#laktos
Explore tagged Tumblr posts
teepussilakana · 1 year ago
Text
i made some FUCKING good soup tonight and i am HAPPY ABOUT IT
0 notes
badlydrawncronus · 1 year ago
Note
I had your son. his name is Laktos Kiisel. (art by @ChronicLemonic on Twitter)
Tumblr media Tumblr media
13 notes · View notes
mi-estas-birdo · 1 year ago
Text
Esperanta Vortlisto: Manĝaĵo kaj trinkaĵo
Tumblr media
manĝo - meal
matenmanĝo - breakfast (morning meal)
tagmanĝo - lunch (day meal)
vespermanĝo - tea (evening meal)
Manĝaĵoj (foods):
pano - bread
supo - soup
salato - salad
pico - pizza
burgero - burger
fritoj - chips, fries (pl) (also: terpomfritoj)
rizo - rice
sandviĉo - sandwich
kuko - cake
biskvito - biscuit, cookie
ĉokolado - chocolate
Viando kaj laktaĵoj (meat and dairy):
viando - meat
kokaĵo - chicken (as a food)
bovaĵo - beef
porkaĵo - pork
ŝinko - ham
kolbaso - sausage
fiŝaĵo - fish (as a food)
fromaĝo - cheese
lakto - milk
butero - butter
ovo - egg
Fruktoj (fruit):
pomo - apple
oranĝo - orange
banano - banana
piro - pear
granato - pomegranate
frago - strawberry
frambo - raspberry
tomato - tomato
citrono - lemon
ananaso - pineapple
melono - melon
akvomelono - watermelon
vinberoj - grapes (pl)
kokoso - coconut
Legomoj (vegetables):
terpomo - potato
cepo - onion
ajlo - garlic
laktuko - lettuce
karoto - carrot
brasiko - cabbage
florbrasiko - cauliflower
maizo - corn, maize
kapsiko - bellpepper
pizoj - peas (pl)
Trinkaĵoj (drinks):
akvo - water
teo - tea
kafo - coffee
suko - juice
vino - wine
biero - beer
alkoholo - alcohol
alkoholaĵo - an alcoholic drink
Aliaj:
sukero - sugar
salo - salt
oleo - oil
graso - fat
spico - spice
* Banner taken from Jen Nia Mondo
4 notes · View notes
manisadasunnet · 10 hours ago
Text
Tumblr media
Vejetaryen beslenme, özellikle son yıllarda dünya genelinde giderek daha fazla dikkat çeken bir beslenme biçimi haline gelmiştir. İnsanların sağlık, çevresel etkiler ve etik kaygılar gibi çeşitli nedenlerle bu yaşam tarzını benimsemesi, bu diyetin yaygınlaşmasını ve tartışılmasını sağlamıştır. Çeşitli kaynaklardan elde edilen veriler, vejetaryen beslenmenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini ve gezegenimiz için potansiyel faydalarını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, vejetaryenlik sadece bir beslenme tarzı olarak değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olarak da değerlendirilmelidir. Vejetaryen Beslenme Diyeti: Vejetaryen Diyetinin 6 Faydası Vejetaryen diyet, temel olarak et ve et ürünlerinin tüketiminden kaçınmayı ifade eder, ancak çeşitli alt grupları bulunmaktadır. Lakto-vejetaryenler süt ürünleri tüketirken, ovo-vejetaryenler yumurta tüketebilirler. Veganlar ise hayvansal ürünlerin tümünden kaçınır. Bu farklı diyet modelleri, insanların kişisel tercihlerine ve sağlık ihtiyaçlarına göre şekillenir. Bununla birlikte, tüm bu beslenme modelleri genel olarak bitki temelli gıdalara dayalıdır. Bu gıdalar, sebzeler, meyveler, tahıllar, baklagiller ve kuruyemişler gibi besleyici öğelerden oluşur ve vücut için gerekli olan vitamin, mineral ve lifleri bol miktarda sağlar. Vejetaryen beslenme, sağlık açısından birçok faydayı beraberinde getirmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar, bu diyetin kalp hastalıkları, diyabet ve obezite gibi kronik hastalıkların riskini azaltabileceğini göstermektedir. Ayrıca, vejetaryenlerin genellikle daha dü��ük kan basıncına ve kolesterol seviyelerine sahip olduğu belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, bitkisel bazlı gıdalar yüksek antioksidan içerikleri sayesinde vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyabilir. Bu durum, hem daha uzun hem de daha sağlıklı bir yaşam sürebilmenin temel unsurlarından biridir. Çevresel etkiler göz önüne alındığında, vejetaryen diyetin karbon ayak izini azaltma konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğu görülmektedir. Hayvancılık sektörü, su kaynaklarının tüketiminden sera gazı salınımına kadar birçok çevresel sorunun merkezinde yer alır. Hayvansal gıdaların üretimi, bitkisel gıdalara göre çok daha fazla kaynak gerektirir ve bu durum, sürdürülebilirlik açısından önemli bir sorun teşkil eder. Bu nedenle, daha fazla insanın vejetaryen beslenme alışkanlıklarını benimsemesi, çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir adım olabilir. Vejetaryen Beslenme Diyeti Türleri Vejetaryen beslenme, kişinin tercihine, inançlarına veya sağlık hedeflerine bağlı olarak farklı şekillerde uygulanabilir. İşte en yaygın vejetaryen diyet türleri: 1. Lakto-Ovo Vejetaryen Diyeti Lakto-ovo vejetaryenler et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmez; ancak süt ürünleri ve yumurtayı beslenme programlarına dahil ederler. Özellikleri: - Protein kaynakları genellikle süt, peynir, yoğurt ve yumurta gibi hayvansal ürünlerden elde edilir. - Sebze, meyve, tahıl ve baklagillerin yanı sıra hayvansal olmayan ürünler ile dengeli bir diyet oluşturabilirler. Avantajları: - Hayvansal proteinlerin dahil edilmesi, amino asit dengesinin sağlanmasını kolaylaştırır. - D vitamini ve kalsiyum açısından zengin besinlerin diyet içinde bulunması kemik sağlığını destekler. 2. Lakto Vejetaryen Diyeti Lakto vejetaryenler et, balık, kümes hayvanları ve yumurtayı tüketmez; ancak süt ve süt ürünlerini diyetlerinde bulundururlar. Özellikleri: - Lakto-ovo diyetine benzer, ancak yumurta tüketiminden kaçınılır. - Süt ürünlerinden gelen protein ve kalsiyum önemli bir yer tutar. Avantajları: - Yumurtaya alerjisi olan veya etik nedenlerle yumurta tüketmeyen kişiler için uygun bir alternatiftir. - Süt ürünlerinden elde edilen kalsiyum, magnezyum ve B12 vitamini gibi besin ögeleri dengeli beslenmeye katkıda bulunur. 3. Ovo Vejetaryen Diyeti Ovo vejetaryenler et, balık, kümes hayvanları ve süt ürünlerini tüketmez; ancak yumurta diyetlerinin bir parçasıdır. Özellikleri: - Protein ve bazı B vitaminlerini yumurtadan alırlar. - Süt ürünlerinden kaçınan laktoz intoleransı olan kişiler için alternatif oluşturabilir. Avantajları: - Yumurta, kolin ve D vitamini gibi besin ögeleri açısından zengindir. - Düşük kalorili, ancak protein yönünden zengin öğünler hazırlamak mümkündür. 4. Pesketaryen Diyeti Pesketaryenler kırmızı et ve kümes hayvanlarını tüketmez; ancak balık ve deniz ürünlerini diyetlerine dahil ederler. Özellikleri: - Omega-3 yağ asitleri ve D vitamini gibi besinlerin deniz ürünlerinden sağlanması önemli bir avantajdır. - Bitkisel ağırlıklı beslenmeyle birleştiğinde dengeli ve esnek bir diyet oluşturur. Avantajları: - Kalp sağlığını destekleyici özelliklere sahiptir. - Balık tüketimi sayesinde protein ihtiyacını karşılamak daha kolaydır. 5. Vegan Diyeti Veganlar hiçbir hayvansal ürünü tüketmez. Bu diyette sadece bitkisel kaynaklı gıdalar yer alır. Özellikleri: - Sebze, meyve, baklagiller, tahıllar, kuruyemişler ve tohumlar temel gıda gruplarını oluşturur. - Etik, çevresel veya sağlık nedenleriyle sık tercih edilen bir beslenme şeklidir. Avantajları: - Lif ve antioksidan bakımından zengin olduğu için sindirim sistemini destekler. - Hayvansal ürünlere dayalı sağlık sorunlarının (örneğin, kolesterol) önlenmesine yardımcı olabilir. Dikkat Edilmesi Gerekenler: - B12 vitamini ve demir gibi bazı besin ögelerinin eksikliğini önlemek için takviye kullanımı gerekebilir. 6. Fleksitaryen Diyeti Fleksitaryen diyet, ağırlıklı olarak bitkisel beslenmeyi benimseyen, ancak zaman zaman et ve diğer hayvansal ürünleri tüketmeye izin veren esnek bir yaklaşımdır. Özellikleri: - Katı bir sınırlama olmadığından daha sürdürülebilir olabilir. - Kırmızı et tüketimi minimumda tutulur ve daha çok bitkisel protein kaynaklarına odaklanılır. Avantajları: - Hem sağlık hem de çevresel faydaları göz önünde bulundurularak uygulanabilir. - Çeşitlilik ve esneklik, uzun vadede bu diyetin sürdürülmesini kolaylaştırır. Bu farklı türler, vejetaryen beslenmenin herkesin yaşam tarzına, etik tercihlerine ve sağlık gereksinimlerine uyum sağlayabilecek kadar çeşitli olduğunu göstermektedir. Hangi türün tercih edileceği, bireysel ihtiyaçlara ve beslenme alışkanlıklarına bağlıdır. Vejetaryen Beslenme Diyetinin Sağlık Üzerindeki Etkileri Vejetaryen beslenme diyeti, sağlık açısından birçok olumlu etkisi nedeniyle son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Bitkisel ağırlıklı beslenmenin getirdiği avantajlar, bireylerin genel sağlık durumlarını iyileştirebileceği gibi, bazı kronik hastalıkların önlenmesinde ve yönetiminde de önemli bir rol oynayabilir. Aşağıda, vejetaryen diyetin sağlık üzerindeki başlıca etkileri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. 1. Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkiler Vejetaryen diyetler genellikle meyve, sebze, tam tahıllar, baklagiller, kabuklu yemişler ve tohumlar açısından zengin, doymuş yağ ve kolesterol açısından ise düşük bir beslenme biçimidir. Bu özellikler, kalp sağlığını olumlu yönde etkileyebilir. - Kolesterol Seviyelerinin Düşürülmesi: Vejetaryen diyet uygulayan bireylerde LDL (kötü) kolesterol seviyelerinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. - Hipertansiyonun Azaltılması: Bitkisel beslenme, kan basıncını düzenleyerek hipertansiyon riskini azaltabilir. - Koroner Kalp Hastalığı Riski: Araştırmalar, vejetaryen diyetin koroner arter hastalığı riskini azalttığını ortaya koymaktadır. 2. Kilo Kontrolü ve Metabolizma Üzerindeki Etkiler Vejetaryen diyet, kilo kontrolünde etkili bir yöntem olabilir. - Düşük Kalori Yoğunluğu: Sebze ve meyve gibi düşük kalori yoğunluğuna sahip yiyecekler, doyuruculuk sağlayarak kilo yönetimine yardımcı olur. - Metabolizmayı Destekleme: Lif açısından zengin bir diyet, bağırsak sağlığını destekleyerek metabolizmanın düzenlenmesine katkıda bulunur. 3. Kronik Hastalıkların Önlenmesi Bitkisel beslenmenin, bazı kronik hastalıklara yakalanma riskini azalttığı bilinmektedir. - Tip 2 Diyabet: Lif açısından zengin bir beslenme, kan şekeri seviyelerini düzenleyebilir ve insülin direncini azaltabilir. - Kanser Riskinin Azalması: Antioksidanlar ve fitokimyasallar bakımından zengin olan bitkisel gıdalar, kanser riskini düşürmeye yardımcı olabilir. Özellikle kolon ve mide kanserlerinde bu etkinin daha belirgin olduğu görülmüştür. - Kemik Sağlığı: Vejetaryen diyet, potasyum ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin olması nedeniyle kemik sağlığını destekler. 4. Sindirim Sağlığı Bitkisel diyetlerin içerdiği yüksek miktarda diyet lifi, sindirim sağlığı için önemli avantajlar sunar. - Bağırsak Hareketleri: Lifli besinler, düzenli bağırsak hareketlerini destekler ve kabızlığı önler. - Bağırsak Mikrobiyotası: Vejetaryen diyet, bağırsak mikrobiyotasını zenginleştirerek genel sindirim sağlığını iyileştirir. 5. Zihinsel Sağlık Üzerindeki Etkiler Vejetaryen beslenmenin psikolojik sağlık üzerinde de olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. - Stres ve Depresyon: Antioksidanlar, omega-3 yağ asitleri ve B vitamini açısından zengin bitkisel beslenme, zihinsel fonksiyonları destekleyebilir ve depresyon riskini azaltabilir. - Enerji Seviyesi ve Ruh Hali: Dengeli bir vejetaryen diyet, enerjiyi artırarak kişinin ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. 6. Besin Eksiklikleri ve Denge Vejetaryen diyetin sağlık üzerindeki etkileri genellikle olumlu olsa da, uygun planlama yapılmadığında bazı besin eksiklikleri yaşanabilir. - B12 Vitamini ve Demir Eksikliği: Et ürünleri tüketmeyen bireylerin bu vitamin ve mineralleri takviye alarak veya güçlendirilmiş gıdalar yoluyla temin etmesi gerekebilir. - Protein Kaynakları: Baklagiller, tofu, tempeh ve diğer bitkisel protein kaynakları, protein ihtiyacını karşılamak için dengeli şekilde tüketilmelidir. Sonuç olarak, doğru planlanmış bir vejetaryen diyet, birçok sağlık faydası sunarken, kişinin ihtiyaç duyduğu tüm besin öğelerini alması için bilinçli bir yaklaşımla uygulanmalıdır. Bu sayede, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlanabilir. Vejetaryen Beslenme Diyetinin Çevresel Faydaları Vejetaryen beslenme sadece insan sağlığı için değil, aynı zamanda gezegenin sağlığı için de önemli bir etkiye sahiptir. Hayvancılık sektörü, dünya genelinde sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmından sorumlu olup, aynı zamanda büyük miktarda su ve enerji tüketimine neden olmaktadır. Bitkisel bazlı bir diyetin benimsenmesi, çevresel sürdürülebilirliği artırarak ekolojik ayak izimizi küçültebilir. - Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması: Et üretimi, özellikle sığır eti, atmosfere büyük miktarda metan gazı salınımına neden olur. Metan, karbon dioksite göre çok daha güçlü bir sera gazıdır ve iklim değişikliğine önemli bir katkı sağlar. Vejetaryen beslenme, bu gazların üretimini azaltarak iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olarak kabul edilir. - Su Tüketiminin Azaltılması: Hayvancılık, büyük miktarda su gerektiren bir sektördür. Bir kilogram et üretimi, aynı miktarda bitkisel gıdaya kıyasla kat kat fazla suya ihtiyaç duyar. Bitkisel bazlı bir diyet benimseyerek su tüketimini azaltmak, dünyanın su kaynaklarının korunmasına yardımcı olabilir. - Toprak ve Doğal Kaynakların Korunması: Tarım arazileri, hayvancılık için kullanılmak üzere geniş alanlar kaplamaktadır. Bitkisel tarım, bu alanların daha verimli kullanımına olanak tanırken, doğal habitatların korunmasına da katkıda bulunur. Vejetaryen beslenme, ormanların yok edilmesini engelleyerek biyoçeşitliliği koruma potansiyeline sahiptir. Etik Açıdan Vejetaryenlik Vejetaryen beslenme, hayvan hakları açısından da güçlü bir temele sahiptir. Hayvanların et ve diğer hayvansal ürünler için kullanılması, birçok kişi için etik açıdan kabul edilemez bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, vejetaryenlik hayvan haklarını savunan bireyler tarafından da tercih edilen bir yaşam biçimi haline gelmiştir. Hayvansal gıda üretiminde kullanılan yöntemler, genellikle hayvan refahını olumsuz etkileyen uygulamalara sahiptir. Vejetaryen beslenmeyi benimsemek, bu uygulamalara karşı bir duruş sergilemenin bir yolu olarak görülebilir. Vejetaryen Beslenme Diyetinin Zorlukları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Vejetaryen beslenme, sağlıklı ve etik bir yaşam tarzı olarak tercih edilse de, uygulaması sırasında bazı zorluklarla karşılaşılabilir. Bu zorluklar bireylerin bilgi düzeyi, alışkanlıkları ve çevresel koşullara göre değişiklik gösterebilir. İşte vejetaryen beslenme diyetinin en sık karşılaşılan zorlukları: 1. Besin Eksiklikleri ve Yetersiz Planlama Vejetaryen bir diyette, özellikle hayvansal gıdalardan sağlanan bazı temel besinlerin eksikliği sıkça görülür. Bunlar arasında şunlar bulunur: - Protein: Et ve balık tüketmeyen bireyler için yeterli protein alımı zorlayıcı olabilir. Fasulye, mercimek, nohut ve tofu gibi bitkisel protein kaynaklarının düzenli tüketilmesi önemlidir. - Demir: Bitkisel kaynaklı demirin (non-hem demir) emilimi hayvansal kaynaklı demire göre daha düşüktür. Bu nedenle demir eksikliği riski artabilir. Ispanak, baklagiller ve kuruyemişler gibi kaynaklar tüketilirken C vitamini ile desteklenmesi önerilir. - B12 Vitamini: Yalnızca hayvansal gıdalarda bulunan B12 vitamini eksikliği, sinir sistemi sorunlarına ve anemiye yol açabilir. B12 takviyeleri veya güçlendirilmiş gıdalar bu eksikliği gidermek için gereklidir. - Omega-3 Yağ Asitleri: Balık yağı gibi hayvansal kaynakların tüketilmemesi, omega-3 alımını sınırlayabilir. Keten tohumu, chia tohumu ve ceviz gibi bitkisel kaynaklardan faydalanılabilir. 2. Sosyal Zorluklar ve Anlayış Eksikliği Vejetaryen beslenme, sosyal çevrede bazen anlaşılmayabilir ve bireyleri zor durumda bırakabilir. Özellikle şu durumlar öne çıkar: - Sosyal Etkinlikler: Düğün, doğum günü veya iş yemeklerinde, vejetaryen dostu seçeneklerin sınırlı olması bireyleri zor durumda bırakabilir. - Toplumsal Baskı: Bazı kültürel veya ailevi çevrelerde, et tüketimi bir norm olarak görülür ve vejetaryenlik bir "aykırılık" olarak algılanabilir. - Restoran Seçenekleri: Her restoranın vejetaryen menü sunmaması, dışarıda yemek yemeyi planlayanlar için sınırlayıcı olabilir. 3. Alışkanlıkların Değiştirilmesi Et ürünlerini hayatından çıkarmak, birçok insan için uzun yıllar süren beslenme alışkanlıklarını değiştirmek anlamına gelir. Bu süreçte karşılaşılabilecek zorluklar: - Tat ve Doku Özlemi: Etin tadı ve dokusu bazı bireyler için vazgeçilmez olabilir. Bu durumda, bitkisel alternatiflere alışmak zaman alabilir. - Yemek Tarifleri: Geleneksel yemek tariflerinin çoğu et veya et ürünlerini içerir. Yeni tarifler öğrenmek ve yemek alışkanlıklarını değiştirmek başlangıçta zahmetli olabilir. 4. Ekonomik ve Pratik Zorluklar Vejetaryen beslenme, ekonomik durum veya alışveriş alışkanlıklarına göre daha maliyetli ya da zahmetli olabilir: - Gıda Erişimi: Kırsal alanlarda yaşayan bireyler için taze sebze, meyve ve özel vejetaryen ürünlere erişim sınırlı olabilir. - Hazır Gıda Eksikliği: Vejetaryen hazır gıda seçenekleri, et içerenlere kıyasla daha az yaygındır ve genellikle daha pahalıdır. - Zaman Yönetimi: Dengeli bir vejetaryen diyet için yemek hazırlığı daha fazla zaman gerektirebilir. Özellikle protein kaynaklarını pişirme ve çeşitlendirme süreci zahmetli olabilir. 5. Duygusal ve Psikolojik Zorluklar Vejetaryenlik bireylerin etik değerlerini yansıtsa da, bu süreçte duygusal ve psikolojik olarak zorlayıcı durumlarla karşılaşılabilir: - Başarı Baskısı: Vejetaryen beslenmeye yeni başlayanlar, bir hata yaptıklarında kendilerini yetersiz veya başarısız hissedebilirler. - Eleştirilerle Başa Çıkma: Aile üyeleri, arkadaşlar veya toplumdan gelen eleştiriler, bireyleri duygusal olarak etkileyebilir. 6. Gıda Çeşitliliğinin Sınırlılığı Bilinçsiz planlanan bir vejetaryen diyet, monoton bir beslenme düzenine yol açabilir. Sürekli aynı sebze ve tahılları tüketmek, beslenme alışkanlıklarını sıkıcı hale getirebilir. Bunun önüne geçmek için yemeklere yaratıcılık katılması ve farklı mutfaklardan ilham alınması önemlidir. Çözüm Önerileri Bu zorlukların üstesinden gelmek için, bireylerin vejetaryen beslenme konusunda daha fazla bilgi edinmeleri, dengeli bir diyet planı yapmaları ve destekleyici bir sosyal çevre oluşturmaları gereklidir. Ayrıca diyetisyen desteği almak, bu süreçte hem beslenme hem de psikolojik açıdan büyük bir fark yaratabilir. Vejetaryen Beslenmenin Toplumsal ve Kültürel Boyutu Vejetaryen beslenme, sadece bireysel bir tercih olmanın ötesinde, toplumsal ve kültürel bir boyut da taşır. Farklı kültürler, dinler ve topluluklar, tarih boyunca bitki temelli beslenmeyi çeşitli nedenlerle benimsemişlerdir. Örneğin, Hindistan'da yaygın olan Hinduizm, birçok takipçisinin vejetaryen olmasını teşvik eder. Benzer şekilde, Budizm ve Jainizm gibi dini inançlar da et tüketimine karşı etik bir duruş sergiler. Bu durum, vejetaryen beslenmenin sadece sağlık ve çevre üzerindeki etkileriyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda insanların inanç sistemleri ve kültürel normlarıyla da yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Günümüzde, vejetaryen beslenme modern toplumlarda da hızla yaygınlaşmaktadır. Bu artışın temel nedenlerinden biri, bilgiye erişimin daha kolay hale gelmesi ve beslenme hakkında artan farkındalıktır. Özellikle Batı toplumlarında, bireylerin çevresel kaygılar, sağlık bilinci ve hayvan haklarına olan duyarlılıkları arttıkça vejetaryen beslenme daha popüler bir seçenek haline gelmiştir. Gıda endüstrisi de bu talebe cevap vererek, bitkisel bazlı ürünlerin çeşitliliğini ve erişilebilirliğini artırmıştır. Vejetaryenlik ve Sporcu Beslenmesi Vejetaryen beslenme, sporcular arasında da giderek daha fazla ilgi görmeye başlamıştır. Eskiden, sporcuların yüksek protein ihtiyaçlarını karşılamak için et tüketimine ağırlık vermeleri gerektiği düşünülürdü. Ancak, bitki bazlı proteinlerin de kas gelişimi ve performans için yeterli olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar bu algıyı değiştirmiştir. Bugün, dünya çapında birçok başarılı sporcu vejetaryen veya vegan beslenme düzenini benimsemektedir. - Protein İhtiyacı: Sporcuların günlük protein ihtiyacı genellikle daha yüksektir ve bu ihtiyacı karşılamak için bitkisel kaynaklar kullanılabilir. Baklagiller, soya ürünleri, kinoa, chia tohumu ve mercimek gibi bitkisel protein kaynakları, sporcular için ideal seçeneklerdir. Bu gıdalar sadece protein sağlamakla kalmaz, aynı zamanda gerekli amino asitleri de vücuda sunar. - Performans ve İyileşme: Bitkisel beslenme, vücudun iyileşme sürecini destekleyebilir. Sebzeler, meyveler ve tam tahıllar, antioksidanlar ve iltihap karşıtı bileşenler açısından zengindir. Bu da sporcularda kas yorgunluğunu azaltabilir ve sakatlanma riskini düşürebilir. - Dayanıklılık ve Enerji: Karbonhidratlar, sporcuların enerji ihtiya��larını karşılamak için kritik öneme sahiptir. Vejetaryen diyet, kompleks karbonhidratlar açısından zengindir ve bu da sporculara daha uzun süreli ve sürdürülebilir bir enerji sağlar. Vejetaryen Beslenmenin Ekonomik Boyutu Vejetaryen beslenmenin ekonomik etkileri de dikkate değerdir. Birçok kişi, bitkisel bazlı bir diyetin daha uygun maliyetli olabileceğini düşünmektedir. Et ve et ürünleri, çoğu ülkede daha pahalıdır ve bu da özellikle gelir seviyesi düşük bölgelerde bitkisel bazlı bir diyeti ekonomik bir seçenek haline getirebilir. Bununla birlikte, bitkisel protein kaynakları, sebzeler, baklagiller ve tahıllar, genellikle daha uzun süre dayanabilir ve büyük miktarlarda saklanabilir, bu da gıda israfını azaltır. Ayrıca, vejetaryen beslenmenin uzun vadeli sağlık maliyetlerini düşürebileceği düşünülmektedir. Kronik hastalıkların önlenmesi, hastaneye yatışların ve ilaç maliyetlerinin azalmasına katkıda bulunabilir. Bu durum, bireysel sağlık harcamalarını azaltmanın yanı sıra, sağlık sistemlerine olan genel yükü de hafifletebilir. Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 7 months ago
Text
Swissôtel Uludağ'da Kurban Bayramı ve Babalar Günü için özel etkinlikler
https://pazaryerigundem.com/haber/174836/swissotel-uludagda-kurban-bayrami-ve-babalar-gunu-icin-ozel-etkinlikler/
Swissôtel Uludağ'da Kurban Bayramı ve Babalar Günü için özel etkinlikler
Tumblr media
Uludağ Milli Parkı’nın muhteşem ormanlarıyla çevrili Kirazlıyayla’da, doğanın tam kalbinde yer alan Swissôtel Uludağ Bursa, Kurban Bayramı ve Babalar günü için özel aktiviteler planladı. Swissôtel Uludağ, tarihi yapı içerisinde kurguladığı Mountain Clinic’te sağlıklı, zinde ve keyifli sağlık dolu Vitality programlarıyla misafirlerine eşsiz etkinlik serisine davet ediyor. 
BURSA (İGFA) – Anıtkabir’in mimarı H. Emin Onat ve Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından Prof. Dr. Leman C. Tomsu tarafından 1946 yılında Kirazlıyayla Sanatoryumu olarak tasarlanan kompleks, köklü tarihiyle dikkat çekiyor. Bursa’nın en değerli mirasları arasında yer alan Kirazlıyayla Sanatoryumu’nun restorasyonu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından tamamlanırken, konaklama hizmeti Swissôtel Uludağ tarafından sağlanıyor. Swissôtel Uludağ Bursa, Kurban Bayramı ve Babalar Günü için de tatilini doğanın kalbinde geçirmek isteyenlere özel etkinlikler hazırladı. Konuklarına beden ve zihin sağlığını iyileştiren, stresi azaltan ve sakinleştiren doğasıyla bağ kurmaya davet eden Swissôtel Uludağ, 14-19 Haziran 2024 tarihleri arasında çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Tumblr media
Vitality Programları İle Eşsiz Deneyim
Swiss Nature Kids ile çocuklar için programlar hazırlayan Swissôtel Uludağ Indoor ve outdoor aktiviteler, Pürovel SPA (Sauna , Buhar odası , Havuzlar , Türk Hamam ) & High Tech Detox terapileri ile birleşerek müşterilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Swissôtel Uludağ, misafirlerine özel Vitality programları da hazırladı. Bu kapsamda Swissôtel Uludağ’ın konukları, uzman diyetisyen konsültasyonu, vücut analizi & antropometrik ölçümler, özel planlanan sağlık diyet programlarına davet ediyor. Bu program, aralıklı oruç, tetojenik beslenme, Akdeniz tipi diyet içecekleri; vegan vejetaryen, Lakto-ovo vejetaryen, pesketaryen seçenekleri ile özel uygulanabilir ve sürdürülebilir hizmetler içeriyor. Çocuklar dağ havasının ve doğanın keyfini yaşarken, anne babalar Swissôtel’in imza markası Pürovel SPA & Sport’un her ihtiyaca özel hizmetleriyle yenileniyor.
Doğanın İçerisinde Muhteşem Bir Atmosfer
Swissôtel Uludağ Bursa aileleriyle beraber faydalanabilecekleri oyun atölyeleri, sağlıklı workshoplar ve çeşitli aktiviteler ile bu bayram tatili sağlıklı ve keyifli geçecek. Eşsiz güzelliklere sahip zirvede eğlence dolu bir tatil programı sunan Swissotel Uludağ Bursa’da, sağlıklı yaşam yolculuğuna herkesi davet ediyor. 14 Haziran – 19 Haziran tarihleri arasında misafirlerine yönelik birbirinden farklı etkinlikler hazırlayan Swissôtel Uludağ, yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerine 4 gün boyunca doğanın içerisinde eşsiz bir hafta deneyimi sunuyor.
“Swissôtel Uludağ Farkını Misafirlerimize Yaşatıyoruz”
Swissôtel Uludağ Bursa Genel Müdürü Ufuk Demir, Swissôtel Uludağ farkını misafirlerine yaşatma gayretinde olduklarını söyledi. Tarihi bir yapıda Uludağ’ın eşsiz güzelliklerine sahip tabiat dokusunun arasında yer alan Swissôtel Uludağ’ın her zaman olduğu gibi kalite odaklı hizmet yaklaşımı ile misafirlerini Babalar günü ve Kurban Bayramında güzel bir şekilde ağırlayacağını ifade eden Demir, “İyi yaşam felsefesinin Türkiye’deki öncüleri arasında yer almaktan gurur duyuyoruz. Uludağ’da konumlanan bir otel olarak, yalnızca kış mevsiminde değil 12 ay hizmet veriyoruz. 200 dönüm arazi üzerinde konumlanan 5 farklı binadan oluşan Swissôtel Uludağ, zindelik ve wellness felsefesini yansıtırken, misafirlerine Türk misafirperverliğini İsviçre kalitesi ile hissetmesini sağlayacak.” dedi. 
Swissôtel Uludağ Farkı
Uludağ Milli Parkı içerisinde yer alan otel, 173 odasıyla modern tasarımı dünya standartlarında hizmetle buluşturarak duyulara hitap ediyor. Swissôtel Uludağ Bursa, markanın kaliteli yaşam ve zamanın en değerli hediye olduğu inancına bağlı kalarak zihinsel ve fiziksel yenilenmeyi, zindeliği ve “well-being”i bütünsel bir yaklaşımla odağına alıyor. Zihni dinginleştirmeye ve anda kalmaya önem veren Swissôtel Uludağ Bursa, bölgede yetişen, mevsiminde toplanan taze ürünlerle hazırlanan lezzetleri, sürdürülebilir mutfağında misafirlerine sunuyor. 
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
gtaradi · 7 months ago
Link
0 notes
gutundgesund · 9 months ago
Text
Kokosmilch aus der Dose: Wie gesund ist sie?
Tumblr media
Sie lieben den exotischen Geschmack und die cremige Konsistenz von Kokosmilch? Dann fragen Sie sich vielleicht, wie gesund diese Milchalternative aus der Dose tatsächlich ist. Hier erfahren Sie mehr über die gesundheitlichen Aspekte von Kokosmilch. Kokosmilch aus der Dose ist in unterschiedlichen Konsistenzen erhältlich, je nachdem ob es sich um die erste oder zweite Milch der Kokosnuss handelt. Die erste Milch, die aus dem weißen Kokosfleisch gewonnen wird, ist dickflüssig und enthält einen Fettgehalt von 15-25%. Die zweite Milch, hergestellt aus den übrig gebliebenen Kokosflocken, ist dünnflüssiger und enthält weniger Fett. Kokosmilch aus der Dose enthält gesättigte Fettsäuren, kein Cholesterin und hat einen geringeren Fettgehalt im Vergleich zu Sahne oder Crème fraîche. Es gibt auch eine Unterscheidung zwischen Kokosmilch und Kokoswasser, wobei Letzteres die Flüssigkeit ist, die in der unreifen grünen Kokosnuss enthalten ist. Wichtige Erkenntnisse - Kokosmilch aus der Dose enthält gesunde gesättigte Fette und hat einen geringen Fettgehalt im Vergleich zu Sahne oder Crème fraîche. - Kokosmilch enthält auch Kalium, Kalzium und Magnesium sowie die Vitamine A, C und E. - Die Laurinsäure in Kokosmilch hat entzündungshemmende und antibakterielle Eigenschaften. - Kokosmilch ist glutenfrei, laktosefrei und vegan. - Wählen Sie natürliche und unverarbeitete Kokosmilch aus und achten Sie auf Konservierungsstoffe. Nährwerte der Kokosmilch Die Nährwerte der Kokosmilch machen sie zu einer interessanten Option für eine gesunde Ernährung. Kokosmilch enthält etwa 15-25% Fett, hauptsächlich in Form von gesättigten Fettsäuren. Im Vergleich zu Sahne oder Crème fraîche hat Kokosmilch einen geringeren Fettgehalt. Ein weiterer Vorteil ist, dass Kokosmilch kein Cholesterin enthält. Zusätzlich enthält Kokosmilch wichtige Nährstoffe wie Kalium, Kalzium und Magnesium. Diese Mineralstoffe spielen eine entscheidende Rolle in verschiedenen Körperfunktionen. Darüber hinaus ist Kokosmilch reich an den Vitaminen A, C und E, die wichtige Antioxidantien sind und dem Körper helfen, gesund zu bleiben. Um einen besseren Einblick in die Nährwerte zu geben, werfen wir einen Blick auf 100 Gramm Kokosmilch. Diese Menge enthält etwa 56 Kalorien, 12,8 Gramm Kohlenhydrate und 0,8 Gramm Eiweiß. Es ist wichtig zu beachten, dass die genauen Nährwerte je nach Marke und Variante der Kokosmilch variieren können. Die Nährwerte der Kokosmilch machen sie zu einer vielseitigen und gesunden Zutat in der Küche. Sie kann in süßen und herzhaften Gerichten verwendet werden und verleiht ihnen eine exotische Note. Ebenso können Sie Ihre Lieblingsgetränke, Smoothies oder Desserts mit Kokosmilch verfeinern. Gleichzeitig ist es wichtig, Kokosmilch in Maßen zu genießen, da sie immer noch einen gewissen Fettgehalt aufweist. Eine ausgewogene Ernährung mit verschiedenen Lebensmitteln ist der Schlüssel zu einem gesunden Lebensstil. Gesundheitliche Vorteile der Kokosmilch Kokosmilch bietet eine Vielzahl von gesundheitlichen Vorteilen, die es zu entdecken gilt. Die natürlichen Fette in Kokosmilch werden schnell in Energie umgewandelt und lagern sich nicht leicht als Fettreserven im Körper ab. Ein wichtiger Bestandteil von Kokosmilch ist die Laurinsäure, die entzündungshemmende und antibakterielle Eigenschaften hat. Dadurch kann sie zur Unterstützung des Immunsystems beitragen und die Abwehr von Krankheitserregern fördern. Der hohe Gehalt an Kalium in Kokosmilch ist gut für den Elektrolythaushalt und hilft, schädliche Stoffe aus dem Körper zu eliminieren. Dadurch kann Kokosmilch die Entgiftung unterstützen und das allgemeine Wohlbefinden fördern. Ein weiterer Vorteil von Kokosmilch ist ihr Gehalt an Antioxidantien, die vor vorzeitiger Hautalterung schützen können. Diese Antioxidantien können helfen, die Zellen vor freien Radikalen zu schützen und die Gesundheit der Haut zu verbessern. Ein weiterer großer Vorteil ist, dass Kokosmilch glutenfrei, laktosefrei und vegan ist. Das macht sie zu einer großartigen Option für Menschen mit speziellen Ernährungsbedürfnissen oder Allergien. Konservierungsstoffe und Verarbeitung von Kokosmilch Bei Kokosmilch aus der Dose wird diese oft erhitzt und mit Konservierungsstoffen versehen, um die Haltbarkeit zu verlängern. Für eine gesündere Variante ist es empfehlenswert, Kokosmilch selbst aus getrockneten Kokosflocken herzustellen oder nach natürlichen, unverarbeiteten Produkten zu suchen. Die Herstellung umfasst das Trennen des weißen Kokosfleischs, das Pürieren oder Raspeln und das Auspressen, manchmal unter Zugabe von Wasser. Kokosmilch kann auch mit Wasser verdünnt werden, um den Fettgehalt zu reduzieren. Eine Alternative zur gekauften Kokosmilch ist es daher, diese selbst zu machen. Dies ermöglicht es, den Verarbeitungsprozess zu kontrollieren und auf Konservierungsstoffe zu verzichten. #gesundheit #fitness #lifestyle #beziehungen #achtsamkeit Original Content von: https://www.gutundgesund.org/ Lesen Sie den ganzen Artikel
0 notes
produsenbajumuslim · 11 months ago
Text
Rekomendasi Vitamin Sesuai Kebutuhan Untuk Tumbuh Kembang Anak-anak
Memberikan asupan vitamin dan mineral yang cukup adalah kunci untuk pertumbuhan dan perkembangan yang optimal pada masa anak-anak. Namun, seringkali anak-anak dapat menjadi pemilih ketika datang ke konsumsi makanan, membuat minuman vitamin menjadi alternatif yang menarik. Dalam artikel ini, kita akan menjelajahi manfaat minuman vitamin untuk anak-anak dan memberikan panduan untuk pemilihan yang cerdas.
1. Minuman Vitamin sebagai Tambahan Nutrisi:
Minuman vitamin dirancang sebagai tambahan nutrisi untuk memastikan anak-anak mendapatkan nutrisi yang diperlukan, terutama jika ada kekurangan dari pola makan sehari-hari mereka. Ini membantu menjaga kesehatan tulang, sistem kekebalan tubuh, dan perkembangan otak.
2. Kelebihan Vitamin dan Mineral yang Dibutuhkan:
Anak-anak dalam fase pertumbuhan membutuhkan vitamin dan mineral tertentu untuk mendukung kesehatan tulang, pertumbuhan sel, dan fungsi sistem kekebalan tubuh. Minuman vitamin dapat memberikan kelebihan nutrisi ini tanpa menyebabkan kelebihan konsumsi.
3. Pilihan Gizi yang Lebih Menarik:
Beberapa anak mungkin enggan mengonsumsi suplemen dalam bentuk tablet atau kapsul. Minuman vitamin seringkali memiliki rasa yang lebih menarik, membuatnya lebih mudah diterima oleh anak-anak yang lebih pemilih.
4. Vitamin D dan Kalsium untuk Tulang Kuat:
Kalsium dan vitamin D sangat penting untuk kesehatan tulang. Minuman vitamin yang mengandung kedua nutrisi ini dapat membantu memastikan anak-anak mendapatkan dukungan optimal untuk pertumbuhan tulang yang kuat.
5. Vitamin C untuk Sistem Kekebalan Tubuh:
Tumblr media
Vitamin C adalah antioksidan yang mendukung sistem kekebalan tubuh dan membantu tubuh melawan infeksi. Minuman vitamin dengan kandungan vitamin C dapat membantu menjaga kesehatan anak-anak selama musim penyakit.
6. Vitamin A untuk Kesehatan Mata dan Kulit:
Vitamin A penting untuk kesehatan mata dan perkembangan sel-sel kulit. Minuman vitamin yang mengandung vitamin A dapat memberikan kontribusi positif pada perkembangan organ mata dan menjaga kulit sehat.
7. Vitamin B untuk Energi dan Metabolisme:
Vitamin B kompleks berperan penting dalam konversi makanan menjadi energi dan mendukung fungsi sistem saraf. Minuman vitamin dapat menyediakan asupan vitamin B yang diperlukan untuk memastikan tingkat energi yang optimal.
8. Omega-3 untuk Perkembangan Otak:
Beberapa minuman vitamin juga mengandung asam lemak omega-3, yang mendukung perkembangan otak dan fungsi kognitif. Ini dapat memberikan manfaat tambahan bagi anak-anak yang membutuhkan dukungan untuk proses belajar dan memori.
9. Rasa yang Disukai Anak-anak:
Minuman vitamin sering hadir dalam berbagai rasa yang disukai anak-anak, seperti buah-buahan atau permen. Ini dapat membuatnya lebih mudah meyakinkan anak-anak untuk mengonsumsinya secara teratur.
10. Aksesibilitas dan Kemudahan Konsumsi:
Minuman vitamin dapat diakses dengan mudah di berbagai toko dan apotek. Kemudahan konsumsi membuatnya menjadi pilihan praktis bagi orangtua yang ingin memastikan anak-anak mendapatkan nutrisi yang cukup.
11. Peran Orangtua dalam Pemilihan Minuman Vitamin:
Orangtua perlu berperan aktif dalam memilih minuman vitamin yang sesuai untuk anak-anak mereka. Membaca label nutrisi, memahami kebutuhan khusus anak, dan berkonsultasi dengan dokter anak dapat membantu membuat keputusan yang informan.
12. Batasan Konsumsi:
Meskipun minuman vitamin dapat memberikan manfaat, penting untuk memperhatikan dosis dan tidak menggantikan konsumsi makanan sehat. Memberikan variasi makanan yang seimbang tetap menjadi kunci untuk mencapai keseimbangan nutrisi yang optimal.
13. Pentingnya Konsistensi:
Minuman vitamin memberikan manfaat terbaik saat dikonsumsi secara konsisten. Orangtua perlu menciptakan kebiasaan sehat ini sejak dini untuk mendukung pertumbuhan dan perkembangan anak-anak.
14. Perhatikan Alergi atau Kebutuhan Khusus:
Beberapa anak mungkin memiliki alergi atau kebutuhan khusus, seperti intoleransi laktosa atau preferensi diet tertentu. Orangtua perlu memilih minuman vitamin yang sesuai dengan kondisi kesehatan dan preferensi anak.
15. Konsultasi dengan Dokter Anak:
Sebelum memulai anak-anak pada suplemen vitamin, konsultasikan dengan dokter anak untuk mendapatkan saran yang sesuai dengan kebutuhan kesehatan dan perkembangan anak.
Minuman vitamin dapat menjadi tambahan yang berharga untuk mendukung kesehatan anak-anak. Dengan pemilihan yang tepat dan konsistensi konsumsi, orangtua dapat memberikan dukungan nutrisi yang dibutuhkan untuk pertumbuhan dan perkembangan anak-anak secara menyeluruh. Pilihlah minuman vitamin yang sesuai dengan kebutuhan khusus anak-anak Anda dan dorong kebiasaan sehat sejak dini untuk memastikan masa depan yang penuh energi dan kesehatan.
0 notes
upeszupa · 1 year ago
Text
Šodien ar Lõru pusdienas parkā, nūdeles x lakto
Tumblr media Tumblr media
0 notes
religiekoval · 2 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
3) 3HO (Healthy, Happy, Holy Organization, “Zdrowa, Szczęśliwa, Święta Organizacja”), znana również jako Sikh Dharma of the Western Hemisphere lub Sikh Dharma International - kontrowersyjna amerykańska organizacja założona w 1969 roku przez Harbhajana Singha Khalsę, zwanego także „Yogi Bhajan”. Jego wyznawcy są popularnie określani jako Sikh Dharma Brotherhood. Chociaż określany jako ruch 3HO, „3HO” jest ściśle mówiąc nazwą tylko gałęzi edukacyjnej ruchu. Uczeni zdefiniowali 3HO jako nowy ruch religijny. Ruch 3HO jest znany z włączenia pewnych praktyk występujących w pewnych tradycjach, takich jak medytacja, wegetarianizm i joga, zwłaszcza joga Kundalini. 3HO uważa również, że otwartość na jogę i idee duchowe jest źródłem siły. Zarówno mężczyźni, jak i kobiety noszą turbany i często noszą białe ubrania. 3HO wymaga od swoich członków przestrzegania ścisłej diety lakto-wegetariańskiej. Używanie alkoholu, narkotyków rekreacyjnych i tytoniu jest zabronione. Pomimo tego, że 3HO twierdzi, że praktykuje nauki i wartości sikhijskie, organizacja jest w dużej mierze potępiana przez szerszą społeczność sikhijską. Niektórzy posuwają się nawet do nazywania tego kultem. W 1977 roku Gurucharan Singh Tohra, były przewodniczący Komitetu Shiromani Gurdwara Parbandhak (SGPC), stwierdził, że Harbhajan Singh nie był przywódcą sikhizmu w świecie zachodnim, jak twierdził, i zaprzeczył twierdzeniu Singha, że SGPC nadało mu tytuł Siri Singh Sahib. Najwyższy kapłan Sikhów, Jaswant Singh, stwierdził, że on i jego rada wyznali, że są „zszokowani” „fantastycznymi teoriami” bhadżana. Rada oświadczyła, że joga, tantryzm i „praktyki seksualne” nauczane przez bhadżany są „zakazane i niemoralne”. Po wydaniu wspomnień na początku 2020 roku kilka ofiar złożyło w Los Angeles pozew cywilny przeciwko 3HO. Twierdzili, że Bhadżany nie tylko ich wykorzystywały, ale że członkowie 3HO byli również świadomi tych nadużyć. W rezultacie An Olive Branch, firma konsultingowa specjalizująca się w zwalczaniu wykroczeń w społecznościach duchowych, przeprowadziła dochodzenie. Ich ostateczny raport potwierdził prawdopodobieństwo, że zarzuty są prawdziwe. Yogi Bhajan założył Sikh Dharma International jako kalifornijską religijną korporację non-profit „zorganizowaną w celu rozwoju religii Sikh Dharmy i jako stowarzyszenie organizacji religijnych nauczających zasad Sikh Dharmy, w tym poprzez wyświęcanie ministrów boskości i prowadzenie miejsc kultu”. Za życia Yogi Bhadżana, Sikh Dharma International, wraz z powiązanymi podmiotami prawnymi Siri Singh Sahib Corporation i Unto Infinity LLC, były utrzymywane i kontrolowane przez Siri Singh Sahib z Sikh Dharma, kalifornijskiej „spółki jednoosobowej”, której Yogi Bhajan był jedynym udziałowcem. Po śmierci jogina w 2004 roku wybuchł spór o zarządzanie tymi bytami i majątkiem. Żona Yogi Bhadżana, Bibiji Inderjit Kaur Puri, twierdziła, że została powołana do zarządu Unto Infinity, a ona i troje ich dzieci zostały powołane do rady dyrektorów Siri Singh Sahib z Sikh Dharma znacząca kontrola nad wszystkimi podmiotami prawnymi Sikh Dharma); ale po śmierci Yogi Bhadżana pozostali członkowie zarządów tych jednostek niewłaściwie uniemożliwili im udział w zarządzaniu. W styczniu 2017 r. IX Okręgowy Sąd Apelacyjny orzekł, że pozew nie był na pierwszy rzut oka sporem kościelnym. Jednak w kwietniu 2018 r. Sędzia Główny Michael Mosman z Sądu Okręgowego Stanów Zjednoczonych dla Okręgu Oregon oddalił sprawę. Sędzia Mosman doszedł do wniosku, że istnieją istotne dowody na to, że podmioty korporacyjne 3HO miały charakter religijny, a zatem spór nie może być rozstrzygany w sądzie cywilnym. Według profesora antropologii i badacza diaspory sikhijskiej, Nicoli Mooney, sikhowie 3HO połączyli „etykę i kapitalizm” ze swoimi duchowymi dążeniami, a Sikh Dharma International i powiązane z nią podmioty korporacyjne i dyrektorzy tworzą i kontrolują marki Yogi Tea i Akal Security obecne na całym świecie. Golden Temple of Oregon, firma zajmująca się naturalną żywnością, która zbudowała marki Peace Cereal i Yogi Tea, była własnością podmiotu korporacyjnego kontrolowanego przez Yogi Bhajana, a jej wartość w chwili jego śmierci szacowano na około 100 000 000 dolarów. Firma została przeniesiona do Kartar Singh Khalsa za 100 USD, co wywołało procesy sądowe w związku z niewłaściwym rozporządzaniem aktywami. Dział płatków zbożowych Golden Temple został sprzedany firmie Hearthside Food Solutions w maju 2010 roku za 71 milionów dolarów; kierownictwu nakazano później zwrot ponad połowy ceny sprzedaży wyznaczonemu przez sąd syndykowi. Hearthside zostało później przejęte przez Post. Po tej sprzedaży Golden Temple została przemianowana na East West Tea Company. Inna firma powiązana z SDI, Akal Security, początkowo zatrudniała członków 3HO do ochrony sklepów i restauracji. Rozrosła się do firmy o wartości 500 milionów dolarów rocznie z federalnymi kontraktami na ochronę wielu budynków rządowych w Waszyngtonie i innych miejscach, w tym sądów, lotnisk i ambasad. Założyciele podarowali firmę kościołowi w 1980 roku. Po śmierci Yogi Bhajana kontrola nad Złotą Świątynią i Akal Security została zakwestionowana w serii procesów sądowych w Oregonie.
0 notes
michaladamski1987 · 2 years ago
Text
Tumblr media
GLOBAL PURITY Dr Irena Eris PROSYSTEM HOME CARE KREM WYGŁADZAJĄCY DO TWARZY NA NOC (887) to doskonały krem wygładzający do twarzy na noc.
Niezwykłą skuteczność kremu zapewnia autorski AzelicPur Complex, innowacyjne połączenie azeloglicyny oraz wyselekcjonowanych wyciągów z kwiatów lotosu, który wykazując wysokie działanie seboregulujące, łagodzi stany zapalne oraz aktywnie pobudza odnowę skóry. Skutecznie ograniczając jednocześnie aktywności tyrozynazy, widocznie redukuje istniejące przebarwienia oraz hamuje powstawanie nowych. Efekt głębokiego oczyszczenia skóry potęguje Mandel&Fito&Lakto Complex o szerokim spektrum działania, który delikatnie złuszczając naskórek, radykalnie redukuje ilość istniejących zaskórników, odblokowuje pory, zmniejsza ich widoczność oraz na długo niweluje błyszczenie się skóry.
Proces nocnej regeneracji tkankowej intensyfikuje roślinny kompleks z ekstraktów owoców maliny, truskawki i jeżyny, bogate źródło witaminy C oraz kwasów AHA, który regulując transepidermalną utratę wody, stymuluje rewitalizację komórkową skóry na każdym poziomie. Nawodnienie powierzchniowych warstw skóry powoduje natychmiastowe wygładzenie naskórka oraz widoczną redukcję istniejących zmarszczek. Optymalną pielęgnację dopełnia łagodzący wyciąg z szałwii oraz olej z winogron, o wysokiej zawartości witaminy E, działając przeciwzapalnie oraz kojąco. W efekcie, skóra odzyskuje świeżość i balans funkcjonalny.
Efekty działania:
- wygładzenie skóry - 100% badanych,
- regeneracja skóry – 96%,
- redukcja zmian trądzikowych – 81%,
- zmniejszenie widoczności istniejących niedoskonałości – 90%,
- ukojenie skóry – 89%,
- rozjaśnienie cery.
#uroda #drirenaeris #kosmetycznyinstytut #kosmetycznyinstytutdrirenaeris @kosmetycznyinstytutdrirenaeris #współpracapr #prosystemhomecare #nowości #nowościkosmetyczne #global #purity #globalpurity #pielęgnacjaskóry #skórazniedoskonałościami #niedoskonałości #kosmetyki #kremdotwarzy #kremnanoc #kremwygładzający
0 notes
glassguiden-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Gelateria Italiana Fridhemsplan
Service: 7 av 10🍦 Smak: 5 av 10 🍦 Utbud: 8 av 10🍦 Pris: 7.5 av 10🍦 Läge: 7 av 10🍦 Storlek: 6.5 av 10🍦 Laktosfritt: JA (+0.5 poäng) Veganskt: JA (+0.5 poäng)
TOTALT BETYG: 6.5 av 10🍦
Sammanfattning: Vi kom in en stund innan de skulle stänga och dom bad oss skynda. Atmosfären kunde ha känts mer välkomnande. Allting var fint upplagt och allting såg lyxigt ut. Vaniljen smakade däremot inte så mycket…några sammanfattande ord: HELT OKEJ… #glassguiden #glass #glassar #icecream #icecreamlover #vegan #veganicecream #laktos #laktosfri #laktosfritt #laktosfriglass #lactosfreeicecream #glasseria #sno #glassoren #lactosfree #stikkinikki #stikkinikkigelato (at Gelateria Italiana)
www.glassguiden.se
1 note · View note
zaman-lordu · 3 years ago
Text
Vejetaryen olmaya karar verdim 🚶🏻‍♀️🚶🏻‍♀️
1 note · View note
pastelliuni · 6 years ago
Quote
Lakto-OWO-vegetaristi
Keskiyöllä kuultua kaverin suusta
436 notes · View notes
sergejbiohazardov · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Вот ещё один странный образчик вкусового набора. Молочный продукт типа йогурта со вкусом зелёного чая и личи (и как-то ещё и белого чая). При этом опять же не помню, что бы было прямо "вау" эффектно. Чаще всего в таких коллаборациях выстреливает именно название. Вкусовые особенности кап правило намного скромнее. )) #lakto #zalateja #licijabaltateja #pienaprodukts #greentea #lychee #Whitetea #yogurt #drink #food #latvia #milkproduct #strange #sergejbiohazardov https://www.instagram.com/p/CHxFOgNJ94E/?igshid=8zfye24bgzrn
0 notes
durcismosoly · 7 years ago
Quote
Állítólag a boldogtalanság is egy a fájdalmak közül, amihez idővel kezelés hiányában hozzászokik az ember.
Lakatos Levente: A hatalom szabályai
4 notes · View notes