#ijon tichy

[featherglum]

You can't tell me this didn't happen after Tichy came back from Costaricana

[nprdsh]

How many Ijons does it take to change a light bulb? The seventh voyage

Funniest shit ever

[dandytron2000]

My interpretation of Mr Tichy because I'm obsessed your honor....

I got myself The Star Diaries book on my birthday, and it is really, really good. Ijon is such a fun character... Apparently, The Star Diaries isn't the only book he's in, so it's book hunting time.

Also, I'm not sure if it's correct, but I think his name might literally translate to Silent Eon, and that is literally the most metal name for a sci-fi book protagonist I've seen.

[leo-fie]

I am sooo close to falling headfirst into a new special interest with the works of Stanislaw Lem, especially the short story collection Star Diaries around the spacefaring adventurer Ijon Tichy. I fucking love the Washing Machine Tragedy, I just finished The Futurological Congress and bought a physical copy of the rest of the stories.

But what if those stories are bad? What if I don't like them? What if I don't have the mental capacity to finish them? What if they have bad political opinions about 60s and 70s era Poland my uneducated ass doesn't get? What if Lem is a "bad" author the likes of JKR and I'm telling on myself by liking him? Well, he's dead, so at least there's that.

Wow, my mental health is in great shape these days.

Dear tumblr, do you know Stanislaw Lem? The Star Diaries? Solaris? What's your opinion?

[majaaaaaaaaaa-with-10-as]

Ijon Tichy is so cool cuz he's always in a situation

perpetually in a predicament for real , what a guy

[sputnikodin]

i've been slowly reading the star diaries which is a lem collection of short adventures of his character ijon tichy & involves his contact with a lot of vastly different species and societies which are rendered with a similar care and wonder to those of all tomorrows but lacking any evolutionary information or, in most cases, human connection & all tomorrows' inclusion of those really let it scratch a good itch for me ...... i love what the tichy stories do too but for somewhat different purposes & to somewhat different ends. Ultimately it's just so fun and cool the way a shift in granularity and/or in which details are included can alter the way a structurally similar concept hits and where it's aiming as well

[turmeric-lover]

Ijon Tichy mój idol

[faerywhimsy]

Taking a page from the book of fic advice from @the-apostates-martyr: I feel I need to write a one shot for each 'next long fic' idea that's currently taking up rental space in my head at the moment (and giving me time to finish one project before starting another). I *might* finally be branching out from pretty exclusively writing Trinity Gate fics.

My thought to give myself time is to reblog both one shots under this post, then include a poll to help decide which one to go with if the one shots don't work either of them from my system.

Lest anyone blame me, I'm pointing the finger squarely across half of VC tumblr (ilu all seriously, it's been so long since I wrote this much).

(Photo by Ijon Tichy on Unsplash)

Idea #1: Marius and Armand interrupt their travelling their world to rescue Lestat from himself after he finds out about the death of his human family. More or less based off this idea from 2014, but @uncivilcivilservice's fault for bringing it to my attention in 2023.

Stand out moments include: Marius coming in with a flaming baton to pull Armand out from his Children of Darkness initiation, then helping him grieve Riccardo. Armand suddenly having an annoying little/big brother figure he never asked for. The three of them living in Marius' Greek island hideaway.

(Photo by Bobak Emamian on Unsplash)

Idea #2: Armand is the antagonist in Queen of the Damned, until he decides he isn't anymore. Based loosely off some moments from this post by @desertfangs and these other posts by @eosphoroz.

Stand out moments include: Armand forgetting about a human pet long enough that it expires between visits. An actual reunion scene between Armand and Marius. Armand dealing with feelings of bitterness and isolation without needing to fall in love with another person.

[patienz]

whoa mortal engines has an ijon tichy story in it?

[markusvanklev]

Ijon Tichy Raumpilot Empfehlung | Markus van Klev - DJ und Autor

[featherglum]

Finally drawing Ijon Tichy and friends (and 1 foe) again after about a year

Tarantoga is no longer just some guy. I am fully embracing the shrimp.

Here are the old designs for all of them except Symington. If anyone cares.

(All of them will get proper design updates eventually, I swear)

[nprdsh]

The seventh voyage sketch. Thursday and Wednesday Ijons arguing about scrambled eggs

[leo-fie]

If you know Stanislaw Lem, you know him as the author of the novel Solaris, this masterpiece you've been trying to read, but it's so weird and difficult and what is it even about? Also there's a George Clooney movie somehow.

Anyway, please consider trying Lem again. Some of his stuff is just delightfully funny and absurd in the best possible way. The short story "The Washing-Machine Tragedy" is honestly the funniest thing I've ever read.

Granted I haven't read much of Lem yet, there isn't much available currently, but everything was at least an interesting time. Spare Solaris, try some Ijon Tichy stories instead.

[readingwitkarabas]

Yenilmez - Stanislaw Lem

“Yenilmez”

Yazar: Stanislaw Lem

Çevirmen: Seda Köycü

Okuduğum baskı: İthaki, 2. Baskı, Mart 2018

Baskı ve dil yorumum: 

Okurken ay bu çeviri türkçesi ıyy dediğimi hatırlamıyorum. Diline dair şahsen bir şikayetim yoktu. Kapak tasarımına bayıldığımı söyleyemem ama çirkin de değil idk nötrüm sanırım. (kitabı sevdiğim için kapağı süperrr olmalı efsanevi olmalı aklımı başımdan almalı azını hak etmiyorr fikriyle bunu demiş de olabilirim hak yemeyeyim) İç tasarımı, font, boyut, sayfa sayısının konumu vb gayet memnunum. Başka baskılara hiç bakmadım var mı yok mu varsa iyi mi kötü mü bilmiyorum ama bu baskı tamam alınabilir bence.

Kitap yorumum: 

Bu kitabı okumam üzerinden yıllar geçti ama hala arada aklıma geliyor, üzerine düşünebiliyorum.

Aslında ilk Stanislaw Lem kitabım olduğu için Ijon Tichy kitaplarını okuyana kadar Stanislaw Lem’i sürekli teknik konuşan, çevreyi ve teknik detayları (bazen epeyi) sıkana kadar uzatan biri olduğunu sanıyordum. Çünkü kitabın büyük çoğunluğu gezegeni, teçhizatı ve yapılanları (büyük olay barındırmayan sıradan eylemleri) betimlemekle geçiyor. Yavaş akan ama manzaraları güzel bi sanat filmi gibi hayal edebilirsiniz. Kafanız topluysa güzelce okuyorsunuz o kısımları da, dikkatiniz dağınıksa veya uykuluysanız geçmiş olsun. Buna rağmen ister yavaş ister hızlı okuyun, bence sorgulayacak veya üzerine hayal kuracak bir hikaye bırakıyor.

Yenilmez benim gözümde Lovecraft tarafından yazılmamış en cosmic horror kitap -hatta abartıp lovecaftın yazdığı hikayelerin bir kısmından çok çok daha ii cosmic horror bile diyebilirim ve kimse de bana karşı çıkamaz her şeyden önce nerde yaşadığımı bilmiyosunuz-

Bunu bu kadar özgüvenli söyleme sebebim cosmic horrorun yapı taşı bütün ögeleri güzel bir inşaa ile barındırması: bilinmezlik, daha önce karşılaşılmamış yabancı görünüşlü durumlar/mekanlar, insan aklının yetersizliği, bize hiçbir zaman net bir cevap veya çare sunmayarak karanlıkta bırakması, şiddet ögesi barındırmadan başa gelenle insanı dehşete düşürmesi… 

Kitap “Yenilmez” isimli bir geminin Regis III isimli bir gezegene inişiyle başlıyor. (6 sayfa sadece geminin gezegene inişi betimlemelerini okuyoruz ve bir şekilde havalı diye şikayet edemiyoruz) Konu aynı gezegene yolculuğundan sonra haber alınamamış Kondor adlı başka bir geminin peşinden giden Yenilmezin, bu geminin akıbeti nedir, mürettebatına ne oldu araştırmalarından, tahminlerinden ibaret. Elbette çoğunlukla bu tahminlerin odağı gezegenin betimlemesi, robotlar, ıssız gezegende hareketsiz araştırma bölümlerini okuyor olsak da sadece durağanlıkla geçmiyor kitap. Cevabı, kararı, kaybı görüyoruz ama macera kitabı, büyük uzaylı savaşları arıyorsanız bu kitabı okumamalısınız.

Bundan sonrası belki biraz spoilera girebilir fyi (aşağıya kitaptan bir alıntı da koydum, yazım tarzını tam yansıtır mı bilemesem de örnek için okuyabilirsiniz.)

Karşılaşılan kötülüğün güdüsünün sadece yok etmek, hükmetmek veya dümdüz şeytanilik olmaması hikayelerde/filmlerde görmeyi en sevdiğim şey -en basit ama farklı detay bile çocuk gibi beni heycanlandırabiliyor, bu konuda çok seçici gurme sayılmam yani. Bu kitapta işte bu güdüyü, güdünün başlangıcını karakterlerin tartışmalarında, tahminlerinde okuyoruz ve varılan fikirden, güdünün ve yöntemin yorumlanışından epeyi tatmin olabiliyoruz. Kitabı okurken bu kısımda bir durup kendi arkadaş grubuma yorumlarını sormuştum çünkü şu soru aklımı karıştırmıştı: bu “şeyler” yaptıklarını zeka ile mi içgüdü ile mi yapıyorlar? Bu ikisi arasındaki fark nedir? Kitaptakiler de aynı soruyu soruyor. Bilinçli ve detaylarının eş zamanlı bilerek, seçilerek yapıldığı yok edi��le; ezberlenmiş ve artık varoluşumuzun, var kalma çabamızın bir parçası olmuş alışkanlığın dolaylı sonucu yok edişin arasında fark vardır.

Kitabın bu konuların konuşulduğu kısmından hemen alıntılıyorum: “Anlaşmazlıklar sadece bulutun psişik mi yoksa apsişik mi olduğu sorunu etrafında alevlenmişti. Sibernetikçiler bulutu stratejik hareket yeteneğine sahip, düşünen bir sistem olarak kabul etme eğilimindeydiler daha çok.

(...)

Baş sibernetikçi Kronotos ‘bulut’un, zekası olmadığı halde insanlara saldırmayı ne şekilde öğrenmiş olduğunu sordu Lauda’ya. 

‘Basit,’ dedi biyolog. ‘Milyonlarca yıldır başka bir şey yapmıyordu bunlar. Regis’in ilk sahipleriyle giriştikleri ilk savaşı kastediyorum. Bunlar merkezi sinir sistemi olan hayvanlardı. Bu hayvanlara dünyadaki bir böceğin kurbanına saldırdığı gibi saldırmayı öğrendiler. Bunu bir eşek arısının, zehrini bir çekirgenin ya da bir kın kanatlının sinir yumaklarına enjekte edebildiğine benzer bir incelikle yapıyorlar. Bu zeka değil, içgüdü…’”

Sonuç olarak yavaş akan, yazarın belli ki bu mekanik betimlemelerden ve Yenilmez mürettebatının sıkılmış, ürkmüş, uçsuz bucaksız ve asla dostane olmayan hiçlikte bunalmış halini anlatmaktan keyif aldığı bir kitap. Bilim kurgunun soğuk ve teknik tarafını seviyorsanız, karakterlerle beraber düşünüp ay acb nolmuş demekten hoşlanıyorsanız kesinlikle öneririm.

[automaticvr]

On the occasion of the celebration of the centenary of Stanisław Lem, who often used game theory, we have prepared an interactive city game E-LEM-ENTS in the space of the city of Krakow. Illuminated billboards in the area of Krakow’s Old Town became the game board, thanks to which it was possible to experience interstellar adventures! E-LEM-ENTS is a game that takes you on a virtual interplanetary journey, inspired by the amazing cosmic expeditions of Ijon Tichy – the main character of Stanisław Lem’s Star Diaries novel. The aim is to discover five planets around the city with hidden E-LEM-ENTS in the Augmented Reality animations designed by Ari Dykier. The award was a surprising and one of a kind! Active points on billboards at the bus/tram stops was available from 1st-15th Oct 2021 in Krakow: Teatr Słowackiego, Stary Kleparz, Plac Inwalidów, Dworzec Główny Wschodni i Zachodni. The city game E-LEM-ENTS was developed by the Photon Foundation as part of the celebration of the Year of Lem 2021. Concept: Elwira Wojtunik, Popesz Csaba Láng, Zuraida Buter Coordination & programming: Popesz Csaba Láng Animation: Ari Dykier UX: Keun Kindred UI: Lena Malecha Production: Photon Foundation All rights reserved

[lost-neurons]

If I may chime in 🧍‍♂️ I'm a huge fan of Stanisław Lem's works so I'm happy to see other people interested in his books.

Eden is a great book, I think it's a good one to get familiar with Lem. I like to treat it as some kind of a trilogy along with Solaris and The Invincible. They share themes and motifs, and generally I think they complement each other and allow the reader to fully comprehend and just internalise what Lem wanted to say.

I haven't read everything (yet), but I think I can suggest a few positions apart from these already mentioned books:

The Star Diaries Great book if you want something "light", it's basically a collection of short stories about Ijon Tichy. The second part is better, in my humble opinion. It's about different people (scientists and others) visiting Tichy asking him to sponsor their crazy inventions. I will never forget the story about the wife in the matchbox.

Memoirs Found in a Bathtub Lem but make it slightly Kafka's Process or Orwell's 1984. But it's a secret third way, I can't explain it.

The Hospital of the Transfiguration Is not a sci-fi book, but! It's absolutely great, and I've reread it like thrice already. It's philosophical, it has a relationship between a young, frustrated doctor and un poco loco philosophical poet who is also one of the patients. The atmosphere in the book is great, and Lem really showed off with his medical training there.

Katar (I have no idea if it's been translated to English) Is Lem's attempt at crime story. The book has three parts, and while the first one makes you want to put the book away because of the deepening confusion, I think it's worth staying to the last page.

So these are just a few of his books that I think are worth reading, and allow to see Lem's different faces.

22 November 2024

Studying instrumental analysis in between my measurements in thesis lab this Wednesday. // Reading on the train to my uni city today.

I finished doing all the planned measurements for one of my compounds this week. I've gathered a daunting amount of data that I now have to process and analyze and turn into sections of concise writing... I hope the rest of this academic year won't be just writing - I'd miss my thesis lab an awful lot, boring as it can get sometimes