#ihracat hedefleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kuru İncir İhracatında 2024-2025 Hedefleri ve Başarılar
Kuru İncir İhracatında Yeni Hedefler Kuru incir sezonunun 2024-2025 döneminin başladığını duyuran Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, bu yıl rekoltede 2023-2024 sezonuna benzer bir düzey beklediklerini belirtti. Kuru incir ihracatında 300 milyon dolarlık bir hedef koyduklarını ifade etti. Uzak Ülkeler Stratejisi ile Büyüyen Pazarlar Işık, son 10 yıl…
#İhracat#amerika#Ege Kuru Meyve#ihracat hedefleri#Kuru İncir#Mehmet Ali Işık#pazar büyümesi#türkiye#TURQUALITY#URGE#Uzakdoğu
0 notes
Text
AKP 2023 hedefleri için son 32 Dk
Herhangi birinden haber var mı?
En azından aya sert iniş olsun bari... 32 dk
🚩Kendi uçağımız
🚩Aya sert iniş
🚩Demokratik anayasa ve hızlı yargı sistemi
🚩Daha güvenli Türkiye
🚩Ekonomide dünyada ilk 10'da
🚩Kişi başı 25bin USD gelir
🚩500 MLR USD ihracat
🚩Avrasya'nın üretim üssü
🚩Yüksek hızlı internet
25 notes
·
View notes
Text
2023 yarın bitiyor !
* Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek,
* 2 Trilyon $'lık toplam milli gelir,
* 25.000 $'lık kişi başına milli gelir,
* 500 milyar $'lık ihracat,
* % 5'e düşmüş işsizlik ve enflasyon hedefleri hayallerde ve YALANLARDA KALDI !
Rubil Gökdemir
2 notes
·
View notes
Text
DOSABSİAD'ın 2025 vizyonu: Büyüme ve Yeşil Dönüşüm
https://pazaryerigundem.com/haber/198268/dosabsiadin-2025-vizyonu-buyume-ve-yesil-donusum/
DOSABSİAD'ın 2025 vizyonu: Büyüme ve Yeşil Dönüşüm
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, 2024 yılına dair değerlendirmelerini ve 2025 yılına yönelik beklentilerini paylaştı.
BURSA (İGFA) – 2024 yılının üreticiler için küresel ekonomik belirsizlikler ve iç piyasadaki finansal zorluklarla geçtiğini belirten DOSABSİAD Başkanı Çevikel, “Enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, hammaddeye erişimdeki sorunlar ve yüksek faiz oranları sanayicilerimizi büyük ölçüde etkiledi. Finansmana erişimin zorlaşması, özellikle yeni yatırımların hayata geçirilmesini ve mevcut projelerin sürdürülmesini güçleştirdi,” dedi.
Avrupa Birliği’nin karbon sınır düzenlemelerinin sanayiciler için yeni bir uyum süreci gerektirdiğini ifade eden Çevikel, “Bu düzenlemeler, ihracatta fırsatlar yaratırken aynı zamanda maliyet baskılarını da artırdı. Ancak, sanayicilerimizin uyum çabaları sayesinde bu süreci başarıyla yönetiyoruz” diye konuştu.
Yeşil dönüşümün, 2024 yılında DOSABSİAD’ın odak noktalarından biri olduğunu kaydeden Çevikel, zorlu ekonomik koşullara rağmen üyelerin ihracat hacmini artırarak dikkat çekici bir başarı elde ettiğini belirterek “Bu başarı, yeşil dönüşüm ve uluslararası pazarlardaki rekabetçi politikalarla mümkün oldu” dedi.
‘EĞİTİM BİZİM İÇİN STRATEJİK BİR ÖNCELİK’
Eğitim alanındaki çalışmalara değinen Çevikel, “Eğitim bizim için stratejik bir öncelik. Beykoz ve Mudanya Üniversiteleri ile gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri sayesinde sanayicilerimize yönelik eğitim programlarını hayata geçirdik. Bu protokoller, yalnızca mevcut iş gücünün yetkinliklerini artırmakla kalmadı, aynı zamanda geleceğin nitelikli iş gücüne katkı sağlamamıza da olanak tanıdı” ifadelerini kullandı.
Sosyal dayanışma açısından ise geleneksel etkinliklerin önemine dikkat çeken Çevikel, “Üyelerimizle birlikte yalnızca ekonomik değil, toplumsal dayanışmayı da güçlendiren adımlar attık. Çeşitli sosyal etkinlikler ve turnuvalarla hem sanayicilerimizin moralini yükselttik hem de aramızdaki bağı kuvvetlendirdik” diye konuştu.
‘SANAYİMİZİN KÜRESEL REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAYA ODAKLANACAĞIZ’
2025 yılında sanayicilerin sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda hem iç piyasada hem de uluslararası platformlarda daha güçlü bir şekilde varlık göstermeye devam edeceğini vurgulayan Çevikel, ekonomi yönetiminin oluşturduğu Orta Vadeli Plan’a (OVP) olan güvenlerini dile getirdi. “Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başlaması ve ekonomik politikaların daha öngörülebilir bir yapıya kavuşması, iş dünyası olarak bizleri umutlandırıyor. Enflasyondaki düşüş de memnuniyet verici. Bu iyileşmeler, sanayicilerimizin yatırım ve üretim kapasitelerini artırma yolunda önemli bir motivasyon kaynağı olacak,” dedi.
Çevikel, ihracat rakamlarının artırılmasının 2025 yılındaki öncelikli hedeflerden biri olduğunu belirterek, “Sanayimizin küresel rekabet gücünü artırmaya odaklanacağız. Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme projeleriyle daha sürdürülebilir ve katma değerli üretim modellerini teşvik edeceğiz. Hedefimiz, üyelerimizin uluslararası pazarlardaki konumunu güçlendirmek ve Türkiye’nin ihracat hacmine daha fazla katkıda bulunmak,” ifadelerini kullandı.
‘DİJİTAL DÖNÜŞÜM SÜRECİ HIZLANMALI’
2025 yılında dijitalleşme ve inovasyonun öncelikli alanlar olacağını belirten Çevikel, “Sanayicilerimizin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmaları için yeni destek mekanizmaları oluşturmayı hedefliyoruz. Teknoloji ve inovasyon alanında gerçekleştireceğimiz iş birlikleriyle hem üretim süreçlerinde verimliliği artırmayı hem de katma değerli ürün ihracatını teşvik etmeyi amaçlıyoruz,” dedi.
‘GENÇ YETENEKLER SANAYİYE KAZANDIRILMALI’
Eğitim çalışmalarını 2025 yılında daha da genişletmeyi planladıklarını ifade eden Çevikel, “Üniversitelerle iş birliklerimizi daha ileriye taşıyacağız. Sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek için kapsamlı eğitim programları düzenleyeceğiz. Genç yeteneklerin sanayiye kazandırılmasını sağlayacak projeler üzerinde çalışıyoruz,” dedi.
0 notes
Text
Asrıad Elazığ Şubesi Çalıştayında 2024 Değerlendirmesi ve 2025 Hedefleri Ele Alındı
Asrıad Elazığ Şubesi Teşkilat Başkanlığı görevini yürüten Sayın Mesut Gümüşboğa, Elazığ’da düzenlenen 2024 Yılı Değerlendirme ve 2025 Yılı Planlama Çalıştay Toplantısı'nda iş dünyasının karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdi. Toplantıya iş dünyasından çok sayıda katılımcı ilgi gösterdi. 2024’ün Temel Sorunları: Finansmana Erişim ve İşgücü Eksikliği Toplantıda, işletmelerin 2024 yılı itibarıyla karşı karşıya kaldığı sorunlar iki ana başlıkta incelendi: - Finansmana Erişim Zorlukları Sayın Gümüşboğa, işletmelerin büyüme ve sürdürülebilirlik yolunda en büyük engellerden birinin finansmana erişim olduğunu vurguladı. Bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları, teminat gereksinimleri ve sıkılaşan kredi politikaları nedeniyle birçok işletmenin ihtiyaç duyduğu finansmana ulaşmakta güçlük çektiğini belirtti. Bu durumun, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) büyüme potansiyelini sınırlandırdığını söyledi. - İşgücü Eksikliği Nitelikli iş gücü bulma sorunlarının işletmelerin rekabet gücünü olumsuz etkilediğine dikkat çeken Gümüşboğa, özellikle ara eleman eksikliğinin sektörel verimliliği düşürdüğünü ifade etti. İş gücü piyasasının etkinleştirilmesi ve mesleki eğitime daha fazla yatırım yapılması gerektiğinin altını çizdi. 2025 Yılı İçin Beklentiler Sayın Mesut Gümüşboğa, 2025 yılında iş dünyasının temel beklentilerini şöyle sıraladı: - Makroekonomik İstikrar: Ekonomi yönetiminin kalıcı bir istikrar ortamı sağlayarak işletmelerin daha öngörülebilir bir ekonomik çerçevede hareket etmesine olanak tanıması gerektiği belirtildi. - Sektörel Teşviklerin Artırılması: Özellikle üretim, ihracat ve istihdam odaklı teşviklerin genişletilmesi ve işletmelerin desteklenmesi gerektiği ifade edildi. - İşgücü Piyasasında Reform: Nitelikli iş gücünün artırılmasına yönelik mesleki eğitim programlarının teşvik edilmesi ve iş dünyası ile eğitim kurumları arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Birlik ve Beraberlik Mesajı Sayın Gümüşboğa, toplantıyı şu temennilerle sonlandırdı: "2025 yılının ülkemize, milletimize ve iş dünyamıza bereket ve başarı getirmesini diliyorum. İş dünyasının karşılaştığı zorlukları aşmak için birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz. Asrıad Elazığ Şubesi olarak bu yolda elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz." Read the full article
0 notes
Text
Lojistikte Modern Yaklaşımlar: Konteyner Taşımacılığı ve ETGB Taşımacılığı
Lojistik sektörü, küresel ticaretin bel kemiğini oluşturan süreçlerin başında gelir. Bu süreçlerde Konteyner Taşımacılığı ve ETGB Taşımacılığı önemli bir yer tutmaktadır. Bu iki taşımacılık yöntemi, hem maliyet avantajı hem de hız ve güvenlik açısından işletmelere büyük kolaylıklar sağlar.
Konteyner Taşımacılığı ve Avantajları Modern taşımacılık yöntemleri arasında öne çıkan Konteyner Taşımacılığı, ürünlerin güvenli bir şekilde taşınmasını sağlamak için tercih edilmektedir. Bu yöntem, malların farklı taşıma modları arasında kolaylıkla transfer edilmesine olanak tanır. Özellikle deniz, kara ve demir yolu taşımacılığı ile entegre bir şekilde çalışan konteynerler, işletmelerin lojistik operasyonlarını optimize eder. Konteynerlerin standart ölçülere sahip olması, taşımacılık süreçlerinde hız ve etkinlik kazandırır.
Konteyner taşımacılığının bir diğer avantajı ise maliyet etkinliği sunmasıdır. Büyük miktarlardaki yüklerin tek bir seferde taşınması, işletmelerin hem zaman hem de nakliye maliyetlerinden tasarruf etmelerine olanak tanır. Ayrıca, yüklerin dış etkenlerden korunması sayesinde ürünlerin hasar görme riski minimuma indirgenir. Konteyner taşımacılığı hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için Konteyner Taşımacılığı sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
ETGB Taşımacılığı ile Hızlı ve Güvenilir Çözümler E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte, hızlı ve düşük maliyetli taşımacılık çözümlerine olan ihtiyaç artmıştır. Bu noktada ETGB Taşımacılığı öne çıkmaktadır. ETGB, Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı'nın kısaltmasıdır ve mikro ihracat işlemlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. İşletmelerin, küçük ölçekli gönderimlerini ETGB üzerinden yapması, gümrük işlemlerini daha kolay bir hale getirir.
ETGB taşımacılığı, özellikle zamanın kritik olduğu durumlarda büyük avantaj sağlar. Hızlı gümrükleme süreçleri ve düşük maliyetli hizmetler sunan bu yöntem, işletmelerin uluslararası pazarlara daha kolay erişim sağlamasına olanak tanır. Ayrıca, ETGB taşımacılığının çevre dostu olması da sürdürülebilir lojistik hedefleri açısından önemlidir. Konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için ETGB Taşımacılığı sayfasına göz atabilirsiniz.
Konteyner ve ETGB Taşımacılığının Geleceği Konteyner taşımacılığı ve ETGB taşımacılığı, lojistik sektöründe dijitalleşmenin ve otomasyonun artmasıyla birlikte daha da gelişmektedir. Özellikle akıllı konteyner sistemleri, taşımacılık sürecinin her aşamasını izleme imkanı sunarak şeffaflık sağlamaktadır. Aynı şekilde, ETGB taşımacılığı ile işletmeler, dijital platformlar üzerinden gümrük işlemlerini kolayca yönetebilir.
Bu iki taşımacılık yöntemi, farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde çeşitlendirilmiştir. Büyük hacimli taşımacılık gerektiren endüstriler konteyner taşımacılığından faydalanırken, küçük ve hızlı gönderim gereksinimi duyan e-ticaret firmaları ETGB taşımacılığını tercih etmektedir.
0 notes
Text
İklim Krizlerine Çözüm Önerilerim
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/iklim-krizlerine-cozum-onerilerim/
Ülkemiz için İklim Krizi çözüm önerilerim:
İklim krizi konusunda en zor durumda olan ülke üzülerek ifade etmeliyim ülkemiz; yapılması gerekenler hakkındaki düşüncelerim bazı çevreleri rahatsız edecektir ancak unutmayalım önerilerim ülkemiz için beka meselesidir.
A) Ülkemizde bulunan başta Suriyeli ve Afganlar olmak üzere ve dünyanın çok farklı yerlerinden gelen Irak ve İran dâhil; ülkemizden ayrılmaları için derhal ulusal bir irade oluşturulmalı.
B) Ülkemizde kaç para olursa olsun vatandaşlık satılması önlenmeli, alanlar ise verdikleri paralar kendilerine iade edilerek ülkelerine geri gönderilmeli.
C) Ülkemizde üretilmesi mümkün olan her bir ürün için en az 5 yıl boyunca ithal yasağı getirilmeli.
D) Bir kez daha söz etmek istiyorum ülke sınırlarımızın korunması için mutlaka 100 bin kişilik sınır güvenlik ordusu kurulmalı.
E) Üretim için Türk köylüsü desteklenmeli, traktör gibi araçlar üzerindeki bankaların haciz işlemleri ve yine üretim yapılan tüm arazilerin üzerindeki haciz işlemleri sona erdirilmeli.
F) Sınır boylarındaki mayınlı araziler temizlenerek üretime açılmalı.
G) Dış siyasetimizde köklü değişiklikler yapılmalı, özellikle Suriye’de Esad ile ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi sağlanmalı. Aynı uygulama İran ile de yapılarak ülkesinden geçerek Türkiye’ye gelen sadece uyuşturucu getiren Afganlar engellenmelidir.
H) Son olarak ülkemiz hem rüzgâr hem güneş enerjisi için çok elverişlidir. Önümüzdeki günlerde ihracat yaparken karbon izi vergisinden kurtulmak için bu iki enerji alanına yatırım için tüm olanaklarımızı kullanmalıyız. Bu konuda Çin devletinin çok yüksek teknolojilerinden yararlanabiliriz…
Şimdi dünyamız için İKLİM KRİZİ yazımı ve çözüm önerilerimi yazabilirim.
A) 1970’ten bu yana iklim felaketlerinden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar 4.3 trilyon dolar!
B) 2022’de dünya çapında orman kaybı 66 000 Km²!
C) Yıllık deniz seviyesi yükselmesi 4,4 milimetre!
D) Bu yıl içinde Avrupa da 3 kez kırmızı alarm verildi, aşırı yağmurlardan 200’den fazla kayıp yaşandı.
E) Son yıl içinde iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülke ABD, Hindistan ve Çin oldu. Dolayısıyla umuyorum ki küresel bir barış aşırı hava olaylarına karşı ortak irade oluşturmak fikri bu ülkelerden gelecektir…
Ve yine bu ülkeler Birleşmiş Milletler Örgütünün İklim krizine karşı oluşturulacak yeni yapılanmasına öncülük edeceklerdir.
Önümüzdeki yıllarda Güney Kutup yasalarına benzer bazı kurallar olacaktır artık dünyada;
Büyük ülke küçük ülke olmayacaktır. Büyük ülkelerin emperyalist hedefleri kesinlikle tarihin çöp sepetine gitmelidir!!
Dünyadaki tüm ülkelerin ormanları bütün insanların ortak varlığı kabul edilmelidir.
Ve dünya yönetiminde tek bir slogan yer almalıdır TÜRK dünyasının büyük önderi ATATÜRK’ün “Dünyada barış ve her ülkede barış”.
Not: Yazımla ilişiksiz fakat sizlere yazmak istediğim bir başka konu daha var, İsrail’in Filistin’i asıl vurma sebebi Filistin’in doğalgaz kaynaklarına ulaşma arzusudur. Bu da bir küresel problemi ardından getirmektedir. Biyolojik kalıntılar ve çevre kirliliği dahilinde, insanlık suçu işlenmektedir. Küresel dayanışma ile bu savaşın önüne geçilmelidir.
Ülkemizdeki Orman Yangınları
Bugün bu yazımı kaleme alırken bir taraftan ülkemizde Diyarbakır ve Mardin’deki yangın felaketini izliyorum. Şu ana kadar on dört vatandaşımız yaşamını yitirdi; ailelerine başsağlığı diliyorum, ruhları şad olsun.
Orman yangınlarında; milyonlarca ağacımız yanarken milyarlarca da hayvanımız zarar gördü. Karıncasından kaplumbağasına, arısından kurduna, ceylanından geyiğine, keçisinden sığırına… ne canlar bu yangınlarda kül oldu gitti. Yangın söndürme uçakları ise ayrı büyük bir sorunumuz. THK uçaklarının kullanılmasına engel olan koşulların acilen düzeltilmesini ümit ediyorum.
Akdeniz bölgesi için ayrıca şunları belirtmeliyim; Akdeniz ormanları ve çalılıkları yüksek yanıcılığa sahip olmalarından; küresel ısınmanın etkisi ve bölgenin iklimi etkisindeki yüksek sıcaklıklar, nem ve hızlı esen kuru rüzgarların etkisi dahilinde, bu bölgeye çok özenli politikaların uygulanması gerektiği yönünde düşünüyorum. İnsanların bu bölgelerden uzak kalması bile dahil edilebilmeli. İnsanların ufacık hataları ormanları zincirlemesine yakabilir. Çok ciddi iklim krizi ve hızlı değişen hava olaylarında, toplum çok bilinçli hareket etmek zorunda.
Bir de olayın evrensel boyutuna yazmalıyım ki tüm dünya ormanları korunmalı.
Küresel iklim değişikliğine karşı en önemli değerlerimiz ormanlarımız. Onların korunması için Birleşmiş Milletler öncülüğünde çok ciddi kararlar alınabilmeli. Çünkü küresel ısınma orman yangınlarını tetikliyor.
Ormanların azalması ise küresel ısınmayı tetikliyor. Bu kısır döngüyü aşmamız gerekir. Bu konuda uluslararası dayanışma ve ortak koruma sistemleri oluşturulmalı…
Doğaya savaş açar da kazanırsak, kaybederiz. Tüm yurttaşların bu konuda duyarlı olması dileğiyle. Ormanlarımız için gerekli önlemleri alarak onları korumalıyız. Bu yangınlara sebep olan herkesi kınıyorum ve yangınlarda dayanışmayla ağaçları, hayvanları korumaya çalışan tüm güzel insanları canı gönülden tebrik ediyorum.
İklim krizinden ve aşırı hava olaylarından en fazla etkilenecek olan ülkemizi tekrar başka açıdan değerlendirirsek;
a) Türkiye şu anda ekonomik anlamda, hukuk alanında ve diğer insani göstergelerde çok kötü durumda.
b) Tüm ülke deprem riski taşıyor 6 Şubat depreminin bile acılarını aşamadığımız koşullardayız.
c) Ekonomik kriz nedeni ile ülkemizin verimli arazilerinin yabancılara satıldığı günlerdeyiz.
d) Yine ekonomik yetersizlikler nedeni ile TEMA’nın uyarılarına rağmen ülkemizin en verimli arazileri çölleşme riskini yaşıyor;
Şimdi soru şu;
Bu koşulları taşıyan bir ülkede ne yapılması gerekir?
Mevcut tüm partiler ve tüm sivil toplum kuruluşları, tüm bilim insanlarımız bir araya gelmek ve ülkeyi, düştüğü bu koşullardan kurtarmak isterler değil mi?
ATATÜRK devrimlerine karşı oluşan güçlere taviz verilmesi ülkemize yapılan en büyük kötülüktür.
Bu yazımı sonlandırırken ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olanlardan son bir talebim var: Türkiye önümüzdeki yıllarda depremle susuzlukla ve açlıkla karşılaşacak. İşte bu nedenle şu üç meslek dalına sahip çıkın;
Deprem risklerine karşı inşaat mühendisliğine,
Açlık risklerine karşı ziraat mühendisliğine,
ve çevre mühendisliğine…
Orhan Ayber
0 notes
Text
Tarım Sektörünün Geleceği Olacak Gençler, Tarım İşletmesi Tozunu Yuttular Türkiye tarım ürünleri ihracatında 50 milyar dolara taşıyacak gençler taze meyve sektöründe Türkiye’nin ihracat şampiyonunu ziyaret ettiler. Tarım sektöründ...
0 notes
Text
Türkiye'de İş Dünyasına Destek
Türkiye'nin ekonomik kalkınma hedefleri doğrultusunda iş dünyasına sunduğu çeşitli destekler arasında önemli bir yere sahip olan Dahilde İşleme İzin Belgesi (DIIB), Yatırım Teşvik Belgesi (ytb) ve Devlet Hibe Teşvikleri, işletmelere rekabet avantajı sağlayarak büyümelerine ve gelişmelerine katkı sağlıyor.
Dahilde İşleme İzin Belgesi (diib), Türkiye'de faaliyet gösteren ihracat odaklı işletmelere verilen bir belge olarak dikkat çekiyor. Bu belge, işletmelerin ithal ettikleri hammadde veya ara malını gümrük vergisi ödemeden işleyerek ihraç etmelerine olanak tanır. Böylece işletmeler, üretim maliyetlerini düşürerek uluslararası piyasalarda daha rekabetçi konuma gelirler.
Yatırım Teşvik Belgesi (ytb) ise Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yatırım yapacak işletmelere sağlanan teşviklerin başında gelir. Bu belge, işletmelere vergi indirimi, gümrük muafiyeti, faiz desteği gibi çeşitli olanaklar sunarak yatırım yapma motivasyonlarını arttırır. Böylece işletmeler, daha verimli ve etkin bir şekilde büyüme fırsatları yakalarlar.
Devlet Hibe Teşvikleri ise işletmelere nakdi destek sağlayarak faaliyetlerini genişletmelerine olanak tanır. Bu teşvikler, Ar-Ge projelerinden enerji verimliliği yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede sunulabilir ve işletmelerin yenilikçi adımlar atmalarını teşvik eder. Bu sayede işletmeler, rekabetçi bir şekilde büyüyerek ekonomik kalkınmaya katkıda bulunurlar.
Türkiye'nin iş dünyasına sunduğu Dahilde İşleme İzin Belgesi (diib), Yatırım Teşvik Belgesi (ytb) ve Devlet Hibe Teşvikleri gibi destekler, işletmelerin büyüme ve gelişme süreçlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu destekler sayesinde işletmeler, uluslararası arenada rekabet edebilir hale gelirken, ekonomik kalkınmaya da katkı sağlamaktadırlar.
0 notes
Text
Borsan, Middle East Energy Dubai Fuarına Katılacak
Dünya çapında 70’ten fazla ülkeye katma değerli ürünler ihraç eden Türkiye’nin önde gelen sanayi firmalarından biri olan Borsan, 16-18 Nisan 2024 tarihlerinde gerçekleşecek olan Middle East Energy Dubai Fuarı’na katılacak. Bu yılki hedefleri arasında ihracat gelirlerini %20 artırmak da bulunan Borsan, Türkiye’nin enerji sektöründeki güçlü temsilcilerinden biri olarak fuara özel standıyla katılacak.
0 notes
Text
Üretim Kapasitesini 4 Yılda İkiye Katlayan Şirket: Hedef 50 Bin Ton!
Türkiye’de Çiftlik Midyesi Üretimi: Gelişmeler ve Gelecek Hedefleri Türkiye, son yıllarda deniz ürünleri üretiminde önemli bir ivme kazanmış durumda. Özellikle çiftlik midyesi üretimi, hem iç piyasa hem de ihracat açısından dikkat çekici bir büyüme göstermektedir. Çiftlik midyesi üretimi, kontrolsüz bir biçimde gerçekleştirilen balıkçılığın yerini alarak, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir…
0 notes
Text
Baykar 2024 üretim hedefini açıkladı
Baykar 2024 üretim hedefini açıkladı. Türkiye'nin savunma ve havacılık sektörünün öncü şirketi Baykar, 2024 yılında iddialı bir üretim planıyla gündeme geliyor. Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, gelecek yıl için belirlenen stratejik hedefleri açıklarken, özellikle AKINCI üretimini artırma ve Bayraktar TB2 sayısını sabit tutma konularına vurgu yaptı. 2024 yılında savunma sanayisindeki etkisini daha da güçlendirmeyi amaçlayan Baykar, AKINCI insansız hava aracı üretimini artırmak için kararlı bir şekilde ilerleyecek. Genel Müdür Haluk Bayraktar, bu stratejinin şirketin teknolojik liderliğini ve küresel rekabetçiliğini artırma hedefi doğrultusunda önemli bir adım olduğunu belirtti. Baykar'ın diğer bir önemli stratejik hedefi ise Bayraktar TB2 sayısını sabit tutmak. Bayraktar, bu kararın, şirketin mevcut üretim kapasitesini koruma ve TB2'nin üstün performansını sürdürme amacını taşıdığını ifade etti. Bu istikrarlı yaklaşımın, Baykar TB2'nin zaten yüksek talep gören bir ürün olması göz önüne alındığında, pazardaki konumunu daha da güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, Baykar'ın Suudi Arabistan'daki World Defense Show'da yerli teknolojilerini sergilemesi, şirketin uluslararası alandaki etkinliğini ve işbirliklerini güçlendirmeye yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Haluk Bayraktar, Suudi Arabistan'daki etkinlikte yaptığı açıklamalarda, Baykar'ın teknolojik yeniliklerini daha geniş bir kitleye tanıtmak ve ihracat potansiyelini artırmak için çalıştıklarını belirtti. Bu stratejik hamlelerle, Baykar'ın Türkiye'nin savunma ve havacılık sektöründeki liderliğini sürdürme vizyonu, 2024 yılında da güçlü bir şekilde devam ediyor.
Baykar 2024 üretim hedefini açıkladı
Baykar 2024 üretim hedefini açıkladı Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, 2024 yılına dair yerli üretim hedeflerini duyurarak şirketin iddialı planlarını kamuoyuyla paylaştı. Bayraktar, "2023’te 36 adet olan AKINCI’nın yerli üretimini iki katına çıkarmayı (72), Bayraktar TB2 üretimini ise yıllık 230 adette sabit tutmayı planlıyoruz." dedi. Bu stratejik hedeflerin yanı sıra, Ukrayna'da inşa edilen Bayraktar İHA fabrikasının hızla tamamlanma sürecine de değinen Bayraktar, "Yaklaşık 12 ay içerisinde tamamlanması planlanan fabrikada, 500 kişilik bir istihdam yaratmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Fabrikanın tam kapasite üretime geçmesiyle birlikte, hem AKINCI hem de Bayraktar TB2'nin üretimini destekleyecek bir altyapı oluşturulması planlanıyor. Haluk Bayraktar, Ukrayna'daki fabrikada Bayraktar TB2 mi yoksa Bayraktar TB3 mü üretileceği konusunda henüz bir karar verilmediğini belirtti. Ancak üretim kapasitesinin yıllık yaklaşık 120 adet olacağını açıkladı. Bu sayede, Baykar'ın teknoloji üretimindeki lider konumunu koruyarak talepleri karşılamaya devam etmesi amaçlanıyor. Ayrıca, Suudi Arabistan'a inşa edilen fabrikanın da büyük bir adım atma sürecinde olduğunu vurgulayan Bayraktar, "İki yıl içinde üretime başlamayı hedefliyoruz. Suudi Arabistan'daki fabrika, bölgedeki güçlü bir üretim merkezi olacak ve stratejik işbirliklerimizi daha da güçlendirecek." şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Baykar'ın küresel arenada daha fazla büyüme ve teknoloji üretimindeki liderliğini sürdürme stratejisinin bir parçasını oluşturuyor. 2024 yılında gerçekleşecek bu hedeflerle birlikte, Baykar'ın savunma ve havacılık sektöründeki etkisi daha da güçlenecek gibi görünüyor. Kaynak: https://www.reuters.com/business/aerospace-defense/turkeys-drone-maker-baykar-begins-build-plant-ukraine-2024-02-06/ Türkiye’de 2024 Yılında En Çok Satılan Otomobiller yazımızı görmek için buraya tıklayabilirsiniz. Read the full article
0 notes
Link
#B2Bİletişim#B2BMüşteriEdinme#B2BPazarlama#B2BSatışStratejileri#B2BVeriAnalizi#ButikDijitalPazarlama#DijitalDönüşüm#DijitalPazarlama#E-Ticaret#E-TicaretDijitalPazarlama#E-TicaretSEO#E-TicaretStratejileri#E-TicaretVePazarlama#İhracatPazarlamaEğitimi#İhracatPazarlaması#İhravacatPazarlamaStratejileri#KüreselPazarlama#pazarlama
0 notes
Text
Egeli ihracatçılar 'Merkez'in faiz indirimini yorumladı
https://pazaryerigundem.com/haber/197721/egeli-ihracatcilar-merkezin-faiz-indirimini-yorumladi/
Egeli ihracatçılar 'Merkez'in faiz indirimini yorumladı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2,5 puanlık faiz indirim kararını çekilen acıların azalacağının işareti olarak yorumladı. Reeskont kredilerinde de faizin vade sonunda alınmasını talep etti.
İZMİR (İGFA) – Merkez Bankası 22 ay sonra politika faizinde 2,5 puanlık indirime giderken, yüzde 50 olan politika faizi yüzde 47,5’a düşürmüştü.
Faiz indirim kararını 2023 yılı haziran ayından beri uygulanan yeni ekonomik modelin meyvesi olarak nitelendiren, 6 yıldır Türk halkının çektiği acıların azalacağının sinyali olarak tanımlayan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan dezenflasyon sürecinin gidişatına göre 2025 yılında faiz oranlarını enflasyon hedefi olan yüzde 21 bandına çekecek adımların atılmasını beklediklerini dile getirdi.
Türkiye’nin 2018 yılı Eylül ayından itibaren dünya ekonomileriyle ayrışan bir modeli hayata geçirdiğine dikkati çeken Eskinazi, “Bu kararın üzerine pandemide gelince dünya ekonomilerinde resesyon oluştu. Türk ekonomisi bütün bunların üzerine büyük bir deprem yaşadı. Tüm bu olumsuzluklar sonrasında Türkiye için tsunamiye dönüştü. Bu süreçte Türk ekonomisi yüzlerce milyar dolar kayıp yaşarken, Türk halkı alım gücünü yitirdi, ihracatçılarımız rekabetçiliklerini kaybetti. Maliyetine hatta zaman zaman zararına ihracat yapmak durumunda kaldık. Bu süreçte oluşan yaraların tedavisi uzun zaman alacak. Bunun için ekonomi yönetimine güvenin 2025 ve 2026 yıllarında güçlü bir şekilde hissettirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
REESKONT KREDİLERİNDE FAİZ VADE SONUNA BIRAKILMALI
2025 yılında Türkiye’nin 279,9 milyar dolar ihracat hedefi olduğunun altını çizen Eskinazi şöyle devam etti; “Orta Vadeli Programda 2024 yılı için belirlenen 264 milyar dolar ihracat hedefini yakalayamasak da yaklaşacağız. Ekonomide büyümenin anahtarı olan ihracatta hedefleri yakalayabilmemiz için Türk ihracatçısının rekabetçiliğini tekrar kazanması gerekiyor. Bunun için TCMB’nın ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredisinin faiz maliyetini yüzde 29,93’e düşürmesini de olumlu bir adım olarak görüyoruz ve ihracatçılarımız adına teşekkür ediyoruz. Döviz kurlarının enflasyon rakamlarının çok gerisinde kaldığı bu süreçte reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması Türk ihracatına yapılacak önemli bir destek olacaktır.”
0 notes
Text
Seza Çimento Deprem Bölgesine Öncelik Veriyor
Seza Çimento Yönetim Kurulu Üyesi - Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Direktörü Cansu Açık, şirketin 2024 yılı hedeflerini ve stratejilerini paylaştı. 2023 yılında meydana gelen deprem felaketinin ardından iç pazara odaklandıklarını belirten Açık, 2025 yılında kapasite artırımı, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme yatırımları ile sektördeki etkinliklerini artırmayı planladıklarını söyledi. Deprem Sonrası İç Pazara Yoğunlaştı Doğu Anadolu Bölgesi’ne Cumhuriyet tarihinin en büyük özel sektör yatırımlarından biri olarak kurulan Seza Çimento, 2023 yılında yaşanan deprem felaketinin ardından ihracat faaliyetlerini azaltarak iç pazara odaklandı. 2024 yılında da aynı stratejiyle devam ettiklerini belirten Cansu Açık, “Bölgemiz yeniden ayağa kalkıncaya kadar iç pazardaki önceliğimizi sürdüreceğiz. İhracat, ülkemiz için büyük bir katma değer sağlıyor ancak bölgedeki ihtiyaçlar tamamlanana kadar iç pazara ağırlık vermeyi sürdüreceğiz” dedi. 2025'te İhracat ve İç Pazar Dengesi Elazığ’da 2016 yılında faaliyete geçen fabrikanın bölgesine öncelik verdiğini vurgulayan Açık, 2025 yılı planlarını şöyle özetledi: “Kış aylarında inşaat faaliyetlerinin yavaşlaması nedeniyle 2025’in ilk çeyreğinde ihracat pazarlarına, özellikle Avrupa’ya ürün göndermeye yeniden başlayacağız. Ancak ikinci çeyrekten itibaren yönümüzü tekrar iç pazara çevireceğiz.” Rekabet Koşulları ve Zorluklar Cansu Açık, ihracat faaliyetlerinde karşılaşılan rekabet zorluklarına da değindi. Fas ve Mısır gibi ülkelerdeki çimento sektörüne enerji sübvansiyonlarının rekabeti zorlaştırdığını belirten Açık, lojistik maliyetlerin de yüksek olduğunu söyledi. Deprem sonrası demir yolu altyapısının zarar görmesi nedeniyle kara yolunun kullanıldığını ifade eden Açık, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yeni lokomotif ve raylı sistem yatırımlarını memnuniyetle karşıladıklarını ekledi. Kapasite Artırımı ve Yeşil Dönüşüm 2025 yılı hedefleri arasında üretim kapasitesini artırmayı planladıklarını belirten Açık, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme yatırımlarına da ağırlık vereceklerini açıkladı: “Düşük karbon emisyonlu yeşil çimento kullanımını artıracağız. Ar-Ge faaliyetlerimizle karbon ayak izimizi düşürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca üretim sürecinde enerji verimliliği sağlayan akıllı teknolojilere yatırım yapacağız. Paketleme, yükleme ve sevkiyat süreçlerinde ise robotik sistemlere geçiş yapmayı planlıyoruz.” Bölgenin Kalkınmasına Katkı Sağlamaya Devam Seza Çimento, deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için tüm gücüyle çalışmaya devam ederken, hem iç pazar hem de ihracatta ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdürüyor. 2025 yılı ve sonrası için belirlediği stratejik hedefler, şirketin sektördeki öncü rolünü güçlendirecek adımlar olarak dikkat çekiyor. Read the full article
0 notes
Text
✅ Ekos Teknoloji ve Elektrik Halka Arz Tarihi, EKOS Halka Arz Detayları
Ekos Teknoloji ve Elektrik halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylandı! Deniz Yatırım aracılığında EKOS Hisse Koduyla halka arz edilecek. Halka Arz Tarihi : 15-16 Kasım 2023 10:30-13:00 Halka Arz Fiyatı: 12,77 TL Bist İşlem Kodu : EKOS Halka Arz Gelirleri Nerede Kullanılacak? (Halka Arz Fonun Kullanım Yeri) - -25 Kapasite ve verimlilik artışı yatırımları. - %5-10 Trafo fabrikası tamamlanması ve ilave üretim hattı yatırımı. - -30 Enerji depolama ve e-house üretim tesisi ve yeni ürün yatırımları. - %4-6 Elektrikli araç şarj istasyonu hizmeti yatırımı. - -30 İşletme sermayesi. - %4-6 İhracat potansiyelinin yükseltilmesi. - %5-10 GES, RES, yenilenebilir enerji santralleri yatırımı. Ekos Teknoloji ve Elektrik Halka Arz Şekli (Halka Arz Oransal mı, Eşit mi?) - Sermaye Artırımı : 60.000.000 Lot Halka Arz Taahhüt ve Fiyat İstikrarı ve Hedefleri - Günlük Alım Emri Taahhüdü; Planlanmamaktadır. - 1 Yıl İhraççılar satış yapmayacaklar - 1 Yıl Ortaklar satış yapmayacaklar - Fiyat istikrarı: 30 Gün, Brüt Halka arz gelirinin 'si
EKOS Halka Arz Kaç Lot Düşer? - 2.1 Milyon katılım ~ 29 Lot (370 TL). - 2.5 Milyon katılım ~ 24 Lot (306 TL). - 2.9 Milyon katılım ~ 21 Lot (268 TL). - 3.3 Milyon katılım ~ 19 Lot (242 TL). - 3.7 Milyon katılım ~ 17 Lot (217 TL). - 4.1 Milyon katılım ~ 15 Lot (191 TL). - 4.5 Milyon katılım ~ 14 Lot (178 TL). - 4.9 Milyon katılım ~ 13 Lot (166 TL). EkosTeknoloji ve Elektrik Kar Analizi
EKOS Hisse Kar Analizi Halka Arz Büyüklüğü Ne Kadar? - Halka arz açıklık oranı ,43 Ek satış dahil. İskonto: - Toplamda 60,000,000 adet lot dağıtılacaktır. Ek lot dahil - Ekos Teknoloji ve Elektrik halka arzının büyüklüğü 766,2 Milyon TL olarak açıklandı. Daha fazla halka arz haberleri için sitemizi ziyaret etmeyi unutmayınız. Buradaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, Tavsiye niteliği taşımaz. Read the full article
#EKOS#EKOSBorsa#EKOSFinansalOranlar#EKOSFK#EKOSFKOranı#Ekoshalkaarz#EKOSHalkaArzFiyatı#EKOSHalkaArzTarihi#EKOSHedefFiyat#Ekoshisse#EKOSHisseFiyatı#EKOSKaçLotDüşer#EKOSPD/DD#EKOSPiyasaDeğeri#EkosTeknolojiveElektrikBistKodu#EkosTeknolojiveElektrikBorsa#EkosTeknolojiveElektrikBorsaKodu#EkosTeknolojiveElektrikFinansalOranlar#EkosTeknolojiveElektrikFK#EkosTeknolojiveElektrikHalkaArz#EkosTeknolojiveElektrikHalkaArzFiyat#EkosTeknolojiveElektrikHalkaArzTarihi#EkosTeknolojiveElektrikHisse#EkosTeknolojiveElektrikHisseFiyat#EkosTeknolojiveElektrikHisseHalkaArz#EkosTeknolojiveElektrikHisseKodu#EkosTeknolojiveElektrikKaçLotDüşer#EkosTeknolojiveElektrikPiyasaDeğeri#EkosTeknolojiveElektrikTemettü#EkosTeknolojiveElektrikYabancıOranı
0 notes