#hakem atamaları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Slavko Vincic'in Hakemlik Kariyerinde Önemli Gelişmeler
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/slavko-vincicin-hakemlik-kariyerinde-onemli-gelismeler-49567/
Slavko Vincic'in Hakemlik Kariyerinde Önemli Gelişmeler

Slavko Vincic’in hakemlik kariyerinde yaşadığı önemli gelişmeleri keşfedin. Bu yazıda, Vincic’in uluslararası arenada yükselişi, kritik maçlardaki performansı ve futbol dünyasındaki etkisi hakkında detaylı bilgiler bulacaksınız.
https://lefkosa.com.tr/slavko-vincicin-hakemlik-kariyerinde-onemli-gelismeler-49567/ --------
#hakem atamaları#Jose Mourinho#Okan Buruk#Şampiyonlar Ligi#Slavko Vincic#Slovenya Ligi#Uluslar Ligi#Spor
0 notes
Text
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'ndan Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi İçin Yabancı Hakem Açıklaması
İçindekiler
- Derbiyi Yabancı Hakem Yönetecek - Hakem Ataması ve MHK'nın Rolü - Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in Tepkisi - Fenerbahçe Cephesinden Yabancı Hakem Talebi - TFF Başkanı'nın Geçmişteki Açıklamaları - Derbiyi Yönetecek Hakem Kim Olacak? - Türk Futbolunda Yabancı Hakem Tartışmaları - Taraftarların Görüşleri - Sonuç ve Beklentiler
Derbiyi Yabancı Hakem Yönetecek
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 24 Şubat Pazartesi günü oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin yabancı hakem tarafından yönetileceğini açıkladı. Riva'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Hacıosmanoğlu, "Bu maçı yönetecek çok hakem arkadaşımız var. Ancak tartışmaları sonlandırmak ve hakemlerimizi yıpratmamak adına, bu maçın hakemi dünya çapında tanınan yabancı bir isim olacak." ifadelerini kullandı.
Hakem Ataması ve MHK'nın Rolü
Hacıosmanoğlu, hakem atamalarının Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından yapıldığını belirterek, "Salı günü yazışmalar yapılacak ve teyitler alındı. Hakemin dünya çapında yabancı olacağını söyleyebilirim. Hafta sonu hakemi duyarsınız." dedi.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in Tepkisi
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, TFF'nin derbi öncesinde düzenlemeyi planladığı toplantıya katılmayacağını açıkladı. Özbek, toplantı davetini samimi bulmadığını belirterek, TFF'nin bu çağrıyı bir reklam çalışması olarak gördüğünü ifade etti. Ayrıca, hem kendisinin hem de Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un hak mahrumiyeti nedeniyle kulüpleri resmi olarak temsil edemeyeceğini vurguladı.
Fenerbahçe Cephesinden Yabancı Hakem Talebi
Fenerbahçe yönetimi, uzun süredir Süper Lig'deki maçlarda yabancı hakemlerin görev alması gerektiğini savunuyor. Asbaşkan Acun Ilıcalı, Kasımpaşa maçının ardından yaptığı açıklamada, "Rakip takım da yabancı hakem konusunda sıcak baktığını söyledi. Biz de sıcak bakıyoruz. Takdir federasyonumuzun. Adalet istiyoruz. Adaleti, dünyanın en iyi hakemleri sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
TFF Başkanı'nın Geçmişteki Açıklamaları
İlginç bir şekilde, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 22 Kasım 2024 tarihinde katıldığı bir televizyon programında, "Ben olduğum sürece Türkiye'ye yabancı hakem gelmeyecek." şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ancak aradan geçen kısa sürede, derbide yabancı hakem görevlendirilmesi kararı alındı.
Derbiyi Yönetecek Hakem Kim Olacak?
Derbiyi yönetecek yabancı hakemin ismi henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak Slovenyalı hakem Slavko Vincic'in bu önemli maçta görev alabileceği iddialar arasında yer alıyor.
Türk Futbolunda Yabancı Hakem Tartışmaları
Türk futbolunda yabancı hakem konusu uzun süredir tartışılan bir mesele. Özellikle büyük maçlarda hakem hataları ve tartışmaları, kulüplerin yabancı hakem taleplerini gündeme getirmesine neden oldu. TFF'nin bu kararı, Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Taraftarların Görüşleri
Sosyal medyada, Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarları arasında yabancı hakem kararıyla ilgili farklı görüşler dile getiriliyor. Bazı taraftarlar, yabancı hakemin daha adil bir yönetim sergileyeceğini düşünürken, bazıları ise Türk hakemlerine güvenilmesi gerektiğini savunuyor.
Sonuç ve Beklentiler
TFF'nin Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yabancı hakem görevlendirme kararı, Türk futbolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Bu kararın, gelecekteki maçlar ve hakem atamaları konusunda nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Read the full article
#AcunIlıcalı#DursunÖzbek#Galatasaray-Fenerbahçederbisi#Hakematamaları#İbrahimHacıosmanoğlu#MerkezHakemKurulu#SlavkoVincic#SüperLig#TFF#Türkfutbolu#Yabancıhakem
0 notes
Text
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu açıkladı! Hakemlikte yeni sistem...
XFUTBOL HABER 20:42 Trendyol Süper Lig’de şampiyonluk yarışı devam ederken hakem atamaları ve hakem performansları Türk futbolunun en çok tartışılan mevzuları ortasında yer aldı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), bir müşavere şurasının oluşturulacağını ve gelecek dönem şirketleşme modeline geçileceğini açıkladı. Müracaat heyetinin 5 üyesinin 3’ünü kulüpler, 2’sini ise federasyon atayacak.…
0 notes
Text
Mehmet Büyükekşi: Herkesten sabır rica ediyorum
Mehmet Büyükekşi: Herkesten sabır rica ediyorum
Yeni eklenen Mehmet Büyükekşi: Herkesten sabır rica ediyorum son dakika haberini aşağıda okuyabilirsin. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, ilk hafta itibarıyla başlayan hakem eleştirilerine yanıt verdi. Özellikle Beşiktaş camiasının Yasin Kol’u maçlara istemediğini açıkça söylemesini gündemine alan Büyükekşi, “Hakem atamalarını algoritma yapıyor. “O hakemi istemiyorum, bu hakemi…

View On WordPress
0 notes
Text
New Post has been published on Sporkolik.net
New Post has been published on http://www.sporkolik.net/tartisilan-hakemlere-odul-gibi-atama.html
Tartışılan hakemlere ödül gibi atama

Süper Ligin 11. hafta müsabakalarında görev alacak hakemler açıklandı. Geçtiğimiz haftanın en çok tartışılan hakemlerine ödül gibi atamalar yapıldı.
Tartışılan kararların yer aldığı Kayserispor – Göztepe maçının hakemi Fırat Aydınus ve VAR hakemi Koray Gençerler’e 11. hafta maçlarında görev verildi.
Fırat Aydınus Başakşehir Ankaragücü maçının VAR hakemi olarak görevlendirilirken Koray Gençerler ise Sivasspor – Konyaspor maçının VAR hakemi olarak atandı.
Yine bir diğer tartışmalı kararların yer aldığı Kayserispor – Fenerbahçe maçının hakemi Arda Kardeşler ve müsabakanın VAR hakemi Tugay Kaan Numanoğlu’na da 11. haftada görev verildi.
Arda Kardeşler ve Tugay Kaan Numanoğlu ikilisi bu kez de birlikte Yeni Malatyaspor – Göztepe maçında görevlendirildi.
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulundan yapılan açıklamaya göre ligde 11. hafta maçlarını yönetecek hakemler şunlar:
8 Kasım Cuma:
20.30 Fenerbahçe-Kasımpaşa: Ali Palabıyık
9 Kasım Cumartesi:
15.00 Gençlerbirliği-İstikbal Mobilya Kayserispor: Ali Şansalan
17.30 Çaykur Rizespor-Antalyaspor: Yaşar Kemal Uğurlu
17.30 Demir Grup Sivasspor-İttifak Holding Konyaspor: Mete Kalkavan
20.00 Gaziantep Futbol Kulübü-Galatasaray: Cüneyt Çakır
10 Kasım Pazar:
14.00 Göztepe-BtcTurk Yeni Malatyaspor: Arda Kardeşler
16.30 Trabzonspor-Aytemiz Alanyaspor: Abdulkadir Bitigen
19.00 Beşiktaş-Yukatel Denizlispor: Özgür Yankaya
19.00 Medipol Başakşehir-MKE Ankaragücü: Zorbay Küçük
0 notes
Text
Son dakika! 25. hafta hakemleri belli oldu
Son dakika! 25. hafta hakemleri belli oldu. #Galatasaray #Sivasspor
Süper Lig Cemil Usta Sezonu 25. hafta maçlarını yönetecek hakemler belli oldu.
Haftanın fikstürü ve maçları yönetecek hakemler şöyle;
6 Mart Cuma
20.00 Beşiktaş-Ankaragücü: Arda Kardeşler
7 Mart Cumartesi
14.00 Yeni Malatyaspor-Konyaspor: Cüneyt Çakır
17.00 Gaziantep FK-Trabzonspor: Halis Özkahya
17.00 Göztepe-Başakşehir Fk: Ali Palabıyık
20.00 Fenerbahçe-Denizlispor:…
View On WordPress
0 notes
Text
Benzersiz model
Türk Tipi Başkanlık diye adlandırılan sistemi Kültür Üniversitesi’nden Doç.Yunus Emre, CNN’de güzel tarif etti… Farz edin ki… Aziz Yıldırım Fenerbahçe Başkanı olmanın yanı sıra Futbol Federasyonu Başkanı da oluyor… Merkez Hakem Kurulu ve Futbol Disiplin Kurulu üyelerini o tayin ediyor… Takım şampiyon olmazsa ligi iptal ediyor. O arada tarafsız kalacağına yemin etmeyi ihmal etmiyor. Meclis’te görüşülen başkanlık modeli böyle bir şey… Anayasa değişirse hemen tüm maddeler ilk seçimde, muhtemelen 2019’da yürürlüğe girecek. Ancak cumhurbaşkanının partili olmasına imkân veren madde hemen yürürlük kazanıyor. Anayasa değişirse Erdoğan önümüzdeki yaz başında AKP’ye üye ve ardından ilk kongrede genel başkan olabilecek. Doğal olarak bütün yetkilerini partisinin ilkelerine ve seçmenlerinin taleplerine göre kullanacak. Atamaları bu gözlükle yapacak. Peki partili cumhurbaşkanı Anayasa’nın 104. maddesinde yer alan “Türk Milletinin birliğini temsil etme” görevini nasıl yerine getirecek? Yemin metnindeki “Görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağım” sözleri ne olacak? Üzerinde durulmuyor. Başkan, milletvekili adaylarını tek tek saptayacak. Seçimlerde devlet imkânlarını kullanabilecek. Meydanlarında hem cumhurbaşkanı hem parti başkanı olarak konuşacak. Rakiplerini istediği gibi eleştirecek. Eğer rakipleri onu eleştirirse savcılar haklarında cumhurbaşkanına hakaretten dava açabilecek. Futbolda böyle bir yetki dengesizliği olsa ortalık ayağa kalkardı!
Kralname nedir!
Cumhurbaşkanı TBMM’de görüşülen modelde kesinlikle denetlenmiyor, kimseye hesap vermiyor, (kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevlere ilişkin konular) hariç, kanun gücünde kararname çıkarabiliyor. Ümit Kocasakal’ın “Kralname” adını verdiği bu kararnameleri Meclis’teki en büyük iki parti (muhtemelen AKP ve CHP) 60 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne götürme hakkına sahip. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin itirazı karara bağlaması için bir süre konulmamış… Dosyayı rafta aylarca bekletebilir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi üyelerinin beşte dördünü Cumhurbaşkanı atadığına göre… Karar çıkarsa da nasıl bir karar olacağı aşağı yukarı tahmin edilebilir. Bu kadarla da bitmiyor. 148. madde: “… olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılamaz” diyor. Böylece… Cumhurbaşkanı istediği zaman OHAL ilan edebildiği gibi… OHAL döneminde Anayasa’ya aykırı kanun da çıkarabiliyor. Benzer rejimler Afrika’da bulunduğu için… Anayasa hocaları bu sisteme “Afrika tipi başkanlık” adını da yakıştırıyor.
ZİRVE
Kıbrıs’la ilgili “Beşli Zirve” Cenevre’de bugün başlıyor… Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik uyarıyor: “KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı her vesileyle ‘müzakerelerde büyük ilerleme sağlandığına’ dair açıklamalar yapıyor. Bu ilerlemeler, KKTC görüşme heyetinin verdiği özlü tavizler sayesinde gerçekleşmektedir. Öngörülen modelde ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ yeni bir anayasa ile yoluna devam edecektir. Kıbrıs Türk toplumu bu devlete federal bir anayasa ile yamanacaktır… KKTC lağvedilecek, Kıbrıs Türk halkı bunun psikolojik ezikliği altına girecektir.” Büyükelçi Onur Öymen diyor ki: - Üzerinde konuşulan metin Kofi Annan Planı’nın bile gerisindedir. Özellikle Türk askerlerinin geri çekilmesi ciddi güvenlik riskleri yaratacaktır. NOT: CHP’nin Kıbrıs konusunda pek konuşmaması acaba nedendir?
***
Polislik eğitim süresi 4 aya düşürüldü!
Not: Ülkemizde sekreterlik aşçılık, bahçıvanlık, taşımacılık, çobanlık vb. mesleklerin eğitim süresi 2 yıl… Akif Kökçe
***
Şeker TV!
İktidar anayasa değişikliği görüşmelerinin Meclis televizyonundan yayınına izin vermeyince CHP açısından iş başa düştü. İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Genel Kurul salonunda adeta bir televizyon stüdyosu kurarak görüşmeleri anında aktarmaya başladı. Örneğin ilk gün Deniz Baykal’ın konuşmasını pek çok kişi CHP’li milletvekillerinin “Şeker TV” adını taktıkları Ali Şeker’in kanalından! izleme olanağı buldu. Yılların hekimi Ali Şeker böylece “hekim” ve “milletvekili” sıfatlarının yanına bir de “gazeteci” sıfatını ekledi. Üstelik yanlı değil dürüst gazetecilik yaptı. Baykal’dan sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasını da canlı olarak salon dışına nakletti.
4 notes
·
View notes
Text
"Derbinin hakemi ya Cüneyt Çakır ya Halil Umut Meler olur"
“Derbinin hakemi ya Cüneyt Çakır ya Halil Umut Meler olur”
Süper Lig’de 23 Şubat Pazar günü oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray maçının 34 haftalık lig maratonunun en kritik ve zorlu maç olacağını savunan eski hakem Deniz Çoban, mücadeleyi Cüneyt Çakır ya da Halil Umut Meler ikilisinden birinin yöneteceğini savundu.
Fanatik yazarı Deniz Çoban, Merkez Hakem Kurulu’nun atamaları tartışacağını belirterek, “Riski göze alır, bu zorlu maçın altından Meler’in…
View On WordPress
0 notes
Text
MHK’dan dikkat çekici hakem atamaları! Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir…
MHK’dan dikkat çekici hakem atamaları! Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir…
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulunun (MHK), Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında oynanacak karşılaşmalara yaptığı bazı hakem atamaları dikkati çekti.
Kurul, yarın Fenerbahçe ile Demir Grup Sivasspor arasında oynanacak karşılaşmada Bülent Yıldırım’ı görevlendirdi.
Fenerbahçe’nin Kadıköy’deki son iç saha maçını, geçen sezon Galatasaray ile oynanan ve 0-0 sona eren derbide…
View On WordPress
0 notes
Text
MHK’dan dikkat çekici hakem atamaları! Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir…
MHK’dan dikkat çekici hakem atamaları! Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir…
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulunun (MHK), Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında oynanacak karşılaşmalara yaptığı bazı hakem atamaları dikkati çekti.
Kurul, yarın Fenerbahçe ile Demir Grup Sivasspor arasında oynanacak karşılaşmada Bülent Yıldırım’ı görevlendirdi.
Fenerbahçe’nin Kadıköy’deki son iç saha maçını, geçen sezon Galatasaray ile oynanan ve 0-0 sona eren derbide…
View On WordPress
0 notes
Text
Merkez Hakem Komedyası!
New Post has been published on https://damhaber.com/2018/03/21/merkez-hakem-komedyasi/
Merkez Hakem Komedyası!
Merkez Hakem Kurulu nereye koşuyor? Trajikomik skandallar ve hatalar ‘artık yeter!’ dedirtiyor… Her hafta başka bir kulüp isyan bayrağı açıyor, Yusuf Namoğlu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu ‘pes’ dedirtme konusunda rekora koşuyor! Rezillikler artık sıradanlaştı, kurula ve hakemlere güven kalmadı…
HABERTÜRK HAKEM DOSYASINI AÇTI!
Türk futbolunda statlar değişti, seyirci profili değişti, kalite değişti, ancak değişmeyen tek şey var; hakem yetersizliği… Bu kanayan yaraya çare bulunamıyor, bir dokun, bin ah işit misali, herkes hakemlerden yaka silkiyor… ‘Balık baştan kokar’ misali ister istemez gözler TFF’nin en zayıf halkası olan Merkez Hakem Kurulu’na çevriliyor. Yusuf Namoğlu başkanlığındaki MHK’nin “yok artık” dedirten skandallarına bakılırsa bu iş pek düzeleceğe de benzemiyor.
> KURMAY HEYETİ 3 KİŞİ! Merkez Hakem Kurulu’nun kurmay heyeti 3 kişiden oluşuyor. Bu isimler başkan Yusuf Namoğlu’nun yanı sıra Bedri Dölkeleş ve Serdar Tatlı… Süper Lig başta olmak üzere 1. ve 2. ligdeki hakem atamalarını bu kişiler yapıyor. Süper Lig’de o hafta düdük çalacak isimler konusunda son sözü Yusuf Namoğlu söylüyor. 9 kişiden oluşan MHK’de diğer üyelerin değişik görevleri bulunuyor.
TOKAT PASİFİZE EDİLDİ, YERİNE TATLI GETİRİLDİ Bu sezon başı Merkez Hakem Kurulu’nun görevden el çektirilmesi için yoğun bir baskı kuruldu. Bazı kulüplerden gelen bu baskı- nın odak noktası Metin Tokat’tı… Futbol Federasyonu bunun üzerine MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’yla görüşerek durum değerlendirmesi yaptı. Sonunda bir ara formül bulundu. Tokat’ın yine kurulda kalması ancak pasivize edilmesi kararlaştırıldı. MHK bu şekilde göreve devam etmiş oldu. Tokat’ın yerine yine kurul içinden Serdar Tatlı getirildi.
ABDULLAH YILMAZ: BAŞKAN BENİ TEHDİT ETTİ! Afjet Afyonspor-Menemenspor maçı öncesi müthiş bir skandal yaşandı. Geçmişte Süper Lig’de de maçlar yöneten Abdullah Yılmaz, daha önce aynı maçtaki yönetimi nedeniyle Ege ekibinden büyük tepki almış olmasına rağmen bu müsabakaya atandı. Yılmaz şok bir açıklama yaparak, maçtan birkaç gün önce MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun kendisini tehdit ettiği iddiasıyla hakemliği bıraktığını duyurdu. Namoğlu ise tehdit etmediğini, maça daha iyi motive olabilmesi için kendisiyle konuştuğunu savundu. Disiplin Kurulu’na sevkedilen Yılmaz’a 4 ay ceza verildi. Bu cezayla Yılmaz’ın otomatikman ileride gözlemci olma ihtimali de ortadan kalktı. Mağdur edildiğini belirten Yılmaz, Namoğlu hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
BEŞİKTAŞ-FENERBAHÇE MAÇLARININ HAKEMLERİ DEĞİŞTİ! MHK, bu sezon oynanan Bursa-Beşiktaş maçına önce Mete Kalkavan’ı, Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçına da Halil Umut Meler’i atadı. Hatta Kalkavan, Bursa’daki maç için otel rezervasyonu bile yaptırdı. Ancak federasyondan gelen jet uyarı üzerine Merkez Hakem Kurulu atamalarda değişikliğe gitti. TFF yöneticilerinin, ligin ilk yarısında oynanan Beşiktaş-Başakşehir maçında Caner Erkin’in, hakem Mete Kalkavan’a yönelik çirkin davranışları nedeniyle, kamuoyunda aynı konunun tartışılmaması gerekçesiyle böyle bir yola başvurduğu ortaya çıktı. MHK, bu uyarı doğrultusunda Kalkavan’ı Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçına atadı. Fenerbahçe-Gençlerbirliği hakemi olarak belirlenen Halil Umut Meler’i ise Bursa’daki müsabaka için görevlendirdi.
ÖLÜMDEN DÖNEN HAKEMLERE MAÇ YÖNETTİRDİLER! 20 Ocak 2018… Rize Çayeli-Serhat Ardahanspor arasında oynanan Bölgesel Amatör Lig (BAL) maçına Siirt bölgesinden Abdullatif Ayhan, Diyarbakır bölgesinden de İlker Kor, İbrahim Aksoy ve Ulaş Çelik atandı. Hakemler, olumsuz hava koşulları nedeniyle 700 kilometrelik bu mesafeye uçakla gitmek istediklerini MHK’ye bildirdiler. Olumsuz cevap aldılar. Israrcı oldular, mail attılar, yine “hayır” cevabıyla karşılaştılar. 4. hakem Ulaş Çelik’in babası bu kış şartlarında oğlunun karayoluyla gitmesine izin vermedi. MHK, Ulaş Çelik’in yerine Mardin’den Abdulkadir Kezer’e görev verdi. Araba kiralayarak yola çıkan hakemlerin arabası akşam karanlığında Ovit Dağı mevkiinde yolun sisli ve buzlu olması nedeniyle kontrolden çıktı, taklalar atarak şarampole yuvarlandı. Ölümden dönen hakemler geceyi hastanede geçirdiler. Yusuf Namoğlu buna rağmen aynı hakemlere maç yönettirdi. “Dönüşünüzü uçakla yapabilirsiniz!” dedi.
BUNU DA GÖRDÜK: 45 MAÇ UNUTTULAR! MHK, geçen sezonki skandalıyla sınırları zorladı! Nasıl mı? 16 Kasım’da oynanacak 2. ve 3. lig maçlarına hakem ataması yapılmadı. Unutuldu… 45 maç unutuldu. Nasıl mı farkedildi. Sanal ortamda yapılan bir uyarı üzerine… Haliyle işler karıştı. Maçların başlamasına 24 saat kala tebligatlar başladı. Karşılaşmaların oynanacağı şehre yakın hakemlere görev verildi. Bu tebligatlar gece geç saatlere kadar devam etti. Hakemler paldır küldür yola çıktı. Çalışmakta olan hakemler izin almakta zorlandı. Bin türlü rezillik yaşandı. Çoğu hakem, maçın başlamasına az bir süre kala stada varabildi
BİRÇOĞU KULÜPLERİN KARA LİSTESİNDE Çeşitli kulüplerden gelen baskılar sonucu hakemlere yönelik kara liste uygulanıyor. Bu doğrultuda bazı hakemler bazı takımların maçlarına yıllarca gidemiyor. Özellikle üst düzey hakemler bu tür bir kısıtlamayla sık sık karşı- laşıyorlar. Cüneyt Çakır’dan Halis Özkahya’ya, Bülent Yıldırım’dan Ali Palabıyık’a kadar çok sayıda hakem, çeşitli takımların kara listesine alındı. MHK de bu doğrultuda bu hakemlere maç vermedi.
Bu konuda en can alıcı örnek, Özgür Yankaya… Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 3 yıl önce oynanan Fenerbahçe-Akhisar maçı sonrası “Özgür Yankaya bir daha bizim maçımıza gelemez. Gelse de stattan çıkamaz” demişti. Nitekim, Yankaya o günden bu yana Fenerbahçe’nin Kadıköy’deki maçlarına verilemedi. Öyle ki bu 3 yılda 27 ayrı il ya da ilçede 93 maça çıkan Yankaya, MHK tarafından Kadıköy’e bir türlü gönderilemedi.
FENERBAHÇE-TRABZONSPOR MAÇI NEREDE, ALİ PALABIYIK ORADA! Merkez Hakem Kurulu’nun işini ne kadar gayrı ciddi yaptığının en önemli göstergelerinden biri Ali Palabıyık atamaları oldu. Son 2 sezonda Fenerbahçe ile Trabzon arasında oynanan 4 maçın 4’ünü de aynı hakemin yönetmesi inanılır gibi değildi. Ali Palabıyık. Süper Lig kadrosunda 22 hakem bulunmasına karşın, ısrarla hep aynı hakeme görev verildi. Palabıyık’ın geçen sezon Trabzon’da yönettiği maçı Fenerbahçe 3-0 kazandı. Kadıköy’deki maç 1-1 sonuç- landı. Bu sezon Kadıköy’de oynanan ilk maç 2-2, Trabzon’daki rövanş ise 1-1 bitti.
AKGÖL: NAMOĞLU BENİ TANIYAMADI Süper Lig’de yardımcı hakemlik yapan Arkın Akgöl, sitemkar bir mesaj yayınlayarak istifa etti. Akgöl, “3 ay önce oynanan Galatasaray-Tuzlaspor kupa maçının 21. dakikasında sakatlanarak sahayı sedyeyle terk ettim. Ameliyat öncesi işlemleri halletmek için Futbol Federasyonu’nun Riva’daki tesislerine gittim. Ellerimde birer değ- nek, ayağımda aşil botu ile zor bir şekilde ayakta dururken, Yusuf Namoğlu bana, ‘Ayağına ne oldu?’ diye sordu. Bu karşılaşmamızı, beni ve sorduğu soruyu hatırlayabileceğini zannetmiyorum. Bu benim için çok da önemli değil. Beni üzen konu, bir MHK Başkanı’nın daha 5 gün önce Galatasaray maçında görev verdiği hakemini tanıyamaması veya sakatlandığından haberinin olmamasıydı. Herhalde beni oradan geçen bir vatandaş zannetti. Bu olay komik ve üzücü değil de nedir?” dedi. Akgöl noktayı da “Yusuf Namoğlu ve yönetimleri hariç hiç kimseye bir kırgınlığım yoktur” sözleriyle koydu.
YARIN
■ Hatalar yapanın yanına kâr kaldı. ■ Lisansı iptal edildi, maç yönetti. ■ Adamını bulan gözlemci oluyor. ■ Süper Lig’deki en fahiş hatalar… ■ Hangi hakem kaç maç yönetti?
Kaynak:HaberTürk
0 notes
Text
Gazişehir FK, TFF’ye ’adil yönetim’ nedeniyle teşekkür mektubu yolladı
Gazişehir FK, TFF’ye ’adil yönetim’ nedeniyle teşekkür mektubu yolladı
Spor Toto 1. Lig ekiplerinden Gazişehir FK, TFF’ye ‘adil yönetim’ nedeniyle teşekkür mektubu yolladı U21 Liginde ilginç bir olay yaşandı… Haberturk.com‘un edindiği bilgilere göre; Spor Toto 1. Lig ekiplerinden Gazişehir FK, son dönemlerde hakem atamaları ve hakemlerin kararları nedeniyle sıkça eleştirilen TFF ve MHK’ya teşekkür mektubu gönderdi. …
View On WordPress
0 notes
Link
İSTANBUL (AA) – ERCAN ÇAKAR – Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, 2019 FIBA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde A Milli Takım'ın İsveç ve Letonya ile oynadığı maçlardaki hakem atamaları ve kararlarının kabul edilemez olduğunu söyledi. AA muhabirine açıklamada bulunan Türkoğlu, A Milli Takım'ın İsveç ile oynadığı maçta Letonyalı bir hakemin görev almasının çok büyük bir …
Okumaya devam et "Hidayet Türkoğlu'ndan FIBA'ya hakem tepkisi"
via Spor – Alaturka News
0 notes
Photo

F.Bahçe’den sert açıklama: “Hakkınızı yediğiniz milyonlar…” Fenerbahçe'nin resmi siteden yayınladığı metin şu şekilde; Geçtiğimiz günlerde NTVSPOR'da eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, TRT Spor'da MHK Eski Başkanı Sayın Mustafa Çulcu ve Sayın Çulcu'nun iddiaları ile mantık birliği taşıyan Habertürk Gazetesi haberi, sonrasında kulübümüz, bugün ise hakem camiasının tanınan isimlerinden eski hakem Sayın Deniz Çoban tarafından, Fanatik Gazetesi'nde MHK'nin skandal hakem atamaları, Gözlemciler ve Temsilciler Kurulunun skandal hakem puanlaması tasarrufları ile ilgili önemli iddialar ortaya atılmıştır.
#Deniz &199;oban#Fenerbah&231;e#Futbol#MHK#pfdk#Rıdvan Dilmen#T&252;rkiye Futbol Federasyonu#TFF#TRT
0 notes
Text
TAŞERON İŞÇİLERE AYRIMSIZ-KOŞULSUZ KADRO!
DİSK’in taşerona kadro gündemiyle ilgili görüşlerini ve taleplerini duyurduğu basın toplantısı 14 Aralık 2017 Perşembe günü DİSK Genel Merkezinde yapıldı. Basın toplantısına DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Cafer Konca ve DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı’nın yanı sıra sendikalarımızın genel başkanları, şube başkanları, genel merkez ve şube yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda işçi katıldı.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hükümet cephesinden yapılan kimi açıklamaların kadro umuduna bir kez daha gölge düşürdüğünü, işçilerin endişeli bir bekleyiş içine girdiğini söyleyerek “Yapılması gereken kamudaki ve yerel yönetimlerdeki tüm taşeron işçilere ayrımsız, koşulsuz kadro hakkının tanınmasıdır” dedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun taşeron işçilerin kadroya alınması ile ilgili DİSK’in görüşlerini aktardığı açıklama:
TAŞERON İŞÇİLERE AYRIMSIZ-KOŞULSUZ KADRO!
Yıllardır kadro hakları için mücadele veren taşeron işçilerinin haklarının geç de olsa teslim edileceği, geçtiğimiz hafta hükümet tarafından duyuruldu.
Tüm taşeron işçilerin bildiği gerçekleri bir kere daha hatırlatmakta fayda var. Taşeron çalıştırma biçimi AKP iktidara geldikten sonra kamuda ve belediyelerde esas istihdam biçimi haline geldi.
AKP döneminde sayıları hızla artan yüzbinlerce taşeron işçisi yıllardır akla, mantığı, hukuka ve insan haklarına aykırı biçimde çalıştırılırken, taşeron şirketlere kamudan büyük bir gelir transferi sağlandı. Kadro hakkını teslim eden mahkeme kararları dahi uygulanmadı. Ülkeyi yönetenler mahkeme kararlarına uymayı dahi seçim malzemesi yaptı. Her seçim dönemi yüzbinlerce işçinin umutlarıyla oynandı, seçim sonrası verilen sözler unutuldu.
DİSK en baştan beri, tüm taşeron işçilerine ayrımsız, kayıtsız, şartsız kadro talebini dile getirmiştir. Maalesef uyarılarımız yıllarca göz ardı edilmiş, taşeron konusu bir kangrene dönüştürülmüştür. Bugün gelinen noktada, geç de olsa bu akıl dışı, insanlık dışı, hukuk dışı istihdam biçimine kamuda son verileceğinin ilan edilmesi asla ve asla bir lütuf değildir.
Öte yandan, taşeron işçilere kadro hazırlıkları sürecinde, sosyal diyalog mekanizmaları işletilmemiş, gelişmeler ve taslaklar sendikalarla paylaşılmamıştır. Konunun asıl muhatabı olmamıza rağmen, 10 gündür elimize bir taslak geçmemiş, bu konuda üyemiz olan ve olmayan işçilerin bizlere yönelttiği sorulara yanıt verilememiştir.
Aileleriyle birlikte milyonlarca yurttaşımızı ilgilendiren böylesine önemli bir konuya dair, hiçbir diyalog yürütmeden, tek taraflı olarak hükümet cephesinde yapılan kimi açıklamalar kadro umuduna bir kez daha gölge düşürmüş, işçiler endişeli bir bekleyiş içine girmiştir.
Bu noktada, elimizde bir taslak olmasa da, yapılan kimi açıklamaları değerlendiren DİSK Yönetim Kurulu, işçiler arasında endişeye yol açan kimi konularda hükümeti uyarmayı bir görev bilmektedir.
1.Yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
Yapılan açıklamalarda 450 bin işçinin 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 4-D maddesi kapsamında kamu işçisi olarak kadroya alınacağı ancak yerel yönetimlerde çalışan 400 bin işçinin ise kamu işçisi değil yerel yönetimlerin iktisadi teşekküllerinde (belediye şirketlerinde, BİT’lerde) kadroya alınacağı açıklandı. Böylece daha baştan 400 bin taşeron işçisi kadro dışı bırakıldı.
Bu işçiler için her iktisadi teşekkülde ayrı toplu iş sözleşmeleri yapılacak. Belediyelerdeki kadrolu kamu işçilerinin haklarından şirketlere geçirilen işçiler yararlanamayacak. Öte yandan belediye şirketleri özel hukuka tabi olacağı için bu şirketler bünyesinde taşeron işçiliğin yeniden ortaya çıkması tehlikesi bulacak.
Ciddi ayrımcılık ve eşitsizlik yaratacak olan bu uygulama kabul edilemez. Belediyelerde çalışan taşeron işçiler de kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
2.KİT’lerde çalışan taşeron işçiler de kadroya alınmalıdır
KİT’lerde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınıp alınmayacağına ilişkin belirsizlik sürüyor. Kamuoyuna yansıyan açıklamalarda KİT’lerdeki taşeron işçilerin kadroya alınması yer almıyor. Basına yansıyan bilgilerden öğrendiğimize göre, KİT’lerde çalışan taşeron işçiler ile ilgili Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir hazırlık yapıyor. Ancak bu hazırlığın ne olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in basına yansıyan “KİT’lerin kadroya dâhil edilmesi son derece yanlış olur” şeklindeki talihsiz açıklaması kaygımızı artırmaktadır. KİT’lerde çalışan taşeron işçiler de mutlaka kadroya alınmalıdır.
3.Güvenlik soruşturması ayrımcılık ve tasfiye yaratır
Taşeron işçilerin kadroya alınmasında güvenlik soruşturması uygulaması kabul edilemez. 676 sayılı KHK ile devlet memurluğuna giriş için yeniden getirilen güvenlik soruşturması uygulaması hukuksal gerekçelere dayanmayan keyfi bir süreç olarak işliyor. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı olamayan, adli sicili temiz olanlar keyfi polis ve istihbarat raporlarına göre sakıncalı bulunuyor ve atamaları yapılmıyor.
Her şeyden önce güvenlik soruşturması devlet memurluğuna atama için getirilmiş bir koşuldur. 657 sayılı kanunun 4-D maddesi kapsamındaki kamu işçileri devlet memuru değildir ve 657 sayılı kanun kamu işçilerine uygulanamaz. Dolayısıyla 676 sayılı KHK kapsamında getirilen güvenlik soruşturması ve arşiv taraması koşulu kadroya alınacak taşeron işçiler için geçerli değildir
İşçilerin güvenlik soruşturmasından geçirilmesinin yasal zemini yoktur. Dahası buna gerek de yoktur. Çünkü kadroya alınan işçiler bugüne kadar yaptıkları işleri yapmaya devem edecek. Bugüne kadar bu işleri yapan işçiler güvenlik açısından bir sorun oluşturmadıysa güvenlik soruşturmasına neden ihtiyaç duyuluyor? Kaygımız güvenlik soruşturması bahanesiyle siyasal ayrımcılık yapılması ve partizanlık yaşanmasıdır. Taşeron işçilerin kadroya alınmasında güvenlik soruşturması koşulu olmamalı, adli sicil kaydı yeterli olmalıdır.
4.Sınav koşulu keyfilik yaratır
Yine basına yansıyan bilgilere göre taşeron işçilerin kadroya alımında sınavdan söz edilmektedir. İşçilerin yıllardır yaptıkları işi yapmaya devam edecekleri, işlerinde bir değişiklik olmayacağı söyleniyor. O halde sınav gereksiz bir külfet haline gelecektir. Sınavın nesnel ve tarafsız olacağına dair de kaygılarımız var.
Kamuya personel alımında sözlü sınavlarda yaşanan keyfilikler dikkate alındığında sınav koşulu kadrolaşma kaygımızı artırmaktadır. Sınav koşulu taşeron işçilerin bir bölümünün işsiz kalmasına ve ayrımcılığa yol açabilir. Taşeron işçinin kadroya alınmasında sınav koşulu aranmamalıdır.
5.İkinci sınıf kamu işçiliğine hayır-haklar eşit olmalı!
Kamu işçisi olarak kadroya alınacak işçilerin ücret ve sosyal hakları konusunda belirsizlikler sürüyor. Basında yer alan bilgilere göre bu işçiler 2019’a kadar zam alamayacak. Kadroya alınan işçilerin ücretleri aynı işi yapan diğer kamu çalışanları ile aynı olmayacak. Bir diğer ifadeyle ikinci sınıf kamu işçiliği ortaya çıkacak. Taşeron işçilerin kadro mücadelesi, onları ikinci sınıf işçi olarak gören bir anlayışa karşı onur mücadelesidir. Kamunun kendi işçileri arasında yeni bir tabakalaşma yaratacak ve iş barışını bozacak böyle bir ayrımı yeniden üretmesi kabul edilemez.
Taşeron işçiler kadroya alındıklarında kendileri ile aynı işi yapmakta olan kamu işçileri ile eşit haklardan yararlanmalıdır. Kadroya alınan taşeron işçilerin ücret ve sosyal hakları mevcut kamu işçileri ile aynı olmalıdır. Bu durum Anayasanın ve İş Yasası’nın eşitlik ilkesinin gereğidir.
Taşeron şirketlerin bir kısmında var olan toplu iş sözleşmelerinin çoğu Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanmış kötü sözleşmelerdir. Taşeron işçilerin bir bölümü ise toplu iş sözleşmesinden yoksundur. Taşeron işçilerin geçtikleri kurumlardaki toplu iş sözleşmelerinden yararlanmaları konusunda bir belirsizlik olması, eski ve yeni işçiler arasında ciddi bir fark yaratacaktır. Kadroya alınan işçilerin sendika üyelikleri, kamu toplu sözleşme kapsamında olmaları ve grev hakları konusunda diğer işçilerden farklı, istisnai, sınırlandırıcı bir düzenleme kabul edilemez.
6.Geçmiş kayıplar karşılanmalı ve feragat koşulu aranmamalı
Bilindiği gibi taşeron işçiler yıllardır yasaya aykırı biçimde muvazaalı (hileli) olarak çalıştırıldı.
Taşeron işçiler ve sendikalar tarafından açılan ve kazanılan çok sayıda dava söz konusudur. Uygulanmayan çok sayıda yargı kararı var. Taşeron işçilerin, muvazaa kararlarına dayanarak açtıkları alacak davaları var. Sonuçlanan davalardan kaynaklanan alacakları mevcut. Bu yargı kararlarının gereği yerine getirilmeli ve taşeron işçilerin geçmiş kayıpları karşılanmalıdır. Yapılan açıklamalara göre, kadroya geçmek isteyen işçilerden bu dava ve alacaklarından feragat etmeleri istenecek. Aksi takdirde bu işçiler kadroya alınmayacak.
Kadroya alınmak için davadan feragat koşulu yargıya müdahaledir. Kadroya alınan kamu işçilerinin hukuksuz bir uygulamayla ortaya çıkan geçmiş kayıpları karşılanmalıdır. Kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin hakları taşeron şirketlerde çalışmaya başladıkları süreden itibaren geçerli olmalıdır.
Hükümetin yıllardır sürdürdüğü hukuk dışı, akıl dışı ve vicdansız taşeron uygulamasından geri adım atması doğru bir adımdır. Ancak bu adım geçiş sürecinde yapılacak hukuksuz ve keyfi uygulamalarla sekteye uğratılmamalıdır, yeni yeni mağduriyetler yaratılmamalıdır. Taşeron işçiler kadro umut ederken, işsiz kalmamalı, kazanılmış hakları gasp edilmemeli, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmamalıdır.
Kadroya alım süreci bizlerle müzakere edilerek ve mutabakata varılarak yürütülmeli ve ayrımcı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Taşeron sistemi iflas etmiştir. Kamuda taşeron uygulamasından vazgeçilmesi bu iflasın tescilidir. Ülkeyi yönetenler, hukukun, aklın ve vicdanın etrafından dolanmaya kalkmamalıdır. Yapılması gereken kamudaki ve yerel yönetimlerdeki tüm taşeron işçilere ayrımsız, koşulsuz kadro hakkının tanınmasıdır.
Öte yandan taşeron düzeni özel sektörde de ciddi hak kayıpları ve mağduriyetler yaratmaktadır. Özel sektördeki taşeron uygulamaları da masaya yatırılmalıdır. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki taşeron sistemini tümüyle ortadan kaldırana kadar mücadelemiz sürecektir!
http://ift.tt/2AXmWbt
0 notes