Tumgik
#kanasa
evilautist · 5 months
Text
Tumblr media
SHES IN LOVE WITH HER TWO CANON HUSBANDS
SHE FINDS THEM IN EVERY UNIVERSE
1 note · View note
keskinkesik · 5 months
Text
unutmuş gibi yaptığım her şeyi hatırlıyorum. biliyorum, her gece zihnimin içerisinde ki harlanan ateşin kaç eve düştüğünü. biliyorum, dağınık saçlarımla aynaya bakarken gözlerimi gözlerimdem kaçırdığımı. sık sık beni çoktan yakalamış olan bir boşluktan kaçıyormuşum gibi hissediyorum. ciğerlerim kanasa da ara sıra sonsuz dalışlar yapabileceğim uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasındayım. hakkında konuşamadığım, yer veremediğim ya da elimi kaldıramadığım bir acı var. koşmak. çığlık atmak. parçalanmak istiyorum. umutsuzca kendimi yeniden keşfetmenin yararlı yollarını ararken, olduğum her şeyi bırakmak istiyorum. nefes alışım bana rahatlama getirmese bile, dünyaya uhrevi bir özgürlük tonunda bağırmak istiyorum. sürdürülemez olsalar bile kesinliklerimle el ele çok uzaklara gitmek istiyorum. kaosumla inşa ettiğim uçurum gibi omurgalarımdan aşağı yuvarlanmak istiyorum. ruhumda kötülük var. ellerimde yalnızlığın nasırlarını taşıyorum. bir bayrak gibi etrafa savurduğum bu yarı ölü beden ile dünyayla olan bu sürtüşmeden ve içimdeki benden geriye kalan parçalardan kaçamıyorum. hiç terk etmediğim hiçliğe geri dönüyorum. başarısızlığa mahkum. savaşmaya aşina bi’ hâlde.
#y.
373 notes · View notes
palurii · 2 months
Text
Önceden elim yaralansa, kanasa hemen iyileştirmek isterdim. Şimdi ise kalbimin acısı kesiğin acısını hissettirmiyor bile :)
24 notes · View notes
Text
dizim kanasa gülerek kalkardım yerden oyun devam etsin diye. Bilirdim, yalnız kalsam yaram için bıraksam oyunu, ağlardım. Sorun hiçbir zaman yara olmazdı.
68 notes · View notes
geceninkarbeyazi · 9 months
Text
Tumblr media
Hep böyle midir küçüğüm? Şehirler terk edilmek için midir? Evler bomboş bırakılmak, Bir bank oturmamak için midir? Hep geride kalır mı birileri? Yalnız gidenler bilir cevapları. Sen beni gitti sanma. Ben kaldım sarı yeşil bir binada. Bir okulun arka bahçesinde unutuldum ben. Büyümedim hiç aynı yaştayım hala. Üstümde yeşil bir hırka. Kaybettim geleceğimi bu sevdada. Sen küçüğüm, Hiç değişmeyeceksin. Boyun yüz elli santim kadar, Yanakların al al. Koşarken beton bir sahada Düşsen, dizlerin kanasa, Ağlamayacaksın asla. Ben hep yanında olacağım Ve ellerin sıcacık kalacak. Sen küçüğüm, Bir gün hatırlayacak mısın beni? Yazdığım ilk şiiri, Ya da en sevdiğim çiçeği. Bir şarkı çaldığında, Aklına gelecek mi adım? Geçmişe gömülüyorum adım adım. Seni en derine sakladım
40 notes · View notes
kursakboslugu · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media
acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun
izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
orada o yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili
benden savrulan parçalar kurusa da,
izleri var hala yolun kenarında.
izini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı
vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın
acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun,
ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle
büyük bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin.
ne zamandı bilmiyorum. yaşadıklarından sana
kalan tortu, seni olduğun yere çakan,
olduğun yerde fırtına koparan korku.
kendi sarmalında döndün, döndün,
sanma ki daha dönmeyeceksin
kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
geç meleğim, senin de şarkıların olsun
içindeki telleri titreten.
12 notes · View notes
fatovski · 9 months
Text
"şimdi, acının ormanından geçiyorsun her şey bir daha kanasa da ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten"
Birhan Keskin
20 notes · View notes
vincenthv · 3 months
Text
acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma, orada o yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili benden savrulan parçalar kurusa da, izleri var hala yolun kenarında.
izini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun, ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle büyük bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin.
ne zamandı bilmiyorum. yaşadıklarından sana kalan tortu, seni olduğun yere çakan, olduğun yerde fırtına koparan korku. kendi sarmalında döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten.
14 notes · View notes
ziyapasa-01 · 6 months
Text
____//// Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp Yüzünü EKŞİTEN
Papatyadan hiç ders ALMIYORMUSUN
Bütün yapraklarını tek tek yolsan
Gül yinede gülmekten vazgeçmez
.....Akşamınız hayr iftarınız bereketli olsun.
Selam ve dua ile...
Tumblr media
14 notes · View notes
kaybolankaos · 1 year
Text
Ellerim kanasa da tutunduğumu bırakmam.
29 notes · View notes
ortamsardiiii · 2 years
Text
Dizlerim kanasa da sana gelirdim
53 notes · View notes
artikfarketmez · 5 months
Text
senin dizin kanasa benim canım yanardı şimdi değil dizinin kanaması ölsen keyifle izlerim öyle bi vicdan bıraktın bana
3 notes · View notes
7rr899 · 6 months
Text
“Şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben.
Geç meleğim,
senin de şarkıların olsun
içindeki telleri titreten.”
#rüya
2 notes · View notes
aynodndr · 8 months
Text
ama ben tek başıma yürüyemem
hiç bir yere gidemem
kaybolurum
bilmelisin, yalnız sen...
bir başıma gezemem
şu kalabalık caddelerde
aşk karına dolaşamam
kararır gönlüm
elimden tutmalısın…
bugün olmasa da
bir gün
bırakıp ipini tüm uçurtmaların
göğsüğümün kabardığı o anlarda
ya da kızardığında yüzüm
bir gün
sendelemeye başlarsa nefesim
yanımda olmalısın
bilmelisin ve elimden tutmalısın…
söylemesem de eksikliğimi
boğazımda düğümlense de bir ses
iyice anladım
tek başıma yürüyemem,
sen de bilmelisin...
hercai menekşelerin tuttuğu gibi elini,
o vefalı toprağın
ellerimden tutmalısın…
parklarda soluksuz koşan çocuklar gibiyim
yoluna bağlandı ömrüm
dönüp dönüp arkama bakıp
senden ayrılamam
bilmeliyim orda olduğunu
ve takip eden gözlerini, adımlarını
endişeli bakışlarını,
ya da tebessümle bakan yüzünü
sen de bilmelisin
ve koşup,
hemen elimden tutmalısın…
yollar taşlı düşerim
kayıyor ayaklarım
ben sensiz yürümeyi bilmeyen bir çocuğum
düşmeye de razıyım yoksan
kanasa da dizlerim acıtmaz
yokluğun kadar...
yine de tutacaksan elimden
düşmem biliyorum
sen de bilmelisin
ve ellerimden tutmalısın...
Rüzgar
4 notes · View notes
ilayyd · 9 months
Text
1 sene önce gece yılbaşında seni aramıştım. Anında açıp güldürmüştün beni. Birlikte ondan başlayıp geriye doğru saydık. Hem yeni yılı kutlamıştık, hemde doğum gününü. O zaman o kadar mutlu olmuştum ki. Yeni yıla ailem ve seninle girmiştim. Bugün ise yeni yıla bir saat kala seni arayacağımı söylediğimde "saçma sapan işler yapma, uğraşamam" dedin. Ben orda çok daha iyi anladım. Benim sevdiğim kişi gitmişti. Yerine hiç tanımadığım, acımasız biri gelmişti. Biliyor musun, bu yazıyı yazarken gözlerim doldu. Gözlerimden yaşlar teker teker dökülüyor. Ama ben yine tam 00.00 ' da hem doğum gününü hem de yeni yılını kutladım. Bambaşka cevaplar, tepkiler verdin. Üzüldüm. Gerçekten çok üzüldüm. Hatta içim paramparça oldu. Bana hep "Ben aynıyım, değişmedim" dedin ama o kadar çok değiştin ki seni tanıyamıyorum artık. Bana senin bu kadar acımasız birine dönüşeceğini söyleseler inanmazdım.
Belki de seni çok istediğim için oldu bunlar. Belki herkese davrandığım gibi davransaydım sana da, bu kadar üzülmezdim. Belki de hiç aramamalıydım. Seni o üç yıl önceye gömseydim de bu haline şahit olmasaydım. Sen tarafından bu kadar parçalanmasaydım. Ama ne olursa olsun başı çok güzeldi. Düşmüştüm. Dağılmıştım. Senin elini tuttum, kalktım. Yaralarımı sardın. Tabi o yaralarımın üstüne daha da büyük yaralar açtın. O ayrı konu. Dediğim gibi, başı çok güzeldi.
Ben hep bir ihtimal diyerek o yolu yürüdüm. Önümü görmüyordum ama sen olduğun için umursamadım. Devam ettim. Yorulmadan, usanmadan yürüdüm. Beni uçurumun kıyısından kurtaran kişinin, o uçurumdan itiklediğine inanmamıştım. İnanamazdım. Çok zoruma gitti. İçimdeki o acı geçmiyor. Acılarımın üstüne acılar kattın. Şimdi ben nasıl o yolu yürüyeyim? Düşmüşken, sen beni yıkmışken.
Ben, sana ne yaptım bilmiyorum. Son zamanlarda, gün geçtikçe benden uzaklaştın. Düşmanınmışım gibi davrandın. Sana yükmüşüm gibi davrandın. Bu da zoruma gitti. Ben seni o kadar önemserken, senin beni görmeyişin beni üzdü. Parmağın kanasa koşarak yanına gelecekken, benim kalbim paramparçayken sen daha da parçaladın.
Eskiden böyle değildin. Sen çok farklıydın. Kusurlarına vardı ama kusurlarınla bile mükemmeldin. Hayatıma onca insan girmişken senin gibisini tanımamıştım. Ağlarken güldürürdün. Her gün müsait olduğunda arardın. Gününün çoğunluğu benimle geçerdi. Eve giderdin görüntülü arardın. Uyumadan iyi geceler dileyip öperdin. Hatta sesli bir şekilde hiç öpmediğin için ilk defa sesli öpmüştün. Her gece öperek uyuturdun. Gecenin bir vakti uyumadan arar, sesizce öperdin. Sesinle uyumuşluğum vardı benim. Her sabah görüntülü arar konuşurduk. O uykulu hallerimi gören ilk erkektin. Bende aynı şekilde. Zamanında peşimden koşardın. Gülerdik. Gülmekten anırırdık. Daha da çok gülerdik. Uzun zaman sonra ilk defa gerçek anlamda gülüyordum, gerçek anlamda mutluydum.
Şimdi bana değişmediğini mi söylüyorsun? Sen çok değiştin. Çok fazla. En mutlu gününde, en kötü olayı yaşayan küçük bir kızken beni ortada bıraktın. Evet, bana çok kez dedin. Kabul. Ama bu kadarı fazla. Bu kadarını kaldıramıyorum. Kaldıramam. Senin bu kadar acımasız biri olmanı kaldıramıyorum. Bana söylediklerini, yaptıklarını kaldıramıyorum. Ve sen üzüldüğümü, ağladığımı bile bile canımı yakmaya devam ediyorsun. Bide üstüne benim iyiliğim için yaptığını söylüyorsun. Bu bana iyilik değil en büyük kötülüktü. Anlamadın, anlamak istemedin.
Sende haklısın, zor biriyim. Ama ben herkese kötüyken sana iyi oldum. Başkaları gibi beni kullanmana izin vermedim, seni de kullanmadım. Başkaları gibi olmadığım için bana bunu yaptın. Kullanıp atamadığın için bunu yaşadık. Ben öyle biri değildim çünkü. Özür dilerim istediğin gibi biri olamadığım için. Hata bendeydi. Hatam beni kullanmana izin vermediğimdi. En büyük hatam da sana değer vermekti.
Ben çok şey istemedim ki. Sadece değer ver istedim. Onca yaşanmışlığı nasıl görmezden gelebilirsin? En özelim sendin. Sana içimi göstermiştim ben. Her şeyimi paylaşmıştım. İlklerimizi birlikte aşmıştık. Ailemi bile biliyordun. Kimselere söyleyemediklerimi sana söylemiştim. Senin de özellerini biliyordum. Ben, beni bu kadar inciteceğini düşünmemiştim. Halbuki ben seninle çok mutluydum. Fazlasıyla. Hayatta hiç mutlu olamadığım kadar mutluydum. Kimseyle mutlu olamadığım kadar çok mutluydum.
Yazık değil mi bana, yazık değil mi bize? Bunu mu haketmiştim ben, bunu mu haketmiştik biz? Peki ya sen? Bunu mu kendine layık görüyorsun ve bensizliği?
01.01.2024' 03.50
2 notes · View notes
fairy-tales-posts · 1 year
Text
Gerçekten garip..İnsanlar çok sert darbe alıyorlar..O kadar çok düşüyorlar ki..Dizleri kanasa da dizleri kanayan insana koşacak kadar aptalız..Bu hayatın garipliği bile bile güvenmek seni yarı yolda bırakacak insanlar.. "Ben her zaman yanındayım" diyen "göçmen kuş" karakterine sahip insanlara güvenmek.Ne kadar kırılsak da, ne kadar ezilsek de, ne kadar ağlasak da ağlamanın tuhaflığı. bu hayat hala bütün bunların sebebine tutunuyor..🍂
15 notes · View notes