#kaynak: alpaslan cambaz
Explore tagged Tumblr posts
ahdeniz · 4 years ago
Text
Tumblr media
"Yoğun günlerdi, bilgisayardan bir yere yazı yetiştiriyorum. O ara tanımadığım biri sürekli Twitter'dan mesaj atıyor. Kısa cümlelerle art arda yazıyor, bildirim yağmuru demek bu. Baktım en sonunda derdi neymiş diye. "Kaçıracağım abi kızı. Aklımı zaten kaçırdım." diyor bir yerde. Muhabbet hangi ara buralara geldi bilmiyorum. Beni okumuş, dertleşmeye değer bulmuş. Bir yandan ona laf yetiştiriyorum, diğer taraftan işime bakıyorum. Saat epey ilerliyor. En sonunda nazikçe işime döneceğimi söylüyorum ve konuşmayı noktalıyoruz.
Aradan biraz zaman geçti, telefon çaldı. Tanımadığım bir numara, saat de gece 12 filan. Açtım. "Abla çıksana dışarı, bir şey konuşacağız şurada. Alo, balkona çıktım da abi, selamün aleyküm." selamı alıyorum, o da sigarasından derin bir nefes çekiyor. Ne olup bittiğine dair bir fikrim yok. "Abi şimdi bu bizim mesele 6 yıllık. Seviyorduk, evlenecektik." diye lafa giriyor. Yazışırken nasıl bir hata yaptıysam telefonumu vermişim. O günler kafam çok dağınık, mesaj atanı, arayanı kenarda bekletiyorum. Kimle konuştuğumu anca anladım. Karşımdakiyse kaptırmış gidiyor zaten, anlattıkça anlatıyor.
Telefonda konuşmaktan hazzetmem, uzun konuşmaktansa hiç hazzetmem. Fakat aşık adam dinlenir modundayım, gecemin geri kalanını da veriyorum ona. "Bu bana bir keresinde kıyafet hediye etmişti. Üstümden hiç çıkarmadım. Ama nasıl bir görsen, yere filan oturmuyorum tozlanmasın diye. O aldı çünkü..." Anlatıyor böyle.
Kız da bunu seviyormuş, 6 yıl sonra niye başkasıyla evlenmeye koyulmuş diye merak ediyorum hikâyenin sonlarını. Fakat beşinci sigarasını filan yaktığı sırada "Dostum bir dakika... gecenin bir yarısı tanımadığım biri arıyor, sigaradan derin nefesler çekerek sevdiği kızdan yediği kazığı anlatıyor. Kendimi festival filminin ortasında gibi hissettim, tek laf etmeden dinledim, eyvallah. Ama artık kapatmalıyım be hacı." diyorum. 1 saati geçmişiz telefonda. Daha sonra kaldığımız yerden devam etmek üzere anlaşıp kapatıyoruz.
Ertesi gün mesaj yağmuruna tuttu yine. Sonra yine, yine... Baktım bu böyle olacak gibi değil, dikkate almamaya başladım. Karşılık bulamadığı için mesaj atmayı kesti bir yerde. Müsait olduğumda yazdım. Cevap vermedi. Telefonla aradım, açmadı. Telefonla yine aradım, yine açmadı. Bana intihara kalkıştığından bahsetmişti. "İntihar etmiş olmasın bu manyak?" deyip ortak takip eden kim var kim yok onlara baktım telaşla. Bir kişi vardı. Ona mesaj attım ismini cismini, yerini yurdunu biliyor mu diye. Bilmiyormuş.
Bir ara, iş görüşmesine gittiği bir kurumdan da bahsetmişti. O kurumdaki bir ağabeyi arayıp durumu anlattım. Tanımadılar, yine bulamadım kim olduğunu. Telefondaki ağabey de diyor ki, "Yalnız sırf sevdiği için intihara kalkışmışsa..." o bitirmeden "Salağın tekidir di mi abi?" diyorum sinirle. "Yok, on numara adamdır diyecektim." diyor. "Abi napıyorsun ya, çılgın mısınız hepiniz?"
Evde dört dönüyorum. Kendimi suçlu hissediyorum. Çocuğun son konuştuğu kişi benim ve dikkate almamışım yazdıklarını. Telefonunu aramaya devam ettim. Israrla aradım ve en sonunda açıldı o telefon. Daha ikinci telefon görüşmemizde kırk yıllık dostuma kızar gibi kızıyorum:
"Nerdesin lan sen?"
"Uyuyakalmışım... Günlerdir hiç uyumuyordum, yeyip içmiyordum. Bayılmışım resmen."
"Oğlum intihar ettin filan zannettim."
"Onu iki kere denedim abi, nasibimde yokmuş o. Olmayınca olmuyor, artık zorlamam merak etme."
"Neredeysen çık gel, buluşacağız."
Buluşma yerine motorla giderken benim motorun benzin hortumunun çatlayacağı tutuyor. En yakın tamirciyle aramda da hatırı sayılır bir mesafe var. Motoru elimle ittirmeye başlıyorum. Arkadaş telefonla arıyor, gelmiş. Biraz gecikeceğim deyip durumu anlatıyorum. "Oğlum yok, ben hallederim şimdi." diyorum dinlemiyor ve konumumu soruyor. Telefon görüşmesinden kısa süre sonra biri minibüsten inip koşarak yanıma gelerek motora el atıyor. Onu böyle tanıyorum. Direksiyonun sağından o itiyor, solundan ben. Koşturuyor, bir taraftan da muhabbet ediyoruz. Caddede hayat her zamanki akışında, biz sırıtıyoruz.
Adamla ilk kez karşılaşıyorum ama yoldan geçenler bize baksa bir yerden motor yürütmüş iki sıkı dost filan görecek. İkimizin tipi de serseri gibi o gün. Pazar poşetli teyzeler uzun uzun süzmeye devam ediyor. Hırsız olmadığımız anlaşılsın diye arada "Bu da bozulacağı günü buldu." filan diyorum yüksek sesle.
Tamirini hallettiğimiz motora atlayıp beraber tevafuk dolu bir yolculuğa çıktık. O beni kız kaçırma planına dahil etmeye çalıştı, ben onu sakinleştirip vazgeçirmeye çalıştım. Birkaç gün sürdü bu mücadele. Deli gibi davranıyordu, kendinde değildi resmen. Yoksa kız kaçırmaya karşı olduğum söylenemez, bazı durumlarda evladır. Burada en hayırlısı unutmaktı.
Sık sık kızıyorum arkadaşa. Çünkü çok konuşuyor. Sevgisini, aşkını hırsa dönüştürenden hoşlanmıyorum. Bu işler tamamen teslimiyete dayalı olmalı. Mahvolmaksa kendi içinde kıvranmalı bir mahvolmak. Karşı tarafta da değişik bir dengesizlik yok değildi. Zor günler yaşatmadılar diyemem bizimkine. O günlerden sonra da zor günler geçirdi. Ama şimdiyse çok daha iyi. Yakında da evlenecek inşallah. Birkaç yıl önce ona bakınca kendi enkazından asla çıkamayacak birini görürdünüz. Tam bir kara sevdalı. Ama mümkünmüş. Çıktı.
Yanlış kişilerle sınanırsınız. Hatta belki en yanlışları size isabet eder. Kendi kanınızdan da olabilir bu kişiler. İmtihandır. Yaşananlar karşısında fevri davranmak yerine sabırda inatçı olduğunuzda "Olsun bakalım, bu da geçer." rahatlığı size bahşediliyor. Kızgınlığınıza, kırgınlığınıza, gücünüze giden onca şeye sebep olanın yanlışlığı umurunuzda olmayıveriyor. Hatta çoğu sefer hikâyenin yanlış kişileri kendi ayaklarıyla karşınıza geliyor ve ona karşı büyük bir galibiyet aldığınızı hissettiriyor size. Ki bu galibiyet bile umurunuzda olmayıveriyor.
Kalbimiz hassas kalmalı ama derimiz biraz kalınlaşmış gerektir."
4 notes · View notes
haberihbarhatti · 7 years ago
Text
15 Temmuz'da kamyonlu fotoğrafıyla bilinen Şerife Boz tartışması: 'Dolandırıcı' mı, 'kahraman' mı?
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/15-temmuzda-kamyonlu-fotografiyla-bilinen-serife-boz-tartismasi-dolandirici-mi-kahraman-mi/4889/
15 Temmuz'da kamyonlu fotoğrafıyla bilinen Şerife Boz tartışması: 'Dolandırıcı' mı, 'kahraman' mı?
Telif hakkı TWITTER.COM/@SalihaSultan
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden milletvekili adaylığı başvurusu yapan Şerife Boz’la ilgili sosyal medyada yoğun tartışmalar yaşanıyor.Bazı kullanıcılar, Boz’un “dolandırıcı” olduğunu iddia ederken, bazıları ise darbeye karşı çıkmak için sokağa dökülen bir kişi hakkında yapılan ithamların haksız olduğu görüşünde.Türkiye kamuoyu, Boz’un adını ilk kez 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından duydu.Boz, darbe girişiminin ardından bir hafriyat kamyonunun sürücü koltuğunda çekilen fotoğrafıyla gündeme geldi ve bazı kesimler tarafından “simge isimlerden” biri olarak kabul edildi.Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminden birkaç gün sonra toplanan Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamada bu fotoğrafın kendisini ağlattığını söylemişti:”Bir fotoğraf gördüm, çok etkiledi beni. Çarşaflı bir hanımefendi bir kamyonun direksiyonunda; yanında da başı açık, modern giyimli bir kadın muavin koltuğunda oturuyor. Kamyonun arkasında da hınca hınç insan… Meydana süratle gidiyorlar. İşte Türkiye’yi birleştiren değer bu. Bu fotoğraf gözlerimden damlaların düşmesine sebep olan fotoğraftır. Ayrımız gayrımız yok, biz birlikte Türkiye’yiz.”BBC’ye ‘vatan sevgisi’ demiştiBu sözlerden kısa bir süre sonra da Yıldırım’ın bahsettiği fotoğraftaki kişinin Şerife Boz olduğu ortaya çıktı.Boz, darbeden kısa bir süre sonra BBC Türkçe’ye verdiği mülakatta, kendisini o gece sokağa çıkartanın “vatan sevgisi” olduğunu söyledi ve şunları aktardı:”Darbeye dur demek için, vatanımız, milletimiz, toprağımız için, yani darbeye dur demek için geldik. Gençlerimizin, çocuklarmın geleceği için… Çok korktum ama bir daha olsa, bir daha giderim. Her zaman da hazırız. O darbeyi yapanlara gösterdik, Türk kadınları kendiyle gurur duymalı.”Boz, Başbakan Yıldırım başta olmak üzere zaman zaman bazı hükümet yetkilileri ile de bir araya geldi.Ancak son günlerde Boz’un adının tekrar gündeme gelmesi beraberinde bir dizi sert tartışmayı da getirdi.Boz, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na giderek, milletvekilliği aday adaylığı başvurusu yaptı.
Telif hakkı DHA
Görev tanımı ’15 Temmuz kahramanı’İddialara göre, Boz, başvuru formunda görev kısmına “15 Temmuz kahramanı” yazdı.Boz’un adaylık başvurusu, 15 Temmuz’da yakınlarını kaybeden bazı ailelerin sert tepkisiyle karşılaştı.Çengelköy Karakolu yakınlarında açılan ateş sonucunda hayatını kaybeden Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz, Twitter üzerinden attığı mesajda, “Düzmece bir gazilikle milleti aldatıp her yerden para yardımı alan ve rezilliklere doymak bilmeyen bu dolandırıcıya şehit aileleri olarak dava açmaya hazırlanıyoruz” dedi.Cambaz Facebook sayfasında Boz’un yüklü miktarda para yardımı aldığını iddia etti. 15 Temmuz’da Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın önünde açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Rukiye Cuma Dağ’ın oğlu da Twitter üzerinden tepki gösterdi.Ahmet Yavuz Dağ, “15 Temmuz’un gerçek mağdurları eğer biz Şerife Boz gibi 15 Temmuz simsarlarının hakkında dava açmazsak daha çok rahatsız oluruz bunlardan… Gelin birlik olup bunun gibi karaktersizlere şehitlerimizi kullandırmayalım” dedi.Boz ise hakkındaki tüm iddiaları yalanladı ve kendisinin de şikayetçi olduğunu söyledi.Boz, “Benim Cumhurbaşkanı Erdoğan ve vatan sevdamdan başka düşüncem yok. Simge isim olmamı kıskanıyorlar” dedi.Bazı sosyal medya kullanıcıları da basını suçladı.
@yildirimyasemin tarafından yapılan numaralı Twitter paylaşımını geçin
Şerife Boz’a kızamıyorum çünkü hikayesinin aslını anlatmış olmasına, kayıtlara rağmen gerçeği örtmeye dünden razı ve oradan gereksiz/abartılı/efsanevi 1 kahramanlık hikayesi çıkarmaya ve yalana meyilli “yerli milli” 1 medyamız var! Şerife Boz’u da inandırdılar buna.— YaseminYıldırım (@yildirimyasemin) 30 Nisan 2018
@yildirimyasemin tarafından yapılan numaralı Twitter paylaşımının sonu
Özellikle 15 Temmuz’la ilgili doğru olmayan haberler yapıldığnı savunan bazı kullanıcılar, Boz’la ilgili tartışmaların sorumlusunun da medya olduğunu öne sürdü.Boz’un kamyonlu fotoğrafını çeken Saliha Sultan da Twitter hesabı üzerinden attığı mesajlarla bu karenin öyküsünü anlattı.Sultan, o dönemde Anadolu Ajansı’nda çalıştığını belirterek, fotoğrafı 16 Temmuz gecesi Taksim Meydanı’nda çektiğini söyledi ve şunları aktardı:”Dün gece huzursuzluktan sabaha kadar gözüme uyku girmedi açık söyleyeyim. Suçlamaları okudum vs. Fakat detaylara baktığımda Şerife Boz’un röplerinde, konuşmalarında ilk gece köprüde olduğunu belirttiğini görünce ben de utandım… Sonrasında basının, sosyal medya kullanıcılarının vs.lerin el birliğiyle bu olayı başka başka boyutlara taşıdığı ortada. Büyük olayların ardından sorgulamalar vs olur elbette. Doğal süreçler. Ama ilk gece köprüde olduğunu açıkça beyan eden birine de zalimlik etmeyelim derim.”
kaynak: 15 Temmuz’da kamyonlu fotoğrafıyla bilinen Şerife Boz tartışması: ‘Dolandırıcı’ mı, ‘kahraman’ mı?
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/15-temmuzda-kamyonlu-fotografiyla-bilinen-serife-boz-tartismasi-dolandirici-mi-kahraman-mi/4889/
0 notes