#kadın temsili
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kadınların Siyasette Temsilinin Artırılması ve Karşılaşılan Zorluklar
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/kadinlarin-siyasette-temsilinin-artirilmasi-ve-karsilasilan-zorluklar-34986/
Kadınların Siyasette Temsilinin Artırılması ve Karşılaşılan Zorluklar
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/4e25085e5ed93811778e0e9641277546/d2454b39e91ccd52-58/s540x810/57f8395a1493a43abcdd7c467731fb44264136e6.jpg)
Kadınların siyasette temsilinin artırılması, toplumsal cinsiyet eşitliği için kritik bir adımdır. Bu içerikte, kadınların siyasette karşılaştığı zorluklar ve bu engellerin aşılması için öneriler ele alınmaktadır.
https://lefkosa.com.tr/kadinlarin-siyasette-temsilinin-artirilmasi-ve-karsilasilan-zorluklar-34986/ --------
#çevrimiçi saldırılar#Cherie Blair#ekonomik büyüme#insan hakları#kadın hakları#kadın iş gücü#kadın politikacılar#kadın temsili#siyaset#yasal eşitlik#Ekonomi
0 notes
Text
Bursa Business School ve BUİKAD Kadın Liderler Akademisi Protokolü İmzalandı
Bursa Business School ve BUİKAD Arasında Kadın Liderler Akademisi Protokolü İmzalandı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından iş dünyasına kazandırılan Bursa Business School ile Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) arasında, kadın liderlerin iş dünyasındaki rollerini güçlendirmek ve liderlik becerilerini geliştirmek amacıyla “Kadın Liderler Akademisi” işbirliği protokolü…
#buikad#Bursa Business School#eğitim programları#ibrahim burkay#İş Dünyası#iş hayatında kadın temsili#kadın girişimciliği#Kadın Liderler Akademisi#kadın liderlik#Şeyda Şençayır
0 notes
Text
CHP Kadın Kolları: 'Kadınların haklarına göz dikmeyin'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın açıklamalarınına karşı CHP Kadın Kolları 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir basın toplantısında 6284’ü ve nafakayı hedef aldı. Bakan Göktaş’ın kadınların kazanılmış haklarına göz diken açıklamalarına ilişkin bugün 81 il, 973 ilçe başkanımızla eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz. Bakan Göktaş, kadın düşmanı zihniyetin temsili niteliğindeki açıklamalarıyla gündeme oturdu. Bakan Göktaş, önce 6284 sayılı Kanun’un değiştirilmesinin ya da kaldırılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Ardından şu skandal sözlere imza attı: “Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 sayılı Kanun’u uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. 'Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz.' diyorlar."Sayın Göktaş’a öğretelim; kadınlardan bahsederken iyelik eki kullanılmaz. Her kadın bir bireydir ve kimseye ait değildir. Kendisi de bir kadın olan Göktaş’ın toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki bilincini, bu sayede görmüş olduk. Seçim kampanyası boyunca Cumhur İttifakı 6284’ü hedef gösterdi. Yetmedi “kadının beyanı esastır” ifadesi sürekli tartışmaya açıldı. Şimdi de Bakan Göktaş çıkıp, 6284’ü kadınların da istemediği gibi gerçek dışı bir söylemde bulunuyor. 6284 sayılı Kanun’u tekrar hatırlatalım: “6284 sayılı Kanun, şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca feshettiğinde gelen tepkiler üzerine; “6284 yürürlükte” diyerek kamuoyunu ikna etmeye çalışmıştı. Şimdi bu yasayı budamaya çalışıyorlar fakat buna asla izin vermeyeceğiz. 6284 kırmızı çizgimizdir. Asla dokundurmayacağız.6284’e yönelik yürütülen kara propaganda “Kadının beyanı esastır” ifadesi üzerinden yürütülüyor. Olmayan bir mağduriyet yalanı ile algı oluşturulmaya çalışılıyor. Peki, “kadının beyanı esastır” ne anlama geliyor?Bilmeyenlere anlatalım: Tüm yasaların önceliği “suçu önlemek”tir. Önleyemiyorsa mağduru korumak, faili cezalandırmak ve caydırıcı tedbirler almaktır. Bu yasa, cinsel şiddete maruz kalan ya da tehdit altında olan mağdurun beyanı üzerine uzaklaştırma kararı verilmesine olanak sağlıyor. Böylece, suçun önlenmesi ve mağdurun korunması amaçlanıyor. Mağdur bir erkek de olabilir. Önemli olan şiddeti önlemektir. Cinayet işlenmeden önce durdurulmalıdır. Bazıları “ya beyan yalansa” diyerek yasayı tartıştırıyor. Oysaki bir çocuğun ya da kadının ifşa aşamasına gelmesi ancak çok ağır bir şey yaşadığında mümkündür. Bu yasa ile mağdurun, yaşadıklarını anlatması için cesaretlendirilmesi amaçlanıyor. Bu düzenleme, özellikle ensest vakalarında hayat kurtarıyor. Kaldı ki mağdurun beyanı körü körüne esas alınmıyor; yargılama sırasında hayatın olağan akışına uygun, samimi, tutarlı ve istikrarlı bir tutum sergilemesi gerekiyor. Fail ile mağdur arasında menfaate dayalı bir husumet olmaması gözetiliyor. Diyelim ki sanık, tanıklar ve doktor raporları ile desteklenen belgelere rağmen iddiaları çürüttü. O zaman kadının beyanı esas alınmıyor. Kısacası yasada “masumiyet karinesine” aykırı bir durum yok. Bu konu bu kadar basit ve nettir, tartışmaya da kapalıdır. Bakan Göktaş’ın hedefindeki bir diğer konu ise nafaka. Bakan Göktaş, nafakaya ilişkin, ��Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990'lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım” dedi. Kanunen boşanma sonrasında taraflara üç çeşit nafaka hakkı tanınır. Bunlar; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır. YÜZDE 45'İNÎN HERHANGİ BİR GELİRİ YOKTedbir nafakası; boşanma davasının açıldığı günden başlayarak dava süresince gerekli görüldüğü hallerde verilen bir nafaka türüdür. Kadın Dayanışma Vakfı’nın “Yoksulluk Nafakası” incelemelerine göre, dava sürerken müşterek çocuklar için talep edilen tedbir nafakası oranı sadece yüzde 44’tür. Eşler için talep edilen tedbir nafakası oranı ise yüzde 46’dır. İştirak nafakası, çocuğun velayetini alan eşe, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için ödenen nafakadır çünkü bu giderler anne ve babanın ortak sorumluluğudur. Müşterek çocuklar için talep edilen iştirak nafakasının oranı yüzde 61’dir.Yoksulluk nafakası ise boşanma davasının bitip kesinleşmesinden sonra ödenen bir nafaka türüdür. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka bağlanır. Düzenlemede herhangi bir cinsiyet belirtilmemiştir. Çoğunlukla kadının lehine olmasının nedeni, boşanma sonrasında yoksullaşan tarafın ağırlıklı olarak kadınlardır. Bu tablo toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucudur. Kaldı ki bu nafaka süresiz değildir. Alacaklının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde ortadan kalkar. Alacaklı tarafın bir başkasıyla fiilen evlenmiş gibi yaşaması, işe girerek yoksulluğunun ortadan kalkması durumunda da mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Ayrıca, mali durumların değişmesi halinde nafaka miktarının azalmasına karar verilebilir. Kadınlar tarafından talep edilen yoksulluk nafakasının oranı yüzde 70’tir, çünkü davalara taraf olan kadınların yüzde 45’inin herhangi bir geliri yoktur. HİÇ ÖDENMİYORKadın Dayanışma Vakfı’nın 2019 yılında yaptığı araştırmaya göre, mahkemeler nafaka taleplerinin sadece yüzde 8’ini tam olarak kabul etmiştir. Ayrıca nafaka meblağları da kamuoyuna yansıdığı gibi milyonlar değildir. Kadınların sadece yüzde 2’si 2000 TL’nin üstünde nafaka alırken yüzde 66’sı 500 TL’nin altında nafakaya mecbur bırakılmaktadır. Şunu da hatırlatmakta fayda var: bağlanan nafakaların yüzde 50,7’si hiç ödenmemektedir. GÖZ DİKMEYİNAyrıca, bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka ödediğini iddia eden erkekleri TÜİK verileri bile yalanlıyor. 2020 yılında açıklanan TÜİK verilerine göre, Türkiye’de boşanmaların sadece yüzde 2.2’si bir yıldan az evlilikleri kapsıyor. Mevcut durum bu kadar net iken Bakan Göktaş, kadınların yoksulluk nafakasına göz dikemez. Şayet Bakan Göktaş, bu konudaki mağduriyetin giderilmesi hususunda samimi ise nafaka mağduru kadınların sorunlarını çözebilir. Sosyal devletin yoksul kadınları daha fazla desteklemesini sağlayabilir. Buradan AKP Hükümeti’ne sesleniyorum: YASALARA DOKUNMAYIN, UYGULAYIN. KADINLARIN KAZANILMIŞ HAKLARINA GÖZ DİKMEYİN. Örgütlü mücadelemizin karşısında duramayacaksınız." Read the full article
2 notes
·
View notes
Text
Ankara Kızlarımız
Ankara kızları, tıpkı diğer tüm kadınlar gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları ve uluslararası insan hakları normlarına göre eşit haklara sahiptir. Bu haklar, kadınların toplumda erkeklerle eşit bir şekilde yer alabilmesi, yaşamlarını özgürce sürdürebilmesi için belirlenmiş bir dizi hukuki düzenleme ve sosyal garanti sağlar. Ankara’daki kızların hakları, sadece şehirle sınırlı olmayıp, tüm Türkiye’deki kadınları kapsayan anayasal ve yasal haklar çerçevesindedir.
1. Eşitlik ve Ayrımcılığa Karşı Koruma
Ankara’daki kızların en temel haklarından biri, eşitlik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu garanti eder. 1985 yılında Türkiye’nin imzaladığı Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ve Türk Medeni Kanunu, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını güvence altına alır. Bu, özellikle çalışma hayatı, eğitim, sosyal güvenlik gibi alanlarda eşit haklar anlamına gelir.
Ankara’daki kızlar da bu eşitlik ilkesine tabidir ve herhangi bir ayrımcılığa karşı hukuki korunma hakkına sahiptirler. Bu anlamda, eğitimde, işyerlerinde, toplumsal hayatta ve sosyal alanlarda cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramamaları sağlanmıştır. Herhangi bir ayrımcılığa uğramışlarsa, iş mahkemeleri, insan hakları kurumları ve kadın hakları dernekleri gibi yasal yollara başvurabilirler.
2. Eğitim Hakkı
Ankara’daki kızların eğitim hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Eğitim Kanunu tarafından güvence altına alınmıştır. Kızlar, ilkokuldan üniversiteye kadar her düzeyde eğitim alma hakkına sahiptirler. Kız çocuklarının eğitim alması, hem toplumsal gelişim hem de ekonomik bağımsızlık açısından son derece önemlidir. Türkiye’de üniversiteye giriş, öğrenim kredisi ve yükseköğrenim fırsatları, kızların eğitimde erkeklerle eşit haklara sahip olmalarını sağlar. Ayrıca, kızlar kamusal alanda, eğitimde fırsat eşitliği prensibine uygun olarak, çeşitli burs ve destekleme programlarından faydalanabilirler.
3. Çalışma Hakkı ve İş Güvencesi
Ankara’daki kızların çalışma hakkı da, Anayasayla güvence altına alınan temel haklardan biridir. Türkiye’de, Kadın İstihdamı ve Fırsat Eşitliği politikaları çerçevesinde, kızlar iş güvencesi, eşit maaş, kariyer gelişimi gibi konularda haklara sahiptirler. Ayrıca, kadın istihdamını artırmaya yönelik politikalar da mevcuttur.
Kadınların, özellikle de Ankara’daki kızların, çalışma hayatında karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılığa karşı hukuki hakları vardır. İşyerinde eşit maaş, terfi fırsatlarında eşitlik ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır. Ayrıca, hamilelik, doğum ve süt izni gibi haklar, İş Kanunu ile belirlenmiştir.
4. Aile İçi Şiddetten Korunma
Ankara’daki kızların aile içi şiddetten korunma hakları da Türk Medeni Kanunu ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Kadınlar, şiddet gördüklerinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi devlet kurumlarından, barolardan, kadın sığınma evlerinden ve şiddet öncesi danışmanlık merkezlerinden yardım alabilirler.
Kadınlar, aile içi şiddet durumunda, koruma tedbirleri alabilir ve mahkemeye başvurarak hukuki haklarını savunabilirler. Bu da, Ankara’daki kızların şiddetten korunmalarını ve haklarını savunmalarını sağlayan güçlü bir güvence sunar.
5. Seçme ve Seçilme Hakkı
Ankara’daki kızların en önemli haklarından biri de seçme ve seçilme hakkıdır. Kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Seçim Kanunu çerçevesinde, seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olduğu gibi, seçilecek pozisyonlarda da yer alabilirler. Bu hak, yerel seçimlerde ve genel seçimlerde geçerlidir. Ankara’daki kızlar, yerel yönetimlerde, belediyelerde, hatta meclislerde de görev alabilirler. Kadın temsili ile ilgili yapılan yasal düzenlemeler, kadınların siyasi alanda daha fazla yer almasını teşvik eder.
6. Kadın Sağlığı ve Üreme Hakları
Ankara’daki kızların sağlık hakları ve üreme hakları da son derece önemlidir. Kızlar, devletin sunduğu ücretsiz sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahiptirler. Ayrıca, kadın sağlığına yönelik özel hizmetler ve doğum kontrolü, gebelik izni gibi haklar da düzenlenmiştir. Kızlar, aynı zamanda cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanlarında bilgilendirilir ve gereken sağlık hizmetlerine kolay erişim sağlarlar.
7. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Hukuki Destek
Ankara’da, kadınların şiddete uğraması durumunda başvurabileceği çok sayıda kurum ve yasal destek alanı mevcuttur. Kadın Sığınma Evleri, Kadın Danışma Merkezleri, Aile Mahkemeleri gibi resmi ve sivil toplum kuruluşları, kadınların korunmasını ve şiddetle mücadele etmelerini sağlar. Bu da, Ankara’daki kızların şiddet mağduru olmaları durumunda, haklarını hukuki zeminde savunabilmeleri için sağlam bir destek mekanizması oluşturur.
Sonuç
Ankara’daki kızlar, eğitim, çalışma, sağlık, seçme ve seçilme hakkı, aile içi şiddetle mücadele gibi bir dizi temel insan hakkına sahiptirler. Türk Medeni Kanunu, Kadın Hakları Evrensel Beyannamesi, Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) gibi ulusal ve uluslararası sözleşmeler, kızların bu haklarını güvence altına alır. Ankara’da yaşayan kızlar, bu haklardan tam anlamıyla faydalanarak, kendi yaşamlarını daha iyi ve güvenli hale getirebilir, toplumsal hayatta daha güçlü bir konumda yer alabilirler.
1 note
·
View note
Text
Bursa Nilüfer’in Mahalle Komiteleri’nde yeni dönem
https://pazaryerigundem.com/haber/197574/bursa-niluferin-mahalle-komitelerinde-yeni-donem/
Bursa Nilüfer’in Mahalle Komiteleri’nde yeni dönem
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/952006c93ad886625a8bf03ff5326e0e/0c2bcb64415658a7-49/s540x810/23fa675e7c177e99212409049cc3adfb1c566676.jpg)
Türkiye’de ilk kez dijital platformda gerçekleştirilen, Nilüfer Mahalle Komitelerinde 770 temsilci göreve başlıyor. Mahallelere yapılacak hizmetlerde, komitelerin onayının alınacağını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Herkesin fikrinin yansıdığı bir Nilüfer yaratmak istiyoruz. Mahalle Komiteleri’ndeki arkadaşlarımızla birlikte dayanışma içinde çalışacağız” dedi.
BURSA (İGFA) – Nilüfer Kent Konseyi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Nilüfer Mahalle Komiteleri’nde, seçimler tamamlandı. Türkiye’de ilk kez dijital platformda, “Nilüfer Her Yerde” mobil uygulaması üzerinden gerçekleştirilen seçim süreci ve sonuçları düzenlenen basın toplantısında ele alındı. Nilüfer Kent Konseyi’ndeki toplantıya Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Serpil Altun ile Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın katıldı.
1006 KİŞİ ADAY OLDU
Güzel ve başarılı bir seçim sürecini geride bıraktıklarını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “Dijital demokrasi denemesi yaptık. Hem adaylık başvuruları hem de oylamaları, ‘Nilüfer Her Yerde’ uygulamamız üzerinden yapıldı. 25 Kasım’da başlayan adaylık başvuruları, 8 Kasım’da sonlandı. Mahalle Komiteleri için toplam 1006 başvuru aldık. Bunların 425’i kadın, 79’u genç ve 30’u engelli adaylardan oluştu. Türkiye ortalamasının üzerindeki kadın aday sayısı bizleri sevindirdi. Bu sayının gelecekte artacağına inanıyorum” dedi.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/952006c93ad886625a8bf03ff5326e0e/0c2bcb64415658a7-49/s540x810/23fa675e7c177e99212409049cc3adfb1c566676.jpg)
770 KOMİTE ÜYESİ GÖREVE BAŞLIYOR
15 – 22 Aralık tarihlerindeki seçimlerde toplam 7 bin 713 kişinin oy kullandığını belirten Başkan Şadi Özdemir, “Seçimlere katılım oranı yüzde 1,95 oldu. Bu oran düşük görünse de duyurular arttıkça ve uygulama daha fazla kullanıldıkça, katılım yükselecektir. En yüksek katılım ise yüzde 11,35 ile Kızılcıklı Mahallesi’nden geldi. Seçimlerin sonucunda 770 kişi Mahalle Komiteleri’nde görev almaya hak kazandı. Bunların 443’ü erkek, 327’si kadın. Amacımız kadın oranını yüzde 50’ye çıkararak, eşit temsili sağlamak. Toplumun doğru temsili için bu çok önemli. Herkesin fikrinin yansıdığı, kimsenin kendini öteki hissetmediği bir Nilüfer yaratmak istiyoruz” diye konuştu. Katılımcı demokrasi ve ortak akılla yönetim için Mahalle Komiteleri’ne büyük önem verdiklerinin altını çizen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Doğal üyelerle birlikte komitelerdeki üye sayısı 1487’ye çıktı. Bu arkadaşlarımızla birlikte dayanışma içinde çalışacağız. Mahallelere yapılacak hizmetlerde, Mahalle Komitesi’nin onayını alacağımızı taahhüt etmiştik. Bu sözümüzün de arkasında duracağız” dedi.
DİJİTAL KATILIM ARTACAK
Önümüzdeki süreçte “Nilüfer Her Yerde” uygulaması üzerinden, yeni dijital katılım alanları oluşturacaklarını da duyuran Başkan Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri uygulamayı indirmeye davet etti.
Seçimlerin ardından Nilüfer Mahalle Komiteleri’nde yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, seçim sürecinde “Nilüfer Her Yerde” mobil uygulamasının indirilme sayısının 15 bini geçtiğini belirtti. Seçimin dijital katılım açısından örnek bir çalışma olduğunu ifade eden Aydın, “Bu daha başlangıç. Dijital dönüşümü sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/fc7840aa89cb0607f90c28ddc64930a9/0c2bcb64415658a7-1a/s540x810/2db9306539ab082a01f69749ad9769fe7d4dd70d.webp)
0 notes
Text
Türk Basketbolu İçin Kritik Hafta
Türkiye’nin Avrupa Kupalarındaki Temsili Türkiye, 2024-2025 sezonunda Avrupa kupalarında güçlü bir varlık göstermeye devam etmektedir. Erkek ve kadın basketbol takımları, kıtanın en prestijli liglerinde mücadele ederek, Türk sporunu uluslararası arenada temsil etmektedir. Bu yazıda, Türk takımlarının Avrupa’daki performansları, karşılaşmaları ve temsil ettikleri ligler hakkında kapsamlı bir…
0 notes
Text
Trump'ın Başkan Seçilişinin Sunmuş Olduğu Dersler - Haluk DİRESKENELİ
2024 ABD başkanlık seçimleri, siyasi dinamiklerin evrimi ve seçmenleri etkileyen temel meseleler üzerine birçok tartışma ortaya çıkardı. Bu seçimlerin sonuçları, gelecekteki seçim kampanyaları ve yönetişim anlayışı için kritik dersler sundu. 1. Siyahi Kadın Adayların Karşılaştığı Zorluklar: Kadın ve azınlık temsili siyasette giderek artıyor olsa da, 2024 seçimleri, siyahi kadın adayların en…
0 notes
Link
İngiltere'de kadın yöneticilerin sayısındaki düşüş, iş dünyasında cinsiyet eşitliğini tehdit ediyor. Bu durumun sonuçları, kadınların liderlik pozisyonlarındaki temsili ve iş hayatındaki eşit fırsatlar üzerine derinlemesine bir inceleme.
0 notes
Text
TMOK Ve KASFAD Federasyon Seçimleri Öncesi Ortak Çağrı Yapıldı
Ulusal Spor Federasyonlarımızın Değerli Başkan Adayları, Yaklaşan federasyon seçimleri öncesinde, Türk sporunun geleceğine katkı sağlamak amacıyla sizlere önemli bir çağrıda bulunmak istiyoruz. KASFAD’ın 2023 yılı Sporda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre, spor federasyonlarımızın başkanlık, yönetim kurulu üyeliği ve genel sekreterlik gibi üst düzey pozisyonlarında kadın temsili çok…
0 notes
Text
BM Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2024: Türkiye’nin Performansı Endişe Verici
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/5c6d3726a5073b5417587ee8d39099db/3c953dab570f6ece-93/s540x810/2fd22758742b5592db2683cba4a3bab5213d1aa2.jpg)
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma (SKA) 2024 Raporu, Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşma konusunda ciddi sorunlar yaşadığını ortaya koyuyor. Rapora göre Türkiye, 17 SKA hedefinin hiçbirinde başarı sağlayamadı. Ana Bulgular: Genel Görünüm: Türkiye, SKA sıralamasında 167 ülke arasında 72. sırada yer alıyor. Bu sıralama, Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşmada geride kaldığını gösteriyor. Başarısız Olunan Hedefler: Türkiye, "Cinsiyet Eşitliği", "Nitelikli Eğitim" ve "Eşitsizliklerin Azaltılması" gibi kritik hedeflerde büyük sorunlar yaşıyor. Sağlık ve Kaliteli Yaşam: Türkiye, sağlıklı ve kaliteli yaşam hedeflerinde de geri kalıyor. Nitelikli sağlık ve kaliteli yaşam noktasındaki SKA amaçlarının sadece 'sında ilerleme kaydedilebildi. Öne Çıkan Sorun Alanları: Yoksulluk, açlık, eğitim, eşitsizlik ve iklim kriziyle mücadelede Türkiye ciddi zorluklarla karşı karşıya. Basın Özgürlüğü ve Kadın Temsili: Raporda, Türkiye'de basın özgürlüğünün düşük olduğu ve Meclis'teki kadın milletvekili oranının yetersiz olduğu belirtiliyor. Rapordan Alıntılar: SDSN Başkanı Prof. Dr. Jeffrey D. Sachs: "1945 yılındaki BM'nin kuruluşu ile 2100 yılı arasındaki yolun ortasında, işlerin olağan akışına güvenemeyiz. Dünya, korkunç ekolojik krizler, artan eşitsizlikler, yıkıcı teknolojiler ve ölümcül çatışmalar gibi büyük küresel zorluklarla karşı karşıya; bir dönüm noktasındayız." Genel Değerlendirme: BM Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2024, Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşmada ciddi engellerle karşı karşıya olduğunu ve birçok alanda geri kaldığını gösteriyor. Bu bulgular, Türkiye'nin kalkınma politikalarını gözden geçirmesi ve daha somut adımlar atması için bir uyarı niteliğinde. Read the full article
0 notes
Text
Geleceğin İşe Alımı Kadın Gücüyle Şekilleniyor 2023 yılı Startups.watch raporuna göre Türkiye’de kurulan startup’larda kadın kurucu oranı %17. Yönetim kurulunun %70’i kadınlardan oluşan yapay zeka tabanl...
0 notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/7baee8ae3d6aa0daeed2d92b14384915/9c76f926e7a552c0-3a/s540x810/c5da37a0d5d746b009e7b7364ea864261dd916de.jpg)
Kürdistan’da evlerdeki yerini koruyor, iyiliğin ve güzelliğin temsili. Kadın başlıdır, çünkü; bereketi, doğruluğu ve iyiliği simgeler. Hep farklı bir hikaye anlatılsa da şahmeranla ilgili, Kürdistan topraklarda derin bir izi olduğu aşikar.
Başı kadın, kuyruğu yılan olan Şahmeran aslında Lilit’in kendisi. Kırk ayağının olması ise Nuh’un kırk gün yaptığı gemi içerisinde tufanla boğuşup, Cudi Dağı'nın tepesine varmasına bağlıdır. Çünkü her üç kitapta da Nuh’un yeniden insanlığın neslini devam ettiren peygamber olduğu söylenir.
Farklı hikayelerle karşımıza çıkmıştır Şahmeran ama Kürtlerdeki yeri Zerdüşt’ten gelir.
Hikayeye göre, “Zerdüşt bir gün uyurken yılan ensesinden ısırır. Zerdüşt uyanıp, ‘teşekkür ederim, beni erken uyandırdın, çalışmam lazımdı’ der.
Bunun üzerine tekrar yılan ağzını ısırdığı yere sokar ve zehrini geri çeker. Zerdüşt’ün asası yılan şeklinde ve etrafı güneş şeması ile ışınlarıyla süslüydü.”
0 notes
Text
adL'den Cumhuriyet'in 100. yılına özel anlamlı Mustafa Kemal Atatürk portresi
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/84459bd18fed9ac43bb34569d5b30037/20b82915fab64fa7-fc/s540x810/f96c3ed5f304219e6e9726d61285d0b3df7d6d4f.webp)
adL'den Cumhuriyet'in 100. yılına özel anlamlı Mustafa Kemal Atatürk portresi
Türkiye'nin önde gelen yerli üretim moda markalarından Adil Işık Group, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını anlamlı bir şekilde kutlamak için sanat ve sürdürülebilirlik vizyonunu ortaya koyan özel bir projeye imza attı. İleri dönüşümün hedeflendiği kumaşlardan Mustafa Kemal Atatürk'ün etkileyici portresini içeren özel bir sanat eseri yaratma fikriyle yola çıkan adL, bu projede sürdürülebilirlikle sanatı birleştiren ileri dönüşüm sanatçısı Deniz Sağdıç ile iş birliği gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlayanlara ilham kaynağı olacak bu eser 3 – 12 Ekim tarihleri arasında Vadistanbul'da sergilenecek.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/84459bd18fed9ac43bb34569d5b30037/20b82915fab64fa7-fc/s540x810/f96c3ed5f304219e6e9726d61285d0b3df7d6d4f.webp)
Türkiye’nin önde gelen yerli üretim moda markalarından adL, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına, kültürüne ve tarihine olan saygısının temsili olarak, sürdürülebilirlikle sanatı birleştiren ileri dönüşüm sanatçısı Deniz Sağdıç iş birliğinde bir projeye imza attı. İleri dönüşümün hedeflendiği kumaşlar ile Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi Deniz Sağdıç’ın uzmanlığında ortaya çıkarıldı. Bu proje Türkiye’nin sadece moda sektöründe değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve ileri dönüşüm noktasındaki potansiyelini de vurguluyor. Moda tutkunlarının, sanatseverlerin ve tarihe ilgi duyan herkesin ilgisini çekecek benzersiz sanat eseri 3 – 12 Ekim tarihleri arasında Vadistanbul’da sergilenecek. “Büyük Vizyonun Mirasını Gururla Taşıyoruz” Cumhuriyet’in 100. yılını anlamlı bir projeyle onurlandırmak istediklerini söyleyen Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, “Cumhuriyet’in ilk adımları 100 yıl önce bu topraklarda atıldı ve yeni bir çağın kapıları aralandı. Bizler de o büyük vizyonun mirasını gururla taşıyoruz ve geleceğe umutla bakıyoruz. Projenin adımlarını belirlerken Mustafa Kemal Atatürk'ün değerlerini ön planda tutmaya, bu değerlerle ilham kaynağı olmaya özen gösterdik. Tüm bunları sanatın iyileştirici gücüyle birleştirdik. Cumhuriyet’in bizlere verdiği tüm ayrıcalıkları yaşamaktan ve yaşatmaktan büyük gurur duyuyoruz. kadın çalışan oranımızla kadına, sanata, doğaya verdiğimiz destekle temellerimizi oluşturduk. Adil Işık Group olarak her zaman bu ayrıcalıkları dikkate alarak ilerliyoruz. Ekiplerimizi ve müşterilerimizi daha bilinçli hale getirmek için sürdürülebilirliğe önem veriyoruz. Geri dönüştürülebilir kumaşlar, karton paketler, atıklarımızın değerlendirilmesi gibi adımlar ve daha fazlasını benimsiyoruz. Bu sebeple Cumhuriyetin 100. Yılında böyle bir konunun da altını çizmek bizler ve kitlemiz için oldukça değerli bir adım oldu.” açıklamalarında bulundu. Deniz Sağdıç’ın sanat dünyasına önemli katkıları bulunan ve sürdürülebilirlik vizyonları anlamında ortak paydada buluşabildikleri bir isim olduğunu belirtenZehra Işık, “Deniz Sağdıç’ın, sanatsal yeteneği ve projeye olan duyarlılığı ile ileri dönüşüm noktasındaki vizyonumuzu en iyi şekilde ifade edebilecek bir sanatçı olduğuna inandık. Kendisiyle iş birliği yapmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlama coşkumuzu daha da özel kılmamıza olanak sağladı.” dedi. “Ortak Noktamız Atatürk’ün Değerlerini Benimsemek Oldu” Projenin teknik detaylarının belirlenmesinde ve görsel seçimi konusunda Mustafa Kemal Atatürk portresi ile ilerlemenin çok kıymetli ve heyecan verici olduğunu belirten, sanatçı Deniz Sağdıç, “Söz konusu kullanılmayan materyallerin sonsuz bir fikrin sembolü olan Atatürk ile taçlandırılması bu projeyi benim için daha anlamlı bir noktaya getirdi. adL projesi 100. yıl gibi önemli bir dönemde bana geldiğinde, bir Türk markası ile çalışacak olmak ve sürdürülebilirlik vizyonunu sanat yoluyla anlatma isteği beni heyecanlandırdı. Sürdürülebilirliğe daima öncülük etmek, ilham olmak ve farkındalığı başka bir boyuta taşımak, tüm bunları Atatürk’ün değerlerini benimseyerek yapmak en önemli ortak noktalarımız oldu.” açıklamalarında bulundu. Cumhuriyetin 100. yılında Atatürk’ün izinde, fikirleriyle gelişmeye ve ilerlemeye devam edeceklerini ifade eden Sağdıç, “Eserdeki her bir parça kumaşın bir araya geldiğinde oluşturduğu değer gibi biz de hep birlikte bütünlüğümüzü koruduğumuzda değerliyiz ve gücümüzü buradan alıyoruz. Bir bütün olduğumuzda daima güzel eserler çıkacaktır.” dedi.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/62e69f0c70713fdc2c1fcc8bfccdb798/20b82915fab64fa7-f0/s540x810/7661c0e879fc11c6a3293bb46919d2edb3eb0243.webp)
Magazine X Haberler Read the full article
0 notes
Text
Bir Bostan Korkuluğu Hikayesi
Sevgili günlük,
En son böyle başladığımda, satırlar arasında Serra Noyan vardı, küçüktüm ve seslenecek bir ��şey’ arıyordum. Büyüdüm ve seslenecek şeyleri hala arıyorum. Omuzlarım üstündeki saksıda bana seslenen, bazen emirler veren, bazen sakinleştiren bazen de benimle kavgalar eden birçok ses mevcut artık.
Tüm mesele bir sesleniş imiş. Bir taşa konulacak isim Yaralı Şifacı Chiron ise namaste Eda Hocam.
Sosyal mecralarda da bir personamız var, giyindiğimiz bir maskemiz. Nasıl kelimelerin ardında bir hüzün orospusu isem anlık fotolar arasındaki seçkimde de neşe kelebeği olabilirim. Pazarlanabilir ruh hallerinin seçkisi de diyebiliriz, t.c.de sürdürülebilir mutluluklar hala mümkün de. Başka bişiler hep mümkün moddosu ile bezendiğimize göre, başka bir kendim niye olmasın ki?
Tereddütlü adımlar içimi titretiyor. Hayır Chiron (Çido, Çiko, Çidoli/sesleniş mevzusu demiştim), kelimeler ile oyun oynamayı bırak ve söyle o cümleyi şimdi. En sevdiğim dansta dizlerim titriyor, bir tereddüt nüvesi içimde büyüdü, büyüdü ve menisküs yırtığı gibi acıtıyor.
Hah sen eksiktin Muinar, benim yaşlı yargı meleğim! Evet haklısın, bu metni Bostan Korkuluğu olarak kendimi isimlendirmem üzerinden yazacaktım ama ne yapayım dalgalı ruh hali zihnimdeki akışları alt üst etti. He canım Muinar, kendini Şems belle, altı üstünden iyidir diye kendini alim zannet. Uzun zamandır çekirdek (çiğdem değil be) çitliyip komedyenleri izleyerek alim oldun başımıza.
Tereddüt diyordum…, kendime dair o kadar tereddütüm arttı ki artık içim titrer oldu yaptığım işlerde. Sosyal personamda ise bir öfke kelebeği uçuşuyor. ‘Romayı bile yakarım’ öfkelerimi boynumdaki pembe kuvarsa emanet edip, aşkın gözyaşlarının (bu bir çiçek ismi, no, romantik benliğim ile henüz karşılaşmadık) dibine gömdüm. Dün gece beni sabahın ilk ışıklarına kadar zapt eden Ayşe Püren ve Behice teyzemizin gül ağacının dibindeki Hıdrellez dilekleri misali. (Hocaaam romantizmimi yazarlarda unutmuşum.) Sana gül bahçesi vaad etmedim’e alık alık bakan babanın iskemlesine tekme atardım Püren ben bu öfkeyle. Öyle tık nefes yokuşu sessizce tırmanamazdım.
“İşe yaramazım, değersizim, kötüyüm, ne hayatı ne ilişkileri ne de sevmeyi becerebiliyorum” valsi ile zihnimde aksak adımlar atıyorum, bozulmuş plak gibi dönüp dönüp aynı valse geliyor ezgiler. Ateş gibi içimi kavuran, kalbimi tıklatan, ayaklarımı uyuşturan öfkem de cabası. Vay Allahsız kitapsız!
Hah meseleye geldin Çido, ismin, ismin neden uzun zamandır kitapsız kadın’dı? Sonra neden Bostan Korkuluğu oldu? Bak Muinar, iyi bir hikaye anlatıcısı değilim, benim zihnim konuşur, kelimeler müşahid olur, dileyen de bu dilekçeleri gönlünce okur. Kitapsız kadın olmamın hikayesi teeee devletlumuzun mülakatlarına, akademik personal alımına kadar uzanıyor. Bir noktada sazıyla fonda Demirtaş bile giriyor hikayeye. Kısacası kocakarı, ekmek parası derdine ismim ile sosyal mecralarda kendimi belli etmemem gerekiyordu. Kadınlık vurgusu olacaktı elbet, kendimi bacak aramla tanımladığım için değil, feminist/politik doğrucu tarafım ile iade-i ziyarete tabiydim. Feminist mücadeledeki kadınlara selam çakmam lazımdı, ki ben de değerli bir insan olduğumu böyle tanımlayayım. Kitapsızlık ise Kuzguncuklu bir eczacının hikayesi, minnoş bir Ekmek Teknesi dizisi jeneriği ile.
Tam da Agnes Varda’nın vurguladığı gibi “Neşeli bir feminist olmayı denedim, ama çok öfkeliydim” Kitapsızlık ise bir öfkenin temsili idi ama maraz olduğumu da gün be gün vurguluyordu ve bunu bir kostüm gibi giyiniyordum. Sara Ahmed ‘masadaki oyunbozan’ diye tanımladığında da çok sevmiştim, hah kitapsızlık oyun bozanlıktır. Hele ki pembe götlerin, ılımsız islamın yükselme devrinde. Anneme rağmen, belki de annemin inadına da bu ismi seçmiş olabilirim.
İsmim bir öfkeyi simgeliyor idi, evet ama bir yandan da zapt edemediğim bir kendini sevdirme, iyi kız olma arzum vardı. Bunu adalet, huzur, özgürlük gibi soyut kavramlar ile soslamış ve er’demler yemeğimi hazırlamıştım kendime. Hayat bir mücadele olmuştu artık. Sadece dış minnaklar ile değil, içimdeki çatışan iyi kız, akıllı kız olma arzum ile itiraz eden öfkeli yanım at üstünde tepiniyordu. Vallahi tepiniyordu Muinar, uykularımdan dayak yemiş gibi boşuna mı uyanıyordum? Totomda ceviz kırabilirim geceleri, öyle sıkımlık canım var. Ağız ve toto ilişkisine dair not düşmezsem yogik yanım eksik kalır. Dişini sıkıyorsan götünü de sıkıyorsundur diye derslerde de diyorum, komik ama gerçek. Giriş ve çıkışlar sıkı denetim altında!
Hay kitapsız, çok duygusal bir an yaşadın, pıt pıt ağladın ve onu anlatmamak için yavşaklaşıyorsun, farkındayım.
Tamam tamam...
(Devamı diğer gönderide)
0 notes
Text
Bursa Nilüfer’in Mahalle Komiteleri’nde yeni dönem
https://pazaryerigundem.com/haber/197573/bursa-niluferin-mahalle-komitelerinde-yeni-donem/
Bursa Nilüfer’in Mahalle Komiteleri’nde yeni dönem
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/952006c93ad886625a8bf03ff5326e0e/1eced74c7fd6cdda-94/s540x810/2c537e6d9758ab348a4938d5e54ffa0825928b87.jpg)
Türkiye’de ilk kez dijital platformda gerçekleştirilen, Nilüfer Mahalle Komitelerinde 770 temsilci göreve başlıyor. Mahallelere yapılacak hizmetlerde, komitelerin onayının alınacağını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Herkesin fikrinin yansıdığı bir Nilüfer yaratmak istiyoruz. Mahalle Komiteleri’ndeki arkadaşlarımızla birlikte dayanışma içinde çalışacağız” dedi.
BURSA (İGFA) – Nilüfer Kent Konseyi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Nilüfer Mahalle Komiteleri’nde, seçimler tamamlandı. Türkiye’de ilk kez dijital platformda, “Nilüfer Her Yerde” mobil uygulaması üzerinden gerçekleştirilen seçim süreci ve sonuçları düzenlenen basın toplantısında ele alındı. Nilüfer Kent Konseyi’ndeki toplantıya Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Serpil Altun ile Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın katıldı.
1006 KİŞİ ADAY OLDU
Güzel ve başarılı bir seçim sürecini geride bıraktıklarını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “Dijital demokrasi denemesi yaptık. Hem adaylık başvuruları hem de oylamaları, ‘Nilüfer Her Yerde’ uygulamamız üzerinden yapıldı. 25 Kasım’da başlayan adaylık başvuruları, 8 Kasım’da sonlandı. Mahalle Komiteleri için toplam 1006 başvuru aldık. Bunların 425’i kadın, 79’u genç ve 30’u engelli adaylardan oluştu. Türkiye ortalamasının üzerindeki kadın aday sayısı bizleri sevindirdi. Bu sayının gelecekte artacağına inanıyorum” dedi.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/952006c93ad886625a8bf03ff5326e0e/1eced74c7fd6cdda-94/s540x810/2c537e6d9758ab348a4938d5e54ffa0825928b87.jpg)
770 KOMİTE ÜYESİ GÖREVE BAŞLIYOR
15 – 22 Aralık tarihlerindeki seçimlerde toplam 7 bin 713 kişinin oy kullandığını belirten Başkan Şadi Özdemir, “Seçimlere katılım oranı yüzde 1,95 oldu. Bu oran düşük görünse de duyurular arttıkça ve uygulama daha fazla kullanıldıkça, katılım yükselecektir. En yüksek katılım ise yüzde 11,35 ile Kızılcıklı Mahallesi’nden geldi. Seçimlerin sonucunda 770 kişi Mahalle Komiteleri’nde görev almaya hak kazandı. Bunların 443’ü erkek, 327’si kadın. Amacımız kadın oranını yüzde 50’ye çıkararak, eşit temsili sağlamak. Toplumun doğru temsili için bu çok önemli. Herkesin fikrinin yansıdığı, kimsenin kendini öteki hissetmediği bir Nilüfer yaratmak istiyoruz” diye konuştu. Katılımcı demokrasi ve ortak akılla yönetim için Mahalle Komiteleri’ne büyük önem verdiklerinin altını çizen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Doğal üyelerle birlikte komitelerdeki üye sayısı 1487’ye çıktı. Bu arkadaşlarımızla birlikte dayanışma içinde çalışacağız. Mahallelere yapılacak hizmetlerde, Mahalle Komitesi’nin onayını alacağımızı taahhüt etmiştik. Bu sözümüzün de arkasında duracağız” dedi.
DİJİTAL KATILIM ARTACAK
Önümüzdeki süreçte “Nilüfer Her Yerde” uygulaması üzerinden, yeni dijital katılım alanları oluşturacaklarını da duyuran Başkan Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri uygulamayı indirmeye davet etti.
Seçimlerin ardından Nilüfer Mahalle Komiteleri’nde yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, seçim sürecinde “Nilüfer Her Yerde” mobil uygulamasının indirilme sayısının 15 bini geçtiğini belirtti. Seçimin dijital katılım açısından örnek bir çalışma olduğunu ifade eden Aydın, “Bu daha başlangıç. Dijital dönüşümü sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/fc7840aa89cb0607f90c28ddc64930a9/1eced74c7fd6cdda-91/s540x810/ca868682b714531bf30db1302b40a6bc51123e92.webp)
0 notes
Text
26 Ekim Kadın Muhtarlar Günü: Kadınların Siyasi Temsili ve Yerel Yönetimdeki Rolü
26 Ekim Kadın Muhtarlar Günü Türkiye’de kadınların siyasi alanda yer almaları, 26 Ekim 1933 tarihinde köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkı kazanmasıyla önemli bir adım atmıştır. Ancak, günümüzde bu hakka sahip olsalar da, kadın muhtar sayısı oldukça düşüktür. 2023 yerel seçim sonuçlarına göre, Türkiye genelinde yalnızca 1680 kadın muhtar bulunmaktadır. Bu önemli gün vesilesiyle, Küresel…
#26 Ekim#Ayşe Kaşıkırık#Şanlıurfa#kadın adaylar#kadın hakları#Kadın muhtarlar#Liderlik#siyasi temsil#toplumsal cinsiyet#Yerel Seçimler
0 notes