#herşey karşılıklı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kıvırcık Ali....👌
Muhteşem sesiyle karşınızda.
Sese gel hey bee.
Sız kıymetli arkadaşlarıma.
Armağanim olsun.
Beğeniler için çok.
Teşekkür ederim 🙃.....✍️
Sen benim yarama bakar şifa olmazsan.
Ben senin karakterine bakar reçete.
Yazarım zehirden şifa.
Beklemeyecek kadar hasta.
Taburcu ettik.
Yüreğimizden.
Ustaa...😁...🤣...✍️
Beni eleyebileceğin seçenekler arasında.
Koyarsan kendini bakkala pirince.
Giderken pulgurdan oluşunu.
Seyredersin👌👌👌aslanım.
Hayatını bellemeden kapıları.
Kapatmam Aslan.
Parçası...✌️...✍️
Bundan sonra bende herşey karşılıklı.
Karşılıksız hiç bir şeye yer yok.
Hayatımda iyilikse iyilik sevgiyse.
Sevgi değerse değer.
Vefa ise yine vefa kötülükse.
Yine kötülük kim bana ne verdiyse.
Bu saatten sonra yine onu.
Alır Ustaaa 👌✌️👌....✍️
İyi Geceler.
👆👆 Tatli
Hem deli hem prenses 👑🌿
127 notes
·
View notes
Text
ALLAH c.c. her şeyi en iyi bilendir ( bizi bile )
Haddimizi bilelim ... ve o'na göre adım atalım ... Sosyal Medya diye aptallaşmayalım ve sanki normal hayatın içindeymişiz gibi davranalım ve öyle de olması lazım ... Sosyal Medya ( internet ) diye tuhaf tuhaf davranışlar ve karşılıklı yazışmalar ... Karşı Cinsiyetten birisine normal hayatımızda davranmayacağımız veya söyleyemeyeceğimiz sözleri veya kelimeleri kullanmalar... ve bunu herkesin okuyacağı bir açıklıkta yapmak ... hoopp ağır ol ... bu davranış nereye ... haddimizi bilelim ... Senin karşında bir Müslüman var ... sanmaki buradaki yazdığından hesaba çekilmeyeceksin ... sanmaki burada herşey serbest ... Fitneye sebeb vermek Haram dinimizde ... ne kadar rahat davranıyoruz ... karşı Cinsiyetten birisine herkesin göreceği şekilde Gül bırakmak , KALP bırakmak ... neyin kafasını yaşıyoruz ??? Müslüman olmak mı istiyoruz , Yoksa Müslüman gibi yaşamak mı istiyoruz ... hiç olmazsa Müslüman gibi yaşamaya çaba gösterelim ...
ALLAH'ın emri açık ve Net ... ALLAH c.c. hepimizi ERKEK ve KADIN çok iyi bildiği için nasıl davranmamız hususunda AYET ile bizlere söylemiş ... SELAM ve Dua ...
42 notes
·
View notes
Text
Ruhum çok dingin şu aralar. Gülerek delirsem mi yoksa ağlayarak bir urgana boynumu mu geçirsem karar veremiyorum.
Etrafım çok kalabalık, hem de hiç olmadığı kadar, ama ben o kalabalıkta çok yalnızım. Bazen geçiriyorum o ipi boynuma, bitsin istiyorum herşey. Acılar içinde kıvranan ruhum bedenimden ayrılsın , bedenim kendini rüzgara teslim eden yaprak gibi özgürce sallansın istiyorum. Tam o anda biri geliyor. Bana doğru gelirken o kadar güzel gülümsüyor ki tamam diyorum umut bu, yaşamak bu. Ama sonra fark ediyorum, o gülümseme bana can vermek için değil, benden can almak içinmiş. Ayırt edemiyorum artık hiçbir şeyi.
Çok yoruldum...
Azraille karşılıklı oturmuşuz şu aralar.
Sözü var bana, kurtaracak beni dünya denen bu cehennemden..
#kendi kalemimden#keşfet#kesfet#gece ve hüzün#3391kilometre#3391km#sifirkilometre#sıfırkm#omeregezorlu#egeninışıkları
4 notes
·
View notes
Text
En yakın dostumun igte 1.sırada başka biri varmış..
Ve artık 7.sırada.. Herşey karşılıklı :)
13 notes
·
View notes
Text
Küçük keyifler diliyorum size
Mis kokulu bir kahve
Ya da taze demlenmiş bir çay🌿🌹🌿☕
Samimi insanlar
Karşılıklı sevgiler
Küçük şeyler diliyorum🌿🌹🌿
Büyük Mutluluklar için...☕
Hayırlı Huzurlu Sağlıklı Sevgi Dolu Akşamlar
Dilerim Herşey Gönlünüzce Olsun
Canlar....🌿🌹🌿
5 notes
·
View notes
Text
Oturup saatlerce ağaçları izledim. Kalktığımda yalnız hissetmiyordum. Acaba ağaçlarda beni mi izlemişti? Gerçekten herşey karşılıklı mıydı? Düşündüğümüz kişide bizi düşünüyor muydu? Bunları düşünerek yürürken onunla karşılaştım. Galiba o da ormanda saatlerce ağaçları izlemişti. Kollarını açtı ve huzur bulduğum yerde olmak için ona sarıldım. Artık ne o vardı ne ben ne de ağaçlar. Bu bir tablo olsaydı, her şeyin birbirini tamamladığını görenler büyülenmekten tek bir yorum bile yapamazdı. Resimde sadece ağaçları görüyorsunuz, ama ben orada eksik bir şey görmüyorum. Hayalimde defalarca tamamladım bu tabloyu, onun olduğu hayalin gerçekten bir farkı var mı? Gerçek dediğimiz bu dünyadan daha güzel olduğunu kalbim biliyor, peki onun kalbide biliyor muydu?
-Bir yazar :)
10 notes
·
View notes
Text
Her insanın kendi aralarında farklı konuşma şekilleri vardır. "Kimileri karşılıklı oturup konuşur,kimileri engeli olmasına rağmen işaret diliyle konuşur, kimileri de konuşmaya cesaret edemeyip o kadar kişi arasından göz göze gelmeyi umut eder. Göz göze gelince ise Kalbinden geçen her duyguyu, düşünceyi gözleriyle anlatmaya çalışır, sesli bir şekilde söylemez yada söyleyemezlerdi. İşte bu yüzden herşey ve herkes yalan söyler ama gözler yalan söylemezdi." İnsanın kalbinde yaşadığı duyguları gözler anlatır sözler değil." Biriyle karşı karşıya geldiğinizde sözleri hep git desede gözleri hep kal der burada inanmanız gereken şey karşınızdaki kişinin gözleri çünkü gözler kalbimizi yansıtır.👀
3 notes
·
View notes
Note
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ki, Allah bana şarabı, kumarı, davulu ve zarı haram kıldı! Sarhoşluk verici herşey şüphesiz ki, haramdır!”
Ebu Davud 3696, Beyhaki 10/221, Ahmed Müsned 1/274, Ebu Ya’la Müsned 2729, İbni Hibban Sahih 5341, Ebu’l-Hasen et-Tusi el-Erbain 13/a, Taberani Mucemu’l-Kebir 12/101/a-b, 12598, 12599
Buradaki bahsi geçen zar, zarlı oyunlar mı? Tavla okey vb gibi.
Ayriyeten tavla okey gibi oyunların dinimizdeki yeri nedir?
Evet, hadîs-i şerîfte geçen zar, zarlı oyunlardır. Tavla, satranç gibi. Efendimiz (aleyhisselâtu vesselâm) "Tavla oynayan kimse sanki elini domuzun et ve kanı ile boyamış gibidir" diye buyurmuştur. (Müsned, Ahmed ve Ebu Davud)
Okey de zar yoksa haram denilemez, ancak karşılıklı az veya çok bir para koyma durumu söz konusu ise, haram olur. Bu tür oyunların alışkanlık haline geldiğini ve kişiyi ciddi mânâda zaman israfına sürüklediği gerçeğini gözönünde bulundurarak hiç oynamamak, bulaşmamak daha evlâdır.
4 notes
·
View notes
Text
başlarına fes geçiren iki kedi başının altlı üstlü hizalandığı ve birbirine dönük iki yerli kadının başlarından aşağıya su döktükleri altın varaklı testilerin balığa -deniz kızına- dönüştüğü, koyu kırmızının ahşabı emerek yoğunlaştığı yerlerin üzerinden doğal mat siyah çizgi desenlerin savruluşuyla bütünleşerek ahenk oluşturan, harmonik akışla döngüsel bir denge hissi barındıran tablonun ortasına yerleştirilmiş kapıya benzer aynayı ikinci el eşya app'inde görür görmez; otantikliğinden etkilendiği bu varlığa ulaşmak adına satıcıya mesaj atıp durumunu sordu ve hala satılık olduğunu öğrenince satıcıyla buluştu. evin girişinde kapının yanında asılı duran endonezya'dan aldığı maya takviminin [tam] karşısına düşünerek aynayı satıcıdan aldı. o gün duvara asmadan kenara bıraktı. aydınlık bir gün, güneşin doğuşuyla düşünde görmüş gibi aynayı asmak için bıraktığı yerden alıp [tam] karşılıklı hizaladıktan sonra ikisinin [tam] arasına geçip takvimi aynadan görebilmek adına dizlerini bükerek yüzünü aynaya hizaladı. aynanın ortası göz hizasına denk düştüğünde takvimdeki yılan dilli surat tasvirinin etrafından kat kat dışarıya genişleyen kabartmalı dokulara sahip her bir dairesel yapı seride bir sonrakinin aksi yönüne hızla dönmeye başladı. süratle başlayıp giderek tek dişlinin son turuna kadar yavaşlayıp duran bir döngüyü seyrederken en geniş halkayı oluşturan çarkın üste denk gelen bir kenarında yer alan sivri ok belirli bir tarihi işaret ediyordu. bu yön işareti o günden bir gün öncesine denk gelen bir tarihi belirtiyordu. o an kalakaldı, bunun, olanların ne anlama geldiğini anlamaya çalışırken zihnini zorladı. bir gün önce neler yaşandığını hatırlamaya çalıştı. bir yandan bu olanların kendi hayatıyla bağdaşan yönlerini arıyor, bir yandan da en başından beri aynayı sadece maya takviminin [tam] karşısına asarsa bir sihri olacakmış gibi hissetmesinin sebeplerini bulmaya çalışıyordu. bu işi nereden çözmeye başlayacağı konusunda kafası karışmıştı. sanki ne kadar düşünürse düşünsün dünü hatırlayamayacak gibi olunca öncesini düşünmeyi bıraktı. mutfağa gidip buzdolabını açtı. ne yiyecek ne içecek, ne bir kap... dolapta raflar haricinde tek bir şey bile yoktu, anlam veremeden kapattı. sebilde su, tuzlukta tuz yok, yalnız acayiplikler vardı. telefonunu eline aldı. feysbuk'a tıkladı; açılan pencere bembeyazdı. instagram, twitter, tumblr, ekşi denedi, her sayfa beyazdı. kapının üzerindeki anahtarı alıp sokağa attı kendini. tüm sokak ayrıntıların olmadığı parlak ve kaygan görünen binalardan oluşan sahte bir manzara yaratıyordu. etraftaki ağaçların, altlarındaki çiçeklerin, bahçelerle çevrili evlerin plastikten oluşu pürüzsüz yüzeylerinden anlaşılıyordu. yapay güneş içindeki renkleri soğurmuş ve neredeyse beyaza yakın bir ışığı yansıtmasından dolayı her şey parlıyordu. o ana daldı -bu dünya oyuncak bir maket sanki, dedi içinden. orda kendisinden arda kalan her şey cansız ve detaysız bir taslaktı sanki. bir şeylerin yaşayıp yaşamadığı hakkındaki sorgularını da aksatıyor, geçmişi düşünemeyişi ona hayalete dönüştüğünü dahi hissettiremiyordu. garipliğin hakimiyetinden hissizleşmişti. galiba ölmek, bu makette ne olduğunu bilmeden hareket etmek, anlamadan bu makete dahil olmaktı. cansızlıkta var olmak mı ölüm?, diye düşündü. bu düşüncelere eşlik eden daraltının ortasında, dev bir balonun içinde sıkışıp her saniye boşalan hava gitgide ciğerlerinin [tam] içine doluyormuş gibi hissetti. buradan başka bir yere zihnen ve bedenen uyanmanın imkansızlığının duvarları örülmüştü. değerlendirirken pek net sonuçlara varamıyordu; sonuçta ölümü kendine öldüğünü söyleyebilecek kadar tanımıyordu. tüm ölümünü bu maketten kurtulmaya çalışarak geçirdi, taa ki yeniden doğuşuna kadar... yeniden doğduğunda ise herşey tamamiyle yenilendi, soğurulan ışıklar resetlendi, kendi olan şey dahil; her şey. artık yeniden Ken'disi olacaktı. ona göre yapılası yegane şey de buydu. belki bir bedende, toprakta, bir arının taşıdığı polende, bir yanardağın külünde bir parça kendi olacaktı. her şey bambaşka görünüyordu ama aslında yalnızca tek bir şeyin hiç değişmediğinin farkındaydı
eğer öldüyse yaşadı; yaşıyorduysa ölecekti
zamanın göreceliliğinde.
I’m just Ken
#lona#ken doll#plastic story#before barbie movie#ölümle yaşam arasında#ki fark#authenticity#Ürperi Masalları#psydelisy.space
56K notes
·
View notes
Text
Aynı şeyleri yapıp, farklı bir sonuç bekleme herşey karşılıklı olmak zorunda.
0 notes
Note
Kaç yasindaydiniz , size ait pek bilgi yok blogunuzda , anladigim sadece olgun ve kapali kadinlar ilginizi cekiyor özellikle galiba, biraz kendinizi tanitirmisiniz
40 yaşındayım, doğrudur bana ait pek bilgi yok , kişisel bilgilerimi diyolog kurduğum kişilerle karsilikli güven limitine göre paylasmaktayim, evet önceliğim olgun kadinlar neden derseniz , herşey cinsellik değil ki olgun kadin cinselliktede gayet iyidir , yalniz cinselligi daha haz dolu ve güzel kilan , karşılıklı kurulan diyologtur , olgun kadinlar ile daha hoş sohbet olabildigimin farkina vardim ve budurum cinsellikte de daha haz dolu hissetmemi sagliyor, kapali olma konusuna gelince , kapali ozellikle çarşaflı hoşuma gidiyor oluşu, bastırılmış çok fazla duygularinin olusumdan ve ayrimcilik gorduklerini dusundugumden olsa gerek , oysaki o ayrimciligi ayirip bir kadin bir birey olarak yaklastigimda o kadinlara bu sefer o içlerindeki bastirilmis duygulari dışa vurabiliyorlar ve karşılıklı güzel bir uyum saglanabiliyor, bu durumda karşılıklı çok daha büyük bir mutluluk ve haz yasamamiza olanak sağlıyor... Umarim kendimi bir nebze olsun anlatabilmisimdir , saygı ve sevgi ile kalınız 🌸
1 note
·
View note
Note
Dostum merhaba umarım herşey yolundadır
Kanka biri vardı instadan bayadır takipleşiyorduk sonra yazdı falan konuşmuştuk bana karşı ilgiliydi işte tatildeydi gelince buluşalım kahve içelim benim amcamın ofisinde çalışıyor beni falan yakın çevremi tanıyan biriydi sonra araya ramazan girdi biz konuşmadık ama ondan her gün konuşurduk ben yazmayınca işte ortadan kayboldun diyordu ondan sonra kahve muhabbetti oldu bir süre zaman girdi şimdi baktım karşılıklı çıkarmış neden? olum çok güzel kız ve baya aklıma girmişti o yazmayınca bende yazmadım çünkü ben gelince içeriz demişti ve geldi hatta story falan atıyordu İstanbul da o yazmadı soruyayım mı ne yazıyım
kanka büyük ihtimalle başkasını buldu
1 note
·
View note
Text
Sevmek yetmiyormuş çoğu zaman, sevilmekte gerekiyormuş. Özlemekle olmuyormuş, özlenilmekte lazımmış. Velhasıl kelam herşey karşılıklı güzelmiş. Öğrendim…
0 notes
Text
Bu dünyada bir gerçek var, inan herşey karşılıklı
0 notes
Text
Bir kadın;
Seni seviyorsa sana aittir.
"Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının, onu kaldırtma!"
Bir kadın;
"Seni seviyorsa uyumadan önce Duâ ediyordur senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla, onu susturma!"
Bir kadın;
"Seni seviyorsa sana zarar veremez yalnız genç adam, kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez, bu da kalsın aklında.."
Bir kadın;
"Seni seviyorsa koklayarak öper seni, Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilirse kemiklerin kırılır."
"Ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini onu yanıltma."
İlk darbede yere çakılma oğlum, İlk imtihanda sınıfta kalma!
Ve asla, Ama asla!
Araya umutsuzluğu sokma.
Orasıdır kadının şah damarı, umudu..
Kesildiği an, vazgeçer kadın.
Sevmekten,
Beklemekten,
Özlemekten,
Hatta Duâ etmekten…
Can havliyle, kaçar.
Yakalayamazsın!
Artık o kadını üstüne alınamazsın.
Sahip çıkamadığın kadına hesap da soramazsın..!!
"Kadınları bomba gibi düşün genç adam yanlış kabloyu kesersen onunla birlikte sen de patlarsın."
#güzel sözler#manalı sözler#uzun sözler#kadın#kadınlar#değerimizi bilin :)#sevgi sözleri#sevgi#hayat#hayatın içinden#hayatın gerçekleri#değer vermek#değer görmek#herşey karşılıklı#yaşam#tumblr postları#artists on tumblr
148 notes
·
View notes
Text
Nasıl da özlemişim diyerek sigaramı yakmıştım hafif nemlenmiş kibritimle.
Bir daha yanmayacağı ihtimalinden olsa gerek, uzun uzun tutmuştum kibritin alevine sigaramı.
Bu duyguyu daha önce yaşamış gibi hissetmiştim. Bir daha göremeyeceğin birine uzaktan uzun uzun bakmak gibi bir duyguydu bu. Uzun uzun ama o anda özlemiş olarak. Bilmenin verdiği acıydı bu belki de. Sana bakmayan gözlerle bir kere daha buluşmasını temenni etmek gibi.
Bazı anları bilmemenin verdiği rahatlığı gözardı ediyorduk belki de. Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla vedalaştıktan sonra onu bir daha görememeniz gibi bir duygu ile bilerek ayrıldığınız bir vedanın ağırlı bir değildir işte. Bunu anlatmak istiyorum.
Anladınız biliyorum. Ama içimdeki kelimeleri de dökmeliyim. Beni bilirsiniz. Bir cümleyi uzun uzun anlatmak, o hissi daha uzun yaşamak gibi. İçimdeki kelimelerin hiçbirini kırmamak gibi. Onların yüzünü bir anlık olsun güldürmek gibi. Öyle ya, onlar benimdi. Ve ben olmadan onlar da gülmezdi.
Sonbaharın başlarında yaşanan bir hikayeydi bu da. İzlediğim kadarıyla yıllardır görüşmeyen, belki de ilk defa bir araya gelen gözlerin buluşmasıydı bu dediğim. Ne yapacağını, nasıl bir tepki vermesini bilmeyen bir çift el, araya yılların soğukluğu girmiş bir duruşla sadece tokalaşmak zorunda kalınmıştı işte. Eminim ki ruhlar bedeni terk etse, sarılırdı saatlerce hasretle, sevgiyle.
Öyle olmadı tabii.
Oturuldu karşılıklı. Hal hatır soruldu. Bir iki çift kelime sarfedildi. Kalplerden, en azından birinin nasıl attığı belliydi oturuşundan, duruşundan, bakışından. Arıyordu aslında herşeyin yerli yerinde olduğunu, o bir çift hüznü yeniden bulmaya çalışıyordu gözlerinde. Ancak zaman herşeyi soğuttuğu gibi ortada bekleyen çayı da soğutuyordu.
Boynu bükük bir veda bile olmadan gitmek zorunda kalmanın acısını bir kenara yazmıştı biri. Çok önce yaşadığı bir hissi yeniden tanımlamak gibi zor bir histi bu, belliydi duruşundan. Ama çoktan giden gitmişti işte. Gitmesi gereken de adımlıyordu yolu ama gidemiyordu. Ruhu, hisleri, kelimeleri, özlemi orada öylece bekliyordu.
Gözlerin acısı diye birşeyin olduğunu o zaman hissetmiştim ben de. Vuslat ile hasretin, zorunda olmanın, çaresizliğin, bir nevi bir ömür beklenen, yılların sıkıştırılmak zorundan olduğu bir kaç saatti işte yaşanan. İçine sığmayan tüm kelimeleri bir bakışa sığdırmak gibi birşeydi bu.
Yaşandı, hissedildi ve aktı zaman.
Geri dönülmeyen bir anıya sıkıştı herşey.
Tüm hisler, tüm kelimeler.
Gidenler çoktan gitti. Ben bir yudum daha aldım çayımdan. Eşlik etti bana kalan.
Hisler, acılar ve özlemler.
Andan arta kalan.
23 notes
·
View notes