#han duvarları
Explore tagged Tumblr posts
fikret-i · 1 year ago
Text
Tumblr media
Aradan yıllar geçti işte o günden beri    
    Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,    
    Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
    Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,
    Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
    Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
    Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..
61 notes · View notes
sadbirdsblog · 2 months ago
Text
"Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin..." -Faruk Nafiz Çamlıbel(Han Duvarları)
2 notes · View notes
sillagen · 4 months ago
Note
Nur merhaba acaba şiir kitabı alıp okuyor musun beğendiğin var mı şiir kitaplarına para vermek biraz cazip gelmiyor gibi bana
Okuyorum tabi bir romana göre daha çabuk ilerleyen ve boşa verilmiş gibi hissettiren bir şey. Ben edebiyat mezunu olduğumdan çoğu şiir kitabına para verdim. Genelde şiir kitapları tek oturuşta okuma değil de çapraz okuma yaparken okunursa daha güzel oluyor. Çünkü roman gibi okunduğunda çoğu şiiri anlayayım mantığında değil düz yazı gibi okuyoruz. Dinlenme türü olarak düşünürsek daha çok sevdiğimiz veya sevebileceğimiz şiir keşfediyoruz. Beğendiğim ve sık sık okuduğum Erbain, Han Duvarları, Otuz beş yaş. Genelde şairlerin be ğendiğim şiirini dinliyorum okumuyorum. Mesela şükrü erbaş kitabı ben de hiç yok ama şiirini dinlerim. Nasip olursa onu da edineceğim
4 notes · View notes
aynodndr · 2 years ago
Text
Tarihi Hikâye 😔
SARIKAMIŞ GAZİSİ MARAŞLI ŞEYHOĞLU SATILMIŞ...
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.
Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.
Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır
ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür ve ünlü şiiri Han Duvarları'na aktarır:
Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…
On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben…
Gönlümü çekse de yârin hayâli
Aşmaya kudretim yetmez cibâli
Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
Rüzgârın önüne katılmışım ben…
HAKLARINIZ ÖDENMEZ ❤❤❤❤
11 notes · View notes
edebiyatiturk · 23 days ago
Text
Han Duvarları Şiiri Sözleri
Han Duvarları Şiiri Sözleri Han Duvarları Şiirinin Teması “Han Duvarları” şiiri, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan **Aka Gündüz** tarafından kaleme alınmıştır. Şiir, içsel bir yolculuğa ve yalnızlık duygusuna odaklanırken, aynı zamanda insanın hayata ve çevresine dair derin düşüncelerini de yansıtır. Bu şiirde yer alan han, yalnızca fiziksel bir mekan değil, aynı zamanda ruhsal…
0 notes
apartmandakisakin · 2 months ago
Text
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
"Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı'mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben"
Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında,
Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında.
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!
Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı!
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Post verenler yabanın hayduduna kurduna!..
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
"Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Dedi:
"Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!"
Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti,
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
Faruk nazif Çamlıbel han duvarları
0 notes
aykutiltertr · 3 months ago
Video
youtube
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE - Mustafa Yıldızdoğan ✩ Ritim Karaoke (Uşşak Minö...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/id9jZmbuPGI ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE - Mustafa Yıldızdoğan ✩ Ritim Karaoke (Uşşak Minör 5/8 Türk Aksağı Mustafa Yıldızdoğan) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI           : SÖZ GÜFTE       : MUSTAFA YILDIZDOĞAN BESTE - MÜZİK : MUSTAFA YILDIZDOĞAN USÜL                  : 5/8 TÜRK AKSAĞI MAKAM - DİZİ  :  UŞŞAK - MİNÖR Söz, Müzik : Mustafa Yıldızdoğan MÜZİK YÖNETMENİ : HAKAN KUMRU ARANJÖR : TARIK AĞANSOY TOPRAK BEDENİMİ SARSA BAYRAK GÖNLÜMDEKİ YARSA SELAM EDİRNE’DEN KARS’A ADIM, ADIM YÜRÜYENE YESEVİ'DEN BAŞLAYAN YOL HACI BEKTAŞ, YUNUS KOL KOL HEPSİNDE BİR BERABER OL GÖNÜL SÖZÜ DİNLEYENE ÇAĞLAR AÇTIM, ÇAĞLAR DÜRDÜM YİRMİ DÖRT BOY HAYAT SÜRDÜM DÜNYAYA ADALET ÖRDÜM MEDENİYET DİNLEYENE ÜÇ KITADA AYAK İZİM ÜÇ KITADA DİLİM SÖZÜM TÜRK’ÜM, TÜRK’ÜM DİYE SAZIM AVAZ AVAZ SÖYLEYENE NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE Mustafa Yıldızdoğan Doğum Mustafa Yıldızdoğan 10 Mayıs 1966 (58 yaşında) Kadınhanı, Konya, Türkiye Tarzlar Türk halk müziği  · Azerbaycan müziği  · ilahi Meslekler Ses sanatçısı  · söz yazarı  · besteci  · oyuncu  · yapımcı Çalgılar Bağlama, kopuz Etkin yıllar 1989-günümüz Müzik şirketi Selçuklu Müzik · Akbaş Müzik  · MYD Müzik Resmî site yildizdogan.com Çocukları 4 Önemli çalgılar Bağlama Mustafa Yıldızdoğan (d. 10 Mayıs 1966, Kadınhanı, Konya), Türk halk müziği sanatçısı, besteci, söz yazarı ve oyuncu. Diskografi Stüdyo albümleri Yıl Albüm adı Yapımcı Bilgiler 1991 Doğuyoruz Ufuklardan İpekyolu Sesli Yayıncılık 1992 Üşüyorum Selçuklu Müzik 1993 Türkiyem 1995 Han Duvarları 1997 Yandı Yürekler Yandı Akbaş Müzik 1998 Bu Vatan Kimin? 1999 Mektup 2000 İnsanlar 2001 Sevmeyen Bilmez 2002 Artık Kafaya Takmam MYD Müzik 2003 Biz Bu Hallere Düşecek Adam Mıydık? 2004 Karşılıksız Sevmedik Mi? 2005 Satan Satana 2007 Ankara'ya Yağmur Yağacak 2008 Şahit 2009 Senin İçin 2012 O Gün 2013 Gurbet Türküleri 2014 Nadas 2017 Hasat Tekliler Yıl Albüm adı Şarkı adı Yapımcı Bilgiler 2020 Derdindeyim "Derdindeyim" MYD Müzik 2021 Börteçine "Börteçine" Filmografisi Televizyon Yıl Yapım Rol Notlar 2016 Sevda Kuşun Kanadında Alparslan Türkeş Konuk Oyuncu Video klipler Bu listede Mustafa Yıldızdoğan'ın albümlerine ve teklilerine ait video klipleri yer almaktadır. Yıl Şarkı adı Albüm adı 1993 "Türkiyem" Türkiyem 1995 "Haydi Gençler" Han Duvarları 1997 "Yandı Yürekler Yandı" Yandı Yürekler Yandı 1997 "Bizim Memleket" Yandı Yürekler Yandı 1998 "Bu Vatan Kimin?" Bu Vatan Kimin? 1998 "Saçların" Bu Vatan Kimin? 1999 "Bizim Türkümüz" Mektup 1999 "Dayanamıyorum" Mektup 2000 "İnsanlar" İnsanlar 2000 "Akşama Kadar" İnsanlar 2000 "Ana" İnsanlar 2000 "Leyli Güzel" İnsanlar 2001 "Dede" Sevmeyen Bilmez 2001 "Sevmeyen Bilmez" Sevmeyen Bilmez 2002 "Yar Mı Derim" Artık Kafaya Takmam 2002 "Koca Gözlüm" Artık Kafaya Takmam 2003 "Biz Bu Hallere Düşecek Adam Mıydık?" Biz Bu Hallere Düşecek Adam Mıydık? 2003 "Deli Kız" Biz Bu Hallere Düşecek Adam Mıydık? 2004 "Helal Etmem" Karşılıksız Sevmedik Mi? 2004 "Senin Umurunda Mı?" Karşılıksız Sevmedik Mi? 2004 "Karşılıksız Sevmedik Mi?" Karşılıksız Sevmedik Mi? 2005 "Her Gece" Satan Satana 2005 "Satan Satana" Satan Satana 2007 "Ankara'ya Yağmur Yağacak" Ankara'ya Yağmur Yağacak 2007 "Oğlum Sana Emanet" Ankara'ya Yağmur Yağacak 2008 "Hasım Değil Hısımız" Şahit 2012 "Yandığım Gün" O Gün 2012 "Ölür Müydün?" O Gün 2013 "Garibim Attı İlimden" Gurbet Türküleri 2013 "Gurbet Aldı Bırakmıyor" Gurbet Türküleri 2014 "Abim" Nadas 2014 "Sev Biraz" Nadas 2014 "Var Git Turnam" Nadas 2014 "Yar Gelsin" Nadas 2017 "Ne Tadım Var Ne Tuzum" Hasat 2017 "Sil Beni Beni" Hasat 2020 "Derdindeyim" Derdindeyim 2021 "Börteçine" Börteçine MYD Müzik Yıldızdoğan'ın sahibi olduğu Etiler, Beşiktaş merkezli müzik, film yapım ve üretim şirketi, 2001 yılında Yıldızdoğan tarafından kurulmuştur. Gecmiş yıllarda Selçuklu Müzik ve Akbaş Müzik te bulunan Yıldızdoğan'ın albümlerinin telif hakları satın alınarak, sanatçının bütün albümleri MYD Müzik imzasıyla yayınlanmıştır. Firma bünyesinde Mehmet Borukcu, Ali Kınık gibi sanatçıların albümleri bulunmaktadır.
0 notes
piyasahaberleri · 1 year ago
Link
Eski Pakistan başbakanı İmran Han (ortada), İslamabad'daki mahkemeye çıkmak için geliyor. — AFP/DosyaATTOCK: Pencap Cezaevleri Dairesi (PPD) sözcüsü Salı günü yapmış olduğu açıklamada, Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) Başkanı ve eski başbakanı Imran Khan için Attock Hapishanesinde 1,5 metre yüksekliğinde duvarları ve kapısı olan yeni bir wc inşa edildiğini deklare etti. . PPD tarafınca gösterilen açıklamaya gore, 1978 tarihindeki Pakistan Cezaevleri Kuralları'nın 257 ve 771 numaralı kuralları uyarınca mevcut tüm olanaklar PTI şefine sağlandı. Izahat, Ek Bölge ve Oturum Hakimi (ADSJ) Attock Shafquat Ullah Khan'ın eski başbakanın hücresini ziyaret etmesi ve tuvalette mahremiyet eksikliği de dahil olmak suretiyle yaşam koşullarına ilişkin yakınma ve endişelerinin 'gerçek' bulunduğunu tespit etmesinden sonrasında geldi.Eski başbakanın banyoda herhangi bir mahremiyetinin bulunmadığı yönündeki endişelere değinen sözcü, PTI başkanının hücresine yeni bir wc inşa edildiğini söylemiş oldu. "Tuvaletin duvarları 1,5 metre yükseklikte tutuldu ve ek olarak bir kapı da yerleştirildi" dedi ve wcye batı seçimi bir klozet ve lavabo yerleştirildiğini de sözlerine ekledi.Khan, bu ayın başlarında Toshakhana davasında yolsuz uygulamalardan suçlu bulunmasının peşinden şu anda Attock Hapishanesinde üç senelik hapis cezasını çekiyor.Pazartesi günü gösterilen ve 15 Ağustos'ta derlenen bu gözlemlerde yargıç, Khan'ın ziyaretinde mahremiyetinin ve hapishanedeki mevcut yaşam koşullarının ihlali mevzusunda "ciddi endişelerini" dile getirdiğini söylemiş oldu.Hapishane parmaklıklarının önüne, 1,5 ila 1,8 metre mesafede bulunan ve açık banyo ve tuvaleti kapsayan bir CCTV kamerasıyla ilgili mühim endişelerini dile getirdi.Sözcü, CCTV kameralarıyla ilgili olarak bunların odanın dışına kurulduğunu söylemiş oldu. Açıklamada, "İmran Khan'ın ve hapishanenin güvenliği için odasının dışına CCTV kameralar yerleştirildi. Bir tek Bölge Hapishanesi'ne değil, bununla birlikte Pencap'taki öteki hapishanelere de güvenlik amacıyla 4.000'den fazla CCTV kamera yerleştirildi."Ek olarak banyo sabunu, parfüm, oda spreyi, havlu, kağıt mendil benzer biçimde olanakların yanı sıra yatak, yastık, şilte, masa, iskemle, klima ve aspiratörlerin de sağlandığını açıkladı.Ek olarak Khan'a beş doktorun atandığını, bunlardan birinin daima hazır bulunduğunu, Khan'a sadece doktorlar tarafınca denetim edildikten sonrasında "hususi" yiyecek verildiğini ekledi.Sözcü, "Meyve, bal, hurma, seccade, Kur'an-ı Kerim ve kitapların da dağıtıldığını" açıkladı.Raporda ek olarak Khan'ın karısının ve avukatlarının kendisine kolay erişememesinden yakınma etmiş olduğu açıklandı; sadece sözcü, PTI başkanının ailesinin kendisini Salı günleri, avukatlarının ise Perşembe günleri kendisini ziyaret ettiğini söylemiş oldu.Geçen hafta, Khan'ın eşi Bushra Bibi de kocasının Bölge Hapishanesi'nde hapsedilmesi esnasında "zehirlenme" olasılığı ile alakalı endişelerini dile getirdi.İmran'ın eşi, Pencap içişleri bakanına yazdığı 17 Ağustos tarihindeki bir mektupta, eski Başbakanın Bölge Hapishanesi Attock'tan Rawalpindi'deki Adiala Hapishanesine nakledilmesini talep etmiş ve onun hapisteyken zehirlenebileceğinden korktuğunu ifade etmişti. Mektuba gore, eski başbakanın "daha ilkin iki kez saldırıya uğramış olduğu ve bir kez de vücuduna kurşun isabet etmiş olduğu" için dirimsel tehlikesinin olduğu açıklandı.İlgili bir gelişmede, PTI Çekirdek Komite toplantısında, 'Attock Hapishanesinde kendisine fena işlem yapıldığını doğrulayan' Ek Bölge ve Oturumlar Yargıcı Shafqut Ullah Khan'ın gözlemleri vurgulandı. PTI, raporun, PTI başkanının Attock hapishanesinde insanlık dışı ve yasa dışı muameleye maruz kalmış olduğu yönündeki iddialarını desteklediğini söylemiş oldu.Ayrıca, bekçi İçişleri Bakanı Sarfaraz Bugti mevzuyu sürdürdü. Coğrafi Haberler' PTI şefinin ziyaretçilerle buluşmasına izin verilen ve başvurduğu hapishane sınıfına gore olanaklar elde eden 'Aaj Shahzeb Khanzada Kay Sath' programı. Bugti, güvenlik kamerası benzer biçimde denetim raporunda dile getirilen öteki mevzular hakkında kesinlikle Pencap hükümetinden ve hapishane yetkililerinden data alacağını söylemiş oldu.“İmran'ın başvurduğu ve eski başbakan olarak kanunlara gore hak etmiş olduğu tüm imkanların ve cezaevi sınıfının kendisine sağlanmasını sağlayacağız. Bildiğime göre bir yatağı ve gazeteleri var fakat yalnızca ilgili yasaların izin verdiği kolaylıklardan yararlanabilecek.”
0 notes
ucretsizreklam · 1 year ago
Text
Kolposkopi Riskli Duruma Gelmiş Rahim Ağzının Röntgenidir - Muğla Kolposkopi
Tumblr media
Kolposkopinin tarihi, 1925 yılında Hans Hinselmann adında Alman bir doktor tarafından geliştirilen bir teknik olan asetik asit testine dayanmaktadır. Hinselmann, rahim ağzının asetik asit ile uyarılmasının, anormal hücrelerin beyazlaşmasına neden olduğunu keşfetti. Bu beyazlaşma, kolposkopi sırasında daha iyi görülebilir hale getirilen anormal hücrelerin tespitini sağladı. Daha sonra, 1950’lerde Almanya’da Carl Zeiss firması, modern kolposkopun temelini atan bir mikroskop üretti. Bu yeni cihaz, büyütme özelliğine sahip olmasıyla birlikte daha iyi bir görüntü kalitesi sağladı ve kolposkopinin yaygınlaşmasını sağladı. Kolposkopinin gelişimi, 1980’lerde görüntüleme teknolojilerindeki ilerlemelerle birlikte hızlandı. Fotografik film yerine video kameralar kullanılmaya başlandı ve görüntüler bilgisayarlara aktarılarak daha ayrıntılı bir analiz yapılabilmesine imkan tanındı. Ayrıca, bu dönemde kolposkopi sırasında biyopsi alma yöntemleri de geliştirildi, bu da dokuların laboratuvar testleri için incelenmesini sağladı. Kolposkopi, kadın üreme sistemi organlarından serviks (rahim ağzı) bölgesindeki anormal hücrelerin incelenmesi için kullanılan bir tıbbi prosedürdür. Bu prosedürde, özel bir mikroskop olan kolposkop kullanılır. Kolposkop, serviks bölgesini büyüterek ve aydınlatarak, doktorun anormal hücreleri daha detaylı bir şekilde incelemesine olanak tanır. Kolposkopi genellikle Pap smear testi sonuçlarında anormal hücrelerin tespit edilmesi durumunda yapılır. Ayrıca, HPV (human papillomavirus) testi sonuçları anormal olduğunda da kolposkopi yapılabilir. Kolposkopi sırasında, doktor serviks bölgesine asetik asit veya iyot solüsyonu gibi bir sıvı uygulayarak anormal hücreleri daha net bir şekilde görebilir. Bu sıvılar anormal hücrelerin reaksiyon vermesine neden olur ve doktorun daha doğru bir değerlendirme yapmasına yardımcı olur. Hekim tecrübesine bağlı olarak hiç sıvı kullanılmadan da tanı konulabilir. Kolposkopi, servikal kanser veya prekanseröz lezyonların tespit edilmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Prosedür sırasında jinekolog doktor, serviks bölgesindeki anormal hücreleri daha detaylı bir şekilde inceler ve gerekli görürse biyopsi yaparak hücrelerin daha kapsamlı bir şekilde incelenmesini sağlar. Bu sayede, erken teşhis ve tedavi mümkün olur. Kolposkopi tipik olarak jinekologun ofisinde yapılır. Prosedür en iyi, bir kadın adet -regl görmediğinde (temizken) yapılır. Bu, jinekologun serviksinizin daha iyi görülmesini sağlar. Kolposkopiden en az 24 saat önce kaçınılması gerekenler; - Vajinal duş - Vajinal tampon - Vajinal ilaçlar kullanımı - Seks , ... , bunlardan kaçınılmalıdır.
Kolposkopi nasıl yapılıyor ?
Pelvik muayenede olduğu gibi, ayaklarınızı destek için ayak dayama yerlerine yerleştirerek, sırt üstü yatacaksınız. - Vajinal duvarları birbirinden ayırmak için bir spekulum kullanılacaktır, böylece vajina ve serviksin içi görülebilir. Kolposkopi cihazı vajinanızın açıklığının hemen dışına yerleştirilir. - Pamuklu çubuk veya pamuk top ile serviks ve vajinanıza hafif bir solüsyon uygulanacaktır. Bu sıvı rahim ağzındaki anormal bölgelerin görülmesini kolaylaştırır. - Hafif bir yanma hissedebilirsiniz. - Kolposkopi sırasında kadın doğum uzmanınız anormal alanlar görebilir. Bu alanların biyopsisi yapılabilir. Biyopsi sırasında rahim ağzından küçük bir doku parçası alınır. Numune (biyopsi) özel bir cihazla çıkarılır. - Hücreler ayrıca serviks kanalından da alınabilir. Hücreleri toplamak için özel bir cihaz kullanılır. Buna endoservikal küretaj denir. Bir Kadının Ömrü Boyunca Jinekolog Doktoru Sabit – Değişmez Olmalıdır. Sabit - Değişmez Bir Jinekoloğunuz Olduğunda; Tüm Kadınsal Sağlık Bilgileriniz Tek Elde Toplanır, Hem De Erken Tanı, Etkin Tedaviler Alarak Yaşam Kaliteniz Artar. Kadının & Sonraki Nesillerin Sağlıklarını Mutlu - Huzurlu Bir Şekilde Devam Edebilmesinin Yegane Yolu Jinekolojik Yapıların Sağlığından Geçmektedir. Kadınlar Hastanede Hangi Doktor Varsa Ona Gitme Hatasından Sıyrılıp, Kendilerine Sabit Bir Jinekolog Doktor Edinmeleri Gerekmektedir.  Sağlık Bakanlığı Tarafından Diploması & Muayenehanesi Onaylı Kadın Hastalıkları & Doğum Uzmanı Jinekolog Operatör Doktor Mesut Bayraktar Muğla ilinde Çalışmaktadır. Uzman Hekimin Tedavi Yetenekleri; Ayrıntılı Ultrason Miyom Polip Kist Ameliyatları  Kürtaj İstenmeyen Gebelik İltihap Enfeksiyon Sürekli Tekrar Eden Mantar Menopoz Renovasyonu Orgazm Aşısı Vajen Sıkılaştırma İdrar Kaçırma Kadınlar İçin Kabus Olmuş Rahim Sarkması Kolposkopi, Hpv Başta Olmak Üzere Olup; Tüm Jinekolojik Problemlerinizi Çözmek Hekimi Mutlu Edecektir. Özel Muayenehanemde; - Kişiselleştirilmiş , Sadece Bireye Göre Belirlediğim Tedaviler - Hastalarıma minimum 60 Dakika Vakit Ayırmak - Detaylı İlgilenmek - Sevgi  Saygı  Zerafet - Kadirşinaslık  Cömertlik Tabanında Uzlaşma - Hastalık Sebeplerini Bir dedektif gibi Aramak - Tetikleyicileri Öncelikli Olarak ortadan Kaldırmak Karakterime - Bilim Algıma Uygun Olduğundan; Mevcut İlerlemeleri Kendi Bilimim & Algı Perspektifimde Hekimlik Meslek İcramı Sürdürüyorum. Bir Ömür Sürecek Olan Hekim - Hasta Bağını Geliştirmek İçin whatsapp: 05467740159 ile İletişime Geçerek Jinekolog Op. Dr. Mesut Bayraktar İle Tanışabilirsiniz. Tedaviye Giden Yol 1 Muayene İle Başlar.  Muğla İçin 7/24 Whatsapp:05467740159 Dan Ulaşabileceğiniz, Kaliteli Jinekolojik - Kadın Doğum Hizmeti Sunulan Özel jinekoloji hekimlik Hizmet Noktası.
Jinekolog Op. Dr. Mesut Bayraktar
Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Mesleğini Serbest İcra Eden Özel Hekim Ortaca/Muğla https://muglakadindogum.net
Tumblr media
Read the full article
0 notes
hececiler · 2 years ago
Link
0 notes
bensenobizsizonlr · 4 years ago
Photo
Tumblr media
HAN DUVARLARI
-Osmanzade Hamdi Bey'e-
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,    
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...    
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,    
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.    
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!    
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,    
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...    
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,    
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,    
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
    Ellerim takılırken rüzgârların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına.    
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,    
Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!
Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.    
Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu.    
Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince    
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi.
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi.    
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine.
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine.    
Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali,    
Sonunda ademdir diyor insana yolun hali,    
Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan.
Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan    
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor,    
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor...    
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine    
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine.
Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan;    
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,    
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu:
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,    
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.    
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri    
Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri.
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya    
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.    
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı,
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı.
Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,    
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor.
Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı    
Her yüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı.
Gitgide birer ayet gibi derinleştiler    
Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki cizgiler...    
Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı,    
Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı;    
Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler,    
Aygın baygın maniler, açık saçık resimler...
    Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,    
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken    
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;    
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı.
Ben garip çizgilere uğraşırken başbaşa    
Raslamıştım duvarda bir şair arkadaşa;    
   "On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan    
     Baba ocağından yar kucağından    
     Bir çiçek dermeden sevgi bağından    
     Huduttan hududa atılmışım ben"     
Altında da bir tarih: Sekiz mart otuz yedi...
Gözüm imza yerinde başka ad görmedi.    
Artık bahtın açıktır, uzun etme, arkadaş!
Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş;    
Araya gitti diye içlenme baharına,    
Huduttan götürdüğün şan yetişir yârına!...
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk.
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri    
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri.
Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor,    
Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor...    
Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar,    
Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar.
Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide,    
İki dağ ortasında boğulan bir geçide.
Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden    
Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden:
Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla,    
Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla.
Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu,
Burada son fırtına son dalı kırıyordu...
Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla,
Savrulmaya başladı karlar etrafımızda.
Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü;    
Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü...    
Gönlümde can verirken köye varmak emeli    
Arabacı haykırdı "İşte Araplıbeli!"    
Tanrı yardımcı olsun gayrı yolda kalana    
Biz menzile vararak atları çektik hana.
    Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş    
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş.
Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor,
Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor...
Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri,
Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri.
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor,
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor;
   "Gönlümü çekse de yârin hayali    
     Aşmaya kudretim yetmez cibali    
     Yolcuyum bir kuru yaprak misali    
     Rüzgârın önüne katılmışım ben"    
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde    
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
   "Garibim namıma Kerem diyorlar    
     Aslı'mı el almış haram diyorlar    
     Hastayım derdime verem diyorlar    
     Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben"
Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında,
Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında.
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı!
Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı!
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna,
Post verenler yabanın hayduduna kurduna!..
   Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
   "Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
   Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
   Dedi:    
          "Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!"
Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti,
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti...
Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
    Aradan yıllar geçti işte o günden beri    
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,    
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..    
       Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
25 Aralık 2020, bensenobizsizonlar
2 notes · View notes
paraspandaras · 5 years ago
Text
Daha dün seyrederdi eski rüyalarını
Kalbimin dört duvarı böyle değildi, kadın!
Bir el o perde örümcek ağlarını
Sen geleceksin diye oradan sildi, kadın!
〰️
Nasıl yalçın kayayı sökerse dalga yardan
Nasıl bir dal kırarsa bir kartal bir çınardan
Kalbim de hız alarak uzun çırpıntılardan
Kalbini zorla senden koparabildi, kadın!
〰️
Bugün sen bir bakışsın, ben ondan sızan yaşım
Sana bütün ömrünce uyan bir arkadaşım
Yalnız senin önünde herkese asi başım
Yere geçercesine yere eğildi, kadın!
Kadın - Faruk Nafiz Çamlıbel
2 notes · View notes
edebiyatiturk · 23 days ago
Text
Han Duvarları Şiir
Han Duvarları Şiir: Türk Edebiyatında Derin Bir Sembolizm Hanlar, geçmişin izlerini taşıyan yapılar olarak, Türk kültür ve edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Bu yapılar, sadece konaklama alanları değil, aynı zamanda sosyal yaşamın merkezi olmuştur. Han duvarları, insanların hikâyelerini, sevinçlerini, hüzünlerini ve umutlarını saklayan birer tanık gibidir. Bu yazıda, han duvarlarının şiirsel…
0 notes
delitay · 3 years ago
Text
Tumblr media
HAN DUVARLARI
Bu gün 90.000 vatan evladının Sarıkamış'ta donarak şehit düştüğü harekatın yıldönümü...
🌹🌹🌹🌹🌹
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.
Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.
Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür ve ünlü şiiri Han Duvarları'na aktarır:
Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…
On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben…
Gönlümü çekse de yârin hayâli
Aşmaya kudretim yetmez cibâli
Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
Rüzgârın önüne katılmışım ben…
🌹🌹🌹🌹🌹
Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
14 notes · View notes
aynurantt · 3 years ago
Text
Tumblr media
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.
Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.
Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür..
Ardından bu dizeleri, ünlü şiiri Han Duvarları'na aktarır:
-Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…
-On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben..
-Gönlümü çekse de yârin hayâli
Aşmaya kudretim yetmez cibâli
Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
Rüzgârın önüne katılmışım ben...
NettenAlıntıdır
8 notes · View notes
dem-bu-demdir · 4 years ago
Text
Tumblr media
SARIKAMIŞ GAZİSI MARAŞLI ŞEYHOĞLU
SATILMIŞ . . .
Faruk Nâfiz Çamlıbel'in ünlü "Han Duvarları"
şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış,
Sarıkamış'tan sağ dönen bir askerdir aslında.
hemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk
edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık
elbisesi bile yoktur.
Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına
dönmek için yola çıkan ancak vereme
Yakalanmı şt ır.
Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne
ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın
duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri
Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk
Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye
giderken aynı handa misafir kalır ve Şeyhoğlu
Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o
meşhur dörtlükleri görür ve ünlü şiiri Han
Duvarları'na aktarır:
Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Mlaraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben...
On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben...
gönlümü çekse de yârin hayâli
Aşmaya kudretim yetmez cibâli
Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
Rüzgârın önüne katılmışım ben...
52 notes · View notes