#kalırsın bir başına
Explore tagged Tumblr posts
aciya-gulmekk · 2 months ago
Text
Biz ince bel,ela göz,sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda Ateşin yanında barut,barutun yanında ateş olasın diye.
Rakı sofralarında söylenip,acı tütün çiğnercesine sevdik
Anlayamadılar...
-Nazım Hikmet
7 notes · View notes
selenisvorldsblok · 4 months ago
Text
Tumblr media
Bazen yalnız olmak istersin,
Kaçmak, ardına bakmadan.
Kendinden bile uzaklaşmak.
Kim bilir?
Sessiz sakin bir yer.
Belki bir dağ başı,
Dağın zirvesi,
Belki bir ova.
Haykırırsın avaz avaz.
Yalnız sen ve doğa.
Söyleyemediklerini,
Hüsranlarını anlatırsın.
Kırgınlıklarını,
Hasretini,
Uçan kuşa,
Gökteki yıldıza,
Akan dereye, haykırırsın.
Egoları, bencilliği,
Görmeyen gözleri,
Duymayan kulakları,
Hissetmeyen yürekleri,
Şikayet edersin boşluğa.
Haykırırsın dağlara.
Anlaşılmayı beklersin, nafile.
Kendine kalırsın, tek başına.
Neylersin.
Tumblr media Tumblr media
180 notes · View notes
selin-n · 2 months ago
Text
Yorgunluğun Ertesi
Pür telaş yaşadım sanki çok acelem varmış gibi.
Her şeyde olmaya çabaladım...
Sanki ben olmayınca bir şeyler eksik kalacakmış gibi...
An oldu zamanla yarıştım
Geçme ihtimalim varmış gibi.
Yanılttıkça insanlar Hep bir şans daha tanıdım bazen abarttım
Üç beş sayısını sayamadım.
Meğer her şey değişir de bir tek insanlar değişmezmiş.
Ve ben en çok kendimde yanılıp
Kendime mahçup kaldım.
Ne zamana yetişebildim
Ne yanında olduklarımı gün geldi yanımda bulabildim.
Meğer yorulmayı ben yaşamak sanmışım.
Meğer en lazım olan kendimi hep başkaları kazansın diye harcamışım.
Meğer daha dün gibi aklımda olan çocukluğum, çok geride kalmış.
Dağ gibi bir ömrü bilmeden yerle bir etmenin Şimdi kâh şaşkınlığını yaşıyorum ...
Kâh pişmanlığını.. Ahraz snr
💙🦋🥀😔😞
💙🦋🥀😔😞
Bir garip hüzün çöker insana🥀
El, ayak çekilince🥀
Tek başına kalırsın dünyada🥀
Etraf sessizleşince🥀
Tumblr media
108 notes · View notes
selcandy · 26 days ago
Text
Ne görüyorum biliyor musunuz, artık insanlar “kilo mu aldın, göbek mi yapmışız” gibi şeylerin kaba algıladığını, hoş karşılanmadığını ve bedenle bağlantılı söylemlerin (ama sadece söylemlerin) değiştiğini bildikleri için bu cümleleri açıkça kuramıyorlar ama aynı bağlamda başka başka cümleler üretmeye başlamışlar. Gündüz bir arkadaşımın paylaştığı fotoğrafın altında gördüm mesela, birisi şey yazmış “gluteni azaltsan mı 🫣😳” - bunun bir insana “kilon artmış” demekten bir farkı yok ve birisinin gluten tüketimine karışılması da en az kilosunun vurgulanması kadar absürt aq :S
Bir şeyleri sırf “trend” olduğu, herkes öyle yaptığı için yapıp işin altında yatan felsefeyi kavrayamayınca insanlara her şeyi söyleyebileceğini zannetmeye devam ediyorsun, sadece seçtiğin kelimeler ve cümlelerin şekil değiştiriyor. “Ben buna karışamam, bu benim üstüme vazife değil” gibi düşünceler o minnoş aklına hiç uğramıyor, “ben buna karışırım, bu benim üstüme vazife ama öyle demeyeyim de şöyle diyeyim” evresine geçebiliyorsun anca. Kendin kendi fikrini söyleyemiyorsan “kocam dedi” diyorsun mesela, bunu bile gördü bu gözler abi. Daha önce anlatmıştım ya, buradan birisi ben göz ameliyatı olduğumda ameliyatı kocasına anlattığını ve “kafayı yemişsiniz” dediğini yorum olarak yazmıştı bana kjvgkjg. İlla söyleyeceksin bir şey yani, kesinlikle “banane ulan”ın yok. Yemin ederim böyle şeylerin bana mı, Ayşe’ye mi, Pelinsu’ya mı dendiğini önemsemeksizin, yoğunluğu değişmeksizin çok sinirleniyorum ya. Çok sinirleniyorum, eskisi gibi nahif bir gülücükle geçiştirmiyorum konuyu yani.
Ben böyle şeyleri dile getirdiğimde antipatik karşılanıyorum ama bizimki gibi toplumlarda yapısökümcülük, söylem yıkımı falan hikaye arkadaşlar. Ben bunu oturduğu yerde sosyolojik eleştiri kasan herbokolog vatandaş olarak söylemiyorum, dilci olan Selcan versiyonumla söylüyorum. Bizim şekilci, eğilimci toplumumuzda söylemleri ne kadar değiştirirsen değiştir, fikirleri değiştiremezsin. Oysa söylem yıkımı felsefesinin tek amacı fikir değiştirmek. Söylem yıkanlarda da vasıf yok ki neticesi düzgün olsun. En aktivistimiz bile “Çiçek babandır” dediğinde devrim yaratabileceğini zannediyor. Sen bir iş makinesinin nasıl çalıştığını bilmeden onun başına geçersen, ortalığın ağzına sıçtığınla kalırsın. Bilinçsizce söylem yıkmaya girişmenin de bundan bir farkı yok, o yetersizlikle yıktığının yerine yeni bir şey inşa edemiyorsun çünkü. Derinine inip sıkıcı olmak istemiyorum ama yapı sökmek bu değil, bu “yeni moda duyarlılık, ben de acilen aynı kılıfa bürünmeliyim”den başka bir şey değil.
İnsanlara başkalarına baktığında ilk önce götüne göbeğine odaklanmaması gerektiğini öğretemezsin. O yine odaklanır ama sırf toplumsal bir hassasiyet söz konusu diye “götüne göbeğine takıldım” demez de “bu aralar fazla tatlı yiyoruz herhalde heheh” der. Peşine sevimli emojiler ekler. Kimse ona “yediğim tatlılar götüne girsin” demez, bu devran böyle gider. Maruz kalan nahifçe gülmek yerine tepki verirse “alıngan, kompleksli” falan olur. Bizim toplumumuzda bu işler böyledir, şöyleyken de böyledir.
47 notes · View notes
quilainworld · 4 months ago
Text
Bazen yanan bir evde tek başına kalırsın. Ne yangını söndürmeye mecalin vardır, ne de kaçmaya çalışmaya...
49 notes · View notes
felsefeyapmaulan · 10 months ago
Text
Orta sınıf vatandaş
Tumblr media
Ülkenin yükü en çok senin sırtına biner.
Oransal olarak en çok vergiyi sen ödersin. Kaçakçılık, suç işleme, illegal işler yapma gibi şansın yok.
İte kopuğa işlemeyen yasalar senin için var.
Gün ışığı olmayan saatte iş için yola koyulursun.
Hiçbir toplumsal gruba ait değilsin. Başına bir şey geldimi yanında sadece yakınların olur.
Etliye sütlüye fazla karışmaz "aman bana dokunmasın" dersin.
Sekülersin ama kültürel muhafazakârlığı asla üstünden atamazsın.
Tarikatçısı, teröristi, siyasetçisi, mafyası, aşireti, bakkaldan ekmek alır gibi kaçak silah sahibi olabiliyorken, +25 milyon silahın gezdiği ülkede yasal olarak bireysel silahlanıp kendini koruma hakkın bile yoktur.
Emekliye, memura, öğrenciye, sığıntıya, saraya bakmak için çalışırsın.
Devlet dairelerinde işlerini kolay kolay halledemez, gişe memurlarıyla papaz olursun. Eşek yükü vergi ödediğin ülkede hastanede randevu bile bulamazsın.
Sokakta gezmek bile zor gelir sana, milyonlarca başı boş iti, kriminal tipi, trafik magandası, tacizcisi, uyuşturucu bağımlısı, kaza kurşunları ve her türlü psikopatı senin için çevresel faktör ve sosyolojik gerçeklerdir.
Hayatın toplu taşımalarda geçer.
Fazla bir sosyal aktiviten yoktur, telefondaki ekran süren fazladır.
Önemli işler için yukarılardan bir tanıdık, araya sokacak bir adamın yoktur.
Alışveriş yaparken marketlerde dakikalarca fiyat etiketlerine bakıp filozoflar gibi düşünürsün.
3 kuruş için sattığın emeğinin karşılığında ayda birkaç kere yemek yemeye gittiğin lokantada bile hesap ne kadar gelecek diye düşünürsün.
Hep ileriyi düşünmek zorunda kalırsın.
Tüketmeye gelince bir şekilde tüketirsin de, en çok sen tükenirsin.
Suratın da genelde asıktır..
Alıntı
27 notes · View notes
dizimdedinlen · 10 months ago
Text
hayallerin boğazına saplandığı anda kalırsın. yüzüne düşer bir bir anılar, saçlarını kestirir. her şeyin boşa olduğu anlatılır, katlanamazsın. sonra evin başına yıkılır, toparlayamazsın. yüreğin yanar, açıklayamazsın. bir yerde ismi geçer, yutkunamazsın. zihnindeki silüetler her gece boğar seni, inandıramazsın. bazense. bazense işte, bir duvarın dibine çöker, saatlerce takılı kalırsın bir şarkıda.
26 notes · View notes
turkuazsubat · 5 months ago
Text
Bir başına kaldı mı bir insan bir kere. Her gece ve her serinlik hatırlatır sana yalnızlığını. Geçmişe saplanıp kalırsın.
17 notes · View notes
fikret-i · 1 year ago
Text
Tumblr media
Şefkat, aşktan daha büyük latifedir der Said Nursi Hazretleri. Gerçekten de öyle. Sevdaymış, aşkmış... Alev Alatlı beş gün aç kalın görürsünüz demiş ya! Gerçek ise kalbindeki muhabbet, aç da kalırsın. Dağı delmekmiş, delemesen de denersin. Çölleri aşmakmış, bir yolunu bulmaya çalışırsın. Peki evladınla hiç imtihan edildin mi? Evladının hastalığıyla. Sabahlara kadar inlemesi, gözünün önünde erimesi... Başına gelmeyiversin! Hiç bir gaflet seni o andan alıp; ne kalbini ne de zihnini başka şeylerle meşgul edemez. Hatta kaderi tenkit olmasa dersin ki: " Şu biçare evladım, hasta yatağından kalksın da ben onun yerine yatarım." Bazılarımız bazen boyundan büyük sözler konuşuyor. Canından, dünyadaki her şeyden... çok seviyormuşmuş. Vb sözleri ne kadar da düşüncesizce, hesapsızca sarf ediyoruz ya!
49 notes · View notes
cesetlervemorglar · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
hayallerin boğazına saplandığı anda kalırsın. yüzüne düşer bir bir anılar, saçlarını kestirir. her şeyin boşa olduğu anlatılır, katlanamazsın. sonra evin başına yıkılır, toparlayamazsın. yüreğin yanar, açıklayamazsın. bir yerde ismi geçer, yutkunamazsın. zihnindeki silüetler her gece boğar seni, inandıramazsın. bazense. bazense işte, bir duvarın dibine çöker, saatlerce takılı kalırsın bir şarkıda.
43 notes · View notes
arsmoriendia · 2 months ago
Text
selam oza!
ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni
daha da korkunç, bir başına değilsen oysa
...
karşıtlar getiriliyor bir araya
bırak çekeyim kahrını ve acını kendime
çünkü acılı kutbuyum mıknatısın ben,
sense sevinçli. dilerim sonuna dek kalırsın öyle.
dilerim hiç bilmezsin ne denli hüzünlüyüm.
inan, kendimle üzmeyeceğim seni.
inan, ders olamayacak sana ölümüm.
inan, yük olmayacağım sana yaşamımla.
selam oza, dilerim ışıl ışıl kalırsın hep
bir sokak fenerinden sızan bir ışık gibi.
3 notes · View notes
goguskafesimezari · 8 months ago
Text
Ama geçmez ki.
Ama dinmez.
Ama bitmez ki.
Ama durmaz.
Ama yetmez.
Ama, ama, ama.
Kalırsın amalarla, bir başına.
Sevgiler de ama taşır. En çok sevgiler taşır.
8 notes · View notes
onsr-a · 5 months ago
Text
Tek isteğim bir gün gerçekten için sızlasın, canın yansın, hiç kimse acına ortak olmasın. En çok korktuğun şey yalnız kalmaktı bu hayatta ki; umarım en dip kuyularda tek başına kalırsın..
5 notes · View notes
yazarinsesi · 10 months ago
Text
Gelmeyecek birini özlemek
Özlem... Ne ağır, ne uzun, ne yorgun bir intiham. Derinlik ve acı hissi yaratıyor insanın içinde. konuşulması çok uzun ama konuşulamayacak kadar boğazını düğümleyen o berbat his. Özlemekten daha zor bir şey varsa ölen birini özlemektir. İmkansızlığı özlemektir. Kokusunu, sesini, eve gelince üstüne koşmasını... Girersin eve sana sarılan biri yok, yatarsın yatağa yanında yatan biri yok. O an sadece boşlukla birlikte gelen o acıyı hissedersin. Ağlarsın... Saatlerce, günlerce, aylarca... Hiç kapanmaz o yara sende. Fotoğraflara bakarsın, güzel anılarını düşünürsün, hayal edersin ama hayalinle kalır. Yine tek başına kalırsın günün sonunda. O yatağa tek girersin mesela. O yatağa girdiğinde kafanda "Remembrance" çalar. Geceleri uyumak için değil de özlemek için var sanki. Özlem garip bir şey öldüğünü düşünüyorsun ama ölmüyorsun, ölmek o anda tek çıkış yolun gibi geliyor. Özlemek ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk demiş Cemal Süreya. Özlediğin kadar ölürsün çünkü, öldüğün kadar özlersin bir de. 'Şurama batan, diyor şair; şurama batan Özlem demeselerdi, bıçak derdim'.
9 notes · View notes
agacsizkoalasblog · 1 year ago
Text
Canın çok acır. Kimseye anlatamazsın çünkü anlamazlar seni. Acıyorsa git derler o seni üzüyorsa git ondan. Ama sen gidemezsin. Git demek kolay gelir başkalarına. O gözleri bırakıp nasıl gidilir söylemezler, o eller nasıl bırakılır söylemezler. Canını acıtan da olsa, onun canı acıyacak diye ödün koparken nasıl gidilir söylemezler. Anlamaz kimse seni. Acıtan peki? Farkına bile varmaz nasıl yara açtığının. Ne kadar derin bir yara açtığını görmez üstüne daha derinlerini açar belki de. Farkına varsa da, umursamaz. Acıtmış zaten neden umursasın ki. Tek başına kalırsın. Anlatmak istersin ama bilirsin anlamayacak kimse. İçine atarsın bir süre sonra, vücuduna yansır içinin acısı. Solgun görünürsün, halsiz, bitkin.. Sadece hastasın sanarlar. Geçer derler, ilaç verirler belki. Ama ilaç yaranın sebebidir aslında. Açan kapatır yaraları, eğer kapatmak isterse... Nadir bulunur yarası kapanan insanlar. Şanslı insanlardır onlar. Yaralarını açan iyileştirir. Kalan şanssız kısım ise, kendi ilacını kendi yaratmaya çalışır. Bazıları yeni bir şeyler ile ilgilenip kafasını susturmaya çalışır. Bazıları ise sorunu kökten halleder. Her şey biter... Ama sen de bitersin. Ne hislerin kalır, ne yaraların, ne de bedenin. Ve aslında yaşadığını yaşattın belki de. Yaralarını açan kişiyi yokluğunla cezalandırdın. Gittin ondan, anlattıklarından, hayattan.. Geç artık. Açılan yaraları sarmak için geç, gitme kal demek için geç, seviyorum demek için geç...
15 notes · View notes
onunnincisii · 2 months ago
Text
İnsanı aklınla sevme aklını kaybedersen aşkın biter...
İnsanı kalbinle sevme kalp durunca aşkın biter...
İnsanı bedeni için sevme bedeni soğursa sevdanda biter
İnsanı ruhunla sevme ruhun gidince bir başına kalırsın.
Sahi bir ruhu ruhunla sev ölsende soğusanda yansanda o ruh sen gidince peşinden gelir sonsuz olan tek tezde ruhu sevmektir.Sonsuz aşıklar hep ruhlarını bağlarlar ve diğer insanlara gözlerini kapatıp ölmeyi tercih ederler♾
2 notes · View notes