Tumgik
#gönül kongresi
onderkaracay · 4 months
Text
Tumblr media
0 notes
haberolacom · 2 years
Link
Tumblr media
2 notes · View notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Muğla gelini CHP Muğla Kadınlar İl Başkanlığına aday
https://pazaryerigundem.com/haber/181165/mugla-gelini-chp-mugla-kadinlar-il-baskanligina-aday/
Muğla gelini CHP Muğla Kadınlar İl Başkanlığına aday
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Muğla İl Kadın Kolları Kongresi; 8 Temmuz Pazartesi merkez ilçe Menteşe’de gerçekleştirilecek.
Ata SEVGİ / AjansCANKA
 MUĞLA (İGFA) – Şimdiye kadar 4 adayın yarışacağı öğrenilen CHP Muğla İl Kadın Kolları kongresinde, sürpriz bir aday da Marmaris’ten çıktı.  Aslen İzmirli olan Marmarisli turizmci Cumhur Bulut’la evli olan CHP Marmaris Yönetim Kurulu üyesi ve İlçe Sekreteri Meltem Bulut; AjansCANKA’ ya verdiği bilgide, “Urla İzmir doğumlu olup, Marmarisli eşim ve ailemle birlikte 28 yıldır Marmaris’te yaşamaktayım. 2019’dan bu yana 5 yıldır CHP Marmaris İlçe Yönetim Kurulu üyeliği ve ilçe sekreterliği yapmaktayım. Geçen yılki il kongresinde il örgütümüz beni onurlandırarak, kurultay delegesi olarak seçti.
Tumblr media
KADINLARIMIZ YÖNETİMİN HER KADEMESİNDE OLMALI Kadınlarımızın sorunlarını biliyorum ve bunları ortak akılla hep birlikte çözerek, iktidar yolculuğumuza yürüyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş bir Türk kadını olarak kadınlarımızın, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş ve modern bir dünyaya liderlik edebileceğine inanıyorum, kadın örgütlenmesinin önemini biliyorum. İşte bu yüzden CHP Muğla İl Kadın Kolları Başkanlığı’na adayım. Sizlerin desteğiyle, her platformda söz sahibi olan kadınlarımızın sesini daha güçlü şekilde partimizin her kademesinde duyurmak için bu yola çıktım. Tüm kadın üyelerimizin desteğini bekliyorum.” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazigsurmanset · 1 year
Text
ALİ ÖZCAN: ”BENİM DÜŞÜNCEM ALINMADAN YAPILAN BU AÇIKLAMAYI DOĞRU BULMUYORUM”
Tumblr media
CHP’de il kongreleri gerçekleşiyor. 14 Mayıs seçimleri sonrasında CHP olağan kongre sürecini başlattı. Elazığ’da bu gün 38. Olağan İl Kongresi gerçekleşti. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile başlayan kongre306 delegenin katılımı ile yapıldı. Kongreye mevcut başkan Coşkun Çağlar Duran tek aday olarak katıldı. Kongrede divan başkanı seçilen CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.14 Mayıs seçimlerinde CHP olarak Türkiye’de oyların yüzde yüz arttığı tek ilin Elazığ olduğunu ifade eden Erol, aynı başarıyı 2024 Yerel Seçimlerinde de göstereceklerini söyledi. Seçimlere büyük bir iddia ile hazırlanacaklarını ifade eden Erol, 14 Mayıs seçimlerinde milletvekili adayı olan, ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği ile adaylıktan çekilen CHP 26.Dönem Milletvekili Ali Özcan’ın Elazığ Belediye Başkanlığına aday olarak göstermek istediklerini söyledi. CHP 26. Dönem Milletvekili Ali Özcan, 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde CHP’den aday olmak istemiş, aday gösterilmediği takdirde bağımsız aday olarak seçimlere gireceğini ifade etmişti. Elazığ’da etkin bir siyasi olan Özcan sonraki süreçte bağımsız milletvekili adayı olarak başvurusunu yapmıştı. Seçimlere kısa bir süre kala CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Adıyaman’da bir araya gelen Ali Özcan, bu görüşme sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun da isteği ile adaylıktan partisi lehine çekildiğini açıklamıştı. EROL: HEPİMİZİN ABİ DEDİĞİ ALİ ÖZCAN’A BELEDİYE BAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İÇİN TEKLİF GÖTÜRECEĞİZ Seçim sonrasında gerçekleşen kongrede konuşma yapan Gürsel Erol, CHP 25. Dönem >İstanbul Milletvekili Ali Özcan’ı Elazığ Belediye Başkanlığı için aday olmasını ifade ederek şunları söyledi:’’ “Önümüzdeki yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ’da en iddialı partilerden birisidir. 14 Mayıs Genel Seçimlerinde Elazığ merkezde 2. Parti seçildik. Bilindiği üzere daha önce Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Belediye Başkanlığı’nı kazanmadı. Partimizin Elazığ’da seçimi kazanması için, iddialı, deneyimli ve partimize abilik yapacak, Elazığlı hemşerilerimizin güvendiği, hepimizin abi dediği Ali Özcan’a Elazığ Belediye Başkanlığı adaylık teklifini götüreceğim. Bu öneriyi Ali Özcan’a götürmeden önce de Olağan Kongremize katılan tüm partililerin onayına sunacağız.’’ Dedi. Kongreye katılan tüm delegelerin ortak oyuyla Ali Özcan’a Belediye Başkanlığı Adaylığı için teklif götürülmesine karar verildi. ÖZCAN: BENİM DÜŞÜNCEM ALINMADAN BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUM Konuyla ilgili olarak HARPUTTİMES HABER’e konuşan Ali Özcan, Gürsel Erol’un adaylık ile ilgili konuşmasından haberi olmadığını ifade ederek tepki gösterdi. Böyle bir teklife sıcak bakmadığını ifade eden Özcan şunları söyledi:’’ Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş bir siyasetçi olarak benim partimden seçim talebimi yineliyorum. Ön seçim yapılırsa ben her yerden aday olabilirim. Ancak benim haberim olmadan böyle bir konunun gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum. Bana sorulmadan, düşüncem alınmadan böyle bir konunun gündeme getirilmesini de hoş karşılamıyorum.’’ Dedi. Read the full article
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
'Diyanet İşleri Başkanlığı milletimizin gönül rahatlığı ile güvendiği bir kurumdur'
‘Diyanet İşleri Başkanlığı milletimizin gönül rahatlığı ile güvendiği bir kurumdur’
Diyanet İşleri Başkanlığınca “Diyanet İşleri Başkanlığının Gelecek Perspektifi, Hizmetler, Hedefler, Stratejiler” başlığıyla düzenlenen 4. İlçe Müftüleri Kongresi, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın katıldığı açılış programıyla Kızılcahamam’da bir otelde başladı. Kongrenin açılış oturumunda konuşan Erbaş, sosyal, siyasal, iktisadi ve benzeri açılardan hızlı gelişmelere şahit olunan dünyada, bölge ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
seslimeram · 6 years
Text
Leyla Güven Ses Veriyor, Anlıyor Musunuz?
Tumblr media
Gerçeğin eğilip büküldüğü eksiltilip un ufak edildiği bir zamanın tanığıyız. Dünümüz hep güncel, şimdimiz hep zayi, yarınımız hepten bir belirsizlik barındırıyor. Bir cerahate rehin ve kurban ve tasfiye edilecekler olarak yaşamda tutuluyoruz. Eleme günü gelene kadarki zaman aralığında yaşadığımızı var saydığımız bir sahnede bir o yana bir bu yana sürülüp, bir o yandan bir bu yandan derdest edilmenin eşiğine taşınıyoruz. Gerçek ezilirken yerine ikame olunan yeni dur durak bilmeksizin o deneyin devamlılığını sağlıyor, evet, sahiden de son kararımız!
Devletli pragmatist, faşist unsurların hemhal olduğu bir çatı vazifesini gösterirken dünün, şimdileşmesi kesintisiz kılınmaktadır, farkındayız. Aynaya yansıyan akis gibi ismi “ülke” olan bir yerin / yurdun sahiden de cürüm sarmalı olduğunun gerçekliği örtbas olunmaya devam edilendir. Vahamet bu bahsin bile sorgulanmamasıdır. İsmi lazım değilin doğal liderliğindeki siyasi partinin, form, biçem ve tahayyül olarak, akılda hemen hemen hiç kuşku bıraktırmayacak bir halde geçmiş karanlığının başat temsillerindeki yıkımla özdeş menzilin hepimizi boğmaya kalkmasıdır.
Var edilen yeni, tasarlanıp inşasına düşülmüş olan dizayn zaten dünün tescilli markasıdır. Dün her neyi var ettiyse o faşizan, benmerkezci, ırkçılığın dibinden milliyetçi ve sözüm ona muhafazakar bir ülke edimi, tahayyülü bir kez daha bu sınırlarda güncellenir. Geçmiş olanın eksik, yarıda bıraktığını yineleyebilmek, onu bir üst perdeden seslendirip ülke hali, mefhumunu topyekun yaşanmaz kılmak ve bunu hala icraat diye bildirmek güncellene gelendir.  
Artık gerçeğin yerine ikame olunanların insafındayız. Biteviye kılınan propaganda, artık hiç kesintisiz manipülasyon, ana akım medyadan, sosyal medyaya ve fazlasına o cerahat dolu hal / istenç güncellene gelendir. Gerçek olan parçalandıkça yalanlar yeni gerçek ilan edilir. Gerçek çürütüldükçe yerine yapılandırılan her tahayyül bir gerçek addedildikçe o yaşama meseli 1984 yazınında, George Orwell’in meramında bildirdiği cerahatle enikonu hemhal olur. Çürümenin bağrında yükseltilen cerahat bu halin özetleyicisidir.
Muktedirin o “iktidar partisi” ve şürekası, ismi lazım değil beyefendi ve tüm kurmayları, iktidar fikrini aksettiren medya, seçkin ilan edilmiş zümreler bu ülkenin aleni işgalini tüm boyutlarıyla birlikte günceller. Gerçeğin eğilip büküldüğü, yıkımın süreğen addedildiği yerde var edilen menzilin korkunçluğudur mesele. Hiçliğin düzlem ilan edilmesinin, ülke diye bildirilmesidir sorgulanması elzem olan. Cerahat artık örtbas edilemeyendir. Yaraları güncelleyen, müşterekleri yerle yeksan eden düzlemin ulaştığı seviye hiç birimiz için ala değildir. Yaşam hepten, heder, heba olunandır.
Yaşatma edimindeki eksiltmelerin günbegün yinelene geldiği saha burasıdır, iş bu toplam ve var edilen yekundur. Gerçek tahrif olunurken yerine güncellenmeye çalışılan mesele hayatın eksiltilmesidir iş bu temsilde eğrilerin yol bellenmesidir. Cerahat artık hemen her yerdedir. Cüretle savunulan yıldırının, birbiri içerisinde örülen tahakküm ve tehdit döngü ve mekanizmaları içteki sözü / özü yıkmaktadır. Geriye kalan yalanlardır ve kesintisiz bir çürüme halidir.
Gerçek, eksik ve gedik kısımları biteviye güncellenen bu riya tahayyülünden bir ülke bina olunmasıdır. Gerçek topyekun zayi olunan şimdidir, bir bakıma gelecek şimdinin içinde o tahayyüle yıkıma rehin edilendir. Bir yaşam tahayyülüne bile yer bıraktırmayan cerahatin sofrasında hayat yerle yeksan olunmaktadır. Gölgesi değmemiş tek bir an bile tahayyül etmeyen devletin kapsayıcılığı değil dışlayıcılığı örgütlemesidir mesele.
Bir hayal kırıklığının sahnesidir güncellenen. Var edilmiş cerahatin asla kafi görülmediği yerde hayat istenci eğreltilik ile kuşatılıp, oldubittiye getirilerek un ufak edilmektedir. Çürütmenin temsili değil artık her ana taarruz edilen bir mesel olduğu takdirinizedir. Ana akım manşetlerine yansıyanlar, bu tahayyülün gerçekliğini kesinkes bildirir. Bir yaşam sahasının her nasıl eylemden / bağlamından kopartıldığı bugün afakidir. Şiddet, hınç ve linç toplamından mürekkep kılınan bir sahnede gerçek törpülendikçe yıkımın şiddeti de giderek çoğalır. Katliam ve kırımlar kafi görülmediğinde iki yaşındaki çocuğun annesi ile gözaltına alındığı, ekranlarda ayrımcılığın daniskasına müsaade olunurken hala x’in de y gibi arkasındayız cümlelerinin kurumsallaştırıldığı bir yerde, eğreltiliği alt eden hakikat o iki satır önceki bahistedir. Gözaltı ve tahakkümden mülhem ol eza menzili artık gerçektir.
Çürümenin dört bir yandaki varlığı güncellendiğinde ortaya çıkan cerahat yerine başkaca mesellerin öne çekildiği bir uzam bina olunur. Yasaklanmış olan şet yaşatma istencine tam anlamıyla vurulan ketleri kim / kimler sağlamaktadır sorusudur. Bir ülkenin cürümle hemhal halinde şu kadarcık cümle bile kafidir, yollandığımız karanlığı göstermesi açısından. Bakur Kürdistan’ındaki manevralardan, Rojava’ya, Kuzey Suriye topraklarına karşı her gün bugün, yarın diye bir müjde gibi duyurulan yıkım gayretine, Afrin’de kurulu olan cerahat düzeninin ta kendisini “medeniyet” götürdük biz diye duyururken cihadçı çetelerin birbirlerini boğazladıkları bir sahnenin imaline, gerçeklik bize duyurulmayanlar dahilinde görünürlüğü birkaç tıklama ile söz konusudur.
Daha yakınlara geldiğimizde, gün aşırı bir kadın cinayetinin var edildiği, İstanbul’da ol Beyoğlu’nda katledildikten sonra yakılan mülteci kadının halinden görmek mümkündür. 10 Yıllık Değişim etiketiyle memleket sathı mahallinde baş örtülerini açan kadınların ol varlıklarına karşı, bunlar fetöcü, mihrak, hain sayıklamalarından dahası çıkagelen tüm o açık ve seçik erkek şiddetine yol açan, biteviye klişe cümlelere bir dolusu ile gerçekliğin nasıl eğilip büküldüğü ortaya çıkartılır. Herkes asayiş berkemal havalarında dolanıp ta yoluna devam ederken, yol aslında yoktur, bıraktırılmayandır. Geriye konulmamış olanı fark etmek bir yana, güncelliğe / bu yıkıma kulaklarını kapatmaya devam edenlerin elinde bir menzil çukur k��lınır, hakikat budur. Ortak payda kılınan şey hepimiz için bu yıkımdır.
Gerçeğin eğilip büküldüğü yerde hiçbir şey anlık / rastlantısal değildir artık. Meşum zatın ve tüm devletli sahiplerinin ve payandalarının ortaklaşa icrasına düştükleri yer, sahne tüm bu cehennemî tahayyülün odağındaki bir toplamdır. Cürümler artık gizli / örtük değildir en kestirmeden, doğrudan ve apaçık yapılandırılandır. Hiçbiri eğrelti olmayan bir istençle yıkım şekillendirilmektedir. Zorda koyulan insan olma meselidir, düşünselliktir. Gelecek bahsinin belirsizliğe demirlemesi sonrasındaki her fecaat bu bahsi günceller.
Gündemin satır aralarına sıkıştırılmış olan her eylemden sonra çıkagelen bu tahayyülün kör karanlık sarmalıdır. Burası mutlak / kati ve keskin / kesintisiz bir çürümenin sahası olarak yükselendir. Gerçek yerle bir edildikçe bir hikaye değil sahiden de hayat mefhumu çoraklaştırılır. Yaralar hep ortadayken insan olma hal ve istenci hep yağmalanandır.
Muktedirin yeni ülke tahayyülü bu hallerin yolundan çıkagelen, güncellenen bir meseldir. Yeni olarak addedilen halihazırda dünün tasdikçisi olarak şimdiyi kuşatandır. Güncelliği sağlama alınan şey bir biçimde halkların somut yaralarının daha da fazla kanatıldığı bir yer, bir temsilin varlığıdır. Burada, şu sahanın ötesinde okuduklarınız, işte, sokakta ya da evde karşılaştıklarınız, seyrettikleriniz, bildikleriniz bu bahsin bir devamlılığını sağlar. Müesses nizamın tüm partileri iktidar, muhalefet el ele bu çürüten eksenin güncelliğini sağlama almaktadır.
Bütün bu yaşatılanların yekunundaki yıkım hepimize eğilip, bükülmüş olan gerçekliğin her ne olduğunu da anlatmaktadır. Cerahat hayatımızı hiç etme isteğiyle güncellenirken yara artık uzak öte değil içtedir, tam da içimizdedir. Gerçek örtbas edilmek istenirken ol riya zaten hakikati imlemektedir. Yaşama gayretinin önüne kurulan setler çoğaltıldıkça gelecek de endişeli bir haller mefhumuna dönüşür. Bugün kesintisiz kılınan budur! A, B, C ve D partilerinin al takke ver külah bu ülkeyi yolladıkları sahne uçurumdur. Ajanslara düşen her haber bu bahsin bir başka kanıtlayıcısıdır. Yaşa(t)ma edimine düşmanlıkların o sofrasında lime lime edilen şey haktır, hakikattir. Yıkılan haktır, hukuktur, adalettir. Bir biçimde gerçekliğin eğip büküldüğü yerde çürümekte olan insanlık meselinin özüdür.
Tumblr media
Mezopotamya Ajansı’ndan aktaralım: “Tecride karşı 74 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’in tutuklu olduğu Diyarbakır E  Tipi Cezaevi önünde eylem yapmak isteyen Dicle Amed Kadın Platformu üyelerine polis müdahale etti. Yaklaşık 15 kadın gözaltına alındı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin sonlandırılması talebiyle 74 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in eylemine dikkat çekmek için eylem yapan kadınlar gözaltına alındı. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi yakınında bir araya gelen Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) üyesi yaklaşık 50 kadın ellerindeki düdükleri çalarak eylem yaptı.  
Kadınların eylemi üzerine çevrelerini saran güvenlik şube ve çevik kuvvet polisleri kadınlara müdahale etti. Bu sırada müdahaleye karşı çıkan bazı kadınlar polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alına kadınlar “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları attı. Gözaltına alınanlardan isimleri öğrenilenler şunlar: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası Diyarbakır Eşbaşkanı Gönül Adıbelli, Gurbet Özel, Gülistan Ekte, Narin Gezgör, Bahar Karakaş Uluğ, Ceylan Aslan, Rozerin Çatak, Adalet Kaya. Gözaltına alınan kadınların Diyarbakır TEM Şubeye götürüldüğü öğrenildi.
Polisin, cezaevi önüne gelen HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’a elini kaldırarak bağırması da dikkat çekti. Fiziki müdahalede bulunarak cezaevi önünden ayrılması istenen Tosun’a, TOMA tarafında tazyikli su sıkıldı. Cezaevi çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı.”  
Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan, gazeteci Nurcan Baysal’ın sorularını yanıtlar. Belki de asıl meselin can alıcı noktası şu soruda ortaya dökülür: “Barış ile Abdulah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasının ne alakası var diyenler var, özellikle batıda. Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması ve barış arasındaki ilişkiyi senden dinleyebilir miyim?”
“Annemin talebinin aslında hepimizi çok yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bu talep bir kişinin ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi gibi gözüküyor olabilir. Ama öyle değil. Barış ve Öcalan’a tecrit arasında çok güçlü bir ilişki var. Çok güçlü bir referans var önümüzde. Öcalan ile görüşmelerin yapıldığı bir dönem var. O dönem cenazeler gelmedi, gerçekten gözyaşları dindi bir süre, çok güzel bir süreçti, herkes çok mutluydu. Türkler de Kürtler de, çünkü asker cenazeleri de gelmiyordu. İnsanlar “vatan sağ olsun” demek zorunda da kalmıyorlardı. Annem böyle bir yerden bakıyor. Yani PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme sırasında yeşeren umudun sürdürülmesini, yeniden devreye konulmasını istiyor. Neden?  Çünkü böyle bir dönem var, bu farazi bir şey değil, bu bir gerçek, yaşanmış bir süreç var. O nedenle bu sürece dönülmesini istemek, annemi en çok anlayabildiğim nokta.
Çözüm sürecinde Öcalan’la ilgili toplumda bu kadar büyük bir tepki yoktu. Milliyetçi duygular bu noktada değildi.  Şimdi Öcalan ismi geçtiğinde bile insanların yüzündeki ifade değişiyor, çok ciddi bir tepki var. Ben bunu devlet tarafından yaratılan algıya bağlıyorum.  Bir şeyin iki tarafı varsa, o tarafla masaya oturulması gerekiyorsa, karşındaki insana çok büyük tepkiler de olsa bile, masaya neden oturulduğunu insanlara açıklayabilirsen, o zaman insanlar hak verebilirler. Ama masaya oturduğun kişiyi, iki gün sonra tekrar terörist ilan edip, Kürt sorununu yeniden çatışarak çözeceğim dersen, o zaman insanlarda da bu tepkiler gelişiyor.”
Sabiha Temizkan anlatmaya devam eder: “Annem ve ondan sonra açlık grevine giren insanlar sadece barış olsun istiyorlar, gerçekten güzel günler gelsin istiyorlar ve bizler için güzel bir yaşam tasavvur ediyorlar. O nedenle herkes sesini yükseltsin istiyorum. Bugün benim annem, yarın bir başkasının evladı, birinin babası bu direnişi göstermek zorunda kalmasın, artık daha fazla insan bu acıları çekmesin.  Biz bu topraklarda çok daha güzel yaşayabiliriz, barış içinde yaşayabiliriz, annem de tam olarak bunu istiyor. Dolayısıyla herkes onun yanında olsun istiyorum.”
Gerçeğin un ufak edildiği bir zaman diliminde Leyla Güven gibi insanlar hakikatin yolu, yönünü belirginleştirmek için mücadelelerine devam demektedir. Sabiha Temizkan’dan, Remziye Tosun’a, Amed’de gözaltına alınan kadınlardan, mitinglerde duyurulmaya çalışılan seslenişe barış tahayyülünün kim / kimler elinden bu hallere koyulduğu sorgulanır. Bir ülkenin handiyse tamamının sessizlikle karşıladığı ölüm, yaşam mücadelesi bir başka sathı mahalle taşınmak istenirken, bir asırdır çeşitli biçimlerde var edilmiş Kürd sorununun son kırk küsur yıldır şiddetle bertaraf olunamayacağının resmiyet kazandırılmış bir çığlığı mahpushanelerden atılmaktadır. Duyuyor musunuz, soruyor musunuz?
Sabiha Temizkan, 21 Ocak günü Twitter hesabından şu mesajı paylaşır: “Annem bugün ilk kez benimle de görüşmeye çıkamadı. “Kendi isteğiyle görüşe çıkmadı” diye kağıt imzalatmışlar. Annem yahu! El insaf! Çok istediği halde çıkamamış olmalı. Bugün 75 gündür aç! #LeylaGüveniYaşatalım Annemin hapis değil Meclis’te olması gerekiyor. #LeylaGüveneSesVer”
Coğrafyanın bir kader gibi mütemadiyen ölümü var ettiği bir iklimde bir kez olsun, bari bu kez olsun hayat kazanabilsin diye bir sesleniş güncellenmeye çalışılıyor. Mevzu ne silahlı mücadele, ne devletin kesintisiz zorbalığından ibaret. Kesin ve kati, birörnekleşip yerle yeksan etmek dışında hiçbir ibareye, eyleme müsamaha gösterilmeyen bir yerde ol hayat meseli ne kadar mühimdir sahiden fark ediyor musunuz? Bir kadın cerahatin, bütün o benmerkezci, yalanlarla şekillendirilmiş hiddetin karşısında ses veriyor. Belki unutmak yolunda yürünen bir menzilde hiç değilse barışın ne kadar ivedi bir mesele olduğunu hala anlatıyor, sahiden duyuyor musunuz? Leyla Güven ses veriyor, anlıyor musunuz?
Son söz; “Hastalandığımda, ağladığımda, üzüldüğümde, sevindiğimde tüm bu anlarımda yanımda annem vardı. Dolayısıyla onun zarar göreceğini düşünmek ya artık hayatımda olmayacağını düşünmek beni çok nefessiz bırakıyor, çok kötü hissediyorum.” Sabiha Temizkan... Annesi Leyla Güven için ses veriyor, anlıyor musunuz?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2018
Görseller: Şehir, Tekillik, İnsan – Şimel Berfin POLAT v/ Behance
1 note · View note
kamuweb · 4 years
Photo
Tumblr media
Bakan Kasapoğlu: Gönül köprüsünü güçlendirerek yarınlara yürüyeceğiz AK Parti Van İl Gençlik Kolları Başkanlığı 6. Olağan Kongresi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı bağlantıyla katıldığı programla gerçekleştirildi.Edremit ilçesindeki Nur Tatar Spor Salonu'nda yapılan kongreye katılan Bakan Kasapoğlu, AK Parti teşkilatlarındaki gençlerin 19 yıldır inandıkları yolda yürümeye devam ettiğini belirtti.Birlik ve beraberlik vur... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/gundem/bakan-kasapoglu-gonul-koprusunu-guclendirerek-yarinlara-yuruyecegiz.html
0 notes
hakimiyet · 4 years
Photo
Tumblr media
Demokrat Parti’den tüm Konyalılar’a kongre daveti https://ift.tt/3bhVOYy
Demokrat Parti’den tüm Konyalılar’a kongre daveti Demokrat Parti Konya İl Başkanı Hasan Varlısenet yapmış olduğu açıklama ile, "7 Ocak da gerçekleştirilecek olan DP Konya İl Kongresi ve Demokrat Parti'nin 75.kuruluş yıldönümü kutlamalarına demokrat misyona gönül vermiş tüm halkımız davetlidir" dedi.
January 05, 2021 at 01:39PM
0 notes
onderkaracay · 5 months
Text
Tumblr media
Atatürk'ün ilke devrimleri çağa uygun Türk insanlığının töre adaletini hakim kılmaktır.
Devleti töre ayarlarına Atatürk gibi onun askerleri olarak geri döndüreceğiz.
Gönül kongresi hedefine yaşattıkları ile ulaştı.
Her Türk'ün yüreğinde şimdi asil kanın devinimi ile o meşale yanıyor.
2015 tarihinde Mobbing Bank ile Türk töresi adına kitap ile verdiğim manifesto ve muhtıra sonrası devleti 15 Temmuz senaryosu ile bir kişiye teslim ederek esir aldılar.
Şimdi bu esarete Türk ulusu iradesi, adalet ve töresiyle son verecek.
Anayasanın ilk dört maddesini iç savaş tehdidi olarak kullanmak isteyecekler asla bu tür oyunlara gelmeyeceğiz.
Tere yağından kıl çeker gibi devlet Türke teslim edilecek.
Bu ülkeyi bu hale getirenlerin kendileri teslim etmek zorunda kalacaklar.
Diri tutabilecekleri bir kitleleri kalmadı.
Şerde boş durmuyor.
Sloganlar, semboller, nasa, dijital peygamberler vb ocak, örgütlenme ve dini Atatürk ve Hazreti Muhammed bağlantısı kurarak aldatma projesi de ayrı büyütülüyor.
Aldanmayacağız.
Kemdim ile ilgili hiçbir beklentim yoktur.
Görevim yol göstermektir.
Atatürk'ün hayatta en hakiki mürşit ilimdir görevi gereği.
Önder Karaçay
0 notes
egedensondakika · 5 years
Text
Yücel, Bayraklı örgütüyle buluştu
Tumblr media
İlçe kongrelerinin tamamlanmasının ardından seçilen yeni başkan ve yönetim ziyaretlerini sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Deniz Yücel, il kongresi öncesi CHP Bayraklı örgütüyle buluştu. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş ve kongre delegeleriyle bir araya gelinen toplantıda birlik ve beraberlik mesajları verilirken, dayanışmanın artırılarak, tek hedefin hep birlikte iktidara yürümek olduğu vurgulandı. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan ve CHP Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan ile birlikte Bayraklı İlçe Örgütünü ziyaret etti. İktidara daha yakınız Seçilen yönetime başarı dileklerini ileten Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Deniz Yücel, CHP Bayraklı ilçe binasındaki il delegelerinin de bulunduğu toplantıda "Bugüne kadar olduğundan daha fazla iktidara yakınız. Bize düşen partimizi iktidara taşımak ve bu güce sahibiz. Birlikte bunu başaracağız" dedi. Yücel, "İktidar kapısı aralandı. El ele, kol kola, omuz omuza bu iktidar kapısından hep birlikte girmek zorundayız. Bu dönem; kırgınlıkları, küskünlükleri, kırgınlıkları bir kenara bırakma ve daha fazla birlik, beraberlik, dayanışma içinde iktidara yürüme dönemi. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe, adalete ihtiyacı var. Biz bunu İzmir'de başardık. İktidarda da başaracak kadrolara sahibiz. Yeter ki, birbirimize kenetlenelim, kucaklaşalım ve bu anlayışla çalışalım. Bu dönem ilçe örgütlerimizin dayanışmasını daha da artıracağız ve hep birlikte iktidara yürüyeceğiz" diye konuştu.
Tumblr media
Bayraklı'da büyük heyecan var Bayraklı örgütünde büyük heyecan olduğunu vurgulayan CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş ise, "Partimiz önemli bir siyasal süreç yaşıyor. Bayraklı'da örgütün birlik, paylaşım ve dayanışma ruhunun gün yüzüne çıkması hepimizin başarısı. Bundan sonra da Bayraklı için el birliğiyle çalışacağız. 'Güçlü örgüt güçlü belediye' diyoruz ve bunu her daim güçlü kılacağız. Bayraklımız için çalışmaya devam edeceğiz. Demokrasinin en önemli ayaklarından olan uzlaşıyı partimizde hakim kılarak ilerlemek zorundayız. Bu dönemde iktidara daha yakın olduğumuzu düşünüyorum. İktidar yolculuğumuzda tüm olumsuzluklara rağmen çok daha umutluyuz" dedi. Örgütümüze çok güveniyorum "Yeni süreci bugüne kadar olanın dışında farklı bir modelle, herkese örnek olabilecek şekilde hep birlikte çalışarak götüreceğiz" diyen Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da, "Koltuğumuz Cumhuriyet Halk Partisi'nin koltuğudur. Geldiğimiz yer bizim değil partimizin başarısıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu doğru tahlil ederek, polemiklere bulaşmadan hareket etmeliyiz. Bugün çok mutluyuz çünkü seçimlerden sonra da artık insanlar CHP iktidarından söz ediyor ve bize düşen de örgütümüzün emrinde olarak üzerimize düşeni yapmaktır. Ülkemizi milli değerlerimize, cumhuriyete, Atatürk'e, Laik Türkiye cumhuriyetine, yeniden ana ayarlarına çevirebilmek adına Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına ihtiyaç var. İktidara gittiğimiz süreçte parti büyüklerimizin sözlerine net kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda ben Bayraklı örgütüne çok güveniyorum ve çok inanıyorum. Genç dinamik, eğitimli, bu işe gönül vermiş, tecrübeli bir kaptanımız ve yönetimi var. İnanıyorum ki, tüm örgütümüzle gücümüze güç katacağız" diye konuştu. Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Şeref Aldanmaz, Keşanspor'a adaylığını açıkladı
https://pazaryerigundem.com/haber/180180/seref-aldanmaz-kesanspora-adayligini-acikladi/
Şeref Aldanmaz, Keşanspor'a adaylığını açıkladı
Tumblr media
Keşanspor’un eski futbolcusu Şeref Aldanmaz, kulüp başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Keşanspor’un yapılacak kongresi öncesi aday çıkmamasına üzüldüğünü belirten eski futbolculardan Şeref Aldanmaz, “Her şeyden önce size çok teşekkür ediyorum. Basın olmasa biz sesimizi duyuramıyoruz. Keşan’da bütün sporseverleri canı gönülden selamlarımı sunuyorum. Kongre öncesi yapılması gereken şeyler varken olmadı neden? Kulüp üyelerinin kaç kişi olduğunu, önceden biz üyeydik, biz hala üyemiyiz değil miyiz? Bunu bilmiyorum, duyduğumuza göre 50 üye var. Aday olacak arkadaşlarımız mecburen korkuyor,  çekiniyor.” Dedi.
BEN BAŞKANLIĞA ADAYIM
Keşanspor kongresinde aday olacağını da açıklayan Aldanmaz,  “Keşanspor sahipsiz kalmaz, bir lira da param yok. Ama bu işin altından kalkacağımdan eminim. Keşanspor çok zorlu bir süreçler içerisinde geçti. Bu işi atlatacağımı biliyorum, Keşanspor sahipsiz kalmaz. Olmazsa seyirciyle, taraftar gruplarıyla hep beraber toplanıp bir liste yaparız, çıkıp takımımıza sahip çıkarız. Keşanspor’u layıkıyla temsil ederiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Aldanmaz, kongrenin nerde ve saat kaçta olacağı konusunda da br açıklamanın olmadığını belirterek “Keşan dışındaydım, yer belli değil. Keşanspor’un bir lokali yok, toplanılacak bir yerimiz yok. Yıllardır bir lokalimiz vardı. Futbolcu arkadaşlarımızı biz nasıl ikna edip getireceğim, nerede anlaşmamızı yapacağız. Koskoca Keşanspor’un tarih yazmış adını aldığım Keşanspor’un lokali yok nereler geldi.”dedi.
Tumblr media
YÖNETİME TEŞEKKÜR EDİYORUM AMA KENDİ BİLDİKLERİ DOĞRULTUSUNDA GİTTİLER
Bundan önceki yönetime teşekkür eden Aldanmaz, “Ama çok yavan kaldılar. Kendi bildikleri doğrultusunda gittiler. Yönetim şu anda diyor ki kimse bize bir şey sormuyor, 5 seneden beri buradasınız hiçbir zaman Şeref hocaya gelip bişey sormadınız. Mehmet Hardal’a gelip sormadınız. Ben 50 yılımı Keşanspor’a verdim. Şimdi bıraktık bakalım ne yapacaklar diye bakıyorlar. Keşanspor  sahipsiz kalmaz, eğer sahipsiz kalacaksa ben alacağım. Bir kez daha söylüyorum bir kuruş param yok. Olduğu kadar toplarım oradan, bu arada hocalık yapmayacağım. Ama bu işe gönül verenlerle beraber bir yere vuracağız. Taraftar grubuyla halkımızla, maddi manevi, daha önce bize söz verenlerden ben yerine getireceğinden eminim.”
Aldanmaz, Mehmet Özcan başkanla  daha önce çalıştığını vurgu yaparak açıklamasını şöyle sürdürdü. “Kenidisi  sporun ne olduğunu biliyor. Gerçekleri biliyor, ama doğru adım atması gerekiyor. Keşan Belediyesi’nde maddi sıkıntılar çok var. Keşanspor’a en az 10 milyon TL lazım. Benim gözlemlediğim şu yıllardır daha önce de projeler sundum, getirdim tesis yapalım dedik, olmadı yapamadık. Onu yapalım dedik bunu yapalım yok. Hep karşı geldiler. Ben Keşanspor’a menfaatim için gelmeyeceğim, Keşanspor’dan bir kuruş para kazanmış değilim. Hocalık bile yaparken cebimden harcadım. Bir de benim çok üzüldüğüm konu değinmiştim, buraya futbolcuyu nasıl ikna edeceğiz gelsin diye. Keşanspor toplantılarını görüşmelerini, transferlerini nerede yapacak. Lokalimiz yok bu çok üzücü bir konu. Lokalimize gelen sporcularımıza kupalarımızı, tarihteki fotoğrafları görmesi lazım. Yoksa buraya koşa koşa gelirler. Keşanspor bir markadır. Onun için benim ricam, başkanlarımın ellerini taşın altına koyacaklarından eminim.”
KEŞANSPOR’A TESİS YAPIN İSMİNİZ SONSUZA DEK YAŞATIN
Keşanlı iş insanlarına da seslenen Aldanmaz, “Niçin Keşanspor’a bir tesis yapıp adınızı vermiyorsunuz? Bu koltuklar hepsi geçici geriye isminizi bırakın. Çok üzülüyorum, Keşanspor’u medyadan takip ediyorum. Sosyal medyadan bakıyorum, nereler geldik. Keşansporlu arkadaşlarımızla bir grubumuz var. Orada da Keşanspor’u istişare ediyoruz. Pandemiden bu yana Keşan’da bir araya geliyorduk. Yine bu buluşmayı da gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarım iyi niyetli, hepsi bir şeyler paylaşıyor neden buraya emek verdiler. Burada isim yaptılar. Ama öyle ama böyle aile edindiler, para kazandılar. Ama çok güzel bir dostluklarımız var, ama her zaman Şeref Aldanmaz olarak yoluma devam ederim. Keşanspor için hiç kimse aday olmazsa ben başkanlığa adayım bunu da buradan açıklıyorum.” dedi.
14 TEMMUZ GEÇ BİR TARİH
Aldanmaz, kongrenin 14 Temmuz da yapılması durumunda geç bir tarih olacağına da vurgu yaparak açıklamasını şöyle noktaladı:
“Önce takımın hocası ile anlaşma gerekli ve daha sonra da transfere hocanın verdiği liste doğrultusunda transfere başlayacaksın. Lisanslarımız nerede, mühür nerede, lokalimiz nerede? Yani bunlar hep sorun. Şu anda 100 tane futbolcu getiririm, varsa getirecek adam gelsin. Bizleri hep dışladılar, hep attılar. Çok konuşuyor Şeref hoca dediler. Ben doğruyu söylediğim için beni istemiyorlar. Ben dışarıdan da desteklerim, Keşanspor maçlarını hiç kaçırmadım bir sürü futbolcu izledim. Ama hepsi gitti gidiyor arıyorlar beni hocam ne yapayım diyorlar. Ben de belirsizlikten dolayı git diyorum. Bir bütçe olması lazım, bu tesis işinin bir an önce halledilmesi lazım. Yetkililere sesleniyorum ne olur Keşanspor’un lokalini geri alın.  Taraftar grubuyla, seyirciyle Keşanspor’a sahip çıkacağız.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazigsurmanset · 1 year
Text
Gürsel Erol: ‘’Değişim Dayatmalarla Olmaz!’’
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel EROL, partisinin Elazığ İl Kongresinde önemli açıklamalarda bulundu. Gerçekleşen kongrede Divan Başkanı olarak da bulunan Milletvekili EROL, kongrenin demokratik bir süreç içerisinde geçtiğini kaydederek, kongre seçimlerinin blok liste yerine çarşaf liste ile gerçekleştiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; ‘’Her ortamda ve konumda bana destek olan dostlarımla ve İl başkanımızla oturduk, konuştuk ve çarşaf listeyi değerlendirdik. Ben, eğer bir anahtar listeyle, bir blok listeyle seçime gidersek dostlarımızın arasında tercih etme durumuyla karşı karşıya geliriz, kendimizi ifade edemeyiz ve herkesin bize karşı bir gönül kırıklığı olur dedim, çarşaf listenin en uygun olduğunu belirttim.‘’ Dedi. “GÖNÜL BİRLİKTELİĞİ OLUŞMUŞKEN NİYE GÖNÜL KIRIKLIĞI YARATALIM!”  Elazığ’da kongre sürecinin ardından yerel seçimlerde CHP’nin tüm örgütle birlikte, ‘birlik ve beraberlik duygusu’ ile yürüyeceğinin altını çizen EROL, Elazığ İl Kongresi’nin olağan kongre sürecinde yapılan ilk kongre olduğunu da dile getirdi. Delegeler ve üyelere de birliktelik mesajı veren EROL açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘’Biz Elazığ’da bir gönül birlikteliğinin oluşturmuşken niye gönül kırıklığı yaratalım? Kim seçilirse seçilsin bizim başımızın üstünde yeri var, hepsi bizim dostumuz dedik. Birlikte yürüdüğümüz ve hepsi de yıllardır partiye emek veren arkadaşlar. “CHP ELAZIĞ KONGRESİ, TÜRKİYE’DE YAPILAN İLK KONGRE!”  CHP Elazığ kongresi Türkiye’de yapılan ilk kongre. Yani olağan kongre sürecinde CHP Elazığ İl Kongresi Türkiye’de yapılan ilk kongre. İl Başkanımız Av. Coşkun Çağlar DURAN’a ‘’öyle bir şey yapalım ki hem dostlarımızın arasında tercih edip kırgınlık yaratmayalım. Hem de Türkiye’ye örnek olalım’ dedim. Ne yapalım Sayın Milletvekilim dedi; çarşaf liste yapalım dedim. Herkes özgürce aday olsun, herkes özgürce kulisini yapsın, herkes gitsin istediği kişiye oyunu versin ve kim çıkarsa da başımızın üstünde yeri olsun ve bu kongreye çarşaf liste ile gitme kararı aldık.‘’ “DEĞİŞİM DAYATMA LİSTEYLE OLMAZ!” Kongrede il örgütünün anahtar liste çıkarmayacağının da altını çizen EROL, değişim isteğinin dayatma ile olmayacağını da belirterek: ‘’Ama bir şartla ben bir tek kişiye şuna oy verin demeyeceğim ve kesinlikle il örgütümüz anahtar liste çıkarmayacak, Gençlik kolları başkanı asla anahtar liste dağıtılmayacak. Delege girsin kabine aday olana baksın elini vicdanına koysun bu partiyi kimin iyi temsil edeceğine inanıyorsa oyunu ona versin. Değişim mi istiyoruz, değişim dayatma listeyle olmaz. Eğer biz burada blok liste çıkarsaydık değişim süreci ile söyleyecek hiçbir sözümüz olamazdı. Anahtar liste çıkarsak delegenin özgür iradesine müdahale etmiş olacağız. Seçimin sonucuna da hepimiz hayırlı olsun diyeceğiz bende bu ilin Milletvekili olarak Elazığ’ın bu demokratik anlayışını uygulamasını her yerde anlatacağım. Değişim dayatmalarla olmaz. Değişimi tabandan delen delegelerle onların iradesiyle oluşacak süreç olmalı diyeceğiz ve inanın bu partiye çok şey kazandıracak. Bakın bugünden sonra iddia ediyorum Türkiye’de yapılacak kongreler çarşaf olacak. Ne olacak; herkes kendisinin seçilmesini istediği adamın seçilmesini tercih etmeyecek, herkes özgürce oy kullanacak, parti için emek veren insanlar seçilecek. Parti kültür ve geleneğini ortaya koyacağız. Bu örneği oluşturmak Elazığ örgütüne yakışır. Çünkü artık Elazığ İl Örgütü denildiği zaman inanın Türkiye’nin 81 ili arasında CHP’de parmakla gösterilen bu başarı hikâyesi anlatılan bir il olacak. Hepinize teşekkür ederim, bunda hepinizin emeği var, katkısı var.’’ Diye konuştu. Read the full article
0 notes
isaatagoz-blog1 · 6 years
Photo
Tumblr media
"Travel Turkey'den güzel haberler duyulacak"
ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, "Turizmcilerin, bu yıl  Travel Turkey buluşmasından muhakkak güzel haberler duyacaksınız" dedi. 6-9 Aralık tarihleri arasında, İZFAŞ tarafından fuarizmir'de düzenlenen Travel Turkey Turizm Fuarı ile ilgili yazılı açıklama yapan Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, çoğunluğu turizm profesyonellerinden oluşan 50-60 bin ziyaretçi beklediklerini belirtirken, eski fuar özlemini de dile getirerek, "Yeni İzmir Fuarı, business ( iş) anlamda çok değerler katıyor ve çok değerlerde katacaktır;  ama, biz Kültürpark'ı istiyoruz" diye ifade etti. "Travel Turkey, EMITT ile yarışı duruma geldi" Travel Turkey'e Türkiye'nin yanı sıra 50'ye yakın ülkenin katılacağını belirten Demir, "Açılışa,  Kültür ve Turizm Bakanımız başta olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanımız, TÜRSAB Başkanımız ve yüksek katılımlı bir bürokrat grubu katılacak. Turizm fuarını,  bu yıl çoğunluğu turizm  profesyonelleri olmak üzere, 50-60 bin kişi  ziyaret edecek. Travel Turkey 12 yıldır İZFAŞ tarafından organize edilmekte ve İzmir’e çok ciddi değer katmaktadır. Hatta,Türkiye’nin en büyük turizm fuarı olan EMİTT’le de yarış duruma gelmiştir. İZFAŞ bu konuda başarısını katlayarak devam ettirmekte ve İzmir’de  fuarcılığın gelişimi için ciddi çaba sarf etmektedir. Kendileriyle hem Çeşme otelleri olarak, hem de, Ilıca Hotel olarak çalışıyoruz ve yüksek dozda birbirimize sinerjimiz var. Bu sinerjiyi artırmak ve geliştirmek için de çalışıyoruz. Turizmcilerin, bu yıl  Travel Turkey buluşmasından muhakkak güzel haberler duyacaksınız. Sizlerde lütfen İzmir’e gelen bu fuarı ziyaret edin ve turizmle ilgili gelişimi ve değişimi yakından gözleyin" diye kaydetti. "İzmir’i tanıtmak, İzmir’i anlatmak çok zor değil" Ege'nin, tüm medeniyetlerde izi olan, mitoloji ve kültürel ekseni zengin ve uygarlık tarihine etkileri oldukça fazla olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Demir, "Ayrıca , tüm medeniyetlere hem  stratejik, hem de iklimsel ve yaşam değerleriyle dünya tarihine nakşedilmiş bir coğrafyadır. Dünya coğrafyasında emsal değerleri olmayan bu güzel bölgenin başkenti de İzmir’dir. Maalesef İzmir, medeniyetlere uzanan zenginliğini 21. yüzyılda da ortaya koyamamıştır. İzmir’i tanıtmak, İzmir’i anlatmak çok zor değil. İzmir ve yakın çevresinde neler olduğunu yazmak biraz uzunca olabilir. Neler olmadığını düşünmemiz  yeterli olacaktır" diye belirtti. "Eski İzmir Fuarını istiyoruz" Fuarların İzmir çok önemli olduğuna dikkat çeken ÇEŞTOB Başkanı Demir, "İzmir Fuarı deyince hepimizin aklına, 1923: Hamparsumyan Binası’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün açılışını yaptığı 1. İktisat Kongresi geliyor. İzmir fuarın tarihçesi o kadar zengin ve kapsamlı ki… Fuar deyince aklıma; aynaların, trenlerin, çarpışan arabaların bulunduğu Kültürpark geliyor. Fuar deyince aklıma, Sanat güneşi Zeki Müren geliyor. Fuar deyince aklıma, Paraşüt Kulesi geliyor. Yani, her İzmirli’nin hatta, Türkiye’nin dört bir yanından gelen herkesin İzmir Fuarı deyince aklına bir şey değil çok şey gelecektir. Yeni İzmir Fuarı, business ( iş) anlamda çok değerler katıyor ve çok değerlerde katacaktır;  ama, biz Kültürpark'ı istiyoruz. Gondolları istiyoruz, aynaları istiyoruz, belki sanat güneşimizi geri getiremeyiz ama, onun sesini istiyoruz, Fuara mal olmuş tüm sanatçılarımız için ( Emel Sayın, Bülent Ersoy, Gönül Yazar….) varsa eski gazinolardan birinin müzeye dönüştürülmesini istiyoruz ve onları hep yâd etmek istiyoruz  Yani, İzmir fuarının açıldığı 1923’ten bu yana, tüm değerleri içinde barındıracak ve o değerlerle halkı buluşturacak eski İzmir Fuarını istiyoruz" diye ifade etti.
0 notes
haberihbarhatti · 6 years
Text
Ankara'da Akşener etkisi: İYİ Parti seçmeni ne anlatıyor?
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/ankarada-aksener-etkisi-iyi-parti-secmeni-ne-anlatiyor/4442/
Ankara'da Akşener etkisi: İYİ Parti seçmeni ne anlatıyor?
Telif hakkı EPA
İYİ Parti’nin 1. Olağanüstü Kongresi Ankara Arena’da gerçekleşti ve tek aday Meral Akşener yeniden Genel Başkan seçildi. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden kongreyi izlemeye gelen İYİ Parti seçmenleri, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Akşener’e destek vereceklerini söylüyor. İYİ Parti ve Meral Akşener destekçileri, sabahın ilk saatlerinden itibaren Ankara Arena’yı doldurmaya başladı. Yer kalmadığı için salona giremeyenler kongreyi stat dışına kurulan ekranlardan izledi, civardaki çay bahçelerinde irili ufaklı gruplar halinde memleket meselelerini tartıştı. Stat çevresinde, ellerinde ‘Cumhurbaşkanı Meral Akşener’ pankartı taşıyan 70 yaşlarındaki Hatice Çakan ve Aydın Çakan çiftiyle konuşuyoruz. Hatice Çakan, “Kocam MHP’liydi, ben AKP’liydim. Şimdi Akşener’de birleştik” diyor. Eşi de “Ben ona karışmam, o da bana. Bir gün olsun MHP’li ol demedim, o da bana AKP’li ol demedi” sözleriyle destekliyor.
Telif hakkı fundanur ozturk
Emekli maaşıyla zar zor geçindiklerini anlatan Aydın Çakan, “Çocuklarımızın geleceği için artık ikimiz de Akşener’i destekliyoruz” diyor:”Dükkanımızı kapatmak zorunda kaldık. Etin, sütün, tavuğun tadını unuttuk. İnsalara nefes bir aldırın, rahat ettirin. Verdikleri emekli maaşı zaten aldığım dakika gidiyor, eve getiremiyorum.”Kongre için Manisa’dan gelen 55 yaşındaki Adnan Deniz, “Umudumuz Meral Akşener” diyor:”Birçok hükümet gördüm ama en kötüsü bu. Bu iktidarın artık gitmesini istiyoruz. Önceden MHP’yi destekliyordum ama MHP’nin Cumhur İttifakı’na katılması bizi MHP’den kopardı, İYİ Parti’ye yönlendirdi.”‘Bu bir kadın hareketi’Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde yaşayan iki ev hanımı Rabia Şen ve Nilgün Şahin ile konuşuyoruz. Kadınlar, iyi partiyi bir “kadın hareketi” olarak gördüklerini söyleyerek söze başlıyor. Şen, “İnsanların bu kadar kutuplaşması, Cumhuriyet’in yok sayılması, Atatürk’ün izlerinin silinmek istenmesi, bir Türk olarak çok kanıma dokunuyor. En son Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Meclis’te kadın tiyatro oyunculaına yaptığını duyunca, gururumla oynanmış gibi hissettim” diyor.
Telif hakkı fundanur ozturk
Image caption
Rabia Şen ve Nilgün Şahin
Şahin de arkadaşına hak veriyor ve sözü şöyle devam ettiriyor: “Bu beyefendinin annesi, eşi yok galiba? Onlar kadın statüsüne girmiyor mu? Ama sıra makarna dağıtmaya gelince kendi hanımları her eve giriyorlar. Gidişat iyi olmadığı için kolları sıvayan bir kadın genel başkanımız çıktı, onun peşinden gidiyoruz. İnşallah ilk kadın Cumhurbaşkanı da yapacağız onu. Artık birilerinin uykuları kaçacak.”İnsanlarda toplumsal bir korku var. Benim çocuğum İstanbul TRT’de taşeron olarak çalışıyordu, referandumda ‘Evet’ demediği için işten atıldı. Ama rızkı veren, Rabbim. Türk milleti artık pabuç bırakmayacak.””Önceden ne yazık ki MHP’yi destekliyordum ama bir daha oy vermeyeceğim diye yemin etmişti. Allahtan Meral Hanım çıktı” diyen Şahin, Devlet Bahçeli’nin ‘kendi koltuğunu kurtarmak için’ AKP ile ittifak yolunu seçtiğine inanıyor. ‘Devlet Bahçeli Tayyip’e benziyor, kovuyorsun gitmiyor’Stadın etrafını dolduran kalabalıkta, Ankara’nın Bala ilçesine yaşayan çiftçi Şenol Eryıldırım da bulunuyor. Eryıldırım da ekonomik sıkıntılardan söz açıyor:”Yedi sene önce çift çeker traktörüm vardı, satmak zorunda kaldım. 1963 model traktörle çiftçilik yapmaya başladım. Mazot, gübre pahalılığı, üretimi sıfıra indirdi, çiftçilik bitti. Ben de İYİ Parti’yi çözüm olarak görüyorum. Bütün fikirlere ve halkın sorunlarına açık olduklarını düşünüyorum.”Sosyal demokrat olduğunu ifade eden Ahmet isimli emekli öğretmen, “Türkiye’de sivil bir demokrasi var gözüküyor ama gizli bir baskı rejimi var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Vergiler, zamlar belimizi büküyor. Yüzde 6 zam veriyor memura, halktan kaçıyorlar. Sadece AKP’ye oy verenler yok bu ülkede, akıllarını başlarına toplasınlar.”
Telif hakkı AFP
“Öyle bir baskı devrindeyiz ki, sanki 12 Eylül öncesi” diye konuşan, haberde isminin yer almasını isteyen bir seçmen, siyasi kutuplaşmadan rahatsız olduğunu anlatıyor: “Evde eşimle bile konu siyasetten açılınca birbirimize giriyoruz. İnsanları bu hale getirdiler. ‘Tayyip ne derse doğrudur’ diyor, ikna edemiyorum. “45 sene Bahçeli’nin peşinden koştuk ama milletvekili sayısını yıldan yıla 40’a düşürdü. Tayyip gibi, kovuyorsun gitmiyor.”‘Ülkücülükten vazgeçtim’Kongre iki eski ülkücü Ahmet Yeşil ve Rafet Topaloğlu’nu, stadın yakınında bir çay bahçesindeki aynı masada buluşturmuş. Artvin’de yaşayan Rafet Topaloğlu, “İnanıyorum ki Akşener ülkeyi düzlüğe çıkaracak” diyor: “İşçi, memur, köylü, kısaca millet perişan halde. Ülkemizin İYİ Parti’ye ihtiyacı var. Ben eski ülkücüyüm, ülkücülükten vazgeçtim.”FETÖ’yü uzakta aramaya gerek yok, FETÖ meclisin içinde. Memleketin altına dinamiti koydular, şimdi ,’Biz temiziz’ diyorlar. Gariban polis, memur, işçiyi simitçiyi içeri atıyorlar ama siyasetten kimse yok!”
Telif hakkı fundanur ozturk
Image caption
Ahmet Yeşil ve Rafet Topaloğlu
50 yıldır MHP’li olduğunu söyleyen Yeşil ise, “Memleketin bir değişime ihtiyacı var. Onun için 70 yaşımdan sonra bu işe gönül verdim” diyor:”Ülkede adaletin sağlanması lazım. Sizin gibi bir sürü gazeteci hapis yatıyor. Tek adam rejimiyle ülke yönetiliyor. Bizim önceliğimiz demokrasiyi ve parlamenter sistemi yeniden getirmek.”Kongreyi izleyen bir grup kadın da neşeli bir şekilde kongreye olan ilgiden çok mutlu olduklarını söylüyorlar.
Telif hakkı fundanur ozturk
Kendisini ‘ocaktan yetişme bir ülkücü’ olarak tanımlayan 56 yaşındaki Gönül Ekinci, hayatında ilk defa bir partinin kongresine gelmiş.”Türkiye’de şimdiye kadar hiç yaşamadığımız şeyler yaşıyoruz” diyen Ekinci, mevcut partilerin politikalarından ve hükümetin ülkeyi yönetme biçiminden rahatsız:”Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana ilk defa, 15 Temmuz’da, bu hükümet yönetiminde tepemize bombalar yağdı. Meral Hanım cesur çıktı ve ‘Bu böyle olmaz’ dedi.”CHP’ye de canım çok sıkkın. Biz biliyoruz ki referandumdan ‘Hayır’ sonucu çıktı. Ama sokağa çıkmadılar, halka öncü olmadılar. Sadece Meclis’te konuştular.”İlk başta Tayyip Bey için, ‘Belki bir şeyler düzeltir’ dedik, yine bir ekonomik kriz dönemiydi. Allah biliyor, sempatim de vardı. Ama şimdi üslubu rahatsız ediyor. Nobran, kaba… Tayyip Beyi son derece cahil buluyorum. Doğrusu bizi yöneten insanların daha zarif olmasını bekliyorum. Bir konuşma yapıyor, sanki Kaddafi konuşuyor.”
kaynak: Ankara’da Akşener etkisi: İYİ Parti seçmeni ne anlatıyor?
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/ankarada-aksener-etkisi-iyi-parti-secmeni-ne-anlatiyor/4442/
0 notes
alanyasondakika · 7 years
Text
• AK PARTİ'DE ŞOK GELİŞME......
Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/%e2%80%a2-ak-partide-sok-gelisme/
• AK PARTİ'DE ŞOK GELİŞME......
• AK PARTİ’DE ŞOK GELİŞME… Rıza Sümer, genel merkezle görüştü: Aday olmayacağım
AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer, 10 Mart 2018 (Cumartesi) günü gerçekleştirilecek Ak Parti Antalya 6. Olağan İl Kongresi’ne tüm Antalyalıları davet etti. Genel Merkez ile yaptığı istişareler neticesinde kongrede il başkanlığına yeniden aday olmayacağını ifade eden Sümer, “Kurulduğu günden bu yana sürekli başarılara imza atan AK Parti’de bayrak değişimi ve taze kan anlayışı hâkimdir. Partimizde görev alan her birey gibi bayrağı en ileriye taşımaya, sürekli çıtayı yükseltmeye çalıştık” dedi. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren çeşitli kademelerde görev aldığını belirten Sümer, “Muratpaşa belde yönetimi, il yönetimi, il başkan yardımcılığı, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı ve son olarak AK Parti Antalya İl Başkanlığı görevlerini yerine getirdim. Dünya lideri Genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ile aynı davaya hizmet etmenin ve birlikte çalışabilmenin onuru, gururu ve bahtiyarlığına erişmek şahsım için paha biçilemez bir mutluluktur. Hamdolsun.. Bu süreçte yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte Antalyamıza yapılan ve yapılacak tüm yatırımların takipçisi olduk. Bu kutlu yolda sağlam arkadaşlıklar dostluklar kurarak memleketimize hizmet etmenini mutluluğunu yaşadık. Tüm teşkilatlarımızla bir ve beraber güçlü Türkiye yolunda yeni rekorlara imza attık” diye konuştu. İl başkanlığı vazifesinin; partililerin, Antalyalıların ve genel başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın emaneti anlayışıyla yerine getirdiğini belirten Sümer, “Görevin onuruna yakışır şekilde hareket edip, gece gündüz demeden arkadaşlarımızla birlikte çalıştık. Bu kutlu emanete en iyi şekilde sahip çıkarak vazifemi yürüttüğüme inanıyorum. Türkiye genelinde 6. Olağan Kongreleri devam eden partimizin Antalya İl Kongresi 10 Mart’ta yine büyük bir demokrasi şöleni içerisinde gerçekleşecek. Bu tarihte seçilen il başkanımızla birlikte, partimizin sade bir üyesi, bir neferi olarak bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim. 3 yıllık görev süremiz boyunca kutlu yürüyüşümüzde hep yanımızda ve bugüne kadar bize destek olan bütün teşkilat mensuplarımıza, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, bakanlarımıza, Başbakanımıza ve bilhassa genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gönül dolusu teşekkür ederim” dedi. RIZA SÜMER KİMDİR? 2 Eylül 1973 doğumludur. İlk ve ortaöğrenimini Antalya’da tamamlayarak 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 2000 yılından bu yana Antalya Barosu’na kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. Aktif siyasete lise döneminde Refah Partisi Gençlik Kollarıyla başladı. 1999-2001 yılları arasında Fazilet Partisi Antalya Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. 2001 yılında Muratpaşa Teşkilatı Kurucu üyeliğiyle AK Partide siyasi hayatı başladı. Muratpaşa Teşkilatında iki dönem Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı görevini yürüttü. 2004 Yerel Seçimlerinde Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı (SKM), 2006 yılında İl Yönetim Kurulu üyeliğinin ardından Ar-Ge’den sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmüştür. 2010 referandumu, 2011 Genel Seçimleri, 2014 Yerel Seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde SKM Başkanlığı görevini yürütmüştür. 2011 kongresi sonrası Tanıtım ve Medyadan sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevi, Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı yapmıştır. Antalya İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve 2003-2007 tarihler arası Yönetim Kurulu Başkanlığı, Antalya Ahlak ve Kültür Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) üyesidir. 11 Ocak 2015’de gerçekleştirilen Antalya İl Olağan Kongresi ile AK Parti Antalya İl Başkanlığı görevine seçildi. Orta derecede İngilizce ve Arapça bilmektedir. Evli ve 4 çocuk babasıdır.
• AK PARTİ’DE ŞOK GELİŞME……
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Alanya Express ile anlık takip edin! Haber için önce Alanyaexpress.com – #alanyahaber #alanyasondakika #alanyaexpress #alanyamagazin #alanyaspor #alanyagazetesi
Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/%e2%80%a2-ak-partide-sok-gelisme/
0 notes
onderkaracay · 5 months
Text
Tumblr media
🗣️ Kuvayı Milliye Nedir?
Mustafa Kemal Kuvayı Milliye’nin amacını şu sözlerle belirtir:
✓ Hükümet merkezi düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askerî bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı. Yapamazlardı da. Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, 'ordu' adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki yurdu savunmak ve korumak olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya, ulusun kendisine kalıyor. Buna Kuvayı Milliye diyoruz...
Bugün yine Kuvayı Milliye ihtiyacı hasıl olmuştur.
Bu amaçla yıllardır Türk ulusu ile gönül kongresi yapıyoruz.
Bir asırlık birikimleri sattılar yetmedi.
Türk ordusuna kumpas kuruldu yetmedi.
Yabancıya toprak sattılar yetmedi.
Yabancıya maden ruhsatlarını sattılar yetmedi.
Yabancıya yurttaşlığı sattılar yetmedi.
Cesaret madalyası gereği olsa gerek ki bugün BOP eşbaşkanı israil terör örgütünün kurduğu ve yönettiği hamas terör örgütünü Kuvayı Milliye'ye benzetti.
Bunu neden yapıyor?
Kuvayı Milliye'yi güya küçümsüyor.
Bir terör örgütü ile eş tutuyor.
Kendine yakışanı yapıyor. Hatta bunu söylemek büyük bir risk olduğu halde söylüyorum demek zorunda kalıyor.
Emperyalizmin karşısında yumuşak karın olmak böyle bir karın ağrısı işte.
Kuvayı Milliye'yi küçümseyenler o güç ile yeniden tanışmak zorunda kalacaklar.
Kuvayı Milliye sadece Türk'e ait bir özelliktir.
Bütün dünya ve insanlık bunu bilir.
Önder Karaçay
10 notes · View notes