#kurubaklagil
Explore tagged Tumblr posts
medisaglik · 2 months ago
Text
Sağlıklı Beslenerek Uzun ve Dinç Bir Hayat Sürebilirsiniz!
Sağlıklı Beslenmenin 12 Altın Kuralı ile Daha Uzun Yaşayın
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerilen sağlıklı beslenme biçimi, yaşam kalitenizi artırmanın yanı sıra ömrünüzü uzatmaya da yardımcı olur. İşte DSÖ'nün sağlıklı beslenme önerileri:
1. Bitkisel Kaynaklı Besinler: Hayvansal besinler yerine bitkisel kaynaklı besinlerin tercih edilmesi önerilir. Bu değişiklik, ömrü uzatmada önemli bir rol oynar.
2. Tahıl Grubu: Günlük diyetinizde ekmek, makarna, pirinç ve patates gibi tahıl grubundan besinlere yer vermek gereklidir.
3. Taze Sebze ve Meyve: Her gün çeşitli taze sebzeler ve meyveler tüketmek, vücudunuzun vitamin ve mineral ihtiyacını karşılar.
4. Yağ Alımı: Doymuş yağlar yerine doymamış yağları tercih etmek, sağlıklı beslenmenin temel prensiplerinden biridir.
5. Protein Kaynakları: Kırmızı et yerine mercimek, nohut gibi kurubaklagiller ile balık ve tavuk gibi sağlıklı protein kaynaklarının tüketilmesi önerilir.
6. Süt ve Süt Ürünleri: Az yağlı süt ve süt ürünlerini tüketmek sağlığınız için faydalı olacaktır.
7. Düşük Şekerli Besinler: Besinlerin düşük şekerli olmasına dikkat etmek, sağlıklı bir yaşam sürdürmenin anahtarıdır.
8. Tuz Tüketimi: Günlük tuz alımını 6 gramla sınırlamak, hipertansiyon riskini azaltır.
9. Alkol Tüketimi: Alkol tüketimiyle sınırlı kalmak, genel sağlığınızı korur.
10. Yemek Hazırlama: Sağlıklı pişirme yöntemleri kullanmak, yemeklerin besin değeri açısından daha faydalı olmasını sağlar.
11. Bebek Beslenmesi: Anne sütü, bebeklerin ilk 6 ayında tek besin kaynağı olmalıdır.
12. Aktif Yaşam: Her gün orta düzeyde fiziksel aktivite ile sağlıklı bir yaşam sürdürmek gereklidir.
Bu önerilere uyarak daha sağlıklı bir yaşam sürebilir ve ömrünüzü uzatabilirsiniz. Uzun bir yaşam için sağlıklı beslenmeyi göz ardı etmeyin. Detaylar için medihaber.net adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sağlıklı Beslenmenin 12 Altın Kuralı ile Daha Uzun Yaşayın!
0 notes
lolonolo-com · 6 months ago
Text
Yaşlılarda Beslenme 2022-2023 Vize Soruları
Yaşlılarda Beslenme 2022-2023 Vize Soruları 1. Yaşlı bireyler için günlük alınması gerekli besin gruplarının miktarlarına ilişkin aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Süt ve yoğurt: 100-200 gram B) Et, yumurta ve kurubaklagil: 100-150 gram C) Yeşil yapraklı sebzeler: 200-250 gram D) Tahil grubundan ekmek: 100-300 gram E) Peynir: 25-30 gram Cevap : A) Süt ve yoğurt: 100-200 gram 2.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilgilikus · 11 months ago
Text
Kahvaltıda Yapılan Hatalar ve Çözüm Yolları
Tumblr media
Kahvaltıda Yapılan Hatalar ve Çözüm Yolları Sağlıklı beslenme, vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri düzenli ve dengeli bir şekilde tüketmek demektir. Ancak günlük hayatın koşturmacası içinde sağlıksız beslenme alışkanlıkları edinebiliyoruz. Yetersiz protein tüketimi, aşırı şekerli yiyecekler, sağlıksız yağlar ve kızartmalar, taze sebze ve meyvelerin eksikliği, hazır meyve sularının tüketimi, düşük lif içeren besinler, karbonhidrat ağırlıklı kahvaltılar, kafeinli içeceklerin fazla tüketimi ve hızlı, aceleci yeme alışkanlığı sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Bu yazıda, bu sağlıksız beslenme alışkanlıklarını inceleyeceğiz ve sağlıklı bir yaşam için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz.
Yetersiz Protein Tüketimi
Yetersiz protein tüketimi, vücudun sağlıklı bir şekilde çalışmasını engelleyen ve pek çok sağlık problemine yol açabilen önemli bir konudur. Protein, vücudun temel yapı taşı olan amino asitleri içerir ve kasların, dokuların ve organların tamir ve bakımı için gereklidir. Ayrıca bağışıklık sistemi, hormonlar ve enzimlerin üretimi için de protein gereklidir. Yetersiz protein tüketimi durumunda, vücut fonksiyonlarını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu temel bileşenleri sağlayamaz. Bu durumda, zayıf bağışıklık sistemi, kas kaybı, düşük enerji seviyeleri ve yavaş metabolizma gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Ayrıca cilt, saç ve tırnak sağlığı da olumsuz etkilenebilir. Vücudun protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar gibi protein açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir. Ayrıca bitkisel kaynaklar olan mercimek, nohut, fasulye ve tofu gibi gıdalar da protein ihtiyacını karşılamak için tercih edilebilir.
Aşırı Şekerli Yiyecekler
Aşırı şekerli yiyeceklerin tüketimi günümüzde oldukça yaygın bir sorundur. İnsanlar genellikle şekerli atıştırmalıkları tercih etmektedirler. Fast food restoranlarındaki şekerli içecekler, cips, çikolata gibi gıdalarda bulunan aşırı şeker, sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Aşırı şeker tüketimi obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diş çürümeleri gibi birçok ciddi sağlık sorununa neden olabilir. Ayrıca şekerin vücutta aşırı miktarda tüketilmesi kan şeker seviyelerinde ani yükselme ve düşüşlere sebep olabilir, bu da enerji seviyelerini dengesizleştirir ve açlık hissini artırabilir. Sağlıklı bir yaşam için aşırı şekerli yiyeceklerden kaçınmak önemlidir. Bunun yerine meyve tüketimi artırılmalı, şekerli atıştırmalıklar yerine sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir. Tüketilen gıdaların içeriğini inceleyerek, şeker miktarı düşük olan alternatifler tercih edilmelidir.
Sağlıksız Yağlar Ve Kızartmalar
Çoğu insanın severek tükettiği kızarmış yiyecekler aslında sağlığımız için oldukça zararlı olabilir. Sağlıksız yağlar ve kızartmalar, yüksek kalori ve doymuş yağ içeriğiyle birlikte birçok sağlık sorununa neden olabilir. Özellikle fast food restoranlarında sıkça tüketilen kızartmalar, obezite, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol gibi ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir. Sağlıksız yağlar ve kızartmaların tüketilmesiyle birlikte vücutta artan kötü kolestrol seviyeleri, damar sertliğine ve tıkanıklığına yol açabilir. Bu durum ise kalp krizi ve inme riskini arttırabilir. Ayrıca, bu tarz yağlar ve kızartmaların sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkileri de oldukça büyüktür. Bunun yerine, **sağlıklı yağlar** olan zeytinyağı, avokado yağı ve hindistancevizi yağı gibi seçenekleri tercih etmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ayrıca, yiyeceklerin fırında veya ızgarada pişirilmesi de kızartmalardan kaçınmak için etkili bir yöntemdir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanarak, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri dengeli bir şekilde almak mümkün olacaktır.
Taze Sebze Ve Meyvelerin Eksikliği
Genellikle modern yaşam tarzının getirdiği hız ve kolaylık sebebiyle, taze sebze ve meyvelerin tüketimi oldukça azalmış durumda. Fast food alışkanlıkları ve hazır gıdaların yaygınlaşması sebebiyle, insanlar sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kaybetmiş durumda. Bu durum aslında birçok sağlık sorununa sebep olabiliyor. Taze sebze ve meyveler, içerdikleri antioksidanlar ve vitaminler ile vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri karşılamamızı sağlar. Bunun eksikliği ise bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Özellikle çocukların beslenme alışkanlıklarında bu dengeyi korumak oldukça önemlidir. Taze sebze ve meyvelerin eksikliğinin yerine fast food ve abur cubur alışkanlıklarının geçmesi, ilerleyen yaşlarda sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir.
Hazır Meyve Sularının Tüketimi
Çoğu kişi, pratiklik ve tatlı bir içecek tercihi olarak hazır meyve sularını tercih etmektedir. Ancak bu meyve suları genellikle şeker ve koruyucu madde içermektedir. Ayrıca hazır meyve sularının doğal meyve sularına göre daha az lif içerdiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, hazır meyve sularının aşırı tüketimi şişmanlık, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu gibi sağlık sorunlarından kaçınmak için doğal meyve tüketimi tercih edilmeli ve hazır meyve sularının tüketimi sınırlı tutulmalıdır.
Düşük Lif İçeren Besinler
günümüzde pek çok insanın beslenme alışkanlıklarının bir parçası haline gelmiştir. Lif, sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemlidir ve lif içeren besinlerin yeterli miktarda tüketilmemesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Lif, vücutta sindirim sistemini düzenleyerek kabızlık sorununu önler ve kan şekerini dengeleyerek diyabet riskini azaltır. Ayrıca lif, tokluk hissini artırarak kilo kontrolüne de yardımcı olur. Bu nedenle düşük lif içeren besinler tüketmekten kaçınılmalı ve lif açısından zengin besinlere yönelmeliyiz. Bu besinler arasında bulunan lifli gıdaları sofralarımıza ekleyerek sindirim sistemi sağlığımızı koruyabilir ve genel sağlığımızı olumlu yönde etkileyebiliriz. Lifli besinler arasında bulunan meyve, sebze, baklagiller, tam tahıllı besinler ve kuru yemişler tüketerek lif alımını artırabiliriz. Günlük olarak tavsiye edilen lif alımını karşılamak için lifli gıdalardan zengin bir beslenme düzeni oluşturmak oldukça önemlidir.
Karbonhidrat Ağırlıklı Kahvaltılar
Kahvaltı, günün en önemli öğünlerinden biridir. Ancak, karbonhidrat ağırlıklı kahvaltılar sağlıksız bir alışkanlık olabilir. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı beslenmek kan şekerini ani yükseltip düşürebilir, bu da enerji düşüklüğüne ve açlık hissine neden olabilir. Bunun yerine, protein ve sağlıklı yağ içeren bir kahvaltı yapmak daha dengeli ve sağlıklı olacaktır. Yumurta, avokado, yoğurt gibi protein ve sağlıklı yağ kaynaklarıyla kahvaltı yapmak vücudunuzun ihtiyacı olan besin öğelerini daha iyi karşılayacaktır. Ayrıca, lif bakımından zengin taze sebzeler ve meyveler de kahvaltı sofranızda yer almalıdır. Bu sayede sindirim sistemi sağlığınızı desteklemiş olursunuz ve gün boyunca tok kalmanıza yardımcı olur.
Kafeinli İçeceklerin Fazla Tüketimi
sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilecek bir alışkanlıktır. Kafein, çay, kahve, gazlı içecekler ve enerji içecekleri gibi birçok içecekte bulunur. Fazla miktarda kafein tüketimi, uyku düzenini bozabilir, sinirlilik ve huzursuzluk gibi ruh halini etkileyebilir, ve kalp çarpıntısı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür içeceklerin tüketimini sınırlamak veya azaltmak için birkaç yöntem denenebilir. Öncelikle, kafein içeriği düşük olan içecekler tercih edilebilir. Ayrıca, gün içerisinde tüketilen kafein miktarına dikkat edilebilir, ve özellikle akşam saatlerinde kafein içeren içeceklerden uzak durulabilir. Bunun yanı sıra, düzenli olarak su içmek ve uygun bir beslenme düzeni oluşturmak da kafein tüketimini kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Kafeinli içeceklerin fazla tüketimi konusunda dikkatli olmak, genel sağlık durumumuzu korumak için oldukça önemlidir. Bu alışkanlığı kontrol altına alarak, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyebilir ve anlamlı bir iyileşme sağlayabiliriz.
Hızlı Ve Aceleci Yeme Alışkanlığı
Hızlı ve Aceleci Yeme Alışkanlığı günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Hızlı yaşam temposu, stres, iş yoğunluğu ve teknolojinin getirdiği kolaylıklar hayatımızı hızlı yemek yemeye yönlendiriyor. Ancak bu durum vücudumuz için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. İnsanlar genellikle iş stresi veya yoğun gün temposu nedeniyle yemek yeme zamanlarını kısaltmaya ve hızlı tüketmeye eğilimlidir. Ancak bu alışkanlık sindirim sistemine zarar verebilir. Çiğneme işlemi yeterince yapılmadan yutulan yiyecekler sindirim sorunlarına, hazımsızlık ve kilo artışına neden olabilir. Bu alışkanlıktan kurtulmanın en önemli yolu; yemek yeme süresini uzatmak, yavaş ve düzenli yemek yemektir. Yavaş yemek yemek, sindirim sürecini destekler, doygunluk hissini arttırır ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Ayrıca, yeme alışkanlığınızı değiştirmek ve daha bilinçli beslenmek için yavaş yemek yeme tekniklerini uygulamak faydalı olacaktır. Read the full article
0 notes
sektorellfirmalar · 1 year ago
Link
0 notes
hamilelikte · 2 years ago
Text
Hamilelikte soya sütü, sağlıklı bir alternatif olarak düşünülebilir. Ancak, hamilelikte soya sütü tüketmenin faydaları ve riskleri konusunda gebelik dönemi boyunca, annelerin ve bebeğin sağlığı için en uygun besin seçenekleri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Bu yazımızda, hamilelikte soya sütünün tüketilip tüketilmemesi gerektiğini, eğer tüketilecekse hangi besin maddeleri ile zenginleştirilmesi gerektiğini, faydalarını ve risklerini ele alacağız. Ayrıca, hamilelikten sonra beşikteki bebekler için soya sütünün tüketilip tüketilmemesi gerektiğini de tartışacağız. Hamilelikte Soya Sütü Tüketmek Güvenli Mi? Hamilelik sürecinde annenin beslenmesi oldukça önemlidir. Bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için anne adayının eksiksiz beslenmesi gereklidir. Bu sebeple, anne adayları bazı besin kaynaklarından yararlanarak bebeğin sağlığına katkı sağlamaya çalışır. Bu besin kaynaklarından bir tanesi de soya sütüdür. Soya sütü, yüksek protein içeriği sayesinde anne adaylarının ihtiyacı olan protein ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olur. Ayrıca, soya sütü içerisindeki folik asit, kalsiyum, kalp sağlığına faydalı olan omega-3 yağ asitleri gibi besin değerleri de hamilelik sürecinde oldukça önemlidir. Hamilelikte soya sütü faydaları arasında yer alan ve en önemli olanı, süt alerjisi olan anneler için süt alternatifi olarak kullanılabilmesidir. Bebeğin süt alerjisi olması halinde, annenin tükettiği süt miktarı bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle, anneler soya sütünü alternatif olarak kullanabilirler. Her ne kadar soya sütü hamilelikte tüketilebilecek faydalı bir besin kaynağı olsa da, bazı durumlarda tüketilmesi sakıncalı olabilir. Özellikle tırnak, saç gibi vücudun keratin üreten organlarında soya sütünün yüksek tüketimi sonucu keratin seviyesinde azalmalar yaşanabilir. Hamilelikte Soya Sütü Hangi Besin Maddeleri ile Zenginleştirilmelidir? Günlük süt tüketimi, buna karşılık soya sütü gibi alternatifler de özellikle tüketilebilir. Ancak, soya sütü tercih ederken, soya sütünün içeriğindeki besin maddelerine de dikkat edilmelidir. Soya sütü, protein, kalsiyum ve diğer besin maddeleri açısından oldukça zengin bir içecektir. Aslında, süt alternatifi olarak soya sütü genellikle tercih edilir. Hamilelikte soya sütü tüketirken, soya sütünün B2 vitamini, B12 vitamini, magnezyum, demir, omega-3, protein ve kalsiyum gibi besin maddeleriyle zenginleştirilmesi önerilir. Hamilelik sırasında bu besinlerin alımı anne ve bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir. Doğru miktarda besinler tüketmek, aniden kilo alımının önüne geçer ve bebeğin sağlıklı gelişimini sağlar. B12 vitamini: Gebelik sırasında B12 vitamini alımı, bebeğin beyin fonksiyonlarını ve hücre sağlığını destekler. Kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve soya sütü gibi ürünler B12 vitamini açısından zengindir. Kalsiyum: Bebeklerin kemikleri büyürken kalsiyum oldukça önemlidir. Soya sütü, süt gibi kalsiyum açısından zengin bir içecektir. Kalsiyum ayrıca kalp sağlığı açısından da büyük öneme sahiptir. Protein: Soya sütü, protein açısından zengindir. Hamilelikte, fizyolojik değişiklikler sebebiyle protein alımı artar. Bu nedenle, soya sütü, hamile kadınların protein alımı için iyi bir seçenektir. Soya ürünleri konusunda herhangi bir alerjinizin olmadığı takdirde, sağlıklı beslenmenize yardımcı olabilecek bir içecektir. Bu nedenle, hamile kadınlar, özellikle kalsiyum, protein, demir, omega-3 ve diğer önemli besinler açısından sağlıklı bir diyet uygulamak için güvenle soya sütünü tüketebilirler. Hamilelikte Soya Sütü Tüketmenin Faydaları Nelerdir? Hamilelikte Soya Sutu Tuketmenin Faydalari Hamilelik sürecinde soya sütü yüksek miktarda protein, kalsiyum ve fosfor içerir. Hamilelikte soya sütü tüketmek, birçok faydası nedeniyle önerilmekte ve güvenlidir. Protein Kaynağı: Soya sütü, et ve süt ürünleri kadar protein açısından zengindir. Hamilelikte protein ihtiyacı oldukça yüksektir ve soya sütü bu ihtiyacı karşılamakta yardımcı
olabilir. Kalsiyum İçeriği: Bebeğin kemik, diş ve kaslarının sağlıklı gelişimi için kalsiyum oldukça önemlidir. Soya sütü iyi bir kalsiyum kaynağıdır ve hamilelikte süt ürünleri alerjisi olan kadınlar için alternatif bir seçenektir. Fosfor İçeriği: Soya sütü, anne ve bebek sağlığı için gerekli olan fosfor açısından da zengindir. Fosfor, kemik sağlığı açısından oldukça önemlidir ve bebeğin kemikleri için gerekli bir mineraldir. Bununla birlikte, hamilelik sürecinde soya sütü tüketirken dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır. Örneğin, soya sütü tüketin hamile kadınlar, ölçülü bir şekilde tüketmelidirler. Ayrıca, bazı kadınlar soya ürünlerine karşı alerjik reaksiyon gösterebilirler, bu nedenle, soya sütü tüketmeye başlamadan önce doktorlarına danışmaları önerilir. Hamilelikte soya sütü tüketmek, birçok faydası bulunan güvenli bir seçenektir. Ancak, herhangi bir diyet değişikliği öncesinde doktorunuza danışmanız önemlidir. Uygun miktarlarda ve dengeli bir beslenme programı, anne ve bebeğin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı için oldukça önemlidir. Hamilelikte Soya Sütü Tüketmenin Riskleri Var Mıdır? Hamilelik dönemi beslenmenin çok önemli olduğu bir süreçtir. Bebeğin sağlıklı olabilmesi için, anne adaylarının sağlıklı ve dengeli bir diyet takip etmeleri gerekir. Fakat bazı anne adayları süt ürünlerine karşı hassas olabilirler. Bu nedenle, soya sütü gibi alternatif süt ürünleri tercih edebilirler. Soya sütü, laktoz intoleransı olan insanlar için iyi bir alternatif olabilir. Ancak hamilelikte soya sütü tüketmenin bazı riskleri olabilir. Bazı araştırmalar, soya ürünlerinde bulunan fitoöstrojenlerin, özellikle yüksek miktarlarda tüketildiğinde, hormon seviyelerini etkilediğini göstermektedir. Bu da, fetüste hormon seviyelerinde değişikliklere neden olabilir. Ayrıca bazı uzmanlar, çok fazla soya ürünü tüketmenin, tiroid fonksiyonlarını etkileyebileceğini düşünmektedir. Bu nedenlerden dolayı, hamilelikte soya sütü tüketmeden önce, doktorunuzla konuşmanız önemlidir. Doktorunuz, sizin için uygun olan besinleri ve miktarları önerebilir. Hamilelikte soya sütü tüketmek istiyorsanız, güvenli bir şekilde tüketmek için, iyi kalitede ürünleri tercih etmeniz gerekir. Ayrıca, tüketim miktarını da sınırlı tutmanız önemlidir. Hamilelikte Soya Sütü FaydalarıHamilelikte Soya Sütü RiskleriLaktoz intoleransı olan anne adayları için iyi bir alternatiftir. Bazı markaları, protein, kalsiyum, demir ve diğer besin maddeleri açısından zenginleştirilmiştir. Hayvansal yağ içermez, bu nedenle kolesterol seviyesini artırmaz.Fitoöstrojenler, hormon seviyelerini etkileyebilir. Tiroid fonksiyonlarını etkileyebilir. Yüksek kalitede ürün tüketilmediğinde, gastrointestinal problemlere neden olabilir.Hamilelikte soya sütü fayda ve riski Hamilelikten Sonra Bebekler İçin Soya Sütü Tüketmek Sağlıklı Mıdır? Hamilelikten Sonra Bebekler Icin Soya Sutu Hamilelik sonrası, yeni doğan bebeklerin beslenmesi büyük bir önem taşımaktadır. Anne sütü bebeğin gelişiminde en önemli rolü oynamaktadır. Ancak bazı nedenlerle anne sütünün yetersiz kalması ya da bebeğin alerjik reaksiyon göstermesi gibi durumlarda farklı alternatiflere başvurulmaktadır. Soya sütü de bu alternatiflerden biridir. Soya sütü, normal inek sütüne göre daha az alerjik reaksiyon gösterme riski taşır. Hamilelikte soya sütü tüketmenin faydaları arasında soğuk algınlığına karşı dirençli olması yer almaktadır. Bu sayede bebeğinizin zararlı etkenlere karşı direnci arttırılmış olacaktır. FaydalarıRiskleriDoğal bir antioksidan kaynağıdır.Bebeklerin alerjik reaksiyon göstermesine neden olabilir.Kalp sağlığını korur.Bebeklerin hormon dengesini bozabilir.soya sütü fayda ve riskleri Bebekler için soya sütü tüketimi konusunda uzman pediatristlere danışılarak doğru beslenme programı belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca bebeklerin ilerleyen zamanlarda ana besin kaynağı olarak sadece soya sütü tüketmesi de önerilmemektedir. Beslenme programı çeşitlendirilerek, bebeğinizin daha sağlıklı bir gelişim göstermesi sağ
lanabilir.
0 notes
gazete32 · 2 years ago
Text
Saçların Dökülmesini Hangi Besinler Engeller? Nelere Dikkat Edilmeli?
Tumblr media
Beslenme Danışmanı Yasemin Özen İpek konu hakkında bilgiler verdi. Kış mevsimi geldiğinde saçlarımız sonbahar yaprakları gibi dökülmeye başlar. Öncelikle hekimi desteği ile gerekli kan değerlerinize baktırılmalı. Saç, kök ve tel olarak ikiye ayrılır. Kök kısım baş derisinin altında kalır ve saç telini besleyen bu kısımdır. Saç derisinden sebum salgılanır, sebum saç derisinden salgılanan yağdır. Bu kısım fazla olduğunda saç kökü yeterince beslenemez, saç güçsüz kalır ve dökülme gerçekleşir. Saç sağlığında kullanılan şampuan ve bakım oldukça önemlidir fakat buna istinaden beslenme bu süreçte başroldedir. Sağlıklı saçların yapısında keratin adlı protein bulunur. Yetersiz protein tüketimi olduğunda saçlar güçlenemez ve kırılmalar başlar. Saç sağlığını güçlendiren bir çok besin öğesi vardır. Bunlar A,B,C,D,E grubu vitaminlerdir. Demir eksikliği , çinko , selenyum , bakır, magnezyum saçın bileşenini güçlendirmektedir. Güçlü, sağlam, parlak saçlar için protein ve demir grubu haftalık beslenmenizde olmalıdır. Her akşam salatalarınıza sebze ekleyebilirsiniz; *Protein grubu; Kurubaklagil Tam tahıllar *Demir grubu; Pekmez Yeşil sebzeler Domates Kuru kayısı Yağlı tohumlar Biotin saç ve tırnak vitaminidir, saç foleküllerinin fonksiyonunu arttırmaktadır, işlem görmüş ve yıpranmış saçların iyileşmesine yardımcıdır. Birçok besinde bulunan biotin bağırsaklarımızda da üretilir, karnabahar ve yer fıstığı en iyi biotin kaynaklarındandır. Çinko; Eksikliğinde saçlarda kepek oluşmasına yol açarken fazla tüketilmesi de saçların dökülmesine sebep olur. Çünkü saç köklerindeki yağ bezlerinin çalışmasına yardımcı olur. Mantar ve kurubaklagiller En önemli çinko grupları besinlerindendir. Haftada 2-3 kez tüketebilirsiniz. Selenyum; saç derisinin canlı kalmasında etkilidir, kepeği önler. Brokoli , lahana , salatalık , kerebiz , soğan , turp , sarımsak , mantar , kakao , kurubaklagiller en iyi selenyum kaynaklarındandır. Magnezyum; Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, badem, brokoli, kabak, patates, fasulye, çikolata A vitamini; Kuru saç a vitamininden yetersiz saçtır. Havuç, kayısı, kavun, şeftali, ıspanak, brokoli, roka, maydanoz, dereotu, tere E vitamini; Bitkisel yağlar, ay çekirdeği, yer fıstığı, yeşil yapraklı sebzeler C vitamini; Meyveler, sebzeler, karnabahar D vitamini; Tüm tahıllar B 12; Kan hücrelerinin oluşum mekanizmasında yer alır ve yetersizliğinin en önemli belirtisi saç dökülmesidir. Omega 3-6; saçların doğal parlaklığı için en önemli kaynaklardır. Ceviz, badem, fındık. Read the full article
0 notes
foodywood · 4 years ago
Text
GIDA ALERJENLERİ
Tumblr media
Gıda Alerjisini  Tanıyalım...
Alerji tanımı, ilk kez 1906 yılında Clemens von Pirquet tarafından yapılmıştır. Ancak, gıdaların insanda olumsuz tepkilere yol açtığı 2000 yıldan uzun süredir bilinmektedir. Gıda alerjenlerinin %70’i bitkisel, %30’u ise hayvansal kaynaklı gıdalarda tanımlanmıştır (1) 
Hangi Gıdalar Alerjiye Sebep Olur?
Besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle protein yapısındadır. Her insan herhangi bir besine karşı alerjik tepki verebilirse de insanlarda sıklıkla alerjiye neden olan besinler şunlardır(2):
İnek sütü, yumurta, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık fıstık gibi), tahıllar (glüten) , etler, meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller, baharatlar ve çeşni vericiler, çikolata, bal ve bazı içecekler (2,3).
Bu besinlerden bazıları diğerlerine göre daha sık alerjiye neden olurlar. Örneğin: süt ve yumurta meyve sebzelere göre daha sık alerjik reaksiyona neden olur (3). Yine bu besinlerden bazıları da diğerlerine göre daha ciddi reaksiyonlara neden olurlar (yer fıstığı ve ağaç fıstıkları). Bazı besinler özellikle erken çocukluk döneminde alerjik reaksiyonlara neden olurken, bazıları ise hayat boyu devam eder (fıstık alerjisi gibi) (3).
Alerji Belirtileri
Gıda alerjilerinin semptomları, tipik olarak, bir kişinin alerjisi olduğu yemeği yedikten sonraki birkaç dakika ila 2 saat içinde ortaya çıkar. Çoğu gıda alerjisi nispeten hafif ve küçük semptomlara neden olsa da, bazı gıda alerjileri ciddi reaksiyonlara neden olabilir ve hatta yaşamı tehdit edebilir.
Bazı Alerjik reaksiyonlar;
•  Kurdeşen
•  Kızarmış cilt veya kızarıklık
•   Ağızda karıncalanma veya kaşıntı hissi
•   Yüz, dil veya dudak şişmesi
•   Kusma ve / veya ishal
•    Karın krampları
•    Öksürük veya hırıltılı solunum
•    Baş dönmesi ve / veya baş dönmesi
•    Boğaz ve ses tellerinin şişmesi
•     Nefes almada güçlük
•     Bilinç kaybı (4).
Çoğu  ülke alerjik tüketiciler için gıda yönetmeliklerinde önemli alerjenleri belirtmiş ve ürün etiketlerinde uyarı bulunmasını şart koşmuştur. Ancak, alınan bu tedbirler, alerjik kişilerin tüketecekleri gıdalarda istenmeyen çapraz bulaşmaları engellememektedir (5).
Gıda alerjilerinin tedavisi yoktur. Gıda alerjenlerinden kesin olarak kaçınmak - ve gıdaya karşı alerjik reaksiyonların erken tanınması ve yönetimi - ciddi sağlık sonuçlarını önlemek için önemli önlemlerdir (4).
 Kaynaklar: (1)    : Dibek Mısırlıoğlu, E., Bostancı, İ. (2013). Besin Alerjisi. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi, 4, 206-213. (2)    : Çetinkaya Feyzullah,“Çocuk ve Allerji”, ikinci basım, İstanbul 1998 (3)    : Judith Buttriss, “Adverse Reactions to Food”, Blackwell Science, Oxford , 2002. (4)    : What You Need to Know about Food Allergies, FDA, www.fda.gov . (5)    : Bogh, K. L., Madsen, C. B. (2016). Food Allergens: Is There a Correlation between Stability to Digestion and Allergenicity? Critical Reviews in Food Science and Nutrition, 56(9), 1545-1567
1 note · View note
thevictorofficial · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Dünyanın en iyi besini olarak seçilen bademin, kilo vermeye de yardımcı olduğu gösterilmiştir. Her ne kadar yüksek kalorili ve yüksek yağlı bir besin olarak gözükse de oldukça doyurucudur. Özellikle işlenmiş karbonhidratların yerine badem tüketmeniz, size düşük kalori olarak dönecektir. Bir avuç badem 163 kaloridir ve içerisinde zeytinyağında bulunan sağlıklı doymamış yağlar vardır. 3.4 gramında omega 3'ler gibi çoklu doymamış yağ, 6 gram protein ve 3,5 gram lif bulunur. Bu bakımdan kalp sağlığı ve kolesterol ile birebir mücadele eden bir besin kaynağıdır. Her bir bademin içerisinde fazla miktarda antioksidan bulunur, özellikle çiğ badem tüketmeniz vücudunuz için çok yararlıdır. Uzmanlar, çiğ badem tüketmenin günümüzde yaşadığımız fazla stresi azalttığı yönünde sonuçlara varmıştır. Antioksidanlar, vücudumuzda LDL (kötü) kolesterolün iltihaplanması gibi durumlarla mücadele ederler. Bademin bu konuda oldukça büyük rol oynadığı görülmüştür. • Hazırlayan:@_ysnplt • Etiketler #gida #gıda #gıdateknolojisi #gıdamühendisi #gıdatakviyesi #gıdaboyası #gidateknolojisi #helalgıda #organikgıda #ekgidaseruveni #badem #bademli #bademgözestetiği #kurubaklagil #kuruyemiş #kuruyemişçi (Badem) https://www.instagram.com/p/CE4d856nRTM/?igshid=1wcjvgus3l7hm
0 notes
webdedoktor · 5 years ago
Text
Uzmanından kırmızı et ve fasulye karşılaştırması
Uzmanından kırmızı et ve fasulye karşılaştırması
Tumblr media
Kurubaklagillerin kapsadığı protein ölçüyü hep tartışılır. Daha doğrusu kırmızı et ile yakın ölçülerde proteine sahip olabileceklerine olasılık verilmez. Ama işte hakikatler!
Tumblr media
Kırmızı et ve fasulye mukayese etmesi
– 100 gram fasulye, aynı ölçüdeki kırmızı et ile “eşdeğer” protein ölçüsüne sahiptir.
– Fasulye, demir, kalsiyum ve magnezyum mineralleri bakımından ise kırmızı et karşısında galip…
View On WordPress
0 notes
diyetisyensenol · 5 years ago
Photo
Tumblr media
4 soru ve 4 yanıtla: "Yeşil mercimek" 
0 notes
korfeztvhaber · 5 years ago
Link
Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile en güncel bilgileri kamuoyuna aktaran Sabri Ülker Vakfı, kurubaklagillerin sağlığa olumlu etkilerine dikkat çekerek yeterli ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazı kurubaklagillerin haftada en az iki kez tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Sabri Ülker Vakfı kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı
0 notes
koreyegitmekisteyen-girl · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Herkes merhaba🌿 •Bugün sizlere lif içeriği yüksek , bitkisel proteinden zengin bir tarifle geldim✨👌🏻 •Kurubaklagiller bitkisel protein içeriği bakımından zengin bir besin kaynağıdır✅ •Semizotu potasyumdan zengindir.Aynı zamanda bitkisel omega-3 kaynağıdır✅ 📌Semizotlu nohut yemeği için malzemelerimiz; •6 yemek kaşığı süzme yoğurt •Yaklaşık 1 bağ kadar semizotu •12 yemek kaşığı haşlanmış nohut •1 büyük boy domates •2 diş sarımsak •2 yemek kaşığı zeytinyağı •Üzerisi için maydanoz veya istediğiniz yeşillikler •Tuz , pul biber ve nane(siz damak zevkinize göre baharatları ayarlayabilirsiniz) 📌Yapılışı; •İlk önce tavada zeytinyağı ile rendeledeğimiz domatesi , sarımsağı sos kıvamına gelene kadar pişiriyoruz. •Kıvam aldıktan sonra haşladığımız nohutları ve baharatları ekliyoruz. •Nohutla sosu tavada biraz soteleyip ocaktan alıyoruz. •Diğer tarafda süzme yoğurtla semizotunu karıştırıp hazır hale getiriyoruz. •En son tabaklara hazırladığımız semitotu karışımını pay ediyoruz. •Üstüne nohutlarımızı ekliyoruz.Ve yemeğimiz hazır👌🏻 Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun✨ . . . . #fittarifler #fittariflerim #semizotuyemeği #nohutyemeği #sağlıklıtabak #sağlıklıtarifler #diyettarifler #diyetisyen https://www.instagram.com/p/CD4K0vhJyfC/?igshid=1cvrr84gcuvrn
2 notes · View notes
backlinkci · 2 years ago
Text
Ramazan Ayını Sağlıklı ve Zinde Geçirmek İçin Beslenmeye Dikkat
Ramazan Ayını Sağlıklı ve Zinde Geçirmek İçin Beslenmeye Dikkat
Oruç tutarken, herhangi bir sağlık problemleriyle karşılaşmadan, sağlıklı bir ramazan ayı geçirmeniz sahur ve iftarda sağlıklı beslenmeden geçmektedir. Oruç tutarken açlık sırasında oluşabilecek durumlar: Genellikle yemek yedikten 8 saat sonra vücut açlık durumuna girmiştir. Açlık durumunda vücut, kan şekerini dengelemek için vücutta depolanmış glukozu kullanır. Glikojen deposundaki glukoz bitince vücut yağ dokusunu yakmaya, yani yağı enerji olarak kullanmaya başlar. - Kan şekerinin düşmesi (hipoglisemi) - Titreme, terleme - Gözlerde kararma - Dudaklarda veya elde karıncalanma - Sinirli ve gergin ruh hali - Çarpıntı ve düzensiz kalp atışı - Kan şekerinin yükselmesi (hiperglisemi) - Susama - Sık sık tuvalete çıkma - Baş ağrısı - Aşırı yorgunluk - Ağızda kötü bir koku (özellikle tip 1 ve tip 2 diyabetli bireylerde) - Vücudun susuz kalması (Dehidrasyon) - Çok fazla susama hissi - Kuru cilt, kuru ağız ve kuru dudaklar - Reflü (yemeğin ve mide asidinin yemek borusuna kaçması) - Bağırsak hareketlerinin yavaşlaması Açlık boyunca bu tarz durumların engellenmesi için sahur, iftar ve oruç tutulmayan vakitlerde sağlıklı bir beslenme tabağı oluşturulmalı ve özellikle glisemik indeksi düşük yüksek posalı besinlerle beslenilmelidir. Sağlıklı beslenme tabağı nasıl olmalıdır?  Ramazan boyunca iftar ve sahurda kendinize bir tabak hazırlayın. Bu tabağı 5 parçaya bölün ve aşağıdaki besin  gruplarından tabağınıza ekleyin. Tabağınız ne kadar farklı renkte gökkuşağı gibi gözükürse o kadar farklı vitamin ve minerali besinler yoluyla almış olursunuz. - Sebze ve meyveler - Yumurta, et, tavuk balık ve kurubaklagiller - Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, bulgur pilavı, karabuğday, kinoa, esmer makarna ve esmer pirinç pilavı - Süt ve fermente edilmiş süt ürünleri (yoğurt, kefir veya peynir) - Ceviz, fındık, badem, soğuk sızma zeytinyağı Oruç tutamayacak olanlar kimlerdir? Kalp , böbrek, tansiyon, şeker hastaları, düzenli ilaç kullananlar, hamile ve emziren anneler ve  teşhisi konulmuş bir hastalığı olanların oruç tutmaları  sağlıkları açısından uygun değildir. Yine de oruç tutmak isteniyorsa doktor ve beslenme uzmanına başvurulmalı ve sağlığı riske atmadan nasıl beslenilmesi konusunda yardım alınmalıdır.
0 notes
gazete32 · 2 years ago
Text
Besin Değerini Yükseltmenin Basit Yolu: “Filizlendirme”
#besin #filizlendirme #faydalı #bilgi
İçerdikleri besin değerleriyle vücudumuzu hastalıklara karşı daha dirençli kılan kurubaklagiller, beslenmemizde şüphesiz çok önemli bir yere sahip. Son dönemlerde ise kurubaklagillerin filizlendirilmiş şekilde tüketiminin yaygınlaştığı gözlemleniyor. Filizlendirmeyle besinlerin vitamin, protein ve enzim değerlerinin arttığını belirten Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
erkantopuz · 2 years ago
Photo
Tumblr media
🔔Posa (lif), bitki kökenli besinler kanalıyla alınan ve vücudumuzun sindiremediği kompleks karbonhidratlardır. 🔗Günlük ortalama 25-30 gram posa tüketmek; 👉🏻Sindirim sistemi problemlerinizi azaltır, sindirimi kolaylaştırır 🏃🏾 👉🏻Karbonhidratların bağırsaklardan emilimini yavaşlatarak kan şekerini dengeler 🍭 👉🏻Bağırsaklarda kolesterolü bağladığından kalp ve damar hastalıklarından koruyucudur 👉🏻Tokluk hissi verdiklerinden kilo kontrolüne yardımcı olur ⚖️ 👉🏻Kansere karşı koruyucu etkisi olduğuna dair çalışmalar mevcuttur 🌸 🥗Diyetinizin posa içeriğini artırmak için: 🍓Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin. 🍐Kabuğu ile yenilebilen sebze ve meyveleri soymayın. 🥒Çiğ tüketilebilen sebzeleri çiğ tüketin. 🍲Haftada en az iki kez kurubaklagil tüketin. 🍞Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmekleri tercih edin. Sağlıklı günler🙋🏻‍♂️ -Prof.Dr.Erkan Topuz- #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #bursa #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflamak #lezzetliyemekler #detokssuyu #ankara #ciltbakımı #diyetyemekleri #diyet #saçdökülmesi #zayıflama #müzik #lezzet #botoks #saçbakımı #güzelliksırları #güzellik #magazin #türkkahvesi #ciltbakımı #yemektarifleri #komikvideolar #haber #güzelsözler (at Medistate Kavacık Hastanesi) https://www.instagram.com/p/CieizXKq9s0/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
pdfsayar · 2 years ago
Text
Anne Çocuk Sağlığı Ve Beslenmesi
Anne Çocuk Sağlığı Ve Beslenmesi
10 sonuç Boyut Önizleme İndirme Anne Ve Çocuk Beslenmesi – PegemANNE VE ÇOCUK BESLENMESİ ISBN 978-605-364-200-8 DOI 10.14527/9786053642008 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. … sağlığı için önemli olmakla birlikte özellikle bebek – lik ve çocukluk dönemlerinde temel besindir. Et, yumurta ve kurubaklagiller: Dana,Kaynak: https://depo.pegem.net/9786053642008.pdf 452…
View On WordPress
0 notes