Tumgik
#jeodezik
onstore-shopping · 4 months
Text
Tumblr media
0 notes
bilgilikus · 9 months
Text
Piri Reis Haritası Antarktika'nın Unutulmuş İzleri
Tumblr media
Piri Reis Haritası, Türk denizci ve kartograf Piri Reis tarafından çizilen bir harita olup, dünya haritasının en eski örneklerinden biridir. Bu harita, Antarktika'nın varlığını gösteren gizemli detaylarıyla dikkat çekmektedir. Haritanın oluşturulma süreci, topografik detayları, Antarktika'nın jeolojik yapısı ve modern araştırmaların rolü gibi konular üzerine derinlemesine bir inceleme yapacağız. Ayrıca haritanın tarihi ve kültürel bağlantılarına da değinecek ve bu gizemli haritanın incelenmesini detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu blog yazısında, Piri Reis Haritası'nın sırlarını keşfetmeye hazır olun!
Piri Reis Haritası Nedir?
Piri Reis haritası, Osmanlı İmparatorluğu'na ait bir deniz haritasıdır. Bu harita, Osmanlı amiral ve haritacı olan Piri Reis tarafından 1513 yılında çizilmiştir. Harita, günümüze ulaşan en eski dünya haritalarından biridir. Piri Reis haritası, dünya haritaları arasında dikkat çeken özellikleriyle ön plana çıkar. Harita üzerindeki detaylı deniz yolları ve kıyı şeritleri, o dönemdeki denizcilik bilgisini ve seyahat rotalarını göstermektedir. Piri Reis haritası, aynı zamanda Amerika kıtasının batı kıyılarını da içermektedir. Bu detay, haritanın büyük ilgi görmesine ve tartışmalara yol açmıştır. Haritanın Meksika Körfezi'ni doğru bir şekilde tasvir etmesi ve Güney Amerika kıyısındaki detayları içermesi, o dönemdeki keşiflerin erken bir kanıtı olarak kabul edilir.
Haritanın Oluşturulması
Haritalar, yer yüzeyindeki coğrafi bilgileri görsel olarak temsil eden önemli araçlardır. Ancak, harita oluşturma süreci oldukça karmaşık ve titiz bir çalışmayı gerektirir. Bu yazıda, haritanın oluşturulması aşamaları ve bu sürecin nasıl gerçekleştirildiği üzerinde durulacaktır. Haritanın oluşturulması, bir dizi adımdan oluşur. İlk olarak, coğrafi verilerin toplanması gerekmektedir. Bu veriler, genellikle yerel ölçüm ve gözlemlerle elde edilir. Ölçümler, jeodezik ağlar ve diğer araçlar kullanılarak yapılır. Ardından, toplanan veriler işlenir ve uygun bir coğrafi referans sistemi kullanılarak koordinatlara dönüştürülür. Bir sonraki adım, toplanan verilerin harita üzerinde doğru bir şekilde temsil edilmesidir. Bu adımda topografik detaylar, çizgiler, semboller ve renkler kullanılarak gerçekçi bir görüntü oluşturulur. Ayrıca, haritanın ölçeği belirlenir ve uygun bir biçimde işaretlenir. Harita oluşturma sürecindeki bir diğer önemli adım, harita projeksiyonunun seçilmesidir. Haritalar genellikle yüzeylerin ekvatora veya başka bir referans noktasına yansıtılmasıyla oluşturulur. Bu projeksiyonlar, yüzeyin eğriliğini düzlem üzerinde temsil etmek için kullanılır. Bir diğer adım, haritanın düzenlenmesidir. Harita üzerindeki verilerin düzenli ve net bir şekilde yerleştirilmesi önemlidir. Bu, metinlerin, etiketlerin ve sembollerin doğru bir şekilde yerleştirilmesini içerir. Ayrıca, haritanın kullanılabilirliği ve okunurluğu için uygun bir renk ve kontrast düzeni seçilmelidir. Haritanın Oluşturulması Adımları 1. Coğrafi verilerin toplanması 2. Verilerin işlenmesi ve koordinatlara dönüştürülmesi 3. Doğru temsil için verilerin harita üzerinde işlenmesi 4. Harita projeksiyonunun seçilmesi 5. Haritanın düzenlenmesi ve düzgün yerleştirilmesi
Antarktika'nın İzleri
Antarktika, dünyamızın en güneyindeki kıtadır ve çoğunlukla buzulla kaplıdır. Bu uzak ve zorlu keşiflerin olduğu yerde, Antarktika'nın izleri araştırmacıları büyüler. Bu izler, yüzyıllar boyunca yapılan yolculuklar, keşifler ve bilimsel araştırmaların birleşimidir. Antarktika'ya dair ilk izler, 1820'lerdeki keşiflerle başlamıştır. İngiliz kâşifler, bu bilinmeyen topraklara ayak basarak coğrafyasını ve haritalarını çoğalttılar. Piri Reis haritaları, Antarktika'nın keşfedilmemiş bölgeleri hakkında ipuçları sağladı. Bu haritalarda, o dönemde henüz keşfedilmemiş olan Antarktika kıyılarının doğru bir şekilde tasvir edildiği biliniyor. - Piri Reis Haritası Nedir? - Haritanın Oluşturulması - Topografik Detaylar Yıl Keşifçi Keşif 1911 Roald Amundsen Güney kutbu 1914-1917 Ernest Shackleton Trans-Antarktik sefer 1958 Vinson Massif En yüksek dağ Antarktika'nın jeolojik yapısı, izlerini sürmek için önemli bir kaynak sağlar. Bu soğuk kıtada yer alan dağlar, volkanlar ve buzullar, geçmişteki doğal olayları gözler önüne seriyor. Jeologlar, bu izleri takip ederek Antarktika'nın oluşum süreci ve gezegenimizin evrimi hakkında önemli bulgular elde ediyorlar. - Gizemli Harita - Modern Araştırmaların Rolü - Tarihi Ve Kültürel Bağlantılar Haritanın incelenmesi, Antarktika'nın izlerini takip etmenin bir başka yoludur. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve uydu görüntüleme teknolojileri, bu soğuk ve zorlu bölgenin daha ayrıntılı bir haritasını oluşturmada büyük önem taşır. Modern araştırmalar, haritaların sürekli güncellenmesini sağlar ve Antarktika hakkındaki bilgilerimizi sürekli geliştirir. Antarktika, üzerindeki izlerle bizi büyülemeye devam edecek bir kıtadır. Keşifler, araştırmalar ve haritalar, bu ilginç ve gizemli bölgenin hikayesini anlamamıza yardımcı olur. Antarktika'nın izleri, bilimsel keşiflerimizin ve merakımızın sınırlarını zorlamaya devam edecektir.
Topografik Detaylar
Topografik detaylar, bir haritada yeryüzünün fiziksel özelliklerinin detaylı bir şekilde temsil edilmesini sağlayan önemli bilgileri içermektedir. Bu detaylar, arazi yüksekliklerini, eğimleri, vadileri, dağları, nehirleri ve diğer doğal özellikleri gösterir. Ayrıca haritada yer alan insan yapısı öğeleri de topografik detaylar arasında yer alır. Bu öğeler arasında şehirler, yollar, köprüler, binalar ve diğer altyapılar bulunabilir. Topografik haritalar, coğrafi bilgi sistemlerinden elde edilen verilerin temel alınmasıyla oluşturulur. Bu veriler, radar, lazer ve uydu görüntüleme teknolojileri gibi modern araştırma yöntemleriyle elde edilir. Topografik haritalar, askeri amaçlar, şehir planlaması, tarım, yol yapımı, doğal kaynakların yönetimi ve doğal afetlerin analizi gibi birçok alanda kullanılır. Bu nedenle, topografik detayların doğru bir şekilde gösterilmesi ve yorumlanması büyük önem taşır. Topografik haritalarda kullanılan semboller, yükseklik, eğim ve diğer detaylar hakkında bilgi sağlamak amacıyla kullanılır. Örneğin, eğimli bir yamaç sembolü, haritadaki bir bölgenin ne kadar dik olduğunu gösterir. Yükseklik konturları, arazinin yükseklik değişimlerini görsel olarak gösteren çizgilerdir. Bu konturlar, belirli bir rakım düzeyini temsil eden noktaları birbirine bağlar. - Topografik detaylar şunları içerebilir: Dağlar Dağların yerlerini ve yüksekliklerini gösterir. Yollar Karayolları, köprüler ve diğer ulaşım altyapılarını temsil eder. Nehirler Büyük nehirleri ve akarsuları gösterir. Ormanlar Ağaçlık alanları ve ormanları temsil eder. Topografik detaylar, bir haritayı okumak ve yeryüzünün fiziksel özelliklerini anlamak için önemlidir. Bu detaylar, bölgenin jeolojik yapısı, su kaynakları, tarıma elverişli alanlar ve diğer coğrafi özellikler hakkında bilgi sağlar. Ayrıca, topografik haritalar, doğal afetlerin önlenmesi ve müdahale stratejilerinin belirlenmesi gibi konularda da büyük bir rol oynamaktadır.
Gizemli Harita
Gizemli harita terimi, tarihi belgelerde ve eserlerde sık sık karşımıza çıkar. Bu terim genellikle gizemli şekillerle dolu, anlamı çözülememiş ya da anlaşılamayan haritaları ifade etmek için kullanılır. Bu haritalar genellikle eski çağlarda çizilmiş olup, içerdikleri semboller ve sembolik gösterimlerle gizemli bir hava yaratır. Bu yazıda, gizemli haritaların ne olduğunu, nasıl oluştuğunu ve hangi ilginç özelliklere sahip olduğunu keşfedeceğiz. Birinci paragraf yazıldıktan sonra, ikinci paragraf aşağıdaki gibi olabilir: Gizemli haritalar, genellikle keşiflerin ve sırların izini sürenler arasında büyük ilgi uyandırır. Dünya çapında birçok gizemli harita hikayesi bulunmaktadır. Bunlardan biri, Piri Reis Haritası'dır. Piri Reis Haritası, 1513 yılında Osmanlı cartographer Piri Reis tarafından çizilmiş olan bir dünya haritasıdır. Bu harita, kısmen eksik olmasına rağmen, dönemin keşiflerini yansıtan ilginç detayları içermektedir. - Bunun ardından, haritanın ilgi çekici bir detayını liste şeklinde verebiliriz: - Harita, o dönemde bilinmeyen Antarktika kıtasını da içermektedir. Piri Reis Haritasının Özellikleri Harita, dönemin keşiflerini yansıtan ilginç detaylar içerir. Antarktika kıtasını içermektedir. Gizemli semboller ve sembolik gösterimler içerir. Bazı bölgelerde haritanın eksik kısımları bulunmaktadır.
Modern Araştırmaların Rolü
Haritalar, dünyayı keşfetmek ve anlamak için önemli bir araçtır. Ancak, eskiden kullanılan haritalar yeterince doğru ve kapsamlı değillerdi. Gelişen teknoloji ve modern araştırmalar sayesinde, haritalardaki hatalar düzeltilmekte ve daha detaylı bilgiler sunulmaktadır. Bu noktada, modern araştırmaların harita oluşturma sürecindeki rolü büyük bir öneme sahiptir. Modern araştırmalar, harita oluşturma sürecinde kullanılan tekniklerin geliştirilmesinde ve veri toplama yöntemlerinin iyileştirilmesinde yardımcı olur. Uydu görüntüleme teknolojisi, havadan ve uzaydan elde edilen veriler, jeofizik ölçümler ve diğer modern yöntemler, haritaların daha doğru ve güncel olmasını sağlar. Bu modern araştırmalar, özellikle karmaşık coğrafi bölgelerin haritalanmasında büyük bir fark yaratır. Dağlık alanlar, ormanlar, okyanuslar ve buzullar gibi zorlu bölgeler, eski haritalarda eksik veya hatalı bilgilerle temsil edilirdi. Ancak modern araştırmalar sayesinde, bu bölgelerin detaylı haritaları oluşturulabilir ve daha iyi anlaşılabilir. - Modern araştırmalar, haritaların güncel kalmasını sağlamada da önemli bir rol oynar. Yeni keşifler, değişen doğa koşulları ve insan faaliyetleri, haritaların sürekli olarak güncellenmesini gerektiren unsurlardır. Örneğin, doğal afetler sonucunda oluşan toprak kaymaları veya akarsu değişiklikleri, haritaların güncellenmesini gerektirebilir. - Bunun yanı sıra, modern araştırmalar sayesinde haritalar daha kolay erişilebilir hale gelmektedir. İnternet ve diğer dijital platformlar, haritaların elektronik olarak paylaşılmasını ve çok daha geniş bir kitleyle paylaşılmasını sağlar. Bu, insanların coğrafi bilgilere ulaşmasını kolaylaştırır ve farklı alanlarda yapılan araştırmaların daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar. Modern araştırmaların harita oluşturmadaki rolü, coğrafi keşiflerin ve bilgilerin paylaşımının çağdaş bir şekilde yapılabilmesini sağlar. Bu sayede, insanlar dünyayı daha iyi anlar ve doğru kararlar alabilir. Haritalar, kültürel, ticari, bilimsel ve diğer alanlarda kullanılarak, insanların yaşadığı dünyayı daha iyi düzenleyebilir. Gelişen teknoloji Jeofizik ölçümler Uydu görüntüleme teknolojisi Veri toplama yöntemlerinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynar Haritaların daha detaylı ve güncel olmasını sağlar Karmaşık coğrafi bölgelerin detaylı haritalanmasını mümkün kılar Haritaların güncellenmesini gerektiren unsurları belirler Haritaların elektronik olarak paylaşılmasını kolaylaştırır Coğrafi bilgilere daha kolay erişim sağlar
Tarihi Ve Kültürel Bağlantılar
Tarihi ve kültürel bağlantılar, tarih boyunca insanların farklı kültürlerle etkileşim halinde olduğunu ve bu etkileşimin haritalara yansıdığını gösterir. Haritalar, bir toplumun coğrafi keşifler, ticaret yolları, sınırlar ve yerleşim bölgeleri gibi birçok unsuru hakkında bilgi verir. Bu nedenle, haritalar tarih araştırmalarında önemli bir kaynak olarak kullanılır ve tarihi ve kültürel bağlantıların incelenmesinde büyük bir rol oynar. Haritaların tarihi ve kültürel bağlantılarını incelemek için birçok yöntem bulunur. Bunlardan biri, geçmişteki haritaları analiz etmek ve farklı kültürlerin haritalama tekniklerini anlamaktır. Örneğin, Piri Reis haritası gibi tarihî haritalar, o dönemdeki denizcilik bilgisini ve coğrafi keşifleri gösterir. Bu harita, Osmanlı İmparatorluğu'nun deniz ticaretindeki etkinliğini ve bu dönemdeki coğrafi bilgilerini yansıtır. Bununla birlikte, haritaların tarihi ve kültürel bağlantılarını incelemek için modern araştırmaların da önemli bir rolü vardır. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve uydu görüntüleme teknolojileri gibi modern araçlar, tarihi ve kültürel kalıntıları haritalar üzerinde incelemek için kullanılır. Bu teknolojiler sayesinde, arkeologlar ve tarihçiler eski medeniyetlerin yerleşim bölgelerini, ticaret yollarını ve yapılarını haritalar üzerinde görüntüleyebilir. - Haritaların tarihi ve kültürel bağlantılarının incelenmesi, geçmişteki toplumların coğrafi ve etnik ilişkilerini anlamamızı sağlar. - Haritalar aracılığıyla, farklı kültürlerin birbiriyle etkileşim halinde olduğu bölgeleri tespit edebiliriz. - Tarihi ve kültürel bağlantıların incelenmesi, arkeologlara ve tarihçilere geçmiş medeniyetlerin coğrafi detaylarını ve etkileşimlerini anlamada yardımcı olur. Haritaların Tarihi Ve Kültürel Bağlantılarının Önemi: Modern Araştırmaların Rolü: Haritalar, farklı kültürler arasındaki etkileşimi gösterir. Modern araştırmalar, haritaların üzerindeki tarihi ve kültürel bağlantıları ortaya çıkarır. Haritalar, tarihi ve kültürel kalıntıların incelenmesinde önemli bir kaynak olarak kullanılır. Modern araştırmalar, haritalar üzerinde yapılan incelemelerle tarihî ve kültürel kalıntıların yerini belirler.
Antarktika'nın Jeolojik Yapısı
Antarktika, Dünya'nın en güney kutbu olan bir kıtadır ve büyük ölçüde buz tutmuş bir alanı kaplamaktadır. Jeolojik olarak, Antarktika, yaklaşık olarak 500 milyon yıl öncesine kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu kıta, Güney Yarımküre'nin tamamının tarihi jeolojisine ışık tutan önemli bir kaynaktır. Antarktika'nın jeolojik yapısı, büyük buz tabakalarının altında yatan kayaları ve morfolojik özellikleri içerir. Antarktika'nın jeolojik yapısının temelini, bir süper kıta olan Gondvana'nın parçalanması sonucunda oluşan tektonik levhaların etkileşimi oluşturur. Bu süreç Antarktika'nın ayrılmasına ve Güney Okyanusu'nun oluşumuna yol açmıştır. Antarktika'daki jeolojik kayalar, çeşitli dönemlerde bir araya gelen ve ayrılan bu levhaların etkisiyle oluşmuştur. Antarktika'nın jeolojik geçmişi, özellikle kara parçalarının hareketleri ve çevresel değişimler açısından oldukça ilgi çekicidir. Bu kıtada bulunan kayalar, okyanus tabanlarında bulunanlarla aynı mineralojik ve jeokimyasal özelliklere sahiptir. Antarktika'nın jeolojik yapıları, dünya genelindeki diğer kıtalardaki benzer oluşumlarla karşılaştırıldığında önemli benzerlikler taşımaktadır. - Antarktika'nın Jeolojik Yapısı Hakkında İlginç Bilgiler: 1. Antarktika'nın jeolojik olarak en eski kısımları, yaklaşık 3 milyar yıl öncesine kadar uzanır. 2. Antarktika, Neoproterozoik dönemde (yaklaşık 541 ila 1 milyar yıl önce) birçok volkanik aktivite yaşamıştır. 3. Antarktika'nın güneybatı kıyısında, Transantarktik Dağları gibi önemli dağ sıraları bulunur. 4. Jeolojik araştırmalar, Antarktika'nın geçmişte daha sıcak bir iklimle kaplı olduğunu göstermektedir.
Haritanın İncelenmesi
Haritalar, dünyadaki yerlerin ve nesnelerin grafik temsilini sunan önemli araçlardır. İnsanlar tarih boyunca haritaları kullanarak keşifler yapmış, rotalar belirlemiş ve bilgi aktarımı sağlamıştır. Ancak haritalar sadece bir bilgi kaynağı olmanın ötesinde, incelendiğinde önemli detaylar ortaya çıkarabilir. Haritaların incelenmesi, jeolojik yapılardan kültürel bağlantılara kadar çeşitli alanlarda değerli veriler sunmaktadır. Haritaların incelenmesi sırasında dikkate alınması gereken ilk faktör, haritanın türüdür. Piri Reis haritası gibi tarihi haritalar, o dönemin coğrafi bilgilerinden izler taşır ve keşfedilmemiş toprakları gösterir. Bu haritaların incelenmesi, geçmişteki keşiflerin anlaşılmasına yardımcı olabilir. Bir haritanın incelenmesinde dikkat edilmesi gereken bir diğer faktör, topografik detaylardır. Haritalarda kullanılan yükseklik gösterimleri, dağlar, nehirler ve diğer coğrafi şekiller hakkında bilgi sağlar. Bu detaylar, bir bölgenin doğal özelliklerini anlamamızı ve daha iyi keşifler yapmamızı sağlar. - Tarihi Ve Kültürel Bağlantılar - Antarktika'nın Jeolojik Yapısı - Modern Araştırmaların Rolü Piri Reis HaritasıNedir?Haritanın Oluşturulması Antarktika'nın İzleri Gizemli Harita
Sık Sorulan Sorular
Piri Reis Haritası nedir? Piri Reis Haritası, Osmanlı Kartograf Piri Reis tarafından 1513 yılında çizilen ve dünyanın en eski bilinen haritalarından biridir. Haritanın oluşturulması nasıl gerçekleşti? Piri Reis Haritası, o dönemdeki keşifler, denizcilerin deneyimleri ve diğer kaynaklardan elde edilen bilgilerin bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. Antarktika'nın izleri haritada nasıl bulunuyor? Piri Reis Haritası Antarktika'nın varlığını doğru bir şekilde göstermektedir ve bu, dönemin bilinen haritalarında nadir bir durumdur. Bu, Antarktika'nın keşfedilmesinden önceki dönemdeki ileri düzeydeki denizcilik bilgisini gösterir. Haritada hangi topografik detaylar yer alıyor? Haritada, kıtaların ve denizlerin genel hatları, kıyı çizgileri, adalar, nehirler ve bazı şehirler gibi topografik detaylar yer almaktadır. Gizemli harita hakkında neler biliniyor? Piri Reis Haritası'nın bazı bölümleri kaybolmuştur ve üzerinde yer alan bazı semboller ve yazılar hakkında hala anlaşılamayan detaylar bulunmaktadır. Bu durum haritayı gizemli kılmaktadır. Modern araştırmalar haritanın incelenmesinde nasıl bir rol oynamaktadır? Modern araştırmalar, Piri Reis Haritası'nın detaylı bir şekilde incelenmesine ve üzerinde yer alan sembollerin ve yazıların çözülmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede haritanın yaratılma süreci ve içerdiği bilgiler hakkında daha fazla anlayış elde edilmektedir. Tarihi ve kültürel bağlantılar nelerdir? Piri Reis Haritası, dönemin denizcilik ve keşiflerine dair önemli bir vesika niteliği taşımaktadır ve Osmanlı İmparatorluğu'nun coğrafya bilgisine dair değerli bir kaynaktır. Haritanın üzerinde yer alan bazı semboller ve yazılar, o döneme ait kültürel ve dini bağlantıları da yansıtmaktadır. Antarktika'nın jeolojik yapısı hakkında ne biliyoruz? Antarktika, buzul örtüsüyle kaplı büyük bir kıtadır ve üzerindeki buz tabakaları, jeolojik yapının ve tarihin incelenmesi için önemli bir kaynaktır. Antarktika, dünya jeolojik tarihine ışık tutan önemli jeolojik olayların meydana geldiği bir bölgedir. Read the full article
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Link
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Harita Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefa Yalvaç ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Kürsüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Alemdağ, zemin çökmelerinin güncel jeodezik tekniklerle izlenmesi ve olası nedenlerinin araştırılmasına yönelik bilimsel çalışma başlattı.Çalışmalar kapsamında İzmir'e giden akademisyenler, burada Küçük Menderes Havzası'nda incelemelerde bulundu.Havzada birçok alanda yüzey zeminde, aşırı ve yoğun yer altı su kullanımı kaynaklı 18 santimetreye varan çökmeler tespit edildi.İnceleme sonuçlarını makalede bir araya getiren akademisyenler, yer altı su kullanımının, çökme bölgeleri dışında planlanarak acil önlem alınmasını önerdi.‘MEVCUT ÇÖKMELER TEKTONİK FAALİYETLER DIŞINDA'Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, şöyle konuştu:*Ülkemizde önemli bir tarımsal üretim potansiyeline sahip bu havzada, yer altı su kullanımına bağlı düşey yönlü deformasyonlar, yani zemin çökmeleri belirlenmiştir. Zemin çökmeleri ülkemizde olduğu gibi dünyada da sıklıkla karşılaşılan problemlerdir.*Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti, Meksika'da, İtalya'da Bologna şehri, İran'da Maşat Havzası'nda da farklı şiddetlerde çökme örneklerini görmek mümkündür. Çalışma alanımız olan Küçük Menderes havzasında doğrudan mevcut çökmelerin tektonik faaliyetler dışında ve yoğun yer altı su kullanımıyla ilişkili olduğunu belirledik.*Bölgede aşırı yer altı suyu kullanımına bağlı olarak boşalan yer altı akifer sistemlerin yağışlar gibi doğal yollarla geri beslenememesi zemin çökmeleri problemini de beraberinde getirmektedir.*Artık bütün havzalarımız için akılcı uygulanabilir su yönetimi planlaması uygulamamız gerekiyor.*Aksi takdirde gelecekte bu zemin çökmeleri tarım dışında daha ciddi sorunlarla karşımıza çıkabilecektir. ‘TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÇÖKMELERİNİ BELİRLEMİŞ OLDUK'Bölgede binalarda çatlamalar gözlemlediklerini kaydeden Doç. Dr. Selçuk Alemdağ daşöyle konuştu:*Türkiye'nin en büyük çökmelerini bu alanda belirlemiş olduk. Bölgedeki akifer sistemleri ortaya koymaya çalıştık. Torbalı, Bayındır, Tire ve Ödemiş bölgelerinde DSİ'den almış olduğumuz 150- 200 metrelik derin su sondajı verileri yardımıyla bölgede stragrafik kesitlerini oluşturarak alüvyol zeminde meydana gelen zeminin değişimlerini inceledik.*Bu kapsamda, Torbalı, Bayındır ve Tire bölgelerinde basınçlı ve serbest akiferler dediğimiz akifer sistemlerinin geçişli olduğunu, Ödemiş bölgesinde ise tamamen basınçlı akiferlerden oluşan bütünleşik akifer sistemi olduğunu belirledik.*Ödemiş bölgesinde de gerek mezarlıklarda yaptığımız incelemelerde, binalar, yerleşkedeki birçok alanda kırılma, çatlamalar, kanal güzergahlarında kırılmalar ve döşenen su hatlarında sürekli deformasyonlar gözlemledik.ÇÖKMELER 310 KİLOMETREKAREDE ETKİLİÇalışma sonuçlarını açıklayan Doç. Dr. Sefa Yalvaç ise şöyle konuştu:*Jeodezik izleme sonuçlarına göre; Torbalı, Bayındır ve Ödemiş yerleşim merkezleri ve çevresinde yıllık hızı 18 santimetreye varan düşey yönlü deformasyonlar gözlemlenmiştir.*Ayrıca, yapılan çalışmalar ışığında, zemin çökmelerinin havzada 310 kilometrekarelik bir alanda etkili olduğu ve çökme şiddetinin ve yıllık davranışının bölgedeki akifer tipi ve yer altı su seviyesiyle doğrudan ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır.*Havzada çökme şiddeti maalesef ülkemizde bugüne dek belirlenen en yüksek çökme şiddeti değeri olarak literatüre girmiştir. Gerekli makalemizi de ilgili belediyeye ulaştırdık. (DHA)
0 notes
we-dekormimar-me · 4 years
Text
Kubbe evler yapımı ve jeodezik tasarım fikirleri
Kubbe evler yapımı ve jeodezik tasarım fikirleri jeodezik kubbe , jeodezik kubbe ev , jeodezik kubbe fiyatları , jeodezik kubbe yapımı , kubbe ev yapımı,
jeodezik kubbe , jeodezik kubbe ev , jeodezik kubbe fiyatları , jeodezik kubbe yapımı , kubbe ev yapımı, Batı ülkeleri bu inşaat teknolojisini onlarca yıldır kullanıyor olmasına rağmen, kubbe evler çok uzun zaman önce Sovyet sonrası alanda popülerlik kazanmıştır. Küresel evler oldukça özgün ve ergonomiktir, bu nedenle hem geçici hem de kalıcı ikamet için uygundurlar. Böyle bir ev, sahibinin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
senfonikankara · 3 years
Text
CSO Yeni Konser Salonundan İzlenimler
Tumblr media
On yılları alan bir yapım sürecinden sonra CSO’nun yeni konser salonu nihayet tamamlandı. Her ne kadar resmi açılış Aralık 2020′de gerçekleşmiş olsa da gala konseri salgın nedeniyle sadece protokolün katılımıyla mümkün olabilmişti. İlerleyen aylarda daha geniş katılımlı konserler verilmeye çalışılsa da önemler sebebiyle ertelenmişti. Temmuz 2021′e geldiğimizde halka açık ilk konser verildi ve ben de konser salonunu yakından inceleme fırsatını bulabildim. 
Mimariye olan merakım depreştiğinden bol bol fotoğraf çektim. Bu sitede müzik konusunda oldukça ketum davransam da mimari hakkında birkaç satır yazmaya karar verdim. Ankara’ya bu değerli yapıyı kazandırdıkları için başta mimarlar Semra ve Özcan Uygur olmak üzere bütün emeği geçenlere bir Ankaralı ve müziksever olarak teşekkür ediyorum.  
Tumblr media
Öncelikle yapı “sözde değil özde” modern olarak tasarlanmış. Sırf modern payesini kazanmak için geleneksel formların yerine alışılmadık biçimler koymak gibi bir kolaycılığa düşülmeden tamamen fonksiyonel bir kaygıyla mimari kurgulanmış. Önce ana kütleler olarak büyük ve küçük konser salonları ile fuaye alanı ele alınmış. İşlevleri göz önüne alınarak salonlar için yumurta ve küre, fuaye içinse üçgen prizma gibi yalın biçimler seçilmiş. 
Eğrisel yüzeylere sahip büyük ve küçük salon kütleleri fuaye prizmasının üçgen yüzlerinde birer delik açarcasına dalmış ve böylelikle fuaye, salonları birbirine bağlayan bir ortak alan işlevine ulaşmış. Yumurta biçimli salonların beton kabukları jeodezik esprili üçgen panellerle kaplıyken prizmatik fuayenin açıkta kalan cepheleri cam ve çelik konstrüksiyonla örtülmüş. Prizmanın yumurtalarla kesişen üçgen yüzlerinde brütal beton tercih edilirken iç tarafta bu sertlik dekoratif dairesel plakalarla yumuşatılmış. Dış tarafta ise yumurta kütleler yapıyı sarmalayan havuzun içine dalıyor, bir başka deyişle üzerinde yüzüyor.
Tumblr media
Büyük salona gelecek olursak dünyadaki güncel tasarımlarda da genel bir eğilim olarak gözlediğimiz sahneyi ortaya alan bir plan temel alınmış. Bu tutum belki olumlu anlamda post-modern olarak da nitelenebilir. Bilindiği gibi geleneksel konser salon mimarisini, bazilika planında, icracı konumdaki sanatçıyı başa koyan, sanata muhatap olan edilgen seyirciyi ise onun arkasına dizen hiyerarşik bir kurguda görüyoruz. 2. Dünya Savaşı sonrası yükselen demokratik değerlerin de etkisiyle artık sahneyi seyircinin arasına alan daha az hiyerarşik merkezi bir plan daha çok tercih edilir oluyor. 
Tumblr media
Seyirci koltukları ortadaki merkezi sahnenin etrafında yine salonu örten küresel kabuğun simetrik bir yansıması biçiminde yukarıya doğru sarmalıyor. Amfi düşeyde üç farklı katmanda planlansa da bütün katmanlar adeta tek bir küresel yüzeyin, yukarıdaki kubbemsi örtünün bir simetrisi olarak uzanıyor. Böylece bu üç kat arasındaki seviye farkları da belirsizleşiyor. Gehry’nin Disney Konser Salonu’ndan tanıdık gelen iki dairesel korkuluk salonu boylu boyunca keserek koltuk bloklarını birbirinden ayırırken amfi yüzeyinin küreselliğini tekrar vurguluyor. 
Salona girdiğimde ilk izlenimim eski salona göre üç kat daha fazla seyirci kapasitesine sahip olmasına karşın daha küçük göründüğüydü. Bu devirde her şeyin daha büyük ve azametli görüneni makbul olsa da bu yeni salonun sıcak atmosferini çok beğendim. Küresel kabuğun üzerindeki yuvarlak pencereler sayesinde salon sizi dış dünyadan da soyutlamıyor, halen aydınlık olan havayı fark etmek mümkün. Hiçbir seyircinin sahneye çok uzak kalmaması, insan boyutlarının ıskalanmadığını hissettiriyor, ya da bir başka ifadeyle “insanın merkeze alındığını”. 
Okay ARIK
Tumblr media
16 notes · View notes
magazinevim · 3 years
Text
Bir ağaç Evi nasıl inşa edilir
Bir ağaç Evi nasıl inşa edilir
Oakland, Kaliforniya’da bulunan O2 işletmeyi Dustin Feider,” doğru ağacı seçin ” diyor., şu anda Sonoma County’de üzerinde çalıştığı 500.000 dolar da dahil olmak üzere ülke çapında alıcılar için üst düzey ağaç konutları inşa ediyor. Feider’in tasarımları, çam kozalağı biçimindeki, jeodezik sırça ağaç evinin bir sekoya kümesinde 50 metre Yukarıya asılması gibi çağdaş ve kaprisli olma meylindedir.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
best4yousite · 3 years
Text
Kripto para birimini kullanarak riskli Sermaye harcamaları
Çünkü ruh bilinçli olarak kripto para harcamaları son zamanlarda daha büyük bir varlık haline geldi. Bu madalyonun arkasında ne var – daha da fazlası, ne sebeple olursa olsun… Yatırım için uygun.
Iç contentserik
kripto para harcamaları Mark green sayfalarının özgeçmişi, muhafazakar bir kongre üyesi tarafından sunulan her şeyi bir araya getiriyor. Hangi Askeri, Tıp Eğitimi, hangi özel sektörde uygulama için dekore edilmiş bir vitae cursus. Tennessee’nin yedinci seçim bölgesinde yaşayan bu 56 yaşındaki milletvekili, özellikle askeri konular da dahil olmak üzere uluslararası dilenciler için Temsilciler Meclisi’nde çalışıyor. Ortalama bir Cumhuriyetçi, Kongre’deki Orta Çağ Kafkas erkeklerinin Selinin bu noktasında zaman zaman öne çıkıyor.
Bununla birlikte, yılın dördüncü ayının merkezi, kısa bir süre sonra kulüpler arasında yeşil oldu, ancak internetin oldukça beklenmedik köşelerinde bir kahraman oldu. Finansal operasyonlarının duyurulması, ana akım bir cumhuriyetçiden en az birinin, Nisan ayında eksi günlerde dogecoin’e iki kez 1.000 ve 15.000 dolar yatırım yaptığını ortaya çıkardığında-2013’te yeterince yüksek bir kripto para birimi olan blockchain, Zafer fiyatı son birkaç ay içinde geri döndü. Green’in Sermaye harcaması sayesinde, bağımsız Koşu Gag, Amerika Birleşik Devletleri’nin Amerika Birleşik Devletleri tarafından temsil edildiği Kongre salonlarına nispeten daha fazla geldi.
Dogecoin bir Esprit – ve kelimenin tam anlamıyla. Para birimi, uzun yıllar boyunca daha fazla veya daha az başarılı bir şekilde yerine getirdiği bir fayda olan Kahkaha için çağrıldı. Tabii ki, o zamandan beri, birkaç ay boyunca, bu mümkün değilse, bütünlük. Uzun zamandır neredeyse hiç ölçülemeyen bu dogecoin yürüyüş rotası, reddit forumlarında daha fazla ünlü kullanıcı tarafından körüklenen, özellikle de bu madeni para Refahında fiyatı kesme şansını gören bir plandır. Aynı zamanda, bu artan Karlar ve Valuta’nın dikkate alınması, bir kongre üyesine kadar, bu yatırım yapan Federal Kalibrasyon ve jeodezik servetin giderek daha güçlü bir bölümünü meşrulaştırıyor. Bununla birlikte, Mark Schalk sonunda ciddi bir döviz kuruna sahip olacak mı? Ya da birçok dogecoin yatırımcısı Deutsche Mark fun daha sonra kötü bir kaza ile tehdit ediyor mu?
Ortaya çıkan meme oldu. Ya da dedi ki: sözde olmayan bir Shiba-ınu köpeğinin çizimi… Sevimli heceleyebilir. 2013 yılında, Deutsche Mark’ın ilk kripto patlamasının zirvesinde, iki bilgisayar korsanı billy markus jackson palmer’a düzinelerce yeni madeni para için bir dalgalanma olarak kendi kripto para birimini Blue Planet’e davet etmeleri için ilham verdi. Bu, kasıtlı olarak bağlam içinde hiçbir şey almamalı, belirsiz bir hile dışında hiçbir şey satın almamalıdır. Çünkü disleksik köpeğe saygı, orijinal yaratıcılar Olgunlaşmalarını çağırdı: dogecoin.
Senin değil…Emekli maaşının Etkisizliği, en azından uzun zaman önce bakırın İsabetine yansıdı. Bir yıl önce, bir dogecoin ticaret platformu coinbase hala bir kuruşun bir kısmı altında kabul edildi. Bu yürüyüş rotası geçmişte 0.0021 ABD dolarına yakındı. Karşılaştırma için, bir bitcoin trendde 52.500 ABD doları (43.000 Euro) rakamına sahiptir. Yine de, bu zamanlar bitti. Birkaç ay sonra Kripto para harcamaları fiyatı yükseldi. İlk başta, bu arada, herhangi bir zamanda, yukarıdaki Basta’dan sonra, küçük adımlarla 40 sentten fazla kulüp İsabeti elde etti. Hafta sonu boyunca, yön şimdiye kadar 27 cent etrafında dönüyordu – bir yılda yüz kişiden yaklaşık 13.000. Dolaşımdaki tüm dogecoin, 30 milyar dolarlık toplam değere sahipti. Anlaşma hakkında: Deutsche Bank’ın şu anda 25 bin milyon dolarlık bir borsa Kapitalizasyonu var.
Önemli Not
Bu yazıda geçen grafik analizi ve tahminleri hakkında; haber grafik ve tahminler yüklü miktarda para kaybetmenize sebebiyet verebilir. Aynı durumun tam tersinde kazanmanızı sağlayabilir. Paylaşılanlar tahmini bir analizdir ve asla yatırım tavsiyesi değildir. Geleceğinizi güvence altına almadan yola çıkmayın.
0 notes
hakimiyet · 5 years
Photo
Tumblr media
Güncel Jeodezik Uygulamalar Çalıştayı yapıldı https://ift.tt/32PuwRq
Güncel Jeodezik Uygulamalar Çalıştayı yapıldı Türkiye Ulusal Jeodezik Komisyonu (TUJK) 19. Toplantısı kapsamında düzenlenen Güncel Jeodezik Uygulamalar Çalıştayı, Harita Genel Müdürlüğü himayesinde, Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Harita Mühendisliği Bölümü ev sahipliğinde yapıldı.
November 15, 2019 at 10:50AM
0 notes
kilsanblog-blog · 5 years
Text
Ordos Müzesi
Tumblr media
Parlak çelik panellerle bir kabuk gibi sarmalanmış olan Ordos Müzesi, başka bir dünyadan gelmiş “gizemli bir kabarcık” hissi uyandırıyor. Müze, bulunduğu coğrafyanın tarihine atıfta bulunan zamansız bir mimari tarz sergiliyor.
Tumblr media
Müzenin ana girişi Fotoğraf: MAD Architects / i-mad.com Ordos kenti, Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde, İç Moğolistan özerk bölgesindeki Gobi Çölü’nün bozkırları üzerinde bulunuyor. Ordos Müzesi ise, kente yakın bir alanda kentsel bir proje olarak kurulan Kangbashi bölgesinde yer alıyor. Ordos bölgesinin tarihi ile İç Moğolistan'ın kültür ve geleneklerine odaklanmak üzere inşa edilen müzenin tasarımı Çinli Mimar Ma Yansong’un kurduğu MAD mimarlık ofisine ait. Esin kaynağı jeodezik kubbeler Kumul benzeri bir kent alanının tepesine, eğimli bir yüzeye yapılan bina, sekiz metrelik yeraltı seviyesine ve kırk metrelik yüksekliğe sahip. Doğal, düzensiz ve soyut yaklaşımlı formu ile kentin sert geometrisine karşıtlık oluşturan yapı, parlak metal panellerden meydana gelen bir kabuk ile sarılı.
Tumblr media
Fotoğraf: MAD Architects / i-mad.com Mimar Ma Yansong kabuğun tasarımında, ABD'li felsefeci, mühendis, mimar ve mucit olan Buckminster Fuller’ın bir mekanı en az gereçle örtme olanağı sağlayan jeodezik kubbelerinden etkilenmiş. Bronz renkli çelik yapısı sayesinde çevreyi de yansıtan kabuk, müzenin içini sert kış günlerinden ve sık yaşanan kum fırtınalarından koruyor. Mağara atmosferi Geniş merdivenlerle ulaşılan müze, kıvrımlı yüzeylerden ve boşluklardan oluşan organik tasarımıyla bir mağara görünümüne sahip. Kentsel bir mekan konseptiyle tasarlanan galeriler ve sergi salonları ise bu kıvrımlı duvarlarla birbirine bağlanıyor ve bir atriyumda birleşiyor. Binanın her iki tarafında bulunan girişlerle ulaşılan atriyum, galeri ve sergi salonlarına ulaşmak için geçiş yolu olarak kullanılıyor. Katlar arasındaki bağlantılar ise hava köprüleri ile sağlanıyor. Yollardaki yönlendirmelerin ışık ve gölge geçişleri ile düzenlenmiş olması da iç mekandaki mağara atmosferini daha da kuvvetlendiriyor.
Tumblr media
Doğal aydınlatma için kullanılan tavan pencereleri Fotoğraf: MAD Architects / i-mad.com Atriyumun tavanında yer alan yuvarlak şekildeki panjurlu cam ile galerilerin çatılarındaki açıklıklar penceresiz olan müze içini hem doğal ışıkla dolduruyor hem de gölgelendirme ve doğal havalandırmaya olanak sağlıyor. Müze içinde lobi, sergi alanları dışında konferans salonu, etkinlik alanları ve ofisler de yer alıyor. Read the full article
0 notes
onstore-shopping · 4 months
Text
LUXURIOUS GLAMPING DOME Experience 6Mt,5 mt, 4,5mt, 3,8 mt, 3.0 mt
It is Turkey’s leading company in geodesic, dome, natural camping, plexiglass and dome structures.
Onstore, which is an expert in polycarbonate and plexi materials, is an expert in on-site project design, manufacturing and assembly with a wide range of products.
What are the Features of Polycarbonate Sheet?
It has a wide range of features and benefits. With its highly transparent structure, the material has an image that is almost as clear and clear as glass. In addition to its transparency and clarity, it also has many advantages compared to glass.
Plates with a hard plastic material structure are a much stronger material than glass. In addition, it is highly resistant to impacts. In addition to its durability, it is 50% lighter than glass. Therefore, it does not impose an extra load on the materials it adheres to and the environment in which it is used.
With its soundproof feature, it can be easily used in places where sound insulation is required. It provides the best sound insulation. It is an ideal material for creating quiet environments. Although it is an alternative material to glass, sheet is not as costly as glass panels.
Cutting and manufacturing of polycarbonate sheet products are done in our factory.
It can be produced to the size you want.
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
'Marmara Denizi'ndeki fayı 7 gün, 24 saat izliyoruz'
Tumblr media
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener,1200 metre derinliğinde, fayın göbeğine kurulan deniz tabanı sismometreleriyle 7 gün, 24 saat Marmada Denizi'ndeki fayın izlendiğini belirterek, "Olası bir depremin ne büyüklükte gerçekleşeceğini bilebiliyoruz. Büyüklüğü 7'nin üstünde bir veya birkaç deprem yaşayabiliriz ama bunların ne zaman olacağını bilemiyoruz." dedi. Özener, rasathanenin deprem konusundaki çalışmalarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem tehlikesi daha fazla olan, özellikle Marmara Bölgesi'nde olmak üzere Türkiye genelinde 240'ı aşkın sismik istasyonun bulunduğunu söyledi. Bunun dışında ülke genelinde 450'nin üzerinde gözlem ağıyla depremlerin 7 gün 24 saat izlendiğini dile getiren Özener, "Kandilli Rasathanesi 7 gün, 24 saat, 365 gün yaşayan bir kurum. Kampüsümüzde Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nde çalışanlar 24 saat, 3 vardiya sistemiyle görev yapıyorlar. 7 uzman arkadaşımız da kampüste konaklıyor. Gece herhangi bir yerde deprem olduğunda 7 kişi merkeze gelerek değerlendirmeyi yapıyor." diye konuştu. Haluk Özener, yaklaşık 130 yıldır deprem gözlemi yapan bir kurum olarak uluslararası iş birlikleriyle dünya üzerinde herhangi bir yerde deprem olduğu zaman büyüklüğü ve lokasyonunu da belirlediklerini ifade ederek, yurt dışında deprem istasyonu olmadığını ancak yaptıkları uluslararası anlaşmalar kapsamında dünya üzerindeki verilerin anlık Kandilli'de toplandığını anlattı. Türkiye'nin yüzde 90'nın da deprem tehlikesine maruz kalabilen yerler olduğunu belirten Özener, "Nüfusun çok yoğun, ekonominin kalbi olması gibi nedenlerle Marmara çok önemli. İstanbul 16 milyonluk bir şehir ve civarındaki 7-8 ille birlikle Marmara Denizi'nde olabilecek bir deprem buraları çok büyük şekilde etkileyecek." şeklinde konuştu. Deniz tabanı sismik aletlerle izleniyor Prof. Dr. Haluk Özener, sismik aletlerin sadece karada değil, deniz tabanında da bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Türk-Japon ortaklığındaki 5 yıl süren proje neticesinde, teknoloji transferiyle Türkiye'ye özel üretilen deniz tabanı sismometre cihazları Marmara Denizi'nin tabanına yerleştirildi. Türkiye'de ilk kez tarafımızdan denizin 1200 metre derinliğinde fayın göbeğine kurulan deniz tabanı sismometreleriyle 7 gün, 24 saat fayı izliyoruz. Bilimsel olarak tarihsel depremleri ve fayların yerlerini bildiğimiz, faya biriken yer kabuğu hareketini jeodezik yöntemle GPS tekniğiyle izleyebildiğimiz için aslında fayın üzerinde ne kadarlık bir enerji biriktiğini bilebiliyoruz. Fay belli, tarihsel depremler var, biriken enerji var. Olası bir depremin ne büyüklükte gerçekleşeceğini bilebiliyoruz. Bilemediğimiz tek şey zamanı. Zamanı bilme şansımız yok ama şu anda bir deprem olursa ne kadarlık büyüklüğe sahip olabileceğini hesaplıyoruz." "Depremin zamanı geçtikçe büyüklüğü artıyor" Prof. Dr. Haluk Özener, depremin zamanı geçtikçe enerji miktarının artması nedeniyle büyüklüğünün arttığını söyledi. Anadolu plakasının yaklaşık 2,5 santimetre hızla saat istikametinin tersi güneybatı yönüne doğru ilerlediğini dile getiren Özener, bu ilerlemenin biriktirdiği enerjinin açığa çıkmasıyla kırılan fayların depreme yol açacağını anlattı. Marmara Denizi için deprem tehlikesi bulunduğunu ifade eden Özener, şunları aktardı: "Büyüklüğü 7'nin üstünde bir veya birkaç deprem yaşayabiliriz ama bunların ne zaman olacağını bilemiyoruz. Son yıllardaki çalışmalarda fayın deniz boyunca homojen bir yapıda olmadığını öğrendik. Fayın parçalı yapıdan oluştuğu, bir kısmının sismik olarak daha aktif, bir kısmının daha sessiz ve sakin olduğu, bir kısmının da daha sığ depremler yarattığı, bazı parçaların ise daha derinde depremler yarattığını görürüz. Bunlar bilimsel yaklaşımlar. Bilim insanı için 7,2 ile 7,3 arasında deprem olmasının enerji açısından ve bilimsel sonuçları açısından çok büyük bir farkı olabilir. Toplumu ilgilendiren kısım, 7,2'lik depremle hiçbir şey olmayacak da 7,3 ile felaket mi olacak, hayır. Bunların ikisi de çok ciddi rakamlardır. 7 ve üzerindekiler yıkıcı depremlerdir. Buradaki ana nokta, deprem zararlarının azaltılmasına yönelik çalışma yapmak. Bilim insanları bu yöndeki araştırmalarını sürekli yapıyor. Vatandaş da 1999 öncesine göre daha bilinçli. İnsanlar yapı alırken projesine, firmasına, deprem güvenliğine, zemin bina ilişkisinin nasıl olduğuna bakıyor." Kentsel dönüşümün önemi Özener, bu açıdan kentsel dönüşümün tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, yılda 500 bin gibi binanın dönüşümünün çok önemli hedefler olduğunu, bunların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bireysel kentsel dönüşümden çok ada, parsel ve ilçe bazında kentsel dönüşüm yapılmasının daha anlamlı olacağını belirten Özener, "En büyük rol karar vericilere düşüyor. Bu konuda kararlarını alıp sonuna kadar uygulayacak iradeyi göstermeleri gerekiyor." diye konuştu Read the full article
0 notes
colliersturkey · 7 years
Text
Robotlar mesleklerimizi elimizden alacaklar mı?
1900’lü yıllarda Fransa’da yürütülen projede bir araya gelen sanatçılar, 2000’li yıllarda dünyanın nasıl bir yer olacağını resimlerle betimlemişlerdi. Sanayi devriminin bir sonucu olarak, gündelik hayatımızdaki tüm işlerin robotlar tarafından yapılmaya başlanacağının düşünülmesi, bu betimlemelere de yansımıştı: robotlar, ya opera sahnesinde ya güzellik uzmanı olarak ya da temizlik işlerini yaparken görünüyorlardı.  (bknz. Jean-Marc Côté)
Tumblr media
İlerleyen teknoloji sayesinde bu betimlemelerin, şoförsüz araçlar, robot gazeteciler, resepsiyonistler, finansçılar gibi örneklerle yer yer gerçekleştiğini günümüzde görebiliyoruz. Digital teknolojiler ile tetiklenen bu süreç, 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılmakta ve akıllı robotlar, büyük veri, nesnelerin interneti, 3-D baskı, bulut, siber güvenlik gibi dokuz teknolojinin artık sadece kendi içlerinde otomasyonunun ötesinde, birbirleri ile uyumluluğu olarak tanımlanmaktadır. (bknz. Tüsiad & BCG- Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü)
Tumblr media
Gayrimenkul sektöründe de 3D yazıcı ile 24 saatte yapılan ya da sadece robotlarla inşa edilen ofis ve evler hayatımıza hızla girdi. Robot brokerlar ise Rex -  Real Estate Exchange ‘de göreve başladı bile. Amazon’un Alexa’sının kullanımı da sektörde yaygınlaşıyor. Son önemli bir gelişme de, Freddie Mac’in robot değerleme uzmanları kullanması.
Tumblr media
 Tüm bu gelişmeler gayrimenkul sektörünün geleceğine dair öngörüleri 3’e ayırmış durumda :
Teknolojiden uzak olan şirketler hızla yokolacak.
Teknoloji ile içiçe olanlar da robot kullanmayı tercih  edecek. Sektörde işsizlik artacak.
Robotların, detaylı inceleme talebini karşılayamama beklentisi ya da insanın kendi doğasında varolan insan-insana iletişim ihtiyacı;     sektördeki iş kaybını düşünülenden daha aza indirgeyecek. Ve     gayrimenkul sektörü çalışanları kendilerini ve  becerilerini, doğru analiz, güvenilir insan ilişkileri, sürekli eğitim ile bir robotla yarıştırır hale getirecek.  
Tumblr media
Geçtiğimiz haftalarda Bloomberg Businessweek’de yayınlanan, Robotların Ele Geçireceği Bir Sonraki Meslek : Emlak Değerleme Uzmanlığı adlı Joe Light’ın kaleme aldığı yazı, Amerika’da gayrimenkul sektörünün en zirve yaptığı dönem ile kriz anını kıyaslayarak konuyu farklı bir açıdan ele alıyor.  Sizin için türkçeleştirdik.
 Keyifle okumanız dileğiyle..
Robotların Ele Geçireceği Bir Sonraki Meslek: Emlak Değerleme Uzmanlığı
Zillow’da ve diğer yerlerde büyük veri alanında yaşanan gelişmelerle otomasyon bilgi temelli mesleklere dönüşüyor.    
Brian Weaver’ın 25 yıl önce katıldığı bir seminerde emlak değerleme uzmanlığının teknoloji alanında yaşanan gelişmeler neticesinde beş yıl içinde tarihe karışacağı ileri sürülmüştü. Bu iddia gerçek olmadı, ancak Weaver’a göre bu öngörüde bir yanlışlık yok, sadece zamanlama erken.
Weaver, günümüzde İllinois’te bulunan bir değerleme ruhsatlandırma kurulunda görev yapıyor. Değerleme uzmanları, kredi kurumlarınca ev alacak kişilere mortgage tahsis edilmeden önce evlerin değerlemesini yapıyor. Weaver, ABD’de çoğunluğu üniversite mezunu yaklaşık 73.000 kişinin istihdam edildiği sektörde bir hesaplaşma noktasına gelindiğini söylüyor. Yakın zamanda sektörel bir yayında yayınlanan yazısında “Konut kredisine yönelik emlak değerlemesi yapanların iş alanı yakında sona erecek” diyor. Weaver’ın bu açıklamasına hiçbir tepki gelmemiş.
Bu açıklamanın sebebi, yaklaşık 25 yıl önce bir seminerde yapılmış olan öngörülerin sonunda gerçekleşiyor olması. Büyük veri ve bilişim sektöründe yaşanan gelişmeler neticesinde otomasyon, robotların yıllardır yüzlerce saatlik eğitim ve iki ila üç yıl arasında staj süresi koşulu bulunuyor. Bütün bu koşullar tamamlandıktan sonra çalışma izni alabilmek için eyalet lisans sınavını geçmek gerekiyor. Diğer yandan değerleme gelirlerinde bir duraklama yaşanıyor. Kredi kurumları doğrudan kendi değerleme uzman ekibi olan değerleme yönetim şirketleriyle çalışıyor. Bu durum değerleme uzmanlarını aşırı baskıya maruz kalmaktan korumakla birlikte gelirin şirketlerle paylaşılması anlamına da geliyor. 
2007 yılında sektörün zirve yaptığı noktada, eyaletlerde toplam 121.407 adet değerleme uzmanı lisansı verilmişti. Geçen yıl ise, bazıları birden fazla eyalette görev yapmakta olan toplam 96.856 değerleme uzmanı bulunuyordu. Ulusal bir ticaret grubu olan Değerleme Enstitüsü’nün başkanı Jim Amorin, gençlerin sektöre ilgisinin neredeyse sıfır düzeyinde olduğunu belirtiyor. Weaver’ın çalıştığı İllinois’te, değerleme uzmanlarının yaş ortalaması 58; emekliye ayrılanların yerine neredeyse kimse gelmiyor. 2005 yılında staj için 1.200 kişi başvuru yapmış olmasına karşılık, 2016’da bu sayı 100’e düşmüş. 
Robotlar insan değerleme uzmanlarını kapsam dışı bırakacak kadar geliştirilebilecek mi?  
ABD’de birçok mortgage işlemini destekleyen, devlet destekli kredi finansman kuruluşu Freddie Mac, Haziran ayı itibariyle yeniden finansman kredilerinde insan değerleme uzmanı içermeyen otomatik değerlemeleri kullanmaya başladı. Şirket, düzenleyici Federal Konut Finansmanı Kurumu’ndan  (FHFA) onay bekleyen sistemi, gelecek aylarda  konut kredilerini de kapsayacak şekilde genişletmeyi planladığını belirtti. Bu dönüşüm konut kredilerindeki tipik işleyişte büyük bir değişimi temsil ediyor. 
Freddie ve kardeş şirketi Fannie Mae, normal koşullarda, evin ilerleyen süreçte hacize düşmesi halinde karşı karşıya kalacağı zarar riskini arttıracağı için, alıcıların fazla ödeme yapmadığından emin olmak üzere yerinde değerleme uygulaması yapıyor.Kredi kurumları, giderek artan bir şekilde, bilgisayar programlarına dayanan tahminlerin, hemen hemen değerleme kadar koruma sağladığını görüyor. Algoritmalar hızlı ve çok daha ucuz. Yine de, Freddie'nin kıdemli başkan yardımcısı Andy Higginbotham, insansız değerleme yapan şirket programının küçük ve kolay değerleme yapılacak gayrimenkullere odaklandığını belirtiyor. Programın insan değerleme uzmanlarını kapsam dışı bırakacak kadar asla genişlemeyeceğini söylüyor.Ancak sektör işi şansa bırakmıyor. Geçtiğimiz sonbahar döneminde Değerleme Enstitüsü, Freddie’nin planını fark edince, FHFA’ya bir mektup göndererek "Freddie Mac'in temel risk yönetimi uygulamalarından vazgeçme kararı, 2007-2008 mali krizine giden süreçteki kredi üretimi odaklı günleri anımsatıyor" dedi. 
Mühendisler, emlakçılar tarafından tedarik edilen resimler içerisinden, bir evi diğerine göre değerli kılan unsurları belirleyerek, algoritmalara öğretmeye çalışıyorlar.
Sektör bazı şeyleri kavramak için bir insana gerek olduğu düşüncesiyle kendini teselli ediyor. Amorin, bir bilgisayarın bir önceki mal sahibinin tüm banyo armatürlerini çaldığını göremeyeceğini söylüyor. Zillow ve birkaç diğer şirket ise bu yaklaşımın yanlış olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Zillow’da analitikten sorumlu başkan yardımcısı Stan Humphries, mühendislerin emlakçılar tarafından tedarik edilen resimler içerisinden bir evi diğerine göre değerli kılan unsurları belirleyecek çalışmaları yürüttüklerini belirtiyor. Gerek bir evin dış görünüşü olsun, gerekse evin önündeki çim alana gölgesi düşen olgun bir ağaç olsun, potansiyel bir alıcıya daha fazla ödeme yapmayı istetecek çekici unsurları algoritmaya öğretmeye çalışıyorlar.  
Şirket algoritmayı bu yıl lanse etmeyi planlıyor.Humphries'e göre, Zillow tarafından muhtemelen henüz bilinmeyen bazı modeller de dahil olmak üzere, modellerin daha iyi çalışmasını sağlayacak el değmemiş birçok veri mevcut. "Bu belki çevredeki sokak sesleri veya havaalanı uçuş yolları olabilir" diyor. Şirket, 2006 yılında ilk çalışmalarda yüzde 14’lerde olan tahmin hata oranının,  yani öngörülen ile gerçek satış fiyatı arasındaki farkın, günümüzde yüzde 5’e düştüğünü belirtiyor. Emlak komisyoncuları ve ev sahipleri, Zillow tahminlerinin ev satışlarını caydırıcı etkiye sahip olduğunu söylüyor ve sıklıkla şirketin rakamlarına itiraz ediyor. 
Zillow, İllinois'de lisanssız değerlendirme yaptığını iddia eden bir dava ile karşı karşıya bulunuyor ve bu iddiaya karşı çıkıyor.Otomatik değerleme araçları geliştirmeye yardım edenler bile sınırlarını kabul ediyor. Modellerin çalışması için karşılaştırma yapılabilecek yakın zamanda satılmış benzer evlere ihtiyaç duyuyorlar. Mülk ne kadar uzakta ve benzersiz bir konumdaysa, algoritmalar değeri tahminde o derece başarısız oluyor.  Araştırma şirketi CoreLogic Inc.'de değerleme çözümleri kıdemli başkan yardımcısı Susan Allen, "Algoritmalar Montana ortasında jeodezik kubbe üzerinde iyi performans göstermez" diyor. Çoğu Amerikalı’nın jeodezik kubbede yaşamayı planlamaması sebebiyle bu durum insan değerleme uzmanları için sorun teşkil ediyor. 
SONUÇ – ABD konut kredi finansmanında önemli bir kuruluş olan Freddie Mac’in insan değerleme uzmanı içermeyen işlemler yapmaya başladığını görüyoruz.
https://www.bloomberg.com/news/articles/2017-07-11/the-next-job-humans-lose-to-robots-real-estate-appraiser 
2 notes · View notes
bushcraftokulu · 4 years
Text
Bushcraft Okulu
https://www.bushcraftokulu.com/dakota-atesi-dumansiz-ates/
https://www.bushcraftokulu.com/burlap-backpack-nedir-bushcraft-okulu/
https://www.bushcraftokulu.com/balta-bakimi-bushcraft-okulu/
https://www.bushcraftokulu.com/bora-511-w-survivor-inceleme/
https://www.bushcraftokulu.com/teepee-cadir-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/millbank-torbasi-ile-su-aritma/
https://www.bushcraftokulu.com/bivak-kamp-nedir-bivaklama/
https://www.bushcraftokulu.com/kuduz-doganin-korkulan-hastaligi/
https://www.bushcraftokulu.com/parakord-nedir-ne-ise-yarar/
https://www.bushcraftokulu.com/yanik-yaniklar-ve-tedavileri/
https://www.bushcraftokulu.com/ormanlarimiz/
https://www.bushcraftokulu.com/suyla-ates-nasil-yakilir-karpit-cac2/
https://www.bushcraftokulu.com/kamp-cadiri-101-cadir-secimi/
https://www.bushcraftokulu.com/marshmallow-kizartmak/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-sapka-secimi/
https://www.bushcraftokulu.com/dugumler-ve-dugumlerin-tarihi/
https://www.bushcraftokulu.com/halatlar-ve-sicimler-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/teepee-barinak-yapimi/
https://www.bushcraftokulu.com/slipped-overhand-knot-kaydirilmis-adi-dugum/
https://www.bushcraftokulu.com/yarim-cati-barinak/
https://www.bushcraftokulu.com/tularemi-tavsan-vebasi/
https://www.bushcraftokulu.com/topografik-haritalar-nasil-okunur/
https://www.bushcraftokulu.com/tepee-atesi/
https://www.bushcraftokulu.com/canlilar-alemi-ve-yasam/
https://www.bushcraftokulu.com/biyolojik-siniflandirma-ve-adlandirma/
https://www.bushcraftokulu.com/canlilar-dunyasinda-cesitlilik-ve-biyolojik-siniflandirma/
https://www.bushcraftokulu.com/taksonomik-kategoriler/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-gezi-planlamasi-ve-hazirligi/
https://www.bushcraftokulu.com/elinizdeki-balta-tehlike-yaratiyor-mu/
https://www.bushcraftokulu.com/suya-dayanikli-kumas-nasil-yapilir/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-arama-kurtarma-faaliyetleri-ne-zaman-baslar/
https://www.bushcraftokulu.com/debris-enkaz-barinak/
https://www.bushcraftokulu.com/siginaklar-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/glamping-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/survival-kit-hayati-idame-seti/
https://www.bushcraftokulu.com/slipped-noose-knot-kaymis-kement-dugumu/
https://www.bushcraftokulu.com/dugum-baglamayi-ogrenmek/
https://www.bushcraftokulu.com/goknar-koknar-agaci/
https://www.bushcraftokulu.com/magnezyum-cubugu-ve-kullanimi/
https://www.bushcraftokulu.com/gelidonya-feneri/
https://www.bushcraftokulu.com/cennet-ve-cehennem-magaralari-obruklari/
https://www.bushcraftokulu.com/yay-matkabi-bow-drill-ile-ates-baslatmak/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-kar-yemek-dehidratasyon/
https://www.bushcraftokulu.com/antakya-kabak-tatlisi/
https://www.bushcraftokulu.com/hus-agaci-betula-pendula-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-jan-baalsurdun-ikinci-dunya-savasinda-yasadigi-inanilmaz-kurtulus-oykusu/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-kar-probu-ve-kar-kuregi-nasil-kullanilir/
https://www.bushcraftokulu.com/cali-yatagi-bushcraft-bed/
https://www.bushcraftokulu.com/yuksek-rakim-ile-ilgili-saglik-sorunlarinin-engellenmesi/
https://www.bushcraftokulu.com/akut-dag-hastaligi/
https://www.bushcraftokulu.com/paradoksal-soyunma-paradoxical-undressing/
https://www.bushcraftokulu.com/pusula-secimi-nasil-yapilir/
https://www.bushcraftokulu.com/hipotermi-ve-soguk-yanigi/
https://www.bushcraftokulu.com/tiger-head-brand-el-feneri-inceleme-video/
https://www.bushcraftokulu.com/kar-korlugu-belirtiler-nedenler/
https://www.bushcraftokulu.com/rotalar-likya-yolu/
https://www.bushcraftokulu.com/survival-hayati-idame/
https://www.bushcraftokulu.com/kamp-bardaklari-nasil-yapilir-hangi-islemlerden-gecer-emaye-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/kontrol-listesi-checklist/
https://www.bushcraftokulu.com/kktc-ilk-yerli-otomobil-gunseli-tanitti/
https://www.bushcraftokulu.com/rotalar-evliya-celebi-yolu/
https://www.bushcraftokulu.com/iksa-mocamp-cakmak-gazi-ile-doldurulabilir-kamp-ocagi/
https://www.bushcraftokulu.com/colcu-birligi-kurucusu-eltan-toreci-eltan-gadimbayli-bey-ile-soylesi/
https://www.bushcraftokulu.com/izcilik/
https://www.bushcraftokulu.com/overhand-knot-dugum/
https://www.bushcraftokulu.com/sirt-cantasi-nasil-secilir/
https://www.bushcraftokulu.com/karanlik-turizm-neden-ziyaretciler-trajedi-alanlarina-akin-ediyor/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-okulu-hakkimizda/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-okulu-iletisim/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-okulu-gizlilik-politikasi/
https://www.bushcraftokulu.com/su-dezenfeksiyonu-bushcraft/
https://www.bushcraftokulu.com/mekap-ayakkabi-en-ucuz-outdoor-ayakkabi/
https://www.bushcraftokulu.com/wuhan-virus-2019-novel-coronavirus-2019-ncov-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/jeodezik-cadir-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/doga-aktiviteleri-ve-bolge-durum-degerlendirmesi/
https://www.bushcraftokulu.com/arama-kurtarma-dogada-kaybolmanin-10-nedeni/
https://www.bushcraftokulu.com/rotalar-karaman-karadag/
https://www.bushcraftokulu.com/kamp-yuruyus-ve-festivallerde-adet-donemi/
https://www.bushcraftokulu.com/tarp-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-icin-baslangic-ekipmanlari/
https://www.bushcraftokulu.com/cadirda-nasil-sicak-kalinir/
https://www.bushcraftokulu.com/yuruyus-ve-kamp-hijyeni-rehberi/
https://www.bushcraftokulu.com/kampa-giderken-yanimiza-almamiz-gerekenler/
https://www.bushcraftokulu.com/paracord-bileklik-ne-icin-kullanilir/
https://www.bushcraftokulu.com/coronavirus-maske-hangi-maskeler-sizi-coronaviruse-2019-ncov-karsi-korur/
https://www.bushcraftokulu.com/ihlamur-agaci-tilia/
https://www.bushcraftokulu.com/dyatlov-gecidi-felaketi/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft/
https://www.bushcraftokulu.com/gps-cihazi-nedir-gps-cihazlarinin-artilari-ve-eksileri/
https://www.bushcraftokulu.com/evde-kamp-nasil-yapilir/
https://www.bushcraftokulu.com/cadir-zemin-mati-nedir-ne-isimize-yarar/
https://www.bushcraftokulu.com/kamp-mati-uyku-mati-satin-alma-kilavuzu/
https://www.bushcraftokulu.com/kampci-yemekleri-selanik-gevregi/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-sablon-model-4/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-sablon-model-5/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-sablon-model-3/
https://www.bushcraftokulu.com/asolyen-acheulean-acheuleen-knapping-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-sablon-pdf/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-sablon-model-2/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-tarzi-cubukta-ekmek-nasil-yapilir/
https://www.bushcraftokulu.com/kalemtirasla-ates-baslatmak-daha-kolay/
https://www.bushcraftokulu.com/mesale-nasil-yapilir/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-ucler-kurali-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-okulu-merhaba-dunya-biz-geldik/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-hakkinda-bilmeniz-gereken-5-sey/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-okulu-forumu-acildi/
https://www.bushcraftokulu.com/kamuflaj-nedir-bushcraft-okulu/
https://www.bushcraftokulu.com/lyme-hastaligi-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/kirim-kongo-kanamali-atesi-hastaligi/
https://www.bushcraftokulu.com/kuksa-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/kumas-komuru-yapimi/
https://www.bushcraftokulu.com/patina-islemi-karbon-celigi/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-bicagi-hakkinda/
https://www.bushcraftokulu.com/bushcraft-nedir/
https://www.bushcraftokulu.com/tetanoz-hastaligi/
https://www.bushcraftokulu.com/vize-sponsoru-nedir-sorular-ve-cevaplar/
https://www.bushcraftokulu.com/hayatta-kalma-gri-adam-olmanin-temelleri/
0 notes
istandistmag · 7 years
Text
Çölün Ortasında Ordos Müzesi
Çin’in Moğolistan sınırına yakın bir bölgesinde bulunan Ordos şehri için 2005 yılında yeni bir imar planı çıkarıldı. 1.5 milyon nüfuslu Ordos, 2012 yılında BBC tarafından ‘Çin’in en büyük hayalet şehri’ olarak tanımlanıyordu. Yerel yönetim, şehrin bu hayalet algısından kurtulması adına tasarladığı yeni imar planı çerçevesinde, şehre yeni bir müze yapılmasını istedi. MAD Architects’in tasarladığı Ordos Müzesi, şehrin yeni simgesi olarak kentin kimliğini değiştirmeyi amaçlamaktadır.
youtube
Ordos Müzesi, Buckminster Fuller’ın jeodezik kubbelerinden yola çıkılarak tasarlanmıştır. Yapının Çin’in zorlu kış şartlarına ve kum fırtınalarına dayanabilmesi adına, MAD tarafından metalik bir kabuk önerilmiştir. Bu organik kabuk, yapının tamamını sararak binaya kompaktlık kazandırmaktadır.
Binanın iç mimarisi, yukarıdan ışık alan havadar bir mağaraya benzetilmiştir. Binanın girişi galeriler ve sergi alanı arasında bir boşluk tanımlamaktadır. Bu boşluk, yapının çatısındaki açıklıklar tarafından aydınlanmakta ve iki alan arasındaki ulaşım köprüler ile sağlanmaktadır. Yapının içine yerleştirilmiş, doğal ışık alan bahçe ise, binanın içindeki ofis ve araştırma alanları için güzel bir çalışma ortamı sağlamaktadır.
The post Çölün Ortasında Ordos Müzesi appeared first on Şehri Keşfet & Explore the City.
from WordPress https://istandist.com/colun-ortasinda-ordos-muzesi/
0 notes
onstore-shopping · 4 months
Text
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
İstanbul için deprem senaryosu
Tumblr media
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, son 1500 yılın verileriyle İstanbul ve çevresi için deprem senaryosu hazırladı. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ ve Ankara Üniversitesinden bilim insanlarıİstanbul ve çevresinde tarih boyunca yaşanmış önemli depremleri inceledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Fatih Bulut, Doç. Dr. Aslı Doğru, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Aktuğ'un yazarları arasında yer aldığı makalede araştırmacılar son 1500 yılın deprem verilerini inceleyerek İstanbul ve çevresinde beklenen olası depremin büyüklüğüne dair senaryolar hazırladı. Araştırma kapsamında Marmara Bölgesinde Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği segmentlerin yer aldığı Batı (Tekirdağ havzası), Merkez (Kumburgaz havzası) ve Doğu (Çınarcık Havzası) olmak üzere bölgenin tarih boyunca yaşadığı depremler incelendi. 1766'da iki ve 1509'da bir olmak üzere 7,2, 7,4 ve 7,5 büyüklüklerinde depremlerin yaşandığı bu 3 bölgede gelecekte potansiyel olarak yaşanabilecek deprem büyüklüğüne dair senaryolar geliştirildi. Tectonophysics dergisinin Ağustos 2019 sayısında yayınlanacak makalede yer alan kestirimlere göre, İstanbul'un hemen güneyinde yer alan Kuzey Anadolu Fayı'nda doğudan batıya doğru sırasıyla 7,5, 7,4 ve 7,2 büyüklüğünde depremler bekleniyor. "Marmara Denizi için son 500 yıl önemli" Araştırmaya katılan bilim insanlarından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Bulut, çalışmada fayların en son ne zaman kırıldığı, kırıldıktan sonra yılda ne kadar enerji biriktirdiği ve biriken enerji tamamen açığa çıktığında nasıl bir büyüklük oluşturacağı konusunda sonuçlara ulaşıldığını kaydetti. Bulut, tarihi açıdan özellikle son 500 yılın depremlerini ayrıca incelediklerini belirterek şöyle devam etti: "Bu parametreleri bulmak için tarihsel depremlere, Marmara Denizi'ndeki fayların yapısına ve GPS yoluyla da yeryüzünün yanal olarak yılda ne kadar hareket biriktirdiğine baktık çünkü, Kuzey Anadolu Fayı yanal bir sistem. Bu bulguları birleştirdiğimizde şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Bir fay segmentinin oluşturacağı deprem büyüklüğü o segmentin uzunluğu, derinliği ve üzerinde biriktirdiği hareket miktarının bir fonksiyonudur. Örneğin harekete geçecek segmentin uzunluğunu ve derinliğini yaptığımız jeolojik ve sismolojik çalışmalar ışığında biliyoruz. Jeodezik verilere göre, 250 yıl önce kırılan bir fay segmenti yılda yaklaşık 1 santimetre hareket biriktiriyorsa, şu anda harekete geçse deprem anında fay üzerinde ortalama 2,5 metrelik bir yer değiştirme oluşturur. Son 500 yıl özellikle önemli, çünkü Marmara Denizi'ndeki bütün fayların en son kırıldığı periyodun tamamını kapsayan bir zaman aralığı. Marmara Denizi'nin doğu kesimindeki Çınarcık Havzasında bulunan fay en son 1509'da hareket etmişti. Orta ve batı kesimlerindeki Kumburgaz ve Tekirdağ Havzaları'nda bulunan fay segmentleri ise 1766'da hareket etmişti. Bunların tamamını hesaplamalarımızda sağlıklı bir şekilde kapsayabilmek için yaklaşık 500 yıl önceye giderek 1509 depreminden bu yana tüm süreçlere hakim olmak zorundayız". Yıllık hareket biriktirme miktarını Marmara Bölgesinde 100'e yakın GPS istasyonundan aldıkları verilerle hesapladıklarını ifade eden Bulut, yıllık ortalama 2,5-3 santimetre arası bir hareket gözlediklerini kaydetti. Doç. Dr. Fatih Bulut, bu hareketin sürtünmenin yüksek olduğu yerlerde fay yüzeyinde birikme olarak kaldığını, bazı yerlerde ise daha hızlı yaşandığını ve sürtünme olmadığı için çok fazla birikmediğini belirtti. 1766 ve 1509 kırıklarının günümüzde 7,2, 7,4 ve 7,5 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Bulut, söz konusu kestirimlere, biriken hareket miktarı, fayın uzunluğu ve derinliği verileri üzerinden yapılan aritmetik hesaplama sonucu ulaştıklarını aktardı. Bulut, son 1500 yıllık zaman dilimini 7 zaman aralığına ayırınca her bir kümenin en az 4, en fazla 6 depremi kapsadığını dile getirerek, "7. zaman aralığını henüz tamamlamadık ve yakın tarihlerde bu kapsamda sadece iki deprem yaşadık. Dolayısıyla 7. zaman aralığını tamamlamak için istatistiki olarak en az 2 en fazla 4 deprem daha yaşayacağımız görülüyor." ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Bulut, Kuzey Anadolu Fayı'nın yılda 2-3 santimetre kaymayla depremi çok hızlı hazırlayan bir sistem olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Anadolu'da da irili ufaklı pek çok fay var ama bunlar Kuzey Anadolu Fayı'na göre hareketi daha yavaş biriktiriyorlar ve deprem hazırlık süreçleri oralarda elimizdeki kayıtlara göre çok daha uzun sürdüğü için biz onların nerede ve ne büyüklükte deprem üreteceğini öngöremiyoruz. Örneğin bir fay 2 bin yıldır suskun gibi görünüyor ama her yıl az da olsa 1-2 milimetrelik bir hareket biriktirdiği için bir gün beklenmedik bir anda büyük bir deprem meydana getirebiliyor. Depremi Marmara'da beklerken Van'da ya da Kütahya'da olabiliyor, çünkü orada bu süreç gözle rahat görülemeyecek yavaşlıkta ve çok uzun bir sürede yaşanıyor. Aslında Türkiye'nin birçok yeri için bu tehlike mevcut ama İstanbul nüfusunun fazla olması olası kayıp risklerini artırmakta." Read the full article
0 notes