#kabızlığı önlemek
Explore tagged Tumblr posts
tibbivearomatikbitkiler · 1 year ago
Text
Hamileler hangi bitki çaylarını içebilir?
Hamileler hangi bitki çaylarını içebilir?
Tumblr media
#AnneAdaylarınaÖnerilenBitkiÇayları, #AnneAdaylarınınIçebileceğiÇaylar, #AnneSağlığınıKoruyanBitkiIçecekleri, #BebekGelişimineDestekBitkiÇayları, #BebekIçinFaydalıBitkiÇayları, #BebekSağlığınaDestekOlanBitkiÇayları, #BebekSağlığınaUygunBitkiÇayları, #DoğalIçeceklerGebelik, #GebelikteIçecekÇaylar, #GebelikteTüketilebilecekBitkiÇayları, #GüvenliBitkiÇaylarıHamilelik, #HamilelerIçinBitkiÇayıRehberi, #HamilelerIçinSağlıklıIçecekler, #HamilelikDönemindeIçkiSeçenekleri, #HamilelikteÇayIçmeninFaydaları, #HamilelikteÇaySeçimi, #HamilelikteHangiBitkiÇaylarıGüvenlidir, #HamilelikteIçilebilecekBitkiÇayları, #HamilelikteTüketilebilecekBitkiselÇaylar, #RahatlatıcıBitkiÇaylarıHamilelik https://is.gd/lS4Lmj https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/hamileler-hangi-bitki-caylarini-icebilir/
Hamileler hangi bitki çaylarını içebilir, sağlıklarını ve bebeklerinin sağlığını nasıl koruyabilirler? Hamilelik döneminde bitki çayları tüketmek, anne ve bebeğin sağlığını etkileyebilir. Bu nedenle hamilelik sürecinde güvenle tüketilebilecek bazı bitki çayları bulunur.
Bu çaylar, anne adaylarının rahatlamalarına ve bazı hamilelik belirtilerini hafifletmelerine yardımcı olabilir. Ancak, her hamile kadının vücut yapısı farklıdır, bu nedenle bitki çaylarını tüketmeye başlamadan önce mutlaka bir doktora veya uzmana danışmak önemlidir.
Hamileler hangi bitki çaylarını içebilir?
Zencefil Çayı: Sabah bulantılarına karşı etkili olabilir ve sindirimi kolaylaştırabilir. Ancak fazla tüketimden kaçınılmalıdır.
Papatya Çayı: Sakinleştirici etkisi ile stresi azaltabilir ve uykusuzluğa iyi gelebilir.
Nane Çayı: Mide rahatsızlıklarını hafifletmek için kullanılır, ancak aşırı tüketimi mide yanmasına yol açabilir.
Ihlamur Çayı: Sakinleştirici etkisi ile gevşemeyi destekleyebilir.
Karabaş Otu Çayı: İdrar yolu enfeksiyonlarını hafifletebilir.
Lavanta Çayı: Rahatlamaya yardımcı olabilir ve uykusuzlukla mücadeleye destek verebilir.
Kuşburnu Çayı: C vitamini açısından zengin olup bağışıklığı güçlendirebilir.
Keten Tohumu Çayı: Lif açısından zengin olup kabızlığı önlemeye yardımcı olabilir.
Zeytin Yaprağı Çayı: Zeytin yaprağı, antioksidanlar bakımından zengin bir içecektir.
Brezilya Karışımı Çayı: Bu karışım, sindirim sorunlarına iyi gelebilir ve enerji seviyelerini artırabilir.
Adaçayı Çayı: Bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve antioksidanlar bakımından zengindir.
Kırmızı Ahududu Yaprağı Çayı: Hamileliği destekleyebilir ve kasları rahatlatabilir.
Mürver Çiçeği Çayı: İkinci trimesterde soğuk algınlığına karşı savunmada yardımcı olabilir.
Rezene Çayı: Mide rahatsızlıklarını hafifletebilir.
Sarı Kantaron Çayı: Ruhsal dengeyi destekleyebilir ve hafif depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Bitki çayları hamilelik sürecinde bazı rahatsızlıkları hafifletebilir, ancak her hamile kadın farklıdır ve bazı bitkiler herkes için uygun olmayabilir. Bu nedenle, bitki çayları tüketmeden önce doktorunuzdan veya uzman bir sağlık profesyonelinden onay almalısınız. Hamilelik döneminde bitki çayları tüketirken dikkatli olunmalı ve herhangi bir olumsuz etkiyi önlemek için doktora danışılmalıdır. Ayrıca, bitki çaylarının aşırı tüketiminden kaçınılmalı ve önerilen miktarlarda içilmelidir.
Hamileler hangi bitki çaylarını içmemeli?
Hamilelik döneminde bazı bitki çayları, anne adayının ve bebeğinin sağlığı için risk oluşturabilir. Bu nedenle hamileler aşağıdaki bitki çaylarını tüketmemeye özen göstermelidir.
Kafein İçeren Çaylar: Kafein, bebeğin gelişimini etkileyebilir ve uyku düzenini bozabilir. Bu nedenle yeşil çay, siyah çay ve diğer kafein içeren çaylar sınırlı miktarda tüketilmelidir.
Karabaş Otu Çayı: Karabaş otu çayı, hamilelik sırasında rahim kaslarını uyarabilir ve erken doğuma yol açabilir.
Kamille Çayı: Kamille çayının aşırı tüketimi, bazı araştırmalara göre düşüğe yol açabilir.
Kekik Çayı: Kekik çayı, rahim kaslarını uyararak erken doğuma neden olabilir.
Meyan Kökü Çayı: Meyan kökü, yüksek tansiyona yol açabilir ve hamilelik sırasında tansiyon kontrolü önemlidir.
Ginseng Çayı: Ginseng, kan basıncını yükseltebilir ve hamilelik sırasında tansiyonu kontrol altında tutmak önemlidir.
Peygamber Çiçeği Çayı: Peygamber çiçeği çayının aşırı tüketimi, hamilelik sırasında hormon dengesizliğine yol açabilir.
Hamilelik sürecinde bitki çayları tüketirken dikkatli olmak ve doktor tavsiyesi almak önemlidir. Bu liste, genel bir rehberlik sağlamak için hazırlanmıştır, ancak her hamilelik farklıdır ve bireysel sağlık durumları göz önüne alınmalıdır.
0 notes
mercimeksi · 2 years ago
Text
Mercimeğin Mucizevi Faydaları: Neden Düzenli Olarak Tüketmelisiniz?
Tumblr media
Mercimek, dünya genelinde popüler olan besleyici ve lezzetli bir baklagil türüdür. Hem yeşil hem de kırmızı çeşitleri ile bilinen mercimeğin sağlık yararları saymakla bitmez. İşte mercimeğin faydaları ve neden düzenli olarak tüketmeniz gerektiğine dair bilgiler.
Zengin Besin Kaynağı: Mercimek, protein, lif, demir, potasyum ve folat gibi önemli besin maddeleri açısından zengindir. Bu besin maddeleri, enerji üretimi, sindirim sistemi sağlığı ve genel vücut fonksiyonları için önemlidir.
Kalp Sağlığını Destekler: Yüksek lif içeriği ve düşük yağ oranı nedeniyle, mercimek kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Bu, kalp hastalığı ve inme riskini azaltır. Ayrıca, mercimekte bulunan potasyum, kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olarak kalp sağlığını destekler.
Sindirimi İyileştirir: Mercimek, hem çözünür hem de çözünmez lifler açısından zengindir. Bu lifler, sindirim sağlığına katkıda bulunarak kabızlığı önler ve bağırsak hareketlerini düzenler.
Kan Şekerini Dengeler: Mercimeğin düşük glisemik indeksi, kan şekerinin yavaş ve istikrarlı bir şekilde yükselmesine yardımcı olur. Bu, diyabet riskini azaltır ve diyabetli bireyler için ideal bir gıda seçeneği sunar.
Zayıflamaya Yardımcı Olur: Mercimek, düşük kalorili ve yüksek lifli bir gıda olduğu için kilo vermeye yardımcı olabilir. Lif, tokluk hissi yaratır ve daha az yemeye teşvik eder. Bu da kilo kaybına katkıda bulunur.
Demir Eksikliğini Önler: Mercimek, bitkisel demir kaynakları arasında önemli bir yere sahiptir. Demir eksikliği, anemiye yol açabilir ve enerji seviyelerini düşürebilir. Mercimeği düzenli olarak tüketerek, demir alımınızı artırabilir ve anemi riskini azaltabilirsiniz.
Çevre Dostu Bir Seçenek: Mercimek yetiştirmek, diğer protein kaynaklarına göre daha az su ve enerji gerektirir. Bu, mercimeğin çevreye daha az zarar veren sürdürülebilir bir gıda seçeneği olduğu anlamına gelir.
Mercimeğin sağlık faydaları, bu mütevazi baklagilin düzenli olarak tüketilmesi için geçerli nedenler sunar. Hem lezzetli hem de besleyici olan mercimek, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, bugün mercimeği menünüze ekleyerek sağlığınıza katkıda bulunun!
Ayrıca, mercimek sadece sağlıklı bir seçenek değil, aynı zamanda lezzetli bir seçenektir. Mercimek, basit bir salata veya diğer birçok yemek tarifinde ek olarak kullanılabilir. Ancak, bu küçük baklagilin tadını çıkarmak için, kendinize bir şans verin ve karnıyarık, pilav veya mercimek çorbası gibi lezzetli tarifler denemeye çalışın. Birçok ülkede, mercimek kültürel olarak önemli bir besin kaynağı olmuştur ve günümüzde hala önemini korumaktadır. Sonuç olarak, mercimek düzenli olarak tüketilmesi gereken sağlıklı ve lezzetli bir seçenektir.
Ayrıca, mercimek düzenli olarak tüketilmesinin, sağlıklarının yanı sıra, günlük yaşamlarının konforuna da katkıda bulunduğu unutulmamalıdır. Lifler, sağlıklı sindirim sisteminin karmaşık işlevlerini desteklemek için önemlidir ve hem kabızlık hem de diğer sindirim sorunlarını önlemek için önemlidir. Ayrıca, lifler, ağır ve sindirimi yavaş olan gıdaların içerisindeki oksijen seviyesini artırır ve dolayısıyla besinlerin emilimini kolaylaştırır. Böylece, mercimek, tüketiminin konforunu arttırmaya yardımcı olur ve günlük yaşamda enerjiyi arttırır.
Sonuç olarak, mercimek sağlığımıza ve günlük yaşamımıza önemli katkılar sağlar. Düzenli olarak tüketildiğinde, fiziksel ve ruhsal sağlığınızı yenileyebilir, günlük yaşamınızı kolaylaştırabilir
1 note · View note
hamilelikte · 2 years ago
Text
Pek çok kadın gebelikte kabızlık problemi ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum, anne adaylarının hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Ancak, hamilelik sürecinde kabızlıkla mücadele etmek için doğal ve etkili yöntemler vardır. Bu yazımızda sizlere, beslenme düzeninizi değiştirerek, aktif bir yaşam tarzıyla ve doktorunuzun önerileriyle kabızlık sorununun üstesinden gelmenin yollarını anlatacağız. Hamilelikte kabızlığı hayatınızdan çıkarmak için neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, yazımızın devamını okumaya başlayabilirsiniz. Gebeliğin en yaygın problemlerinden biri kabızlık! Ama endişelenmeyin, doğal yöntemlerle kabızlığı önleyebilirsiniz. Beslenme düzeninizi değiştirin ve aktif bir yaşam tarzı benimseyin. Hamileyken kabızlığa nasıl başa çıkacağınızı bu yazımızdaki önerilerle öğrenin. Gebelikte Kabızlık İçin için Doğal Yöntemler Gebelik süreci genellikle kadınlar için harika bir deneyimdir. Ancak, hamilelik dönemi bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Birçok kadın, gebelikte kabızlık sorunu yaşar. Hamile kabızlık, bazen çok rahatsız edici olabilir. Neyse ki, doğal yöntemlerle kabızlığın üstesinden gelmek mümkündür. Gebelikte kabızlık için, su tüketimini artırmak çok önemlidir. Hamile kadınlar vücutlarındaki artan sıvı ihtiyacı nedeniyle daha fazla su içmelidir. Su sindirim sistemi için de çok önemlidir. Su, gıdaların kolayca sindirilmesine ve dışkının daha iyi geçmesine yardımcı olur. Bir diğer doğal yöntem ise harika bir lif kaynağı olan meyve ve sebze tüketimini artırmaktır. Gebeliğin ilerleyen aşamalarında, doğru besinleri almak daha da önemlidir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, tuzlu gıdaları azaltmak da kabızlığı önlemede yardımcı olabilir. Tuzlu gıdalar vücutta susama neden olabilir ve susama da kabızlıkla ilişkili olabilir. Yürüyüş yapmak gibi egzersiz yapmak da kabızlığı önlemede yardımcıdır. Aktif bir yaşam tarzı, sindirim sisteminizin düzenli işlemesine yardımcı olabilir. Gebelik kabızlık, düzenli bir yemek yeme alışkanlığı edinerek de önlenebilir. Vücudunuzun bir rutine alışması sindirim sistemi için de faydalıdır. Ayrıca, sindirim sisteminizi çalıştırmak için düzenli olarak tuvalete gitmek de önemlidir. Özetle,Gebelikte Kabızlık İçin Doğal Yöntemler1.Su tüketimini artırın ve vücudunuzda yeterli miktarda sıvı olmasını sağlayın.2.Farklı sebzeleri ve meyveleri tüketerek lif alımını artırın.3.Tuzlu gıdaları azaltın ve aktif bir yaşam tarzı benimseyin.Gebelikte Kabızlık İçin Doğal Yöntemler Hamilelik dönemi, çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir ancak bu sorunların üstesinden gelmek mümkündür. Gebelikte kabızlık için doğal yöntemler hem bebeğinizin sağlığı hem de sizin rahatınız için önemlidir. Ancak, eğer kabızlık sorunu doktorunuzun önerdiği doğal yöntemlerle geçmezse doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmayın. Beslenme Düzenini Değiştirerek Kabızlıkla Vedalaşın Gebelikte Kabizlik Icin Dogal Yontemler Gebelikte kabızlık birçok hamile kadının karşılaştığı bir sorundur. Gebelikte artan hormon seviyeleri ve büyüyen rahim, dışkıyı geçişinin zorlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, hamilelerde kabızlığı önlemek ya da tedavi etmek için doğal yollar denemek önemlidir. Beslenme düzenini değiştirerek kabızlıkla vedalaşın demek aslında beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek vücudumuzu harekete geçirmemiz anlamına gelir. Öncelikle, lif oranı yüksek gıdalar tüketmek kabızlığı önleyecektir. Tam buğday ekmeği, kepekli besinler, sebzeler ve meyveler gibi lif oranı yüksek gıdalar tüketmek dışkının daha rahat geçmesini sağlar. Bol su içmek de kabızlığı önlemek için oldukça önemlidir. Günde en az 8-10 bardak su içmeye çalışın. Kırmızı et, yağlı ve işlenmiş gıdalar gibi hazır gıdalardan mümkün olduğunca uzak durun. Çünkü bu gıdalar dışkıyı sertleştirerek kabızlığı tetikler. Probiyotikler de kabızlığı önleyen etkili besinlerden biridir. Yoğurt, kefir, turşu ve probiyotik takviyeleri gi
bi gıdaları tüketin. Beslenme düzenini değiştirmek, hamilelerde kabızlık gibi sıkıntılardan kurtulmak için en etkili yöntemlerden biridir. Ancak, tüm doğal yöntemlerin olduğu gibi bu yöntemin de doktor onayı alınarak uygulanması gerektiğini unutmayın. Aktif Bir Yaşam Tarzıyla Kabızlığın Önüne Geçin Gebelikte kabızlık için çekilen sıkıntılardan biri de kabızlıktır. Bu durum anne adayları için oldukça rahatsız edici bir sorundur. Bu yazıda hem gebelikte kabızlık nedenleri hem de bu sorunun üstesinden gelebilmek için neler yapabileceğimiz hakkında bilgi vereceğiz. Gebelikte kabızlık problemi, özellikle gebeliğin ilerleyen dönemlerinde daha sık görülür. Bunun nedeni, bebeğin büyümesiyle birlikte anne karnındaki yer değiştirmesidir. Bu da bağırsaklardaki işleyişi etkileyerek kabızlık sorununa yol açabilir. Gebelik kabızlık problemine doğal bir çözüm arıyorsanız, öncelikle beslenme düzeninize dikkat etmelisiniz. Kabızlığın önlenmesi için lifli gıdalar tüketmek çok önemlidir. Meyve, sebze, tam tahıllı yemekler, kuru fasulye, mercimek, nohut gibi yiyecekler kabızlık problemine iyi gelir. Günde en az 2 litre su içmek ve düzenli olarak egzersiz yapmak da kabızlık sorununu önlemede etkili bir yöntemdir. Bunların yanı sıra diğer tıbbi önlemler de alınabilir: Düzenli olarak yürüyüş yapmak Hamilelik dönemi boyunca ilaç kullanımı konusunda doktorunuza danışmak Diğer tedavilerin yanı sıra lavman yapmak, kabızlığı gidermek için kullanılabilir. Gebelikte Kabızlığı Önlemek İçinKabızlığı Artıran FaktörlerLifli gıdalar tüketmekFast food ve hazır gıdalarSu tüketimini artırmakKolalı içecekler ve alkolEgzersiz yapmakSigara ve kafein tüketimi Gebelikte kabızlık problemi yaşayan anne adayları, düzenli beslenme, su tüketimi ve egzersiz yaparak sorunu kolayca çözebilirler. Ancak problem devam ediyorsa, mutlaka doktorlarıyla birlikte hareket etmeleri ve gerekli tıbbi müdahaleleri yapmaları önerilir. Hamilelikte Kabızlıkla Nasıl Başa Çıkılır? Hamilelik döneminde vücutta birçok değişim meydana gelir ve bunlardan biri de kabızlık sorunudur. Gebelikte kabızlık için belirli önlemler almak gerekir çünkü bu sorun hem anne hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir. Hamile kabızlık sorunu yaşayan kadınlar, ilk olarak beslenme düzenlerinin kabızlığı önleyici şekilde değiştirilmesi gerektiğini bilmeli. Örneğin, lifli yiyecekler ve bol su tüketimi, kabızlık sorununu önemli ölçüde azaltabilir. Lifli gıdalar, bağırsak hareketlerini artırarak düzgün bir sindirime yardımcı olur. Hatta birçok doktor, günde en az 25 ila 30 gram lif tüketildiği takdirde kabızlık probleminin tamamen ortadan kalkabileceğini söyler. Bol su içmek, sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı azaltır. Tuvalet ihtiyacı geldiğinde, ertelememeniz çok önemlidir. Aynı zamanda, egzersiz yapmak da kabızlık sorununu önemli ölçüde azaltabilir. İlave olarak, doktorunuzun önerdiği birkaç doğal yöntemle kabızlık sorunu da çözülebilir. Bunlar arasında, probiyotik takviyeler almak, diğer tıbbi sorunlar için alınan ilaçları değiştirmek veya kabızlığı iyileştiren bitkisel takviyeler kullanmak yer alabilir. Ancak, bu önlemleri alma konusunda doktorunuzdan tavsiye almanız gereklidir. Sonuç olarak, hamileyken kabızlık problemi görüldüğünde, doğal yöntemler ve doktor önerileriyle bu soruna karşı mücadele edebilirsiniz. Önemli olan sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ve gebelik döneminde sindirim sistemine özen göstermektir. Unutmayın, hamileliğiniz boyunca herhangi bir sağlık sorunu yaşarsanız, mutlaka doktorunuzla konuşmalısınız. Doktorunuzun Önerileriyle hamileyken Kabızlığa Son Verin Hamileyken kabızlık, birçok kadının karşılaştığı bir sorundur. Hormonal değişikliklerin yanı sıra, büyüyen rahim ve progesteron seviyelerindeki artış, bu duruma neden olabilir. Ancak, doktorunuzun önerileri ve doğru beslenme alışkanlıkları ile bu sorunu yönetebilirsiniz. Bol miktarda su için: Günde en az 8 bardak su içmek, kabızlığı önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, su içmek hem sizin hem de bebeğ
inizin sağlığı için önemlidir. Lifli yiyecekleri tüketin: Tam tahıllı ekmekler, kepekli makarna, çavdar, yulaf ezmesi gibi besinler, posa açısından zengindir ve sindirim sisteminizi düzenlemeye yardımcı olur. Aktif kalın: Yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak ve hatta yoga gibi hafif aktiviteler, kabızlık sorununun üstesinden gelmenize yardımcı olur. Bunların yanı sıra, doktorunuzun size önerdiği diğer tedavi yöntemlerini de uygulayabilirsiniz. Kabızlık, hamilelikte oldukça yaygın bir durumdur, ancak mümkün olan en kısa sürede önlenmelidir. Bunun için, yeterli miktarda su içerek, posa açısından zengin besinler tüketerek ve düzenli egzersiz yaparak doğal yollardan kabızlığın üstesinden gelebilirsiniz. Doktorunuzla birlikte takip etmeniz gereken bir planınızın olması da faydalı olabilir.
0 notes
yararlarizararlari · 5 years ago
Text
New Post has been published on Yiyeceklerin Faydaları Zararları
New Post has been published on https://yararlarizararlari.com/kabizliga-iyi-gelen-yiyecekler-meyveler-ve-bitkiler/
Kabızlığa İyi Gelen Yiyecekler, Meyveler ve Bitkiler
Tumblr media Tumblr media
Sebze, Meyve, Tohum içerir
Kabızlık Nedir?
Kabızlığa iyi gelen şeyleri sıralamadan önce, Kabızlık nedir, nasıl tanımlanır sorusuna bakalım. Büyük tuvaletimizi yapmakta zorlanmak, bağırsakların tamamen boşalmadığını hissetmek, sert dışkılamaktır. 7 gün içerisinde 1-2-3 kere dışkılıyorsanız kabız olduğunuzu anlayabilirsiniz. Eğer bu sayı birse ağır bir bağırsak problemidir ve uzmana görünmelisiniz.
Yeni doğanlarda, gençlerde, yetişkinlerde, gebelerde, yaşlılarda… Yani hemen hemen herkeste dönemsel olarak rastlayabileceğiniz bir rahatsızlıktır. Yiyecekler, meyveler, sebzeler, bitkiler, ilaçlar… Birçok şey kabızlığa neden olur. Eğer kanlı bir dışkı varsa bazı testlere tabi tutulmanız gerekebilir.
Kabızlığın Belirtileri Nelerdir?
Kabızlığın belirtileri arasında aşağıdaki maddeler yer almaktadır.
Sert dışkılama,
Dışkılama için ıkınma isteği,
Midede şişlik hissi,
Düzenli tuvalete çıkamama,
Dışkıyı tam yapamamak.
Kabızlığa İyi Gelen Meyveler
Kabızlığı iyi gelen şeyler arasında ilk tercihiniz doğal olmalı. Bunların başında da kolayca ulaşabileceğiniz meyveler yer alıyor.
Kuru Erik Kabızlığı Önler mi?
Tumblr media
Bir Kase Kuru Erik
Kuru erik en doğal kabızlık önleyen meyve içinde yer alır. Yeterli miktarda lif içerir. Amerikan Kalp Derneği’nin açıkladığı gerekli lif miktarının %8’ini karşılar.
Kuru erik içerisinde çözünemeyen lifler selüloz olarak adlandırılır, bu da dışkıda sıvı miktarının artmasına yardımcı olur.
Ayrıca bu erik sorbitol barındırır, vücutta tam anlamı ile emilemeyen su kolona gider ve bu da doğal bir müshil etkisi yapar.
Kuru eriklerle bazı kişiler üzerinde yapılan denemeler, diyete büyük katkısı olduğunu, dışkılamanın da normal sıklığa döndüğünü gösterdi.
Elma Kabızlığı Geçirir mi?
Ülkemizde kolay bulabileceğimiz, C vitamini ve lif açısından zengin olan elma da kabızlığı geçirir.
1 tane orta boy elma 4.4 gram lif ile günlük lif ihtiyacınızın %17’sini karşılamaktadır. Hali hazırda lifli gıdalar hem tok tutar, hem bağırsakları çalıştırır. Diyet listelerinin vazgeçilmezidir.
80 Kişi üzerinde yapılan araştırmalar vücuttaki yararlı bakterilerin arttığınız ve dışkılamayı rahatlattığını gösterdi.
Armut Kabızlığı Giderir mi?
Kabızlığa iyi gelen diğer meyvemiz de armuttur. 5.5 gram lif içerir ve bu da vücudumuzun gereksiniminin %22’sini karşılar.
Fruktoz ve sorbitol içeren bu mucizevi besin bitkisel müshil görevi görmektedir.
Kivi Kabızlığa İyi Gelir mi?
Tumblr media
Birkaç Dilim Kivi
Kivi, 2.3 gram lif içerir. Kabıza iyi gelen bir meyve olduğunu kanıtlayan çok sayıda deney mevcuttur.
Yapılan ilk araştırma ileri yaşlarda uygulandı. Kilolarına uygun şekilde kivi verildi. Dışkılarının katılıklarının azaldığını ve tuvalete gitme sıklığının da normale döndüğü ortaya çıktı.
Diğer bir araştırmada da 1 ay boyunca günlük iki tane kivi yiyen kişiler izlemeye alındı. Bu şahıslar içerisinde müshil kullananlar vardı ve kivinin ardından ilacı bırakmaya başladılar.
İrritabl huzursuz bağırsak sendromu psikolojik kaynaklı olabilir ve birçok ilaç fayda etmez. Aynı şekilde düzenli kivi tüketimi bu kişilerde de olumlu sonuç verdi.
İncir Kabızlığa Çare mi?
İncir, bağırsakları harekete geçiren, sağlığı birçok faydası bulunan mucize meyvelerden biridir. 100 gramında 2.9 gram lif bulunmaktadır.
Dışkılama sorunu olan insanlar ve köpekler üzerinde yapılan deneyler gösterdi ki incir tüketimi bağırsakları rahatlatıyor. İçerdiği ficain enzimi ile kabızlığa çare olmaktadır.
Portakal Greyfurt ve Mandalina ile Kabızlığa Doğal Çözüm
Kış aylarının vazgeçilmezleri, nezlenin bir numaralı düşmanları; portakal, greyfurt ve mandalina da kabızlığa iyi gelen meyveler arasındadır.
Sulu ve lifli olmaları bağırsakların hareketlenmesine yardımcı olur. Doğal müshil etkisi yapmaktadır lakin diğer meyveler gibi biraz daha araştırmaya ihtiyacı var.
Kabızlığa İyi Gelen Sebzeler-Bitkiler
Ispanak, Brokoli ve Brüksel Lahanası
Tumblr media
Ispanak, Brokoli, Lahana
Sağlık bir yaşam için proteinli ürünler tükettiğimiz kadar yeşil sebzeleri de tüketmeliyiz. Kalorisi düşük, lif bakımından zengin olan; ıspanak, brokoli ve lahana sayesinde kabızlıktan hemen kurtulabilirsiniz.
Ispanağın 100 gramında 76 kalori, 2.9 gram lif bulunur.
Brüksel lahanası herkes tarafından beğenilmese de sevenleri de yok değil. 100 gramında 36 kalori ve 4.4 gram lif içerdiğinden zayıflamaya da yardımcıdır.
Brokoli, tek başına pek tat vermese de sarımsak ve limonla enfes bir salata haline geliyor. 100 gramında 26 kalori ve 3 gram lif bulunur. Diyet listenize ekleyin, kilo vermenize yardımcı olur.
Enginar ve Hindiba ile Kabızlıktan Kurtulun
Kabızlıktan kurtulmanızı sağlayacak sebzeler arasında enginar ve hindiba da yer alıyor.
Kabızlık probleminiz olduğunda akla ilk gelen şeylerden biri de prebiyotiktir. İnulin de bir nevi prebiyotiktir ve hindiba içerisinde bulunur. Tuvalete gitme düzeniniz artar, dışkının hacmi çoğalır, faydalı bakterileri de çoğaltır.
Karahindibanın 100 gramında 23 kalori ve 0.7 gram lif bulunur.
Enginarın 100 gramında 22 kalori ve 10.8 gram lif yer almaktadır.
Ravent Bitkisi ile Kabızlığa Hızlı Çözüm
Ravent, pek duymadığımız bir bitki türüdür. Sennoside A olarak bilinen bitkisel bir müshil içermektedir.
Henüz insanlarda olmasa da farelerde yapılan araştırmalar dışkının yumuşadığını, bağırsakların hızlı çalışmaya başladığını ortaya koydu. Kabızlığa hızlı çözüm için birebir.
Raventin 100 gramında 21 kalori ve 1.8 gram lif bulunmaktadır.
Kabızlığa İyi Gelen Bakliyatlar
Tumblr media
Kaşık Kaşık Bakliyatlar
Ülkemizde sıklıkla tüketilen besin gurupları arasında; fasulye, mercimek ve bezelye yer alıyor. Bu bakliyatlar da kabızlığa iyi gelen yiyecekler gurubuna girmeyi başardı.
Kuru fasulye sulu bir yemek olmasının yanı sıra 100 gramında 281 kalori ve 32.2 gram lif içerir. Bu da bağırsaklarınızın rahatlamasına yardımcı olur.
Mercimek, lezzetli çorbası ile soğuk kış günlerinin kahvaltısı olarak da bilinir. 100 gramında 299 kalori ve 26 gram lif içerir. Kolondaki sıvı eksikliklerini tamamlar ve kabızlığa iyi gelir.
Bezelye, tatlımsı ve lezzetli bir baklagil olarak karşımıza çıkıyor. 100 gramında 84 kalori ve 5.3 gram lif barındırır.
Kabızlığı Tedavi Eden Tohumlar
Chia tohumu sihirli bir kabız gidericidir. Liflerin büyük kısmı çözünmez. Su ile karıştığında jel kıvamına gelir ve kakayı yumuşatır, bağırsaktan geçişini de kolaylaştırır. Sadece 28 gramında (yaklaşık 2 çorba kaşığında) 10.6 gram lif bulunur.
Tahıl, yulaf ve yoğur gibi gıdalara eklenerek tüketimi kolaylaşır ve diyete de yardımcıdır.
Keten tohumu, asırlardır kabızlığı hızlıca gideren, doğal müshil olarak kullanılmaktadır. Sağlığa birçok faydasının yanı sıra zengin lif ile acıkmanızı engeller, düzenli tuvaletinizi yapmanızı sağlar ve şişlik hissinizi giderir.
100 gramında 454 kalori ve 35.1 gram lif bulunur. Keklere, yoğurda ve tahıla azar azar eklenerek kullanılabilir. Hamilelerin kullanması sakıncalıdır.
Kabızlığa iyi gelen şeyler arasında; tam tahıllı çavdar ekmeği, yulaf kepeği ve kefir de yer almaktadır.
Kaynak: https://www.healthline.com/nutrition/best-foods-for-constipation
0 notes
sekerkadin · 5 years ago
Link
Kabızlık tedavisi ve Kabızlığı önlemek için Doğal Yöntemler,irritabl bağırsak sendromu IBS Hassas Bağırsak Sendromu spastik kolon fodmap, şekerkadın
0 notes
kuruyemis · 2 years ago
Text
Fındık tüketiminin vücuda olan faydaları saymakla bitmiyor. Hem sağlığa olan faydası hem de lezzeti insanlar tarafından çok tercih edilmesine neden oluyor. Peki, çiğ fındığın faydaları nelerdir?
Çiğ fındık tüketimi hem tok tutma yönünden hem de sağlığa faydaları yönünden uzmanlar tarafından şiddetle öneriliyor. Kavrulmamış fındıklar, kavrulmuş fındıklara oranla iki kat fazla antioksidan içeriyor.
Çiğ fındıkla gelen 10 fayda,
1. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Fındık yağı E vitamini açısından zengin bir kaynaktır. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile bilinen E vitamini kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasını önleyerek anemi riskini azaltır. Doğru kan dolaşımı, ateş, soğuk algınlığı ve diğer hastalıkların oluşma riskini azaltarak bağışıklık sistemini güçlendirir.
2. Tokluk Hissi Verir
İçerisinde bol miktarda bulundurduğu lif, protein ve yüksek yağ tokluk hissiyatı verir. Özellikle diyetisyenler listelerini hazırlamadan önce ara öğünlerde bir porsiyon ( 6-7 adet ) fındık önerirler. Aşırı yemeyi önlerken yüksek kalori alımına karşı vücudu korur. Ancak dikkat edilmelidir, gereğinden fazla fındık tüketimi, tam tersi etki yaparak kilo artışına yol açar.
3. Sinirleri Sağlamlaştırır
Fındık, B6 vitamini açısından da zengin bir besindir. B6 vitamini; elektrik sinyallerinin hızını ve verimliliğini artıran ve sinir sisteminin düzgün şekilde çalışmasını sağlayan, sinirin kılıfı olan miyelinin yaratılması için gerekli bir vitamindir. Ayrıca sinir sistemimizin sağlıklı bir şekilde işlev gösterebilmesi için serotonin, melatonin ve epinefrin gibi hormonların salgılanması B6 vitamininin desteği ile gerçekleşir.
4. Beyin Sağlığını Korur
Fındık içerisinde proantosiyanidinler, kuersetin ve kaempferol gibi fitokimyasal maddeler bulunur. Bu proantosiyanidinler ‘flavonoidler’ olarak adlandırılan bir gruba aittir. Flavonoidler beyin sağlığını destekler. Ayrıca triptofan ve izolösin amino asitlerinden zengin olduğundan zihinsel ve psikolojik olarak kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.
5. Diyabet Riskini Azaltır
Diyabet hastaları günlük diyetlerine fındık eklediklerinde glukoz intoleransında iyileştirme görülmüştür. Fındık lifli bir besindir. Lif sadece sindirimi değil, aynı zamanda kan şekerini dengeleyerek diyabet riskini ortadan kaldırır.
6. Kolestrolü Düşürür
Fındık içerisinde kalp sağlığına faydalı yağlar bulunur. Örneğin Oleik asit sayesinde kötü kolesterol (LDL) seviyesinin düşürülmesine yardımcı olurken, vücutta iyi kolesterolün (HDL) seviyesinin yükseltmesine fayda sağlar. Düzenli fındık tüketimi kolestrolü yüzde 27 oranında düşürüyor. Bilimsel çalışmalar, düzenli olarak fındık tüketen kişilerin kalp krizinden dolayı ölüm riskini oldukça azalttığını gösteriyor.
7. Kansere Karşı Korur
Fındık güçlü bir antioksidandır. Sadece vücuttaki hücreleri yenilemez, DNA'sı bozuk ve tümörlü hücreleri azaltarak kanser riskini azaltır. Fındıkta bulunan bir bileşik olan beta-sitosterol meme ve prostat kanseri riskinide azaltmaktadır.
8. Kabızlığı Önler
Fındık iyi bir lif kaynağıdır. Sindirim daha iyi çalışabilmesi için lif kaynaklarına ihtiyaç vardır. Alınan lif kaynakları sayesinde mide içerisinde öğütme daha kolay bir şekilde gerçekleşir. Sindirim sisteminin daha iyi çalışması neticesinde ishal ve kabızlık gibi sorunlardan kurtulmak mümkündür. Sindirim sistemin doğru şekilde çalışması kanser gibi riskleri azaltır.
9. Kasları Güçlendirir
Fındık bir magnezyum kaynağıdır. Magnezyum, vücuda giren ve çıkan kalsiyum miktarının düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Doğru miktarda kalsiyum kas kasılmalarını oluşturur ve kasların ihtiyaç duyulmadığında dinlenmelerine izin verir. Magnezyum, bu sayede kas gerginliğini azaltır ve kas yorgunluğunu, spazmı, kramp ve ağrıları önlemek için mücadele eder. Yüksek magnezyum seviyeleri aynı zamanda kas gücünü artırmaya yardımcı olur.
Magnezyum aynı zamanda kalp kaslarına da iyi gelir. Kalp ritminin bozulmasını engeller.
100 gr fındıkta 229 mg magnezyum bulunur.
10. Yaşlanmayı Engeller
Fındıkta bulunan antioksidanlar, cildinize zarar verebilecek serbest radikallerle mücadele ederek, cildin daha sağlıklı görünmesine yardımcı olur.
UVA/ UVB ışınlarının neden olduğu deri kanserinden cildi koruyor. Antioksidanlarla birlikte flavanoidler cilt hücrelerinin rejenerasyonunu uyarır. E vitamininin de desteğiyle ölü hücreleri ortadan kaldırarak daha sağlıklı ve daha genç görünümlü bir cilt sağlar.
1 note · View note
bilgibankacom · 3 years ago
Text
10 Madde ile İncirin Faydaları ve Besin Değeri
10 Madde ile İncirin Faydaları ve Besin Değeri
İncir meyvesi lezzetli olduğu kadar sağlıklıdır. Yaş ve kuru hali ile sevilerek tüketilen incirin faydalarını öğrenince daha çok tüketmek isteyeceksiniz. Faydaları arasında kabızlığı tedavi etmek, kolesterol seviyesini düşürmek, boğaz ağrısında iyileşmeyi hızlandırmak, kan basıncını kontrol etmek, meme kanserini önlemek ve kolon kanserini önlemek ilk sırada gelmektedir. İncir Nedir? Ne…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dakikamagazin · 3 years ago
Link
30 günde 1 kez 4 gün arka arkaya uygulayın kötü kolesterolden kurtulun!
0 notes
antikkuruyemis · 3 years ago
Text
Biberiye çayı faydaları nelerdir?
Tumblr media
Biberiye çayı; İçerdiği çok sayıda vitamin ve mineral ile besin değeri yüksek bir bitki olan biberiye çok sayıda faydaya sahiptir.
Biberiye nasıl tüketilir?
Biberiye bitkisi genellikle mutfak yemeklerinde ve uçucu yağların yapımında tüketilir. 1 çay kaşığı taze veya kuru biberiye yaprağı 250-300 ml su ile 5-6 dk demlenerek içilebilir, isteğe bağlı tatlandırmak için 1 çay kaşığı bal eklenebilir.
Biberiye çayının faydaları nelerdir?
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım tarafından kaleme alınan yazının detayları…
Sindirimi kolaylaştırır.
Biberiye çayı, gaz ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olan spazm giderici özelliklere sahiptir. Aynı zamanda sağlıklı bağırsak bakterilerini destekler ve besin emilimini artırır. Bağırsaklarınızdaki mikroflorayı ve iyi bakterileri dengelemeye yardımcı olan bir bileşik olan karnosik asit içerir. Biberiye çayı içmek sindirim sisteminizin bir hastalıktan sonra iyileşmesine yardımcı olabilir veya mide rahatsızlığını iyileştirebilir. Sağlıklı bir bağırsak florası, vücudunuzun enfeksiyonları daha kolay giderebileceği ve yağları daha verimli işlemesi nedeniyle kilo kaybına yardımcı olabileceği anlamına gelmektedir.
Serbest radikalleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur.
Serbest radikaller vücuda zarar veren oksidatif strese neden olan hücrelerdir. Oksidatif stres Alzheimer hastalığı, erken yaşlanma ve belirli kanser türlerini içeren rahatsızlıklarla ilişkilendirilmiştir. Biberiye çayı genel sağlığı artırmak ve serbest radikallerin neden olduğu hasarı önlemek için antioksidanlar (polifenoller ve flavonoidler) bakımından zengindir.
Bağışıklık sağlığını artırır.
Biberiye çayı bağışıklık sağlığını artırdığı, bakteri ve virüslerin neden olduğu hastalıkları önlediği gösterilen yüksek miktarda C ve A vitamini, magnezyum, potasyum ve kalsiyum içerir.
Kan şekeri ve kalp sağlığını düzenleyebilir.
Biberiye çayı kan şekeri seviyelerini düzenlemeye ve kalp sağlığını geliştirmeye yardımcı olan kampen, luteolin ve karnosol içerir. Etnofarmokoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar biberiye çayının kalp sağlığı üzerindeki mekanizmasını incelemiş ve içeriğindeki rosmarinik asidin tavşanlarda lipitlerin bozulmasını önlemeye yardımcı olduğunu bulmuşlardır. 2017’de yayınlanan sıçanlarla yapılan bir başka çalışmada biberiye çayının yüksek tansiyonun düşmesine yardımcı olabileceği saptanmıştır. Sonuçlar biberiye çayının kanı inceltici olarak hareket ettiğini, kan dolaşımını iyileştirdiğini, kan pıhtıları ve kalp krizi riskini azalttığını göstermiştir.
Saç uzamasını teşvik edebilir.
Biberiye yağı uzun süre önce alopesi (saçkıran) gibi erken saç dökülmesi durumları için doğal bir ilaç olarak lanse edilmiştir. Biberiye çayı içmek de benzer yararları sağlayabilir. Biberiye çayı, saç köklerini uyaran ve saç büyümesini sağlayan kan dolaşımını artırmaya yardımcı olur. Dolaşımın artması daha güçlü teller oluşmasını sağlayan saç köklerine de hayati besinler sağlar. Ayrıca biberiye çayı saçların uzaması amacıyla saçın durulaması esnasında veya şampuan olarak da kullanılabilmektedir. Bir biberiye ile saç durulama, kepeği ortadan kaldırmak ve saçın ağırlığını azaltabilecek ürün birikimini kaldırmak için yardımcı olabilmektedir.
Ruh halinizi ve hafızanızı iyileştirebilir.
Biberiye içindeki bileşikleri, yiyerek veya teneffüs ederek almanın bazı çalışmalarca ruh halini artırdığı, konsantrasyon ve hafızayı iyileştirdiği gösterilmiştir. Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir çalışma, 1 ay boyunca günde iki kez 500 mg oral biberiye almanın bir plaseboya kıyasla anksiyete düzeylerini önemli ölçüde düşürdüğünü, hafıza ve uyku kalitesini artırdığını bulmuştur. 20 sağlıklı genç üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise; zihinsel bir testten önce 4-10 dk biberiye solutulmuş ve sonucunda konsantrasyon, performans ve ruh hallerinin iyileştiği saptanmıştır. Biberiye koklamak veya çayını içmek bu yararları sağlayabilir ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Biberiye yağının faydaları nelerdir?
Biberiye yağı geçmişten günümüze çeşitli alanlarda kullanılan yağlar arasında yer almaktadır. Kozmetik alandan, sağlık gibi birçok geniş alanda yelpazesi bulunan biberiye yağı, geçmişte halk arasında mucize yağ olarak adlandırılıyormuş. İşte biberiye yağının faydaları; (Kaynak: Milliyet)
Baygınlık hissinde koklamak yetiyor
Bayılmalarda veya baygınlık geçiren kişilere biberiye yağı koklatmak son derece faydalı oluyor.
Şakaklara sürerseniz,
Biberiye yağını şakaklara sürmek ve günde birkaç defa koklamanın sigara isteğini azaltıcı etkisi bulunmaktadır.
Morlukları kısa sürede geçirir
Biberiye yağı düzenli olarak morluklara sürülürse tedavi edici etkisi bulunmaktadır.
Kabızlığı tedavi ediyor
Biberiye yağının alt karın bölgesine sürülmesinin kabızlığı giderici etkisi bulunmaktadır.
Baş ağrısı tedavisi
Biberiye yağı avuç içlerine sürülüp koklandığında baş ağrısını tedavi edici özelliği bulunmaktadır.
Selülit tedavisi
Duş sonrası, selülitli bölgeye düzenli olarak sürülen biberiye yağının selülit giderici etkisi olduğu söylenmektedir.
Saç dökülmesine iyi geliyor
Duş öncesi biberiye yağından bir iki damlayı avuç içinde ısıtıp, saç diplerine sürmenin saç dökülmesine iyi geldiği bilinmektedir.
Kepek giderici etkisi
Şampuanın içerisine bir iki damla damlatılan biberiye yağı kepeklenme sorununu tedavi eder. Ancak saç derinizde hassasiyet probleminiz varsa bu uygulamayı yapmanız önerilmez.
Biberiye yağının faydalarından sonra biberiye yağının cildimize olan faydalarından bahsedelim;
Biberiye yağının cilde faydaları nelerdir?
Akne problemlerini giderici etkisi vardır
Sirke ile karıştırılıp cilde sürülen biberiye yağının sivilceleri yok edici etkisi olduğu söylenmektedir. Ancak cildinizde hassasiyet sıkıntısı varsa ilk olarak bir uzmana danışmanızda fayda var.
Cilt sıkılaştırıcı etkisi vardır
Sıkı bir cilt için biberiye yağı kullanabilirsiniz. Bitkiyle yapılan cilt kürleri aynı zamanda kan dolaşımını arttırarak sağlıklı bir cilt için katkıda bulunur. Aynı zamanda cildinizde açılmış olan gözeneklerin kapanmasına da yardımcı olmaktadır.
Ciltteki fazla yağı alır
Biberiye yağının cilt üzerindeki fazla yağı arındırıcı etkisi bulunmaktadır.
Egzamaya bağlı olarak gelişen kuruluk
Biberiye yağının cilt üzerinde oluşan, egzamaya bağlı olarak ortaya çıkan kuruluğun giderilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. Ancak egzamayı tam anlamıyla tedavi ettiği söylenemez.
Biberiye yağının zararları nelerdir?
Biberi ye yağı yanlış kullanıldığında cilt üzerinde çeşitli sorunları beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle biberiye yağını kullanırken bir takım unsurlara dikkat etmek gerekir.
Biberiye yağı tek başına kullanılmamalıdır. Biberiye yağını kullanırken zeytinyağı ile seyreltmek gerekir. Aksi taktirde ağır gelebilir ve ciltte bir takım sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir.
Hamile ya da emzirme dönemindeki kadınların bitkisel ürünleri kullanması tavsiye edilmez veya kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.
Biberiye yağını kullanmadan önce cildinizin küçük bir bölümünde yağı test etmeniz gerekir. Aksi taktirde cilt üzerinde olumsuz reaksiyonları beraberinde getirecektir.
Yüksek tansiyon sorunu olan kişilerin biberiye tüketmesi önerilmemektedir. Biberiyenin kan basıncını arttırıcı etkisi bulunmaktadır.
Aşırı biberiye mide bulantısı, akciğerlerde ödem gibi çok ciddi sonuçlara yol açabilir.
Saçlara iyi gelen Bitkisel yağlar hangileridir?
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 1 year ago
Text
<b>Kabızlığa iyi gelen bitkiler</b>, Tıbbi ve Aromatik Özellikleri
Kabızlığa iyi gelen bitkiler, Tıbbi ve Aromatik Özellikleri
Tumblr media
#AntiInflamatuarBitkiler, #BağırsakHareketleri, #BağırsakSağlığı, #BitkiselÇözümler, #BitkiselDestek, #DoğalÇözümler, #KabızlığaIyiGelenBitkiler, #KabızlıkTedavisi, #LifIçeriği, #SindirimDüzenleyiciler, #SindirimSağlığı https://is.gd/5YZmOL https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/kabizliga-iyi-gelen-bitkiler-tibbi-ve-aromatik-ozellikleri/
Kabızlığa iyi gelen bitkiler, sindirim sisteminin düzensizliğiyle başa çıkmak için doğal ve etkili çözümler sunan önemli bir grup bitkiyi içerir. Kabızlık, bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve dışkının sıkılaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durumun hafifletilmesi ve sindirim sisteminin düzenlenmesi amacıyla kullanılan bitkiler, özellikle anti-inflamatuar, spazm giderici ve sindirimi destekleyici özellikleriyle bilinir. Papatya, keten tohumu, maydanoz, zencefil, kişniş, nane, ahududu yaprağı, ısırgan otu, aloe vera ve zeytinyağı gibi bitkiler, doğal çözümler olarak kabızlık sorununa alternatif yaklaşımlar sunmaktadır. Bu paragraf, kabızlığın doğal yollarla giderilmesine yardımcı olabilecek bu bitkilerin önemini vurgulamaktadır.
Kabızlık, sindirim sisteminin düzensiz çalışması sonucu dışkının sıkılaşması ve bağırsak hareketlerinin zorlaşması durumunu ifade eder. Kabızlığa iyi gelen bitkiler, bu rahatsızlığın hafifletilmesine yardımcı olabilecek doğal çözümler sunar.
Papatya: (Matricaria chamomilla), anti-inflamatuar ve spazm giderici özelliklere sahiptir. Bağırsak kaslarını rahatlatarak sindirim sisteminin düzenli çalışmasına destek olabilir.
Keten Tohumu:  (Linum usitatissimum), lif içeriği ile bağırsak hareketlerini teşvik edebilir. Aynı zamanda bağırsaklarda su emilimini artırarak dışkının yumuşamasına yardımcı olabilir.
Maydanoz: (Petroselinum crispum), doğal bir idrar söktürücüdür ve böylece vücuttan fazla su atılmasına yardımcı olur. Bu, dışkının daha yumuşak olmasına katkı sağlayabilir.
Zencefil: (Zingiber officinale), sindirim sistemini uyarabilir ve bağırsak hareketlerini hızlandırabilir. Aynı zamanda anti-inflamatuar etkileri ile sindirim sistemi rahatsızlıklarını hafifletebilir.
Kişniş: (Coriandrum sativum), sindirim sistemi spazmlarını rahatlatıcı etkileri ile kabızlığı hafifletebilir. Aynı zamanda bağırsak hareketlerini artırarak sindirimi kolaylaştırabilir.
Nane: (Mentha piperita), sindirim sistemi kaslarını rahatlatarak bağırsak hareketlerini düzenleyebilir. Karın ağrısını hafifletebilir ve sindirimi kolaylaştırabilir.
Ahududu Yaprağı: (Rubus idaeus), bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı hafifletebilir. Lif içeriği de sindirimi kolaylaştırmaya yardımcı olabilir.
Isırgan Otu: (Urtica dioica), sindirim sistemi üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Düzenli kullanımda bağırsak sağlığını destekleyebilir.
Aloe Vera: Sindirim sistemi hareketlerini düzenleyebilir ve bağırsak hareketlerini kolaylaştırabilir. Ancak dikkatli kullanılmalı ve uzman görüşü alınmalıdır.
Zeytinyağı: Zeytinyağı, bağırsakların düzenli çalışmasına katkı sağlayabilir. Özellikle aç karnına tüketildiğinde etkili olabilir.
Karnıyarıkotu (Plantago Ovata): Kabızlığa iyi gelen en etkili bitkilerden biridir. Psyllium Husk, suyla temas ettiğinde jel haline gelir ve bu da bağırsak hareketlerini kolaylaştırır. Psyllium Husk, toz veya kapsül şeklinde alınabilir.
Sinameki (Cassia Angustifolia): Senna, bağırsak hareketlerini hızlandıran ve kabızlığa iyi gelen bir bitkidir. Senna, toz veya kapsül şeklinde alınabilir.
Bu bitkilerin, kabızlığa iyi geldiğine dair bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Ancak, bu bitkilerin uzun süreli kullanımı, bazı yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, bu bitkileri kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Kabızlığa iyi gelen bitkilerin yanı sıra, kabızlığı önlemek içinde bazı şeyler yapılabilir. 
Bol su içmek
Lif bakımından zengin yiyecekler yemek
Düzenli egzersiz yapmak
Stresi azaltmak
Kabızlık, genellikle geçici bir durumdur. Ancak, kabızlığın uzun süre devam etmesi, bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, kabızlığı önlemek veya tedavi etmek için, yukarıdaki önerileri uygulamak önemlidir.
Uyarılar: Her bitkinin etkisi bireysel olarak değişebilir ve uzun süreli veya aşırı kullanım yan etkilere yol açabilir. Kabızlık problemi kronikleşirse mutlaka bir sağlık profesyoneli ile görüşülmelidir.
Referanslar: *Balakrishnan A, et al. (2012). Medicinal benefits of coriander (Coriandrum Sativum L). Spatula DD, 2(4), 251-261. *Khodadadi S, et al. (2015). Aloe vera: A potential herb and its medicinal importance. J Chem Pharmaceut Res, 7(3), 321-327.
0 notes
ketomanlife · 4 years ago
Text
Avokadonun beslenme ile ilgili en önemli 7 gerçekleri ve sağlık yararları
1. Avokado bir meyve mi yoksa bir sebze mi?
Avokadolar genellikle tatlı olmadıkları ve salatalarda, guacamole'de ve tuzlu yemeklerde kullanıldığı için sebzelerle gruplanır .
Bununla birlikte, avokado teknik olarak Meksika ve Orta Amerika'ya özgü Persea americana ağacında yetişen bir meyvedir .1Bugün avokado , ABD de dahil olmak üzere diğer bazı bölgelerde de yetiştirilmektedir .
Avokado yağda yüksektir - zeytin ve hindistancevizi dışında meyvelerde nadir görülen başka bir özelliktir. Aslında avokado, koyu, kösele derisi nedeniyle “timsah armudu” lakaplı olmasının yanı sıra, içindeki meyvenin kremsi dokusu ve zengin tadı nedeniyle bazen “tereyağlı armut” olarak da adlandırılır.
Yine de diğer meyvelerle ortak bazı özellikleri vardır. Mangolar, şeftaliler ve hurmalar gibi avokadoların merkezinde büyük bir tohum veya çukur bulunur.
2. Avokado besin açısından zengindir
Avokadonun etkileyici bir beslenme profili vardır. 100 gramlık (3.5 ons) porsiyon (yarım büyük avokado) şunları sağlar:2
15 gram doğal yağ
2 gram protein
7 gram lif dahil 9 gram toplam karbonhidrat
160 kalori
485 mg potasyum veya önerilen günlük alım miktarının (RDI)% 14'ü. Bu, orta boy bir muzdan elde edeceğinizden daha fazla - ve çok daha az şekerli.
Avokado ayrıca iyi bir C vitamini, folat, B6 vitamini, pantotenik asit (B5 vitamini), E vitamini ve magnezyum kaynağıdır.
Ek olarak, gözlem, test tüpü ve hayvan çalışmalarına dayalı olarak potansiyel olarak sağlık yararları sağlayabilen fitokimyasallar ("bitki kimyasalları") içerirler. Bununla birlikte, insanlarda etkilerini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.3
3. Avokadonun potansiyel sağlık yararları
Avokado tüketimi birkaç olumlu sağlık değişikliğiyle ilişkilendirilmiştir:
İyileştirilmiş lipid profili: Randomize kontrollü çalışmaların (RCT'ler) sistematik bir incelemesi - en güçlü bilimsel kanıt seviyesi olarak kabul edilir - avokado yemenin insanların LDL kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürdüğünü ve HDL seviyelerini yükselttiğini buldu.4 Ancak bu değişikliklerin bir kısmı avokado alımını artıran herkeste gerçekleşmeyebilir.5
Azalan LDL oksidasyonu: Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, beş hafta boyunca günde bir avokado tüketen yüksek LDL kolesterolü olan kişiler, oksitlenmiş (hasar görmüş) küçük, yoğun LDL parçacıklarında önemli bir düşüş elde ettiler - kalp hastalığıyla en güçlü bağlantısı olduğu düşünülen tür.6
Yağda çözünen vitaminlerin daha iyi emilmesi: Bir çalışmada, sağlıklı yetişkinler domates sosu veya havuç içeren bir yemekle avokadoyu yediklerinde, daha fazla beta-karoten (bitkilerde bulunan A vitamininin öncüsü) emmişler ve 4 ila 12 kat daha fazla dönüştürmüşlerdir. avokado olmadan özdeş öğünler yemeye kıyasla beta-karoten A vitamini.78
Bu etki özellikle veganlar ve bazı vejeteryanlar için faydalıdır çünkü A vitamini yalnızca yağlı balıklar, sakatatlar ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklarda bulunur. Bu nedenle, beta karotenin A vitaminine doğal dönüşümüne daha çok bağlıdırlar.
4. Avokado lif bakımından zengindir
Avokado, mükemmel bir çözünür ve çözünmez lif kaynağı sağlar.9Aslında, 15 yüksek lifli gıda listemizin başında yer alıyorlar .
Randomize çalışmaların sistematik incelemelerinde, lifin kan şekerini ve LDL kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğu bulunmuştur.10 Kabızlığı azaltmak ve irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını iyileştirmek için de yararlı olabilir.11
Bir yemeğe büyük bir avokado eklemek veya onu iki öğüne bölmek, etkileyici 14 gram lif elde etmenin kolay ve lezzetli bir yoludur.
5. Avokadoların karbonhidrat oranı düşüktür
Artan sayıda yüksek kaliteli çalışma, düşük karbonhidratlı diyetlerin insanların kilo vermesine ve daha iyi tip 2 diyabet kontrolü sağlamasına yardımcı olabileceğini göstermektedir .12
Karbonhidratları azaltıyorsanız, avokado yemek günlük karbonhidrat bütçenizi aşmamanıza yardımcı olabilir.
100 gramlık bir porsiyon (yaklaşık yarısı büyük bir avokado) 9 gram toplam karbonhidrat içerir. Bununla birlikte, bu karbonhidratlardan 7'si, vücudunuzun sindirim sisteminin sindiremediği ve ememediği liftir.13
Bu nedenle, yarım avokado, sindirilebilir karbonhidrat olarak da bilinen sadece 2 gram net karbonhidrat içerir .14Bu, avokadoyu düşük karbonhidrat veya keto diyetinde düzenli olarak tüketmek için ideal bir yiyecek haline getirir .
6. Bir avokadoda kaç kalori vardır?
Bir avokado, boyutuna bağlı olarak yaklaşık 250-320 kalori içerir. Avokadonun kalori bakımından oldukça yüksek olduğu düşünülse de, hem yağ hem de lif bakımından yüksek olduğu için çok doyururlar.15
Diğer bazı gıdalardan farklı olarak, avokadonun fazla yenmesi oldukça zordur (cipsli guacamole değilse). Dahası, kalorileri önemli besinlerle birlikte gelir.
Diyet Doktorunda, sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak için kalori saymanızı önermiyoruz . Bunun yerine, avokado gibi besleyici, doyurucu yiyecekler seçerek kalorilerinizi saymanızı tavsiye ederiz.
7. Avokado kilo vermeye yardımcı olabilir
Avokado, şişmanlatıcı olmakla ünlüdür. Yine de araştırmalardan elde edilen sonuçlar bu fikri desteklemiyor.16 Aslında araştırmalar, avokado yemenin sizi tok hissettirerek kilo vermeyi engellemek yerine yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
2013 yılında yapılan bir deneme, bir yemeğe avokado eklemenin katılımcıların birkaç saat tok hissetmelerine yardımcı olduğunu gösterdi.17
Yakın zamanda yapılan benzer çapraz denemeler, yemekte avokado da dahil olmak üzere yağ ve lif kombinasyonundan dolayı, insanları tatmin etmede güçlü bir rol oynayan PYY ve GLP-1 gibi "tokluk" hormonlarının daha fazla salgılanmasını tetiklediğini buldu.18
Elbette diyetinizin geri kalanı kilonuz üzerinde büyük bir etkiye sahip olacaktır. Bir burgere ve patates kızartmasına avokado dilimleri eklemek veya cipsle guacamole yemek muhtemelen kilo vermenize yardımcı olmaz. Ancak sağlıklı bir diyetin parçası olarak avokadoyu dahil etmek, başarılı bir kilo kaybı için iyi bir strateji olabilir.
Olgun bir avokado nasıl seçilir
Bir avokado seçerken önce renge bakın. Daha koyu yeşil olan avokadolar, daha açık, daha parlak yeşil tenli avokadolardan daha zengindir. Ancak, neredeyse siyah görünürlerse aşırı olgunlaşmış olabilirler.
Renk size bir avokadonun olgunluğu hakkında bir ipucu verebilir, ancak emin olmanın tek yolu sertliğini kontrol etmektir.
Orta koyu bir avokado alın, avucunuzun içinde tutun ve başparmağınızla hafifçe bastırın. Olgunluğu nasıl hissettiğine yansıyacak:
Olgunla��mamış : Avokado sert hissediyor ve başparmağınızın baskısına boyun eğmiyorsa, henüz olgunlaşmamıştır. Evinizdeki sıcaklık ve neme bağlı olarak 2-5 gün arasında herhangi bir yerde olgunlaşacaktır.
Neredeyse olgunlaşmış : Neredeyse olgunlaşmış bir avokado biraz yumuşaktır, ancak henüz baskıya boyun eğmez. 1-2 gün içinde olgunlaşacaktır.
Olgun : Avokado, başparmağınızla hafif bir baskı uygularsa ve yumuşak hissediyor ancak duygusal değilse, olgunlaşmıştır ve o gün yemeye hazırdır. Eve döndüğünüzde onu soğutmak, raf ömrünü bir gün kadar uzatabilir.
Olgunlaşmamış : Zirvesini aşan bir avokado, son derece yumuşak ve duygusaldır. Önlemek.
Avokadolarınızın ne kadar olgunlaşmasını istediğiniz, onları ne için kullandığınıza da bağlı olacaktır. O günü yapmayı planlıyorsanız, olgunlaşmış avokadoları seçmek önemlidir, oysa neredeyse olgun olanı yarın öğle veya akşam yemeği için en iyi seçimdir.
Olgunlaşma sürecini hızlandırmak için kahverengi bir kağıt torbaya bir avokadoyu koyun ve 1-2 gün veya olgunlaşana kadar tezgahınızın üzerinde tutun.
Bir avokadoyu kesmenin en iyi yolu
ABD'de her yıl binlerce insanın avokado kesmekten kaynaklanan el yaralanmalarıyla acil servise gittiğini biliyor muydunuz? Bunun bir adı bile var: avokado eli.19
Bütün bir avokadoyu keserken, en iyi sonuçları güvenle almak için şu basit adımları izleyin:
Avokadoyu bir kesme tahtası üzerine uzunlamasına yerleştirin (avucunuzun içine değil).
Avokadoyu bir elinizle tahtada sabit tutarken, keskin bir şef bıçağı kullanarak çukura çarpana kadar merkezi uzunlamasına dilimleyin. Ardından bıçağı sabit tutarak avokadoyu döndürün ve çukurun etrafını kesin. Bıçağı yere koyun.
Avokadoyu alın ve iki yarıyı birbirinden ayırın. Çukuru dışarı çıkarmak için bir kaşık kullanın. (Bıçakla bıçaklamayın.)
Şu anda avokadonun sadece yarısını kullanıyorsanız, diğer yarısının kızarmasını önlemek için çukuru içeride tutun. Çukuru içeren yarıyı kapalı bir kaba veya plastik torbaya koyun ve o gün veya sonraki gün kullanıma hazır olana kadar buzdolabında saklayın.
Yemeklerde ve tariflerde avokado dahil
İşte avokadonun tadını çıkarmak için birkaç fikir:
Salatalara, çorbaya veya acı biberlere doğranmış avokado ekleyin
Dilimlenmiş avokado ile bir omlet yapın
Konserve somonu veya haşlanmış yumurtaları avokado ile karıştırın, iyice ezin ve avokado kabuğuna koyun.
Taze guacamole yapın ve dolmalık biber dilimleri, kereviz veya diğer tatlıların tadını çıkarın.
Ayrıca, avokado içeren en popüler tariflerimizden bazılarına da göz atmayı unutmayın:
0 notes
hamilelikte · 2 years ago
Text
28 haftalık hamileyken, hamileliğin en zor dönemlerinden birine girilir: üçüncü trimester, son üç ay. Bu hafta bebeğiniz hızla büyümeye devam edecek ve rahmini olabildiğince dolduracaktır. Rahminiz yaklaşık olarak kaburgalarınızın büyüklüğündedir. Bu hafta varislerde artış ve bacaklarda şişlik fark edebilirsiniz. Ayrıca hemoroidiniz varsa, daha da kötüleşebilir veya sık sık bacak krampları yaşayabilirsiniz. 28. haftada, doktorunuz şeker hastalığı olup olmadığını kontrol etmek için bir glikoz tolerans testi isteyecektir. Bu hafta hala kan uyuşmazlığınız varsa doktorunuza hatırlatınız. 28 haftalık gebelik kaç aylık? 28 haftalık gebelik, 7 aylık hamileliğe karşılık gelen ve uyku ve uyanıklık modelinin oluşturulması ile karakterize edilir. 28 hafta gebeliğinizden itibaren bebek istediği zaman uyanır ve uyur. 28 haftalık gebelikte bebek deri altında yağ biriktirmeye başladığından daha az kırışık bir görünüme sahip olmaya başlar. 28 hafta gebelikte bebek erken doğduğunda hayatta kalabilir. Ancak 28 haftalık doğan bebeğin akciğerleri tamamen gelişene kadar hastanede kalması gerekir. 28 haftalık gebelikte bebek gelişimi 28 haftalık gebelikte bebeğin gelişimi ile ilgili olarak, 28. gebelik haftasında bebek vücudunda yağ birikmesi nedeniyle cildi daha az şeffaf ve soluktur. 28 hafta hamilelikte bebeğin beyin hücreleri hızla çoğalır ve bebek, annenin karnına dokunmasına, sese ve ışığa tepki göstermeye başlar ve bu durumlar bebeğin daha fazla hareket etmesine neden olur. 28 hafta gebelikte bebek amniyotik sıvıyı içer ve bağırsakta dışkı biriktirerek mekonyum üretmeye başlar. Bu haftada bebek zaten annesinin sesini tanıyabiliyor. Örneğin yüksek bir gürültüye veya müziğe bebek tepki veriyor ve kalbi daha hızlı bir şekilde atıyor. 28 haftalık hamilelik döneminde bebek ayrıca düzenli uyku, nefes alma ve yutma döngülerine başlar. 28 haftalık bebek kilosu ve boyu 28 haftalık bebek boyu baştan ayağa yaklaşık 36 santimetredir ve ortalama kilosu 1.100 gramdır. Gebeliğin 28. haftasında bebek yaklaşık 1100 gram ağırlığında, kalça uzunluğu 25 cm ve toplam uzunluğu 35 cm'dir. Bebeğin hızlı gelişimi gebeliğin 28. haftasına kadar devam eder. Beyin ve diğer dokular gelişmeye devam ediyor. Bebeğin kaşları ve kirpikleri zaten oluşmuştur, saçları uzar. gözleri tamamen işlevseldir. 28 haftalık bebek görüntüsü 28 haftalık bebek görüntüsü 28 haftalık bebek görüntüsü resimde olduğu gibidir. Lanugo'nun çoğu gitti ve bebeğinizin saçları olabilir. Kalbi dakikada yaklaşık 140 atım yapıyor. Bebek hamileliğin 28. haftasında, boyu yaklaşık 37.6 cm, ağırlığı 1.005 gr.Bu hafta bebeğiniz için kritik bir hafta sayılabilir. Araştırmalar, bu haftalarda doğan bebeklerin hayatta kalma şansının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu haftada bebek emme ve yutma reflekslerini geliştirdi. 28 haftalık gebelikte annedeki değişiklikler 28 haftalık gebelik annedeki değişiklikler ise göğüsler kolostrum sızıntısına başlayabilir ve anne adayı uykuya dalmakta biraz sorun yaşayabilir. Karın seviyesindeki basınç daha yüksektir ve sindirim sistemi daha yavaş çalışır. Bu nedenle mide ekşimesi ve / veya kabızlık ortaya çıkabilir ve bu da hemoroitlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. 28 haftalık gebelikte annedeki değişiklikler 28 haftalık hamilelikte ortaya çıkan mide ekşimesini önlemek için günde birkaç öğün, küçük miktarlarda yavaş yemek ve yiyecekleri iyi çiğneme tavsiye edilir. Hamilelikte kabızlığı tedavi etmek için müshil alımından kaçınmak da önemlidir. Çünkü bunlar bağırsaktaki besinlerin emilimini azaltabilir. Hamilelikte kabızlığı tedavi etmek için, lif içeren gıdalarla beslenmek ve günde 2.5 L su içmeye dikkat edin. Ayrıca soyulmuş veya kabuksuz çiğ meyve ve sebzelerin yenmesi gebelikte kabızlığı gidermeye yardımcı olacaktır. 28 haftalık gebelik döneminde annedeki hormonsal değişiklikler nedeniyle kadınların pelvik eklemlerinde ağrı olması normaldir. Ayrıca, hamileliğin bu döneminde, rahat bir uyku pozisyonu bulmak veya yerden bir şey almak için eğilmek zordur.
Bu yüzden çaba sarf etmekten kaçının ve mümkün olduğunca dinlenin.
0 notes
hayattakirehber · 6 years ago
Text
Balın yararları nelerdir?
Tumblr media
Balın yararları nelerdir? Harika tadı ve güzel kokusu ile birçok şifalı bitki ile kullanılan bu leziz yiyecek, sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Bitki çaylarına şeker yerine ilave edilerek, kahvaltıda ekmeğin üstüne sürülerek tüketilebilir. Ayrıca çok eski zamanlarda Mısır’da mumyaları mumyalama işleminde de kullanılmıştır. İşte balın sayısız faydalarından bazıları şöyledir. Bilim adamları tarafından kabul edilen en eski tatlandırıcılar arasındadır. B ve C vitaminlerini içerir. Bakır, demir, fosfor, selenyum ve potasyum ihtiva eder. Soğuk algınlığı, öksürük, grip ve nezle gibi hastalıklara karşı kullanılabilir. Özellikle bu hastalıklara karşı hazırlanan bitki çaylarının içine ilave edilerek bitki çayının faydasının artmasına yardım eder. Bağışıklık sistemini güçlendirir, güç verir. Detoks özelliği vardır. Cilde parlaklık ve güzellik kazandırır. Hazırlanan cilt maskelerinin içine de eklenerek kullanılabilir. Antiseptik ve canlandırıcı özellikleri de vardır. Cilt hastalıklarına karşı da kullanılır. Böcek ısırmaları için de kullanılabilir. Arılar tarafından üretilen bu leziz balı, şeker yerine kullanmalısınız. Bir çay kaşığı şeker 40 kalori içerirse, aynı miktarda bal 25 kalori içerir. Kalorisinin düşük olması da tercih sebepleri arasındadır. Tarçın ve bal ikilisi de hemen hemen herkes tarafından tercih edilen, afiyetle tüketilen ikilidir. Bu ikilinin birlikte kullanımıyla birçok hastalığı önlemek mümkündür. Kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar. Kalp dostudur. Kalp atışını güçlendirir, rahat nefes almaya yardım eder. Kalp krizi riskini azaltır. Artrit tedavisi için de bir bardak ılık suyun içine bir tatlı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı tarçın atın. İyice karıştırın ve için. Sabah akşam bu karışımı taze olarak hazırlayıp düzenli olarak tüketirseniz artrite çare bulabilirsiniz. Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre bir çorba kaşığı bal ile yarım çay kaşığı toz tarçın karıştırılarak yenirse yine artrite fayda sağlar. Bu karışım düzenli olarak kahvaltılardan önce bir hafta boyunca tüketilmelidir.
Tumblr media
Bal Yine tarçın ile birlikte kolesterolü dengelemeye yardım eder. Romatizmaya fayda sağlar. Mesane enfeksiyonlarına karşı bir bardak ılık suyun içine iki çay kaşığı toz tarçın ve bir çay kaşığı bal atın. Karıştırın ve için. Mesane enfeksiyonlarından bu sayede kurtulabilirsiniz. Beyaz kan hücrelerini güçlendirir. Saç dökülmesi ve kellik sorunu için de yine baldan yararlanılabilir. Saç dökülmelerine karşı bir kase içinde bir çorba kaşığı bal, bir çorba kaşığı zeytinyağı ve bir çay kaşığı toz tarçını karıştırın. Saçınıza masaj yapar şekilde uygulayın. 5-10 dakika arasında bir süre bekleyin. Daha sonra saçınızı güzelce durulayın. Bu karışım ile saçlarınızın dökülmesinden kurtulacaksınız. Bronşit, astım gibi akciğer hastalıklarına karşı da fayda sağlar. Bağırsakları rahatlatır, kabızlığı önler. Cilt için güçlü bir nemlendiricidir. 1 yemek kaşığı balın içine yarım çay kaşığı tarçın ekleyin. Birkaç damla da limon ilave edin. Karıştırın ve karışımı yüzünüze sürün. Gözlerinize temas ettirmemeye dikkat edin. 15 dakika kadar bekleyin, yüzünüzü güzelce yıkayın. Cildinizin nefes aldığını ve rahatladığını hissedeceksiniz. Mide rahatsızlıklarına da fayda sağlar. Sivilcelere karşı da etkilidir. Sivilcenin büyüklüğüne yetecek kadar balı tarçınla karıştırın. Akşam uyumadan önce sivilceye sürün. Ertesi gün yıkayın. Bir hafta boyunca bu uygulamaya devam edin. Sivilcenin zamanla kuruduğunu fark edeceksiniz. Kansere karşı koruma sağlar. Yorgunluğu giderir. Bal ve tarçın ile birlikte gargara yaparsanız ağız kokusundan da kurtulabilirsiniz. Ferah bir nefes için bal tarçın ikilisi ile bir miktar su karıştırıp gargara yapabilirsiniz. BAL ZARARLARI VE YAN ETKİLERİ Özellikle kan şekerini yükseltmesi sebebiyle şeker hastaları yani diyabet hastalığı olanlar bu yiyeceği tüketmemelidir. Ayrıca çok küçük çocukların da tüketmesi tavsiye edilmez. Çünkü çok küçük çocukların boğazında kalarak nefes alamamaya neden olabilir. Read the full article
1 note · View note
sagliklitarim · 4 years ago
Link
Kışın sofralarımızın vaz geçilmezidir baklagiller. Uzun süre bozulmadan saklanabilmeleri ve lezzetli yemeklere esin kaynağı olmuştur. Aynı zamanda vücudumuz için birbirinden yararlı besin maddeleri ile dolu küçük taneli hazinelerdir baklagiller. Bu yazımızda kısaca ne faydaları vardır baklagillerin onlara bir göz atacağız. Kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya, börülce aklımıza ilk gelenlerdendir. Baklagiller protein, demir ve magnezyum açısından çok zengin gıdalardır. Kışın bolca tüketilmesi önerilir, ayrıca lifli yapıları nedeniyle diyet menülerinde oldukça geniş yer bulurlar. Kuru fasulyenin lifli yapısı ve içerdiği protein ve mineraller açısından kırmızı etten hiçbir farkı yoktur mesela. Nohutun haftada 2 kez tüketilmesi önerilir ve kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir, betakaroten ve A vitamini açısından çok zengindir. Lifli yapısı nedeniyle tümör oluşumunu da engellediği belirtilmektedir. Mercimek ise bir protein deposudur. Bol miktarda lif içerdiği için uzun süre tok tutar. Fakirin etidir desek yerindedir. Metabolizmayı destekler ve vücudun kas yapısını güçlendirir. Yüksek oranda demir ve folik asit ihtiva eder, bu sebeple kansızlığa da çözüm sağlar. İlave olarak kalp sağlığına iyi gelir ve sindirime yardımcı olur. Barbunya yaz kış tüketilmesi tavsiye edilen bir baklagildir. Kötü kolesterolü düşürür, kanser hücrelerinin oluşumuna engel olur. Kötü kolesterolü düşürmesi açısından kalp sağlığına da önemli katkılar sağlar. Hafızayı güçlendirir, cildin parlak ve pürüzsüz görünümüne katkı sağlar. Sonbahar yorgunluğuna karşı tavsiye edilen bir besin kaynağıdır. Bakla ise taze ve kuru olarak tüketilebilir. Magnezyum, demir, kalsiyum ve potasyum içerir. Vitaminler açısından da oldukça zengindir. Börülce besinlerde nadir rastlanılan K vitamini yönünden oldukça cömerttir. Uyku sorunlarını çözer, bağışıklık sistemine destek olur, kanseri önleyici etkileri vardır. Lifli yapısı kalp hastalığı riskini düşürür, kandaki şeker oranını da korumaya yardımcı olur. A vitamini münasebetiyle görme duyumuza katkı sağlar. Kış yorgunluğuna iyi gelir yaz geçişlerinde yoğun tüketilmesi iyi olur. Kısaca özetleyecek olursak baklagiller; *Bağışıklık sistemine yardımcı olurlar, *Kalbin dostudur, *Kan şekerinin korunmasına fayda sağlarlar *Sindirim sistemine yardım ederler, *Kabızlığı önlerler, *Özellikle rektum kanserini önleyici etkileri vardır, *Lifli yapıları uzun süre tok tutar, *Hafızaya güç katarlar, *Demir deposu olarak yardım sağlarlar, Baklagilleri tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, iyi pişirilmelerinin sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için baklagiller pişirilmeden önce oda sıcaklığındaki suda 8-10 saat bekletilerek ıslatılmalıdır. Baklagillerin sindirim sisteminde oluşturdukları gazı önlemek için yemeklere kişniş, kekik veya kimyon eklenmesi beslenme uzmanları tarafında önerilmektedir. Kış aylarının vaz geçilmezi baklagillere soframızda daha çok yer vererek daha sağlıklı beslenebiliriz. Afiyet ve sağlıkla… Fatih Güleç
0 notes
enpatika · 4 years ago
Link
Kışın sofralarımızın vaz geçilmezidir baklagiller. Uzun süre bozulmadan saklanabilmeleri ve lezzetli yemeklere esin kaynağı olmuştur. Aynı zamanda vücudumuz için birbirinden yararlı besin maddeleri ile dolu küçük taneli hazinelerdir baklagiller. Bu yazımızda kısaca ne faydaları vardır baklagillerin onlara bir göz atacağız. Kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya, börülce aklımıza ilk gelenlerdendir. Baklagiller protein, demir ve magnezyum açısından çok zengin gıdalardır. Kışın bolca tüketilmesi önerilir, ayrıca lifli yapıları nedeniyle diyet menülerinde oldukça geniş yer bulurlar. Kuru fasulyenin lifli yapısı ve içerdiği protein ve mineraller açısından kırmızı etten hiçbir farkı yoktur mesela. Nohutun haftada 2 kez tüketilmesi önerilir ve kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir, betakaroten ve A vitamini açısından çok zengindir. Lifli yapısı nedeniyle tümör oluşumunu da engellediği belirtilmektedir. Mercimek ise bir protein deposudur. Bol miktarda lif içerdiği için uzun süre tok tutar. Fakirin etidir desek yerindedir. Metabolizmayı destekler ve vücudun kas yapısını güçlendirir. Yüksek oranda demir ve folik asit ihtiva eder, bu sebeple kansızlığa da çözüm sağlar. İlave olarak kalp sağlığına iyi gelir ve sindirime yardımcı olur. Barbunya yaz kış tüketilmesi tavsiye edilen bir baklagildir. Kötü kolesterolü düşürür, kanser hücrelerinin oluşumuna engel olur. Kötü kolesterolü düşürmesi açısından kalp sağlığına da önemli katkılar sağlar. Hafızayı güçlendirir, cildin parlak ve pürüzsüz görünümüne katkı sağlar. Sonbahar yorgunluğuna karşı tavsiye edilen bir besin kaynağıdır. Bakla ise taze ve kuru olarak tüketilebilir. Magnezyum, demir, kalsiyum ve potasyum içerir. Vitaminler açısından da oldukça zengindir. Börülce besinlerde nadir rastlanılan K vitamini yönünden oldukça cömerttir. Uyku sorunlarını çözer, bağışıklık sistemine destek olur, kanseri önleyici etkileri vardır. Lifli yapısı kalp hastalığı riskini düşürür, kandaki şeker oranını da korumaya yardımcı olur. A vitamini münasebetiyle görme duyumuza katkı sağlar. Kış yorgunluğuna iyi gelir yaz geçişlerinde yoğun tüketilmesi iyi olur. Kısaca özetleyecek olursak baklagiller; *Bağışıklık sistemine yardımcı olurlar, *Kalbin dostudur, *Kan şekerinin korunmasına fayda sağlarlar *Sindirim sistemine yardım ederler, *Kabızlığı önlerler, *Özellikle rektum kanserini önleyici etkileri vardır, *Lifli yapıları uzun süre tok tutar, *Hafızaya güç katarlar, *Demir deposu olarak yardım sağlarlar, Baklagilleri tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, iyi pişirilmelerinin sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için baklagiller pişirilmeden önce oda sıcaklığındaki suda 8-10 saat bekletilerek ıslatılmalıdır. Baklagillerin sindirim sisteminde oluşturdukları gazı önlemek için yemeklere kişniş, kekik veya kimyon eklenmesi beslenme uzmanları tarafında önerilmektedir. Kış aylarının vaz geçilmezi baklagillere soframızda daha çok yer vererek daha sağlıklı beslenebiliriz. Afiyet ve sağlıkla… Fatih Güleç
0 notes
anneveadayi · 5 years ago
Text
Sezaryen Sonrası Hızlı İyileşme için Önemli 4 Kural
Sezaryen Sonrası Hızlı İyileşme için 4 Öneri
Bol Bol Dinlenme Sezaryen doğum büyük bir cerrahi operasyondur. Tıpkı herhangi bir ameliyatta olduğu gibi vücudunuzun iyileşmesi için zamana ihtiyacı vardır. Doğumdan sonra 1 ila 2 gün hastanede kalsanız bile tam iyileşmek için altı haftaya ihtiyacınız var. Tabi söylemesi yapmaktan daha kolay. Çok fazla dikkat isteyen bir bebeğiniz olduğunda, saatlerce yataktan uzak kalabilirsiniz. Muhtemelen iyi niyetli arkadaş ve akrabaların tavsiyelerini duymuşsunuzdur: “Bebeğinizle beraber uyuyun.” Aslında haklılar. Çünkü bebeğinizin uyuduğu zaman size izin verdiği zamandır. Olabilecek herkesten bebek bezi değişikliğinden ve ev işlerine kadar her alanda yardım isteyin. Arada birkaç dakika dinlenme bile gün boyunca yardımcı olabilir. Sezaryen doğum sonrası hızlı iyileşme Sezaryen Doğum Sonrası Egzersiz Mümkün olduğunca merdivenlerden yukarı ve aşağı çıkmaktan kaçının. Bez değiştirme malzemeleri ve yiyecekler gibi ihtiyacınız olan her şeyi yanınızda bulundurun, böylece çok sık kalkmanıza gerek kalmaz. Bebeğinizden daha ağır hiçbir şey kaldırmayın. Eşinizden veya bir arkadaşınızdan veya aile üyesinden yardım isteyin. Ne zaman hapşırır veya öksürürseniz, insizyon bölgesini korumak için karnınızı tutun. Normal rutininize geri dönmeniz sekiz hafta kadar sürebilir. Doktorunuza, ne zaman egzersiz yapmanın uygun olduğunu sorun. Ayrıca doktorunuz size yeşil ışık yakıncaya kadar seks yapmayı veya tampon bırakmayı düşünmeyin. TIKLA OKU: "Yenidoğan Bebekler için Araç Gereçler" Yorucu egzersiz yapmaktan kaçının, ancak olabildiğince sık olarak yumuşak yürüyüşler yapın. Hareket vücudunuzun kabızlığı ve kan pıhtılarını iyileştirmesine ve önlemesine yardımcı olur. Ayrıca, yürüyüşler bebeğinizi dünyaya tanıtmanın harika bir yoludur. Tıpkı fiziksel sağlığınıza iyi baktığınız gibi, duygusal sağlığınızı da unutmayın. Bir bebek sahibi olmak, hiç beklemediğiniz hisleri ortaya çıkarabilir. Yorgun, üzgün veya hayal kırıklığına uğramış hissediyorsanız, görmezden gelmeyin. Bir arkadaşınızla, eşinizle, doktorunuzla veya bir danışmanla duygularınız hakkında konuşun. Sezeryan sonrası yapılması gerekenler Sezaryen Doğum Sonrası Acıları Hafifletmek Doktorunuza, özellikle emziriyorsanız hangi ağrı kesici ilaçları alabileceğinizi sorun. Rahatsızlığınızın seviyesine bağlı olarak, doktor ağrı kesici yapabilir veya ibuprofen (Advil, Motrin) veya asetaminofen (Tylenol) gibi reçetesiz satılan bir ilaç almanızı önerebilir. Ağrı ilacına ek olarak, cerrahi bölgedeki rahatsızlığı gidermek için bir ısıtma yastığı kullanabilirsiniz. TIKLA OKU: "Doğum Sonrası Yaşayacağınız Heyecan Verici 8 Deneyim" İyi Beslenme İyi beslenme, doğumdan sonraki aylarda, hamileyken olduğu kadar önemlidir. Emziriyorsanız, hala bebeğinizin temel beslenme kaynağı sizsiniz. Çeşitli yiyecekler yemek bebeğinizi sağlıklı tutar ve güçlenmenize yardımcı olur. Araştırmalar, emzirirken sebze yemenin, çocuğunuzun büyüdükçe tadını ve tüketimini artıran anne sütüne tat verdiğini göstermektedir. Ayrıca, bol miktarda sıvı, özellikle de su için. Anne sütü kaynağınızı artırmak ve kabızlığı önlemek için fazladan sıvıya ihtiyacınız vardır.
Tumblr media
Sezaryen - Skar Gebelik Doktorunuzu Ne Zaman Aramalısınız? Muhtemelen yaranızda biraz ağrı hissedeceksiniz ve sezaryenden sonra altı hafta boyunca kanama veya boşalma olabilir, bu normal. Ancak, aşağıdaki belirtiler doktora gidilmesini gerektirir çünkü bir enfeksiyonun sinyalini verebilirler: Kızarıklık, şişlik veya kesi bölgesinden sızma irin Yara çevresinde ağrı Yüksek ateş Vajinadan kötü kokulu akıntı Ağır vajinal kanama Bacağınızda kızarıklık veya şişlik Nefes almada zorluk Göğüs ağrısı Göğüslerde ağrı TIKLA OKU: "Doğum Sonrası (Postpartum) Depresyon Durumları" Ayrıca, üzgün hissediyorsanız ve ruh haliniz asla düzelmiyor gibi görünüyorsa, özellikle bebeğinize zarar verme düşünceleriniz varsa, doktorunuzu arayın. Son olarak, sezaryen doğumdan geçen bir arkadaşınız veya kardeşiniz varsa, kendinizi onlarla karşılaştırmamaya çalışın. Bu ameliyatla ilgili her kadının deneyimi farklıdır. Şu an kendi iyileşmenize odaklanın ve vücudunuza normale dönmesi için gereken zamanı verin. Read the full article
0 notes