerimiz başladı. Yengem bilerek yada bilmeyerek artık kocasına ihanet etmenin ilk adımlarını atmıştı. Bu da beni acayıp derecede mutlu ediyordu. Muhabbetimiz zamanla ilerledikçe, sex içerikli konulara girmeye başladık ve en sonunda yengemi karşısındaki adamla (yani benimle!) sikişmeye ikna ettim. Halen benim kim olduğumu bilmiyordu, sadece benim hakkımda bildiği benim anlattıklarım kadardı. Başka bir isim kullanıyordum çünkü. Artık buluşup sikişme zamanımız gelmişti ve ben yengeme, "En yakın zamanda uygun bir yer ayarlayacağım!" dedim. Arkadaşımın evini boşalttım ve yengeme Sosyal Medyadan yazdım, "Yarın sabah 10 gibi buluşalım!" dedim, gelmesi gereken yeri söyledim. Tabiki tedbirli davranıyordum, asla telefonla konuşmadık anlamasın diye, yengemle sadece Sosyal Medyadan konuşuyorduk. Arkadaşın evi de bulunduğumuz mahalleden çok uzakta bir yerdeydi. Ben de o gün için işyerimden izin aldım, tüm şartlar oluşmuştu.

Yengem sabah 10 gibi dediğim yere geldi. Anlaştığımız gibi evin kapısını açık bırakmıştım. Yengem içeri girdi, kapıyı kapayıp da salona gelince, karşısında beni görünce, taş gibi dondu kaldı. Şoku atlatınca deli oldu, bana çok kızdı ve çıkıp gitmek istedi. Ama buraya kadar gelip de bana vermeden gitmesine izin veremezdim. Yengeme, benim kim olduğumu unutmasını, buraya niçin geldiğini hatırlamasını söyledim ve tehdit amaçlı Sosyal Medyadan telefonuma kaydettiğim sex içerikli mesajlaşmalarımızı gösterdim ve olaya son noktayı koydum.

Yengeme emir verir gibi, yatağa geçmesini söyledim, o da büyük bir çaresizlikle, geçti yatağa uzandı. Ben de hemen vakit kaybetmeden üzerine çıktım ve yengemi öpmeye başladım. Benimle sevişmeyi istemediği her halinden belliydi, ama altıma yattıktan sonra ordan sikilmeden çıkması imkansızdı. Yengemin kulak arkalarını, çenesini ve yüzünün heryerini yalamaya başladım. Ara ara öpüşürken dilimi ağzının en iç bölgelerine kadar sokup, öpüp yalamaya devam ediyordum. Yengem yavaş yavaş açılmaya başladı. Artık o da benimle sikişmek istiyordu. Bana karşılık veriyor, benimle derin derin öpüşüyordu. Eteğini yukarı sıyırarak, elimi külodunun üzerinden amında gezdirmeye başladım. Okadar sexy dantelli bir külot giymişti ki, içimden, 'Vayy be! Sen de az değilmişsin yenge!' dedim. Yengem gözlerini tavana dikti ve dudağını ısırmaya başladı, amını ellemem çok hoşuna gitmişti. Ben de daha ileri giderek, parmaklarımı amına soktum ve içinde gezdirmeye başladım. Yengem çılgına döndü, "Hadi! Bahadır oynama benimle, sok artık!" diye mırıldanmaya başladı.

"Sokacam, ama o kadar çabuk değil! Acelemiz yok yenge, seni öyle bir sikecem ki, kocan ne kadar sikse hep beni hatırlaycaksın!" dedim ve yengemi soydum. Ben de soyundum ve çırılçıplak olduk. Sonra ben yengemin amını yalamaya başladım, yengem daha da çılgına döndü. Amını yalarken, baş parmağımı yengemin ağzına soktum ve yengem parmağımı emmeye başladı. Bir süre sonra yengem kendini kasarak boşaldı. Yengemden hiç beklediğim birşey yaptı ve beni yatırıp 69 pozisyonunda üstüme çıktı, yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Benim namuslu, türbanlı yengem kendini iyice aşmıştı. Yengem sikimi kudurmuş gibi yalarken, ben de baş parmağımı yengemin götüne sokup çıkarmaya başladım. Ben sokup çıkardıkça, yengem sikimi daha hızlı yalıyordu. Yengemin bembeyaz, iri ve oval kalçaları vardı. Hep sikmek istedim götünü. Nasip bugüneymiş :))

Artık boşalacağımı anlamıştım ve yengemin kafasından bastırarak ağzına boşaldım. Ama bu pek yengemin hoşuna gitmedi. Bana sitem yapınca, "Yenge ben kocana benzemem, benimle sex yaparken sınır yok! Devam et yalamaya!" dedim. Yengem diliyle sikimi iyice temizledikten sonra, yengemin üstüne çıktım ve o iri göğüslerinin arasında sikimi ileri geri yapmaya başladım. Yengem artık, "Sik beni!" diye inlemeye başladı ve ben de artık zamanının geldiğini düşünüyordum zaten...

Yengemin bacaklarını omzuma aldım ve sulanmış amcığının içine yarrağımı yavaşça soktum. Yengemin bacakları omzumda iken, ben kalçalarının üzerine oturdum ve o sikilesi amına oturup kalkmaya başladım. Yengem deliye dönmüş, gözleri kocaman olmuş, sikime bakıyor, sikimin amına girip çıkmasını izliyordu. Belli bir süre böyle siktikten sonra yengemi yan çevirdim ve bir bacağını omzuma alıp, iki bacağının arasına girdım ve yarrağımı sokup çıkarmaya başladım. Seri bir şekilde gidip gelirken, yengem 2 kez boşaldı ve "Artık yeterrrr!" dedi. "Dur bakalım, daha yeni başladık yenge!" dedim ve yengemi yüzükoyun yatırdım, arkadan sikimi yeniden amına soktum, iki elimle belinden kavradım ve gidip gelmeye başladım. Boşalma zamanım gelince de sikimi amından çıkarmadan, döllerimi yengemin içine fışkırttım...

Sikim amında küçülüp kendiliğinden çıkana kadar yengemin sırtına uzandım ve ensesini, kulaklarının arkasını öpüp yaladım. Yengem, "Çok ağırsın, ezildim altında!" deyince üzerinden kalktım ve yanına yan yattım. Biraz omuzbaşlarını, sırtını, belini ve poposunu öpüp okşadım. Yengemin o hayran olduğum götünü sikmeden olmazdı. Yengemin götünü parmaklamaya başlayınca, yengem götünden sikileceğini anladı ve "Ordan asla olmaz! Günah! Daha önce hiç yapmadım ordan!" dese de, ben kafaya koymuştum. Parmaklarımla götünü iyice genişlettikten sonra, yengemin acı çığlıkları ve küfürleri eşliğinde götüne kökledim. Dap dar götü vardı, gerçekten yengem götünden ilkkez sikiliyordu. Tadını çıkara çıkara götünü sikmeye başladım. Sikimi götünün içinde gezdiriyordum. Yengem de belli zaman sonra alışmıştı götünden yemeye. Sonra pozisyonumuzu değiştirdik, yengem bana sırtını dönerek üstüme dikildi, ellerini vücudumun yanına koydu, yavaşça çökerek pozisyon aldı. Ben de son kez yarrağımı açılan götüne soktum ve yengem sikimin üzerinde hoplamaya başladı ve bu pozisyon ben götüne boşalana kadar devam etti.

O günden sonra yengem mahallede yine herzamanki gibi türbanlı, namuslu, masum ev kadını görünümüne devam ediyor. Ama haftada enaz 1-2 kez sikişiyoruz. Benim namuslu orospu yengem, seni sikmek inan çok zevk veriyor bana :))

[Bahadır]

[yeryuzugokyuzu]

mahalleden arkadaşlar... :)

[zumraturan1]

ARKADAŞLIK

Herkese merhaba , bugün sizlere arkadaşlıkla alakalı düşüncelerimden bahsedeceğim .Bu yazdıklarım tamamen kendi düşüncülerim. İyi okumlar.

ARKADAŞLIK

Öncelikle herkesin okuldan , parktan veya aynı mahalleden birden fazla arkadaşı vardır. Kimi  en yakın arkadaşı olur kimi onun baş düşmanı olur ama yinede  onun  arkadaşıdır .Aslında arkadaş dediğin  üzüntüsünde yanında olan , mutlu olduğu zaman oda mutlu olan , ona içini döken ve kimsenin sırlarını başkasına paylaşmayan ,mutlu olmasalarda  bir şekilde mutlu olmayı becerebilen iki insanın arasında olan dostluktur . Gene kendimden örnek vereceğim. Benim ilkokuldan buyana arkadaşım yoktu aslında vardı ama hiç bir zaman içimi dökemedeğim bir arkadaşım olmamıştı .Buna ortaokulda dahil. Hiç gerçek arkadaşlığım olmamıştı. Hep bana merak etme ortaokuldaki arkadaşlık gerçek değildir liseye geçince görürsün demişlerdi. Ben inanmadım çünkü ortaokulda bile gerçekten arkadaşım dediğim insan yoktu lisede nasıl olsun ki diye kafamda saçma sapan düşünceler kurardım .Ama gerçektende öyleymiş .Ben ilk defa kendime bu kadar yakın arkadaşlar edinmiştim hatta bir kaçıyla aynı özellikleri taşıyorduk. Bir olay olduğu zaman ben bir şeyi kafama taktıysam ve bunu yakın arkadaşımla paylaştıysam bana hep şu cümleyi kuruyorlar” boşver takma kafana “  diyen birçok arkadaşım var . Ya gerçekten böyle olabileceğini düşünüyorlar mı ? çünkü siz böyle diyince kafamızdan silmiş olmuyoruz .Hala kafamızda o sorular var . Yani o olay asla ama asla aklımızdan çıkmıyor. Benim düşünceme göre size benzer ve size dediğini yaptıran arkadaşlarla değilde kendinize yakın hissettiğiniz kedinize “tamam ya ben bunla arkadaş olucam” ve sonrasında da ona kardeşim diyebildiğiniz insanlarla arkadaş olun gerçekten . Ve hani yakın arkadaşlarınızla bir kavga ettiğinizde hemen vazgeçmeyin” tamam hadi bitti” demeyin çünkü eğer onu karşı taraf diyorsa bilin ki o bu arkadaşlığı sürdürmek istemiyor zaten. Size atar gider yapan arkadaşlarınızda varsa onla bir konuşun derim çünkü atar gider yaparak bazen insanların kalplerini kırmış olabiliyorsunuz .Şöyle söylemek gerekirse benim şuana kadar yazdığım şeyleri bir çok insana saçma gelebilir bence de öyle olan insanlar şanslı çünkü kafalarına takmıyorlar ve kendilerini daha iyi arkadaşlık adama yolundalar . ben benim gibi olan insanlara tavsiyem arkadaşlarınızı seçerken bir kez daha düşünün derim .Çünkü kendinizi sorgulayın kardeşim gibi diyebileceğiniz insanlarla arkadaş olun sonradan pişman olmayın.  

[piyarent]

Göğüs kafesinde kaptan kamarası

Göğsünde dalgalar yaratmaya başla aniden. Kırıktan cam tanelerini buzdan mızraklara bırak vakitsiz geçen sokak kedisi. Pencere önünde tel örgü, ardında parmaklıklar, ardında gökyüzü. Büyüt göz bebeklerini sana dolan her ne varsa bana dökülmüş grejuva ateşi. Sesinde sakinleşen bir köy hududu, insanın ödü kopuyor yarının mirasına. Topraktan kopma bir yaratılış, kanaat gerekçesiyle sunulmuş uzun çakıl yollar var dirseklerimizde. Huzurla kaçmaya kaç zaman yeter !

Seyreden jerusalem, incicen paris, gözü arkada kalan ise İstanbul. sarılmış çarşaflara yeniden dolmuş eski tütünler. Kıymetsiz binaların içinde kıyafetsiz tenlerin sarı, kırmızı, soluk renkleri. Duvarlda saat kuleleri asılı, Vakitsiz şakımalar ve mahalleden arkadaşlar uzak bir evin kıyısında içerledikleri hayatları geziyorlar.

Zaman tufanıyla sarsar mahluk bedenleri, terden kapan göz kapaklarını. Şimdi sizde aklınızda ne bu sahtekarlık dercesine derme çatma bir gecekondudasınız. Oysa yolunuz kaybolduğunda kuzeyde buz gibi suretime asılacaksınız. Dar ağaçların kutlu olsun soysuzluk.. Sırtımda dünyanın atlası kamburumda notter dame var..

- Gündüz Zayi

[suanneokuyoruz]

İyi akşamlar herkese 😊

“Liseden Arkadaşlar"dan sonra “Mahalleden Arkadaşlar” da bitti ve ben yine 90'larda çocuk olmanın ne kadar özel bir duygu olduğunu düşünüyorum…

Selçuk AYDEMİR madem ki kitabın arka kapağında, “ ‘Hey gidi günler…’ demek de, ‘Bak, bunu ben de hatırlıyorum’ demek de, ‘Bak bunu biz de yapmıştık!’ demek de serbest…” demiş diye ben de bolca kullandım o özlem dolu, eskileri yad cümlelerini 😊

Rocky'den Örümcek adama, Batman'den street fighter'a, Cüneyt Arkin'dan Hıdırellez'e, atari oyunundan 18 vites bisiklete, Doktor Octopus'a, Dhalsim'a, Niyet kutusuna(ki biz de arkadaslarla o işten para kazanabilecegimizi düşünmüş ve teşebbüste bulunmuştuk $$$ 😅) … çocuklugumun birçok kahramanını zihnimde tekrar canlandırarak beni mutlu eden bir kitap oldu bu 😊

Öznel yorumdan biraz da nesnel yoruma geçecek olursak; 9 yaşındaki kahramanımız Selçuk'un yakın arkadaşları Mete ve Serkan'ı da yanına alarak, kendilerini çetesine kabul etmeyen İsmet'in çetesini alt etmek için giriştikleri uğraşları samimi ve komik bir dille anlatıyor bu kitap… Selçuk, İsmet'e hayrandır ama Selçuk'un gözünde olduğundan daha büyük görünen bir tek İsmet değildir; sokakları, dertleri, kahramanliklari, yaramazliklari da devasadir Selçuk'un. Tıpkı sokakta oynayan son neslin tüm kahramanlarinin hissettiği gibi 🚴⚽🎠😊

Okurken sesli güldüğüm az sayıda kitaplardan oldu bu iki kitap, mektup arkadaşımla(❤) araya iddia meselesi de girince bir solukta okuyuverdim😊 Fotoğrafta görünen yapraksa, el ele saatlerce yürünmüş harika bir günün anısı🍂😍 öyleyse tavsiyemdir efendim kitaplar da, yürüyüş de, başka güzel duygular da…💕😉

Not: Saat sadece 7 TL😏 «47»

[gecesiyahii]

okuldan veya mahalleden olan arkadaşlar değilde sanal arkadaşlar çok iyi oluyor be

[yenicagri]

4 KİTAP - 4 YORUM

4 KİTAP – 4 YORUM

1) “Babam Beni Şahdamarımdan Öptü” (Ozan Önen) “İnsan, babası hayattayken, sanki tüm babalar hayattaymış gibi bir yanılgıya; babası öldüğündeyse sanki sadece kendi babası ölmüş gibi bir küskünlüğe meyillidir.” S.359 Sonbaharın ortası, kışın başlangıcı için, tüm inceliği ve zarifliği ile bir kitap okumaya, okudukça renk renk çizmeye ve okuduktan sonra da sevdiklerine hediye etmeye var mısın?…