#hak dostları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Abdestsiz ne ye ne iç ne de konuş !
#ayet#hadis#dua#kuran#kuranıkerim#sözler#yazılar#günlük#Müslüman#tasavvuf#menkıbe#şeyh#aşk#sünnet#tefsir#Allah dostu#hak dostları
2 notes
·
View notes
Text
"Ebû Mûsa el-Eş'arî (r.a.) uzun yıllar idarecilik yapmasına rağmen dünya malına hiç iltifat etmedi. Herkese
Hz. Peygamber🌹 (s.a.s.) zamanında yaşadıkları mütevâzı hayattan örnekler vererek sâde yaşamanın güzelliğini anlattı. Çok hayâlı bir insandı. Geceleri uyurken vücudunun açılabileceğini düşünerek bir nevi pijamayla yatardı. Allah'tan utandığı için karanlıkta iki büklüm yıkandığını söylerdi. Talebelerini yumuşak kalbli olmaya teşvik eder, Allah korkusundan dolayı ağlamayı tavsiye eder ve:
–Ağlayamıyorsanız, ağlamaya gayret edin! Zira cehennem ehli, göz pınarları kuruyana kadar ağlayacak, sonra içinde gemiler yüzecek kadar kanlı yaşlar dökecekler, derdi."🌿
Riyazü's Salihin 1. Cilt, Erkam Yayınları.✨
#müslüman#alıntı#islam#kitap alıntıları#kitap alıntısı#kitapsözleri#müsəlman#nefsime#riyazüs salihin#erkam tv#erkam yayınları#hak dostları#haqq dostları
2 notes
·
View notes
Text
● Estağfirullah el Azim el Kerim Ellezi Lailahe illâ hüvel Hayyul Kayyum ve Etübü ileyh.
● Ayağımdan başıma, doğduğumdan bu yaşıma bütün günahlarıma tövbe ya Rabbi!
● Öleceğime bütün kalbimle inanıyorum, Azrail'i karşıma güler yüzle çıkar ya Rabbi!
● Gözümün ışığını, beynimin dimağını, elimin, kolumun, ayaklarımın direncini, tüm vücudumun güç ve kuvvetini elimden alma ya Rabbi!
● Bakışım ibadet, sükûtum tefekkür olsun. Konuşmam zikir yapsın. Göz açıp kapayıncaya kadar beni nefsin elinde bırakma ya Rabbi!
● Her nefeste dilimi zikirden, kalbimi ��ükürden, beynimi fikirden ayırma ya Rabbi!
● Allah'ım, günahlarını affettiğin sıddıklardan eyle. Onların sohbetlerine, zikirlerine ilhak eyle ya Rabbi!
● Yeni doğmuş sübyan gibi karşına çıkmayı nasip eyle!
● Bizleri salih kulların arasına katıver.
● Defterimin kapanmayacağı hayırlar yapmayı nasip et.
● Naim cennetinin varislerinden eyle.
● Annemi ve babamı affet.
● Kabirde yüzümü kara çıkarma ya Rabbi!
● İçtiğimiz, bu dünyada 'Zemzem', öbür dünyada 'Kevser' olsun.
● Geçtiğimiz, bu dünyada 'doğru yol', öbür dünyada 'Sırat' olsun.
● Aldığımız, bu dünyada 'güzel ahlak,öbür dünyada 'nurlu berat' olsun.
● Girdiğimiz, bu dünyada 'Mekke-Medine', öbür dünyada 'Cennetü'l âlâ' olsun.
● Gördüğümüz, bu dünyada 'Beytullah, Ravza-i Mutahhara, Mina, Arafat, Müzdelife, Uhud' öbür dünyada 'Cemalullah' olsun.
● Azığımız, hem bu dünyada hem öbür dünyada 'takva, güzel amel, güzel ahlak' olsun
● Sofralarımız, 'ilim sofrası' olsun.
● Dostlarımız, bu dünyada 'Hak dostları, âlimler, dervişler' öbür dünyada da 'Peygamberler Ordusu' olsun inşallah!
■ La İlahe İllallah. Kalbimizi Karartma!
■ La İlahe İllallah. Rızkımızı daraltma!
■ La İlahe İllallah. Bizi imansız bırakma!
■ La İlahe İllallah. Kabirde bizi bunaltma!
■ La İlahe İllallah. Kendi kapından başka kapı aratma.
■ La İlahe İllallah. Kendine kul, Habibine ümmet olmaktan bizi bir an bile ayırma.
Hayırların feth-i Şerlerin def-i Allah rızası için El Fatiha.
AMİN AMİN AMİN VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ÂLEMİN VESSELÂTÜ VESSELÂMÜ ÂLÂ RASULÜNÂ MUHAMMEDİN VE ÂLÂ ÂLİHİ VE SAHBİHİ ECMÂİN.
Nurlu cumalar 🤲
Hayırlı akşamlar cümleten
173 notes
·
View notes
Text
İçtiğimiz___bu dünyada Zemzem
Öbür dünyada___ Kevser olsun.
Geçtiğimiz___bu dünyada Doğru yol
Öbür dünyada Sırat olsun.
Girdiğimiz___bu dünyada Mekke - Medine
Öbür dünyada ___Cennetü'l âlâ olsun.
Gördüğümüz___bu dünyada Beytullah
Öbür dünyada___Cemalullah olsun.
Dostlarımız bu dünyada Hak dostları Âlimler Dervişler Öbür dünyada da Peygamberler Ordusu olsun. 🤲
Cuma'mız Cennet'imize Vesile Olsun 🌼
184 notes
·
View notes
Text
"Allah dostları, övgüyü ve yergiyi yaz kış gibi ve gece gündüz gibi görmüşlerdir. Her ikisini de Hak Teâlâ'dan bilirler. Çünkü bunlara O'nun dışında kimse güç yetiremez. Bu onların yanında kesinlik kazandığı için kendilerini övenlere itibar etmezler ve kendilerini yerenlere de savaş açıp onlarla uğraşmazlar. Onların kalplerinden insanların sevgisi ve nefreti çıkmıştır. Onlar sevmezler ve nefret etmezler, sadece merhamet ederler."
Fethu'r Rabbânî - Şeyh Abdülkadîr Geylânî (k.s.)
#allah dostları#övgü#övülmek#dövülmek#islam#mümin#ariflerden öğütler#tasavvuf#Seyda Şeyh Seyyid Muhammed Fettah El-Hüseyni (k.s.)
14 notes
·
View notes
Text
Bizler başımıza gelenlerde dâim bir başkasını sorumlu Tutarız
Oysa !
Dünyâ Aleminin, İmtihan Alemi Olduğunu bildiğimiz hâlde İmtihan olduğumuzu değilde
Birilerinin bize kötülük
Yaptığını düşünür ama
Onun bizim imtihanımız
Olduğunu düşünmeyiz
Her birimiz başka bir şekilde İmtihan ediliriz
Kimimiz dost bildiği ile
Kimimiz eşi çocukları
Ana babası ile
Kimimiz komşusu
Kimimiz maddiyat ile İmtihanlarda kayıp olur isek Kendine zarar verenlerden
Oluruz.. MazAllah
Rabbim Allah verdiği imtihanda dahi kuluna yardım edendir
ELhâmdûlillah☝🏽✍️🏽
Allah’ım bizleri Hz Ebukekir gibi dosdoğru olanlardan,
Hz. Ömer gibi adalete bağlı kalanlardan,
Hz. Osman gibi iffet ve hayâ ile yaşayanlardan,
Hz Ali gibi ilim ve cesaret sahibi olanlardan eyle Allahım.
Hz. Hatice, Hz. Sümeyye, Hz. Aişe, Hz. Fatıma ve diğer bütün annelerimiz gibi, asaleti, iffeti, sadakati ve fedakârlığı kuşananlardan eyle Allahım.
Rabbimiz!
Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al” Allahım
Gün doğmadan, affeyle günahlarımızı Allah’ım!
Gün doğmadan, setreyle ayıp ve kusurlarımızı Allah’ım!
Gün doğmadan, defeyle keder ve sıkıntılarımızı Allah’ım!
Bizlere rahmetinle muamele eyle, ümitlerimizi boşa çıkarma !
Bizleri ebediyyen hidayet yolundan ayırma Allah’ım!
Ya rabbi.
Âlemlere rahmet, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdiğin, güzel ahlakıyla bütün insanlığa önder ve rehber kıldığın, Fahr-i Kâinat Hz. Muhammed Mustafa Efendimize sonsuz salât ve selam ediyoruz.
Muazzez ruhlarını ona olan muhabbetimizden haberdar eyle Allah’ım! AMİN
Esselamu Aleyküm
Hayırlı sabahlar
Yüce Allah’ım günümüzü hayırlı eyle.
İçimizi dışımızı güzel eyle.
Kendini hayır işlerden alıkoyanlardan eyleme.
Başkalarını yararlı işlerden alıkoyanlardan da eyleme.
Allah’ım.
Hakka yüzünü çevirenlerle birlikte eyle bizi.
Haddini aşanlardan uzak eyle bizi.
Bizi de haddi aşmaktan muhafaza eyle.
Allah’ım.
İyiliği emreden kötülükten sakındıran dostlar lütfeyle bizi.
İyiliği sakındıran münafıklardan uzak eyle.
Allah’ım.
Yoldan çıkanlardan eyleme.
Hak yolun hakikatli yolcularından eyle bizleri.
Seni bırakıp başkalarına secde edenlerden eyleme.
Şeytanın süslemelerine kananlardan eyleme.
Bizi insan şeytanlarından da koru.
Onların dostları olmaktan muhafaza eyle.
Bizi sağlam bilgi sahiplerinden eyle.
Bizi bildiğini ve bilmediğini ayırt edebilenlerden eyle.
Senden başkasına eğilmeyen ve eğrilikten hoşlanmayanlardan eyle.
Mazlumlara zafer nasip eyle.
Zalimlere fırsat verme.
Planlarını kendi başlarına çevir.
Şerlerini kendilerine döndür.
Amin!
14 notes
·
View notes
Text
O zamanlar sanki ben tabutun içindeydim ve bana Rabia diye sesleniyorlardı. O süreçte arkadaşımın annesiyle Yunus Emre'yi izliyorduk Yunus Emre'yi yılan sokuyordu bende yılanlar bir şey yapmaz ki zarar vermediğin sürece demiştim bir iki konuşma sonrası kadın bana insan olmayı başaramıyorsun dedi. Onun gecesi arkadaşım sarhoştu ona sahip çıkmaya çalışıyordum elaleme sataşıyordu böyle sarhoslukları hiç sevmem. Neyse o bira aldı ben taşlarda oturuyordum sohbet ediyorduk sonra ben Yunus Emre'nin gel gör beni benii aşk neyledi şarkısını söylüyordum arkadaşım bana yolda olmakla alakalı bir şey söyledi ve ben nefsime yenik düşüp yolda benim yolcuda benim demiştim. Sen kimsin he kimsin kendini ilahlaştırıyorsun bu nasıl kibir? O da bana dedi ki Allah nefsi terbiye etmek için bin sene ateşte yakarmış. Gerçekten yolda insan sarhoş gibi oluyor ne dediğini bilmiyor. Hallacı Mansur enel hak dedi diye canından olmuş. O zamanlar şeriata uygunu buymuş. Dostları cezbe sırasında sarhoşluk haliyle söyledigini bilse bile, dostları idamı için imza atmışlar. Ey Hallacı Mansur ben seni az çok anlıyorum lakin senin seviyene gelmem imkansız. 3 gün boyunca işkence görmüşsün sen hak için her şeyi göze almışsın bende ölümü göze aldım lakin işkenceye karşıyım ben. Senin bir sözün var " insanı düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar" diye o zamanlar kapıma bırakılan gülün şimdi anlamını anlıyorum. Umarım sizin gibi aşıklarla bir olabilirim bir gün..
2 notes
·
View notes
Text
Yâ Rabbî!🤲🏼
Hak dostları gibi kâinatı ilâhî muhabbet nazarıyla temaşa edebilmeyi, onu duygu derinliği, vicdan ürperişleri ve îmâni heyecanlar zaviyesinden seyredebilmeyi, gözlerden akan nedamet şebnemleri ile gufran iklimlerine ulaşmayı, yüz akı ve vicdan huzuruyla Sen'in huzuruna varabilmeyi cümlemize nasîb eyle! Gönül âlemlerimizi, Peygamber vârisi Hak dostlarının feyz, rûhânniyet ve irşadlanyla âbâd eyle!..
Amîn!.. 🤲🏼
Ramazan ayımız mübârek olsun! 🌹
4 notes
·
View notes
Text
40 gün sabah namazı kılmayanın kulluk kadrosundan çıktığını bilir misin.
Münir Derman K.S.
#ayet#hadis#sünnet#Kuran#kuranıkerim#namaz#günlük#sözler#yazılar#bilgi#tasavvuf#hak dostları#Allah dostu#mümin#aşk#cennet
0 notes
Text
Hidayet Sayın – Toplu Oyunlar kitapları
✍🏻 M. Osman Akbaşak
Yaklaşık üç yıl önce Hidayet Sayın üzerine bir yazı yazmışım. Ancak bu yazım bir “Adalet” başlıklı deneme kitabı üzerineymiş. Gerçi bu kitabını tanıtırken tiyatro oyunları üzerine de birkaç söz etmişim. Yeniden anımsatma için sadece bir iki paragrafını burada yinelemek istiyorum:
“Hidayet Sayın 1929 Aydın doğumlu, 1954 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Çocuk hastalıkları konusunda uzman doktor oldu. 1972 yılında Aydın’a yerleşerek doktorluk yapmaya devam etti. Bu arada tiyatro oyunları yazmaya başladı. Köy sorunlarını ele aldığı ilk oyunu olan Topuzlu, Uzak Diyarlar ile beraber 1965 yılında basıldı. Bu oyunu Ankara, İzmir ve Bursa Devlet tiyatroları ile İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi. Onu tiyatro camiasına tanıtan ikinci oyunu olan Pembe Kadın 1965 yılında İstanbul’da Kent Oyuncuları tarafından sahnelendi.
Elbette bu kadar değil, sonrasında bugüne değin “Toplu Oyunlar” başlığı altında yirmiden fazla oyun kitabının her birinde en az üç oyun olmak üzere onlarcasını okurlarıyla buluşturdu. Aslında yazacak çok şey var ama bu köşede ancak bu kadarını paylaşabilirim. Arzu edenler internet aracılığı ile fazlasına ulaşabilir.
Tiyatro oyunlarında neredeyse değinmediği konu yok. Kırsal yaşamdan köy sorunlarına, kent yaşamından sorunlu aile ilişkilerine kadar her konuyu işliyor. Bana göre en önemli konuları tarih sahnesinden… Shakespeare, V. Murat, Hitler, Charlie Chaplin, Âşık Veysel, Nazım Hikmet, Latife Hanım, Zübeyde Hanım ve buraya sığmayacak onlarca tarihe mal olmuş kişiyi çok yakından tanıma fırsatı sunuyor okurlarına.
Bir parantez de mitoloji konusu için açalım. Troya konulu üç oyununu bir kitapta toplamış, Aristonikos ve diğerleri oyun evinizin salonunda oynanıyormuşçasına canlı sunuyor. Bir kitabında üç oyunu kadın sorunlarına ayırmış. Bir diğer kitabında aynı dönemde yaşamış çok bilinen Rus yazarlarını bir araya getirmiş.”
2021 Kasım ayında yazdığım bu yazıda “20’den fazla oyun kitabı var” derken bugün elimde 31. Toplu Oyunlar kitabı var. Geçtiğimiz günlerde birkaç dost ile birlikte evinde hatır ziyaretine gittik. Her zamanki şıklığı ve zarafeti ile bizleri karşıladı ve bir buçuk saate yakın sohbet ettik. Sohbetimizin konusu elbette çoğunlukla tiyatro üzerindeydi. Kendisi çok fazla söz etmedi ama biz dostları çok iyi biliyoruz ki eserlerinin yeterince sahnelenmediğinden içi buruk.
Geçen yıl değerli dost Saadet Erciyas evinde ziyaret edip “Hidayet Sayın 60. sanat yılında hatırlanmayı bekliyor” başlıklı bir yazı yazarak benzer bir vurgu yapmıştı. Yine Ege Tiyatrolar Birliği Başkanı değerli tiyatro insanı ve kardeşim Metin Güler “Hidayet Sayın’a saygı” başlığıyla “Hidayet Sayın Oyun Yazma Yarışması” açmış ve geçtiğimiz günlerde ödülleri belli olmuştu. Bunlar elbette güzel gelişmeler ama en azından benim kişisel olarak beklediğim oyunlarının Devlet Tiyatroları’nda, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda ve özel tiyatrolarda sahnelenmesi. Hidayet Sayın bunu çok fazlasıyla hak ediyor.
1929 doğumlu olduğuna göre yıl hesabı ile 95 yaşı içinde olmalı. Son kitabının kendini tanıttığı bölümünde 125’ten fazla oyun yazdığını söylüyor. Bu oyunların 60’tan fazlasını okuduğum için gururluyum. Kalanlarını da zaman buldukça okuyacağım. Bugünkü yazım tek bir kitap üzerine değil bir yazar üzerine yoğunlaştı. Yine de sözünü ettiğimiz geçtiğimiz günlerde yaptığımız ziyarette imzalayarak armağan ettiği son iki toplu oyun kitabının içindeki oyunlardan söz etmek istiyorum.
“Toplu Oyunlar 30”da dört oyun var “Dünyadan Bir Gogol Geçti”, “Ben Anton Çehov”, “Ölme Canikom” ve “Tuhaf Bir Kavga”. İlk ikisi ünlü edebiyatçılar Gogol ve Çehov üzerine… Yaşamlarından dikkat çeken kesitleri bir tiyatro sahnesine sığacak şekilde özetlemiş Hidayet Sayın. Bildiğim ve bilmediğim birçok şeyi bir arada çok keyifle okudum ve sahnede izliyormuşçasına yaşadım. Diğer iki oyun günümüzde geçiyor. İki tiyatro oyuncusunun geçmişlerini sorgulamaları ve bir kasabadaki iki yakın arkadaşın tartışmaları üzerine…
“Toplu Oyunlar 31”de ise yine dört oyun var: “Pir Sultan Abdal”, “Yeni Yaşamlara Doğru”, “Masallar ve Gerçekler” ve “Umut Esintileri”. Özellikle Pir Sultan Abdal’dan söz etmek istiyorum. 16 yüzyılda yaşamış olan ünlü ozanımızın yaşantısından en önemli kesitleri dizeleriyle vermiş yazarımız. Hem şiir hem tiyatroyu bir arada yaşamak çok farklı ve keyifli bir deneyim oldu benim için. “Masallar ve Gerçekler” bir Antik Çağ oyunu. Tanrılar ve periler arasında geçiyor. İnsanoğlunun baskılar karşısında direncini göstermeye kalkınca nasıl acımasızca bastırıldığına tanık oluyoruz. Diğer iki oyun da yine güncel olaylar üzerine yazılmış ve ilgiyle okunuyor.
Fark ettiyseniz bunca yazının içinde sadece iki kitaptan ve birkaç oyundan söz edebildim. Hidayet Sayın’ı böylesi satırlara sığdırmak mümkün değil. Daha çok okumayı, ama en önemlisi daha çok sahnelerde izlemeyi beklediğimi özellikle vurgulamak istiyorum.
Sevgili Hidayet Ağabeyim enerjin hiç tükenmesin, hep yazmaya devam et. Dilerim bir gün oyunların birçok sahnede birden oynansın. Biz hepsini birden sıraya koyup izlemeye yetişemeyelim…
M. Osman Akbaşak
0 notes
Text
KUL VE KULLUK
Hak yolunda kendini adamış Allah dostları insanlarının merkezinde duran iki ana unsur vardır; bunlardan birisi tevhide davet diğeri ise Cenabı hakka kulluktur. Hakiki manada ifade edilen kulluğun kişinin hem dünyasını hem ahiretini imar eden şerefli bir görev olduğunu Allahu tealanın kullarına olan ” Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız ( Bakara…
0 notes
Text
KUL VE KULLUK
Hak yolunda kendini adamış Allah dostları insanlarının merkezinde duran iki ana unsur vardır; bunlardan birisi tevhide davet diğeri ise Cenabı hakka kulluktur. Hakiki manada ifade edilen kulluğun kişinin hem dünyasını hem ahiretini imar eden şerefli bir görev olduğunu Allahu tealanın kullarına olan ” Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız ( Bakara…
0 notes
Text
Brillant Store
Değerli Brillant Dostları,
50 Yıldır sizlere hizmet vermekten büyük mutluluk duyan markamız 2022 Senesinden itibaren Züccaciye kategorisinde yaratmış olduğu özel koleksiyon ile sizlerle..
Online alışveriş sitemiz: Brillant Store
Brillant Perde, Halı ve Züccaciye koleksiyonları, 3 kuşağa dayanan bilgi birikimimiz ve son teknoloji ürünlerimiz ile tüm Türkiye ve dünyaya yayılmış satış ve satış sonrası desteğimiz ile sizlerle.
Kalitemiz; insanlığa, doğaya ve müşterilerimize kar��ı gösterdiğimiz saygının bir eseridir.
Çalışanlarımıza sağlıklı ve yasal çalışma şartları sağlarken, ana amacımız müşterilerimizin güvenini hak edecek şekilde yüksek kalite ürünler ve hızlı hizmet sunmaktır.
15.000 m² alana yayılmış olan fabrikamız, ürünlerimize sizlerden gelen ilgi sebebiyle her geçen gün büyümeye devam etmektedir. Şirket merkezimizin ve ürün geliştirme departmanımızın yer aldığı, İstanbul Hadımköy'de bulunan 3.200 m² genişliğindeki showroom alanımızda en yeni ürünlerimizi görmek üzere sizleri ağırlamaktan onur duyarız.
Saygılarımızla
5 0 Y ı l d ı r S i z l e r l e y i z
0212 659 00 00
1 note
·
View note
Text
Başkan Sami Er, ‘10 Muharrem Aşure Günü İftar Programı’na katıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/183818/baskan-sami-er-10-muharrem-asure-gunu-iftar-programina-katildi/
Başkan Sami Er, ‘10 Muharrem Aşure Günü İftar Programı’na katıldı
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından İnderesi Tabiat Parkında organize edilen ‘10 Muharrem Aşure Günü İftar Programı’na katıldı. Düzenlenen iftar programında Başkan Sami Er birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajları verdi.
MALATYA (İGFA) – 10 Muharrem’de düzenlenen Muharrem İftar Programına Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in yanı sıra Malatya Vali Yardımcısı Bilal Basrı, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit, Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, basın mensupları, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
“MUHARREM AYININ 10. GÜNÜ KURTULUŞ GÜNÜDÜR”
Muharrem ayının öneminden bahseden Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu, “Böylesine güzel bir günde bizleri bir araya getiren Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sami Er’e hassaten teşekkür ediyorum. Bugün burada Muharrem ayı iftarını yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Muharrem ayının, Aşure Günü’nün İslam tarihinde çok önemli bir gün olduğunu biliyoruz. Muharrem ayının 10. Günü kurtuluş günüdür. Hz. Nuh’un, Hz. Musa’nın ve beraberindekilerin kurtuluş günüdür. Tarihe baktığımız zaman 10 Muharrem aydınlığa kavuşmanın, tehlikeli bir sudan geçerek kurtuluşa ermenin, fırtınalı sulardan selamete eren geminin kurtuluş günüdür. Bu vesileyle tutulan oruçlarımız kabul olsun. Aşuremiz, Muharrem ayımız kutlu olsun” ifadelerine yer verdi.
Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, iftar programında emeği geçen herkese teşekkür ederek, “İnsanlık tarihinde eşi benzeri ender görülmüş yüce insanlar, çare kapılarının kapandığı ve sevgi rüzgârlarının tamamen kuruduğu sanılan zamanlarda Allah dostları Nebiler ve Veliler insanlık âlemine birer armağan ve kurtarıcı olarak gelmişlerdir. Muharrem ayı Hz. Hüseyin İmam Efendimizin ve 72 şühedasının 10 Muharrem 680 tarihinde Kerbela’da Emevi Halifesine biat etmediği gerekçesiyle katledilmesinin 1344 yılının hüzünlü bir manzumesidir.
Bu ayda yapılan ibadetlerin, hayır ve hasenetlerin Yüce Allah’ın huzurunda kabul edilmesini niyaz ediyorum. Bu güzel günü organize eden Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve Valimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Malatya Vali Yardımcısı Bilal Basrı ise, “Bizleri böyle güzel bir organizasyonda bir araya getiren başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve kıymetli ekibine şükranlarımız sunuyorum. Muharrem ayının dünya üzerinde barış, sevgi ve mutluluk getirmesini temenni ediyor, tuttuğumuz oruçların Yüce Allah tarafından kabul edilmesini niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.
“10 MUHARREM BİZİM VE TOPLUMUMUZ İÇİN BARIŞIN, ADALETİN VE HUZURUN SEMBOLÜ OLSUN”
Muharrem ayının tarihinden anekdotlar veren Başkan Sami Er, böylesine güzel günlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğine vurgu yaptı. Başkan Sami Er, “10 Muharrem Müslümanlar ve toplumumuz için çok önemli bir gün. Bugün baskıya ve zulme başkaldırı günü. Bugün adaletsizliğe ve haksızlığa başkaldırı günüdür. Tarihimize baktığımız zaman Muharrem ayında birçok olaylar yaşanmıştır. Fakat bizim aklımıza ilk gelen Kerbela’da Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendimizin başına gelenler, Hz. Hüseyin Efendimiz ve ehlibeytinin zulme uğraması, katledilmesi aklımıza gelir. Onların zulme başkaldırısı aklımıza gelir.
Bilindiği gibi Aşurede çeşitli renklerde ve tatlarda yiyecekler var. Bizler toplumda her zaman ‘renklerimizin, dillerimizin, dinlerimizin, meşreplerimizin farklılıkları zenginliklerimizdir’ deriz ama maalesef bunlar tarihten bu yana bizim zenginliğimiz iken bir çatışma aracı haline getirilmiştir. Her zaman hak ve batılın mücadelesi olmuştur.
Bizlerde 10 Muharrem Günü dolayısıyla çok değerli Dedelerimiz ve STK temsilcilerimiz ile toplandık. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugünün her zaman bizim ve toplumumuzun için barışın, adaletin ve huzurun sembolü olsun” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Yap, işlet, öldür...
Sizin sokak hayvanlarına neler yapabileceğinizi biliyoruz.
Siz depremzedeleri bile konut yerine çadırlara mahkûm edenlersiniz. Biz bu hayvanlara barınaklarda neler yapabileceğinizi o yüzden çok iyi biliyoruz.
Siz ormanlar yanarken binlerce hayvanı, ağaçları ölüme terk edenlersiniz."
Biz sizin potansiyelinizi biliyoruz. İşte o yüzden buradayız, sokaklardayız
Sizlerin, “ Yap, İşlet, Devret” modeli gibi ormanlarımızı yağmalayarak kendi yandaşlarınıza barınaklar yaptıracağınızı biliyoruz. Sizlerin yıllardır hastanelere, hava alanlarına, köprülere geçiş garantisi verir gibi bu barınaklarınızda da “Yap, İşlet, Öldür” modeli uygulayacağınızı ve öldürülen her hayvan için kamu kaynaklarından para ayıracağınızı, hatta öldürme garantisi vererek ölüm kamplarını inşa edeceğinizi dahi düşünüyoruz. Sizlerin samimiyetine güvenmiyoruz.
Sizin kanun tanımazlığınızı biliyoruz. İşte o yüzden günlerdir sokaklarda masumca ifade ettiğiniz uyutma palavralarınızın katliam yasası olduğunu duyurmak için sokak hayvanlarının yanındayız.
Biz sizin potansiyelinizi çok iyi biliyoruz!
Ülkenin her yerinde kadın cinayetlerinin, çocuk istismarcıların serbestçe dolaştığı sokaklar yarattığınızı biliyoruz. Sizin sokaklarda özgürlüğe, yaşam hakkına tahammül edemediğinizi biliyoruz. İşte bu yüzden alanlardayız.
Bugün susma günü değil. Biz susarsak, hayvan dostları susarsa, medya susarsa, sokağında köpekleri besleyen esnaf susarsa, öğrenciler susarsa, yemeğinin bir parçasını hayvan dostlarıyla paylaşanlar susarsa, öğretmenler susarsa, doktorlar susarsa, sivil toplum kuruluşları susarsa yarın bu kan kokusu ülkenin kara lekesi olur.
Susmayacağız. Bu yasa tasarısı meclisten çekilinceye kadar susmayacağız.
Yetkililer, sanki Türkiye’de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir “hayati”, hatta “ölümcül” sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koyuyorlar.
20 yıldır kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, hayvanları kısırlaştırmayan, hiçbir bilimsel çalışma gerçekleştirmeyerek hayvanları kaderine bırakıp, besleme, bakım ve iyileştirme yapmayan, onları başka ilçelere, ormanlara, çöplüklere atan ve popülasyonun artmasına sebep olan belediyelerin suçunu köpeklere atamazsınız.
Onlar birer eşyaymış gibi, hayvanların kataloglardan, internetten, merdiven altından yasal ve yasadışı üretimine, satışına ve ticaretine izin verip hayvan terk etme fiillerine caydırıcı cezalar getirmeyen yasa yapıcıların sorumluluğunu köpeklere yıkamazsınız.
Biliyoruz ki, sokak hayvanlarına dönük nefret sadece onların değil hepimizin hak ve özgürlükleriyle ilgili bir sorundur. Ekolojik yıkımdan, hukuk tanımazlığa, cinsiyet rejiminden emekçilerin hak ve özgürlüklerinin yok edilmesi aynı saldırının bir parçasıdır.
Biz hayvan hakları savunucuları olarak tüm türler için yaşam hakkı istiyoruz.
Bu yasa tasarısının kanunlaşması durumunda o hayvanların ölüm feryatları kulaklarımızdan gitmeyecek. Bugün susanlar, sizler bir türü katleden insanlar olarak, tarihe geçeceksiniz.
Biz hayvan hakkı savunucuları susmayacağız. Bu ülkenin tarihine bir kara leke daha düşülmesine izin vermeyeceğiz.
Bugün elini kana bulayanları da, özgürlüğü, yaşam hakkını gasp edenleri de ifşa edeceğiz.
Hayvanlar üzerinden kar sağlayanları, zulme susanları da ifşa edeceğiz. Susmayacağız.
Şunu çok iyi bilin, yıllardır kısırlaştırma yapmayıp itibardan tasarruf yapmayanlar sokak hayvanları katledilince bu ülkede itibar sahibi olamayacaklar. İzin vermeyeceğiz.
Soruyoruz size. Nerede ölüm yasası vardır? Kimler ölüm için yasa yapar?
Soruyoruz size eşitlik, uygarlık, hak, hukuk yasalarını kimler yapar?
Soruyoruz size adalet nedir?
Yaşam hakkı nedir?
Size, sokak hayvanları öldürme hakkını kim veriyor?
Bu ülkeyi yönetmeye talip olanlar, yaşanabilir çağdaş, özgür kentler, sokaklar vadedenler neden susuyorsunuz?
Bugün susmanın zamanı değildir.
Başını okşayacağımız sokak hayvanları kalmadığında mı konuşacaksınız. Çocuklarımıza Eros ’un heykelinin başını mı okşatmayı düşünüyorsunuz?
Masum canlıların öldürülmesini çocuklarımıza nasıl açıklayacaksınız? Kandırıldık mı diyeceksiniz?
Biz herkes için şiddetsiz bir dünya isteyen hak savunucuları köpeklerden değil gerçek sorumlulardan hesap sorulmasını istiyoruz.
Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den Anadolu’nun her sokağından hep birlikte haykırıyoruz.
Hayvan, yaşam, özgürlük…
0 notes
Text
Otizm dostları, 2 Nisan Otizm Gününde bir araya geldi
Denizli Otizm Derneği’nin Yenişehir’deki merkezinde, otistik çocuklar, ebeveynleri, çeşitli sivil toplum örgütlerinin üyeleri, yerel yönetim ve kamu kurumlarından temsilciler 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü için bir araya geldi. Denizli Otizm Derneği (DOD) 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri için otizm dostları buluştu.�� DOD üye ve gönüllülerinin yanı sıra, Denizli Rotaract Kulübü, Pamukkale Rotary Kulübü ve Mandos Mandolin Dostları müzik grubu üyeleri etkinliğe katıldılar. Denizli Rotaract Kulübü üyelerinin DOD üyeleriyle birlikte otizm farkındalığı için boyadıkları magnetler etkinlikte sergilenirken Mandos grubu da büyük beğeni toplayan bir konser verdi.
Otizm için kırmızıyı seç sloganıyla, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dernek merkezinde otizm dostlarıyla buluştuklarını ifade eden Denizli Otizm Derneği Başkanı Burcu Bilik, otistikler ve ailelerinin depremin etkisiyle önceki yıllara göre daha zor zamanlar geçirdiğine dikkat çekti. Bilik, şunları söyledi: “Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremin üzerinden 60 günden fazla süre geçmiş olmasına rağmen hala bölgede yaşayan otistik çocuklar ve ailelerinin barınma ve gıda gibi en temel ihtiyaçlara erişiminde bile büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıların çözümü için kamu kurumlarının ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını acilen yerine getirmesini bekliyoruz. Sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin de cezalandırılmasını istiyoruz. 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi siyasi parti temsilcilerine aşağıdaki soruları yanıtlamaları için açık çağrıda bulunuyoruz: Afet bölgesinde yaşayan veya bölgeden göç etmek zorunda kalan otistik birey ve aileleri için çözüm önerileriniz nelerdir? Bütçesiz eylem planlarının işe yaramadığını yaşayarak gördük. Otizmle ilgili yapacağınız temel çalışmalar ve bunların gerçekleşmesi için ayıracağınız bütçe nedir?
“Depremzede otistik çocuklu ailelerin talepleri karşılanmalı”
Bugüne kadar otizm adına çok sözler verildi ama bunlardan çok azı tutuldu. Depremin gölgesinde Nisan ayına girdik. Otistik çocukların haklarını savunan bir dernek olarak çocuklarımızın şovlara malzeme edilmediği, insan hak ve onuruna uygun çözümlere kavuştuğu günler için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Öncelikli olarak deprem bölgesindeki otistiklerin ve ailelerinin, bölgeden farklı illere tahliye edilenlerin sorunlarının acil olarak çözülmesi için talepte bulunduğumuzu basın aracılığıyla da duyurmak istiyoruz’’ dedi. Otizm Dostları, otistik çocuklar için neler yapabilecekleri hakkında bilgilendirildi. Derneğin yeni projeleri anlatıldı. Otizmli çocuklar, kendilerine özel hazırlanan etkinliklerle boyama, resim ve farklı oyunlarla keyifli vakit geçirdi.
Read the full article
0 notes